RENAL TRANSPLANT HASTALARINDA PULSE METİLPREDNİZOLON TEDAVİSİ İLE İMMÜNSÜPRESYON İNDÜKSİYONU

Benzer belgeler
TRANSPLANTASYONDA İNDÜKSİYON TEDAVİSİ. Dr Sevgi Şahin Özel Gaziosmanpaşa Hastanesi

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ ÇOCUK NEFROLOJİ 9.ULUSAL ÇOCUK NEFROLOJİ KONGRESİ KASIM, 2016

BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ. Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr.

İMMUNADSORBSİYON GEÇ BAŞLANGIÇLI ANTİKOR ARACILI REJEKSİYONDA ETKİNDİR

BÖBREK NAKLİ SONRASI HİPERÜRİSEMİ GELİŞİMİ İLE İLİŞKİLİ RİSK FAKTÖRLERİNİN ARAŞTIRILMASI. Dr. Şahin EYÜPOĞLU

HCV POZİTİF RENAL TRANSPLANT HASTALARINDA POSTTRANSPLANT DİYABET GELİŞİMİ RİSKİ ARTMIŞ MIDIR?

TRANSPLANTASYON- KRONİK REJEKSİYON. Dr Sevgi Şahin Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Nefroloji B.D.

TÜRKİYE de BÖBREK TRANSPLANTASYONUNDA GÜNCEL DURUM

Akut Böbrek Hasarı Gelişen Böbrek Nakilli Hastalarda Klinik Özellikler ve Sonuçlar:Tek Merkez Deneyimi

EŞ ZAMANLI KALP VE BÖBREK TRANSPLANTASYONU YAPILAN BİR OLGU

Anti-HLA Antikorlar ve Transplantasyon

Renal Transplantasyonda Türkiye de Güncel Durum. Dr. Aydın Türkmen İstanbul Tıp Fakültesi

Prof Dr Serhan Tuğlular MÜTF Nefroloji Bilim Dalı

Böbrek transplantasyonu hastalarının retrospektif analizi Retrospective analysis of kidney transplanted patients

İNDÜKSİYONDA YENİ ALTERNATİF ARAYIŞLARI. Doç. Dr. Kültigin TÜRKMEN Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi

HEMODİYALİZ VE TRANSPLANTASYONDA MALİYET VE ETKİNLİK ANALİZİ DR. NURHAN SEYAHİ

ARAŞTIRMALAR (research Reports)

ENDOJEN POSTERİOR ÜVEİTLERDE MEDİKAL TEDAVİ YÖNTEMLERİ DR ŞENGÜL ÖZDEK

TRANSPLANTASYONDAN DİYALİZE DÖNEN HASTADA İMMÜNSÜPRESİF TEDAVİ. Dr. Ebru Aşıcıoğlu

HCV İNFEKSİYONU OLAN BÖBREK TRANSPLANTLI HASTALARDA DİREKT ETKİLİ ANTİVİRALLERİN ETKİNLİĞİ

Prof Dr Özlem Durmaz İ.Ü. İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Gastroenteroloji, Hepatoloji ve Beslenme Bilim Dalı

Sebahat Usta Akgül 1, Yaşar Çalışkan 2, Fatma Savran Oğuz 1, Aydın Türkmen 2, Mehmet Şükrü Sever 2

RENAL TRANSPLANT ALICILARINDA C5aR 450 C/T GEN POLİMORFİZMİ: GREFT ÖMRÜ İLE T ALLELİ ARASINDAKİ İLİŞKİ

Diyaliz tedavisinde ilk seçenek: Periton diyalizi. Neslihan SEYREK, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji BD

Transplantasyon Hastalarında Anemi

RETRANSPLANTASYONDA KARŞILAŞILAN GÜÇLÜKLER. Doç.Dr. M.Gülay Koçak İstanbul Bilim Üniversitesi, Tıp Fakültesi İç Hastalıkları A.B.D., Nefroloji B.D.

Böbrek nakli hastalarında akut rejeksiyon gelişiminde CTLA-4 tek gen polimorfizmlerinin ve soluble CTLA-4 düzeylerinin rolü varmıdır?

Akut Rejeksiyon. Dr. Nurcan Cengiz

Böbrek Nakli Yapılan Çocuklarda Bağışıklanma Durumunun ve Aşı Yanıtlarının Değerlendirilmesi

Olgu Sunumu (İmmünyetmezlikli hastada viral enfeksiyonlar) Dr. A. Arzu Sayıner Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD

BÖBREK NAKLİNDE DİYABET GELİŞİMİ VE HASTA EĞİTİMİ

Böbrek naklinde kullanılan immünsüpresif tedaviler

Slayt 1. Slayt 2. Slayt 3. Organ nakli nedir? BÖBREK NAKLİ. Yrd.Doc.Dr M.Veysi BAHADIR

BÖBREK NAKLİ. Yrd.Doc.Dr M.Veysi BAHADIR

ECULİZUMAB DOÇ. DR. NURHAN SEYAHİ. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı


En-Blok Böbrek Nakili Gerçekleştirilen Hastaların Sonuçları

SEVELAMER HEMODİYALİZ HASTALARINDA SERUM ELEKTROLİT DÜZEYİ, METABOLİK VE KARDİOVASKÜLER RİSKLERİ VE SAĞKALIMI ETKİLER

Prof. Dr. Rabin SABA Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Memorial Sağlık Grubu

Karaciğer Nakli. Dr Sezai YILMAZ İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi MALATYA

Transplantasyondan Diyalize Dönüş. Dr. Bahar Büyükkaragöz Gazi Üniversitesi Çocuk Nefroloji Bilim Dalı

İmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar

Takrolimus konsantrasyonunda oluşan dalgalanmalar antikor gelişiminde etkili mi?

Polikistik Böbrek Hastalığında Yeni Tedavi Yaklaşımları

Böbrek Transplantasyonu Verilerimiz; Diyarbakır da Tek Merkez Deneyimi

HEMODİYALİZ VE PERİTON DİYALİZİNDE HASTA SEÇİM KRİTERLERİNİN DEĞERLENDİRMESİ DR. GÜLTEKİN GENÇTOY

Yüksek Riskli Hastalarda Böbrek Nakli Olgu Tartışması

Acil Karaciğer Transplantasyonu


KRONİK AMR TEDAVİ EDİLMELİ Mİ? EVET DR. ÜLKEM ÇAKIR ACIBADEM ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi

Nebile ÖZDEMİR Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi

TRANSPLANTASYONA HAZIRLIK

TRANSPLANTASYON İMMUNOLOJİSİ

HEMODİYALİZ HASTASININ DEĞERLENDİRİLMESİ. Özel Gaziosmanpaşa Hastanesi

KONU 24A HEPATİT C. Tekin AKPOLAT, Cengiz UTAŞ

Prediyaliz Kronik Böbrek Hastalarında Kesitsel Bir Çalışma: Yaşam Kalitesi

STEROİDE DİRENÇLİ NEFROTİK SENDROM OLGULARINDA SİKLOSPORİN TEDAVİSİ: 12 AYLIK TAKİP

Tükürük kreatinin ve üre değerleri kullanılarak çocuklarda kronik böbrek hastalığı tanısı konulabilir mi? Dr. Rahime Renda

KRONİK BÖBREK HASTASINDA (HBV) TEDAVİ PROTOKOLU NASIL OLMALIDIR?

Doripenem: Klinik Uygulamadaki Yeri

Özgün Araştırma/Original Investigation. Zekai Serhan Derici 3 Mehtat Ünlü 4 Ali Çelik 2 Aykut Sifil 2. doi: /tndt

6 ay önce kadavradan kalp nakli olan 66 yaşındaki kadın hastada inguinal bölgede 3X3 cm da lenf düğümü saptandı. Lenf düğümü cerrahi olarak eksize

GERİATRİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA KOMORBİDİTE VE PERFORMANS SKORLAMALARININ PROGNOSTİK ÖNEMİ; TEK MERKEZ DENEYİMİ

CMV Profilaksisi Alan Böbrek Nakli Olan Hastalarda CMV Enfeksiyonu Sıklığı ve Risk Faktörlerinin Değerlendirilmesi

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA KORONER AKIM REZERVİ VE KARDİYOVASKÜLER HASTALIK İLİŞKİSİ

POSTTRANSPLANT DİABETES MELLİTUS DR. ÜLKEM YAKUPOĞLU ACIBADEM ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ INTERNATIONAL HOSPITAL ORGAN NAKLİ MERKEZİ

AKUT REJEKSİYON TANI ve TEDAVİSİ

ÇOCUKLARDA DİYALİZ. Prof. Dr. Mesiha Ekim. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Bilim Dalı

DİYALİZE ERKEN BAŞLANMALI (?) Dr. Oktay OYMAK Erciyes Üniversiresi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

Geç dönemde (3 aydan sonra) greft fonksiyon bozukluğu: Nasıl tanı koymalıyım? Nasıl tedavi etmeliyim?

Renal Transplantasyonda Steroid İçermeyen Tedaviler

NEFROPATOLOJİ KURSU RENAL TRANSPLANTASYON PATOLOJİSİ OLGU SUNUMU

Lupus Nefriti İdame Tedavisi. Dr. Kübra KAYNAR

Coğrafi temel yaklaşım farklılıkları

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde Akut Periton Diyalizi Yapılan Hastaların Değerlendirilmesi: 8 Yıllık Tek Merkez Deneyimi

BK virus Polyomaviridae virus ailesinden, Zarfı olmayan bir DNA virus dur nm çapında, çevre koşullarına dayanıklıdır. Hirscha H, et al. American

DESENSİTİZASYONDA YENİ UYGULAMALAR. Dr Dilek TORUN Başkent Üniversitesi Adana-Nefroloji Bilim Dalı 17/04/2015 TİGED

HİNDİSTAN KAYNAKLI ONYEDİ RENAL TRANSPLANT OLGUSUNUN ERKEN EVRE SONUÇLARI

Alihan Gürkan Bodrum

Hemodiyaliz mi? Dr. Mehmet Özkahya Ege Üniversitesi Nefroloji B.D

PERİTON DİYALİZ HASTALARINDA KARDİYOVASKÜLER HASTALIK GELİŞME RİSKİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

POSTTRANSPLANT ERKEN DÖNEM İZLEM

KRONİK ALLOGREFT DİSFONKSİYONU: YAKLAŞIM. Dr.Şule ŞENGÜL Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji BD

Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

NF-κB aktivasyonunun inhibisyonu

Acil Servise Başvuran Böbrek Nakli Hastalarında Akut Rejeksiyona Eşlik Eden Faktörler

DİYABETİK HASTADA RENAL TRANSPLANTASYON

HCV İnfeksiyonu olan Özel Konaklarda Yeni İlaçların Yeri Nedir?

Gebelikte yeni gelişen Proteinüri ve Böbrek fonksiyon bozukluğu

REJEKSİYONDA KANIT TEMELLİ BAKIM

SÜT ÇOCUKLARINDA UZUN SÜRELİ PERİTON DİYALİZİNİN SONUÇLARI

Malignite ve Transplantasyon. Doç. Dr. Halil Yazıcı İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

YÜKSEK SENSİTİZE HASTAYA YAKLAŞIM. Dr.Şule Şengül Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

Beslenme ve İnflamasyon Göstergeleri Açısından Nokturnal ve Konvansiyonel Hemodiyalizin Karşılaştırılması

Transplantasyon ve Hepatit E. Yrd. Doç. Dr. Ferdi Güneş Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları AD

Birincil IgA Nefropatisinde C4d Varlığının ve Yoğunluğunun Böbrek Hasarlanma Derecesi ve Sağkalımı ile Birlikteliği

Dr. Rümeyza Kazancıoğlu Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları AD / Nefroloji BD

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ ÇOCUK NEFROLOJİ VE ROMATOLOJİ B.D. ÇOCUK NEFROLOJİ DERNEĞİ PATOLOJİ KURSU KASIM, 2016

Böbrek Nakli Sonrası Gebelikte Tacrolimus Kullanımı- 9 Yıllık Tek Merkez Tecrübelerimiz

Transkript:

Türk Nefroloji Diyaliz ve Transplantasyon Dergisi / Official Journal of the Turkish Society of Nephrology 2002;ll(2):116-120 RENAL TRANSPLANT HASTALARINDA PULSE METİLPREDNİZOLON TEDAVİSİ İLE İMMÜNSÜPRESYON İNDÜKSİYONU BOLUS METHYLPREDNISOLONE AS INDUCTION THERAPY FOR IMMUNOSUPPRESSION IN RENAL TRANSPLANT RECIPIENTS Oktay Oymak*, Bülent Tokgöz*, Hülya Taşkapan***, Ayhan Doğukan****, Zeki Yılmaz**, Erdoğan Sözüer**, Cengiz Utaş* *Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nefroloji Bölümü, ** Genel Cerrahi Anabilim Dalı, *** İnönü Üniversitesi Nefroloji Bilim Dalı, **** Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı ÖZET Renal transplantasyon yapılan hastalarda organ rejeksiyonımu önlemeye yönelik çalışmalar devam etmektedir. Hem doku grubu uygunluğunun artırılması hem de immünsüpresyonun etkinliği rejeksiyon ataklarım önlemede en önemli faktörlerdir. Bu çalışmada, renal transplantasyon yapılan hastalarda tek doz ve üç gün ardışık yüksek doz metilprednizolon verilmesinin akut rejeksiyon sıklığına etkisi araştırıldı. Çalışmaya toplam 33 renal transplantasyon hastası dahil edildi. Birinci gruptaki 18 hastaya (10 E, 8 K, ortalama yaş 29.6±6.5) operasyon esnasında 15 mg/kg metilprednizolon i.v. olarak verildi, daha sonraki günlerde ise prednizolon dozu oral olarak 2.5-3 mg/ gün başlanarak, günlük azaltmalarla 20 mg/güne kadar inildi. İkinci gruptaki 12 hastaya ise (8E, 4 K, ortalama yaş 31.2±7.9) operasyon esnasında 15 mg/kg metilprednizolon i.v. olarak verildi, sonra iki gün daha aynı doz tekrar edildi ve üçüncü doz metilprednizolondan sonra steroid dozuna ilk gruba benzer şekilde devam edildi. Her iki grupta siklosporin-a (8 mg/kg oral) ve azathioprine (2.5-3 mg/kg oral) aynı şekilde kullanıldı. Heriki grup posttransplant ilk 6 aylık takiplerinde ortay çıkan, gecikmiş renal fonksiyon, akut rejeksiyon, akut tubuler nekroz ve infeksiyon bakımından karşılaştırıldı. İki grup arasında gecikmiş renal fonksiyon, akut tubuler nekroz ve infeksiyon sıklığı bakımından önemli bir farklılık yok iken akut rejeksiyon sıklığı birinci grupta anlamlı olarak daha fazlaydı (%44'e %8, p<0.05). Bu çalışmanın sonuçları, 3 günlük yüksek doz metilprednizolonun akut rejeksiyon sıklığını azaltabilen bir indüksiyon tedavisi olabileceğini göstermektedir. Anahtar Kelimeler: Renal transplantasyon, metil prednizolon SUMMARY Studies to prevent organ rejection in renal transplant patients are continuing. Improvement in HLA-matching and efficiency of immunosuppressive drugs are the most important factors. In this study, effects of single or three consecutive high dose (pulse) methylprednisolone therapy on acute rejection frequency in renal transplant recipients were investigated. Total of 30 patients were included in the study. There were 18 patients in the first group (10 M, 8 F, mean age 29.6±6.5) and single dose of 15 mg/kg methylprednisolone iv was given during the renal transplantation operation to these patients. The second group included 12 patients (8M, 4 F, mean age 31.2±7.9) and 15 mg/kg methylprednisolone iv was given during the renal transplantation operation and the same daily dose repeated next two days. Following high dose iv methylprednisolone treatment, prednisolone administration switched to oral route and dose reduced from 2.5-3 mg/kg to 20 mg/day in all patients in ten days. Other immunosuppressive drugs were cyclosporin-a (8 mg/kg bid) and 2.5-3 mg/kg azathioprine in all patients. Two groups were compared for delayed graft function, acute rejection episode, acute tubular necrosis and infection frequency which developed during the post transplant 6 months follow up period. There were no statistically important difference for delayed graft function, acute tubular necrosis and infection between two groups. However frequency of acute rejection attack was higher in the first group ( 44% versus 8%, p<0.05). Our results suggest that, use of three days high dose i.v. methyl prednisolone may be an alternative to decreases acute rejection frequency in renal transplant recipients. Key Words: Renal transplantation, methyprednisolone 116

GİRİŞ Renal transplantasyondan sonra greftin rejeksiyonu en önemli greft kaybı nedenidir. Bir calcineurin inhibitörü olan siklosporin A'nın 1980'li yıllarda immünsüpressif tedavide kullanılmaya başlanması ile greft survivalinde önemli düzelmeler sağlanmıştır. Son yıllarda T ve B lenfositlerinin proliferasyonunu inhibe eden mycophenolate mofetil ve yine bir calcineurin inhibitörü olan tacrolimusun tedavi protokollerine girmesi greft survivalinde ek iyileşmeler sağlamıştır (1,2). Ancak, özellikle başlangıçta yeterli immünsüpresyonun sağlanamaması ve yüksek doz siklosporin A kullanımının erken dönemde greft disfonksiyonuna yol açabilmesi nedeniyle, yeterli başlangıç immünsüpresyonu sağlamak ve siklosporin A'nın tedavi protokolüne eklenmesini geciktirmek amacı ile yeni indüksiyon tedavi protokolleri uygulanmaya başlanmıştır (3-5). Başlangıç immünsüpresyon indüksiyonu amacı ile kullanılan ilaçlar arasında ATG (anti-timosit globin), ALG (anti-lenfosit globin) gibi poliklonal lenfosit antikorları ve 0KT3 (anti-cd3 antikorları) ve interleukin-2 reseptör antagonistleri sayılabilir (5-8). Kortikosteroidler immünsüpressif özellikler nedeniyle hemen bütün organ transplantasyonlarında immünsüpressif tedavinin değişmez bir parçasını oluşturmaktadır. Ancak genellikle organ transplantasyonlarında ilk gün suprafızyolojik dozlarda kullanılmakta (500-1000 mg i.v.) daha sonra hızla doz azaltılmaktadır. Pulse steroid tedavisi, etkin bir immünsüpressif tedavi yaklaşımı olarak renal transplantasyonda akut rejeksiyon tedavisinde ve başta sistemik lupus eritamatozus ve romatoid artrit olmak üzere çeşitli otoimmün hastalıklarda başarı ile kullanılmaktadır (9-12). Bu bulgular pulse steroid tedavisinin organ transplantasyonlarında immünsüpresyon indüksiyonunda da yararlı olabileceğini düşündürmektedir. Çalışmamızda, bu olasılığı değerlendirmek amacıyla erken post-transplant dönemde immünsüpresyon indüksiyon tedavisi olarak 3 gün pulse steroid tedavisi kullanımı ile bu tedavinin kullanılmadığı siklosporin, azathioprine ve prednizolondan oluşan klasik immünsüpresyon protokolünü karşılaştırdık. MATERYAL ve METOD Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesinde 1994-2000 yılları arasında kadavra ve canlı akraba vericilerden toplam 33 renal transplantasyon yapıldı. Bir vaka renal transplantasyon operasyonu sırasında oluşan vasküler anastomoz sorunu nedeniyle greftini kaybetti. İki vakada 6. ayını doldurmadığından değerlendirmeye alınmadı. Geri kalan 30 hasta çalışmaya alındı. Hastaların hepsinde renal transplantasyon ilk kez yapılmıştı. Çalışmaya alınan 30 vakanın 18'ine indüksiyon tedavisi uygulanmaksızın siklosporin-a (Sandimmün Neoral), azathioprine ve prednizolondan oluşan klasik immünsüpresyon protokolü uygulanırken 12 vakaya aynı protokol modifıye edilerek ve ilk 3 gün pulse steroid tedavisi ile birlikte uygulandı. Çalışmaya renal transplantasyonu en az 6 ayını dolduran hastalar alındı ve her iki gruptaki hastaların ilk 6 aylık sonuçlan greft disfonksiyonu, akut rejeksiyon atakları, infeksiyon oranlan karşılaştırıldı. Birinci gruba immünsüpressif protokol olarak transplantasyondan hemen önce başlanmak üzere oral siklosporin A 8 mg/kg iki dozda, azathioprine 2.5-3 mg/kg ve operasyon esnasında 15 mg/kg metilprednizolon i.v. ve daha sonra 1 mg/kg oral prednizolon başlandı. Prednizolon dozu hergün 10 mg azaltılarak 20 mg/güne kadar inildi. Daha sonra siklosporin dozu ilaç düzeyine göre ve azathioprine dozu beyaz küre sayısına göre ayarlandı. İkinci gruba ise transplantasyondan önce başlanmak üzere oral 4 mg/kg siklosporin A iki dozda, 2,5-3 mg/kg azathioprine başlandı. Operasyon esnasında 15 mg/kg metilprednizolone i.v. verildi ve aynı doz iki gün daha tekrarlandı. Steroid dozu ilk 3 günden sonra birinci gruba benzer şekilde oral olarak ve azaltılarak devam edildi. Hastalarda yeterli idrar çıkışı gözlendikten sonra siklosporin A dozu 8 mg/kg'a çıkıldı. İdame siklosporin A ve azathioprine dozları birinci grupta olduğu gibi ayarlandı. Transplantasyondan sonraki bir haftalık dönemde diyaliz ihtiyacının olması gecikmiş greft fonksiyonu olarak değerlendirildi ve bu vakalarda siklosporin kesilerek, immünsüpressif ilaç olarak 7-14 gün arasında değişen sürelerde ATG infüzyonu yapıldı. Akut rejeksiyon ataklarının tedavisinde ilk olarak 3 gün pulse steroid tedavisi verildi, cevap vermeyen olgularda ATG veya OKT3 tedavisine geçildi. Heriki gruba proflaktik olarak oral nistatin gargarası, 20 mg/gün famotidin ve preoperatif lg ve postoperatif 1 g olmak üzere sefazol i.v., verildi. Hipertansif hastalarda antihipertansif olarak kalsiyum kanal blokörleri ilk olarak tercih edildi. SONUÇLAR Sadece üçlü immünsüpressif tedavi alan birinci gruptaki 18 hastanın 10'u erkek 8'i kadın, pulse steroid alan grupta ise 12 hastanın 8'i erkek 4'ü kadın idi. Heriki gruptaki hastaların demografik özellikleri Tablo-1' de özetlenmiştir. Transplantasyon yapılan hastaların primer renal hastalıkları ise Tablo-2'de özetlenmiştir. Canlı akraba vericilerde en az bir haplotip uyumu vardı. Kadavrada transplantasyon yapılan hastalarda da en az 3 antijen uyumu arandı. İki grup arasında doku 117

grubu uyumu, donör kaynağı, yaş, cins ve diyaliz şekli bakımından anlamlı bir farklılık yoktu. Her iki gruptan sadece birer vakada, kadavra böbreği başka şehirden geldiği için soğuk iskemi zamanı uzun, ancak her iki vakada 24 saatten daha az idi. Diğer kadavra böbrekler kendi hastanemizden temin edilmişti. Bu nedenle gruplar soğuk iskemi bakımında karşılaştırılmadı. Pulse steroid grubunda 13 (%72), klasik immünsüpresyon grubunda ise 5 (%42) vakad primer renal hastalık etiyolojisi bilinmiyordu, diğer etiyolojik nedenler Tablo-2'de özetlenmiştir. Heriki gruptaki hastaların transplantasyon sonrası altı aylık dönemde görülen akut tubuler nekroz, gecikmiş greft fonksiyonu, akut rejeksiyon atakları, infeksiyon oranları ve diğer komplikasyonları Tablo- 3'te özetlenmiştir. Pulse steroid tedavisi sırasında hastaların hepsinde 250-350 mg/dl arasında değişen hiperglisemi gözlendi. Ancak insülin infüzyonu ile kan şekerleri kontrol altına alındı ve tedavi sonrası hiperglisemi gözlenmedi. Hiperglisemi dışında herhangi bir komplikasyon gözlenmedi. Tablo-l:Çalışmaya alınan hastaların demografik özellikleri. Pulse streoid (+) p değeri Hasta sayısı 18 12 Ortalama yaş 29.6±6.5. 31.2±7.9 Cins (Erkek/kadın) 10/8 8/4 Donör (canlı akraba/kadavra) 14/4 6/6 Transplantasyon öncesi diyaliz şekli (hemodiyaliz/periton diyalizi) 13/5 4/8 Doku grubu uyumu (ortalama mismatch sayısı) 2,9 2.8 Tablo-2: Hastaların primer renal hastalıkları Pulse steroid (+) P değeri Glomerülonefrit 3 (%17) 3 (%25) Kronik interstisiyel nefrit 2(%11) Obstrüktif üropati 2(%17) Polikistik hastalık Amiloidoz 1 Bilinmeyen 13(%72) 5 (%42) Tablo-3: Hastaların post-transplant ilk 6 ayda görülen gecikmiş greft fonksiyonu, ortalama akut rejeksiyon atağı ve infeksiyon sayısı ve 6 ay sonundaki ortalama hasta ve greft sağkalım oranları ve serum kreatinin düzeyleri. Pulse steroid (+) p değeri Gecikmiş renal fonksiyon 3 0 Akut rejeksiyon 8 (%44) 1 (%8) <0.05 Akut tubuler nekroz 3 0 Ciddi infeksiyon (toplam atak sayısı) 8 6 Hasta sağkalım oranı Greft sağkalım oranı %94 Altıncı ayda ortalama serum kreatinin (mg/dl) 1.56±0.56 1.78±0.80 118

TARTIŞMA Renal transplantasyon, transplantasyona engel durumu olmayan son dönem böbrek yetmezlikli hastalarda seçilecek renal replasman tedavi yöntemidir. Ancak renal greft teminindeki yetersizlik nedeniyle bütün hastalara transplantasyon yapma olanağı bulunmamaktadır. Bu nedenle elde edilen greftlerin maksimum verimli değerlendirilebilmesi için doku grubu uyumu, organın operasyona kadar uygun bir şekilde korunması ve transplantasyon sonrası organ reddinin önlenmesi konularında yoğun çalışma ve araştırmalar halen devam etmektedir. Renal transplantasyondan sonra greft fonksiyonunu ve yaşamını etkileyen faktörlerin en başında akut rejeksiyon ataklarının varlığı gelmektedir. Diğer önemli parametreler arasında ise doku uyumu, gecikmiş greft fonksiyonu, donörün yaşı, soğuk iskemi zamanı, retransplantasyon, panel-reaktif antikorların varlığı ve vasküler anastomoz süresinin uzunluğu gelmektedir (13-16). Çalışmaya alman grupların doku uyumu ve bakımında aralarında fark yoktu. Post-transplant dönemde akut rejeksiyon gelişmesi hem uzun dönem greft yaşamını olumsuz yönde etkilemesi, hem de akut rejeksiyon tedavisinde kullanılan immünsüpresif ilaçların infeksiyon ve malignensi riskini artırmaları bakımından önemlidir. Moreso ve ark 159 renal transplant hastasını değerlendirdikleri çalışmada greft kaybında akut rejeksiyonun rölatif riski 2.24, Prommol ve ark. çalışmasında ise 4.86 olarak bulunmuştur (13,14). Bizim vakalarımızdan sadece birinde tekrarlayan şiddetli akut rejeksiyon atakları sonucu greftini kaybetti. Greft yaşamını olumsuz etkileyen önemli bir faktörde gecikmiş greft fonksiyonudur (13,14,17). Gecikmiş greft fonksiyonundaki en önemli risk faktörleri uzun (24 saatin üzerinde) soğuk iskemi zamanı ve donörün marjinal olmasıdır (55 yaş üzeri, non-heart beating donörler). Ayrıca immünsüpresyon amacı ile başlangıçta yüksek doz siklosporin A kullanımının da, bu ilacın nefrotoksik etkilerinden dolayı greft fonksiyonlarını olumsuz yönde etkilediğini gösteren çalışmalar vardır (3,4,18,19). Çalışmamızda gecikmiş renal fonksiyonu olan 3 hastanın hepsi klasik üçlü tedavi alan gruptaydı. Hem akut rejeksiyonun greft yaşamına olan bu olumsuz etkilerinden hem de siklosporinin erken kullanımının greft fonksiyolarına olumsuz etkilerinden kaçınmak amacıyla son yıllarda immünsüpresyon indüksiyonu için çeşitli poliklonal ve monoklonal antikorlar yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. Renal transplant hastalarında ATG, OKT3, anti-cd25 antikorları, daclizumab ve basiliximab gibi antikorların kullanımı ile başlangıç greft fonksiyonlarının daha iyi olduğunu ve akut rejeksiyon oranlarının anlamlı şekilde azaldığı gösteren çok sayıda çalışma vardır (20-25). Literatürde pulse steroid tedavisinin renal transplantasyonda immünsüpresyon indüksiyonu amacı ile kullanıldığı bir çalışmaya rastlayamadık. Çalışmamızda pulse steroid tedavisini ile immünsüpresyon indüksiyonu yapılan grupta hem gecikmiş renal fonksiyon sıklığı hem de 6 aylık dönemde akut rejeksiyon sıklığı, pulse steroid tedavisi verilmeyen gruba göre daha azdı. Ancak aradaki farklılık sadece akut rejeksiyon sıklığında anlamlıydı (%44'e %8, p<0.05). Altıncı aydaki ortalama serum kreatinin değeri Pulse steroid alan grupta (1.56±0.58 mg/dl) almayan gruba göre (1.78±0.80) daha düşük olmakla birlikte aradki fark istatistiki olarak önemli değildi. ATG ve OKT3'ün immünsüpresyon indüksiyonu ve akut renal transplant rejeksiyonu tedavisinde kullanımı sonrasında başta sitomegalovirüs ve herpes virüs infeksiyonları olmak üzere ciddi infeksiyon ve malignensi gelişimi riskinin arttığı bildirilmektedir (26,27). Pulse steroid tedavisi sırasında bazı kardiyak ve konvülsiyon gelişmesi gibi komplikasyonlar bildirilmiştir. Ancak yüksek vaka sayılarını içeren pulse steroid tedavi serilerinde genellikle ciddi komplikasyon sıklığının düşük ve iyi tolere edilebilen bir tedavi yaklaşımı olduğu bildirilmektedir (12). Çalışmamızda, renal transplantasyon yapılan hastalarımızın genellikle genç hastalar olması ve vaka sayının az olması ile birlikte, pulse steroid tedavisi alan vakalarda geçici hiperglisemi dışında önemli bir komplikasyon görülmedi. Heriki grup arasında ciddi infeksiyon sıklığı bakımından da önemli bir farklılık saptanmadı (p). Çalışmamızda elde ettiğimiz sonuçlar, pulse steroid tedavisinin renal transplant hastalarında immünsüpresyon indüksiyonu amacı ile kullanılmasının, bu hastalarda greft fonksiyonunu olumlu yönde etkilediğini ve ilk 6 aylık dönemde rejeksiyon sıklığını azalttığını göstermektedir. Ancak, vaka sayısının az olması nedeniyle, elde edilen sonuçların daha geniş vaka serileri ile desteklenmesine ihtiyaç vardır. KAYNAKLAR 1- Wuthrich RP, Weinreich T, Ambuhl PM, Schwarzkopf AK, Candinas D, Binswanger U. Reduced kidney transplant rejection rate and pharmacoeconomic advantage of mycophenolate mofetil. Nephrol Dial Transplant 1999;14(2):394-9. 2- McKee M, Segev D, Wise B, Case B, Neu A, Fivush B, Colombani P. Initial experience with FK506 (tacrolimus) in pediatric renal transplant recipients. J Pediatr Surg 1997;32(5):688-90. 3- Hall BM, Tiller DJ, Duggin GG, Horvath JS, 119

Farnsworth A, May J, Johnson JR, Sheil AG. Posttransplant acute renal failure in cadaver renal recipients treated with cyclosporine. Kidney Int, 1985, 28:2, 178-86. 4- Novick AC, Hwei HH, Steinmuller D, Streem SB, Cunningham RJ, Steinhiiber D, Goormastic M, Buszta C. Detrimental effect of cyclosporine on initial function of cadaver renal allografts following extended preservation. Results of a randomized prospective study. Transplantation, 1986, 42:2, 154-8. 5- Sommer BG, Henry M, Ferguson RM. Sequential antilymphoblast globulin and cyclosporine for renal transplantation. Transplantation, 1987, 43:1, 85-90 6- Tran HT, Acharya MK, McKay DB, Sayegh MH, Carpenter CB, Auchincloss H JR, Kirkman RL, Milford EL. Avoidance of cyclosporine in renal transplantation: effects of daclizumab, mycophenolate mofetil, and steroids. J Am Soc Nephrol 2000; 11(10): 1903-9. 7- Lorber MI, Fastenau J, Wilson D, DiCesare J, Hall ML. A prospective economic evaluation of basiliximab (Simulect) therapy following renal transplantation. Clin Transplant 2000;14(5):479-85. 8- Flechner SM, Goldfarb DA, Fairchild R, Modlin CS, Fisher R, Mastroianni B, Boparai N, O'Malley KJ, Cook DJ, Novick AC. A randomized prospective trial of low-dose OKT3 induction therapy to prevent rejection and minimize side effects in recipients of kidney transplants. Transplantation 2000; 15:69 (11):2374-81. 9- Mussche MM, Ringoir SM, Lameire NN. High intravenous doses of methylprednisolone for acute cadaveric renal allograft rejection. Nephron, 1976;16:287-91. 10- Kimberly RP, Lockshin MD, Sherman RL, McDougal JS, Inman RD, Christian CL. High-dose intravenous methylprednisolone pulse therapy in systemic lupus erythematosus. Am J Med, 1981,70:4, 817-24 11- Baethge BA, Lidsky MD, Goldberg JW. A study of adverse effects of high-dose intravenous (pulse) methylprednisolone therapy in patients with rheumatic disease. Ann Pharmacother, 1992;26:3, 316-20 12- Smith MD, Bertouch JV, Smith AM, Weatherall M, Ahem MJ, Brooks PM, Roberts Thomson PJ. The clinical and immunological effects of pulse methylprednisolone therapy in rheumatoid arthritis. I. Clinical effects. J Rheumatol, 1988; 15:2, 229-32 13- Prommool S, Jhangri GS, Cockfield SM, Halloran PF. Time dependency of factors affecting renal allograft survival. J Am Soc Nephrol 2000; 11(3):565-73 14- Moreso F, Seron D, Gil-Vernet S, Riera L, Fulladosa X, Ramos R, Alsina J, Grinyo JM. Donor age and delayed graft function as predictors of renal allograft survival in rejection-free patients. Nephrol Dial Transplant 1999;14:930-935. 15- F rei U, Brunkhorst R, Schindler R, Bode U, Repp H, Pichlmayr R, Koch KM. Present status of kidney transplantation. Clin Nephrol 1992;38(supll I):s46- s52). 16- Opelz G. HLA Matching should be utilized for improving kidney transplant success rates. Transplantation Proceedings 1991;23:46-50. 17- Vathsala A, Woo KT. Renal transplantation in cyclosporine-treated recipients at the Singapore General Hospital. Clin Transpl 1999;: 189-97 18- Hall BM, Tiller DJ, Duggin GG, Horvath JS, Farnsworth A, May J, Johnson JR, Sheil AG. Posttransplant acute renal failure in cadaver renal recipients treated with cyclosporine. Kidney Int, 1985; 28:2, 178-86. 19- Lennard TW; Parrott NR; Wilson RG; Proud G; Farndon JR; Simpson JM; Taylor RM. Renal transplantation: the non-starters. Br J Surg, 1988; 75: 570-2 20- Szczech LA, Berlin JA, Feldman HI. The effect of antilymphocyte induction therapy on renal allograft survival. A meta-analysis of individual patient-level data. Anti-Lymphocyte Antibody Induction Therapy Study Group [see comments]. Ann Intern Med, 1998, 128:10,817-26 21- Grinyo JM, Gil Vernet S, Seron D, Hueso M, Fulladosa X, Cruzado JM, Moreso F, Fernandez A, Torras J, Riera L, Castelao AM, Alsina J. Primary immunosuppression with mycophenolate mofetil and antithymocyte globulin for kidney transplant recipients of a suboptimal graft. Nephrol Dial Transplant, 1998, 13:10,2601-4. 22- Yussim A, Shapira Z. Single-bolus high-dose ATG for prophylaxis of rejection in renal transplantation-a prospective, randomized study. Transpl Int 2000; 13 Suppl l:s293-4. 23- Hong JC, Kahan BD. Use of anti-cd25 monoclonal antibody in combination with rapamycin to eliminate cyclosporine treatment during the induction phase of immunosuppression. Transplantation, 1999, 68:5, 701-4. 24- Tran HT, Acharya MK, McKay DB, Sayegh MH, Carpenter CB, Auchincloss H JR, Kirkman RL, Milford EL. Avoidance of cyclosporine in renal transplantation: effects of daclizumab, mycophenolate mofetil, and steroids. J Am Soc Nephrol 2000; 11(10): 1903-9. 25- Lorber MI, Fastenau J, Wilson D, DiCesare J, Hall ML. A prospective economic evaluation of basiliximab (Simulect) therapy following renal transplantation. Clin Transplant 2000;14(5):479-85. 26- Cockfield SM, Preiksaitis J, Harvey E. İs sequential use of ALG and OKT3 in renal transplante associated with an increased incidence of fulminant posttransplant lymphoproliferative disorder? Transplant Proc 1991;23:1106 27- Oh CS, Stratte RJ, Fox BC, Sollinger HW, Belzer FO, Maki DG. Increased infections associated with the use of OKT3 for treatment of steroid-resistant rejection in renal transplantation.transplantation 1988;45:68-73. 120