Oral Mukozanın Benign Papül ve Nodülleri



Benzer belgeler
ORAL KAVİTENİN İYİ HUYLU TÜMÖRLERİ. 1) Epulisler. 2) Epitelyal kaynaklı olanlar. 3) Bağ dokusu kaynaklı olanlar

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Radyolüsent Görüntü Veren Odontojenik Tümörler Dr.Zuhal Tuğsel

ELİN YUMUŞAK DOKU TÜMÖRLERİ

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm

KOLOREKTAL POLİPLER. Prof. Dr. Mustafa Taşkın

Anormal Kolposkopik Bulgular-1 (IFCPC, 2011)

Deri Tümörleri Pratik Ders İçeriği

Ses Kısıklığı Nedenleri:

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

BAŞ BOYUN PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ. Dr. Sezer Kulaçoğlu Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi

(RANULA : TEKRARLAYAN BİR OLGU) RANULA : AĞIZ TABANINDA TEKRARLAYAN BİR OLGU ÖZET

İNTRAORAL FOKAL REAKTİF LEZYONLARIN HİSTOPATOLOJİK ANALİZİ HISTOPATHOLOGIC ANALYSIS OF THE INTRAORAL FOCAL REACTIVE LESIONS. Uz.Dr.

Erişkin bir Heck hastalığı olgusu

Oral Mukozanın Benign Pigmente Lezyonları

BAŞ-BOYUN PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ-TÜKRÜK BEZİ TÜMÖRLERİ OLGU SUNUMU. Dr. Özlem Saraydaroğlu

ANORMAL TRANSFORMASYON ZONU: ASETİK ASİTİN ETKİSİ NEDİR?

TTB deki. SGK daki puanı. önerdiğimiz puanlar. daki kodu. puanı. Genel

Dr. Merih Tepeoğlu Başkent Üniversitesi Patoloji A.B.D

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi

Gerekçe. Birim. Genel İşlemler

Bukkal Bölgede Dev Lipom: Olgu Sunumu On Giant Lipoma of The Buccal Fat Pad: A Case Report Kulak, Burun, Boğaz Hastalıkları

Onbir Yıllık Cerrahi Vakalarımızın Histolojik İnceleme Sonuçları

6 Pratik Dermatoloji Notları

5 Pratik Dermatoloji Notları

DERMATOFİBROSARKOM PROTUBERANS. Doç. Dr. Filiz Canpolat Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dermatoloji Kliniği

Bukkal Bölgeden Kaynaklanan Pleomorfik Adenom: Olgu Sunumu

ORAL KAVİTENİN REAKTİF LEZYONLARI: 147 VAKA ÜZERİNE RETROSPEKTİF BİR ÇALIŞMA

Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

GENEL İŞLEMLER Deri ve mukoza smear`leri, direkt Deri ph ölçülmesi, deri tipi tayini Wood ışığı muayenesi Deri ve mukoza smear`leri (giemsa, wright,

İTF

İNTERAKTİF VAKA TARTIŞMASI

TEDAVİSİ. Dr. Oğuz ÇETİNKALE. İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı

Benign Özofagus Tümörleri

Merkel Hücreli Karsinom

TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI. Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı

Deri Kanserleri Erken Tanı ve Korunma

Jinjival Lokalize Reaktif Lezyonlar: Demografik ve Retrospektif Bir Çalışma

Hisar Intercontinental Hospital

Deri Layşmanyazisi. Prof. Dr. Mehmet HARMAN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Anabilim Dalı

MEME PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ

Polipte Kanser. Dr.Cem Terzi. Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Kolorektal Cerrahi Birimi

Pediatrik Göz Tümörleri Prof. Dr. Halit Pazarlı

MALİGN VE BENİGN GRANÜLER HÜCRELİ TÜMÖR KARŞILAŞMALI İKİ OLGU SUNUMU.

SUBMENTAL BÖLGEDE YERLEŞİMLİ DEV EPİDERMAL KİST

MEMENİN SELİM PREKANSERÖZ HASTALIKLARININ YÖNETİMİ. Op. Dr. Gülden BALLI İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

PERİFERAL OSSİFİYE FİBROM: 50 VAKALIK SERİDE KLİNİK VE HİSTOPATOLOJİK DEĞERLENDİRME

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Prognostik Öngörü. Tedavi Stratejisi Belirleme. Klinik Çalışma Dizaynı

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger

GLANDÜLER LEZYONLARDA YÖNETİM. DR. ZELIHA FıRAT CÜYLAN SBÜ. VAN EĞITIM VE ARAŞTıRMA HASTANESI

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

OLGU. 57 yaşında Sağ memede son 10 ayda hızla büyüyen kitle

Pediatrik karaciğer kitlelerinde ayırıcı tanı

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 2015;7 (3):

Karsinoid Tümörler Giriş Sınıflandırma: Göğüs Cer rahisi rahisi Göğüs Cer Klinik:

YÜKSEK RİSK PREMALİGN LEZYONLARDA YAKLAŞIM. Dr.Ayşenur Oktay Ege Ün Tıp Fak Radyoloji AD

Meme Olgu Sunumu. Gürdeniz Serin. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı. 3 Kasım Antalya

Adrenalde sık ve nadir görülen lezyonlar. Dr.Aylar Poyraz Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji AD

Basit Guatr. Yrd.Doç.Dr. Okan BAKINER

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 2015;7(3):

SERT DOKUNUN SULU (KĠSTĠK) LEZYONU. Dr Arzu AVCI ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ TIBBİ PATOLOJİ KLİNİĞİ 17 Kasım 2011

Deri Tümörleri. Doç. Dr. Burak KAYA. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi A.D.

LENFÖDEM ERKEN TANI VE ERKEN TEDAVİ GEREKTİREN BİR HASTALIKTIR!

ANKARA MEME HASTALIKLARI DERNEĞİ BİLİMSEL TOPLANTISI

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi

Etkin Madde Klorheksidin glukonat (%1)tır. Yardımcı madde olarak; Kuş üzümü aroması, Kiraz aroması ve Nane esansı içerir.

NEDENLERİ. Endometrial polipler ile sigara kullanımı, doğum kontrol hapı kullanımı ve yapılan doğum sayısı arasında bir ilişki yoktur.

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

Tarih : Sayı : 006 BASIN BÜLTENİ. Türk Dermatoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. NİLGÜN ȘENTÜRK

Anormal Kolposkopik Bulgular. Doç. Dr. Nejat Özgül Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

Kötü Huylu Yumuşak Doku Tümörleri. Tanım, sınıflama, hastaya ilk yaklaşım. Dr. Serkan BİLGİÇ

NEOPLAZİ D R. Y A S E M İ N S E Z G İ N. yasemin sezgin

Erken Evre Akciğer Kanserinde

Nörovasküler Cerrahi Öğretim Ve Eğitim Grubu Hasta Bilgilendirme Formu

Bsc., Ankara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Biyoistatistik Anabilim Dalı, Ankara, Türkiye

PERİFERAL ORALEKZOFİTİK LEZYONLAR

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı

TRAKEA CERRAHİSİNDE TEMEL PRENSİPLER

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

SİNDİRİM SİSTEMİ HASTALIKLARI

SİNOVİTLER. Dr. Güldal Esendağlı Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD 16 Ekim 2015

Periferal Ossifiye Fibroma ve Tedavisi

TRD KIŞ OKULU KURS 1, Gün 5. Sorular

MONOMORFİK ADENOMA (Bir Olgu)

Sunum planı. Kranyal ve spinal vasküler hastalıklarda radyocerrahi. Radyasyonun damarlar üzerindeki etkileri. Radyasyonun damarlar üzerindeki etkileri

Oral Skuamöz Hücreli Papillom: Bir Olgu Raporu

PREMATÜRE RETİNOPATİSİ Dr Alparslan ŞAHİN Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı

Arşiv Kaynak Tarama Dergisi Archives Medical Review Journal

T.C. Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi

Yediyüzyetmişiki Akciğer Kanseri Olgusunda Cilt Metastazı: 5 Yıllık Deneyimin Analizi

Periodontoloji nedir?

Adneksiyel Kitlelerde Maligniteyi Predikte Eden Faktörler

Periodontoloji nedir?

Aydın Bora 1, Adem Yokuş 1, Alpaslan Yavuz 1, Cihat Kaya 1, Suat Orak 1, Mehmet Deniz Bulut 1, Gülay Bulut 1. Abstract.

MEMENİN PAGET HASTALIĞI. Doç. Dr. M. Ali Gülçelik Ankara Onkoloji Hastanesi

Vücutta dolaşan akkan sistemidir. Bağışıklığımızı sağlayan hücreler bu sistemle vücuda dağılır.

Beyin Omurilik ve Sinir Tümörlerinin Cerrahisi. (Nöro-Onkolojik Cerrahi)

DEJENERATİF RETİNA HASTALIKLARI. Dr Alparslan ŞAHİN

Transkript:

72 Sürekli Eğitim Continuing Medical Education DOI: 10.4274/turkderm.46.s2.14 Benign Papules and Nodules of Oral Mucosa Mehmet Salih Gürel, Ebru Sarıkaya İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Deri ve Zührevi Hastalıklar Kliniği, İstanbul, Türkiye Özet Bu makalede oral mukozanın sık görülen bazı benign papül ve nodülleri etyolojisi, epidemiyolojisi, klinik özellikleri, histopatolojik özellikleri ve tedavileri irdelenerek sunulmaktadır. Bu lezyonlar mukosel, travmatik fibrom, epulis, piyojenik granulom, oral papillom, oral verrukalar, lenfanjiom, hemanjiom, lipom, oral nevuslar ve diğer oral yumuşak dokunun benign tümörleridir. Oral mukozanın benign papül ve nodülleri prekanseroz veya malign olanlardan klinik ve histopatolojik olarak ayrılmalıdır. Kesin klinikopatolojik tanı uygun ve doğru tedavi için zorunludur. (Türk derm 2012; 46 Özel Sayı 2: 72-6) Anah tar Ke li me ler: Ağız hastalıkları, oral benign neoplaziler, benign papül ve nodül Sum mary This article reviews some of the more common benign oral papules and nodules of oral mucosa with emphasis on their etiology, epidemiology, clinical presentation, histopathology, and treatment. These lesions include mucocele, traumatic fibroma, epulis, pyogenic granuloma, oral papilloma, oral warts, lymphangioma, hemangioma, lipoma, oral nevi and some soft tissue benign tumors. These benign lesions must be separated clinically and histologically from precancerous and malign neoplastic lesions. Accurate clinico-pathological diagnosis is mandatory to insure appropriate therapy. (Turk derm 2012; 46 Suppl 2: 72-6) Key Words: Mouth diseases, oral benign neoplasms, benign papule and nodule Giriş Oral kavite farklı histolojik yapı ve işleve sahip anatomik bir bölgedir. Bu farklı dokulardan çeşitli tümoral papül ve nodüler lezyonlar ortaya çıkabilir (Tablo 1). Travma, enfeksiyon, neoplazik gelişim veya genetik faktörlerle ortaya çıkan benign papül ve nodüllerden önemli veya sık görülenler irdelenecektir. Ektopik Sebase Glandlar (Fordyce granülleri) Üst veya alt dudağın iç yüzünde ve özellikle komissural yanak mukozasında 2-3 mm büyüklüğünde sarı papüller şeklinde görülür. Pubertede belirginleşen glandlar normal popülasyonun %80'inde bulunur. Histopatolojisinde kıl folikülleriyle ilişkisiz ektopik sebase gland yapısı izlenir. Tedavi gerekmez. İsotretinoin tedavisiyle gerilediği bildirilmiştir 1-3. Mukosel (Müköz retansiyon kisti) Genellikle ısırılmaya bağlı olarak, tükrük bezlerinin ve boşaltıcı kanalların yırtılmasıyla oluşurlar. Salgılanan müsin bağ dokusu içerisinde granülomatöz bir reaksiyon oluşturabilir. Nadiren kanalın tıkanması ve müsinin geride birikmesi sonucu gerçek retansiyon kisti de oluşabilir. Travmaya uğrayan alanlarda, genellikle alt dudakta meydana gelir. Ani ortaya çıkan, hemisferik, ağrısız, şeffaf, mavimsi papül veya nodül şeklinde görülür. Lezyonun cerrahi eksizyonu veya boşaltılarak tedavisi mümkündür 4,5. İrritasyon Fibromu (Travmatik fibrom) Doku travmasına sekonder gelişen ekzofitik lezyon, oral mukozanın sık görülen benign lezyonları arasında yer alır. Tekrarlayan travmaya bağlı olarak gelişen fibromlar en sık dil, Ya z fl ma Ad re si/ad dress for Cor res pon den ce: Dr. M. Salih Gürel, İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Deri ve Zührevi Hastalıklar Kliniği, İstanbul, Türkiye Tel: +90 212 459 62 62 E-posta: msgurel@gmail.com Türk derm-de ri Has ta lık la rı ve Fren gi Ar şi vi Der gi si, Ga le nos Ya yı ne vi ta ra f n dan ba s l m fl t r. Turk derm-arc hi ves of the Tur kish Der ma to logy and Ve ne ro logy, pub lis hed by Ga le nos Pub lis hing.

Türk derm 2012; 46 Özel Sayı 2: 72-6 73 bukkal mukoza ve alt dudak mukozasında oluşur (Resim 1). Maserasyondan dolayı beyazımsı, 1-2 cm yi aşmayan geniş tabanlı yavaş büyüyen lezyonlar olarak ortaya çıkar. Bazen üzeri sekonder travmaya bağlı ülsere olabilir. Histopatolojisinde yoğun kollajen bantları, matür fibroblastlar, kronik enflamatuar hücreler ve epidermisde hiperkeratoz gözlenir. Travmayı önlemek gerekir. Cerrahi eksizyonla tedavi edilir 6. Epulis Kronik irritasyona bağlı gelişen gingival tümörlerdir. Başlıca yerleşim yeri dental sırtın ön kısmıdır 7. Lezyonların klinik görünümü oldukça değişken olup bazıları hiperemik, kırmızı ve kolay kanarlar 8. Fibröz epulis (periferal fibrom) temel olarak bir reaktif fibröz hiperplazidir. Tipik olarak erişkinde interdental papilla veya serbest jinjival marjinin altından kaynaklanan sert, pembe, noninflame bir kitle şeklinde görülür. Lezyon ağrısız ve yavaş büyür. Histolojik olarak periferik kısımlarında matür fibrositlerin olduğu fibroblastik reaksiyon paterni gösterir. Epulisler ilaca bağlı veya sistemik bir hastalığın bulgusu olarak da gelişebilir. Bu ilaçlar arasında fenitoin, nifedipin ve siklosporin sayılabilir. Posttravmatik veya gebelik sırasında (epulis gravidarum) yumuşak, vaskülarizasyonu fazla granülomatöz epulis görülebilir. Bu aşırı büyümeye hormonal faktörlerin ve ayrıca gram negatif periodontal bakteriyel floranın yol açtığı düşünülmektedir 4,9-11. Klinik olarak dev hücreli epulis lezyonları 1,5 cm'e kadar büyüyebilir ve mor kahverengi bir yüzeye sahip olabilir. Dev hücreli epulisler, genellikle kronik irritasyona bağlı onarım granülomlarından kaynaklanır. Periferik dev hücreli granülom daha genç hastalarda görülür. Ya ağızın ön kısmında izole bir epulis olarak ya da dişlerin çıktığı yerde arka segmentte görülür. Bu tür epulisler mor siyanotik renklidir ve agresif seyir izler. İnterdental papillaya doğru büyüyüp bilobüle hale gelebilirler. Komşu kortikal kemikte erozyona neden olurlar ve komşu dişi ayırabilirler. Büyüme potansiyeli çoktur. Histolojik olarak tek veya çok sayıda mononükleer hücre odakları içerir. Bu odaklar çok sayıda multinükleer dev hücrelerin olduğu vaskülarize fibröz bir stromayla ayrılır. Kitle ince duvarlı geniş damarlarla çevrelenmiştir. Bu yüzden mor renkte ve hemorajik görünümdedir. Tedavi hem irritanın hem de lezyonun uzaklaştırılmasıyla olur 7-11. Oral Papillom Oral papillomlar en sık karşılaşılan oral kavite lezyonlarındandır. Ağız içinde herhangi bir yerde, dil alt yüzde, dudak iç yüzeyinde, genellikle de sert ve yumuşak damak bileşkesinde yerleşen beyaz veya pembe renkli karnıbahar görünümünde lezyonlardır. Büyüklükleri 2 mm'den birkaç cm'ye kadar değişmekle birlikte çoğu 1 cm'den küçüktür ve genellikle saplı lezyon olarak karşımıza çıkar. Viral HPV ye bağlı gelişen verrukalar papillomlara benzeyebilir ve histopatolojisinde viral değişiklikler görülür. Cerrahi eksizyon etkin tedavidir 1,8,12. Piyojenik Granülom Resim 1. Dilde travmaya bağlı papillom Piyojenik granülom sıklıkla minör travma alanlarından kaynaklanan hızlı büyüyen vasküler bir lezyondur. Oral mukoza lezyonları jinjival sınırın altından gelişen, düzgün yüzeyli, ülsere, kırmızı-pembe renkli kitleler şeklinde gözlenir. Lezyon düz veya lobüle, geniş tabanlı veya saplı olabilir. İnterdental papillaya doğru penetre olup bilobüle kitle şeklinde görülebilir Büyüklüğü 5-10 mm arasında değişen lezyon birkaç hafta içerisinde hızlı bir büyüme gösterir (Resim 2). Gebelikte insidansı artar. Piyojenik granülomun iki histolojik tipi vardır. Birinci tip granülasyon dokusuna benzeyen yüksek oranda vasküler proliferasyondan oluşur. İkinci tip ödem, kapiller dilatasyon Tablo 1. Oral mukozada gorülebilen benign nodül ve papüller 8,18 Benign neoplaziler Verrüköz diskeratom Keratoakantom Fibrom Myoepitelyoma Myofibrom Leiyomiyom Rabdomiyom Angiomiyolipom Sebase adenom Lipom Granüler hücreli tümör Periferik kemikleşen fibroma Nörofibrom Schwannom Nörom Sialadenoma papilliferum Oral verrusiform ksantom Gelişimsel Fordyce granülleri Hemangiom Lenfanjiom Hamartomlar Dermoid Kist Travma ile ilişkili Epulis Fibroepitelyal polip Mukosel Irritasyon fibromu Piyogenik granulom Oral Papillom Viral nedenli Oral verruka vulgaris Fokal epitelyal Hiperplazi Oral Kondiloma Aküminatum Nevuslar Oral mukoza nevusları Nevus sebase Blue rubber bleb nevus sendromu Beyaz süngersi nevus Konjenital Hamartomlar Herediter gingival fibromatoz Pakionişi kongenita Diskeratozis kongenita Darier Hastalığı Nörofibromatoz Diğer Sarkoidoz

74 Türk derm 2012; 46 Özel Sayı 2: 72-6 ve granülasyon dokusu gibi spesifik bir değişiklik göstermeyen prolifere kan damarlarının lobüler şekilde toplanmasından oluşur. Lobüler kapiller hemangioma adını alır. Tedavide eksizyon, küretaj, skleroterapi, kimyasal ve elektriksel koterizasyon, radyoterapi, lazerler ve kriyoterapi uygulanabilir. Kozmetik açıdan önemli bölgelerdeki küçük lezyonlar pulse dye lazerle tedavi edilebilir 9,13-15. Oral Human Papilloma Virus Enfeksiyonları Oral mukozadaki Human Papilloma Virüs (HPV) enfeksiyonları klinik olarak papillom, verruka vulgaris, kondiloma aküminatum ve fokal epitelyal hiperplazi olarak ortaya çıkar. HPV enfeksiyonuyla ilişkili en sık görülen histopatolojik bulgular koilositoz, diskeratoz, papillomatoz, hiperkeratoz ve belirgin keratohiyalin granülleridir 12,16. Fokal Epitelyal Hiperplazi (Heck's Hastalığı) Oral mukoza, gingiva, dil ve dudaklarda çok sayıda, asemptomatik veya bazen ağrılı, ekzofitik papül ve nodüllerle karakterizedir ve genellikle çocuklukta başlar (Resim 3). Tablo HPV enfeksiyonu olup hastaların %90'ında HPV subtip 13 ve 32 saptanmıştır. Histopatolojik olarak viral papillomların temel histolojik özellikleri olan akantoz, papillomatozis ve koilositoz görülür. Lezyonlar genellikle benign bir seyir izler ve spontan olarak iyileşebilir. Tedavide cerrahi eksizyon, lazer ablasyon, kriyoterapi, elektrokoterizasyon, topikal imikimod, intralezyonel veya sistemik interferon ve sistemik retinoik asit kullanılabilir 7,17-19. Oral Verruka Vulgaris Oral verruka vulgarise genellikle HPV subtip 2, 4, 6, 7 ve 57 neden olur. Lezyonlar genellikle küçük, soliter, geniş tabanlı ve mukoza renginde papüllerdir. Dudakların vermillion sınırında ve oral mukozanın herhangi bir yerinde bulunabilir (Resim 4). Sağlıklı kişilerde spontan olarak gerileyebileceğinden beklenebilir. Tedavide elektrokoterizasyon, kriyoterapi ve lazer gibi siğillerin fiziksel destrüksiyonu uygulanır 7,18,20. Oral Kondiloma Aküminatum En sık olarak HPV subtip 6 ve 11 neden olur. Sıklıkla anogenital mukozada görülmelerine rağmen oral mukozada çok sayıda, pembe renkli, geniş tabanlı papüllerin birleşmesiyle oluşan karnıbahar benzeri ekzofitik papillomatöz büyümelerle karakterizedir. Tedavide cerrahi eksizyon ve ablatif yöntemler kullanılabilir. Geniş lezyonlarda IFN-alfa, intralezyonel veya subkutan olarak uygulanabilir 12,16,20. Fibrom Fibromlar, fibroblast kaynaklı, düzgün yüzeyli, non-ülsere, pembe renkli pedinküle bir lezyon olarak ortaya çıkar. Oluşması için travma şart değildir. Histolopatolojisinde matür fibroblastlardan oluştuğu görülür. Tedavisi derin ve geniş eksizyonla yapılır 1,6,9. Resim 2. Alt dudak mukozasında piyojenik granulom Hemanjiom Hemanjiomlar sıklıkla baş boyun bölgesine yerleşir. Çoğunlukla oral mukozada görülür. Lezyonlar genellikle doğumda mevcut olup küçük kırmızı makül şeklinde başlar ve 6-10 aylık bir dönemde yavaşça büyür. Daha sonra da yavaşça geriler. Oral hemanjiomlar en sık dudaklar, dil, bukkal mukoza ve damakta görülür. Büyüklükleri toplu iğne başı büyüklüğünden anatomik bölgeyi kaplayacak büyüklüğe kadar ulaşabilir. Renkleri parlak kırmızıdan mora ve lokalizasyonları derinden yüzeysele kadar değişebilir. Yüzeyi düz veya eleve olabilir. Histolojik olarak kapiller ve kavernöz olmak üzere iki tipe ayrılırlar. Kapiller hemanjiomlar tek sıra Resim 3. Fokal epitelyal hiperplazi lezyonu Resim 4. Dilde verruka vulgaris

Türk derm 2012; 46 Özel Sayı 2: 72-6 75 endotel hücreleriyle döşenmiş küçük kapiller ağlarla karakterizedir. Kavernöz hemanjiomlar kapiller lezyonlara benzer ancak vasküler boşluklar daha geniştir ve daha az sayıdadır. Oral lezyonlar her iki formda da görülür ve prognostik bir önemi yoktur. Hemanjiomlar kanama, kozmetik ve fonksiyonel bir bozukluk yaratmadıkça tedavi gerektirmez. Tedavide cerrahi, embolizasyon, sklerozan tedavi, lazer tedavisi uygulanabilir 8,21,22. Lenfanjiyom Lenfanjiyomlar, lenfatik kanalların benign hamartomatoz tümörleridir. Küçük damarlarla karakterize kapiller lenfanjiyomlar, büyük dilate lenfatiklerin izlendiği kavernoz lenfanjiyomlar ve büyük kistik boşlukların makroskopik olarak görülebildiği kistik lenfanjiyom (kistik higroma) olarak üç formda karşımıza çıkar. Özellikle dil üzerinde şeffaf, birbirleriyle birleşen 2-3 mm büyüklüğündeki vezikül kümeleri olarak görülür. Bazen vezikül içeriği hemorajik olabilir. Derin yerleşimli lenfanjiyomlarda ise nodül şeklinde görülür, yüzey değişikliği izlenmez. Cerrahi eksizyon, CO2 lazeri, kriyoterapi gibi ablatif yöntemler denenebilir. Ancak tedavi etkinliği düşüktür ve nüks fazladır 22,23. Lipom Lipom erişkinde en sık görülen benign yumuşak doku tümörü olmasına rağmen oral mukozada nadiren görülür. Oral mukozada en sık bukkal mukoza, vestibül ve dilde yerleşirler. Oral lipomlar genellikle 40-60 yaşlarındaki kişlerde yavaş büyüyen, nonülsere, ağrısız, yumuşak, submukozal sarımsı kitleler şeklinde görülürler. Histolojik olarak normal yağ dokudaki gibi matür adiposit lobüllerinin birleşmesinden oluşurlar. Tedavisi cerrahi rezeksiyondur ve nüks nadirdir 21. Leiomiyom Leiomiyom, deri ve subkutan dokuda bazen de oral kavitede ortaya çıkan düz kas hücrelerinden kaynaklanan bir tümördür. Oral mukozada yuvarlak ve yavaş büyüyen lezyonlar şeklinde görülür. Lezyonların yarısı ağrılıdır. Çoğu dilin arkasında, sert damak, yanak, ağız tabanı, gingiva ve dudaklarda yerleşir. Histolojik olarak solid leiomiyom, anjioleiomiyom ve epiteloid leiomiyom olmak üzere üç tipi vardır. Oral mukozada öncelikle anjioleiomiyom görülür. Tedavisi konservatif cerrahi eksizyondur 8,21,24. Rabdomiyom Çizgili kaslardan kaynaklanan nadir bir tümördür. İntraoral ağız tabanı, yumuşak damak ve bukkal mukozada lokalize olur. Lezyon aylarca değişmeden devam edebilir. Histolojik olarak kapsülsüz ve çizgili kas hücrelerinin proliferasyonundan meydana gelir. Tedavisi cerrahi eksizyondur 8,21. Schwannom (Nörolemmoma) Schwan hücrelerinden kaynaklanan kapsüllü benign bir tümördür. Ekstrakraniyal olarak en sık dilde olmak üzere damak, ağız tabanı, bukkal mukoza ve mandibulada yerleşir. Normal mukoza ile örtülü yavaş büyüyen, palpasyonla solid ve hafifce ağrılı kitle olarak saptanır. Malign transformasyon insidansı düşüktür. Tedavisi cerrahi eksizyondur 8,21,25,26. Nörofibrom Nörofibrom, Schwan hücreleri ve perinöral fibroblastların benign tümoral proliferasyonudur. Genellikle soliterdir. Çok sayıda olduğunda nörofibromatozis düşünülmelidir. En sık dil ve bukkal mukoza olmak üzere, oral mukozanın herhangi bir bölgesinde ağrısız polipoid veya nodüler lezyonlar olarak görülür. Histolojik olarak miksoid bir stromada dağılmış iğsi hücrelerden oluşur. Tedavisinde basit eksizyon tercih edilir 21. Travmatik (amputasyon) Nörom Travmatik nörom sinir lifleri, schwan hücreleri ve kopmuş ya da ezilmiş sinirin proksimal ucundaki fibröz dokunun nonneoplastik proliferasyonudur. Klinik olarak palpasyonla ağrılı olabilen küçük bir nodül şeklinde görülür. Nöromun üzerindeki mukoza genellikle normal görülür. En sık yerleşim yerleri dudaklar, dil ve mental sinir alanıdır. Ağız içinde travmatik nöromlar genellikle bir diş çekimini veya dental komplekse bir travmayı izler. Tedavisi cerrahi eksizyondur 8,22. Keratoakantom Lezyonların %90 dan fazlası güneşe açık alanlarda ortaya cıkmakta, %10 u dudakta vermilyon sınırında gelişmektedir. Keratoakantomun oluşmasında ultraviyole majör risk faktörüdür. Etyolojide yer alan diğer faktörler katran, madeni yağlar gibi kimyasallar, travma, genetik predispozisyon, HPV, sigara ve immünsupresyondur. Keratoakantomların çoğu kıl folikülü epitelinden kaynaklanırken oral mukozadaki keratoakantomların ektopik sebase glandlardan kaynaklandığı düşünülmektedir. Lezyon kırmızımsı bir makül şeklinde başlayıp yaklaşık 10 hafta içinde yuvarlak veya oval, deri veya mukoza renginde 0,5-2 cm çapında bir nodül haline gelir. Keratoakantomların %50'si 4-6 hafta içinde hipopigmente ve atrofik bir skar bırakarak spontan olarak iyileşir. Tedavide cerrahi eksizyon, kriyoterapi, elektrodesikasyon ve küretaj, radyoterapi ve lazer uygulanabilir 18,22,27,28. Oral Nevuslar Çoğunlukla 0,5 cm büyüklüğünde, deriden kabarık papül benzeri pigmente lezyonlar olarak görülür. Oral mukozada en sık intramukozal nevus ve mavi nevus görülür. İntradermal (intramukozal) oral nevuslar sıklıkla nonpigmentedir. Bu durum tanıda zorluk yaşanmasına neden olmaktadır. Mavi nevuslar ise pigmentli olup daha sık sert damağa yerleşmektedir. Saptandıklarında malign potensiyeli dışlamak için cerrahi eksizyonu önerilir 22,29,30. Kay nak lar 1. Yeatts D, Burns JC: Common oral mucosal lesions in adults. Am Fam Physician 1991;44:2043-50. 2. Daley TD: Intraoral sebaceous hyperplasia. Diagnostic criteria. Oral Surg Oral Med Oral Pathol 1993;75:343-7. 3. Monk BE: Fordyce spots responding to isotretinoin therapy. Br J Dermatol 1993;129:355. 4. Allen C, Camisa C: Oral Disease. Dermatology. Ed.Bolognia JL, Jorizzo JL, Rapini RP, Schaffer JV. 2.Baskı. Spain, Mosby, Chapter 2008;71:1037-57. 5. Oliveira DT, Consolaro A, Freitas FJ: Histopathological spectrum of 112 cases of mucocele. Braz Dent J 1993;4:29-36.

76 Türk derm 2012; 46 Özel Sayı 2: 72-6 6. Esmeili T, Lozada-Nur F, Epstein J: Common benign oral soft tissue masses. Dent Clin North Am 2005;49:223-40. 7. Krahl D, Altenburg A, Zouboulis CC: Reactive hyperplasias, precancerous and malignant lesions of the oral mucosa. J Dtsch Dermatol Ges 2008;6:217-32. 8. Kornbrot A, Tatoian JA, Jr: Benign soft tissue tumors of the oral cavity. Int J Dermatol 1983;22:207-14. 9. Savage NW, Daly CG: Gingival enlargements and localized gingival overgrowths. Aust Dent J 2010;55 Suppl 1:55-60. 10. Epivatianos A, Antoniades D, Zaraboukas T, et al: Pyogenic granuloma of the oral cavity: comparative study of its clinicopathological and immunohistochemical features. Pathol Int 2005;55:391-7. 11. Jafarzadeh H, Sanatkhani M, Mohtasham N: Oral pyogenic granuloma: a review. J Oral Sci 2006;48:167-75. 12. Eversole R: The human papillomaviruses and oral mucosal disease. Oral Surg Oral Med Oral Pathol 1991;71:700. 13. Scheinfeld NS: Pyogenic granuloma. Skinmed 2008;7:37-9. 14. Epivatianos A, Markopoulos AK, Papanayotou P: Benign tumors of adipose tissue of the oral cavity: a clinicopathologic study of 13 cases. J Oral Maxillofac Surg 2000;58:1113-7. 15. Mirshams M, Daneshpazhooh M, Mirshekari A, et al: Cryotherapy in the treatment of pyogenic granuloma. J Eur Acad Dermatol Venereol 2006;20:788-90. 16. Pinheiro Rdos S, de Franca TR, Ferreira Dde C, et al: Human papillomavirus in the oral cavity of children. J Oral Pathol Med 2011;40:121-6. 17. Bennett LK, Hinshaw M: Heck's disease: diagnosis and susceptibility. Pediatr Dermatol 2009;26:87-9. 18. Scully C, Hegarty A: The oral cavity and lip. Rook s Textbook of Dermatology. Ed.Burns T, Breathnach S, Cox N, Griffiths C. 8.Baskı. Singapur, Blackwell Publishing, 2008;Chapter 69 sayfa 69.1-129. 19. Yasar S, Mansur AT, Serdar ZA, Goktay F, Aslan C: Treatment of focal epithelial hyperplasia with topical imiquimod: report of three cases. Pediatr Dermatol 2009;26:465-8. 20. Bruce A, Hairstone B, Rogers R: Diagnosis and management of oral viral infections. Dermatol Therapy 2002;15:270-86. 21. Solar AA, Jordan RC: Soft tissue tumors and common metastases of the oral cavity. Periodontol 2000 2011;57:177-97. 22. Oktay A: Dudak ve ağız boşluğu hastalıkları. Dermatoloji. Ed.Tüzün Y, Gürer M, Serdaroğlu S, Oğuz O, Aksungur V. 3.Baskı. Istanbul, Nobel Tıp, 2008;1377-444. 23. Sunil S, Gopakumar D, Sreenivasan BS: Oral lymphangioma - Case reports and review of literature. Contemp Clin Dent 2012;3:116-8. 24. Lloria-Benet M, Bagan JV, Lloria de Miguel E, Borja-Morant A, Alonso S: Oral leiomyoma: a case report. Med Oral 2003;8:215-9. 25. Sumalatha M, RaviPrakash S, Shankar N: Intraosseous schwannoma; a case report and short review. Oral Surgery 2012;5:64-67. 26. Ying YL, Zimmer LA, Myers EN: Base of tongue schwannoma: a case report. Laryngoscope 2006;116:1284-7. 27. Eversole LR, Leider AS, Alexander G: Intraoral and labial keratoacanthoma. Oral Surg Oral Med Oral Pathol 1982;54:663-7. 28. Karaa A, Khachemoune A: Keratoacanthoma: a tumor in search of a classification. Int J Dermatol 2007;46:671-8. 29. Buchner A, Leider AS, Merrell PW, Carpenter WM: Melanocytic nevi of the oral mucosa: a clinicopathologic study of 130 cases from northern California. J Oral Pathol Med 1990;19:197-201. 30. Olszewska M, Banka A, Gorska R, Warszawik O: Dermoscopy of pigmented oral lesions. J Dermatol Case Rep 2008;2:43-8. Hatırlama soruları 1. Aşağıdaki lezyonların hangisi travma ile ilişkili değildir? a.epulis b.mukosel c.piyojenik granülom d.heck hastalığı e.irritasyon fibromu Cevap: d 2. Oral piyojenik granülomla ilişkili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? a.minör travma alanlarından kaynaklanır. b.en sık jinjival marjinin altından gelişir. c.birkaç hafta içinde hızlı büyüme gözlenir. d.gebelikte insidansı artar. e. Oluşumunda oral bakteriler rol oynar Cevap: e 3. Aşağıdaki oral mukoza lezyonlarından hangisi ağrılıdır? a.mukosel b.hemangiom c.epulis d.travmatik nörom e.mavi nevus Cevap: d