PSİKOLOJİK DANIŞMA ve REHBERLİK BİRİMİ MART-NİSAN AYI BÜLTENİ Mart-Nisan ayında rehberlik derslerinde öğrencilerimizle hangi çalışmaları gerçekleştirdik? ANAOKULU Mart ve Nisan ayı derslerimizde; öğrencilerimizle arkadaşlık, empati üzerinde duruldu. Ayrıca alay etme davranışının insanlar üzerindeki olumsuz etkileri çalışıldı. Bu kavramlar üzerinde durulurken çizgi filmler üzerinden yorumlamalar yapıldı, derste öğrenilenler çizim olarak resmettirildi.
1. VE 2. SINIFLAR Mart ve Nisan ayı boyunca, 1 ve 2. sınıfların rehberlik derslerinde Kişilerarası İlişkiler ve İletişim temasına devam edilerek oyunlar aracılığıyla grup içi etkileşimler, problem çözme becerileri ve strateji kurma süreçleri çalışıldı. Bu amaçla yapılan sınıf içi çalışmalarda, grup içerisinde doğru davranışları geliştirebilme, grupta istendik, istenmedik davranışları farkedebilme, başarılı olabilmek için geliştirilecek stratejileri belirleme ve gerekli noktalarda bu stratejileri değiştirebilme becerileri üzerinde durulmuştur. Ayrıca öğrencilerin sınıf içi arkadaşlık dinamiklerini belirleyebilmek için sosyometri uygulaması yapılmıştır. Çalışma sonuçları hakkında öğrenci ve öğretmenlere bilgi verilmiştir. Diğer bir çalışmamızda, yine arkadaşlık ilişkilerinde olumlu özellikleri fark ettirmeye yönelikti. Öğrencilerin kendilerine ilişkin olumlu özelliklerini fark etmelerini sağlamak amacıyla sınıftaki öğrencilerin isimlerinin yazılı olduğu kura torbası oluşturularak herbir öğrencinin çektiği arkadaşının olumlu özelliklerini yazması ve sınfta paylaşması istenmiştir.
3. VE 4. SINIFLAR 3. ve 4. sınıfların rehberlik derslerinde, Mart ve Nisan ayında, 3. sınıf rehberlik saatlerimizde Kişilerarası İlişkiler temasında çatışma çözme, empati ve karşılıksız iyilik üzerine çalışmalara devam edildi. Karşılıksız iyiliklerimiz çalışmasında iyilik yapıp post-itlere yazma etkinliğimiz devam etti. Bunun yanı sıra odak noktamıza okuldaki iyiliklere ek olarak aile yaşantılarındaki iyilikleri de ekledik. Öğrenciler grup çalışmaları yaparak ailelerine nasıl iyilikler yapabileceklerini tartıştılar. Yeni iyilik fikirleriyle ilgili drama çalışmaları yaptılar.
5. VE 6. SINIFLAR 5. sınıf rehberlik derslerinde; 5. sınıf rehberlik derslerimizde, Mart ayı boyunca düşünme becerileri programı kapsamında Da Vinci Code ve Pet Squares oyunları oynanmıştır. Oynanan bu oyunlarla öğrencilerimizin planlama yapabilme, hipotezi doğrulamak için uygun sorular sorabilme ve ilgili ve ilgisiz bilgiler arasında ayrım yapabilme becerisi ve bilgileri planlı, sistematik ve düzenli bir şekilde araştırma becerilerini geliştirilmesine yönelik çalışılmıştır. Nisan ayı boyunca ise, öğrenciler ihtiyaç alanlarına göre 3 gruba ayrılıp,hem sosyal yaşam hem de akademik yaşamlarında ihtiyaçları olan bazı becerilerini geliştirebilmeye yönelik, dikkatini odaklayabilme ve sürdürebilme, zamanı etkili kullanma, hafızayı güçlendirme vb. becerileri üzerine çalışılmıştır. 6.sınıf rehberlik derslerinde; 6. sınıf rehberlik derslerimizde ise Mart ayı boyunca, öğrencilerimizin kişilerarası ilişkilerinde sıkça deneyimledikleri çatışmanın tanımı yapılarak çatışma çözme yöntemleri ve olası sonuçları hakkında bilgi verilmiş öğrencilerin deneyimlerini paylaşmaları sağlanmıştır. Nisan ayı boyunca da kişilerarası çatışmaların çözümünde sürecin yapıcı bir şekilde sonuçlanması için istek ve duyguların doğru bir şekilde ifade edilmesinin önemi hakkında bilgi verilmiş ve öğrencilerin günlük yaşamda yaşadıkları çatışma konularına benzer konularda drama çalışmaları yapmaları sağlanarak konu pekiştirilmiştir.
7. VE 8. SINIFLAR 7.sınıf rehberlik derslerinde; Mart ayı rehberlik derslerinde 7. Sınıf öğrencileri ile Değişim ve Dönüşüm Teması başlığı altında çeşitli etkinlikler yapıldı. Değişim nedir? Kişisel düzeyde değişim nasıl olur? Teknolojik değişimin etkileri nelerdir? Sorularını yanıtlayan dersler yapıldı. Bu derslerde video, tartışma, vb. yöntemleri kullanıldı. Tema ile ilgili olarak Geleceğe Dönüş 2 filminden bölümler izleyerek, konuya hem eğlenceli bir noktadan yaklaşıldı hem de değişimin zaman içerisinde nasıl gerçekleşeceği ile ilgili farklı bir pencere açma fırsatı yakalandı. Bunun yanı sıra derslerde, günümüzde önemli bir rol oynayan Sınav Kaygısı konusuna değinildi. Derslerde, kaygının ve sınav kaygısının tanımını yaptıktan sonra sınav kaygısıyla ilgili kişisel farklılıkları, ortak noktaları ve durumla nasıl baş edebileceği üzerinde duruldu. Nisan ayında ise öğrencilerimizle Bütünlük teması ile ilgili etkinlikler gerçekleştirildi. Bir arada yaşama, bir bütün olarak hareket etme, bireylerden oluşan grubun özellikleri gibi çıkış noktalarını kullanarak video, tartışma, vb. yöntemlerle bütünlük kavramı üzerinde duruldu ve bir bütünün parçası olmanın önemi vurgulandı. 8. sınıf rehberlik derslerinde; Mart ve Nisan ayı boyunca öğrenciler ile bireysel akademik değerlendirme, sınav kaygısı ile başetme ve gevşeme egzersizleri konuları üzerinde duruldu. Motivasyon ile ilgili öğrenci seminerleri verildi.
VELİ SEMİNERLERİMİZ Mart ve Nisan ayında okulumuza davet ettiğimiz iki uzman ile veli seminerlerine devam edildi. ÇOCUK VE ERGENLERDE CİNSEL GELİŞİM Klinik psikolog Sedar Ertaş tarafından, öğrencilerimizden sonra okulumuz velilerine Çocuk ve Ergenlerde Cinsel Gelişim semineri verilmiştir. Sedar Bey, çocukların bu dönemdeki cinsel gelişimleri hakkında bilgi verirken, bu gelişimin nasıl takip edileceği; öğretmen, anne ve babaların bu dönemde çocuklara karşı tutumlarının nasıl olması gerektiği hakkında da bilgi verdi.
İLİŞKİ OYUNLARI Bir diğer veli seminerimize de Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Oktay Aydın ı davet ettik. Velilerimize İlişki Oyunları başlıklı seminer veren Oktay Aydın, doğumdan itibaren çocuklarla nasıl bir iletişim içinde olduğumuzu ve hangi oyunların ne anlama geldiği üzerinde durdu. Ayrıca, iletişim yanlışlarının nasıl giderilebileceğini de velilerle paylaştı.
Bu ayki veli yazımız; MÜKEMMELİYETÇİLİK Günümüzde birçok anne-baba tutumu çocukların kişilik gelişimlerini ve mizaçlarını şekillendirmede rol oynar. Çocuklarımızı yetiştirirken edindiğimiz yöntemler ve roller birçok olumlu özellik kazandırabildiği gibi, bazı özelliklerini de olumsuz etkiler. Bu ayki bültenimizde çocuklarda mükemmelliyetçiliğin oluşmasındaki etmenleri ele alacağız. Çocukların iyiyi ve doğruyu bulmak isterken umutsuzca dağın en tepesine erişme çabasını inceleyeceğiz. Mükemmeliyetçi bir birey hiçbir zaman hiçbir koşulda hata yapılmaması gerektiğini düşünür. Hayatında hataya karşı tolerans yoktur. Bu yüzden kendisinden devamlı kuşku duyup kaygı içerisinde yaşar. İçerisinde olduğu durum onu mutsuz etse de kaygılarından ve kuşkularından vazgeçemez. Gordon Flett ve Paul Hewitt 2002) e göre üç çeşit mükemmeliyetçilik vardır: Kendine yönelik: Ulaşılması olanaksız ve gerçek dışı standartlar belirleme eğilimidir. Kişi kendisine son derece yüksek beklentiler dayatır, hata kabul etmez ve sürekli olarak kendisini eleştirir. Başkasına yönelik: Belirlenen gerçek dışı ve yüksek standartlara başkalarının uymasını bekleme eğilimidir. Bu kişiler başkalarına iş veremezler, yaptıklarını beğenmez, sürekli hata bulurlar. Genellikle öfke ve doyumlu ilişki kuramama sorunları vardır. Sosyal beklentiler: Başkalarının kendilerinden ulaşılması olanaksız beklentileri olduğu inancıdır. Bu kişiler çevrelerinden onay ve takdir görmek için çok yüksek standartlara ulaşmaları gerektiğine inanırlar. Genellikle öfke, standartlara ulaşamadıklarında depresyon ve başkaları tarafından yargılanma korkusu duyduklarında da sosyal kaygı sorunları vardır.
Her çocuğun tırmandığı gelişim basamaklarında amaçladığı; bir şeyleri başarmak ve anne babanın onayını, sevgisini ve ilgisini kazanmaktır. Küçük yaştaki bir çocuk bir ses çıkardığında annenin veya babanın ilgilendiğini fark ederse tekrar tekrar o sesi çıkarabilir. Bu ilgi ve sevgi ihtiyacının, takdir görme ihtiyacının gerektirdiği davranışlar içerisindedir. Her anne-baba çocuğu için en iyisini hedefler. Fakat bu süreç içerisinde, anne ve baba, çok yüksek beklentiler ve mükemmeliyetçi bir tutum içerisinde bulunurlar ise bu, çocukta her zaman anne babanın gözündeki mükemmel çocuk olma arzusunu kamçılayacaktır. Dolaylı olarak da çocuğun kaygılı ve mutsuz olmasına yol açacaktır. Mükemmeliyetçi bir çocuğu nasıl anlayabiliriz? Hata yapmaktan korkan Yapılan etkinlikler arası geçişte zorlanan Planlanan şeylerin gerçekleşmemesi halinde yaşanan huzursuzluk ve aşırı duyarlılık gösteren Yazı yazarken veya çizim yaparken silgi kullanımının fazla olması Yapılan işlerin gerektirdiği zamandan sonraya uzaması ve zaman yönetiminde problemler yaşanması Derste ve sosyal ilişkilerde denetleme ihtiyacı ve onay arayışı Aşırı düzen ve planlama Ödev yapmayı unuttuğunda, düşük not aldığında, bir etkinliği gerçekleştiremediğinde suçluluk hissi duyma ve içine kapanma Karar vermekte güçlük çekme Mükemmeliyetçilik nasıl başlar?
Bir bireyin mükemmeliyetçi kişilik geliştirmesindeki ana etmen rol şüphesiz ki ailelerin çocuklara karşı yaklaşımları ve çocuğun gelişimini tamamladığı çevrenin özellikleridir. Çocuklarının mükemmel olmasını arzulayan ve onların bu yönde gelişmelerine neden olan ebeveynlerin özellikleri şunlardır: Başarısızlığı kolay tolere edemezler. Herhangi bir başarısızlık karşısında aşırı tepkiler verirler ve çocuğun kişiliğine zarar verici biçimde eleştirilerde bulunabilirler. Başarı sınırları, çıtaları oldukça yüksektir. Koydukları hedefler çocuğun potansiyelinin üzerinde olabilir. Kendi özel hayatlarında da bu tutumu benimserler. Onlar için normal olan, mükemmel olandır. Çocuk hata yaptığı zaman veya mükemmellik beklentileri doyurulmadığı zamanlarda çocuktan duygusal anlamda da uzaklaşabilirler. Bu özelliklerden elbette ki bir miktar birçok ebeveynde bulunabilir. Ancak önemli olan çocuğun ruhsal ve bilişsel gelişimini zedelemeyecek seviyede olmasıdır. Mükemmeliyetçi bireyler yetiştirilmesinde etken olabilecek bir anne-baba tutumu da birçok araştırmacının da bahsettiği üzere baskıcı aileler olarak öngörülmüştür. BASKICI, SIKI VE KATI ANNE-BABA TUTUMU Katı, baskıcı ve hoşgörüsüz tutum sergileyen anne ve babalar çocuklarını kendi ideallerinde yaşattığı kalıplara uygun küçük bir yetişkin yaratma çabası içindedirler. Anne babanın gözleri sürekli çocukların üzerindedir. Oturuşunda, kalkışında, konuşmasında, gülmesinde, yemesinde, içmesinde kısaca çocuğun yaptığı her türlü harekette bir kusur bir yanlış ararlar. Sürekli kusur aradıkları için de çocuk devamlı tetiktedir. Streslidir."Acaba yine mi hata yaptım? Yoksa yaptığım yanlış mı? Annem babam bunu duyarsa ne der?" kaygısını çocuk devamlı yaşar. Devamlı tedirgin olduğu için de(çocuk bu durumdayken), anne baba hata bulmakta hiç de zorlanmazlar. Çocuğa sürekli kızarlar.onu hor görürler.çeşitli olumsuz
özelliklerle çocuğu nitelendirebilirler.çocuktan yaşının üstünde bir olgunluk beklenir. Çocuğa özgürlük kesinlikle verilmez ve durum çocukta yetersizlik duygusuna yol açar. NELER YAPABİLİRİZ? Mükemmeliyetçilik ve çocuklara olan etkileri ile baş edebilmek için ailelerin yapmaları gerekenler şunlardır: 1. Kendi hayatlarınızda gerçekleştiremediğiniz hedeflerin ve hayallerin çocuğunuz tarafından gerçekleşeceği veya gerçekleşmesi gerektiği fikrine sahip olmamalı ve onları anne- babadan bağımsız bir birey olarak kabul etmelisiniz. 2. Çocuğun gelişim basamaklarına, becerilerine ve yeteneklerine uygun düzeyde beklentiler içerisine girmelisiniz. 3. Yapılan eleştirilerin pozitif olmasına; kişiliğe yönelik değil davranışa yönelik olmasına özen göstermelisiniz. 4. Hayatta her zaman tek bir planın olmaması gerektiğini gerektiğinde bir ikinci ve üçüncü planın da olabileceğini söylemeli ve bu konuda somut örnekler vermelisiniz. 5. Dağıtmanın, kirletmenin zaman zaman eğlenceli olabileceğini göstermeli ve model olmalısınız. KAYNAKÇA BÜREM (Boğaziçi Üniversitesi Rehberlik Merkezi), İstanbul,2012 Yavuzer, Haluk, Çocuk Psikolojisi, Remzi Kitapevi, İstanbul, 14. Basım, 1997 Yavuzer, Haluk, Çocuk Eğitimi El Kitabı, Remzi Kitapevi, İstanbul, 7 Basım, 1997 Günce Danışmanlık Merkezi, Aralık 2012, s.53