Cumhurbaþkaný Gül, Hacýbektaþ'ta nasýl darbe yaptý?

Transkript

1 YIL:3 SAYI: YKR 21 AÐUSTOS 2008 PERÞEMBE Cumhurbaþkaný Gül, Hacýbektaþ'ta nasýl darbe yaptý? 45. Ulusal, 19. Uluslararasý Hacýbektaþ Veli'yi anma törenlerinde "Buraya yakýþmýyorsun" sloganlarý ve Atatürk posterleriyle protesto edilen Cumhurbaþkaný Abdullah Gül, Hacýbektaþ'ta Köþk darbesi gerçekleþtirdi. Gül'ün Protokol Müdürü'nün bir gün önce Hacýbektaþ'a gelerek, Belediye Baþkaný Ali Rýza Selmanpakoðlu'na "Cumhurbaþkanýnýn geliþ anýndan gidiþine kadar herþeyi biz yöneteceðiz, programý biz sunacaðýz" dediði ortaya çýktý. Haber: Kelime Ata Ankara Keçiören de gece saat e kadar içki satma ruhsatý olan tekel bayisine akþam saatlerinde ellerinde çivili sopalarla gelen iki sivil görevli, iþyeri sahibini dövdü. 2 DE Alevi Gençlik Forumu Yapýldý Ýçki satan Alevi esnafa zabýta dayaðý 7 DE Cumhurbaþkaný Gül'e Hacýbektaþ Sorusu DSP'LÝ YAÐIZ HACIBEKTAÞ'TAKÝ 'KÜRSÜ DARBESÝ'NÝ SORDU TÜRKÝYE BÜYÜK MÝLLET MECLÝSÝ BAÞKANLIÐI NA Aþaðýdaki sorularýmýn, Cumhurbaþkaný Sayýn Abdullah Gül tarafýndan yazýlý olarak yanýtlanmasý isteðimi bilgilerinize sunarým. Saygýlarýmla.18 Aðustos Süleyman Yaðýz, DSP Ýstanbul Milletvekili 6 DA Günlerdir beklenen "Büyük Alevi Gençlik Forumu" 17 Aðustos Pazar günü Hacýbektaþ'ta yapýldý. 400'den fazla gencin katýldýðý forumda onlarca gençlik temsilcisi söz alarak sýkýntýlarýný anlattýlar. Forumda Alevi kurum temsilcileri de hazýr bulundu. "Tarihi bir buluþma" olarak nitelenen ve yüzlerce Alevi gencinin ilk defa biraraya gelmesi planlanan "Alevi Gençlik Forumu" Hacýbektaþ'ta yapýldý. Çaðrýsý Alevi Bektaþi Federasyonu Genel Baþkaný Ali Balkýz ve Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Genel Baþkaný Turgut Öker tarafýndan yapýlan foruma 400'den fazla genç katýldý. Onlarca gençlik temsilcisinin söz aldýðý forumda 3 saat boyunca Alevi gençliðinin sorunlarý ve sorunlarýn çözümleri konuþuldu. 7 DE Bektaþ-ý Veli nin kayýp eserleri bulundu Türk tasavvuf dünyasýnýn simge isimlerinden Hacý Bektaþ-ý Veli nin kayýp iki eseri Fatiha Tefsiri ve Kýrk Hadis in orijinal metinleri Londra daki British Museum Library de bulundu. Zaman Gazetesi nde dün yayýnlanan habere göre, M.Fuat Köprülü ve Abdulbaki Gölpýnarlý gibi ünlü araþtýrmacýlarýn, 6 DA GÖREN Ecz. Tel: ECZANESÝ Cep Tel: Mehmet Ali Yazýcý yazici66@yahoo.com Sevgi Üzerine Þakir Þenol sakirsenol@gmail.com Hangisi þov yapýyor? Seyfi Oktay Hacýbektaþ'ta kürsüden indirilen Oktay konuþsaydý, Gül hangi aðýr laflarý duyacaktý? Abbas Tan 2 DE 3 DE 4 DE Hacýbektaþýn yeni sahibi Abdullah GÜL 8 DE Ehl-i Beyt Akademesi' ne tepki Dünya Ehl-i Beyt Vakfý bünyesinde Alevilere inanç önderleri yetiþtirmek için oluþturulan Ehl-i Beyt Akademisi, Aleviler arasýnda yeni bir tartýþmaya neden oldu. Vakýf bünyesinde kurulan Ehl-i Beyt Akademisi nde Eylül ayýnda 30 u yurtdýþýndan 120 üniversite mezunu öðrenciyle ders baþý yapýlacak. Akademide iki yýl eðitim görenler, vakfýn vereceði sertifikayla cemevlerinde görev yapabilecek. 6 DA

2 2 21 Aðustos 2008 Perþembe Mehmet Ali Yazýcý Cumhurbaþkaný Gül, Marx 1844 Elyazmalarý nda, Ýnsaný insan olarak, dünyayla iliþkilerini de insani iliþkiler olarak kabul ederseniz, sevgiyi yalnýz sevgiyle, güveni yalnýz güvenle, vb. deðiþtirebilirsiniz. Sanatýn tadýna varmak istiyorsanýz, sanat kültürü almýþ biri olmalýsýnýz; baþkalarýný etkilemek istiyorsanýz, baþkalarýný gerçekten canlandýran ve yüreklendiren biri olmalýsýnýz. Ýnsanla-ve doðayla-iliþkilerinizin her biri, gerçek bireysel hayatýnýzýn belirli bir þekilde kendini göstermesi olmalý, istemimizin nesnesine uymalýdýr. Karþýlýðýnda sevgi uyandýrmadan seviyorsanýz, yani sevgi olarak sevginiz karþýlýðýnda sevgi yaratmýyorsa, seven bir kiþi olarak dýþavurumunuzla kendinizi sevilen bir kiþi yapamýyorsanýz, sevginiz güçsüzdür, bir talihsizliktir. Kapitalizmde sevgisizlik yaygýn bir iliþki biçimidir. Sömürünün, eþitsizliðin ve yabancýlaþmanýn had safhada yaþandýðý tüketim toplumlarýnda sevgisizlikle deðersizlik ikiz kardeþ gibidirler. Birinin olduðu yerde diðeri de mutlaka olur. Sevgi yoksa deðersizlik vardýr; deðersizlik varsa, sevgimizde bir sorun var demektir. Sevgi anlayýþýmýz ve sevme yeteneðimiz yaþamýn bütün alanlarýný kapsamalýdýr. Bu kapsam içerisinde geniþlik, derinlik ve çeþitlilik olmalýdýr. Bugün insanlarýn yaþamlarýnda çektikleri mutsuzluk, iliþkilerinde yaþadýklarý sakatlýk ve yabancýlaþma, gerçek manada sevgi adacýklarý oluþturamamaktan ileri gelmektedir. Sevgisizlik bütün bir yaþamýn toptan anlamsýzlaþmasý, sakatlanmasý ve gerçek baðlamýndan koparýlmasý demektir. Bugün insanlarýn sevgisizlik bataklýðýnda debelendiklerini hayatýn her alanýnda yaþananlara bakarak görebiliriz. Oluþan boþluðu, sevginin sahte biçimleri ikame edilerek doldurmaya çalýþýlýr. Koþulsuz bir insanlýk sevgisi terk edilmiþ, bunun yerine bencilce yaklaþýmlar sevgi olarak kabul edilmiþtir. Sevgi alanýmýz, çýkarlarýmýzla sýnýrlýdýr. Sevgi öznesinin salt sevgiliden ya da bize ait olan þeylerden ibaret Sevgi Üzerine olarak görülmesi bu sahteliðin, daralmanýn ve bencilleþmenin önemli bir örneðidir. Sevgilerde ki sahtelik, sevgili için ölme iddiasýyla sevgili bizim olmayýnca onu öldürme fiilinin iç içe durmasýnda net bir þekilde görülür. Basýnda sýk sýk rastlanan sevdiði insaný öldürme haberlerinde, neden öldürdün diye sorulduðunda çok seviyordum yanýtý, aslýnda bu anlatmaya çalýþtýðýmýz sahte sevgilerin anlamlý bir özetidir. Umut eden ve dünyayý deðiþtirmeye dair projeleri, özlemleri olan insanlar sevgiyi tüm güzelliklerin temeli olarak görmelidirler. Yaþam dediðimiz bu uçsuz bucaksýz dünyada sevgi ile kulaç atmak, sevgimizi bütün iliþkilerimize yansýtmak varlýk sebebimiz olmalýdýr. Sýradanlýðýmýzý aþarak ileri toplum insanýnýn duygu ve deðer yargýlarýný bugünden ete kemiðe büründürmek ancak bu þekilde mümkün olacaktýr. Þöyle bir çevremize bakalým, mutsuzluðu savunan tek bir insana bile rastlamak mümkün deðildir. Ama buna raðmen ortalýðý mutsuzluk ve baþarýsýz iliþkiler enkazý kaplamýþsa durup düþünmemiz ve gerçek nedenlerine inmemiz gerekir. Alternatif yaþam ve insan iliþkileri ni mümkün gören bizler bunu yap(a)madýðýmýz sürece ayný mutsuzluk bizi de kuþatýr. Günümüz insaný emperyalist kültürel kuþatmanýn yerele yansýmasý olan popüler kültürün etkisi altýndadýr. Egemen sistem tarafýndan her gün bin türlü araçla, çeþitli renk ve tonlarla bilinçlerimize ve yaþamlarýmýza püskürtülen popüler kültürün biçimlendirdiði bilinç ve davranýþlarla yeni insan olmak mümkün deðildir. Kendi içsel düzenlerimizle hesaplaþmak, dýþtan gelen ve bize verilmek istenenlere dur demekle baþlar. Bize ait olaný mutlaka üretmek, biriktirmek ve korumak durumundayýz. Çünkü sözünü ettiðimiz kültürel kuþatma, emperyalist-egemen kültürün yerele iz düþürülmüþ biçiminden baþka bir þey deðildir. Bu kültürün bilinçsiz figüranlarý olmak istemiyorsak, popüler kültüre karþý mücadele ederken emeðin alternatif kültürünü de yaratmak ve kuþanmak zorundayýz. Hacýbektaþ'ta nasýl darbe yaptý? Sulucakarahöyük/ANKARA 45. Ulusal, 19. Uluslararasý Hacýbektaþ Veli'yi anma törenlerinde "Buraya yakýþmýyorsun" sloganlarý ve Atatürk posterleriyle protesto edilen Cumhurbaþkaný Abdullah Gül, Hacýbektaþ'ta Köþk darbesi gerçekleþtirdi. Gül'ün Protokol Müdürü'nün bir gün önce Hacýbektaþ'a gelerek, Belediye Baþkaný Ali Rýza Selmanpakoðlu'na "Cumhurbaþkanýnýn geliþ anýndan gidiþine kadar herþeyi biz yöneteceðiz, programý biz sunacaðýz" dediði ortaya çýktý. Kelime ATA 45. Ulusal, 19. Uluslararasý Hacýbektaþ Veli'yi anma törenlerinde "Buraya yakýþmýyorsun" sloganlarý ve Atatürk posterleriyle protesto edilen Cumhurbaþkaný Abdullah Gül, bugüne kadar olmadýk bir uygulama gerçekleþtirdi ve resmen Köþk darbesi yaptý. Gül'ün Protokol Müdürü'nün bir gün öncesinden Hacýbektaþ'a gelerek, Belediye Baþkaný Ali Rýza Selmanpakoðlu'na "Cumhurbaþkanýnýn geliþ anýndan gidiþine kadar herþeyi biz yöneteceðiz, programý biz sunacaðýz" dediði ortaya çýktý. TOBB Baþkaný Rifak Hisarcýklýoðlu'nun ise Kayseri'den 2 otobüs dolusu AKP'li getirdiði bildirildi. Alýnan bilgilere göre, Cumhurbaþkaný Abdullah Gül'ün Hacýbektaþ'taki darbesi, þöyle gerçekleþti. Gül'un Protokol Müdürü, 15 Aðustos'ta ilçeye gelerek, daha önce sunucu olarak belirlenen Ahmet Gökçe ve Turan Alýcý ile görüþtü. Protokol Müdürü, sunuculuk görevinin kendileri tarafýndan belirlenen kiþilerce yapýlacaðýný belirtti. "Cumhurbaþkanýnýn Hacýbektaþ'a geldiði andan gideceði dakikaya kadar yönetimi biz devralacaðýz. Burada, hiçbir sunucu kürsüye çýkmayacak" diyen Protokol Müdürü, bunun gerekçesini bir baþka sunucunun aðzýndan istenmeyen sözcüklerin çýkabileceðine engel olmak þeklinde açýkladý. Þu anda cezaevinde bulunan ADD Baþkaný Þener Eruygur'a yakýnlýðý ile bilinen Hacýbektaþ Belediye Baþkaný Ali Rýza Selmanpakoðlu, Protokol Müdürü'nün bu isteðini kabul etti ve Gül'ün kaldýðý sürece yönetim Köþk'ün Protokol Müdürlüðü'nde kaldý. Köþk'ün belirlediði sunucu da Hacýbektaþ ödülünü alan Adalet eski Bakaný Seyfi Oktay'a kürsüde konuþurken müdahele etti ve Oktay'ý kürsüden inmek zorunda býraktý. Cumhurbaþkanlýðý Koruma Müdürü Osman Çangal'ýn Seyfi Oktay, kürsüde konuþurken birinde "Aþaðý insin, konuþmasýný kessin" þeklinde mesaj yolladýðý, Oktay ýn konuþmasýný sürdürmesi üzerine ikinci kez müdahalede bulunduðu öðrenildi. Abdullah Gül'ün alandan ayrýlýrken Mahzuni'nin Atatürk için söylediði "Sarý saçlým mavi gözlüm nerdesin" adlý türküsünün çalýnmasý ise tamamen korsan bir eylem oldu ve bu türkü de uyarýlar üzerine yarýda kesildi. Otobüsle AKP'liler getirildi Hacýbektaþ eski Belediye Baþkaný Mustafa Özcivan, bu yýl törenlerde 45. yýldýr olmayan bir müdahalenin gerçekleþtiðini belirttti. Müdahaleyi despotizm olarak deðerlendiren Özcivan, "Geldiler, 'Biz sizin yerinize de konuþuruz' dediler" þeklinde konuþtu. Özcivan, Abdullah Gül'e el uzatanl, sevgi gösterisinde bulunanlarýn da TOBB Baþkaný Rifat Hisarcýklýoðlu'nun Kayseri'den 2 otobüsle getirdiði AKP'liler olduðunu söyledi. Yine eski Belediye Baþkanlarýndan Nafiz Ünlüyurt ise KÖÞK'ün müdahalesini deðerlendirirken, "Cumhurbaþkanlýðý Protokol Müdürlüðü'nün 'tören bizim denetimimizde gerçekleþmesi' demesi Hacýbektaþ törenleri tarihinde olmamýþ bir olaydýr ve çok çirkindir. Bu törenlere damga vuran olay, Köþk'ün yönetime müdahalesi, Pir Sultan Abdal Kültür derneði'nin de Cumhurbaþkaný'nýn þahsýna koyduðu etkili tepkisidir" diye konuþtu.

3 Bir dizi taleple hükümete toplu görüþme deðil toplu sözleþme görüþmeleri yapalým diye çaðrýda bulunan KESK görüþmelerden haklý olarak çekildi. Diðer konfederasyonlarýda bu oynanan orta oyununa figüran olmamalarýný kendilerininde toplu görüþmelerden çekilmelerini önerdi. Ancak yetkili diðer konfederasyonlar Memur Sen ve Türkiye Kamu Sen'den en ufak bir çekilme ýþýðý belirmedi. Ertesi gün ise Baþbakan çalýþanlara(emekliler ölsün tabii) asgari 103 YTL ile 200YTL arasýnda 15 aðustostan geçerli olmak koþuluyla artýþ öngördüklerini açýkladý. Bu arada KESK'in adýnýda telaffuz etmeden, görüþmelerden çekilmesini eleþtirerek þov yapmakla suçladý. Peki sen artýþ oranlarýný tek taraflý olarak açýklayacaksýnda toplu görüþmeler niye yapýlýyor?o koskoca konfederasyonlar hala niye o masada oturmaya devam ediyor? Enayi yerine konulduklarýnýn hala farkýnda deðiller mi? Ya da kendilerine biçilen figüranlýk rolunu hakkýyla oynamaya devam mý ediyorlar? KESK ne diyor pekiyi? Dünyanýn hiç bir ülkesinde olmayan iþçi memur sendikalarýnýn ayrý ayrý örgütlenmesine son verilmesini, ortak sendikalarda örgütlenilmesini istiyor. Grevli ve toplu sözleþmeli sendika yasasýnýn bir an önce çýkarýlmasýný istiyor. Memurlarýnýn terfi, ödüllendirme, cezalandýrma ve atamalarýnda baðlý bulunduklarý sendikalara göre çifte standart uygulamasý yapýlmamasýný istiyor. Bu sistem hükümetlerinde sendikalarýnda iþine geliyorki, çok memnun olacaklarki mevcut durumun deðiþmesi yönünde kýllarýný kýpýrdatmýyorlar. Þimdi KESK 'in memur sendika yasasý çýkarýlýrken neden engel olmaya çalýþtýðý daha iyi anlaþýlýyor galiba? KESK iki gün boyunca Ankara sokaklarýnda yine derdini anlatmaya çalýþtý. Yüzlerce sendika yöneticisi Güven Park yanýnda gece yatýsýna kaldýlar? Deli mi bu adamlar? Gerçi þimdi yetkili konfederasyon görüntüsüyle masada oturanlar bir zamanlarda bizler sendikalarýmýzý kurup fiili ve meþru sücadelemizi yaparken; memurun sendikasý mý olurmuþ caným deyip görmemezlikten geliyorlardý. Baktýlarki kurtuluþ yok bu iþten, çok acele yandaþ sendikalarýný kurdurup hýzla örgütlendiler. KESK tarihinde hiç bir zaman devlet güdümlü olmadý. Hiç bir hükümetle dirsek temasýnda olmadý, organik iliþkiler geliþtirmedi. Bundan sonrada olmayacak. KESK'in büyüklüðü iþte burada yatýyor. Dost düþman bunu herkes biliyorda kimsenin iþine gelmiyor doðrudan yana olmak. Ayný benim fark ettiðim þu þov yapma meselesini DSP Ýstanbul Milletvekili Süleyman Yaðýz'da kafaya takmýþ ve Baþbakan'a yazýlý olarak yanýtlamasý istemiyle sekiz maddelik bazý sorular sormuþ. Dilekçesinide TBMM Baþkanlýðýna vermiþ. Ýnceleyin bakalým. "TÜRKÝYE BÜYÜK MÝLLET MECLÝSÝ BAÞKANLIÐI'NA Aþaðýdaki sorularýmýn, Baþbakan Sayýn Recep Tayyip Erdoðan tarafýndan yazýlý olarak yanýtlanmasý isteðimi bilgilerinize Þakir Þenol sakirsenol@gmail.com Hangisi þov yapýyor? sunarým. Saygýlarýmla. 18 Aðustos 2008 Süleyman Yaðýz DSP Ýstanbul Milletvekili Ýstanbul'da 16 Aðustos 2008 günü yaptýðýnýz açýklamada, hükümetle memur sendikalarý arasýndaki toplu görüþmelerle ilgili olarak, KESK'i kastederek, "Malûm bir sendikamýzýn daha toplantýnýn 10'uncu dakikasýnda kalkýp da toplantýyý terk etmesini þýk bulmuyorum. Bunu bir sivil toplum veya bir demokratik anlayýþ içerisinde masadan çekilmeyi doðru bulmuyorum" dediniz. Bu baðlamda sormak istiyorum: 1- KESK'in, hükümetle memurlar arasýndaki toplu görüþmelerin kendi sendikacýlýk anlayýþýna uygun düþmediði gerekçesiyle toplantýya katýlmamasýný, hangi anlayýþla demokratik bulmadýnýz? 2- Toplantýya katýlmamak da aslýnda demokratik bir hakkýn kullanýlmasý deðil midir? 3- KESK'i kastederken adýný vermek yerine neden "malûm bir sendika" ifadesini kullandýnýz? Buradaki "malûm" sözcüðünü suçlayýcý bir ifade olarak mý kullandýnýz? 4- Ayný açýklamanýzda, "Sokaklarda yürümekle bu tür þeyler çözülmez. Sokaklarda yaptýðýnýz yürüyüþlerle ve sairelerle sadece bu þova dönüþür" dediniz. Sokaklarda yürümeyi demokratik bir hak olarak görmüyor musunuz? 5- Sokaklarda ve alanlarda yapýlan toplantý, gösteri ve yürüyüþler nasýl olmalýdýr ki, sizin ölçünüze göre demokratik olsun? 6- Ayný açýklamanýzda, yine KESK'i kastederek ama adýna vermeyerek, bu sendikayý uçuk taleplerde bulunmakla suçladýnýz. KESK Baþkaný Sayýn Sami Evren, "Biz en düþük memur maaþý 1250 YTL olsun diyoruz. Bu uçuk bir rakam mý?" diye açýklama yaptý YTL gerçekten de uçuk bir talep midir? 7- Yine ayný açýklamanýzda, "Bizim hükümetimiz, kimsenin hakký olmadýðý hâlde para basmak suretiyle memuruna, iþçisine para verme ahlâksýzlýðýna düþen bir hükümet olmamýþtýr" ifadesini kullandýnýz; bu sözünüzle hangi hükümetleri kastettiniz? 8- Bir Baþbakan olarak, sözünü ettiðiniz hükümetleri suçlarken, "ahlâksýzlýk" sözcüðünü kullanmanýz þýk olmuþ mudur?" ÞÝMDÝ SÝZE SORUYORUM BAÞBAKAN MI ÞOV YAPIYOR, KESK MÝ? MUCU SPOR AYAKKABI & GÝYÝM MAÐAZASI HÝZMETÝNÝZDE ADÝDAS KNETIKS LOTTO NÝKE KONVERS SATILIK TARLA 250 dekar8 parça tarla satýlýktýr. Müracat: Hasan Danacý Tel: HACIBEKTAÞ K A Ý M Herkesin bütçesine uygun modeller Tiþört & Eþofman & kot pantolon Uygun fiyatlarla kaynaðýndan alýn Nevþehir Caddesi/ Askerlik Þubesi karþýsý Hacýbektaþ Tel: E-posta:kaimulas@hotmail. com SATILIK ÝÞ YERÝ Türbe karþýsýnda 3 katlý, 150 m2 Canel Market in olduðu iþ yeri satýlýktýr YERALTI TEKÝNDÜÐÜN SALONU Siz Deðerli Halkýmýzýn Adres:TEKÝN TÝCARET Ýkinci Pazar Yeri - MUCUR Tel: Tel: TEKÝN TÝCARET & KURUYEMÝÞ Düðün,Niþan,Sünnet,Mevlüt,Cenaze Toplantýlarýnýzda Masa Sandalye Çadýr ve Tüm Düðün Malzemeleri Kiraya Verilir. Ayrýca Alkol kuruyemiþ Çeþitlerimizle Hizmetinizdeyiz. Ramazan TEKÝN ve Oðullarý Merkez:2.Pazar Yeri MUCUR/KIRÞEHÝR Tel: Gsm: Þube:Karaburna Yolu Üzeri Cafer Baðýþ Apt. Altý Hacýbektaþ/NEVÞEHÝR GEREKLÝ TELEFONLAR Kaymakam Kaymakamlýk Yazý Ýþ Sos. Yar. ve Day Özel Ýdare Nüfus Belediye Baþkanlýðý Milli Eðitim Müd Halk Eðitim Müd Askerlik Þubesi Kapalý Spor Salonu Devlet Hastanesi Ýlçe Saðlýk Grup Bþk Tapu Sicil C.Savcýlýðý Adliye Adliye Kütüphane H.B.V Kültür Merkezi Müze Turizm Danýþma Emniyet Amirliði Karakol Amirliði Jandarma Ýlçe Tarým Lise Kýz Meslek Lisesi Mal Müdürlüðü Kadastro Karaburna Belediye Kýzýlaðýl Belediye PTT T.M.O Türkiye Ýþ Bankasý Ziraat Bankasý Þoförler Cemiyeti Esnaf Odasý Tarým Kredi Koop TEDAÞ Çiftci M.K.Baþkanlýðý Rýfat Kartal Huzurevi Sulucakarahöyük Gzts Taþýyýcýlar koop Nevþehir Seyahat Þanal Seyahat Mermerler Seyehat Dergah Taksi Duraðý Terminal Taksi

4 Hacýbektaþ Veli Dostluk ve Barýþ Ödülü nü alan Adalet eski Bakaný Seyfi Oktay, konuþma yaparken, Gül ün korumalarý tarafýndan kürsüden indirildi. Oktay, konuþmasýný bitirseydi Gül, aðýr suçlamalara muhatap olacaktý. Ýþte o konuþmanýn tam metni: Hacýbektaþ ta kürsüden indirilen Seyfi Oktay ýn konuþmasýnýn tam metni Sayýn Cumhurbaþkaným Sevgili dostlar; Pir Hacýbektaþ Veli nin manevi huzurlarýnda onun evrenselliðe taþýdýðý, sevgi, barýþ ve dostluk ortamýnda, herkesi sevgilerle selamlýyorum. Dostlar; Büyük ozan Abdulhak Hamit Tahran þiiri tanýmlarken En büyük þiir bir gerçek karþýsýnda hiçbir þey ifade edememektir demektedir. Þimdi yaþadýðým büyük bir mutluluk karþýsýnda bir þey ifade edebilmenin zorluðunu duyumsuyorum. Ýnsanlýk aydýnlanmasýnýn mimarlarý yolunda bir zerre olabilmek, bir faninin ulaþabileceði en büyük eriþkinliktir. Pir Hacýbektaþ Veli Barýþ ve Dostluk ödülünün bu yýl bana verilmesini, bu yolda bir zerre oluþumdan deðil, zerre olma yolundaki çabalarýmýn ödüllendirilmesi olarak deðerlendiriyorum. Beni bu ödüle layýk görenlere, bu karara gönülleriyle katýlanlara þükranlarýmý sunuyorum. Deðerli Dostlar; Alevilik, Bektaþilik ve Mevlevilik Tanrý, insan ve evren baðlantýsýný kavrayan ve her þeyi bu üçgen üzerine bina eden bir inanç sistemidir. Sayýn Cumhurbaþkaným Deðerli dostlar; Bu inançta tüm evrenin, yaratanýn etrafýnda döndüðüne, yaratanla bütünleþme, ona ulaþma ihtiyacýyla döndüðüne inanýlýr. Bu özlemi, bu ihtiyacý semah dönmekle simgeleþtirir ve adeta somutlaþtýrýr. Bilinir ki, tasavvuf felsefesine göre, insan yaratandan, tanrýdan bir zerredir. Bu nedenle insan da evrenin mihrakýnda olan bir yüce varlýktýr. Baþka deyiþle bu felsefe insaný tanrý katýna yüceltir. Bu nedenle insanýn evrendeki varlýklardan farklý ve anlamlý bir konumda olduðuna inanýlýr. Ýnsan düþünce üretebilen, karar verebilen, onu uygulayabilen benzersiz yetenek ve niteliklere sahip olan bir varlýk. Buna göre, her þeyin insan için, insanýn yaratýcýlýðý, insan aklýnýn belirleyiciliði, insanýn özgürlüðü, onuru için olduðuna inanýlýr. O nedenledir ki, insanlar arasýnda ayrým yapmanýn ilkellik olduðuna inanýlýr. O nedenledir ki, 72 millete ayný nazarla bakýlýr, ýrk, dil, din, cinsiyet, renk ve inanç nedeniyle ayrým yapmayý reddeder. Hacýbektaþi Veli, düþmanýnýzýn dahi insan olduðunu unutmayýnýz diyor. Her insan okunmasý gereken bir kitaptýr, incinsen de incitme diyor. Büyük gönül eri Ahmet Yesevi, Sünnet imiþ, kafir olsa incitme Hüda bizardýr katý yürekli gönül incitenden diyor. Yunus, iki cihan bedbahtý, kim gönül yýkarsa demektedir. Bakýnýz, Mustafa Kemal Atatürk, uygarlýk demek baðýþlama ve hoþgörü demektir. Baðýþlama nedir, hoþgörü nedir bilmeyen, uygarlýk deðil zorbalýktýr ki, çöker diyor. Bu inançta kadýn-erkek ayrýmýna yer yoktur. Hacý Bektaþ Veli, bu konuda þu dörtlüðü dile getiriyor. Erkek diþi sorulmaz muhabbetin dilinde Hakkýn yarattýðý her þey yerli yerinde Bizim nazarýmýzda kadýn-erkek farký yok Noksanlýkla eksiklik senin görüþlerinde Seyfi Oktay Atatürk ise; Ýnsanlýðýn yarýsýný yerlere çivileyerek, diðer yarýsýný yüceltmek mümkün deðildir demektedir. Bu kültürde zulme karþý baþkaldýrý vardýr. Bu inanç zulmü, insanlýk suçu olarak görür.pir Sultan da olduðu gibi birçok ozanýmýzda yaþamý pahasýna zulme baþkaldýrý vardýr. Ýnsanlýðýn yüz aký, Kerbela þehidi Hazreti Hüseyin, Zalime hizmet etmekten elde edeceðim mutluluktansa ölümü tercih ederim diyerek bir avuç ailesi ve yandaþý ile sonucun ölüm olacaðýný bile bile, zalimin 70 bin kiþilik ordusuna karþý çýkarak insanlýða bir kararlýlýk ve erdemlik örneði sunmuþtur. Bu kültürde belirleyici olan akýl ve bilimdir. Ýnsaný diðer yaratýklardan üstün kýlan akýl sahibi oluþudur. Aklý doðmalarla sýnýrlandýrarak devre dýþý tutmaya çalýþmak insanlýða yapýlabilecek en büyük zulümdür. Ýþte bu baðlamda Hacý Bektaþi Veli Ýlimden gidilmeyen yolun sonu karanlýktýr. Düþünce karanlýðýna ýþýk tutanlara ne mutlu demektedir. Mustafa Kemal Atatürk; Benim manevi mirasým bilim ve akýldýr diyor. Evreni kucaklayan bir kültür ve inanç yapýsýný tüm derinliðiyle sunmak kapsamlý bilimsel çalýþmalarla olasýdýr. Ancak bu kültürün ve inanç yapýsýnýn bildiðimiz ana öðelerini yan yana koyunca görülmektedir ki, çaðdaþ, demokratik, laik, özgürlükçü bir hukuk devletinin, özünü deðerlerini, olmazsa olmazlarýný içermektedir. Ne yazýk ki, bu büyük insanlýk birikiminin Ön Asya da, Anadolu da oluþturacaðý uygarlýk, Osmanlý Devleti nin son dönemlerinde Arap Kültür emperyalizmine kurban edilmiþtir. Ülkemiz o tarihten beri Emevi- Vahabi kültürünün tasallutundan kurtulamamýþtýr. Anadolu kültürü dediðimiz bu kültürün tüm kaynaklarý, o dönemde yok edilmeye çalýþýlmýþ, kütüphanelerde kitaplar yakýlmýþ, adeta kültür soykýrýmý gerçekleþtirilmiþ, kitlesel katliamlar yapýlmýþtýr. Bütün bunlarla birlikte hilafet devlete taþýnmýþtýr. Böylesine bir dönemden sonra çaðýnýn en büyük devlet adamý, en büyük önderi Mustafa Kemal Atatürk gelmiþtir. Tüm mazlum milletlere de önder olan Atatürk, tarihte benzeri bulunmayan emperyalizmin dev güçlerine karþý verilen baðýmsýzlýk savaþýyla birlikte bir büyük devrimi gerçekleþtirmiþtir. Bu devrimle teokratik bir sistem demokratik bir sisteme dönüþtürülmüþtür. Doðmatizmden akýlcýlýða geçilmiþtir. Akýl ve bilim tutsaklýktan kurtarýlmýþtýr. Ümmet toplumundan ulusal topluma geçilmiþtir. Egemenlik gökten alýnarak halka verilmiþ ve haklaþtýrýlmýþtýr. Dostlarým; Devrimin bu karakterini, devrimin temeli olan laik ilke biçimlendirmektedir. Devrimin kaynaðý ve temel direði olan laiklik ilkesi toplumun akýl ve bilim dýþý düþüncelerle yargýlardan uzak kalmasýný amaçlar. Hacýbektaþ'ta kürsüden indirilen Oktay konuþsaydý, Gül hangi aðýr laflarý duyacaktý? Ýþte bu nedenledir ki, bu devrimle sanatta, kültürde, siyasette, yönetimde, toplumu düzenleyen kurallar demokratik, laik bir temele oturtulmuþtur. Birtakým doðmatik, þeri bilgilerle aklý dýþlayan, eðitim ve öðretim yerine, demokratik, laik eðitim programlarý uygulamaya konulmuþtur. Tarihte görülmemiþ kapsamlý bir hukuk devrimi gerçekleþtirilmiþtir. Uygun görülürse hukuk devletine iliþkin olarak bir temel noktaya açýklýk getirmek istiyorum. Ýfade ettiðim gibi devrim, egemenliði halklaþtýrmýþtýr. Hükmetmek, egemenligi kullanmak halka býrakýlmýþtýr. Ancak, devrim bununla yetinmemiþ, halk egemenliðini demokratik, laik hukuk devletiyle taçlandýrmýþtýr. Çünkü, demokratik, özgürlükçü hukuk devletinde, azýnlýðýn da çoðunluðun da keyfi yönetimine diktasýna yer yoktur. Hukuk devletinde herkes hukuka baðlý ve baðýmlýdýr. Hangi koþulda olursa olsun, hiç kimseye, zümreye, sýnýfa ve partiye ayrýcalýk tanýnamaz. Hukuk üstünlüðünü saðlayan kurallarla, kendisini baðlý saymayan anlayýþ, hukuk devleti nezdinde meþru sayýlmaz. Eðer hukuk devleti yaþayacaksa, hukuk devletinden kurtulmak gibi bir amaç yoksa, yüzde 90 oyla iktidar dahi olsanýz, hukuka, özellikle onun olmazsa olmaz ilkelerine uymak zorundasýnýz. Hiç kuþku yok ki, parmak çoðunluðu demokratik iþleyiþi saðlayan, hukuk devletine iþlerlik kazandýran olgudur. Ama bu durum hukuksal ve demokratik çerçevede kaldýðý sürece böyledir. Onun dýþýna çýkan parmak çoðunluðu, demokratik niteliðini kaybeder. Demokratik hukuk devletinde parmak çoðunluklarý, sistemin totaliter yapýlara dönüþtürülmesinin aracý olamaz, keyfi yönetimin, despotizmin, hukuk dýþýlýðýn, çaðdýþýlýðýn aracý olamaz ve ona demokratik meþruiyet kazandýramaz. Ünlü bilgin Spinoza, parmak çoðunluðu insaný hikmet sahibi yapmaz diyor. Evet dostlarým; Atatürk ümüzün önderliðinde, yaklaþýk yýl gibi kýsa bir sürede böylesine köktenci ve anlamlý bir devrim gerçekleþtirilmiþtir. Elbette atýlan bu temel üzerinde hukukun üstünlüðünü, demokrasiyi, özgürlükleri geliþtirmek ve pekiþtirmek, siyasetin siyaset kurumlarýnýn görevi idi. Ne yazýk ki, çok partili siyaset dönemine geçildikten sonra, siyaset kurumlarý bu iþlevlerini gerçekleþtirmede yetersiz kalmýþlar, devrimlerin toplumda içselleþtirilmesine gereðince hizmet edememiþlerdir. Tersine, siyasal güç kazanmayý, din istismarýnda aramýþlar ve böylece kendi varlýk nedenlerine ters düþmüþlerdir. Bu siyaset tarzýnýn kendilerine de bir yarar saðlamadýðýný zaman içerisinde görmüþlerdir. Ne yazýk ki, bu siyaset tarzýnýn gerçekte öngörmedikleri bir yönetim biçimine altyapý oluþturduðunu çok geç fark etmiþlerdir. Fark etmiþler midir acaba? Dilerim fark etmiþlerdir. Toplumda köklü deðiþim ve dönüþüme karþýn var olan siyaset kurumlarýmýz giderek daha da statükocu olmuþlardýr. Parti içi demokrasi dýþladýklarý için güç kaybetmiþler, üretkenliklerini yitirmiþlerdir. Bu nedenle eskimeyi önleyememiþler, sistemi gereksinimler doðrultusunda yenilemekte yetersiz kalmýþlardýr. Bugün Cumhuriyet in çoðu temel kurumlarý, kuruluþ amaçlarýna ters iþler hale gelmiþler, demokratik, laik niteliklerini çok önemli ölçüde yitirmiþlerdir. Örneðin demokratik, laik sistemle din arasýnda herhangi bir egemenlik çatýþmasýna meydan vermeyerek dinin kendi iþlevinde, devletin kendi iþlevinde kalmasýna katký yapmak üzere Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý kurulmuþtur. Ne yazýk ki, Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý yýllardan beri 1982 Anayasasa nýn öngördüðü ilkeler doðrultusuna bile çekilememiþ, Anayasamýzýn çok gerisinde kalmýþtýr. Bakýnýz, Anayasamýz Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý nýn - Laiklik ilkesi doðrultusunda çalýþacýðýný, - Siyaset dýþýnda kalacaðýný - Milletçe dayanýþma ve bütünleþmeyi amaç edinerek hizmet edeceðini öngörmektedir. Bugün Diyanet Ýþleri Baþkaný Aleviliði farklý bir inanç olarak kabul edersek Aczmendileri ayný þekilde kabul etmemiz gerekir diyebiliyor. Bu düþüncenin, tarihsel, inançsal gerçekler karþýsýnda, bilimsel veriler karþýsýnda, yaþamýn gerçekleri karþýsýnda bir geçerliliði olabilir mi? Bu düþüncenin demokratik, laik sistem ve anlayýþla baðdaþýr tarafý var mý? Bu düþüncenin Anayasa nýn öngördüðü milletçe dayanýþmayý gerçekleþtirecek bir yaný var mý? Asýrlarýn ötesinden, zulümleri, baskýlarý acýlarý aþarak bu günlere gelmiþ bir inancýn inkar edilmesiyle Anayasanýn öngördüðü toplumsal dayanýþma gerçekleþebilir mi? Demokratik laik sistemde herhangi bir din kurumu siyasete böylesine fetva üretebilir mi? Sayýn Cumhurbaþkaným Sevgili dostlarým Demokrasi, farklýlýklarýn birbirini yok etmesine müsaade etmeyen, tersine farklýlýklarýn korunmasýnda ve birlikte yaþamasýnda hikmet arayan bir sistemdir. Ýþte bu nedenle demokrasiyi anlamlandýran ve güçlendiren çoðulculuktur. Farklý inançlarýn birlikteliðine, baþka bir ifadeyle inanç çoðulculuðuna imkan verilmesi tüm toplum kesimlerinin mutluluðunu, güçlü bir dayanýþmayý ve güçlü bir ulusal beraberliði getirecektir. Bu bakýþ açýsýyla diyorum ki; Din ve devlet iliþkilerinin yeniden demokratik ve laik bir esasa oturtulmasý, demokrasimizin geleceði açýsýndan yaþamsal bir konuma gelmiþtir. Bu konunun ortak akýlla belli esaslara oturtulmasý gerekir. Þimdi burada çaðdaþ demokrasinin, çoðulcu yapýnýn ana unsuru sivil toplum örgütlerine sesleniyorum. Bu konuda ortak akýl yakalamak ve saðlýklý bir çözüme ulaþabilmek için konuyu kamuoyunda tartýþmaya açmanýzý diliyorum. Sayýn Cumhurbaþkaným, deðerli konuklar, bu alaný dolduran ve ekranlarý baþýndan bizi izleyen gönül dostlarý, sunuþumun Hacý Bektaþi Veli hoþgörüsüyle deðerlendirilmesini diliyorum. Mutluluk ve esenlik dileklerimle sizleri saygýyla selamlýyorum Seyfi Oktay Adalet eski Bakaný

5 ÝNSANA DÖNÜÞÜM ÜM TADI Ozanýn çýðlýðý: Evim müze olsun Ýnsana Dönüþüm, Hidayet Ceylan. Yol Yayýnlarý, Sonsuz sorumsuzluk yoktur. Yüreði sýkýþan insanlarýn týrnaklarý da yaþamýn nasýl taþýnmasý gerektiði üzerine çabanýn parçasý olur. Biriktirir emeðini, biriktirir bilgisini. Bilginin emek olduðun, bu emeðin can acýtýcý olduðunu görmek bir hayretliktir. Ýnsan bedeninin acýsýna karþýlýk, yürek coþar. Yürek elmas bulmuþ gibi hünerlenir. Yaþamýn sýrrýna bu yol bir çýkmaz mýdýr diye düþünmezsiniz, düþünemezsiniz. Çünkü ufku görebilmek için dalmýþsýnýz bir kez. Gözlerinize ve dilinize sürülen afyon deðil, acýnýz ve mürþidinize gitmenizdir. Beklentiniz insanýn susayýþýndaki duruluktur. Ne istediðinizi aklýnýz da, teniniz de, iskeletiniz de bilir. Ortak bir iktidar vardýr can ile ten arasýnda. Kýrýlamayan bir yoldur iþte bu. Bu yol çoðunlukla þiir yoluyla çýkar önünüze. Bin öz bulmuþsunuzdur yüzünüze. Yüreðiniz durmaz aðlar. Hatýrlamanýz gerekmez artýk. Sonsuz bir teneffüs baþlamýþtýr nefsinizde. Duraklarý yüreðinizden çok aklýnýzýn sarmalýyla hareket eder ve siz bir duraktan ötekine hac ederken üzülmezsiniz zamana. Zamana köle deðilsinizdir. Zaman siz olursunuz. Ýçinizdeki coþku izin vermez bir de sizin zamanda oyalanmanýza. Bu, bir de genç bir yolculuk ve özlem de taþýyorsa sýrtýnda, o zaman daha bir alýmlý ve yaratýcý olur. Yaþamak istediðiniz yer ile yaþadýðýnýz yer arasýnda bir sarkaçtan ötekine yol alýrsýnýz. Bu size kaç yol birden çýkarýr. Hangi yol gerçektir. Hangi yol muþtulandýðýnýzdýr, bilemezsiniz. Ancak açmýþsýnýzdýr kapýyý. Açmýþsýnýzdýr nefesinizi. Sesiniz dizginsiz ancak kurallýdýr. Bir ömrün ehlileþtirdiði bir kural deðildir bu. Muþtulanmýþ yolunuz, Mürþit bekleyen yoldur. Hidayet Ceylan ýn þiiri bu yolun duraklarýnda teneffüs ederken bulduðu madenin kýymetiyle sýrlanmakta. Bu bir ölüm sýrlanmasý deðil, canýn ten arayýþý gibi deðerli ve yeniden doðuþu, göç edecek yaþamý aramak gibidir. Þiirlerindeki usta iþi dil bir sanat kurgusundan öte, felsefenin diþil yanýndan beslenmektir. Toplumsal yoksunlukla felsefi dünyasýnýn kat kat birbirini hedeflemesidir. Yüreðindeki yolculuðun cesurca yeniden yolculuðunda Ýnsana Dönüþüm üdür. Korkusuz sözlerin yolculuðu deðildir bu. Ýnsanýn bir erdem olarak kendisini yaratmasý için çýkýlan bir iç yolculuktur. Ýnsanýn kendi kendine Hac ýdýr. Son dönem þairler arasýnda felsefi aðýrlýðý da bilerek yazan az sayýdaki genç þairlerden biridir Hidayet Ceylan. Yapmak istediði toplumsal yürekteki suskunluðu kýrmaktýr. Ýçinden geçirilmeye çalýþýlan sömürü ile felsefi kandýrýlýþý yýkmak. Yýktýkça da sahneden silebilmek. Bir direniþ yolcusudur o, bu içsel yolculuðunda. Dilinin sadeliði ve anlaþýlýrlýðý ise bambaþka bir tat. Usta kalemlerle yatýp kalktýðýný düþünürsünüz. Korkularýný yenebilmenin yolu da bu ustalýðýn kýyýsýndan beslenmekten kaynaklanýyor. Gençliðini geçtiði yöreye baktýðýmýzda zaten kocaman bir ufuk çýkýyor karþýmýza. O bununla yetinmeyerek çaðdaþ dünyanýn eleþtirenleri ve sorgulayanlarýndan da izler katýyor kendine. Yaþamýn bir bütün olduðunu bilmek bu sýnýr içinde okyanusa girebilmekte olmalý. Kaleminin kývrak ve hünerli seyri her ne kadar bir içsel yolculuða gidiþ olsa da, bu yeterli deðil onun için. O içsel yolculuk mütevazi bir duruþun eseri. Kendisinden kopmamayý ve deðiþimi kendinden baþlatmayý zorlayan süzgeç ve süreçle birleþmektir. O diþil gücü þiirinin damarýna taþýyabilmek için o kutlu ve zorlu doðumun hammaddesi olmanýn kudretidir. Bu kudret ne kadar keramet taþýr. Ne kadar coþku ve yaratýcýlýk taþýr bunu gençliðin doygunluk ve yenilenmesi gösterecek. Ýlk kitabý ile karþýmýzda ve bu kitaptaki þiirler þimdiden uluslar arasý ödüllü. Yaþadýðý topraklarýn belirleyici ödüllerini taþýyor haznesinde. Birgün sularý durulduðunda baþka dünyalara kurduðu kampý, ülkesine de taþýyabilecek umarým yýlýnda Melburn de düzenlenen World Poetry Festivali Teþvik ödülü, 2007 yýlý ABD- UCLA Üniversitesi Paolo Freire Enstitüsü ikincilik ödülü az bir yolculuk olmasa gerek. Þiirin yok sayýldýðý bir dünyada þiirle yol sürmek kolaya kaçmadan yaþamaktýr. Onun þiirlerin de bir de felsefenin yaratýcý gücünü beden dili gibi kullanabilmek ayrý bir önemdedir. Þiirlerini Türkçe yazýyor, ancak her þiir dinletisinde Ýngilizce veya baþka dille dinleyenlere de çeviriyor veya çevirtiyor. Bazý felsefi algýlayýþlarý Aleviliðin engin dilini ve þifrelerini düþününce, nasýlda zor buluyor insan. Ancak bir anlayan vardýr elbette. Yaþadýðý dünyanýn küçücük bir atmosfere döndüðünü görmek biraz da buna zorunlu kýlar insaný. Alevi felsefesini, toplumcu dünya görüþleriyle birleþtirdiðinde yaþamýn yeni kýlavuzuna ulaþmak oluyor. O nedenle; Ýnsanlýðýn halleri/sarp kayadýr yollarý/terk-i dünya etmeden/anlaþýlmaz dilleri demek onun yarasýnýn bir fileye toplanamayacaðýný gösteriyor yada Ýnsaný severiz mazlum ezmeyiz/zalimlere hürmet nedir bilmeyiz/gerçek erenlerden geri kalmayýz/gel özün insana versene sofu demek onun için iki ucu yaralý bir yaþamýn ayaða kaldýrýlmasý ve ona ýþýk yakýlmasýdýr. Bazen bu ýþýðý toprak uyaramaz da topraðýn dili olan insan uyarýr. Bu uyarma gönlüm ve ellerin gücüyle olur. Yaþam kavgasý bu surette umut da taþýr, erdem de. Hidayet Ceylan yaþamýn yalansýz ve köleleþmeden yaþanabilmesi için önce Ýnsana Dönüþüm diyor. Bu bir durak deðil, sýrtýndaki kamburdan kurtuluþtur. Hilesiz ve hýrka ile yaþamaya yol alýþtýr. Murat Gündüz ve 2 Temmuz 1993 de Sivas Katliam ýnda yanarak bizlere ýþýk olan tüm canlara adanmaya ses olmuþu ise Yunus lu dünyanýn mührünü aramaya çýkýþtýr. Yana yana umar aramaktýr. Arþta ya da serin bir dünyanýn ýssýzlýðýnda. Ýnsan olmak ama insanca ser taþýyabilmek dileðiyle yokuþa çýkmak. Hasan Harmancý hasan.harmanci@hotmail.com Ozan Hüseyin Çýrakman kentsel dönüþüm projesi nedeniyle yýkýlacak evinin müzeye dönüþtürülmesini istiyor Yaþayan önemli halk ozanlarýndan biri olan Aþýk Hüseyin Çýrakman 1964 ten beri Mamak ýn Dutluk Mahallesi nde oturuyor doðumlu Çýrakman ýn yaþamýnýn önemli bir bölümünü geçirdiði ve eserlerinin neredeyse tamamýný ürettiði evi ve mahallesi Kentsel Dönüþüm Projesi kapsamýnda yýkýlmak isteniyor. Biz açlýktan ölsek de, öz kültürümüz ölmesin istiyorum diyen Aþýk Çýrakman ýn, evinin kendisi gibi üretken halk ozanlarýnýn eserlerinin sergileneceði bir müzeye dönüþtürülmesi için Kültür Bakanlýðý na yaptýðý baþvuru yanýtsýz kalmýþ. Çorum un Sungurlu ilçesinin Körkü köyünde doðan Çýrakman, usta malý deyiþleri babasýndan, baðlama çalmayý Nesimi Caferi ve Cevheri Baba dan, okuma yazmayý ise köyün okuma yazma bilenlerinden kendi çabasýyla öðrendi. 3 kaseti ve aralarýnda halk ozanlarýna dair inceleme ve antolojilerin de bulunduðu 13 kitabý bulunan Çýrakman, 1964 yýlýndan bu yana Ankara da, Dutluk Mahallesi ndeki gecekondusunda yaþýyor. Yunus Emre nin, Fuzuli nin, Virani nin, Karacaoðlan ýn insan sevgisini, Pir Sultan Abdal ýn, Köroðlu nun, Dadaloðlu nun haksýzlýða karþý halktan yana duruþunu dilinden, deyiþinden eksik etmeyen Çýrakman, hala çalýp üreten köþe taþý halk ozanlarýna hakkettikleri kýymetin verilmemesinden þikayetçi. Üzgün ölmek istemiyorum Hiçbir sosyal güvencesi bulunmayan Çýrakman ýn, 2004 yýlýnda Kültür Bakanlýðý nýn, sanatçý yardýmlarýnýn sadece sinema sanatçýlarýna verilmesi kararý almasýndan bu yana hiçbir geliri yok. 6 beyin damarýnda týkanýklýk bulunan ve oðlunun yardýmlarýyla tedavisini sürdüren Çýrakman, halka olan sevgisini hiç kaybetmediðini Üzgün ölmek istemiyorum. Ülkemi güzellikler içinde görerek ölmek istiyorum. Ozanlara sevgisinden dolayý halkýma minnettarým sözleriyle ortaya koyuyor. Ýþgal parasý ödüyor Çýrakman ýn Ankara ya geldiðinden beri oturduðu mahallesi de Yeni Mamak Kentsel Dönüþüm Projesi kapsamýnda yýkýlmak isteniyor. Mahalleye ilk taþýndýðýnda her yerin kayýsý aðaçlarý ve baðlarla kaplý olduðunu anlatan Çýrakman, 44 yýldýr vergisini veriyor. Elektrik, su, telefon aboneliði var, adresi belli. Bunlara raðmen 7 senede bir hazine arazisini iþgal ettiði için iþgal parasý ödeyen Çýrakman, ABD Irak ý iþgal etti, kimse para istemedi Amerika dan diyerek durumun gülünçlüðüne dikkat çekiyor. Baþvurularý sonuçsuz kalmýþ Arazim yok, topraðým yok, malým yok/ Yekinip de kalkamýyom, gücüm yok/ Haktan gayrý tutunacak dalým yok/ Doktor diyor hiç üzülme, düþünme dizeleriyle evinin yýkýlmasýndan duyduðu endiþeyi halkýn diliyle anlatýyor. Ünlü ozan, eserlerinin tamamýna yakýnýný ürettiði evinin yýkýlmamasý, yýkýlacaksa da yerine yapýlacak binanýn kendi kitaplarýnýn ve baþka halk ozanlarýnýn eserlerinin sergilendiði bir müzeye dönüþtürülmesi için bazý baþvurularda bulunmuþ. Kültür Bakanlýðýna, Ankara Büyükþehir Belediyesi ne ve Mamak Belediyesi ne dilekçeler sunmuþ. Çýrakman ýn bu isteðine tek yanýt veren kurum olan Mamak Belediyesi ise, talebin ancak Kültür Bakanlýðý tarafýndan karþýlanabileceði cevabýný vermiþ. Çýrakman yüzünden hiç eksik etmediði gülümsemesiyle, Biz açlýktan ölsek de, öz kültürümüz ölmesin istiyorum. Burasý benimle birlikte 100 kadar halk ozanýnýn eserlerinin sergilendiði bir müze ya da kütüphane yapýlýrsa ölene kadar ben burada dururum, gelenlere yardýmcý olurum. Halkýmýz da bu geleneði tanýmýþ, yaþatmýþ olur diyerek, ustalarýndan öðrenerek bugünlere taþýdýðý aþýklýk geleneðinin yeni kuþaklara aktarýlmasýný ne kadar çok istediðini vurguluyor. Öze sahip çýkmak Alevi örgütlerinin hayatta olan olmayan tanýnmýþ halk ozanlarýnýn eserlerinden oluþacak kitaplar hazýrlamasý gerektiðini söyleyen Hüseyin Çýrakman, Halk ozanlarýnýn gelenek ve öðretilerinin kaybolup gitmesinin önlenmesini istiyorum. Alevi kuruluþlarýnýn, arýnýn bal yaptýðý gibi öze inmeleri gerekir. Ýpek böceklerinin ölü kozasý gibiler. Özünde ipek var, ama kozalar ölmüþ. Çünkü öze sahip çýkmýyorlar, þekilde kalýyorlar diyor. Çýrakman, yýllarca emek verdiði, sahne aldýðý Hacý Bektaþ Veli etkinliklerine son yýllarda çaðrýlmamasýna da üzgün ve tepkili: Çýrakman ým keder gitti, gam geldi/ Ben de sandým yaramýza em geldi/ Birþeyimden gayrýsýna zam geldi/ Doktor diyor hiç üzülme, düþünme Uyutan çok, uyaran yok Aþýk Hüseyin Çýrakman-Hayatý ve Deyiþleri, Hak Yardýmcý Her Kuluna, Sen Devam Et Okuluna, Hoþ Geldiniz Erenler, Sesimiz, Halkýn Sesi Halk Ozanlarý, Deyiþleriyle Dünün ve Bugünün Halk Ozanlarý, Çorumlu Halk Ozanlarý, Ozanca Yaþamak, Yaralý Gönlüm, Talihsiz Aþýk, Gönülden Ýlhamlar, Çorumlu Halk Ozanlarý gibi kitaplarý bulunan Çýrakman, 1975 te kurulan Halk Ozanlarý Kültür Derneði nin kurucularý arasýnda yer aldý. Halktan, haklýdan yana tavrý nedeniyle zaman zaman baskýlara maruz kalan Çýrakman, 12 Eylül dönemi bir yýla yakýn bir süre gerekçesiz þekilde tutuklu kaldý. Tüm yaþadýklarýna raðmen güzel günlerden umudunu kesmeyen Çýrakman, Ne yapalým, uyutan çok uyaran yok. Uyaranýn da koluna kelepçeyi takýveriyorlar. Sevgiyi, saygýyý, insana insanca bakmayý, insan gibi düþünmeyi bu millet tekrar aklýna koymak zorunda. Hileye, hurdaya, yalana, haksýzlýða, talana son deyip ele ele vermeli. Hem ülkemi, hem dünyamý barýþ ve dostluk içerisinde görmek istiyorum diyor. Cem Gurbetoðlu / Fotoðraf: Bekir Karadeniz Ankara/EVRENSEL - 19 Aðustos 2008

6 Cumhurbaþkaný Gül'e Hacýbektaþ Sorusu DSP'LÝ YAÐIZ HACIBEKTAÞ'TAKÝ 'KÜRSÜ DARBESÝ'NÝ SORDU TÜRKÝYE BÜYÜK MÝLLET MECLÝSÝ BAÞKANLIÐI NA Aþaðýdaki sorularýmýn, Cumhurbaþkaný Sayýn Abdullah Gül tarafýndan yazýlý olarak yanýtlanmasý isteðimi bilgilerinize sunarým. Saygýlarýmla.18 Aðustos Süleyman Yaðýz, DSP Ýstanbul Milletvekili 1- Sizin de konuk olarak katýldýðýnýz, 45. Ulusal ve 19. Uluslararasý Hacý Bektaþ Veli Anma, Kültür ve Sanat Etkinlikleri nin baþlama törenine Cumhurbaþkanlýðý görevlilerince müdahale edilmiþ midir? 2- Törenin protokol ve oturma düzeni, hatta sunucusu bile Cumhurbaþkanlýðý görevlileri tarafýndan kararlaþtýrýlmýþ mýdýr? 3- Etkinlikler kapsamýnda bu yýlki Barýþ ve Dostluk Ödülü ne layýk görülen eski Adalet Bakaný Sayýn Seyfi Oktay a, kürsüye çýktýktan birkaç dakika sonra konuþmasýný bitirmesi için Cumhurbaþkanlýðýnýn sunucusu tarafýndan uyarýda bulunulmuþ mudur? Uyarý üzerine Sayýn Oktay, bu koþullarda daha fazla konuþamayacaðýný belirterek konuþmasýný bitirmek zorunda kalmýþ mýdýr? 4- Dahasý ev sahibi olan Hacýbektaþ ilçesi Belediye Baþkaný Sayýn Ali Rýza Selmanpakoðlu da konuþmasýný daha fazla uzatmamasý için yine ayný sunucu tarafýndan uyarýlmýþ mýdýr? Bunun üzerine Sayýn Selmanpakoðlu, Bitiriyorum demek zorunda kalmýþ mýdýr? 5- Eðer bu iddialar doðruysa bu demokratik bir tutum mudur? Bütün bunlar sizin bilginiz ve izniniz dâhilinde mi olmuþtur? 6- Cumhurbaþkanlýðý görevlileri, Cumhurbaþkaný nýn konuk olduðu törenlere bu tür müdahalelerde bulunmakta mýdýrlar? Törenlerin sunucusunu bile kendileri mi getirmektedirler? 7- Bu görevlilerin böyle bir yetkisi var mýdýr? Varsa bunlara bu yetkiyi kim vermiþtir? Böyle bir yetkiyi, demokratik hukuk devleti ilkeleri ve Avrupa Birliði standartlarýyla baðdaþtýrmak mümkün müdür? ALEVÝ HABER AJANSI - 18 Aðustos 2008 Ehl-i Beyt Akademesi'ne tepki Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Dünya Ehl-i Beyt Vakfý bünyesinde Alevilere inanç önderleri yetiþtirmek için oluþturulan Ehli Beyt Akademisi, Aleviler arasýnda yeni bir tartýþmaya neden oldu. Vakýf bünyesinde kurulan Ehl-i Beyt Akademisi nde Eylül ayýnda 30 u yurtdýþýndan 120 üniversite mezunu öðrenciyle ders baþý yapýlacak. Akademide iki yýl eðitim görenler, vakfýn vereceði sertifikayla cemevlerinde görev yapabilecek. Demokrat Radyo'ya açýklama yapan Alevi Bektaþi Federasyonu Baþkaný Ali Balkýz, Dünya Ehl-i Beyt Vakfý Baþkaný Fermani Altun'u eleþtirerek, böyle bir uygulamanýn Alevilik'te olmadýðýný ve bunun Aleviliðe aykýrý olduðunu belirtti. Balkýz, geçmiþte Gazi Üniversitesi'ne baðlý Hacý Bektaþ Veli Kültürünü Türk Kültürünü Araþtýrma Enstitüsü'nün de böyle bir uygulama yapmayý amaçladýðýný ancak baþarýlý olamadýklarýný söyledi. Alevi Bektaþi Federasyonu Baþkaný Ali Balkýz, Aleviliðin 1000 yýllýk geçmiþinde medreseye gider gibi eðitim aldýktan sonra dede olma gibi bir uygulamanýn olmadýðýna dikkat çekti. Balkýz, böyle bir akademiyi hayata geçirmek isteyen Dünya Ehl-i Beyt Vakfý'nýn Aleviliðin tarihine iyi bakmasýný ve Alevilik'deki Dedelik anlayýþýnýn þeriat anlayýþýndaki þýhlýk anlayýþýyla karýþtýrmamasýný istedi. ATILIM - 19 Aðustos 2008 Bektaþ-ý Veli nin kayýp eserleri bulundu Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Türk tasavvuf dünyasýnýn simge isimlerinden Hacý Bektaþ-ý Veli nin kayýp iki eseri Fatiha Tefsiri ve Kýrk Hadis in orijinal metinleri Londra daki British Museum Library de bulundu. Zaman Gazetesi nde dün yayýnlanan habere göre, M.Fuat Köprülü ve Abdulbaki Gölpýnarlý gibi ünlü araþtýrmacýlarýn, Hacý Bektaþ-ý Veli ye ait olduðunu bildirdiði iki KAYIP ÝLANI Nevþehir Bað- Kur Müdürlüðü nden aldýðým Saðlýk Karnemi kaybettim. Hükümsüzdür. Hamiyet Akyýldýz SATILIK EV Nevþehir Yolu üzerinde Veliyettin Ulusoy un evinin yaný, arsalý ve bahçeli 2 katlý ev satýlýktýr. Çep Tel: Ev Tel: eserin orijinali, Fatih Üniversitesi öðretim üyelerinden Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Özcan ýn tez çalýþmalarý sýrasýnda geçen yýl Londra daki British Museum Library de bulundu. Alevilik ve Bektaþilik çalýþmalarýyla bilinen Yrd. Doç. Özcan, geçen yýl Londra daki müzede kayýp eserleri bulduktan sonra Süleymaniye Kütüphanesi nde de baþka bir nüshaya ulaþarak karþýlaþtýrma yoluyla metni oluþturdu. Ýki eserin hemen hemen ayný olduðuna dikkat çeken Özcan þunlarý anlattý: "Esad Coþan ve Bektaþi dedelerinden Bedri Noyan, Fatiha Tefsiri nin Tire Kütüphanesi nde bulunduðunu söylüyordu. Orada çýkmadý. British Museum Library de Makalat adlý eseri incelerken son tarafýnda tefsirin ek olarak konulduðunu fark ettim. Bu, onun Besmele Tefsiri ile de üslup olarak benzeþiyordu." Fatiha Tefsiri kitap haline getirilirken Kýrk Hadis için de hazýrlýklar sürüyor. Hürriyet : 19 Aðustos 2008 SATILIK EV Bala Mahallsi nde, Terminalin arkasýnda çift arsalý, yetiþmiþ aðaçlarý ve bað ý olan 180m2 üzerine kurulu,tribleks ev sahibinden satýlýktýr. Tel: Petrol KIRÞEHÝR< >HACIBEKTAÞ Otel Ýnþaatý Üniversite Üniversite Kampus Arazisi < BEÞTAÞ 643m2 587m2 626m2 638m2 617m2 634m2 609m2 610m2 Dedebað Fýrýn >MERKEZ Kýz Öðrenci Yurdu Erkek Öðr.Yurdu Hüseyin Sümen in evi SATILIK ARSALAR Çep: Tel: ÝNÞAAT ÝÞLERÝNÝZDE KOLAYLIK! Elektiriksiz çalýþma imkaný ile bilimum beton, mozaik, iþleri ve kaya kýrma, kuyu acma iþlerinizde gerekli donaným ile iþlerinizi kolaylaþtýralým. 7 deðiþik boydan hilti, jeneratör, Karot Makinasý, 20 mm den 200 mm ye kadar tozsuz beton delme makinalarý kiraya verilir.. Mehmet Güldiken Cep: Ev : Altýnyazý (Aflak) Köyü

7 Ýçki satan Alevi esnafa zabýta dayaðý CHP LÝ ATEÞ: KEÇÝÖREN DE ALKOLLÜ RESTORAN YOK Þahin i ziyaret eden CHP Genel Baþkan Yardýmcýsý Yýlmaz Ateþ, ilçe sýnýrlarý içinde bir tek alkollü restoranýn bulunmadýðýný söyledi. Alevi Gençlik Forumu Yapýldý 7 Ankara Keçiören de gece saat e kadar içki satma ruhsatý olan tekel bayisine akþam saatlerinde ellerinde çivili sopalarla gelen iki sivil görevli, iþyeri sahibini dövdü. ANKARA - Keçiören de zabýta ekipleri tarafýndan dövüldüðü iddia edilen tekel bayi sahibi Metin Þahin i CHP milletvekilleri evinde ziyaret etti. Olayý anlatýrken zorlukla oturduðu gözlenen Þahin, geçen hafta gece saat e kadar açýk tutma ruhsatý bulunan tekel bayisine, saat sularýnda gelen Keçiören Belediyesinin sivil ekibinde görevli iki kiþinin, üzerinde çivi olan sopalarla kendisine küfrederek saldýrdýðýný öne sürdü. Ýlk darbeyi kafasýna aldýðýný ve tezgahýn arkasýna düþtüðünü ifade eden Þahin, þunlarý kaydetti: Orada infazýmý yaptýlar, küfrettiler. Seni öldüreceðim, bu saatte niye açýk diye baðýrdýlar. Allah rýzasý için yapmayýn, izin verin dükkaný kapatayým dedim, dinlemediler. Allah ý da seni de tanýmýyoruz dediler. Sonra, yara bere içinde dükkaný kapattým. Bu sefer dükkan kapýsý önünde, yine infazýmý yaptýlar. Dört gündür hala aðrý, bulantý, kusma var, en aðýr darbeyi alnýma aldým. Þahin, hiçbir yetkilinin de kendisini arayýp geçmiþ olsun demediðini dile getirdi. KURBANLIK SATIÞLARIMIZDA KREDÝ KARTI GEÇERLÝDÝR KURBANLIK VE KESÝLMÝÞ KUZU ETÝ ÝSTÝYENLERE DUYURULUR CANLI KUZU AYAKTA YTL DEN BAÞLAYAN FÝYATLARLA OÐLAK TANE 100 YTL. SÝPARÝÞE GÖRE KUZU KESÝLÝR: KESÝLMÝÞ KUZU ETÝ BÜTÜN 1 Kg: 10 YTL EVLERE SERVÝSÝMÝZ VARDIR HALKIMIZA DUYURULUR Kamil ÖNTAÞ Tel: Adres: ÝLÝCEK KÖYÜ HACIBEKTAÞ/NEVÞEHÝR Türkiye Cumhuriyeti Devleti nin baþkentinde böyle bir uygulama yapýlabiliyorsa, AKP nin yönetimde olduðu diðer belediye, il, ilçe ve beldeleri bir düþünün diyen Ateþ, þöyle devam etti: Keçiören Ankara nýn en büyük ilçesi. Bu ilçemizin sýnýrlarý içinde maalesef terör ve korku hakim hale gelmiþtir. Ýlçe sýnýrlarý içerisinde bildiðim kadarýyla bir tek alkollü restoran yoktur, böyle tek tük tekel bayiliði yapanlar da çeþitli baský altýndadýr. Türkiye Cumhuriyeti, çete, eþkýya, kap kaç devleti deðil, kanun devletidir. Ankara nýn ortasýnda eþkýyalýk yapýlýr mý? Bu eþkýyalar bu gücünü, cesaretini yönetimlerden almaktadýr. Son derece üzüldüm, Belediye Baþkaný bunlar hakkýnda nasýl iþlem yapmaz? BAÞBAKAN 500 METRE ÝLERÝDE OTURUYOR Þahin e CHP lideri Deniz Baykal ýn geçmiþ olsun dileklerini ileten Yýlmaz Ateþ, Baþbakan Recep Tayyip Erdoðan ýn 500 metre ilerde oturduðunu, türbanlý bir genç kýzý aramasýna raðmen hemþehrisine geçmiþ olsun demediðini ifade etti. Ateþ, Hacýbektaþ ta konuþan Cumhurbaþkaný Abdullah Gül ün de geçmiþ olsun dileklerini iletmesi gerektiðini söyledi. Ateþ, Bu insanlar, namusuyla, þerefiyle çalýþýyor. Bunlarýn döneminde muteber adam olmak için, çalmak, çýrpmak, iþ takipçisi olup da milyon dolarlar kazanmak mý lazým? dedi. AA - NTV - 19 Aðustos 2008 Salý Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Günlerdir beklenen "Büyük Alevi Gençlik Forumu" 17 Aðustos Pazar günü Hacýbektaþ'ta yapýldý. 400'den fazla gencin katýldýðý forumda onlarca gençlik temsilcisi söz alarak sýkýntýlarýný anlattýlar. Forumda Alevi kurum temsilcileri de hazýr bulundu. (Haberimize forumdan fotoðraflar eklendi - 2. Kez Güncellendi). "Tarihi bir buluþma" olarak nitelenen ve yüzlerce Alevi gencinin ilk defa biraraya gelmesi planlanan "Alevi Gençlik Forumu" Hacýbektaþ'ta yapýldý. Çaðrýsý Alevi Bektaþi Federasyonu Genel Baþkaný Ali Balkýz ve Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Genel Baþkaný Turgut Öker tarafýndan yapýlan foruma 400'den fazla genç katýldý. Onlarca gençlik temsilcisinin söz aldýðý forumda 3 saat boyunca Alevi gençliðinin sorunlarý ve sorunlarýn çözümleri konuþuldu. Etkinlik; Pir Sultan Abdal Kültür Derneði Genel Baþkaný Fevzi Gümüþ'ün açýlýþ konuþmasýyla baþladý. Gençleri selamlayan Gümüþ; Alevi gençliðinin kendi geleceðine sahip çýkabileceði vurgusu üzerinde durdu. Etkinlikleri canlý yayýnlayan YOL TV'ye de teþekkür eden Gümüþ, buluþmanýn tarihi bir buluþma olduðunu tekrar belirtti. Ardýndan etkinliði yönetecek olan divan kürsüye Fevzi Gümüþ tarafýndan tek tek davet edildi. Etkinlik divaný PSAKD'den Recai Özdemir, Aydýnlýk Gençlik Meclisi'nden Ceyhun Günal, PSAKD'den Nedim Gülsen, Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneði'nden Ali Ersin Kelleci ve Fransa Alevi Birlikleri Konfederasyonu'ndan Þahzade Kamçý tarafýndan oluþturuldu. Divan ilk sözü bu büyük buluþmanýn çaðrýsýný yapan Alevi Bektaþi Federasyonu Genel Baþkaný Ali Balkýz ve Avrupa Alevi Birliklikleri Konfederasyonu Gençlik Sorumlusu Ali Ertan Toprak'a verdi. Balkýz; gençliðin bu tarihi buluþmasýnýn görmenin kendisini çok duygulandýrdýðýný ve Alevi gençliði ile gurur duyduðunu ifade etti. Toprak ise; Türkiye'den ve Avrupa'dan yüzlerce gencin biraraya gelmesinin gerçekten takdire deðer olduðunu belirtip bu buluþmalarýn gelenekselleþtirilmesini ve hatta Avrupa gençliði ile Tükiye Alevi gençliðinin ortak yaz kamplarý düzenlemesini önerdi. Federasyon temsilcilerinin konuþmalarýnýn ardýndan 25'den fazla genç kürsüye çýkarak konuþmalar yaptýlar. 3 saati aþkýn süre boyunca Alevi gençliðinin sorunlarýndan bahsedilen forumda; arada türküler ve þiirler ile foruma renk katýldý. Yol Tv'den de canlý olarak yayýnlanan forumun ardýndan bir sonuç metni oluþturuldu. Madýmak Müzesi, zorunlu din dersleri gibi konularýn iþlendiði sonuç metninde Alevi gençliðinin kendi örgütlenmesini yaratmasý üzerinde de duruldu. Forumda örgütlenme modeli konusunda sunulan öneriler de sonuç metninde aktarýldý. Forumun sonunda bu sonuç metninin uygulanmasýný saðlamak için bir komisyon oluþturulmasý önerildi ve forum katýlýmcýlarý tarafýndan kabul edildi. Alevionline / Hacýbektaþ SATILIK EV TOKÝ konutlarýnda bulunan 1 ci etap, 1 ci blokta 23 no lu ev satýlýktýr. Müracat: Hikmet Bozdað SATILIK EV 2. Etap 10. Blok 1. Kat 5 nolu Daire satýlýktýr. Müraacat: Tel:

8 Hacýbektaþýn yeni sahibi Abdullah GÜL Abbas Tan Ýki yýldýr yazýyorum. Hacýbektaþ'a sahip çýkalým diye. Kimse sahiplenmedi yada sahiplenemedi ama hemþerim,cumhurbaþkaný sayýn Abdullah Gül öyle sahiplendi ki adeta, 16 Aðustos Hacý Bektaþ Veliyi anma etkinliklerine tamamen el koydu. Herkes kürsü meselesini yeterince dillendirdi,ya protokolda kimler vardý? Hangi Alevi Kurum baþkaný yada geçmiþte Hacýbektaþ Ýlçesinde Belediye Baþkanlýðý yapmýþ ve bugün hayatta olan eski Belediye Baþkanlarý neredeydiler, Alanda kimler vardý. Peki bunlar sayýn Cumhurbaþkanýnýn emirleriyle ve Belediye Baþkaný Selmanpakoðlu'nun uygulamasýyla hayat bulduysa Aleviler ve Alevi kurumlarý ne yaptýlar. Bütün bunlar Alevilerin iç sorunu ve Alevi Kurum temsilcilerinin zafiyeti yada acizliði,ne derseniz deyin ama biz baþka bir konuya deðinelim. 16 Aðustos etkinlikleri çerçevesinde Hacýbektaþ Ýlçesine gelen ve etkinlikler çerçevesinde birde deðerlendirme yapan Kültür Bakaný Sayýn Ertuðrul Günay bir konuþma yaptý ki ilginçti. Sayýn Bakanýn konuþmasýný iki baþlýk altýnda deðerlendirmek gerekir. Birincisi,ben dahil birçok tanýdýðý Aleviler vardý sayýn bakanýn,bunlardan hiç mi bir þeyler duymadý acaba? Danýþmanlarý bir þeyler hazýrlarken ulemaya mý danýþarak bu konuþmayý hazýrladýlar anlamak mümkün deðil. Konuþmasýnýn bir bölümünde " Günahlarýný dökmeye gelenler " diye hitabetti. Sayýn Bakan kimse Hacýbektaþ'a günahlarýný dökmeye gelmedi gelmezde çünkü Hacýbektaþ ilçesi ve orada bulunan Pirin huzuru Günah pazarý deðildir. Ýnsanlar Hacýbektaþ'a arýnmaya gelmezler,arýnmýþ insanlar arý halleriyle Pirin yani sizin anlayacaðýnýz dilden söyleyeyim Hacý Bektaþ Veli'nin huzuruna gelirler. Sizlerin günahý olabilir onu bilemem ama sizin günahýnýz varsa lütfen bir daha Hacýbektaþ'a giderken günahlarýnýzý bir yere dökün ve pirin huzuruna öyle gidin derim. Yaptýklarýndan ve yapacaklarýndan bahsederken ilk akla gelen Hacýbektaþ'taki caminin onarýlmasý akýllarýna geldi kabul etmek isterim. Yoksa dünyanýn dörtbir yanýndan gelen Alevilere camiden bahsetmekle Alevi köylerine zorla cami yapýlmasýný mý hatýrlatmak istediler anlayamadým. Sayýn Bakan,Berat Kandilini örnek vererek Ünlü düþünürü anma törenlerinde, berat kandili gününde Hacý Bektaþ Veli'ye el baðlamaya geldik dedi. Baþkalarýnýn yapamadýklarýný mý yapacaðýný dillendirdi acaba onu da anlayamadým. Ýkinci konu ise. Daha önce Ertuðrul Günay susuyor mu Susturuluyor mu baþlýklý bir yazý yazmýþtým. Her halde o yazýmdan da etkilenmiþ olacaklar ki daha önceleri Madýmak önüne gidemezken, Madýmak otelinin müze olmasý konusunda cesareti olmayan bakan ikinci defa Hacýbektaþ'a geldiler ve konuþmalarýnda ilginç sözler sarfettiler. Mecliste Milletvekillerine,AKP grup toplantýlarýnda söyleyemediklerini Hacýbektaþ'ta Cumhurbaþkanýna söyledi. Cumhurbaþkanýna hitaben, Eðitim müfredatý yeniden deðerlendirilmeli, Resmi kurumlarýn bir kýsmýný yeniden düzenlemek gerekiyor, Diyaneti yeniden düzenlemek gerekir diyorlardý. Sanki cumhurbaþkaný bu çalýþmalarý yapacaktý. Mecliste bu konuda nasýl bir çalýþma yaptýnýz sayýn Bakan? Kendi Bakanlýðýnýzda hangi gerekçelerle böyle bir deðiþikliðe gerek var diye çalýþma yaptýnýz. Alevileri ilgilendirdiði için bu istediðiniz deðiþikliklerin yapýlýrken nelerle karþýlaþýlacaðýný,bu deðiþiklikleri Aleviler yada Alevi Kurum temsilcileri nasýl kabulleneceklerini zahmet edipte muhataplarýyla bir ön görüþme yada birlikte bir deðerlendirme yaptýnýz mý da Cumhurbaþkanýndan bu konularla ilgili taleplerinizi dile getirme ihtiyacý hissettiniz. Ben yanlýþ anladýysam sayýn Bakanýn konulmalarýný,benim anlayacaðým dilden konuþsalardý çünkü ben bir vatandaþým,üstelik Aleviyim. Keþke deselerdi ki,sayýn Cumhurbaþkaným biz böyle bir çalýþma yapa(maya)caðýz haberiniz olsun (nede olsa partisinin eski Genel Baþkanýdýr. Eski genel Baþkanlara sayýn eski Genel baþkaným diye hitap edilmez ve sayýn Genel Baþkaným diye hitap edilir) Geçmiþte Muharrem ayý öncesinde Alevi açýlýmý diye bir proje ortaya attýk ve elimize yüzümüze bulaþtýrdýk. Þimdi seçimler öncesi bu konularý yapamayýz ama hiç olmazsa bunlarýn aðzýna pallý parmaðýmýzý uzatalým ama seçin sonrasýna kadar da o ballý parmaðýmýzý bunlara yalatmayalým. Bunlarý söylemekte de bir sakýnca görmüyorum,eskiden bunlara söylediklerimizin hiç birisini yapmadýk ama Aleviliði yok edebilmek için herkes üzerine düþeni fazlasýyla yapýyor diyebilirlerdi. Aslýnda sayýn Kültür Bakanýnýn Alevilerin hoþuna gitsin diye söylediklerini Aleviler samimi bulmadýklarý gibi bu söyledikleri de Alevilerin talepleri deðildir. Alevilerin talepleri nettir. Eðitim müfredatý yeniden deðerlendirilsin demiyorlar. Zorunlu Din dersleri kaldýrýlsýn diyorlar. Diyanet yeniden düzenlensin demiyorlar, Laik,Demokratik bir ülkede Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý gibi bir kurum olamaz o yüzden Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý kaldýrýlsýn diyorlar. Yani sözün kýsasý, Ertuðrul Günay Hacýbektaþ'da Alevilerin hoþuna gideceðini sandýðý üçbeþ kelime laf etti ama Aleviler ve özellikle Alevi Kurumlarý bu sözleri kesinlikle ciddiye almadýlar. O yüzden de geçmiþte yazdýðým yazým yerini bulmuþ oldu. Sayýn Bakan susuyormusunuz,susuturuluyormusunuz diye sormuþtum. Görülen o ki susmuyor, susturulmuyor, ne emrediliyorsa öyle hareket ediyor ve onlarý söylüyor. Nasýl olsa Cumhurbaþkanýnýn adamlarý Seyfi Oktay'a,A.Rýza Selmanpakoðluna, sunuculara, yani herkese emretmek için Hacýbektaþ'a gelmiþlerdi. Emir demiri keser derler ya. Sayýn Cumhurbaþkanýna gelince; "Alevisi Sünnisi hepimiz bir milletiz" Kimse bizi bölemez, Sorunlarýmýz ve sýkýntýlarýmýz vardýr. "Kendimizi baþkasýnýn yerine koyarak hareket edelim" Cumhuriyeti birlikte kurduk" diyor. "Ýncinsek de incitmeyelim" dediler. Sayýn Gül,bu söylediklerinde samimi olduðuna inanmýyorum ve kimsede inanmaz. Ýncinsekde incitmeyelim diyerek yeni bir açýlým mý yapýyor. Bunu her türlü okumak mümkündür. Ben farklý okuyorum, Biz yýllarca sizi incittik ve incitmeye de devam edeceðiz,sakýn ola sizler bizleri incitmeyin dedi. Bu yeni baþlayan bir incitme deðildi ama 16 Aðustos da 45. Ulusal ve 19 Uluslar arasý Hacý Bektaþ Veli anma etkinlikleri gerekçesiyle Alevileri adeta Belediye Baþkanýný kullanarak silindir gibi ezip geçtiðini sandý. Sayýn Cumhurbaþkaný sizin bu anlayýþýnýzla bir yere varamayýz. Alevisi Sünnisi hepimiz bir milletiz demekle neyi kasdettiniz,sanýyorum bu konuda sizin yada birilerinin þüphesi var. Bunlarý devamlý söylüyoruz. Sizin eski partinizin,hatta ondan evvelki partinizin Aleviliðe bakýþýný hepimiz biliyoruz. Uzunca bir konuþmanýzýn baþýndan sonuna kadar incelendiðinde iki yada üç defa Alevi sözcüðünü kullandýnýz, Alevilikten,Alevilerin inançsan,kültürel sorunlarýndan bahsetmediðiniz gibi bu konuda düþüncelerini söyleyecek bir tek Aleviye söz verdirtmediniz. Seyfi Oktay ödülü için konuþtu,söyleyeceklerini söyletmediler. A.Rýza Selmanpakoðlu,Alevi olduðu için deðil Belediye Baþkaný olduðu için konuþtu. Kaymakam,Vali,Kültür Bakaný ve Cumhurbaþkaný olarak sizlerde devlet adýna konuþtunuz. Ülkenin üçtebiri Alevi diyoruz, Alevilerin önemsediði bir etkinlikte temsilcilerinin konuþturulmamasý,temsil ettirilmemesi bu yýlki etkinliklerin söz sahibi olarak sizi rahatsýz etmedi mi,çok mu mutlu oldunuz bilemiyorum. Þayet bu oluþumdan mutlu olarak Hacýbektaþ'tan ayrýldýysanýz Bir Alevi vatandaþ olarak,bir hemþeriniz olarak sizi bugünden seneye yapýlacak etkinliklere davet etmek istiyorum. Lütfen þimdiden kabul buyurun. Bu etkinliklerle ilgili Belediye Baþkaný için söyleyeceðim tek kelime yok. Çünkü o Alevilere ve Hacýbektaþlýlara yapýlmasý gerekeni yaptý. Alevi Örgüt temsilcileri,kafanýzý kuma gömmeye devam edin Düzeltme Zafer Kökver imzalý "Gün Birlik Günü" baþlýklý yazýda geçen "Gazi BARAN köþesinden; Hacýbektaþ Belediye Baþkanýna sesleniyor; Piþkin ekmek saðlýklý ekmek kaliteli ekmek yiyemiyoruz diye sesleniyor..." bölümü yanlýþ ele alýnmýþtýr. Gazi Baran, Cuma günü çýkan yazýsýnda kendi köyünde (Kurancýlý Belediyesi/KAMAN) piþkin ekmek yiyemediðini yazmýþtýr. Söz konusu ifadenin Hacýbektaþ Belediyesi ile ilgisi yoktur. ( Sulucakarahöyük Gazetesi) SATILIK ÝÞ YERÝ Türbe karþýsýnda 3 katlý, 150 m2 Canel Market in olduðu iþ yeri satýlýktýr Tel: