pecya Evlilik Uyumu Evrim ERBEK *, Emrem BE ŞTEPE *, Hülya AKAR **, Nezih ERADAMLAR ***, R. Latif ALPKAN ****



Benzer belgeler
Cinsellik ve Çift Uyumu Aras ındaki İlişki: Üç Grup Evli Ciftte Kar şılaştırmal ı Bir Çal ışma ÖZET. pecya ABSTRACT

Kadına Yönelik Fiziksel ve Cinsel Şiddet: Üç Grup Evli Çiftte Kar şılaştırmal ı Bir Çal ışma

Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Psikoloji Hacettepe 1999

Derece Alan Üniversite Yıl. BA Psychology Hacettepe 1999

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

ÖZGEÇMİŞ. E-Posta: Telefon: +90 (312) Derece Alan Kurum Doktora Gelişim Psikolojisi Hacettepe Üniversitesi

ÖZGEÇMİŞ. Telefon: Mezuniyet Tarihi Derece Alan Kurum 2017 Doktora Gelişim Psikolojisi Hacettepe Üniversitesi

Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Psikoloji Hacettepe 1999

: Marmara Eğitim Köyü Maltepe/İSTANBUL. :

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

ESERLER. A. Uluslararası hakemli dergilerde yayımlanan (SCI ve SSCI Indekslerinde taranan) makaleler :

UYGULAMALI SOSYAL PSİKOLOJİ (Baron, Byrne ve Suls, 1989; Bilgin, 1999) PSİ354 - Prof.Dr. Hacer HARLAK

Kaynaştırma Uygulamaları Yrd. Doç. Dr. Emre ÜNLÜ.

GEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM. 1. Açıklama

ULUSLARARASI 9. BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ÖĞRETMENLİĞİ KONGRESİ

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

Yrd.Doç.Dr. YAŞAR KUZUCU

ORTAOKULU YILILI SERVİSİ EĞİTİM ÖĞRETİM PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK. t artma rir. şiddeti BANU ŞENER PHACI HACI ŞAKİR MELİHA NİLÜFER ÖZ

EVLİLİK ÇEŞİTLERİ FATİH HANOĞLU. Her Türlü Soru ve Önerileriniz İçin Adresine Mail Atabilirsiniz. Her Hakkı Saklıdır.

pecya Çocuk Psikiyatrisi Polikliniğine Başvuran Çocuklar ın Demografik Özellikleri İle ilgili Bir Çal ışma

Tez adı: Babalar... Tez Danışmanı:(HACER NERMİN ÇELEN)

EVLİLİK UYUMU İLE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLER ARASINDAKİ İLİŞKİ RELATIONSHIP BETWEEN ADAPTATION OF THE MARRIAGE AND DEMOGRAPHIC CHARACTERISTICS

pecya Huzur Evinde Kalan Ya şl ıların Psikososyal Yönlerinin incelenmesi Nurgül BÖLÜKBA Ş *, Hatice ARSLAN *

Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Psikoloji Hacettepe 1999

içindekiler BÖLÜM 1 GİRİŞ 1 B Ö L Ü M 2 PUBERTE, SAĞLIK VE BİYOLOJİK TEMELLER 49 B Ö L Ü M 3 BEYİN VE BİLİŞSEL GELİŞİM 86

ÖZGEÇMİŞ. Yardımcı Doçentlik Tarihi: 1999 Doçentlik Tarihi: 2012

: Marmara Eğitim Köyü Maltepe/İSTANBUL. Derece Alan Üniversite Yıl. Lisans Psikoloji Hacettepe 1999

Available online at

Ahmet TÜRKCAN *, Duran ÇAKMAK ** ÖZET. pecya

Sürdürülebilir sosyal güvenli in önündeki zorluklar

2014- T.C. Maltepe Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Klinik Psikoloji Yüksek Lisans

HEMġEHRĠ ĠLETĠġĠM MERKEZĠ ÇALIġANLARIYLA STRES VE KAYGI DURUMLARI ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME

ÖZGEÇMİŞ. Telefon : +90 (312) FOTOĞRAF : Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü 06800, Beytepe Ankara

Evlilik Uyumunun Empatik Eğilim, İletişim ve Çatışma Çözme Stillerine Göre Yordanması 1

T.C. IZMİR BÜYÜKŞEHIR BELEDİYE BAŞKANLIĞI SATINALMA DAİRESİ BAŞKANLIĞI HİZMET ALIMLARI ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNERGE

Açıklama Araştırmacı, danışman, konuşmacı: Herhangi bir maddi ilişki yoktur.

Ara rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

ERGENLERİN KİŞİLERARASI İLİŞKİLERİNİ ETKİLEYEN SOSYAL YAŞANTI DEĞİŞKENLERİ İLE SALDIRGANLIK DAVRANIŞLARI ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN İNCELENMESİ

Yardımcı Doçent Psikoloji Haliç Üniversitesi 2000 Yardımcı Doçent Psikoloji FSM Vakıf Üniversitesi 2011

KADINLARDA MASTEKTOM N N PS KOSOSYAL ETK LER

ÇOCUK PSİKYATRİSİ KONSÜLTASYON VE STAJ PROGRAMI

ÖZGEÇMİŞ. Eğitim. Akademik Ünvanlar HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ PSİKOLOJİ BÖLÜMÜ SEVGİNAR VATAN.

YAŞAM BOYU GELİŞİM Ergenlik-Yetişkinlik

Doç.Dr. YALÇIN ÖZDEMİR

Ekonomik Rapor Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği / 85

Andropozun temel nedeni testosteron hormonunun azalmasıdır.

EVLİ ÇİFTLERDEKİ ÇİFT UYUMU VE EVLİLİK ÇATIŞMASININ DEMOGRAFİK ÖZELLİKLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

Psikolog Psikoterapist Aile Danışmanı Sibel CESUR AKYUNAK

EGZERSiziN DEPRESYON TEDAVisiNDEKi YERi VE ETKiLERi

KLİNİK PSİKOLOJİNİN TARİHSEL GELİŞİMİ

Bilişim Sistemleri Değerlendirme Modeli ve Üç Örnek Olay İncelemesi

ERGENDE AİLE KRİZLERİNE MÜDAHALE. Prof. Dr. Emine Zinnur Kılıç

T.C ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ EĞİTİM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI

pecya Huzurevindeki Ya şlı Bireylerde Ya şam Kalitesi ve Bireye Özgü Etkenler ile İlişkisi Alev KILIÇOĞLU *, Ç ınar YENİLMEZ ** ÖZET

1. Bölüm: Toplumsal Yapı ve Sınıf Yönetimi...1

İŞSİZ BİREYLERİN KREDİ KARTLARINA İLİŞKİN TUTUM VE DAVRANIŞLARININ YAPISAL EŞİTLİK MODELİYLE İNCELENMESİ: ESKİŞEHİR ÖRNEĞİ

OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ

YETİŞKİNLER DİN EĞİTİMİ Akdeniz Müftülüğü

Yrd.Doç.Dr. ALİ SERDAR SAĞKAL

Kurbanlar & Failler. Kurban-Fail Bölünmesinin Psikodinamiği. Istanbul, 6 Nisan (c) Prof. Dr.

KİMLİK BİLGİLERİ / PERSONAL INFORMATION:

Bir İlişkide Çözülmenin Evreleri

Bipolar Affektif Bozuklu ğu Olan Hastalar ın Aile İşlevlerinin Değerlendirilmesi

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI. BABA ve ÇOCUK

Klinik Psikoloji (PSY 402) Ders Detayları

Okul Dönemi Çocuklarda

Şebnem Pırıldar Ege Psikiyatri AD.

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ PSİKOLOJİ (SOSYAL PSİKOLOJİ) ANABİLİM DALI

EVLİ KADINLARIN YAŞAM DOYUMUNUN EVLİLİK DOYUMU VE ÇALIŞMA DURUMU İLE İLİŞKİLERİNİN İNCELENMESİ

DIŞ TİCARET ENSTİTÜSÜ. Tartışma Metinleri WPS NO/ 140/

Pervin HORASAN Erciyes Üniversitesi Mehmet Kemal Dedeman Onkoloji Hastanesi

Türkiye'de Madde Kullananlar ın Profili: Hastane verilerinin incelenmesi. Ahmet TÜRKCAN ÖZET. pecya SUMMARY

AKTİF EĞİTİMDE BİLGİ BÜTÜNLÜĞÜNÜ SAĞLAMA:

Tarihsel Süreç İçinde Baba Olma Kavramı

Tasarım Psikolojisi (SEÇ356) Ders Detayları

BAĞ IMSIZLIK, VESAYET, BIRLIKTELIK

CURRICULUM VITAE. Fatma Gül Cirhinlioglu. Phone:

pecya Alopesi Areatal ı Çocuklarda Psikiyatrik Eş Tan ılar Kağan GÜRKAN *, Ümran TÜZÜN **, Osman ABALI *** ÖZET

OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ

hükümet tabibi olarak görev yaptıktan sonra, 1988 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde başladığım

Şiddetin Psikolojisi Bahar Dönemi Adli Psikoloji Doktora Programı. Aile İçi Şiddet ve Kadına Yönelik Şiddet

KİŞİSEL, SOSYO-EKONOMİK ve KÜLTÜREL BAZI DEĞİŞKENLERİN GENÇLERİN UYUM ALANLARI VE UYUM YÖNTEMLERİNE ETKİSİ

Eşler Arasındaki Çatışma ile Erken Ergenlik Dönemindeki Çocukların Uyum Davranışları: Algılanan Çatışmanın Aracı ve Düzenleyici Rolü

Meslekte Ruh Sağlığı. A.Tamer Aker İstanbul Bilgi Üniversitesi Travma ve Afet Ruh Sağlığı AD

Öğrencilerimiz TED Kayseri Kolejinde Ulusal Sorunları ve Çözümleri Tartıştılar

HEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ

POSTER BİLDİRİ PROGRAM AKIŞI

Sağlıkta Yaşam Kalitesinin Klinikte Kullanımı

ÖZET. pecya SUMMARY. Key words: Medical students, depressive symptoms, Beck Depression Inventory

ÖZGEÇMİŞ. Telefon : +90 (312)

2. PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİKTE HİZMET TÜRLERİ. Abdullah ATLİ

1. BÖLÜM ÇOCUK PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ

Böbrek Hastalıklarında Yaşanan Ruhsal Sıkıntılar; Yaşamı Nasıl Güzelleştirebiliriz? Prof.Dr.Oğuz Karamustafalıoğlu Üsküdar Üniversitesi

Emine Sevinç Tok. İzmir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü. Gürsel Aksel Bulvarı No: Üçkuyular İzmir

Prof. Dr. Serap NAZLI

Transkript:

Evrim ERBEK *, Emrem BE ŞTEPE *, Hülya AKAR **, Nezih ERADAMLAR ***, R. Latif ALPKAN **** ÖZET Karşı l ıkl ı etkile şen, evlilik ve aileyi ilgilendiren konularda fikir birli ği yapabilen ve sorunların ı olumlu bir şekilde çözebilen çiftlerin evlili ği uyumlu bir evlilik olarak tan ımlan ır. Dolay ıs ıyla; mutluluk, doyum ve beklentilerin gerçekleşmesi, evlilikte kar şıl ıkl ı uyum ile mümkündür. Bu nedenle klinisyenler kadar ara ştırmac ılar da evlilik kalitesi ve evlilik uyumunun ara ştırılmas ına giderek artan bir ilgi duymaya başlamışlardır. Bu alanda ülkemizde daha fazla bilimsel çalışmaya ihtiyaç vardır. Bu yaz ıda, Batı literatüründe ve ülkemizde e şler arasındaki uyum hakk ındaki çalışmaların gözden geçirilmesi amaçlanm ışt ır. An ılan çalışmalarda; sorun çözme becerisi, karşıl ıklı iletişim, bağlıl ık, aşk ve yak ın olma gereksinimi gibi evlilik uyumunu etkileyebilecek olas ı etkenler özetlenmi ş- tir. Ayr ıca çiftler arasındaki uyumsuzlu ğ un çocukların davranışları üzerine etkileri tartışılm ıştır. Anahtar kelimeler: Evlilik uyumu, evlilik, sorun çözme Düşünen Adam; 2005, 18 (1): 39-47 ABSTRACT Marital Adjustment Couples who communicate with each other, agree on many marital and family issues and solve problem constructively are described as maritally adjusted; consequently happiness, satisfaction and fullfillment of expectations are possible only by mutual adjustments in a marriage. Therefore, clinicians as well as researchers have become increasingly interested in the quality and accord of marriage. And in this area there is a growing need for studies in our country. The present paper aims to review the major approaches and empirical studies on marital adjustment in western cultures and our own culture. In this review, the probable factors that can induce marital adjustment such as problem solving ability, mutual communication, intimacy, need of love and proximity have been summarized. Moreover, marital maladjustment and its effects on children behaviour have been discussed. Key words: Marital adjustment, marriage, problem solving Evlilik Uyumuna ilişkin Kavramlar ve Kuramsal Yakla şımlar Evlilik ilişkisi, evlilik doyumu, evlilik mutluluğu ve evlilik uyumu gibi kavramlar, pek çok ara ştırmaya temel olu şturmu ştur. Yaln ız psikiyatrist ve psikologlar de ğil, farkl ı bilim dalların- dan mensup pek çok bilim adam ı da konuya ilgi duymaktad ır. Farkl ı uzmanl ık alanları çerçevesinde bu kavramlar ı temel alan çok say ıda araştırma yap ılmaktad ır. Sosyal bilimciler tarafından bir evliliğin nas ıl iyi bir şekilde i şlev görece ği ile ilgili birçok te- Bak ırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sa ğlığı ve Sinir Hastal ıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, 12. Psikiyatri Servisi, * Uzm. Dr. Ass. Dr., *** Şef Yrd. Uzm. Dr., **** Şef Uzm. Dr. 39

tim kullan ılmıştır. Genel olarak evlilik iki basit şekilde değerlendirilir: İlk terim evliliğin iptali, bo şanma, aynl ık, terk etme gibi konulan içeren evlilik sürekliliği kavram ıdır. Sürekliliği olan bir evlilik e şlerden birinin doğal ölümü ile sonlan ır. Istikrars ız bir evlilik e şlerden birinin ya da her ikisinin iste ği ile sonlandınl ır. Diğer bir terim ise, eğer evlilik devam ediyorsa evlilik kalitesi kavram ıdır. Bu kavram evlilik süresince evlilik ili şkisinin nas ıl olduğu, eşlerin bu konuda ne hissettiği ve bu durumdan nas ıl etkilendiği ile doğrudan ili şkilidir. Evlilik uyumu, evlilik doyumu, mutluluğu, evlilik bütünlüğü kavramlar ı evlilik ili şkisinin kalitesini tan ımlamak için kullanılan kavramlard ır. Evlilik kalitesi kavram ı evlilik doyumu, evlilik uyumu ve evlilik bütünlüğünü de kapsayan genel bir kavramd ır ( 1). Evlilik kalitesi, evli çiftlerin ili şkilerinin öznel değerlendirilmesi olarak tan ımlan ır. Yüksek evlilik kalitesinin, iyi uyum, yeterli ileti şim, evlilik ilişkisinde yüksek doyum ve mutluluk derecesi ile ilişkili olduğu düşünülmektedir ( 1 ). Evliliğin niteliğini yordamada uyumun daha önemli olduğu dü şünülmektedir. Bu nedenle evliliğin niteliğini değerlendiren çal ışmalarda s ıkl ıkla çift uyumunu değerlendiren ölçekler kullan ılmaktadır. Tüm bu kavramlar ın nas ıl tan ımlanacağı ya da nas ıl ölçüleceği konusunda henüz bir fikir birliği olmamas ı nedeniyle, baz ı ara ştırmac ılar nas ıl adland ınl ırsa adland ırıls ın ya da nas ıl ölçülürse ölçülsün, bu kavramlar ın içeriklerinin benzer olduğu ve her birinin etkile şimi ve tutumları betimlediğini ileri sürmektedirler. Özellikle evlilik uyumu ve evlilik doyumu kavramlan, aralar ında yüksek korelasyon olmas ı nedeniyle çok s ık birbirine kan ştınlmakta ve e ş anlaml ı olarak kullan ılmaktad ır. Doyumlu çiftlerin ayn ı zamanda uyumlu çiftler oldu ğu belirtilerek bu iki kavram ın birbirinden farkl ı kavramlar olmadığı ileri sürülmektedir. Buna kar şılık baz ı ara şt ırmac ılar ise, bu korelasyon katsay ıs ın ın böyle yorumlanmas ın ın yanl ış olduğunu ileri sürerek doyum ve uyumun iki farkl ı kavram olduğuna i şaret etmektedirler (2). Görüldüğü gibi çok boyutlu olan e şler aras ındaki uyumun, nas ıl tan ımlanmas ı ve neleri kapsamas ı gerektiğine ilişkin görü ş ayrılıklar' 1900'lü yılların sonuna kadar sürmü ştür ve bu tart ışmalar halen devam etmektedir. Dolay ıs ıyla evlilik ilişkisi incelenirken, kavramlar ın tan ım ın ın çok iyi yap ılmas ı ve e şler aras ındaki uyumun, çat ışman ın ve doyumun farkl ı kavramlar olduğunun anlaşılmas ı gerekmektedir (2,3). Birbiri ile etkile şen, evlilik ve aileyi ilgilendiren konularda fikir birliği yapabilen ve sorunlar ını olumlu bir şekilde çözebilen çiftlerin evliliği uyumlu bir evlilik olarak tan ımlan ır. Evlilik uyumu ayr ıca çiftlerin uyumlu birlikteliklerinin sonucu olarak evlilik hayat ındaki memnuniyeti ve mutluluğu da tan ımlar. Bu noktada daha genel bir kavram olmas ı nedeniyle evlilik doyumu ile karışır. Oysa ki çift uyumunda, evlilik doyumunda olduğu gibi bireylerin öznel alg ısı aralar ındaki ili şkinin niteliği değerlendirilmektedir. Bu nedenle evlilik uyumunda e şlerden her birinin iyi bir ili şki sürdürebilme kapasiteleri de önemlidir (4). E şler aras ındaki çat ışma; e şler aras ındaki sözel ve fiziksel sald ırganlığı tan ımlar (2,3). Evlilik doyumu ise bireylerin ili şkilerinin tüm yönlerinde hissettikleri öznel mutluluk ve ho şnutluk duygular ı olarak tan ımlanmaktad ır (5). Evlilik Uyumunun Ölçülmesi Ülkemizde evlilik uyumunun ölçümü amac ıyla Çift Uyum Ölçe ğinin kullan ıldığı çalışmalarda demografik de ğişkenlerle evlilik uyumu aras ındaki ili şkiler incelenmi ştir. Tutarel K ışlak ve Çabukça yapt ıkları çal ışmada demografik değişkenler ile empatinin evlilik uyumunu yordamadaki katk ılanm ara ştırmış ve cinsiyete bağlı ola- 40

Erbek, Bevepe, Akar, Eradamlar, Alpkan rak empati puanlar ı aras ında fark olup olmad ığına bak ılm ıştır. Çal ışman ın sonuçlar ına göre, empatinin evlilik uyumunu yordayan anlaml ı bir deği şken olduğu, empatiyle ili şkinin niteliği aras ında olumlu bağlantının olduğu ve empati puanlann ın cinsiyete ba ğlı olarak de ğişmediği belirlenmi ştir (4). E şler aras ındaki uyumun ölçümüne ilişkin makalelerde görü ş aynl ıklar ı ve farklı yakla şımlar yer almaktad ır. Baz ı ara ştırmac ılar, e şler aras ındaki uyumu ölçerlerken, e şlerin evlilikleri ile ne hissettikleriyle ilgilenmi şler ve e şler aras ındaki uyumun belirleyicileri olarak e şlerin evlilik doyumu ya da mutluluğuna ilişkin bizzat kendilerinden ald ıklar ı bilgileri kullanm ıştır (2). Baz ı araştırmac ılar ise, e şler aras ındaki uyumu, e şlerin ayr ı ayrı duygular ı olarak değil de, e şler aras ındaki ili şkinin bir özelli ği olarak değerlendirmiştir. An ılan araştırmac ılar e şler aras ıdaki uyumu ölçerlerken ileti şim ve çat ışma gibi ili ş- kinin kapsadığı özellikleri kullanmıştır (2,6). Son y ıllarda ise Johnson, Amazola ve Booth (1992), e şler aras ındaki uyumun do ğas ın ı ve eşler arasındaki uyumun dura ğanlığın ı anlamak için evli çiftlerle 8 y ıll ık zaman içinde üç kez görü şme yapmıştır. Yapt ıkları analizler sonucunda, e şler aras ındaki uyumun nas ıl ölçülürse ölçülsün ki şilik özellikleri kadar durağan olduğunu belinmi şlerdir. Ayr ıca, ara ştırmada e şler aras ındaki mutluluk ve etkile şimin zaman içinde azald ığı, bo şanma eğilimi ve anla şmazlığın ise değişmediği görülmü ştür (2,7). Erel ve Burman (1995) ise, yaptıkları meta-analiz çal ışmas ında e şler aras ındaki uyum ile ilgili olan araştırmay ı incelemi ş ve bu çal ışmalar ı 3 boyuttan birine yerle ş- tirmi şlerdir. Bu boyutlar a şağıda belirtildiği gibidir: 1) E şler aras ındaki doyum (e şler aras ındaki uyumu; ahenk, doyum, gerilim çerçevesinde olumlu ya da olumsuz olarak de ğerlendiren çal ışma- lar). 2) E şler aras ındaki çat ışma (e şler aras ındaki fiziksel ve sözel sald ırganl ığın s ıklığı ve yoğunluğunu ölçmeye çal ışan ara şt ırmalar). 3) Ebeveyn çocuk ili şkisi (evlilik ili şkisini ebeveyn çocuk ili şkisine göre değerlendiren çal ışmalar) (2,8). Benzer şekilde Grych ve Fincham (1990), e şler aras ındaki doyum ile e şler aras ındaki çat ışma kavramlar ının birbirine z ıt kavramlar olarak görülmesine kar şın, mutsuz evliliklerin daima çatışma ile tan ımlanmayacağını ve çoğu evlilikte doyumlu olan çiftin çat ışma içinde olabilece ğini belirtmi ştir. Ayrıca e şler aras ındaki çat ışma örneğin; ebeveyn çocuk ili şkisi gibi çocuğun uyumunu etkileyen diğer etkenlerle de ili şkilidir (2,9). E şler Aras ındaki Uyumsuzlu ğun Çocuklar ın Davran ışlar ı Üzerine Etkileri Aile içinde ya şanan huzursuzluk ve gerginlik başta çocuklar olmak üzere, aile fertlerini olumsuz yönde etkilemektedir. Dolay ıs ıyla e şler aras ındaki uyum ile çocuğun uyumu aras ındaki ili şki s ıklıkla ara ştırılan konular ın başında gelmektedir. Çocu ğun uyumu denildiğinde, çocuğun davran ışm ırı uygunlu ğu, duygusal aç ıdan iyi olmas ı, benlik kavram ı ve ba şarı gibi unsurlar anla şılmaktad ır. E şler aras ındaki çat ışma ile çocuğun uyumu aras ındaki ili şkiyi inceleyen bir grup çal ışmada çocuktaki sald ırganl ık, antisosyal davran ış ve kayg ı gibi deği şkenler ele al ınm ıştır. Örneğin, çocuklar ebeveynleri aras ında ortaya ç ıkan anla şmazl ıklarda örnek alma yoluyla kavgan ın bir çözüm yolu oldu ğunu öğrenmekte; bu da çocu ğun saldırganlığını artt ırmaktadır. Benmerkezci olan küçük çocuklar ise, ebeveynleri aras ındaki çat ışmadan dolay ı kendi- 41

lerini suçlamaktad ırlar (2). Eşlerin Sorun Çözme Becerilerinin Evlilik Uyumuna Etkileri Evlilikte mutluluk çiftlerin ili şki kurma becerileri ile ili şkilidir. Bu bağlamda sorun çözme önemli bir ili şki kurma becerisidir. Evlilik doyumu ile sorun çözme becerileri ve çift ili şkileri ile ilgili çok az şey bilinmektedir. Evlilik içi sorunlarda etkili sorun çözme yetene ğinin evlilik doyumuna önemli katk ısı olduğu tart ışılmazd ır. Evlilik sorunlann ı çözmede birçok uygun kodlama sistemi vard ır. Bu sistemler, sorun çözme becerisinden çok sürece odaklan ır. David R. Winemiller evlilik içi sorunlar ı çözmeyi değerlendiren bir ölçek olan Evlilik Etkin Kodlama Sistemini (Marital Efficacy Coding Sytem) kullanarak yapt ığı bir çal ışmada e şlerin etkili çözüm önerisinde bulunabilme becerilerinin evlilik doyumunun önemli belirleyicilerinden biri oldu ğunu belirtmi ştir. Evlilik doyumu, e şlerin hangi s ıklıkla sorun yaşadığı, sorunu çözerken gerçek yaşam ko şullarını hangi oranda göz önüne aldıkları ve ne s ıklıkta etkili çözüm yolu ürettikleri ile ili şkili bulunmuştur. Hiç şüphe yok ki, evliliklerinde doyumlu olmayan çiftlerin sorun çözümleri daha az sonuç vericidir ( 10). Yap ılan çal ışmada sorunu sonuçland ırma oranları ile önerilen çözüm yollann ın say ıs ı aras ında belirgin olumsuz bağlantı bulunmas ı, basit çözüm yollannın daha etkili olduğu ve aşırı aynntının sorun çözme etkili ğini azaltt ığını göstermektedir. Ayr ıca evlilik doyumu yüksek olan çiftlerin sorun s ıklığın ın daha az ve sorunlar ının daha tipik olduğu görülmü ştür. Sonuç olarak çiftlerin sorun çözme becerilerinin evlilik doyumu dü şük ve yüksek olan çiftleri öngörmede güçlü bir belirleyici olabilece ği ileri sürülmektedir ( 1 ). Ki şisel benzerlik ve e şin doğru alg ısı e şler aras ındaki yakınlığı artt ırır. Faktör analizleri evliliğin dört önemli boyutunu gözönüne sermi ştir. Bunlar; evlilikte uyum, ki şisel özellikler, yak ınl ık ve problem çözmedir ( 11 ). Lavee, Mc Cubbin ve Olson (1987), geçmi ş yaşam olaylann ın daha çok kişisel çatışma ve evlilikteki rollerle ili şkili olup evlilik uyumunda azalmaya neden oldu ğunu ileri sürmü ştür ( 12). Beach ve O'Leary (1993), depresif belirtilerin başlang ıcmın eşlerin olumsuz davran ışlarını tetikleyebilece ğini, depresif e şlerin sorun çözme ile ilgili tartışmalarda daha olumsuz sözel ve sözel olmayan davran ışlar sergilediklerini ve depresif olmayan e şe göre evlilikleri ile ilgili daha olumsuz alg ılara sahip oldukla ı= ileri sürmü ş- tür. Sorun çözme sürecinde e şlerin davran ışlarındaki deği şkenlik yaşam olaylar ı ile etkilenmekte olup e şlerin uyumlar ını da etkiler. Uyum sağlayıc ı sorun çözme becerilerini kullanan ki şilerin ya şam olaylan bağlamında pratik yapt ıkça becerileri güçlenir, evlilik içi sorunlan azal ır ve evlilik uyumlan artar. Evlilik çal ışmalan e şlerin sorun çözme davran ışlarını sözel içerik ve duygusal ifade aç ısından ele al ır. Sözel içerikle çal ışmalar olumsuz davran ışlann doyumlu çiftlerle doyumsuz çiftleri birbirinden ay ırdığın ı ve evlilik üzerinde olumsuz davram şlann y ıpratıc ı etki yaptığını göstermektedir. Ayr ıca e şlerin ileti şimleri s ıras ında sergiledikleri özgün duygularm sorunlu ve sorunsuz çiftleri ay ırmada çok belirleyici oldu ğu ileri sürülmektedir. Aynlma, sızlanma, üzüntü evlilik doyumundaki düşüşü öngörebildiği gibi e şler aras ındaki mizah evlilik doyumundaki art ışı öngörebilir ( 13). Yap ılan ara ştırmalarda çat ışmalarını başanl ı bir şekilde çözümleyen e şlerin çocuklar ına sorun çözmede çok iyi örnek olduklar ı belirtilmektedir. Davies ve Cummings 'e (1994) göre çocuklar ve ergenler sadece e şler aras ındaki çat ışma- 42

ya tepki vermezler, ayn ı zamanda çat ışman ın nas ıl çözümlendiğiyle de ilgilenirler. Dolay ısıyla, çocuklar ın duyguları ve davran ışları eşler aras ındaki çat ışman ın nas ıl çözümlendi ğiyle ilişkilidir ( 14). Eğer çiftler sürekli kavga ediyorlarsa, bu onlar ın mutsuz olduğu anlam ına gelmeyebilir. Baz ı işler çoğu konularda anla şamazlar fakat kar şılıkl ı konu şarak sorunlar ını çözümleyebilirler. Çocuğun davran ışlarını yordamak için de, çat ışman ın nas ıl çözümlendiğinin incelenmesi gerekmektedir. E şler aras ındaki çatışmaya uzun süre maruz kalan çocuklar ın, daha sonraki çatışma ortamlannda daha incinebilir olduklan ve daha çok duygusal tepki verdikleri görülmektedir. Literatürde, çat ışman ın asl ında insan ın yaşamının bir parças ı olduğu ve çocuklar ın eşler aras ında yaşanan s ıradan çat ışmalara maruz kalmalar ının yaşamda kar şılaşacaklar ı çatışmalar ile nas ıl başa ç ıkacaklann ı öğrenmeleri aç ısından yararl ı olabileceği de vurgulanmaktad ır. Ancak bu çatışmalar ki şiler aras ı ilişkileri y ıpratmam ışsa, çözümlenebiliyorsa ve fiziksel şiddet uygulama aşamas ına gelmemi ş ise, çocukların duygusal gelişiminde önemli bir rol oynayabileceği görülmektedir (2). Uyum sağlayıc ı sorun çözme becerileri e şleri yaşam olaylarına kar şı daha esnek hale getirebilirken uyumsuz sorun çözme becerileri e şleri soruna daha duyarl ı hale getirebilir. Örneğin, uyumlu becerileri olan bir çift, sorunlarını savunmac ı olmayan bir şekilde tart ışır, nötral ses tonunda birbirlerinin görü şünü öğrenmek ister ve sohbetlerine mizah katar. E şlerden birinin sorunu olduğunda sorunu birlikte çözerler, soruna kar şı birlikte bir savunma plan ı geli ş- tirirler. Tam tersine; e şlerden birinin sorun çözme becerisi yetersiz ise güçlüklerden dolay ı diğerini suçlay ıc ı ve sinirli olabilir, yüksek ses tonunu kullanabilir ve birlikte plan geli ştirmekten kaçabilir. Sonuç olarak da evlilik doyumunda azalma olur. K ısacas ı, yaşam olaylarında çift uyumunu artt ıran en önemli unsur e şler aras ındaki sağlıkl ı etkileşimdir. Yaşam olayları, bilişsel yetersizlik ve duygusal huzursuzluk durumunda sorun çözme davran ışında kötüle şmeye ve stresin artmas ına neden olabilir. Bu yetersizlik, e şleri birbirlerinin hatas ını aramaya daha yatkın hale getirir ve öfkeye, dü şmanlığa, üzüntüye, yetersiz ileti şime ve yetersiz duygusal paylaşıma neden olabilir ( 13). Thomas N. Bradbury ve Catherine L. Cohan'n ın (1997) yapt ıkları çal ışmada sorun çözme davranışının yaşam olaylanmn etkisini hafifletti ğini, kad ınların öfke gösterdiklerinde ve kayna şmaya yönelik davrand ıklannda yaşam olaylar ından kaynaklanan depresif yak ınmalar ında hafif azalma olduğunu saptam ıştır. Sonuç olarak bu durum depresif kad ınların evlilik uyumlar ında art ı- şa neden olur. Evlilikte erke ğin ki şiler aras ı sorunlar ı fazla olduğunda kad ının öfkesi, erkeğin depresif yak ınmalar ının art ışın ı öngörebilir. Özetle, kad ınların öfkesinin ya şam olaylan bağlamında kendi ki şisel ve evlilik uyumları için faydal ı olduğu ile ilgili bulgular vard ır. Beklenenin tersine bu çal ışmada, evlilik içi ciddi sorun olduğunda erke ğin olay ı aşırı derecede kafikatürize etmesinin bo şanma riskini artt ırdığı saptanm ışt ır. Mizah, kayg ı içeren bir kaçmma davran ışı olarak görülebilir. Çiftlerin sorunla yüzle şmekten kaç ınmas ına, sorunun sapt ınlmas ına yol açar, ancak sorunun çözümüne katk ıda bulunmaz. Evliliklerinde mutsuz olan kad ınların geri çekildiği, boyun eğici davrand ıklan, sorunun çözümüne katk ıda bulunmadıkları ve bu durumun dış olaylardan kaynaklanan evlilik sorunlannda uyum sağlay ıc ı olmadığı belirtilmi ştir. Bu durumda sorun tamamen çözülmez ve devam eder ( 13). Evlilik ili şkisi ile ilgili olarak köklerini Hill'in (1949) çal ışmalanndan alan kriz kuram ı, ailelerin i şlevlerini aç ıklamak için geli ştirilmesine 43

karşın, baz ı araştırmac ılar kuram ı, evliliğin sonuçlarını yordamak ve aç ıklamak için kullanmaktad ırlar. Bu yakla şım, evlilik doyumundaki azalmadan, ayr ılık ya da bo şanmadan krizin başarıs ızlıkla sonuçlanmas ın ı sorumlu tutar. Genel olarak daha fazla stres yaratan olaylar ya şayan eşler, evlilikle ilgili olumsuz sonuçlara daha yatk ınd ırlar. Bu durum e şlerin sorun çözme becerileri ve olaylar ı tan ımlama biçimlerine göre de değişmektedir (5). Evlilik Uyumuna ilişkin Yap ılan Çal ışmalar Batı literatüründe e şler aras ındaki ilişkiyi inceleyen çal ışmalar çok yayg ın olarak ara ştırılmas ına ve çok say ıda araştırma yap ılmasına karşın, ülkemizde bu konuya ili şkin yaklaşımların çok s ınırlı düzeyde olduğu görülmektedir. Şirvanl ı- Özen (1999), taraf ından yap ılan bir çal ışmada çat ışma ve bo şanman ın davran ış ve uyum sorunlar ı üzerindeki rolleri incelenmi ştir. Eşler aras ındaki uyumun çocuklar üzerindeki etkilerinin değerlendirildi ği bu çalışmada, çat ışmal ı ve bo şanm ış ebeveynlerin çocuklar ının psikolojik sorun düzeyleri ve kayg ı düzeylerinin, çat ışmas ız ebeveynlerin çocuklar ına oranla daha yüksek olduğu; çat ışmas ız ebeveynlerin çocuklar ın ın, çat ışmal ı ve bo şanmışlannkine oranla çevrelerinden daha fazla sosyal destek alg ılad ıklan ortaya ç ıkmıştır (2,15). Y ılmaz (2001), tarafından yap ılan çal ışmada ise, eşler aras ındaki uyumun ve ebeveyn çocuk etkile şiminin, çocukların benlik alg ılan ve akademik başarıları ile olan ili şkileri; ilköğretim, lise ve üniversite ö ğrencilerinde incelemi ştir. Sonuç olarak, eğer çocuklar ın ebeveynleri aras ındaki uyuma ili şkin algılan yüksekse, benliklerine ili şkin değerlendirmeleri olumlu olmakta; eğer alg ılanan uyum dü şükse, bu olumsuzluk onlann benliklerine ili şkin alg ılarm ı da olumsuz yönde etkilemektedir (2,16). Gottman, kaç ıngan çiftlerin e şler aras ındaki farkl ılıklan kabul eder gibi göründüklerini ve güç durumlarda derin tart ışmalara girmediklerini belirtmi ştir. Çal ışmalar kaçmgan ileti şim paterni olan baz ı çiftlerin kabul edilebilir bir evlilik uyumlannın olabileceğini veya kaliteli bir evlilik sürdürebileceklerini göstermektedir. Bulgular ilişkilerinde e şitliğe önem veren payla şımc ı çiftlerin evlilik uyumlann ın daha iyi olduğunu, daha e şitlikçi ve yap ıc ı bir ileti şim içinde bulunduklann ı ortaya koymaktad ır. Birbiriyle paylaşma arzusu olmayan çiftlerin çat ışmaları çözme gereksinimini her zaman hissetmedikleri ya da e şlerden sadece birinin bütün kararlar ı aldığı, bu gibi durumlarda ileti şimin evlilik uyumunu daha az etkileyebilece ği söylenebilir. Bu çiftler bu aç ıdan geleneksel ya da çat ışmadan kaç ınan çiftlere benzetilebilir ( 17). Norman Epstein (1999), ileti şim paternlerinin evlilik uyumuna katk ısı ile ilgili yapt ığı bir çal ışmada, ili şkiye odakl ı evliliği olan kadınların evlilik uyumunun, ili şkiye daha az odakl ı olan kad ınlara göre daha iyi oldu ğunu ve bunun da ileti şimle ili şkili olduğunu, erkekler aç ısından ise bir farkl ılık olmadığını belirtmi ştir ( 18). Christensen ve ark., talep etme geri çekilme iletişim paterni olarak adland ırd ıklan ileti şim tipinin çiftler aras ında yayg ın olup ili şkide uyumla ters orant ılı olduğunu ileri sürmü ştür. Bu paternde, e şlerden biri bir konuda konu şurken, kar şı tarafı ele ştirir, ondan yak ınır. Bu s ırada diğer e ş tart ışmay ı sonland ırarak, konuyu de ğiştirerek, sessiz kalarak ya da oday ı terk ederek cevap verir ( 19). Ellis (1962) tarafından, sorunlu evlilik ili şkilerinde mant ıks ız beklentilerin rolü vurguland ıktan sonra evlilik uyumunda ve terapide bili şsel yakla şım dikkat çekmeye ba şlad ı. Mant ıksız düşünce ve i şlevsel olmayan bili şimlerin evlilik 44

uyumunu kötü etkiledi ği, mantıklı ve i şlevsel bilişimin ise evlilik uyumunu artt ırdığı yönünde bulgular daha fazla ortaya kondu ( 20). Baz ı ara ştırmac ılar, evlilik ili şkisinin doğas ı ile gerçekçi olmayan inan ışların çok yüksek oranda evlilikteki kötü uyumu öngörebildi ğini ileri sürmü ş ve bili şsel içeriğin evlilik sorunlar ına eşlik eden genel mant ıks ızl ıktan daha önemli olduğuna dikkati çekmi şlerdir. Ayn ı zamanda ki şinin kendisini ve e şini alg ılayışının yani ki şileraras ı ilişkilerdeki alg ının evlilik uyumunun önemli bir göstergesi oldu ğunu da vurgulam ışlard ır (20). Bir çal ışmada Creamer ve Campbell, uyumlu çiftlerin uyumsuz çiftlere göre kendilerini tanımlamalar ının benzer olduğunu saptam ışt ır. Ayrıca bu çal ışmada benzerlik ile çift uyumu aras ında olumlu ili şki olduğu saptanm ıştır (21 ). White ve Hatcher, e şlerin hissettikleri gereksinimlerin benzerliği ile uyumlar ı aras ında olumlu bir ili şki olduğuna dair kan ıtlar bulmu ştur (22). E ş seçimi dışında tamamlay ıc ılık gereksiniminin evlilik uyumu ve duyumunda önemli bir belirleyici olup olmad ığı merak edilen bir konu olmu ştur. Winch kuram ında uyumdan bahsetmemesine karşın, bu kuram doğal olarak gereksinimlerin tamamlanmas ına yönelik e ş seçiminde bulunanların evliliklerinde, tamamlay ıcı e ş seçiminde bulunmayanlara göre daha uyumlu oldukları şeklindedir. Bu yakla şımı kullanarak baz ı araştırmac ılar, ihtiyaçlar ın benzerli ğinin genel ölçümü ve evlilik uyumu aras ında olumlu bir ili şki olduğunu ileri sürmü ştür (23). Bireylerin gereksinimleri incelendi ğinde, Katz ve ark., evlilik uyumunun ihtiyaçlar ın tamamlay ıc ılığı ile ilişkili olduğunu saptam ıştır (24). Maslow (1954), uyumsuzluğun en s ık karşılaşılan sebeplerinin a şk gereksiniminin, duygunun, aidiyetin ortaya koyulmas ının olduğunu ileri sürmü ştür. Aynca yak ınlık gereksinimi ile otonominin birbiriyle çatıştığını belirterek, otonominin sevgiden ve diğerlerine sayg ıdan bağımsiz olduğunu ileri sürmü ştür (25,26). Geriye dönük çal ışmalar kad ınlarda depresyon ile evlilik uyumu aras ında bir ili şki olduğunu göstermektedir. Kötü evlilik uyumu bildiren kad ınların, evlilik uyumu iyi olanlardan belirgin olarak daha depresif olduklar ı saptanm ıştır. Kahn, Coyne ve Margolin (1985), çiftlerden biri depresif oldu ğunda e şler aras ı yakınlıkta, evlilik içi çat ışmalann çözülmesinde, ileti şim yeteneğinde, cinsel doyum ve duygu d ışavurumunda bozukluk olduğunu ileri sürmü ştür (27). Fox (1973), e şitlik ve güvene dayanan, birbirine bağl ı olma durumunun evlilik doyumunda önemli rol oynadığın ı ileri sürmektedir (28). Eşler aras ında bağl ıl ık ayr ıca çift uyumunun önemli yorday ıc ılarmdan biridir. Güven duygusu; evin geçimini sa ğlama, ev i şlerindeki rollerin payla şımı gibi e şitlik anlay ışı ile ili şkilidir. Güven yokluğunda, e şitlik ilkesine dayanan evlilik güvensizlik duygulan ile tehdit alt ına girer (29). Ayrıca Fox, her e şin ilişkilerinin kendi evlilik doyumlanmn önemli bir belirleyicisi olduğunu ileri sürmü ştür. Bu bulgular, Türkiye'de yap ılan benzer çal ışma gruplanyla uyumlu bulunmu ştur. Ayr ıca yüksek sosyoekonomik düzeydeki bireylerde oldu ğu gibi maddi bağıml ılığın azaldığı durumlarda, duygusal ba ğlılık ve birbiriyle ilgili olman ın, çiftler aras ında uyumun artmas ında ve evlilik doyumunda çok önemli olduğunu bir kez daha vurgulam ıştır (28). Fowers ve Olson; canl ı, uyumlu, geleneksel ve uyumsuz başlıkları altında dört ayr ı evlilik öncesi çift grubu tan ımlamıştır. Bu gruplarla yap ı- lan çal ışmalarda, canl ı olarak tan ımlanan çiftler; güçlü ileti şim yetenekleri olan, duygusal ve cinsel doyumlar ı yüksek, birçok konuda uyum sa ğ- 45

layabilen, genel anlamda evlilik doyum düzeyi en yüksek olan gruptur. Uyumlu çiftler orta derecede doyumlu bulunmu ş olup bu grupta gözlenen doyum azalmas ının evlilik ve çocuklar ile ilgili konularda gerçek d ışı görü şlerden kaynaklanıyor olabileceği belirtilmi ştir. Geleneksel çiftler ayr ılmay ı en az dü şünen grup olmalanna rağmen oldukça doyumsuzken, uyumsuz çiftlerin gerilimli ve bo şanma eğiliminde olduklar ı bulunmuştur (30). Çift uyumunun önemli belirleyicileri aras ında say ılan davran ışsal birbirine bağlı olma, gereksinimlerin karşılanmas ı, duygusal dü şkünlük evlilik doyumunda da önemli rol oynar. Evlilikte yak ın olma ve evlilik doyumu aras ında çok doğrudan bir ili şki vard ır. Zaman geçtikçe e şler aras ında yak ınl ık artt ıkça evlilik doyumunda da artış olur (31 ). Waring ve Chelune (1983), kendini açma ile yakın olmanın ayn ı şey olmadığını, fakat kendini açman ın çiftler aras ında yak ınlığın derecesinin belirleyicisi olduğunu belirtmi ştir. Her ne kadar çiftler evlilik ili şkisinde yak ın olma ve kendini açma konusunda benzer görü şlere sahipse de kad ınlar ve erkekler aras ında yak ın olma ve evlilik doyumu alg ısın ın farkl ı olduğu saptanm ıştır (32). Reichman'a göre yak ın olma kad ın ve erkek için farkl ı i şlevlere doyum sağlamaktadır. Kadın için yakınlık ili şkiyi doyum ve mutluluğa götürür. Diğer yandan erkek, yak ın ilişkinin etkisini diğer işlev alanlar ına ta şır. Kad ın ve erkeğin duygusal yak ınl ık deneyimleri birbirinden farkl ıdır. Erkek cinsel ili şkiyi duygusal yak ınlığı artt ırmak için kullanırken kad ın cinsel yak ınlık için duygusal yak ınlığa gereksinim duyar (31,33). SONUÇ Sonuç olarak evlilik krizi nedeniyle psikolojik yardım için başvuran e şlerin uyumlann ı etkileyen sorunlar ın saptanarak, terapi sürecinde bu sorunlar üzerinde durulmas ı önemlidir. E şler aras ındaki etkile şimin ve uyumun artmas ı evlilik doyumunu da arttıracakt ır. Ülkemizde e şler aras ındaki uyumu de ğerlendiren, geçerlik ve güvenirliği yap ılmış ölçekler olmas ına rağmen bu konuda kültürümüze özgü ölçeklerin geli ştirilerek değerlendirilmesi gerekmektedir. Ayn ı zamanda e şler aras ındaki uyuma ili şkin çal ışmalar incelenirken, uyum, doyum, çat ışma gibi kavramlarm tan ımlan ölçekler bağlam ında deği ştiği için bu kavramlann do ğru değerlendirilmesi önemlidir. Bu konuda daha ayd ınlatıc ı bilgi için kültürümüze uygun geli ştirilmi ş ölçekler ile çok say ıda ara ştırmaya ihtiyaç duyulmaktad ır. KAYNAKLAR 1. Spainer GB: The measurement of marital quality. Journal of Sex&Marital Therapy, Vol. 5, No. 3, 1979. 2. Y ılmaz A: E şler aras ındaki uyum: kuramsal yakla şımlar ve görgü! çal ışmalar. Aile ve Toplum Eğitim Kültür ve Araştırma Dergisi, Cilt: 1 Say ı: 4, 2001. 3. Kitamura T, Aoki M: Sex differences in marital and social adjustment. Journal of Social Psychology, 138(1): 26-32, 1998. 4. Kışlak Tutarel Ş, Çabukça F: Empati ve demografik deği şkenlerin evlilik uyumu ile ili şkisi. Aile ve Toplum Eğitim Kültür ve Ara ştırma Dergisi, Cilt: 2 Say ı : 6, 2002. 5. Binici Azizo ğlu S: Psikolojik yard ım için başvuruda bulunan ve bulunmayan evli çiftlerin evlilik ili şkilerini değerlendirmelerinin kar şılaştırılmas ı. Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Psikoloji Anabilim Dal ı, 2000. 6. Eddy JM: An empirical evaluation of the dyadic adjustment scale: exploring the differences between marital "satisfaction" and "adjustment". Behavioral Assesment, 13: 199-220, 1991. 7. Johnson DR, Amazola TO&Booth A: Stability and developmental change in marital quality: a three wave panel analysis. Journal of Marriage and the Family. 54: 582-594, 1992. 8. Erel O, Bunnan B: Interrelatedness of marital relations and parent-child relations: a metaanalytic review. Psychological Bullentin, 118: 108-132, 1995. 9. Grych JH, Fincham FD: Marital conflict and children's adjustment: a cognitive-contextual framework. Psychological Bullentin, 108: 267-290, 1990. 10. Winemiller DR, 46

Mitchell ME: Development of a coding system for marital solving efficacy. Behav Res Ther Vol. 32(1): 159-164, 1992. 11.Wring E, McElrath D: Dimensions of intimacy in marriage. Psychiatry, Vol. 44, May, 1981. 12. Lavee Y, McCubbin HI, Olson DH: The effects of stressful life events and transitions on family functioning and well-being. Journal of Marriage and the Family, 49: 857-873, 1987. 13.Cohan CL, Bradbury TN: Negative life events, marital interaction, and the longitudinal course of newlywed marriage. Journal of Personality and Social Psychology, 73(1): 114-128, 1997. 14. Davies PT, Cummings EM: Marital conflict and child adjustment: an emotional security hypothesis. Psychological Bullentin, 116: 387-411, 1994. 15. Şirvanl ı-özen: E şler aras ı çatışma ve bo şanman ın çocuklar üzerindeki etkileri I: Davran ış ve uyum problemleri. Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Dergisi, 6(1): 19-29, 1999. 16.Yılmaz A: E şler aras ındaki uyum, anne-baba tutumu ve benlik algısı aras ındaki ilişkilerin geli şimsel olarak incelenmesi. Türk Psikoloji Dergisi, 16(47): 1-24, 2001. 17.Gottman JM. The roles of conflict engagement, escalation and avoidance in marital interaction: a longitudinal view of five types of couples. Journal of Consulting and Clinical Psychology, 61(1): 6-15, 1988. 18.Gordon KC, Baucom DH: The interaction between marital standarts and communication pattems: how does it contribute to marital adjustment. Journal of Marital and Family Therapy, 25(2): 211-223, 1999. 19.Klinetob NA, Smith DA: Demand-withdraw communication in marital interaction: tests of interspousal contingency and gender role hypothesis. Journal of Marriage and the Family, 58: 945-958, 1996. 20. Möller AT, Zyl PDV: Relationship beliefs, interpersonal perception and marital adjustment. University of Stellenbosch, 1962. 21. Creamer M, Campbell IM: The role of interpersonal perception in dyadic adjustment. Journal of Clinical Psychology, 44: 424-430, 1988. 22. White SG, Hatcher C: Couple complementary and similarity. American Journal of Family Therapy, 12: 15-25, 1984. 23. Meyer JP, Pepper S: Need compatibility and marital adjustment in young married couples. Journal of Personality and Social Psychology, 35(5): 331-342, 1977. 24) Katz I, Glucksberg S, Krauss, R: Need satisfaction and rewards PPS scores in married couples. Journal of Consulting Psychology, 24: 205-208, 1960. 25. Schaefer ES, Burnett CK: Stability and predictibility of quality of women's marital relationships and demoralization. Journal of Personality and Social Psychology, 53(6): 1129-1136, 1987. 26. Maslow AH: Motivation and Personality. New York: Harper, 1954. 27. Kahn J, Coyne JC, Margolin G: Depression and marital disaggrement: the social construction of despair. Journal of Personal and Social Relationships, 2: 447-461, 1985. 28. Fox GL: Some determinants of modernism among women in Ankara, Turkey. Joumal of Marriage and the Family, 35: 520-529, 1973. 29. İmamoğlu EO, Yasak Y: Dimensions of marital relationships as perceived by Turkish husbands and wives. Genetic, Social and General Psychology Monographs, 123(2): 211-232, 1997. 30. Fowers Blaire J, Montel Kelly H, Olson David H: The Edinburg family scale: A new measure of family functioning. Journal of Marital and Family Therapy, 22(1): 103-119, 1996. 31. Greeff AP, Malherbe HL: Intimacy and marital satisfaction in spouses. Journal of Sex & Marital Therapy, 27: 247-257, 2001. 32. Waring, EM, Chelune GJ: Marital intimacy and self disclosure. Journal of Clinical Psychology, 39: 183-189, 1983. 33. Reichman R: The stranger in your bed. New York: John Wiley & Sons, 1989. 47