Kaim: 2009 Yýlý Eðitim ve Yükseköðretim Bütçesi, Karþýlamaktan Uzak! Seyfiden zehir zemberek açýklamalar. 189 bin kiþiye 'KEY' müjdesi

Transkript

1 YIL:3 SAYI: YKR 18 ARALIK 2008 PERÞEMBE GÜNEÞ ECZANESÝ Ecz. Tel: Ev Tel: Kaim: 2009 Yýlý Eðitim ve Yükseköðretim Bütçesi, Zorunlu Eðitim Sen Hacýbektaþ Temsilciler Baþkaný Ali Kaim TBMM Genel Kurulunda yarýn görüþülecek olan 2009 Eðitim ve Yükseköðretim Bütçesi ile ilgili olarak Yýllardýr eðitim politikasýna kendi çýkarlarý doðrultusunda yön veren AKP hükümeti, bu yýl da yine eðitim sisteminde yaþanan temel sorunlar üzerinden deðil, sadece rakamlar üzerinden hesaplamalar yaparak eðitim ve yükseköðretim bütçesini þekillendirmeye çalýþacak diyerek gazetemize açýklamalarda bulundu. Kaimin yaptýðý açýklama metni: 2009 yýlý eðitim ve yükseköðretim bütçeleri TBMM genel kurulunda görüþülmeye baþlanacak. Yýllardýr eðitim politikasýna kendi çýkarlarý doðrultusunda yön veren AKP hükümeti, bu yýl da yine eðitim sisteminde yaþanan temel sorunlar üzerinden deðil, sadece rakamlar üzerinden hesaplamalar yaparak eðitim ve yükseköðretim bütçesini þekillendirmeye çalýþacak. >>3 DE Seyfiden zehir zemberek açýklamalar Nüfus Müdürlüðü'nde seçim yoðunluðu Niðde Ýl Nüfus Müdürü Mahmut Gülseren, yalan adres beyanýnda bulunan vatandaþlarýn 4 yýla kadar hapis cezasý ile cezalandýrýlabileceklerini söyledi. Yerel seçimlerin yaklaþtýðý bu günlerde seçmen listesinde ismini göremeyen veya herhangi bir sebeple adresinde deðiþiklik olan vatandaþlar Niðde'de nüfus müdürlükleri önünde uzun kuyruklar oluþturdu. Saðlýklý ve kaliteli hizmet verebilmek için hafta sonu bile görev yapan nüfus memurlarý, sözlü beyanla adres deðiþikliði yapýyor. >6 DA Nevþehir eski Milletvekillerinden Osman Seyfi, Nevþehir ziyaretinde açtý aðzýný yumdu gözünü. Seyfi, ilerleyen günlerde de zehir zembelek açýklamalarda bulunacaðýný söyledi Nevþehir eski Milletvekillerinden Osman Seyfi, Nevþehir ziyaretinde açtý aðzýný yumdu gözünü. Seyfi, ilerleyen günlerde de zehir zembelek açýklamalarda bulunacaðýný söyledi!.. Her þeyi ortaya dökeceðim Ýhtiyaçlarý Karþýlamaktan Uzak! Kurban Bayramý ný Nevþehir de geçirmek için gelen eski Milletvekillerinden Osman Seyfi, Nevþehir de siyasi geliþmelere deðinirken bazý iddialý açýklamalara yer vererek yine iddialý açýklamalarýna ilerleyen günlerde devam edeceðini vurguladý!.. Ciddi rakipler çýkmalý Nevþehir deki yerel seçimlerin nasýl geçeceði hakkýnda bir bilgi veren Nevþehir Eski Milletvekili Osman Seyfi, Milliyetçi Hareket Partisi ve Saadet Partisi nin göstereceði adaylarýn önemli olacaðýna dikkat çekti. Nevþehir de Ak Parti ile bu iki partinin yarýþabileceðinin üzerinde duran Seyfi, MHP ile Saadet Partisi nin yapacaðý atýlýmlar bekleniyor. Ben þuan hiçbir siyasi atýlýmýn içerisinde deðilim. Abdüllatif Þener in yapacaðý siyasi atýlýmý bekliyoruz. dedi. >>6 DA 189 bin kiþiye 'KEY' müjdesi 2. KEY listesi tamamlandý. Ýlk listede yer almayan 189 bin kiþiye daha ödeme yapýlacak. TC Kimlik Numarasý bulunmamasý veya kurum hatasý nedeniyle ilk listede yer almayan 189 bin kiþiye iliþkin KEY listesi tamamlandý. >6 DA Zafer Kökver zaferkokver@gmail.com Zaman, zamane yazarlýðý alýnganlýk yapýyor Kurbancýnýn Kanlý Urganý Gazi Baran gazibaran@mynet.com YILDIZ GÜNCESÝ AYDINLIÐINDA (9) Köþe Yazýsý Feramuz Acar >>2 DE >>7 DE NÝHAT BEHRAM Hýdýr Geviþ Muþ'lu gençler Nevþehir'de >2 DE Aleviler Rýzasýz Lokma Yemez, Yedirmez... >4 DE Diyanet in üç büyük günahý >8 DE Gençlik Merkezleri Arasý Deðiþim Programý kapsamýnda Muþ'tan Nevþehir'e gelen gençler, Vali Mehmet Asým Hacýmustafaoðlu'nu ziyaret etti. Nevþehir Valisi Mehmet Asým Hacýmustafaoðlu, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüðü Gençlik Hizmetleri Daire Baþkanlýðý tarafýndan düzenlenen Gençlik Merkezleri Arasý Deðiþim Programý kapsamýnda Muþ'tan Nevþehir'e gelen öðrencileri kabul etti. >6 DA

2 2 18 Aralýk 2008 Perþembe Hayatýný öne sürerek yaþamak, ezberci eðitim Gündoðdu, Kierkegaard ýn Ýroni Kavramý adlý kitabýndan alýntýladýðý, Her bilgide cesaret vardýr ve ancak hayatýný öne sürecek kadar cesur bir adam onu kurtarabilir sözünden alevli bir tokmak yemiþ gibi sarsýlýr. Bunun gereði gibi yaþadýðýný görüp rahatlatýr kendini. Çünkü ben, bilgi edinmek için bütün hayatýmý erteledim. Gerçekten de hayatýmý öne sürerek yaþadým. Bugün de öyleyim. Daha geçen gün bir kavramýn tam anlamýný bulmak için, tam üç gün, sormadýðým kiþi, bakmadýðým kitap kalmadý. Kavramýn tam anlamýný bulanan kadar, bütün okumalarý erteledim. O kavram güdücü örge oldu bende (Ýnsancýl, Ekim 2004, s.47) Ýþte yapamadýðým þeylerden biri bu. Bir bilgiyi bir kavramý derinlemesine öðrenememek Ne oluyor o kavram, o bilgi içselleþmiþ, edinilmiþ olmuyor. Ondan sonra dön baþa Böyle yaþanmayan bir hayatý sýð sýkýntý verici bulur Gündoðdu. Ama temel çeliþki þurdadýr. Kendini mutsuz eden, sýð yaþamasýna neden olan bu sistemi, kendini tüketerek üretir böylesi kiþi. Yazýk bir hayattýr bu (Ýnsancýl, Ekim 2004, s.47) Böylesi hayat sürenleri, Konuþurken, kiþinin düþünce yapýsýna dikkat edin. durgun suya mý bakýyor yoksa çalkalýyor mu suyu diye uyarýr ve düþünce yapýsý sizi anlamaya engelse Yoksa, konuþmayýn, susun. der. (Ýnsancýl, Ekim 2004, s.47-48) Bizim insanýmýz konuðuna ne kadar çok yedirirse, o kadar mutlu oluyor. Bana geldikte ben, önüne her konulaný yemeyen, üstelik üstelik sofradan doymadan kalkan biriyim. Her saat, her dakika her þeyi yemem. Ýþte sorun burdan Gazi Baran çýktý (Ýnsancýl, Eylül 2004, s.45) gazibaran@mynet.com Ben de böyleyim. Týka basa yemem. Sürekli yemem. Özellikle konuklukta dikkatliyimdir. Pek doymamaya bakarým. Çünkü bu beni rahatsýz edebilir. Belki ardýndan kýramayacaðým bir ikram daha gelebilir. Ben hayatým boyunca okulu sevmedim. Hiçbir zaman hiçbir þeyi ezberlemedim. O küçük yaþlarda bile konularý kendi dilime çevirdim. Bu yüzden azarlandým, zayýf not aldým, derdimi anlatamadým. Hiç unutmam, lisede tarih öðretmeni, bir gün sýnýftan çýkardý beni. Gerekçesi þuydu. Senin yüzünden doðru dürüst ders anlatamýyorum. Çünkü ben, Hayýr hocam, o öyle deðil diye araya giriyordum. Hele mantýkla felsefede birbirimize giriyorduk öðretmenle. Sýk sýk disiplin kuruluna veriliyordum (Ýnsancýl, Eylül 2004, s.45-46) Ben böyle deðildim. Uysal, ezberci bir öðrenciydim. Geçen gün ortaokulda sýnýf arkadaþým biriyle karþýlaþtým. Söz okuldan açýldý, Gazi çok çalýþkan bir öðrenciydi, ama çok ezberciydi, ezberi kuvvetliydi dedi. Doðru YILDIZ GÜNCESÝ AYDINLIÐINDA (9) söyledi, o zamanki kadar olmasa da hâlâ bu ezbercilik var bende. Ezbercilik sabit düþünmeyi de getiriyor. Ezberleyen, ezberlediðiyle takýlýp kalýr. Sakýncasý burda. Oysa yaratýcý eleþtirel kendi özgün yargýsýný ortaya koyabilen düþünce tarzýný öðrenebilseydim her þey çok daha farklý olurdu. Ne yazýk ki kiþi nasýl düþünüyorsa bunu çocuklarýna da bulaþtýrabiliyor. Bir sakýncasý da bu. Gündoðdu bir konuyu ders olarak öðretmenin, yüksek not almak için öðrenmenin yanýnda deðildir. Newton dan örnekle, Bir anlayýþ, bir bakýþ olarak kavratmalý Newton u der. (Ýnsancýl, Eylül 2004, s.47) Ýþte kavrama, bilgi edinme noktasýnda güçlük çektiðim nokta bu. Bir dönem çok iyi bildiðimi sandýðým bir konuyu daha sonra neydi diye anýmsayamýyorum. Bu da ezber bilgi olduðunu mu gösteriyor. Yüreði küt küt atan bir heyecan duymak Gündoðdu 51 yýl sonra ilkokula baþlayýp üç yýl okuduðu Antakya Reyhanlý ya yolu düþer. Okulunu arayýp bulur. Saða döndük okul. Çok çok heyecanlandým. Yüreðim küt küt vurmaya baþladý (Ýnsancýl, Eylül 2004, s.45) 51 yýl sonra ilk günkü gibi heyecan duymak ne müthiþ bir duygu. Bunlardan hangisi kaldý bende. Yani beni heyecanlandýracak ne kaldý. Hangi aný hangi okul hangi arkadaþ Geçen gün mahallede birlikte büyüyüp birlikte oynadýðýmýz kapý komþumuzun oðlu Doðan la karþýlaþtým. Koþtum yanýna kucaklaþtýk. Heyecan duydum mu Vardý elbet ama öyle küt küt atan bir yürekle deðil. Rahat 25 yýl olmuþtu arkadaþýmla görüþmeyeli, ama geçirdiði iþ kazasýndan dolayý bir kez telefonla görüþmüþtüm. Konuþtuk ordan burdan. Sonra okulum Namýk Kemal Ýlkokulu durup durur orada þimdi boþ kullanýlmýyor camlar çerçeveler kýrýlmýþ. Neden böyle olur ki neden kýrarlar ki anlayamam. Peki altý yýl okuduðum bu okula girip okuduðum sýnýflarý, sýralarý gezmek neden usuma gelmez ki. Günü yaþamanýn sýðlýðý darlýðý burada galiba. Hiçbir þey düþünemez, anýmsayamaz oluyorsunuz. Ben okulda, her yerde, uysal bir öðrenciydim. Anam bundan dolayý, akýllý oðlum paþa oðlum diye beni severdi. Bu uysallýðýmdan olsa gerek bugün bile biri bana bir þey soracak olsa, o bir þey yanýnda hiç gerek olmayan fazla bilgiler de veririm. Heyecan demiþken lisede sevdiðim kýzý hep ararým Peþine düþme deðil bu bir gün bir yerde bir köþede karþýma çýkacak düþüncesi bile heyecanlandýrýyor beni. Dünden beri dostlarýmý, þu günlerde sokaklarý saracak olan vahþet, kan kokusu ve kurban iniltilerine karþý bir þeyler yapmalarý, en azýndan kulak, burun ve gözlerini kapatmanýn yolunu bulmalarý konusunda uyarýyorum. Kulak, burun ve göz dýþýnda, ayrýca insan ruhu taþýyanlara ise çarelik yanýtým yok. Olsa, çaresiyle kendi ruhumun çýrpýnýþýný yanýtlardým. Arkadaþýmýn minik kýzlarý Ýdil ve Mira babalarýna, Türkiye de gerçekten bütün kuzularý kesecekler mi? diye sormuþ. Arkadaþým, Doðruladým, ama insanlýðýmdan utanarak! diye aktardý bana yanýtýný. Sonra, Peki, kuzularý kurtarmak için sen bir þey yapamaz mýsýn? diye sormuþ minikler. Arkadaþým çaresiz kalmýþ, susmuþ. Evet, birkaç gün sonra, sokaklar kesimhaneye dönecek. Elleri býcaklý adamlar, urganlarla baðlayýp yýktýklarý hayvanlarý parçalayarak, sevap rallisi nde birbirleriyle yarýþacaklar. Bayram larýnýn dekoru kan, ilkellik, magandalýk, vahþet, gösteriþ...fonda parçalanmayý bekleyen hayvanlarýn iniltisi...çocuklar çaresiz seyredecek. Kurbanýný besleyen, süsleyen tek canlý insan. Çocukken, renk renk boya ve kurdelelerle süslenmiþ, bahçede kesilmeyi bekleyen kuzulara baktýkça yanar da yanardým. Kuzusundan kanlý bir býçakla ayrýlýþýn ateþi söner mi çocuðun kalbinde? Çocuklarýn kalbine bu ateþi koyan anlayýþa da, koyanlara da lanet olsun! Miras ý yazdýðým sýrada, gurbette bir dönem çalýþmak zorunda kaldýðým kesimhanedeki gözlemlerim, içimde hâlâ kanar durur. Duygusu kitaba da yansýmýþtý: Kesim günlerinde, yeri göðü melemelerin acý uðultusu sarýyordu. Aþama aþamaydý melemeler. Kesimhaneye geliþ yolunda, hayvanlar direniþ tonuyla meliyordu. Keskindi melemeleri. Kesim için bekleyecekleri bölmeye indirildiklerinde sesleri kýrýlmaya baþlýyor, direniþ tonu acýnýn tonuyla yer deðiþtiriyordu. Kesim için seçilmeye baþladýklarýnda yakarýþa dönüþüyordu baðrýþlarý. Kan kokusu solundukça, korkunun dalga dalga bulandýðý NÝHAT BEHRAM bir iniltiye dönüþüyordu. Kesilecekleri köþeye götürülürken, adýmlarýný kilitliyordu hayvanlar; sürüye sürüye götürüyorlardý. Kahrýn iniltiyi kamçýladýðý bir sesti çýkardýklarý. Ayaklarý baðlanýp yýkýldýklarýnda inilti derinleþiyor, titreyiþle buluþuyordu. Çelmelenip yere yýkýlan hayvan, tiril tiril titriyordu. Titreme melemelerde yankýlanýyordu. Çaresiz kalýþýn lanetiyle sesi de titriyordu hayvanýn. Kesicilerin dualarýyla birlikte, boynunda ileri geri dolanan býçaðýn soðukluðunu canýnda duyduðunda, çaresizliðin en mahzun sýzlanýþýyla direnmekten vazgeçip, kendini býrakýyor, neden diye sorar gibi bakýyordu çevresindekilere. Artýk, kesmeeeee der gibi mee..eee..eee..me.e.. baðrýþlarý duyulmaz oluyordu. Kan oluklarý kaynar suyla köpük köpük yýkanýrken, gün aðarmaya baþlýyordu. Bense, Elde býçak / dualar fýsýldanýp / alazlanmýþ boynu üç kez sývazlanan kurbanýn / mahzun, yapayalnýz çaresiz bakýþlarýyla... daðýtýma çýkýyordum. Ýþim bitince kulaklarýmda çimenlerin uðultusuyla bahçelere doðru gidiyordum. Rüzgâr, tozdan ve çakýldan en pürüzlü diliyle yalasýn da, kan kokusunu tenimden silsin istiyordum. Saçlarýmýn diplerine dek, kirpiklerime, gözevlerime, iliklerime dek sinmiþ oluyordu kan kokusu. Kurudukça ekþiyen bir kokuydu. Çiçeðe, bebeðe sokulmayý engelleyen bir kokuydu; dokunduðu körpeliði solduran bir kokuydu... Evet, önümüzdeki günlerde sokaklar kesimhaneye dönecek. Okullarda çocuklara, kutsal kitaplar ve din büyükleri nin sözleriyle kurban ý ve bayramýný açýklayacaklar. Dinayet, þöyle buyuruyor: Allah a yakýn olmak ve rýzasýna ermek için, ibadet niyetiyle kurbanlýk bir hayvan kesmek sünnettir. Din büyüðü þöyle baþlýyor: Bizler çocuklarýmýza, Kurbancýnýn Kanlý Urganý bayramlarýmýzýn sevincini ve mutluluðunu, inanan insanýn ruhani güzelliðini miras býrakmak istiyorsak þayet... Ve yalana, safsataya dayalý bir tarih, kan ve vahþet bulamacý efsanelerle çocuklarýn körpecik beyinlerine iþlenecek. Kan ve vahþetin içinde bayram þenliði yaþamalarý öðretilecek. Bu nasýl iþ böyle: öldürme iþtahýyla sevinç duygusu ayný þýrýngada? Bu nasýl bayram böyle? Neden Kurban Karagünü deðil de Kurban Bayramý? Yani! Öyle deðil mi: Ýslamiyet, Musevilik, Hýristiyanlýk falan diye adlandýrýlan þu tek tanrýlý dinlerden önce, eski Mýsýr, Yemen, Hint, Yunan, Mezepotamya efsanelerinde, özü inanç a dayalý adak vahþeti yok muydu? Nil Nehri nin coþtuðu Nisan ayýnda bakire kýzlarýn kurban edilmesi gibi. Ýnsanileþmek ve doðru tarih eðitimi, bir inanç uðrunda bir baþka caný kurban diye boðazlamanýn yanlýþlýðýný anlamak deðil midir? Çocuklarýmýza böyle anlatmak deðil midir? Softa yýrtýnýyor: Hayýr, bu sadece kafirin görüþüdür! O vahþetini, yalana, safsataya, efsaneye sararak, inanç diye sunacak! Bir elinde kurbanýný yýkmak için urganý, bir elinde vahþet için bilenmiþ býçaðý, sokaða inecek! Benden de itaat bekleyecek! Ötesi: bayram sevinci yaþamamý isteyecek! Öldürme duygusuna dönük bayram sevinci! Bildiðim hiçbir kavram, hiçbir küfür bunun lanetine yetmiyor! Evet, yalana, safsataya, efsaneye dayalý bir tarih diyorum. Öyle deðil mi? Hazreti Ýbrahim in, (nerdeyse Hüseyin Üzmez i bile kýskandýracak türden) yüz yaþýnda iken nihayet genç ikinci karýsýndan bir oðlan evladý olmuþ da, tanrýya sözünde durmak için, onu kurban etmeye çýkmýþ da, taþa vuruðunda taþý ikiye bölen elindeki býçak bir türlü oðlunun boynunu kesmemiþ de, o sýrada iki melek bir koç indirmiþ de...miþ de miþ, mýþ da mýþ! Benim merak ettiðim, bu Hz. Ýbrahim in ne kadar koyunu olduðu ve bu kurban reklâmý ndan sonra, o kuraklýk ve ekonomik sýkýntý döneminde tümünü satýp satmadýðýdýr! Din kitaplarý ve kurbanla ilgili yayýnlar, onun çok varlýklý olduðunu söylüyor. Hatta kendi aðzýndan, Allah a erkek evlat için yakarýrken, Bu kadar malým mülküm var, bir oðlum yok! Bana bir oðul ver, en sevdiðim þeyi sana kurban edeceðim! dediði aktarýlýyor. Bu, resmi, gayri resmi imamlarýn da tasdik ettiði bir gerçek! Onun, döneminde varlýklý bir aða ve büyük sürülerin sahibi olduðuna dair, gerçekçi, bilimsel ip ucu arayanlar, söz gelimi Maxim Rodinson un Ýslam ve Kapitalizm kitabýnda ve benzeri kaynaklarda bulabilir. Bu Hz. Ýbrahim in, Ýslamiyet, Musevilik, Hýristiyanlýk falan gibi dinlerin tamamýnda itibarlý hazret olmasý da ayrýca merak ettiðim konudur. Üflendi mi altýndan döneminin deniz olmasa da bozkýr yada çöl feneri falan çýkar mý diye düþünmeden edemiyorum! Evet evet, Maxim Rodinson dikkatle okunmalý. Richart Dawkins ve Turan Dursun da...yalan ve safsatanýn izi, gerçekliðin ýþýðýyla sürülmeli ve yakalandýðý yerde asýl onun, yani yalan ve safsatanýn kafasý koparýlmalý! Gerçeklikte bilenmiþ bilinçle... Kurban Bayramý nda büyüklerin yapacaklarý en hayýrlý iþ, çocuklara gerçeði anlatmalarýdýr. Yalan ve efsanelerle örtülmüþ vahþeti, bilim ve gerçeðin ýþýðýyla deþifre etmeleri; çocuklarý softanýn yalaný ve kanlý iþtahýndan uzak tutmalarýdýr. Kuþkusuz, karanlýk kafalýnýn aðzýndaki üfürükten, elindeki kanlý býçak ve urgandan irkilme gibi insanî bir duygu, bilinç ve çocuklara karþý sorumluluk taþýyorlarsa. Çocuklarýn, baþýna ne geleceðinden habersiz bir toplumda, (halk diliyle söylersek: kurbanlýk koyun benzeri bir toplumda) yaþamalarýný istemiyorlarsa...

3 18 Aralýk 2008 Perþembe Kaim: 2009 Yýlý Eðitim ve Yükseköðretim Bütçesi, Zorunlu Haber: Aydýn Þimþek Eðitim Sen Hacýbektaþ Temsilciler Baþkaný Ali Kaim TBMM Genel Kurulunda yarýn görüþülecek olan 2009 Eðitim ve Yükseköðretim Bütçesi ile ilgili olarak Yýllardýr eðitim politikasýna kendi çýkarlarý doðrultusunda yön veren AKP hükümeti, bu yýl da yine eðitim sisteminde yaþanan temel sorunlar üzerinden deðil, sadece rakamlar üzerinden hesaplamalar yaparak eðitim ve yükseköðretim bütçesini þekillendirmeye çalýþacak diyerek gazetemize açýklamalarda bulundu. Kaimin yaptýðý açýklama metni: 2009 yýlý eðitim ve yükseköðretim bütçeleri TBMM genel kurulunda görüþülmeye baþlanacak. Yýllardýr eðitim politikasýna kendi çýkarlarý doðrultusunda yön veren AKP hükümeti, bu yýl da yine eðitim sisteminde yaþanan temel sorunlar üzerinden deðil, sadece rakamlar üzerinden hesaplamalar yaparak eðitim ve yükseköðretim bütçesini þekillendirmeye çalýþacak yýlýnda 22,9 milyar YTL olan eðitim bütçesi, artan okul, derslik ve öðrenci sayýsýna raðmen, 2009 yýlý için 27 milyar 883 milyon 696 bin YTL olarak öngörülmüþtür. Milli Eðitim Bakanlýðý okullara yeterli ödenek ayýrmadýðý için eðitim harcamalarýnýn önemli bir bölümü öðrenci velilerinin üzerinden çeþitli adlar altýnda karþýlanmaktadýr. Tüm bunlar yetmezmiþ gibi, son dönemde okullarýn elektrik ve doðalgaz borçlarýnýn da velilere ödettirilmesi için giriþimler yapýlmaya baþlanmasý düþündürücüdür yýlý eðitim bütçesi, gerek genel içeriðiyle, gerekse eðitime ayrýlan payýn ihtiyacýn çok altýnda olmasý nedeniyle önümüzdeki yýlýnýn, eðitim emekçileri, öðrenciler ve öðrenci velileri açýsýndan çok daha zor geçeceðini bugünden göstermektedir. Anlaþýlan odur ki AKP Hükümeti, eðitimin sorunlarý arttýkça eðitimi kamu kaynaklarýyla finanse etmek yerine, bütçeden yeterli pay ayýrmayarak, eðitimin ve yükseköðretimin giderlerini tamamen yurttaþlarýn üzerine yýkmak istemektedir yýlý için öngörülen bütçe rakamlarý BAÞSAÐLIÐI Gazetemizin sahibi Naci Özçelik ile genel yayýn yönetmeni Yaþar Özçelik in dayýsý LÜTFÝ ÇETÝNKAYA Hak ka yürümüþtür. Arkadaþlarýmýzýn acýsýný paylaþýyor, ailesine ve yakýnlarýna baþsaðlýðý diliyoruz.. Sulucakarahöyük Çalýþanlarý... Ýhtiyaçlarý Karþýlamaktan Uzak! ile, eðitim sisteminde yapýsal hale gelen fiziki alt yapý, öðretmen, idari ve akademik personel açýklarý, araç gereç gereksinimi vb sorunlarýn ve ihtiyaçlarýn karþýlanabilmesi mümkün deðildir. Bu anlamda ayný zamanda kriz yýlý olacaðý söylenen 2009 yýlýnýn, tüm halkýmýz gibi, eðitim ve bilim emekçileri, öðrenci ve veliler açýsýndan da sorunlarla dolu bir yýl olacaðýný söylemek mümkündür MEB Eðitim Bütçe Rakamlarý 2009 yýlýnda MEB e bütçeden ayrýlan pay, eðitimin artan sorunlarý ve öðrenci sayýsý dikkate alýnarak hesaplandýðýnda, devletin artýk kamusal eðitimin son kýrýntýlarýný da gözden çýkardýðýný, eðitim sistemini kendi sorunlarýyla baþ baþa SATILIK DAÝRE TOKÝ 2. Etap B 1. Kat 5 12 N0 lu daire satýlýktýr. Ýrtibat telefonu: býraktýðýný göstermektedir. Bu durumu bütçe rakamlarý ve bu rakamlarýn yorumlanmasý ile deðerlendirmek mümkündür Yýlý MEB bütçe rakamlarýna baktýðýmýzda; yýlý için öngörülen Milli Gelir beklentisi 1 trilyon 111 milyar 438 milyon YTL dir yýlý Eðitim Bütçesi, 27 milyar 883 milyon YTL olarak belirlenmiþtir MEB Bütçesi, 2009 GSYH nin %2,8 ine tekabül etmektedir. MEB Bütçesinin %66 sýný oluþturan 18 milyar 488 milyon YTL sadece personel giderleri için ayrýlmýþtýr yýlý için sosyal güvenlik devlet primi giderleri 2 milyar 131 milyon YTL dir -Cari ve sermaye transferlerinden oluþan transferlerin toplam miktarý 2 milyar 891 milyon YTL dir. -Mal ve hizmet alýmlarý için ayrýlan miktar ise 2 milyar 867 milyon YTL (%10,3) dir MEB bütçesine bakýldýðýnda harcamalarýn neredeyse tamamýnýn zorunlu harcamalardan oluþtuðu görülmektedir Eðitim Bütçesinin, önümüzdeki yýl eðitimin niteliðini yükseltmek adýna umut verdiðini söylemek mümkün deðildir. Öngörülen bütçe rakamlarý sadece zorunlu harcamalarý karþýlayacak, 2009 yýlýnda da eðitim sistemi geçmiþ yýllarda olduðu gibi yine sorunlarýyla baþ baþa býrakýlacaktýr. GEREKLÝ TELEFONLAR Kaymakam Kaymakamlýk Yazý Ýþ Sos. Yar. ve Day Özel Ýdare Nüfus Belediye Baþkanlýðý Milli Eðitim Müd Halk Eðitim Müd Askerlik Þubesi Kapalý Spor Salonu Devlet Hastanesi Ýlçe Saðlýk Grup Bþk Tapu Sicil C.Savcýlýðý Adliye Adliye Kütüphane H.B.V Kültür Merkezi Müze Turizm Danýþma Emniyet Amirliði Karakol Amirliði Jandarma Ýlçe Tarým Lise Kýz Meslek Lisesi Mal Müdürlüðü Kadastro Karaburna Belediye Kýzýlaðýl Belediye PTT T.M.O Türkiye Ýþ Bankasý Ziraat Bankasý Þoförler Cemiyeti Esnaf Odasý Tarým Kredi Koop TEDAÞ Çiftci M.K.Baþkanlýðý Rýfat Kartal Huzurevi Sulucakarahöyük Gzts Taþýyýcýlar koop Nevþehir Seyahat Þanal Seyahat Mermerler Seyehat Dergah Taksi Duraðý Terminal Taksi

4 ARAÞTIRMA Türkiye Alevi-Bektaþi Federasyonumuz ABF in Alevilerin taleplerini dile getirmek için 9 Kasým da Ankara da düzenlediði,, yüz binlik yürüyüþ, öncesi ve sonrasýnda bazý kiþi ve kurumlarýn; Bunlar Alevi deðil, bunlar üç beþ kiþi, uç gruplar, uç talepler vs. yönündeki, Alevileri Alevi kurumlarýný ve taleplerini dýþlayan açýklamalarýný þahsen kýnýyorum. Alevilerin bu haklý yürüyüþ ve taleplerini desteklemeyen hiç bir kiþi veya kurum Alevilerin temsilcisi deðildir. Bu taleplere cevap vermeyen hiç bir açýlýmda Alevi açýlýmý deðildir. Alevilerin Ankara yürüyüþünün etkisi ve yaklaþan yerel seçimler dolayýsýyla, baþta AKP hükümeti ve bazý siyasi partilerin Alevi sorunun varlýðýný kabullenip, Alevilerin istemleri konusunda, bazý açýlýmlarda bulunmalarý olumludur, fakat maalesef bu partilerin yeni açýlýmlarý da Alevilerin taleplerine cevap verir nitelik ve samimiyete deðildir. Görüldüðü kadarýyla: AKP hükümetinin açýlýmý: Alevilerin tartýþmasýz birincil talebi laikliði içermiyor.. AKP nin açýlýmý diyanetin ve zorunlu din derslerinin kaldýrýlmasý, bütçeden inançlara para ayrýlmamasý, Aleviliði, Alevilerin kendi tarif ettiði gibi resmen inanç olarak tanýnmasýný kapsamýyor.. AKP kendi Alevi tanýmý, kendine yakýn gördüðü veya kuracaðý sözde Alevi kurumlarýnýn imam dedelerine kültür bakanlýðý bütçesinden maaþ, cem evlerine elektrik su vermeyi, zorunlu din dersini kendi çizgisinde Alevilik bölümü ekleyerek devam ettirmeyi, bugün et lokantasý olan Madýmaðý müze deðil baþka bir dükkana çevirmeyi, böylece Aleviliði ve istemlerimizi sulandýrýp çamura bulayarak, Aleviliði devletleþtirmek, Alevileri Sünnileþtirmeyi hedefliyor.. MHP in Alevi açýlýmý: 72 milleti bir gören Alevileri, kamili insan sentezinden ayýrýp,, Türk Alevi Ýslam sentezine, milliyetçiliðe ayrýmcýlýða çekmeyi amaçlýyor. MHP, Ankara da yürüyen yüz binlerce Alevi ye, bunlar Alevi deðil diyen ve Türkiye den Alevilerin en üst kurumu ABF tanýmayan ona katýlmayan, adý bile Alevi olmayan Cumhuriyetçi Eðitim Merkezi Vakfý baþkanýn Ýzzettin Doðanýn, Türk Alevi Ýslam anlayýþý ve devlete, Türk Ýslam ve diyanete dayalý istemlerini olumlu bulduðunu ve tüm Alevi kurumlarý bu çizgiyi desteklerse, MHP nin de mecliste bu çizgiye destek vereceði yönünde.. C.E.M-vakfý, MHP nin açýlýmýný olumlu buluyor, diðer Alevileri boþ verin, onlar Alevi deðil, bizi kabul edin diyor.. CHP nin somut bir Alevi açýlýmý yok: CHP, AKP ve MHP nin açýlýmlarýný destelediklerini bunlarýn geniþletilebileceðini, cem evlerine ibadet hane statüsü verilmesine, din dersinin seçmeli olmasýna, madýmaðýn müze olmasýna, Aleviliðin kültür bakanlýðýnda bir birime baðlanmasýna, tüm Alevi kuruluþlarý ile görüþülmesine sýcak baktýklarýný söylüyor.. Bazý CHP millet vekilleri Alevilerin istemlerini zaman zaman mecliste gündeme getirse de, Alevileri çantada keklik gören CHP de, genel eylim, kurucusu olduðu sözde laik Diyanetli sistemi devam ettirmekten yana. CHP den somut bir Alevi açýlýmý göremiyoruz, tam tersi CHP bu günlerde laiklik adýna kapanmakla meþgul. DSP nin Alevi açýlýmý: DSP Diyanetin kaldýrýlmasý dýþýnda Alevilerin istemlerine olumlu bakýyor, Hacý Bektaþ Dergahý baþta, Alevi kurum ve kuruluþlarýna bütçeden ödenek ayrýlmasý yönünde, yani diðerlerinden pek faký yok. Mecliste olan DTP, ÖDP ve meclis dýþýnda olan diðer sol partiler genelde Alevilerin istemlerini destekliyor. Meclis dýþýndaki diðer sað partiler ise genelde desteklemiyor.. Aslýnda Alevilerin istemleri hiç bir þekilde siyasi polemik, oy seçim pazarlýðý yapýlacak konular deðildir. Alevilerin talepleri, evrensel insan haklarý, inanç özgürlüðü, laiklik ve yasalar önünde eþitlik ilkesi gereði, hukuk devletinin kendiliðinden veya baþvuru üzerine, yetkili bir kurulun (müsteþarýn) imzasý ile verilebilecek yasal vatandaþlýk haklardýr.. Alevilik Ýnanç özgürlüðü kapsamýnda ele alýnmalýdýr, ve resmen tanýnmalýdýr.. Ýnanç özgürlüðü: kiþinin istediði gibi bir tanrýya Ýnanýp veya inanmama özgürlüðüdür. Hiç bir ayrýmcýlýk yapýlmadan, inananda, hiç inanmayanda yasalar önünde eþittir ve ayný haklara sahiptir. Hiç kimse inanmadýðý veya mensubu olmadýðý bir inanca zorla maddi katký sunmak zorunda deðildir. Hiç kimse inancýný açýklamak (veya gizlemek) zorunda deðildir.. Ýnananlar inancýný inandýðý gibi kendi tarif edip, birey veya grup/cemaat olarak (baþkasýnýn inanç özgürlüðünü çiðnemeden), inancýný yaþayýp yaþatma hakkýna sahiptir.. Uluslararasý yasalarca bir inancýn resmen tanýnýp, yasal güvence altýnda faaliyet gösterebilmesi için: Ýnancýn kendine özgü bir tanrý anlayýþý, inanca giriþ kuralý (ikrarnamesi), inanç kaynaklarý, kendine özgü belirli öðretisi, inananlara verdiði (þiddet içermeyen, genel saðlýk ve ahlaka aykýrý olmayan) etik/ ahlaksal deðerleri, ibadetleri, gelenekleri,, inanç önderleri, inanç kurumlarý ve demokratik seçilen sorumlu tutulabilecek yöneticileri ve az/çok bir cemaati olmasý gerekir.. Alevilik ve Türkiye de Alevi kurumlarý bütün bu þartlarý yerine getiriyor.. Örnek Danimarka da Aleviler bu þartlarý yerine getirdiði için resmi makamlara baþvurdu ve kendine özgü bir inanç toplumu kurumu olarak resmen kabul edilip, devletin diðer inançlara tanýdýðý yasal haklarý elde etti. Çünkü belirli bir inanç özgürlüðü, eþitlik ve demokrasi var. Bunun için ne hükümetin, ne siyasi partilerin kapýsý çalýndý, ne sokaða çýkýp yüründü, ne de Danimarka meclisi yeni bir kanun çýkardý.. Türkiye de gerçek anlamda, inanç özgürlüðü, demokrasi, eþit hak ve laiklik yok. Alevilerin yýllardýr talep edilmemesine raðmen, Türkiye de Alevi inancýnýn resmen tanýnýp yasal haklarýnýn verilmemesi, Türkiye de gerçek anlamda inanç özgürlüðü, demokrasi, eþit hak ve laikliðin olmayýþýndan kaynaklanmaktadýr. Türkiye de var olan, daha doðrusu olmayan, doðru tarif edilmeyen, inanç özgürlüðü ve laiklik anlayýþý, Alevilerin inanç ve istemleriyle çeliþmektedir. Ve Aleviler kadar toplumun inanan inanmayan çok büyük bir kesimi (kendi açýlarýndan) devletin bu diyanetli i-laik anlayýþýndan çok rahatsýzýdýr. Bu nedenle sorun, siyasi, hukuksal çözüm gerektiren ciddi bir sorundur. Aleviler Rýzasýz Lokma Yemez, Yedirmez... Alevilikte rýzasýz lokma yenilmez.. Alevi inancýn en temel desturu hak yememektir. Alevilikte karþýlýklý rýzalýk alýnmadan lokma yenilmez.. Hastane, okul, yol ve ihtiyaç sahibi fakir fukaraya daðýtýlmasý için, devlete verilen zorunlu vergide; Ýnanan, inanmayan islam içi, dýþý, gayrimüslim, ateistin, satanistin, zengin fakir (helal haram) tüm halkýn, alýn teri göz nuru, tüyü bitmemiþ yetimlerin HAKký vardýr.. Alevi inancýna göre bu hak sahiplerinin her birinden teker teker gönül rýzalýðý alýnmadan, zorunlu vergiden, (devlet bütçesinden) gelecek maaþla alýnýp yenilen, yedirilen her lokma, yapýlan her ibadet (haram), düþkünlük sayýlýr.. Caný da Malý da helal diye, devlet bütçesi Alevilere ne kadar açýlýrsa açýlsýn, izzetli d- evladý deðil, resul kendi eliyle cenneti-âlayý baðýlaþsa, Alevi-Bektaþi-Kýzýlbaþlar rýzasýz lokma yemez. Son olarak Alevi Pirleri (dede/analarý) Alevi yol önderleri imam deðildir, devletten maaþ istemiyoruz diye bu desturu açýkça dile getirdiler.. Aleviler kendine layýk görmediðini baþkasýna görmez.. Haklarýnýn yenmesine de razý olmaz. Ortada 85 yýldýr diyanete aktarýlan, Alevilerin alacaklý haklarý vardýr. Bu hak geri verilmelidir. Aleviler diyanetin kaldýrýlmasýný,, layýklýðý kendileri kadar, Türkiye deki tüm diðer inançlar ve inanmayanlar için de istiyor.. Geçmiþi býrakalým Aleviler, Dersim, Maraþ Çorum, Sivas, Gazi yeter artýk bir daha asýlýp, kesilip, vurulup, yanýp yakýlmak istemiyor. Bu nedenle en azami uç taleplerinde kararlýdýrlar. Tüm inançlar, inanmayanlar, siyasi partiler, toplum kuruluþlarý, Alevilerin taleplerini iyi dinleyip deðerlendirmeli, toplumsal barýþ için, bu talepleri karþýlayacak, ortak bir mutabakat saðlanýp, yapýlacak deðiþiklikler, Alevilerden hiç bir karþýlýk oy vs. beklemeden, mecliste mümkün olduðu kadar geniþ bir çoðunlukla alýnmalýdýr.. Çünkü bu haklar gasp edilmiþ rýzasýz yenilmiþ haklardýr. Aleviler her hangi bir partiye oy sözü vererek, bunun için bir bedel daha ödemek zorunda deðildir. Sorunun kaynaðý devletin laik, olmayan laiklik anlayýþýdýr. Devletin dini olmaz.. Laik devletin görevi, din ve devlet iþlerini bir birinden ayrý tutmaktýr. Laik devletin görevi evrensel inanç özgürlüðü kapsamýnda, belirli genel yasalar çerçevesinde, kendini inanç olarak tarif eden, inanç toplumlarýný resmen tanýyýp, inançlarýn genel kamu alanýný, kendi çýkarlarýna kullanmadan 18 Aralýk 2008 Perþembe ve baþka inanç veya inanmama özgürlüðünü de çiðnemeden, birbiri ile saygýlý, zor ve þiddet kullanmadan, toplum saðlýðý ve genel ahlaký aykýrý faaliyetlerde bulunmaksýzýn inançlarýn özgür ve eþit þartlarda, yaþanmasýna olanak saðlayacak düzenleme ve denetimi yapmaktýr. Türkiye deki uygulama, inanç özgürlüðü, laiklik ve eþitlikle baðdaþmýyor. Devletin vatandaþlarýn kimliðine direk belirli bir inancý yazmasý.. Tüm halktan topladýðý zorunlu vergi ile belirli inanç önderlerini eðitip memur maaþý vermesi, belirli bir inanca arsa ayýrýp ibadethane yapýp, elektrik su iþletme vs. giderlerini karþýlamasý.. Ýstenilmediði halde belirli yerleþim bölgelerine belirli bir inancýn ibadet hanesini yapmasý.. Devletin okullarda zorunlu olarak belirli bir inancýn eðitimini vermesi.. Belirli bir inancýn dini gün ve bayramlarýnýn resmi tatil vs. yapýlmasý.. Devlet medya kurumlarýnda belirli bir inancýn öne çýkarýlmasý.. Devletin belirli inançlar dýþýnda baþka inançlarý resmen tanýmamasý veya kedi tarif etmeye kalkmasý.. Ayrýca inanmayanlarýn haklarýnýn da devlet tarafýndan bu þekilde çiðnenmesi,, hiç bir þekilde, inanç özgürlüðü, laiklik ve eþitlikle baðdaþmaz.. Maalesef Türkiye de durum budur. Türkiye de Diyanet kurumu kaldýrýlmalýdýr. Ýnanç toplumlarý özerk kurumlar olarak kendi kendini finansa edip yönetmelidir. Zorunlu vergiden hiç bir dini/ inanca para verilmemeli, her inanç kendi giderlerini kendi karþýlamalýdýr.. Bu kabul görmüyorsa en azýndan, isteyenin istediði inanca, gönül rýzasý ile inanç vergisi verme olanaðý saðlanmalýdýr, ve ilgili inançlar kendi inananlarýndan aldýklarý bu yardýmlarla, inanç liderlerinin eðitimini, maaþýný, inanç merkezlerinin arsasýný yapýsýný elektrik su, iþletme, her türlü eðitim kurs vs. tüm giderlerini, bu þekilde kendileri karþýlamalýdýr. Devletin görevi sadece denetim olmalýdýr, bu amaçla bir Din iþleri denetim kurumu oluþturulmalýdýr. Din dersi seçmeli olmalýdýr.. Hiç inanmayan vatandaþlar çocuklarýný din dersine göndermek zorunda deðildir. Bu nedenle din dersi mutlaka seçmeli olmalýdýr.. Devlet zorunlu vergi ile oluþan devlet bütçesini kullanýp okullarda çocuklara belirli bir dinin/inancýn eðitimini veremez. Okullarda sadece GENEL din ahlak kültür, felsefe dersi verilmelidir. Ve bu ders, tarafsýz bir þekilde ve misyonerlik yapmadan, ülkede olan olmayan beli baþlý tüm inançlarý ve inanmayanlarý ateizmi dahi içermelidir. Hiç bir dinin ibadetleri, özel dualarý vs. okullarda bütün çocuklara ezberletilmemelidir. Ülkede resmen onaylanan inançlar, kendi özel ibadet vs. eðitimlerini, kendi öðretmenleri ile, kendi çocuklarýna, kendi kurumlarý çatýsý altýnda, resmi okul saatleri dýþýnda vermelidir. Türkiye de: Alevi inanç toplumu ve ABF üst kurum olarak resmen tanýnsýn. Cemevleri Alevilerin inanç merkezi olarak resmen tanýnsýn. Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý kaldýrýlsýn, denetim kurulu kurulsun. Diyanete aktarýlan Alevilerin vergi payý geri, Alevilere (ABF) verilsin. Devlet, Bütçeden inançlara para ayýrmasýn, kendileri fians etsin. Zorunlu Din Dersleri kaldýrýlsýn, inançlar ibadet eðitimini kendi versin. Madýmak, kültür sanat barýþ ve dostluk Müzesi olsun. Hacý Bektaþ Veli Dergahý Alevi kurumlarýna devredilsin. Alevilere yapýlan ayrýmcýlýk ve asimilasyonlar durdurulsun. Aleviler olarak kurmalarýmýzýn bu yöndeki mücadelelerini sonuna kadar desteklemeliyiz. Danimarka fa@randers.dk Mobil:

5 18 ARALIK 2008 Perþembe Ankara'da Panel : Anadolu Kültürü ve Alevilik Büyükavþar Eðitim Kültür Sosyal Dayanýþma ve Yardýmlaþma Derneði tarafýndan 20 Aralýk 2008 Cumartesi günü Ankara'da "Anadolu Kültürü ve Alevilik" konulu bir panel gerçekleþtirilecek. Panele ABF Genel Baþkaný Ali BALKIZ ve ABF Eski Genel Baþkanlarýndan Antropolog Atila ERDEN konuþmacý olarak katýlacaklar. Alevi Bektaþi Federasyonu, PSAKD Mamak Þubesi, Aka-Der, Mamak Halkevi, Akkuyu Derneði, Faraþlý Derneði, Koçubaba Derneði, Ýmirli Köyü Derneði, Meþeyayla Derneði, Küçük Avþar Derneði, Kocabaþ Köyü Derneði ile Mamak ÖDP, TKP, EMEP VE SHP Ýlçe örgütlerinin desteklediði panel saat 13:00'te baþlaycak. Panel öncesinde AKA-DER semah ekibi ve Kenan ÞAHBUDAK sahne alacaklar. Adres: Tuzluçayýr Mahallesi 25.Sokak No:3 MAMAK/ ANKARA KAYNAK : Alevihaberajansi.com "Deyiþler ve Nefesler" Müzik Dinletisi Eðitim-Sen Çerkezköy Temsilciliði tarafýndan 21 Aralýk Pazar günü ''Deyiþler ve Nefesler'' adlý Müzik dinletisi düzenliyor. Anadolu Halk kültürünü temsil eden ozanlar ile o kültürle iç içe yaþayan insanlarý buluþturacak olan "Deyiþler ve Nefesler" etkinliðini düzenleyen Çerkezköy Eðitim-Sen yetkilileri, Anadolu topraklarýnda yüzyýllardýr kardeþçe yaþayan halklarýn birliði arasýndaki toplumsal baðý oluþturan en önemli temel unsurun deyiþler ve nefesler olduðunu belirttiler. Deyiþlerin ve nefeslerin son 30 yýlda ülkemizde artan ýrkçýlýða ve þovenizme karþý toplumsal uzlaþýya ve barýþa saðladýðý katkýlardan dolayý böyle bir müzik dinletisini tercih ettiklerini belirttiler. Dinletide Soner SOYER, Ali Naki AKYOL ve Atullah KORKMAZ gibi deðerli sanatçýlar yer alacak. Trakya bölgesinde yaþayan bütün halkýmýzýn etkinliðe katýlmasýný saðlamayý amaçladýklarýný belirten yetkililer ''DEYÝÞLER VE NEFESLER''i daha büyük bir güç ile seslendirmek için, Tüm halkýmýzý 21 Aralýk pazar günü Çerkezköy Halk Eðitim merkezine davet ediyoruz" dediler. TARÝH : 21 ARALIK PAZAR SAAT: YER : ÇERKEZKÖY HALK EÐÝTÝM MERKEZÝ Alevihaberajansi.com Canlar Tiyatrosu'ndan "Yangýn Yeri Maraþ" Maraþ Katliamý nýn otuzuncu yýlýnda, Canlar Tiyatrosu Yangýn Yeri Maraþ adlý oyunla tiyatroseverlerle buluþuyor. Oyun Aralýk ayý boyunca Ýstanbul, Ankara ve Ýzmir de sahnelenecek. Canlar Tiyatrosu, Sivas Katliamý nýn belgesel oyunu Simurg un ardýndan, bir baþka katliamýn hafýzalardan silinmemesi, karanlýkta kalan sorularýn aydýnlatýlmasý için Yangýn Yeri Maraþ adlý oyunla sahne alýyor. 18 Aralýk Perþembe günü Ankara da Ekin Sanat Merkezi ndeki gösterimle baþlayacak programda, Maraþ Katliamý nýn tanýklýðý, Ankara dan sonra Ýzmir ve Ýstanbul da tiyatroseverlerle buluþacak. Maraþ ý unutmamak ve unutturmamak için Dirilerinin önünde yürüyemeyenler, ölülerinin ardýndan yürür sözleriyle baþlayan basýn duyurusunda, Maraþ Katliamý na giden yol þu sözlerle hatýrlatýlýyor: 1974 yýlýnda Kýbrýs Barýþ Harekatýný iki saat içinde yapabilmekle övünen Sayýn Ecevit ve hükümetine baðlý kolluk güçleri, 19 Aralýk 1978 de baþlayan kýyýma seyirci kalmýþ, üç gün boyunca Maraþ a girmemiþlerdir. Bu sorumsuz yaklaþým sonucu; 111 kiþi öldürülmüþ, 13 ilde sýkýyönetim ilan edilmiþ, 12 Eylül darbesine giden yol açýlmýþtýr. Serdar Doðan ýn kaleme alýp Cengiz Sezgin in yönettiði, Hasan Yükselir in müziklerini, Rýfat Batur un dekor tasarýmýný hazýrladýðý Yangýn Yeri Maraþ oyununda Halil Esen, Cengiz Sezgin, Ýlkay Kayku, Hasan Ballýktaþ, Melih Yetkin, Habip Hacýmustafaoðlu, Figen Adýgüzel, Caner Yamaç, Süha Koçoðlu rol alýyor. Maraþ Katliamý nýn 30. yýl dönümünde yeniden hatýrlamak, karanlýkta kalan sorularý aydýnlatmak için Program: ve 24 Aralýk saat Ankara Ekin Sanat Merkezi Aralýk saat Ýstanbul Muammer Karaca Tiyatrosu 27 Aralýk Cumartesi saat Ýzmir Narlýdere Belediye Kültür Sarayý 28 Aralýk Pazar saat Ýzmir Ýsmet Ýnönü Kültür Merkezi Ýletiþim: (0312) SOL HABER Sazýn tarihi 6 Bin yýl önceye dayandý Kazakistan da Sazýn tarihini yýl öncesine göturen kaya resmi bulundu. Türk sazýnýn atasý sayýlan Kazak Türklerinin iki telli dombýrasýnýn tarihini 6 bin yýl öncesine götüren neolitik devrine ait kaya resminde acýkca görülüyor. Kazakistan da Sazýn tarihini yýl öncesine göturen kaya resmi bulundu. Türk sazýnýn atasý sayýlan Kazak Türklerinin iki telli dombýrasýnýn tarihini 6 bin yýl öncesine götüren neolitik devrine ait kaya resminde... dombýra ve onun çevresinde dans eden dört beþ kiþinin resmi bulunmaktadýr. Bu kaya, Sovyet döneminde 1986'da Almatý Eyaleti Jambýl ilçesi Maytepe (Maytobe) mevkinde ünlü etnograf Jagda Babalýk tarafindan bulunmuþtu. Ne yazýk ki, Türk musiki tarihi açýsýndan çok önemli olan bu kaya zamanýnda gereken ilgiyi görmedi ve hatta kaybolmuþtu. Etnograf Jagda Babalýk son dönemlerde bu kayanýn kaybolduðunun farkýna vararak aramaya baþladý. Uzun çalýþmalar sonucunda kaya Almatý'da Subaylar Evi ile Saz Enstrümanlarý Müzesi arasýndaki bir atýklar deposunda bulundu. Babalýk, Kazakistan'ýn baðýmsýzlýðýnýn ilk yýllarýndaki karmaþa döneminde Saz Enstrümanlarý Müzesindeki bazý tarihi eserlerin kaybolduðunu hatýrlattý. Almatý'da yayýnlanan Aykin gazetesinin haberine göre, geçtiðimiz Perþembe günü (9 Ekim 2008) Kültürel Politika ve Sanat Tarihi Enstitüsünde yapýlan basýn toplantýsýnda, Kazaklarýn musiki tarihi açýsýndan çok önemli olan bu kaya resminin ikinci kez bulunmasý ile ilgili olarak kamuoyuna bilgi verildi. Sanat tarihçisi Cumageldi Necmeddinov "Kazak kültürünün dombýra ile baþladýðýný ve dombýra dersleri alan çocuklarýn kötülüklere bulaþmayacaðýný her fýrsatta dile getiriyorum. Bu sebeple biz dombýranin önemini iyice anlamalý ve onu layýk olduðu þekilde deðerlendirmeliyiz." dedi. Dombýra sanatçýsý Þamil Abiltay, "Bize Yazarlar Birliði gibi Saz Sanatçýlarý Birliði'ni kurmak gereklidir. Böyle meseleleri hep birlikte çözmeliyiz. O zaman çalýþmalarýmýz daha verimli olacaktýr." þeklinde konuþarak yerinde bir giriþime ön ayak oldu. Kazak musikisinin en eski belgesi Ikilas Halk Saz Çalgýlarý Müzesinin baþ köþesine kondu. Müze yetkilileri eski kaya resmini kendi göz bebekleri gibi itina ile koruyacaklarýný ifade ettiler. Almat'da bulunan bu kaya resmi, bizim görüþümüze göre, 6 bin yýllýk tarihe haiz olduðu ve büyük ihtimalle Hunlar ve hatta Sakalar devrinden onceki proto Türklere ait olmasý göz önüne alýndýðýnda sadece Kazak Türklerinin deðil, tüm Türk halklarýnýn musiki tarihinin en belgesi olma niteliðine haizdir. Bu açýdan bakýldýðýnda Türkiye'deki musiki tarihçilerimizin bu kaya resmini incelemeleri ve poster haline getirerek tüm Türk Dünyasý'nýn istifadesine sunmalarý yerinde olacaktýr. Saygýlarýmýzla, Ýstanbul, Doç. Dr. Abdülvahap Kara Kaynak: Aleviler TR

6 Türküler Nevþehir'de yarýþacak Baþbakanlýk Gençlik ve Spor Genel Müdürlüðü tarafýndan düzenlenen kulüp, dernek, kurum ve kuruluþlar arasý yaþ grubu ve yaþ grubu Solist ve kýz-erkek solo Türk Halk Müziði Türkiye Finali'nin Aralýk 2008 tarihleri arasýnda Nevþehir'de gerçekleþtirileceði belirtildi. Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi'nde gerçekleþtirilecek yarýþmaya Türkiye'nin farklý kentlerinden çok sayýda solistin katýlmasý bekleniyor. Baþbakanlýk Gençlik ve Spor Genel Müdürlüðü Gençlik Hizmetleri Daire Baþkanlýðý'nýn 2008 yýlý faaliyet programýnda yer alan kulüp, dernek, kurum ve kuruluþlar arasý yaþ grubu ile yaþ grubu solist ve kýz-erkek solo Türk Halk Müziði Finali'ne çok sayý ilden solist ve solo yarýþmacýnýn katýlacaðý öðrenildi. Nevþehir Belediyesi Kültür ve Sosyal Ýþler Müdürlüðü'nün büyük çabalarý ile Nevþehir'de yapýlmasý saðlanan Baþbakanlýk Gençlik ve Spor Genel Müdürlüðü kulüp, dernek, kurum ve kuruluþlar arasý ile yaþ grubu solist ve kýz-erkek solo Türk Halk Müziði Türkiye Finali'nin iki gün süre ile devam edeceði belirtildi. 20 Aralýk 2008 Cumartesi günü baþlayacak yaþ grubu kulüp, dernek, kurum ve kuruluþlar arasý solist ve kýz-erkek solo Türk Halk Müziði Türkiye Finali yarýþmasý'nýn 21 Aralýk 2008 Pazar günü, yaþ grubu kulüp, dernek, kurum ve kuruluþlar arasý solist ve kýz-erkek solo Türk Halk Müziði Türkiye Finali ile sona ereceði kaydedildi. Yarýþmada dereceye girenlere çeþitli ödüller takdim edileceði ifade edildi. ÝHA 189 bin kiþiye 'KEY' müjdesi 2. KEY listesi tamamlandý. Ýlk listede yer almayan 189 bin kiþiye daha ödeme yapýlacak. TC Kimlik Numarasý bulunmamasý veya kurum hatasý nedeniyle ilk listede yer almayan 189 bin kiþiye iliþkin KEY listesi tamamlandý. Tasfiye halindeki Emlak Bankasý Yönetim Kurulu Baþkaný Zeki Sayýn, "Emlak Konuta gönderilen listeler Resmi Gazete'de yayýmlandýktan sonra, bu kiþiler KEY paralarýný alabilecek." dedi. Buna göre 189 bin kiþi daha KEY ödemesi alma hakkýna sahip olacak. iha Nüfus Müdürlüðü'nde seçim yoðunluðu Niðde Ýl Nüfus Müdürü Mahmut Gülseren, yalan adres beyanýnda bulunan vatandaþlarýn 4 yýla kadar hapis cezasý ile cezalandýrýlabileceklerini söyledi. Yerel seçimlerin yaklaþtýðý bu günlerde seçmen listesinde ismini göremeyen veya herhangi bir sebeple adresinde deðiþiklik olan vatandaþlar Niðde'de nüfus müdürlükleri önünde uzun kuyruklar oluþturdu. Saðlýklý ve kaliteli hizmet verebilmek için hafta sonu bile görev yapan nüfus memurlarý, sözlü beyanla adres deðiþikliði yapýyor. Nüfus ve vatandaþlýk kanununa göre düzenlenen adrese dayalý nüfus kayýt sisteminde yer alan bir vatandaþýn, herhangi bir sebeple adresinde yapýlan deðiþiklik veya seçmen listelerinde ismini görememesi durumunda 5 Aralýk 2008 Cuma gününe kadar nüfus müdürlüklerine baþvuruda bulunmalarý gerektiðinin altýný çizen Niðde Nüfus Müdürü Mahmut Gülseren, reþit olmayanlar için aile reislerinin, 18 yaþýný doldurmuþ reþitlerin ise þahsen müracaatlarýnýn esas alýndýðýný belirterek, vatandaþlarý süreyi aþmamalarý konusunda uyardý. Yapýlan deðiþikliklerde vatandaþýn sözlü beyanýný esas aldýklarýný ancak burada art niyetli davranýþlarýn da yaþanabileceðine dikkat çeken Gülseren, Ülkemiz seçim atmosferine girince vatandaþlarýmýz yeni adreslerinde oy kullanmak için nüfus bürolarý önünde uzun kuyruklar oluþturdu. Ancak adres deðiþikliði yaparken vatandaþlarýmýzdan özellikle gerçek beyanda bulunmalarýný istiyoruz. Þu an için vatandaþýn verdiði sözlü beyan bizim için geçerli sayýlmaktadýr. Bilerek ve isteyerek yalan beyanda bulunanlar için gerek seçim kanunu, gerekse nüfus hizmetleri kanununda devlet idaresini aldatarak, yalan beyanda bulunanlar için 4 yýla kadar hapis cezasý bulunduðunu da hatýrlatmak gerekiyor. Ancak bunun için bir araþtýrmanýn yapýlmasý ve kiþilerin bilerek yanlýþ beyanda bulunmasý gerekir. Bu konuda vatandaþýmýz yanlýþa düþmesin diye görülebilecek yerlere kanun maddesi yazýlarak gerekli uyarýlarýmýzý yapýyoruz dedi. Kimse beni bulamaz düþüncesinin son derece yanlýþ olduðuna deðinen Gülseren, Þöyle bir örnek verirsek, seçimi kaybeden bir aday adres deðiþikliklerinden dolayý Yüksek Seçim Kurulu'na itirazda bulunursa, nüfus idaresi kanunun verdiði yetkiler ölçüsünde araþtýrma ve inceleme yaparýz ve sonuca göre savcýlýðý suç duyurusunda bulunuruz þeklinde konuþtu.ýha Gençlik Merkezleri Arasý Deðiþim Programý kapsamýnda Muþ'tan Nevþehir'e gelen gençler, Vali Mehmet Asým Hacýmustafaoðlu'nu ziyaret etti. Nevþehir Valisi Mehmet Asým Hacýmustafaoðlu, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüðü Gençlik Hizmetleri Daire Baþkanlýðý tarafýndan düzenlenen Gençlik Merkezleri Arasý Deðiþim Programý kapsamýnda Muþ'tan Nevþehir'e gelen öðrencileri kabul etti. Nevþehir Gençlik ve Spor Ýl Müdürlüðü Þube Müdürü Hazret Gencer ve Nevþehir Gençlik Merkezi Müdürü Eser Saat'in de hazýr bulunduðu ziyarette, öðrencilerle sohbet eden Vali Hacýmustafaoðlu, öðrencilere Kapadokya bölgesi ve Nevþehir hakkýnda bilgi verdi. Vali Hacýmustafaoðlu, daha sonra öðrencilere Kapadokya Rozeti hediye etti. Nevþehir eski Milletvekillerinden Osman Seyfi, Nevþehir ziyaretinde açtý aðzýný yumdu gözünü. Seyfi, ilerleyen günlerde de zehir zembelek açýklamalarda bulunacaðýný söyledi Nevþehir eski Milletvekillerinden Osman Seyfi, Nevþehir ziyaretinde açtý aðzýný yumdu gözünü. Seyfi, ilerleyen günlerde de zehir zembelek açýklamalarda bulunacaðýný söyledi!.. Her þeyi ortaya dökeceðim Kurban Bayramý ný Nevþehir de geçirmek için gelen eski Milletvekillerinden Osman Seyfi, Nevþehir de siyasi geliþmelere deðinirken bazý iddialý açýklamalara yer vererek yine iddialý açýklamalarýna ilerleyen günlerde devam edeceðini vurguladý!.. Ciddi rakipler çýkmalý Nevþehir deki yerel seçimlerin nasýl geçeceði hakkýnda bir bilgi veren Nevþehir Eski Milletvekili Osman Seyfi, Milliyetçi Hareket Partisi ve Saadet Partisi nin göstereceði adaylarýn önemli olacaðýna dikkat çekti. Nevþehir de Ak Parti ile bu iki partinin yarýþabileceðinin üzerinde duran Seyfi, MHP ile Saadet Partisi nin yapacaðý atýlýmlar bekleniyor. Ben þuan hiçbir siyasi atýlýmýn içerisinde deðilim. Abdüllatif Þener in yapacaðý siyasi atýlýmý bekliyoruz. dedi. Ak Parti diðer partilere olan güvensizlikten iktidar oldu Nevþehir Eski Milletvekili Osman Seyfi Ak Parti nin diðer partilere olan güvenin bitmesinden sonra bu kadar fazla oy oranýyla iktidara geldiðini bildirdi. Bu konu ile ilgili de sert açýklamalarda bulunan Seyfi þunlarý söyledi: 2004 Mart ayýnda yapýlan Mahalli seçimlerden sonra Ak Parti ile beþ yýl içerisinde yapýlan yolsuzluk, hiçbir iktidar zamanýnda yapýlmamýþtýr. Dedi Yolsuzluðu önlemek deðil, üzerini kapatmak! Türkiye de yolsuzlukla mücadele etmek için yapýlan çalýþmalar hakkýnda bilgiler veren Nevþehir Eski Milletvekili Osman Seyfi Yolsuzlukla ilgili olarak mücadelelere giriþildi. Basýndan öðrenilenlere göre yolsuzlukla mücadele edecek olan kurulun üyelerini Bakanlar Kurulu atayacakmýþ. Bu yolsuzluðu önlemek için deðil yolsuzluklarý kapatmak için yapýlan bir çalýþmadýr. Türkiye de Baþsavcýlar harekete geçmedikten ve yargý baðýmsýzlýðý saðlanmadýktan sonra, siyasi baskýlar ile yolsuzlukla mücadele edilemez ve yolsuzluklar ortaya çýkarýlamaz. dedi. Ýlçeler daha baþarýlý 18 Aralýk 2008 Perþembe Muþ'lu gençler Nevþehir'de Muþ'tan 13 öðrenci ile birlikte Nevþehir'e geldiklerini ve 4 gün boyunca Kapadokya bölgesinin tarihi ve turistik merkezlerini ziyaret edeceklerini belirten Muþ Gençlik Merkezi Müdürü Faysal Çavuþ ise, ziyarette Vali Hacýmustafaoðlu'na üzerinde Muþ'un simgesi olan lalelerin üzerinden bulunduðu çini bir tabak hediye etti. ÝHA Seyfiden zehir zemberek açýklamalar Nevþehir Eski Milletvekili Osman Seyfi ilimizde bulunan önemli ilçelerin Nevþehir Belediyesi nden daha baþarýlý olduðunu dile getirdi. Avanos, Ürgüp, Gülþehir, Acýgöl gibi ilçelerimizin Nevþehir den daha fazla geliþme gösterdiðini belirtti. Her þey göz boyama Eski Milletvekili Osman Seyfi Nevþehir de son yýllarda Nevþehir Belediyesi nin gerçekleþtirdiði çalýþmalara da yorumlar yaparak, Nevþehir de alt yapý sorunun baþta olduðunu ve buna baðlý olarak yapýlan yatýrýmlarýn yersiz ve gereksiz olduðunu vurguladý. Seyfi açýklamasýnda Nevþehir Belediyesi nin bugüne kadar hizmet adý altýnda gerçekleþtirdiði yatýrýmlarý Göz Boyama olarak nitelendirerek Belediye bugüne kadar yaptýðý hatalý yol çalýþmalarý, kilitli parke ve asfaltlama çalýþmalarý, çocuk parklarý ve benzeri hizmetlerini hizmet adý altýnda vatandaþa sunuyor. Bunlarýn hepsi göz boyama, halký kandýrmacadýr. Bu çalýþmalar belediyelerin zaten asli görevleri arasýnda yer alýyor. Yapýlan yollar bozulup yeniden yapýlýyor, boþ yere masraf ve zaman kaybýna uðratýlýyor dedi. Gülþehir tehlikede Ak Parti ile yolsuzluðun her yana yayýldýðýný söyleyen Seyfi, Menfaat Þebekesi nin bir ayaðýnýn da Gülþehir de olduðunu belirtti. Bu konu ile ilgili olarak kýsa bir açýklama yapan Seyfi þunlarý dile getirdi: Gülþehir de çeþitli oyunlar oynanýyor. Menfaat Þebekesi nin bir ayaðý da Gülþehir de. Bu zamaný gelince açýklanacak. Müsaadesiz bankacýlýk yaptýlar. Vatandaþ bu nedenle maðdur oldu. Bütün resmi merciiler bunu biliyor. Müsaadesiz Bankacýlýðýn suç olduðunu herkesin bildiði halde hiçbir merciinin harekete geçmemesi de oldukça düþündürücüdür. Diyerek Ak Parti ile Gülþehir in de tehdit altýnda olduðunu belirtti. Nevþehir Eski Milletvekili Osman Seyfi daha birçok gizli olayý bildiðini ve bunlarý zamaný gelince bir bir anlatacaðýný söyledi. Her þeyi açýklayacaðým Osman Seyfi açýklamasýnýn sonunda ise önümüzdeki günlerde yine iddialý açýklamalarda bulunacaðýný, yapacaðý bu açýklamalarýn kamuoyunu yakýndan ilgilendirecek önemli konular olacaðýný vurguladý Kaynak: Kapadokya cc

7 18 Aralýk 2008 Perþembe 7 Zafer Kökver zaferkokver@hotmail.com zaferkokver@gmail.com Zaman, zamane yazarlýðý alýnganlýk yapýyor Alevilerden ve Alevilerin Web Sitelerinden yükselen sesleri bazý zihindeler de bulanýklýða hatta sanrýlara, yol acýyor. Sanrýlarýn kaynaðý, ise belli Alevilerin Büyük Ankara Yürüyüþü ve sonrasýndan geliþen olaylara karþý hazýmsýzlýk Öyle bir hazýmsýzlýk ki sürekli midede buruntu kramp yapýyor... Ben demiþtim; aslýnda ama Sevgili Ali Hocam Sayýn Feyzi kardeþim; biz bu yürüyüþü mitingi yapmayalým milletin midesini deleriz kramplara neden oluruz dedik kimse sözümüze inanmadý\ dinlemedi, bak þimdi ne oldu; kimi mideyi deldi kimi sanrý görür oldu kimide daldaki olmuþ erikler gibi döküldü yerlere týpýr týpýr. Aslýnda bu iþin suçlusu hem de büyük suçlusu ABF. Durduk yerde gel sen Ankara da miting yap, yüzbinleri alanlara yýð olacak þey deðil valla. Tam mahalli secimler öncesi hükümet (AKP) 2 büyük Alevi açýlýmýný yapacakken. Oldu mu þimdi Sayýn Ali Balkýz, Sayýn Gümüþ, yandý gitti gülüm keten helva 2.alevi acýlýmý. Aslýnda biz 2. alevi açýlýmýna kendimizi o kadar hazýrlamýþtýk ki þimdi oldu mu ya hiç buna oyunbozanlýk denir. Niye mi? Niyesi açýk; Sen bunca yýllýk tabularý yýkacaksýn yüz binleri yollara alanlara dökeceksin; alanlarda Alevilerin taleplerini haykýracaksýn da sýrca köþkünde oturanlarýn koltuðu sarsýlmayacak olacak iþ mi yani þimdi. Adamlar rahatsýz oldu niye olmasýnlar ki; daha dün gerici kökten dincilerin aða babalarýnýn en havalýlarý ile oturup kalkýyorlardý Sünni Þeriatçý, Kökten Dinci Tahkiyeciler ile Alevi yakýnlaþmasý adý altýnda buluþup Alevi önderlik liderlik taslýyordun þimdi ne oldu pýrrrr koltuk gitti. Aslýnda bir yandan Ünlü 1.Alevi Açýlýmýný yapmaya aday olacaksýn, boy boy resim çektirip, poz verip ne kadar gerici gazete dergi TV varsa oralarda bu iþlerin aða babalarý, gerici sermayedar iþ birlikçiler ile birlikte açýklama yapýp birbirinizi yaðlayacak ballayacaksýn sonrada Alevi Bektaþileri bir güzel tepside onlara sunacaksýn. Millette sana biat edecek emi. Geç bunlarý. Öküzgözünü açtý atý alanda Üsküdar ý geçti artýk. Eeee ne yaparsýn her iþin bir sonu var beyler bu iþinde sonu buraya kadarmýþ; takke düþtü kel göründü artýk dönüþ yok. Þimdi olayý kurtarmak elde kalaný kaybetmemek adýna açýklama üzerine açýklama. Yok ABF ve diðer Ankara yürüyüþü katýlýmcýlarý Alevilerin %90 deðilmiþ de onlar %90 imiþ miþ de miþ. Sanki ortada meþrutiyet sorunu var. Ayrýca aslýnda bunlar ezberde bozmuyorlar. Yaptýklarý açýklamalarýn adresleri de yayýn yerleri de ayný. Eleþtirince de hemen alýnganlýk yapýp açýklama yapma gereði hissediyorlar. Madem alýnýyorsunuz niye gidip gericinin kucaðýna oturuyorsun kardeþim senin onunla ne iþin var, benim onunla ne iþim var diye sorusunu kendi kendine sormuyorsun bunun yerine milleti yavuz hýrsýz misali azarlýyorsun. Kardeþim sen alýnganlýk yapacaðýna doðrusunu yapsana. Bu güne kadar Alevi ve Bektaþiler için bunca çirkef haber yapan bu gerici basýna karþý bir tane utanmýyormusunuz niye yalan haber yapýyorsunuz diye bir cevabýn açýklaman bir yayýnlanmýþ makalen olmamýþ, hatta ayný kaptan taharetlenmiþsin þimdi bana zamancý dediler zamane dediler diye alýnganlýk yapýyorsun. Ya özün gibi ol ve özün gibi görün yada git yerini belle, yeterki gölge etme. HALKIN YÜZDE 85'ÝNE GÖRE TÜRKÝYE EÞÝTSÝZ ÜLKE Dünya Bankasý'nýn yaptýðý bir sunum, Türklerin baþta gelir eþitsizliði olmak üzere birçok açýdan ülkelerini "dengesiz" bulduðunu ortaya koydu. Dünya Bankasý ve Devlet Planlama Teþkilatý (DPT) tarafýndan geçtiðimiz ay düzenlenen kapalý bir toplantýda, Türkiye'deki eþitsizlikler ve yoksulluk konusu tartýþmaya açýldý. Toplantýda Dünya Bankasý tarafýndan yapýlan sunumlarda, halkýn yüzde 92'sinin devletin eþitsizlikleri gidermek için daha çok müdahil olmasý gerektiði düþüncesinde olduðu belirtilirken; Türklerin yüzde 85'inin ülkesini "çok eþitsiz" olarak tanýmladýðý ifade edildi. Dünya Bankasý ve DPT tarafýndan düzenlenen ekim ayý sonunda düzenlenen bir toplantýda, fýrsat eþitsizlikleri ve yoksulluk konusu mercek altýna alýndý. Dünya Bankasý uzmanlarý tarafýndan konuyla ilgili olarak yetkililere yapýlan sunumlarda, yapýlan bir araþtýrmaya dayanýlarak Türkiye'deki durum deðerlendirildi. Bankanýn sunumuna göre, Türklerin yüzde 85'i ülkelerini "eþitsizliklerin yoðun olduðu bir yer olarak" görüyor. Yüzde 92'si ise fýrsat eþitsizliklerinin giderilmesi için devletin daha çok çalýþmasý gerektiði düþüncesinde, sadece yüzde 1,9'luk kesim fýrsat eþitsizliklerine devletin müdahil olmamasý gerektiði görüþünü dile getiriyor. "Bazý insanlarýn diðerlerine muhtaç yaþamasýnýn nedeni ne" sorusuna ise, yüzde 62,9'luk kesim "Toplumsal yaþamdaki eþitsizlik temel neden" yanýtý veriyor. Yüzde 24,4'lük bir kesimse "tembellik ve irade Nevþehir'in merkez ilçeye baðlý Çat beldesin MHP Belde Baþkaný düzenlenen törenle DP'ye katýlýrken, partinin Çat Belediye Baþkan adayý da kamuoyuna tanýtýldý. eksikliðini" temel neden olarak görüyor. Yoksullarýn yüzde 40'ý çocuk DPT ve Dünya Bankasý tarafýndan ortaklaþa yapýlan bir baþka sunumda ise, yýllarý arasýndaki geliþmelere baðlý olarak Türkiye'deki yoksulluk kavramý ele alýndý. Sunuma göre, son yýllarda yoksullukluk düzeyinde bir gerileme söz konusu oldu. Özellikle kentsel bölgelerdeki tüketim artýþý, yoksulluðun azalmasýnda önemli bir faktör oldu. Bu azalmada döviz kurunun reel olarak uzun süre düþük düzeyde seyretmesinin ve gelir daðýlýmý hesaplarýnda görece bir iyileþmeye neden olmasýnýn payý büyük. Buna karþýn büyük aileleri ve çok çocuklarý olan ve tarýmsal alanda çalýþanlarda yoksulluk riski arttý. Çocuklar da, halen yoksulluktan en büyük zararý gören kesimi oluþturuyor. Türkiye'deki yoksullarýn yüzde Nevþehir'in Çat beldesinde 2 yýldýr MHP Belde Baþkanlýðý ný yürüten Secaattin Yaman, düzenlenen törenle DP'ye katýldý. Parti binasýnda düzenlenen törende konuþan DP Nevþehir Ýl Baþkaný Fatih Çiftçi, önümüzdeki günlerde bazý ilçe ve beldelerde de partilerine katýlýmýn süreceðini söyledi. Yaklaþan yerel seçimler öncesinde partilerine birçok ilçe ve beldede vatandaþlarýn yoðun bir ilgisinin bulunduðunu ifade eden Ýl Baþkaný Çiftçi, belediye baþkan adaylarýnýn 40'ý halen çocuklardan oluþuyor. SATILIK MÜSTAKÝL EV Türkiye'de yoksulluk oraný yüzde 18,56 * TÜÝK'e göre, Türkiye'de fertlerin yaklaþýk yüzde 0,54'ü açlýk sýnýrýnýn altýnda * Yüzde 18,56'sý gýda ve gýda dýþý harcamalarý içeren yoksulluk sýnýrýnýn altýnda * Yoksulluk sýnýrý altýnda bulunan fert oraný yüzde 0,63 * 4.3 dolarýn altýnda günlük geliri olan fert oraný yüzde 9,53 * Kýrsal kesimde yoksulluk oraný yüzde 32,18 * Kentlerdeki yoksulluk oraný ise yüzde 10,61 Dünya Bankasý'nýn yaptýðý bir sunum, Türklerin baþta gelir eþitsizliði olmak üzere birçok açýdan ülkelerini "dengesiz" bulduðunu ortaya koydu. (Referans) MHP'li baþkan DP'ye katýldý belirlenmesine yönelik çalýþmalarýnýn da sürdüðünü kaydetti. Bu arada törende ayrýca DP'nin Çat Belediye Baþkan adayý da kamuoyuna tanýtýldý. Ýl Baþkaný Fatih Çiftçi, merkez ilçeye baðlý Çat beldesinde daha önce 1989 ile 1994 yýllarý arasýnda DYP'den belediye baþkanlýðý görevini yapan Mehmet Tunçdemir'in, 2009 yýlý Mart ayýnda yapýlacak olan seçimlerde partilerinden belediye baþkan adayý olduðunu açýkladý. Çiftçi, parti olarak her türlü desteði vereceklerini ve Çat beldesinde oldukça iddialý olduklarýný belirtti. ÝHA 5+1 ODA, KALORÝFERLÝ, GÜNEÞ ENERJÝLÝ, BAHÇE DUVARLI FUL YAPILI, ASMA TAVAN FAYANS LAMÝNANT SAHÝBÝNDEN ACÝLEN SATILIKTIR. Not: Ýki Cemevi arasý, Kayseri Yolu na 30 m. Çarþý Merkezine 500 m. MÜRACAAT: ÝMDAT ANIL YILMAZ Cep: Ýþ:

8 "Aleviler Baþbakan'a Dava Açsýn" Çaðrýsý Renkhaber sitesi ve Taraf gazetesi yazarý Hýdýr Geviþ, Alevilerin baþbakana dava açýp tazminat alabileceðini iddia etti. Geviþ'in Renkhaber'de yayýnlanan yazýsýný aktarýyoruz: Diyanet in üç büyük günahý biridir. Dinleri nedeniyle baský gören insanlarýn torunlarý, kendilerinden olmayana ayný baskýyý uygulamak istememiþlerdi. Dolayýsýyla siyasal sistemlerini de buna göre inþa ettiler. Ýþte bu sistem, Amerika nýn ayný zamanda dünyanýn en büyük dinî çeþitliliðini barýndýran ülke olmasýna da yol açtý. 21 yüzyýlýn Amerika sýnda çoðunluk sýrasýna göre, Hýristiyanlýk (hemen ardýndan laik inançsýzlar geliyor), Musevilik, Müslümanlýk, Budizm, Agnostizm Ateizm, Hinduizm, Unitarian Universalist, Paganizm, Spritualistizm, Kýzýlderili dini, Bahailik, New Age, Sihizm, Scientology, Hümanizm, Deist, Taoizm, Eckankar gibi onlarca din, inanýþ ve mezhep yer alýyor. çok açýk biçimde hýrsýzlýk yapýyor, Alevinin parasýný Sünniye veriyor. DÝNSÝZ REJÝM. Þimdi, ne yapmalý? Önce ne yapýldýðýna bakalým. AKP iktidarý Alevi dedelerine maaþ baðlanmasýný tartýþýyor. Oy kaygýsýyla da olsa AKP nin Alevileri resmî olarak tanýma giriþimi kesinlikle olumlu ve güzel. Ancak bu konuda hâlâ hazýmsýz olduklarý da gözden kaçmýyor. Çünkü Alevilere Diyanet aracýlýðýyla deðil, Kültür Bakanlýðý bütçesinden maaþ verilmesi konuþuluyor. Yani Alevilik sunilik gibi bir mezhep olarak deðil, kültürel bir olgu olarak algýlanýyor hâlâ. Hýdýr Geviþ Bundan yaklaþýk 400 yýl önce ünlü gemi Mayflower Ýngiltere nin Southhampton Limaný ndan yola çýkarak Amerika nýn kuzeydoðusunda yer alan Plymouth a vardý. Gemidekilere Pilgrims deniyordu ve bu insanlar mezhepleri nedeniyle Ýngiliz kilisesinin ve Ýngiliz devletinin baskýsýndan kaçýp gelmiþlerdi. Bu baskýyý hiç küçümsemeyin, öyle bir baský ki bu zavallý insanlar, yaþadýklarý yerden çekip gitmeye ve hiç bilmedikleri topraklara doðru yelken açmaya zorlanmýþlardý. Gidecekleri yerde daha neyle karþýlaþacaklarýný dahi bilmiyorlardý; son derece riskli, ölümüne bir yolculuktu onlarýnki. Nitekim yeni kýtaya (Amerika) vardýklarýnda içlerinden 50 kiþi, verem, zatürree ve diðer hastalýklar nedeniyle hayatlarýný kaybettiler. Geriye kalan 50 kiþinin çocuklarý çoðaldý, sonradan gelenlere eklendi ve bu insanlar, ileride günümüz Amerika sýnýn temellerini attýlar. AMERÝKAN LAÝKLÝÐÝNÝN ÝNÞASI. Mayflower gemisiyle ülkeye ayak basan ilk göçmenlerin yaþam tecrübeleri unutulmadý; kýtaya gelen ve burada kendilerine yeni bir hayat kurmaya çalýþan herkes, bu tecrübeden etkilendi. Nitekim bu etkileþim nedeniyle, bugün Amerika, dünyada din ve mezhep özgürlüðünün en ileri olduðu birkaç ülkeden DÝNDEN UZAK DURAN LÝDERLER. Peki bu noktaya nasýl geldiler? Amerikan devletini kuranlar, din ve devlet arasýna her zaman sýnýrlarý çok belli bir mesafe koymayý baþardýlar da deklare edilen Amerikan Baðýmsýzlýk bildirgesinde de din adýna tek bir sözcük yoktur. O zamanki bu tutum, Amerika nýn, Avrupa dan tümüyle farklý bir yol izlediði anlamýna geliyordu. Düþünün bir; ayný yýllarda, Ýngiltere kralý olan 3. George, kilisenin baþý olarak anýlýyordu. Osmanlý padiþahý I. Abdülhamit ise Müslümanlarýn halifesiydi. Amerikan ýn ilk anayasasýnda her þey daha da netlik kazandý. Ýlk madde de aynen þöyle söylenir, Kongre (Meclis) dinin yerleþtirilmesiyle ilgili ya da dinin özgürce yaþanmasýyla ilgili herhangi bir yasa yapamaz Olaðanüstü keskin bir zekâyla yazýlmýþ olan bu kýsa madde, açýkça, din ve devlet iþlerini birbirinden ayýrýyordu. Bunu yaparken bireylere din özgürlüðünü veriyor ve bu özgürlüðü garanti altýna alýyordu. Bununla da kalmýyor Devleti din devleti haline getirmeye çalýþacaklarýn da ayaðýný da baþtan kesiyordu. Bu madde Amerikan laikliðinin de temeli oldu. Peki din ve devlet arasýndaki bu iliþki Amerika da böyle de Türkiye de nasýl? Türkiye de tabii ki durum çok ama çok korkunç. Bu konuda devletin bizzat kendisi çok temel yanlýþlar yapýyor. Ben bu yanlýþlara günah diyeceðim ama siz onlarý suç anlayýn lütfen.. GÜNAH BÝR: LAÝKLÝK ÝLKESÝ VE ANAYASA NIN ÝHLALÝ. Þu an yürürlükte olan Anayasa nýn ikinci maddesinde Türkiye Cumhuriyeti nin nitelikleri tarif edilirken, laiklik de bu nitelikler arasýnda sayýlýyor. Peki, devlet gerçekten laik bir devlet gibi mi davranýyor? Hayýr. Türkiye de devlet Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý aracýlýðýyla din iþlerine karýþýyor ve dinî hayatý düzenliyor. Oysa laiklik devlet ve din iþlerinin birbirinden ayrý tutulmasý demek. Bu da demek oluyor ki Diyanet in varlýðý Anayasa ya aykýrý. O halde devletin kendisi Anayasa ya aykýrý davranýyor. GÜNAH ÝKÝ: MEZHEP AYRIMCILIÐI. Devlet, Diyanet aracýlýðýyla ülkedeki Sünni Müslümanlara önemli miktarlarda paralar akýtýyor (2007 bütçesi, 1 milyar 638 milyon 383 bin YTL. Yani Ulaþtýrma Bakanlýðý nýn 2 katý). Yani onlara bir þekilde finansal sponsorluk yapýyor: camiler kuruyor, arazi tahsis ediyor, imamlarýn maaþýný ödüyor vesaire. Bunu yaparken Anayasa nýn eþitlik ilkesi ihlal edilmiþ oluyor. Madem ülkede yaþayan herkes eþit, neden bu ülkede yaþayan ve TC vatandaþý olan milyonlarca Alevi ile nüfusu nispeten az olan Hýristiyanlar ve Museviler bu konuda görmezden geliniyor. GÜNAH ÜÇ: RESMÎ HIRSIZLIK. Devlet, vergi toplarken mezhep ve din ayrýmý gözetmiyor. Devletin hazinesinde toplanan vergi paralarýnýn bir kýsmý Diyanet bütçesi olarak ayrýlýyor ve bu bütçe sadece Sünni Müslümanlarýn ibadet masraflarý için harcanýyor. Bu durumda bu bütçeden yaralanamayan Alevi, Hýristiyan ve Musevilerin hakký yenmiþ, paralarý gasp edilmiþ olmuyor mu? Bu noktada lafý ne uzatmaya ne de kývýrmaya gerek var, devlet Peki, bütün bunlara raðmen Alevi dedelerine maaþ verilmesi doðru mu, bu durum ülkedeki sorunu çözer mi, hayýr doðru deðil.. Eðer Diyanet in bütçesi Sünnilerle birlikte Aleviler, Hýristiyanlar, Yahudiler ve inançsýzlar arasýnda nüfuslarý oranýnda paylaþtýrýlýrsa diyeceðim bir þey olmaz ve belki sesimi keserim. Çünkü en azýndan her dinî gruba eþit davranýlmýþ olacak... DÝYANET Ý HAVAYA UÇURMAK. Ancak en doðrusu nedir diye soracak olursanýz þunu öneririm: En yakýn köþe baþýnda, Diyanet Ýþleri ni devletin dolmuþundan aþaðý itmek ve ruhunun havaya uçuþunu izlemek. Bir daha da devleti din iþlerine karýþtýrmamak. Çünkü devlet bir organizasyondur ve bu organizasyonun dini olamaz. Eðer devletin dini olursa, bizde olduðu gibi toplumdaki çeþitliliði kucaklayamaz, aradaki mesafeyi kaybeder ve bazý vatandaþlarýna haksýzlýk yapmaya baþlar. Dinsiz bir rejimde ise isteyen istediði kadar cami yapsýn, hatta Amerika da da yapsýnlar, Rusya da da, yeter ki benim vergimden çalýp yapmasýnlar. ALEVÝLER, DEVLETÝ VE SAYIN BAÞBAKANI DAVA ETMELÝ. Son söz olarak Alevilere, Hýristiyanlara ve Musevilere sesleniyorum. Size yapýlan haksýzlýk kimsenin yanýna kâr kalmamalý. Ýster aranýzda birleþerek ister tek tek, sýrf ibret olsun diye önce Sayýn Baþbakanýmýz Tayyip Erdoðan ý bu hýrsýzlýða son vermediði için dava edin. Sonra da kendi anayasasýný ihlal ederek bu hýrsýzlýðý yaptýðý için devleti dava edin. Cumhuriyet in kuruluþundan beri hakkýnýza düþen ama alamadýðýnýz paralarý nüfusunuza oranlayarak hesaplayýn ve faiziyle birlikte devletten tahsil edin.