Benzer belgeler
1. Nüfusun Yaþ Gruplarýna Daðýlýmý

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor




TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

BÝRÝNCÝ BASAMAK SAÐLIK HÝZMETLERÝ: Sorun mu? Çözüm mü?

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

ÇALIÞMA YAÞAMI VE KADIN SAÐLIÐI


TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Açýldý TOHAV'ýn mülteci ve sýðýnmacýlara yönelik devam ettirdiði çalýþmalar kapsamýnda açtýðý SURUÇ MÜLTECÝ DANIÞM


Çocuk Gelinler ve Beklenen Olumsuz Sonuçlarý

Türkiye de Kadýna Yönelik Aile Ýçi Þiddet

Örgütsel Davranýþýn Tanýmý, Tarihsel Geliþimi ve Kapsamý

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr.

Platformdan Yeni ve Ýleri Bir Adým: Saðlýk ve Sosyal Güvence için Bir Bildirge

ASKÝ 2015 YILI KURUMSAL DURUM VE MALÝ BEKLENTÝLER RAPORU


Kentsel Alanlarda Kadýn Sorunlarý

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Kadın Sağlığına Etkileri. Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetle Mücadele Projesi

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ


Türkiye'de evli erkeklerin aile planlamasý yöntemlerini kullanmalarýný etkileyen faktörler


MALÝYE DERGÝSÝ ULAKBÝM ISSN

KADINLAR AÇISINDAN SAVUNMASIZLIK/ÖRSELENEBİLİRLİK. Prof. Dr. Şevkat BAHAR ÖZVARIŞ

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI

Gelir Vergisi Kesintisi

konularýnda servis hizmeti sunan Sosyal Hizmetler Dairesi bir devlet kuruluºu olup, bu kuruluº ülkede yaºayan herkese ücretsiz hizmet vermektedir.




ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI

17a EK 17-A ÖYKÜ KONTROL LÝSTESÝ. ² Rahim Ýçi Araçlar - Ek 17-A²

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler 1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

MALÝYE DERGÝSÝ ÝÇÝNDEKÝLER MALÝYE DERGÝSÝ. Ocak - Haziran 2008 Sayý 154


Genel Bakýþ 7 Proje nin ABC si 9 Proje Önerisi Nasýl Hazýrlanýr?

YAZI ÝÞLERÝ KARARLAR VE TUTANAKLAR DAÝRE BAÞKANLIÐI

2006 cilt 15 sayý

ÝÞÇÝ SAÐLIÐI SAÐLIK HÝZMETLERÝ SAÐLIK POLÝTÝKALARI. Türkiye'de Çocuk Politikalarý Nilay ETÝLER

Birinci Basamakta Çalýþan Saðlýk Personelinin Aile Hekimliði Mevzuatýnda Yer Alan Bazý Konularý Benimseme Durumu

ݺletmelerin Rekabet Gücünün Artýrýlmasý. Dýºa Açýlmalarýna Mali Destek Programý

KAMU MALÝYESÝ. Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr. KONSOLÝDE BÜTÇE ÝLE ÝLGÝLÝ ORANLAR (Yüzde)

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF

Laboratuvar Akreditasyon Baþkanlýðý Týbbi Laboratuvarlar


TOPLUMSAL CİNSİYET TOPLUMDA KADINA BİÇİLEN ROLLER VE ÇÖZÜMLERİ

ÝNSAN KAYNAKLARI VE EÐÝTÝM DAÝRE BAÞKANLIÐI

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

Edirne Merkezinde Yaþ Evli Kadýnlarýn Aile Planlamasý Yöntemleri Konusundaki Bilgi Düzeyleri ve Yöntem Kullaným Oranlarý*

Ortak Program dan çok etkilendim

O baþý baðlý milletvekili Merve Kavakçý veo refahlý iki meczup milletvekili þimdi nerededirler?

Büyüme, İstihdam, Vasıflar ve Kadın İşgücü

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý

3. Çarpýmlarý 24 olan iki sayýnýn toplamý 10 ise, oranlarý kaçtýr? AA BÖLÜM

Týp Fakültesi öðrencilerinin Anatomi dersi sýnavlarýndaki sistemlere göre baþarý düzeylerinin deðerlendirilmesi

Dr. Emel Ege**, Msc. Sermin Timur***, Msc. Handan Zincir**** yeterince hizmet götürülemeyen kesimdir


TÜSAD İnfeksiyon Çalışma Grubu

GÝRÝÞ. Bu anlamda, özellikle az geliþmiþ toplumlarda sanayi çaðýndan bilgi

Yrd. Doç. Dr.. Faruk F


Birleþmiþ Milletler Kadýn ve Kýz Çocuklarýnýn Ýnsan Haklarýnýn Korunmasý ve Geliþtirilmesi Ortak Programý BMOP Bülteni

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3



.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

ÝÞ KAZALARI VE MESLEK HASTALIKLARI 2010 YILI GENEL SONUÇLARI

DÜ ÜK GEL R. Kötü konut ko ulları. Kötü çevre ko ulları Sa lıksız içme suyu Sa lıksız tuvalet Kapalı ortam hava kirlenmesi.

MALÝYE DERGÝSÝ ISSN Ocak - Haziran 2009, Sayý 156

Simge Özer Pýnarbaþý




Özay Çelen (*), Turgut Karaalp (*), Sýdýka Kaya (**), Cesim Demir (*), Abdulkadir Teke (*), Ali Akdeniz (*)

KAMU MALÝYESÝ. Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr.

Türkiye: Gelecek Nesiller İçin Fırsatların Çoğaltılması

TOPLUMSAL CĠNSĠYET GEBELĠK DOĞUM SÜRECĠ

Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý 5 ve çocuðun yaþamda kendi yolunu çizebilmesi için mümkün olan en iyi zemini saðlamasý þeklind


ÝÞ DÜNYASINDA KADIN CÝLT 2. Prof. Dr. Kadriye BAKIRCI Prof. Dr. Oðuz KARADENÝZ Doç. Dr. Hakký Hakan YILMAZ Elif Nergis LEWIS Nursel DURMAZ




Türkiye: Gelecek Nesiller İçin Fırsatların Çoğaltılması

Depresyon, Pratisyen Hekimler ve Depresyon Eðitimi


KOBÝ'lere AB kapýsý. Export2Europe KOBÝ'lere yönelik eðitim, danýþmanlýk ve uluslararasý iþ geliþtirme projesi

TEMÝZLÝK ÝÞÝNDE ÇALIÞAN KÝÞÝLERÝN TEMÝZLÝK VE SAÐLIK DAVRANIÞLARININ DEÐERLENDÝRÝLMESÝ

Bolkar Daðlarý. AKD054 Acil Gerileme (-1)

Ovacýk Altýn Madeni'ne dava öncesi yargýsýz infaz!

AMAÇ VE ÖÐRENÝM HEDEFLERÝ Ã aråÿamba, 26 Kasım 2008

Alzheimer Hastalarý. P r o f. D r. Ý s m a i l T u f a n

KORE DEMOKRATÝK HALK CUMHURÝYETÝ SAÐLIK SÝSTEMÝ

Genelevde Çalýþan Kadýnlarýn ve Ev Kadýnlarýnýn Cinsel Yolla Bulaþan Hastalýklar Konusundaki Bilgi Düzeylerinin Anksiyete ile Ýliþkisi

2050'YE DOÐRU NÜFUSBÝLÝM VE YÖNETÝM:

Transkript:

Toplumsal Cinsiyet Eþitliði

Toplumsal Cinsiyet Eþitliði Hazýrlayan Dr. Sarp Üner

T.C. Baþbakanlýk Kadýnýn Statüsü Genel Müdürlüðü Ekim 2008 Bu kitabýn basým, yayýn, çoðaltým ve daðýtým hakký T.C. Baþbakanlýk Kadýnýn Statüsü Genel Müdürlüðü ne aittir. Bu yayýn Avrupa Birliði desteði ile oluþturulmuþtur. Hiç bir þekilde Avrupa Birliði nin görüþlerini yansýtmamaktadýr.

Önsöz Kadýnlara yönelik aile içi þiddet, temel insan haklarý ve özgürlüklerinin ihlali olup, kadýnlar ve erkekler arasýndaki eþit olmayan güç iliþkilerinin bir sonucu olarak ortaya çýkan önemli bir sorundur. Aile içi þiddet özel alanda meydana geldiði için çoðu zaman gizli tutulmakta, bu nedenle boyutlarýnýn tespiti son derece güç olmaktadýr. Oysa son yýllarda uzun süreli çabalarýn sonucunda þiddete maruz kalan kadýnlara sunulan hizmetlerin niteliðinin deðiþmesi için gerekli düzenlemeler yapýlmýþtýr. Bu düzenlemelerin baþýnda Türk Medeni Kanunu, Türk Ceza Kanunu ve Ailenin Korunmasýna Dair Kanun da yapýlan deðiþiklikler ile 2006/17 Sayýlý Çocuk ve Kadýnlara Yönelik Þiddet Hareketleriyle Töre ve Namus Cinayetlerinin Önlenmesi Ýçin Alýnacak Tedbirler konulu Baþbakanlýk Genelgesi ve 2007/8 tarihli Ýçiþleri Bakanlýðý Genelgesi gelmektedir. Uygulamanýn geliþtirilmesi için T.C. Baþbakanlýk Kadýnýn Statüsü Genel Müdürlüðü (KSGM) tarafýndan Kadýna Yönelik Aile Ýçi Þiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planý: 2007-2010 hazýrlanmýþtýr. Kadýna yönelik aile içi þiddet; saðlýk hizmetleri, kolluk kuvvetleri, adalet hizmetleri ve sosyal hizmetler gibi pek çok hizmet alanýnýn ortak çabalarýyla önlenebilecek bir sorundur. KSGM tarafýndan Birleþmiþ Milletler Nüfus Fonunun teknik, Avrupa Birliðinin mali katkýlarýyla yürütülen Kadýna Yönelik Aile Ýçi Þiddetle Mücadele Projesi kapsamýnda, þiddete maruz kalan veya risk altýndaki kadýnlara sunulan hizmetlerin güçlendirilmesi ve hizmet sunan kamu kurum ve kuruluþlarýnda çalýþan polis memurlarý, avukatlar, hakimler, savcýlar, sosyal çalýþmacýlar, saðlýk personeli gibi çeþitli meslek gruplarýna, medya ve sivil toplum kuruluþu çalýþanlarýna hizmet içi eðitim paketleri hazýrlanmasý amaçlanmýþtýr. Bu kapsamda tüm meslek gruplarý için Aile Ýçi Þiddetle Mücadelede Temel Eðitim baþlýðý altýnda 1) Toplumsal Cinsiyet Eþitliði, 2) Kadýna Yönelik Aile Ýçi Þiddet, 3) Aile Ýçi Þiddetle Ýlgili Yasal Düzenlemeler, 4) Þiddete Maruz Kalan Kadýnlara Sunulan Hizmetler ve 5) Þiddete Maruz Kalan ve

Þiddet Uygulayanlarla Ýletiþim ve Görüþme konularýnýn yer aldýðý bir eðitim paketi ile þiddete maruz kalanlara hizmet sunanlarýn kendi meslek gruplarýna yönelik, mesleki sorumluluklarýný içeren eðitim dokümanlarý hazýrlanmýþtýr. Sýnýf içi uygulamalarýn etkililiðini saðlamak üzere her bir doküman için Eðitici Rehberi hazýrlanmýþtýr. Ayrýca eðiticiler için yetiþkin eðitimi yaklaþýmlarýný ve tekniklerini anlatan Yetiþkin Eðitimi Kýlavuzu hazýrlanmýþtýr. Elinizdeki dokümanýn hazýrlanabilmesi için Kadýna Yönelik Aile Ýçi Þiddetle Mücadele Projesi çerçevesinde 2007 yýlý Haziran ve Temmuz aylarýnda proje illerinden Ankara, Ýstanbul, Trabzon, Gaziantep ve Þanlýurfa da eðitim ihtiyaç analizi çalýþmalarý yürütülmüþ; söz konusu meslek gruplarýnýn temsilcileriyle derinlemesine görüþmeler, grup çalýþmalarý yapýlmýþ ve sonuçlar bu dokümana yansýtýlmýþtýr. Ayrýca, dokümanýn hazýrlýk çalýþmalarý sýrasýnda ve deneme eðitimlerinde ilgili kamu kurum ve kuruluþlarý ve sivil toplum kuruluþlarýnýn temsilcilerinin, meslek kuruluþlarýnýn ve akademisyenlerin görüþlerinin alýnmasýna ve katkýlarýnýn saðlanmasýna özen gösterilmiþtir. Bu dokümanlar, eðitim uygulamalarý sýrasýnda, kolaylaþtýrýcý ve katýlýmcý olarak, zamanlarýný ve enerjilerini ayýracak olan meslek elemanlarýnýn katkýlarýyla geliþecektir. Çalýþmaya katkýda bulunan tüm kiþilere, kurum ve kuruluþlarýn temsilcilerine teþekkür ederim. Bu dokümanýn kadýnlarýn insan haklarýnýn korunmasý ve geliþtirilmesi, toplumsal yaþamda konumlarýnýn güçlendirilmesi, eþit hak, fýrsat ve imkanlardan yararlanmalarý amacýna katký saðlamasý dileðiyle. Esengül Civelek Kadýnýn Statüsü Genel Müdürü

ÝÇÝNDEKÝLER 5 Ýçindekiler 1. Kavramlar 1.1. Cinsiyet / Toplumsal Cinsiyet 1.2. Toplumsal Cinsiyette Eþitlik / Eþitsizlik / Ayrýmcýlýk 1.3. Toplumsal Cinsiyette Hakkaniyet 2. Toplumsal Cinsiyet ile Statü Arasýndaki Ýliþki 2.1. Öðrenim Durumu 2.2. Gelir Getiren Bir Ýþte Çalýþma 2.3. Siyasi Yaþama Katýlým 3. Statü ile Saðlýk Arasýndaki Ýliþki 3.1. Toplumsal Cinsiyet ve Þiddet Ýliþkisi 3.2. Toplumsal Cinsiyetin Üreme Saðlýðý Üzerine Etkisi 4- Sonuç Kaynakça 6 6 7 8 9 10 11 12 14 17 18 20 21

6 KADINA YÖNELÝK AÝLE ÝÇÝ ÞÝDDETLE MÜCADELE PROJESÝ TOPLUMSAL CÝNSÝYET EÞÝTLÝÐÝ Kavramlar Biyolojik özelliklerin toplumsal, kültürel, politik, ideolojik ve ekonomik yapýlarla etkileþimi sonucu farklýlaþarak, biyolojik cinsiyetten baþka bir hal alýþý ve iki farklý yaþam alanýnýn oluþmasý eþitsizliklere neden olmaktadýr. Eþitsizliklerin temel alýnacaðý; cinsiyet, toplumsal cinsiyet ve saðlýk iliþkisinin inceleneceði bu yazýda, öncelikle kavramlar üzerine odaklanýlacaktýr. 1.1 Cinsiyet / Toplumsal Cinsiyet Cinsiyet, kiþinin kadýn ya da erkek olarak gösterdiði genetik, fizyolojik ve biyolojik özellikleri; toplumsal cinsiyet ise toplumun verdiði roller, görev ve sorumluluklar, toplumun bireyi nasýl gördüðü, algýladýðý, beklentileri ile ilgili bir kavramdýr. Cinsiyet Kiþinin kadýn ya da erkek olarak gösterdiði genetik, fizyolojik ve biyolojik özelliklerdir. Toplumsal Cinsiyet Toplumun verdiði roller, görev ve sorumluluklar, toplumun bireyi nasýl gördüðü, algýladýðý ve beklentileri ile ilgili bir kavramdýr. Cinsiyetin kiþisel özellikleri ötesinde, toplumsal yapýlarla ve iliþkilerle baðlantýlý bir öznellik boyutu olan toplumsal cinsiyet kavramý, kýz ve oðlan bebekler olarak dünyaya gelen insanlarýn yaþamda baþlarýna gelen pek çok olay sonucu kadýn ve erkek e dönüþmeleridir (Bora ve Üstün, 2005). Toplumsal cinsiyet üzerine yapýlan araþtýrmalarýn çoðunluðu kadýnlar ya da kadýnlarýn erkeklerle kýyaslanmasý þeklinde biçimlenirken, 1980 lerin sonuna doðru araþtýrmacýlar toplumsal cinsiyetin erkekleri de etkilediðini fark etmiþlerdir. Kadýn ve erkek arasýndaki köken bakýmýndan biyolojik nitelikte olmayan farklýlýklar ve onlarýn yüklendikleri rollerin ve iliþkilerin sosyal olarak yapýlandýrýlmasý olan toplumsal cinsiyet; kiþinin kültürel, toplumsal rolü, ruhsal - içsel tanýmlamasý ve onlarýn temsil edilmesi anlamýnda kullanýlmaktadýr. Cinsiyeti doða belirlerken, toplumsal cinsiyeti kültür belirlemekte ve toplumsal cinsiyet kimliði hakkýndaki

KAVRAMLAR 7 anlayýþlar, bunlarla baðlantýlý olan cinsel tutum ve eðilimlerle birlikte, çok erken yaþlarda oluþmaktadýr (Johnston ve ark., 2001). 1.2 Toplumsal Cinsiyette Eþitlik / Eþitsizlik / Ayrýmcýlýk Kadýna Karþý Her Türlü Ayrýmcýlýðýn Önlenmesi Sözleþmesi (CEDAW) nin birinci maddesi siyasal, ekonomik, sosyal, kültürel, kiþisel veya diðer alanlardaki kadýn ve erkek eþitliðine dayanan insan haklarýnýn ve temel özgürlüklerin, medeni durumlarý ne olursa olsun kadýnlara tanýnmasýný içermektedir. Kadýnlarýn bu haklardan yararlanmalarýný veya bu haklarý kullanmalarýný engelleme veya hükümsüz kýlma amacýný taþýyan veya bu sonucu doðuran cinsiyete dayalý herhangi bir ayrým, dýþlama veya kýsýtlama anlamýna gelmektedir (KSGM, 2001). Dünya Saðlýk Örgütü toplumsal cinsiyette eþitliði karar verme, seçme, fýrsatlarý kullanma, kaynaklarýn ayrýlmasý, kullanýlmasý ve hizmetleri elde etmede cinsiyete baðlý ayrýmcýlýk yapýlmamasý olarak tanýmlamaktadýr. Toplumsal cinsiyet rolleri her iki cinsiyete de farklý yükler getirmektedir (WHO, 1998). Toplumsal cinsiyete baðlý eþitsizlikten daha fazla etkilenen cinsiyetin kadýn olduðu kabul edilen bir diðer gerçekliktir. Kadýnlara karþý ayrýmcýlýk dünyanýn hemen her ülkesinde görülmekte; ancak farklý þekillerde karþýmýza çýkmaktadýr. Dünyanýn farklý bölgelerinde cinsiyetinden dolayý bir fetus kürete edilmekte, yeni doðan bir kýz çocuðu boðulararak öldürülmekte, bir kýza sünnet (genital mutilasyon) uygulanmakta, bir baþkasýnýn cinsellik konusunda eðitim alma hakký engellenmekte, bir genç kýz tecavüz sonucu oluþan gebeliðini ailesinin dini inanýþlarý nedeniyle sürdürmek zorunda kalmakta ya da saðlýðý önemli görülmediðinden hekime baþvuramamaktadýr. Toplumsal cinsiyet ayrýmcýlýðýna maruz kalan kadýnlar siyasal, yasal, sosyal ve ekonomik haklara sahip olmada, bu haklarý kullanmada, toprak ve sermaye gibi kaynaklara sahiplikte eþitsizliklere uðramaktadýr. Ayrýmcýlýða yol açan geleneksel yaklaþýmlar ve erkeklere göre daha deðersiz görülmesi gibi nedenlerle kýz çocuklarýnýn eðitime ulaþmasýnda zorluklar vardýr. Ekonomik faaliyet alanýnda da birçok eþitsizliklerle karþý karþýya kalan kadýnlar benzer sebeplerle aile reisliði, mülkleri yönetme, iþ kurma ve yürütme gibi konularda erkeklerle eþit deðildir. Kadýnlar daha çok kayýt dýþý sektörlerde, geçici, gündelik, yarý zamanlý, düþük ücretli, kötü koþullu, ücret karþýlýðý olmayan iþlerde (aile iþçiliði)

8 KADINA YÖNELÝK AÝLE ÝÇÝ ÞÝDDETLE MÜCADELE PROJESÝ TOPLUMSAL CÝNSÝYET EÞÝTLÝÐÝ çalýþmakta; pazarlýk gücünden yoksun olduklarýndan iþe alýnmada, ücret ve yükselmelerde de ayrýmcýlýða uðramaktadýr. Kadýnlar dünya nüfusunun %50 sinden fazlasýný temsil ettikleri, iþ saatlerinin %66 sýný doldurduklarý halde dünya gelirlerinin ancak %10 una, mülkiyetlerin de %1 ine sahiptirler (Akýn ve Ark. 2004). Bunlarýn sonucunda dünyada yoksulluk giderek kadýn laþmaktadýr. Yeryüzündeki mutlak yoksulluk sýnýrýndaki 1,5 milyar kiþinin yüzde 70 ini kadýnlar oluþturmaktadýr (Women, 2000). Ýnsan haklarý ve temel özgürlükler baðlamýnda deðerlendirildiðinde kiþilere yönelik her türlü ayrýmcýlýk kabul edilemezdir ve bunun önüne geçilmesi gereklidir. Kadýna yönelik ayrýmcýlýk, tüm ayrýmcýlýklar içerisinde önemli bir yere sahiptir ve insanlýðýn varoluþundan bu yana kadýnlar, çeþitli þekillerde ayrýmcýlýða maruz kalmaktadýr. 1.3. Toplumsal Cinsiyette Hakkaniyet Kadýnlarýn insan haklarý, evrensel insan haklarýnýn ayrýlmaz bir parçasýdýr ve ulusal, bölgesel ve uluslararasý düzeyde siyasi, sivil, ekonomik, sosyal ve kültürel yaþama kadýnlarýn eþit ve tam katýlýmý; cinsiyete dayalý her türlü ayrýmcýlýðýn ortadan kaldýrýlmasý, uluslararasý toplumun birincil hedefidir (Vienna Declaration and Programme of Action, 1993). Toplumsal cinsiyette eþitlik kavramýnýn fýrsatlarýn kullanýmýnda eþitliði ifade ettiðinden yukarýda söz edilmiþti. Buna karþýn kadýn ve erkek arasýnda toplumsal cinsiyet açýsýndan birçok eþitsizlik mevcuttur ve kadýn hemen her alanda dezavantajlý durumdadýr. Burada bir adým daha ilerleyerek erkekler ve kadýnlarýn bu fýrsatlarý nasýl kullanabilecekleri ve aralarýnda adil ve hakkaniyetli bir dengeyi nasýl kurabilecekleri konusuyla ilgilenen hakkaniyet kavramýný açýklamak gerekmektedir. Toplumsal cinsiyette hakkaniyet, erkeklere ve kadýnlara karþý adil, hakkaniyetli ve doðru davranma niteliðidir. Toplumsal Cinsiyette Hakkaniyet Sorumluluklarýn kadýnlar ve erkekler arasýndaki bölüþümünde, kaynaklara eriþimde, kaynaklarý kontrol etmekte ve faydalara eriþimde adil ve hakkaniyetli davranmaktýr. Kadýn ve erkeðin farklý gereksinimleri ve güçlerinin olduðu kabul edilmeli, CEDAW ýn ikinci maddesinde olumlu ayrýmcýlýk kavramý ile ifade edildiði þekilde iki cinsiyet arasýndaki dengeyi saðlayýcý þekilde gerekenler yapýlmalýdýr (KSGM, 2001).

TOPLUMSAL CÝNSÝYET ÝLE STATÜ ARASINDAKÝ ÝLÝÞKÝ 9 Toplumsal Cinsiyet ile Statü Arasýndaki Ýliþki Günümüzde kalkýnma anlayýþýnýn ekonomik, sosyal ve kültürel faktörlere çevre faktörünün eklenmesiyle geniþlediðini görmekteyiz. Kalkýnma, sürdürülebilir ve katýlým esasýna dayalý, çevreye duyarlý ve saygýlý geliþme ve büyüme olarak ele alýnmaktadýr. Toplumlarýn kalkýnmasýnda bireylerin statü lerinin yüksek olmasý önemli bir yer tutmaktadýr. Kadýnýn toplum içindeki yeri zaman içinde farklýlýklar göstermiþtir. 1950' lerin sonunda ortaya çýkan "Kalkýnmada Kadýn" yaklaþýmý kadýnýn özgürleþmesi, üretim sektöründe kadýnýn yer almasýnýn artýrýlmasý ve üretim sürecindeki kadýna karþý yapýlan ayrýmcýlýðýn azaltýlmasý üzerinde durmuþtur. 1970'lerin baþýndan itibaren temel amacý kadýnýn gelir getirici aktivitelerini artýrmak olan "Kalkýnma ve Kadýn" yaklaþýmý ön plana geçmiþtir. "Toplumsal Cinsiyet ve Kalkýnma" ise 1980'lerde ortaya çýkmýþ olan eþitsizliklere dikkat çeken, kadýnla ilgili kalkýnma yaklaþýmýdýr. Bu yaklaþýmda kadýnýn yaþamý hem üretim hem de yeniden üretim içinde ele alýnmýþ ve toplumsal cinsiyet, etnik yapý ve kalkýnma iliþkisinin kadýn hayatýndaki yerinin önemli olduðu vurgulanmýþtýr (JICA, 2002). Bireyin statüsünü, toplumsal cinsiyet, öðrenim durumu, düzenli gelir getiren bir iþte çalýþma ve siyasi yaþama eþit katýlým gibi faktörler belirlemektedir. Bu faktörler aþaðýda açýklanmýþtýr. Dünya ülkelerinin geliþmiþlik düzeyleri belirlenirken, toplumsal cinsiyet eþitliðini gerçekleþtirme performansý açýsýndan Toplumsal Cinsiyet Eþitliði Geliþim Endeksi (GDI) ve Toplumsal Cinsiyet Eþitliðini Güçlendirme Endeksi (GEM) kullanýlmaktadýr (UNDP, 2007). GDI kadýnlara sunulan fýrsatlarý, ülkenin toplumsal cinsiyet eþitliðini saðlamadaki baþarýsýný ölçerken, hesaplanmada üç temel gösterge kullanýlmaktadýr:

10 KADINA YÖNELÝK AÝLE ÝÇÝ ÞÝDDETLE MÜCADELE PROJESÝ TOPLUMSAL CÝNSÝYET EÞÝTLÝÐÝ Kadýnlarýn ve erkeklerin beklenen yaþama süreleri, Yetiþkin kadýn ve erkek okur-yazarlýk oranlarý, Kadýn ve erkeklerin okullaþma oranlarý. GEM sunulan fýrsatlardan kadýnlarýn yararlanabilme ve kararlara katýlabilme düzeyini ölçmektedir ve hesaplanmada dikkate alýnan üç temel gösterge þunlardýr: tüm dünyada eðitim olanaklarýna ulaþmada çok daha dezavantajlýdýr (UNICEF, 2005). Anneleri eðitimli olan çocuklarýn okula gitme olasýlýklarý, anneleri eðitimli olmayanlara göre iki kattan daha fazladýr. Bazý ülkelerde bu farklýlýk beþ kata kadar çýkmaktadýr. Geliþmekte olan ülkelerde temel eðitimi almayan çocuklarýn %75 inin annelerinin de hiçbir öðrenimi yoktur. Parlamentodaki kadýn oraný, Üst karar ve yönetim düzeyindeki (yargý, bürokrasi, iþ yönetimi) kadýn oraný, Mesleki ve teknik iþlerde çalýþan kadýn oraný. Bu bölümde toplumsal cinsiyetle statü arasýndaki iliþki tartýþýlýrken geliþmiþlik göstergelerinde yer alan öðrenim durumu, gelir getiren bir iþte çalýþma ve siyasi yaþama katýlým konularý incelenecektir. 2.1 Öðrenim Durumu Ayrýmcýlýða yol açan geleneksel yaklaþýmlar ve kýz çocuklarýn erkek çocuklara göre daha deðersiz görülmesi gibi nedenlerle kýz çocuklarýnýn eðitime ulaþmasýnda zorluklar vardýr. Bütün çocuklar için eðitim önemli olmasýna karþýn kýzlar genel olarak Ülkemizde 1935 yýlýnda okuma yazma bilme oraný erkeklerde %29,3, kadýnlarda %9,8 ve okuma yazma bilen erkek kadýn farký %19,5 ti. Türkiye de cumhuriyetin ilk yýllarýndan günümüze kadar eðitim alanýnda yapýlan çalýþmalarla önemli ilerlemeler saðlanmýþtýr. Okur-yazarlýk oraný yýllara göre giderek artmýþ olup bu artýþ trendi her iki cinsiyet için de benzerdir. Türkiye de 2000 yýlýnda yetiþkin okur-yazarlýk oraný erkeklerde %95,7, kadýnlarda % 81,1'dir ve okuma yazma bilen erkek kadýn farký %14,6 dýr (TÜÝK, 2006). Geçen 80 yýlda kadýn ve erkek okuryazarlýðýndaki fark çok az kapanmýþtýr. Bu durum ülkemizde toplumsal cinsiyet eþitliðine duyarlý olmayan bir eðitim politikasý uygulandýðýnýn önemli bir göstergesidir. Bir çocuðun okula gitmesinde yoksulluk ve yerleþim yerinin yaný

TOPLUMSAL CÝNSÝYET ÝLE STATÜ ARASINDAKÝ ÝLÝÞKÝ 11 sýra annenin öðrenim düzeyi de çok önemli belirleyicilerden bir tanesidir. Eðitimde eþitliði saðlamak, toplumsal cinsiyet eþitliðini saðlamakta önemli bir adýmdýr. 2.2 Gelir Getiren Bir Ýþte Çalýþma Kadýnlar dünya nüfusunun %50 sinden fazlasýný temsil ettikleri, iþ saatlerinin %66 sýný doldurduklarý halde dünya gelirlerinin ancak %10 una ve mülkiyetlerin de %1 ine sahiptirler (Akýn ve Ark. 2004). Kadýnýn kalkýnma sürecine katýlýmýnýn artýrýlmasý ve ekonomik özgürlüðünün saðlanabilmesi çok yönlü bir bakýþ açýsýný gerektirmektedir. Kadýna sadece iþ saðlanmasý yeterli deðildir. Kadýnlar, meslek yaþamlarýnda erkek rakipleri ile yarýþmalarýnýn yaný sýra, kadýnlýk rollerini de aksatmamaya çalýþarak iki misli sorumluluk üstlenmekte, "özgürleþmelerinin bedeli"ni aðýr bir þekilde ödemek durumunda kalmaktadýr. Kadýnýn çalýþma yaþamýna katýlýmý ile birlikte, kadýnýn evdeki sorumluluklarýnýn paylaþýlmasý, bakmakla yükümlü olduklarý kiþiler için bakým olanaklarýnýn saðlanmasý, iþ yaþamýnda ayrýmcýlýklarýn giderilmesi karar vericiler, yasa koyucular ve toplum tarafýndan göz önüne alýnmalýdýr. Kadýna Karþý Toplumsal Sorumluluklar Öncelikle; Kadýnýn evdeki sorumluluklarýnýn paylaþýlmasý, Bakmakla yükümlü olduðu kiþiler için bakým olanaklarýnýn saðlanmasý, Ýþ yaþamýnda ayrýmcýlýðýn giderilmesi gerekir. Günümüzde birçok toplumda olduðu gibi bizim toplumumuzda da kadýn, toplum içindeki geleneksel rolüne (analýk) baðlý olarak aile içinde görevlidir. Kadýnýn ekonomide geri planda kalmasýnýn temelinde onun sosyal üretim sürecinden koparýlýp üreticinin yeniden üretimiyle (analýk) görevlendirilmiþ olmasý yatmaktadýr. Kadýn iþgücü tarih boyunca yedek iþgücü olarak deðerlendirilmiþtir. Ekonomi darboðazda iken ya da erkeklerin savaþa katýldýklarý dönemlerde iþgücü talebini kadýnlar karþýlamýþlardýr. Kadýnlara uygun olduðu düþünülen meslekler daha düþük konumda olan mesleklerdir. Cinsiyete baðlý bir "yatay meslek ayrýþmasý" söz konusudur. Öte yandan bir erkekle ayný iþi yapan bir kadýn genelde, cinsiyete baðlý bir ayrýmcýlýkla karþýlaþmaktadýr. Kadýnlar iþe alýnýrken, meslekte yükselirken, dýþ görev veya eðitim verilirken, izin verilirken, tayin edilirken ve emeklilikte ya da iþten ayrýlýrken ayrýmcýlýða uðramaktadýrlar. Bu durum "dikey meslek ayrýþmasý" olarak adlandýrýlmaktadýr. Avrupa Birliðine üye

12 KADINA YÖNELÝK AÝLE ÝÇÝ ÞÝDDETLE MÜCADELE PROJESÝ TOPLUMSAL CÝNSÝYET EÞÝTLÝÐÝ ülkelerde, kadýnlarýn %73 gibi büyük çoðunluðu hizmet sektöründe çalýþmaktadýr ve bu oran ayný kesimde çalýþan erkek oranýna yakýndýr. Ancak hizmet kesiminde çalýþan kadýnlar, daha çok kadýnlara uygun olduðu düþünülen birkaç sektör veya iþte yoðunlaþmýþlardýr. Bunlar sekreterlik, öðretmenlik, saðlýk hizmetleri (hemþirelik, ebelik), güzellik uzmanlýðý gibi iþlerdir. Buna karþýn çalýþan kadýnlarýn yalnýzca %20' si, erkeklerin ise %42' si sanayi kesiminde çalýþmaktadýr. Sanayide kadýnlarýn çoðu tekstil, hazýr giyim gibi genellikle emek yoðun iþlerde toplanmýþlardýr. Ülkemizde ise daha kötü bir yapý olduðu görülmektedir. Ýþgücüne katýlým oranlarý 2004 yýlýnda erkeklerde %73,8 iken, kadýnlarda sadece %26,2 dir ve kadýnlarýn istihdam alanlarý arasýnda tarým %82,5 ile önemli bir yer tutmaktadýr (TUSÝAD - KAGÝDER, 2008). 2.3 Siyasi Yaþama Katýlým Yirminci yüzyýlda dünyanýn birçok ülkesinde kadýnlar oy kullanma hakkýný elde etmiþlerdir. Ancak oy kullanma, kadýnlarýn parlamentoya seçilmeleri için yeterli olmamýþtýr. Bu konudaki geliþme oldukça yavaþtýr. 1945 yýlýnda dünyada sadece 26 parlamentoda kadýn parlamenter vardý ve sayýlarý tüm parlamenterlerin %3 üydü (Walby, 2000). O günden itibaren bütün dünyada ulusal parlamentolarda kadýn sayýsý büyük oranda artýþ göstermesine karþýn günümüzde, ulusal parlamentolarda kadýnlar erkeklere göre çok daha az yer almaktadýr. 2008 yýlýnda 188 ülkenin parlamentolarýnda yer alan kadýn parlamenter oraný ancak %18,2 ye kadar yükselmiþtir (Inter-Parliamentary Union, 2008). Türkiye de ise kadýn parlamenterler mecliste en yüksek oran olan % 9,1 e 2007 yýlý genel seçimlerinde ulaþmýþlardýr. Daha önceki seçimlerde ancak %0,6 ile %4,6 arasýnda deðiþen oranda kadýn parlamenter meclise girebilmiþtir (TÜÝK, 2008). Ülkemizde kadýn parlamenterlerin genellikle kadýn cinsiyetine uygun olduðu düþünülen kadýn, aile ve çocuk konularý ile ilgili çalýþmalar yapmak zorunda býrakýlmasý da bir baþka önemli sorundur. Siyasetin bu en üst düzeyinde görülen yatay meslek ayrýþmasý sonucu kadýnlar gerçek anlamda karar verici olamamaktadýrlar. Bazý ülkelerin kadýn istihdamý ve parlamentodaki temsilleri Tablo 1 de görülmektedir.

TOPLUMSAL CÝNSÝYET ÝLE STATÜ ARASINDAKÝ ÝLÝÞKÝ 13 Tablo 1: Her 100 Çalýþan Erkeðe Karþýn Ekonomik Olarak Aktif Kadýnlar ve Parlamentoda Yer Alan Kadýn Parlamenterler Her 100 çalýþan erkeðe karþýn ekonomik olarak aktif kadýnlar Parlamentoda yer alan kadýn parlamenterler (%) Ülke 1970 1994 1970 1995 Kanada 47 63 0,4 18 ABD 53 65 2 11 Finlandiya 70 82 17 34 Norveç 40 68 9 39 Fransa 53 64 2 6 Ýsveç 54 77 14 40 Birleþik Arap Emirlikleri 9 23 - - Tunus 13 33 4 7 Zambiya 34 41 2 7 Sirilanka 37 36 4 5 Avustralya 45 61 0 9 Kaynak: TÜÝK. Seçim Yýlý ve Cinsiyete Göre Milletvekili Sayýsý, 28 0Cak 2008, https://www.tuik.gov.tr/veribilgi Kadýnlarýn istihdamýndaki artýþ, kadýnlarýn parlamentodaki temsil oranlarýný da arttýrmaktadýr. Ancak, bu artýþ endüstrileþmiþ ülkelerde, geliþmekte olan ülkelere göre daha yüksektir. (Tablo 1)

14 KADINA YÖNELÝK AÝLE ÝÇÝ ÞÝDDETLE MÜCADELE PROJESÝ TOPLUMSAL CÝNSÝYET EÞÝTLÝÐÝ Statü ile Saðlýk Arasýndaki Ýliþki Dünya Saðlýk Örgütü (DSÖ) nün saðlýk tanýmýnda 1 geçen sosyal yönden saðlýklý olma, eðitim, çalýþma ve ücretlerde eþitlik, karar verme ve seçmede özgürlük ve saðlýk hizmetlerinden tam anlamýyla yararlanma anlamýnda kullanýlmaktadýr. Toplumsal cinsiyet eþitliði ve hakkaniyet, kiþinin öðrenim durumu, düzenli gelir getiren bir iþte çalýþmasý ve siyasi yaþama katýlýmý gibi faktörler tarafýndan belirlenen statü, kiþinin saðlýðýný doðrudan etkilemektedir (Gruskin ve Tarantola, 2002). Dünyanýn deðiþik yerlerinde farklýlýklar olmakla birlikte özellikle geliþmekte olan ülkelerde toplumsal cinsiyet rolünden kaynaklanan olumsuzluklar sonucu kadýnlar daha saðlýksýz koþullarda yaþamakta, saðlýk hizmetlerinden daha az yararlanmakta, þiddete ve strese daha fazla maruz kalmakta (Akýn ve Ark., 2004), daha fazla hastalanmakta ve hekime daha sýk baþvurmaktadýr (Mechanic, 1986). Saðlýk hizmetlerine ulaþmada maddi zorluklarýn yanýnda kültür, dini inanýþlar ve gelenekler de saðlýk hizmeti elde etmede cinsiyet farklýlýðýný ortaya koymaktadýr. Dünyada birçok toplumda cinsiyetçi öðelerle þekillendirilen roller gereði, kiþilere verilen fýrsat ve sorumluluklar da kadýn ve erkek olarak ayrýlmýþtýr (Sheth, 2000). Kadýn ve erkeðin karþýlaþtýklarý saðlýk sorunlarýnda ve saðlýk davranýþlarýnda farklýlýklar bulunmaktadýr (Gren, 2002). Bu farklýlýk sadece biyolojik ayrýmdan deðil, toplumun sosyal ve kültürel yapýsý, kadýna ve erkeðe biçtiði roller ve davranýþlardan kaynaklanmaktadýr (Gren, 2002; Mechanic,1986). Saðlýk durumundaki cinsiyete göre farklýlýk yaþam boyu görülmektedir. Birçok toplumda doðumlarýn %48,8 ini kýz çocuklar oluþturmakta, yani her 100 kýz 1 Saðlýk, herhangi bir sakatlýk veya hastalýðýn olmamasý deðil, fiziksel, ruhsal ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir (DSÖ 1948).

STATÜ ÝLE SAÐLIK ARASINDAKÝ ÝLÝÞKÝ 15 çocuðuna karþýlýk 105 erkek çocuðu doðmaktadýr. Bu farklýlýk erkek ölümlülüðünün aþýrýlýðýna baðlý olabilir. Ayný sosyo-ekonomik düzeydeki kadýnlarýn erkeklere göre daha uzun yaþadýðý tespit edilmiþtir. Kadýnlar ve erkekler için en uygun þartlar saðlandýðýnda doðumda beklenen yaþam süresi kadýnlarda erkeklerden 1,03 kez yüksektir (Sheth, 2000). Türkiye de doðumda beklenen yaþam süresi erkekler için 68,8 yýl iken kadýnlarda 73,6 yýldýr (TUÝK, 2006). Birçok geliþmiþ ülkede bu fark 6-8 yýldýr. Bazý ülkelerde 12 yýldan daha fazladýr. Örneðin, Rusya Federasyonu nda 1995 yýlýnda kadýnlarda doðumda yaþam beklentisi 71,6 yýl iken erkeklerde 58,3 yýldýr. Bunun sonucunda toplumlarýn ileri yaþ gruplarýnda kadýnlar çoðunlukta olmaktadýr (Beaglehole, 2002). Bununla beraber kadýnlarýn sosyo-ekonomik þartlardan olumsuz etkilendiðinin bir göstergesi olarak, geliþmekte olan ülkelerin birçoðunda kadýnlar için doðumda beklenen yaþam süresi giderek düþmektedir (Beaglehole, 2002). Toplumsal cinsiyet ayrýmcýlýðýnýn bir baþka önemli konusu kýz çocuklarýnýn istenmemesidir. Çin'de 2000 yýlýnda ülke genelinde yeni doðan erkek- kýz oraný 1,17 ve ülkenin bazý bölgelerinde 1,44 olarak hesaplanmaktadýr. Çin'in son on yýldaki nüfus ve cinsiyet seçimi ile ilgili uygulamalarý, bu ülkeyi yeni doðan cinsiyet dengesizliðinin en üst düzeydeki ülkesi haline getirmiþtir. Ýlk olarak 1990 nüfus sayýmýnda her 100 kýz yeni doðana karþýn 111 erkek yeni doðanýn saptanmasýyla ortaya çýkan bu sorun giderek artmaktadýr. Erkek / kadýn ölüm oraný yüksekliði en fazla intihar ve cinayette karþýmýza çýkmaktadýr. Ýntiharlarda erkek / kadýn oraný deðiþik ülkelerde yapýlan çalýþmalarda 1,6 ile 4,3 arasýnda deðiþmektedir (Monk, 1986). Ancak, intihara teþebbüs etme hýzý kadýnlarda daha yüksektir. 40 lý yaþlarýn altýnda kadýnlarýn intihara teþebbüs hýzý 2-3 kat daha yüksekken, ileriki yaþlarda erkek ve kadýn arasýndaki fark azalmaktadýr. Kadýnlarda depresyon tüm dünyada hastalýk yükünün önde gelen nedenidir ve intihar, geliþmekte olan bölgelerde kadýnlarda ilk dört hastalýk yükü nedeni arasýnda yer almaktadýr. (Murray, Lopez, 2002). Genel olarak yaralanmalar incelendiðinde erkeklerin yaþamlarýnýn erken dönemlerinden itibaren yaralanma hýzlarýnýn daha yüksek olduðu görülmektedir. Erkeksi tavýrlar, risk alma ve saldýrganlýk gibi

16 KADINA YÖNELÝK AÝLE ÝÇÝ ÞÝDDETLE MÜCADELE PROJESÝ TOPLUMSAL CÝNSÝYET EÞÝTLÝÐÝ davranýþlara baðlý olarak erkekler daha fazla istemli yaralanmalara maruz kalmaktadýr. Buna karþýn yaþlý kadýnlar akranlarý erkeklere göre daha çok, düþerek yaralanmaktadýrlar. Kabul edilen toplumsal rollerden kaynaklanan psikolojik ve ekonomik nedenlerle, erkekler birçok toplumda daha fazla riskli davranýþlarda bulunmakta, kadýnlar ise ev kazalarý ile daha sýk karþý karþýya kalmaktadýr. Geliþmekte olan ülkelerde 15-44 yaþ arasý seçilmiþ bazý hastalýk nedenlerin daðýlýmý Tablo 2 de görülmektedir. Tablo 2: Geliþmekte Olan Ülkelerde 15 44 Yaþ Arasý Seçilmiþ Bazý Hastalýk Nedenlerin Daðýlýmý (%) Hastalýk nedenleri Erkek Kadýn Savaþ Alkol Baðýmlýlýðý Kendi Kendine Yaralanma Motorlu Araç Yaralanmalarý Cinayet ve Þiddet Depresif Bozukluklar Anemi Solunum Yolu Enfeksiyonlarý Tüberküloz Cinsel Yolla Bulaþan Hastalýklar HIV/AIDS Anneliðe Baðlý Nedenler Kaynak: (Akýn ve Özvarýþ, 2006) 4,2 2,7 4,0 8,2 6,1 2,9 1,5 2,4 8,4 1,5 9,3-1,8 0,4 3,2 2,1 1,0 5,8 2,5 2,5 7,0 8,9 6,6 18,0

STATÜ ÝLE SAÐLIK ARASINDAKÝ ÝLÝÞKÝ 17 Þiddet ve üreme saðlýðý toplumsal cinsiyet ayrýmcýlýðýnýn saðlýk üzerine en önemli etkilerinin görüldüðü iki alan olarak karþýmýza çýkmaktadýr. Bu konular iki ayrý alt baþlýkta incelenecektir. 3.1 Toplumsal Cinsiyet ve Þiddet Ýliþkisi Toplumsal cinsiyet rolleri baðlamýnda kadýn da erkek de toplumdan ve bireylerden þiddet görmektedir. Erkek ve kadýnlarýn þiddete maruz kalýþ þekilleri, suçu iþleyen ile yakýnlýklarý ve zarar görme biçimleri farklý olmaktadýr. Toplumumuzun kanayan yaralarýndan biri olan kan davalarý toplumun erkekler için biçtiði rollerden birisi, her iki yönden erkeðe yönelik þiddetin bir örneðidir. Töre ve namus cinayetlerinde de esas olarak kadýna yönelik þiddet söz konusu olmakla beraber toplumsal cinsiyet ayrýmcýlýðýndan her iki cinsiyet de etkilenmektedir. Kurban kadýn olduðunda suçu iþleyen kendi gücünü kanýtlama, kabul ettirme ve kadýný kontrol etme amacýný gütmektedir. Kadýna yönelik þiddet cinsiyete dayanan, kadýný inciten, ona acý veren fiziksel, cinsel, ruhsal hasarla sonuçlanan veya sonuçlanma olasýlýðý bulunan, kamusal alanda ya da özel yaþamda ona baský uygulanmasý ve özgürlüklerinin keyfi olarak kýsýtlanmasýna neden olan her türlü davranýþ olarak tanýmlanmaktadýr (BM, 2003). Geliþmiþ ve geliþmemiþ tüm ülkelerde rastlanan þiddet farklý ülkelerde farklý biçimlerde karþýmýza çýkmakta, ancak boyutu ne yazýk ki tam olarak bilinmemektedir. Birçok ülkede kadýnlara eþleri ya da tanýdýklarý erkekler tarafýndan ev ortamýnda þiddet uygulanmaktadýr (WHO, 1998). Tüm dünya nüfusunu temel alan 48 çalýþmanýn verilerine göre eþleri ya da partnerleri tarafýndan þiddete uðrayan kadýnlar % 10-69 arasýndadýr (Krug ve ark., 2002). Ülkemizde yapýlan çalýþmalarda da her üç kadýndan birinin yaþamýnda eþinden en az bir kez fiziksel þiddet gördüðü saptanmýþtýr. (Altýnay, Arat 2007). Kadýna karþý þiddet toplumsal cinsiyet eþitsizliðinin en aðýr biçimde ortaya çýkmasýdýr. Genç kadýnlar ileri yaþtakilere göre, eðitimsiz kadýnlar eðitimlilere göre daha fazla þiddetle karþý karþýya kalmaktadýr (Altýnay, Arat 2007). Þiddet nedeni ile kadýnlarýn, %5 - %16 sý ya beklenenden daha az süre yaþamakta ya da özürlü ve sakat olarak hayatýný sürdürmek zorunda kalmaktadýr.

18 KADINA YÖNELÝK AÝLE ÝÇÝ ÞÝDDETLE MÜCADELE PROJESÝ TOPLUMSAL CÝNSÝYET EÞÝTLÝÐÝ 3.2 Toplumsal Cinsiyetin Üreme Saðlýðý Üzerine Etkisi Saðlýk üzerine cinsiyetçi yaklaþýmýn olumsuz etkileri en çarpýcý olarak kadýnlarýn üreme rollerinden kaynaklanmaktadýr. DSÖ nün 1998 yýlýnda yayýnladýðý bildiri, kadýnýn fizyolojik görevi ile ilgili tabloyu özetlemektedir (Sheth, 2000): Dünyada her dakika 380 kadýn gebe kalmakta (yaklaþýk yarýsý planlanmamýþ ya da istenmeyen gebelik), 110 kadýnda gebeliðe baðlý istenmeyen durumlar geliþmekte, 40 kadýn saðlýksýz düþük yapmakta ve bir kadýn ölmektedir. Üreme saðlýðýna baðlý hastalýk yükü esas olarak geliþmekte olan bölgelerde ortaya çýkmaktadýr. Bütün dünyada 15-44 yaþ grubu kadýnlarda hastalýk yükünün ilk on nedeninden üçünü anneliðe baðlý nedenler oluþturmaktadýr (Murray ve Lopez, 2002). Anne ölümlerinin %99' u geliþmekte olan ülkelerde meydana gelmektedir. Anne ölümü ve kadýnda beklenen yaþam süresi, kadýnlara yönelik hizmetlerin iyi bir belirleyicisi olmasý yanýnda ülkelerin sosyal ve ekonomik kalkýnmalarýnýn da göstergesidir (Shteh, 2000). Bu olumsuz sonuçlarýn bu ölçüde yüksek olmasýnýn diðer bir nedeni -ve en önemlisi- annelik ve üremenin bir hak olarak görülmemesi ve bu konu ile ilgili kadýnýn söz sahibi olamamasýdýr. Kadýnlarýn toplumsal statülerinin yükselmesi ile birlikte üreme saðlýðý sorunlarýnda azalma görülmektedir. Statüsü düþük olan kadýnlar doðurganlýklarý ile ilgili olarak kendileri karar verememekte, var olan saðlýk hizmetlerine ulaþamamakta, doðum öncesi bakým, saðlýklý doðum, doðum sonrasý bakým hizmetlerinden yeterince yararlanamamakta, etkili aile planlamasý yöntemlerini kullanamamakta ve istenmeyen gebeliklerini saðlýklý koþullarda sonlandýramamaktadýr (Akýn ve Mýhçýoðlu, 2003). Geliþmekte olan 99 ülkede yapýlan bir araþtýrmaya göre kadýnýn toplumsal statüsü ve doðurganlýðý arasýnda ters bir iliþki vardýr ve toplumsal statü artarken doðurganlýk azalmaktadýr (Akýn ve Demirel, 2002). Kadýn öðretim düzeyinin yükselmesi, anne ölümü, beklenen yaþam süresi ve saðlýk hizmetlerinden yararlanma oranlarýný da etkilemektedir. Dünyanýn belirli bölgelerinde kadýn ve kýzlar için aile üyelerinin daha az saðlýk harcamasý yaptýðý bilinmektedir. Bu durum, kadýnlarýn düþük sosyal statülerini ve karar verme güçlerinin yetersizliðini yansýtmakta, dolayýsýyla saðlýk hizmetine ulaþmada ve harcama yapmada onlarý engellemektedir. Türkiye de ortaokul ve üstünde eðitim alan her 100 kadýndan 97,2 si doðum öncesi bakým almakta ve

STATÜ ÝLE SAÐLIK ARASINDAKÝ ÝLÝÞKÝ 19 95,6 sý saðlýk kuruluþunda doðum yapmakta iken, herhangi bir diplomasý olmayanlarda doðum öncesi bakým %53,4 e ve saðlýk kuruluþunda doðum yapma %48,3 e düþmektedir (TNSA, 2003). Cinsel yolla bulaþan hastalýklar (CYBH) tüm dünyada her iki cinsiyet için önemli bir hastalýk, sakatlýk ve ölüm nedenidir. Korunmasýz cinsel iliþkide kadýnlar HIV yönünden 2 ile 4 kat daha fazla enfeksiyon riski altýndadýr. Diðer CYBH kadýnlarda daha fazla görülmektedir. Bunun nedeni, kadýnlarýn erkeklere göre daha duyarlý olmalarý ve CYBH olan kadýnlarýn %50-80 inde belirti olmamasýdýr. Baþlangýçta çok az sayýda kadýný etkileyen AIDS in, heteroseksüel geçiþin ön plana çýkmasýna baðlý olarak kadýnlarda da giderek artmasý, kadýnlarýn biyolojik olarak hassas olmalarýnýn yaný sýra, kadýn ve erkek cinselliði üzerinde sosyal yapýnýn ve eþitsizliklerin etkisini göstermektedir (WHO, 1998; Beaglehole, 2002). Bebeklik döneminde anne sütü almamalarý ve gýdalara ulaþmadaki yetersizlikleri geliþmiþ ülkelerde her iki cinsiyet için sorun alaný olarak tanýmlanýrken, sosyo-kültürel yapýnýn katý, toplumsal cinsiyet bakýþ açýsýnýn zayýf olduðu geliþmekte olan toplumlarda beslenme sorunlarý kýz çocuklarý için çok daha önemli bir sorundur. Bebeklik ve çocukluk dönemlerinde kýz çocuklarýnýn erkeklere göre enfeksiyon hastalýklarýna karþý koruyucu biyolojik avantajlarý olmasýna raðmen sosyal olumsuzluklar bu avantajlarý geride býrakmaktadýr. Ergenlik döneminde erken evlilik, erken gebelik, erken yaþta cinsel deneyim, cinsel istismar, cinsel yolla bulaþan hastalýklar gibi saðlýk riskleri ile kadýnlar daha sýk karþý karþýya kalmaktadýr. Dünyanýn birçok bölgesinde halen bir halk saðlýðý sorunu olan A vitamini eksikliði sýklýðý kýz ve erkek çocuklar arasýnda farklýlýk göstermezken, cinsiyet ayrýmcýlýðý yapýlan bazý toplumlarda bu eþitlik kýzlar için olumsuz yönde bozulmaktadýr. Ergenlik döneminden itibaren kýz çocuðun besin gereksinimi ve demir ihtiyacý artmaktadýr. Bu dönemde kýz çocuklarýnýn yetersiz beslenmesi onlarýn fiziksel geliþimlerini yakýndan etkiler. Bu dönemde sýk görülen demir eksikliði anemisi, önlem alýnmazsa ileri yaþlarda da saðlýðý olumsuz etkiler. Dünyada, çoðu geliþmekte olan ülkelerde olmak üzere yaklaþýk 450 milyon yetiþkin kadýn çocukluk döneminden itibaren süregelen protein enerji malnütrisyonu ile karþý karþýyadýr.

20 KADINA YÖNELÝK AÝLE ÝÇÝ ÞÝDDETLE MÜCADELE PROJESÝ TOPLUMSAL CÝNSÝYET EÞÝTLÝÐÝ Sonuç Dünyada birçok toplumda cinsiyetçi öðelerle þekillendirilen roller gereði, kiþilere verilen fýrsat ve sorumluluklar da kadýn ve erkek olarak ayrýlmýþtýr. Toplumsal cinsiyet rolleri her iki cinsiyete de farklý yükler getirmektedir. Toplumsal cinsiyete baðlý eþitsizlikler dünden bugüne ortaya çýkmýþ bir sorun olarak deðerlendirilmemeli, tarih ve kültür tarafýndan biçimlendirildiði kabul edilmelidir. Özellikle geliþmekte olan ülkelerde toplumsal cinsiyet rolünden kaynaklanan olumsuzluklar kadýnlarda daha fazladýr ve statüleri genellikle daha düþük olan kadýnlar daha saðlýksýz koþullarda yaþamakta, saðlýk hizmetlerinden daha az yararlanmakta, þiddete ve strese daha fazla maruz kalmaktadýrlar. Ayrýmcýlýk yapýlmasý, eðitim hakký ve benzeri insan haklarýnýn ihmal ya da ihlali, saðlýk hizmetlerine ulaþmada maddi zorluklarýn yanýnda kültür, dini inanýþlar ve gelenekler kadýn saðlýðýný belirgin olarak etkilemektedir. Toplumsal cinsiyet eþitsizliðinin bir diðer sonucu olan þiddet acilen çözülmesi gereken önemli bir sorundur. Kadýnýn sosyo-ekonomik statüsünün güçlendirilmesi uzun dönemde kadýna yönelik þiddetin azaltýlmasýnda anahtar müdahaledir (Akýn ve Demirel, 2002).

KAYNAKÇA 21 Kaynakça 1. Akýn, A., Demirel, S. (2002). Toplumsal Cinsiyet ve Kadýn Saðlýðý. Üniversiteler Ýçin Gençlik Danýþma Birimi Geliþtirme Projesi. UNFPA. Ankara 2. Akýn, A., Esin, Ç., Çelik, K. (2003). Kadýnýn Saðlýk Hakký ve Dünya Saðlýk Örgütü nün Avrupa da Kadýn Saðlýðýnýn Ýyileþtirilmesine Yönelik Stratejik Eylem Planý. Ed. Akýn, A. Toplumsal Cinsiyet Saðlýk ve Kadýn. Hacettepe Üniversitesi Yayýnlarý 3. Akýn, A., Mýhçýoðlu, S. (2003). Kadýnýn Statüsü ve Anne Ölümleri. Ed: Akýn A. Toplumsal Cinsiyet, Saðlýk ve Kadýn. HÜKSAM. Hacettepe Üniversitesi Yayýnlarý 4. Akýn, A., Üner, S., Aslan, D., Esin, Ç., Coþkun, A. (2004). Türkiye'de Toplumsal Cinsiyet ve Saðlýk. TC Baþbakanlýk Kadýnýn Statüsü ve Sorunlarý Genel Müdürlüðü. Hacettepe Üniversitesi Kadýn Sorunlarý ve Araþtýrma Merkezi. Birleþmiþ Milletler Nüfus Fonu. Ankara 5. Altýnay, A. G., Arat, Y. (2007). Türkiye de Kadýna Yönelik Þiddet. ISBN: 978-975-01103-2-0 Punto Baský Çözümleri. Ýstanbul 6. Beaglehole, R. (2002). Determinants of Health and Disease, Overview and Framework. Textbook of Public Health. Volume 1: The Scope of Public Health. Fourth Edition. Oxford University Press 7. Bora, A., Üstün, Ý., (2005) Sýcak Aile Ortamý, Demokratikleþme Sürecinde Kadýn ve Erkekler. TESEV Yayýnlarý 8. Gren, LW., Potvin, L. (2002). Determinants of Health and Disease, Education, Health Promotion and Social and Lifestyle Determinants of Health and Disease. Oxford Textbook of Public Health. Volume 1: The Scope of Public Health. Fourth Edition. Oxford Uni. Press 9. Gruskin, S., Tarantola, D. (2002). Law, Ethics and Challenges. Health and Human Rights. Oxford Textbook of Public Health. Volume 1: The Scope of Public Health. Fourth Edition. Oxford University Press 10. Inter-Parliamentary Union. (2008). Women in National Parliaments. Eriþim: 10 Temmuz 2008. Eriþim Adresi: http://www.ipu.org/wmn-e/world.htm.

22 KADINA YÖNELÝK AÝLE ÝÇÝ ÞÝDDETLE MÜCADELE PROJESÝ TOPLUMSAL CÝNSÝYET EÞÝTLÝÐÝ 11. JICA. (2002). Thematic Guidelines on Gender Mainstreaming/WID. Thematic Guidelines Team. Gender Mainstreaming Unit. Global Issues Division Planning and Evaluation Department. Japan Internatýonal Cooperatýon Agency. Eriþim: 12.03.2008, http://www.jica.go.jp/english/global/gend/back/pdf/report1.pdf 12. Johston, KE., Bittinger, K., Smith, A., Madole, KL. (2001). Developmental Changes in Infants and Toddlers Attention to Gender Categories. Merrill- Palmer Quarterly 2001; 47(4) 563-584 13. Krug, EG., Dahlberg, LL., Mercy, JA., Zwi, AB. ve Lozana, R. (Ed). (2003). World Report on Violence and Health. Geneva. World Health Organization 14. KSGM (2001).CEDAW, Kadýnlara Karþý Her Türlü Ayrýmcýlýðýn Önlenmesi Sözleþmesi ve Ýhtiyari Protokol. T.C. Baþbakanlýk Kadýnýn Statüsü ve Sorunlarý Genel Müdürlüðü Yayýný. Ankara 15. Mechanic, D. (1986) Behavioral Factors Affecting Health, Health and Illness Behavior. Page 972. Maxcy-Rosenau. Public Health and Preventive Medicine. 12. Edition. Norwalk. Connecticut 16. Monk, M. (1986). Noncommunicable and Chronic Disabling Conditions, Suicide. Page 1386. Maxcy-Rosenau, Public Health and Preventive Medicine. 12. Edition. Norwalk, Connecticut 17. Murray, C.J.L., Lopez, A.D. (2002). Determinants of Health and Disease, The Global Burden of Disease Study, Ed. Detels R, Mcewen J, Beaglehole R, Tanaka H, Oxford Textbook of Public Health, Volume 1: The Scope of Public Health, Fourth Edition, Oxford Uni. Press 18. Rosenfeld, RA. (2002). What Do We Learn About Difference From the Scholarship On Gender?. Social Forces. 81(1);1-24 19. Sheth, S. (2000) World Report on Women s Health 2000. Editorial/International Journal of Gynecology & Obstetrics 20. TUÝK. (2006). T.C. Baþbakanlýk Türkiye Ýstatistik Kurumu. Türkiye Ýstatistik Yýllýðý. Ankara. Türkiye Ýstatistik Kurumu Matbaasý 21. TUSÝAD & KAGÝDER. (2008). Türkiye de Toplumsal Cinsiyet Eþitsizliði: Sorunlar, Öncelikler Ve Çözüm Önerileri. ISBN:978-9944-405-41-6

KAYNAKÇA 23 22. Turner, B. (1992). Outline of a Theory of Citizenship, in Dimensions of Radical Democracy: Pluralism, Citizenship, Community. Ed. Chantal Mouffe. Verso Publishers 23. Türkiye Nüfus ve Saðlýk Araþtýrmasý-2003. (2004). Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü. Ankara 24. Türmen, T. (2003). Toplumsal Cinsiyet ve Kadýn Saðlýðý. Ed: Akýn, A., Toplumsal Cinsiyet, Saðlýk ve Kadýn. HÜKSAM. Hacettepe Üniversitesi Yayýnlarý 25. UN (2005). The Millennium Development Goals Report 2005. United Nations. New York 26. UNDP. (2007). Human Development Report 2007/2008. Fighting Climate Change: Human Solidarity in a Divided World. ISBN 978-0-230-54704-9. United Nations Development Programme. New York. USA 27. UNICEF. (2005). The GAP Report. Gender Achievements and Prospects in Education (Part One). New York 28. Vienna Declaration and Programme of Action. (1993). World Conference On Human Rights. Vienna. Eriþim: 12 Mart 2008, http://www.unhchr.ch/huridocda/huridoca.nsf 29. Walby, S. (2000). Gender, Globalization and Democracy. Gender and Development. Türkiye Ýstatistik Kurumu. (2008). Seçim Yýlý ve Cinsiyete Göre Milletvekili Sayýsý. Eriþim: 28 Ocak 2008. http://www.tuik.gov.tr/veribilgi 30. WHO. (1998). Gender and Health. A Technical Paper. Geneva 31. WHO. (2005). Multi-Country Study on Women s Health and Domestic Violence Against Women: Summary Report of Initial Results On Prevalence, Health Outcomes and Women s Responses. Geneva 32. Women 2000.(2000). Gender Equality, Development and Peace for the Twenty-first Century. New York, 5-9 June 2000. Fact Sheet No.1, Eriþim: 12 Mart 2008. Eriþim Adresi: http://www.un.org/womenwatch/daw/followup/session/presskit/fs1.html

Tasarým : Necdet Kara Uygulama : Senem Lefkeli www.argosreklam.com Baský : Dumat Ofset www.dumat.com.tr