Koroner Arter Baypas Cerrahisinde Soğuk Kan Kardiyoplejisi Potasyum Konsantrasyonu Üzerine Hipoterminin Etkisi

Benzer belgeler
GİRİŞ. Serebral Oksimetre (NIRS) kardiyak cerrahide beyin oksijen sunumunun monitörizasyonunda sıklıkla kullanılmaktadır

Kardiyopulmoner bypass uygulanacak olgularda insülin infüzyonunun inflamatuvar mediatörler üzerine etkisi

Serap Kalaycı, Halide Oğuş, Elif Demirel, Füsun Güzelmeriç, Tuncer Koçak

AÇIK KALP CERRAHİSİ SONRASI HİPERLAKTATEMİ. Dr. Nurgül Yurtseven Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi

M. Cavidan ARAR, Alkin ÇOLAK, Turan EGE*, Sevtap Hekimoğlu Şahin, Bülent Yıldız, İlker Yıldırım, Nesrin Turan** Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi

Çalışmaya dahil edilme kriterleri

GEBELİK VE PULSATİL AKIM EŞLİĞİNDE KARDİYOPULMONER BAYPAS

DEHİDRE KÖPEKLERDE BİKARBONATLI SODYUM KLORÜR SOLÜSYONUNUN HEMATOLOJİK VE BİYOKİMYASAL PARAMETRELERE ETKİSİ

Mustafa Kemal YILDIRIM*, Tülay TUNÇER PEKER*, Dilek KARAASLAN*, Betül MERMİ CEYHAN**, Oktay PEKER***

HİBRİD VASKULER CERRAHİDE ANESTEZİ DENEYİMLERİMİZ

EŞ ZAMANLI KALP VE BÖBREK TRANSPLANTASYONU YAPILAN BİR OLGU

Kronik Hipotansif Diyabetik Hemodiyaliz Hastalarında Midodrin Tedavisinin Etkinliği

Magnezyum (Mg ++ ) Hipermagnezemi MAGNEZYUM, KLOR VE FOSFOR METABOLİZMA BOZUKLUKLARI

Yrd. Doç. Dr. Murat Sarıtemur Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp AD 2014

Resüsitasyonda HİPEROKSEMİ

OFF-PUMP KORONER ARTER BYPASS GREFT CERRAHİSİ İÇİN YÜKSEK FEMORAL BLOK YÖNTEMİ

Kadınlarda Koroner Bypass Operasyonunun Özellikleri ve Sonuçları

2.Valvüler kalp hastalıklarına cerrahi yaklaşım: Aort,Mitral, Trikuspit (2 saat)(yrd.doç.dr.şenol Gülmen)

Öğr. Gör. Ahmet Emre AZAKLI İKBÜ Sağlık Hizmetleri M.Y.O.

Akış: Organ İskemilerinin Erken Tanısında Yeni Bir Uygulama: Laser Speckle Görüntüleme

Arter Kan Gazı Değerlendirmesi. Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı

KVC ANESTEZİSİ NİÇİN DİĞER ANESTEZİLERDEN FARKLIDIR?

Arter Kan Gazı Analizi

Anestezi ve Termoregülasyon

DÖNEM IV DERS PROGRAMI

MÝYOKARD KORUNMASINDAKÝ YERÝ

HEMODİYALİZDE SIK KARŞILAŞILAN KOMPLİKASYONLAR ve YÖNETİMİ. Dr. Lale Sever

Doç. Dr. Selçuk SELÇUK İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe EAH

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

S Bulun, T Kudsioğlu, N Yapıcı, A Aygün, Z Tuncel, I Doğusoy, T Okay, Z Aykaç

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi

Kardiyopulmoner Baypasta Glutamat ve Aspartat n Miyokardiyal Koruma Üzerine Etkisi

TKD/TKYK KORONER BAKIM İLERİ KLİNİK UYGULAMALAR SERTİKASYON PROGRAMININ ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI

Sıvı-Elektrolit ve Asit Baz Denge Farmakolojisi

Konjenital Kalp Cerrahisinde Periferik Venöz Basınç Santral Venöz Basınca Alterna=f Olabilir Mi?

Yoğun Bakımda Nörolojik Resüsitasyon

Taner KÜÇÜKCERİT, Atakan ERKILINÇ. Halide OĞUŞ, Füsun GÜZELMERİÇ, Tuncer KOÇAK Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İstanbul

Hasar Kontrol Cerrahisi yılında Rotonda ve Schwab hasar kontrol kavramını 3 aşamalı bir yaklaşım olarak tanımlamışlardır.

Perioperatif Hedefe Yönelik Tedavi Protokol Özeti

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA AKIM ARACILI DİLATASYON VE ASİMETRİK DİMETİLARGİNİN MORTALİTEYİ BELİRLEMEZ

İNTRAOPERATİF GELİŞEN HİPOTANSİYONDA VOLÜM TEDAVİSİ veya VAZOPRESSOR. Doç. Dr. Necati GÖKMEN DEÜTF Anesteziyoloji AD, İZMİR

PERİOPERATİF ANEMİ. Dr. Hüseyin İlksen TOPRAK İnönü Ün. Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Rean AD

GÜÇSÜZLÜK VE ELEKTROLİT BOZUKLUKLARI. Dr.Ramazan KÖYLÜ Acil Tıp Uzmanı Konya Eğitim ve Araştırma Hastanesi

N-ASETİL SİSTEİNİN AÇIK KALP CERRAHİSİ SONRASI NÖROKOGNİTİF FONKSİYONLARA ETKİSİ. Uzm.Dr. Canan ÜNLÜ Dr. Fatma UKİL

Arter Kan Gazları: Örnek Olgular. Prof. Dr. Turan Acıcan AÜTF Göğüs Hastalıkları ABD

RENAL PREOPERATİF DEĞERLENDİRME. Dr. Mürvet YILMAZ SBÜ. Bakırköy Dr. Sadi Konuk SUAM

27/04/16. Sunu Planı YANIKLI NON-SEPTİK HASTADA VOLÜM REPLASMANI. Patofizyoloji. Patofizyoloji. Yanık tipleri Patofizyoloji Volüm Replasmanı

Post-kardiyak Arrest Sendromu ve. Post-resüsitatif Bakım

Oksijen tedavisi. Prof Dr Mert ŞENTÜRK. İstanbul Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilimdalı

KORONER ARTER BYPASS GREFT CERRAHİSİ UYGULANAN HASTALARDA POSTOPERATİF TRAMADOLE DEKSMEDETOMİDİN EKLENMESİNİN ETKİLERİ

ASİD BAZ DENGESİ. Prof Dr Salim Çalışkan

Olgular. Kan Gazı Değerlendirilmesi Sunum planı. AKG Endikasyonları

hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması

Yrd.Doç.Dr. Erdal Balcan 1

SIVI GEREKSİNİMİ ÇOCUKLARDA SIVI ELEKTROLİT TEDAVİSİ. Dr. Dilek DURMAZ AÜTF Acil Tıp ABD 25/05/2010. Vücut Sıvılarının Dağılımı

Ekstrakorporeal Yaşam Destek Tedavileri (ECLS)

Akut böbrek hasarının (ABH) önlenmesi: hangi sıvıyı tercih edelim? Doç.Dr. Halil Yazıcı İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

Hipertansiyon yönetiminde yapılan hatalar Nurol Arık

Kan Gazı. Dr.Kenan Ahmet TÜRKDOĞAN Isparta Devlet Hastanesi. II. Isparta Acil Günleri Solunum Acilleri, 19 Ocak 2013 Isparta

Trakea Rüptürü. Nadir Bir Entübasyon Komplikasyonu. Doç. Dr. Aydın KARAKUZU Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Lefkoşe, KKTC Nisan 2011

PERİTON DİYALİZİ YAPAN HASTALARDA İKODEXTRİN KULLANIMININ METABOLİK SENDROM VE DİĞER KARDİOVASKÜLER RİSK FAKTÖRLERİ İLE İLİŞKİSİ

Cerrahi Hastada Beslenme ve Metabolizma. Prof.Dr. İsmail Hamzaoğlu

Fakat. Perioperatif Dönemde HİPEROKSEMİ HİPEROKSİ?? HİPEROKSİNİN UYGULAMANIN FAYDALARI ANESTEZİ UYGULAMASINDA NEDEN HİPEROKSİ

Ani Kardiyak Ölüm: Önleyebilir miyiz? Doç. Dr. Yakup Ekmekçi Özel Ankara Güven Hastanesi

Yrd. Doç. Dr. M. Akif DOKUZOĞLU Hatay MKÜ Tıp Fakültesi Acil Tıp AD. 19. Acil Tıp Kış Sempozyumu - Malatya

RENAL TRANSPLANT ALICILARINDA SODYUM ATILIMI, BÖBREK HASARI VE EKOKARDİYOGRAFİK PARAMETRELERİN İLİŞKİSİ

β Bloker ve Kalsiyum Kanal Bloker Zehirlenmeleri Uzm. Dr. Yusuf Ali Altuncı Ege Ünv. Tıp Fak. Acil Tıp Ad

Kalp ve Damar Cerrahisi. Anabilim Dalı

Fizyoloji. Vücut Sıvı Bölmeleri ve Özellikleri. Dr. Deniz Balcı.

RESUSİTASYON FARMAKOLOJİSİ. Yrd.Doç.Dr. Önder AYTEKİN

Koroner Bypass Ameliyatında Mortalite ve Morbiditeye Etki Eden Risk Faktörlerinin Belirlenmesi ve Değerlendirilmesi

Kalp cerrahisi sonrası yüksek laktat nedenleri HEPATORENAL SENDROM MU?

DEĞİŞİK TAZE GAZ AKIM HIZLARININ PEROPERATİF KAS GEVŞETİCİ TÜKETİMİ ÜZERİNE ETKİLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

Soğuk Kan Kardiyoplejisi Tekniğinde Hot Shot Sıcak Uygulaması: Her Zaman Gerekli mi? #

Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyak Yoğun Bakım Sertifika Programı

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı

Açık Kalp Cerrahisi Ameliyatında Kullanılan Farklı Kardiyopleji Solüsyonlarının Retrospektif Değerlendirilmesi

KULLANMA TALĐMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALĐMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KAN VE SIVI RESÜSİTASYO N -1 AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ACİL TIP ANABİLİM DALI Dr.İlker GÜNDÜZ

Hipertansiyon Tedavisinde Güncel Yaklaşımlar Dr. Mehmet KANBAY Nefroloji B.D. İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi

Levosimendanın farmakolojisi

Adrenal yetmezlik var mı? Kortikosteroid verelim mi? Prof.Dr.Bilgin CÖMERT Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Yoğun Bakım BD

FOSFOR DENGESİ ve HİPERFOSFATEMİNİN KLİNİK SONUÇLARI

Prof. Dr. Şahin ASLAN Atatürk Üniversitesi Acil Tıp AD

Koroner Arter Bypass Cerrahisi Uygulanan Hastalarda N-Asetil Sisteinin Miyokardiyal Reperfüzyon Hasarını Önlemedeki Rolü

T.C. MARMARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU ANESTEZİ PROGRAMI DÖNEM İÇİ UYGULAMA DEĞERLENDİRME FORMU

PULMONER HİPERTANSİYONUN. Prof Dr Sait Karakurt Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Yoğun Bakım Ana Bilim Dalı

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı

Koroner Bypass Cerrahisi ile Birlikte Kapak Replasmanı

Hastalarda insulin direncini ölçmek klinik pratiğimizde tanı koymak ve tedaviyi yönlendirmek açısından yararlı ve önemlidir.

ASİT- BAZ DENGESİ VE DENGESİZLİKLERİ. Prof. Dr. Tülin BEDÜK 2016

Erdem SİLİSTRELİ*, Mustafa KARAÇELİK*, Atilla BÜYÜKGEBİZ**, Nuran Ay DERELİ*, Ömür ÖZMEN*, Eyüp HAZAN*, Ünal AÇIKEL*, Öztekin OTO*

Yatan ve Poliklinik Takipli Kanserli Hastalarda İlaç Etkileşimlerinin Sıklığı ve Ciddiyetinin Değerlendirilmesi

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

MİNERALLER. Yrd. Doç. Dr. Funda GÜLCÜ BULMUŞ Fırat Üniversitesi SHMYO

THE EFFECT OF L-CARNITINE ON MYOCARDIAL FUNCTION AFTER CORONARY ARTERY BYPASS SURGERY

KARDİYOJENİK ŞOK ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KARDİYOLOJİ ANABİLİM DALI

COMPARISON OF PERIOPERATIVE MYOCARDIAL PROTECTION WITH BOLUS AND INFUSION LIDOCAINE AFTER CABG

İshallerin En Yaygın 6 Nedeni

METABOLİK DEĞİŞİKLİKLER VE FİZİKSEL PERFORMANS

Transkript:

doi:10.5222/gkdad.2014.016 Klinik Çalışma Koroner Arter Baypas Cerrahisinde Soğuk Kan Kardiyoplejisi Potasyum Konsantrasyonu Üzerine Hipoterminin Etkisi Murat PEKER *, Safinaz KARABAYIRLI *, Azra ÖZANBARCI *, Necmettin ÇOLAK **, Rüveyda İrem DEMİRCİOĞLU *, Bünyamin MUSLU * ÖZET Amaç: Kardiyopulmoner baypasta, miyokard korumasında kardiyopleji kullanımı oldukça önemlidir. Hipoterminin koruyucu etkisinden yararlanmak için yüksek potasyum içeriğine sahip soğuk kan kardiyoplejisi oldukça yaygın kullanılmaktadır. Hipotermi potasyum konsantrasyonunu değiştirebilmektedir. Bu çalışmada hipoterminin kan kardiyoplejisi potasyum konsantrasyonu üzerine etkisini araştırdık. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız kardiyopulmoner baypas eşliğinde koroner arter baypas cerrahisi uygulanacak 70 hastada uygulandı. Hastalardan kardiyopulmoner baypasa geçmeden önce alınan arteriyel kan örneklerinden potasyum düzeyleri belirlendi. Kardiyopleji hazırlamak amacıyla, kardiyopulmoner baypasa geçildikten sonra kalp akciğer pompasından 400 ml kan alındı. Kardiyoplejideki potasyum düzeyi 16 meq/l olacak şekilde potasyum klorür eklendi. Potasyum eklenmesinden sonra kan örneği alındı. Kan gazları, potasyum, sodyum, kalsiyum ve laktat düzeyleri ölçüldü. Kan kardiyopleji buzlu sıvı içerisine yerleştirilerek 4ºC ye kadar soğutuldu ve ölçümler yinelendi. Bulgular: Kan kardiyopleji örneklerinde potasyum düzeyleri 32 C de 16.8±0.7 meq/l, 4 C de 16.3±0.7 meq/l olarak ölçüldü (p=0.001). Kan gazı analizleri ve diğer elektrolitler arasında fark saptanmadı. Sonuç: Kan kardiyoplejisini 4ºC ye soğutulduğunda potasyum düzeyleri azalmaktadır. Ancak bu azalma 0,5 meq/l düzeylerinde olup, klinik açıdan önemli olmayabilir. Ancak, kardiyopleji hazırlanırken potasyum düzeyleri alt sınıra yakın hesaplanıyorsa, soğuma ile birlikte potasyum düzeyi alt sınırın altında kalabilir. Bu nedenle potasyum düzeylerini hedeflenen düzeyin biraz üzerinde tutulması yararlı olabilir. Anahtar kelimeler: hipotermi, kardiyopleji, potasyum Alındığı tarih: 13.12.2013 Kabul tarihi: 22.01.2014 * Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı ** Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Yazışma adresi: Yrd. Doç. Dr. Safinaz Karabayırlı, Alparslan Türkeş Cad No: 57 06620 Ankara e-mail: drsafinaz@yahoo.com SUMMARY The Effect of Hypotermia on Potassium Concentration in Blood Cardioplegia During Cardiopulmonary Bypass Surgery Objective: Cardioplegia is quite important for myocardial protection during cardiopulmonary by-pass In order to benefit from cardioprotective effect of hypotermia cold- blood cardioplegia is commonly used. Hypotermia can alter potassium concentration. In this study we have investigated the effect of hypotermia on potassium concentration in blood cardioplegia. Material and Methods: We studied 70 patients who will undergo coronary artery bypass grafting with the aid of cardiopulmonary bypass. Potassium levels were measured from arterial blood samples of the patients before the cardiopulmonary bypass (CBP) operation. During CBP surgery, in order to achieve 16 meq/l potassium levels, potassium was added to a 400 ml blood sample taken from cardiopulmonary pump to prepare blood cardioplegia. After addition of potassium, blood samples were deri altıwn to measure blood gases, potassium, sodium, calcium and lactate levels Blood cardioplegic solution was cooled at 4 C in an ice water container and measurements were repeated. Results: Potassium levels were detected as 16.8±0.7 meq/l at 32 C and 16.3±0.7 meq/l at 4 C in samples of blood cardioplegic solution (p=0,001). There was no difference between analytical results of blood gases and other electrolytes. Conclusion: A decrease in potassium levels is observed after cooling blood cardioplegic solution at 4ºC. However this decrease which occurs at 0.5 meq/l concentrations may not be so important clinically. Whereas, during preparation of cardioplegic solution, estimated potassium levels were near the lower limits,m then cooling process might drop potassium levels below this lower limit. Therefore it may be helpful to keep the potassium level slightly above the target level. Key words: hypotermia, cardioplegia, potassium 16

M. Peker ve ark., Soğuk Kan Kardiyopl. K+ Konsantrasyonuna Hipoterminin Etkisi GİRİŞ Kalp cerrahisinde ameliyat sırasında oluşan miyokard hasarı mortalite ve morbiditenin en önemli nedenidir. Yetersiz cerrahi düzeltme ve yetersiz miyokard koruması kardiyak ameliyatlar sonrası görülen mortalitenin en önemli nedenleridir. Miyokard hasarı postoperatif erken dönemde hasta kaybına veya yüksek doz inotrop kullanımı ile intraaortik balon pompası gereksinimine yol açarken, postoperatif geç dönemde de miyokardiyal fibrozis gelişimi ile sonuçlanır. Miyokardiyal koruma preoperatif, operatif ve postoperatif dönemlerde uygulanması ve uyulması gerekli bazı kurallar sayesinde günümüzde başarılı bir şekilde yapılmaktadır. Burada anımsanması gereken en önemli konu miyokard hasarının miyokarda sunulan enerji ile miyokardın gereksinimi olan enerji arasındaki hassas dengenin her dönemde korunması ve önlenebilir bir durumdur. Kardiyak ameliyatlar ilk olarak atan kalp üzerinde yapılmıştır. Bu tip ameliyatlarda başarı, teknik, beraberinde cerrahın hızı ve ameliyat sırasında miyokard hasarını azaltabilme yeteneğine bağlıdır. Kardiyopulmoner baypas ve elektif kardiyak arrest yöntemlerinin uygulanması cerrahlara kansız bir ortam ve süre olarak daha rahat ameliyat yapma olanağı tanımıştır, ancak gerek bu süre içinde gerekse ameliyat öncesi ve sonrası dönemde miyokardın yeterli korumasının sağlanması başarının en önemli faktörleridir (1,2). Kardiyopulmoner baypas sırasında, miyokard korumasında kardiyopleji kullanımı oldukça önemlidir. Hipoterminin koruyucu etkisinden yararlanmak için yüksek potasyum içeriğine sahip soğuk kan kardiyoplejisi oldukça yaygın kullanılmaktadır. Normotermik kana potasyum ilavesinden sonra soğutulan kardiyoplejinin potasyum konsantrasyonu hipoterminin etkisi ile azalabilmektedir. Bu çalışmada hipoterminin kan kardiyoplejisi potasyum konsantrasyonu üzerine etkisini araştırdık. GEREÇ ve YÖNTEM Çalışmamız Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Etik Kurulu onayı alındıktan sonra kardiyopulmoner baypas eşliğinde koroner arter baypas cerrahisi uygulanacak 70 hastada uygulandı. Çalışmaya kronik böbrek yetmezliği, diabetes mellitus ve preoperatif elektrolit bozukluğu olan hastalar dahil edilmedi. Hastalara ameliyat öncesi gece premedikasyon amacıyla 5-10 mg diazepam oral yolla verildi. Ameliyat sabahı medikasyon uygulanmadı. Ameliyat odasına alınan hastaya elekrokardiyografi, invaziv arter monitörizasyonu ve periferik oksijen satürasyonu sonrası anestezi indüksiyonu uygulandı. Hastaların indüksiyonu 1 mg/kg propofol, 0.1 mg/kg midazolam, 2 µg/kg fentanyl ve 0.6 mg/kg rokuronyum verilerek gerçekleştirildi. Entübasyon sonrası anestezi idamesi isoflurane ve aralıklı fentanil uygulaması ile sağlandı. Kardiyopulmoner baypas döneminde anestezi idamesinde midazolam ve fentanil kullanıldı. Kardiyopulmoner baypasa geçildikten sonra hastalara orta dereceli hipotermi uygulandı. Aorta klemp yerleştirildikten sonra 4ºC de kristaloid kardiyopleji (Plegisol) 5 ml/kg antegrat yolla, 5 ml/kg retrograt yolla uygulandı. Cerrahi sırasında her 20 dk. da bir 4ºC de 400 ml soğuk kan kardiyoplejisi retrograt yolla verildi. Aort klempi açılmadan önce sıcak kan kardiyoplejisi verildi ve klemp kaldırıldı. Hastalarda normotermi sağlandıktan sonra kardiyopulmoner baypastan çıkıldı. Kan kardiyopleji potasyum konsantrasyonunun ayarlanması Hastalardan kardiyopulmoner baypasa geçmeden önce alınan arteriyel kan örneklerinden potasyum düzeyleri belirlendi. Kan kardiyoplejisi hazırlamak amacıyla, kardiyopulmoner baypasa geçildikten sonra kalp akciğer pompasından 400 ml kan alındı. Kardiyoplejideki potasyum düzeyi 16 meq/l olacak şekilde potasyum klorür eklendi. Eklenecek potasyum klorür miktarı şu formülle hesaplandı: Eklenen potasyum miktarı (meq)= (16 meq/l - ölçülen potasyum düzeyi (meq/l)) x 0,4 Potasyum eklenmesinden sonra kan kardiyoplejisinden 2 adet 2 ml kan örneği heparinli enjektöre alınarak kan ile aynı sıcaklıktaki 2 ml % 0.9 NaCl ile dilüsyon yapıldı. Üç dk. içerisinde kan gazı cihazında (ABL 800 BASIC) alınan potasyum değeri ölçüldü. Alınan diğer kan örneğinden kan gazları, sodyum, kalsiyum ve laktat düzeyleri ölçüldü. Kan kardiyoplejisi buzlu 17

Tablo 1. İki farklı sıcaklıktaki kan kardiyoplejisi örneklerinde kan gazı parametreleri. Tablo 2. İki farklı sıcaklıktaki kan kardiyoplejisi örneklerinde elektrolit düzeyleri. 32 C 4 C p 32 C 4 C p Sıcaklık ( C) ph PCO 2 (mm Hg) PO 2 (mm Hg) Hb (g/dl) SO 2 (%) Bikarbonat (mmol/l) Laktat (mg/dl) 31.2±0.4 7.29±0.49 42.1±5.9 157±23 7.6±0.8 99.1±0.7 19,5±1.8 31.3±1.4 4.0±0 7.29±0.48 42.0±5.7 153±21 7,5±0.9 99.0±0.7 19.3±1.7 31.3±11.2 0.001 0.502 0.715 0.002 0.045 0.053 0.325 1.0 K (meq/l) Na (mmol/l) Ca (mmol/l) 16.8±0.7 133.2±2,5 0.61±0.14 16.3±0.7 133.1±2.7 0.61±0.12 Veriler ortalama ± Standart sapma olarak verilmiştir. P< 0.05 anlamlı olarak kabul edilmiştir. 0.001 0.873 0.669 Veriler ortalama ± Standart deviasyon olarak verilmiştir. p< 0.05 anlamlı olarak kabul edilmiştir. sıvı içerisine yerleştirilerek 4ºC ye kadar soğutuldu. Kardiyopleji sıcaklığı eksternal ısı probu kullanarak ölçüldü. Ölçümler 4ºC de aynı şekilde tekrarlandı. İstatistik yöntem Hastalara ait veriler IBM SPSS Statistics (versiyon 21) programına girildi. Potasyum, sodyum, kalsiyum, laktat, bikarbonat, ph, po 2, pco 2, SO 2 ve hemoglobine ait veriler normal dağılıma uyduğundan ortalama ± standart sapma (SS) olarak verildi. Değerlerin karşılaştırılmasında paired-samples t testi kullanıldı. İstatistiksel anlamlılık değeri olarak p<0.05 kabul edildi. BULGULAR Hastaların tümü (70 hasta) çalışmamızı tamamladı. Kan kardiyoplejisine potasyum eklenmeden ölçülen potasyum düzeyi 3.6±0.3 meq/l olarak bulundu. Hastaların hazırlanan kan kardiyoplejilerinden iki farklı ısıda alınan örneklerinde ölçülen ph, PCO 2, Hb, SO 2, bikarbonat ve laktat değerlerinde anlamlı fark gözlenmedi. PO 2 değerlerinin kardiyopleji solüsyonu 4 dereceye soğutulduğunda istatistiksel olarak daha düşük olduğu görüldü (p=0.002) (Tablo 1). Farklı sıcaklıklarda ölçülen elektrolit düzeyleri karşılaştırıldığında Na ve Ca değerlerinde fark saptanmazken kardiyopleji solüsyonu soğutulduğunda potasyum değerlerinde istatistiksel olarak anlamlı düşüş gözlendi (p=0.001). Kan kardiyoplejisi 32ºC de potasyum değeri ortalama 16.8 meq/l iken, 4 dereceye soğutulduğunda ise ortalama 16.3 meq/l bulunmuştur (Tablo 2). TARTIŞMA Hipotermi günümüzde tüm kardiyak cerrahlar tarafından rutin olarak metabolik ihtiyaçların azaltılması için kullanılmaktadır. Hipoterminin yararları ilk olarak Bigelov (3) tarafından ortaya konulmuştur. Bigelov yaptığı çalışmalarda 25-28 C arasındaki orta dereceli hipoterminin, kalbi belli oranlarda iskemik hasarlardan koruduğunu göstermiştir. Günümüzde hipotermi ve birlikte uygulanan farmakolojik arrest, miyokard korumasının vazgeçilemez faktörleridir. Soğuk kardiyoplejik solüsyonlar aortik klempaj sırasında miyokardı korumak için tüm cerrahlar tarafından kabul edilmiştir. Kalbin hızlı bir şekilde diastolik arresti için en çok kullanılan ajan potasyumdur. Günümüzde birçok klinikte litrede 16-30 meq potasyum içeren kardiyoplejiler kullanılmaktadır. Kardiyoplejik solüsyonda potasyum düzeyinin yetersiz olması diyastolik arrestin, yani kardiyak korumanın da yetersiz olacağı anlamına gelmektedir. Hipotermi kardiyoplejik solüsyonların soğutulması ile sağlanmaktadır. Böylece hücresel metabolizma yavaşlarken aerobik ve anaerobik enerji üretiminin devamı için oksijen, glukoz, glutamat, aspartat gibi substantların eklenmesi daha iyi miyokardiyal koruma sağlamaktadır. Hipotermi, hiperkalemik arrestle miyokard enerji tüketiminde sağlanan azalmadan daha ileri bir azalma sağlamaktadır (4). Hipoterminin kan potasyum düzeyini düşürdüğü daha önce birçok araştırmacı tarafından gösterilmiştir. Bunun aksine Axelrod ve Bass (5) ın köpekler üzerinde yaptığı çalışmada hipoterminin plazma potasyum konsantrasyonunu değiştirmediği söylenmiştir. Yaptığımız çalışmada da kan kardiyoplejideki potasyum miktarının hipotermi ile istatiksel olarak anlamlı düzeyde düştüğü görülmüştür. Hipokalemik hipoterminin mekanizması tam olarak 18

M. Peker ve ark., Soğuk Kan Kardiyopl. K+ Konsantrasyonuna Hipoterminin Etkisi anlaşılamamıştır. Hafif hipotermi sırasında (31-35 C) serum potasyum seviyesindeki azalma, artmış sempatik aktivite ve β2 adrenerjik reseptörlerin stimülasyonuna bağlanabilir (6). Daha derin hipotermik aşamalarda (25 C veya daha düşük) serum potasyumundaki düşüş, bu β adrenerjik mekanizmayla açıklanamaz. Nonselektif β blokaj yapılan ve yapılmayan hayvanlarda potasyum düzeyleri arasında fark gözlenememiştir. Şiddetli hipotermi sırasında aksine hiperpotasemi görülebilir. Bunun nedeni ilerleyici asidoz ve intrasellüler potasyum içeriğini koruyan esas enzim olan Na/K ATP az enzim aktivitesindeki düşüştür (7). Sprung ve ark. (8) donmuş hastalarda yaptıkları araştırmalarda, karaciğer ve böbreklerin potasyum dengesinde önemli role sahip olduklarını belirtmektedirler. Hipotermide karaciğer hücrelerinde artmış potasyum seviyesi (9,10) bu organın potasyum dengesinde önemli bir yere sahip olduğunu gösterir. Azalmış enerji rezervlerine rağmen, hepatositlerin diğer dokulara kıyasla intrasellüler potasyumu arttırması muhtemelen insülin yüzündendir. Membran sodyum potasyum ATP azın bilinen potent bir stimülatörü olan insülin hepatik portal alanın etrafında yüksek konsantrasyonda bulunur (11). Karaciğer fonksiyonları bozulmadığı sürece hipotermi ile hipopotasemi gelişeceği iddia edilmektedir. Ancak, derin ve uzun süreli hipotermide oluşan irreversible organ hasarında, hücre membranından potasyumun hücre dışına salınımının artması ve karaciğer hasarı nedeniyle potasyumun hepatik alınımının bozulmasının hiperkalemiye neden olduğunu savunmaktadırlar (11,12). Hipoterminin uyardığı intrasellüler değişim ve tübüler disfonksiyonun kombinasyonu renal atılımın artışına yol açarak soğutma sırasında magnezyum, potasyum ve fosfat düzeyini azaltır (12). Çalışmamızın sonuçlarına göre hipotermide sempatik tonus artışı, β adrenerjik etki, karaciğer ya da böbrek fonksiyonlarının etkisi ile potasyum düzeyinin düştüğünü savunmak olası değildir. Bunun nedeni araştırmamızın invitro şartlarda yapılmasıdır. Kan örnekleri hastadan alındıktan sonra soğutulmuş ve K değerleri ölçülmüştür. Bu da potasyum dengesi için diğer mekanizmaların etkilerini dışlamaktadır. Düşüncemiz potasyum dengesindeki değişimlerin hücresel seviyede olduğu yönündedir. Hipotermi ile birlikte metabolizmanın hızla azaldığı bilinmektedir. ph stat kan gazı çalışma tekniği ile bakıldığında hipotermi ile birlikte CO 2 seviyeleri düşmekte ve alkaloz gelişmektedir. Aynı zamanda hücresel düzeyde metabolik işlevler yavaşlamakta ve hücresel asit metabolik yükü azalmaktadır. Alkolozis durumu ekstrasellüler alandan intrasellüler alana potasyum geçişine neden olmaktadır. Kan ph değerlerinde 0.05 yükselmenin serum potasyum düzeylerini 0,5 kadar azaltabileceği bilinmektedir (13,14). Biz hipotermiye bağlı gelişen potasyum değerlerindeki düşüşün nedeninin gelişen alkaloz olduğunu düşünmekteyiz. Normotermik ve hipotermik ph ölçümlerimizde iki değer arasında fark saptamadık. Bunun nedeni kan gazı ölçüm tekniğimizden kaynaklanmaktadır. Alfa stat kan gazı analizlerinde 37ºC ye düzeltilmiş değerler verdiğinden, hipotermik kanda ph yüksek olmasına rağmen daha, düşük gözükmektedir (13,14). Aslında koruyucu içermeyen beklemiş kanda metabolik ürünlere bağlı olarak asidozis görülür (13-15). Biz hazırladığımız kan kardiyoplejisini 30 dk. içerisinde kullandığımızdan bu tür metabolik sonuçla karşılaşmadık. Zaten kan oksijen düzeylerine bakıldığında çok az azalma olduğu görülmektedir. Çalışmamızda normotermik kardiyoplejide potasyum değerleri ortalama 16,8 meq/l, hipotermik kardiyoplejide ortalama 16.3 meq/l bulundu. Yaklaşık 0,5 meq/l lik bu düşüş anlamlı olsa da, kardiyopleji kullanımı açısından klinik önemli olmayabilir. Önemli olan potasyum konsantrasyonunu kritik değerin üzerinde tutmaktır. Bu nedenle soğuk kan kardiyopleji hazırlanırken hedeflenen potasyum düzeyinden 0,5-1 meq/l ya da yüksek hazırlanması hipotermi ile gelişecek potasyum düşüşünü dengeleyebilir. Sonuç olarak, kan kardiyoplejisini 4ºC ye soğutulduğunda potasyum düzeyleri azalmaktadır. Bu azalma 0,5 meq/l düzeylerinde olup, klinik açıdan önemli olmayabilir. Ancak, kardiyopleji hazırlanırken potasyum düzeyleri kritik alt sınıra yakın hesaplanıyorsa, potasyum düzeyindeki azalma sonucunda yetersiz kardiyak koruma ile karşılaşılabilir. Klinisyenin bu konuda dikkatli olup, potasyum düzeylerini hedeflenen düzeyin biraz üzerinde tutması yararlı olabilir. KAYNAKLAR 1. Özdöl Ç, Erol Ç. Kalp cerrahisinde miyokard koruması In: Paç M, Akçevin A, Aka SA, Büket S, Sarıoğlu T, Kalp ve Damar Cerrahisi, I. Cilt 2. baskı Ankara: MN Medikal&Nobel 2013; 181-204. 2. Skubas N, Lichtman AD, Sharma A, Thomas SJ. 19

Kalp cerrahisinde anestezi In: Barash PG, Cullen BF, Stoelting RK, Calahan MK, Stock MC. Çeviri editörü Günaydın B, Demirkan O, Klinik Anestezi 5. baskı İstanbul: Nobel 2012; 886-932. 3. Bigelow WG, Lindsay WK, Greenwood WF. Hypothermia: Its possıble role in cardiac surgery. Ann Surg 1950;132:849. http://dx.doi.org/10.1097/00000658-195011000-00001 4. Buckberg GD, Brazier JR, Nelson RL, Goldstein SM, McConnell DH, Cooper N. Studies of the effects of hypotermia on regional myocardial flow and metabolizm during cardiopulmonary bypass: The adequately perfused beating, fibrilating and arrested heart. J Thorac Cardiovasc Surg 1977;73:87. 5. Axelrod DR, Bass DE. Electrolytes and acid-base balance in hypothermia. The American Journal of Physıology 1956;186:31-34. 6. Bigelow WG, Lindsay WK, Grennwood WF. Hypothermia: Possible role in cardiac surgery, investigation of factors governing survival in dogs at low body temparature. Ann Surg 1950;132:849-866. http://dx.doi.org/10.1097/00000658-195011000-00001 7. Kanter GS. Regulation of extracellular potassium in hypothermia. Am J Physiol 1963;205:1285-1289. 8. Sprung J, Gamulın S, Bosnjak ZJ, Kampine JP. Potassium correction of hypothermic hypokalemia induces hyperkalemia after rewarming. Can J Anaesth 1990;37:S69. 9. Bigelow WG, McBirnie JE. Further experiences with hypothermia for intracardiac surgery in monkeys and ground hogs. Ann Surg 1953;137:361-365. http://dx.doi.org/10.1097/00000658-195303000-00010 10. Bigelow WG, Mustard WT, Evans JG. Some physiologic concepts of hypothermia and their applications to cardiac surgery. J Thorac Surg 1954;28:463-480. 11. Craig AB Jr, Mendell PL. Blockade of hyperthermia and hyperglycemia induced by epinephrine in frog liver and in cats. Am J Physiol 1959;197:52-54. 12. Polderman KH, Herold I. Therapeutic hypothermia and controlled normothermia in the intensive care unit: Practical conciderations, side effects, and cooling methods. Crit Care Med 2009;37:1101-1120. http://dx.doi.org/10.1097/ccm.0b013e3181962ad5 13. Kofstad J. Blood gases and hypothermia: some theoretical and practical considerations. Scand J Clin Lab Invest Suppl 1996;224:21-26. http://dx.doi.org/10.3109/00365519609088622 14. Malley WJ. Çeviri Dikmen Y. Kan gazı örneği alınmasında yapılan hatalar. In: klinik kan gazları değerlendirme ve girişim, 2. baskı, İstanbul: Nobel 2010; 61-81. 15. Gernsheimer T. Transfüzyon tedavisi In: Irwin RS, Rippe JM. Çeviri editörü Tulunay M, Cuhruk H. Yoğun Bakım Tıbbı Cilt 2, 6. baskı, Ankara: Güneş 2013, 1401-1407. 20