KLİNİĞİMİZDE 2001-2005 YILLARI ARASINDA SEZARYAN ORANI VE ENDİKASYONLARI



Benzer belgeler
Sağlık politikalarının, hekimlerin sezeryan kararı almalarında etkisi: ikinci basamak sağlık kuruluşu değerlendirilmesi

Y llar Aras nda Sezaryan Operasyonu Endikasyonlar ve Oranlar

AĞRI İLİNDE SEZARYEN ORANLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ ANALYSIS OF CESAREAN SECTION RATES AT AGRI ARAŞTIRMA MAKALESİ

SEZARYEN SONRASI VAJİNAL DOĞUM (SSVD)

BİR ÜNİVERSİTE HASTANESİ NDE YAPTIRILAN DOĞUMLARIN İNCELENMESİ

ARAŞTIRMA YAZISI KLİNİĞİMİZDE YILLARI ARASINDA SEZARYEN OLAN HASTALARIN İNCELENMESİ Mehmet Yılmaz 1, Ünal İsaoğlu 2, Sedat Kadanalı 1

ÖZET SÜLEYMANİYE KADIN HASTALIKLARI VE DOGUM HASTANESİNDE

SEZARYEN İLE DOĞUM YAPAN ANNELERİN EPİDURAL ANESTEZİ SEÇME NEDENLERİNİN İNCELENMESİ

AGE SUMMARY PRIMIPAR AGE

MULTİPAR GEBELERDE PRİMER SEZARYEN ENDİKASYONLARI

OPTİMAL SEZARYEN HIZI NE OLMALIDIR? TÜRKİYE DE VE DÜNYADA GÜNCEL NEDİR? Konu Yazarı Doç. Dr. İsmail Dölen Dr. Özlem Özdeğirmenci

Term ve Tekil Gebeliklerde Kordon Prolapsusu ve Sonuçları

Anne Yaşı ve Gebelik Sayısının Bebeğin Doğum Ağırlığı ile İlişkisi

Orijinal makale/original article. İletişim (Correspondence):

Sezaryen Oranlarının Çeşitli Değişkenlere Bağlı Olarak Değerlendirilmesi

İleri Anne Yaşı ve Gebelik Komplikasyonları İlişkisinin Araştırılması

Gebelik ve Postpartum dönemde Demir Eksikliği Anemisi Yeni Tedaviler. Prof. Dr. Cansun Demir

Artan Sezaryen Oranlarını Nasıl Azaltabiliriz? Üç Yıllık Sezaryen Verilerimiz Eşliğinde Değerlendirme

PERİNATOLOJİ ve ÖNLENEBİLİR ANNE ÖLÜMLERİ. Dr. Şevki ÇELEN ZTB Kadın Sağlığı EAH Perinatoloji Kliniği

Prof. Dr. Semih ÖZEREN

stanbul E itim ve Araflt rma Hastanesi nde 2008 Y l Sezaryen Do umlar n De erlendirilmesi

500 GEBEDE RİSK FAKTÖRLERİ NEONATAL MORBİDİTE VE MORTALİTE

SSK BAKIRKÖY DOGUMEVİ KADIN VE ÇOCUK HASTALIKLARI HASTANESİNDE YILLARI ARASINDA MATERNAL MORTALİTE

Dr. Aflk n Y ld z 1, Prof. Dr. Atilla Köksal 1, Dr. Külal Çukurova 1, Dr. Adnan Keklik 1, Dr. Neriman Çelik 2, Dr. Hüseyin vit 1

Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Dönem I Öğrencilerinin Başarı Durumu: Altı Yıllık Deneyim

Cinsiyet Eşitliği MALTA, PORTEKİZ VE TÜRKİYE DE İSTİHDAM ALANINDA CİNSİYET EŞİTLİĞİ İLE İLGİLİ GÖSTERGELER. Avrupa Birliği

ACOG diyor ki GEÇ-TERM VE POST-TERM GEBELİKLERİN YÖNETİMİ. Özeti yapan: Dr. Yasemin Doğan

CERRAHPAŞA TIP FAKÜLTESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM ANABİLİM DALI VE YOĞUN BAKIM ÜNİTESİ'NDE MATERNAL MORTALİTE*

Sezaryen veya Normal doğum Üriner inkontinans?

Prof. Dr. M. Sinan Beksaç

DOĞUM BİÇİMİNİN YILLAR İÇİNDE GÖSTERDİĞİ DEĞİŞİM VE ROBSON ON GRUPLU SINIFLANDIRMA SİSTEMİ

The Fetal Medicine Foundation

Ergün ONUR(.. ) Onur BİLGİN ( 0 ) ÖZET SUMMARY

ANNE VE ÇOCUK SAĞLIĞININ ÖNEMİ. Sağlık; bireyin beden, ruh ve sosyal açıdan tam bir iyilik durumunda olmasıdır.

SEZERYAN SONRASI VAGİNAL DOĞUM. Dr. BELGİN HARZADIN

Abdominal Myomektomi Fertiliteyi Arttırıyor

TERAPÖTİK ABORTUS* M. Feridun AKSU, Engin ORAL, Veli YEDİGÖZ, Turgay ATASÜ, Aykut KAZANCIGİL GİRİŞ

190 kadın planlanmamış ya da istenmeyen gebelikle karşılaşmakta, 110 kadında gebeliğe bağlı komplikasyon gelişmekte,

Dünya Nüfus Günü, 2016

Term ve Preterm Makat Do umlarda Do um fieklinin Apgar Skorlar Üzerine Etkisi

YILLARI ARASINDA SEZARYEN KLİNİK ANALİZİ,

Fırat Tıp Dergisi 2009;14(4):

Sezaryen Doğumlarda Beden Kitle İndeksinin Perinatal Sonuçlara Etkisinin Değerlendirilmesi

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 2012;4 (4):23-28

GÜNAŞIMI OLAN, NULLİPAR GEBELERDE PROSTAGLANDİN E 2

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinin Beş Yıllık ( ) Kansere Bağlı Ölüm Kayıtlarının Değerlendirilmesi

SAĞLIK BİLİMLERİ DERGİSİ JOURNAL OF HEALTH SCIENCES Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Yayın Organıdır

Türkiye İnsani Gelişme Raporu kapsamında İGE değerleri ve sıralamalarındaki değişiklikler

PRETERM EYLEM ÖNGÖRÜSÜ. Doç. Dr. Derya EROĞLU

DO AL DO UM MU? SEZARYEN M?

Can AKAL, Sinem Ayşe DURU, Barış OLTEN. Danışman: Filiz YANIK ÖZET

YARDIMCI ÜREME TEKNİKLERİ UYGULAMALARI VE PERİNATAL/NEONATAL ETKİLER

SAĞLIKLI FETUSLARDA KOLON VE REKTUM ÇAPLARININ DOĞUM EYLEMİ VE POSTPARTUM MEKONYUM ÇIKIŞ ZAMANI İLE İLİŞKİSİ

Aile Hekimliği Uzmanı, Altıyüzevler Aile Sağlığı Merkezi, Tokat. Adres: Karşıyaka Mh. İbni. Kemal Cd. 8. Sk Göksu Evleri, Altıyüzevler Aile Sağlığı

Sema DOĞU, Kader KOÇ, Zeynep ASLAN, Serpil TÜRKER, Nur İHTİYAR GİRİŞ

MAKAT DOĞUM YÖNETİMİ. Prof Dr M Tamer Mungan Medicana İnternational Ankara tdmungan@gmail.com

Sezaryen Doğum Artışını Önlemenin Bir Yolu: Bir Kez Sezaryen Hep Sezaryen Yaklaşımı Yerine Sezaryen Sonrası Vajinal Doğum ve Hemşirenin Rolleri

BİYOİSTATİSTİK Uygulama 7 Yrd. Doç. Dr. Aslı SUNER KARAKÜLAH

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

Sağlık Personelinin Doğum Şekli ve Özelliklerinin Sağlık Personeli Olmayanlarla Karşılaştırması

*'" Atatürk Ünİ\'ersitesi Hemşirelik Yüksekokulu. (Arş. Gör.) PREMATÜRE BEBEKLERDEKİ MORTALİTE YE MORBİDİTE İNSİDANS I VE ÖNDE GELEN ÖLÜM NEDENLERİ

LİDERLİK TEKSTİL VE OTOMOTİVDE... Dr. Can Fuat GÜRLESEL

Ülkemizde Doğumhane Yapılanmaları ve Doğum Salonu Hizmetleri Maternal Mortalite ve Morbiditeyi Azaltıyor mu?

Aras. Gör. Pelin BASAR*, Prof. Dr. Erdal BESER*, Ögr. Gör. Filiz ERGIN*, Dr. Kamil YAVAS**

İNSAN KIYMETLERİ YÖNETİMİ 4

Ç.Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 19, Sayı 2, 2010, Sayfa Doç. Dr. Songül TÜMKAYA İlknur ÇAVUŞOĞLU

Arkadan Gelen İkizlerde Prezentasyon, Doğum Şekli ve Doğam Ağırlığının Neonatal Mortalite Üzerine Etkisi

DOĞUM ŞEKLİNİN YENİDOĞAN ÜZERİNE ETKİLERİ

(CLINICAL ANAL vsıs OF CESAREAN SECTION OPERATIONS PERFORMED in ZEYNEP.. KAMİL HOSPITAL) ÖZET: SUMMARY:

TEKİL VE ÇOĞUL GEBELİKLERDEN DOĞAN PREMATÜRE BEBEKLERİN GELİŞİMSEL DURUMLARININ KARŞILAŞTIRILMASI

GEÇİRİLMİŞ SEZARYEN OPERASYONLU GEBELERDE VAGİNAL DOGUM

Doğumun 2. Evresi Ne Kadar Sürer ve Ne Zaman Sonlanır? İlerlemeyen Eylem Tanısı Nasıl Konulur? Dr. Şevki ÇELEN ZTB Kadın Sağlığı EAH

Primipar Kadınların Doğum Tercihleri ve Bunu Etkileyen Faktörler

Kadınların Doğum Şekli Tercihlerini Etkileyen Faktörler

D.Ü.T.F. KADIN HASTALIKLARI VE DOGUM ANABİLİM DALINDA 1983 İLE 1987 YILLARI ARASINDA YAPILAN SEZERYANLERİN ANALİZİ ÖZET SUMMARY

ÇALIŞAN BAĞLILIĞINA İTEN UNSURLAR NEDİR VE NEDEN ÖNEMLİDİR?

Özet. Giriş. 1. K.T.Ü. Orman Fakültesi, Trabzon., 2. K.Ü. Artvin Orman Fakültesi, Artvin.

Dr. Zekai Tahir Burak Kad n Sa l E itim ve Araflt rma Hastanesi Do um Ünitesi nde sezaryen oranlar ve endikasyonlar

KAHRAMANMARA L MERKEZ NDE 2004 VE 2006 YILLARINDAK DO UMLARIN KAR ILA TIRILMASI

Sezaryen mi? Vaginal Doğum mu? Dr. Nuri Danışman BÜYÜK DOĞUM

Kadınların Doğum Şekli Tercihlerine Sağlık Eğitiminin Etkisi

Bir Aile Sağlığı Merkezine Başvurmuş Olan Yaş Arası Kadınların Doğum Şekli Tercihleri ve İlişkili Faktörler

Evre IB1 serviks kanserli hastalarda tedavi sonuçları: Tek merkez deneyimi

Sezaryen Sonrası Vajinal Yolla Doğum: Retrospektif Değerlendirme

DOĞUM ÖNCESİ BAKIM. Dr. Ferruh N. Ayoğlu. Halk Sağlığı Anabilim Dalı

Bilim Uzmanı İbrahim BARIN

Makat Gelişlerinde Doğum Şeklinin Neonatal Mortalite Üzerine Etkisi

SEÇİM DEĞERLENDİRMESİ

ÖZET BULGULAR. gece o hanede kalmış olan kadınlar araştırma kapsamında görüşme için uygun kadın olarak kabul edilmişlerdir.

Fetus - Amru.os sıvısı - Anne organizması arasındaki ilişki ve denge önemlidir. Amnios sıvısı total protein düzeyi çeşitli araştırmalara konu

Kısa Serviks Tanı ve Yönetim. Prof.Dr.Sermet Sağol EÜTF Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

İntrapartum Ebelik Hizmetlerinin Kapsam ve Kalitesi

11/28/13. Yenidoğan ve HIV

ÇOĞUL GEBELİK EYLEM PLANI

Gebelerde Anti HIV Sonuçlarının Değerlendirilmesi

Topluma Hizmet Uygulamaları ve Altındağ Belediyesi İş Birliği Örneği

ACOG diyor ki FETAL ANÖPLOİDİ İÇİN SERBEST FETAL DNA TARAMASI. Özeti Yapan: Dr. Aytül Esmer Çorbacıoğlu ÖZET

Dr. Aslıhan Yazıcıoğlu, Prof. Dr. Aydan Biri Yüksek İhtisas Üniversitesi Koru Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

NEDBESİZ UTERUS RÜPTÜRÜ: 8 OLGUNUN ANALİZİ

Transkript:

2006; Cilt: 3 Sayı: 4 Sayfa: 249-254 KLİNİĞİMİZDE 2001-2005 YILLARI ARASINDA SEZARYAN ORANI VE ENDİKASYONLARI Mehmet GÜNEY, Ertan UZUN, Baha ORAL, İsmail SARIKAN, Gökhan BAYHAN, Tamer MUNGAN, Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı Isparta ÖZET Amaç: Sezaryen operasyonu maternal mortalite, morbidite ve perinatal morbidite yönünden artmış riske sahiptir. Çalışmanın amacı 2001-2005 yılları arasında meydana gelen tüm doğumlardaki sezaryen oranlarının ve endikasyonlarının yıllara göre dağılımını incelemektir. Yöntem: Süleyman Demirel Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği nde 2001-2005 yılları arasındaki 2416 doğumda sezaryen operasyonu geçiren 1806 hastanın hastane kayıtlarını retrospektif olarak inceledik. Sezaryenlı hastaların yaş, parite, vaginal doğum oranları ile sezaryen endikasyonlarının yıllara göre dağılımı incelendi. Sonuçlar: Sezaryen operasyon oranı %58.1 ile %85.2 arasındadır. Bu oran yıllarla birlikte artış göstermiştir. En fazla artış gösteren sezaryen endikasyonları eski sezaryen, baş-pelvis uyumsuzluğu ve fetal distres idi. Eski sezaryen oranı 2001 de %18.3 iken, 2005 de %29.6 ya yükselmiştir. Aynı şekilde, baş-pelvis uyumsuzluğu oranları %2.8 den %21.4 e yükselmiştir. Bu süre boyunca fetal distres ve kontrasepsiyon isteğine bağlı sezaryen endikasyonları azalmıştır (p<0.001). Yorum: Kliniğimizde sezaryen oranları yıllarla birlikte artmıştır. Bu artış eski sezaryen oranının yükselmesine, 35 yaş üzeri primigravid kadın sayısının artmasına ve makat prezantasyonlarının sezaryenla doğurtulmasına bağlanmaktadır. Antenatal tanı testlerinin yaygın kullanılması da sezaryen oranında ayrıca bir artışa yol açmıştır. Anahtar kelimeler: endikasyonlar, sezaryen operasyonu, vaginal doğum SUMMARY Cesarean section rates and indications at our clinic between 2001 and 2005 Objective: Cesarean section has increased risks for maternal mortality and morbidity, and perinatal morbidity. The purpose of this study was to analyze the annual distribution of indications and rates of cesarean sections in all deliveries that happened between 2001 and 2005. Material and Methods: We evaluated retrospectively the hospital records of 1806 patients who underwent cesarean section among 2416 deliveries at Suleyman Demirel University, School of Medicine, Department of Obstetrics and Gynecology, between 2001-2005. The annual distribution of patients with cesarean section were analyzed with respect to age, parity, vaginal birth rate and cesarean section indications. Results: The rate of cesarean section is between 58.1% and 85.2%. This rate increased by years. The most increased indications of cesarean section were previous cesarean, cephalo-pelvic disproportion, and fetal distress. While the rate of previous cesarean was 18.3 % in 2001, it increased to 29.6 % in 2005. In a same manner, the rates of cephalo-pelvic disproportion was raised from Yazışma Adresi: Mehmet Güney, Modernevler Mahallesi İstanbul Caddesi Karadayı Apartmanı Kat:1 Daire: 2 Isparta Tel: (0246) 223 87 84 Faks: (0246) 237 02 40 e-mail: mguney@med.sdu.edu.tr Alındığı tarihi: 20. 04. 2006, revizyon istem tarihi: 06. 10. 2006, kabul tarihi: 13. 10. 2006 249

Mehmet Güney ve ark 2.8% to 21.4%.. The indications of fetal distress and desire of contraception were decreased during this period (p<0.001). Conclusion: The cesarean rate has increased by years in our clinic. This increase was attributed to the increased rate of previous cesarean section, the increased number of primigravid women over 35 year old, and the management of breech presentations. The widespread use of antenatal diagnostic techniques also caused an increase in the rate of cesarean section. Key words: cesarean sectio, indications, vaginal birth, GİRİŞ Sezaryen ameliyatı 500 gram ve üzerindeki fetüslerin abdomen ön duvarı ve uterusa yapılan kesi ile abdominal yolla doğurtulmasıdır (1). Sezaryen ameliyatı, vaginal yolla doğumun mümkün olmadığı veya vaginal doğumun fetüs için risk taşıdığı durumlarda uygulanan alternatif bir doğum yöntemidir. Son yıllarda tüm gelişmiş ülkelerde sezaryen operasyon oranlarında sürekli bir artış gözlenmektedir (2). Sezaryen oranlarındaki artışın nedenleri arasında gebelik yaşının ilerlemesi, parite sayısının azalması, görüntüleme tekniklerinin gelişmesi, elektronik fetal monitörün yaygınlaşması, yardımcı üreme tekniklerinin yaygın kullanımı ve sosyal nedenler gibi faktörler etkili olmaktadır. Sezaryen ameliyatlarında maternal mortalite ve morbidite ile perinatal morbidite riskinin artığı bilinmektedir (3). Diğer yandan, sezaryen ile doğum ülke ekonomilerine ciddi ekonomik yük getirmektedir. Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) sezaryen operasyonlarının yaklaşık yarısının medikal endikasyonların yanlış konulması sonucunda gereksiz yere yapıldığı görülmüştür (4). Vajinal doğuma kıyasla sezaryen operasyonları için en az %50 daha fazla para harcandığı ve bunun ülkeye yılda 1 milyar dolardan fazlaya maliyet getirdiği bildirilmiştir (5). Bu nedenle, özellikle ABD'de sezaryen oranlarını azaltmayı hedefleyen programlar uygulanmaya başlanmıştır ve bu çalışmaların verileri yayınlanmaktadır (6,7). Literatüre göre 1988'de %25 düzeyinde olan sezaryen oranları 1996'da %20.7'ye kadar düşürülmüştür (8). Bu çalışmanın amacı, kliniğimizde 5 yıl boyunca uygulanan sezaryen operasyonu oranlarını ve endikasyonlarını incelemektir. GEREÇ VE YÖNTEMLER Çalışmaya 01.01.2001 ile 31.12.2005 yılları arasında Süleyman Demirel Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı nda sezaryen operasyonu olan 1806 olgu alınmıştır. Olgular hakkındaki bilgilere hastane kayıtlarında ki hasta dosyalarından retrospektif olarak erişildi. Kadın Hastalıkları ve Doğum Servisi doğum kayıt dosyalarından 01.01.2001 ile 31.12.2005 tarihleri arasında yıllara göre ve toplam yapılan normal vaginal doğum sayıları bulundu. Olguların dosya kayıtlarından maternal yaş, parite, gestasyonel yaş, doğum ağırlığı ve bebek cinsiyetlerine ulaşıldı. Yıllara göre sezaryen oranları ile aynı zamanda sezaryen endikasyonları belirlendi. 5 yıllık dönemde 1806 sezaryen operasyonu sonucunda toplam doğan bebek sayısı 1890 idi (78 ikiz doğum ve 3 üçüz doğuma bağlı). Sezaryen endikasyon oranları 1806 sezaryen sayısı üzerinden hesaplandı. Çalışmanın verileri SPSS 9.0 istatistik programı ile analiz edildi. İstatistiksel analizde tanımlayıcı istatistik, 2 testi kullanıldı. Gebelik haftaları ile değişkenler arasındaki ilişki Pearson korelasyon testi ile araştırıldı. BULGULAR Üniversite hastanemizde 01.01.2001-31.12.2005 tarihleri arasındaki 5 yıl içinde % 25.54 oranında normal vaginal doğum (n=610 ) ve % 74.75 oranında sezaryen ameliyatı (n=1806) olmak üzere toplam 2416 doğum yapıldı. Yıllara göre sezaryen oranları 2001 yılında % 58.10, 2002 yılında % 77.20, 2003 yılında % 66.66, 2004 yılında % 81.93 ve 2005 yılında % 85.28 idi. 2003 yılı dışında sezaryen oranlarında yıllara paralel olarak bir artış gözlendi (Grafik 1). En yüksek oran 2005 yılında idi ( Tablo I). Tablo I: Vaginal ve sezaryan doğumların yıllara göre dağılımı Yıl Vaginal Doğum Sezaryan Doğum Toplam n (%) n (%) n (%) 2001 181 41.90 251 58.10 432 100 2002 98 22.80 332 77.20 430 100 2003 159 33.34 318 66.66 477 100 2004 73 18.07 331 81.93 404 100 2005 99 14.72 574 85.28 673 100 250

Kliniğimizde 2001-2005 yılları arasında sezaryan oranı ve endikasyonları Çalışmada 5 yılda sezaryen yolla doğan bebeklerin % 53.9 u erkek, % 46.1 i kız idi. Sezaryen olan annelerin yaş ortalaması 28.48 ± 5.51 yıl ( minimum15, maximum 52) idi. Doğan tüm bebeklerin ortalama ağırlığı ise 2958 ± 786 gramdı ( minimum 200, maximum 5460). Ortalama ağırlık erkek bebeklerde 3019 ± 788 gram, kız bebeklerde 2888 ± 779 gram idi. Cinsiyete göre bebek ağırlıkları ortalamaları arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlı idi (Independent Samples t Test, p=0.0001). Sezaryan operasyonuyla doğan bebeklerin % 43.9 u miadında (37-42 gebelik haftası) doğmuştu. Yıllara göre sezaryen operasyonlarının yapıldığı gebelik haftaları dikkate alındığında en düşük miadında sezaryen oranı % 21.1 ile 2001 yılında izlendi. Sonraki yıllarda bu oranın arttığı ve % 50 düzeylerinde olduğu görüldü. Sezaryen operasyonun yapıldığı gebelik haftaları ile bebek ağırlıkları arasında istatistiksel olarak anlamlı, pozitif yönde kuvvetli korelasyon vardı (Pearson korelasyon, r=0.721, p=0.0001). Sezaryen oranlarının yaş gruplarına göre dağılımına bakıldığında sırasıyla 27 yaş grubunda % 8.6, 28 yaş grubunda % 7.5 ve 29 yaş grubunda % 7.1 olarak bulundu. Otuzbeş yaş ve üzeri annelerde sezaryen oranı ise % 14.8 oranında izlendi. 100 80 60 40 20 0 58,1 77,2 2001 2002 2003 2004 2005 Yıllar 66,6 81,9 Grafik 1: Yıllara göre sezaryan oranlarının dağılımı. 85,2 Sezaryen endikasyonlarına bakıldığında endikasyonlar geniş bir dağılım göstermekteydi. Sezaryenların % 65.1 inde tek bir endikasyon söz konusu iken % 34.9 unde iki ve daha fazla endikasyon vardı. 5 yılda en çok görülen endikasyon % 27.0 oranıyla eski sezaryen endikasyonu oldu. Diğer endikasyonlar başpelvis uyumsuzluğu % 24.6, fetal distress % 22.6, makat prezentasyonu % 8.2 ve diğer endikasyonlar (ilerlemeyen travay, uterus rüptürü vs) %17.4 idi(tablo II). TARTIŞMA Sezaryen ile doğum kadın doğum servislerinde en sık rastlanan cerrahi girişimlerden birisidir. Abdominal uterin insizyonla, ölü veya canlı bir fetusun doğurtulması olarak tanımlanan sezaryen, ABD'de en sık uygulanan operasyonlardan biridir (9). Morton'un anestezi ve Lister'in antisepsi alanında başarılı çalışmalarından sonra, antibiotiklerin ve kan bankalarının gelişimi ile beraber sezaryen ile doğum güvenilir şekilde uygulanan major operasyonlardan biri olmuştur (10,11). Ülkemizde yapılan çalışmalarda sezaryen oranlarının yıllar içinde artış göstererek üniversite kliniklerinde %40 düzeylerine çıktığı düşünülmekte ve yapılan başka çalışmalarda sezaryen oranlarının %18-33 arasında olduğu bildirilmektedir (12,13,14,15). Kliniğimizde 2001 yılında %58 olan sezaryen oranı 2005'de %85 e çıkmıştır. Özellikle oranlar son iki yılda %25 in üzerinde artmıştır. Sezaryen oranlarındaki artışın başlıca nedenleri eski sezaryen, baş pelvis uyumsuzluğu, fetal distres, ilerlemeyen travay ve makat gelişi gibi endikasyon gruplarının genişlemesidir. Sezaryen endikasyonlarının geniş tutulması ve daha serbest davranılması da tekrarlayan sezaryen oranlarını artırmaktadır (16) Ülkemizde yapılan çalışmalarda tekrarlayan sezaryen oranları sezaryen endikasyonları arasında ilk sırada olup %30 düzeylerindedir (15,17). Literatürde ve ülkemizde eski sezaryenlı olgularda vaginal doğum ile ilgili çalışmalar mevcutsa da olgularının düzenli takibe gelmemeleri, çoğu olgunun Tablo II: Sezaryen Endikasyonlarının Yıllara Göre Dağılımı Endikasyon 2001 2002 2003 2004 2005 Toplam P (%)* (%)* (%)* (%)* (%)* (%)** Eski sezaryan 22.6 22.8 28.7 30.3 30.6 27.0 p=0.002 Baş-pelvis uyumsuzluğu 24.6 19.0 31.4 27.2 21.4 24.7 p=0.001 Fetal distres 29.5 22.6 18.1 20.1 22.9 22.6 p=0.001 Makat geliş 9.4 6.7 8.9 9.7 7.1 8.3 p=0.001 Diğerleri 14.5 19.3 16.8 19.2 18.6 17.4 p=0.001 Satır yüzdesi, ** Satır yüzdesi ortalaması EDE: Erken Doğum Eylemi 251

Mehmet Güney ve ark sevkle acil olarak başka bir hastaneden gönderilmeleri, eski sezaryen tanısının yanında ek bir tanının daha bulunması nedeniyle vaginal doğum uygulamasına tam olarak geçilememiştir (12,14,15). Çalışmada yüksek sezaryen oranlarının olmasında tekrarlayan sezaryen oranlarının katkısı büyüktür. Tekrarlayan sezaryen oranlarının 2001 yılından 2005 yılına kadar sürekli artış göstermesi ve 2005 yılında %30 düzeylerine ulaşması çok önemli bir faktördür ve ülkemizde yapılan çalışmalarda bulunan tekrarlayan sezaryen oranları ile uygunluk göstermektedir. Amerika Birleşik Devletleri nde de en sık endikasyonlar, ilerlemeyen travay (%29.8), eski sezaryen (%22.8), primigravid makat gelişi (%9.6) ve fetal distres olarak bildirilmiştir (15). Antenatal tanı yöntemlerinin son yıllarda daha çok kullanılması ile fetal ve olası travay sorunlarının önceden belirlenmesi sezaryen oranlarını artırmaktadır. Makat prezantasyonlarında sezaryen doğumun tercih edilmesi, ileri yaşlarda ve infertilite tedavisi sonucu oluşan gebelikler, hamilelik yaşının gittikce ilerlemesi, gebelerin ve hekimlerin sezaryena eğilim göstermesi de sezaryen oranlarını attıran faktörlerdendir. Çalışmada da sezaryen endikasyonları arasında baş-pelvis uygunsuzluğu, fetal distress, intrauterin gelişme geriliği ve sosyal nedenler endikasyonlarının yüksek oranlarda olması bu görüşü desteklemektedir. Son yıllarda fetal distress oranlarındaki yükseklik, tanının yalancı pozitiflik oranı yüksek olan kardiotokografiye bağlı konması ve kliniğimizde yapılmayan fetal saçlı deri ph ölçümünün uygulanmasına bağlı olabilir. Bu yüzden intrapartum fetal monitorizasyonun sezaryen hızını artırdığı bilinmektedir (15). Kliniğimizde primipar makat gelişlerde vaginal doğum denense de asıl olarak sezaryen tercih edilmektedir. Ülkemizde de makat gelişlerde doğum şekli ile ilgili yapılan çalışmalarda maternal-neonatal mortalite ve morbidite yönünden farklı sonuçlar bildirilmiştir (15). Ülkemizde yapılan bir çalışmada eğitim, ekonomik ve sosyal sorunlar gibi nedenlerle evlilik yaşının geçiktiği ve buna bağlı olarak 35 yaş üzeri doğumlarda %4 oranında artış olduğu saptanmıştır (18). Çalışmada 35 yaş ve üzeri gebelerin toplam sezaryen oranları içindeki sezaryen oranlarının %15 düzeylerine ulaşması bu çalışma ile uyumludur. Şener ve arkadaşları sezaryenda risk faktörleri olarak anne yaşı ve parite arasında ilişki saptamamışlardır. Yenidoğan ağırlığı, yüksek riskli gebeliklerin takibi, intrapartum fetal monitorizasyon ve yenidoğan servis niteliklerinin sezaryen oranlarında etkili olduğunu bulmuşlardır (19). Maternal mortalite, sezaryen doğumlarda vaginal doğumlara göre daha yüksektir. Diğer yandan sezaryen ile vaginal doğum karşılaştırıldığında, maternal morbidite dramatik olarak artmaktadır. Bunların başlıcaları anestezi komplikasyonları, komşu organ yaralanmaları, kanama, kesi yeri komplikasyonları, endomyometritis, üriner sistem enfeksiyonları ve tromboembolizimdir (14). Bunlara ek olarak sezaryen uygulanan obez kadınlarda maternal morbidite daha yüksek bulunmaktadır. Yapılan bir çalışmada maternal mortalite sezaryen doğumlarda yüz binde 21.8 iken vaginal doğumlarda yüz binde 3.6 olarak bulunmuştur. Acil sezaryen vakalarında mortalite oranı yüz binde 30 iken elektif sezaryen vakalarında yüz binde 2.8 bulunmuştur (20). Burada görülen acil sezaryen vakalarında mortalitenin çok arttığı, elektif sezaryen vakalarında ise mortalitenin vaginal doğumdan daha az olduğudur. Yine Ülkemizde yapılan çeşitli yayınlarda maternal morbidite %15.2, maternal mortalite %0 ile %4.82 arasında bildirilmektedir (19,21). Çalışmada maternal mortalite on binde 5 olarak bulunmuştur. Operasyon esnasında ve sonrasında anestezi ve cerrahi komplikasyonların meydana gelmesi maternal mortaliteyi yükseltecektir. Buna bağlı hastanede yatış süreleri uzayacak ve hastane masraflarının artmasına neden olacaktır. Sonuç olarak sezaryen doğumdaki maliyet vaginal doğum maliyetine göre iki katına çıkacaktır (13). Maternal mortaliteye etkileri, ülke ekonomisine getirdiği yük ve taşıdığı riskler düşünülerek ülkemizde ve dünyada kadın doğum hekimleri yüksek olan sezaryen oranlarının azaltılması konusunda çalışma yapmaktadırlar (22-23). ABD'de 2000 yılı hedefi olarak tüm sezaryen oranı %15 ve altı, primer sezaryen oranı %12 ve eski sezaryen oranı %3 şeklinde gösterilmiştir (24). Bu amaç doğrultusunda uygulanan çeşitli programlarda öneriler sunulmuştur. Primiparlarda sezaryen oranlarının azaltılması, eski sezaryenlı hastaların vaginal yolla doğurtulması, primipar makat gelişlerinde termde eksternal versiyon ve vajinal doğumun denenmesi bu önerilerden bazılarıdır (5,7). Aynı zamanda fetal distress ve distosi tanım ve yönteminde değişiklikler, her doktorun sezaryen oranlarının yayınlanması, doktor ve hastane ücretlerinde değişiklik oluşturulması ve mesleği kötüye kullanma yasalarında reform yapılması gerekliliği de bildirilmektedir (24,25,26). Bununla birlikte 252

Kliniğimizde 2001-2005 yılları arasında sezaryan oranı ve endikasyonları sezaryen oranının azaltılmasında bu programların başarılı olması için önemli bir faktör doktorun değişiklik yapma konusundaki motivasyonudur. Taffel çalışmasında, sezaryen oranını %23 olarak tesbit etmiş ve geçmiş yıllara göre artış gösteren sezaryen oranındaki faktörleri gebelik yaşının yükselmesi, gebe kalma yaşının ertelenmesi, sosyokültürel ve eğitim düzeyinin yükselmesi, gebe ve doktorun sezaryena eğilim göstermesi olarak bulmuştur (27). Lydon da yaptığı bir çalışmada hastanede gerçekleştirilen doğumların %23 ünde sezaryen saptarken, ebelerin dışarıda gerçekleştirdiği doğumlarda sezaryan oranını %10 olarak bulmuştur (19). Bu yüzden bir diğer çalışmada ebe hizmetlerinin doğumlardaki önemine dikkat çekilmiştir (14). Sonuç olarak çalışmada son 5 yıl içinde yapılan sezaryen doğumlarda hastaların demografik özelliklerinde ve sezaryen endikasyonlarının dağılımında eski sezaryen oranındaki artış dikkati çekmektedir. Sezaryen endikasyonları arasında 2001 yılı sosyal endikasyon oranları dışında çok belirgin bir fark saptanamamıştır. Sezaryen oranlarında %58 den %85 e varan bir artış gözlenmiştir. Bu artışın nedenleri arasında en önemli faktörler eski sezaryen oranındaki artış, maternal ve fetal komplikasyonların tanı yöntemlerindeki gelişmeler ve makat gelişlerde vaginal yolla doğumun tercih edilmemesidir. 35 yaş ve üzeri gebe oranlarının artması, yardımcı üreme tekniklerindeki ilerlemeler de sezaryen artışına neden olmuştur. Belki hepsinden en önde gelen neden normal görülen komplikasyonsuz vakaların il merkezinde ve ilçelerde bulunan doğum ya da devlet hastanelerinde normal vajinal ya da sezaryen yoluyla doğurtulmalarıdır. Problemli vakaların bir üst hastane olarak tıp fakültesi hastanesine sevk edilmesi ya da hastaların kendi başvuruları sonucunda üniversite hastanelerinde normal doğumla karşılaştırıldığında sezaryen oranlarının gittikçe artışı söz konusudur. Biol. 1995;59:159-67. 3. Menard KM. Cesarean delivery rates in the United States: The 1990s. Obstet Gynecol Clin North Am 1999;26:275-86. 4. Shearer EL. Cesarean section: Medical benefits and costs. Soc Sci Med 1993;37:1223-31. 5. Finkler MD, Wirtschafter DD. Why pay extra for cesarean section deliveries? Inquiry 1993;30:208-15. 6. Sakala C. Medically unnecessary cesarean section births: Introduction to a symposium. Soc-Sci-Med 1993;37:1177-98. 7. Ziadek SM, Sunna EI. Decreased cesarean birth rates and improved perinatal outcome: a seven-year study. Birth 1995;22:144-7. 8. Menard KM. Cesarean delivery rates in the United States: The 1990s. Obstet Gynecol Clin North Am 1999;26:275-86. 9. Hankings GD, Clark SL, Cunningham FG, Gilstrap LC. Operative Obstetrics.1st Edition. Norwalk, Connecticut. Appleton and Lange 1995;301-32. 10. Gabert HA, Bey M. History and development of cesarean operation. ObstetGynecol Clin North Am. 1998;15:591. 11. Sewell JE. Cesarean section-a brief history. A brochure to accompany an exhibition on the history of cesarean section at the National Library of Medicine 30 April 1993 to 3 August 1993. American College of Obstetricians and Gynecologists, Washington, DC. 1993. 12. Karaosmanoğlu S, İnan A, Baysal C, Görgen H. Yükselen Sezaryen oranları ve olgularımız. Zeynep Kamil Tıp Bülteni 1990;607-13. 13. Önderoğlu L, Deren Ö, Ayhan A, Gürgan T. Vaginal doğum mu? Sezaryen mi? Hacettepe Tıp Dergisi 1999;30:61-5. 14. Bayhan G, Yalınkaya A, Yayla M, Yalınkaya Ö, Erden AC. Kliniğimizde 1995-1999 Yılları arasında yapılan sezaryenlerin ve sezaryen esnasında yapılan diğer Operasyonların değerlendirilmesi. Medikal Network Klinik Bilimler ve Doktor Dergisi 2000;6:249-51. 15. Yumru E, Davas İ, Baksu B, Altıntaş A, Altın A, Mert M. 1995-1999 yılları arasında Sezaryen operasyonları endikasyonları ve oranları. Perinatoloji Dergisi 2000;8:94-8. 16. Lidegaard O, Jensen LM, Weber T. Technology use, cesarean section rates, and perinatal mortality at Danish maternity. Acta Obstet Gynecol Scand 1994;73:240 5. KAYNAKLAR 1. Amirikia H, Zarewych B, Evans TN. Cesarean section: a 15- year review of changing incidence, indications and risks. Am J Obstet Gynecol 1981;140:81-90. 2. Elferink-Stinkens PM, Brand R, Van-Hemel OJ. Trends in cesarean section among high-and medium-risk pregnancies in The Nederlands 1983-1992. Eur J Obstet Gynecol Reprod 17. Boran B, Türker A, Ekiz M, Dündar Ö. Sezaryen oranları: bizde ne durumda? İstanbul Jinekoloji Obstetrik Dergisi 1993;3:170-3. 18. Cantekin D, Hakses M, Tuna M, Sarıoğlu F, Çetin A. Otuzbeş yaş üzerindeki kadınlarda doğum olgularının değerlendirilmesi. Zeynep Kamil Tıp Bülteni 1990;22:655-61. 19. Şener T, Yıldırım A, Hassa H, Özalp S, Gürel H. Sezaryenda risk faktörleri: 394 sezaryan olgusunun değerlendirilmesi. Zeynep Kamil Tıp Bülteni 1990;22:579-88. 253

Mehmet Güney ve ark 20. Lydon RM. Cesarean delivery rates in women cared for by certified nurse midwives in the United States: a review. Birth 1995;22:211-9. 21. Durmuş Z, Çiçek MN. Obstetrik ve jinekolojik cerrahi komplikasyonların önlem, tanı ve tedavisi. Medikal Yayınları 1986; 241-59. 22. Mozurkewich EL, Hutton EK. Elective repeat cesarean delivery versus trial of labor: a meta-analysis of the literature from 1989 to 1999. Am J Obstet Gynecol 2000;183:1167-97. 23. Koyuncu FM, Önoğlu AS, Erinç B, Demir N. Sezaryen sonrası vaginal doğum ve yineleyen sezaryenlerin maternal neonatal riskinin karşılaştırılması. Perinataloji Dergisi 1995;6:64-6. 24. Myers SA, Gleicher N. The Mount Sinai cesarean section reduction program: an update after 6 years. Soc-Sci-Med 1993; 37:1219-22. 25. Socol ML, Garcia PM, Peaceman AM, Dooley SL. Reducing cesarean births at a primarily private university hospital. Am J Obstet Gynecol 1993;168:1748-54. 26. Staffrod RS. Alternative strategies for controlling rising cesarean section rates. JAMA 1990;263:683-7. 27. Taffel SM. Cesarean delivery in the United States. Vital Health Stat 1994;21:1-4. 254