TÜRKİYE DE CARİ İŞLEMLER DENGESİ VE EKONOMİK BÜYÜME ARASINDAKİ İLİŞKİ. Özet. Anahtar Kelimeler: Ekonomik Büyüme, Cari Denge.

Benzer belgeler
TÜRKİYE DE EKONOMİK BÜYÜME VE DÖVİZ KURU CARİ AÇIK ÜZERİNDE ETKİLİ MİDİR? BİR NEDENSELLİK ANALİZİ

CARİ İŞLEMLER DENGESİ VE EKONOMİK BÜYÜME ARASINDAKİ İLİŞKİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ ( )

FAİZ ORANINDAKİ BİR ARTIŞ CARİ İŞLEMLER AÇIĞINI ARTIRIR MI?

Türkiye Ekonomisinde Enerji Tüketimi ve Ekonomik Büyüme

İŞSİZLİK VE İNTİHAR İLİŞKİSİ: VAR ANALİZİ Ferhat TOPBAŞ *

TÜRKİYE DE EKONOMİK BÜYÜME VE CARİ İŞLEMLER DENGESİ İLİŞKİSİ

TÜRKİYE DE REEL DÖVİZ KURU İLE KISA VE UZUN VADELİ SERMAYE HAREKETLERİ İLİŞKİSİ

Tüketici Güveni ve Hisse Senedi Fiyatları Arasındaki Nedensellik İlişkisi: Türkiye Örneği (2004: :01)

THE CAUSALITY RELATION BETWEEN CONSUMER CONFIDENCE AND STOCK PRICES: CASE OF TURKEY. Abstract

KONYA İLİ SICAKLIK VERİLERİNİN ÇİFTDOĞRUSAL ZAMAN SERİSİ MODELİ İLE MODELLENMESİ

İŞSİZLİK VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNDE ASİMETRİ ASYMMETRY IN THE RELATIONSHIP BETWEEN UNEMPLOYMENT AND ECONOMIC GROWTH

AVRASYA Uluslararası Araştırmalar Dergisi. Cilt : 6 Sayı : 15 Sayfa: Kasım 2018 Türkiye. Araştırma Makalesi

TÜRKİYE DE DIŞ TİCARET VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNİN ANALİZİ ANALYSIS OF RELATIONSHIP BETWEEN FOREIGN TRADE AND ECONOMIC GROWTH IN TURKEY

BİRİM KÖK TESTLERİNDE YAPISAL KIRILMA ZAMANININ İÇSEL OLARAK BELİRLENMESİ PROBLEMİ: ALTERNATİF YAKLAŞIMLARIN PERFORMANSLARI

Finansal Gelişme ve Ekonomik Büyüme Arasındaki Đlişkinin Ampirik Bir Analizi: Türkiye Örneği

Box-Jenkıns Modelleri ile Aylık Döviz Kuru Tahmini Üzerine Bir Uygulama

Türkiye de Kırmızı Et Üretiminin Box-Jenkins Yöntemiyle Modellenmesi ve Üretim Projeksiyonu

PARA ARZININ ÇIKTI ÜZERİNE ETKİLERİ

Birim Kök Testleri. Zaman Serisi Modelleri: Birim Kök Testleri, Eşbütünleşme, Hata Düzeltme Modelleri

Niğde Üniversitesi İİBF Dergisi, 2014, Cilt: 7, Sayı: 2, s

KAMU HARCAMALARI VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNİN WAGNER VE KEYNES HİPOTEZİ ÇERÇEVESİNDE İNCELENMESİ

Borsa Getiri Oranı ve Faiz Oranı Arasındaki İlişkinin Doğrusal Olmayan Yöntemlerle Analizi: Türkiye Örneği

EŞANLI DENKLEMLİ MODELLER

AYÇİÇEK VE SOYA YAĞI İTHALAT TALEBİNİN ANALİZİ

Zaman Serisi Modelleri: Birim Kök Testleri, Eşbütünleşme, Hata Düzeltme Modelleri

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sayı: / 24 Mayıs 2010 EKONOMİ NOTLARI

Türkiye nin İthalat ve İhracat Bağımlılığı: Seçilmiş Ülke Örnekleri Üzerine Ampirik Bir Uygulama

A Study on the Estimation of Supply Response of Cotton in Cukurova Region

Şeyma Çalışkan Çavdar Yildiz Technical University ISSN : scavdar@yildiz.edu.tr Istanbul-Turkey

Reel ve Nominal Şokların Reel ve Nominal Döviz Kurları Üzerindeki Etkileri: Türkiye Örneği

Birim Kök Testleri 3/24/2016. Bir stokastik sürecin birim kök içerip içermediğini nasıl anlarız? Hatırlarsak aşağıdaki AR(1) sürecinde

Hisse Senedi Fiyatlarıyla Yabancı İşlem Hacmi Arasında Nedensellik:

NET YABANCI İŞLEM HACMİ İLE HİSSE SENEDİ GETİRİLERİ ARASINDA UZUN DÖNEMLİ İLİŞKİ VAR MIDIR? Cüneyt AKAR (*)

AKADEMİK BAKIŞ Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi ISSN: X Sayı: 10 Eylül 2006

PETROL FİYATLARININ BORSA İSTANBUL SANAYİ FİYAT ENDEKSİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Teknolojik bir değişiklik veya üretim arttırıcı bir yatırımın sonucunda ihracatta, üretim miktarında vs. önemli artışlar olabilir.

Mevsimsel Kointegrasyon Analizi: Güney Afrika Örneği. Seasonal Cointegration Analysis: Example of South Africa

DEĞİŞKENLER ARASINDAKİ GECİKMELİ İLİŞKİLER: Dağıtılmış Gecikme ve Otoregresiv Modeller

Belirsizliğin Özel Tüketim Harcamaları Üzerindeki Etkisi: Türkiye Örneği

Crude Oil Import and Economic Growth: Turkey

ÜCRET-FİYAT SPİRALİ: TÜRK İMALAT SANAYİ ÖRNEĞİ

Birim Kök Testleri. Random Walk. Bir stokastiksürecin birim kök içerip içermediğini nasıl anlarız? Hatırlarsak aşağıdaki AR(1) sürecinde

TÜRKİYE DE DÖVİZ KURU KANALININ İŞLEYİŞİ: VAR MODELİ İLE BİR ANALİZ. Seyfettin ERDOĞAN * Durmuş Çağrı YILDIRIM **

1. Savunma Harcamalarının Ekonomiye Etkileri

Dolar Kurundaki Günlük Hareketler Üzerine Bazı Gözlemler

HİSSE SENEDİ FİYATLARI VE DÖVİZ KURU İLİŞKİSİ

Erkan Özata 1. Econometric Investigation of the Relationships Between Energy Consumption and Economic Growth in Turkey

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, Ankara e-posta: Geliş Tarihi/Received:

C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 11, Sayı 1,

ÇOKLU DOĞRUSAL BAĞLANTI

REEL DÖVİZ KURU VE DIŞ TİCARET DENGESİ İLİŞKİSİ:

TÜRKİYE DE ELEKTRİK TÜKETİMİ, İSTİHDAM VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ

VAR YAKLAŞIMI İLE VERİMLİLİK ŞOKLARININ ETKİLERİNİN BELİRLENMESİ

YAPISAL KIRILMALI BİRİM KÖK TESTLERİNİN KÜÇÜK ÖRNEKLEM ÖZELLİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

Türkiye nin Kabuklu Fındık Üretiminde Üretim-Fiyat İlişkisinin Koyck Yaklaşımı İle Analizi

YÜKSEK ENFLASYON ENFLASYON BELİRSİZLİĞİNİ ARTIRIYOR MU?

SAKARYA İKTİSAT DERGİSİ THE SAKARYA JOURNAL OF ECONOMICS

Cari İşlemler Açığının Sürdürülebilirliğinin Çoklu Yapısal Kırılmalı Eşbütünleşme Yöntemi ile Sınanması

TÜRK EKONOMİSİNİN ENERJİ BAĞIMLILIĞI ÜZERİNE BİR EŞ-BÜTÜNLEŞME ANALİZİ A CO-INTEGRATION ANALYSIS ON THE ENERGY DEPENDENCY OF THE TURKISH ECONOMY

ÜRETİCİ FİYATLARINA GEÇİŞ ETKİSİNDE ARA MALLARI İTHALATININ ROLÜ

ENFLASYON ve DOLAYLI VERGĐLERDEN ELDE EDĐLEN GELĐRLER ARASINDAKĐ ĐLĐŞKĐNĐN VAR YÖNTEMĐYLE ANALĐZĐ

Cari İşlemler Açığı ve Sürdürülebilirlik: Türkiye Örneği

Türkiye deki Cari Açık Sürdürülebilir mi? Ekonometrik Bir Analiz

TÜRKİYE DE İNŞAAT SEKTÖRÜ VE PARA POLİTİKALARI ARASINDAKİ NEDENSELLİK İLİŞKİLERİ

TURİZM GELİŞMESİNİN TÜRKİYE EKONOMİSİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN EKONOMETRİK ANALİZİ

Türkiye de Büyükbaş Hayvan Sayıları ve Nüfus Arasındaki Nedensellik İlişkisi. Şenol Çelik

YAPISAL KIRILMA DURUMUNDA SAĞLIK HARCAMALARI VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ: TÜRKİYE ÜZERİNE BİR UYGULAMA

Akdeniz İ.İ.B.F. Dergisi (31) 2015,

Eurasian Journal of Researches in Social and Economics Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi ISSN:

Türkiye de Petrol Tüketimi İle Reel GSYİH Arasındaki Uzun Dönem İlişkinin Johansen Eş-Bütünleşme Yöntemi İle Analiz Edilmesi

CARİ AÇIĞIN KAYNAKLARI VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ: EKONOMETRİK BİR ANALİZ

İTHALATA DAYALI BÜYÜME: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

Türkiye de Dış Borçlanma-Ekonomik Büyüme İlişkisi: Dönemi

Yabancı Sermaye Yatırımlarının Ekonomik Büyümeye Olan Etkisinin Türkiye Bağlamında Test Edilmesi

Dağıtılmış Gecikme ve Otoregresiv Modeller. Mehmet Vedat PAZARLIOĞLU

BİR YATIRIM ARACI OLARAK ALTIN İLE HİSSE SENEDİ ENDEKSİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ANALİZİ: TÜRKİYE ÜZERİNE AMPİRİK UYGULAMA 1

Sabit Sermaye Yatırımları ve Ekonomik Büyüme: Ampirik Bir Analiz

DEĞİŞKENLER ARASINDAKİ GECİKMELİ İLİŞKİLER: Dağıtılmış Gecikme ve Otoregresiv Modeller

Türkiye de Elektrik Tüketimi Büyüme İlişkisi: Dinamik Analiz


Reel Kesim Güven Endeksi ile İMKB 100 Endeksi arasındaki dinamik nedensellik ilişkisi

Levent KÖSEKAHYAOĞLU *, İkbal KARATAŞLI ** ABSTRACT

Konut Primi ve Kira Getiri Büyümesinin Varyans Ayrıştırması. Celil Zurnacı 1, Eray Akgün, Murat Karaöz Akdeniz Üniversitesi

Türkiye de İktisadi Çıkarsama Üzerine Bir Açımlama: Sürprizler Gerçekten Kaçınılmaz mı?

Araştırma Makalesi. Selçuk Üniversitesi Selçuk Tarım ve Gıda Bilimleri Dergisi 26 (2): (2012) ISSN:

Para Talebinin Belirleyenleri ve İstikrarı Üzerine Bir Uygulama: Türkiye Örneği

MEVSİMSEL EŞBÜTÜNLEŞME TESTİ: TÜRKİYE NİN MAKROEKONOMİK VERİLERİYLE BİR UYGULAMA

Türkiye nin İthalat ve İhracat Bağımlılığı: Seçilmiş Ülke Örnekleri Üzerine Ampirik Bir Uygulama

Enflasyonun Borsa Performansı Üzerindeki Etkisi

Türkiye de Enerji Tüketimi ve Ekonomik Büyüme Arasındaki İlişkilerin Ekonometrik İncelemesi. Erkan Özata *

Büyüme ve İstihdam Arasindaki İlişki: Türkiye Örneği. The Relationship between Growth and Employment: The Case of Turkey

HİSSE SENEDİ FİYATLARI, ALTIN FİYATLARI VE HAM PETROL FİYATLARI ARASINDAKİ NEDENSELLİK İLİŞKİSİNİN ANALİZİ

DÖVİZ KURU BELİRSİZLİĞİNİN İHRACAT ÜZERİNE ETKİSİ: OSMANİYE İLİ ÖRNEĞİ

İSTANBUL MENKUL KIYMETLER BORSASINDA DEĞİŞKENLİĞİN (VOLATİLİTENİN) ARCH-GARCH YÖNTEMLERİ İLE MODELLENMESİ

İhracat ve İthalatın Ekonomik Büyüme Üzerindeki Etkisi: Türkiye Örneği

RASYONEL BEKLENTLER DOAL ORAN HPOTEZ Türkiye çin Zaman Serisi Bulguları

Reel Döviz Kuru Endeksinin Otoregresif Koşullu Değişen Varyanslılığının Analizi: İki Eşikli Tarch Yöntemi İle Modellenmesi

Türkiye de Faiz Kanalı İle Parasal Aktarım Mekanizması

TÜRKİYE DE FAİZ, DÖVİZ VE BORSA: FİYAT VE OYNAKLIK YAYILMA ETKİLERİ

Transkript:

TÜRKİYE DE CARİ İŞLEMLER DENGESİ VE EKONOMİK BÜYÜME ARASINDAKİ İLİŞKİ Öze Yakup Koray Duman 1 Türkiye ekonomisinin 1980 den sonra en önemli ekonomik sorunu haline gelen cari işlemler açığı, yıllar geçikçe kalanarak büyümüş ve bugün kronik bir hal almışır. Türkiye de ekonomik büyüme ve cari denge (cari denge/gsyh) ilişkisi, 2003-2017 dönemi için; VAR modeli analizi, Granger nedensellik, eki-epki ve varyans ayrışırması ile yapılmışır Sonuç olarak ülkemiz için ekonomik büyüme ile cari işlemler dengesi arasında ek araflı bir nedensellik ilişkisinin olduğu oraya çıkmışır. Anahar Kelimeler: Ekonomik Büyüme, Cari Denge. Var Analizi THE RELATIONSHIP BETWEEN CURRENT ACCOUNT BALANCE AND ECONOMIC GROWTH IN TURKEY Absrac Yakup Koray Duman 2 The curren accoun defici, which has become he mos imporan economic issue of Turkey's economy afer 1980, has grown exponenially over he years and oday i has become chronic. In his sudy, he relaionship beween economic growh and he curren accoun balance (curren balance/gdp) in Turkey beween 1980-2015 has been analyzed using he VAR model, wih Granger causaliy, impulse-response and variance decomposiion.. As a Resul of, i is find ha here is a one way causaliy beween economic growh and curren accoun balance for Turkey. Key words: Economic Growh, Curren Accoun Balance, Var Model 1 Doçen Dokor. Akdeniz Üniversiesi İ.İ.B.F İkisa Bölümü Analya kduman@akdeniz.edu.r 2 Doçen Dokor. Akdeniz Üniversiesi İ.İ.B.F İkisa Bölümü Analya kduman@akdeniz.edu.r 12

Yakup Koray Duman 1.GİRİŞ Cari işlemler dengesi hesabı çoğu ülkelerde olduğu gibi, ülkemiz açısından en önemli ekonomik gösergelerin başında gelmekedir. Gelişmeke olan ülkelerin önemli bir kısmı üreimlerinde ihal girdiyi yüksek oranda kullandıklarından yani ihalaa dayalı büyüdüklerinden, ekonomik büyüme oranlarındaki arışlar sonucunda cari işlemler dengesinde ciddi bozulmalar ile karşı karşıya kalmakadırlar. Gelişmeke olan Türkiye ekonomisinde de aynı durum geçerlidir. Türkiye ekonomisinde son yıllarda en çok arışılan ikisadi sorunlardan birisi, cari işlemler açığının büyüklüğü, finansmanı, sürdürülebilirliği ve açığın azalması için uygulanması gereken poliikalardır. Cari açık, uzun yıllardan beri Türkiye ekonomisi için bir kırılganlık unsuru haline gelmiş ve kronik bir hal kazanmışır. Özellikle gelişmeke olan ülkelerde krizin emel gösergelerinden biri olarak kabul edilen cari işlemler dengesi açığının sürdürülebilirliği konusunda cari işlemler dengesi/gsyih oranının belirli bir eşik değeri aşıkan sonra krize neden olacağı görüşü oldukça yaygındır. Bazı ikisaçılar bu eşik değerin (cari işlemler dengesi/gsyih oranı) %4 olduğunu ve eşik değerin aşılmasının bir kriz sinyali olarak algılanması gerekiğini belirmekedir (Dornbusch, 2001; 3). Ancak cari işlemler dengesi/gsyih oranının belirli bir eşik değeri aşıkan sonra krize neden olacağı konusunda orak bir görüş birliği bulunmamakadır. Cari açık, yuriçinde üreilerek yurdışına saılan mallardan elde edilen gelirin, yurdışında üreilerek yuriçinde ükeilmek üzere saın alınan mallara ödenen mikardan az olma durumudur. Cari açık, ödemeler bilançosunun cari işlemler hesabı kaleminde yer alan mal - hizme ihala / ihracaı ve karşılıksız ransfer işlemleri (özellikle de dış icare işlemleri) ile ilgili döviz harcamalarının, bu işlemler sonucu elde edilen döviz gelirlerini aşması nedeniyle oraya çıkar. Başka bir ifade ile ülkenin negaif asarruf yapığını gösermekedir Cari işlemler dengesi ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi açıklayan üç görüş bulunmakadır. Birinci görüş, ekonomik büyümenin cari işlemler dengesinin negaif nedeni olduğunu savunmakadır. Bu görüşe göre cari işlemler dengesinde meydana gelen açıkların nedeni ekonomik büyümeden kaynaklı alep arışıdır. Ekonomik büyümenin arması alebin armasına, alebin arması da ihalaın armasına, dolayısıyla cari işlemler dengesinde açıklara neden olmakadır. İkinci görüş, cari işlemler dengesinin ekonomik büyümenin nedeni olduğunu savunmakadır. Bu görüşe göre özellikle gelişmeke olan ülkelerin sermaye birikimi ve eknoloik ilerlemeler bağlamında daha yüksek gelişme poansiyeline sahip olmaları ve ekonomik enegrasyonların varlığı daha yüksek oranlı cari işlemler dengesi açığına neden olmakadır. Üçüncü görüş, cari işlemler dengesi ile ekonomik büyüme arasında ilişki olmadığını ya da var olan ilişkinin oldukça zayıf olduğunu savunmakadır. Bu çalışmada, Türkiye de ekonomik büyüme ve cari denge ilişkisinin ele alındığı birinci bölüm, çalışmanın uygulama kısmına ai yönem ve verilerin açıklandığı ikinci bölüm, analizi yapılan değişkenlere ilişkin bulguların yorumlandığı üçüncü bölüm ve 13

büyüme-cari denge ilişkisine ai genel değerlendirilmenin yapıldığı sonuç kısmından oluşmakadır. 2.Türkiye de Cari İşlemler Dengesi Ve Ekonomik Büyüme İlişkisi Türkiye nin büyüme modeli 2000 lere kadar büçe açığı vererek büyüme, 2000 lerden sonra cari açık vererek büyüme modeli diye özeleyebileceğimiz açık vermeye dayalı bir büyüme modeli olmuşur. Cari açığın çok büyüdüğü 2010 sonrası dönemde bir yandan dış kononkürün daralması bir yandan da Türkiye nin cari açığı düşürmeye dönük ekonomi poliikası uygulamaları cari açığı düşürmüş bulunuyor. Cari açıkların sürekliliği son on yıl içinde çok daha belirgin bir sorun haline gelmişir. Tablo1 den de olayca anlaşılacağı üzere cari açığımız son yıllarda hep armışır. Niekim cari açığımızın seyri dalgalı olarak 2002-2014 yılları arasında,2001 krizi sonrası 2002 yılı ve 2008 küresel krizi sonrası 2009 yılı hariç, oralama %2 ile %9,7 banları arasında değişmiş olup bozulma sürecine girdiği görülmekedir (Kaya,2016;52). Özellikle 1990 yılından iibaren yaşanan ekonomik krizlerin ödemeler bilançosu kaynaklı oluşu ve kriz yıllarından önce Cari Açık/Gayri Safi Milli Hasıla(GSMH) oranının lieraürde ileri sürülen %4-5 lik eşik değerlerini aşması olası bir ekonomik krizin gösergesi olduğu endişesini de gündeme geirmekedir. Niekim 2000-2014 döneminde Cari Açık/GSMH oranı birkaç yıl hariç %4-5 lik eşik değerin üzerinde gerçekleşiği gibi 2010 yılından iibaren de adea sisemli bir şekilde arıyor. Dolayısıyla Türkiye deki cari açık bu arihsel çerçevede değerlendirildiğinde büyük ve sürekli bir nielik aşıdığını söylemek mümkündür. Ekonomik büyüme oranı (Büyüme) ile cari işlem dengesi (Cari Denge) arasındaki ers yönlü ilişki 1990 lı yıllarla birlike Türkiye ekonomisinde de açıkça oraya çıkmaya başlamışır. Özellikle 2001-2006 döneminde büyüme oranı ile cari işlemler arasındaki bu ilişki ararak devam emiş ve cari işlemler açıkları ehlikeli boyulara ulaşmışır. Bu durumun ek isisnası ise 1993-1994 ve 2000-2001 kriz dönemleridir. Söz konusu dönemlerde cari işlemler dengesi yapılan devalüasyonlar nedeniyle fazla vermişir. (Telaar ve Terzi, 2009:120 ve Telaar, 2011:23) Tablo. 1 Türkiye nin Ekonomik Büyüme Hızı ve Cari İşlemler Dengesinin GSYİH İçindeki Payı (%) (2000-2015) Yıl Büyüme Oranı Cari Açık / GSYIH Oranı 2000 6,8-3,74 2001-5,7 1,91 2002 6,2-0,27 2003 5,3-2,48 2004 9,4-3,64 2005 8,4-4,36 2006 6,9-5,92 2007 4,7-5,7 2008 0,7-5,31 2009-4,8-1,84 2010 9,2-6,1 14

Yakup Koray Duman 2011 8,8-9,61 2012 2,1-6,1 2013 4,2-7,73 2014 3-5,45 2015 4-4,46 Cari açık ve büyüme ilişkisi yönünden doksanlı ve iki binli yılları karşılaşırırsak Doksanlı yıllarda yıllık oralama olarak makul sayılabilecek bir büyüme oranının(yaklaşık %4)yakalanmasına rağmen, cari açığın GSMH ye oranının da makul seviyelerde(yıllık oralama%-1.24) olduğunun rahalıkla izlenebilmesidir. Bu görünümden doksanlı yıllarda Türkiye ekonomisinin büyürken daha fazla iç dinamikleriyle hareke eiği, daha az dışarıya bağımlı olduğu ve ikisadi büyümenin ihalaa görece dayanmadığı sonucu oraya çıkmakadır. İki binli yıllarda ise doksanlı yıllara kıyasla yıllık oralama olarak daha büyük ekonomik büyüme rakamlarına ulaşıldığı halde, daha fazla isihdam alanı yaraılamaması da yukarıdaki nielikli üreime dayanmayan büyüme görünümünün bir sonucudur(capial,2013:85). Türkiye deki cari açığın nedenleri ihal girdi bağımlılığı ve eneri olmakadır. Bununla birlike cari açığın finansmanı ise doğrudan yabancı yaırımlar yerine kısa vadeli sermaye girişleri ile sağlanmakadır. Bu durumda Türkiye ekonomisi için çok ciddi bir kırılganlık kaynağı olmaka ve negaif şoklar karşısında ehlike arz emekedir. Bu nedenle Türkiye nin ikisadi olarak büyüyebilmesi için cari açığını sürdürülebilir seviyelere indirmesi ve asarruf oranlarını arırması gerekmekedir. (Akçay ve Eraaş, 2012;21) Ancak Türkiye ekonomisindeki büyüme hızı sürdürülebilir gözükmüyor, çünkü dış kaynağa bağımlı ekonomi sıcak para, yabancı sermaye dış borç olmaz ise büyüyemiyor. Dış kaynak girişini arırmak için ise,yüksek faiz düşük kur ercih edilmeke. Yüksek reel faiz sunarak, uluslar arası spekülasyon oyunu içerisinde ayrıcalıklı bir konum kapma uğraşı aslında 2001 krizi sonrasında Türkiye ye bizza IMF arafından elkin edilmişir. IMF programı Türkiye yi dünya ekonomisi içerisinde yüksek reel faiz sunan ve sıcak para girişleriyle ekonomisini isikrara kavuşurmaya çalışan bir ülke olarak değerlendirmekedir. Oysa bu poliika ülke ekonomisini olumsuz dış ekonomik gelişmelere karşı kırılgan hale geiriyor. Ayrıca birçok ihraç ürünü ihal girdiler kullanılarak üreildiği için üreim ülkenin her yerine yaygınlaşmıyor. Sonuça poansiyel isihdam fırsaları gelişmiyor ve ekonomik büyümenin olmaması da işsizlik oranlarını ve yoksulluğu azalmayı zorlaşırıyor(,yeldan,2010:39 ve Capial,2015:29). Ancak Türkiye nin cari açıksız büyüyebilmesi için ekonominin üreim yapısının değişmesi şar. En başa ara malı üreen sekörlerin gelişmesi ve ihalaa bağımlılığın azalması gerekiyor. Ayrıca üreimin ihracaa yönelen kısmının arması da şarır. (Capial,2006). Cari açığın finansmanında ise daha çok sıcak para kullanılmakadır. Böylece ekonomi bağımlı, riskli ve kırılgan bir yapı özelliğine kavuşmakadır. Ekonomide 2001 krizi sonrası sağlanan büyümenin ağırlıklı olarak sıcak para, son yıllardaysa buna ek olarak aran yabancı sermayeye dayanmış olması riskli unsurlardan kurulamamış olduğunun bir gösergesidir. Yüksek faiz poliikası ve 15

yabancılara gayrimenkul saışına dayanan gelir elde eme yönemi ön plana çıkarılmakadır (Özbek,2008:10). Spekülaif nielikli büyüme dalgaları hiçbir zaman uzun sürmemekedir ve her bir genişleme döneminin (1990-93; 1995-98; 2000) sırasıyla 1994, 1999 ve 2001 krizleri ile sonuçlandığı unuulmaması gereken bir gerçekir (Yeldan,2005:59). Yur içi üreimin ihala bağımlılığının azalılması amacıyla, sanayide kullanılan ihal ara girdilerin, rekabe koşulları alında, yur içinde üreilmesini sağlayacak poliikaların gelişirilmesi gerekmekedir. İhraca arışını sağlamak içinde sanayide araşırma gelişirme faaliyelerinin yaygınlaşırılması sağlanarak özellikle yüksek eknoloili ara malların yur içinde üreilmesinin deseklenmesine yönelik çalışmalar yapılmalıdır. 3.Lieraür Taraması Cari işlemler hesabı ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi oraya koyan çalışmalar, gerek ülkemizde gerekse diğer ülkelerde lieraüre kazandırılmış konuların başında gelmekedir. Yapılan çalışmalar emelde iki gurupa oplanmışır. Birinci gurup çalışmalar ekonomik büyüme ve cari açık arasında birebir ve güçlü bir ilişkinin olduğunu ifade eden çalışmalardır. İkinci gurup çalışmalar ise ekonomik büyüme ve cari açık arasında ek yönlü bir ilişkinin var olduğunu açıklayan çalışmalardan oluşmakadır. Khan ve Knigh (1953) 32 gelişmeke olan ülke için yapıkları çalışmada, Milesi- Ferei ve Razin in (1998) panel veri analizi kullanarak 86 düşük ve ora gelirli ülke için yapıkları çalışmada, Parikh ve Sirbu (2004) 42 ülke için yapıkları panel veri analizinde ekonomik büyümeden cari açığa doğru bir nedensellik ilişkisi sapamışlardır. Telaar ve Terzi (2009) ve Yılmaz ve Akıncı (2011) ise Türkiye için yapıkları çalışmada ekonomik büyümenin cari açığa neden olduğu sonucuna ulaşmışlardır. Freund ve Warnock (2005) 26 gelişmiş ülke için yapıkları panel veri analizinde, Moreno-Brid (1999) yılında Meksika için yapığı çalışmada, Kandil ve Greene (2002) ise ABD için yapıkları çalışmada cari işlemler dengesinden ekonomik büyümeye doğru bir nedensellik ilişkisi espi emişlerdir. Çifçi(2014) Türkiye için yapığı çalışmada cari açıklardan ekonomik büyümeye doğru bir nedensellik ilişkisi espi emişir. Yazara göre Türkiye nin 2002 yılından sonra göserdiği nispeen yüksek büyüme oranları, yüksek oranda cari açıklar verilmesiyle gerçekleşmişir. Yalçınkaya ve Temelli nin (2014) yapmış olduğu çalışmada, ekonomik büyüme cari işlemler arasındaki ilişki 1992-2013 yılları arasında BRICS(Brezilya, Rusya, Hindisan, Çin, Güney Afrika Cumhuriyei) ve MINT(Meksika, Endonezya, Nierya, Türkiye) ülkeler için panel veri çerçevesinde analiz edilmişir. Araşırmanın sonucunda hem BRICS hem de MINT ülkeleri için kısa ve uzun dönemde cari işlemler dengesi üzerinde önemli derecede ekili olduğu, ekonomik büyüme hızı değişikçe cari işlemler dengesinin de ülkelere göre açık veya fazla verecek şekilde değişiği espi edilmişir Kosakoğlu ve Dibo nun (2011) yapmış olduğu çalışmada ise, 1991 2010 yılları-na ai cari işlemler dengesi/gsyih oranı ve GSYH deki yüzdesel değişmeler 16

Yakup Koray Duman kullanılmış-ır. VAR analizi sonucunda GSYH deki olumlu gelişmelerin cari açıkları eiklediği şeklin-de oraya konulmuşur. Akçay ve Eraaş ın yapmış olduğu BRICT ülkeleri üzerine çalışmada 1993 2011 yıllarına ai veriler panel veri analizi ile incelenmişir. Sonuça uzun dönemde cari işlemlerden ekonomik büyümeye doğru bir neden-sellik ilişkisinin olduğu görülmüşür. Yılmaz ve Akıncı nın (2011) yapmış olduğu çalışmada, 1980 2010 dönemi için ikisadi büyüme ve cari işlemler dengesi arasındaki ilişki ele alınmışır. Analizde cari işlemler dengesi ve gayri safi yuriçi hâsıla olmak üzere iki değişken yer almışır. Söz konusu olan değişkenlerin eş büünleşik olduğu oraya konulmuş ve nedensellik ilişkisi ise gayri safi yuriçi hasıladan cari işlemler dengesine doğru ek yönlü olarak bulunmuşur. Mello vd. (2011) yazındaki cari işlemlerin büyüme üzerindeki kısa dönemli ekilerinin incelendiği çalışmalardan farklı olarak, 1971-2007 yılları arasında gelişmiş ve gelişmeke olan 100 den fazla ülke için sıralı probi modelini kullanarak uzun dönemli ekilerini incelemişlerdir. Cari işlemlerin ersine dönmesi durumda iki yıl içerisinde büyümede bir kırılma yaşanacağına dair bulgular elde emişlerdir. Buna ilaveen makro ikisadi yapısallardan kaynaklanan kırılganlıkla birlike cari işlemlerin ersine dönmesi durumunda büyümenin de negaif yönde ekilendiği sonucuna varmışlardır. Songur ve Yaman ın (2013) yapmış olduğu çalışmada 10 ülkenin 1981-2010 dönemi verilerinden yola çıkarak cari işlemler dengesi ile ekonomik büyüme arasındaki ilişki panel eş büünleşme ve panel vekör haa düzelme modelleri ile es edilmişir. Sonuç ele alınan ülkelerde seriler arasında uzun dönemde bir eş büünleşme ilişkisinin olduğuna işare ederken, uzun dönemde cari işlemlerden ekonomik büyümeye doğru poziif ve ekonomik büyümeden cari işlemlere doğru negaif bir nedenselliğin olduğu görülmüşür. Şi ve Alancıoğlu nun (2016) yapmış oldukları çalışmalarında, 1980 2014 yıllarına ai GSYİH ve cari işlemler verileri kullanılarak VAR analizi yapılmışır. Çalışma sonucunda her iki değişken arasında çif yönlü nedensellik ilişkisi espi edilmişir. Ayrıca eki-epki analizi sonucunda cari açığın ekonomik büyümeyi olumsuz ekilediği ve ekonomik büyümenin de cari açıka arışa yol açığı sonucuna ulaşılmışır. Bayrakuan ve Demiraş ın (2011) yılında yapmış olduğu çalışmada, 19 gelişmeke olan ülkenin 1980-2006 dönemi verilerinden yararlanılarak cari açığın belirleyicileri panel veri analizi yönemi ile araşırılmışır. Sonuç olarak bu ülkelerde büyüme oranı, yaırımlar ve kamu harcamalarındaki arışın cari açığı arırdığı, dış icare hadlerindeki iyileşme, dışa açıklık oranı, dünyadaki ekonomik büyüme oranı ve dünya faiz oranlarındaki arışın ise cari işlemler açığını azalığı şeklinde elde edilmişir. Erdoğan ve Aci in (2016) Türkiye için 2003 2015 yılları arasında çeyrek dönemleri içeren her iki değişkene ai 52 ade gözlem için Granger nedensellik ve VAR analizleri kullanılarak yapılan çalışmada ekonomik büyüme ile cari işlemler dengesi arasında iki araflı bir nedensellik ilişkisinin olduğu sonucuna ulaşmışlardır. Ersungur, v.d., (2017), Türkiye de 1998-2014 yıllarında çeyrek dönemlerde cari denge üzerinde ekonomik büyüme ve döviz kurunun ekisini incelemişlerdir. Seriler arasında eş-büünleşme ilişkisi espi edilmiş ve VAR Modeline dayalı nedensellik esi sonucunda ise döviz kuru ile cari işlemler dengesi arasında bir nedensellik ilişkisi 17

bulunamazken, GSYH ile cari işlemler dengesi arasında çif yönlü bir nedensellik ilişkisi bulmuşlardır. 4. Veri Sei Bu çalışmada 2003 2017 yılları ara-sında çeyrek dönemleri içeren her iki değişkene ai 57ade gözlem kullanılmışır. Kullanılan veriler Türkiye Cumhuriye Merkez Bankası inerne veri abanından emin edilmişir. Çalışmada, Gayri Safi Yuriçi Hâsıla değerleri sabi olarak ele alınarak büyüme rakamları (G) hesaplanmışır. Ayrıca cari işlemler hesabı ile gayri safi yuriçi hâsıla (CİH) değerleri dolar kuruna çevrilmiş ve oranlanarak cari işlemler hesabının GSYİH içindeki oransal değeri şeklinde ele alınmışır. Her iki makro-ekonomik değişken verileri, çeyrek dönem olması sebebi ile mevsimsel arındırmaya abi uularak, ekonomeri uygulamaya dâhil edilmişir. 4.1. Gelişirilmiş Dickey-Fuller (ADF) Birim Kök Tesi Dickey ve Fuller (1979:427-431) durağan olamayan serilerin es edilebilmesi için bir birim kök esi gelişirmişlerdir. Dickey-Fuller in eslerindeki kili görüş, durağan olmayan serilerin esinin, birim kökün varlığının esi ile aynı olmasıdır. Dickey- Fuller in birinci dereceden ooregresif süreç (AR(1)) şeklindeki emel modeli aşağıdaki gibidir: Y Y e 1,2,... 1 2 Ooregresif modelde e, sıfır oralama ve sabi varyanslı, ookorelasyona sahip olmayan haa erimidir. Modele göre, 1ise zaman serisi durağan, 1ise zaman serisi durağan olmayacakır. 1olan bir zaman serisi genellikle rassal yürüyüş süreci olarak adlandırılmakadır. Bu durumda boş hipoez H : 1, ve alernaif hipoez H 1 dir. a 0 Dickey ve Fuller (1979:428) ayrıca, birim kökün varlığının espii için kullanılabilecek iki alernaif regresyon eşiliği önermekedir. İlk model, rassal yürüyüş sürecinde sabi içermekedir: Y 1 e İkinci eşilik ise, modelde sabiin dışında sokasik olmayan zaman rendine yer vermekedir: Y 1 e Dickey-Fuller (1979:427) e göre 1 olması durumunda seri fark alınarak dönüşürülmelidir. Ancak fark alınırken ookorelasyonun varlığı dikkae alınmalıdır. Denklemin her iki arafından Y 1 çıkarılırsa modeller fark denklemleri şeklinde yazılabilir: Y 1 ( 1) Y 1 ( 1) Y 1 ise; 1 e e 18

Yakup Koray Duman Y 1 e 1 e 1 e Dickey-Fuller birim kök esi büün modellerde, 1 ya da 1 olmak üzere 0olup olmadığı ile ilgilenmekedir. Dickey-Fuller es isaisiği, fark alınmış modeldeki gecikmeli bağımlı değişken için isaisiğidir. Ancak sandar normal dağılım ablosu kriik değerler için kullanılamamakadır. Dickey-Fuller birim kök esi için kriik değerler, Dickey ve Fuller (1979) ve daha sonrasında bu değerleri gelişiren MacKinnon (1991) arafından sunulmakadır. Dickey-Fuller isaisik değeri, kriik değerden küçükse, birim kökün varlığına yönelik boş hipoez reddedilir ve Y durağan süreçir şeklinde sonuca varılmakadır. Dickey ve Fuller (1979) arafından gelişirilen birim kök esi, büün serileri birinci dereceden ooregresif süreç olarak ele almaka ve haa erimlerinde ookorelasyonun bulunmadığını ileri sürmekedir. Dickey ve Fuller (1981), haa eriminin ookorelasyona sahip olması durumunda, ookorelasyonu kaldırmak için bağımlı değişkenin ilave gecikmeli değerlerini içerecek şekilde Dickey-Fuller birim kök esini gelişirmişlerdir. Gelişirilmiş Dickey-Fuller birim kök esi olarak adlandırılan modelde, ilave erimlerdeki gecikme uzunluğu Akaike Bilgi Krieri (AIC) yada Schwarz Bayesyen Krieri (SBC) arafından belirlenmekedir. ADF birim kök esine ilişkin modeller ise şu şekildedir: Y k 1 1 e k 1 1 e k 1 1 e 4.1.2.Vekör Ooregresif Model (VAR) Sims (1980), geleneksel eşanlı denklem sisemlerindeki kısılamaların abarılı olduğunu belirmiş ve sisemdeki değişkenlerin içsel ve dışsal olarak ayrımının önsel bilgiye dayalı olmasını eleşirmişir. Sims (1980:15-17) sisemdeki üm değişkenlerin içsel olarak ele alındığı kısısız indirgenmiş VAR modellerinin geniş makroekonomik modellerin ahmini için uygun olacağını gösermişir. Sims e göre kısısız VAR modeli, sisemdeki hiçbir değişkene önsel bilgiye dayalı olarak kısılamalar koymamakadır. Tek değişkenli ooregresif modeller ek denklemli ve ek değişkenli doğrusal modellerdir. Bu modellerde değişkenin cari değerleri, değişkenin kendi gecikmeleri arafından açıklanmakadır. VAR modeli ise, n sayıda denklemden ve n sayıda değişkenden oluşan doğrusal bir modeldir. VAR modeline göre, her bir değişken hem kendi gecikmeli değerleri hem de kendi dışındaki n-1 sayıdaki değişkenin cari ve gecikmeli değerleri arafından açıklanmakadır (Sock and Wason, 2001:101). 19

VAR modelleri üç farklı şekilde olabilmekedir: indirgenmiş form, ardışık ve yapısal. İndirgenmiş formdaki VAR modelinde her bir değişken, kendi geçmiş değerlerinin doğrusal bir fonksiyonudur. İndirgenmiş formda diğer değişkenlerin geçmiş değerleri de göz önünde bulundurulmaka ve bunların haa erimleri arasında bir ilişki bulunmamakadır. İndirgenmiş formda her bir eşilik, en küçük kareler yönemi kullanılarak ahmin edilmekedir. Farklı değişkenlerin birbirleriyle ilişkili olması durumunda, eşiliklerin haa erimleri arasında da ilişki olabilecekir. Ardışık VAR yapısında ise, her bir regresyon eşiliğindeki haa erimleri, bir önceki eşilikeki haa erimleri ile ilişkisizdir. Yapısal VAR modeli ise, ikisa eorisini kullanarak değişkenler arasındaki eşanlı ilişkileri oraya çıkarmakadır (Sock and Wason, 2011:102-104). VAR analizinin sandar uygulamalarında Granger nedensellik esi, eki-epki analizi ve varyans ayrışırma analizlerinden elde edilen sonuçlar rapor edilmekedir. VAR modelindeki karmaşık yapı nedeniyle, VAR ahmininden elde edilen regresyon 2 kasayıları ya da R isaisikleri rapor edilmemekedir. Nedensellik, eki-epki ve varyans ayrışırma isaisikleri daha bilgi vericidir (Sock ve Wason, 2001:104). Granger nedensellik esi, bir değişkenin gecikmeli değerlerinin diğer değişkenin ahmin edilmesine yardımcı olup olmadığını incelemekedir. Eki-epki analizi ise, VAR modeli haalarının cari değerlerindeki bir birimlik arışa, modeldeki her bir değişkenin cari ve gelecek değerlerinin verdiği epkiyi gösermekedir (sisemdeki değişkenlerden birinde cari dönemde meydana gelen bir birimlik şoka diğer değişkenlerin cari dönem ve gelecek dönemlerdeki epkisini göserir). Varyans ayrışırması (öngörü haa ayrışırması) ise, belirli bir zaman ufkunda sisemdeki herhangi bir değişkenin öngörü haa varyansının yüzde kaçının diğer açıklayıcı değişkenlerdeki şoklara bağlı olarak açıklanabileceğini gösermekedir (Sock ve Wason, 2001:104 106). 4.1.3. Granger Nedensellik Tesi Granger (1969:428-430) arafından gelişirilen nedensellik analizine göre, öngörüsü, Y nin gecikmeli değerlerinin kullanıldığı durumda, değerlerinin kullanılmadığı duruma göre daha iyi öngörü sağlıyor ise, X nin Y nin gecikmeli Y X nin Granger nedenidir. Granger (1969:429) a göre bu nedensellik anımının geçerli olabilmesi için serilerin durağan olması gerekmekedir. Serilerin durağan olmaması durumunda nedensellik ilişkisi zamana bağlı olacak ve zamanla değişecekir. X ve Y gibi iki durağan zaman serisinin bulunduğu Granger (1969:431) ın iki değişkenli emel nedensellik modeli aşağıdaki gibidir. Granger nedensellik esi, aşağıdaki VAR modelinin kesiriminin ilk adımını gerekirmekedir: X Y m 1 m 1 c a x X m 1 m 1 d b Y y 20

Yakup Koray Duman ve (1969) ın nedensellik anımına göre haa erimleri, aralarında ilişki olmayan ak gürülü serileridir. Granger Y nin X ye Granger nedensel olabilmesi için Y ye Granger nedensel olabilmesi b sıfırdan farklı olmalıdır. Benzer olarak X nin için c sıfırdan farklı olmalıdır. Bu durumların her ikisinin birden gerçekleşmesi durumunda ise (hem b hem de c sıfırdan farklı olursa) besleme (iki yönlü nedensellik) ilişkisi bulunmakadır. X ve Y arasında geri Granger nedensellik esi, X nin gecikmeli değerlerinin varlığında Y nin gecikmeli değerlerinin kullanılmasının X ye ilişkin olarak isaisiksel olarak anlamlı bilgi sağlayıp sağlamadığına yönelik olarak es edilmesi için F esini içermekedir. 5. Ampirik Analiz Büyüme ve cari işlemler arasındaki nedensellik ilişkisinin analizi için öncelikle serilerin birim kök içerip içermediğine bakılmışır. Granger (1969) a göre nedensellik analizindeki serilerin durağan olmaması durumunda nedensellik ilişkisi zamana bağlı olacak ve zamanla değişecekir. Serilerin durağanlığı ADF birim kök esleri kullanılarak incelenmişir. 3 ADF birim kök esi sonucuna göre, serilerin birim kök içerdiğini göseren boş hipoez %5 anlamlılık düzeyinde reddedilmişir. ADF birim kök esi sonuçları, büyüme hızının seviye değerlerinde durağan olduğunu gösermekedir. Cari açık serisinin birinci fark düzey değerlerinde durağan olduğu görülmekedir. Sonuçlar ablo 2 ve Tablo 3 de görülmekedir. Tablo2. CİD Birim Kök Sınaması 4 CİD Birim Kök Sınaması -Saisic Prob.* Augmened Dickey-Fuller es saisic Tes criical values: %1 Seviye %5 Seviye %10 seviye -4.252260 0.0013-3.555023-2.915522-2.595565 3 Serilerin mevsimsellik göserip gösermediği incelenmiş ve serilerde mevsimselliğe raslanmamışır. 4 Hem CİD birim kök sınamasında birinci fark alındığı zaman durağan hale gelmişir. Büyüme hızı değişkeni ise düzey değerinde durağandır. CİD birinci fark sabi erim düzey değerinde durağandır. 21

Tablo 3. Büyüme Hızı Birim Kök Sınaması Büyüme Hızı Birim Kök Sınaması -Saisic Prob.* Augmened Dickey-Fuller es saisic Tes criical values: %1 Seviye %5 Seviye %10 seviye -6.572164 0.0000-3.557472-2.916566-2.596116 Çalışmada kullanılan verilere VAR modeli uygulamadan öncesi gecikme uzunluuğunun belirlenmesi gerekmekedir. Ekonomerik pake programı yardımı ile Akaiki Bilgi Krieri, SchwarzBilgi Krieri ve Hannan- Quinn Bilgi Krieri sonuçlarına göre en uygun gecikme sayısının dör r olduğu oraya çıkmışır. Tablo 4. VAR Uygun Gecikme Uzunluğunun Belirlenmesi Gecikme Log L LR FPE AIC SC 0 76.29417 NA 0.000186-2.913497-2.837739 1 91.86547 29.31068 0.000118-3.367273-3.140000 2 109.3633 31.56478 6.97e-05-3.896601-3.517812 3 125.2017 27.32900 4.39e-05-4.360852-3.830547 4 142.1048 27.84027* 2.66e-05* -4.866853* -4.185032* 5 144.4580 3.691318 2.85e-05-4.802273-3.968937 *, işarei uygun gecikmeyi emsil emekedir. FPE: son haa ahminini, AIC: Akaike bilgi krierini, SC: Schwarz bilgi krierini, HQ: Hannan-Quinn bilgi krierini emsil emekedir. Kurulacak VAR modeli için uygun gecikmeyi espi emek için yapılan esler sonucunda, LR, FPE, AIC ve HQ esleri uygun gecikmenin beş gecikme olduğunu işare emekedir. Bu esler sonucunda beş gecikme ile kurulan VAR modeline bağlı olarak yapılan Granger nedensellik esi sonuçları ablo 4. de verilmişir. VAR modelenin isikrarının sağlanması için AR köklerinin 1 den küçük olması gerekmekedir. Grafik yardımıyla analizin ekrarlanması durumunda ers köklerin hepsinin birim çemberin içinde olduğu görülmekedir (Grafik 1). Bu nedenle VAR modelinin isikrar koşulu sağlanmakadır. 22

Yakup Koray Duman Grafik 1. AR Karakerisik Polinomunun Ters Kökleri 3 2 1 0-1 -2-3 -3-2 -1 0 1 2 3 Tablo 5 e her iki değişkene ai VAR a dayalı Granger nedensellik esi sonuçları bulunmakadır. Bu sonuçlara göre her iki değişken arasında %10 anlamlılık düzeyinde çif araflı bir nedensellik ilişkisi söz konusu olmakadır. Yani ekonomik büyüme cari işlemler dengesi üzerinde ekili iken, cari işlemler dengesi de ekonomik büyüme üzerine ekili olmakadır. Bu durum varyans ayrışırması sonuçlarını da deseklemekedir. Nedensellik esi sonuçlarına göre CİD ve büyüme arasında iki yönlü nedensellik ilişkisi bulunmakadır. Yani CİD ve büyüme arasındaki karşılıklı bir ekileşim bulunmakadır. Cari İşlemler Dengesinden büyümeye doğru ek yönlü bir nedensellik bulunmakadır. Cari işlemler dengesinde oraya çıkacak bir değişme büyümeyi doğrudan ekilemekedir. Ayrıca büyüme oranlarındaki değişmelerde cari işlemler dengesini ekilemekedir. Tablo 5. Granger Nedensellik Tesi Sonuçları Bağımlı Değişken: CİD Değişken Chi-sq df Prob. G 4.503847 4 0.0342 All 4.503847 4 0.0342 Bağımlı Değişken: : G Değişken Chi-sq df Prob. CİD 6.742324 4 0.1501 All 6.742324 4 0.1501 23

Granger nedensellik analizi sonuçlarına göre CİD ve ekonomik büyüme arasında ek yönlü bir nedensellik ilişkisi bulunan değişkenlerin karışlıklı dinamik ekileşimleri eki-epki ve varyans ayrışırma analizleri ile incelenmişir. Eki-epki analizi sisemdeki içsel bir değişkende meydana gelen bir şokun sisemdeki diğer içsel değişkenler üzerindeki ekisini gösermekedir. Eki-epki analizi sonuçları Granger nedensellik analizi sonuçlarını deseklemekedir. Grafiklerde dikey eksende ilgili değişkene verilen bir sandar sapmalık arış şokuna diğer değişkenlerin verdiği epkinin yönü ve yüzde olarak büyüklüğü yaay eksende ise dönem sayısın şokun verilmesinden sonra geçen 10 çeyrek dönemi gösermekedir. Tablo 6 de görüldüğü üzere cari açığın kendi şokuna epkisi başlangıç döneminden alıncı döneme kadar aynı yöndedir. Bu dönemden sonra cari işlemler dengesinin kendi şokuna epkisi yavaş yavaş yok olmuşur. Cari İşlemler Dengesinde meydana gelen bir sandar sapmalık şoka, Ekonomik büyümede meydana gelen bir birimlik sandar sapmalık şoka ise cari işlemler hesabı ilk dönemden iibaren poziif yönde ve giderek sönen bir eki ile karşı karşıya kalmışır. Yani büyüme hızındaki arış ya da azalışlar cari işlemler dengesi üzerinde oldukça yüksek bir ekiye sahipir. Büyüyen ekonominin cari işlemler açığı da giderek armakadır. Tablo 6. Eki-Tepki Analizi Sonuçları Response o Cholesky One S.D. Innovaions ± 2 S.E. Response of FARKCIDGSYIH o FARKCIDGSYIH Response of FARKCIDGSYIH o G 30,000,000 30,000,000 20,000,000 20,000,000 10,000,000 10,000,000 0 0-10,000,000-10,000,000-20,000,000-20,000,000-30,000,000 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10-30,000,000 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 Response of G o FARKCIDGSYIH Response of G o G 20,000,000 20,000,000 10,000,000 10,000,000 0 0-10,000,000-10,000,000-20,000,000 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10-20,000,000 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 Eki epki analizinden sonra değişkenlerde meydana gelen değişmelerin yüzde kaçının kendisinden, yüzde kaçının diğer değişkenler arafından açıklandığını oraya koyan Varyans Ayrışırması analizi yapılmışır. Tablo 7 de cari işlemler değişkeni için elde edilen varyans ayrışırması sonuçları verilmişir. Tablo 7 VAR Modeli Varyans Ayrışırması Sonuçları 24

Yakup Koray Duman Büyüme İçin Varyans Ayrışırması Dönem S.E G CID 1 0.142178 100.0000 0.000000 2 0.314281 97.44710 2.552901 3 1.270438 94.45891 5.541092 4 4.088130 94.97894 5.021056 5 14.41008 94.89483 5.105165 6 48.60662 94.88753 5.112474 7 166.3546 94.85001 5.149995 8 566.2422 94.86054 5.139463 9 1931.192 94.85761 5.142388 10 6581.224 94.85843 5.141575 CID için Varyans Ayrışırması Dönem S.E G CID 1 0.134704 95.13582 4.864183 2 0.348271 95.29199 4.708012 3 1.342560 94.60150 5.398505 4 4.376518 94.91148 5.088518 5 15.18362 94.83602 5.163979 6 51.41401 94.86820 5.131796 7 175.6630 94.85354 5.146465 8 598.2289 94.85939 5.140612 9 2039.753 94.85753 5.142472 10 6951.763 94.85822 5.141782 Tablo 7 de sunulan varyans ayrışırması analizi sonuçlarına göre büyüme hızının gelecek dönemler için ahmin haa varyansı içinde cari açığın payı 2. ayda %2,5 iken bu pay 10. ayda %5 e yükselmişir. Cari açığın ahmin haa varyansı içinde büyüme hızının payı ise 1 ayda ve 10. Ayda da yaklaşık olarak %95 düzeylerindedir. Buradan 25

çıkarılabilecek en emel sonuç ise ülke ekonomisi büyüdükçe CİD de açık vermeye devam emekedir.. Son dönemde Türkiye ekonominde oraya çıkan büyüme hızı beraberinde cari işlemler dengesinde açıka geirmişir. 6. Sonuç Çalışmada, ekonomik büyüme ve cari denge arasındaki ilişki1980-2015 dönemi için yıllık veriler kullanarak ekonomerik olarak analiz edilmişir. Ekonomik büyüme verisi için reel GSYH değişim oranı, cari denge için cari denge/gsyh oranı kullanılmışır. İlgili değişkenlere birim kök esi uygulanmış ve değişkenlerin düzeyde durağan oldukları espi edilmişir. Eki-epki analizine göre, ekonomik büyümedeki bir birimlik şok cari açığı arırmaka ve cari dengedeki bir birimlik şoka ekonomik büyümenin herhangi bir ekisi olmadığı görülmekir. Model analizine göre, Türkiye de ekonomik büyüme, cari dengede bozulmalara neden olmakadır. Sonuç olarak Türkiye ekonomisi büyüdükçe cari açık armakadır. Kaynakça Akçay, A. Ö. & Eraaş, F. (2012). Cari Açık ve Ekonomik Büyüme İlişkisinin Panel Nedensellik esi Analizi Ekseninde Değerlendirilmesi, hp://eacongress.org/papers2012/akcay-eratas.pdf adresinden 20.08.2017 arihinde erişildi Bayrakuan, Y. & Demiraş, I. (2011). Gelişmeke Olan Ülkelerde Cari Açığın Belirleyicileri: Panel Veri Analizi, Kocaeli Üniversiesi Sosyal Bilimler Ensiüsü Dergisi, 2, 1-28. Capial (2006). Cari Açık Ve Büyüme, hp://www.capial.com.r/ekonomi/makroekonomi/cari-acik-ve-buyume-haberdeay-4300 Chiin, M., D & Prasad,E.,S (2000). Medium- Term Deerminans of Curren Accouns In Indusrial and Developing Counries: An Emprical Exploraion. IMF Working Paper, No. 46 Dickey, David A& Wayne A. F. (1979), Disribuion of The Esimaors for Auoregressive Time Series wih A Uni Roo, Journal of he American Saisical Associaion, 74 (366), pp. 427-431. Dücan. E., Pola.M & Balcıoğlu. E. (2016). Tükeim Toplumu Örneği Olarak Türkiye nin Cari Açık ve Tükeici Kredileri İlişkisi Siyase, Ekonomi ve Yöneim Araşırmaları Dergisi, 2016, Yıl:4, Cil:4, Sayı:1 26

Yakup Koray Duman Erdoğan. S & Ace. H. (2016). Cari İşlemler Dengesi ve Ekonomik Büyüme Arasındaki İlişki: Türkiye Örneği (2003-2015) The Journal of Academic Social Science Sudies Number: 51, p. 539-548, Auumn III 2016. Ersungur, Ş. M., Doru, Ö., VE Aslan, M. B. (2017). Türkiye'de GSYH ve Döviz Kuru Harekelerinin Cari Denge Üzerindeki Ekisi: VAR Analizi Yaklaşımı. Aaürk Üniversiesi İkisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 31(3), 451-463 Freund, C ve Warnock, F. (2005), Curren Accoun Deficis In Indusrial Counries: The Bigger They are, The Harder They Fall?, NBER Working Paper, No:118236 Granger, Clive W.J. (1969), Invesigaing Casual Relaions by Economeric Models and Cross-Specral Mehods, Economerica, 37, pp. 424-438. Khan, M ve Knigh, M., D (1983). Deerminans of Curren Accoun Balances of Non- Oil Developing Counries In The 1970s :An Emprical Analysis, IMF Saff Papers, No 30(4), p 819-842 Songur, M. & Yaman, D. (2013). Gelişmeke olan Ülkelerde İşlemler Dengesi ve Ekonomik Büyüme Arasındaki İlişki:Panel Veri Analizi, Maliye Dergisi, 164, 220-232. Kaya. M. (2016). Türkiye de Cari Açık ve Sorunları, Dicle Üniversiesi İkisadi ve İdari Bilimler Fakülesi Dergisi C:6, S:10, (51-75) Kosakoğlu, S. F. & Dibo, M. (2011). Türkiye de Cari Açık ve Ekonomik Büyüme İlişkisinin VAR Yönemi ile Analizi, Anadolu Inernaional Conference in Economics II, 15-17 Haziran 2011, Eskişehir. Milesi-Ferrei, Gian M & Razin. A. (1996). Curren Princeon Sudies in Inernaional Finance, No. 81. Accoun Susainabiliy. Özbek, O.(2008). Ekonomik Kriz Belirisi Olarak Cari Açık-Büyüme İlişkisi, İzmir Ticare Odası AR&GE Bülen. Şuba 2008, 5-11. Sims, Chrisopher A. (1980). Macroeconomics and Realiy, Economerica, 48 (1), pp. 1-48. Sock.J. Wason.M. (2001), Vecor Auoregressions, Journal of Economic Perspecives, 15 (4), pp. 101-115. Şahin. E,. B.(2011). Türkiye nin Cari Açık Sorunu, Ekonomi Bilimleri Dergisi, Cil 3, No 2, 2011 ISSN: 1309-8020 Şi, M. & Alancıoğlu, E. (2016). Türkiye de Cari İşlemler Dengesi ve Ekonomik Büyüme Arasındaki İlişki: VAR Analizi, ASSAM Uluslararası Dergi, 3/5, 5-23 27

Telaar. O.M ve Terzi. H. (2009).Türkiye de Cari Açık ve Ekonomik Büyüme İlişkisi, Aaürk Üniversiesi İkisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cil: 23, Sayı: 2, 119 Uçak. S. (2017). Cari Denge ve Ekonomik Büyüme İlişkisi: Türkiye Analizi, Manisa Celal Bayar Üniversiesi Sosyal Bilimler Dergisi Cil: 15, Sayı: 2, Haziran 2017, (108-139). Yalçınkaya, Ö. & Temelli, F. (2014). Ekonomik Büyüme İle Cari İşlemler Dengesi Arasındaki İlişki: BRICS ve MINT(1992-2013), Süleyman Demirel Üniversiesi İkisadi ve İdari Bilimler Fakülesi Dergisi, 19/4, 201-224. Yeldan. E. (2005). Türkiye Ekonomisinde Dış Açık Sorunu ve Yapısal Nedenleri, Çalışma ve Toplum. 4, 2005, 47-60. 28