Kanserde erken tanı ve tarama programları Early diagnosis and screening programs for cancer

Benzer belgeler
Kanser Taraması. Dr. P. Fulden Yumuk Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi İçHastalıkları ABD. Tıbbi Onkoloji BD. 5Aralık 2015

KANSERDE PRİMER KORUMA TARAMALAR GERÇEKTEN ÖNEMLİ Mİ?

Prostat Kanseri Tarama ve PSA Dr. Cemil Uygur 30 Mayıs 2009 Eskişehir

Güncel Verilerle Prostat Kanseri Taranmalı mı? Dr. Bülent Akdoğan Hacettepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı

Sheet > > yılda 1 Yılda 1 Yılda yilda 1 Yılda 1 Yılda 1. varsa 20 yaşından. 1-2 yılda 1** 2 yılda 1**

Üroonkoloji Derneği. Prostat Spesifik Antijen. Günümüzdeki Gelişmeler. 2 Nisan 2005,Mudanya

Over Kanseri Taraması ve İngiliz Grubu Over Kanseri Tarama Çalışması

MEME KANSERİ ÖNLENEBİLİR Mİ?

MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ

Op Dr Aybala AKIL Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Acıbadem Bodrum Hastanesi

Erken Evre Akciğer Kanserinde

Servikal Kanser Taramasında HPVDNA Testlerinin Önemi

Onkoloji Kliniğinde Takip Ettiğimiz Hastaların Geriye Dönük İncelenmesi

Düşük Doz BT AC Kanser Taraması. Prof.Dr.Levent ELBEYLİ Türk Göğüs Cerrahisi Derneği YK.Bşk.

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

BİRİNCİ BASAMAKTA SAĞLIKLI BİREYİN İZLENMESİ

KANSER TANIMA VE KORUNMA

KÜRATİF TEDAVİ SONRASI PSA YÜKSELMESİNE NASIL YAKLAŞALIM? Doç. Dr. Bülent Akduman Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji A.D.

ET İ UYGULAYALIM MI?

Prostat Kanseri Tanısında PSA yı Nasıl Kullanalım

IASLC Kongresi nin ardından

HCC de Profilaksi, Erken Tanı, Tarama ve Tedavi Yaklaşımı

MEME KANSERİ TARAMASI

Servikal Preinvazif Lezyonlarda Tedavi Sonrası Takip. Dr. Murat DEDE GATA Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

MEME KANSERİ ve ERKEN TEŞHİS. Dr.Koray Öcal Mersin Tıp Fak.Genel Cerrahi AD.Meme-Endokrin Cerrahisi Grubu

ORAL KONTRASEPTİFLER MEME KANSERİ YAPAR MI? DR. MURAT ULUKUŞ EGE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM AD BORNOVA - İZMİR

OVER KANSERİ TEMEL BILGILER. Over kanseri nedir?

3 Milyon Primer HPV DNA Taraması Sonuçları

Kanserin sebebi, belirtileri, tedavi ve korunma yöntemleri...

OVER KANSERİ. Yumurtalık kanseri; Over tümörü; Over kanseri neden olur?

Rahim Ağzı Kanseri Korkulu Rüyanız Olmaktan Çıkıyor

KANSER ERKEN TANI VE TARAMA PROGRAMI

Servikal Kanser Tarama Programları Gelişmekte Olan ve Gelişmiş Ülkeler

Yüksek riskli hastalarda güncel tarama nasıl olmalıdır? Kim, ne zaman, nasıl?

Anormal Servikal Sitolojide Yönetim. Dr. M. Coşan Terek Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim dalı

ONAYLI. kanser tanı ve takip testi

Dünya da ve Türkiye de Erken Evre Meme Kanseri İnsidansı ve Farklılıkları

KOLOREKTAL KANSER. Prof. Dr. Ömer ŞENTÜRK

İnvaziv Mesane Kanserinde Radikal Sistektomi + Lenfadenektomi, Neoadjuvan ve Adjuvan Kemoterapi. Dr. Öztuğ Adsan

S.B. Halk Sağlığı Kurum,Kanser Daire Başkanlığı yönetiminde yaşları arasındaki kadınların serviksinde: ULUSAL HPV TARAMA PROJESİ

KANSER İSTATİSTİKLERİ

Herediter Meme Over Kanseri Sendromunda. Prof.Dr.Mehmet Ali Ergün Gazi Üniversitesi Tı p Fakültesi T ı bbi Genetik Anabilim Dalı

HCC de Tarama, Tanı ve Profilaksi

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı

Dr.Bahar Müezzinoğlu Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

Radyasyon onkologları ne diyor?

Tarama Şekilleri Toplum Tabanlı (Population Based) Fırsatçı (Oportunistik) Servikal Kanser Meme Kanseri Kolorektal Kanserler

Türkiye de Kanser İstatistikleri Kanser, Türkiye'de 1982 yılında 1593 sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanunu'nun 57. Maddesi gereğince "bildirimi zorunlu

SERVİKS KANSERİ TARAMA KALİTE KONTROL SÜREÇLERİ. Dr. Serdar Altınay Istanbul B.Eğitim Araştırma Hastanesi

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

GLANDÜLER LEZYONLARDA YÖNETİM. DR. ZELIHA FıRAT CÜYLAN SBÜ. VAN EĞITIM VE ARAŞTıRMA HASTANESI

Servikal Kanser Taramalarında HPV Testlerinin Kullanımının Rasyoneli

MEMENİN SELİM PREKANSERÖZ HASTALIKLARININ YÖNETİMİ. Op. Dr. Gülden BALLI İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

Mamografi; Ne için? Ne zaman? Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı Mağusa Tıp Merkezi Hastanesi

. T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü SAĞLIK BİLGİ SİSTEMLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE

Kelime anlamı olarak kanser, bir organ veya dokudaki hücrelerin düzensiz bir şekilde bölünüp çoğalmasıyla ortaya çıkan kötü urlara denir.

Dünya genelinde her 3 4 kişiden biri kronik hastalıklıdır. (Ülkemizde Kronik Hastalıklar Raporu na göre,

SERVİKAL ÖRNEKLERDE HPV DNA ve SİTOLOJİK İNCELEME SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

İSTATİSTİK, ANALİZ VE RAPORLAMA DAİRE BAŞKANLIĞI

OVER KANSERİ BİLGİ KİTAPÇIĞI

SERVİKAL SİTOLOJİ. Dr GÜLGÜN ERDOĞAN AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PATOLOJİ ABD

DUKTAL KARSİNOMA İN SİTU: CERRAHİ YAKLAŞIM. Dr. N. Zafer Utkan Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı

KANSER NEDIR? TARAMA YÖNTEMLERI NELERDIR? BURSA HALK SAĞLIĞI MÜDÜRLÜĞÜ KANSER ŞUBE DR.AYŞE AKAN

KANITA DAYALI TIP Yrd. Doç. Dr. Yasemin ÇAYIR Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği AD

KOLOREKTAL POLİPLER. Prof. Dr. Mustafa Taşkın

TÜMÖR BELİRTEÇLERİNİN KLİNİK TANIDA ÖNEMİ. Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006

Benign ve Pre-malign Vagina Hastalıklarının Yönetimi. Dr. Murat DEDE

GATA HASTANESİ 2001 YILI MALİGNİTE OLGULARININ İNCELENMESİ

Meme kanseri risk değerlendirme ve korunma. Dr. Hakan BOZCUK Dr. Sema SEZGİN GÖKSU

ENDOSERVİKAL KÜRETAJIN KOLPOSKOPİ UYGULAMASINDA YERİ VARDIR

Meme ve Over Kanserlerinde Laboratuvar: Klinisyenin Laboratuvardan Beklentisi

MEME KANSERİ VE KENDİ KENDİNE MEME MUAYENESİ İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ 2009

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

Dr. S. Ata Güler. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler

KOLONOSKOPİK TARAMA VE KOLONOSKOPİ

Türkiye de Kanser Taramalarında Yeni Stratejiler

Malignite ve Transplantasyon. Doç. Dr. Halil Yazıcı İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

Genellikle 50 yaş üstünde görülür ancak seyrekte olsa gençler de de görülme olasılığı vardır.

Prof. Dr. Rabin SABA Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Memorial Sağlık Grubu

5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi

PROSTAT KANSERİNDE YENİ DERECELENDİRME SİSTEMİ. Prof. Dr. Işın Kılıçaslan İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı

YÜKSEK RİSK PREMALİGN LEZYONLARDA YAKLAŞIM. Dr.Ayşenur Oktay Ege Ün Tıp Fak Radyoloji AD

KANSERDEN KORUNMA: GÜNCEL BİLGİLER. Dr. İsmail ÇELİK

TÜRKİYE DE MİDE KANSERLİ HASTALARIN KLİNİKOPATOLOJİK ÖZELLİKLERİ: -Çok Merkezli Retrospektif Çalışma- Türk Onkoloji Grubu

Anneler Gününe Özel Panellerimiz Varlıkları ve Sağlıkları Bizim İçin Önemlidir

Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografik Koroner Anjiyografi Sonrası Uzun Dönem Kalıcı Böbrek Hasarı Sıklığı ve Sağkalım ile İlişkisi

İnsidental kanser. Dr. Ali İlker Filiz Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

KANSERDE RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME DOÇ. DR.İSMAİL MİHMANLI

TÜMÖR MARKIRLARI. Dr. Ömer DİZDAR. Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü, Prevantif Onkoloji Anabilim Dalı

Odu Tıp Derg (2014) 1: e1-e5. Odu J Med (2014) 1: e1-e5

MEME KANSERİNDE YÜKSEK RİSK TANIMI

Kolposkopi: Kime, Ne Zaman Yapılmalıdır? Doç. Dr. Nejat Özgül Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

YAŞLILIK VE KANSER. Kanser Nedir?

Küçük renal kitlelerde aktif izlem

KANSERDEN KORUNMA. Dr. Meltem ŞENGELEN

Kolposkopi: Kime, Ne Zaman Yapılmalıdır? Doç. Dr. Nejat Özgül Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

Tiroid nodüllerinde TİRADS skorlamasının güvenirliliği

Lokalize Prostat Kanserinin Tedavisinde İzlem Politikaları

epigenomics Epi procolon 2.0 CE, kolorektal kanser taramasına yönelik bir kan testidir. Kanda Kanser Tanısı

Transkript:

Kanserde erken tanı ve tarama programları Early diagnosis and screening programs for cancer Sevnaz Şahin Ege Tıp Dergisi / Ege Journal of Medicine 2015; 54: Ek Sayı / Supplement 41-45 Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Geriatri Bilim Dalı, İzmir Öz Yaş ilerledikçe malignitelerin sıklığının arttığı bilinmektedir. Yaşlanma ve kanser arasındaki ilişki kompleks olup, kanserojenlerle uzamış temas, savunma sistemindeki değişiklikler, tümör supresyon genlerinin yokluğu gibi bir çok farklı nedenden kaynaklanabilir Erkeklerde en sık akciğer kanseri kadınlarda ise meme kanseri görülmektedir. Kanser riskini azaltmak için koruyucu önlemler erken tanı için kanser taramaları önemlidir. Erken tanı ile kanser öncülü lezyonların tespiti kanseri önlerken, kanserlerin erken evrede tanısı mortaliteyi azaltmaktadır. Bununla birlikte kanser taraması yaparken beklenen yararlar yanında taramanın olası zararları da akılda tutulmalıdır. Yaşlı bireyler, mevcut fonksiyonel durumları, eşlik eden hastalıkları, tedavinin olası komplikasyonları dikkate alınarak sık görülen kanserler açısından taranmalıdır. Anahtar Sözcükler: Erken tanı ve tarama, kanser, yaşlanma, yaşlı. Abstract The incidence of malignancy is known to increase with advancing age. The association between aging and cancer is complex and may stem from various factors including prolonged exposure to carcinogens, changes in the immune system, and the loss of tumor suppressing genes. The most common cancers are lung cancer for men and breast cancer for women. Preventative measures to reduce the risks associated with cancer and screening for early diagnosis are important. Detection of precancerous lesions can prevent the formation of cancer, while diagnosis of cancer in an early stage reduces mortality. Despite these expected benefits, the potential harm must also be considered while conducting cancer screening. Elderly individuals should be screened for common cancers, taking into account their current functional status, concomitant diseases, and possible complications of treatment. Keywords: Early diagnosis and screening, cancer, aging, elderly. Giriş Yaş ilerledikçe malignitelerin sıklığının arttığı bilinmektedir. Yaşlanma ve kanser arasındaki ilişki kompleks olup, kanserojenlerle uzamış temas, savunma sistemindeki değişiklikler, tümör supresyon genlerinin yokluğu gibi bir çok farklı nedenden kaynaklanabilir (1). Yaş ve cinsiyete göre kanser sıklığı karşılaştırıldığında 75 yaşındaki bir erkekteki kanser sıklığı 25 yaşındaki erkeğe göre 100 kat, kadında ise 30 kat daha fazla görülmektedir (2). Amerika Birleşik Devletleri nde (ABD) yaklaşık 14 milyon kanser hastası olduğu ve yıllık yeni vaka sayısının ortalama 1.6 Milyon olduğu ve yeni vakaların %53 ünün de 65 yaş ve üzeri olduğu belirtilmektedir (3). Özellikle genç yaşlı dediğimiz 64-75 yaş grubuna baktığımızda mortalite nedenleri arasında malignite ön sırada yer almaktadır (4). O nedenle de kanserden primer, segonder korunma önem kazanmaktadır. Yazışma Adresi: Sevnaz ŞAHİN Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Geriatri Bilim Dalı, 35100 Bornova, İZMİR Kanserden primer korunma kanser gelişmesine engel olmak için yaşam tarzı değişiklikleri yapılması, diyetin düzenlenmesi ve egzersizi içerir. Sekonder korunmada artık hastalık gelişmiştir ve erken tanısı önemlidir. Erken tanı ile kür şansını yakalamak, hastalıksız süreyi uzatarak, morbidite ve mortaliteyi azaltmak amaçlanmaktadır. Kanser taraması yaparken beklenen yararlar yanında olası zararları da akılda tutulmalı, kar-zarar dengesi düşünülmelidir. Kanser taramasının zararlarından en önemlisi aşırı tanıdır (overdiagnozis). Aşırı tanı ile kastedilen tarama yapılmaması durumunda hiçbir şekilde semptomatik veya hayatı tehlikeye neden olmayacak olan tümörlerin tanısıdır. Aşırı tanı, beraberinde gereksiz non invazive ve invazive girişimi getirmekte ve bu girişimlere bağlı komplikasyonlar oluşabilmektedir. Tanı amaçlı fazla sayıda çekilen noninvazive olan bilgisayarlı tomografi ile hastanın maruz kaldığı radyasyonun kendisi de kansere neden olabilecek fazla olabilmektedir. Veya biyopsi gibi invazive tetkiklere bağlı oluşan komplikasyonlar bu duruma örnek olarak verilebilir. Aşırı tanı, beraberinde aşırı tedaviyi ve ona 41

bağlı komplikasyonları da getirmektedir. Örneğin; radyoterapi ve kardiyotoksik adjuvan kemoterapatikler kardiyovasküler mortaliteyi arttırabilmektedirler (5). Kanser taramasının diğer bir zararı kişilerde neden olduğu psikolojik strestir. Taramanın getirdiği stres testin yanlış pozitif sonuç çıkması durumunda daha da uzamakta kişinin yaşam kalitesini düşürecek boyuta gelebilmektedir. Bu makalede öncelikle sekonder korunma üzerinde durulacak, taramanın yarar ve zararları vurgulanarak kılavuzlardaki öneriler belirtilecektir. Farklı Kanser Türlerinde Erken Tanı ve Tarama Dünyada en sık görülen kanser akciğer kanseridir. Ülkemizde de tüm kanserlerin %26 sını oluşturmaktadır ve erkeklerde en sık görülen kanserdir. Erkeklerde akciğer kanserinden sonra ikinci sırada prostat kanseri (%10) bulunmakta, bunu mesane (%8.5), kolorektal (%6.9) ve mide kanserleri (%6.8) izlemektedir. Kadınlarda meme kanseri ilk sırada yer alır iken (%23.3), sıklık sırasına göre diğer kanserler; kolorektal (% 8.1), tiroid (%6.2), mide (%5.9) ve akciğer (%5.2) kanserleridir (6). 1. Akciğer Kanseri Akciğer kanserinde primer korunma, çoğu akciğer kanserinin etiyolojisinde önemli olan sigaranın bırakılmasıdır. Sekonder korunma için hangi tetkikleri kullanılması gerektiği konusunda bir fikir birliği yoktur. Erkeklerde yapılan erken dönem çalışmalarda akciğer grafisinin tek başına veya balgam sitolojisi ile birlikte akciğer kanseri mortalitesi üzerine yararı gösterilememiştir. Geniş randomize bir çalışma olan PLCO çalışmasında cinsiyet ayrımı olmadan her iki cinste de akciğer grafisi ile taramanın akciğer kanseri insidansını ve mortaliteyi azaltmadığı saptanmıştır (7,8) Son çalışmalar akciğer kanseri taramasında Düşük Doz Bilgisayarlı Tomografi nin (DDBT) daha etkin olduğuna işaret etmektedir. DDBT; multidedektör bilgisayarlı tomografi cihazında kontrastsız olarak elde edilen, tarama süresi 25 saniyenin altında olan tek inspiriumda çekilen tomografiyi ifade etmektedir ve standart tomografiye göre üçte bir az radyasyona neden olmaktadır. Böylece yukarıda da belirtilen tetkike bağlı kanser gelişme riskinin önüne geçilmektedir. Akciğer kanseri için tavsiye edilen tarama önerileri Tablo-1 de verilmiştir. Devam eden çalışmalarda DDBT nin akciğer kanseri taramasında morbidite ve mortalite üzerine etkisi araştırılmaktadır. 2. Meme Kanseri Kadınlarda en sık görülen kanserdir. 2010 yılında dünya genelinde 1.643.000 yeni vaka olduğu tahmin edilmektedir. Vakaların yarısının, bu nedenle meydana gelen ölümlerin % 60 ının az gelişmiş ülkelerde meydana 42 gelmiştir. Kadınlarda tüm kanserlerin %23 ünü kansere bağlı ölüm nedenlerinin %14 ü meme kanseri oluşturmaktadır (10). Amerika Kanser Derneği 20 yaşından sonra her kadının ayda bir kere kendi kendine meme muayenesini önermektedir. Meme kanserinin taraması için öncelikle risk faktörlerinin farkında olmak gereklidir. Meme kanseri için BRCA1/BRCA2 gen mutasyonu, ailede meme kanseri olması, menarj-menapoz yaşı gibi birçok faktör etkilidir (Tablo-2). Tablo-1. Akciğer Kanseri İçin Tavsiyeler (9). Hedef Kitle 55-80 yaş arasında asemptomatik bireyler 30 paket yılı sigara kullanımı olanlar Halen sigara kullanmakta olan ve bırakalı 15 seneden az olan bireyler Tarama (Tavsiye edilen) Yıllık olarak düşük doz bilgisayarlı tomografi Tablo-2. Meme Kanseri İçin Faktörleri (11). Faktörü Düşük Taramayı sonlandırma (Tavsiye edilen) 15 yıldan uzun süredir sigara kullanılmaması durumunda Yaşam beklentisinin sınırlı olduğu bireyler Yüksek Rölatif BRCA1/BRCA2 gen mutasyonu Negatif Pozitif 3.0-7.0 Anne veya kız kardeşte meme kanseri olması Hayır Evet 2.6 Yaş 30-34 70-74 18.0 Menarj yaşı 14 12 1.5 İlk doğum yaşı 20 30 1.9-3.5 Menapoz yaşı 45 55 2.0 Şu an/ Doğum kontrol hapı Asla geçmişte kullanımı kullanım 1.07-1.2 Hormon replasman tedavisi (österojen+progesteron) Alkol Mammografide meme dansitesi Kemik mineral dansitesi Benign meme biyopsi öyküsü Atipik hiperplazi biyopsi öyküsü Asla Şimdi 1.2 Asla 2-5 bardak/gün 1.4 0 75 1.8-6.0 En düşük çeyrek En yüksek çeyrek 2.7-3.5 Hayır Evet 1.7 Hayır Evet 3.7 Randomize çalışmaların derlemeleri 50-70 yaşındaki kadınlarda mamografi ile taramanın mortaliteyi azalttığını göstermiştir. O nedenle kılavuzlarda mamografi ile tarama mutlaka önerilmektedir. 70 yaşın üzerinde taramanın faydası daha az olabilir. Her ne tarama, erken evrede kanserin tanınmasını sağlasa da mortaliteyi azaltmayabilir. Bunda beklenen yaşam süresi etkili olmaktadır. O nedenle beklenen yaşam süresinin en az 10 yıl olması durumunda taramalara devam edilmesi Ege Tıp Dergisi / Ege Journal of Medicine

önerilmektedir. Mamografinin sıklığı konusunda tam bir fikir birliği yoktur. Prospektif 900.000 den fazla mamografi sonuçlarını içeren Kerlikowske ve arkadaşlarının çalışmasında 50-74 yaşındaki kadınlarda yıllık ve 2 yıl ara ile çekilen mamografiler karşılaştırıldığında ileri evre ve büyük lezyon görülme riskinde artış saptanmamıştır (12). Bununla birlikte 40-49 yaşlarında yoğun meme dokusuna sahip kadınlarda 2 yıllık takip ile kanserde ilerleme riski saptanmıştır. Takibin sıklığı konusunda meme dokusunun yapısı ve risk faktörlerinin dikkate alınması önemlidir. Özellikle BRCA1/BRCA2 gen mutasyonu varlığında yoğun ve sık takip ve uygun vakalarda da selektif östrojen reseptör modülatörleri (Tamoksifen, Raloksifen) kullanılması önerilmektedir. Mamografi sıklığı ve süresi ile ilgili ülkelerin tavsiyelerinde de farklılıklar bulunmaktadır (Tablo-3) (13). Tablo-3. Ortalama li Kadınlarda Mamografi Taraması İle İlgili Tavsiyeler (13). Kılavuz ABD Koruyucu Hizmetler Çalışma Kolu (2009) Kanada Koruyucu Hizmetler Çalışma Kolu Care (2011) Ulusal Kanser Enstitüsü Avrupa Birliği Kanser Komitesi tavsiyesi İngiltere Ulusal Servisi (2011) Tarama sıklığı (yıl) Taramaya başlama yaşı 40-49 50-69 70 yaş yaş 2 Bireysel* Evet 2-3 Bireysel* Evet 75 74 1-2 Evet Evet Evet 2-3 Hayır Evet Hayır 3 47 yaşından itibaren Evet 73 *Mamografinin yararları ve zararları anlatılmalı, bireysel tercihi ve risk temelinde verdiği kararı dikkate alınmalıdır. 3. Kolorektal Kanserler Sık görülen kanserlerden bir tanesidir. Premalign adematöz lezyonların saptanarak çıkarılması kanseri önlemekte, lokal kanserlerin cerrahi olarak çıkarılması da kansere bağlı ölümleri önlemektedir. O nedenle tarama ile erken tanısı önemlidir. 50 yaşın üzerinde ortalama riskli kadın ve erkekte kolorektal kanser taraması ile ilgili tavsiyeler Tablo-4 te gösterilmiştir. Gaitada gizli kan için hassas yöntemler ve birbirini takip eden 3 örnek alınması önerilmektedir. Adenomların saptanmasında etkisizdir o nedenle primer kanser taraması için kullanılmaktadır. Gaitada immunokimyasal testi; guanik asit bazlı gizli kanın saptanmasına göre daha hassastır çünkü hemoglobindeki, globülinini saptar, o nedenle yiyeceklerle etkileşmez. Üst gastrointestinal kanamalarında geçiş sırasında globülin parçalandığı için gaitada saptanmaz. Gaita DNA testi ile ilgili ilk kuşak testler 2012 yılında uygulamaya girdi ve sensitivitesi %92.3 olarak belirtilmektedir (15). Gaitada DNA testini ne sıklıkla yapılması gerektiği konusu belirsizdir. Yakın zamanda ABD de Medicare 50-84 yaş arasında asemptomatik, ortalama riski olan bireylerde 3 yılda bir yapılmasını finanse etmeye başlamıştır (16). Bilgisayarlı tomografik kolonografi ile ince kesitler alınarak barsak mukozasının 2-3 boyutlu görüntüleri oluşturulmaktadır. Noninvazive bir yöntem olması avantajdır, bununla birlikte 1 cm ve üzerindeki lezyonların saptanmasında hassastır, daha küçük lezyonlar için yetersiz kalır. Ayrıca sağlıklı barsak hareketleri gerektirir ve hastanın ciddi oranda radyasyona maruz kalmasına neden olur. O nedenle sadece seçilmiş vakalarda kullanılmalıdır. Tablo-4. 50 Yaşın Üzerinde Ortalama li Kadın ve Erkekte Kolorektal Kanser Taraması İle İlgili Tavsiyeler (14). Adenomatöz polip ve kanser taraması için testler Fleksible sigmoidoskopi (40 cm veya splenik fleksuraya) Kolonoskopi Çift kontrast kolon grafisi * Bilgisayarlı tomografiyle kolonografi Primer kanser tarama testleri Kanser için yüksek sensitivesi olan guainik bazlı gaitada gizli kan Kanser için yüksek sensitivitesi olan gaita imminokimyasal test Kanser için yüksek sensitivitesi olan gaita DNA testi Sıklık Her 5 yıl Her 10 yılda Her 5 yılda Her 5 yılda Yıllık Yıllık Belirsiz *Hasta, bir veya daha fazla 6 mm polip saptanırsa kolonoskopiye yönlendirilmelidir. 4. Prostat Kanseri Erkeklerde en sık görülen ikinci kanser türü prostat kanseridir. Prostat kanseri kanser ve yaş arasındaki ilişkinin en güçlü olduğu kanserdir. 40 yaşından önce nadir görülmekte ama sonrasında hızla artmaktadır (17,18). Sık görülmekle birlikte yavaş büyümesi mortalitenin düşmesine neden olmakta, hastalar çoğu zmana prostat kanserinden değil başka bir nedenden kaybedilmektedir. Otopsi çalışmalarında yüksek prostat kanseri oranları da bu bulguyu desteklemektedir. Rektal tuşe ile prostat muayenesi uzun zamandır prostat kanser tanısında kullanılmaktadır. Rektal tuşe ile posterior ve lateral prostat dokusundaki tümörler saptanabilmektedir. Rektal tuşe ile saptanan prostat kanserlerinin morbidite ve mortalitesinin düştüğünü gösteren kontrollü çalışma yoktur. Prostat Spesifik Antijen (PSA) uzun zamandır prostat kanserinin takibinde kullanılmaktayken 1990 lardan bu yani tarama testi olarak da önerilmektedir. PSA, prostat epitel hücrelerinde üretilen bir glikoproteindir, prostat kanserinde üretimi artar, kapiller yapılarla prostat bezinin lümeni arasındaki doku bariyerinin bozulmasına bağlı 2015; Cilt / Volume: 54 (Ek Sayı / Supplement) 43

kapillere geçmektedir. PLCO kanser tarama çalışmasında 7-10 yıllık takip sonrasında yıllık rektal tuşe ve PSA tayininin yararı olmadığını göstermiştir. Tarama çalışmalarında PSA için kabul edilen sınır değer 4.0 ng/ml dir. Amerika kanser derneğinin derlemelerinde PSA için sınır 4.0 ng/ml olarak alındığında genel olarak prostat kanserini saptama oranı %21, yüksek derecede kanseri yakalama oranı %51 olarak belirtilmektedir. Bu sınır 3.0 ng/ml ye çekildiğinde oranlar %32 ve %68 olmaktadır. PSA sınır değeri 4.0 ng/ml den 3.0 ng/ml ye indirildiğinde spesifite ise %91 den %85 e inmektedir. Prostatitler, beningn prostat hipertrofisi dahil farklı nedenlerin PSA da yükselme yapabileceği akılda tutulmalıdır (19). 50 li yaşlarının başında ortalama riski olan bir erkekte eşlik eden ve beklenen yaşam süresini 10 yılın altına çeken hastalıkların varlığında tarama tartışılmalıdır. PSA ile prostat kanseri taraması her ne kansere bağlı mortaliteyi azaltabilse de net risk azalması çok azdır. Bu konudaki çalışmaların dizaynları birbirinden farklı olduğu için sınırlı bir yorum yapılabilmekte ve taramanın yararının olup olmadığı tartışılmaktadır. Çünkü metnin girişinde de belirttiğimiz gibi kanser taramasına karar vermek için kar/zarar oranına bakılmalıdır. Prostat kanseri taramasının olası zararlarının yararlarından fazla olduğu görüşü hakimdir. O nedenle taramanın olası yarar ve zararları hastaya anlatılarak bilgilendirilmeli hastayla birlikte ortak karar verilmelidir. Prostat kanserinin taranması riskli grupta yararlı olabilir. Prostat kanseri açısından risk oluşturan durumlar; siyah ırk, ailede özellikle65 yaşından önce prostat kanseri tanısının olması, bilinen BRCA1/BRCA2 gen mutasyonunun varlığıdır (20,21). li grupta 40-45 yaşından itibaren taramaya başlanması önerilmektedir. Bununla birlikte riskli grubun taranmasının yararlı olduğuna dair bile kanıtlarımız yetersiz olduğunu belirtmeliyiz. Eğer tarama yapılmasına karar verildiyse önerilen; rektal tuşe ve PSA nın birlikte kullanılmasıdır. Ne sıklıkla yapılması gerektiği konusunda da fikir birliği yoktur. PSA değeri 4.0 ng/ml-7.0 ng/ml arasında ise eğer prostatit varsa tedavisi verilip eğer prostatit yoksa PSA yı yükseltecek diğer nedenler ve aktiviteler (bisiklete binmek gibi) konusunda hasta uyarılarak tetkik tekrar edilmelidir. 2. kere yüksek çıkması durumunda ileri tetkik için ilgili uzmana yönlendirilmelidir. 5. Serviks Kanseri Serviks kanseri dünya genelinde kadınlarda sık görülen bir kanserdir. Taramaların artması ve Human Papillomavirus (HPV) aşılamaları ile insidansı ve mortalitesi düşmüştür. Vakalarının büyük çoğunluğunun gelişmekte olan ülkelerde olduğu görülmektedir. Serviks kanserinin prekanseröz aşamada yakalanması ile kanser insidansı azaltılabilmekte, erken evrede yakalanması ile de mortalite azaltılabilmektedir. Bu nedenle de tarama son derece önemli hale gelmektedir. Serviks kanserinin etiyolojinde özellikle belli HPV sub grupları önemlidir. Tarama immun problemi olmayan, asemptomatik tüm kadınlarda önerilmektedir. ABD de taramaya başlangıç yaşı 21 olarak alınmıştır. Birçok ülke de benzer şekilde 20 li yaşlarla birlikte tarama önerilmektedir. Taramada servikal smear ile sitolojik değerlendirme (Papanicolaou- Pap test) ve/veya HPV önerilmektedir. Ülkelere göre değişmekle birlikte sıklıkla önerilen taramaların 30 yaşından sonra her 3-5 yılda bir yapılmasıdır. 65 yaşın üzerindeki kadınlarda aşağıdaki durumlarda tarama kesilmektedir. Artmış risk yoksa (örneğin; geçmişte veya şu anda sigara kullanımı, taramanın yapılıp yapılmadığının bilinmemesi durumu, öncesinde HPV ile ilişkili hastalık, yeni partner, immun yetmezlik, intrauterin dietilstilbestrol a maruziyet) Öncesinde yeterli tarama yapılması (ardışık 2 negatif ve en sonuncusu geçtiğimiz 5 yılda olmak üzere son 10 yıl içinde 3 negatif servikal smear olması) (22). Yüksek derecede displazi veya daha ileri evre bir patoloji öyküsünün olmaması. Daha önceden taranmış yaşlı bireylerde yeni yüksek dereceli displazi nadiren görülmekte ve servikal kanserler daha ılımlı seyretmektedir. Daha önceden hiçbir tarama yapılmamış yaşlı kadınlar taranmalıdır. Önerilen her 2-3 yılda bir servikal smear veya her 5 yılda bir servikal smear ve HPV testidir. Birleşmiş milletler koruyucu hizmetler çalışma grubu bu taramanın 70-75 sürdürülmesini önermektedir. Kaynaklar 1. Cohen HJ. Biology of aging as related to cancer. Cancer 1994;74(Suppl.7):2092-100. 2. Bal DG, Lloyd J. Advocacy and government action for cancer prevention in older persons. Cancer 1994;74(Suppl.7):2067-70. 3. National Academia of Science. Delivering high-quality cancer care: Charting a new course for a system in crisis. Institute of Medicine of National Academies [serial on the Internet] September 2013 [cited May 2015]. Available from: https://www.iom.edu/~/media/files/report%20files/2013/quality-cancer-care/qualitycancercare_rb.pdf 4. Statbelf.gov.be [homepage on the Internet]. Belgium: Belgian Federal Government [updated 2012; cited May 2015]. Available from: www.statbel.fgov.be 44 Ege Tıp Dergisi / Ege Journal of Medicine

5. Laberg M, Lousdal ML, Bretthauer M, Kalager M. Benefits and harms of mammography screening. Breast Cancer Res 2015;17(1):63. 6. Ertem M, İnandı T, Çan C ve ark. Halk Sağlığı Uzmanları Derneği Türkiye Halk Sağlığı Raporu 2012:288-292. [cited May 2015]. Available from: http://halksagligiokulu.org/anasayfa/components/com_booklibrary/ebooks/turkiye_saglik_raporu_2012.pdf 7. Prorok PC, Andriole GL, Bresalier RS, et al. Design of the Prostate, Lung, Colorectal and Ovarian (PLCO) Cancer Screening Trial. Control Clin Trials 2000;21(6 Suppl):273S-309S. 8. Oken MM, Hocking WG, Kvale PA et al. Screening by chest radiograph and lung cancer mortality: The Prostate, Lung, Colorectal, and Ovarian (PLCO) randomized trial JAMA 2011;306(17):1865-7. 9. USPreventiveServicesTaskForce.org [homepage on the Internet] USA:Recommendations for Primary Care Practice [updated December 2013; cited May 2015]. Available from: http://www.uspreventiveservicestaskforce.org/page/name/recommendations 10. Jemal A, Bray F, Center MM, et al. Global cancer statistics. CA Cancer J Clin 2011;61(2):69-90. 11. Clemons M, Goss P. Estrogen and the risk of breast cancer. N Engl J Med 2001;344(4):276-85. 12. Kerlikowske K, Zhu W, Hubbard RA, et al. Outcomes of screening mammography by frequency, breast density, and postmenopausal hormone therapy. JAMA Intern Med 2013;173(9):807-16. 13. Uptodate. http://www.uptodate.com/ Erişim Tarihi Mayıs 2015. 14. Levin B, Lieberman DA, McFarland B, et al. Screening and surveillance for the early detection of colorectal cancer and adenomatous polyps, 2008: A joint guideline from the American Cancer Society, the US Multi-Society Task Force on Colorectal Cancer, and the American College of Radiology. Gastroenterology, 2008;134(5):1570-95. 15. Imperiale TF, Ransohoff DF, Itzkowitz SH, et al. Multitarget stool DNA testing for colorectal-cancer screening. N Engl J Med 2014;371(2):187-8. 16. CMS.gov [homepage on the Internet]. USA: Centers for Medicare and Medicaid Services. Decision Memo for Screening for Colorectal Cancer-Stool DNA Testing (CAG-00440N) [updated 9 October 2014; cited May 2015]. Available from:http://www.cms.gov/medicare-coverage-database/details/nca-decision-memo.aspx?ncaid=277 17. Hankey BF, Feuer EJ, Clegg LX, et al. Cancer surveillance series: interpreting trends in prostate cancer--part I: Evidence of the effects of screening in recent prostate cancer incidence, mortality, and survival rates. J Natl Cancer Inst 1999;91(12):1017-24. 18. Delongchamps NB, Singh A, Haas GP. The role of prevalence in the diagnosis of prostate cancer. Cancer Control 2006; 13(3):158-68. 19. Meigs JB, Barry MJ, Oesterling JE, Jacobsen SJ. Interpreting results of prostate-specific antigen testing for early detection of prostate cancer. J Gen Intern Med 1996;11(9):505-12. 20. Mitra AV, Bancroft EK, Barbachano Y, et al. Targeted prostate cancer screening in men with mutations in BRCA1 and BRCA2 detects aggressive prostate cancer: preliminary analysis of the results of the IMPACT study. BJU Int 2011;107(1):28-39. 21. Bancroft EK, Page EC, Castro E, et al. Targeted prostate cancer screening in BRCA1 and BRCA2 mutation carriers: results from the initial screening round of the IMPACT study. Eur Urol 2014;66(3):489-99. 22. Saslow D, Solomon D, Lawson HW, et al. American Cancer Society, American Society for Colposcopy and Cervical Pathology, and American Society for Clinical Pathology screening guidelines for the prevention and early detection of cervical cancer. CA Cancer J Clin 2012; 62(3):147-72. 2015; Cilt / Volume: 54 (Ek Sayı / Supplement) 45