ÇOCUKLUK ÇA I NAD R TÜMÖRLER



Benzer belgeler
LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

Tiroid ve Paratiroid Cerrahisi

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

DİFFÜZ GASTRİK KANSER TEDAVİSİNDE CERRAHİ TEDAVİ YETERLİ MİDİR? Dr. İlter Özer. Türkiye Yüksek İhtisas Hastanesi Gastroenteroloji Cerrahisi Kliniği

DİFERANSİYE TİROİD KANSERİ

ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR

Savaş Baba, Sabri Özden, Barış Saylam, Umut Fırat Turan Ankara Numune EAH. Meme Endokrin Cerrahi Kliniği

Lokal Hastalıkta Hangi Hasta Opere Edilmeli? Doç. Dr. Serdar Akyıldız E ge Ü n i v e r sitesi Tı p Fakültesi K B B Hastalıkları Anabilim D a l ı

İnsidental kanser. Dr. Ali İlker Filiz Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

Gastraintestinal Sistem İnteraktif Vaka Sunumları: Mide Olguları Doç. Dr Hasan Şenol COŞKUN

HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR

ADRENAL KORTİKAL KANSER TEDAVİSİNDE LAPAROSKOPİK CERRAHİ

İyi diferansiye tiroid kanserleri Radyonüklid tedavi. Dr. Murat Tuncel Hacettepe Üniversitesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı

TİROİD NODÜLLERİNE YAKLAŞIM

KOLOREKTAL KANSER. Prof. Dr. Ömer ŞENTÜRK

Basit Guatr. Yrd.Doç.Dr. Okan BAKINER

Düşük Riskli Diferansiye Tiroid Kanserlerinde RAİ Tedavisi

Coğrafi temel yaklaşım farklılıkları

Diferansiye Tiroid Kanserlerinde tiroid beze yönelik cerrahi, boyutları, üst ve alt laringeal sinire ve paratiroid bezlere yaklaşım. Dr.

Karsinoid Tümörler Giriş Sınıflandırma: Göğüs Cer rahisi rahisi Göğüs Cer Klinik:

Merkel Hücreli Karsinom

PRİMERİ BİLİNMEYEN AKSİLLER METASTAZ AYIRICI TANISINDA PATOLOJİNİN YERİ

Pnömokokal hastal klar

Tiroid Papiller Kanserde Güncel Kanıtlar ve Gerçekler. Kılavuzlara göre Ameliyat Stratejisi Değişti mi?

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV Sayfa ISBN

AZ DİFERANSİYE TİROİD KANSERLERİ. Prof. Dr. Müfide Nuran AKÇAY Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ERZURUM

Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi

TİROİD CERRAHİSİ. Dr. Ömer USLUKAYA

Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu;

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

ULUSAL ENDOKRİN CERRAHİ KONSENSUS KONFERANSI

Çocukluk Çağı Kanserlerinin Epidemiyolojisi Prof. Dr. Tezer Kutluk

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

TİROİDİTLERDE AYIRICI TANI. Doç.Dr.Esra Hatipoğlu Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Diabet Bilim Dalı

Malignite ve Transplantasyon. Doç. Dr. Halil Yazıcı İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

Akciğer Kanserinde Tanı Yöntemleri

İKİNCİL KANSERLER. Dr Aziz Yazar Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları AD. Tıbbi Onkoloji BD. 23 Mart 2014, Antalya

Yüksek riskli hastalarda güncel tarama nasıl olmalıdır? Kim, ne zaman, nasıl?

Venöz Tromboembolizmin Önlenmesinde Antitrombotik Tedavi (Birincil Koruma)

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Endokrin Bilim Dalı Olgu Sunumu 11 Ocak 2019 Cuma

GENÇ YET fik NLERDE BÜYÜME HORMONU EKS KL

İkincil Kanserler SUNA EMİR. Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji Onkoloji EAH Çocuk Hematoloji Onkoloji Kliniği

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm

KOLOREKTAL POLİPLER. Prof. Dr. Mustafa Taşkın

Prof.Dr.. Mustafa TAŞKIN. Genel Cerrahi A.B.D.

Cerrahi Dışı Tedaviler

TÜMÖR MARKIRLARI. Dr. Ömer DİZDAR. Hacettepe Üniversitesi Kanser Enstitüsü, Prevantif Onkoloji Anabilim Dalı

Meme Radyoterapisi sonrası komplikasyonlar. Dr. Görkem Aksu Kocaeli Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD

Erken Evre Akciğer Kanserinde

Onkolojik Cerrahinin Temel lkeleri

Vücutta dolaşan akkan sistemidir. Bağışıklığımızı sağlayan hücreler bu sistemle vücuda dağılır.

İNTERAKTİF VAKA TARTIŞMASI

Göğüs Cerrahisi Orhan Yücel. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

ÇOCUKLUK ÇAĞI PAPİLLER TİROİD KANSERİNDE BRAF V600E MUTASYONU İLE KLİNİKOPATOLOJİK ÖZELLİKLER ARASINDAKİ İLİŞKİ VE NÜKS ORANI ÜZERİNE ETKİSİ

ACİL CERRAHİ GİRİŞİM GEREKTİREN ENDOKRİN PATOLOJİLER: ERKEN TANI & HIZLI TEDAVİ

KANSERDE RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME DOÇ. DR.İSMAİL MİHMANLI

KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ

ADÖLESAN KANSERLERİNİN

GASTRİK KARSİNOM. Prof. Dr. Ömer ŞENTÜRK

İNVAZİF MESANE KANSERİNDE ORGAN KORUYUCU TEDAVİLER METASTATİK MESANE KANSERİNİN TEDAVİSİ

MEMENİN PAGET HASTALIĞI. Doç. Dr. M. Ali Gülçelik Ankara Onkoloji Hastanesi

2. MUĞLA MULTİDİSİPLİNER ONKOLOJİK ARAŞTIRMALAR SEMPOZYUMU. ""Her Yönü ile Kanserde Tartışmalı Konular"" (MORE 2018) 05 Ekim 2018 CUMA

Azospermi Nedir, Belirtileri Nedir, Nas l Tedavi Edilir?

Adrenokortikal Karsinom Tek merkezin 10 yıllık deneyimi

AMELİYAT SONRASI TAKİP/ NÜKSTE NE YAPALIM? Dr. Meral Mert

OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL

ÇOCUKLUK ÇAĞI KANSERLERİ TPOG ÇALIŞMA SONUÇLARI. Prof. Dr. Rejin KEBUDİ

EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 18 Ocak 12 Çarşamba

VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D

Meme Kanserinde Güncel TNM Evrelemesi Prof. Dr. Mehmet Ferahman

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Polipte Kanser. Dr.Cem Terzi. Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Kolorektal Cerrahi Birimi

AKCİĞERİN NÖROENDOKRİN TÜMÖRLERİ. Doç. Dr. Mutlu DEMİRAY Bursa Medical Park Hastanesi

Tiroid Hormonları ve Yorumlanması.

EnfeksiyonlaKarışabilecek EnfeksiyonDışıNedenler. Dr. Ferit KUŞCU Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hst ve Kli.

Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

Dr. M. Gamze Aksu Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD

PRİMER GASTRİK LENFOMA OLGUSU DR SİNAN YAVUZ

HODGKIN DIŞI LENFOMA

Rahim ağzı kanseri; Serviks tümörü; Cerviks kanseri; Cerviks tümörü; Cervix Ca;

40-Aşağıdaki enzimlerden hangisinin eksikliği, metakromatik lökodistrofi hastalığına neden olur?

Ödem, hiperemi, konjesyon. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015

Hepatit B Virüs Testleri: Hepatit serolojisi, Hepatit markırları

5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi

Meme Olgu Sunumu. Gürdeniz Serin. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı. 3 Kasım Antalya

IYE'D -' """ A 1 IGI. Pror. Hr. İlhan Ti ~( ~R. Editörler. Dr. Ediz F~ ( 'f lşa R. lh>\'- i>r. ~afi1 8()ZDl-:\1İR. Uo~. Ur. Rl"fik Rl 'Rt;l'T.

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

Diyabet te Sağlık Önerileri. Diyabet

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

Pediatrik karaciğer kitlelerinde ayırıcı tanı

Multipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD

Transkript:

ÇOCUKLUK ÇA I NAD R TÜMÖRLER Ayhan DA DEM R* Kanser çocuk ve adölesanlarda eriflkinlere k yasla daha az görülür. Bunlar bafll ca lenforetiküler malign hastal klar, merkezi sinir sistemi tümörleri, sempatik sinir sistemi tümörleri, retinoblastoma, renal tümörler, hepatik tümörler, kemik tümörleri, yumuflak doku sarkomlar ve germ hücreli tümörlerdir (1) Bunun d fl nda kalanlar özellikle karsinomlar çocukluk ça nda daha az say da görülürler ve nadir görülen tümörler bafll alt n da incelenirler (1,2). Bu kanserler ço unlukla olgu sunumu fleklinde literatüre sunulmufl olup seri oluflturacak flekilde k smen az say da yay n mevcuttur. Bu yaz da çocukluk ça n n nadir görülen tümörleri yerleflim yerlerine göre gözden geçirilmifltir. BAfi-BOYUN YERLEfi ML NAD R TÜMÖRLER: Nazofaringeal Karsinom: Nazal kavite ve farinks duvar ndan ve genellikle de Rosenmüller fossadan köken alan nazofaringeal epitelin primer malignensisidir; lenfoepiteliyoma, transisyonel hücreli karsinom ve epidermoid karsinom isimleri de verilmifltir. Tüm çocukluk ça tümörlerinin <%1'ini, çocukluk ça nazofaringeal neoplazmlar n n %20-50 sini oluflturur (3). Eriflkinlerde erkeklerde belirgin fazla gözlenirken çocuklarda bu predominans belirgin de ildir. Belirgin co rafik da - l m gösterir: nsidans Avrupa ve Kuzey Amerika'da 1/100.000 iken, Asya Ülkelerinde 8 25/100.000'dir (Irk, tütsülenmifl bal k vb). Epstein-Barr virüs (EBV) ile iliflkisi gösterilmifltir: Tümör dokusunda EBV DNA ve EBNA ekspresyonu gösterilmifltir (3). Dünya Sa l Teflkilat na göre NK üç ayr histopatolojik yap dad r (4): Tip I: Keratinize skuamoz hücreli karsinom (Tip 1), non-keratinize karsinom (Tip 2) ve andiferansiye karsinom (Tip 3). Çocuk ve adölesanlarda en s k andiferansiye tip görülür, çok az bir k sm nda non-keratinize karsinom saptan r. Tip 1. Tip 2 ve 3 EBV titrelerinde art fl ile birlikte iken tip 1'de böyle bir iliflki gösterilememifltir (5). Ortanca tan yafl 13 tür ve erkek çocuklarda daha s k görülür. Semptomlar n süresi ortanca 5 ayd r. Boyun üst k sm nda a r s z kitle, servikal lenfadenopati en s k saptanan bulgulard r. Lokal tümör infiltrasyonuna ba l iflitme kayb, seröz otit, tinnitus, nazal obstrüksiyon, epistaksis ve disfaji geliflebilir. Ayr ca trismus, görme kayb, diplopi, disfaji, tat duyu bozukluklar ve omuz gevflekli i görülebilir. Hastal k en çok akci er, kemik, mediasten, kemik ili i ve karaci ere metastaz yapar. Yayg n hastal kta hipertro- fik osteoartropati (eklem fliflli i, çomak parmak, kemik ve eklem a r lar ), dermatomyozitis ve uygunsuz ADH salg s gibi paraneoplastik bulgular geliflebilir (3-6). Klinik bulgular malign hastal klardan lenfomalar, rabdomyosarkom, tiroid kanserleri ve beniyn bir durum olan juvenil anjiyofibrom ile kar fl r (4). Tan s ras nda olgular n %80 inde servikal lenf nodlar na yay l m ve %5 kadar nda da uzak metastaz vard r. Nazofarinks bilgisayarl tomografisi (BT) kemik yap larla iliflkisini ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) yumuflak doku yay l m n iyi gösterir. Metastatik hastal n araflt - r lmas için toraks BT, Kemik sintigrafisi, abdominal ultrasonografi (USG) yap lmal d r. Seçilmifl olgularda kemik ili i ve beyin omirilik s v s (BOS) incelemesi gerekir. EBV VCA IgA ve ZEBRA protein konsantrasyonlar n n çal fl lmas rekürrensin monitorizasyonunda yararl olabilir (4). Tan biyopsinin histopatolojik incelenmesi ile konur. Evrelendirme American Joint Comittee on Cancer (AJCC) in önerdi i TNM (Tümör, Nod, Metastaz) sistemine göre yap l r. Buna göre çocuklar n >%70 i evre III ve IV ile baflvururlar (2). Nazofarinksin cerrahisi zor oldu undan cerrahinin tedavide yeri genellikle biyopsi ile s n rl d r. Nazofarinks karsinomunun primer tedavisi radyoterapidir. Primer uygulama alan içinde nazofarinks, posterior nazal kavite, posterior maksiller sinüs, sfenoid ve kavernöz sinüsleri içeren kafa taban ve supraklavikular bölge dahil olmak üzere servikal lenfatikleri içerir. Önerilen doz 35-65 Gy dir (6). Kemoterapi andiferansiye karsinomda özellikle önerilmektedir. Çocuk ve adölesanlarda da bu tip en çok görüldü ünden genellikle radyoterapiye ilave olarak kemoterapi verilmesi önerilmektedir. Meta-analiz çal flmalar nda radyoterapiye kemoterapi eklenmesinin sa kal m, lokal kontrol ve metastaz s kl n n azalt lmas nda belirgin katk s oldu u gösterilmifltir, ancak neoadjuvan kemoterapinin böyle bir etkisi saptan rken radyoterapi sonras kemoterapinin yarar gösterilememifltir. Rekürren hastal kta kemoterapi uygulanmal d r. Kombinasyonlarda en çok sisplatin, metotreksat ve 5-floro-urasil (5-FU) kullan l r. Bundan baflka bleomisin, epirubisin, interferon B gibi ajanlar da kullan - l r (4). Sa kal m erken evre (T1 ve T2) olgularda %75-80 e ulafl rken, ileri evre (T3-T4) olgularda ancak %40 dolay ndad r (3). * Ondokuz May s Üniversitesi T p Fakültesi, Çocuk Onkolojisi Bilim Dal

154 ÇOCUKLUK ÇA I NAD R TÜMÖRLER Tiroid Kanserleri: Tiroid bezinden köken alan kanserler en s k görülen endokrin tümörler olup, 15 yafl alt ndaki çocukluklarda kanserlerin yaklafl k %1,5 ini, bafl-boyun tümörlerinin %7 sini olufltururlar. Görülme s kl 7-12 yafllar nda artar, karsinomlar n 2/3 ünü k zlar oluflturur(7). Çocuklarda bafl-boyun bölgesine al nan radyasyon tiroid kanseri geliflimi aç s ndan en önemli risk faktörüdür (2). Çocukluk ça kanseri nedeniyle kemoterapi ve radyoterapi alm fl hastalarda tiroid karsinomu geliflme riski 53 kat artm flt r (7). Tiroid bölgesine radyasyon alan 5 yafl n alt ndaki bir çocukta tiroid kanseri geliflme riski daha büyük çocuklara göre 5 kat, eriflkinlere göre ise 8 kat daha fazlad r (8). Çernobil kazas ndan sonra tiroid kanserlerinde art fl saptanm flt r (9). Dishormonogenezis, Graves hastal - ve Hashimoto tiroiditinden sonra tiroid kanseri geliflebilmektedir. Cowden hastal, Gardner sendromu, multipl endokrin neoplazilerde de tiroid kanseri daha s k görülmektedir (7). Tiroid onkogenezisinde büyüme faktörleri (TSH, epidermal büyüme faktörü), TSH reseptör aktivasyon mutasyonlar, onkogen aktivasyonu (RET, RAS) ve lokal büyüme faktörleri (insülin benzeri büyüme faktörü-1, transforme edici büyüme faktörü-a) rol alabilir (7). RET proto-onkogenini (10q11.22) kapsayan ve transmembran reseptör tirozin kinaz molekülünü aktive eden rearrangementler radyasyona ba l geliflen tiroid kanserlerinde yayg n olarak saptan r (2). Tiroid bezinde nodül ve/veya servikal lenf nodlar nda büyüme en s k baflvuru nedenidir (4). Hastalar ço unlukla ötiroiddir (7). Solunum yolu obstrüksiyonu, ses k s kl, disfaji gibi lokal semptomlar ancak tiroid nodülü ve guatr birlikteli inde görülebilir. Tan an nda çocuklar n %50 den fazlas nda lenf nodu metastaz, %20 kadar nda ise akci er metastaz saptanmaktad r (2) Tiroid fonksiyonlar genellikle normaldir. Tiroglobulin düzeyleri yüksek bulunabilir ancak beniyn olaylar da da yüksek olabildi i için tan dan ziyade karsinom olgular n n postoperatif monitorizasyonunda daha yararl d r. Ultrasonografi palpe edilemeyen nodüllerin saptanmas nda, bazen de nodülün beniyn-malign ay r m nda yard mc d r. Tiroid sintigrafisinde saptanan so uk nodüllerin malign potansiyeli yüksek olmakla beraber di er nodüllerinde bu potansiyele sahip oldu u unutulmamal d r. Oktreotid sintigrafisi medüller tiroid karsinoma olgular nda yararl d r (7). Tiroidin nodüler hastal klar n n tan s nda ve cerrahi tedavi uygulanacak hastalar n seçiminde ince i ne aspirasyon biyopsisi güvenilir ve ucuz bir yöntemdir. Çocuklarda kooperasyon ve sedasyon güçlü ü, boyunun daha küçük olmas nedeniyle ince i ne aspirasyon biyopsisi eriflkinlere göre daha zordur. Bu nedenle küçük çocuklarda servikal lenf nodu biyopsisi veya aç k biyopsi önerilmektedir. Tiroid nodülleri eriflkinlere göre çocuklarda daha az görülür ve bir çocukta soliter tiroid nodülü varsa bunun malign olma flans %15-20 dir (2). Tiroid karsinomlar n n evrelemesinde TNM evrelendirme sistemi kullan lmaktad r (7). Tiroid karsinom olgular n n %60-65 ini papiller karsinom ve %10-20 sini folliküler karsinom oluflturur. Bu iki tümör histolojik olarak diferansiye karsinom ad alt nda yer al rlar ve tiroid karsinomlar n n %80-95 n olufltururlar. Medüller karsinom %5-10 olguda saptan rken, anaplastik karsinom <%1 olguda saptan r (4). Tiroid karsinomlar nda en çok tercih edilen cerrahi tedavi total ya da totale yak n tiroidektomidir. Lenf nodu tutulumu saptand ise lenf nodu diseksiyonu uygulanmal d r. 1.5 cm den küçük unilateral mikrokarsinom olgular nda lobektomi uygulanabilir. Total tiroidektomi radyoaktif iyotun metastaz ve rekürenslerin tan ve tedavisinde kullan m n kolaylaflt rmaktad r. Tiroglobulin tümör belirleyicisi olarak total tiroidektomi yap lm fl olgularda kullan labilir. Total tiroidektomi yap lsa bile %20 den fazla olguda akci- er metastaz oldu undan radyoaktif iyot (131I) tedavisi önerilir. Radyoaktif iyot 6 ayda bir tekrarlanan kürlerle uygulanabilir ve ço u olguda 1 yada 2 uygulama yeterli olmaktad r. Tiroid hormon replasman tirotiropinin malign hücreler üzerine olacak stimulasyonunu ortadan kald rmak için ablasyon tedavisini takiben hemen bafllan lmal d r (2,7-10). Kemoterapinin tiroid karsinomu tedavisindeki yeri tart flmal d r. Büyük kitleli rekürren diferansiye tiroid karsinomu olgular nda ve anaplastik karsinomlu olgularda lokal kontrol amaçl doksorubisin ile birlikte eksternal radyoterapi önerilir (7). Metastatik hastal k daha fazla olmas na ra men çocuklarda diferansiye tiroid karsinomlar n n prognozu eriflkinlere göre daha iyidir. Metastatik olgularda 10 y ll k yaflam flans %95 lere var rken, eriflkin metastatik olgular n yaklafl k yar s 5 y lda kaybedilmektedir (10). Genel yaflam h zlar %89-98 aras nda de iflmektedir. On yafl n alt ndaki vakalar n prognozunun daha kötü oldu u gösterilmifltir. Tan an nda lokal invazyon ve uzak metastaz n bulunmas, tümör hacminin >4 cm olmas prognozu kötü etkilemektedir (8). Esteziyonöroblastoma (Olfaktör nöroblastoma): Nazal nöroepitelyumdan köken al r ve orbitaya, sinüslere veya frontal loba uzan m gösterebilen nazofaringeal bir kitleye neden olur ve buna ba l semptomlar oluflur. Erkeklerde ve adölesan dönemde görülme e ilimindedir. Metastaz yapmas ola an d fl d r. Tedavisi esas olarak cerrahi ve radyoterapidir, seçilmifl olgularda neoadjuvan kemoterapi uygulanabilir. Uzun süreli sa kal m %60-80 lerdedir (4). Oral Kanserler: Çocuklarda a zda tümör ve tümör benzeri lezyonlar n >%90 beniyn karakterdedir. Bunlardan odontojenik olanlar odontom ve ameloblastom, non odontojenik olanlar fibrom, hemanjiom ve papillomdur. Tümör benzeri lezyon-

KL N K GEL fi M 155 lar içinde lenfanjiom ve granulom vard r. Bu tümörlerde cerrahi eksizyon büyük oranda yeterlidir. Çocuklarda oral tümör biyopsilerinin sadece %3-13 ünde malign tümör bulunur ve bunlardan Burkitt lenfoma ve rabdomyosarkom en s k rastlananlar d r. Skuamöz hücreli karsinom son derece nadirdir. Adölesan skuamöz hücreli karsinom olgular Fanconi aplastik anemisi aç s ndan incelenmelidir (4,11). Tükrük Bezi Tümörleri: Tükrük bezi tümörlerinin %85 i parotis bezinden köken al r. Ço u beniyn olmakla birlikte mukoepidermoid karsinoma, asinik hücreli karsinoma, rabdomyosarkoma, adenokarsinom ve andiferansiye karsinoma gibi malign oluflumlar da gözlenebilir (4). Siyaloblastom yenido anlarda görülen nadir bir tükrük bezi tümörüdür ve primitif embriyonik tükrük bezi yap lar içerir. Tükrük bezi tümörlerinde tedavi esas olarak cerrahi ekzisyondur. nkomplet rezeksiyon yap lan olgularda radyoterapi uygulan r (3,4,12). Laringeal Tümörler: Laringeal tümörlerin ço u beniyn özelliktedir. Rabdomyosarkoma larinksin en s k görülen malign tümörüdür ve polip ve papillom gibi beniyn tümörlerle birlikte olabilir ve genellikle ses k s kl, yutma güçlü ü ve boyunda lenfadenopati baflvuru nedenleridir. Papillomatozis, papillomavirüs ile birlikteli i bildirilen larinks duvar n n beniyn tümörüdür. Lazer cerrahisi teknikleri ile en iyi sonuç al n r. Dörtten fazla cerrahi ekzisyon yap lan olgularda interferon uygulanmas önerilir. Rekürren papilomatozisli olgular n 1/3 ünde laringeal kanser geliflti i unutulmamal d r (3,4). TORAKS YERLEfi ML NAD R TÜMÖRLER: Meme Kanseri: Çocuklarda en s k görülen meme kanseri fibroadenomdur (13). Genellikle memenin üst d fl kadranlar nda yer al r ve menstruasyon s ras nda boyutunda artma ve hassasiyet saptanmas tipiktir (2). Bu tümörlerin ço- unun biyopsi gerekmeksizin sadece izlemle regresyona u rad görülmesine karfl n nadiren fillodes tümörlerine malign transformasyonu bildirilmifltir (4). H zl büyüme fibroadenom flüphesini uyand r r ve biyopsi ya da eksizyon gerekebilir. Çocuklarda meme karsinomu olgular n n %15 inin erkeklerde görüldü ünün unutulmamas gerekir (2). Özellikle Hodgkin lenfomal k zlarda toraksa radyasyon uygulanm fl olmas karsinom riskini 20 kat artt r r (3). Bu nedenle bu olgularda 25 yafl ndan sonra veya radyasyondan 10 y l sonra mamogram önerilir. Lösemi, rabdomyosarkom ve lenfomada (HIV enfeksiyonu ile birlikte) meme metastaz görülebilir (4). Bronflial tümörler: Bronflial adenom beniyn özellikte olan endobronfliyal tümördür. malign özellikte olan tümörler karsinoid tümör, mukoepidermoid karsinom ve adenoid kistik karsinomdur. Bronfliyal tümörlerin %80-85 ini karsinoid tümörler oluflturur. Bu tümörler k smi bronfl obstrüksiyonu sonucu oluflan öksürük nedeniyle prezente olurlar, rekürren pnömoni ve hemoptiziye yol açabilirler. Semptomlar aylar ve y llarca devam edebilir ve bazen astma tan s konulabilir. Karsinoid tümörde metastaz ancak %6 oran ndad r ve eksizyon sonras rekürrens %2 kadard r. Buna karfl n atipik karsinoid tümör tan s ras nda %50 oran nda metastaz yapm flt r. Okreotid nükleer sintigrafisi metastazlar göstermede yararl olabilir. Bronfliyal tümörlerde prognoz iyidir. Endoskopide bronfliyal tümörlerin ço- u görülebilir olmas na karfl n hemoraji riski nedeniyle endoskopik rezeksiyon önerilmez. Bronkografi ve tomografi yard mc tan yöntemleridir (4,14). Akci erin epitelyum kökenli kanserleri son derece nadirdir ve genellikle ileri evre ve kötü histolojiye sahiptir. Tutulmufl lenf nodlar ile birlikte konservatif pulmoner rezeksiyon yap lmal d r. Segmental bronfliyal rezeksiyon (Sleeve rezeksiyon) mümkünse tercih edilmelidir. Metastaz olmad sürece kemoterapi ve radyoterapinin yeri yoktur (4). Plöropulmoner blastom: Oldukça agresif seyirli bir tümördür. Konjenital akci er kistlerine efllik edebilir. Tümör genellikle akci erin periferine lokalizedir ancak nadiren mediasten, diyafram ve/veya plevra kökenli olabilir (4). Bafll ca üç subtipi vard r: kistik (tip I), kistik-solid (tip II) ve solid (tip III). Tip I en iyi prognoza sahiptir (2). Ortanca tan yafl 34 ayd r. Olgular genellikle solunum s k nt s, atefl, öksürük, anoreksi, kilo kayb gibi nonspesifik semptomlarla baflvururlar. Tedavide lobektomi veya pnömonektomi yan nda rabdomyosarkom benzeri protokollerin uygulanmas önerilir. Radyoterapinin yeri tart flmal olmakla birlikte ço unlukla önerilir (3,15,16). Özofagus kanseri: Bafll ca klinik bulgular yutma güçlü ü ve kilo kayb d r. Bazen kusma, öksürük, hemoptizi ve hematemez geliflebilir. Baryumlu kontrast grafi, endoskopi ve biyopsi ile tan sal yaklafl m yap l r, ço u skuamöz hücreli karsinomdur, sarkomlarda geliflebilir, erkeklerde daha s k görülür. Beniyn tümörleri aras nda leyiomyom ilk s radad r. Nadiren tam rezeksiyon yap labilen özefagus kanserlerinde prognoz kötüdür. Eksternal radyoterapi, intrakaviter radyoterapi ve platin deriveleri ve etoposid gibi ajanlar içeren kemoterapi protokolleri uygulan r (3,4) Timoma ve Timik Karsinom: Eriflkinlerin aksine timoma ve timik karsinom çocuklarda son derece nadirdir bu nedenle çocuklarda timik kitlelerde öncelikle lösemi, lenfoma, germ hücreli tümör gibi daha s k görülen tümörler düflünülmeli ve araflt r lmal d r (2,17). Myasteni gravis, polimiyozitis, sistemik lupus eritematozus, romatoid artrit, tiroidit, saf eritroid anemi ve hipogamaglobulinemiye efllik edebilir. Hipertiroidi, Addison ve panhipopitüitarizm gibi endokrin bozukluklar da timomaya efllik edebilir. Timoma ve timik karsinom genellikle rutin akci er grafisi çekimlerinde saptan rlar. Öksürük, yutma güçlü ü, gö üste s k flma hissi, gö üs a r s ve nefes almada zorluk olabilir. Bu tümörler yavafl büyürler ancak potansiyel invaziftir. Tedavide amaç tam cerrahi rezeksiyondur. nvazif olgularda rad-

156 ÇOCUKLUK ÇA I NAD R TÜMÖRLER yoterapi gereklidir. Platinum içeren kemoterapi protokolleri ileri evre ve radyoterapiye yan t vermeyen olgularda önerilir. nvazif olgularda prognoz kötüdür (2-4,17). Kalp Tümörleri: Kalp tümörlerinin ço u beniyn özellikte olup miksoma, rabdomyoma ve nörofibromlardan ibarettir. Malign teratom ve rabdomyosarkom malign tümörlerin bafll calar d r. Çocukluk ça nda en s k görülen beniyn tümör olan rabdomyomal olgularda tüberoskleroz birlikteli i %96 lara varmaktad r. Rabdomyomalar n ço u spontan regresyon gösterirler. Kalp tümörlerinde hastalar ritim bozuklu u, kalpte büyüme, perikardiyal efüzyon veya konjestif kalp yetmezli ine ait semptomlarla baflvururlar (3,4) Mezotelyoma: Akci er, kalp ve abdominal organlar n etraf n saran zardan geliflen tüm mezotelyoma olgular n n sadece %2-5 i ilk iki dekatta gözlenir. Eriflkin mezotelyomalar n n etiyolojisinde yer alan asbestin çocuklarda yeri bilinmemektedir. Radyasyon alanlar nda mezotelyoma geliflebilir. Mozetelyoma çocuklarda genellikle yavafl seyirlidir ve daha iyi prognoza sahiptir. Difüz ve invazif tiplerinde prognoz kötüdür (4). Radikal cerrahi eksizyon yan nda özellikle Ewing sarkomu tedavisinde kullan lan kemoterapötik ajanlar kullan l r (2). Radyoterapi palyatif amaçl önerilir. Multimodal tedavi ile erken evrelerde 5 y ll k yaflam %50 dolay ndad r (3) ABDOM NAL YERLEfi ML NAD R TÜMÖRLER: Mide kanseri: Gastrik karsinomlar n sadece %1-3 ü 30 yafl n alt nda ve %0.05 i çocuk ve adölesanlarda saptan r. Epigastrik bölgede rahats zl k, kilo kayb ve ifltahs zl k en s k rastlanan flikayetlerdir. Bu yak nmalara demir eksikli- i anemisi efllik edebilece i gibi metastaz olana kadar da semptom vermeyebilir. Çocuklarda mide kökenli malignensilerin ço unlu unu lenfomalar veya di er yumuflak doku sarkomlar oluflturur ve <%5 olguda karsinom saptan r (3). MALT lenfomalar n Helicobacter Pylori enfeksiyonu ile iliflkisi vard r. Tan genellikle gastroskopi s ras nda flüpheli lezyonlardan al nan biyopsi ile konur (18,19). Mide karsinomu tedavisinde negatif cerrahi s n rlarla birlikte tümörün tam rezeksiyonu önerilir (3). Subtotal gastrektomi ve lenf nodu rezeksiyonu yap lmal d r. Tam rezeksiyon yap lamayan olgularda rdyoterapi ile birlikte 5-FU ve irinotekan gibi kemoterapötik ajanlar n kullan m önerilir. Nitrozoüre, sisplatin, doksorubisin, etoposid ve mitomisin-c kullan lan di er kemoterapötik ajanlard r (3,4,20). Pankreas kanseri: Eriflkinlerden farkl olarak çocuklarda pankreas kanseri denilince bafll ca pankreatoblastom ve Frank tümörü akla gelir. Son derece nadir görülen ekzokrin tümörleri içinde eriflkinlerde oldu u gibi duktal adenokarsinom en s k görülenidir (2). Ço unlukla zay flama ve a r flikayeti vard r ve genellikle büyük abdominal kitle ile prezente olur. Pankreas bafl nda yerleflmifl tümörler mekanik obstrüksiyon ile sar l k, intestinal kanama, venöz obstrüksiyonla varis kanamas, asit oluflturabilir (2,3). Eskiden infantil pankreatik karsinom denilen pankreatoblastom çocuklarda en s k görülen pankreas tümörüdür. Ortalama 4,5 yaflta tan al rlar. A r, bulant, kusma ve kar nda kitle ile baflvururlar. Serum alfa-fetoprotein yüksekli i pankreatoblastom flüphesini uyand r r. Hepatoblastom benzeri protokollerle tedavi edilmesi önerilir (3,4,21). Pankreas n papiller ve kistik tümörü olan Frantz tümörü daha çok genç kad nlarda görülür ancak olgular n yaklafl k 1/3 ü 16 yafl alt ndad r. Görüntüleme yöntemleri ile de iflen derecelerde kistik de ifliklikler gösteren iyi s n rl bir kitle saptan r. Malign potansiyeli düflüktür ve tek bafl na cerrahi eksizyonla kür sa lanabilir. Son derece nadir metastaz yapar. Çocuklarda prognoz eriflkinlere göre daha iyidir. noperabl rezidüel hastal k veya progresif hastal kta kemoterapi ve radyoterapi uygulanabilir (2,22) Pankreas n ekzokrin tümörleri duktal adenokarsinom, malign papiller kistik karsinom, insülinoma, gastrinoma, skuamöz hücreli karsinom, asinik hücre karsinomudur. Prognoz eriflkinde oldu u gibi kötüdür, kemo ve radyosensitif de ildir. Erken tan konan ve total olarak ç kar lan tümörlerde prognoz daha iyidir, çeflitli cerrahi yöntemler içinde pankreatikoduodenektomi standard ameliyat yöntemidir. Radyoterapi deneyimi çocuklarda azd r (2,4). Kolorektal kanserler: Baz polipozis sendromlar (familyal adenomatöz polipozis, Turcot, Oldfield, Gardner, Peutz- Jegher, Rendu-Osler-Weber sendromlar ) ve lifli besinleri az tüketme, fazla piflmifl k rm z et tüketimi gibi beslenme al flkanl klar ilgisi olan kolorektal karsinomun 20 yafl alt nda insidans yaklafl k 1/1 milyondur. Çocuklarda 15 yafl civar nda pik yapar ve erkeklerde daha s k saptan r. Pestisit ve herbisitlerin çok kullan ld bölgelerde daha s k saptand bildirilmifltir. Ülseratif koliti olanlarda da risk artar ve nörofibromatozis tip I olgular nda multipl kolon karsinomlar bildirilmifltir (3). Çocuklarda saptanan kolorektal kanserlerin %20-30 unda tan mlanabilir bir genetik yatk nl k vard r. Normalde barsak lümen duvar n oluflturan hücrelerin porliferasyonunu inhibe eden ve polip geliflimini önleyen APC (adenomatöz poliposis coli) genindeki bir defekt sonucu multistep tümörogenezisin meydana geldi i familyal adenomatöz polipozis koli sendromunda kolon kanseri riski artm flt r (3). Bu olgularda kolon kanseri riski nedeniyle proflaktik kolektomi önerilmektedir ve daha erken rezeksiyonu gerektirecek semptomatoloji olmad sürece bu ifllem 15-18 yafllarda gerçeklefltirilmelidir (23). Kolorektal kanserlerde semptomlar tümörün yerleflim yerine göre semptom verir. Eriflkinlerden farkl olarak sa kolona yerleflme olas l yüksek oldu undan sessiz seyredebilir. Konstipasyon veya ishal fleklinde veya d flk kalibrasyonundaki de ifliklikler, ifltah azalmas, kilo kayb, kar n-

KL N K GEL fi M 157 da kitle, d flk da kan, tenezm yak nmalar olabilir (4). Kolorektal kanser barsa n mukozal yüzeyinden bafllar, nadiren efl zamanl olarak birden fazla kanser tipi bir arada olabilir veya multipl lezyonlar ayn veya farkl histoloji ve evrede olabilir. fiüpheli olgularda d flk da gizli kan, karsinoembriyonik antijen, direkt veya fiberoptik kolonoskopi, konvansiyel radyografik çal flmalar önerilir. Tümör yay l - m n n araflt r lmas için toraks ve bat n BT, kemik sintigrafisi (e er pozitifse kemik ili i aspirasyon ve biyopsisi) yap lmal d r. Son y llarda PET-BT nin hepatik ve peritoneal yay l m göstermede di er yöntemlere göre daha hassas oldu u saptanm flt r. Kolonoskopi veya laparotomi ile biyopsi al nmal d r. Eriflkinlerin aksine çocuklarda kolorektal kanserlerin yar dan fazlas kötü diferansiye müsinöz adenokarsinomdur. TNM sistemine göre evrelendirme yap l r (3,24). Kolorektal kanserde cerrahi uygulanmazsa kür beklenmesi neredeyse olanaks zd r. Cerrahide tümörü besleyen major vasküler yatakla birlikte tümörlü organ veya dokunun enblok olarak rezeksiyonu temel prensiptir. Anastomoz uçlar nda en az 5 cm'lik sa lam barsak bulunmal d r. Ayr ca cerrahi s ras nda evreleme amaçl olarak büyümüfl veya tutulum oldu u düflünülen lenf nodlar da ç kar lmal, karaci erden ve overlerden biyopsi al nmal, tam omentum rezeksiyonu da yap lmal d r (3,4,25). Rektosigmoid bölgenin veya anüsün tümör ile tutulumu tan s ras nda inoperabl olarak kabul edilir, bu olgularda rezeksiyon öncesi 5-FU içeren kemoterapi ve radyoterapi uygulan r. Kemoterapide kullan lan di er ajanlar irinotekan, oksaliplatindir. EGFR ve VEGFR monoklonal antikorlar olan cetuximab ve bevacizumab ta son y llarda kullan ma giren ajanlard r ntraoperatif radyoterapi mezenter veya mezenterik lenf nodlar na metastaz yapt bilinen hastalarda önerilir. leri evre olgularda sadece birkaç hastada kür elde edilebilmifltir (3,4,24,25). Karsinoid tümör: En s k apendikse olmak üzere, bronfl, özofagus, ince barsak, kolon, appendiks, pankreas veya overde lokalize olabilen, bazen de primer tümörün saptanamad tümörlerdir. K zlarda daha s k rastlan r. Lenf nodu metastaz, omentuma yay l m veya tümör boyutu >2 cm olmad kça tedavi gerekmez. Bu tümörler kromafin hücrelerden derive olduklar ndan kan ve idrarda serotonin art fl ile karakterize karsinoid sendrom tablosuna olurlar: 5-hidroksitriptamin ve histamin art fl na ba l olarak periyodik flushing, ishal, bronkokonstriksiyon, periferik vazomotor semptomlar ve siyanoz ataklar ortaya ç kar. drarda 5-hidroksi-indol asetik asit artm flt r, octreotid sintigrafisi ve 24 saatlik idrarda 5-hidroksi-indol asetik asit düzeyi ölçümü tan y do rular. Tedavi cerrahidir, tümör malign karakterde ve metastazlar varsa doksorubisin içeren kemoterapi yararl olabilir. Octreotid ve ondansetron gibi ajanlar semptomlarda palyasyon sa layabilir (3,14). Adrenal Korteks Karsinomu: Adrenal korteks karsinomlar çocuklarda 3.5 yaflta ve eriflkinde 57 yaflta pik insidansa sahiptir. Çocuklarda adrenokortikal karsinomlar n ço u hormonal olarak aktiftir ve virilizasyon bulgular ile gelir. Ayr ca Cushing sendromu ve hipertansiyona ait semptomatoloji ve kar nda kitle ile de baflvurabilirler. Nadiren insidentaloma fleklinde tarama s ras nda saptan r. Adrenokortikal karsinomlu çocuklarda s kl kla Li-Fraumeni sendromu vard r. Ayr ca Beckwith-Wiedemann sendromu, hemihipertrofi ve MEN tip I e de efllik edebilir. fiüpheli olgularda radyolojik görüntülemeler yan nda sürrenal korteks hormonlar çal fl lmal ve deksametazon süpresyon testi yap lmal d r. Kitleden yap lan biyopsinin histopatolojik de- erlendirmesinde adenom ve karsinom ayr m zor olabilir. Komplet radikal cerrahi rezeksiyon küçük tümörlerde küratif olabilir. nkomplet rezeksiyon yap lan olgularda kemoterapi ve/veya mitotan uygulan r. Radyoterapi, genellikle önerilmez (2-4,26). Renal Hücreli Karsinom (Grawitz tümörü, Hipernefroma): On befl yafl alt nda son derece nadir olmakla birlikte 15-19 yafl aras dönemde görülen böbrek tümörlerinin 2/3 ünü oluflturur. Von Hippel Lindau sendromu, tuberoskleroz, orak hücreli anemi ve nöroblastoma efllik edebilir, üçüncü kromozomu içeren translokasyonlar familyal renal hücreli karsinom olgular nda saptan r. Kar nda kitle, kar n a r s veya hematüri ile baflvurabilir. Primer tedavisi nefrektomidir. Lenf nodu tutulumu olan ancak metastatik olmayan çocuklarda adjuvan kemoterapinin yarar gösterilememifltir. Metastatik hastalarda kemoterapötik ajanlar yan nda interferon alfa ve interlökin gibi immünmodülatörler önerilir. Evre I-II olgularda sa kal m %55 civar nda iken evre III ve IV olgularda bu oran %23 tür (3,4). Gastrointestinal stromal tümör: On yafl alt nda k z çocuklarda daha s k görülür, anemiye neden olan gastrointestinal kanama ile baflvururlar. Lokalize veya multifokal hastal k fleklinde prezente olabilir. Eriflkinlerde saptanan Kit yada PDGFA mutasyonu çocuklarda bulunmad ndan imitinab mesilat tedavisine yan t vermez. Adölesan dönemde ve genç eriflkin dönemde saptanan olgular da bu mutasyon saptanabilir (4). Mesane Karsinomu: En s k transisyonel hücreli karsinom saptan r ve genellikle hematüri ile prezente olur. Eriflkinlerin aksine çocuklarda bu olgular düflük dereceli ve yüzeysel olmaya e ilimlidir ve transuretral rezeksiyon sonras prognozu oldukça iyidir. Nadiren skuamöz hücreli karsinom veya daha agresif karsinomlar saptan r. Eriflkin mesane karsinomunun %50 sinin etiyolojisinde saptanan sigara içimi çocuklarda yoktur, alkilleyici ajan kullan lan hastalarda ilerde mesane karsinomu geliflme riski artm flt r (4,27). DER TÜMÖRLER : Çocuklarda derinin beniyn lezyonlar s k görülmesine ra men malign tümörleri oldukça nadirdir. Malign tümörler içinde en s k görüleni malign melanomdur. Melanom insidans çocuklarda 0,7/milyon, adölesanlarda 12,9/milyondur. Daha nadir olarak bazal hücreli karsinom ve skuamoz

158 ÇOCUKLUK ÇA I NAD R TÜMÖRLER hücreli karsinom da görülür ve her ikisinin birlikte insidans s ras yla çocuk ve adölesanlar için s ras yla 0,3 ve 3,7/milyondur (28). Hayvanlarda günefl fl n ndaki ultraviyole A (UVA) (320-400 nm) dalgalar n n melanom, ultraviyole B (UVB) (290-230 nm) dalgalar n n skuamoz hücreli karsinoma neden oldu u gösterilmifltir. K sa sürede yüksek oranda günefl fl - na maruz kalmak melanom riski olufltururken kümülatif maruz kalma daha çok bazal hücreli karsinom ve skuamoz hücreli karsinom için risk oluflturur. Güneflte çillenen, kolay günefl yan oluflan, aç k tenli kifliler daha hassast r. Yan k skar, kronik inflamasyon ve irritasyon (sifiliz, SLE, lupus vulgaris, osteomyelit sinus a z, nevüs sebaseus, distrofik epidermolizis bülloza, poikiloderma konjenitale, porokeratosis mirbelli) alan nda deri kanseri geliflme riski artm flt r. Radyoterapiden sonra deri kanseri geliflimine kadar geçen latent dönem 20 y ld r. Ancak çocuklarda bu dönem 3-5 y la kadar k salabilmektedir (3,27-32). Kseroderma pigmentozum, Bloom sendromu gibi DNA tamir bozukluklar nda ve primer ve sekonder immün yetmezliklerde de deri kanseri riski artm flt r (3,33). Kaposi sarkomu ço unlukla HIV enfeksiyonu olan veya transplantasyon yap lan çocuklarda human herpes virus 8 (HHV-8) ile iliflkili nadir görülen bir multifokal, anjiyogenik-inflamatuvar neoplazmd r (33). Malign melanom: Çocuklardaki malign deri tümörleri içinde en s k görülenidir (4). Prepubertal dönemde son derece azd r ancak 15-19 yafl grubundaki kanserlerin %7,1 ini oluflturur ve tiroid karsinomunun ard ndan ikinci s kl kta görülen karsinomdur. Ortanca tan yafl 15 tir ve k zlarda daha s k görülür (3,32-34). Risk Faktörleri (3): Konjenital ve infantil melanom: Ço u do umdan önce veya ilk y l içinde orta büyüklükte veya dev nevuslardan geliflir. Tranplasental aktar lan en s k tümör melanomdur. Dev konjenital melanositik nevüs: Hayat boyu melanom geliflme riski %4,1-%8,5 tir. Kseroderma pigmentozum: 20 yafl alt olgularda deri kanseri riski 1000 kat artm flt r. Bu olgular n %5 inde ortanca 19 yaflta melanom geliflir. mmünosupresyon: mmün yetmezlikli olgularda melanom riski 3-6 kat, Hodgkin lenfomal olgularda 8 kat artm flt r. Nörokütanöz melanozis: Büyük yada çok multipl konjenital nevüslerle birlikte meningeal melanozis/melanomdur. Olgular n %64 ünde leptomeningeal melanom geliflir. Çevresel ve genetik faktörler: Aile öyküsünün pozitifli i melanom geliflim riskini 4-5 kat art r r. Aile öyküsü olan melanoma olgular nda %40 lara varan oranda 9p21de lokalize p16 (CDKN2, MST1) geninde delesyon saptanm flt r. Bu gen hücre siklusunu kontrol eden, bir siklin ba ml kinaz inhibitörü olan p16ink4a proteinini kodlayan bir tümör süpresör gendir. Genellikle aç k saç renkli, mavi gözlü ve beyaz tenli kiflilerde melanom daha s k görülür(4). Albinizm bir di er risk faktörüdür (30). Displastik nevüs veya atipik mol melanom için potansiyel bir prokürsördür. Melanom k smen etraf silik periferal geniflleme gösteren k smen düz kompleks renkli primer lezyonlar fleklindedir (ABCD: Asymetry, Border irregularity, Color variegation, Diamater >6mm) (30). Sessiz büyüme faz (radyal büyüme faz ) y llarca sürebilir. Bu aflamada tümör metastaz yapmaz. Derin dokulara yay ld zaman (vertikal büyüme faz ) metastaz yapar. Klinik bulgular genellikle daha önceden mevcut bir molde kanama, kafl nt, renk de iflikli i, his de- iflikli i, a r, yanma, palpe edilebilir deri alt dokusu ve palpabl lenf nodudur. Özellikle çocuk olgular n %60 kadar nda tan gecikmesi olmaktad r. En s k bölgesel lenf nodlar na, di er deri ve deri alt bölgelerine daha az s kl kla da akci er, karaci er ve beyine metastaz görülmektedir Lezyonun derinli i, evreleme ve prognozda en önemli kriterdir ve 0.76 mm'den daha ince tümörlerde prognoz oldukça iyidir. Histopatolojik olarak beniyn bir lezyon olan spitz nevi (=juvenil melanom) ile ay r m zorluk teflkil edebilir (3,32). Tedavide kal nl 1mm ve daha ince lezyonlar, 1 cm lik s - n rla, 1-4 mm lik lezyonlar 2 cm lik s n rla ve 4 mm ve üzerindeki kal nl klarda en az 2 cm lik s n rla cerrahi eksizyonla ç kar l r (3). Lokalize yüksek riskli grupta cerrahi sonras nda interferon-alfa 2b nin yaflam süresini uzatt - bildirilmifltir. Yayg n hastal kta vinkristin, aktinomisin- D, dakarbazin, siklofosfamid, sisplatin ve etoposid içeren kombine kemoterapötikler önerilir. nterlökin-2, interferon-alfa, BCG afl lamas, s cak flok proteinleri ile afl lama gibi immünoterapi yöntemleri seçilmifl olgularda uygulanabilmektedir (32). Radyoterapi beyin metastaz olan vakalar, parotise ve servikal lenf nodlar na metastaz yapma riski tafl yan bafl-boyun malign melanomlar gibi s n rl endikasyonlarda uygulanmaktad r. Lokalize hastal kta 10 y ll k genel yaflam %84 dür. Nodal ve uzak metastaz varsa s ras yla %60 a ve %25 e düfler (31). Güneflten korunma özellikle çok say da melanositik nevüs geliflimini kontrol edebilmekteyken malign melanom üzerindeki koruyucu etkisi tart flmal d r ancak malign melanom insidans n n yüksek oldu u bölgelerde güneflten korunmaya yönelik toplum e itimi melanom insidans n azaltt saptanm flt r. Atipik melanositik nevüs olgular nda veya ailede melanom öyküsü olan olgularda vücut foto raflar çekilerek nevüs haritas ç kar lmal, flüpheli lezyonlar ç kar l p incelenmelidir. Hem ultraviyole A hem de B üzerine etkili olan koruma faktörü 30 un üzerindeki koruyucular önerilmelidir. Ayr ca saat 10 ile 15 aras güneflten kaç n lmal d r (34). Skuamoz hücreli karsinom daha çok kronik irritasyon alan nda, yan k ve radyoterapi skar nda veya ksreoderma pigmentozum gibi hastal klar n varl nda görülür. Eriflkin-

KL N K GEL fi M 159 lerde papilloma virusun de iflik sufllar n n baz skuamoz hücreli karsinom vakalar nda sorumlu oldu u gösterilmifltir. En s k yüzde, el ve ön kolun dorsal yüzünde lokalizedir. Lezyonlar genellikle donuk k rm z, telenjiektaziler içeren, genifl indurasyon alan ile çevrili, merkezi kabuklu, yüzeyi ülsere plak benzeri nodüller fleklindedir ve egzama, enfeksiyon, travma veya psöriyazis il kar flabilir. Bazal hücreli karsinom genellikle ülsere lezyonlar üzerinde ve günefle maruz kalan bölgelerde geliflir. Radyoterapi bu lezyonlar n fliddetini artt rd gibi multipl olmas na da neden olabilir. Her iki tümör de son derece nadir metastaz yapar ve ço unlukla ekzisyon yeterli tedavi olmaktad r (4,31). KAYNAKLAR: 1. Stiller CA. Aetiology and epidemiology. In: Paediatric Oncology, Pinkerton R, Plowman PN and Pieters R eds, 3rd edt, Oxford University Pres Inc., New York, 2004: 3-24. 2. Grundy RG, Plowman PN. Rare tumors. In: Paediatric Oncology, Pinkerton R, Plowman PN and Pieters R eds, 3rd edt, Oxford University Pres Inc., New York, 2004: 483-510. 3. Pappo AS, Furman WY. Management of infrequent cancers of childhood. In: Principles and Practice of Pediatric Oncology, Pizzo PA, and Poplack DG eds, 5th edt, Lippincott Williams&Wilkins, Philadelphia 2006: 1173-1201. 4. National Cancer Institute. Unusual Cancers of Childhood. http://www.cancer.gov/cancertopics/pdq/treatment/unusu al-cancers-childhood/healthprofessional/ 5. Brennan B. Nasopharyngeal carcinoma. Orphanet J Rare Dis 2006;1:23 doi:10.1186/1750-1172-1-23. 6. Ayan. Kaytan E, Ayan N. Childhood nasopharyngeal carcinoma: from biology to treatment. The Lancet Oncology 2003;4: 13-21. 7. Güler E. Çocukluk ça tiroid tümörleri. XIII. TPOG Ulusal Pediatrik Kanser Kongresi. 18-22 May s 2004, Kapadokya, S 146-147. 8. Steliarova-Foucher E, Stiller CA, Pukkala E, Lacour B, Pleska I, Parkin DM. Tyroid cancer incidence and survival among European children and adolescents (1978-1997): report from Automated Childhood Cancer Information System Project. Eur J Cancer 2006; 42: 2150-2169. 9. Koch CA, Pacak K, Chrousos GP. Endocrine tumors. In: Principles and Practice of Pediatric Oncology, Pizzo PA, and Poplack DG eds, 5th edt, Lippincott Williams&Wilkins, Philadelphia 2006: 1139-1171. 10. Gingalewski CA, Newman KD. Seminars: Controversies in the management of pediatric thyroid malignancy. J Surg Oncol 2006; 94: 782-752. 11. Tröbs RB, Mader E, Friedrich T, Benek J. Oral tumors and tumor-like lesions in infants and children. Pediatr Surg Int 2003; 19: 639-645. 12. Shapiro NL, Bhattacharryya N. Clinical caracteristics and survival for major salivary gland malignancies. Otolaryngol Head neck Surg 2006; 134: 631-634. 13. Sonmez K, Turkyilmaz Z, Karabulut R, Demirogullari B, Ozen IO, Moralioglu S, Basaklar AC, Kale N. Surgical breast lesions in adolescent patients and a review of the literature. Acta Chir Belg. 2006;106: 400-404. 14. Fauroux B, Aynie V, Larroquet M, Boccon-Gibod L, Ducou le Pointe H, Tamalet A, Clement A. Carcinoid and mucoepidermoid bronchial tumours in children. Eur J Pediatr 2005; 164: 748-752. 15. Indolfi P, Bisogno G, Casale F, Cecchetto G, De Salvo G, Ferrari A, Donfrancesco A, Donofrio V, Martone A, Di Martino M, Di Tullio MT. Prognostic factors in pleuro-pulmonary blastoma. Pediatr Blood Cancer 2007; 48: 318-323. 16. P narl, FG, O uz A, Karadeniz C, Memifl L, Poyraz A. Type II pleuropulmonary blastoma responsive to multimodal therapy. Pediatr Hematol Oncol 2005; 22: 71-76. 17. Yaris N, Nas Y, Cobanoglu U, Yavuz MN. Thymic carcinoma in children. Pediatr Blood Cancer 2006; 47: 224-227. 18. Czinn SJ. Helicobacter pylori infection: detection, investigation, and management. J Pediatr 2005; 146 (3 Suppl):S21-26. 19. Ohno Y, Kosaka T, Murauka I, Kanematsu T, Tsuru A, Kinoshita E, Moriuchi H. Remission of primary lowgrade gastric lymphomas of the mucosa-associated tissue type in immunocompromised pediatric petients. World J Gastroenterol 2006; 12: 2625-2628. 20. Harting MT, Blakely ML, Herzog CE, Lally KP, Ajani JA, Andrassy RJ. Treatment issues in pediatric gastric adenocarcinoma. J Pediatr Surg 2004; 39: e8-10. 21. Ertem U, Uluo lu Ö, Da demir A, Duru F, Ecin N. Pancreatoblastoma in a 3-year old boy: case report. Turkish J Cancer 1997; 27: 115-121. 22. Casanova M, Collini P, Ferrari A, Cecchetto G, Dall'Igna P, Mazzaferro V. Solid-pseudopapillary tumor of the pancreas (Frantz tumor) in children. Med Pediatr Oncol. 2003l; 41:74-76. 23. Galiatsatos P, Foulkes WD. Familial adenomatous polyposis. Am J Gastroenterol 2006; 101: 385-398. 24. Ünüvar A. Pediatride nadir tümörler gastrointestinal sistem tümörleri. XIII. TPOG Ulusal Pediatrik Kanser Kongresi. 18-22 May s 2004, Kapadokya, S 142-145. 25. Kravarusic D, Feigin E, Dlugy E, Steinberg R, Baazov A, Erez I, Lazar L, Kapuller V, Grunspan M, Ash S, Freud E. Colorectal carcinoma in childhood: a retrospective multicenter study. J Pediatr Gastroenterol Nutr 2007; 44: 209-211.

160 ÇOCUKLUK ÇA I NAD R TÜMÖRLER 26. Rodrigez-Galindo C, Figueiredo BC, Zambetti GP, Ribeiro RC. Biology, clinical characteristics, and management of adrenocortical tumors in children. Pediatr Blood Cancer 2005: 45: 265-273. 27. Lezama-del Valle P, Jerkins GR, Rao BN, Santana VM, Fuller C, Merchant TE. Aggressive bladder carcinoma in a child. Pediatr Blood Cancer 2004; 43: 285-288. 28. de Vries E, Steliarova-Foucher E, Spatz A, Ardanaz E, Eggermont AM, Coeberg JW. Skin cancer incidence and survival in European children and adolescents (1978-1997): report from Automated Childhood Cancer Information System Project. Eur J Cancer 2006; 42: 2170-2182. 29. Varan A, Gokoz A, Akyuz C, Kutl k T, Yalcin B, Koksal Y, Buyukpamukcu M. Primary malignant skin tumors in children: etiology, treatment and prognosis. Pediatr Int 2005; 47: 653-657. 30. Wyatt AJ, Hansen RC. Pediatric skin tumors. Pediatr Clin North Am 2000; 47: 937-963. 31. Yar fl N. Çocukluk ça deri tümörleri. XIII. TPOG Ulusal Pediatrik Kanser Kongresi. 18-22 May s 2004, Kapadokya, S 138-141. 32. Huynh PM, Grant-Kels J M, Grin C. Childhood melanoma: update and tratment. Int J Dermatol 2005; 44: 715-723. 33. Bhaduri-McIntosh S. Human herpesvirus-8. Clinical features of an emerging viral pathogen. Pediatr Infect Dis J 2005; 24: 81-82. 34. O uz O. Melanosit hastal klar ve pigmentasyon bozukluklar. In: Pediatrik Dermatoloji, Tüzün Y, Koto yan A, Seradro lu S, Çoku rafl H, Tüzün B, Mat MC eds, 1st ed, Nobel T p Kitabevleri, stanbul, 2005: 305-317.