İntihar Girişimlerinde İlk Yardım: Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler Araştırmacı: İpek SÖNMEZ Konuşmacı: İpek SÖNMEZ Danışman: Halise DEVRİMCİ ÖZGÜVEN
Bu sunum için herhangi bir kurumdan destek alınmamıştır. Herhangi bir çıkar çatışması bulunmamaktadır.
OLGU 38 yaşında daha önce psikiyatrik öyküsü olmayan erkek hasta Son 1 aydır uykusuzluk, karamsarlık, konsantre olamama, sürekli ağlama isteği yakınmaları ile psikiyatri polikliniğine başvurdu 1 yıl önce boşanma, 2 ay önce işten çıkarılma var Gece mide ilacı, antibiyotik gibi ilaçlar içip intihar girişiminde bulunmuş Sonra pişman olmuş fakat biri duymasın diye bir yere başvurmamış Kendi kendine kusmaya çalışmış başarılı olmamış
RDM Yaşında gösteren, özbakımı iyi Depresif duygulanım ve duygudurum Düşünce içeriği depresif temalı, intihar düşüncesi yok Psikotik bulgu yok Uyku ve iştah azalmış
Olguda ilk yapılması gereken?
Acil Serviste İntihar Vakası Bir intihar girişimi ile karşılaşıldığında yapılması gereken ilk şey tıbbi müdahalenin sağlanmasıdır. İntihar için kullanılan yöntem pek tehlikeli ve ölümcül gelmese bile rutin tıbbi prosedürler gerçekleştirilmelidir. Girişimde kullanılan yönteme yönelik tıbbi müdahale en iyi koşullarda, hastaya karşı anlayışlı ve ilgili bir tutumla sunulmalıdır.
Psikiyatri Konsültasyonu İntihar girişiminde bulunmuş bir hastanın psikiyatri konsültasyonu ne zaman yapılmalı?
İlk Görüşme İlaç etkisi Alkol madde etkisi Hastanın istek ve motivasyonu Görüşme ortamı ve mahremiyet
İlk Görüşmede Terapotik İlişki Hasta neden ölmek istiyor? Önce intiharın onun açısından avantajları Ümitsizliğini ve karmaşayı anlayabilmek Konuşma ilerledikçe yaşamın ve ölümün hem avantajları hem dezavantajlarını konuşabilmek
Problem Çözme Hastanın problem çözme kaynakları Yeni alternatifler üretme Gerçekçi ve probleme spesifik çözümler Hayata bağlayacak planlar Yaşam isteği veren nedenler (şu an veya geçmişte) Ölümün dezavantajları
İlk Görüşme Özet Hastayla ilişki kurma isteğini sözel ve sözel olmayan yollarla göstermek, aktif dinlemek Uzak ve mesafeli değil, yakın ve ilgili olmak, empati yapmak Hastanın duygu ve düşüncelerini açıklamasına fırsat vermek Hastayı olduğu gibi kabul etmek Ümit vermek, destekleyici olmak Kendinde ortaya çıkan duyguları dikkate almak ve bu duyguları kontrol etmek Sorumluluğu diğer profesyoneller ve hasta yakınları ile paylaşmak Hastayı da bilgilendirerek yakınlarını durumdan haberdar etmek ve müdahalede onlardan da yararlanmak
Yapılmaması Gerekenler Hasta ile intihar fikirlerini konuşmak intihar riskini artırır mı?
Yapılmaması Gerekenler Eleştirmek, yargılamak, suçlamak İntihar düşüncesini/davranışını rasyonel bir tercih olarak görmek Hastanın sorunlarını küçümsemek, genelleştirmek Öğüt vermek / akıl vermek Tehdit etmek Hastayla ısrarlı tartışmalara girmek Hastaya intihar riskini sır olarak saklamak konusunda söz vermek Hastanın sorumluluğunu tek başına üzerine almak Tutamayacağı sözler vermek, hastanın sorunlarını üstlenmek Hastayı teselli etmekte, önerilerde bulunmakta acele etmek
Uygun Psikiyatrik Yaklaşımın Belirlenmesi İntihar girişiminde bulunanların 2/3 ü aslında ölmeyi istemezler Bu gruba krize müdahale yaklaşımı uygun Geri kalanı kronik olarak kendine zarar veren kişilerdir. Bunların öykülerinde genellikle tekrarlayan intihar girişimleri bulunur; sıklıkla depresif, umutsuz, alkol ya da madde kötüye kullanımı olan kişilerdir. Umutsuzlukları ve sorunları ile başetme becerilerini geliştirmeye yönelik uzun süreli terapiler ve ilaç tedavileri uygulanmalıdır.
Yatış Endikasyonu: yüksek intihar riski Bir intihar girişimi veya başarısız intihar girişiminden sonra eğer: Hasta psikotikse Girişim vahşi, ölüme-yakın veya önceden planlanmışsa Kaçış veya bulunmamak için önlemler alınmışsa Sürekli plan ve/veya arzu varsa Stres artmışsa veya hasta hayatta kalmayı reddediyorsa Hasta sınırlı aile ve/veya sosyal desteğe sahipse, stabil yaşam standardı yoksa Son zamanlarda dürtüsel davranış, şiddetli ajitasyon, yetersiz yargılama veya yardımı reddetmek belirgin ise Hastanın ruhsal durumunda, metabolik, toksik, enfeksiyöz veya yapılandırılmış çerçevede daha ileri tetkik gerektirecek başka etiyolojiye bağlı olarak değişiklik varsa
Yatarak ya da Ayakta Tedavi Hasta yatırılırsa,endike olan antidepresan veya antipsikotik ilaçları düzenli bir şekilde kullanabilir; bireysel psikoterapi, grup psikoterapisi, aile görüşmeleri yapılabilir; hastalar hastanenin sağladığı sosyal destekten ve güvenlik hissinden faydalanır.
İlaç Tedavileri İntihara eğilimli kişilerde sıklıkla uykusuzluk, anksiyete vb. belirtiler olmakta ve bu belirtiler kişinin sıkıntılarını artırdığı gibi, çözüm üretmeye konsantre olabilmesini de engellemektedir. Bu tür belirtilerin anksiyolitik ve sedatif ilaçlar ile giderilmesi yararlıdır. Ancak kişinin kendisine verilen ilaç ile intihar girişiminde bulunma riski olduğundan, ilacın hastaya değil yakınına teslim edilmesi, yüksek dozda alınsa bile öldürücü olma riski olmayan ilaçların tercih edilmesi, hastanın eline bir seferde birkaç kutu birden ilaç verilmemesi gibi önlemler alınabilir.
Antidepresanlar İntihar girişimi olan hastaların çoğunda psikiyatrik tanı olarak majör depresif bozukluk vardır. Tek uçlu major depresif bozukluk ve bipolar bozuklukların akut ve uzun dönemli tedavileri intihar morbidite ve mortalitesini yüksek riskli gruplarda bile belirgin olarak azaltmaktadır. Ayrıca tedaviye eklenen psikoterapiler de farmakoterapinin etkinliğini artırmaktadır.
Lityum 167 bipolar veya unipolar duygudurum bozukluğu olan hastada uzun dönem lityum profilaksisinin intihar girişimi sayısında belirgin azalmaya neden olduğu gösterilmiştir. Bu belirgin intihar önleyici etki lityumun basit epizod önleyici etkisinden bağımsızdır. İntihar riski yüksek olan hastalarda, bipolar bozukluk tanısı olmasa bile lityum kullanılması düşünülebilir.
Antipsikotikler Klozapin şizofrenide intihar riskini azaltan FDA onaylı tek antipsikotiktir. Klozapinin intiharı azaltma riskinin %85 kadar yüksek bir oranda olduğu bildirilmektedir. Olanzapin, ketiapin, ziprasidon, aripiprazol ile ilgili çalışmalar da umut vericidir.
EKT Acil servise başvuran intihar hastaları içinde özellikle ciddi duygudurum bozukluğu ve şizofreni-spektrum bozukluğu olan hastalarda EKT seçeneği düşünülmelidir. EKT seansları sırasında intihar riski azalır fakat bütün biyolojik tedavilerde olduğu gibi sürdürüm tedavisi de önemlidir. Hastayı çok erken hastaneden taburcu etmek, dıştaki stresörlere erken dönüş intihar riski için önemlidir. Ayrıca bilindiği gibi retarde depresif hastalarda EKT uygulaması sırasında, enerji artışının olduğu ama henüz düşünce bozukluklarının değişmediği bir dönem vardır ve bu dönemde intihar riski artabilir; hastalar bu açıdan da dikkatle izlenmelidir.
Burada tartışılanların ayrıntıları ve tartışılmayan sorular ve yanıtları için Psikiyatride Güncel Dergisi ne başvurmanızı öneririm. Teşekkürler.