Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 23, Mart 2016, s. 44-51



Benzer belgeler
İlkokuma Yazma Öğretimi

ÖĞRETMEN ADAYLARININ MESLEK BİLGİSİ DERSLERİ ÜZERİNE BAKIŞ AÇILARI

ÖZEL ATAFEN İLKOKULU 1. SINIFLAR İNGİLİZCE VELİ BİLGİLENDİRME

Zihinsel Yetersizliği olan bireylere Okuma- Yazma Öğretimi. Emre ÜNLÜ

13. ULUSAL PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK KONGRESİ BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI Ekim, 2015 Mersin

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

Karadeniz Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 2, Temmuz 2011

Türkçe dili etkinlikleri, öğretmen rehberliğinde yapılan grup etkinliklerindendir. Bu etkinlikler öncelikle çocukların dil gelişimleriyle ilgilidir.

Ýlkokuma yazma öðretiminin amacý öðrencilere okuma yazmanýn öðretilmesinin. doðru olarak anlama gücü kazandýrmak,

İçindekiler. İçindekiler... vii 1. BÖLÜM SES TEMELLİ CÜMLE YÖNTEMİ VE YAPILANDIRMACILIK. Yrd. Doç. Dr. Meral GÖZÜKÜÇÜK

Eğitim anne dizinde başlar; her söylenen sözcük, çocuğun kişiliğine konan bir tuğladır.

SINIF ÖĞRETMENİ ADAYLARININ BONA YAPMA BECERİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

ÖĞRETİM YILI 1. SINIF TÜRKÇE ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK DERS PLANI

T.C. DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ANABİLİMDALI İLKÖĞRETİM PROGRAM SINIF ÖĞRETMENLİĞİ TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE YENİ YAKLAŞIMLAR

1. SINIF AKADEMİK BÜLTEN ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI

BİTİŞİK EĞİK YAZIYA İLİŞKİN ÖĞRENCİ GÖRÜŞLERİ

MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 19, OCAK , S İSTANBUL ISSN: Copyright

İLKÖĞRETİM İKİNCİ KADEME ÖĞRETMENLERİNİN YAZILI SINAVLARINDA NOKTALAMA KURALLARINA UYMA DÜZEYLERİ: ERDEMLİ İLÇESİ ÖRNEKLEMİ

SEÇMELİ YABANCI DİL DERSLERİ

ÖĞRETMEN ADAYLARININ ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNİ TERCİH SEBEPLERİ

2012 Gazi Üniversitesi Endüstriyel Sanatlar Eğitim Fakültesi Dergisi Sayı: 29, s.75-84

ÇANKIRI VALİLİĞİ İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

..OKULU ÖZEL EĞİTİM SINIF I. EĞİTİM-ÖĞRETİM YLILI HAFİF DÜZEYDE ZİHİNSEL ENGELLİLER; SINIFLAR TÜRKÇE DERSİ ÇERÇEVE PLANI

NEDEN ÇiZGi OKULLARI. Yılların Tecrübesi Çizgi ye Dönüştü. Çünkü Çizgi Okulları;

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI ARKADAŞLIK İLİŞKİLERİ

HAYAT BİLGİSİ. Mevsim değişikliklerine bağlı olarak canlıların yaşamlarındaki değişiklikleri fark etme,

YENİ İLKÖĞRETİM TÜRKÇE PROGRAMININ GETİRDİKLERİ Hasan Basri DURSUN > hbdursun@gmail.com

2. SINIF AKADEMİK BÜLTEN ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI

Öğretim Yılı Rehberlik Çerçeve Programı, kapsamlı gelişimsel psikolojik danışmanlık hizmetleri anlayışına bağlı kalınarak hazırlanmıştır.

ZİHİNSEL ÖĞRENME YETERSİZLİĞİ

Eğitim Modeli Ve Avrupa Koleji

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BİRİMİ ÇALIŞMALARI

Ses Temelli Cümle Yöntemine Göre İlkokuma Yazma Öğretimine İlişkin Öğretmen Görüşleri 1

REHBERLİK DERSLERİ EKİM AYI

KÖY VE ŞEHİR YERLEŞİM YERLERİNDEKİ AİLELERİN MATEMATİK ÖĞRETİMİNE KATILIMI

İkinci Sınıfta İngilizce Öğretimine Yönelik Öğretmen Ve Öğrenci Görüşleri

Bahar Keçeli-Kaysılı, Ph. D. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi, Özel Eğitim Bölümü (0312) /7104

REHBERLİK NEDİR? Bahsedilen rehberlik tanımlarının ortak yönleri ise:

Baleybelen Müfredatı

AVRASYA ÜNİVERSİTESİ

Rehberlik Servisi Tanıtımı

AÇEV AİLE EĞİTİM PROGRAMLARI

The Study of Relationship Between the Variables Influencing The Success of the Students of Music Educational Department

Muamber YILMAZ 1 GİRİŞ

EBEVEYNLERİN OKUL ÖNCESİ EĞİTİME VE OKUL ÖNCESİ EĞİTİM KURUMLARINA YÖNELİK GÖRÜŞLERİ *

BULDAN DAKİ İLKÖĞRETİM SINIF ÖĞRETMENLERİNİN YAPISALCI ÖĞRENME HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ

İlk Okuma Yazma Öğretiminde Dikte Çalışmaları

ÖĞRETMENLERE GÖRE MESLEK LİSESİ ÖĞRENCİLERİNİN REHBERLİK GEREKSİNİMLERİ

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü. Mesleki Gelişim Programı

ÜNİTE PSİKOLOJİ İÇİNDEKİLER HEDEFLER GELİŞİM PSİKOLOJİSİ I

SINIF ÖĞRETMENLERİNİN MÜZİK DERSLERİNDEKİ YETERSİZLİKLERİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ

ÖZGEÇMİŞ. Yardımcı Doçent Sınıf Öğretmenliği Ondokuz Mayıs Üniversitesi 2003-

İngilizce İletişim Becerileri II (ENG 102) Ders Detayları

Çocuğunuz İlköğretime hazır mı

PEK OKULLARI 2A KASIM. İzimden gelin gençler! Bocalamadan, yorulmadan, sıkılmadan Tek çıkış yolunuz budur!

DERS TANIMLAMA FORMU

Yrd.Doç.Dr. Serap YÜKRÜK GİRİŞ. Geleneksel Türk Müziği

1) Okuma 1.1. Okumanın Öğeleri:

TİCARET VE SANAYİ ODASI İLKOKULU SOSYAL BECERİ GELİŞTİRME GRUP ÇALIŞMAMIZ. REHBERLİK ve PSİKOLOJİK DANIŞMA SERVİSİ

Anahtar Kelimeler: Türkçe Öğretimi, Kelime, Kelime Öğretimi

EVALUATION OF SOUND-BASED SENTENCE METHOD ACCORDING TO TEACHERS VIEWS

BİREYSELLEŞTİRİLMİŞ ÖĞRETİM PROGRAMI

EĞİTİMDE İYİ ÖRNEKLER KONFERANSI 2012

SAĞLIK BİLGİSİ DERSİ MÜZÂKERE KONULARI

İÇİNDEKİLER. ÖN SÖZ.v ÖZ GEÇMİŞ vii I. BÖLÜM İLK OKUMA VE YAZMA ÖĞRETİMİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ 1

İngilizce İletişim Becerileri II (ENG 102) Ders Detayları

Okuma Gelişim Dönemlerine Göre Okuma Ve Yazma Becerileri, Erken Okuryazarlık Becerileri

4/16/2010. Eğitsel Rehberlik? Eğitsel Rehberlik? Eğitsel Rehberliğin Amacı? Eğitsel Rehberlik Hizmetlerinin Kapsamı. Eğitsel Rehberliğin Amacı?

KAVRAMLAR TUTUMLAR BECERİLER

BÖLÜM 5 SONUÇ VE ÖNERİLER. Bu bölümde araştırmanın bulgularına dayalı olarak ulaşılan sonuçlara ve geliştirilen önerilere yer verilmiştir.

YARATICI ÖĞRENCİ GÜNLERİ Her Öğrenci Yaratıcıdır

GÖRÜŞME GÖRÜŞME GÖRÜŞME. Sanat vs Bilim? Görüşme Yapma Becerileri. Hangi Amaçlar için Kullanılır? (mülakat-interview)

İLKOKUL VE ORTAOKULLARDAKİ BİTİŞİK EĞİK YAZI UYGULAMALARINA İLİŞKİN ÖĞRETMEN, ÖĞRENCİ VE VELİ GÖRÜŞLERİ *

ÖZEL BİLGE İLKOKULU EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 3. SINIFLAR VELİ BİLGİLENDİRME BÜLTENİ

Dil Gelişimine Uygun Etkinlikler

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri

ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ÖZEL EĞİTİM ANABİLİM DALI

Yrd. Doç. Dr. Celal Deha DOĞAN. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Ölçme ve Değerlendirme Bilim Dalı- Doktora

MEB kitaplarının yanında kullanılacak bu kitap ve dijital kaynakların öğrencilerimize;

İYOP ARAŞTIRMA SONUÇLARININ ÖZETİ

BİYOLOJİ ÖĞRETMENLERİNİN SINIF DIŞI ÖĞRETİM YÖNTEMLERİNİ KULLANMA DURUMLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

DERS BİLGİLERİ. Çocuklara Yabancı Dil Öğretimi I YDI302 6.Yarıyıl YDI205 İngilizce Öğretiminde Yaklaşımlar I

HASTA VE AİLE EĞİTİMİNİN ETKİNLİĞİNİ BELİRLEME İLKAY AKSOY GÜLHANE ASKERİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM HASTANESİ

Öğretim Tasarımı ve Eğitim Teknolojisi. Yrd.Doç.Dr. Gülçin TAN ŞİŞMAN

22. Baskı İçin... TEŞEKKÜR ve BİRKAÇ SÖZ

İLK OKUMA VE YAZMA ÖĞRETİMİ

Ögretimde Kullanılan Teknikler (3)

ÖĞRETMENLER İÇİN YARATICI DRAMA

Coşku 2. Sınıf Hayat Bilgisi

ÇOCUK PSİKOLOJİSİ - Gizli ilimler Sitesi

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğü MESLEKİ GELİŞİM EĞİTİM PROGRAMI

ARAÇ: Sınıf kitaplığındaki masal kitapları. YÖNTEM-TEKNİKLER: Drama, Benzetim EYLÜL

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 3. SINIFLAR VELİ BİLGİLENDİRME MEKTUBU 3

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI

kpss Önce biz sorduk 50 Soruda SORU Güncellenmiş Yeni Baskı ÖABT TÜRKÇE Tamamı Çözümlü ÇIKMIŞ SORULAR

2016 EYLÜL MUSTAFAKEMALPAŞA / BURSA T.C. MUSTAFAKEMALPAŞA İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ DİL VE ANLATIM DERSLERİ UYGULAMA SINAVI YÖNERGESİ

BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE YAZILIM DERSİ (5 VE 6. SINIFLAR) Öğretim Programı Tanıtım Sunusu

İŞİTME YETERSİZLİĞİ OLAN BİREYLER İÇİN PERFORMANS BELİRLEME FORMU

Transkript:

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 23, Mart 2016, s. 44-51 Mustafa TAHİROĞLU 1 Vedat AKTEPE 2 OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE EDİNİLEN DİLİN İLK OKUMA YAZMA ÖĞRETİMİ SÜRECİNDEKİ ETKİLERİ * Özet Bu çalışmada, okul öncesi dönemde edinilen dilin ilkokuma yazma öğretimi sürecine etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda beş farklı ilden (Adana: 2, Aydın: 1, Trabzon: 2, Van: 3 ve Nevşehir: 7) 2013-2014 eğitim öğretim yılında 1. Sınıf okutan on beş sınıf öğretmeniyle yarı yapılandırılmış sorular aracılığıyla görüşme yapılmıştır. Görüşme sorularına verilen cevaplar yazılı olarak toplanmıştır. Bu süreç tamamlandıktan sonra elde edilen verilerin analizinde nitel veri analizi tekniklerinden betimsel analiz tekniği kullanılmıştır. Sonuç olarak, 1. Sınıf okutan sınıf öğretmenlerinin görüşlerine göre: Okul öncesi dönemde dil becerilerinin yeterince gelişmemesi ilk okuma yazma sürecini doğrudan olumsuz olarak etkilemektedir. Dildeki yerel farklılıklar veya şiveler ise ilk okuma yazma sürecini bazı durumlarda doğrudan veya dolaylı olarak olumsuz bir şekilde etkilemektedir. Yeterli düzeyde edinilen dil becerileri ise ilk okuma yazma sürecini doğrudan olumlu bir şekilde etkilemektedir. Anahtar kelimeler: Okul öncesi, Dil edinimi, İlk okuma ve yazma, Ana dili IMPACTS of LANGUAGE ACQUIRED IN PRE-SCHOOL PERIOD ON PRIMARY LITERACY TRAINING Abstract The purpose of this study is to evaluate the impacts of language acquired during pre-school period on primary literacy training. To this end, interviews were conducted with fifteen primary school grade one teachers from five different provinces (Adana: 2, Aydın: 1, Trabzon: 2, Van: 3 and Nevşehir: 7) during 2013-1 Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi, mtahiroglu@nevsehir.edu.tr 2 Yrd. Doç. Dr., Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi, Sınıf Öğretmenliği ABD., vedataktepe@nevsehir.edu.tr * Bu araştırma, 1 st International Symposium Language Education & Teaching (28-30 Mayıs 2015 Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi, Nevşehir) poster bildiri olarak sunulmuştur.

45 Okul Öncesi Dönemde Edinilen Dilin İlk Okuma Yazma Öğretimi Sürecindeki Etkileri 2014 academic year through semi-structured questionnaires. Responses of participants were collected in written form. In the analysis of collected data, descriptive analysis method, a qualitative analysis method, was utilized. Consequently, according to views of 1 st grade teachers; inadequate development of language acquisition skills during pre-school period makes a directly adverse impact on primary literacy process. Meanwhile, local dialects and accents have a direct or indirect negative impact on primary literacy process in some cases. Whereas, language skills acquired at an adequate level has a directly and positive effect upon primary literacy process. Key words: Pre-school period, Language acquisition, Primary literacy training, Mother tongue GİRİŞ Dil edinimi çocuğun ailesiyle ve çevresiyle etkileşimi sonucu başlar ve hayat boyu devam eder. Fakat dilin doğru ve etkili kullanımı ve dört temel dil becerisinin gelişimi okullarda sistemli bir çalışmayla meydana gelir. Ülkemizde ilköğretimden itibaren ana dili olarak Türkçe eğitimi yapılmasına rağmen öğrencilerin Türkçeyi kullanımlarında birçok sorunlar yaşadığı gözlenmektedir (Bölükbaşı ve Sarıbaş, 2011: 20). Psikoloji bilimine göre, herhangi bir alanda edinilen ilk alışkanlıklar derine işlemekte ve yanlış alışkanlıkların sonradan düzeltilmesi güç olmaktadır. Şu halde, ilk okuma yazma öğretimi başlangıçtan itibaren, doğru alışkanlıklar yerleştirecek şekilde planlanması ve uygulanması gerekmektedir (Ertürk, 2001, s. 14). Başta zihinsel, duygusal ve sosyal olmak üzere insan yaşamının ve gelişmenin temel aracı dildir (Güneş, 2011). Bu durum dil becerilerinin küçük yaşlardan itibaren kazandırılmasını zorunlu kılmaktadır. Çünkü zihinsel, sosyal ve ruhsal gelişim; okuma, yazma, anlama, sorgulama, düşünme, sorun çözme; eğlenme, iletişim kurma, kültür, çalışma, hukuk, kanun, ticaret, eğitim, öğretim, meslek vb. insan yaşamının en temel ihtiyaçlarından tutunda en genel ihtiyaçlara kadar yapılan tüm eylemlerde dilin çok önemli bir yeri vardır. Uzmanlar özellikle okullara planlı ve etkin bir anadili eğitimi verilmesi gerektiği konusunda hemfikirdirler. Ancak, anadili öğretimi sürecinde izlenilecek yöntemler ve hedefler üzerine farklı görüşler bulunmaktadır. Bu yüzden de sürekli yeni yöntem ve yaklaşımlar geliştirilerek uygulanmaya çalışılmaktadır. Anadili kazanımı bireyin dünyaya gelişi ile başlar. Bu sürecin başlangıcında çocuk kendisi çeşitli ses, jest, mimik, işaret ve hareketlerle ifade etmeye çalışır. Daha sonraki süreçlerde ifade biçimi, ilk sözcükleri kullanmaya başlamasıyla birlikte sözel olarak biçimlenmeye başlar. Bu sözcüklerle başlayan süreç (normal gelişim gösteren çocuklar için 5-6 yaşlarına gelindiğinde) anadilinde cümle kurma, soru sorma, bir konu üzerinde konuşma, bir olayı anlatma vb. pek çok dil becerisi gerektiren eylemleri gerçekleştirmeyle devam eder (Topbaş, 1998). Bu süreçte üretilen kelimeler anadilinin sesbilgisi, anlam ve kullanım kurallarına uygun veya yakındır. Daha sonraki süreçlerde ise (okul süreci ve sonraki yaşamı) birey içinde yaşadığı toplumun anadiline ilişkin bilgi ve birikim kazanır, düşünce yapısı gelişir, sözcük dağarcığı zenginleşir. Anadili öğretimi içinde de özellikle ilk okuma yazma süreci öğrenci ve öğretmen için çok önemli bir süreçtir. Çünkü öğrencilerin bu dönemde kazanacağı dinleme, okuma, konuşma ve yazma becerilerini yaşam boyu kullanacaklardır. Bu yüzden okuma yazma becerilerini

Mustafa Tahiroğlu - Vedat Aktepe 46 kazanmada yapılacak hatalar, öğrencinin ileriki sınıflarda ve diğer derslerdeki başarısını dolayısıyla tüm yaşantısını olumsuz yönde etkileyebilir. Bilindiği üzere ilk okuma yazma öğretimi belli basamaklarla adım adım gerçekleştirilmekte ve her basamağın hedef davranışları, bir sonraki basamağın önkoşul davranışlarını oluşturmaktadır. Örneğin; Sesi hissetme ve tanıma basmağı sesin okunmasın ve yazılmasının; Sesten heceler, hecelerden kelimeler, kelimelerden cümleler oluşturma basamağı ise metin oluşturma basamağının önkoşulunu oluşturmaktadır. Bu süreçte sesi okuma ve yazma aşamasındaki davranışları kazanamayan, hece, kelime ve cümle basamağında başarısız olacak dolayısıyla bu basamakta başarısız olduğu için kaçınılmaz olarak bir sonraki basamakta da başarısız olacaktır. Öğrencinin, birbirinin önkoşulu olan davranışları öğrenememe birikintisi de doğal olarak okuma yazma öğrenmesini oldukça zorlaştıracaktır. İlk okuma yazma öğretimi sürecindeki önkoşul ilkesi ve önemi düşünüldüğünde çocuğun ilk okuma yazma sürecine başlarken de önkoşul olarak okul öncesi dönemdeki dil edinimin önemi daha da artmaktadır. Çünkü dil gelişimi bakımından belli bir seviyeye gelmeyen çocuğun sesleri, kelimeleri, kavramları ve bunlar arasındaki bağlantıyı anlaması ve anlatabilmesi zordur. Özellikle sesleri çıkarabilmesi, birleştirmesi ve anlamlı bir şekilde okuyabilmesi buna bağlıdır. Ön koşul ilkesi, ilk okuma yazma öğretimi sürecinde ne kadar önemliyse okul öncesi dönemdeki dil edinimi de ilk okuma yazma sürecine başlamak için o kadar önemlidir. İlk okuma yazma süreci basamaklarına geçilmeden önceki ön koşul ilkesi de çocuğun okul öncesi dönemdeki dil gelişimidir. Bilindiği gibi Türkiye de kullanılan eğitim dili (ilk okuma yazma sürecinden itibaren) İstanbul Türkçesidir. Dil, Türkiye nin pek çok bölgesinde yerel farklılıklar gösterdiği için bu bölgelerdeki çocukların edindikleri ana dilleri ile ilk okuma yazma sürecinde kullanacakları eğitim dilleri arasında farklılıklar bulunmaktadır. Güleryüz e (2004) göre Anadili eğitiminin yeterince yaygınlaşmadığı ve değişik dillerin konuşulduğu yörelerde, seslerin çıkarılışında, sözcüklerin söylenişinde farklılıklar görülebilir. Örneğin; Karadeniz bölgesinde keliyurum, Doğu Anadolu da Celürem gibi. s. 97. Bu durum, ister isteme ilkokuma yazma sürecini olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Diğer yandan bazı çocukların yeterince sosyalleşemediği veya farklı nedenlerden dolayı anadili gelişimlerinin ilkokula başladıklarında yeterli düzeyde olmadığı görülür. İlk okuma yazma döneminde çocuklarda sıkça görülen problemlerden biri de pek çok çocuğun anadillerinde kullanılan bazı sesleri çıkaramamalarıdır ( r, v, ş gibi sesler bu harflerin başında gelmektedir). Bu durumlarında ilkokuma yazma sürecini doğrudan ya da dolaylı bir şekilde etkilediği bilinmektedir. Dil gelişimini etkileyen faktörlerden biriside tutukluk ve kekemeliktir. Özellikle çocuklar heyecanlandıklarında özellikle normalde bu tür bir problemi olmayan çocuklar bile aşırı heyecanlandıklarında tutuklaşır veya kekeme olur. Özellikle sürekli okul kaygısı veya korkusu yaşayan öğrencilerde bu durum sıkça görülür. Bu yüzden öğretmen öğrencilerini iyi tanımalı ve onların bu durumlarını göz önünde bulundurarak yaklaşmalıdır. Bunun dışında doğuştan ve herhangi bir olay sonucu kalıcı kekeme veya tutuk öğrencilerde bulunmaktadır. Yapılan araştırmalarda, bu tür çocukların kendilerini güvende hissettikleri ortamlarda sevecen tavırlarla yaklaşıldığında ve heyecanlanmadıklarında konuşmalarında önemli düzeyde düzelmeler olduğu ortaya konmuştur. Bu yüzden öğretmen bu tür çocuklara oldukça şefkatli yaklaşmalı, onların mümkün olduğu kadar az heyecanlanmalarına yardımcı olmalıdır. Ayrıca

47 Okul Öncesi Dönemde Edinilen Dilin İlk Okuma Yazma Öğretimi Sürecindeki Etkileri mutlaka aile ile iletişime geçerek bu çocuklar için uzman yardımı alınmasına rehberlik etmelidir (Çakır, 2004; Akyol, 2008; MEB, 2013). Yukarıda belirtilenlerin dışında çocukların dil gelişimlerini olumlu veya olumsuz etkileyen pek çok faktör bulunmaktadır. Örneğin, erken yaşlardan itibaren çevresinde pek çok kişiyle iletişim halinde olan, sık kitaplar okunan, masallar anlatılan ve sohbet edilen çocuklarda dil gelişimi oldukça hızlı olduğu görülürken bunun zıttı olan çocukların dil gelişimlerinin oldukça yavaş olduğu görülmektedir. Burada dil gelişimleri iyi olan çocukların kelime hazinleri zenginken zayıf olan çocukların kelime hazinleri düşüktür. Bilindiği gibi kelime hazinesi okuma yazma sürecinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Çünkü çocuk tanıdığı, bildiği ve anladığı bir kelimeyi daha kolay okuyup yazarken tanımadığı bir kelimeyi okumada, yazmada ve kavramada oldukça zorlanabilmektedir. Ayrıca bazı bölgelerde okur- yazarlık oranın daha düşük olması, gelir düzeylerinin düşük olması, öğrencilerin okuma alışkanlığının yaygın olmaması, velilerin eğitime gereken önemi vermemesi, eğitim dili olan Türkçe yi sonradan öğrenmiş olmaları veya tam öğrenememiş olmaları gibi pek çok neden sıralanabilir (Çelenk, 2003; Cemaloğlu ve Yıldırım, 2005; Keskinkılıç, 2005; Ferah, 2007; Öz ve Çelik, 2007). Güleryüz (2004), bu ve benzeri durumları göz önünde bulundurarak İlköğretim birinci sınıfa gelen öğrenci, annesinden ailesinden öğrendiği konuşma ve dinleme becerisiyle okula geldiğini ve bir anlamda öğrencinin, anadili öğretim süreçlerine yarım olarak okula başladığını belirtmektedir. Amaç Çalışmamızda, okul öncesi dönemde edinilen dilin ilk okuma yazma öğretimi sürecine etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır. Bu bağlamda, gerek yerel farklılıkların gerekse yetersiz edinilen anadilinin ve düzenli olarak edinilen anadilinin ilk okuma yazma öğretimi yapan öğretmenlerin görüşleri doğrultusunda ortaya konmaya çalışılmıştır. Yöntem Bu çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden görüşme tekniği kullanılmıştır. Veriler, yarı yapılandırılmış sorular aracılığıyla toplanmıştır. Bu yöntemde uygulamaya katılan 15 sınıf öğretmeni analiz birimi olarak düşünülmüştür. Çalışma Grubu Araştırmanın çalışma grubunu beş farklı ilden (Adana: 2, Aydın: 1, Trabzon: 2, Van: 3 ve Nevşehir: 7) 2013-2014 eğitim öğretim yılında 1. Sınıf okutan on beş sınıf öğretmeni oluşturmaktadır. Veri Toplama Aracı Bu çalışmada okul öncesi dönemde edinilen dilin ilk okuma yazma öğretimi sürecindeki etkilerini belirlemek amacıyla hazırlanan sorulardan oluşan yarı yapılandırılmış bir görüşme formu hazırlamıştır. Bu soruların hazırlanmasında görüşme tekniğinin temel ilke ve kuralları çerçevesinde hareket edilmiş ve sorular öğretmenlerin duygu ve düşüncelerini açığa çıkaracak nitelikte açık uçlu olarak sorulmuştur. Görüşme sorularına verilen cevaplar yazılı olarak toplanmıştır. Nevşehir ve Adana illerinde bulunan katılımcılarla yüz yüze görüşülerek gerekli açıklamalar yapılmış ve cevaplama sürecinde katılımcıların yanlarında bulunularak ihtiyaç halinde bilgilendirme yapılmıştır. Diğer illerdeki katılımcılarla ise telefon görüşmeleri yapılarak gerekli açıklamalar yapılmış ve ihtiyaç halinde bu katılımcılara da telefonla yardımcı olunmuştur. Görüşme yapılan katılımcılardan isimlerini yazmamaları istenmiştir. Ancak bu

Mustafa Tahiroğlu - Vedat Aktepe 48 katılımcıların karışmaması için veriler toplandıktan sonra kağıtlar üzerinde Katılımcı 1 (K1), Katılımcı 2 (K2) şeklinde sıralanarak kodlama yapılmıştır. Verilerin Analizi Araştırmanın nitel verilerinin analizinde betimsel analiz tekniği kullanılmıştır. Bu süreçte nitel veri analizi tekniğinin temel ilke ve kuralları çerçevesinde hareket edilmeye çalışılmıştır. Bu süreçte görüşme verilerinin betimsel analizi için çerçeve oluşturmada verilerin hangi temalar altında düzenleneceği ve sunulacağı belirlenmiştir. Daha sonra görüşme kayıtları incelenerek her bir soruya verilen cevapların dökümleri yapılmış ve ilgili soru altında toplanmıştır. Bu işlemden sonra oluşturulan çerçeveye göre elde edilen veriler okunmuş ve düzenlenmiştir. Bu veriler, ilgili görüşme sorusu başlığı altında tek tek ele alınarak her bir soru için verilen tüm cevaplar incelenmiş ve belirlenen seçenekler kodlanarak sıralanmıştır. Daha sonra bir Türkçe öğretmeninden ses elde edilen cevapları, ve oluşturulan kodlama anahtarlarını karşılaştırması istenmiştir. Türkçe öğretmeni ile görüş birliğine varılan kodlamaların kodlama anahtarında kalmasına karar verilmiş, görüş ayrılığı olan ve ya kararsız kalınan kodlamalar ise üzerinde tartışılarak yeniden düzenlenmiş ve kodlama anahtarlarına son şekli verilmiştir. Bu işlem tamamlandıktan sonra bulguların tanımlanması aşamasına geçilmiştir. Bu aşamada düzenlenen veriler tanımlanarak daha anlaşılır ve kolay okunabilir bir duruma getirilmiştir. Bulgular ve Yorum 1. Konuşma Becerilerine Yönelik Bulgular Çocuk, ilkokula başlama yaşına geldiğinde, artık olayları ve durumları belli bir düzeyde anlatmaya, birileriyle karşılıklı konuşmaya, duygularını ve düşüncelerini ifade etmeye, duyduklarını, gördüklerini ve dinlediklerini anlatmaya başlamıştır. Yani çocuğun fiziksel, zihinsel, duyuşsal ve sosyal gelişimine paralel olarak dil gelişimleri de artmaktadır. Bu gelişim çocuğun okumayı öğrenebilmesi için oldukça önemlidir. Çünkü dil gelişimi bakımında belli bir seviyeye gelmeyen çocuğun sesleri, kelimeleri, kavramları ve bunlar arasındaki bağlantıyı anlaması ve anlatabilmesi çok zordur. Özellikle sesleri çıkarabilmesi, birleştirmesi ve anlamlı bir şekilde okuyabilmesi buna bağlıdır. Bu bağlamda, araştırmamızda öğrencilerin okulöncesi dönemde edindikleri anadilinin konuşma süreci üzerine etkisi de incelenmek istenmiştir. Bu sürece yönelik öğretmen görüşleri incelendiğinde; araştırmaya katılan öğretmenlerin tamamı okul öncesi dönemde edinilen dildeki yerel farklılıkların, yetersizliklerin veya yeterli düzeyde edinilen dil becerilerinin ilkokuma yazma öğretimi sürecinde öğrencilerin konuşma becerileri üzerinde oldukça etkili olduğunu belirtmişlerdir. Bu süreçte, öğretmenlerin 8 tanesi öğrencilerin kendilerini yerel şiveyle ifade etmeye çalıştıklarını, 11 tanesi öğrencilerinin çoğunun yeterli kelime hazinesine sahip olamadığından kendini ifade etmede yetersiz kaldığını, 14 tanesi bazı öğrencilerin okul öncesi dönemde dil becerilerinin yeterli düzeyde gelişemediğinden dolayı sorulan soruları anlamakta ve cevaplamakta güçlükler yaşadığını, 3 tanesi bazı öğrencileriyle iletişim kurmakta zorlandığını, 6 tanesi yerel şiveyi kullanan ve dil becerileri yeterince gelişmeyen öğrencilerin doğru ve anlamlı cümleler kurmakta zorlandıklarını, 6 öğretmen ise yerel şiveyle konuşan veya dil becerileri yeterince gelişmeyen öğrencilerin kelimeleri doğru telaffuz edemediklerini belirtmişlerdir. Diğer yandan, öğretmenlerin tamamı okul öncesi dönemde Türkçe dil becerileri yeterince gelişen öğrencilerin iletişim becerilerinin daha gelişmiş olduğunu (daha kolay arkadaşlıklar kurma vb.), kendilerini ifade etmede daha başarılı olduklarını, anlamlı ve kurallı cümleler kurmada daha başarılı olduklarını, sorulan soruları

49 Okul Öncesi Dönemde Edinilen Dilin İlk Okuma Yazma Öğretimi Sürecindeki Etkileri anlamakta ve cevaplamakta daha başarılı olduklarını belirtirken 2 öğretmenin ise bu çocukların özgüvenlerinin diğer çocuklara göre daha yüksek olduğunu belirttiği görülmüştür. 2. Okuma Becerilerine Yönelik Bulgular İlk okuma sürecinde; 9 öğretmen yerel şivenin hakim olduğu çocukların bazı hece ve kelimelerin telaffuzunda zorlandıklarını ancak seslerin çıkarılmasında böyle bir sorunla karşılaşmadıklarını belirtmişlerdir. Ayrıca, 15 öğretmen bazı çocukların bazı sesleri çıkarmada zorlandıklarını belirtirken bunlardan 4 ü bu durumun yerel şiveyle veya dil gelişimiyle alakalı olmadığını çocukların fiziksel veya diğer sebeplerden bu sesleri çıkarmada zorlandıklarını eklemişlerdir. Öğretmenlerin tamamı, dil gelişimi yeterli olmayan çocukların kelimeleri tanımada (okuma sürecinde) ve anlamada daha fazla zorlandıklarını belirtmişlerdir. Dil becerileri seviyelerine göre yeterince gelişen ve yerel dili kullanmayan veya daha az kullanan öğrencilerin ise ilk okuma yazma sürecine kolay bir şekilde adapte oldukları, bu süreçte daha az zorlandıkları, kelimeleri, heceleri ve sesleri doğru telaffuz etmede daha başarılı oldukları, sesten heceye, heceden kelimeye, kelimeden cümleye ulaşma süreçlerinde daha başarılı oldukları belirtilmiştir. 3. Yazma Becerilerine Yönelik Bulgular İlk yazma sürecinde; konuşma ve okuma sürecinde okul öncesi dönemde edinilen yerel dil ve yetersiz dil edinimi yüzünden sorun yaşandığını belirten öğretmenlerin bazıları ilk yazma sürecinde buna bağlı pek bir sorun yaşanmadığını belirtirken bazı öğretmenler yazma sürecinde sorunlar yaşandığını belirtmişlerdir. Ancak bu sorunların öğrencilerin dil becerilerinin dışında diğer zihinsel ve fiziksel becerilerle alakalı olduğu düşünülmektedir. Bunların dışında, dikte çalışmaları sırasında öğretmenlerin tamamı yerel dil veya yetersiz dil gelişimi olan çocuklarda yazma sorunları olduğunu belirtmişlerdir. Özellikle 3 öğretmen okul öncesi dönemde edinilen yerel dil yüzünden söylediklerinin yeterince anlaşılmadığından dolayı bazı yazma sorunları ile karşılaştığını (en çok; yanlış veya eksik yazma) belirtmiştir. 4. Anlama Becerilerine Yönelik Bulgular İlk okuma yazma sürecinde anlama oldukça önemli bir yere sahiptir. Çünkü öğrencinin ilk okuma yazma sürecinde öğretmenin söylediklerini anlayabilmesi, anladığını analiz sentez sürecine (cümle, kelime çözümleme ve birleştirme) aktarması hayati bir önem taşımaktadır. Aksi takdirde çocuk sesleri birleştirerek kelimelere ulaşmakta veya kelimeleri çözümleyerek seslere ulaşmakta oldukça zorlanacaktır. Bu yüzden öğrencinin öncelikle yeterli düzeyde anlama becerilerine sahip olması gerekmektedir. Bu bağlamda, araştırmamızda öğrencilerin okulöncesi dönemde edindikleri anadilinin anlama süreci üzerine etkisi de incelenmek istenmiştir. Bu sürece yönelik öğretmen görüşleri incelendiğinde; araştırmaya katılan öğretmenlerin tamamı okul öncesi dönemde edinilen dil becerilerinin öğrencilerin özellikle ilk okuma yazma sürecinde oldukça önemli olduğunu belirttikleri görülmüştür. Bu süreçte, 15 öğretmen dil becerileri yeterince gelişmeyen öğrencilerin ilk okuma yazma sürecinde anlama problemleri yaşadıklarını bu yüzden anlatılanları, yönergeleri ve çalışmaları anlamakta zorlandıklarını bunun sonucu olarak da ilk okuma yazma sürecinde yeterli düzeyde başarıya ulaşamadıklarını belirtmişlerdir. Buna ilaveten 4 öğretmen okul öncesi dönemde seviyesine göre yeterince kelime hazinesine sahip olmayan öğrencilerin anlama problemleri yaşadıklarını belirtmişlerdir. 1 öğretmende bu tür problemi olan çocukların okumaya geçse bile okuduğunu anlamada zorlandığını belirtmiştir. Bunların dışında şiveli konuşan öğrencisi bulunan 8

Mustafa Tahiroğlu - Vedat Aktepe 50 öğretmenden 5 i bu durumun anlama sürecine fazla bir etkisinin olmadığını belirtmiştir. Ancak 2 öğretmen, öğrencilerinin okul öncesi dönemde edindikleri yerel dile bağlı olarak kendisini ifade etmekte güçlük çeken öğrencilerinin olduğunu belirtmiştir. Ayrıca bu öğretmenlerden birisi de bu durumun ilk okuma yazma sürecini de olumsuz yönde etkilediğini vurgulamışlardır. Diğer yandan okul öncesi dönemde dil becerileri yeterince gelişen öğrencilerin anlama sürecinde pek bir sorun yaşamadıkları ve okuma yazma sürecine daha çabuk adapte oldukları vurgulanmıştır. Sonuç ve Öneriler Araştırma bulguları incelendiğinde öğretmenlerin yarı yapılandırılmış görüşme sorularına verdikleri cevaplardan elde edilen sonuçlar aşağıda sunulmaya çalışılmıştır. Öğretmen görüşlerine göre: Okul öncesi dönemde gerek yerel farklılıkların gerekse yetersiz edinilen anadilinin ve düzenli olarak edinilen anadilinin ilk okuma yazma öğretimi sürecinde öğrencilerin konuşma becerileri üzerinde oldukça etkili olduğu, Okul öncesi dönemde yeterli düzeyde kelime hazinesine sahip olamayanların kendini ifade etmede yetersiz kaldığı, Okul öncesi dönemde dil becerileri yeterli düzeyde gelişmeyenlerin sorulan soruları anlamakta ve cevaplamakta sorunlar yaşadığı, Yerel şiveyi kullanan ve dil becerileri yeterince gelişmeyen öğrencilerin doğru ve anlamlı cümleler kurmakta zorlandıkları, kelimeleri doğru telaffuz edemedikleri, Okul öncesi dönemde Türkçe dil becerileri yeterince gelişen öğrencilerin iletişim becerilerinde, kendilerini ifade etmede, anlamlı ve kurallı cümleler kurmada, sorulan soruları anlamakta ve cevaplamakta daha başarılı oldukları, Yerel şivenin hakim olduğu çocukların bazı hece ve kelimelerin telaffuzunda zorlandıkları, Okul öncesi dönemde yeterli düzeyde dil gelişimi olmayan çocukların kelimeleri tanımada ve anlamada zorlandıkları, Dil becerileri seviyelerine göre yeterince gelişen ve yerel dili kullanmayan veya daha az kullanan öğrencilerin ilk okuma yazma sürecine kolay bir şekilde adapte oldukları, bu süreçte daha az zorlandıkları, kelimeleri, heceleri ve sesleri doğru telaffuz etmede daha başarılı oldukları, sesten heceye, heceden kelimeye, kelimeden cümleye ulaşma süreçlerinde daha başarılı oldukları, Yazma sürecinde özellikle dikte çalışmaları sırasında öğretmenlerin tamamı yerel dil veya yetersiz dil gelişimi olan çocuklarda yazma sorunları olduğu, Dil becerileri yeterince gelişmeyen öğrencilerin ilk okuma yazma sürecinde anlama problemleri yaşadıkları bu yüzdende anlatılanları, yönergeleri ve çalışmaları anlamakta zorlandıkları, Şiveli konuşmanın anlama sürecine fazla bir etkisinin olmadığı, Okul öncesi dönemde dil becerileri yeterince gelişen öğrencilerin anlama sürecinde pek bir sorun yaşamadıkları ve okuma yazma sürecine daha çabuk adapte oldukları görülmüştür.

51 Okul Öncesi Dönemde Edinilen Dilin İlk Okuma Yazma Öğretimi Sürecindeki Etkileri Sonuç olarak, okul öncesi dönemde dil becerilerinin yeterince gelişmemesi ilk okuma yazma sürecini doğrudan olumsuz olarak etkilemektedir. Dildeki yerel farklılıklar veya şiveler ise ilk okuma yazma sürecini bazı durumlarda doğrudan veya dolaylı olarak olumsuz bir şekilde etkilemektedir. Diğer yandan, yeterli düzeyde edinilen dil becerileri ise ilk okuma yazma sürecini doğrudan olumlu bir şekilde etkilemektedir. Bu yüzden, çocuklara erken yaşlardan itibaren Türkçe dil becerilerinin geliştirilmesine yönelik çalışmaların yapılması önerilir. Bu süreçte (okul öncesi dönemde): çocukla düzgün bir Türkçeyle iletişim kurulması, sık sık kitap okunması, masallar anlatılması, seviyesine uygun kelime bilmeceleri ve bulmacalarının çözdürülmesi, şarkılar, türküler, tekerlemeler söylenmesi ve söylettirilmesi vb. kelime hazinesini geliştirici çalışmaların yaptırılması önerilir. Bilindiği gibi öğretmen ilk okuma yazma sürecinde en önemli etkendir. Bu yüzden çocukların durumunu göz önünde bulundurarak gerekli açıklamaları yapmalı ve mümkün olduğu kadar yazı dilinde konuşmaya teşvik etmelidir. Bunların dışında okul öncesi dönemde edinilen dilin ilk okuma yazma sürecine etkileri üzerine daha detaylı verilere ulaşmak için uygulamalı çalışmalarında yapılması önerilir. KAYNAKLAR AKYOL, H. (2008). Türkçe İlk okuma Yazma Öğretimi (7. Baskı). Ankara: Pegem A Akademi. BÖLÜKBAŞI, C. ve SARIBAŞ, M. (2011). İlköğretim Birinci Kademe ( 1, 2, 3. sınıf) Türkçe Öğretimi Sorunları. Gazi Üniversitesi Türkçe Araştırmaları Akademik Öğrenci Dergisi, 1, 20-26. CEMALOĞLU, N. ve YILDIRIM K. (2005). İlk okuma Yazma Öğretimi. Ankara: Nobel Yayın Dağıtım. ÇAKIR, T. (2004). Çocukta Dil Gelişimi ve Kuramsal Yaklaşımlar. Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 7, 110-134. ÇELENK. S. (2003). İlkokuma Yazma Programı ve Öğretimi. Ankara: Anı Yayıncılık. ERTÜRK, A. (2001). İlkokuma Yazma Öğretimi Hazırlık Devresinin Okuma-Yazmadaki Yeri. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Marmara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü. FERAH, A. (2007). Türkçe İlk Okuma Yazmayı Öğrenme. Ankara: Nobel Yayın Dağıtım. GÜLERYÜZ, H. (2004), Türkçe İlkokuma Yazma Öğretimi Kuram ve Uygulamaları (7. Baskı). Ankara: Pegem A Yayıncılık. GÜNEŞ, F. (2011). Dil Öğretim Yaklaşımları ve Türkçe Öğretimindeki Uygulamalar. Mustafa Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 8 (15), 123 148. KESKİNKILIÇ, K. (2005). İlkokuma Yazma Öğretimi (Geliştirilmiş 3. Baskı). Ankara: Nobel Yayın Dağıtım. MEB (2013). Çocuk Gelişimi ve Eğitimi: Dil Gelişimi. Ankara: MEB Yayınları ÖZ, M. F. ve ÇELİK, K. (2007). Uygulamalı İlkokuma Yazma Öğretimi (6. Baskı). Ankara: Anı Yayıncılık. TOPBAŞ, S. (1998). Dil, Anadili ve Türkçe Öğretimi. S. Topbaş (Ed.), Türkçe Öğretimi, Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Yayınları No: 1066.