ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ. Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu

Benzer belgeler
Öğretim İlke Ve Yöntemleri. Dr. Ali Gurbetoğlu

SOSYAL ÖĞRENME KURAMI

ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ. Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu

14. HAFTA PFS103 ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ. Doç. Dr. Nurhayat ÇELEBİ.

Bana göre; öğrenemeyen öğrenci yoktur. Herkes öğrenebilir Tüm bilgiler okulda öğrenilebilir Hedeflenen başarı %70-%90 arasındadır.

Öğrenme ve Öğretme. Kuramlar ve Modeller

SINIF REHBERLĠĞĠ PROGRAMI. Prof. Dr. Serap NAZLI

1.Öğrenci nitelikleri 2.Öğretim hizmetinin niteliği 3.Öğrenme ürünleri. Tam Öğrenme Kuramı - Bloom

AKTIF (ETKİN) ÖĞRENME

Eğitim Durumlarının Düzenlenmesi

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III

1. ÜNİTE İÇİNDEKİLER EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1

ÖĞRENME KURAMLARI. Davranışçı Kuram Bilişsel Kuram Duyuşsal Kuram

Yapılandırmacı Yaklaşım

Öğretim İlke ve Yöntemleri. Program İçeriği Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu

ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ II

ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ. Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu

4 GİRİŞ BİLİŞ NEDİR?

Öğrenci hakkında varsayımlar; Öğretmen hakkında varsayımlar; İyi bir öğretim programında bulunması gereken özellikler;

ÇOKLU ZEKA KURAMI. Dr. Halise Kader ZENGİN

Öğrenme, Örgütsel Öğrenme

YETENEKLERİN KEŞFİ.

Sunuş yoluyla öğretimin aşamaları:

Öğretim İlke ve Yöntemleri. Program İçeriği Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu

Bilgisayar Destekli Eğitimin Gelişimi ve Kuramsal Dayanakları

Öğretim içeriğinin seçimi ve düzenlenmesi

Medeniyet Okulları REHBERLİK SERVİSİ SUNAR..

Tam Öğrenme Kuramı -2-

İÇERİK VE İÇERİK DÜZENLEME ÖĞRETIM İLKE VE YÖNTEMLERI- II. HAFTA

Yrd. Doç. Dr. Nuray Ç. Dedeoğlu İlköğretim Matematik Eğitimi İlkokul Matematik Dersi Öğretim Programı

Proje Tabanlı Öğrenme Yaklaşımının temeli bir konunun derinlemesine araştırılmasına odaklanmaktadır. Araştırmada genellikle sınıf içerisinde

İÇİNDEKİLER. BÖLÜM 1 EĞİTİM PSİKOLOJİSİ: ÖĞRETİM İÇİN YAPILANMA Prof. Dr. Ayşen Bakioğlu - Dilek Pekince EĞİTİM ve PSİKOLOJİ... 3 İYİ ÖĞRETMEN...

1. Okulda öğrenme modeliyle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

Çoklu Zekâ Teorisi Ek 2

ÇOKLU ZEKA. Rehberlik Ve Psikolojik Danışma Servisi

Zekâya Geleneksel Bakış Açısı

ÖĞRENME STİLLERİ. Öğretim İlke ve Yöntemleri VI. Hafta

BÖLÜM 2 ÖĞRENME KURAMLARI VE e lif b YENİ PROGRAM e n g ü

Özet İçerik. Sözlük 517. Kaynakça 530. Yazar Adları Dizini 566. Dizin 573

FEN ve TEKNOLOJİ ÖĞRETİMİNDE. Neden işbirliği? Neden birbirimize yardım ederiz? İŞBİRLİKLİ ÖĞRENME İŞBİRLİKLİ ÖĞRENME

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III ÜNİTE: 1. PSİKOLOJİ VE GELİŞİM PSİKOLOJİSİ15

Öğrenciler 2 yıllık çalışma sürecinde;

Yöntem nedir? Öğretim yaşantılarının desenlenmesi, uygulanması ve değerlendirilmesi aşamalarında bilinçli olarak seçilen ve izlenen düzenli yoldur.

ZİHİN ENGELLİLER VE EĞİTİMİ ÖZELLİKLERİ

1 SF. Kuzucuk Okul Öncesi Eğitim Seti

Yapılandırmacı Yaklaşım. Dr. Halise Kader ZENGİN

3/7/2010. ÇAĞDAŞ EĞİTİMDE ÖĞRENCİ KİŞİLİK HİZMETLERİNİN YERİ ve ÖNEMİ EĞİTİM EĞİTİM ANLAYIŞLARI EĞİTİM

Nasıl Bir Zekâya Sahipsiniz? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim. Ayın Testi

BÖLÜM I GELİŞİM İÇİNDEKİLER 1. ÜNİTE 2. ÜNİTE. ÖNSÖZ... v YAZARLAR HAKKINDA... vii

İÇİNDEKİLER. BİRİNCİ BÖLÜM Seval FER, İlker CIRIK. İKİNCİ BÖLÜM Sertel ALTUN, Esma ÇOLAK

Prof. Dr. Serap NAZLI. BİREYİ TANIMA TEKNİKLERİ-Testler

HAZIRLIK SINIFLARI 3. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME BÜLTENİ Eğitim - Öğretim Yılı

EĞĠTĠM TEKNOLOJĠLERĠNDE TEMEL KAVRAMLAR. Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme

Stratejiler 4. Sunuş yoluyla Buluş yoluyla Araştırma-inceleme yoluyla Tam öğrenme İşbirliğine dayalı öğrenme

Kısaca İçindekiler. KISIM I: Sosyal Bilgilere Giriş. KISIM II: Sosyal Bilgiler Öğretimin Temelleri

Eğitim Bilimlerine Giriş

DBE ÖĞRENME STİLLERİ ENVANTERİ ADI SOYADI DOĞUM TARİHİ UYGULAMA TARİHİ SIRA NO TAKİP NO. Eddie Van Halen

Slaytları Yeniden Düzenleyen; Doç. Dr. Nasip DEMİRKUŞ

ARALIK 2018 ÇOCUĞUNUZUN ZEKA TÜRÜNÜ VE ÖĞRENME STİLİNİ KEŞFEDİN

Beyin Temelli ve Basamaklı Öğrenme S

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III

Öğretim İlke Ve Yöntemleri. Dr. Ali Gurbetoğlu

Öğrenme nedir? Büyüme ve yaşa atfedilmeyecek yaşantılar sonucunda davranış ve tutumlarda meydana gelen nispeten kalıcı etkisi uzun süre

Örnek öğrenmeler söyleyin? Niçin?

Bilgisayar Destekli Fen Öğretimi

BİLGİSAYAR DESTEKLİ ÖĞRETİM. TemplatesWise.com

EK-1 BEDEN EGİTİMİ DERSİNDE ÖĞRENCİ BAŞARISININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Öğretim Stratejileri. Öğretim Yöntemleri. Öğretim Teknikleri

ÖĞRETİM TEKNOLOJİLERİ VE MATERYAL GELİŞTİRME

OKUMA YAZMAYA HAZIRLIK ÇALIŞMALARI

Hedef Davranışlar. Eğitim Programının birinci boyutudur. Öğrencilere kazandırılması planlanan niteliklerdir (davranışlar).

UYGULAMALARI BĠLGĠSAYAR EĞĠTĠMDE

Okul Temelli Mesleki Gelişim Nedir?

EĞİTİM PSİKOLOJİSİ KISA ÖZET KOLAYAOF

ORTAÖĞRETİM İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ ÖZEL ALAN YETERLİKLERİ

ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ

Etkin ve İşbirliğine Dayalı Öğrenme S

EKLER EK A. ĠLKOKUL 1., 2. VE 3. SINIF ÖĞRETMENLERĠNĠN MATEMATĠK ÖĞRETĠMĠNDE KARġILAġTIKLARI SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNERĠLERĠNE YÖNELĠK ALGILARI

Öğretmen Yetiştirme ve Eğitimi Genel Müdürlüğü

MATEMATİK DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI. Programın Temel Yapısı

ZEKA GELİŞİR Mİ? NAZ BOZOK Uzman Psikolog. KOZA Danışmanlık Beyin Yılı

Sınıf Öğretmenliği Anabilim Dalı Yüksek Lisans Ders İçerikleri

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BİRİMİ ÇALIŞMALARI

FEN ÖĞRETİMİNDE LABORATUVAR YAKLAŞIMLARI. Burak Kağan Temiz

İlkokuma Yazma Öğretimi

DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS A- Seçmeli IV-Okul Öncesi Eğitimde Kaynaştırma Ön Koşul -

MATEMATIK ÖĞRETIM YÖNTEMLERI. Yrd. Doç. Dr. Nuray Çalışkan-Dedeoğlu Matematik Eğitimi

SINIF YÖNETİMİNİN TEMELLERİ

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUKLAR

Öğr. Gör. Özlem BAĞCI

MATEMATİĞİ SEVİYORUM OKUL ÖNCESİNDE MATEMATİK

MEB kitaplarının yanında kullanılacak bu kitap ve dijital kaynakların öğrencilerimize;

Ders Kodu: FIZ 131 Ders Adı: FİZİK I Dersin Dönemi: Güz Dönemi

Yapılandırmacı anlayışta bilgi, sadece dış dünyanın bir kopyası ya da bir kişiden diğerine geçen edilgen bir emilim değildir.

Öğrencilerin Üst Düzey Zihinsel Becerilerinin Belirlenmesi. Öğrenci Portfolyoları

OKUL ÖNCESİ REHBERLİK HİZMETİ

*Öğrenme, öğrencilerin fikri katılımını ve uygulamasını gerektirir. *Kendi başına açıklama ve gösterim, Uzun süreli öğrenmeyi sağlamaz.

MATEMATIK ÖĞRETIM YÖNTEMLERI. Yrd. Doç. Dr. Nuray Çalışkan-Dedeoğlu Matematik Eğitimi

Ders Kodu: FIZ 234 Ders Adı: Klasik Mekanik Dersin Dönemi: Bahar Dönemi Dersi Veren Öğretim Üyesi: Yrd. Doç. Dr.

Transkript:

ÖĞRETİM İLKE VE YÖNTEMLERİ Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu

4. Öğrenme-Öğretme Yaklaşımları Yapılandırmacı Yaklaşım Çoklu Zeka Kuramı (Gardner) İşbirliğine Dayalı Öğrenme (Vygotsky) Probleme Dayalı Öğrenme (J. Dewey) Proje Tabanlı Öğrenme Okulda Öğrenme Modeli (Caroll) Beyin Temelli Öğrenme Tam Öğrenme Modeli (Bloom) Öğretim Etkinlikleri Modeli (Gagne) Anlamlı Öğrenme (Ausubel) Programlı Öğretim (Skinner) Temel Öğretim Modeli (Glasser) Basamaklı Öğretim Programı (Nunley) Kolb un Öğrenme Stilleri Bireyselleştirilmiş Öğretim 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 2

Öğrenme Kuramları Öğrenme, kişilerde oluşan nispeten kalıcı değişmeler. Öğrenme, çevresi ile etkileşimi sonucu kişide oluşan düşünce, duyuş ve beceri (davranış) değişikliği. Öğrenme Kuramları; Davranışçı Kuramlar Bilişsel Kuramlar (Bilgiyi İşleme Kuramı) Hümanistik (İnsancıl) Kuram Sosyal Kuram Beyin Temelli Kuram (Nörofizyolojik Kuram) 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 3

1- Davranışçı Kuramlar: Davranışçı kuramlara göre öğrenme; uyarıcı ile davranış arasında bir bağ kurularak ve pekiştirme yoluyla davranış değişikliği sağlamaktır. Kuramın Öncüleri: Ivan Pavlov (Klasik Koşullanma) Thorndike (deneme-yanılma ve ödül) Skinner (Operant Koşullanma- Pekiştirme) Davranışçılar insanların problem durumunda geçmişte yaşadıkları benzer durumları göz önüne aldıkları, yeni bir problem durumunda ise deneme-yanılma yoluyla çözüm ürettiklerini kabul eder. Davranışçı yaklaşımlarda gözlenebilen, başlangıcı ve sonu olan, dolayısıyla ölçülebilen davranışlar önemlidir. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 4

2- Bilişsel Kuramlar: Bilişsel kuramlara göre öğrenme; doğrudan gözlemlenemeyen zihinsel bir süreçtir, kişinin davranımda bulunma kapasitesinin gelişmesidir, bireyin çevresinde olup bitene anlam yüklemesidir. Bilişsel kuramcılar daha çok algılama, düşünme, duyu ve yaratma gibi kavramlar üzerinde dururlar. Bilişsel kuramcılar sonuçtan (davranış) çok, süreç üzerinde dururlar. Öğrenilenlerin gerçek hayatta işe yaraması için öğrencilerin zihinlerinde durumlara ilişkin ilkeler kazandırmayı tercih ederler. Bu kuramcılara göre, öğrenciler kendilerine aktarılan bilgileri aynen almaz, her bilgiyi yorumlayarak kendi dünyasında bir anlam yüklemeye çalışır. Bugün bütün uzmanlar öğrenmenin bilişsel bir süreç olduğunu kabul ederler. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 5

3- Hümanistik (İnsancıl-Duyuşsal) Kuramlar: Hümanistik kuramlar, öğrenmenin bilişsel-davranışsal doğasından çok, benlik ve ahlak gelişimi gibi duyuşsal sonuçlarıyla yakından ilgilenir. Benlik Gelişimi; bireyin kendisini değerli bir insan olarak hissetmesini, kapasitesine güvenmesini ve farklılıklarına değer vermesini vurgular. Benlik gelişiminin nihai hedefi kendini gerçekleştirmedir. Kendini gerçekleştiren insan; kendini ve başkalarını olduğu gibi kabul eder özerktir, yaratıcıdır ve yaşamdan zevk alır kendisi ve çevresi ile barışıktır, demokratik tutumlara sahiptir. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 6

4- Sosyal Bilişsel Kuram (Bandura) Bu kurama göre bireyin davranışları başkalarının geçirdiği yaşantılardan etkilenmektedir. Buna dolaylı yaşantılar yoluyla öğrenme yahut sosyal öğrenme adı verilir. Sosyal öğrenmeye göre bir davranışı yapmadan gözleyerek ve pekiştireç almadan öğrenmek mümkündür. Sosyal öğrenmede öğrenen kişi gözlemci, davranışı gözlenen kişi modeldir. Hayatta öğrenilen pek çok şey bu yolla öğrenilmektedir. Gözlem yoluyla öğrenmeyi sağlayan dolaylı yaşantılar; Dolaylı Pekiştirme (Modeli teşvik eden güç) Dolaylı ceza (Modeli caydıran güç) Dolaylı güdülenme (Modeli isteklendiren güç) Dolaylı duygu (Model ile empati) Model özellikleri (Modelin ilgi çekmesi) 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 7

5- Beyin Temelli Öğrenme Kuramları Görülen, okunan, duyulan, kısacası algılanan her şey beyinde yeni bir bağlantı oluşturur. Beyin ne kadar kullanılırsa o kadar güçlenir. Kaslar gibi beyin de kullanmakla, alıştırmalarla gelişir. İnsanın zihin kapasitesi onun beynindeki nöron sayısına bağlı değil, nöronların kurduğu bağlantılara bağlıdır. Nöronların görünüşü ahtapota benzer, ortada kumanda merkezi görevini gören hücre gövdesi bulunur, nörona ait genetik bilgiler burada saklanır. Çocuk dünyaya geldiğinde milyonlarca nöronun gövdeleri hazırdır ve yeni öğrenmeler ile nöronlar arasında yeni bağlantılar oluşur. Yeni oluşturulan bağlantılarla beynin bölgesi örümcek ağı ile donatılır. Kullanıldıkça daha sonraki yolculukları kolaylaştıran geniş otobanlar açılır. Beynin hangi kısmı daha çok kullanılırsa o kısmı daha çok gelişir. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 8

Yapılandırmacılık, İngilizce constructivism sözcüğünün karşılığıdır Yapılandırmacılığın gelişimine katkıda bulunan önemli düşünür ve araştırmacılardan bazıları : David Ausbel, John Dewey, Jean Piaget, Lev S. Vygotsky, Jarome Bruner dir Kişi, bilgiyi diğer kişilerle etkileşerek yapılandırır; bilgiden kişinin kendi de çevresi de etkilenir. Yeni bilgiler, gerçek deneyimler sonucunda eski bilgilerin üzerine yapılandırılır. Belli bir bağlam için tek bir doğru yerine, aynı bağlam içinde geçerli olabilecek tüm doğruları (başka seçenekleri de) düşünebilmek en idealdir olanıdır. Ezber öğrenme yerine anlamlı öğrenmenin gerçekleşmesi ve bilginin yapılandırılması için öğrencilerin doğal koşullarda öğrenmeye etkin olarak katılmaları gerekir. Öğrencilerin etkin olması demek; okuması, yazması, düşünmesi, sorular sorması, örnekler vermesi, kaynaklara ulaşması, deney yapması v.b demektir. Öğrenme sürecinde amaç, öğrencinin sorumluluk yüklenmesi, bilginin yapılandırılması ve gerçek hayatta kullanılmasını sağlamaktadır. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 9

Öğretmekten çok öğrenmeyi merkeze alan bir anlayıştır. Bilginin ezberlenmesi değil anlamın etkin biçimde birey tarafından zihinde yapılandırılması esasına dayanır. Öğrenme; bilginin aktarılmasıyla değil, soru sorma, araştırma, problem çözme gibi öğrenci faaliyetleri ile gerçekleşir. Öğrenmede öğrencinin zihinsel ve fiziksel etkinliği temel alınır. Öğrenme, bilgiyi pasif biçimde almak değil, bilgiyi yapılandırmakla gerçekleşir. Öğretmenin rolü, öğrenci ilgisini çekmek için problemler, sorular ve kavramlar etrafında bilgiyi organize etmektir. Öğretmen, öğrencilerin yeni bakış açıları geliştirmelerine ve önceki öğrenmeleri ile bağlantı kurmalarına yardımcı olmalıdır. Etkinlikler öğrenci merkezli olup; ögrencilerin kendi sorularını sormaları, deney yapmaları ve sonuçlara ulaşmaları amacıyla etkinlikler düzenlenir. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 10

Öğrenme özneldir; bir bireyin öğrendiği şeyleri çeşitli semboller, metaforlar, imgeler, grafikler veya modeller yoluyla içselleştirmesidir. Öğrenme durumsaldır; çevresel şartlara göre sekilenir; öğrenciler, egzersiz yapmaktan ziyade, gerçek hayat problemlerine benzer nitelikteki problemleri çözmeyi öğrenirler. Öğrenme duygusaldır; öğrenmenin doğası bireyin kendi becerileri hakkında sahip olduğu görüşler, öğrenme amaçlarının açıklığı, kişisel beklentiler ve öğrenmeye karşı olan motivasyon gibi unsurlardan etkilenir. Öğrenme aktiftir; pasif bir alma süreci değil, aktif bir anlam oluşturma sürecidir. Öğrenme yeniden yapılandırmadır; bireylerin çeşitli kavramlar ile ilgili daha önceki anlayışlarını daha karmaşık ve daha geçerli hâle getirmek için yeniden yapılandırmasıdır. Öğrenme gelişimseldir; bireylerin sosyal, fiziksel, duygusal ve zihinsel gelişimlerinden etkilenir. Öğrenme işleminin öğrencinin gelişimsel düzeyine uygunluğu, öğrencinin ihtiyaçlarıyla ilişkisi veya gerçek hayatla bağlantısı gibi nitelikler önemlidir. Öğrenme öğrenci merkezlidir; ögrencinin ilgi ve ihtiyaçlari etrafinda yoğunlaşır. Öğrenme süreklidir; belli bir yer veya zamanda başlayıp belli bir yer ve zamanda durmaz, aksine süreklilik arz eder. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 11

Bu yaklaşımın dayandığı varsayımlar: 1. Öğrenci, öğrenme sürecine etkin olarak katıldığında bilgi kalıcı olur, 2. Öğrenenler, bilgiyi araştırıp keşfederek ve yorumlayarak çevre ile etkileşim kurarak bireysel bilgilerini yapılandırırlar, 3. Öğrenme, etkin olarak eleştirel düşünme ve problem çözmeye dayanır, Bu varsayımlar ışığında yapılandırmacı yaklaşımda amaç; Öğrenenlerin ne yapacaklarını önceden belirlemek değildir. Bireylere araçlar ve diğer öğrenme materyalleri yardımıyla kendi istekleri doğrultusunda öğrenmelerini yönlendirmede fırsat tanımaktır. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 12

İnsanlara bir şeyin nasıl yapılaması gerektiğini söylemeyin, yapılmasını istediğiniz şeyin ne olduğunu söyleyin ve yaratıcılıkları ile sizi nasıl hayran bırakacaklarını görün. George S. Patton 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 13

Yapılandırmacı Öğrenme Faaliyetinin Aşamaları (5 E): Engage, Explore, Explain, Elaborate, Evaluate Dikkat Çekmek (Engage): Öğrenciler geçmiş yaşantıları ile şu andaki yaşantıları arasında bağlantı kurmaktadırlar. Soru sormak, bir problemi tanımlamak, ilginç bir olayı anlatmak, öğrencilerin dikkatini çekip öğrenmeye odaklanmalarına yardımcı olmaktadır. Keşfetmek (Explore): Öğrenci öğrenme materyalleriyle doğrudan etkileşime girmesine ve materyaller yardımıyla öğrenmesine imkan sağlamaktır. Grup çalışması sırasında paylaşmayı ve iletişimi sağlayan ortak yaşantıları tecrübe etmektedir. Öğretmen, rehberlik edip yönlendirici görevini yürütür. Açıklamak (Explain): Çalışma gruplarında öğrencilerin, arkadaşlarının bilgilerini, gözlemlerini, fikirlerini, sorularını desteklemesi veya açıklamasıdır. Boyama, çizim, üç boyutlu sekiler yaparak, yazı yazıp şarkı söyleyerek ya da drama yoluyla yeni bilgilerini yansıtabilirler. Bilgiyi Anlamlandırmak (Elaborate): Öğrenciler öğrendikleri kavramları kendi katkı ve düşünceleriyle genişletmesi, diğer ilgili kavramlarla ilişki kurması ve bilgisini gerçek hayatta kullanabilecek düzeyi kazanmasıdır. Değerlendirmek (Evaluate): Devamlılık isteyen değerlendirme önemli bir aşama olduğundan, öğretim sürecinin her aşamasında yer almalıdır. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 14

En akıllı insan kimdir? William Shakespeare?.. İbni Sina?.. Alber Einstein?.. Farabi?.. Pablo Picasso?.. Fatih Sultan Mehmet?.. Michael Jordan?.. Bu soruya geleneksel zeka tanımlamasına göre cevap verilirse; Sözel, Dilsel, Mantıksal, Matematiksel, alanda hangisi ağır basarsa O dur Ancak bu şahısların hepsi kendi alanlarında yüksek seviyeli zekaya sahip, başarılı insanlardır. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 15

Zeka; insandaki beyin ve zihin sistemlerinin etkileşimi s onucu ortaya çıkan çok yönlü bir olgudur. Gardner zekayı; problem çözme kapasitesi, problemlerin çözümü için farklı çözüm yolları üretebilme kapasitesi, yaşadığı topluma değerli kültürel ürünler katma gücü, olarak tanımlar. Ona göre; Zeka değiştirilebilir ve öğretilebilirdir Her insan kendi zekasını geliştirme yeteneğine sahiptir. Her insan, çeşitli zeka alanlarının tümüne sahiptir ve bu zeka alanlarından her birini belli bir düzeyde geliştirebilir. Çeşitli zeka alanları, genellikle bir arada, belli bir uyum içinde çalışırlar. Bir insanın her alanda zeki olabilmesi mümkündür ve bunun birçok yolu vardır. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 16

Gardner e göre zekanın gelişiminde destekleyici ve engelleyici çevresel etkenler: Kaynaklara ulaşım şansı : Aile çok fakirse çocuk keman, piyano gibi müzikal zekayı geliştirebilecek enstrümanlara ulaşamadığından bu zekanın güçlenmesi, gelişmesi zorlaşabilir. Tarihsel, kültürel faktörler : Okulda matematik ve fen bilimine dayalı programlar önemseniyorsa, öğrencinin mantık, matematik zekası gelişebilir. Coğrafi faktörler : Köyde yetişmiş bir çocuk apartmanda büyümüş bir çocuğa oranla bedensel zekasını daha çok geliştirebilir Ailesel faktörler : Ressam olmak isteyen bir çocuğun ailesi avukat olmasını istiyorsa çocuğun dil zekası desteklenecektir. Durumsal faktörler : Kalabalık bir ailede büyümüş ve kalabalık bir ailede yaşayan bireyler doğalarında sosyallik olmadıkça kendilerini geliştirmek için daha az zamana sahip olurlar. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 17

Zekanın tek bir boyutta olmadığını, aksine her bireyin farklı derecelerde, çeşitli zekalara sahip olduğunu öne sürer. Bu kuramın temel ilkelerini yaratıcı biçimde kullanıp, her öğrencinin bireysel farklılıklarına değer veren ve bunları güçlendiren programlar hazırlayabilmeleri için imkan sağlar. Zekanın farklı boyutları vardır. Bu boyutlar birbirlerinden çok ayrı yapılar ya da özellikler değildir. Örneğin, bir futbolcu; bedensel zekayı; koşarken, yakalarken ve vururken, uzamsal (şekil-uzay) zekayı; sahayı, diğer oyuncuların pozisyonlarını düşünürken, dil ve sosyal zekayı; oyun kurallarını öğrenirken ve takım arkadaşlarıyla paylaşırken özedönük (kişisel) zekayı; kendini değerlendirirken kullanmaktadır. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 18

Sözel Zeka Mantıksal- Matematiksel Zeka Doğa Zekası Müziksel-Ritmik Zeka ZEKA ALANLARI Sosyal Zeka Görsel-uzamsal Zeka İçsel Zeka Bedensel Zeka 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 19

1- Sözel- Dilsel Zeka İkna ve etkileme gücü yüksek, yazılı, sözlü veya mizaha dayalı anlatımda başarılı olan zeka türüdür. Okuma-yazmayı, hikayeleri sever, söyleyerek, duyarak ve görerek öğrenirler. Şair, Yazar, Öğretmen, Gazeteci, Politikacı, Hukukçu gibi mesleklere yatkındırlar. 2- Mantıksal Matematiksel Zeka Mantık kurallarına, neden-sonuç ilişkilerine ve benzer soyut işlemlere ve karmaşık hesaplara karşı çok hassas ve duyarlıdırlar. Sebep-sonuç ilişkisi kurabilme kabiliyetleri çok iyidir. Soyut ve kavramsal düşünmeyi, matematiği ve mantıksal bulmacaları çok sever. Matematikçi, Bilim Adamı, Muhasebeci, Bilgisayarcı gibi mesleklere yatkındırlar. 3- Görsel Zeka Renge, çizgiye, şekle, biçime, uzaya ve bu olgular arasındaki ilişkilere karşı aşırı duyarlıdırlar. Varlıkları veya olguları görselleştirerek kavrar, renklerle ve resimlerle çalışarak en iyi şekilde öğrenirler Ressam, Mimar, İzci, Rehber, Fotoğrafçı gibi mesleklere yatkındırlar. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 20

4- Müziksel Ritmik Zeka Müzik aletlerine, ritme ve seslere duyarlı olduklarından ritim, melodi ve müzikle öğrenirler. Herhangi bir müzik aletini çalmaya istekli olur, bir şarkı duyduğunda farkında olmadan ona eşlik ederler. Şarkıcı, Besteci, Müzisyen gibi mesleklere yatkındırlar. 5- Bedensel Kinestetik Zeka Denge, güç, koordinasyon, esneklik ve hız gibi bazı fiziksel özellikleri baskın olduğundan yaparak-yaşayarak, dokunarak ve hareket ederek en iyi şekilde öğrenirler. El becerileri iyidir, duygularını belirgin olarak vücut diliyle ifade eder. Yerinde duramaz, hareket etmeyi, ritim tutmayı, gördüğü her nesneyi dokunarak inceleme ve analiz etmeyi severler. Atlet, Dansçı, Heykeltıraş, Cerrah, Aktör gibi mesleklere yatkındırlar. 6- Kişilerarası - Sosyal Zeka İnsanlarla sözlü ya da sözsüz etkin iletişim kurmayı, insanların duygularını okumayı, empati kurmayı, grupta işbirliği içinde çalışmayı iyi becerirler. Arkadaşları çoktur, empati kurar insanları önemser, arkadaşları onun fikirlerine değer verir. Psikolog, Psikolojik Danışman, Öğretmen, Siyasetçi gibi mesleklere yatkındırlar. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 21

7- Kişiye Dönük -İçsel Zeka Kendi başına kalmayı tercih eden, yüksek düzeyli düşünme becerileri ve akıl yürütme yetisi bulunan, kendini iyi disipline edebilen kişiliklerdir. Kendine güveni yüksek, bağımsızlık duygusu güçlü bireylerdir. Yalnız oynamada veya tek başına ders çalışmada daha başarılıdırlar. Sanatçı, Din adamı, Psikoterapist, Sosyal Hizmetler Uzmanı gibi mesleklere daha yatkındırlar. 8- Doğa Zekası Çevreye, doğaya, bitki ve hayvanlara yakından ilgi duyan kişiliklerdir. Bahçede bitkilerle uğraşmaktan, açık havada olmaktan hoşlanır, inceleyerek, gözlem yaparak öğrenirler. Biyolog, Jeolog, Arkeolog gibi mesleklere daha yatkındırlar. araştırarak, Not: Gardner, geliştirdiği çoklu zeka kuramına doğa zekasını, sonradan (1996 da) eklemiştir. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 22

1- Öğrencileri gözlemek: Öğrenciyi boş zamanlarında, olumlu- olumsuz davranışları gözlemek, 2- Belge toplamak: Öğrencilere ait ürünleri (resim,şiir vb.) toplamak, öğrenci etkinliklerinin belgelenmesi, kayda alınması 3- Okul kayıtlarını incelemek: Derslerden alınan notların incelenmesi, öğrenci hakkında diğer öğretmenlerin yazdığı raporların incelenmesi 4- Diğer öğretmenlerle iletişime geçmek: 5- Velilerle görüşmek 6- Öğrencilere sormak 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 23

İşbirliğine dayalı öğretim nedir? Öğrencilerin yönergeleri izleyerek bireysel bir görevi yerine getirmesi ve ilk bitirenlerin yavaş öğrencilere yardım etmesi midir? Öğrencilerin aynı masa etrafında, yan yana ya da karşılıklı oturup konuşurken bireysel olarak ödev yapmaları mı? Gruptaki bir öğrencinin tüm görevi üstlenip yerine getirmesi ve diğerlerinin sadece isminin çalışmada yer alması mıdır? Öğrencilerin başarılarına göre gruplandırılması işbirliğine dayalı öğretim sayılabilir mi? 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 24

İşbirliğine Dayalı Öğretim: Küçük bir grup öğrencinin; bir görevi tamamlama ya da bir problemi çözmek için yardımlaşarak birlikte çalışma yoluyla bir konuyu öğrenmeleri yaklaşımıdır. Amacı: Öğrencinin aktif olarak öğrenmesi, yaşadığı topluma katılımı ve birlikte yaşama becerileri edinmesidir Temel Unsurları: Pozitif dayanışma (pozitive interdepence) Bireysel sorumluluk (individual accauntability) Yüz yüze etkileşim (face-to-face interaction) İşbirlikçi beceriler (collaborative skills) Grubun kendini değerlendirmesi (group processing) 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 25

İlkeleri: Gruplar en az 2,en çok 5 ya da 6 kişiden oluşur. Öğrenme küçük gruplar içinde gerçekleştirilir. Öğrencilerin grup içinde etkileşimleri önemlidir. Gruplar arasındaki yarışma daha önemlidir. Başarı ya da başarısızlık gruplara aittir. Uygulama Aşamaları: Takımların oluşturulması, ısınma etkinlikleri Takımlarda konu ve görev dağılımının yapılması Diğer gruplarla etkileşim, takım içinde etkinlikler 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 26

Problem: bireyin karşılaştığı güçlükler, içinden çıkılmaz gibi görünen durumlardır. Dewey problemi; şüphe ve belirsizlik uyandıran herhangi bir şey olarak tanımlar. Probleme dayalı öğrenme; yeni bilgi öğrenimini problemler üzerinden yürütmeye, öğrenmede problemi kullanma prensibine dayalı bir yöntemdir Problemde Aranacak Özellikler: Problem öğrencinin ilgisini çekebilmeli, Öğrencileri harekete geçirmeli, Gerçek dünya ile mutlaka bir yönden bağ kurmalı, Akıl yürütmeyi ve bilgiyi temel almalı, Problem, işbirliğine müsait olmalı, Problem, açık uçlu olmalı, tek cevaplı olmamalı, Öğrencinin önceki bilgileriyle bağlantılı ve onları destekler nitelikte olmalıdır. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 27

Öğrenme Basamakları: Problem çözme çalışması, bulma, hazırlama, belirleme, tanımlama, veri toplama, analiz etme, tartışma, çözüm sunma, rapor hazırlama gibi aşamaları içerir. Problemi Bulma : Bu basamağı öğretmen gerçekleştirir. Konu ile ilgili öğrencilerin araştırabileceği, tartışabileceği, kendi öğrenmelerini sağlayacak bir problemi bulması gerekir. Öğrenciler problemlerini öğretmen rehberliğinde kendileri belirlemelidir. Öğrencileri Probleme Hazırlama : Bu aşamada amaç öğrencileri desteklemektir. Öğretmen bu basamakta strateji ile ilgili farklı konularda daha önceden yapılmış örneklerle öğrencileri yönlendirebilir. Öğrencilerin Problem Hakkında Bilgilerini Belirleme: Bu aşamada öğrencilerin problem ile ilgili olarak neler bildikleri ve daha neleri bilmelerinin gerektiğinin tespit edilir. Bu aşama problem ile ilgili olarak öğrencilerin kendi fikirlerinin farkına varmalarına da katkıda bulunur. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 28

Proje; bir tasarı, bir buluş, yapılacak etkinliğin tasarlanmasıdır. Belli bir süre içinde ve belli bir bütçe dahilinde yürütülmesi gereken karmaşık bir iştir. Daha başlangıç aşamasında süreci ve sonucu bütün boyutlarıyla hayal edebilme, varsayımda bulunabilme becerisi gerektirir. Öğrenen merkezli tasarı geliştirmeye, hayal etmeye, planlamaya, kurgulamaya dayalı bir öğrenme anlayışıdır. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 29

Proje Çalışmasının Aşamaları: Konunun seçimi Konunun incelenip araştırılması Araştırılacak konunun belirlenmesi Zaman çizelgesinin hazırlanması Deney ve gözlemlerin planlanması Deneylerin yapılıp projenin tamamlanması Sonuçların incelenip tartışılması Sonuçların izlenip raporlaştırılması 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 30

Amacı: Bu model, müfredatın birbirinden bağımsız küçük bilgiler yığını olarak öğretilmesine karşı geliştirilmiştir. Bu modelle; eleştirel düşünebilen, analiz ve organizasyon yapabilen, bilgiye ulaşma yollarını keşfeden, öğrendiği bilgileri başka alanlara transfer edebilen, farklı yöntemlerle çözüm yolları geliştirebilen, işbirlikli çalışabilen bireyler yetiştirmek hedeflenir. Öğretmenin Rolü: Danışmanlık, rehberlik, gözlemcilik, gelişmeleri iyi takip ve her türlü fikre açık olmak, İyi iletişimi kurmak ve teknoloji imkanlarını iyi kullanabilmektir 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 31

Ek zaman ve öğrenme imkanları sağlandığında, hemen hemen tüm öğrencilerin, okullarda öğretilmek istenen tüm yeni davranışları öğrenebileceğini ileri süren öğrenme modelidir. Onun modeli, okullarda sabit olarak ayrılan süreler yerine her öğrencinin kendi öğrenme zamanının ayarlanması temeline dayanır. Bu modele dayalı olarak birbirinden tamamen farklı iki temel öğretme yaklaşımı geliştirilmiştir ki, bunlar; Keller in Bireyselleştirilmiş Öğretim Sistemi ve Bloom un Tam öğrenme Modeli dir. Caroll modelinin beş öğesi vardır ki, ilk üçü öğrenci niteliklerine, son ikisi de öğretme sürecine aittir. Bunlar; Yetenek, Öğretimden Yararlanma Yeteneği, Sebat, Fırsat, Öğretimin Niteliği dir. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 32

Yetenek: Yetenekli öğrencilerle daha az yetenekli öğrencilerin öğrenme süreleri eşit değildir. Planlamada bu durum dikkate alınmalıdır. Öğretimden Yararlanma Becerisi: Öğrencinin öğrenme işine katılması ve öğrenmeyi sürdürmesi yeni öğrenileceklerle doğrudan ilgili daha önce öğrenilmiş bilgi ve becerilerini hatırlamasına ve kullanmasına bağlıdır. Önkoşul öğrenmesi olanlar daha hızlı önkoşul öğrenmeleri eksik olanlar daha yavaş öğrenirler. Sebat (Sabır): Öğrencinin istekli olarak öğrenmeye ayırdığı zaman ifade eder. Fırsat: Öğrenme için verilen zamanı ve imkanları kapsar. Her öğrencinin öğrenme zamanı ve imkanları farklıdır. Öğretimde bu farklılıklar dikkate alınmalıdır. Öğretimin Niteliği: Öğretim hizmetlerinin ek zaman gerektirmeyecek şekilde düzenlenmesini kapsar. Süresi içinde tamamlanamayıp ek zamana ihtiyaç gösteren bir öğretim hizmeti nitelikli sayılmaz. İyi planlanmış, nitelikli öğrenme ve öğretim hizmeti şarttır. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 33

Carroll un Okulda Öğrenme Modeli nin üç temel dayanağı vardır. Bloom daha sonra bu dayanakları Tam Öğrenme Modeli olarak kullanmıştır. Bu dayanaklar: 1. İyi öğrenen ve öğrenemeyen öğrenciler vardır. 2. Hızlı öğrenen ve hızlı öğrenemeyen öğrenciler vardır. 3. Uygun öğrenme koşullarında öğrenme gücü, öğrenme hızı ve öğrenmeye isteklilik bakımından öğrencilerin büyük bir çoğunluğu birbirine benzemektedir. Gerekli zaman ve uygun öğrenme imkanları sağlandığında her öğrenci öğrenir. Her öğrencinin öğrenme için ihtiyaç duyduğu zaman farklıdır ve bu uygun zamanda nitelikli öğretim yapılmalıdır. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 34

Okulda Öğrenmeyi Etkileyen Faktörler: I. Öğretme-Öğrenme Süreciyle Doğrudan Geliştirilemeyecek Faktörler: Öğrencinin olgunlaşma düzeyi, genel yeteneği, Öğretmenin kişilik özellikleri, Ailenin sosyo-ekonomik statüsü II. Okullardaki Öğretme-Öğrenme Sürecinde Değiştirilebilir Faktörler: Öğrencilerin dersle ilgili ön öğrenmeleri, İlgisi, tutumu, başarılı olabileceğine olan inancı, Öğretim hizmetinin niteliği. Öğrenme Düzeyinin Yükseltilmesi ve Öğrenme Farklılıkları En Aza İndirilmesi : Öğrenmeyi etkileyen değiştirilebilir özellikleri, öğretme-öğrenme sürecinde olumlu hale getirerek öğrencilerin öğrenme düzeyinin yükseltilebileceğini göstermektedir. Öğrenciler arasındaki öğrenme farklılıkları en aza indirilebilir ve sonuçta okullar, öğrencilerin kendilerini gerçekleştirmelerine yardım edebilen kurumlar haline gelebilir 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 35

Bilgiyi ezberlemek yerine anlamlı olarak öğrenmek... Eğitimciler her geçen gün beynin yapısı ve işlevi üzerinde yapılan araştırmalara daha çok ilgi duymaktadırlar. Öğrenim planı yapan öğretmenler için beynin nasıl çalıştığını bilmek çok önemli bir avantajdır. Eğitimciler beynin işlevleri hakkında bilgilendikçe geleneksel sınıf programlarının öğrenmeyi teşvik etmekten çok yasaklamayı hedeflediğini görmektedirler. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 36

Beyin üzerine yapılan güncel araştırmalar ışığında eğitimciler üç ana noktaya odaklanmaktadırlar: 1-Bilgiye Derinlemesine Daldırma: Bu öğrencilerin karşı karşıya kaldığı içeriğe yoğunlaşması demektir. Eğitimciler öğrenciler için bilgiyle donatılmış bir sınıf düzeni hazırlarlar. Böyle bir sınıfta, deneyler, grafikler, duvar yazıları, el işine dayalı aktiviteler vb vardır. 2-Gerilimsiz Uyanıklık: Öğretmenler öğrencilerinin öğrenme konusunda kendilerini rahat hissetmeleri için her tedbiri alır, başarısızlık korkusunu yok etmeye çalışır ve güvenli bir ortamda heyecanla öğrenmeyi teşvik ederler. Rahat ve gerilimden uzak olan beyin daha kolay öğrenmektedir. 3-Aktif Kullanım: Beynin doğal kapasitesinde yoğunlaşma, onu artırma ve ondan faydalanma sürecidir. Her yaşta öğrenci yeni edindiği bilgileri kullanmalıdır. Bu yolla edinilen bilgi hazmedilir ve kalıcı olur. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 37

Beyin Temelli Öğrenmenin İlkeleri Beyin bir paralel işlemcidir: İnsan beyni birçok işlevi eş zamanlı olarak yerine getirebilir. Düşünce, duygu gibi farklı işlevler aynı zamanda işleme sokulur. Öğrenme fizyolojik bir olaydır: Kalp, akciğer ve böbrek gibi beyin de fizyolojik kurallara göre çalışır. Öğrenme nefes alıp-verme kadar doğal bir iş olup onu engellemek veya kolaylaştırmak mümkündür. Öğretim, stres yönetimi, beslenme, egzersiz ve sağlık gibi pek çok konuyu içerir. Beyin, kendisine ulaşan verilere anlam yüklemeye çalışır: İnsan beyni çevresinde olup-bitenlere anlam kazandırmaya çalışır. Etkin bir öğrenme için beynin yenilik keşif, problem çözme gibi alıştırmalarla zorlanması gerekir. Bu yüzden, üstün yetenekli çocukların öğretiminde kullanılan bu ve benzeri teknikler tüm öğrenciler için kullanılmalıdır. Anlam yükleme, örüntüleme yoluyla olur: Örüntüleme, bilginin anlamlı organizasyonu ve sınırlandırılması demektir. Beyin bu örüntüleri oluştururken keşif, sezgi ve üretkenliğini kullanır. Beyin anlamlı örüntülerini kabul ederken anlamsız olanları da reddeder. Bir öğrenci için anlamsız örüntüleme, manasız bilgi parçalarıdır. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 38

Duygular öğrenmede önemli bir yer tutar: Beklenti, eğilim, ön yargı vb gibi duygular öğrenmeyi etkiler. Öğrencilerin duygu ve tutumları öğrenmede önemli bir etmendir. Karşılıklı sevgi, saygının mevcut olduğu bir ortamda öğrenme daha kolay olur. Beyin parçaları ve bütünü aynı anda algılar: Matematik, müzik, sanat vb öğretiminde beynin iki yarı küresi etkileşim halindedir. Konunun bütünü ve parçaları karşılıklı etkileşimde bulunacak şekilde aynı anda verilmelidir. Öğrenme, hem doğrudan odaklanılan, hem de yan uyarıcılarla gelen bilgiler içerir: Beyin doğrudan farkında olduğu ve odaklandığı bilgiler yanında birinci derecede ilgi alanı dışında kalan bilgi ve sinyalleri de özümser. Etkili öğrenme ortamında sıcaklık, gürültü, nem gibi fiziksel koşullar yanında grafik, resim, tasarım ve sanat eserleri gibi görsel uyarıcılara da dikkat edilmelidir. Öğrenme kasıtlı ve kasıtsız süreçlerden oluşur: Bir öğrenme ortamında bilinçli olarak fark edilenlerden çok daha fazlası öğrenilir. Yan uyarıcılardan aldığımız sinyallerin çoğu beynimize farkında olmadan girer ve bilinçaltında etkileşimde bulunur. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 39

Öğretmen ve Beyin Temelli Öğrenme: Beynin bütün bölgelerinin etkinliği için mümkün olabildiğince çok uyarıcıya ihtiyaç vardır. Statik (durağan, sıkıcı) süreçler, beynin uyarılmasını yavaşlatır. Beynin en önemli enerji kaynağı; glikoz, protein, oksijen gibi besleyici maddeler içeren kandır. Bu nedenle öğretmenler, beslenmenin öneminin farkında olmalı, bununla eğitimsel bir sorun olarak ilgilenmelidir. Su kaybı, uyuşukluk ve yetersiz öğrenmeye neden olduğundan, öğrenciler düzenli olarak su içmeye teşvik edilmelidir. Okullarda mümkün olabildiğince beynin her iki yarımküresini de işlevsel hale getiren farklı ders ve etkinliklere önem verilmelidir. Bu amaçla sanatsal etkinliklere, bilişsel etkinlikler kadar önem verilmelidir. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 40

Ek zaman ve öğrenme fırsatı sağlandığında, hemen tüm öğrencilerin okullarda öğretilmek istenen tüm yeni davranışları öğrenebileceğini ileri sürer. İnsanlar arasında zihinsel güçler bakımından doğuştan gelen bazı farklar vardır. Ancak bunlar, eğitimin ürünü olarak sonradan ortaya çıkanların yanında bir hiçtir. Okul gibi toplu öğrenme ortamlarında gözlenen bireysel farklılıkların en aza indirilmesi için alınması gerekli önlemleri açıklamaya odaklanır. Okulda öğrenmeyi; öğrencinin olgunlaşma düzeyi, genel yeteneği, öğretmenin kişilik özellikleri, ailenin sosyo-ekonomik statüsü vb gibi öğretme-öğrenme süreciyle doğrudan ilişkili olmayan birçok faktör etkiler. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 41

Aynı şekilde, öğrencilerin dersle ilgili ön öğrenmeleri de okulda öğrenmeyi etkiler. Öğrencinin derse ilgisi, tutumu, başarıya olan inancı, öğretim hizmetinin niteliği gibi öğretme-öğrenme sürecini etkileyen unsurlar bu türdendir. Bunlar öğrenmeyi etkileyen değiştirilebilir etkenlerdir. Öğrenmeyi etkileyen değiştirilebilir bu özellikler, öğretme-öğrenme sürecinde olumlu hale getirilerek, öğrencilerin öğrenme düzeyi yükseltilebilir. Böylece öğrenciler arasındaki öğrenme farklılıkları en aza indirilebilir. Sonuçta okullar, öğrencilerin kendilerini gerçekleştirmelerine yardım edebilen kurumlar haline dönüştürülebilir. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 42

Tam öğrenme modelinin üç temel değişkeni vardır: 1.Öğrenci Nitelikleri 2.Öğretim Hizmetinin Niteliği 3.Öğrenme Ürünleri 1- Öğrenci Nitelikleri: Bloom un Tam Öğrenme Modelinin ilk öğesi öğrenci nitelikleridir. Bloom un üzerinde önemle durduğu iki öğrenci niteliği: A. Bilişsel Giriş Davranışları: Ünitelerinin öğrenilebilmesi için gerekli olduğu kabul edilen ön öğrenmelerdir. B. Duyuşsal Giriş Özellikleri: Öğrencilerin bir üniteyi iyi öğrenebilmesi için, o üniteyi öğrenmeye istek duyması 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 43

2- Öğretim Hizmetinin Niteliği: Öğretimden istenen verimin elde edilebilmesi için, öğretim hizmetlerinin öncelikle öğrencilerin giriş davranışlarına uygun olması gerekmektedir Öğretim programı öğrencilerin giriş davranışlarına uygun değilse ve öğrencilerin öğrenme ünitesi ile ilgili önbilgilerinde eksikler varsa, öğretimin niteliği ne kadar iyi olursa olsun başarıya ulaşmaları mümkün değildir Öğretim hizmetinin niteliğini etkileyen 4 faktör bulunmaktadır: Öğrenciye sunulan işaretler(ipucu), Öğrencinin öğrenme sürecine etkin katılımı, Pekiştirme Dönüt-düzeltme 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 44

Öğrenmenin, ardışık birçok içsel ve dışsal sürecin sonucu olarak meydana geldiğine dikkat çeken bir modeldir. Bu içsel ve dışsal süreçleri organize şekilde yürütme anlayışına dayanır. Belli hedeflere dönük öğrenmeyi desteklemek üzere dışsal etkinliklerin planlanması, sürdürülmesi ve değerlendirilmesine öğretim adı verilmektedir. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 45

Modele göre; Öğrenme, ardışık birçok içsel sürecin sonucu olarak meydana gelmektedir. Öğretim etkinliklerinin ardışık sırası bazen değişebilir. Bir öğretim etkinliği bir diğerinin fonksiyonunu da yerine getirebilir. Öğrenmenin içsel süreçleri, çevredeki uyarıcıları kapsayan dışsal olaylar tarafından etkilenir. Öğretmen, hedefler doğrultusunda, öğrenme süreçlerine uygun olarak bu dışsal olayları seçer, organize eder ve denetler. Öğrencilerin kapasitelerini tam olarak kullanabilmeleri için dışsal etkinliklerle desteklenmeleri gereklidir. O nedenle dersi planlamada, her bir içsel öğrenme sürecini en üst düzeyde destekleyecek dışsal öğretim etkinlikleri düzenlemeye önem verilmelidir. Örneğin; öğrenci, etkili bir şekilde hedeften haberdar edilir ve bu yolla dikkati de konu üstüne çekilebilir ve güdülenir. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 46

Öğretim etkinlikleri modeli dokuz aşamalı bir çalışma ile gerçekleştirilir. Bunlar: 1. Dikkat çekme, 2. Öğrenciyi hedeften haberdar etme, 3. Ön öğrenmelerin hatırlanmasını sağlama, 4. Uyarıları sunma, 5. Öğrenme rehberi hazırlama, 6. Performansı ortaya çıkarma, 7. Dönüt sağlama, 8. Değerlendirme, 9. Kalıcılığı sağlama 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 47

Bilgilerin hayata aktarılması için öğrenmenin anlamlı ve kalıcı olması gerekir. Ausubel, insanların kendilerine sunulanları anlayarak öğrendiklerini savunur. Ausubel mekanik öğrenme unutulur, ancak çarpım tablosunda olduğu gibi, günlük yaşamda sürekli kullanılanları unutulmaz; anlamlı öğrenme ise daha çok hatırda kalıcıdır der. Öğrenme sürecinin temel elemanları öğrenci ve öğretmendir. Öğretmen; ya konuyu kendisi planlar ve sunar; bu bir açık konferans oturum, panel vb. olabilir. ya da öğrenci, kendisi bilgileri araştırarak öğrenir. İki durumda da öğrenci; ya bilgileri kendisine geldiği gibi alır, kaydeder, sonra ilgili uyarıcıyla karşılaştığında olduğu gibi hatırlar (bu, mekanik öğrenmedir, hemen unutulur); ya da etkin biçimde algılarını daha önce edindiği ilgili bilgilerle yeniden organize eder, sonra belleğe kaydeder ki; bu anlamlı öğrenmedir. Bilgi önceden öğrenilenlere bağlandığı için hemen unutulmaz, uzun süreli hatırlanır. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 48

Bu model üç basamaklı olarak gerçekleştirilir. 1. Ön düzenleyici kullanarak öğrenciyi öğrenmeye hazır konuma getirmek. 2. Yeni konunun bütün ayrıntılarını adım adım ve ayırt etmelerle öğrenciye sunmak. 3. Yeni konunun ana ilkelerini çeşitli örneklerle uygulatarak öğrencinin birleştirme, kaynaştırma ve bağdaştırma yapmasını sağlamak. Bu modelde ön düzenleyiciler kullanmak üç faaliyetin gerçekleşmesini sağlar: 1. Öğrencinin dikkatini yeni konuya çeker. 2. Öğrenilecek konunun ana düşüncelerine ve kavramlar arası ilişkilerine ışık tutar. 3. Öğrencinin yeni konuyla ilgili olan önceki bilgilerini hatırlatır. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 49

Skinner in pekiştirme ile ilgili ilkelerinden hareketle ortaya çıkmış bireysel öğretim modelidir. Temelinde öğretimin bireyselleştirilmesi vardır. Skinner yaptığı öğrenme deneylerinde ödülü pekiştirici olarak kullanmıştır. Programlı öğretimde; sisteme göre hazırlanmış kitaplar, makineler ve bilgisayarlar kullanılmaktadır. Ülkemizde uygulanmakta olan Açıköğretim Fakültesi ders kitapları ve ilkokullarda kullanılan doldurmalı alıştırma kitapları programlı öğretime uygun yazılmış kitaplara örnek olarak verilebilir. Yine bazı bilgisayar programları da programlı öğretimde kullanılmaktadır. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 50

Skinner in pekiştirme ilkeleri şunlardır: a) Küçük adımlar ilkesi: Bilgi üniteleri, adım adım öğrenciyi ilerlemeye yöneltecek bir şekilde düzenlenmelidir. Bu adımlar bir ünitenin öğrenilecek en küçük birimini oluşturmalıdır. c) Başarı ilkesi: b) Etkin Katılım İlkesi: Her bilgi ünitesi bir ilerleme aşamasıdır. Alıştırma veya sorularla öğrenme işi öğrencinin kendisi tarafından sağlanmaktadır. Soru, verilen bilginin kazanılıp, kazanılmadığını yoklamadan başka bilgiyi edinmede bir araç olmakta, öğrenmeyi sağlamaktadır. Öğrenciler hep başarmak zorundadır. Sorular da öğrencilerin başarabileceği güçlük düzeyinde olmalıdır. Güçlüğü aşmak bir sonraki öğrenmeler için gerekli olan güdüyü oluşturmaktır. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 51

d) Anında düzeltme ilkesi: Öğrenci soruyu cevapladıktan sonra doğru cevapla karşılaştırır Böylece kendi kendini kontrol etmekte ve düzeltme de hemen yapılmış olmaktadır. Anında kontrol pekiştirmenin temel öğesidir. f) Bireysel hız ilkesi: e) Dereceli ilerleme ilkesi: İlerleme, aşamalı ve mantıklı olmalıdır. Yapılacak işlemlerin düzeyi basitten karmaşığa, bilinenden bilinmeyene, kolaydan zora doğru olmalıdır. Başarısızlık veya sınıfta kalma söz konusu değildir. Sınıf geçmede belirli süre kuralı da geçersiz olmaktadır. Böylece sınıf ortamında öğrenciler arasında düzey farklılığının doğurduğu olumsuzluklar da ortadan kaldırılmak istenmektedir. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 52

1962 de oluşturduğu ve 1976 da yeniden yorumlayarak geliştirdiği bir modeldir. Glasser in oluşturduğu bu model, Bilgiyi İşleme Kuramı ndan etkilenmiş olup hem davranışçı hem de bilişsel yaklaşımı içermektedir. Glasser e göre öğrencilere öğrenmeyi öğretmek ve bilgiler verilirken basitten karmaşığa doğru düzenlenmek gerekir. Böylece öğrenciler yetkinlik kazandıklarında öğretmenden bağımsız olarak problem çözebilirler. Glaser, öğretme-öğrenme ortamında pekiştireçlere de çok önem verir. Ona göre öğretimin gerçek amacı, öğretilmek istenen davranışın öğrenci tarafından tam bir beceriyle, ustalıkla yapmasını sağlamaktadır. Modele göre öğretme; hedefin belirlenmesi ve bunun davranış biçiminde ifade edilmesi ile başlar. Hedef; öğretme sonucunda öğrenciye kazandırılması beklenen davranışlar dizisidir. Hedeften sonra, öğrenme için gerekli giriş davranışlarının ortaya konması gerekir. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 53

Temel öğretim modeli, öğretim sürecini dört temel unsura ayırmaktadır. Bunlar; 1. Öğretim hedefleri: öğretme süreci sonucunda kazandırılmak istenilen özelliklerdir 2. Giriş davranışları: öğretilmek istenen beceriyle ilgili öğrencilerin sahip oldukları ön bilgiler 3. Öğretim işlemleri: öğretim yöntem ve teknikleri, materyal seçimi, öğretim ortamı ve yaşantılarının düzenlenmesi gibi işlemler 4. Değerlendirme: öğretimin kısa ve uzun vadede etkisi ölçülmesi ve eksikliklerin bulunarak gerekli düzeltmelerin yapılması 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 54

Nunley tarafından geliştirilmiş olan bu program, her öğrencinin öğrenme sitilinin, zeka boyutunun, hazır bulunuşunun ve düşünme sisteminin farklı olduğu anlayışına dayanır. Model, uygun etkinliklerin basamaklar halinde düzenlenerek öğrenmenin gerçekleşmesi esasına dayanır. Bu model, bilgiye ulaşma, gerekli bilgiyi ayıklama ve bu bilgilerle yeni bilgiler üretme becerisi kazandırmaya yöneliktir. Basamaklı öğretim programı, öğrencilere basitten karmaşığa doğru, aşamalılık gösteren ve seçme hakkı tanıyan görevler sunar. Öğrenciler her basamakta seçtikleri görevler dahilinde kendilerinden beklenilen etkinlikleri yerine getirmekten sorumlu olurlar. Basamaklar, temel bilgi ve becerilerin kavranılmasından, üst düzey düşünme becerilerine doğru giden bir seyir izler. Öğrencinin bilgiyi alan bir durumdan çıkarılarak bilgiye ulaşan, yeni bilgiler üretebilen bir duruma getirilmesi en temel hedeftir. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 55

C Basamağı Öğrenme: (Bilgi, Kavrama) Öğrencilerin temel bilgileri öğrenmeleri, ilgi ve yeteneklerine uygun görevlerin belirlenmesi B Basamağı Öğrenme: (Uygulama, Analiz) Kazanılan temel bilgilerin uygulanması, seçilmesi, farklı örnekler üzerinde kullanılması, öğrencilerin belirlediği görevleri yerine getirmesi A Basamağı Öğrenme: (Sentez, Değerlendirme) Yaratıcı düşünme, etkin düşünme, eleştirisel düşünme gibi üst düzey yolların kullanılması öğrencilerin başardıkları görevlerin sonuçlarını tartışması Eleştirel düşünme, üst düzey zihinsel süreçleri kullanma Edinilmiş temel bilgilerin farklı problem durumlarında kullanılması Belirlenen görevlerin yerine getirilmesi, temel bilgilerin öğrenilmesi A B C 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 56

Model, öğrencilerin kendi yaşantılarını düzenleme, gözlemleme ve değerlendirme becerilerine sahip olmaları esasına dayanır. Kolb'a göre öğrencilerin etkin olabilmeleri için dört farklı yeteneğe ihtiyaçları vardır. Bunlar; 1. Somut yaşantı yetenekleri, 2. Yansıtıcı gözlem yetenekleri, 3. Soyut yetenekleri 4. Aktif yaşantı yetenekleri 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 57

1. Somut Yaşantı Yaşantı ve problemlerle kişisel olarak ilgilenmek, düşünmekten daha önemli görülmektedir. Yeni yaşantılar, oyunlar, rol yapma, akran grupları arasında tartışma, dönüt alma ve bireysel çalışma başlıca öğrenme etkinliklerindendir. 2. Yansıtıcı Gözlem Düşünce ve olayları dikkatlice gözlemleyerek, olayları farklı görüş açılarından değerlendirme süreci üzerine kurulmuştur. Karar vermeden önce ilgili olayı dikkatlice izleme; ilgili nesneye değişik açılardan bakma ve anlamını araştırma yoluyla gerçekleştirilen izleyerek ve dinleyerek öğrenme söz konusudur. 3. Soyut Kavramsallaştırma Bu öğrenme şeklini benimseyenler yalnız olarak çalışırlar, kuramları okuyarak öğrenir, düşünce ve olayların mantıksal analizini yaparak öğrenmeyi tercih ederler. 4. Aktif Yaşantı Bireyler çevrelerini etkileme ve durumları değiştirme özelliğine sahiptirler. Bu öğrenme şekline sahip bireylerde pratik uygulamalar yapma, mutlak gerçek yerine, işe yarayanı benimseyip, diğerlerini reddetme eğilimi vardır. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 58

Sistem, bir amaçlar kümesine ulaşmak için birbirleriyle bağlantı (işbirliği) içinde çalışan parçalar topluluğudur. Öğretim sistemi de, öğrencileri belli bir amaca ulaştırmayı hedefleyen unsurların işbirliği halinde çalıştırılmasıdır. Sanayileşme ve demokratikleşme sürecinde eğitimin amaçlarında yaşanan değişme, eğitim programları ve metotlarında da değişik yapmayı gerektirmiştir. Sistem konusunda çeşitli arayışlar, özellikle 20. Yüzyılda bir takım yeni sistemleri doğurmuştur. Bunlardan bazıları şunlardır: a. Toplu öğretim sistemi ("Toplu tedris") b. Decroly Sistemi (İlgi Merkezleri Metodu) c. Dalton Plânı d. Platoon Plân (Küme Modeli) e. Winnetka Sistemi f. Proje metodu g. Jena Plânı h. Burk Sistemi i. Pueblo Planı j. Morrison Planı k. Keller Planı 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 59

a. Toplu Öğretim Sistemi (Toplu tedris) Bu modeli bir sistem olarak oluşturan Herbart, bir metod gibi geliştiren de Berthold Otto'dur. Toplu öğretim, Almanya'da gelişen Geştalt Psikolojisinin görüşlerinden etkilenmiştir. Geştaltçı anlayışta, çocuk konuları parçalayarak, onları tek tek analiz ederek inceleyip anlayamaz. Hayata ve konulara bir "bütün" olarak bakmak gerekir. Aslında ayrı ayrı gibi görünen olaylar ve nesneler de bir bütündür. Toplu öğretim sisteminin temeli, derslerin belli "ünite"ler içinde birleştirilerek yapılmasıdır. Herhangi bir olay veya dönem hakkında ayrı ayrı dersler tek bir ünite içinde birleştirilir. Meselâ trafik haftasında bütün derslerde bu konu işlenir; Cumhuriyet Bayramında resim, müzik gibi dersler bile bu konunun daha iyi anlaşılmasına hizmet etmek için bir araya getirilir. Bir derste öğrenci ilgisi ve konunun akışına göre anlatımdan resme, resimden müziğe, müzikten matematiğe vs. geçilebilir. Toplu öğretim, bir öğretmenin bütün dersleri okuttuğu ilkokullarda uygulanabilir. Toplu öğretimin dar anlamdaki uygulaması ise, bizde ilkokulların 4-5. Sınıflarında uygulandığı şekliyle, Tarih, Coğrafya ve Yurttaşlık Bilgisi'nin "Sosyal Bilgiler"; Fizik, Kimya ve Biyoloji konularının "Fen ve Tabiat Bilgisi" adı altında toplanarak iç içe verilmesi tarzında yapılmasıdır. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 60

b. Decroly Sistemi (İlgi Merkezleri Metodu) Belçikalı Doktor Ovide Decroly tarafından geliştirilmiştir. Bu sisteme göre, öğretimde yapay derslere yer verilmemelidir. Çocuklar doğanın içinde yaşayarak, gözleyerek, yaparak öğrenmelidir. Sistemin bir ders programı yoktur; çocukların ilgisine göre bir takım konular seçilir. Burada önce gözlem yapılır, sonra kaynak kitaplardan bilgiler toplanır, deneyler yapılır. Toplanan bilgi ve tecrübeler yazı, söz veya resimlerle anlatılır. Burada sınav ve not yoktur. Bu sistemde ders kitabı ve öğretmenin anlatması da yoktur. Çocuklar kendi gözlem, araştırma ve tecrübelerini resim, yazı, model gibi şeylerle kayda geçirerek, âdeta "kendi ders kitabını kendi yazar". 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 61

c) Dalton Plânı Adını Amerikalı Helen Parkhurst tarafından uygulandığı Dalton kasabasından alır. Öğrenci ilgi ve yetenekleri farklı olduğundan, bunların bir sınıfta ortak ders yapması doğru değildir. İnsanların kimi sanata, kimi bilime yatkın olur; aynı konuyu farklı sürelerde öğrenirler. Öğrenci aktif olarak katıldığı konuyu daha kolay öğrendiğinden, kendi kendine çalışmayı öğrenmelidir. Dalton Plânında okulun öğretim ortamları (sınıflar) her ders için ayrı ayrı düzenlenmiş ve oraya, o ders ile ilgili kitap ve diğer malzemeler konmuştur. Her dersin 10 ay boyunca öğretilecek konuları önceden hazırdır ve öğrenci bu konuları alır, o dersin "laboratuvarında" kendi öğrenme hızı ile öğrenir. Öğrenci her konuda baştan verilmiş sorulara göre bir "çalışma plânı" hazırlar. Çalışmalar bir rehber öğretmen gözetiminde laboratuvarda yapılır; evde çalışma yapılmaz. Bir konu öğrenilmeden diğerine geçilmez, öğrenciye, o ünite ile ilgili bir test uygulanır. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 62

d) Platoon Plân (Küme Modeli) Amerika'nın Chicago kenti Gary kasabasında uygulandığı için "Gary Plânı" olarak da bilinir. Platoon Plân, Avrupa'daki "toplu öğretim" sisteminin Amerika'daki biraz geliştirilmiş şeklidir. Okuldaki bütün öğretim faaliyetleri birbiriyle uyumlu ve birbirini tamamlayıcıdır. Okulun bütün öğretim alanları aktiftir ve öğrenciler ve dersler kümelere ayrılmıştır: Temel dersler (okuma ve yazma, matematik, tarih, coğrafya), Serbest etkinlikler (müzik, resim, edebiyat), Toplumsal bilgiler (tarih, coğrafya, yurttaşlık, tabiat bilgisi), Meslek etkinlikleri (aile bilgisi, el işleri, çeşitli sanatlar) Sağlık etkinlikleri (sağlık, beden eğitimi, yemek) gibi... Toplu öğretimi andırır bir metodu benimseyen bu modelde bir küme atölyede çalışırken diğer küme spor salonunda çalışır. Bu modelin öğretim metodu, çeşitli derslerin konuları birbiriyle koordine olarak uygulandığından. Küme çalışmalarının dışında, büyük toplantı salonlarında öğretimin genel değerlendirmesi, dinlenme, sergi çalışmaları ve sosyal etkinlikler yapılır. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 63

e. Winnetka Sistemi Amerika'nın Winnetka kentinde Washburn tarafından geliştirildiği için bu adı almıştır. Sistemin özü, öğretimin bireyselleştirilmesine dayansa da öğretim tamamen bireysel değildir. Esnek bir eğitim programıyla öğrencilerin düzeylerine uygun görevler verilir. Bilgi ve beceri kazanma miktar ve süresi çocuktan çocuğa değiştiğinden öğrenci istediği ve hazır olduğu zaman kendi değerlendirmek için test alır. Bu sistemde öğrencilerin düzeylerine uygun hedefler belirlenir ve görevler verilir. Geleneksel sistemler disiplin ve metodu çocuk doğasına aykırı olduğu gerekçesiyle reddedilir. Yıllık sınıflar sistemi kaldırılmış, her öğrencinin amaçlara ulaşma hızı, onun bireysel hızına bırakılmıştır. Öğretimde öğrencilere zorunlu olarak öğretilecek okuma ve yazma, tarih, coğrafya, matematik gibi dersler vardır. Ayrıca her öğrencinin yeteneğine göre ilerleyeceği resim, müzik, beden gibi dersler vardır. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 64

f) Proje metodu Metodunun temelinde, John Dewey'in önemsediği problem çözme becerisi yatar. J.Dewey'nin bu görüşü doğrultusunda, öğrencisi H. Kilpatrick bu sistemini geliştirmiştir. Öğretimin dinamik, öğrencilere verilecek bilgilerin canlı, hayatî bilgiler olmasını savunur. Ona göre çocuk, hayatı projeler içinde çalışarak öğrenir. Günlük hayatla ilgili konular "hayat projeleri" halinde uygulamalı olarak araştırılıp öğretilir. Hayattaki çeşitli problemleri projeler geliştirerek çözen öğrenci, bilgiyi işlemeyi, kendi kendine düşünme ve çalışma yollarını geliştirir. Okul, çocukları hayata hazırlayan bir yer değil; hayat problemlerinin araştırılıp yaşanarak öğrenildiği gerçek bir hayat ortamı olmalıdır. Çocuk, projeleri hazırlarken öğretmeninden yardım alır. Her projenin genel değerlendirmesinin yapıldığı büyük toplantılar da yapılır. Öğrenciler aldıkları bir çalışma projesi ile ilgili bilgi, film, fotoğraf, grafik vb toplar, gerekirse gözlem ve gezi yaparlar ve bunları güzel bir rapor haline getirirler. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 65

g. Jena Plânı Alman eğitimci Petersen in Jena Üniversitesi Deneme Okulu'nda geliştirdiği sistemdir. Petersen; yıllık sınıflar sistemini, notları, karneleri, ceza sistemlerini reddeder. Onun eğitim ilkeleri okulda sıcak bir cemaat hayatının yaşanması, eğitimin her yaş, cins, din ve tabakadan insanlara açık "genel" bir eğitim olmasıdır. Yıllık sınıf sistemi yerine, "alt gruplar"(1-3. yıllık öğrenciler), "orta gruplar", (4-6. yıllık)"üst gruplar" (6-8. yıllık) ve "gençlik grupları" (8-10. yıllık) dediği yaş grupları sistemini koyar. Öğrenciler, 2-6 kişiden oluşan grup arkadaşlarını kendileri seçerler ve bir grupta yeterli olgunluğa ulaşan öğrenci bir üst gruba geçer. Her grubun kendine has bir çalışma odası bulunur ve gruptaki her öğrenci serbest çalışır. Bir üst sınıfa geçiş notla değil, öğretmenin verdiği raporla olur Öğretmen bir rehber olup grupların rahat çalışması için uygun eğitim ortamları sağlar. Grup çalışması sosyal ve ahlâkî gelişmeye ve herkesin kendi yeteneğine uygun ortam sağlar. Her yıl grubun üçte biri üst gruba yükseldiğinden, grupta her zaman tecrübeli elemanlar bulunur. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 66

h. Burk Sistemi: Öğretmenlerin yönlendirmesi ile öğrencilerin kendi hızlarına uygun bir şekilde öğrenmelerine dayanır. Olabildiğince az öğretmen yönlendirmesi ile öğrencilerin kendi hızlarına uygun şekilde öğrenmelerini esas alır. i. Pueblo Planı: Öğrencilerin bireysel olarak tamamlamaları gereken bir dizi dersten oluşur. Anlatımlar, genel ilke ve kurallarla ilgili olarak bütün sınıfa çok kısa ve az yapılır. j.morrison Planı: Sınıfların, konuların farklı düzeydeki öğrenciler için hazırlandığı birer laboratuvar olarak düzenlenmesi esasına dayanır. k. Keller Planı: Her öğrencinin kendi öğrenme hızına göre ilerlemesini sağlayan homojen gruplar (keller bir yana, körler bir yana.!.) şeklinde öğretimin düzenlenmesidir. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 67

Bir metodu iyi kavramanın yolu onu bir örnek üzerinde uygulamaktan geçer.!.. 8.10.2017 Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Eğitim Fakültesi 68