KAMU BORÇLANMASI KAMU YATIRIMLARINI DIŞLIYOR MU?

Benzer belgeler
İŞSİZLİK VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNDE ASİMETRİ ASYMMETRY IN THE RELATIONSHIP BETWEEN UNEMPLOYMENT AND ECONOMIC GROWTH

HİSSE SENEDİ FİYATLARI VE DÖVİZ KURU İLİŞKİSİ

TÜRKİYE DE EKONOMİK BÜYÜME VE DÖVİZ KURU CARİ AÇIK ÜZERİNDE ETKİLİ MİDİR? BİR NEDENSELLİK ANALİZİ

Enflasyonun Borsa Performansı Üzerindeki Etkisi

Birim Kök Testleri 3/24/2016. Bir stokastik sürecin birim kök içerip içermediğini nasıl anlarız? Hatırlarsak aşağıdaki AR(1) sürecinde

TÜRKİYE DE ELEKTRİK TÜKETİMİ, İSTİHDAM VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ

NET YABANCI İŞLEM HACMİ İLE HİSSE SENEDİ GETİRİLERİ ARASINDA UZUN DÖNEMLİ İLİŞKİ VAR MIDIR? Cüneyt AKAR (*)

Türkiye Ekonomisinde Enerji Tüketimi ve Ekonomik Büyüme

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sayı: / 24 Mayıs 2010 EKONOMİ NOTLARI

KONYA İLİ SICAKLIK VERİLERİNİN ÇİFTDOĞRUSAL ZAMAN SERİSİ MODELİ İLE MODELLENMESİ

BİRİM KÖK TESTLERİNDE YAPISAL KIRILMA ZAMANININ İÇSEL OLARAK BELİRLENMESİ PROBLEMİ: ALTERNATİF YAKLAŞIMLARIN PERFORMANSLARI

Birim Kök Testleri. Zaman Serisi Modelleri: Birim Kök Testleri, Eşbütünleşme, Hata Düzeltme Modelleri

Zaman Serisi Modelleri: Birim Kök Testleri, Eşbütünleşme, Hata Düzeltme Modelleri

İŞSİZLİK VE İNTİHAR İLİŞKİSİ: VAR ANALİZİ Ferhat TOPBAŞ *

Birim Kök Testleri. Random Walk. Bir stokastiksürecin birim kök içerip içermediğini nasıl anlarız? Hatırlarsak aşağıdaki AR(1) sürecinde

Mevsimsel Kointegrasyon Analizi: Güney Afrika Örneği. Seasonal Cointegration Analysis: Example of South Africa

Hisse Senedi Fiyatlarıyla Yabancı İşlem Hacmi Arasında Nedensellik:

Eurasian Journal of Researches in Social and Economics Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi ISSN:

TÜRKİYE DE REEL DÖVİZ KURU İLE KISA VE UZUN VADELİ SERMAYE HAREKETLERİ İLİŞKİSİ

Erkan Özata 1. Econometric Investigation of the Relationships Between Energy Consumption and Economic Growth in Turkey

1. Savunma Harcamalarının Ekonomiye Etkileri

AVRASYA Uluslararası Araştırmalar Dergisi. Cilt : 6 Sayı : 15 Sayfa: Kasım 2018 Türkiye. Araştırma Makalesi

Gönderim Tarihi: Kabul Tarihi:

Sabit Sermaye Yatırımları ve Ekonomik Büyüme: Ampirik Bir Analiz

Borsa Getiri Oranı ve Faiz Oranı Arasındaki İlişkinin Doğrusal Olmayan Yöntemlerle Analizi: Türkiye Örneği

İMKB NİN LATİN AMERİKA BORSALARIYLA İLİŞKİSİ ÜZERİNE ÇOK DEĞİŞKENLİ GARCH MODELLEMESİ

TCMB FAĐZ KARARLARININ HĐSSE SENEDĐ PĐYASALARI ÜZERĐNE ETKĐSĐ

PETROL FİYATLARININ BORSA İSTANBUL SANAYİ FİYAT ENDEKSİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Rasyonel Beklentiler Hipotezinin Testi: Enflasyon, Faiz ve Kur 1

C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 11, Sayı 1,

ÜCRET-FİYAT SPİRALİ: TÜRK İMALAT SANAYİ ÖRNEĞİ

TÜRKİYE DE DIŞ TİCARET VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNİN ANALİZİ ANALYSIS OF RELATIONSHIP BETWEEN FOREIGN TRADE AND ECONOMIC GROWTH IN TURKEY

SORU SETİ 02 (REVİZE EDİLDİ) FİNAL KONULARI

sbd.anadolu.edu.tr 73 Anadolu University Journal of Social Sciences Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi

Türkiye de Dış Borçlanma-Ekonomik Büyüme İlişkisi: Dönemi

TÜRKİYE DE DÖNEMİNDE KAMU VE ÖZEL SEKTÖR ÜCRETLERİ ÜZERİNE AMPİRİK BİR UYGULAMA

YAPISAL KIRILMA DURUMUNDA SAĞLIK HARCAMALARI VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ: TÜRKİYE ÜZERİNE BİR UYGULAMA

Tüketici Güveni ve Hisse Senedi Fiyatları Arasındaki Nedensellik İlişkisi: Türkiye Örneği (2004: :01)

TÜRKİYE EKONOMİSİ İÇİN ALTERNATİF ÇEKİRDEK ENFLASYON ÖLÇÜTLERİ

FİRMALARIN BANKA KREDİSİ KULLANIMINDA GÜVEN FAKTÖRÜNÜN ETKİSİ * THE EFFECT OF CONFIDENCE FACTOR ON USED OF BANK CREDIT BY FIRMS

Finansal Gelişme ve Ekonomik Büyüme Arasındaki Đlişkinin Ampirik Bir Analizi: Türkiye Örneği

FAİZ ORANINDAKİ BİR ARTIŞ CARİ İŞLEMLER AÇIĞINI ARTIRIR MI?

İSTANBUL MENKUL KIYMETLER BORSASI NDA EŞHAREKETLİLİK VE ASİMETRİK AYARLAMA

Büyüme ve İstihdam Arasindaki İlişki: Türkiye Örneği. The Relationship between Growth and Employment: The Case of Turkey

TESTING TO RICARDIAN EQUIVALENCE PROPOSITONS FOR TURKISH ECONOMY

Para Talebinin Belirleyenleri ve İstikrarı Üzerine Bir Uygulama: Türkiye Örneği

PARA ARZININ ÇIKTI ÜZERİNE ETKİLERİ

Yabancı Sermaye Yatırımlarının Ekonomik Büyümeye Olan Etkisinin Türkiye Bağlamında Test Edilmesi

TÜRKİYE DE FAİZ, DÖVİZ VE BORSA: FİYAT VE OYNAKLIK YAYILMA ETKİLERİ

Şeyma Çalışkan Çavdar Yildiz Technical University ISSN : scavdar@yildiz.edu.tr Istanbul-Turkey

Satın Alma Gücü Paritesinin Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan İçin Geçerliliği: Birim Kök ve Eşbütünleşme Analizi

Dolar Kurundaki Günlük Hareketler Üzerine Bazı Gözlemler

ENFLASYON-BÜYÜME SÜRECİNDE SABİT SERMAYE YATIRIMLARI

KAMU HARCAMALARI VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNİN WAGNER VE KEYNES HİPOTEZİ ÇERÇEVESİNDE İNCELENMESİ

Türkiye de Büyükbaş Hayvan Sayıları ve Nüfus Arasındaki Nedensellik İlişkisi. Şenol Çelik

BRIC Ülkeleri ve Türkiye Arasındaki Sermaye Piyasaları Entegrasyonunun Parametrik ve Parametrik Olmayan Eşbütünleşme Testleri ile Analizi

Türkiye de Kırmızı Et Üretiminin Box-Jenkins Yöntemiyle Modellenmesi ve Üretim Projeksiyonu

MEVSİMSEL EŞBÜTÜNLEŞME TESTİ: TÜRKİYE NİN MAKROEKONOMİK VERİLERİYLE BİR UYGULAMA

TÜRKİYE DE İNŞAAT SEKTÖRÜ VE PARA POLİTİKALARI ARASINDAKİ NEDENSELLİK İLİŞKİLERİ

AMPİRİK BAĞLAMDA TOPLAM VE ALT KALEMLER BAZINDA KAMU HARCAMALARI VE KAMU GELİRLERİ ARASINDAKİ İLİŞKİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

Türkiye de Enerji Tüketimi ve Ekonomik Büyüme Arasındaki İlişkilerin Ekonometrik İncelemesi. Erkan Özata *

BİR YATIRIM ARACI OLARAK ALTIN İLE HİSSE SENEDİ ENDEKSİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ANALİZİ: TÜRKİYE ÜZERİNE AMPİRİK UYGULAMA 1

Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye'de İktisadi Özgürlük ve İstihdam İlişkisi: Bir Panel Veri Analizi

REEL DÖVİZ KURU VE DIŞ TİCARET DENGESİ İLİŞKİSİ:

İMKB İLE GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERİN HİSSE SENEDİ PİYASALARININ ETKİLEŞİMİ: EŞBÜTÜNLEŞME VE NEDENSELLİK YAKLAŞIMI

EKONOMİK PERFORMANS VE BÜROKRASİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

Reel Kesim Güven Endeksi ile İMKB 100 Endeksi arasındaki dinamik nedensellik ilişkisi

TÜRKİYE DE YAŞAM BEKLENTİSİ - EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ: ARDL MODELİ İLE BİR ANALİZ

Turizm Talebi ve Döviz Kuru Şokları: Türk Turizm Sektörü İçin Ekonometrik Bir Analiz

TÜRKİYE DE FAİZ ORANLARININ BELİRLENMESİNDE İÇSEL VE DIŞSAL FAKTÖRLERİN ROLÜ Kaan MASATÇI ÖZET ABSTRACT

HARCAMA-VERGİ GELİRİ HİPOTEZİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

YÜKSEK ENFLASYON ENFLASYON BELİRSİZLİĞİNİ ARTIRIYOR MU?

Türkiye de Petrol Tüketimi İle Reel GSYİH Arasındaki Uzun Dönem İlişkinin Johansen Eş-Bütünleşme Yöntemi İle Analiz Edilmesi

DÖVİZ KURU VE HİSSE SENETLERİ FİYATLARI ARASINDAKİ NEDENSELLİK İLİŞKİSİ

TÜRK EKONOMİSİNİN ENERJİ BAĞIMLILIĞI ÜZERİNE BİR EŞ-BÜTÜNLEŞME ANALİZİ A CO-INTEGRATION ANALYSIS ON THE ENERGY DEPENDENCY OF THE TURKISH ECONOMY

ENFLASYON ve DOLAYLI VERGĐLERDEN ELDE EDĐLEN GELĐRLER ARASINDAKĐ ĐLĐŞKĐNĐN VAR YÖNTEMĐYLE ANALĐZĐ

Döviz Kuru Belirsizliğinin İhracata Etkisi: Türkiye İçin Bir Uygulama

Teknolojik bir değişiklik veya üretim arttırıcı bir yatırımın sonucunda ihracatta, üretim miktarında vs. önemli artışlar olabilir.

THE CAUSALITY RELATION BETWEEN CONSUMER CONFIDENCE AND STOCK PRICES: CASE OF TURKEY. Abstract

Bölgesel Bazlı Konut Fiyat Endeksi İle Ekonomik Güven Endeksi Arasındaki İlişkinin Ekonometrik Analizi: Türkiye Örneği

DEĞİŞKENLER ARASINDAKİ GECİKMELİ İLİŞKİLER: Dağıtılmış Gecikme ve Otoregresiv Modeller

TÜRKİYE DE FISHER ETKİSİNİN GEÇERLİLİĞİ: DOĞRUSAL OLMAYAN EŞBÜTÜNLEŞME YAKLAŞIMI

Reel ve Nominal Şokların Reel ve Nominal Döviz Kurları Üzerindeki Etkileri: Türkiye Örneği

EĞİTİM, SAĞLIK VE İKTİSADİ BÜYÜME ARASINDAKİ İLİŞKİLER: TÜRKİYE İÇİN BİR ANALİZ

SAĞLIK HARCAMALARI İKTİSADİ BÜYÜME İLİŞKİSİ ÜZERİNE EKONOMETRİK BİR İNCELEME

PETROL FİYATLARININ İMKB ENDEKSLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ IMPACT OF OIL PRICES ON ISE INDICES

Türkiye nin Kabuklu Fındık Üretiminde Üretim-Fiyat İlişkisinin Koyck Yaklaşımı İle Analizi

AYÇİÇEK VE SOYA YAĞI İTHALAT TALEBİNİN ANALİZİ

AKADEMİK BAKIŞ Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi ISSN: X Sayı: 10 Eylül 2006

The Roles of Financial Factors on the Real Money Demand: Turkey Case

Türkiye deki Cari Açık Sürdürülebilir mi? Ekonometrik Bir Analiz

VERGİ HASILATI ve SABİT SERMAYE YATIRIMLARININ EKONOMİK BÜYÜMEYE OLAN ETKİSİ: EKONOMETRİK BİR İNCELEME ÖZET ABSTRACT

TÜRKİYE DE TARIM VE HİZMET SEKTÖRÜNÜN GELİR EŞİTSİZLİĞİNE ETKİSİ: ASİMETRİK NEDENSELLİK ANALİZİ

Avrupa Borç Krizinin Türkiye nin İhracatı Üzerindeki Etkileri The Effects of European Debt Crisis on Turkey s Exports

TÜRKİYE DE KAMU HARCAMALARI VE EKONOMİK BÜYÜME ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ASİMETRİK NEDENSELLİK TESTİ İLE ANALİZİ

Cari İşlemler Açığının Sürdürülebilirliğinin Çoklu Yapısal Kırılmalı Eşbütünleşme Yöntemi ile Sınanması

Türkiye nin İthalat ve İhracat Bağımlılığı: Seçilmiş Ülke Örnekleri Üzerine Ampirik Bir Uygulama

TÜRKİYE DE MALİ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK ÜZERİNE AMPİRİK BİR ÇALIŞMA

Finansal İstikrarın Bankacılık Sisteminin Borç Verme Politikaları Üzerindeki Etkisi: 2008 Küresel Krizi Çerçevesinde Türkiye Üzerine Bir İnceleme

Transkript:

Ekonomik Yaklaşım, Cil : 21, Sayı : 74, ss. 39-58 KAMU BORÇLANMASI KAMU YATIRIMLARINI DIŞLIYOR MU? Mehme DURKAYA * Serve CEYLAN ** Okay Orçun BEKEN *** Öze Gelişmeke olan ekonomilerde kamu yaırımlarının fi nansmanı için kamu gelirleri çoğu zaman yeersiz kalmakadır. Bu nedenle, kamu yaırımlarının finansmanında vergi gelirlerine ilave olarak borçlanma seçeneği kullanılmakadır. Oysa borç sokunun arması eşik değerden sonra kamu yaırımlarını azalmakadır. Özellikle yüksek borç sokunun bulunduğu gelişmeke olan ekonomilerde, kaynaklar genellikle borç ana para ve faiz ödemelerine akarılmakadır. Kuşkusuz bu durum, kamu yaırımları gibi esnek harcama kalemlerinin dışlanması sonucunu doğurmakadır. Çalışmada, Türkiye ekonomisi için faiz ödemeleri ile kamu yaırımları arasındaki kısa ve uzun dönem ilişkiler incelenmişir. 198-28 dönemi yıllık zaman serilerini içeren analizde, uzun dönem ilişkileri incelemek için Engle-Granger ve Johansen ko-enegrasyon esi, kısa dönem ilişkiler için haa düzelme modeli kullanılmışır. Bulgular, faiz ödemelerinden kamu yaırımlarına doğru ek yönlü nedensel bir ilişkinin olduğunu oraya koymuşur. Ayrıca çalışmada, bu iki değişken arasında negaif bir ilişki olduğu için faiz ödemelerinin kamu yaırımlarını dışladığı espi edilmişir. Anahar Kelimeler: Kamu Yaırımları, Borçlanma, Aşırı Borçlanma, Dışlama, Ko-enegrasyon * Yrd. Doç. Dr., Giresun Üniversiesi, İİBF, İkisa Bölümü ** Yrd. Doç. Dr., Giresun Üniversiesi, İİBF, İkisa Bölümü *** Öğr. Gör., Giresun Üniversiesi, Alucra MYO

4 Mehme DURKAYA / Serve CEYLAN / Okay Orçun BEKEN DOES THE PUBLIC INDEBTMENT CROWD OUT THE PUBLIC INVESTMENT? Absrac Public revenues have mosly remained inadequae for he fi nancing of public invesmens in developing economies. Therefore, in addiion o he use of ax revenues, he choice of geing ino deb has also been considered o mee public invesmens. However, afer hreshold level, he expansion of deb sock decreases public invesmens. Revenues are used for deb, principal, and ineres paymens paricularly in developing economies which experience excessive deb sock. This is definiely cerain o led o he exclusion of elasic expendiure-componen like public invesmens. The sudy deals wih long and shor-erm relaionships beween public invesmen expendiures and deb ineres paymens. In he analysis in which are included annual ime series daa for he period of 198-28, Engle Granger and Johansen co-inegraion es were employed for he deerminaion of he long-erm relaionship and error correcion model was used for he esablishmen of he shor-erm relaionship. The resuls obained show he exisence of a bi-direcional causaliy from ineres paymens o public invesmens. I was also found ha ineres paymens crowded ou public invesmens due o he exisence of a negaive relaionship beween he wo variables. Keywords: Public Invesmens, Indebedness, Deb-Overhang, Crowding Ou, Co-Inegraion 1. GİRİŞ Kamu borçları, büyüklük ve ekileri bakımından makroekonomik poliika hedeflerine ulaşabilmek açısından hem bir sorun hem de bir çözüm olarak görülmekedir. Özellikle nüfus arışı, kenleşme, eknolojik ilerlemeler, savunma harcamalarındaki arış, gelişen sosyal devle uygulamaları ve kamu hizmelerinin çeşililiğinin arması kamu harcamalarını da baskı alına almakadır. Piyasa aksaklıklarının giderilmesi ve refah arışı beklenilerinin arması da kamu harcamalarındaki arışı hızlandırmaka ve harcamaların finansmanını zorlaşırmakadır. Temel finansman kaynağı olan vergi gelirlerinin yeersiz kaldığı bu süreçe, borçlanma önemli bir finansman aracı olarak öne

Kamu Borçlanması Kamu Yaırımlarını Dışlıyor Mu? 41 çıkmakadır. Vergilerin hukuki zorlamalar alında alınması, ekonomik karar birimlerine yüklediği maliyeler ve kamuoyu baskısı gibi ekenler, yeni vergiler veya vergi arışları yerine borçlanmanın ercih edilmesine neden olmakadır. Aran büçe açıkları ve vergi gelirlerinin yeersizliği karşısında izlenen borçlanma yolu, bazı endişeleri de beraberinde geirmekedir. Alınan borçların belirli bir süre sonra anapara ve faiz ödemlerinin (borç servisi) yapılacak olması ve genellikle gelişmeke olan ekonomilerde borcun yeniden borçlanma ile ödenmesi, borç sokunun arması yanında kamu mali dengesi üzerinde de bozucu ekiler oraya çıkarabilmekedir. Temel makroekonomik hedeflerden sapmalara neden olabilen bu yapılanma, borç soku ve aşırı borçlanma yanında yüksek faiz yükü nedeniyle dikkaleri faiz ödemelerine yönelmekedir. Aşırı borçlanma sonucu oraya çıkan borç servisinin yüksekliği, poliika hedefleriyle çaışan bir sorundur. Her şeyden önce aşırı borç servisinin yüksekliği kamu harcama kompozisyonunu değişirmekedir. Değişim sonucunda genellikle harcama kompozisyonu içinde kamu yaırım harcamaları gibi esnek harcama kalemlerinin payı azalmaka, borç anapara ve faiz ödemelerinin payı ise armakadır. Oysa kamu yaırım harcamaları ve özellikle alyapı yaırımları oldukça önemli bir poziif dışsallık kaynağıdır. Bu ür dışsallıklar hem ekonomi geneli verimliliği arırmaka hem de özel sekör yaırımlarını hızlandırmaka, dolayısıyla ekonomik büyümeye olumlu kakı yapmakadır. Aşırı borç servisinin oluşurduğu bir diğer sorun ise vergi arışı beklenilerine neden olmasıdır. Bu yöndeki bir bekleninin sonucu da, özel harcamaların azalmasına paralel olarak ekonomik büyümenin yavaşlamasıdır. Genel anlamda kamunun yüksek borç yüküne sahip olması ile başlayan özel harcamaların, kamu yaırımlarının ve ekonomi geneli verimliliğin azalması ile devam eden bu sürecin ekonomik büyümeyi yavaşlaığı ifade edilebilir. Özel anlamda ise, aşırı borçlanma sonucu oluşan borç sevisinin fazlalığı nedeniyle kamu yaırımları azalmaka diğer bir ifadeyle dışlanmakadır. Lieraürde, aşırı borçlanma ve bu durum sonucunda oluşan borç servisi yüksekliğinin ekonomik ekileri; aşırı borçlanma hipoezi ve devamı nieliğindeki borç Laffer eğrisi yaklaşımıyla açıklanmakadır. Bu yaklaşımlarda borçlanma, belirli bir sınıra kadar kamu yaırımlarının ve dolayısıyla ekonomik büyümenin armasına kakı yapmaka, bu sınırdan sonra ise kamu yaırımlarını azalmaka ve ekonomik büyümeyi yavaşlamakadır. Çalışmada Türkiye ekonomisinde borçlanmanın kamu yaırımları üzerindeki ekileri bu yaklaşımlar çerçevesinde incelenmişir. Bu bağlamda, Türkiye ekonomisinde

42 Mehme DURKAYA / Serve CEYLAN / Okay Orçun BEKEN borç servisinin daha doğrusu faiz ödemelerinin kamu yaırımlarını azalacak düzeyde olup olmadığı 198-28 dönemi yıllık verilerini içeren zaman serisi analizi vasıasıyla araşırılmışır. Çalışmanın geri kalan bölümleri şu şekilde biçimlenmişir. İkinci bölümde aşırı borçlanma ile ilgili eorik yaklaşımlar ve lieraür araması sunulmuşur. Devam eden bölümlerde çalışmada kullanılan veri sei ve yönem hakkında bilgiler verilmişir. Beşinci bölümde elde edilen bulgular oraya konulmuş, son bölümde ise genel bir değerlendirme yapılmışır. 2. TEORİK YAKLAŞIM VE LİTERATÜR Kamu sekörü borç kullanımının amaç ve sınırının belirlenmesine yönelik eorik yaklaşımlar, genellikle borçlanmada alın kural, masseme kapasiesi, aşırı borçlanma hipoezi ve Borç Laffer eğrisi çerçevesinde şekillenmekedir. Borçlanmada alın kural kavramı, kamu borçlarının kamusal yaırım alanlarında kullanımının sağlanması ve cari harcamaları finanse eden bir kaynak olarak kullanılmaması emeline dayanmakadır. Borç kullanım alanlarının sınırını çizen ve maliye poliikası büünlüğü içerisinde mali kurallar kapsamında değerlendirilen bu yaklaşım, kamunun sadece sermaye yaırımlarının finansmanında borç seçeneğini kullanmasını cari harcamaların ise vergi ve diğer gelirlerle karşılanmasını önermekedir (Choe vd., 28, s.3). Alın kural yaklaşımında kamu borçlarından beklenen eki, yaırımlardaki arışa paralel olarak oplam alep arışının gerçekleşmesi ve büyüme sürecine poziif kakılar sağlanmasıdır (Kellermann, 27, s.189). Bu süreç, borçlanma yoluyla sağlanan fonların marjinal verimliliği ile marjinal maliyeini karşılaşıran ve borçlanma sınırının espiini oraya koyan masseme kapasiesi ile de yakından ilişkilidir. Borçların üreken yaırımlara dönüşümünü içeren alın kural ve masseme kapasiesi, özellikle asarruf yeersizliğine sahip gelişmeke olan ekonomiler açısından daha da önem kazanmakadır. Borçlanma ile sağlanan fonlar, gelişmeke olan ekonomilerde yeersiz düzeyde bulunan eğiim ve sağlık gibi alyapı yaırımlarının armasına olanak anıyarak uzun dönemde sürdürülebilir bir büyümenin sağlanmasına yardımcı olmakadır. Aşırı borçlanma hipoezi ise, borç sokunun geleceke borcun geri ödenme kapasiesini aşmasıyla ilgili olup, borcun sürdürülebilirliği emeline dayanmakadır. Yeniden borçlanamama ve mevcu borçları ödeyememe sorunlarını içeren hipoez, borç verenlerin uumu arasındaki değiş-okuş (rade off) ilişkilerine dikka çekmekedir. Krugman (1988, s. 3), bu süreçe fon sunumunda bulunanların iki farklı seçenekle hareke edebileceklerini

Kamu Borçlanması Kamu Yaırımlarını Dışlıyor Mu? 43 vurgulamakadır. Birincisi, bir ülkeye sağlanan fonların kendilerine geri döneceğine olan umularla hareke edip finansman sağlamaya devam emekir. İkincisi de, yeni finansman ile borçların anapara ve faiz ödemelerinin bir kısmından vazgeçerek ülke borçlarının ödenebilirliğini sağlamakır. Makul düzeyde ödünç alınan fonların ekonomik büyümeyi arırabileceğini ancak aşırı borçların ise büyümeye zarar vereceğini öne süren hipoez, biriken borçların ülkenin geri ödeme gücünü aşması durumunda iç ve dış yaırımları azalarak büyümeyi olumsuz ekilediğine vurgu yapmakadır (Hameed vd., 28, s.133). Aşırı borçlanma hipoezi, yaırımları ve dolayısıyla büyümeyi azalıcı unsurlar olarak farklı argümanları öne çıkarmakadır. Öncelikle aran borçlar iç ve dış yaırımcılar arafından gelecek dönemlerde bir vergi olarak algılanacakır. Bununla birlike, hükümelerin icari liberalizasyon ve mali uyum gibi makroekonomik oramın gelişmesini sağlayan reformları gerçekleşirmesi zorlaşacak, sonuça büyümenin kaynağı olan sermaye birikimi azalacakır. Ayrıca, aşırı borçluluğun oraya çıkardığı belirsizlikler de yaırım ve büyüme azalışlarında başka bir fakör olarak değerlendirilmekedir (Paillo vd., 22, s.4-5). Dijksra ve Hermes (21, s.5-8), ise gelir düzeyi oldukça düşük olan ekonomiler açısından bu olumsuzluğa dikka çekerek aşırı borçlanmanın makro ekonomik reformlar ve büyüme yönlü poliikaları olumsuz ekileyeceğini öngörmekedir. Bu anlamda aşırı borçlanma hipoezi, borç ödemeye odaklı bir harcama poliikasını öne çıkararak, kamu harcamaları bileşenleri arasındaki ercihleri değişirebilir. Niekim, Hicks (1989), Heller ve Diamond (199), Calderón, Easerly ve Servėn (23) arafından yapılan çalışmalarda, mali kısılama süreci geçiren ekonomilerde, mali ayarlamanın yönünün kamu yaırımlarını azalıcı nielike olduğu espi edilmişir. Aşırı borçlanmanın ekileri ve borçlanma sınırı, aşırı borçlanma hipoezinin devamı nieliğinde olan borç Laffer eğrisi yaklaşımıyla da açıklanmakadır. Borç soku ile beklenen borç geri ödemesi arasındaki ilişkiyi inceleyen bu yaklaşımda, borç soku belirli bir eşik değere kadar yaırımlar, dolayısıyla ekonomik büyüme üzerinde poziif eki yaraarak borç geri ödemesini arırmakadır. Bu eşik değerden sonra borç sokundaki arışlar, aşırı borçlanma ekileri oraya çıkarmakadır. Kuşkusuz bu yaklaşımda aşırı borçluluk sınırı Borç Laffer Eğrisinin maksimum nokasında (eşik değerinde) oraya çıkmakadır (Sen vd., 27, s.4). İki süreç birlike değerlendirildiğinde, borçlanma arışlarının kamu yaırımları üzerindeki ekisi, borç sokunun belirli bir eşik değerine kadar poziif, bu eşik değerden sonra ise negaif yönlü olacakır (Blavy, 26, s.13-14). Borç Laffer eğrisi ve aşırı borçluluk

44 Mehme DURKAYA / Serve CEYLAN / Okay Orçun BEKEN yaklaşımlarında eşik değerden sonra oraya çıkan vergi arışı beklenileri Barro-Ricardo Hipoezi nin öngörüsünde de mevcuur. Barro (1974, s.195-1117) ya göre büçe açıklarının finansmanında borçlanma yolu ile vergilerin arırılması arasında bir fark oluşmamaka, borçlanma da gelecek dönem vergilerin arırılması beklenisi ile sonuçlanmakadır. Kamu borç soku veya borç servisinin kamu kesimi yaırımları üzerindeki ekilerini inceleyen ampirik çalışmalardan elde edilen bulgular, genellikle aşırı borçlanma hipoezi ve borç Laffer eğrisi yaklaşımları paralelindedir. Bu çerçevede aran borçlanma, kamusal yaırım olanaklarını daralmakadır. Ancak aşırı borçlanma sınırında olmayan ekonomilerde kamusal yaırımların armasında borçlanmanın faydalı bir finansman kaynağı olduğunu espi eden çalışmalar da mevcuur. Borç soku veya borç servisinin kamu kesimi yaırımlarını azalıcı ekisi olduğunu espi eden yazarlar arasında Hicks (1991), Heinemann (22), Paillo vd. (24), Mahdavi (24) ve Blavy (26) göserilebilir. Hicks (1991), yirmi dör gelişmeke olan ülkeyi kapsayan çalışması ile kamu harcamalarında kesiniye gidilmesi sürecinde, yaırımların cari harcamalardan daha fazla azaldığını espi emişir. Yazar bu azalışın sosyal sekör ve savunma harcamalarından ziyade alyapı harcamalarında daha belirgin olduğunu oraya koymuşur. Heinemann (22) ise, on alı OECD ülkesinin 198-1999 dönemi panel verilerini içeren çalışmasında kamu yaırımlarındaki azalışın en önemli nedenlerinden birisinin aşırı kamu borçları olduğunu belirlemişir. 1969-1998 dönemi verilerini içeren Paillo vd. (24) nin çalışmalarında, almış bir gelişmeke olan ülkenin büyük borç soklarının hem fiziksel sermaye birikimini hem de oplam fakör verimliliğini olumsuz ekilediği, dolayısıyla ekonomik büyümeyi azalıcı sonuçlar doğurduğu espi edilmişir. Mahdavi (24) de kırk yedi gelişmeke olan ekonomi için kamu dış borç yükünün sermaye harcamaları üzerinde ers yönlü ekilerinin bulunduğunu oraya koymuşur. 1972-21 dönemine ai analizde ayrıca, aşırı borç yükünün kamu harcamalarının kompozisyonunu faiz ödemeleri lehine değişirdiği belirlenmişir. Blavy (26) ise, Jamaika ve ouz beş gelişmeke olan ekonomiyi kapsayan çalışmasında yüksek kamu borçlarının kamu yaırımlarını dışladığını ve verimlilik arışını azalığını espi emişir. Genel bir ilke olarak borçlanma mikarındaki sürekli bir arışın yeerli düzeyde vergi geliri arışı ile finanse edilememesi, gelecek dönemlerdeki kamu harcamaları büyüklüğünde ve/veya kompozisyonunda bir değişikliği

Kamu Borçlanması Kamu Yaırımlarını Dışlıyor Mu? 45 zorunlu kılmakadır. Kamu harcamaları kompozisyonundaki değişim ise her zaman kamu yaırımlarının azalmasıyla sonuçlanmamaka, diğer esnek harcama kalemleri de bu azalışan ekilenebilmekedir. Örneğin Dua (27), Hindisan ekonomisinin yüksek borç sokuna sahip olması nedeniyle yeni finansman kaynaklarına erişemediğini, bu nedenle sosyal sekör yaırımlarının olumsuz ekilendiğini oraya koymuşur. Benzer sonuçları Lora ve Oliveria (27) da espi emişlerdir. Yazarlar elli ülkeyi kapsayan analizlerinde borç yükü arıkça sosyal harcamaların azaldığını belirlemişlerdir. Aşırı borçlanma sınırında olmayan ekonomilerde, kamusal yaırımların arırılmasında borçlanmanın ekili bir finansman aracı olduğunu göseren çalışmalar da mevcuur. Clemens vd. (23), elli beş gelişmeke olan ekonomi için dış borç servisindeki azalışların kamu yaırımlarını arırıcı ekilerinin olduğunu espi emişlerdir. Lora (27) ise yedi Lain Amerika ülkesi için 1987-21 dönemi panel verilerle yapığı çalışmada, borç arışının kamu alyapı yaırımlarını arırdığı sonucuna ulaşmışır. Benzer şekilde Abu Bakar (28), Malezya için VAR yönemi kullanarak yapığı çalışmada, borçlanmanın ekonomik büyüme üzerindeki ekisinin poziif olduğunu belirlemişir. 3. VERİ SETİ Çalışmanın verileri 198-28 dönemi yıllık oplam kamu yaırımları (Y) ve faiz ödemelerinden (F) oluşmakadır. Değişkenler, 1987=1 ve 1998 = 1 gayrisafi yuriçi hasıla fiya deflaörü vasıasıyla reel hale geirilmişir 1. Veriler, 23-28 TÜİK İsaisik Gösergeler, Maliye Bakanlığı Büçe ve Mali Konrol Genel Müdürlüğü ile Devle Planlama Teşkilaı web sayfasından derlenmişir. Değişkenlerin önündeki L ve R harfleri sırasıyla ilgili değişkenin doğal logarimasının alındığını ve reel hale geirildiğini, işarei ise ilgili değişkenin birinci devresel farkının alındığını gösermekedir. 4. YÖNTEM 4.1. BİRİM KÖK TESTİ Faiz ödemeleri ile kamu yaırımları arasındaki kısa ve uzun dönem ilişkileri incelemeden önce, bu değişkenlere ai birim kök sınaması yapılmışır. 1 1987=1 veya 1998 = 1 gayrisafi yuriçi hasıla fiya deflaörlerinin hiçbiri üm dönemi içermediğinden veriler, bu iki fiya deflaörünün bir diğerine dönüşürülmesiyle elde edilen seri vasıasıyla reel hale geirilmişir.

46 Mehme DURKAYA / Serve CEYLAN / Okay Orçun BEKEN Çalışmada birim kök sınaması Dickey ve Fuller (1979) arafından gelişirilen genişleilmiş Dickey-Fuller (ADF) esiyle gerçekleşirilmişir. Genişleilmiş Dickey-Fuller sınaması için aşağıdaki (1) ve (2) numaralı (sabili ve sabili+rendli) modeller ahmin edilmişir. x 1 x 1 k i1 i x i (1) x 1 x 1 2 rend k i1 i x Yukarıdaki regresyon denklemlerinde; x, ele alınan seriyi (lrf ve lry); k, denkleme ilave edilen bağımlı değişken gecikmelerini, ile paramereleri, rend, doğrusal zaman rendini ve, haa erimini emsil emekedir. Tahmin edilen (1) ve (2) numaralı regresyon denklemlerinde ele alınan serinin durağan olup olmadığını belirlemek için 1 parameresi kullanılır. Tahmin edilen denklemde 1 şeklinde ifade edilen sıfır hipoezinin reddedildiği düzeyde x serisinin durağan olduğuna hükmedilir. 4.2. KO-ENTEGRASYON TESTİ Çalışmada kullanılan değişkenler arasındaki uzun dönem ilişkileri araşırmak amacıyla Engle ve Granger (1987) arafından oluşurulan çif aşamalı ko-enegrasyon esi ve Johansen (1995) ko-enegrasyon esi uygulanmışır. i 4.2.1. ENGLE-GRANGER KO-ENTEGRASYON TESTİ Engle-Granger ko-enegrasyon esinin ilk aşaması, ko-varyans durağan değişkenlerin bir al seviyelerinde en küçük kareler yönemine göre ahmin edilerek haa erimlerinin espi edilmesini içermekedir. İki değişken arasındaki uzun dönem denklemi olarak ifade edilen ilk aşama, aşağıdaki (3) ve (4) numaralı modellerce göserilmekedir 2. Çalışmada (3) ve (4) numaralı modellerin sağ arafında doğrusal zaman rendi içeren uzun dönem denklemleri 2 (3) ve (4) numaralı modellerce bağımlı ve bağımsız değişken ayrımı yapılmamasının iki nedeni vardır. Bunlardan ilki, eoride lrf ve lry değişkenlerinin hangisinin dışsal değişken olması gerekiği konusunda kesin bir yargının mevcu olmamasıdır. İkinci neden ise Enders (24, s.347) de işare edilmişir. Bu gerekçeye göre büyük örneklemlerde (3) ve (4) numaralı modellerce ifade edilen uzun dönem denklemlerinin aynı bulguya ulaşması gerekir. Bu gereklilik, ko-enegrasyon analizinde Engle-Granger yöneminin kullanılıp kullanılamayacağı nokasında bir krier oluşurmakadır. (2)

Kamu Borçlanması Kamu Yaırımlarını Dışlıyor Mu? 47 de ahmin edilmişir. lry 1lrf 1, (3) lrf 1lry 2, (4) İkinci aşamada ahmin edilen (3) ve (4) numaralı denklemlerden elde edilen haa erimleri için birim kök sınaması yapılmakadır. Aşağıda verilen Genişleilmiş Dickey-Fuller sınamasında (sabisiz ve rendsiz versiyonu ) eğer birim kökün varlığı reddediliyorsa iki değişken arasında uzun dönem ilişkinin olduğu kabul edilmekedir. m i, i, 1 i, j, (İ=1, 2) (5) j1 4.2.2. JOHANSEN KO-ENTEGRASYON TESTİ Johansen ko-enegrasyon esi için aşağıdaki p gecikmeli vekör ooregresif modeli (VAR) ele alalım: Y A Y 1 1... ApY p X (6) (6) numaralı denklemde: Y, durağan olmayan nx1 boyulu (çalışmada 2x1 boyulu doğal logarimalı reel kamu yaırımları ve reel faiz ödemeleri) değişken vekörünü, X, dx1 boyulu deerminisik değişkenler vekörünü ve, haa erimini emsil emekedir. Yukarıdaki VAR modelinin birinci farkı alındığında aşağıdaki haa düzelme modeli elde edilir. Y Y p 1 1 i Y i X (7) i1 p i1 A i I ve p i A j ji1 (7) numaralı denklemde marisinin rankı bağımsız ko-enegre vekörlerinin sayısını ifade eder. Modelde rank( ) ise, ko-enegrasyon yokur ve (7) numaralı denklem birinci farkında VAR modelini ifade eder. Eğer rank ( ) 1 ise, ek bir ko-enegrasyon vekörü mevcuur ve Y 1 ifadesi haa düzelme erimim ifade eder. Eğer 1 rank( ) n ise, birden

48 Mehme DURKAYA / Serve CEYLAN / Okay Orçun BEKEN fazla ko-enegre vekörü mevcuur. Diğer arafan rank( ) n ise, diğer bir ifadeyle full ranka sahipse ko-enegrasyondan bahsedilemez. Bu durumda değişkenler bir al seviyelerinde ((7) numaralı modele göre seviyelerinde) durağandır. Ko-enegrasyon vekörlerinin sayısının belirlenmesi için nin karekerisik köklerinin anlamlılığının es edilmesi gerekir. Bu amaçla maksimum özgül değer (maximun eigenvalue) ve iz (race) isasiği kullanılır (Enders, 24, s.352). Bu çalışmada (8) numaralı denklemde verilen iz isaisiği kullanılmışır. race n ( r) T ln(1 ˆ ) (8) ir 1 i Burada: ˆ =karakerisik kökler ve T=kullanılabilir gözlem sayısını i göserir. İz isaisiği için boş ve alernaif hipoezler ile hipoezlerin ablo kriik değeriyle karşılaşırılmasıyla elde edilecek muhemel sonuçlar Tablo 1 de sunulmuşur. Tablodan da görüleceği üzere H hipoezinin kabul edildiği düzeyde (iz isaisiği ablo kriik değerinden düşük olduğu durumda) koenegrasyon veya ko-enegre vekör sayısı hakkında karara varılır. TABLO 1: İz İsaisiği için H ve Alernaif Hipoezler (n değişkenli durum) Hipoezler Sonuçlar H H H kabul 1 H red r r r 1 r 1 r 2 r 2 Ko-enegresyon vekörü yokur Bir ko-enegresyon vekörü İki ko-enegresyon vekörü........ r n 1 r n 1 n-1 ko-enegresyon vekörü En az bir koenegresyon vekörü En az iki ko-enegresyon vekörü En az üç ko-enegresyon vekörü Seriler seviyelerinde durağandır.

Kamu Borçlanması Kamu Yaırımlarını Dışlıyor Mu? 49 4.3. HATA DÜZELTME MODELİ Uzun dönem ilişki içinde olan iki değişken arasındaki kısa dönem (neden-sonuç) ilişkileri araşırmak amacıyla haa düzelme modelleri ahmin edilmişir. Granger (1988), ko-energre olan değişkenler arasındaki nedensel ilişkiyi sandar Granger (1969) nedensellik esiyle araşırmanın sakıncalı olacağını belirmişir. Ko-enegre değişkenler arasındaki nedensel ilişkinin sandar yönemle araşırılması modelde yanlış spesifikasyon yapılmasına (haa düzelme eriminin dahil edilemediği için) ve orijinal seride var olan bilgilerin kaybolmasına (değişkenlerin farkının alınması sureiyle) neden olmakadır (Taban, 24, s.5). Bu nedenle uzun dönem ilişki içinde olan iki değişken arasındaki nedensel ilişkileri araşırmak amacıyla aşağıdaki haa düzelme modeli ahmin edilmişir 3. l r lry 1 u 1, 1 ilryi ilrf i 1 (9) 11 i1 i1 k s lrf u1, 1 ilrf i ilryyi 2 (1) 12 i1 i1 Haa düzelme modelinde nedensel ilişkiler belirlenmesi için (9)numaralı modelde ve 11 =, (1) numaralı modelde ve 12 = hipo- ezlerin es edilmesi gerekir. Bu hipoezlerden, i ve için F i esi ve r i i1 = ve = içinse esi uygulanır. Yukarıda ifade edilen bu iki 11 12 r es (F ve esi) kısa dönem Granger nedensellik esi ve uzun dönem Granger nedensellik esi olarak adlandırılmakadır. Lieraürde, gecikme paramerelerinin esi ( ve ) kısa dönem nedensel ekinin, haa i1 s i i i1 düzelme erimlerinin esi ( 11 = ve =) ise uzun dönem nedensel ekinin 12 gösergesi olarak yorumlanmakadır (Khan, 24, s.1). 3 (9) ve (1) numaralı modellerde kullanılan haa düzelme kasayısı 1, 1, her iki ko-enegrasyon esini içerecek şekilde kullanılmışır. r i1 s i1 i u s i1

5 Mehme DURKAYA / Serve CEYLAN / Okay Orçun BEKEN 5. BULGULAR Çalışmada dışlama, aran faiz ödemelerinin büçe içerisindeki payını arması dolayısıyla kamu yaırımları gibi esnek harcama kalemlerine büçeden oransal olarak daha az kaynak ayrılması olarak anımlanmışır. Bu dışlamanın varlığı, iki değişken arasında negaif bir ilişkinin olması ve faiz ödemelerinin kamu yaırımlarına Granger anlamda neden olması şarlarına bağlıdır. Ayrıca önsel bulgu olarak, kamu yaırımlarının ve faiz ödemelerinin büçe içerisindeki paylarının grafiksel analizi bu ilişinin varlığının büçe kısıı içerisinde incelenmesi açısından faydalı olacakır. 5.1. GRAFİKSEL ANALİZ Türkiye nin 198-25 dönemi kamu yaırımları ve faiz ödemelerinin konsolide büçe harcamaları içindeki payları Grafik 1 de sunulmuşur 4. Grafiken elde edilen ilk izlenimler, dönem içerisinde faiz ödemelerinin oplam harcamalar içerisindeki payının arığı yaırımların ise azaldığı yönündedir. Türkiye de konsolide büçe harcamaları içinde faiz ödemelerinin payının giderek arması, kaynak dağılımını ekileyerek, kamunun yaırımlara daha az kaynak ayırmasına neden olmakadır. Şöyle ki, 198 li yıllarda yaırımların 4 26 yılından sonra büçe anımının değişmesi dolayısıyla 26, 27 ve 28 dönemi veriler Grafik 1 e dahil edilmemişir. Ayrıca Grafik 1 de sadece konsolide büçe içerisinde yer alan yaırım harcamaları yer alırken, ekonomerik analiz kısmında oplam kamu yaırımları analize abi uulmuşur.

Kamu Borçlanması Kamu Yaırımlarını Dışlıyor Mu? 51 oplam harcamalar içindeki oralama payı yaklaşık % 19 iken 199 lı yıllarda %9 a, 2 li yıllarda da %6 seviyelerine gerilemişir. Faiz ödemelerinin aynı on yıllık dönemler açısından değerleri ise %12, %29 ve %42 olarak gerçekleşmişir. Bu durum, faiz ödemeleri ile kamu yaırımları arasında anlamlı bir ilişki mevcusa, bu ilişkinin ers yönlü olduğunu gösermekedir. 5.2. EKONOMETRİK ANALİZ 5.2.1. BİRİM KÖK ANALİZİ SONUÇLARI Değişkenler arasında oraya çıkabilecek kısa ve uzun dönem ilişkileri incelemeden önce değişkenlerin birim kök içerip içermediğinin araşırılması gerekir. Çalışmada birim kök esi sabili ve sabili + rendli genişleilmiş Dickey- Fuller (ADF) birim kök esi aracılığıyla gerçekleşirilmişir. Tahmin edilen ADF es sonuçları Tablo 2 de sunulmuşur. Tablodan, reel faiz ödemeleri (RF) ve reel kamu yaırımları (RY) değişkenlerinin.1 anlam düzeyine göre seviyelerinde birim kök aşıdığı görülmekedir. Değişkenlerin birinci farklarını ifade eden büyüme oranlarının ise birim kök aşımadıkları espi edilmişir. TABLO 2: Birim Kök Tesi Sonuçları Değişkenler Sabili ADF Sabili ve Trendli ADF LRF -3.43 [] (-2.625) -.611 [] (-3.225) LRY -2.544 [] (-2.625) -3.18 [] (-3.225) LRF -5.18 [] (-2.627) -6.474 [] (-3.229) LRY -6.78 [] (-2.627) -5.982 [] (-3.229) No: Tabloda verilen paranez içi değerler.1 anlamlılık seviyesinde, Mackinnon (1996) ablo kriik değerlerini gösermekedir. Köşeli paranez içi değerler ise Schwarz Bilgi Krieri vasıasıyla (maksimum 3 gecikmeyle) espi edilen gecikme sayılarıdır. 5.2.2. KO-ENTEGRASYON TESTİ SONUÇLARI Birim kök esi sonuçları, üm değişkenlerin birinci farkında durağan olduğunu ve bu nedenle değişkenler arasındaki uzun dönem ilişkinin araşırılabileceğini gösermekedir. Değişkenler arasındaki uzun dönem ilişkinin varlığının espii için öncelikle Engle-Granger ko-enegrasyon esi kullanılmışır. Reel kamu yaırımları ve reel faiz ödemeleri değişkenleri arasında bağımlı-bağımsız değişken ayinine gidilmeksizin her iki duruma göre de es sonuçları elde edilmişir. U1, LRY değişkeninin bağımlı değişken,

52 Mehme DURKAYA / Serve CEYLAN / Okay Orçun BEKEN U2 ise LRF değişkeninin bağımlı değişken olduğu uzun dönem denkleminden elde edilen haa erimlerini gösermekedir. Ayrıca uzun dönem denkleminde doğrusal zaman rendi içermeyen versiyon için elde edilen haa erimleri model 1 olarak, doğrusal zaman rendini içeren versiyon için elde edilen haa erimleri ise model 2 olarak adlandırılmışır. Reel kamu yaırımları ve reel faiz ödemeleri arasındaki uzun dönem denklemlerden elde edilen haa erimlerine ilişkin ADF es isaisikleri Tablo 3 de sunulmuşur. Tablo 3 ün oraya çıkardığı sonuçlar, hem model 1 hem de model 2 ye göre U1 haa eriminin birim kök aşımadıklarını gösermekedir. Diğer arafan U2 model 1 e göre birim kök aşımazken, model 2 ye göre birim kök aşımışır. Hiçbir denklemde birinci derece ardışık bağını problemiyle karşılaşılmamışır. Engle-Granger ko-enegrasyon esi sonuçları sadece rendsiz modele göre LRY ve LRF değişkenlerinin uzun dönem ilişki içinde olduklarını, diğer bir ifadeyle ko-enegrasyon ilişkisinde olduklarını gösermişir. TABLO 3: Engle-Granger Ko-enegrasyon Tes Sonuçları Değişkenler Model 1 Model 2 ADF LM(1) ADF LM(1) U1-2.999 [].815-3.387 [].635 U2-2. 134 [].6-1.147 [].29 No: Tabloda köşeli paranez içi değerler Schwarz Krieri ne göre belirlenen bağımlı değişken gecikmesini, LM(1) : ardışık bağınının (birinci derece) espii için belirlenen Lagrange Muliplier es (F) isaisiğin gösermekedir..1 anlamlılık seviyesinde, Mackinnon (1996) ablo kriik değeri yaklaşık olarak,-1. 69 dur. Enders (24, s.347) e göre (3) ve (4) numaralı modellerce ifade edilen uzun dönem denklemlerinden elde edilen haa erimlerinin aynı koenegrasyon bulgusuna ulaşması gerekir. Ancak Model 2 de (rendli modelde) bu gerekliliğin sağlanamadığı görülmüşür. Bu nedenle iki değişken arasındaki uzun dönem ilişkiyi daha deaylı incelemek için Engle-Granger ko-enegrasyon esine göre daha üsün özelliklere sahip olan Johansen ko-enegrasyon esi kullanılmışır. Johansen Ko-enegrasyon esi için hesaplanan iz (race) isaisikleri Tablo 4 de sunulmuşur. İz isaisikleri iki değişken arasında en az bir ko-enegrasyon vekörü olduğunu gösermekedir. Dolayısıyla Johansen

Kamu Borçlanması Kamu Yaırımlarını Dışlıyor Mu? 53 Ko-enegrasyon esi de iki değişkenin uzun dönemde birlike hareke eiğini doğrulamışır. TABLO 4: Johansen Ko-enegrasyon Tesi Sonuçları Hipoezler Sonuçlar H H 1 İz isaisiği Anlamlılığı r r 16.2.41 r 1 r 1 5.751.16 No: Gecikme uzunluğu VAR modelinde espi edilmişir. Anlamlılık değerleri MacKinnon- Haug-Michelis (1999) ablo değerlerine göre rapor edilmişir. LRY ve LRF değişkenleri seviyelerinde birim kök aşımalarına rağmen doğrusal bileşenlerinin durağan espi edilmesi, değişkenlerin seviyelerindeki en küçük kareler yöneminin kullanılabileceğini gösermekedir. Uzun dönem denklemleri olarak ifade edilen bu ahminlerin sadece eğim kasayıları Tablo 5 de sunulmuşur. Tablodaki bulgular incelendiğinde, bağımlı değişken iser LRY iserse LRF olsun, iki değişken arasında negaif bir ilişkinin olduğu görülmekedir. TABLO 5: EKK Sonuçları Bağımlı Değişken LRY LRF LRY -.112 (.195) LRF -89.518 (3.162) No: Tablodaki değerler kasayıları, paranez içi değerler ilgili kasayıya ai isaisiklerini gösermekedir. 5.2.3.HATA DÜZELTME MODELİ SONUÇLARI Reel kamu yaırımları ve reel kamu faiz ödemeleri arasında var olan uzun dönem ilişkinin nedensellik boyuu, haa düzelme modeli aracılığıyla araşırılmış ve bu analize ilişkin sonuçlar Tablo 6 da sunulmuşur. Tablo 6 da elde edilen bulgular haa düzelme kasayısının sadece rendsiz uzun dönem denklemlerinden elde edildiğini gösermekedir. Elde edilen sonuçlara göre, reel faiz ödemeleri büyüme oranının reel kamu yaırımları büyüme oranına

54 Mehme DURKAYA / Serve CEYLAN / Okay Orçun BEKEN neden olduğu dikka çekmekedir. Bu bulgu hem F-esinin hem de haa düzelme kasayısının isaisiksel olarak anlamlı olmasından kaynaklanmışır. Diğer arafan reel kamu yaırımları büyüme oranının reel faiz ödemeleri büyüme oranına neden olmadığı görülmüşür. Bu bulgu hem F isaisiğinin hem de haa düzelme kasayısının isaisiksel olarak anlamlı olmamasından kaynaklanmakadır. Sonuç olarak reel faiz ödemeleri büyüme oranı ile reel kamu yaırımları büyüme oranı arasında kısa ve uzun dönem nedensel ilişkinin olduğu ve bu ilişkinin reel faiz ödemelerinden reel kamu yaırımlarına doğru ek yönlü olduğu espi edilmişir 5. TABLO 6: Haa Düzelme Modeli Sonuçları Hipoez LRF, LRY nin nedeni değildir. LRY, LRF nin nedeni değildir F Tesi 4. 84 [1]. 11 [1] Anlamlılık Düzeyi Haa Düzelme Kasayısı Anlamlılık Düzeyi. 38 -. 623. 7. 917. 11. 967 No: Tabloda verilen köşeli paranez içi değerler Schwarz Krieri ne göre belirlenen opimal gecikme uzunluğunu gösermekedir. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME Vergi gelirlerinin kamu harcamalarını karşılamaması nedeniyle borçlanma yolunun ercih edilmesi, borcun hangi harcamaları finanse emesi gerekiği sorusunu da ön plana çıkarmakadır. Bu çerçevede borçlanmanın, ekonomik büyüme ve isihdam arışı sağlayan, özellikle de alyapı yaırımları aracılığıyla özel sekör yaırımlarını besleyen kamu yaırımlarının finansmanı için kullanılması gerekir. Bu ür bir uygulama sonucunda oraya çıkacak ekonomik büyüme, vergi kapasiesinin armasına dolayısıyla borç ana para ve faiz ödemeleri için gerekli kaynağın oluşmasına kakıda bulunacakır. Oysa bu süreçe oluşan kaynak arışı, borç vadesi içerisinde genellikle yeerli düzeye ulaşamadığı gibi, borçlanmaya yeerli kapasie arışı yaramayan diğer harcama kalemleri için de sıklıkla başvurulmakadır. Sonuç olarak borçlanma, faiz ve ana para ödemelerini gerçekleşirmek amacıyla yeni kaynak arayışını 5 Vekör haa düzelme modeline dayalı Granger nedensellik esi sonuçları rapor edilmemişir. Bu model sonucunda da iki değişken arasında reel faiz ödemelerinden reel kamu yaırımlarına doğru ek yönlü (kısa ve uzun dönem) nedensel ilişki espi edilmişir.

Kamu Borçlanması Kamu Yaırımlarını Dışlıyor Mu? 55 gerekiren bir süreci de beraberinde geirmekedir. Kamunun faiz ve ana para ödemelerini gerçekleşirmek amacıyla kullandığı kaynakları sağlamada izlediği yollar, ödediği faiz uarına eşdeğer büyüklüke vergi arışı, yeniden borçlanma veya diğer kamu harcamalarını azalma olarak öne çıkmakadır (Açba, 1994, s.191). Vergilerin hukuki zorlamalar alında alınması, opluma maliye yüklemesi ve bu maliyelerin kamuoyu baskısı oluşurması nedeniyle genellikle yeniden borçlanma seçeneği ercih edilmekedir. Oysa borçlanmanın da bir sınırı mevcuur ve bu sınırdan sonraki borçlanma sürecinde kamu harcamaları bileşenlerinde değişim ve kısınılar kaçınılmaz olarak oraya çıkmakadır. Harcama kalemleri içerisinde ise cari harcamalar, borç anapara ve faiz ödemeleri gibi yükümlülüklerden vazgeçilememesi nedeniyle dikkaler yaırımlara yönelmekedir. Bu bağlamda öncelik, yaırımların erelenmesi veya yeni yaırım kararlarının alınmaması doğrulusunda şekillenmekedir. Çalışmada, borçlanmanın kamu yaırımlarını dışladığını ifade eden bu sürecin Türkiye ekonomisi için geçerli olup olmadığı 198-28 dönemi yıllık zaman serileri vasıasıyla araşırılmışır. Faiz ödemeleri ve kamu yaırımları arasındaki Ko-enegrasyon ve nedensellik ilişkisinin incelendiği analizlerde, Türkiye de kamu yaırımlarının kamu faiz ödemelerinden ekilendiği sonucu espi edilmişir. Uzun dönem denkleminde ise bu ekinin negaif yönlü olduğu, diğer bir ifadeyle faiz yükünün arması nedeniyle kamusal yaırımların azaldığı görülmüşür. Kamu kesiminin borçlanma aracılığıyla sağladığı fonların üreken yaırımlara dönüşmesi borç kısır döngüsünün kırılması açısından önem arz eden bir konudur. Ayrıca özel sekör yaırımlarının hızlanmasında kamu yaırımlarının önemi de yadsınamaz bir gerçekir. Dolayısıyla yukarıdaki bulgular, aynı zamanda, ülkenin büyüme ve isihdam arışı gibi emel poliika hedeflerine ulaşabilmesi için kamu borçlarının ekinliğini arışma konusu yapmakadır. Bu çerçevede borç sokunun en azından kamu yaırımlarını dışlamayacak bir seviyeye indirilerek faiz ödemeleri yükünün makro ekonomik hedeflere engel oluşurmamasının sağlanması öncelikli bir poliika seçeneği olarak karşımıza çıkmakadır.

56 Mehme DURKAYA / Serve CEYLAN / Okay Orçun BEKEN KAYNAKÇA ABU BAKAR, Nor Aznin (28), Empirical Evaluaion On Exernal Deb of Malaysia, Inernaional Business & Economics Research Journal, 7 (2), 95-18. AÇBA, Sai (1994), Devle Borçlanması, Afyon Kocaepe Üniversiesi İ.İ.B.F, Afyon. BARRO, J., Rober (1974), Are Governmen Bonds Ne Wealh?, The Journal of Poliical Economy,82 (6), 195-1117. BLAVY, Rodolphe (26), Public Deb and Produciviy: The Difficul Ques for Growh in Jamaica, IMF Working Paper, WP/6/235. CALDERON, Cesar, EASTERLY, William, SERVEN, Luis (23), Lain America s Infrasrucure in he Era of Macroeconomic Crisis, (The Limis of Sabilizaion: Infrasrucure, Public Deficis, and Growh in Lain America), Sanford Universiy Pres, and The World Bank, Unied Saes. CHOTE, Rober, EMMERSON, Carl, TETLOW, Gemma (28), The IFS Green Budge,hp://www.ifs.org.uk/budges/gb28/index.php, Erişim: 24/3/21. CLEMENTS, Benedic, BHATTACHARYA, Rina, NGUYEN, Quoc, Toan (23), Exernal Deb, Public Invesmen, and Growh in Low-Income Counries, IMF Working Paper, WP/3/249. DICKEY, David, FULLER, Wayne, Arhur (1979), Disribuion of he Esimaors for Auoregressive Series wih a Uni Roo, Journal of he American Saisical Associaion,74, 427-431. DIJKSTRA, Geske, HERMES, Niels (21), The Uncerainy of Deb Service Paymens and Economic Growh of Highly Indebed Poor Counries: Is There a Case for Deb Relief?, WIDER Conference on Deb Relief, 17-18 Augus, Helsinki. DUTTA, Indranil (27), The Burden of Governmen Deb in he Indian Saes; Implicaion for he MDG Povery Targe, World Insiue for Developmen Economics Research, Research Paper No: 27/14.

Kamu Borçlanması Kamu Yaırımlarını Dışlıyor Mu? 57 ENDERS, Waler (24), Applied Economeric Time Series, 2nd Ediion, John Willey&Sons, USA. ENGLE, Rober, GRANGER, Clive, William, John (1987), Coinegraion and Error Correcion: Represenaion, Esimaion and Tesing Economerica, 55, 251-276. GRANGER, Clive, William, John (1969), Invesigaing Causal Relaions by Economeric Models and Cross-Specral Mehods, Economerica, 137, 424-438 GRANGER, Clive, William, John (1988) Some Recen Devolopmens in a Concep of Causaliy, Journal of Economerica, 39, 199-211. HAMEED, Abid, ASHRAF, Hammad, CHAUDHARY, Ali Muhammed (28), Exernal Deb and is Impac on Economic and Business Growh in Pakisan, Inernaional Research Journal of Finance and Economics, 2, 132-14. HEINEMANN, Friedrich (22), Facor Mobiliy, Governmen Deb and he Decline in Public Invesmen, Cenre for European Economic Research (ZEW) Discussion Paper, 2-19 HELLER, Peer, S., DIAMOND, Jack (199), Inernaional Comparisons of Governmen Expendiure Revisied: The Developing Counries, IMF Occasional Paper, 69. HICKS, L., Norman (1989), Expendiure Reducions in High-Deb Counries, Finance and Developmen, 26, 35-37. HICKS, L, Norman (1991), Expendiure Reducions in Developing Counries Revisied, Journal of Inernaional Developmen, 3 (1), 29-37. KELLERMAN, Kersen, (27) Deb Financing of Public Invesmen: On a Popular Misinerpreaion of he Golden Rule of Public Secor Borrowing, European Journal of Poliical Economy, 23, 188-114. KHAN, Mahmood-ul-Hasan (24) Defence Expendiure and Macroeconomic Sabilizaion: Causaliy Evidence from Pakisan, Sae Bank of Pakisan Working Papers, 2.

58 Mehme DURKAYA / Serve CEYLAN / Okay Orçun BEKEN KRUGMAN, Paul (1988), Financing vs. Forgiving a Deb Overhang, NBER Working Paper Series, 2486. LORA, Eduardo (27), Public Invesmen in Infrasrucure in Lain America: Is Deb he Culpri?, Iner-American Developmen Bank Working Paper, 595. LORA, Eduardo, OLIVERA, Mauricio (27), Public Deb and Social Expendiure: Friends or Foes?, Emerging Markes Review, 8, 299-31. MACKINNON, James.G. (1996), Numerical Disribuion Funcions for Uni Roo and Coinegraion Tess, Journal of Applied Economerics, 11, 61-618. MACKINNON, James.G., HAUG, Alfred.A., MICHELIS, Leo (1999), Numerical Disribuion Funcions of Likelihood Raio Tess for Coinegraion, Journal of Applied Economerics, 14, 563-577. MAHDAVI, Saeid (24), Shifs in he Composiion of Governmen Spending in Response o Exernal Deb Burden, World Developmen, 32(7), 1139-1157. PATTILLO, Caherine, POIRSON, Helene, RICCI, Luca (22), Exernal Deb and Growh, Inernaional Moneary Fund, WP/2/69, 1-49. PATTILLO, Caherine, POIRSON, Helene, RICCI, Luca (24), Wha Are he Channels hrough Which Exernal Deb Affecs Growh?, IMF Working Paper, WP/4/15. SEN, Swapan, KASIBHATLA, Krishna M., STEWART, David B. (27), Deb Overhang and Economic Growh he Asian and he Lain American Experiences, Economic Sysems, 31(1), 3 11. TABAN, Sami (24) Türkiye de Sağlık ve Ekonomik Büyüme İlişkisi: Nedensellik Tesi, 3. Ulusal Bilgi, Ekonomi ve Yöneim Kongresi, Eskişehir.