V. Ulusal Üretim Araştırmaları Sempozyumu, İstanbul Ticaret Üniversitesi, 25-27 Kasım 2005 BURSA İLİ OTOMOTİV SEKTÖRÜNDE TS 16949 KALİTE YÖNETİM SİSTEMİ NİN REKABETÇİ AVANTAJLARI Ediz ATMACA Gazi Üniversitesi Hülya KESKİN Metaş Otomotiv A.Ş. Özet Kalite yönetimi, bir kuruluşta operasyonların sürekli olarak iyileştirilmesi, organizasyondaki tüm çalışanların katılımı ve müşteri memnuniyetini kazanma hedefi ile en az hata ve en düşük maliyetle kaliteli ürün elde etme çabasıdır. Rekabetin en çetin yaşandığı sektörlerden biri olan otomotiv sektöründe yer alan üreticiler, rekabet ortamında ayakta durabilmek ve müşteri memnuniyetini kazanabilmek için yüksek kalitede ürünler üretmeyi amaçlarlar. Otomotiv ana sanayileri bu amaçlarına ulaşmak için, tedarikçileri ile beraber ortak bir sistemle çalışma düşüncesine yönelmişlerdir. Bu tür ihtiyaçları karşılamaya yönelik olarak kurulan TS 16949 kalite yönetim sistemi, üretimde sürekli gelişmeyi, hata önlemeyi hedefleyen, değişkenliği ve fireyi azaltan temel bir kalite yönetim sistemini geliştirmektir. Yapılan çalışmada, Bursa ilinde üretim yapan otomotiv yan sanayi işletmelerinin katıldığı TS 16949 Kalite Yönetim Sistemine (KYS) yönelik bir saha araştırması gerçekleştirilmiştir.bu konuda uzman yöneticilerin görüşleri doğrultusunda hazırlanan anketler, SPSS paket programında değerlendirilerek, işletmelerin beklentileri ve belgelendirme sonrası elde edecekleri rekabetçi avantajlar ortaya konmuştur. Ayrıca, TS 16949 Kalite Yönetim Sistemine ait bir metot olan, Hata Türü Etkileri Analizi (HTEA) yönteminin uygulanmasının işletmelere getireceği avantajlar üzerinde de durulmuştur. Anahtar Kelime: TS 16949 Kalite Yönetim Sistemi, Hata Türü Etkileri Analizi 1. GİRİŞ Günümüzde gerek yurt içi pazarlarda gerekse yurt dışı pazarlarda yoğun rekabet yaşanmaktadır. Bu rekabette kuruluşları zorlayacak başlıca unsur, istenen kalitede ürün ve hizmeti, zamanında ve doğru olarak teslim etmektir. Bu hedefi yerine getirebilmek için müşteri ihtiyaç ve beklentilerinin tam ve doğru olarak anlaşılması, bu bilgilerin kuruluşun ilgili fonksiyonlarına tam ve doğru olarak aktarılması gerekmektedir. Teknolojideki ilerlemeler, dünya pazarlarının küçülmesi; aşırı rekabeti de beraberinde getirmiştir. Artık üretilenin satılmasından çok müşteri isteklerine cevap verebilenin üretilmesi anlayışı ortaya çıkmıştır. Yoğun rekabet, teknolojide ilerleme, dünya pazarlarının küçülmesi, kuruluşları; müşteri isteklerine uygun, istenen kalitede, istenen zamanda ürün üretilmesine itmiştir. Rekabetin en çetin yaşandığı sektörlerden biri olan otomotiv sektöründe yer alan üreticiler de rekabet ortamında gerek kalite gerekse fiyat hususunda belirli seviyeler yakalayabildikleri takdirde bu sektörde uzun yaşayabilme şansına sahip olabileceklerdir.otomotiv ana sanayi olarak tanımlanan üreticiler, kendi tedarikçilerinden uygun fiyat ve kalitede belli bir standartta mal temin edebilmek için, birden fazla ana sanayi ile çalışan yan sanayi firmaları da kendi kalite güvence sistemlerini kurmakta güçlük çektikleri için üç büyükler olarak bilinen Ford, Chyresler, General Motors ortak bir sistem geliştirmeye karar vermişlerdir. ISO 9001 temeli üzerine kurulan ve TS 16949 kalite yönetim sistemi (KYS) adı verilen bu sistem sadece otomotiv sanayiye yönelik olarak düzenlenmiştir. Toplam Kalite Yönetiminin temel anlayışlarından biri olan hataları düzeltmek yerine hata yapmamak yaklaşımından yola çıkılarak oluşturulan TS 16949 sistemi, meydana gelebilecek her tür hatanın daha önceden araştırılması, bulunması ve yokedilmesi amacını taşımaktadır. Otomotiv firmaları, TS 16949 KYS kullanarak hataları oluşmadan önlemek, tedarik zincirindeki değişkenleri ve israfı azaltmak ve sürekli iyileştirme sağlamak istemektedirler. 209
E. Atmaca, H. Keskin 2. KALİTE YÖNETİMİNDE HATA TÜRÜ ETKİLERİ VE ANALİZİ Şirket satışları ve pazarlama performansının önemli bir stratejik etken olduğu farkeden şirketler, KYS ye yoğun bir şekilde yatırım yaparak kalitelerini geliştirici yönde çalışmaktadırlar (Yeungond 1998). KYS nin temelinde hataları ayıklamak yerine hata yapmamak yaklaşımı vardır. Hata Türü Etkileri Analizi(HTEA) metodu, üretim ya da montaj proseslerindeki ürünün iyileştirilmesine yönelik olan, ürün özelliklerinin ve proses şartlarının iyileştirilmesi amacını kullanan sistematik bir yaklaşımdır. Bu metot, ürün üzerindeki potansiyel hataları, hataların sebeplerini araştırarak, müşteri beklentilerini karşılayacak düzeltici/önleyici faaliyetleri ve bu faaliyetlerin önceliklerini belirler. Hatanın ortaya çıkması ile beraber doğacak problemin müşteri gibi algılanması prensibine dayanır (Altaş 2004). HTEA nın amacı, bilinen veya potansiyel hataların müşteriye ulaşmasını engellemek olduğu için, bazı tahminlerin yapılması gerekmektedir. Bunlardan biri olan Risk Öncelik Sayısı (RÖS) nın belirlenmesi de metodun en önemli noktalarından biris olup bunu sağlayan 3 kriter vardır. Bunlar: olasılık,şiddet, saptanabilirlik. Olasılık, hatanın frekansıdır. Şiddet, hatanın ciddiyeti ve etkileridir. Saptanabilirlik ise müşteriye ulaşmadan önce hatanın tespit edilmesidir. Bu kriterlerin değerleri 1 den 10 a kadar olmak üzere sayısal olarak verilir. Öncelik bu 3 kriterin değerlendirilmesi sonucunda ortaya çıkan Risk Öncelik Sayısına gör belirlenir. RÖS değeri; Olasılık, Şiddet ve Saptanabilirlik derecelerinin çarpımıdır. RÖS=OLASILIK*ŞİDDET*SAPTANABİLİRLİK Düzeltici faaliyetin başlatılması için minimum RÖS değeri kuruluşa göre değişebilir. Ancak 100 den büyük RÖS değeri için düzeltici faaliyet mutlaka yapılmalıdır. RÖS değeri yüksek olan her bir hata sebebi için de risk öncelik sayısını azaltmak için yapılacak faaliyetler belirlenmelidir. RÖS değeri yüksek olan her bir hata sebebi için düzeltici faaliyet açıkça tanımlanmalıdır. Ancak unutulmamalıdır ki başarılı bir HTEA analizi, çıkarılan sonuçların iyileştirme programlarına dönüştürülmesi ile gerçekleşir. HTEA nın amacı, iyileştirmeleri ve düzeltici faaliyetleri sürekli kılmak ve ölçmeye yönlendirmek olmalıdır (Çiğdem 2000). 3. TS 16949 KALİTE YÖNETİM SİSTEMİNİN REKABETÇİ AVANTAJLARI YÖNÜNDEN İNCELENMESİ Yapılan çalışmada, TS 16949 KYS ile ilgili olarak Bursa ili KOBİ niteliğinde olan işletmelere yönelik bir saha araştırması yapılmıştır. TS 16949 KYS ye ait bir metot olan hata türü etkileri analizi (HTEA) metodunun işletmelerde uygulanmasının avantajları ve konuyla ilgili işletmelerin görüşleri üzerine bir anket düzenlenmiştir. Yapılan saha araştırmasının amacı: Bursa ilinde mevcut olan kobi niteliğindeki otomotiv sanayi işletmelerinden TS 16949 belgeli yada almak üzere bulunan işletmelerin yapılarını ortaya çıkarmak Bu işletmelerin TS 16949 kalite yönetim sisteminden beklentilerini tespit etmek ve belgelendirme sonrası rekabetçi avantajlarını görmek İşletmelerin toplam kalite yönetimi odaklı olmaları halinde kalite sistemi ile sağlanan memnuniyette bir artış olup olmadığını test etmek. Hata Türü Etkileri Analizi (HTEA) tekniğinin hataları analiz etmede işletmelerde sağladığı faydaları analiz etmek. Bu araştırma, sistemi uygulayan ya da uygulamayı düşünen otomotiv firmalarına yol gösterici niteliktedir. Çalışmada, Bursa ilinde bulunan KOBİ niteliğindeki TS 16949 belgeli ya da bu belgeyi almak üzere olan 80 işletme seçilmiştir. İşletmelerle yapılan görüşmeler sonrası, işletmelerin amaçları ve sorunları üzerinde durularak, bu görüşmelerde ulaşılan hedefler doğrultusunda anket soruları hazırlanmıştır. Hedef kitlenin 55 ine ulaşılmış ve 30 una anket düzenlenmiştir. Anket sonuçları SPSS paket programında değerlendirilmiştir. 4. ÇÖZÜM SONUÇLARININ İNCELENMESİ Anket genelde 36 çoktan seçmeli ve genelde likert ölçekli sorulardan oluşmuştur. Bu çalışmada doğruluğunu test ettiğimiz hipotez Otomotiv sektörüne hizmet veren işletmelerin toplam kalite yönetim hedefli olmaları halinde, sistemden edindikleri müşteri memnuniyeti hataları önceden önleme avantajı ve rekabetçi avantajları yönünden çok fayda sağlamıştır. şeklindedir. Ankete katılımcıların % 60 ı genç yaş grubu, %40 ı orta yaş grubu, %90 ı üniversite mezunu olup, bunlarında % 30 u yüksek lisans eğitimi almış kişilerdir. Anket Bursa ili ve çevre ilçelerinde bulunan küçük ve orta ölçekli 1-150 çalışanı olan sanayi işletmelerinde gerçekleştirilmiştir. İşletmelerin hepsi belgeli olup yanıtlayıcılar yönetici düzeyindedir. Anket sonuçlarına baktığımızda, araştırmaya katılan firmaların genelde 7-12 ay arasında, belgelendirmeyi bitirdiklerini görmekteyiz. Bu ise ISO 9001 sistemine adapte olmuş işletmelerin TS 16949 kalite yönetim sistemine uyumunun kolay olmasındandır. 210
V. Ulusal Üretim Araştırmaları Sempozyumu, İstanbul Ticaret Üniversitesi, 25-27 Kasım 2005 Bir işletmede kaliteden kim sorumludur? şeklindeki kontrol sorusuna verilen cevaplar incelendiğinde katılımcılar kendilerinden beklenen Her çalışan işletmedeki kaliteden sorumludur. Cevabını % 63 oranında ki büyük çoğunluğu vermiştir. Bu ise, süreç içersindeki uygulanan eğitimlerde, toplam kalite yönetim anlayışının başarı ile empoze edildiğini göstermektedir. 4.1. İşletmeleri TS 16949 Kalite Belgesi Almaya İten Faktörler Ankete katılan firmaların belgelendirme öncesi beklentileri SPSS paket programı yardımı ile hesaplanan standart sapmaları ve ortalamaları Tablo 1 de verilmiştir. Tablo 1. Ankete katılan firmaların belgelendirme öncesi beklentileri Likert Ölçeği: 1:Çok negatif, 5: Çok pozitif Ankete Katılan Firmaları TS 16949 Belgesi Alamaya İten Faktörler Ortalama Standart Sapma Ana sanayi İsteği 4,86 0,35 Hata olmadan önlenmesi düşüncesi 4,44 0,82 Ürün ve hizmet kalitesinin artması 4,44 0,85 Pazardaki imajı değiştirme 4,44 0,81 Müşterilerle olan ilişkilerin düzenlenmesi 4,33 0,81 TKY önemli bir adım 4,23 0,67 Tepe Yönetim İsteği 4,16 1,02 İşletme içi ilişkilerin düzenlenmesi 3,91 0,66 Rakip veya ilişkide bulunulan işletmeleri örnek alma, onlar gibi olma 3,5 0,82 Tedarikçilerle olan ilişkilerin düzenlenmesi 3,43 0,73 İşletme çalışanlarının isteği 2,67 0,94 Büyükten küçüğe sıralanmış bu rakamlarla en büyük beklenti ve en değişken cevaplar görülmektedir. Tabloda sırası ile bakıldığında en büyük etkinin ana sanayi isteği, hata olmadan önleme düşüncesi, pazardaki imajın değişmesi, tepe yönetimin isteği olarak görülmektedir. Tedarikçilerle olan ilişkilerin düzenlenmesi, işletme çalışanlarının isteği gibi etkenler nerde ise azdır. Bu tablodan şu sonuca varacak olursak, genelde işletmeleri bu belgeyi almaya iten en büyük etki ana sanayi isteği ve hataların çok olmasından doğan sistemli çalışma isteği olmuştur. 4.2. TS 16949 Kalite Yönetim Sisteminin Beraberinde Getirdiği Rekabetçi Avantajları Yapılan anket sonuçlarına göre, işletme prestiji, ilişkilerindeki iyileşme gibi faktörlerin önemli olduğu görülmektedir. Kalite yönetim sisteminin getirdiği rekabetçi avantajlarıyla ilgili olarak aşağıdaki tablolarda karşılaştırmalar yapılmıştır. Kalite yönetiminin işletmelere kazandırdığı rekabetçi avantajları ve faydaları Tablo 3 de verilmiş olup, sonuçlar Tablo 2 deki grafikte yer almaktadır. Firmaların Toplam kalite yönetimine bakışı ve Kalite yönetim sisteminden memnuniyetleri, Tablo 4 de gösterilmektedir. Tablo 2. Firmaların TS 16949 sonrası sağlanan faydalar Ankete Katılan Firmaların TS 16949 Sonrası Sağlanan Faydaları Ortalama Standart Sapma İşletme prestijinin artması 4.53 0.51 Müşteri ilişkilerinde iyileşme 4.50 0.86 Yeni ürün geliştirmede iyileşme 4.36 0.81 Kayıtlar ve izlenebilirliğin sağlanmasında geriye dönük bilgiler 4.20 0.61 İşletmenin Bilgi akışı 4.10 0.88 Tedarikçi ilişkilerinde iyileşme 3.93 0.86 Belgelendirme Sonrası ürün Kalitesinde değişim 3.93 0.52 İşletme içi ilişkilerde iyileşme 3.72 0.64 İşletmenin satışlarında Pazar payı 3.66 0.48 Personelin iş performansı ve motivasyonunda değişiklik 3.66 0.48 Ürünü elde etme maliyetlerinde değişim 3.66 0.66 Hata oranlarında düşüş 2.16 0.79 Müşteri şikayetlerinde değişim 1.96 0.32 211
E. Atmaca, H. Keskin Tablo 3. Firmaları TS 16949 Belgesi almaya iten faktörler, firmaların TS 16949 sonrası sağlanan faydaları, Likert Ölçeği:1:Çok negatif etkilemiştir, 5: Çok pozitif etkilemiştir Müşteri şikayetlerinde değişim Hata oranlarında düşüş Ürünü elde etme maliyetlerinde değişim 13 Personelin iş performansı ve motivasyonunda değişiklik İşletmenin satışlarında Pazarpayının artması İşletme içi ilişkilerde iyileşme Belgelendirme Sonrası ürün Kalitesinde değişim 7 İşletmenin Bilgi akışı Kayıtlar ve izlenebilirliğin sağlanmasında geriye dönük bilgiler Yeni ürün geliştirmede iyileşme Müşteri ilişkilerinde iyileşme İşletme prestiji artması 1 0 2 4 6 Tablo 4. Çapraz Tablo: Firmaların Toplam kalite yönetimine bakışı ve Kalite yönetim sisteminden memnuniyetleri Gereksiz uygulamalara neden oldu Hata oranlarında büyük düşüş 0 MEMNUNİYET Yeterli bulmuyorum Çok memnunum Rakiplerden farklı olmak 4 18 0 22 Toplam HATA Değişiklik olmadı 0 0 6 0 6 Hata oranlarında artış gözlendi 0 0 2 0 2 Toplam 0 4 26 0 30 4.3. Firma Memnuniyeti Tüm işletme yöneticilerinin bir stratejiye ya da bir faaliyete başlamadan önce mevcut bir takım beklentileri vardır. Otomotiv sektörü için TS 16949 sistemini uygulamaksa büyük çaplı bir projedir. Ortaya çıkan rakamlar işletme içi ilişkilerde, tedarikçi ilişkilerinde iyileşme, hataların olmadan önlenmesi gibi faktörlerde istenilen düzeyde iyileşme yaşanmış olup ürün/hizmet kalitesinin artış oranın beklenene göre nispeten az olması sistemden beklentinin tam olarak algılanmadığını göstermektedir. Anket sonuçlarından % 86 oranında işletmelerin TS 16949 kalite yönetim sisteminden memnun olduğunu göstermektedir. Tablo 5 de ankete katılan firmaların sistemle gelen hata oranlarındaki azalmaya paralel olarak sistemden memnuniyetleri gösterilmektedir. 212
V. Ulusal Üretim Araştırmaları Sempozyumu, İstanbul Ticaret Üniversitesi, 25-27 Kasım 2005 Tablo 5. Çapraz Tablo: Firmalardaki hata oranlarındaki azalma ve KYS den memnuniyeti TKY Gereksiz uygulamalara neden oldu MEMNUNİYET Yeterli bulmuyorum Çok memnunum Rakiplerden farklı olmak Toplam KYS'i TKY'de 0 4 24 0 28 Fikrim Yok 0 0 1 0 1 TKY'ye etkisi 0 0 1 0 1 Toplam 0 4 26 0 30 Memnuniyetsizlikten çok sistemi iyileştirmelere rağmen yeterli bulmayanların oranı ise %14 dür. Avrupa da yapılan benzer araştırmalarda memnuniyetsizliğin düşük olduğunu göstermektedir (Esconciao ve Fernondez 2000). Burada TS 16949 kalite sisteminden memnun olma olgusu kullanıldığı zaman firmaların belgelendirme sonrası sağladıkları rekabetçi avantajlarının neden olduğu ve hataların önceden tespit edilip minimum seviyeye indirme avantajından doğan memnuniyet anlatılmak istenmektedir. Tablo 1 de görüldüğü gibi ankete katılan 30 firmadan İşletmede TS 16949 sistemini uygulamaktan memnunum diyen 24 firma toplam kalite anlayışı yolunda yürüyenlerdendir. Sistemi toplam kalite yönetimi yolunda uygulamaya çalışıp hedef olarak toplam kalite yönetimi anlayışını alan işletmelerin memnuniyetsizliği hemen hemen yok gibidir. Toplam Kalite yönetimi anlayışı olmaksızın sadece kalite sistemi, istenilen avantajları getirmemektedir. Bu bağlamda, önceki bölümlerde izah edildiği gibi, kalite sistemi anlayışının toplam kalite yönetimi yolculuğunda sadece bir basamak olduğu daha da somut bir şekilde ortaya çıkmıştır (Gündoğdu 2000). Sonuçlardan da görüldüğü gibi TS 16949 sisteminin uygulanması ile paralel olarak hata oranlarında bir düşüş yaşanmaktadır ve bundan dolayı firmaların % 60 ı sistemden memnun olup %20 lik kesmi hata oranlarının düştüğünü fakat sistemin yeterli olmadığına inanlardan oluşmaktadır. Otomotiv yan sanayilerinin toplam kalite yönetimi hedefli olmaları halinde TS 16949 KYS den edindikleri firma memnuniyeti, rekabetçi ve hataların önceden önlemeye yönelik avantajları çok daha fazladır şeklinde ki hipotezin doğruluğunu test etmek için İyi Uyum Testi kullanılmıştır. Bu amaç için Ho ve H1 aşağıda ki gibidir: Ho: Toplam kalite yönetimi odaklı olmak, ve TS 16949 KYS sonrası edinilen memnuniyet, hata oranlarında ki düşüş arasında bir ilişki yoktur. H1 : TS 16949 Kalite Yönetim Sisteminin Toplam Kalite yolunda bir araç olduğunu ve hataların azalığını gören ve uygulamalarını Toplam Kalite Yönetimi yolunda sürdüren işletmeler TS16949 KYS ni devreye almaktan diğer işletmeler oranla daha fazla memnundurlar. 5. SONUÇ Hipotez Sonuçları SPSS programında çözülmüş olup ulaşmak istediğimiz sonuç olan hata oranları ile sistemden memnuniyet ve toplam kalite yönetimi ile sistem memnuniyeti arasındaki ilişki Ek-1 de verilen ankette 18. ve 36. sorular için değerlendirilmiş olup; yapılan iyi uyum testinin kikare değerleri;x2 test =0.26< X2 tablo 0,5 %95 güven düzeyi Ek 1 de verilen 27 ile 36 arasında ise aynı şekilde bir karşılaştırma yapılmış olup; X2 test =0,49< X2 tablo 0,5 %95 güven düzeyi değerlere ulaşılmıştır. Bu değerler sonucunda Ho hipotezi red edilir. Ho hipotezinin red edilmesi ile firmaların kalite sisteminden hatalar oranlarındaki azalmadan dolayı memnuniyeti ve kalite yönetimine odaklı olmak arasında bir ilişkinin olduğu görülmektedir. Bu sonuç bize TS 16949 KYS ye ait HTEA yönteminin hatayı önleyerek firmaların memnuniyetini sağlayan ve TKY yolunda yararlı ve yol gösterici bir metod olması adına destekler nitelikte olmuştur. Sistemin bu sağladığı faydalar onun uygulanabilirliğine bağlıdır. Kobilerde görülen büyük bir sorunda üst yönetimin ya da çalışanların bu sistemin sadece bir belge edinmek olarak görmesi, müşteri bu belgeyi istiyor diye alınması ve sistemi kurmak istemesidir. Yapılan anket sonuçları bize gösteriyor ki otomotiv yan sanayi işletmelerine TS 16949 KYS nin ve KYS e ait metotların uygulanması ile, işletmenin pazar payında, ürün ve hizmet kalitesinde, firma içi ve dışı iletişimin ve izlenebilirliğin sağlanmasında büyük faydalar sağlamaktadır. Bu metotlardan birisi olan HTEA yöntemi de işletmelerin hata oluşmadan nasıl önlenir? sorununa karşı oluşturulmuş bir metot olup sistemin gerekliliğini anketlerden vardığımız sonucu destekler niteliktedir. 213
E. Atmaca, H. Keskin 6. KAYNAKÇA YEUNGOND, C. L., 1998, Quality Management System Development Some Implication from Case Study, 1-9. ALTAŞ, Y., 2004, FMEA, Bursa, 1-10. ÇİĞDEM, S., 2000, Proses FMEA, İstanbul 20-25. ESCONCIAO, C., FERNONDEZ, E., 2001, ISO 9001 Certification and Quality Management System in Spain :Results of a Notional Survey The TQM Magazine, vol: 13, Num: 3, 192-200. SANTOS L., 2000, Benefits of the ISO 9000: 1994 System International Journal of Quality and Reliability Management, Vo:19, 321-344. GÜNDOĞDU, İ., 2000 Yılında Yenilenen ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi Şartları, Rekabetçi Avantajları ve Bir Uygulama Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler. 214