T.C. EGE ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTÜSÜ TÜRKYE CUMHURYET TARH ANABLM DALI TÜRK KÜLTÜR TARH ÇNDE KÖY ENSTTÜLER ( DOKTORA TEZ ) Nurgün KOÇ

Benzer belgeler
BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM

MÜZK ETM YÖNETM ve DEERLENDRME LKLER *

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu Ekim 2007, zmir

EL PARMAKLARINA DEERLER VEREREK KOLAY YOLDAN ÇARPMA ÖRETM YÖNTEMYLE ZHN ENGELL ÖRENCLERE ÇARPIM TABLOSU ÖRETM UYGULAMASI

TÜRKYE DE MÜZK ÖRETMENLNE YÖNELME NEDENLER. Cansevil TEB * ÖZET

ÜNVERSTELERN GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM/ANASANAT DALI BRNC SINIF ÖRENCLERNN KSEL PROFLLER *

LKÖRETM KNC KADEME (2005) TÜRKÇE DERS ÖRETM PROGRAMINDA GENEL AMAÇLAR - HEDEF/KAZANIMLAR

EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR

KOÇ ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER (KÜSB) KULÜBÜ TÜZÜÜ

BELEDYELERDE NORM KADRO ÇALIMASI ESASLARI

Eitim-Öretim Yılında SDÜ Burdur Eitim Cansevil TEB

OSMANLI EĞİTİM SİSTEMİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ

FEN BLGS, SOSYAL BLGLER VE SINIF ÖRETMENL ÖRENCLERNN BLGSAYAR DERSNE YÖNELK TUTUMLARI

OSMANLI DEVLETİ NİN YILINA AİT EĞİTİM İSTATİSTİĞİ

ETM MÜZNDE PROZOD * Yrd.Doç.Dr. Selçuk BLGN

Fevzi Karamw;o TARIH 10 SHTEPIA BOTUESE

TÜRKYE DE DÜNDEN BUGÜNE ÖZEL OKULLARA BR BAKI (GELM VE ETKLER)

İmparatorluk Döneminde: Okul öncesi eğitimi üstlenen bazı kurumlar vardı. Bunlar sıbyan okulları, ıslahhaneler, darüleytamlar.

MUSK MUALLM MEKTEBNDEN GÜNÜMÜZE MÜZK ÖRETMEN YETTRME PROGRAMLARINDAK YAYLI ÇALGI ÖRETMNE LKN SINAMA-ÖLÇME-DEERLENDRME DURUMLARININ NCELENMES

GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ ÖRENCLERNN OKUL DENEYM I DERSNE YÖNELK LGLER VE BEKLENTLER **

9. HAFTA. Ulusal sağlık politikaları: Osmanlı İmparatorluğu ve sağlık hizmetleri

OTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA ETKS

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

OTSTK BR OLGUNUN DUYGULARI ANLAMA VE FADE ETME BECERSNN KAZANDIRILMASINA YÖNELK DÜZENLENEN KISA SÜREL BR E TM PROGRAMININ NCELENMES

Yrd.Doç.Dr. AYTEN CAN

BĠR MESLEK OLARAK ÖĞRETMENLĠK

nsan Kaynakları ve Eitim Müdürlüü Görev ve Çalıma Yönetmelii

CUMHURYETN KURULUUNDAN GÜNÜMÜZE TÜRKYE DE HAYAT BLGS DERS PROGRAMLARININ GELM EVOLUTION OF THE SOCIAL STUDIES CURRICULUM FROM REPUBLIC TO PRESENT

ATATÜRK ÜN ETM LE LGL GÖRÜ VE UYGULAMALARINA TOPLU BR BAKI OVERVIEW OF ATATURK S IDEAS AND IMPLEMENTATIONS RELATED WITH EDUCATION

MÜZK ÖRETMEN ADAYLARININ MESLEK KAYGILARI. H. Seval KÖSE ÖZET

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu Ekim 2007, zmir

AVRUPA VE OSMANLI (18.YÜZYIL) GERİLEME DÖNEMİ

Sosyo-Ekonomik Gelimilik Aratırması

BREYSEL ÇALGI ETM I (KEMAN) DERS HEDEFLERNN GERÇEKLEME DÜZEYLERNN BELRLENMES * (A..B.Ü ÖRNE)

OPTK KONUSUNUN 9. SINIF MÜFREDATINA ALINMASININ ÖRENC BAARISINA ETKS

İÇİNDEKİLER İLKSÖZ... 1

II. Ara tırmanın Amacı III. Ara tırmanın Önemi

UNI 201 MODERN TÜRKİYE NİN OLUŞUMU I

ÖZGEÇMİŞ Profesör Tarih/Yakınçağ Celal Bayar Üniversitesi Fen Edebiyat Fak. 2014

DELTA MENKUL DEERLER A..

Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi letmeleri A Tarihi tibarıyla Sona Eren Hesap Dönemine likin Yönetim Kurulu Yıllık Faaliyet Raporu

TEKSTL FNANSAL KRALAMA ANONM RKET ANA SÖZLEME TADL METNLER

ELEKTRK MÜHENDSLER ODASI MESLEK Ç SÜREKL ETM MERKEZ YÖNETMEL

M. EMİN SARAÇ ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ

GÜNCEL GELMELER IIINDA LKÖRETM: MATEMATK-FEN-TEKNOLOJ-YÖNETM

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Volume: 3 Issue: 14 Fall 2010

MÜZK ÖRETMEN YETTREN KURUMLARDAK YARDIMCI ÇALGI PYANO DERSLER ÜZERNE BR ARATIRMA *

II. BÖLÜM LK MÜSLÜMAN TÜRK DEVLETLER

MATEMATK ÖRETMNDE BULMACA ETKNLNN ÖRENC BAARISINA ETKS

Fevzi Karamuc;o TARIH 11 SHTEPIA BOTUESE LIBRI SHKOLLOR

OTSTK ÇOCUKLARDA TEACCH PROGRAMININ GELMSEL DÜZEYE ETKS: OLGU SUNUMU

Teori (saat/hafta) Atatürk ün prensiplerini ve Türk İnkılâbının gerekçelerinin ana temasını vermek

KIREHR REHBERLK VE ARATIRMA MERKEZ ÖZEL ETM BÖLÜMÜNDE NCELENEN ÖRENCLERN ÇETL DEKENLERE GÖRE NTELKLER

İktisat Tarihi I. 5/6 Ocak 2017

TÜRK MİLLİ EĞİTİM SİSTEMİNİN YAPISI VE ÖZELLİKLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi. The Journal of International Social Research. Cilt: 7 Sayı: 31 Volume: 7 Issue: 31

ÜNVERSTELERN GÖREVLER

YAZARA GÖRE ALFABETIK DZN

TÜM OTOBÜSÇÜLER VE LETMECLER FEDERASYONU KARAYOLU YOLCU TAIMACILII SEKTÖRÜNÜN TARHSEL GELM

İHL'yi Ne Kadar Tanıyoruz?

12. HAFTA PFS105 TÜRK EĞİTİM TARİHİ. Prof. Dr. Zeki TEKİN.

E T M ve Ö RET M YILI ÖRGÜN ve YAYGIN E T M KURUMLARI ÇALI MA TAKV M

TÜRKYE OTOMOBL SPORLARI FEDERASYONU

En İyisi İçin. Cevap 1: "II. Meşrutiyet Dönemi"

Cumhuriyetin lanından Günümüze Türkiye de Okul Öncesi Eitim ve lköretimde Niceliksel ve Niteliksel Gelimeler

LKÖRETM SOSYAL BLGLER DERS KTAPLARININ ÖRETMEN GÖRÜLERNE GÖRE DEERLENDRLMES (KIRIKKALE ÖRNE)

Türk Eğitim Tarihi. Program İçeriği Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi

Ergin AYAN (2009). Willermus Tyrensis in Haçlı Kronii ( ), Karadeniz Dergisi Yayınları, Ankara, 160 s, ISBN

ARACI KURUMUN UNVANI :DELTA MENKUL DEERLER A.. Sayfa No: 1 SER:XI NO:29 SAYILI TEBLE STNADEN HAZIRLANMI YÖNETM KURULU FAALYET RAPORU

YÖNETCLERN VE ÖRETMENLERN ALTI YA GRUBUNDAK ÖRENCLERN LKOKUMA-YAZMAYA HAZIRLANMALARINA YÖNELK BLGLER VE GÖRÜLER. Banu YANGIN

FRANSA DA OKULA GTME

KTSAD LETMELRE DAHL MENKUL KIYMETLERN DEERLEMES. Bülent AK Ba Hesap Uzmanı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...9 GİRİŞ...11

&' ($ *!+ *,+ $*-!+ *./( " "!/ ( (! + * 0 $ 1 /+%$ "$ $ / + "/ 2 %/

SVAS L MERKEZNDE BULUNAN LKÖRETM ÇAINDAK ÇOCUKLARIN AIZ D SALII DURUMU VE ALIKANLIKLARININ BELRLENMES

LKÖRETM OKULLARINDA SOSYAL BLGLER ÖRETMNN ÖNCELKLER VE SOSYAL BLGLER ÖRETMEN YETTRMEYE YÖNELK ÇIKARIMLAR

stanbul, 11 Ekim /1021

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI NARLIDERE YATILI BÖLGE ORTAOKULU TC İNKILAP TARİHİ DERSİ AÇIK UÇLU DENEME SINAVI 1

ODÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Aratırmaları Dergisi Issn: Cilt: 3 Sayı: 6 Aralık 2012

MÜZK ÖRETMEN YETTREN KURUMLARDA ÇADA TÜRK PYANO ESERLERNN YER VE ÖNEM *

ANKARA ÜNVERSTES ETM BLMLER ENSTTÜSÜ ETM BLMLER ANABLM DALI EPÖ/GÜZEL SANATLAR ETM PROGRAMI

Snf Öretmenlerinin Kendi Mesleki Yeterliklerine likin Görüleri: Genel Bir Deerlendirme. Dr. Halil Yurdugül Ali Çakrolu Mesude Ayan

İstanbul Teknik Üniversitesi hakkında kanun : Kanun No: 4619 Kabul tarihi: 12/7/1944

TARH ETMCLERNN MEVCUT LSE TARH MÜFREDAT PROGRAMI VE TARH ÖRETMNN AMAÇLARI HAKKINDAK GÖRÜLER 1

PYANO ETMNE YEN BALAYAN ÖRENCYLE LK DERSN ÖNEM. Özlem Ömür ÖZET

YÜRÜRLÜKTEK MÜZK ÖRETMENL LSANS PROGRAMI TASARISINA LKN GÖRÜLER ÖNERLER * ÖZET

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu Ekim 2007, zmir

BOLU ANADOLU GÜZEL SANATLAR LSES ÖRENCLERNN ÖSS VE ÖZEL YETENEK SINAVLARINA YÖNELK KAYGILARI ***

AKÇA, Hakan (2012). Ankara li Aızları (nceleme, Metinler, Dizin), Ankara: Türk Kültürünü Aratırma Enstitüsü Yayınları, XXII+672 s.

Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi I. Laboratuar (saat/hafta) Uygulama (saat/hafta) Teori (saat/hafta) AKTS. 1.YIL/ 1.yarıyıl Güz

LKÖRETM 3. SINIF TÜRKÇE DERS ÖRETMEN KILAVUZ KTABI VE ÖRENC ÇALIMA KTABININ YAPILANDIRMACI YAKLAIMA UYGUNLUU. Tolga ERDOAN * ÖZET

Okul Deneyimi I Dersinin Öretmen Adaylarının Öretim-Örenme Kavramlarına ve Öretmen-Örenci Rollerine Bakı Açıları Üzerindeki Etkileri

! "#$ % %&%' (! ) ) * ()#$ % (! ) ( + *)!! %, (! ) - )! ) ) +.- ) * (/ 01 ) "! %2.* ) 3."%$&(' "01 "0 4 *) / )/ ( +) ) ( )

insanlar aracılııyla ekillendirilen yaam alanlarını içermektedir. nsanların yaam alanlarını ekillendirmesinde ve kendi kültürüne özgün her sosyal

Türkiye de Gözlükçülüğün Tarihi. Gözlükçülük, Cumhuriyet öncesi Osmanlı İmparatorluğu nda kanunsuz olarak uygulanmaktaydı.

GÜNÜMÜZDE BLGSAYAR DESTEKL MÜZK YAZILIMLARININ MÜZK ETMNE KATKILARI

PORTER MODEL: ULUSLARARASI REKABET ÖZLEM ÖZ ODTÜ LETME BÖLÜMÜ

Tuba ÖZDİNÇ. Örgün Eğitim

TÜLN OTBÇER. Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır.

Transkript:

T.C. EGE ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER ENSTTÜSÜ TÜRKYE CUMHURYET TARH ANABLM DALI TÜRK KÜLTÜR TARH ÇNDE KÖY ENSTTÜLER ( DOKTORA TEZ ) Nurgün KOÇ Danıman Prof. Dr. Tuncer BAYKARA ZMR-2007

ÇNDEKLER ÖNSÖZ...IV ÇNDEKLER...VI KISALTMALAR...XI GR 1 I. BÖLÜM XIX. YÜZYILIN SON ÇEYRENDEN CUMHURYETN LK YILLARINA KÖY, ETM ve SORUNLARI A. Osmanlı Dönemi Eitimi.. 3 1. I. Merutiyete Kadar Osmanlı Eitimi. 3 2. I. Merutiyet II. Abdülhamid Dönemi ( 1876-1909 ).5 3. II. Merutiyet Dönemi.. 6 B. Türkiye Cumhuriyeti nin lk Yıllarında Köy ve Eitim 15 1. Türkiye Cumhuriyeti nin lk Yıllarında Köy 15 1.1. Ekonomik Durum.15 1.2. Sosyal Hayat.17 2. Türkiye Cumhuriyeti nin lk Yıllarında Eitim.21 2.1.lköretim.. 22 2.2.Ortaöretim 23 2.3.Halk Eitimi ve Halkevlerinin Kuruluu.. 33 C. Belirlenen Eitim Politikaları ve Amaçları 41 1. Atatürk ve Eitim 43 2. Tevhid-i Tedrisat Kanunu 45 3. Latin Harflerinin Kabul Edilmesi 47 II. BÖLÜM TÜRK KÜLTÜRÜ A. Atatürk ve Türk Kültürü 50 B. Atatürk ve Türk Köylüsü 59 C. Köylünün Eitimi 62 1.Köy Muallim Mektepleri 64 VI

2. Saffet Arıkan ve Eitmen Projesi 68 2.1. Saffet Arıkan ın Kiilii ve Görev Anlayıı 68 2.2. Eitmen Kursları 73 III. BÖLÜM KÖY ENSTTÜLER A. Köy Enstitülerinin Kurucuları ve Uygulayıcıları. 87 1.smet nönü ve Köy Enstitüleri 87 1.1.Çocukluk ve Örencilii 87 1.2.Geliimine Katkıda Bulunan Etkenler..88 1.3.Görevleri 89 1.4.Atatürk- nönü likisi 91 1.5.Kiilii ve Görev Anlayıı 93 1.6.Eitime Katkısı..96 1.6.1. Köy Enstitüleri.. 99 1.7.Etkileri.104 2.Hasan- Âli Yücel ve Köy Enstitüleri... 110 2.1.Çocukluk ve Örencilii.110 2.2.Etkilendii Dönem ve ahsiyetler..111 2.3.Görevleri..114 2.4.Kiilii ve Görev Anlayıı...116 2.5.Edebiyatçılıı- Eserleri.122 2.6.Eitime Bakıı.. 126 2.6.1.Eitim Anlayıı 126 2.6.2.Kültür Anlayıı..128 2.6.3.Köy Enstitüleri ile lgili Düünce ve Çalımaları.130 2.7.Türk Kültür Tarihine Etkileri.. 133 3.. Hakkı Tonguç ve Köy Enstitüleri 140 3.1.Çocukluk ve Örencilii..140 3.2.Görevleri..140 3.3.Kiilii ve Görev Anlayıı... 143 3.4.Eitim Anlayıı 146 VII

3.4.1. Etkilendii ahsiyetler- Düünce Akımları...146 3.4.2.lköretim ve Köy Eitimiyle lgili Düünceleri 149 3.4.3.Köy Enstitüleri ile lgili Düünceleri. 152 3.5.Köy Sorununa Bakıı.155 3.6.Etkileri...156 B. Köy Enstitülerinin Kurulması.158 1.Amaçlar 158 1.1.Köylünün Eitimi..158 1.2.Eitim Politikaları. 160 2.Hazırlık Aaması..166 2.1.Eitim Tartımaları....166 2.2.Köy Sorununa Farklı Yaklaımlar...168 2.2.1.Cumhuriyet Döneminde Köye ve Eitime Yönelik Yaklaımlar 170 C. Seçilen Bölgeler ve Kurulan Köy Enstitüleri...185 1.Köy Enstitülerinin Kurulması Aamasında Yer Seçiminde Dikkat Edilen Özellikler 185 2.Örenci Seçimi.. 193 3.Açılan Köy Enstitüleri ve Yüksek Köy Enstitüsü. 196 IV. BÖLÜM KÖY ENSTTÜLER ve UYGULANAN ETM PROGRAMLARINDA TÜRK KÜLTÜRÜ A. Köy Enstitülerinde Eitim ve Öretim Faaliyetleri...210 1.Öretim Faaliyetleri..210 2. Köy Enstitülerinde Gündelik Yaam ve Faaliyetler. 214 3.Köy Enstitülerinde Öretim Programlarında Yer Verilen Bazı Uygulamalar.. 217 4. Köy Enstitülerinde Öretmenin Yeri ve Önemi...222 B. Öretim Programlarında Tarih ve Dier Dersler..224 1.Kültür Dersleri...225 2. Ziraat Dersi 247 VIII

3. Teknik Dersler ve Çalımalar..250 C. Öretim Programlarında Milli Kültür...255 1. Köy Enstitülerinde Kitap Okumaya Verilen Önem.258 2. Köy Enstitülerinde Tiyatro...270 3. Köy Enstitülerinde Müzik 276 4. Köy Enstitülerinde Ulusal Oyunlar..287 5. Ulusal Bayramlar..291 6. Hasanolan Yüksek Köy Enstitüsünde Kültürel Faaliyetler 297 6.1. Köy Enstitüleri Dergisi..298 6.1.1. Köy Enstitüleri Dergisi nde Kitap Tanıtımları...302 6.1.2. Konferanslar 305 6.2. Müzik..308 6.3. Tiyatro.310 6.4. Dier Sanatlar.312 D. Öretim Programlarında Mahalli Kültür 315 V. BÖLÜM UYGULAMA SÜRECNDE KÖY ENSTTÜLER A. Yapısal Sorunlar 318 1. Sistemin Amacı ve leyiinden Kaynaklanan Sorunlar 318 2. Kurulu Çalımaları...326 3. Eitim- Öretim Sorunları.337 B. Köy Enstitüleri ve Deiim 350 1. Köy Enstitülerinin Katkıları...350 1.1.Köy Enstitülerinin Yakın Çevreye Olan Katkıları...350 2. Kültürel ve Sosyo- Ekonomik Hedeflerdeki Baarısızlıklar ve Nedenleri..363 C. Köy Enstitülerinin Kültürel ve Siyasal Yapıya Etkileri..373 1. Köy Enstitülerinin Kültürel Yapıya Etkileri..373 2. Köy Enstitülerinin Siyasal Yapıya Etkileri...383 3.Cumhuriyet ve Kurumlarının Yerletirilmesinde Köy Enstitülerinin Yeri. 393 4. Demokrasi ve Köy Enstitüleri 399 IX

VI. BÖLÜM KÖY ENSTTÜLERNN LKÖRETMEN OKULLARINA DÖNÜTÜRÜLMES A. Köy Enstitülerine Yönelik üphelere Yol Açan Gelimeler...404 I. Komünizm Tehlikesi..404 II. Köy Enstitülerinin Islahı...415 III.smet nönü nün Köy Enstitülerine Yönelik Tutum Deiiklii ve Nedenleri..424 B. Köy Enstitülerine Yönelik Çeitli Görüler..428 I. Köy Enstitülerine Yönelik Olumlu Eletiriler 428 II. Köy Enstitülerine Yönelik Olumsuz Eletiriler 430 III. Köy Enstitülerinin Günümüze Yansımaları 436 SONUÇ.440 KAYNAKÇA 446 EKLER.486 X

GR Kültür Kavramının Tanımı Üzerine: Kültür, üzerinde uzlaılamayan kavramlardan birisidir. Yüz elliden çok tanımı yapılmıtır. Bilimsel alanda uygarlık ; beeri alanda ve günlük dilde eitim ; estetik alanda sanat ; teknolojik ve biyolojik alanda da üretim sözcüünün karılıı olarak kullanılmaktadır. Cultura sözcüü, Latin dilindeki Colere, sürmek, ekip biçmek, Türkçe deki ekin karılıında kullanılmaktaydı ve Fransızca da XVII. yüzyıla kadar aynı anlamda kullanıldı. Voltare, sözcüe; insan zekasının oluumu, geliimi ve yüceltilmesi anlamını kazandırdı. Sözcük buradan Almanca ya geçmi; uygarlık ve kültürel evrimin karılıı olarak kullanılmaya balanmıtır. Fakat XX. yüzyılın ilk çeyreine kadar Fransızlar ve ngilizler civilisation ( uygarlık ) sözcüünü 1 kültür sözcüüne tercih ettiler 2. Fransızca culture kelimesinin iki ayrı mânası vardır. Bu mânalardan birini hars, dierini tehzib ( yetitirme, yükseltme ) tâbiriyle tercüme edebiliriz. Hars hakkındaki bütün suitefehhümler ( yanlı anlamalar ) Fransızca kültür kelimesinin böyle iki mânalı olmasındandır. O halde, biz lisanımızda, bu iki mânayı, hars ve tehzib kelimeleriyle ayırırsak, kendi memleketimizde bu suitefehhümlere nihayet vermi oluruz. Hars ile tehzib arasındaki farklardan birincisi, harsın demokratik, tezhibin aristokratik olmasıdır. Hars, halkın an anelerinden, teamüllerinden, örflerinden, ifahî veya yazılmı edebiyatından, lisanından, musikisinden, dininden, ahlâkından bediî ve iktisadî mahsullerinden ibarettir Tehzib ise, yalnız yüksek bir tahsil görmü, yüksek bir terbiye ile yetimi hakikî münevverlere mahsustur 3. Hars ile medeniyet arasında hem benzerlikler hem de farklılıklar vardır. Ortak noktaları ikisinin de tüm sosyal olayları toplamalarıdır. Bu sosyal hayatlar; dini, ahlaki, hukuki, iktisadi, bediî, lisani, fenni, muakalevi hayatlardır. hars milî olduu halde, medeniyet beynelmileldir. 4. Kültür, antropoloji eserlerinde aaıdaki anlamlarda kullanılmaktadır: a. Bir toplumun ya da bütün toplumların geçmiten gelecee taıdıkları uygarlıktır. b. Bir toplumun kendisidir. c. Bir insan ve toplum teorisidir. d. Bir dizi sosyal süreçlerin toplamıdır 5. 1 Türkçe de ilk kez 1838 lerde kullanılmaya balanan medeniyet sözcüü kök olarak Arapça olmasına ramen Arapça da böyle bir sözcük yoktur ve Osmanlılar ın yarattıı sözcüklerden biri olarak civilisation sözcüünün karılıı olarak kullanılmıtır, Bkz., Tuncer Baykara, Osmanlılarda Medeniyet Kavramı ve Ondokuzuncu Yüzyıla Dair Aratırmalar, zmir 1992, s.1. 2 Bozkurt Güvenç, nsan ve Kültür, stanbul 1979, s.95-100. 3 Ziya Gökalp, Türkçülüün Esasları, stanbul 1966, s.109. 4 Gökalp, a.g.e., s.32. 5 Güvenç, a.g.e., s.95. 1

Vaktiyle Atatürk ümüzün dedii gibi; Türkiye Cumhuriyeti nin temeli kültür olduundan, kültür toplumumuz için büyük önem taımaktadır. ki yüz yıla yaklaan bir süredir büyük bir deimenin içinde olan Türk toplumu, bu deime sürecinin olgunluk çaını yaamakta, deimenin neticeleri olumlu veya olumsuz olarak ortaya çıkmaktadır. Deimenin son yıllarda, olaanüstü boyutlarda hızının artması, kültür üzerinde düünmemizin, üzerinde durmamızın önemini yeniden gündeme getirmitir. Çünkü bu aynı zamanda Türk milli varlıını, olumakta olan yeni dünya artlarında kendisinin hangi ölçülerde gösterilebilecei sorusuna da cevap olacaktır. 6. Milletlerin varlıının en önemli dayanaı milli kültürün yaatılması olduundan biz de bu çalımamızda, yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti nin kültür politikalarında, dolayısıyla kültür anlayıında, bir deiimin olup olmadıını, varsa nasıl bir deiimin ortaya çıktıını ve bunun Köy Enstitülerine nasıl yansıtıldıını göstermeye çalıacaız. 6 Baykara, Türk Kültürü, stanbul 2003, s.15. 2

I. BÖLÜM XIX. YÜZYILIN SON ÇEYRENDEN CUMHURYETN LK YILLARINA KÖY, ETM ve SORUNLARI A. Osmanlı Dönemi Eitimi 1. Merutiyet e Kadar Osmanlı Eitimi Tanzimat tan önceki Osmanlı eitimini, tarada ve stanbul da mahalle mektebi ile balayan dine dayalı eitim ile stanbul da açılan okullarda yürütülen Batılı tarzda eitim eklinde genelletirmek mümkündür. Tanzimat döneminde eitimle ilgili önemli bir zihniyet deiikliiyle karılaırız ki o da eitimin artık sadece stanbul için deil ülkenin tümü için yerine getirilmesi gereken bir hizmet olarak algılanması ve yaygınlatırılması gereinin kabul edilmesidir. Böylece büyük vilayet merkezleri bata olmak üzere tarada okullar açılmaya balanmıtır. Kızların eitimine önem verilmesi, sıbyan mekteplerinin düzeltilmesi, yeni eitim yöntemlerinin kabul edilmesi, rüdiyeden sonra gelen idadi, sultaniye, darülmuallimin okullarının açılması bu dönemdedir. Fakat Tanzimat ta da daha önceki alıkanlık devam etmi, araç gereç ihtiyaçları, bina yapımı vb. açısından hep askeri okullara öncelik verilmitir. Öretim programlarındaki yeniliklerde ise Osmanlıca, Tarih ve Corafya derslerinin konması ile bir Batı diline yer verilmesi dikkat çeker 7. Tanzimatın getirdii siyasal akım olan Osmanlılık düüncesinin yayılıp benimsenmesi için eitimin Osmanlı halklarını kaynatırması amaçlanmıtır. Her ne kadar 1869 da yayınlanan Maarif-i Umumiye Nizamnamesi ne kadar yapılan iler sistemsiz olsa da eitim ile ilgili sorunların ortaya atılması, çözüm yollarının aranması, öretmen yetitirilmesi ve en önemlisi de eitimin güncel bir mesele haline getirilmesi dönemin baarısıdır. Açılan okulları askeri, mülkiye ( sivil ) ve meslek okulları olarak gruplandırmak mümkündür 8. Saffet Paa nın 1869 daki Maarif-i Umumiye Nizamnamesi nde göze çarpan en önemli unsur ilköretimin bir devlet hizmeti olarak görülmeye balanmasıdır 9. Açılan Okullar: Rüdiye Mektepleri ( 1838 ) : 1838 de Mühendishane-i Bahriye ve Berriye ile Harbiye, Tıbbiye okullarına alınan çocuklar, yazı yazmak ve Türkçe kitap okumak yönlerinden baarısız oldukları görüldüünden önce okuma yazma öretilerek zaman kaybedilirdi. Bu eksiklik sıbyan mekteplerine atfedilerek, sıbyan mektepleri ile bu tür okullar arasında bir üçüncü sınıf açılarak örencilerin önce burada yetitirilmeleri düünülmü ve bugünkü ilk mekteplerin temeli atılmıtır 10. Nizam-ı Cedit yıllarında doan yeni eitim kurumları ancak Tanzimat yıllarında gelimeye ve genilemeye baladılar. Nizam-ı Cedit yıllarındaki askeri ve sivil okullar örencilere alfabeden balayarak o döneme göre ilk, orta, lise ve yüksek meslek 7 Necdet Sakaolu, Osmanlı Eitim Tarihi, stanbul 1991, s.71-72. 8 a.g.e., s.75-76 ve 77. 9 Sadrettin Celal Antel, Maarifimiz ve Meseleleri, stanbul 1939, s.59. 10 Osman Ergin, stanbul Mektepleri ve lim, Terbiye ve Sanat Müesseseleri Dolayısıyla Türkiye Maarif Tarihi, C: II, stanbul 1940, s.321-322. 3

öretimini bir binada ve bir arada veriyorlardı. Çünkü ayrı okullar yapılmamıtı. Tanzimat ile birlikte okul dereceleri yava yava ayrılmaya ve belirmeye baladı. 1838 de ilk defa sivil okullar ele alınmaya balandıında bunlar Sıbyan, Rüdiye ve Dârü l-fünûn isimleriyle üç dereceye ayrıldılarsa da bunların açılıında metotlu hareket edilmiyordu. Sıbyan mektepleri düzeltilmeden Rüdiye adı verilen ilk mektepler ele alınıyor, bunlar tamamen iyi bir hale sokulmadan orta öretimi verecek idadi ve liseler açılmaya çalıılıyordu. Dârü l-fünûn aslında yatılı bir orta mektepten baka bir ey deildi. Eitim alanındaki bu karııklıa Maarif Nazırı Saffet Paa nın 1869 daki nizamnamesi ile bir dereceye kadar bir düzen verilmeye çalııldı. Buna göre köylerde ve mahallelerde sıbyan, be yüz evli kasabalarda rüdiye, bin evli kasabalarda idadiye ve vilayet merkezlerinde sultaniye açılması kararlatırıldı. Bunlardan üstün olarak ihtisas mektepleriyle Dârü l-fünûn gösterilmitir 11. Dârü l-muallimîn ( 1847 ) : Okulun ilk müdürü olan Ahmet Cevdet Paa, Maruzat ında Rüdiye ye öretmen yetitirmek amacıyla bu okulun kurulduunu söyler. Osman Ergin, Dârü lmuallimînde izlenen ilk programını göremediini fakat benzerlerine bakarak Türkçe, Arapça, Farsça, Hesap, Yazı, Corafya derslerinin okutulduunu tahmin ettiini söyler. Bu okulu talep edenler genellikle medrese örencileriydi. Sabahları cami dersinden sonra gelirler ve buradaki dersleri izlerlerdi. Muallimlii tevik etmek için kendilerine bir miktar aylık da verilirdi 12. Dârü l-muallimînde ilk izlenen Rüdiye ubeleri Programı öyledir: I. Yıl: Arapça, Farsça, Tarih, Corafya, Eya, Rik a, Hesap, Resim. II. Yıl: Hikmet, Kimya, Arapça, Farsça, Eya, Tarih, Cebir, Rik a, Resim. III. Yıl: Hikmet, Kimya, Arapça, Farsça, Tarih, Corafya, Rik a, Eya, Cebir, Hendese, Usulü defteri, Resim. dadi ubeleri Programı nda da u dersler yer alır: I. Yıl: Corafyayı umumi, Hesap, Kitabet, Kavaidi Osmaniye, Farisi, Muhtasar tarihi umumi. II. Yıl: Corafyayı Osmani, Cebir, Hendese, Fransızca, Resim. III. Yıl: Fransızca, Hendesei mücesseme, Müsellesat, Resim. IV. Yıl: Hendesei resmiyye, Mevalidi selase, Kozmorafya, Hikmet, Kimya, Menazır ve gölge, Resim, Fransızca. V. Yıl: Mevalid-i selase, Kimya, Fransızca, Tarama ve cerri eskal, Menazır ve gölge, Resim 13. Dârü l-muallimât ( 1870 ) : Askeri ve idari gereksinimler dolayısıyla erkeklerin okutulmasına daha çok önem verilip kızların eitimi ihmal edilmise de gittikçe artan ihtiyaçla birlikte 1858 de Kız Rüdiyeleri açılmıtır. Taassup zihniyetiyle erkek yerine kadın öretmen tayin etmek tercih edilmi fakat bulunamamıtır. Dârü l-muallimât ancak 1870 de açılmıtır 14. Tanzimat dönemi eitim sistemi, getirmeye çalıtıı yenilikler yetersiz bulunarak eletirilmektedir. S. Celal Antel e göre, Tanzimat, kurtulamadıı teokratik 11 Ergin, a.g.e., s.343,355. 12 Ergin, a.g.e., s.475-476. 13 Ergin, a.g.e., s.485. 14 Ergin, a.g.e., s.557. 4

zihniyet ve geri yönetimle Türk milletinin ihtiyaçlarına cevap verememitir. Ana dilden daha fazla yer ayrılan Arapça ve Farsça ile, Türk tarihinden çok yer verilen slam tarihi ile Türk çocuklarında milli benlik oluturmak mümkün olamazdı. Esaslı deiiklikler yapmaktan uzak olan medreseleri kaldırmaya cesaret edemeyip ıslah etmek yolunu seçen, ümmet terbiyesinin yanına sözde Avrupai terbiyeyi eklemekle yetinen Merutiyet yönetimleri de eitime milli bir yön verememitir 15. Eitimle ilgili yapılanlar yüzeysel, rastgele ve günü kurtarmaktan öteye gidememitir 16. Hasan- Âli Yücel e göre Tanzimat ve ona takaddüm eden ıslâhat hareketlerinde muhtelif sebepler ve zaruretlerle kurulmu olan yüksek derecedeki mekteplere senelerce talebe bulunmadıktan sonra bu müesseselere hazırlayıcı tahsil kademeleri vücude getirmee kalkıılması, o devirlerdeki maarif teebbüslerinin nekadar köksüz olduunu bize gösterir. 17. 1. I. Merutiyet II. Abdülhamid Dönemi ( 1876-1909 ) 1876 da kabul edilen Kanunu Esasi nin 15. maddesinde bütün vatandaların genel ve özel eitimden yararlanmaya hakları olduu, 16. maddesinde bütün okulların devlet denetimi altında bulundurulacaı ve inanç ileriyle ilgili eitimin dıında, eitimde birlik salanacaı hükme balanmıtır 18. Bu dönemde Tanzimat ile birlikte açılmı olan iptidai ve rüti mekteplerde önemli bir deiiklik ve yenilik görülmez 19 fakat bu mekteplerin sayıları arttırılmıtır. dadiler de 1884 ten konulan yeni bir vergi ile gelimeye baladılar. Tanzimat devrinde açılan yüksek tahsil ile ihtisas mektepleri aır gelime seyrini sürdürdü ve bu devrede 18 tane daha açıldı. Askeri okullardaki gelimelerin daha ileri seviyede olduu söylenebilir. Bu devirdeki en büyük gelime özel okullarda olmutur. Özel okullar hep bu dönemde açılmılardır. Bu okulların idarelerine ve hatta programlarına hükümet karımıyor ve tefti etmiyordu. Bu devirde II. Abdülhamit ilk zamanlarda eitimi seven ve onu ileri götüren bir padiah gibi görünür. Ülke idaresinde bilgili mülkiye memurları yetitirmek için babasının açtıı eski mülkiye mektebini yüksek bir mektep haline getirir. Deerli hakimler eliyle adaleti hakim kılmak istediinden hukuk mektebini açar. lkinde örencisizlikten dolayı kapanan ticaret mektebini tekrar açması da dikkate deerdir 20. 1882-1890 tarihleri arasında Rüdiye yi de kapsayan dadiler tarada da yaygın olarak açılır. Örenim süreleri vilayet merkezlerinde Rüdiye ile birlikte 7, sancak merkezlerinde Rüdiye ile birlikte 5 yıldır. Rüdiye ve dadilerin programlarında 21 da 15 Sadrettin Celal Antel, Maarifimiz ve Meseleleri, stanbul 1939, s.142. 16 Mümtaz Turhan, Maarifimizin Ana Dâvaları ve Bazı Hâl Çâreleri, stanbul 1964, s.17. 17 Hasan Âli Yücel, Türkiyede Orta Öretim, stanbul 1938, önsöz, s.x. 18 Necdet Sakaolu, Osmanlı Eitim Tarihi, stanbul 1991, s.97. 19 Mutlakiyet döneminde yeni açılan ilkokullar için iptidai mektepler, mekâtib-i iptidaiye, usûl-i cedide mektepleri terimleri kullanılmaktadır ve bu okullar Maarif Vekaletine balıdırlar. Sıbyan yada usûl-i atîka mektepleri ise Evkaf Nezaretine balıdırlar ve Maarif Nezaretinin ilköretimdeki düzenlemeleri bu okullara neredeyse hiç girmemektedir, Bkz., Yahya Akyüz, Türk Eitim Tarihi (Balangıçtan 2001 e), stanbul 2001, s.207. 20 Osman Ergin, stanbul Mektepleri ve lim, Terbiye ve Sanat Müesseseleri Dolayısıyla Türkiye Maarif Tarihi, C: III, stanbul 1941, s.677-678. 21 Yahya Akyüz, Türk Eitim Tarihi ( Balangıçtan 2001 e ), stanbul 2001, s.213. 5

deiiklikler yapılmı, Sait Paa nın koydurduu Fransızca, Rüdiyelerden kaldırılmı ve Din ve Ahlak derslerine aırlık verilmitir 22. Hasan- Âli Yücel, II. Abdülhamid döneminde idadilerdeki eitim anlayıını öyle yorumlar: tatbik edilen idadî ders programlarının muteleası o devir Türk münevverini islâmî ark kültürünün havası içinde yetitirmek esasının kabul edildiini bize anlatır. Hatta Merutiyette bile din derslerine, Arapça ve Farsçaya ayrılmı olan ehemmiyetli mevki, kozmopolit imparatorluk zihniyetinin milliyetçilik zararına nasıl kayrıldıını pek açık ispat eder. 23. Osmanlılarda sanat okullarının tarihçesi, Tuna Valisi Mithat Paa nın Balkanlardaki Türk ordusunun ihtiyaçlarının karılanması amacıyla araç gereç ve usta baılarını Avrupa dan getirterek 1860 da Rusçuk ta açtıı ve kimsesiz, fakir çocukları çalıtırdıı ıslahhane ye kadar geri götürülebilir.1869 da Yedikule de Kız sanat mektebi, 1883 de stanbul da ilk ticaret mektebi, 1893 te de ilk ziraat mektebi kurulmutur 24. stibdat yönetimiyle birlikte eitimde kısıtlamalar görülse de pek çok atılım balatılmı, tüm yurda yayılan bir eitim seferberlii balatılmıtır. Mülkiye, hukuk, ticaret okulları, idadiler açılmıtır. Meslek okullarına önem verilmitir. 1888 de Bursa da, 1889 da Antalya ve Beyrut ta Harir Dârü t-tâlimi açılır. Ziraat Ameliyat (Uygulama) Mektepleri de Selanik te ( 1889 ), Bursa da ( 1892 ), Ankara da Numune Çiftlii ve Çoban Mektebi ( 1902 ), zmir de Bacılık ve Aı ve Ameliyat Mektebi kurulmutur. Bu dönemde öretmen okullarına da önem verilerek Dârü l-muallîmlerin sayısı 31 e çıkarılmıtır. Edirne, Manastır, Erzincan, am ve Badat ordu merkezlerinde birer Harbiye, am da bir de Tıbbiye açılmıtır 25. 3. II. Merutiyet Dönemi Eitim alanında kinci Merutiyet döneminde oldukça önemli gelimeler kaydedilmi, cumhuriyet dönemi liderlerinin büyük kısmı bu dönemde yetimilerdir 26. II. Merutiyetin ilanından itibaren ttihat ve Terakki Cemiyeti nin ilk dönemlerinde maarif meseleleriyle ilgili bir politikası yoktu. Bu hem iç ve dıtaki siyasi meselelere öncelik verilmesinden hem de cemiyetin kendi iç bünyesinden kaynaklanmaktaydı. Öyle ki cemiyette komitacılar, hocalar, hahamlar, her milliyetten aydınlar yan yana bulunmaktaydı ve bu yapı zaten ttihat ve Terakki nin balangıçtaki Osmanlıcılık prensibinin bir göstergesiydi. ttihat ve Terakki 31 Mart Vakası bastırıldıktan sonra memleket ileriyle ve özellikle maarifle daha yakından ilgilenmeye balamıtır. Bu alandaki ciddi çalımalar Hakkı Paa kabinesindeki Maarif Vekili Emrullah Efendi nin göreve gelmesiyle ( 13 kanunusani 1910 ) balar 27. 22 Akyüz, a.g.e., s.212, 214. 23 Hasan Âli Yücel, Türkiyede Orta Öretim, stanbul 1938, önsöz, s.ix-x. 24 Sadrettin Celal Antel, Maarifimiz ve Meseleleri, stanbul 1939, s.77. 25 Necdet Sakaolu, Osmanlı Eitim Tarihi, stanbul 1991, s. 99. Antel, Cumhuriyete gelinceye kadar Mühendishane, Harbiye, Tıbbiye, Mülkiye, Halkalı Ziraat, Ticaret ve Baytar mektepleri gibi meslek okullarıyla vilayetlerdeki bazı kız ve erkek sanat okullarından ibaret olduunu söyledii mesleki eitim okullarını yetersiz görür. Buna ek olarak ülkenin kötü yönetilmesi ve kapitülasyonlardan dolayı milli sanayi oluamamı, merutiyet yönetimi de ülkenin iktisadi kalkınması ve buna paralel olarak meslek eitimi konusunda hiçbir ey yapamamı ancak Cumhuriyet ile birlikte bu yolda da önemli iler baarılmıtır, Bkz., a.g.e., s.77-78. 26 Amerikan Heyeti Raporundan Maarif leri, stanbul 1939, s.3. 27 Nafi Atuf, Türkiye Maarif Tarihi Hakkında Bir Deneme, C: II, stanbul 1932, s.22-25. 6

Merutiyetle birlikte ortaya çıkan hürriyet ve serbestlik anlayıı siyasi yaam ve fikir hareketleri kadar aydınların, sosyal sorunlar ve eitim sorunlarına da yönelerek 28 bu alanda sert eletiriler yapmalarına ve eitimin, üzerinde önemle durulan konulardan biri olmasına yol açmıtır. Balkan savalarından sonra çökmekte olan devleti kurtarmanın yolunun eitimden geçtii kabul edilmesine ramen bu alandaki çabalar sonuçsuz kalmıtır. Gerçi bunun en önemli nedenlerinden biri kısa süre sonra balayan I. Dünya Savaının eitim alanında yapılması düünülen planlamaları sekteye uratmı olmasıdır. Yine de II. Merutiyetle beraber gerçekletirilen bir takım yenilikler özellikle öretim yöntemlerindeki deiiklikler söz konusu olmutur. Sosyal ve siyasal içerikli, hayata dönük dersler programa konulmu, deney, gözlem, yerinde görme ve incelemeye önem verilmitir. Her ne kadar eitimde yeterli atılımlar yapılamamısa da eitim ve öretmen sorunları ilk kez meslek dergilerinde ve basında geni olarak tartıılmı, yeni görüler ortaya çıkmıtır. Ayrıca, Pestalozzi, Montessori, Frobel gibi Batılı eitimcilerin görüleri çevirilerle daha iyi tanınmaya balanmıtır. Bunlardan bazıları Köy Enstitüleri gibi kurumlardaki uygulamaların çekirdeini oluturmutur. Bu yüzden özellikle II. Merutiyet dönemi, eitim alanında bir çeit laboratuar olarak deerlendirilebilir 29. Fakat II. Merutiyet dönemindeki eitim politikalarını yetersiz bulanlar da vardır. Baltacıolu 30 na göre, bu dönemde eitimde yöntem ve teknik ile ilgili yenilikler 28 II. Merutiyet döneminde eitime yaklaım açısından farklı düünce ve görüler söz konusu olmutur. Önceleri Osmanlıcılık düüncesini savunan Ziya Gökalp II. Merutiyetten sonra Türkçülük düüncesini benimsemekle kalmamı esaslarını belirlemitir. Milli harsa ( kültüre ) dayalı eitimi savunmutur. Öretmenler kulübü, Dil kongresi, Öretmenler kongresi vb. ile kültürel gelimelerin yaygınlamasını istemitir. O dönem olmasa da Cumhuriyetin ilanıyla düüncelerinin çounun uygulandıı görülür. Edhem Nejat ( 1887-1921 ) köylünün eitimi yoluyla kalkındırılmasına önem vermi, milli duyguları güçlü, pratik becerileri gelitirilmi örencilerin yetitirilmesini istemi, bu alanda eserler yazmıtır. smail Hakkı ( Baltacıolu ) ( 1886-1978 ) ise, çadalamaya, yaratıcılıa, üretime dönük ve menfaatçilikten uzak, özveri duygusunun aılandıı bir eitim sistemini savunmutur. Bütün pedagojik tartımalarına, özellikle Osmanlı genelinde bakıldıında baarısızlıına ramen Merutiyet, Cumhuriyete ulusal eitim felsefesini miras bırakması açısından önemlidir,bkz., Necdet Sakaolu, Osmanlı Eitim Tarihi, stanbul 1991, s.125-130. 29 Yahya Akyüz, Türk Eitim Tarihi ( Balangıçtan 2001 e ), stanbul 2001, s.241-242 ve 243. 30 Eitim alanındaki cesur ve farklı tutumu, çada düünce akımlarına açık görüüyle tanınan Profesör smayıl Hakkı Baltacıolu 1 Nisan 1978'de Ankara da öldü. 1908 de Dârü l-fünûn un tabiye bö1ümünü bitiren smayıl Hakkı Baltacıolu, Dârü l-muallimîn de öretmenlik yaptıktan sonra 1910'da pedagoji ve elileri öretimi üzerinde incelemeler yapmak üzere Fransa ya gönderildi. Türkiye ye dönünce bir süre tekrar Dârü l-muallimîn de görev aldı; 1913 yılında Dârü l-fünûn da pedagoji profesörlüüne getirildi; 1917 de Edebiyat Fakültesi ne dekan oldu; 1923-25 yılları arasında Dârü l-fünûn rektörlüü yaptı. 1933 Üniversite Reformunda kadro dıı bırakılan Baltacıolu, 1934 te haftalık kültür, edebiyat dergisi olan Yeni Adam ı yayımlamaya baladı. 1939 yılında Ankara Dil ve Tarih Corafya Fakültesi ne atandı. 1942 de Afyon'dan, 1946 da da Kırehir den milletvekili seçilerek Meclise girdi. 1942-1957 arasında da Türk Di1 Kurumu Terim Kolu bakanlıında bulundu. Kendi kendine örenim, açık hava okulu benzeri, kurumsal olmaktan çok, uygulamaya yönelik eitim konusundaki görülerini Rüyamdaki Okullar (1944) gibi yapıtlarında ortaya koyan smayıl Hakkı Baltacıolu, Yeni Adam dergisinde, özelliklede 1942 de yayımladıı Türk e Doru kitabında çadalamanın ulusal köklerden kopmadan gerçekletirilebileceini savunmutur. Felsefe, sosyoloji, pedagoji ve estetie ilikin yapıtlarının yanı sıra, ortaoyunu gibi geleneksel tiyatro türlerinden yararlanarak oyunlar da yazmıtır. Batak (1942) adlı roman ve Yalnızlar (1942) adlı bir öykü kitabı yayımlamıtır, Bkz., www.ata.boun.edu.tr/chronology/kim kimdir/ismayil hakki baltaciolu. ( Bu bilgi, kim kimdir in u anki sitesinden alınmıtır ). stanbul Erkek Muallim Mektebinde yazı, elileri ve pedagoji öretmenlii, Kız Muallim Mektebi ve Darülfünun da eitimle ilgili dersler vermi ve eitimle ilgili pek çok makale, kitap vb. yayınlamı, Türk eitim tarihinin önde gelen isimlerinden birisidir. Sadece eitimle ilgili eserler vermekle kalmamı, 7

görülmesine ramen, her alanda ortaya çıkan düünce farklılıı eitime de yansımı, ortak bir amaç belirlenememitir 31. Yine de bu dönemde özellikle Balkan yenilgisinden sonra siyasi görü olarak aır basan Osmanlıcılık akımının terk edilerek Türkçülük ün ön plana çıkarılması ve bunun eitime de yansıtılması önemlidir. Yeni bir nesil yetitirme düüncesi çerçevesinde birey ve vatanda kavramları ön plana çıkarılmaya balanmı, bu gelime Cumhuriyetle tamamlanmıtır 32. lköretimdeki yenilikler: Osmanlı devrindeki ilköretimin amacı dini kültürü nesilden nesile aktarmaktan ibaretti. Muallimlerinin çou imam ya da hatip olan ilk mekteplerde örencilerin dini kitaplar okuyup ezberlemeleri salanırdı. Çok az okulda örenciye okuma yazma da öretilirdi.merutiyetle birlikte çıkarılan Tedrisat-ı ptidaiye Kanun-u Muvakkatı 33 ile iyiletirme çabalarına giriildi ise de önemli bir deiiklik yapılamadı. Katı bir disiplinin hakim olduu sınıflarda kuru bilgileri öretmekten ileriye gidilemedi. Herkese ilköretim vermenin gereklerini görmü olmalarına ramen maddi imkansızlıklardan, öretmen yokluundan vb. baarılı olamadılar. Öretmen yetitirmek için her vilayette Dârü l-muallimîn açtılarsa da çok örenci toplamak için idadilerde sınıfta kalanları zorunlu olarak bu okullara naklettiler 34. Kısaca belirtmek gerekirse ilköretim alanında II. Merutiyet döneminde yapılanlarla önemli bir gelime kaydedilememitir. Çünkü ilköretime dair meihat, gayrimüslim cemaatler, evkaf nezareti, yabancılar, maarif nezareti ve meclis-i maarif-i askeri gibi pekçok idare bulunmaktaydı 35. Orta öretim: Maarif Vekili Emrullah Efendi nin balattıı orta öretim kurumlarındaki yeniliklerle birlikte stanbul da Galatasaray Lisesi ve vilayetlerdeki idadilerden ibaret olan orta öretim kurumları gelitirilmeye balanmıtır. O zamana kadar dadiler üç rüdiye ve dört idadi sınıfını içermekte idi. Liva idadilerinde ise dört idadi sınıfı iki yıldan ibaretti. Emrullah Efendi bazı vilayetlerde idadiler yerine, üç birinci devre, üç ikinci devre olmak üzere altı yıllık liseler açmıtır. Bunlarda fen ve edebiyat ubeleri eklinde ayrıma gidilmemitir. Öretmenleri, programları, kitapları tam olarak hazırlanmadan giriilen bu düzenleme o dönemde de eletirilere yol açmıtır 36. eitimin esası olarak gördüü hayata hazırlamak ilkesini uygulayabilmek için bir okul açma giriiminde bulunmutur, Bkz., Nafi Atuf, Türkiye Maarif Tarihi Hakkında Bir Deneme, C:II, stanbul 1932, s.113. Çamlıca Altunizade de 1912-13 de Açıkhava Mektebi kurduklarını, seferberlik sırasında askeriye tarafından el konulup tahliye etmek zorunda kaldıklarını söyler, Bkz., smayıl Hakkı Baltacıolu, Rüyamdaki Okullar, y.s., 1944, s.39. 31 Baltacıolu, çtimai Mektep, s.5-6, Zikr., Yahya Akyüz, Türk Eitim Tarihi (Balangıçtan 2001 e), stanbul 2001, s.242. 32 gös.yer. 33 Bu kanunla okulların örgütlerin yapılarında da deiiklie gidilmi; ptidai ve Rüdi okulları Mekâtib-i ptidaiye-i Umumiye adıyla birletirilerek ilköretim her biri iki yıl süren üç devreye ( toplam altı yıl ) bölünmütür: Devre-i Ulâ, Vasatiye ve Âliye. Dönemin sonlarına doru tamamen çaın gerisinde bulunan geleneksel sıbyan mekteplerinin çou kapatılmıtır. lkörenimin zorunlu ve parasız olması kabul edilmitir. Böylece öretimin parasız olmasının ilk kez kanun hükmüne balanması önemli bir gelimedir, Bkz., Akyüz, a.g.e., s.244-245. 34 smail Hakkı, Cumhuriyet Devrinde lk Tedrisat, Fikirler, C: V, Sayı: 104, 15 ubat 1934, s.11. 35 Sadrettin Celal Antel, Maarifimiz ve Meseleleri, stanbul 1939, s.59. 36 Nafi Atuf, Türkiye Maarif Tarihi Hakkında Bir Deneme, C: II, stanbul 1932, s.59. 8

Öretmen Okulları: ttihat ve Terakki maarifin en önemli ve acil çözüm bekleyen tarafını yani ilköretimi ıslah etme fikriyle ie balamıtır. Bu aynı zamanda önceki dönemlerdeki kayıtsızlıın getirdii bir zorunluluktu. lköretim meselesi öretmen hazırlanması meselesiyle dorudan balantılı olduundan, önce muallim mektebinin ıslahı meselesi ele alınmıtır 37. Merutiyetin ilanından hemen sonra Dârü l-muallimîn-i ptidaiye nin 900 örencisinin hemen tamamı medreselerden gelmiti. Yerde hasır üzerinde ders yapılıyordu. Burada öncelikle ptidaiye bölümü ayrılarak Dârü l-muallimîn baımsız bir okul haline getirilmitir 38. stanbul Erkek Muallim Mektebi Müdürü Satı Bey 1910 da buradaki ıslahatı balatan kiidir. Satı Bey, öretmenin eitimdeki yerine dikkati çeker. Muallimin aynı zamanda mürebbi olduunu söyler. Muallim olmak için sadece bilgi sahibi olmanın yeterli olmadıını, mesleki terbiye ve bilgi gerektirdiini belirtir. Böylece pedagoji ve eitim yöntemleri dersleri programa eklenir 39. Fenn-i Terbiye adlı kitabında ortaya koyduu ve merutiyetin balarında bütün muallim mekteplerinde okutulan eserinde Satı Bey, insanı ruh ve bedenden oluan bir varlık olarak kabul ederek eitimi de ruh, beden ahlak eitimi gibi bölümlere ayırır. Fransız eserlerinden etkilenerek ülkeye soktuu pedagoji telakkisinde, eitimi sosyal ve milli bir müessese olarak yorumlamaz. Ruhiyatçı pedagoglar gibi, çocuu, insanın ulaabilecei mükemmellie ulatırabilme sanatı olarak görür. stanbul da merutiyetin ilanından sonra eitimle ilgili fikirler, tartımalar, pedagoji faaliyetleri bulunmasına ramen, bunlar eitime ve topluma yeni bir soluk getirmekten uzaktı. Satı Bey in eitim anlayıında görülen en önemli özellii laiklik anlayııdır. Gerek eitim gerekse ahlak anlayıında dini nüfuzdan mümkün olduunca sıyrılmaya çalımıtır. Her ne kadar din dersini programdan kaldıramadıysa da beden eitimi, elileri, müzik gibi dersler de muallim mektebi programına konulmutur 40. Satı Bey in çabaları sonucu 1915 Nizamnamesi ile okulun tekilatı öyle belirlendi: Adı, stanbul Darülmualimîn-i Âliyesi ve yatılı idi. ptidaî, hzarî ve Âli kısımlarından oluuyordu. ptidaî kısım ( 4 yıl ) ilkokullara öretmen yetitiriyordu. hzarî kısım ( 2 yıl ) Darülmualimîn-i iptidaîlere öretmen ve ilköretim müfettii yetitiriyordu. Âli kısmın ( 4 yıl ) Edebiyat, Tabiiyat, Riyaziyat adıyla üç ubesi vardı ve buralardan çıkanlar orta ve yüksek dereceli okullara öretmen oluyorlardı. Nizamnamede Satı Bey den sonra eklenen bir hükümle Sultani mekteplerde meccanen (ücretsiz olarak) okuyan örencilerden baarısız ve yaı ilerlemi örencilerin ceza olarak zorla stanbul Dârü l-muallimîn ve Dârü l-muallimâtına alınacakları hükmü, 37 Nafi Atuf, a.g.e., s.25. 38 C. Öztürk, Atatürk Devri Öretmen Yetitirme Politikası, Zikr., Yahya Akyüz, Türk Eitim Tarihi ( Balangıçtan 2001 e ), stanbul 2001, s.254. 39 Nafi Atuf, a.g.e., s.26-27. 40 Nafi Atuf, a.g.e., s.26-36. Atuf, tüm çabalara ramen Satı Bey in de Osmanlı kimliinden ve Tanzimatçı mantıından sıyrılmadıını, yani Avrupa medeniyeti ile slam medeniyetinin uzlaacaı ve Avrupai yöntemlerin baarıya ulaacaını düündüünü, bundan dolayı da kendisini baarılı bulmadıını belirtmektedir, s.34-37. 9

merutiyet döneminde bu alanda yapılmaya çalıılan tüm ivmelere ramen öretmenlik mesleine yöneticilerin bakıını göstermesi açısından dikkate deerdir 41. Dârü l-muallimînde yapılan düzenlemeler hakkında iki ayrı yorum dikkati çeker. Osman Ergin, 1908 den sonra Dârü l-muallimînde yenilik ve canlılık gözlendiini, Satı Bey in müdürlüü sırasında da burasının gerçek bir muallim mektebi haline getirildiini söylerken 42 Yahya Akyüz, yeni düzenlemelerle özellikle Satı Bey in döneminde önemli bir okul haline getirilmekle birlikte Dârü l-muallimîn, milli konulardan uzak, kitabi bilgiye sahip öretmenler yetitirmekten öteye gidemediini belirtir. Bununla birlikte, toplumu derinden etkileyebilecek özelliklere sahip deillerse de yeni eitim görülerini ve yöntemlerini uygulayan ve yayan öretmenler olarak eitim tarihimize önemli hizmetlerde bulunduklarını da ekler 43. stanbul dıındaki duruma bakıldıında örnein 1913-14 öretim yılında tarada 21 Dârü l-muallimîn bulunmaktaydı. Maarifin kesin bilgi aldıı 16 okulda 61 yönetici, 162 öretmen ve 1550 örenci bulunmaktaydı. 1914 e kadar öretim çok yüzeysel idiyse de Satı Bey in yetitirdii örencilerin taradaki öretmen okullarına müdür ve öretmen olarak atanmalarıyla bir canlanma balamıtır 44. Kız örencilerin okuduu 45 öretmen okuluna gelince; stanbul daki Dârü lmuallimâtın adı deitirilerek Dârü l-muallimât-ı Âliye olmu, üç kısma ayrılmıtır: ptidaî kısım ( 5 yıl ), ilkokullara öretmen yetitiriyordu. hzarî kısım ( 2 yıl ) Dârü lmualimîn-i iptidaîlere öretmen ve ilköretim müfettii yetitiriyordu. Edebiyat, Riyaziyat ve Tabiiyat bölümlerine ayrılmı olan Âli kısım mezunları da orta ve yüksek dereceli okullara öretmen olarak atanıyorlardı. Tara kız öretmen okulları ise bazı vilayetlerde, rüdiyelere birkaç sınıf eklenerek oluturulmaya çalıılmıtır. Be yıl süreli bu okullardan mezun olanlar kız ilkokullarına öretmen oluyorlardı 46. Merutiyetin iyi öretmen yetitirme gayretine ramen meslein öneminin yeterince kavranmaması ve öretmen ihtiyacının fazlalıı vb. nedenlerle ehil olmayanların bile meslee alınmaları söz konusu olmutur. Reformcu olarak nitelenen Emrullah Efendi 1910 da gazetelere okuma yazma bilenlerin bile öretmenlie atanacaklarını duyurmutur. smail Hakkı Baltacıolu na göre öretmen okullarının en önemli eksii meslek mefkuresinin öretmen adaylarına verilememesidir. Buralarda münevver olmak muallim olmanın yerini almıtır.bunun yanında söz konusu kurumlar sadece ehir ve medeniyet ürünü olarak köy ve millet ruhundan uzakta bırakılmılardır. Bunun sonucu olarak mezunlar köye yabancı yetimilerdir 47. 41 Yahya Akyüz, a.g.e., s.255-256. 42 Osman Ergin, stanbul Mektepleri ve lim, Terbiye ve Sanat Müesseseleri Dolayısıyla Türkiye Maarif Tarihi, C: II, stanbul 1940, s.487. 43 Akyüz, a.g.e., s.257. 44 gös.yer. 45 Cumhuriyetten önce genellikle kızların eitimine lüzum görmeyen zihniyet 1908 den sonra deimeye baladı, Bkz., Amerikan Heyeti Raporundan Maarif leri, stanbul 1939, s.3. Osmanlı Devletinde 1910 a kadar kızlar ancak ilk okullarla rüdiyelere gidebilirlerdi.sadece stanbul daki Kız Öretmen Okuluyla vilayetlerdeki Kız Sanat Okulları ortaöretim düzeyindeydi.1910 da kızlar için liseler açılmısa da hem sayıları azdı hem de öretim süreleri erkeklerden iki yıl kısaydı.1916 da stanbul da kızlar için Dârü l-fünûn açıldı. 1918 de nas Dârü l-fünûnu kapatılarak kızlarla erkeklerin bir arada ders görmelerine izin verildi, Bkz., Cumhuriyet Halk Partisi Onbeinci Yıl Kitabı, Ankara 1938, s.168. 46 Akyüz, gös.yer. 47 Akyüz, a.g.e., s.257-258. 10

Mesleki ve Teknik Eitim: Bu dönemde açılan meslek ve teknik okulları unlardır: Polis mektebi ( 1909 ), Maliye Memurları Mektebi ( 1909 ), Evkaf Memurları Mektebi ( 1911 ), Belediye Memurları Mektebi ( 1911 ), Sıhhiye Memurları Mektebi (1912), Amelî Ticaret Mektepleri ( 1913 ten sonra vilayetlerde açılmıtır ), Dârü lbedâyi ( Tiyatro ) ( 1914 ), Orman Ameliyat Mektebi ( 1915 ), imendifer Memurları Mektebi (1915), Dârü l-elhan ( Konservatuar ) ( 1916 ). Bunların dıında, 1914 yılında kurulan Dârü l-eytamlarda ( Yetim Yurtları) sava sırasında kimsesiz kalmı çocukların korunması, aynı zamanda okuma yazma ve bir sanat örenmeleri amaçlanmıtır. 1911 yılında çıkan bir Nizamname ile mevcut erkek ve kız sanayi mektepleri de gelitirilmeye gayret edilmitir. Burada Erkek Sanayi Mektepleri ile her vilayette en çok ihtiyaç duyulan bir veya birkaç sanayi dalında teorik ve pratik eitimle donanmı çırak ve ustaların yetitirilmesi hedeflenmitir. 1913 yılından itibaren stanbul daki Kız Sanayi Mekteplerinin de dadilerden bir yıl fazla öretim görmeleri salanmıtır 48. Bir de 1914 de stanbul da ilköretim çaında olmasına ramen okula gidemeyen ve zanaat ile uramak mecburiyetinde kalmı çocuklara geceleri ilköretim vermek için Çırak Mektepleri açılmıtır 49. Ziraat okulları: Türkiye nin bir ziraat ülkesi olduu ve halkın büyük kısmını oluturan çiftçinin üretimini arttırmak için 1912 de ziraat okullarının açılmasına karar verilmitir. Daha önceleri yüksek ve orta dereceli bazı ziraat okulları açılmısa da 11 ubat 1912 tarihli Tedrisât-ı Ziraiye Nizamnamesi ile bu mesele ilk defa geni kapsamlı bir ekilde düünülmütür. Burada ziraat öretimi dört kısma ayrılmıtır: 1. Amele mektepleri, 2. Çiftlik mektepleri, 3. Ziraat ameliyat ( pratik uygulama ) mektepleri, 4. Mıntıka yüksek ziraat mektepleri. Çiftçi mekteplerinde çiftçi çocuklarının pratik olarak yeni ziraat yöntemlerini uygulayarak kendi tarlasında üretim yapması ve okuma yazmayı örenmesi amaçlanmı, leyli olan bu okullardaki örencilerin yiyecek ve giyeceklerinin okul tarafından karılanması ve aylık harçlık verilmesi de kararlatırılmıtır. Nizamnamenin uygulanması sınırlı olmutur. Esasen gereken incelemeler; toprak, bitki, hayvan, iklim vb. yapılmadan, öretmenler bu alanda yetitirilmeden böyle bir ie giriilmesi zaten akılcı deildi 50. Bu düzenleme ile ülkenin bütün ziraat bölgelerinde bir yüksek ziraat okulunun açılmasının amaçlandıı ve öncelikle stanbul da Halkalı ve Selanik de bir yüksek ziraat okulunun kurulduu belirtilmektedir. Buralarda ziraat uzmanları, fen memurları ve ziraat okullarının öretmenlerinin yetitirilmesi ve pratik eitim ile teorik eitimin bir arada olması benimsenmitir 51. Ziraat okulları olarak adlandırılabilecek dier okullar Badat ta Sıcak klimler Ziraat Mekteb-i Âli si, Ankara, zmir, Adana ve Bursa da Ziraat Ameliyât Okulları, Halep, Sivas, Erzurum, Üsküp, Manastır ve Serez de Çiftlik Mektebi, Mu ta Köy Çiftlik Mektebi dir. Daha önce açılmı olan Bursa ve Antakya daki ipekböcekçilii okulları Amasya, Beyrut ve Gümühane de de 48 Akyüz, a.g.e., s.250-251 ve 252. 49 Muallim, 15 ubat 1334, Sayı 19, içkapakta, Zikr., Akyüz, a.g.e., s.252. 50 Nafi Atuf, Türkiye Maarif Tarihi Hakkında Bir Deneme, C: II, stanbul 1932, s.57-58. 51 gös.yer. 11

kurulmutur. Trabzon ve Halep te Sütçülük Okulu ile Halkalı da Çiftlik Makinist Mektebi açılmıtır 52. Askeri okullar: II. Merutiyetin ilanında, ttihat ve Terakki nin iktidarı denetlemesinde ordunun payı yüksek olduundan askeri eitime önem verilmi, özellikle Balkan yenilgisinden sonra çeitli düzenlemeler yapılarak eitim kalitesinin arttırılması hedeflenmitir. Bu dönemde askeri eitimin balı bulunduu Mekatib-i Askeriye Nezareti kaldırılarak Terbiye ve Tedrisât-ı Umumiye Müfettilii kurulmu, askeri kurumlar buraya balanmıtır. 1913 te Tedrisat-ı btidaiye kararnamesinin uygulanmasıyla sivil ve askeri rüdiyeler birletirildi. Böylece askeri rüdiyeler kaldırılarak askeri eitim, idadi ve yüksek örenimle ilgili bir sistem haline getirildi 53. Kâzım Nami, örenim hayatından bahsederken üç yıl süren Askeri dadisinde askerlikle ilgili hiçbir ey okumadıklarını, Mülkü dadilerdeki edebiyat dersi yerine kitabet-i resmiye gördüklerini, ancak önem veren öretmenler sayesinde edebiyat örenebildiklerini, Türkiye corafyası, genel tarih ile Osmanlı tarihine önem verildiini söyler. Askerlik adına sadece jimnastik dersi verilirdi. Ancak Harbiye de ikinci sınıftan itibaren bütün dersler askerlie aitti 54. Yabancı Okullar: Azınlıklar, Merutiyetle gelen özgürlükçü ortamdan mümkün olduunca yararlanarak eitimlerinin denetlenmesi ya da kısıtlanmasına karı çıkmılardır. Fakat Balkan Savaları sonunda Osmanlı Devletinin Rumelideki topraklarının büyük kısmını kaybetmesiyle azınlık nüfusunun büyük kısmının da elden gitmesi, Birinci Dünya Savaına girmesi ve ardından özellikle Rum ve Ermenilerin karı cephelerdeki devletlerle olan ilikileri üzerine azınlıkların öretimini düzenlemek üzere daha cesur kararlar alınmıtır. 1915 yılındaki Talimatname ile azılıklar sadece kendi oturdukları mahalle ya da köylerde okullar açabilecekler ve kendi dilleri öretim dili olsa da Türk dili, tarihi ve corafyası Türk öretmenler tarafından ve Türkçe olarak okutulacak, okullar Maarif Nezareti tarafından denetlenecekti. 1913-14 te Rum, Ermeni, Musevi vb. ait 2596 özel ilkokul ve 4000 den fazla öretmen bulunmaktaydı 55. Yüksek Öretim: Merutiyetin ilanından kısa bir süre sonra Maarif Nazırı olan ve 1910-12 yılları arasında görev yapan Emrullah Efendi, içerde ve dıarıda çalkantılı bir siyasi ortamın içinde bulunulmasına ramen Dârü l-fünûn un ıslahı meselesini ele alarak köklü reformlar yapmak istemitir. Tuba aacı nazariyesi ile ilimlerin yukarıdan yani üniversiteden balamak üzere aaı doru yayılmasını savunmutur. Emrullah Efendi ye göre üniversitenin iki görevi hem ilimlerin nerini yani halk arasına yayılmasını hem de gelimesini salamaktır. Bu açıdan yüksek öretime mahsus okul görevini de görürler. Bu nedenle en yüksek ilim merkezi olmalarına ramen alttaki eitim kurumlarının gelimelerini de salarlar. Üniversiteleri mükemmel olan ülkelerde ilk ve orta öretim 52 Faik Reit Unat, Türkiye Eitim Sisteminin Gelimesine Tarihi Bir Bakı, Ankara 1964, s.80, Zikr., lhan Tekeli- Selim lkin, Osmanlı mparatorluu nda Eitim ve Bilgi Üretim Sisteminin Oluumu ve Dönüümü, Ankara 1993, s.88. 53 Osman Ergin, Türkiye Maarif Tarihi, C: II, stanbul 1940, s.1182, Zikr., Tekeli - lkin, a.g.e., s.89. 54 Kâzım Nami, ki Mektep Farkı, Fikirler, C: V, Sayı: 102, 15 kincikanun 1934, s.2. 55 Akyüz, a.g.e., s.252-253. 12

de mükemmel olur. Almanya daki ilköretimin gelimesi üniversitelerdeki gelimi yapıyla ilgilidir 56. Emrullah Efendinin Tuba Aacı Nazariyesi ne karı çıkanlardan biri o sırada Dârü l-muallimîn müdürü olan Satı Bey 57 dir. Satı Bey, ilk ve orta örenimi yeterli olmayan bir ülkede üniversite eitiminin de olmayacaını söyler. Bu tartımada Emrullah Efendi ülkedeki gerçeklerden, nüfus çokluu, bütçe azlıı vb. hareket eder, para olsa bile öretmen sıkıntısı bulunduunu, olması gereken 70 bin öretmenin yüzde birini bile bulmanın mümkün olmadıını söyler. lköretimin yaygınlaması ve ıslahının en az üç kuaın harcanması anlamına geldiini, bunu yapmak yerine yüksek örenim görenlerin sayısını arttırarak onların özverili çalımalarına güvenilmesini savunur. Fransız eitimi etkisinde yeni bir de ilkokul programı hazırlatır 58. 22 Nisan 1912 tarihli Dârü l-fünûn Nizamnamesi ile üniversite be ubeye ayrılmıtır: er i limler, Hukuk, Tıb, Fen ve Edebiyat bölümleri oluturulmutur. Oluturulan yeni kürsülerle eskiye göre gelimi bir yapı ortaya çıkarılmısa da üniversitenin mükemmellii kürsülerinde deil bu kürsüleri igal edenlerin seviyeleriyle ilgili olduundan, her ne kadar deerli bazı unsurlar barındırsa da Dârü l-fünûn Dou ve Batı uygarlıklarının deerlerini karıtırıp veren bir nakil merkezi olmaktan öteye geçememitir 59. Birinci Dünya Savaı yıllarında Dârü l-fünûn yeniden ele alınmı, tıp hariç dier bölümlere çok sayıda Alman ve Macar profesör getirilmi, Batıda örenim gören bazı Türk gençleri de üniversiteye alınmıtır. Fakat bu dönemdeki giriimler de baarıya ulamamı, Alman profesörler daha çok ayrıntılarla uratıklarından, kendilerinden beklenen verim alınamamıtır. Zaten gençlerin büyük bir kısmı da cepheye gönderilmilerdi 60. 1915 te kız örenciler için nas Dârü l-fünûnu açılmıtır. Buraya Kız dadileri mezunlarıyla stanbul Kız Muallim Metebi mezunları alınmıtır. Süresi üç yıl olup, Fen, Edebiyat ve Matematik ubelerinden olumaktaydı. nas Dârü l-fünûnu 1920 de kaldırılarak örenciler stanbul Dârü l-fünûnuna devam etmilerdir. Fakat kızlarla erkeklerin beraber ders almaya balamaları hocaların arasında bile tartımalara yol açmıtır 61. II. Merutiyet döneminde özellikle orta ve yüksek dereceli okullara öretmen yetitirmek amacıyla Avrupa ya örenci göndermeye de önem verilmitir. Yurt dıındaki örenci sorunlarıyla ilgilenmek için Berlin de örenci müfettilii 56 Nafi Atuf, Türkiye Maarif Tarihi Hakkında Bir Deneme, C:II, stanbul 1932, s.65-66. 57 Fenn-i Terbiye adındaki Türkiye de yayınlanan ilk pedagoji kitabı Satı Bey e ( 1880-1963 ) aittir. Alfabe öretimini, çocuk edebiyatını ve müziini, beden eitimini, el ii derslerini, laboratuvarı okullara getiren eitimci olarak bilinir. Öretmenlik mesleine önem vererek, herkesin yapabilecei bir meslek olmadıını savunur. Merutiyetin öretmenlerle topluma ulatırılacaını düünür. Osmanlıcılık düüncesini savunur. Eitimin bir yönüyle milli olduunu bir yönüyle de olamayacaını; bilgi ve düünce eitiminden ahlak eitimini ayırmak gerektiini savunur ve ahlak eitiminin milli olabileceini savunur. Bu yönüyle Ziya Gökalp ten ayrılır. Gökalp eitim ve öretimin bir bütün olarak milli olmasını benimsemitir, Bkz., Necdet Sakaolu, Osmanlı Eitim Tarihi, stanbul 1991, s.127-128. 58 Sakaolu, a.g.e., s.126-127.emrullah Efendinin lk Tedrisat Kanun Layihası meclisten geçmez, Bkz., Nafi Atuf, a.g.e., s.59. 59 Bkz., Atuf, a.g.e., s.63-67. 60 Yahya Akyüz, Türk Eitim Tarihi ( Balangıçtan 2001 e ), stanbul 2001, s.249-250. 61 Atuf, a.g.e., s.85-86. 13

kurulmutur. Özellikle Birinci Dünya Savaı yıllarında örenciler yalnızca Almanya, Avusturya ve Macaristan a gidebilmilerdir 62. II. Merutiyetin baında, devleti yıkılmaktan kurtarmanın çaresi olarak görülen ve ttihat ve Terakki Partisi nin programında yer alan eitim hedefiyle, ilköretimin zorunlu ve parasız olması, cemaat okullarının kendi dillerine müdahale etmemekle birlikte Türkçe dersinin zorunlu olması, ilköretim ve ortaöretimin bir bütün olarak görülmesi, yörelerin ihtiyaçlarına göre programlara ziraat, sanat, ticaret bilgi ve becerilerinin de eklenmesi vb. gibi çok önemli ve yapısal amaçlar belirlenmesine ramen savalar, siyasi kadroların eitime aydınlar kadar önem vermemesi gibi nedenlerle yapılanların çou yüzeysel kalmıtır. Fakat, kızların eitimine önem verilmesi, eitimin ezbercilikten kurtarılması çabaları, ders programlarının yenilenmesi, aratırma ve gözleme yer verilmesi açısından da aamalar kaydedildiini belirtmek gerekir 63. Baka bir görüe göre ise, bir inkılap vadeden merutiyet idaresi zihinleri körelten eitim sistemine son veremedi; medreseler kaldırılmadı 64, getirilen yenilik iptidaiye mekteplerinin kurulmasıydı. Bu eitim dünyaya deil ahirete hazırlayan bir sistemdi. Öretmen öretmeyi deil ders vermeyi bilirdi 65. 62 Nevzad Ayaz, Türkiye Cumhuriyeti Milli Eitim, Ankara 1948, s.459-460; Ömer Demircan, Dünden Bugüne Türkiye de Yabancı Dil, stanbul 1988, s.87, Zikr., lhan Tekeli- Selim lkin, Osmanlı mparatorluu nda Eitim ve Bilgi Üretim Sisteminin Oluumu ve Dönüümü, Ankara 1993, s.93. 63 Necdet Sakaolu, Osmanlı Eitim Tarihi, stanbul 1991, s.125-126. 64 II. Merutiyetle birlikte medreselerin ıslahı fikri de yaygınlamı, bu amaçla bazı giriimlerde bulunulmu, 1924 de tamamen kapatılmılardır, Akyüz, a.g.e., s.259-260. 65 A. E., Türk nkılabında Kültür leri, Yeni Tokat, Yıl: 3, Sayı: 49, 29 lkterin 1935, s.15-16. 14

B. Türkiye Cumhuriyeti nin lk Yıllarında Köy ve Eitim 1. Türkiye Cumhuriyeti nin lk Yıllarında Köy 1.1. Ekonomik Durum Türk köylüsünün cumhuriyetten önceki dönemde ihmal edildii ve sömürüldüü düüncesi hakimdir 66. XX. yüzyılda gerçekleen büyük teknik ve ekonomik gelimeler genel yaamla birlikte köyün i ve ekonomik yaamını da sarsmıtır. Köy i hayatıyla ilgili problemleri çözmek için yeni yöntemleri örenerek köylüye yol göstermek bir zorunluluk haline gelmitir 67. Köy kalkınması için çeitli atılımlar balatılarak yol, örnek ev yapımı vb. çalımalara ramen Cumhuriyetten önceki devirde köylünün ihmal edilmi olmasından dolayı köylerin büyük bir kısmı son derece kötü koullarda ve bakımsızlık içindedir 68. Türk köyünü fakirlii içinde tanımak gerekir. Köylünün refahı meselesi çou kez katık meselesi deil, kuru bir ekmek meselesidir. Beyaz somunu kara ekmee katık yapıp yiyenler az deildir 69. Hayvancılık bütün köylerde çok yaygındır ve ekonomik sıkıntılara her zaman çare olan önemli bir faktördür. Olunu askere gönderen, hastalanan, tahsildara vergisini ödemek zorunda olan köylünün imdadına hayvanları yetiir. Aynı zamanda koum hayvanı ve nakil vasıtası olarak at ve eek çok yaygındır 70. Köylerdeki ziraat aletleri çok basit ve yetersizdir 71. Köy ilerindeki en önemli i gücü insandır ama köylerimizin nüfusu çok az ve kültürel yönden de çok yetersiz durumdadırlar. Koum hayvanları çok güçsüzdür, at koarak tarla süren köylülerin sayısı çok azdır. Köylülerin teknik bilgileri neredeyse hiç yoktur. Toprak çok parçalandıından yeterli gelmemektedir. Teknik araçlar köylere giremediinden ve 66 Osmanlı döneminde köylünün faizci, dervi, mültezim vb. tarafından sömürüldüü, Cumhuriyetin ise köyü ve köylüyü bu sömürücülerin elinden kurtardıı düünülür, Bkz., Altınyaprak, Köy, Altınyaprak, Sayı: 21, 31.Ocak 1937, s.1-2. Köylü Cumhuriyetten önceki dönemde çok ihmal edilmi olduundan geri kalmı, ahlaki ve içtimai güçlerini kaybetme noktasına gelmise de cumhuriyetin halkçı ve koruyucu prensipleriyle köyde ilerlemeyi bugün gerçekletirmi bulunmaktadır, Bkz., S. Y. A., Milli ktisat ve Kültürümüzün Kaynaı Köylerdedir, Karabük Sanat ve Edebiyat Dergisi, Yıl: 1, Sayı: 8-9, ubat- Mart 1945, s.3. Asırlardan beri devletin temelini oluturmasına ramen ihmal edilmi olan Türk köylüsüne Cumhuriyetle birlikte gereken deer verilmektedir.halkevleri de köycülük iinde dikkatle çalımakta, köylere gidilerek yapılacak iler planlanmaktadır.somut iler yapıldıını gören köylüler de mutlu olmakta ve Cumhuriyet hükümetine dualar etmektedirler, Bkz., Seyfi Tezer, Cumhuriyette Köylü ve Köycülük, Görüler Adana Halkevi, Sayı: 11, Mayıs 1938, s.1-2. Cumhuriyetten önce de nüfusun büyük kısmını oluturan köylüye hak ettii deer Cumhuriyet ile beraber verilmeye balanmıtır.türk köylüsü henüz kalkınmamı olsa da hükümet planlı bir ekilde bunun için çalımaktadır, Bkz., lhan Akçal, Cumhuriyette Köy ve Köylü, nanç Aylık Halkevi Dergisi, Sayı: 9, kinciterin 1937, s.1-2. 67. Hakkı Tonguç, Köyde Eitim, stanbul 1938, s.45. Ülkedeki pek çok eyin büyük bir hızla deimesine ; yepyeni ehirler kurulup, demiryolları ina edilip, eski müesseseler yıkılarak yerine yenileri yapılmasına ramen köyün eski halini koruduu ve hiç deimedii düünülür, Bkz., Sefer Aytekin, Köyün Kurtuluu, 19 Mayıs Samsun Halkevi Dergisi, C: III, Sayı: 36, Birincikanun 1938, s.20. 68 Sefer Aytekin, Her eyden Önce Kültür, 19 Mayıs Samsun Halkevinin Aylık Dergisi, C: II, Sayı: 15, ubat 1936, s.18; H. Reit Tankut, Köylü ve Toprak, Dou Büyük Ülkü Gazetesi, C: VI, Sayı: 30-34, Mayıs- Eylül 1945, s.12. 69 Galip Candoan, Köy Enstitüsü Üzerine Düünceler, stanbul 1948, s.21. 70. Hakkı Tonguç, Köyde Eitim, stanbul 1938, s.58-59. 71 Tonguç, a.g.e., s.56; Aytekin, gös.yer. 15