HEMODİYALİZ HASTALARINDA YAŞAM SÜRESİ VE YAŞAM SÜRESİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Benzer belgeler
Kronik Hipotansif Diyabetik Hemodiyaliz Hastalarında Midodrin Tedavisinin Etkinliği

Beslenme ve İnflamasyon Göstergeleri Açısından Nokturnal ve Konvansiyonel Hemodiyalizin Karşılaştırılması

Hemodiyaliz hastalarında resistin ile oksidatif stres arasındaki ilişkinin araştırılması

PERİTON DİYALİZ HASTALARINDA KARDİYOVASKÜLER HASTALIK GELİŞME RİSKİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA KORONER AKIM REZERVİ VE KARDİYOVASKÜLER HASTALIK İLİŞKİSİ

GERİATRİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA KOMORBİDİTE VE PERFORMANS SKORLAMALARININ PROGNOSTİK ÖNEMİ; TEK MERKEZ DENEYİMİ

Türkiye ve Amerika Birleşik Devletlerinde hemodiyalize giren hastaların ölüm oranlarının karşılaştırılması: Bir gözlemsel kohort çalışması

Ercan Ok. Cenk Demirci. Kıvanç Yüksel. Sıddig Momin Adam. Serkan Kubilay Koç. Sinan Erten. Ali Rıza Odabaş. Hüseyin Töz. Mehmet Özkahya.

Hemodiyaliz Hastalarında Serum Visfatin Düzeyi İle Kardiyovasküler Hastalık Ve Serum Biyokimyasal Parametreleri Arasındaki İlişki

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA REZİDÜEL RENAL FONKSİYON VE İNVAZİF OLMAYAN ATEROSKLEROZ BELİRTEÇLERİ İLİŞKİSİ

Polikistik böbrek hastalığında, periton diyalizi bir tedavi seçeneği olabilir mi? 15 yıllık Tek Merkez Deneyimi

ÇOCUKLARDA KRONİK BÖBREK HASTALIĞI Küçük yaş grubunda doğumda başlayabilen Kronik böbrek yetersizliği Son evre böbrek yetmezliği gelişimine neden olan

SÜT ÇOCUKLARINDA UZUN SÜRELİ PERİTON DİYALİZİNİN SONUÇLARI

SEVELAMER HEMODİYALİZ HASTALARINDA SERUM ELEKTROLİT DÜZEYİ, METABOLİK VE KARDİOVASKÜLER RİSKLERİ VE SAĞKALIMI ETKİLER

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA AKIM ARACILI DİLATASYON VE ASİMETRİK DİMETİLARGİNİN MORTALİTEYİ BELİRLEMEZ

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi

Diyaliz hastalarında morbidite ve mortalite oranı genel populasyondan kat daha yüksektir.*

Türkiye'de yaşayan 345 Suriyeli Göçmenin Hemodiyaliz Deneyimi: Türk Hemodiyaliz Hastaları ile Karşılaştırılmalı Veri Tabanı Çalışması

HEMODİYALİZ HASTALARINDA KORONER ARTER KALSİFİKASYON PROGRESYONU VE OSTEOPROTEGERIN / RANKL

SON DÖNEM BÖBREK YETMEZLİKLİ HASTALARDA VASKÜLER SERTLİK İLE VASKÜLER HİSTOMORFOMETRİK BULGULARIN KORELASYONU

TÜRK NEFROLOJİ DERNEĞİ 2011 YILI TÜRK BÖBREK KAYIT SİSTEMİ RAPORU DR. NURHAN SEYAHİ

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi

1 Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji 2 FMC Türkiye 3 İzmir Katip Çelebi Üniversitesi

TRANSPLANTASYON- KRONİK REJEKSİYON. Dr Sevgi Şahin Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Nefroloji B.D.

HEMODİALİZ HASTALARINA VERİLEN DİYET VE SIVI EĞİTİMİNİN BAZI PARAMETRELERE ETKİSİ

TÜRK NEFROLOJİ DERNEĞİ 2012 YILI TÜRK BÖBREK KAYIT SİSTEMİ RAPORU PROF. DR. NURHAN SEYAHİ

PERİTON DİYALİZİ YAPAN HASTALARDA İKODEXTRİN KULLANIMININ METABOLİK SENDROM VE DİĞER KARDİOVASKÜLER RİSK FAKTÖRLERİ İLE İLİŞKİSİ

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi

HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİNDE HASTA SEÇİM KRİTERLERİNİN DEĞERLENDİRMESİ DR. GÜLTEKİN GENÇTOY

TND Ulusal Kayıt Bilgilerine Göre. USRDS, DOPPS Verileri ile Karşılaştırılması. Prof Dr Gültekin Süleymanlar TND Başkanı

DİYALİZE ERKEN BAŞLANMALI (?) Dr. Oktay OYMAK Erciyes Üniversiresi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

İŞTAH HORMONU GHRELİNİN BÖBREK TRANSPLANTASYONU SONRASI VÜCUT KİTLE İNDEKSİ VE OKSİDATİF STRES ÜZERİNE ETKİLERİ

ÇOCUKLARDA DİYALİZ. Prof. Dr. Mesiha Ekim. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Bilim Dalı

Galectin-3; Hemodiyaliz hastalarında kardiyovasküler mortalite belirlemesinde yeni bir biyomarker olabilirmi?

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

Maskeli Hipertansiyonda Anormal Tiyol Disülfid Dengesi

Diyabetik Nefropatili Hastada Diyalize Ne Zaman Başlanmalıdır. Dr. Harun Akar Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Aydın

BÖBREK NAKLİ SONRASI HİPERÜRİSEMİ GELİŞİMİ İLE İLİŞKİLİ RİSK FAKTÖRLERİNİN ARAŞTIRILMASI. Dr. Şahin EYÜPOĞLU

KAN BASINCI KONTROLÜNÜ İYİLEŞTİRMENİN YOLLARI. Doç. Dr. Başol Canbakan Etlik İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi

HEMODİYALİZ DOZU Uygulamada Yaşanan Sorunlar

RENAL TRANSPLANT ALICILARINDA SODYUM ATILIMI, BÖBREK HASARI VE EKOKARDİYOGRAFİK PARAMETRELERİN İLİŞKİSİ

Diyaliz Tedavisinde Geri Ödemenin Tarihçesi ve Ödeme Modelleri. Dr. Ali Rıza Odabaş

Kardiyovasküler hastalıklardan korunmak için 5 önemli neden :

Glisemik kontrolün ölçütleri ve prognozla ilişkisi. Dr. Gülay Aşcı Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı İzmir

MODALİTE SEÇİMİNDE HASTA EĞİTİMİNİN ROLÜ

Hemodiyaliz mi? Dr. Mehmet Özkahya Ege Üniversitesi Nefroloji B.D

Türkiye de Renal Replasman Tedavilerinin Güncel Durumu: Türk. Nefroloji Derneği Kayıt Sistemi 2009 Yılı Özet Raporu

STEROİDE DİRENÇLİ NEFROTİK SENDROM OLGULARINDA SİKLOSPORİN TEDAVİSİ: 12 AYLIK TAKİP

Türkiye KBH Prevalansı Araştırması 5

Hipertansiyon yönetiminde yapılan hatalar Nurol Arık

1. Hemadiyaliz sırasında en sık görülen komplikasyon aşağıdakilerden hangisidir? a. Ateş b. Hipotansiyon c. Hemoliz d. Tamponad e.

Diyaliz Sıklığını Azaltma ve Diyalizden Çıkarma Kararı Nasıl Verilmeli. Dr. Hüseyin ÇELİKER Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

Diyaliz hastalarında serebrovasküler olay:önleme ve tedavi. Nurol Arık

KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİ HASTALARINDA KONİSİTE İNDEKS ÖLÇÜMLERİNİN LİPİD PROFİLİ İLE İLİŞKİSİ

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

Hemofiltrasyon ve Hemodiyafiltrasyon Teknikleri - Tedavi Reçetelendirmesi. Dr. Emre Tutal Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji BD

Ani Kardiyak Ölüm: Önleyebilir miyiz? Doç. Dr. Yakup Ekmekçi Özel Ankara Güven Hastanesi

HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİ UYGULANAN HASTALARIN BEDEN İMAJI VE BENLİK SAYGISI ALGILARININ KARŞILAŞTIRILMASI

Kronik Böbrek Hastalığı Kılavuzlarına göre Hemodializ Hastalarının Değerlendirilmesi: Tek Merkez Sonuçları

Özgün Araştırma/Original Investigation. Nurhan Seyahi. Kenan Ateş 2 Sinan Trabulus 1. doi: /tndt

Diyaliz tedavisinde ilk seçenek: Periton diyalizi. Neslihan SEYREK, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji BD

Hipertansiyon ve Kronik Böbrek Hastalığı

HEMODİYALİZE GEÇ BAŞLAMAK GEREKLİDİR. Dr. Rümeyza Kazancıoğlu Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

Derleme/Review. Gültekin Süleymanlar 1. Nurhan Seyahİ. Mehmet Rıza Altıparmak 2 Kamil Serdengeçtİ 2. doi: /tndt

Türkiye de ve Dünyada Diyaliz; Neler Değişiyor? Prof Dr Gültekin Süleymanlar Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji BD, Antalya

HEMODİYALİZ VE TRANSPLANTASYONDA MALİYET VE ETKİNLİK ANALİZİ DR. NURHAN SEYAHİ

PERİTON DİYALİZİNDE DİYALİZ YETERLİLİĞİNİN BELİRLEYİCİLERİ. Gülbahar KİRİKÇİ İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Periton Diyalizi Ünitesi

HEMODİYALİZ HASTALARINDA BİSFENOL A DÜZEYLERİ

Akut ve Kronik Böbrek Yetmezliğinde Mortalite Nedenleri

Orta büyüklükteki moleküllerin uzaklaştırılmasının ve diyalizat kalitesinin klinik önemi

Dr. Rümeyza Kazancıoğlu Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları AD / Nefroloji BD

Obez Çocuklarda Kan Basıncı Değişkenliği ve Subklinik Organ Hasarı Arasındaki İlişki

KONU 17 DİYALİZ YETERLİLİĞİ. Taner ÇAMSARI

Periton diyaliz hastalarında başarıya ulaşmak için ortaya çıkmış DİYALİZ YETERLİLİĞİ Kompleks bir değerlendirme ve analizi gerektirmektedir.

Diyaliz Öncesi Nefrolojik Takibin Hemodiyalize Başlayan Hastalarda Morbidite Açısından Yeri Ve Önemi

Periton Diyalizi Neden Yapılmalı?

HEMODİYALİZ HASTALARININ YETERLİ DİYALİZ HAKKINDA BİLGİ DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ VE BU KONUDA EĞİTİLMESİ

HEMODİYALİZ HASTALARINDA 25-OH-D VİTAMİNİ. Dr. Ebru Aşıcıoğlu

Hemodiyaliz Hastalarında Atriyal Fibrilasyon Sıklığı ve Tromboembolik İnmeden Koruma Yönelimleri

İDRARI OLAN DİYALİZ HASTASINDA NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR? Dr. İdris ŞAHİN İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları AD Nefroloji BD

hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması

HEMODİYALİZ HASTALARINDA KARDİYOVASKÜLER MORTALİTE VE EKOKARDİYOGRAFİK BULGULARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

Diyaliz Hastalarında Kan Basıncı Ölçümü Hangi Pozisyonlarda Yapılmalıdır?

KÜTAHYA BÖLGESİNDE BULUNAN HEMODİYALİZ HASTALARININ BAZI BİYOKİMYASAL PARAMETRELERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Mustafa YÖNTEM, Gülsüm ODABAŞ

RUTİN KONTROLLERDE HEMŞİRENİN ROLÜ. AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA HASTANESİ Ferda Demirkale /KIBRIS

Hemodiyaliz Hastalarında Salusin Alfa ve Beta Düzeylerinin Ateroskleroz ile İlişkisi

Diyabetik Nefropati Tanı ve Tedavide Güncelleme. Dr. Gültekin Süleymanlar Dr. Alper Sönmez

KRONİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA ENDOTEL PROGENİTÖR HÜCRELERİ, İNFLAMASYON VE ENDOTEL DİSFONKSİYONU

HEMODİYALİZ HASTALARINDA VOLÜM DURUMUNUN VÜCUT KOMPOZİSYON MONİTÖRÜ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ VE DİĞER YÖNTEMLERLE KARŞILAŞTIRILMASI

Periton diyalizinde RRF korunması ve volüm-kan basıncı kontrolü dengesi. Ali İhsan Günal Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesi Nefroloji Kliniği

PERİTON DİYALİZİ NEDEN ÖNEMLİDİR? Hemş.Nalan ÖNCÜ Balıkesir Atatürk Şehir Hast. P.D ÜNİTESİ

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HASTALIK ALGISI ÖLÇEĞİNİN KLİNİK SONUÇLAR İLE İLİŞKİSİ

Türkiye Kronik Böbrek Hastalığı Prevalansı Araştırması Chronic REnal Disease In Turkey CREDIT

Gebelikte yeni gelişen Proteinüri ve Böbrek fonksiyon bozukluğu

BÖBREK YETMEZLİĞİ TANI VE TEDAVİ SEÇENEKLERİ DR MÜMTAZ YILMAZ EÜTF İÇ HASTALIKLARI NEFROLOJİ BİLİM DALI

Özgün Araştırma/Original Investigation. Nurhan Seyahi. Kenan Ateş 2. doi: /tndt

Diyalize Başlarken PERİTON DİYALİZİ. Dr. Bülent Tokgöz Erciyes Üniversitesi

Kronik Böbrek Hastalığında ve Diyalizde Lipit Düşürücü Ajanların Kullanımı

Koroner Check Up; Coronary risk profile; Koroner kalp hastalıkları risk testi; Lipid profili;

Birincil IgA Nefropatisinde C4d Varlığının ve Yoğunluğunun Böbrek Hasarlanma Derecesi ve Sağkalımı ile Birlikteliği

Transkript:

Türk Nefroloji Diyaliz ve Traplantasyon Dergisi I Official Journal of the Turkish Society of Nephrology 2003;12 (1) 52-60 HEMODİYALİZ HASTALARINDA YAŞAM SÜRESİ VE YAŞAM SÜRESİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER THE SURVIVAL AND FACTORS AFFECTING SURVIVAL, IN HEMODIALYSIS PATIENTS D.D. Oygar, M.R. Altıparmak, S. Apaydın, M. Pekpak, E. Erek, K. Serdengeçti İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı ÖZET Bu çalışma İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hemodiyaliz Ünitesi'nde 1989 ve 2001 yılları arasında en az 3 ay kronik hemodiyaliz programına alınan toplam 172 hastanın (ortalama yaş 45; 109 erkek, 63 kadın) survilerini bulmak ve bu sürviye etki eden faktörleri ortaya çıkarmak için yapılmıştır. Hastaların 10 tanesi (%6) haftada 1, 108 tanesi (%63) haftada 2, 54 tanesi (%31) haftada 3 kez hemodiyaliz tedavisi görmüştü. Hastaların kronik böbrek yetersizliği etiyolojisine bakıldığında nedeni kesin olarak bilinmeyenler 59 hasta ile (%34.3) ön sırada yer almaktaydı. Daha sonra sırasıyla 22 (%12.8) hasta ile kronik glomerulonefril, 21 (%12.2) hasta ile diyabetik nefropati, 17 (%9.8) hasta ile hipertaiyon, 16 (%9.3) hasta ile interstisiyel nefropati, 10 (%5.8) hasta ile sistemik vaskülit, 9 (%5.2) hasta ile ailevi akdeniz ateşine bağlı sekonder amiloidoz, 5 (%3) hasta ile obstrüktif nefropati, 5 (%3) hasta ile polikistik böbrek ve 8 (%4.6) hasta ile diğer nedenler gelmekteydi. Hastanın demografik özellikleri (yaş, ciiyet, kuru ağırlık, VKİ (kg/m 2 ), haftalık hemodiyalize girme süresi ve sosyoekonomik statü), Karnofski aktivite skoru, kooperasyon,diyaliz sonrası serum albümin düzeyi, KBY etiyolojisi, sistemik arteriyel kan basıncı (ortalama diyaliz öncesi ve sonrası sistolik ve diyastolik kan basınçları ve ortalama arteriyel basınç), komorbidite özellikleri (KVS, SSS, periferik damar hastalığı neoplastik hastalıklar) ve laboratuar bulguları (ortalama hematokrit, total kolesterol, LDL, kalsiyum, inorganik fosfor, ALP, İPTH, üre, kreatinin değerleri) incelendi. Diyaliz yeterliliğini gösteren parametreler (Kt/V, URR) hesaplandı. Sürviyi hesaplamak için Kaplan-Meier Metodu, sürviyi etkileyen faktörleri bulmak için Cox-Regresyon Hazard Modeli kullanıldı. 5 yıllık sürvi %42 ve 10 yıllık sürvi %25.3 bulundu. Yaş (OR=9.2), Karnofsky performa skoru (OR=8.5), diyaliz öncesi ortalama arteriyel basınç (OR=5.4), ortalama albümin değeri (OR=5), diyaliz öncesi ortalama diyastolik kan basıncı (OR=4.7), ortalama kreatinin (OR=4.3), kardiyovasküler morbidile varlığı (OR=2.1), ortalama hematokrit değeri (OR=2), diyaliz sonrası ortalama DKB (OR=2) ve ortalama Kt/V'nin (OR=1.2) sürviyi anlamlı olarak etkilediği bulunmuştur. Anahtar Kelimeler: hemodializ, survey, surveyi etkileyen faktörler SUMMARY This study is performed in Istanbul University Cerrahpaşa Medical Faculty Haemodialysis Unit. 172 patients (mean age 45 years; 109 males, 63 females) regularly dialysed for at least longer than 3 months in our unit between the years 1989 and 2001 were studied. The aim of the study was to find the survival and the factors affecting the survival of the patients. The aetiology of ESRD was unknown in 59 (%34.3) patients, glomerulonephritis in 22 (12.8%) patients, diabetic nephropathy in 21 (12.2%) patients, hyperteion in 17 (9.8%) patients, interstitial nephritis in 16 (9.3%) patients, systemic vasculitis in 10 (5.8%) patients, amyloidosis due to familial mediterranean fever in 9 (5.2%) patients, obstructive nephropathy in 5 (3%) patients, polycystic kidney disease in 5 (3%) patients and miscellanous in 8 (4.6%) patients. Age, sex, dry weight, BM1 (kg/m 2 ), time of hemodialysis and socioeconomic status cotituted patient characteristics evaluated. Karnofsky performance score, cooperation, postdialysis serum albumin level, systemic arterial pressure (mean predialysis and postdialysis systolic and diastolic blood pressure and mean arterial pressure), co-morbidity (CVS, CNS, peripheric vessel disease, neoplastic diseases) and laboratory results (mean hematocrit, total cholesterol, LDL, calcium, inorganic phosphorous, ALP, ipth, urea, creatinine values) were also included in the analysis. Parameters related to dialysis efficiency (Kt/V, URR) were calculated. Kaplan-Meier Method was used to calculate the survival, Cox-Regression Hazard Model was used to find out the factors affecting the survival significantly. Five and 10 year survivals were calculated to be 42% and 25.3% respectively. Age (OR=9.2), Karnofsky performance score (OR=8.5), predialysis mean arterial pressure (OR=5.4), mean albumin level (OR=5), predialysis mean diastolic blood pressure (OR=4.7), mean creatinine (OR-4.3), cardiovascular morbidity (OR=2.1), mean hematocrit level (OR=2), postdialysis mean diastolic blood pressure (OR=2) and mean Kt/V (OR=1.2) were the factors affecting the survival significantly. Key Words: hemodialysis, survival, factors affecting, survival 52

GİRİŞ Kronik böbrek yetmezliği (KBY) böbreklerin nefron kütlesinin progresif ve irreversibl haraplanmasıyla karakterizedir. SDBY varılan en son nokta olarak kabul edilir ve varılan bu noktada hastanın hayatını devam ettirebilmek için renal replasman tedavilerinden (RRT) yani hemodiyaliz, periton diyalizi veya traplantasyondan birinin kullanılması zorunlu hale gelmiştir [2]. Hemodiyaliz halen tüm dünyada SDBY için en çok kullanılan RRT modalitesidir. Yapılan çalışmalarda etkin bir hemodiyalizin morbidite ve mortaliteyi azalttığı gösterilmiştir. Etkin bir HD sağlanabilmesi birden fazla faktöre bağlıdır [9]. Bu faktörlerden bazıları diyaliz dozu (Kt/V), hastaların nutrisyon durumları, ko-morbidite varlığı, anemi derecesi, sosyo-ekonomik durumu, kompliyaı ve hemodiyaliz için kullanılan membran tipidir. Bu çalışmanın amacı İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Hemodiyaliz Ünitesi'nde 1989 2001 yıllan arasında HD tedavisi görmüş olan hastaların 5 ve 10 yıllık sürvilerini hesaplamak ve bu sürviye etki eden faktörleri ortaya çıkarmaktır. GEREÇ VE YÖNTEMLER Bu çalışmada 1989 ve 2001 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı Hemodiyaliz Ünitesinde sürekli tedavi programında bulunan en az 172 hasta retrospektif olarak incelenmiştir. Hastaların ortalama yaşı 45.35±15.9 (16-82 yaş) idi. Hastaların 109u (%63) erkek 63ü (%37) kadındı. Hastalar ortalama 22.65+28.4 ay (3-195 ay) hemodiyaliz tedavisi görmüştü. Bu çalışmada hastaların demografik özellikleri (yaş, ciiyet, kuru ağırlık, VKİ (kg/m 2 ), haftalık hemodiyalize girme süresi, sosyo-ekonomik durum*), Karnofski aktivite skoru*, kooperasyon*, diyaliz sonrası serum albümin düzeyi, KBY etiyolojisi; sistemik arteriyel kan basıncı ( ortalama diyaliz öncesi ve sonrası sistolik ve diyastolik kan basınçları ve ortalama arteriyel basınç ), ko-morbidite özellikleri (KVS, SSS, periferik damar hastalığı, neoplastik hastalıklar, tüberküloz); laboratuvar bulguları (ortalama hematokrit, total kolesterol, LDL, kalsiyum, inorganik fosfor, ALP, ipth, üre, kreatinin değerleri) incelendi. Diyaliz yeterliliğini gösteren parametreler olarak Kt/V, ÜAH (Üre azalma hızı) hesaplandı. Bu parametrelerin sürviye olan etkileri Cox Regresyon Hazard Modeline göre analiz edildi. Tüm hasta grubunun 5 ve 10 yıllık sürvileri Kaplan-Meier Metoduna göre hesaplandı. Karnofsky aktivite skoruna göre hastalara skor verildi; 0: Normal yakınmasız, hastalık bulgusu yok veya minimal bulgu 1: Hastalıkla ilgili belirti bulgu var normal aktiviteyi zorlanarak yapar ancak aktif çalışamaz 2: Kişisel bakımını yapabilir ancak bazen yardıma ihtiyaç duyar, sık sık tıbbi bakım gerektirir 3: Kişisel ihtiyaçlarını görmek için yardıma ihtiyaç duyar. Hospitalizasyon sıklıkla gerekebilir. Ölüm çok yakın değil. 4: Hospitalizasyon zorunlu. Ölüm yakın *Sosyal statü: Hastalar sigorta ve eğitim durumuna göre derecelendirildi; İyi: sigortalı ve/veya en az üniversite mezunu Orta: sigortalı ve/veya en az lise mezunu Kötü.sigortasız ve/veya en çok ilkokul mezunu * Kooperasyon: Hastalar hemodiyaliz hemşirelerinin hastayla hastanın ilk kabulünde kooperasyon kurup kuramamasına göre iyi, orta, kötü olarak derecelendirildi BULGULAR Hastaların ortalama kuru ağırlık değeri 63.34kg±13.36 (24-120) idi.10 hasta (6%) haftada 1 kez (4 saat), 108 hasta (63%) haftada 2 kez (8 saat), 54 hasta (31%) haftada 3 kez (12 saat) hemodiyaliz tedavisi görmüştü. 63 hasta sigara içerken 109'u içmiyordu. Hastaların ortalama rest diürezi 494.24±557.3cc (0-2500cc) idi. Hastaların serum albümin düzeyine göre beslenme durumları grafik l'de sunulmuştur.karnofsky aktivite skoru değerlendirilmesinde 31 hasta 0, 45 hasta 1, 61 hasta 2, 33 hasta 3, 2 hasta 4 düzeyindeydi. Sosyo-ekonomik duruma göre 36 hasta kötü, 109 hasta orta, 27 hasta iyi durumdaydı. Hasta kooperasyonu olguların 6'sında kötü, 65'inde orta, 101'inde iyiydi. SDBY etiyolojisi grafik 2'de sunulmuştur. Çalışma grubunun sistemik arteriyel kan basınçları tablo l'de gösterilmiştir. Hastaların ko-morbidite durumları tablo 2'de kardiyak Tablo 1: Diyaliz öncesi ve sonrası ortalama arteriel kan basınçları SAB (mmhg) DAB (mmhg) OAB (mmhg) Diyaliz öncesi 144.95±20.8 (80-205) 86.95il7.13 (50-220) 106.34±14.76 (60-185) Diyaliz sonrası 142.16i23.6 (70-200) 93İ2.91 (0-30) 102.05Ü4.9 (50-134) 53

Tablo 2: Ko-morbidite durumu 0 yok 1 hipertaiyon 2 iskemik kalp hastalığı 3 konjestif kalp yetmezliği 4 2 patoloji birlikte 5 3 patoloji birlikte FREKANS 64 98 40 37 23 22 YÜZDE 37.2 3.2 1.7 2.9 13.4 12.8 Hastaların laboratuar bulguları tablo 4'de ve diyaliz Tablo 3: Kardiyak skor Hematokrit (%) Total protein (g/dl) Albümin (g/dl) Total kolesterol (mg/dl) LDL (mg/dl) Kalsiyum (mg/dl) Fosfor (mg/dl) İnorganik alkali fosfataz (U/l) İPTH (pg/dl) ORTALAMA 27.8+2.65 4.85+3.36 3.1+2.1 97.26+43.5 53.14+25.02 8.4±3.06 6.72+2.76 147.9+45.66 103.78±29.72 morbidite skorlaması tablo 3'te gösterilmiştir. Tablo 4: Hastaların laboratuar durumu yeterliliğini gösteren parametreleri (Kt/V, URR) tablo ORTALAMA Hematokrit (%) Total protein (g/dl) Albümin (g/dl) Total kolesterol (mg/dl) LDL (mg/dl) Kalsiyum (mg/dl) Fosfor (mg/dl) İnorganik alkali fosfataz (U/l) İPTH (pg/dl) 27.8+2.65 4.85±3.36 3.1+2.1 97.26±43.5 53.14±25.02 8.4±3.06 6.72+2.76 147.9+45.66 103.78±29.72 54

5'te gösterilmiştir. Sonuç olarak CTF Hemodiyaliz Ünite'sinde tedavisi devam eden hasta sayısı 25 (% 14.5), dış hemodiyaliz ünitelerine gönderilen hasta sayısı 51 (%29.7), SAPD'ne geçen hasta sayısı 16 (% 9.4), traplant olan hasta sayısı 23 (%13.3), izlemden çıkan hasta sayısı 10 (%5.8), ölen hasta sayısı 47 (% 27.3) olarak bulunmuştur. Hastaların ölüm nedenleri grafik 3'de sunulmuştur.kaplan-meier metoduna göre hesaplanan yaşam süresi 5 yılda % 42, 10 yılda %25.3 bulunmuştur (grafik 4). Kaplan-Meier yöntemine göre diyabetik hastaların 5 yıllık sürvileri % 28.2, diyabetik olmayanların 5 yıllık sürvileri % 45.3 olarak Tablo 5: Hastaların diyaliz yeterliliği Diyaliz öncesi üre (mg/dl) Diyaliz sonrası üre (mg/dl) Diyaliz öncesi kreatinin (mg/dl) Diyaliz sonrası kreatinin (mg/dl) Kt/V URR 210.22+105.6 97.75+40.16 8.66±4.6 4.52±2.3 l.l±0.8 0.56+0.13 Tablo 6: Yaşam süresini etkileyen faktörlerin Cox Regresyon Hazard Modeline göre analizi Yaş Karnofsky performa skoru Diyaliz öncesi OAB Ortalama albümin değeri Diyaliz öncesi ortalama DKB Ortalama kreatinin Kardiyovasküler morbidite varlığı Ortalama hematokrit değeri Diyaliz sonrası ortalama DKB Ortalama Kt/V Ortalama kuru ağırlık Ortalama VKİ Sigara kullanımı Rest diürez Kooperasyon Sosyoekonomik statü Diyaliz önce SKB Diyaliz sonrası DKB Diyaliz sonrası OAB Diğer ko-morb Tkol LDL Diyaliz öncesi üre Diyaliz sonrası üre Diyaliz öncesi kreatinin Diyaliz sonrası kreatinin OR=9.2 OR=8.5 OR=5.4 OR=5 OR=4.7 OR=4.3 OR=2.1 OR=2 OR=2 OR=1.2 p=0.05 p=0.001 p=0.01 p=0.001 p=0.01 p=0.05 55

hesaplanmıştır (grafik 5). Log-rank metoduyla karşılaştırılınca 2 grup arasındaki farkın anlamlı olduğu bulunmuştur (). Haftada 1 veya 2 kez girenlerin (ort Kt/V 1.2) 5 yıllık sürvisi %41.8, 3 kez girenlerin (ort Kt/V 1.1) ise %43.2 olarak hesaplanmıştır (grafik 6). Log-rank metoduyla karşılaştırılma yapıldığında aradaki farkın anlamlı olmadığı bulunmuşturyaşam süresine etki eden faktörleri araştırmak için yapılan Cox-Regresyon Hazard Modelinin sonuçlan tablo 5'de verilmiştir. çalışmamızda da artan yaşın anlamlı olarak sürviyi olumsuz etkilediği bulunmuştur. Ocak 1999'da Chadna ve ark.'lan SDBY'likli hastaların kronik hemodiyaliz tedavisine başlamadan önceki Karnofsky performa skorları ile bu hastaların hemodiyaliz altındaki mortalite ve morbiditeleri arasında anlamlı bir negatif korelasyon olduğunu göstermişlerdir [31]. Bizim çalışmamızda da hastaların başvuru anında kaydedilmiş olan Karnofsky performa skorları ve sürvi arasında TARTIŞMA İleri yaşın hemodiyaliz hastaları için bir risk faktörü olduğu bilinmektedir [4,53]. Bizim Grafik 1: Serum albümin düzeylerine göre nütrisyon durumları Grafik 2: Hemodiyaliz hastalarında etiyoloji Grafik 3: Hastaların ölüm nedenleri Grafik 4: Hastaların yaşam süresi grafiği (Kaplan-Meier) 56

aynı negatif ilişki bulunmuştur. Sosyo-ekonomik durumun ve hasta kompüyaının hastaların sürvisini etkileyip etkilemediği bazı çalışmalarda araştırılmıştır [38,68]. Buna göre Kimmel ve ark.'nın 1998'de ABD'de yaptıkları bir çalışmada her ikisi de anlamlı olarak ilişkili bulunmuştur [38]. Kardiyovasküler nedenler hemodiyaliz hastalarının mortalite nedenlerinin başında gelir [39-46]. Kardiyovasküler morbidite olarak hipertaiyon, İKH, KKY sayılabilir. USRDS'in 1998 verilerine göre hastaların %36'ında hipertaiyon, %25.2'inde İKH, %33.5'inde KKY rapor edilmiştir. Bizim olgularımızda hastaların % 57'inde hipertaiyon, %23'ünde İKH, %37'inde KKY mevcuttu. Hastaların ölüm nedenlerine bakıldığında ise %46 hastada nedenin kardiyovasküler olduğu görülmektedir. USRDS 1998 mortalite oran verilerine göre de hemodiyaliz hastalarında kardiyovasküler mortalite en yüksek orana sahiptir. Bu konuda en çok akselere ateroskleroz suçlanmaktadır [54-56]. Hemodiyalizin bir kronik enflamasyon durumu olması ve akut faz reaktanlarının artması [45], hemodiyaliz tedavisi altındayken lipoprotein anomalilerinin görülmesi [57], oksidan stresin artması ve lipidlerin oksitlenmesi [58], homosistein düzeylerinin artması [59] ve hipertaiyon [60] akselere ateroskleroz nedenleri arasında sayılmaktadır. Hipertaiyonun İKH ve KKY'den bağımsız olarak mortaliteye etki edip etmediği de araştırılan konular arasındadır. Örneğin Friedrich ve ark.'nın 1999'da yaptıkları bir çalışmada diyaliz öncesi yüksek arteriyel kan basıncının serebrovasküler mortaliteyi arttırdığı ancak kardiyovasküler mortaliteyi etkilemediği görülmüştür. Buna karşın diyaliz öncesi hipotaiyonun kardiyovasküler mortaliteyi az da olsa arttırdığı gözlemlenmiştir [62]. Bunun doğrudan hipotaiyonla mı yoksa zaten mortalitesi yüksek olan ve hipotaiyon ile seyreden konjestif kalp yetmezliği ile mi ilgili olduğu, tartışılabilir. Aynı çalışmada diyaliz sonrası yüksek arteriyel kan basıncı değerlerinin kardiyovasküler mortaliteyi anlamlı olarak arttırdığı bulunmuştur. Bu çalışmada diyaliz sonrası arteriyel kan basıncı değerlerinin volüm fazlalığının daha iyi bir göstergesi olabileceği vurgulanmaktadır [39]. Bizim olgularımızda hastaların ortalama diyaliz öncesi sistolik arteriyel kan basıncı 144.95mmHg, diyastolik arteriyel kan basıncı ise 93mmHg idi. Cox Regresyon Hazard Modeline göre hem diyaliz öncesi diyastolik arteriyel kan basıncı hem de diyaliz sonrası diyastolik arteriyel kan basıncı sürviyle anlamlı olarak ilişkili bulunmuştur. Charra ve ark.'larının 1983 yılında yayınladıkları çalışmalarında kendi merkezlerindeki hemodiyaliz hastalarının düşük kardiyovasküler ve, serebrovasküler olay eidalannı ve dolayısıyla yüksek sürvilerini (5 yılda %87, 10 yılda %75) çok iyi kan basıncı kontrolüne (normoteif düzeyde) bağlamışlardır. Fraa'da Tassin grubu olarak bilinen bu grup haftada 24 saat hemodiyaliz tedavisi uygulamaktadır.yine aynı grubun bir çalışmasında OAB ile Kt/V'nin yaşam süresi üzerindeki etkisi karşılaştırılmış ve OAB'nin istatistiksel olarak daha anlamlı olduğu gösterilmiştir [40,63]. Tassin grubu daha sonra 1999 yılında yayınladıkları başka bir çalışmada hemodiyaliz hastalarını normoteif düzeyde tutmanın yaşam süresi açısından en önemli faktör olduğunu göstermişlerdir ve bunun uzun ve yavaş hemodiyalizle hücre dışı sıvı miktarını normalleştirmeye bağlı olduğunu öne sürmüşlerdir [64]. Kt/V yani diyaliz dozu hemodiyaliz hastalarının sürvisini etkileyen en önemli faktörlerden biri olarak bilinmektedir [14-17]. Bizim hastalarımızda ortalama Kt/V günlük 1.1 olarak bulunmuştur. Bu değer NKF- DOQI'in son verilerine göre kabul edilen sınırdan biraz düşüktür (Kt/V=1.3). Kt/V diyaliz seaı süresine (t) ve diyaliz işlevinin tekniğine (k) göre farklılıklargösterebilir. Vücuttan ürenin uzaklaştırılma hızı (kt) hakkında bilgi verir. Hastalarımızda yaşam süresiyle ilişkili bulunmuştur. Buna göre Kt/V azaldıkça yaşam süresi azalmaktadır. Bazı çalışmalarda diyaliz yeterliliğini göstermek için sadece Kt/V'ye bağımlı kalmanın birtakım sakıncaları bildirilmiştir. Bunlardan biri V değeri düşük olan hastalarda Kt/V'nin yüksek hesaplanması ve dolayısıyla bu hastalarda Kt/ V'ye göre tedavi yapılırsa yetersiz tedaviyle sonuçlanacağıdır [65]. Bir diğeri de Kt/V'nin yaşam süresi için önemli bir faktör olan volüm yüklenmesine bağlı hipertaiyona ilişkin bilgi vermemesidir [66]. Son olarak da Kt/V sadece üre molekülünün klirei hakkında bilgi verir. Oysa üremik sendrom oluşturan başka moleküller de varıdır [7]. URR diyaliz yeterliliğinin gösterilmesinde kullanılabilecek diğer bir parametredir [7,14-17]. URR de Kt/V gibi bir UKM parametresidir. NKF-DOQI'ın son verilerine göre kabul edilen URR %70'dir. Bizim hastalarımızda ortalama URR değeri %56 bulunmuştur. Tek başına kullanılmasında sakıncalar olabileceği bazı yayınlarda bildirilmiştir [7,67]. Bunun başlıca nedeni Kt/V gibi volume dolayısıyla ağırlığa bağlı olmasıdır. Düşük volume sahip hastaların URR'ı yüksek çıkacaktır. Kt/ V'ye ek olarak URR'da 'K' kotant değeri olmadığından diyaliz tekniğiyle örneğin membranla ilgili değişiklikler de gözlemlenememektedir [7]. Haftalık diyaliz süresinin arttırılmasının yaşam süresini pozitif yönde etkilemesi beklenir çünkü diyalizde geçen sürenin uzaması ile Charra ve ark.'larına göre hem arteriyel kan basıncı düzeltilmiş hem de Kt/V arttırılmış olacaktır [64]. Bizim olgularımızda haftada 3 kez girenlerle haftada 2 veya 1 kez (ikisi tek grup) girenler karşılaştırıldığında beklenildiği gibi 3 kez girenlerin 5 yıllık yaşam süresi 2 kez girenlerden daha yüksek bulunmuştur. Ancak fark istatistiksel olarak anlamlı değildir. Bu durum haftada 3 kez hemodiyalize alınan hastaların ko-morbidite durumlarının daha kötü 57

olmasına bağlanabilir. Genellikle ortak görüş hastalan olabildiğince uzun süre hemodiyalize almak olsa da 1990'lı yıllarda ekonomik nedenlerden dolayı ünitemizde haftada 3 kez hemodiyaliz uygulaması daha çok ihtiyacı olan ve ko-morbidite durumu kötü olan hastalar için tercih edilmekte idi. Ko-morbidite varlığının hemodiyaliz hastalarının yaşam süresini etkilediği bilinmektedir [27-31]. Kardiyovasküler komorbiditeye sahip hastaların yaşam süreleri anlamlı olarak düşük bulunurken diğer ko-morbiditelerin yaşam süresini anlamlı olarak azaltan bir etkisi gösterilemedi. Bunun hasta sayısının azlığına bağlı olabileceği düşünülmüştür. Kardiyovasküler morbidite ayrıca kendi içinde skorlanmıştır ve buna göre Cox Regresyon Modelinde sadece KKY olan hastaların ve 3 kardiyovasküler morbiditenin birlikte olduğu hastaların yaşam süreleri anlamlı olarak düşük bulunmuştur. Buna göre sadece KKY tek başına yaşam süresini anlamlı olarak düşüren bir morbidite olarak bulunmuştur. Diğer kardiyovasküler morbiditelerin yani hipertaiyon ve İKH'nın yaşam süresini anlamlı olarak düşürmeleri için başka kardiyovaküler morbidite varlığına da gerek vardır. Anemi hemodiyaliz hastalarının morbiditesini ve mortalitesini etkileyen faktörler arasındadır [7]. Aneminin eritropoietin ile düzeltilmesi hastaların yaşam kalitesini, egsersiz kapasitesini, nutrisyonunu, kardiyak ve kognitif fonksiyonlarını pozitif yönde etkilemektedir [32-34]. 1997 yılında NKF-DOQI tarafından optimal hemoglobin düzeyi 10-11 g/dl olarak bildirilmiştir. Bizim çalışmamızda ortalama hematokrit düzeyi % 27.8 bulunmuştur. (Hastaların %84'ü eritropoietin tedavisi altındaydı). Aynı zamanda düşük hematokrit düzeylerinin sürviyi anlamlı olarak negatif etkilediği gözlemlenmiştir. Bugüne kadar yapılan birçok çalışmada nutrisyonun hemodiyaliz hastalarının sürvisini en çok etkileyen faktörlerden biri olduğu gösterilmiştir [17-23]. Ağırlık, VKİ, serum albümin düzeyi, PCR, ortalama üre düzeyi, düşük ortalama kreatinin düzeyi nutrisyonu gösteren parametrelerden bazılarıdır [20]. Biz çalışmamızda hastaların yaşam süreleriyle ağırlık, VKİ, serum albümin, ortalama diyaliz öncesi üre, ortalama diyaliz sonrası üre, ortalama kreatinin düzeyleri ile ilişkilerini araştırdık. Bunun sonucunda bu parametrelerden düşük serum albümin düzeylerinin ve düşük ortalama kreatinin düzeylerinin yaşam süresini anlamlı olarak negatif etkilediğini bulduk. Hastaların kreatinin düzeyinin düşük çıkması malnutrisyonla birlikte azalan kas kütlesinde kreatinin sentezinin azalmasına bağlanmıştır. Hastaların ortalama albümin değerleri 3. lgr/dl bulunmuş düşük albümin düzeyinin (alb<3) yaşam süresini anlamlı olarak olumsuz yönde etkilediği görülmüştür. VKÎ ve ağırlığın ekstraselüler sıvıdan da etkilendiği gözönüne alınırsa bunlarla yapılan analizin neden anlamlı çıkmadığı anlaşılabilir. Yüksek total kolesterol ve yüksek LDL değerlerinin genel populasyonda dahi aterosklerozuarttırdığı bilinen bir gerçektir [61]. Bu parametreler KBY'li hastalarda bozuk lipoprotein metabolizması ve oksidan stresin artması gibi faktörlerden dolayı daha da önem kazanmaktadır [7,57,58]. Diabetik nefropatili hastalarda ise diabetin yağ metabolizması üzerindeki kötü etkilerinden dolayı bu önemin daha da arttığı bilinmektedir. Ancak hemodiyaliz hastalarında akut faz reaktanları artarken kolesterol bir negatif faz reaktanı olduğundan azalmaktadır. Bizim çalışmamızda ne yüksek ne de düşük total kolesterol, LDL değerleri yaşam süresiyle anlamlı olarak ilişkili bulunmamıştır. Sonuç olarak İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hemodiyaliz Ünitesinde 1989 ve 2001 yılları arasında takip ettiğimiz hastaların yaşam sürelerini 5 yılda %42, 10 yılda %25.3 bulduk. Bu sonuçlar USRDS verileriyle karşılaştırıldığında ABD'dekine yakın değerlerde bulunmuştur. Yaşam süresine etki eden faktörler olarak anlamlılık sırasıyla ortalama serum albümin düzeyi (p=0.001), ortalama hematokrit (p=0.001), diyaliz sonrası ortalama diyastolik arteriyel kan basıncı (p=0.01), ortalama kreatinin (p=0.01), yaş (), kardiyovasküler hastalık () başlama yaşı (), Karnofsky performa skoru (), diyaliz öncesi ortalama diyastolik arteriyel kan basıncı (), diyaliz öncesi ortalama arteriyel basınç (OAB) (p=0.05) ve ortalama Kt/V (p=0.05) bulunmuştur. Hemodiyaliz hastalarının yaşam beklenti sürelerinin uzatılması için bu özelliklerden en çok nutrisyon, anemi, hastaların arteriyel kan basınçları ve diyaliz dozuna dikkat etmemiz gerektiği açıkça görülmektedir. KAYNAKLAR 1. Lazarus JM, Brenner B, Chronic Renal Failure, Harrison's Principles Of Internal Medicine, 14'th edition (International), A.Fauci (ed), McGraw Hill, 1998, p 1513. 2. El Nahas M, Progression of Chronic Renal Failure, Compreheive Clinical Nephrology, Johon R., Feehally J. (ed), Mosby, 2000, p67.1 3. Schrier R.W, Gottschalk CW Diseases Of The Kidney, (5 th ed). Volume 3, p 2703 4. USRDS 1997 Annual Data Report. Am J Kidney Dis. 1997;30(suppl 1) 5. (Türkiye'de Nefroloji, Diyaliz ve Traplantasyon 1999.) Erek E, Serdengeçti K, Süleymanlar G.Türk Nefroloji Derneği Yayınları (2000) 6. Frei U, Schober HJ, Halstenberg, Nieren-ersatztherapie in Deutschland; Bericht Über Dialysebehandlung und Nierentraplantation in Deutschland 1999 Quasi Niere (2000). 7. Vanketesan J, Dialysis Coideratio in the Patient with Chronic Renal Failure, second edition, William L.H (ed), Lippincott Williams and Wilki 1999, p549 58