Asitli Hastaya Klinik Yaklafl m

Benzer belgeler
ASSİTLİ HASTAYA YAKLAŞIM

Asitli Hastaya Yaklaşım. Doç. Dr. Yaşar Çolak İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi, Gastroenteroloji BD

Prof.Dr.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı Eğitim yılı

Lütfen cep telefonlarınızı kapatınız

Olgu: Asitli Hasta. Dr. Hakan AKIN

Gerçek şilöz asit: yüksek trigliserid oranlarına sahip sıvı.

Asit. Vazodilatasyon teorisi. Asit. Siroz Asitin En Sık Nedenini Oluşturur. Tanım Derecelendirme

ASİT NEDENİYLE TETKİK EDİLEN HASTALARIN ETİYOLOJİK DAĞILIMI

Asit. Prof. Dr. Ömer Şentürk

Çeşitli nedenlerle oluşabilen karaciğer fibrozisi hemen daima geri dönüşümsüzdür.

Ödem, hiperemi, konjesyon. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015

SAAT P a z a r t e s i S a l ı Ç a r ş a m b a P e r ş e m b e C u m a. Pre-Operatif Hastaların Genel Değerlendirilmesi Yrd.Doç.Dr.

Alkol-Dışı Yağlı Karaciğer Hastalığı

06 Şubat Nisan SAAT P a z a r t e s i S a l ı Ç a r ş a m b a P e r ş e m b e C u m a

Tüberküloz Peritoniti

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

DİFFÜZ GASTRİK KANSER TEDAVİSİNDE CERRAHİ TEDAVİ YETERLİ MİDİR? Dr. İlter Özer. Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Kliniği

17 Nisan Haziran SAAT P a z a r t e s i S a l ı Ç a r ş a m b a P e r ş e m b e C u m a

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

Akut Mezenter İskemi. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK

Olgu sunumu. Doç. Dr. Erkan Çakır. Bezmialem Vakıf Üniversitesi Çocuk Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

Lafora hastalığı, Unverricht Lundborg hastalığı, Nöronal Seroid Lipofuksinoz ve Sialidozlar en sık izlenen PME'lerdir. Progresif miyoklonik

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ

Kardiyak Problemler ve Karaciğer Nakli

PERİKARDİT GİRİŞ PATOFİZYOLOJİ. Dr. Neslihan SAYRAÇ

Özofagus tümörleri M. BELVİRANLI intern semineri Ş. TEKİN intern semineri

TRANSBRONŞİAL İĞNE ASPİRASYONU (TBNA) Dr. Z. Toros Selcuk Hacettepe Ü. Tıp F. Göğüs Hastalıkları ABD.

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi

BOS GLUKOZ DÜġÜKLÜĞÜ ĠLE SEYREDEN TÜBERKÜLOZ MENENJĠT ÖN TANILI VARİCELLA ZOSTER MENENJİTİ OLGUSU

GENEL CERRAHİ MORTALİTE-MORBİDİTE Ş. ÖZER (MODERATÖR) Şok A. TEKİN Şok A. TEKİN

4. S I N I F - 3. G R U P 3. D E R S K U R U L U

OLGU SUNUMU. DOÇ. DR. VUSLAT KEÇİK BOŞNAK Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD.

Dr.Ayşenur DOSTBİL Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi

İSKEMİK BARSAĞIN RADYOLOJİK OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ. Dr. Ercan Kocakoç Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul

4. S I N I F - 4. G R U P 3. D E R S K U R U L U

Özofagus tümörleri M. BELVİRANLI

LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU

Periton diyaliz hastalarında başarıya ulaşmak için ortaya çıkmış DİYALİZ YETERLİLİĞİ Kompleks bir değerlendirme ve analizi gerektirmektedir.

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

KÜNT ve DELİCİ/KESİCİ KARIN TRAVMALARI

14 Kasım Şubat 2017

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi

KOLANJİOKARSİNOMA. Sunum Planı. Safra Kanalı Kanseri-Kolanjiokarsinoma- Sunum Planı. Sunum Planı. Kolanjiokarsinoma- Lokalizasyon

4. SINIF GENEL CERRAHİ STAJ PROGRAMI

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

İltihabi barsak hastalıkları M. ÇAKIR

Kronik Pankreatit. Prof. Dr.Ömer ŞENTÜRK KOÜ Gastroenteroloji, KOCAELİ

NEFROTİK SENDROM. INTERN DR. H.RUMEYSA DAĞ Eylül 2013

Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Karaciğer Fonksiyon Bozukluklarına Yaklaşım

Dahiliye Konsültasyonu için Altın Öneriler: En Sık Görülen On Olgu Örneği Asıl Deniz alt Güney başlık Duman stilini düzenlemek için tıklatın Marmara

Dalakda uzun süreli konjesyon hemosiderin birkimi ve fibrozise (siderofibrotik odak) yol açar. Bunlara Gamna Gandy cisimciği denir.

Asit. Refrakter Asit Tedavisi. Parasentez. Refrakter Asit Tedavisi. Refrakter Asit Tedavisi. Peritoneovenöz Şantlar (Le Veen, Denver şantları)

KARACİĞER İĞNE BİYOPSİSİ. Doç.Dr. Hakan Erdem Kronik Hepatit Tanı ve Tedavi Kursu

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

ADRENAL KORTİKAL KANSER TEDAVİSİNDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ

Fizik Muayene : Karın

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

İltihabi barsak hastalıkları M. ÇAKIR İltihabi barsak hastalıkları M. ÇAKIR

Genelde 1 hafta içinde başlayan ağrılar akut karın ağrısı kabul ediliyor.¹

Akut ve Kronik Hepatit B Aktivasyonunun Ayrımı. Dr. Murat Kutlu Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi

Olgu EKTOPİK GEBELİK. Soru 1. Tanım. Soru 3. Soru yaşında bayan hasta pelvik ağrı yakınmasıyla geliyor. 5 gündür ağrısı var, SAT 1,5 ay önce

Hepatik Ensefalopati. Prof. Dr. Ömer Şentürk

GENEL CERRAHİ İltihabi barsak hastalıkları M. ÇAKIR İltihabi barsak hastalıkları M. ÇAKIR

KRONİK HEPATİT B (Olgu Sunumu) Dr. İlkay Karaoğlan Gaziantep Ün. Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hst. Ve Kl. Mik. AD.

Kronik Hepatit B Tedavisi Zor Olgular

İÇ HASTALIKLARI. 2.GÜN Üriner sistem semiyolojisi N.Y. SELÇUK Üriner sistem semiyolojisi N.Y. SELÇUK

VAKA SUNUMU. Dr. Arif Alper KIRKPANTUR Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Ünitesi

HUMAN ALBÜMİN Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu Finansal Analiz Daire Başkanlığı Mali Hizmetler Kurum Başkan Yardımcılığı

Akut Hepatit C: Bir Olgu Sunumu. Uz.Dr.Sevil Sapmaz Karabağ İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Manisa

AÇIK ve LAPORASKOPİK CERRAHİDE HEMŞİRELİK BAKIMI HEMŞİRE SEHER KUTLUOĞLU ANTALYA ATATÜRK DEVLET HASTANESİ

SORULAR. Prof. Dr. Abdurrahman ŞENYİĞİT Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz A.D.

Performance of Cytoreductive Surgery and early postoperative intraperitoneal chemotherapy in a Gastric Carcinoma Patient with Huge Krukenberg tumor

Aşağıdaki 3 kriterin birlikte olması durumunda derin cerrahi alan enfeksiyonu tanısı konulur.

Tıkanma Sarılığı. Yrd. Doç. Dr. Zülfü Arıkanoğlu

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı

Pulmoner Emboli Profilaksisi. Tanım. Giriş. Giriş Dr. Mustafa YILDIZ Fırat Üniversitesi Acil Tıp AD. Pulmoneremboli(PE):

MEME KANSERİ. Söke Fehime Faik Kocagöz Devlet Hastanesi Sağlıklı Günler Diler

Hepatit B Hasta Takibi Nasıl Yapılmalı?

Membranoproliferatif Glomerülonefriti Taklit Eden Trombotik Mikroanjiopatili Bir Olgu

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı

Kalp cerrahisi sonrası yüksek laktat nedenleri HEPATORENAL SENDROM MU?

PLEVRAL EFFÜZYON VE AMPİYEM

DÖNEM IV 3. GRUP DERS PROGRAMI

KRONİK HEPATİT C. Olgu Sunumu

Karaciğer laboratuvar. bulguları. Prof.Dr.Abdullah.Abdullah SONSUZ Gastroenteroloji Bilim Dalı. 5.Yarıyıl

VAKA SUNUMU. Dr. Neslihan Çiçek Deniz. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Bölümü

OLGU SUNUMU-1. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR

Ektopik Gebelik. Doç. Dr. Şule Akköse Aydın U.Ü.T.F Acil Tıp AD ATOK

HCV ye Bağlı Dekompanze Karaciğer Sirozu Hastalarında Pegileİnterferon Alfa-2a + Ribavirin Tedavisi

KARACİĞER SİROZLU HASTALARDA ERCP : KOMPLİKASYONLARDAN KAÇINMA. Dr Erkan Parlak TYİH, Gastroenteroloji Kliniği, Ankara

BİRİNCİ BASAMAKTA AKILCI LABORATUVAR KULLANIMI

İÇ HASTALIKLARI 1.GÜN

Postoperatif Noninfeksiyoz Ateş. Dr.Dilek ARMAN GÜTF Enfeksiyon Hastalıkları AD

10/04/ /04/2019 Pazartesi. Çarşamba

TÜBERKÜLOZ PERİTONİT VAKA SUNUMU

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Onkoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 6 Aralık 2016 Salı

İmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar

Transkript:

Güncel Gastroenteroloji Asitli Hastaya Klinik Yaklafl m Özlem YÖNEM, Serap ARSLAN, Musa AYDINLI, Osman ERSOY Hacettepe Üniversitesi T p Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dal, Ankara TANIM ngilizce "ascites" eklinde ifade edilen asit, Yunan kökenli bir kelime olan ve torba-kese anlamına gelen "askos" dan türemi tir. Di er bir çok tıp teriminde oldu u gibi, bu kelime de türkçele tirilerek asit eklinde kullanılmaktadır. Hidrojen iyonu konsantrasyonunu belirten asit ile karı ıklı a mahal vermemek için asit kelimesinin kullanılması tercih edilmelidir ( ). Erkeklerde peritoneal kavite kapalıdır ve normalde yalnızca çok küçük miktarlarda intraperitoneal sıvı bulunur. Kadında ise peritoneal kavite kadın üreme organları ile devamlılık gösterir ve menstrüel faza ba lı olarak 20ml ye kadar sıvı birikebilir (2). Periton bo lu unda normalde 00-200 ml den az sıvı bulunmaktadır, bu bo lukta patolojik miktarlarda sıvı birikmesine asit denir (3). Asit dendi i zaman periton bo lu unda serbest sıvı birikmesi anla ılmalıdır. Absele meler, kistik-lokalize sıvı birikmeleri bu tanımın dı ındadır ( ). ETYOLOJ Tablo. Asit nedenleri Portal Hipertansiyon Siroz Fulminan karaci er yetmezli i Konstriktif veya restriktif kardiyomyopati Budd-Chiari Sendromu Veno-okluzif Sendromu Portal ven oklüzyonu Malignite Enfeksiyon Peritoneal tüberküloz Fitz-Hugh-Curtis Sendromu HIV enfekte hastalarda enfeksiyöz peritonit Renal Nefrotik sendrom Diyaliz asiti Endokrin Miksödem Meigs sendromu Strauma ovarii Ovaryen stimülasyon sendromu Pankreatik asit Biliyer asit Akut karaci er yetersizli i Kollajen doku hastalı ı 2 ve 3 numaralı referanslardan faydalanılarak hazırlanmı tır Asitin spesifik etyolojik tanısının konulması oldukça önemlidir, çünkü ancak bu yolla etkin tedavi mümkündür. Örne in karsinomatoz asit diüretik tedaviye yanıt vermez. asit olu umundaki farklı etyolojik nedenler Tablo de verilmi tir (3). ABD de Runyon ve arkada ları, geni vaka sayılı çalı malarında; hastaların parasentez sonuçlarına dayanarak asit etyolojik nedenlerini sıklık sırasına göre belirlemi lerdir ( ekil ). Türkiye de ise Çakalo lu ve arada ları 986-995 yılları arası stanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi nde asit saptanan 780 vakada etyolojik de erlendirme yapmı tır. Her iki çalı mada da asitin en sık etyolojik nedeni olarak %80 e varan oranda siroz tespit edilmi tir. Maligni- Güncel Gastroenteroloji 8/4 275

Tüberküloz peritonit genellikle ate ve abdominal rahatsızlık hissiyle kendini gösterir. Bilinen DM u ve nefrotik sendromu olan hastalarda asit geli tiyse nefrotik asitten üphelenilmelidir. Bu hastaların ayrıca anazarka tarzı ödemi mevcuttur. Laterji, so uk intoleransı ve ses kabala ması olan hastalarda mixödem dü ünülmelidir. ekil. Asitli hastada etyolojik nedenlerin da ılımı telere ba lı asit ve tüberküloz peritonite ba lı asit ülkemizde di er çalı madan daha yüksek oranda saptanmı tır. Asitli bir hastanın etyolojik de erlendirmesindeki ana basamaklar öykü, fizik muayene ve parasentezle asit sıvısının analizidir. ÖYKÜ Öyküde tüm asitli hastalar ilk olarak kıyafetlerindeki uyumsuzluk nedeniyle karın i li ini fark ederler, bu sırada ayak ödemi de olabilir. Halsizlik, i tahsızlık beslenme bozukulu u da e lik edebilir. asit geli en sirozlu hastalarda kramplara sıklıkla rastlanılmaktadır. asitin yarattı ı distansiyona ba lı olarak künt karın a rısı olabilece i gibi, malignite, enfeksiyon ve herniler de de i ik karakterlerde a rılar olu turabilir. Dispne; hepatik hidrotoraks, hepatopulmoner sendrom, pulmoner ve kardiyak hastalıklarla ili kili olarak geli ebilece i gibi sadece distansiyon nedeniyle de olabilir (3). Hastalar karaci er hastalıkları için asit olu umunda risk faktörleri olan alkol kullanımı, intravenöz ilaç kullanımı, transfüzyon akupunktur, dövme veya piercing ve hepatit açısından endemik bir bölgeden gelip gelmedi i açısından sorgulandırılmalıdır. Obezite: Karaci er hastalı ının progresif bir formunu olu turmaktadır. Non-alkolik steatohepatit siroza ilerleyebilir. Alkolik hastalarda 0 yılı a an bir sürede obezite olması da siroz için ek bir risk faktörüdür. Kanserli bir hastada asit geli tiyse etyolojide malignite asitinden üphelenilmelidir. Benzer ekilde karaci er hastalı ı için hiçbir risk faktörü olmayan bir birey kilo kaybediyorsa; neoplasm olabilir. Kardiyak asiti olan bireylerin ço unlukla öncesinde kalp hastalı ı öyküsü mevcuttur. Bazı alkolik hastalarda ise karaci er hastalı ı geli iminden önce alkolik kardiyomiyopati geli ir. Bilier asit, bilier kanal ile periton bo lu u arasında ili ki olu ması sonucu meydana gelir. Hastada a rı ile birlikte safra peritoniti geli ebilece i gibi sadece karında rahatsızlık hissi ile giden safra asiti de olu abilir. Genellikle karaci er biyopsisi ve safra yolu cerrahisi sonucunda geli ebilmektedir (3, 5). Fizik Muayene: Fizik muayenede asit saptanabilmesi için peritonda en az,5 litre sıvının birikmesi gerekir. asit semikantitatif olarak ifade edilebilir: (+) Yalnızca dikkatli fizik muayene ile tespit edilebilen asit (++) Kolaylıkla tanınabilen ancak küçük hacimli asit (+++) asit hacmi fazla ama gergin de il (++++) Gergin asit eklinde sınıflandırılabilir ( ). Karın çevresi artı ı; asit, gaza ba lı distansiyon, hepatomegali, obezite ve yaygın tümörler sonucu geli ebilir. asitin fizik muayene ile tanısı obez hastalarda zor olabilir. Karın yan kısımlarında matite alınması en spesifik fizik muayene bulgusudur. Karın yan kısımlarında matite alınmıyorsa büyük olasılıkla asitte yoktur. E er matite saptanırsa; hasta parsiyel dekübitis pozisyonuna getirilerek yer de- i tiren matite aranmalıdır. Sıvı dalgasına bakılması nadiren faydalıdır, çünkü bu genellikle masif asiti olan hastalarda saptanır (2). asiti olan hastada belirgin palmar eritem, geni vasküler spider nevi ve büyük karın duvarı kollateralleri belirgin karaci er hastalı ını telkin eder. Hastanın yanlarında ve sırtında büyük venlerin belirgin olması ise inferior vena cavanın olası bir veb lezyonu veya malign obstrüksiyon nedeniyle tıkandı ını göstermektedir. Sol supraklavikular bölgede patolojik lenf nodunun saptanması üst abdomende kanser varlı ını i aret eder. Umblikusda sert bir nodülle karakterize olan "Sister Mary Joseph" nodülü ise sık görülmemesine kar ın gastrik, pankreatik veya hepatik primer tümörden köken alan peritoneal karsinomatozisi gösterir. 276 Aral k 2004

Kardiyak kökenli asitin ara tırılması açısından hastanın boyun venlerinde dolgunluk olup olmadı ına da dikkat edilmelidir. lginç olarak kardiyak asiti olan hastaların hepsinde periferal ödem görülmeyebilir ve ço unun akci erlerinde ral sesi duyulmaz. Sirozlu hastalarda ödem saptanırsa bu genellikle alt ekstremitelerle sınırlıdır. Aksine nefrotik ve kardiyak asitlerde anazarka tarzı ödemler görülebilir (5). PARASENTEZ Parasentez, steril ko ullarda uygun bir i ne ile karın duvarından girilerek periton bo lu undan sıvı alınmasıdır. E er bu i lem sadece asit sıvısını analizi-tanı amacı ile yapılmı sa "diagnostik parasentez", aynı zamanda asit sıvısının bo altılması amacına yönelik ise "terapötik parasentez" denir. asitli hastada etyolojik tanı açısından en süratli sonuç veren, en yararlı, ucuz ve yapılması kolay bir incelemedir ( ). Eskiden parasentez için karnın orta hattı tercih edilirdi. Ancak günümüzde spina iliaca süperiorun iki parmak yukarısı ve iki parmak medialindeki sol alt kadrandaki bölgenin uygulama için emniyetli, daha ince oldu u ve orta hatta göre daha fazla sıvı havuzu konumuda oldu u saptanmı tır. E er sıvı obezite nedeniyle lokalize edilemiyorsa ultrasonografi faydalı olabilir (6). Her i lemin oldu u gibi parasentezin de endikasyon ve kontrendikasyonları mevcuttur. Parasentez endikasyonları; a. asit tanımlanan her hastada, b. Hastaneye yatırılan bilinen asitli hastada, c. asitli hastada enfeksiyon dü ünülen klinik-laboratuvar bulgularının varlı ında (ate, lökositoz, ensefalopati, asidoz, hipotansiyon), d. Genel durumda izah edilemeyen bozukluklar saptanan asitli her hastada yapılmalıdır (7), Önceden trokarların parasentez için kullanıldı ı dönemlerde parasentez i leminin rölatif olarak yüksek mortalite ve morbiditesi mevcuttu. Ancak son yayınlara göre hastaların %7 inde anormal protrombin zamanı olmasına kar ın komplikasyon oranı yakla ık olarak % dir. Her ne kadar / 000 parasentezde daha ciddi komplikasyonlar (hemoperitoneum, i nenin barsa a girmesi gibi) meydana gelebilse de; bunlar parasentez giri imini engellemez. Bazı klinisyenler koagülopatisi olan sirotik hastalara parasentez öncesi rutin olarak kan ürünleri (taze donmu plazma ve/veya platelet in- füzyonu) verme e ilmindedirler, ancak bu yakla- ım verilerle desteklenmemi tir. Profilaktik transfüzyonların riskleri ve masrafları yararlarını a maktadır. Parasentezin kontrendike oldu u koagülasyon parametrelerine ait bir sınır de eri bulunmamaktadır. Ancak klinik olarak belirgin fibrinoliz veya dissemine intravasküler koagülasyon varlı ında parasentez kontraendikedir (6). Alınan asit sıvısının analizinde; çok sayıda tetkik istemek yerine bir algoritim izlemek en akıllı yakla ım olacaktır. Amerikan Karaci er Hastalıkları Ara tırma Derne- i nin pratik rehber verilerine göre; asit sıvısında ilk a amada istenmesi gerekli testler hücre sayımı ve ayırımı, asidik sıvı total proteini ve serum/asit albümin gradientidir (SAAG). Ancak SAAG spesifik etyolojiyi göstermek için de il, portal hipertansiyonu belirlemek için kullanılır. SAAG oldu unda hastanın %97 oranında portal hipertansiyonu mevcuttur. Di er testler ise yukarıdaki testlerden sonra üphe edilen olası tanıyı desteklemek için istenir. Tablo 2 bu algoritme uygun olarak hazırlanmı tır ve tablo üzerinde bazı sık kar ıla ılan asit etyolojik nedenlerinin ayırıcı tanısı yapılmı tır. E er asit sıvısının enfekte oldu u dü ünülüyorsa yatak ba ında ekim yapılmalıdır. drar dipstiki ile asit sıvısında nötrofillerin tespiti 90 sn ile 2 dk süre alan hızlı bir metottur. Total protein, LDH ve glukoz ise enfekte asitin spontan mı yoksa sekonder olarak mı enfekte oldu unu anlamamızı sa lar. Bakteriyel kültür, seri büyük volümlü parasentez yapılan hastalarda gerekli de ildir. Mikobakteri için yapılan yaymanın sensitivitesi yakla ık olarak %0 iken kültür için yakla ık %50 dir ve oldukça pahalı testlerdir. Yalnızca tüberküloz için yüksek risk ta ıyan hastalarda (Endemik bölgeden yeni göç, HIV(+) li i) ilk alınan asit örne inde tüberküloz ara tırılmalıdır. Tüberküloz peritonit tanısında en hızlı ve do ru metod laparoskopik biyopsi ve tüberküllerin mikobakteriyel kültürüdür. asit sıvısında amilaz düzeyi >2000 IU/L (serumdan 4-5 kat yüksek) ise pankreatik asit ve sekonder peritonit dü ünülmelidir. Barsak ve safra kesesi perforasyonu sonrası asitte amilaz yükselir. asitte bilirubin 6gr/dl nin üzerindeyse veya asit/serum bilirubin> ise bilier perforasyon dü ünülmelidir. asit sıvısında trigliserit bakılmasının nedeni iloz asitin saptanması içindir. iloz asit tanım olarak abdominal kavitede torasik veya intestinal lenf bulunması neticesinde peritonda süt veya krema görünümlü trigliseritten zengin (>200 g/dl) sıvının bulunmasıdır. Nadir bir bulgu olup 20 yıl boyunca GG 277

Tablo 2. En sık görülen asit nedenlerinin ayırıcı tanısı Görünüm Asit sıvısında Asit sıvısında Total Protein SAAG Di er Testler beyaz küre PMNL (g/dl) (g/dl) sayısı/mm 3 sayısı/mm 3 Komplike olmayan siroz Saman sarısı < 500 < 250 <2.5 KCFT, Batın USG renginde Spontan bakteriyel Bulanık veya > 500, > 250 < Kültür (Monobakteriyel) peritonit pürülan Sıklıkla> 000 Sekonder Peritonit Bulanık veya > 500, Sıklıkla > 250 Kültür (Polibakteriyel) pürülan > 0000 Tbc Peritonit Bulanık, hemorajik yada sütümsü > 500 Lenfosit= Laparoskopik Biyopsi Konjestif kalp yetmezli i görünümde Saman sarısı < 500 250-400/γL < 250 PA Akci er grafisi,eko renginde ( olabilir) Peritoneal Karsinomatozis Hemorajik > 500 >250 Sitoloji ( olabilir) ilöz Asit Sütümsü (%50>500/mm 3 ) 2 ve 7 numaralı referanslardan faydalanılarak hazırlanmı tır < 250/mm 3 g/dl Asit Sıvısında Trigliserit (Sıklıkla>2.5g/dl) büyük bir üniversite hastanesinde 20. 000 hastada bir insidansında görülmü tür. Ancak bu insidansın; daha agresif kardiyotorasik ve abdominal cerrahi ile kanserli hastaların survivallerinin uzaması nedeniyle arttı ı dü ünülmektedir (8). Sirozda iloform asitlerde trigliserid düzeyi 50-200 mg/dl arasındadır. asit sıvısında sitoloji yalnızca peritoneal karsinomatozis varsa pozitiftir ve malign asit için altın standarttır. Ancak ne yazık ki maligniteler peritoneal sıvıya neoplastik hücre saçmadan asit yapabilir. Histolojik inceleme için yeterli kabul edilen 500 ml sıvıda bile; histolojik analizin tanısal sensitivitesi % 40 ile % 60 arasında de i mektedir Tanısal sensitiviteyi artırmak için immünohistokimyasal boyamalar yapılır. (Epitelyal kanserler için sitokeratin gibi). E er malign sitoloji varlı ında tümörün primeri bilinmiyorsa erkek hastalarda ek tetkik yapılmayabilir, çünkü prognozları kötüdür. Ancak bayan hastalarda over kanseri tedavi edilebilir bir hastalık oldu u için laparoskopi ve hatta laparotomi istenebilir (9). Özet olarak asit nedenlerinin %80 ini karaci er sirozu geri kalan %20 sini ise siroz dı ı nedenler olu turmaktadır. asitin spesifik etyolojik tanısının konulması tedavinin belirlenmesi açısından büyük önem ta ımaktadır. Abdominal parasentez klinik olarak yeni olu mu tüm asiti olan vakalara uygulanmalıdır. Parasentez sırasında kanama nadir oldu undan parasentez öncesi taze donmu plazma ve platelet verilmesi önerilmez. Hastanın asit sıvısının ilk incelenmesinde en gerekli testler hücre sayımı ve ayırımı, asit sıvısı total proteini ve serum asit albumin gradientidir. Serum asit albumin gradienti daha çok portal hipertansiyon ayırıcı tanısında yardımcıdır, spesifik etyolojik tanıyı belirlemez. Özellikle dü ük serum asit albumin gradienti olan asitlerde (eksudatif asit), ampirik tedavi yanıltıcı olaca ı için tanı için tüm giri imler yapılmalıdır. Sirozlu hastanın asit analizinde PNL>250/mm ise ikinci parasentez ile kültür için örnek alınmalı ve tedaviye ba lanmalı gerekirse kültür sonucu ile antibiyotik de i tirilmelidir. asit sıvısının yatak ba ında kültüre ekilmesine dikkat edilmelidir. Di er testler tüm bunlar yapıldıktan sonra, primer hastalı ın olasılı ına ba lı olarak istenmelidir. 278 Aral k 2004

KAYNAKLAR 1. Çakaloğlu Y. Asit: Tanı-Ayırıcı Tanı, Klinik Özellikler, In: Ökten A. Editör. Gastroenterohepatoloji. 1. baskı. İstanbul. Nobel Tıp Kitapevleri 2001; 345-68. 2. Julien TY. Miscellaneous Discases of the Peritoneum and Mesentery, In: Friedman SL, McQuaid KR, Grendell JH, Editors. Current Dragnosis and Treatment in Gastroenterology. 2 nd ed. USA. McGraw-Hill Companies, Inc 2003; 166-76. 3. Zeybel M, Çolakoğlu Ö, Uğur F. Asit, In: Ünsal B. Editör. Portal Hipertansiyon ve Komplikasyonları, 1.baskı. İzmir. Meta Basım 2003; 123-59. 4. Runyon BA, Montana AA, Akriviadis EA, et al. The serum ascites albümin gradient is superior to the exudate transudate in the differential diagnosis of ascites. Ann Intern Med. 1992; 117-215. 5. Runyon BA. Approach to the patient with ascites, In: Yamada T, Alpers DH, Laine L, et al. Textbook of Gastroenterology. 4 th ed. Philadelphia. Lippincott Williams and Wilkins 2003; 948-972. 6. Runyon BA. Management of Adult Patients with Ascites due to Cirrhosis. Hepatology 2004; 39: 1-16 (AASLD Practice guideline). 7. Runyon BA. Ascites and spontaneous bacterial peritonitis, In: Feldman M, Friedman LS, Sleisenger MH, Editors. Gastrointestinal and Liver Disease, pathophysiology, diagnosis, management. 7 th ed. Philadelphia. Saunders 2002; 1310-1333. 8. Cardenas A, Chopra S. Chylous Ascites. Am J. Gastroenterol. 2002; 97: 1896. 9. Aslam N, Marino CR. Malignant Ascites. Arch Intern Med 2001; 161: 2733-37. GG 279