TOKÝ Zedeler isyan etti!

Transkript

1 YIL:3 SAYI: YKR 26 EYLÜL 2008 CUMA GÜNEÞ ECZANESÝ Ecz. Tel: Ev Tel: TOKÝ Zedeler isyan etti! ÖZGÜRLÜKÇÜ VE TAM BAÐIMSIZ TÜRKÝYE ÝÇÝN 12 EYLÜL DARBECÝLERÝ YARGILANSIN!! Hacýbektaþ da TOKÝ konutlarýnda ev sahibi olmak isteyen vatandaþlar kendilerinin maðdur edildiklerini adeta isyen ederek dile getiriyorlar. Gaztemize gelerek yaþadýklarý sorunlarý anlatan vatandaþlar Belediye Baþkaný A.Rýza Salmanpakoðlu nu eleþtirdiler. Belediye baþkanýnýn TOKÝ konutlarýna öncülük ettiðini dile getiren vatandaþlar yaþadýklarý sorunlar konusunda Belediye Baþkaný A.Rýza Selmanpakoðlu nun ortada görünmediðini ve sorunlara sahip çýkmadýðýný belirtiyorlar. 1. ve 2. Etap olmak üzere toplam 490 dairenin bulunduðu TOKÝ konutlarýnda özellikle 1. etap da ev sahibi olan vatandaþlar maðdur olduklarýný dile getirerek adeta isyan ediyorlar. Haber : Aydýn Þimþek 6 DA HACIBEKTAÞ ALEVÝLÝÐÝ VE ALEVÝ ERKANI Fotoðraf:Sodev Hikmet Bozdað Toki zadeler! 6 DA TOKÝ de su da elektrik de yok Onbeþ yýla yakýn bir süredir Hacýbektaþ'ta yaþamaktayým. Kendimi de içtenlikle bir Hacýbektaþlý olarak hissediyorum. Daha önce Alevi Bektaþi kültürü ve felsefesi hakkýnda olumlu-olumsuz birkaç kýrýntýdan fazla bir bilgim yoktu. Ancak on yýllýk bir süreç içerisinde ilgilendiðim, merak sardýðým, okumaya çalýþtýðým ve gözlemlediðim resmi Ýslami söylemin dýþýndaki bir ret kültürü kendini olanca cazibesi ile hissettiriyordu. Bu konudaki okuduðum her kitap bir baþka kitabý okumaya yöneltirken, öðrendiðim her ayrýntý Hacýbektaþ'taki Kürsü Krizine Bir Soru Önergesi Daha DSP Ýstanbul milletvekili Süleyman Yaðýz, Hacý Bektaþ Etkinliklerine Cumhurbaþkanlýðý yetkililerinin müdahelesi olup olmadýðýný bir kez daha sordu. Cumhurbaþkaný na önerge verilebilir mi? Hacý Bektaþ Veli Etkinlikleri ndeki bir uygulama nedeniyle Cumhurbaþkaný Sayýn Abdullah Gül ün yanýtlamasý istemiyle 18 Aðustos 2008 tarihinde bir yazýlý soru önergesi vermiþtim. 3 DE baþka bir ayrýntýyý öðrenmek için tahrik ediyordu. Osmanlý' nýn Mezhep farklýlýðýna yönelik zulüm ve takibatýnýn baþladýðý 15. yüzyýldaki Anadolu'nun çýplak bozkýr ve daðlarýnda Kýzýlbaþlarýn gece ay ýþýðýndaki gizlice yaptýklarý coþkulu cem törenlerindeki müzik ve raks yýldýzlara yükselirken, bir gecede Rafizi, Zýndýk, Mülhit, Kýzýlbaþ olduklarý gerekçesi ile uykularýnda çoluk çocuk katledilen insanlarýn, canlarýn feryatlarý yüzyýllar sonra kulaklarýmýzý ve vicdanlarýmýzý patlatýyor. 2 DE Aynýlarýn Buluþtuðu 'Dostluk Yemeði' Bir özdeyiþ vardýr: "Ayrýlar ayrý yerde, aynýlar ayný yerde buluþurlar." Bu özdeyiþ; ortak hedefli güç odaklarýný ayný yerde, ayný masa etrafýnda birleþmesinin ve 3 DE Ýkinci Metin Þahin Vakasý: Bir Alevi Esnafa Daha Ýçki Dayaðý Fotoðrafta gördüðünüz market sahibinin burnunu kýrdýlar: Sen nasýl Ramazan'da içki satarsýn? Çankaya da içki satan market üç kiþi tarafýndan daðýtýldý, sahibine þiþeyle vuruldu. Zanlýlar, karakolda ifade verdi ve SERBEST KALDI. 7 DE Ramazan Danacý: (Oðlu TOKÝ zede) TOKÝ konutlarýnda oðlunun TOKÝ zede olduðunu söyleyen Hacýbektaþ esnaflarýndan Ramazan Danacý isimli vatandaþ TOKÝ de yaþadýklarý sorunlardan iyice bunaldýklarýný ve durumu anlamakta zorlandýklarýný dile getirdi. Deniz Feneri davasýnda Alman yargýsýnýn kararlarýný hiçe sayan AKP Haber : Aydýn Þimþek Hükümeti, yandaþlarýný koruma tavrýný Madýmak katilleri içinde uyguluyor. Madýmak Katliamý nýn ardýndan peþ peþe Avrupa ya kaçan zanlýlar uluslararasý hukuktan doðan boþluklar ve Türkiye Hükümeti nin vurdumduymaz tavýrlarý sayesinde refah içinde Avrupa da yaþýyorlar. Almanya Ýçiþleri Bakanlýðý, Madýmak Katliamý na karýþan yaklaþýk 24 kiþinin çeþitli zamanlarda Almanya da yaþadýðýný tahmin ediyor. 6 DA Madýmak katillerine 'AKP korumasý' ÖZEL HABER 7 DE

2 2 Onbeþ yýla yakýn bir süredir Hacýbektaþ'ta yaþamaktayým. Kendimi de içtenlikle bir Hacýbektaþlý olarak hissediyorum. Daha önce Alevi Bektaþi kültürü ve felsefesi hakkýnda olumlu-olumsuz birkaç kýrýntýdan fazla bir bilgim yoktu. Ancak on yýllýk bir süreç içerisinde ilgilendiðim, merak sardýðým, okumaya çalýþtýðým ve gözlemlediðim resmi Ýslami söylemin dýþýndaki bir ret kültürü kendini olanca cazibesi ile hissettiriyordu. Bu konudaki okuduðum her kitap bir baþka kitabý okumaya yöneltirken, öðrendiðim her ayrýntý baþka bir ayrýntýyý öðrenmek için tahrik ediyordu. Osmanlý' nýn Mezhep farklýlýðýna yönelik zulüm ve takibatýnýn baþladýðý 15. yüzyýldaki Anadolu'nun çýplak bozkýr ve daðlarýnda Kýzýlbaþlarýn gece ay ýþýðýndaki gizlice yaptýklarý coþkulu cem törenlerindeki müzik ve raks yýldýzlara yükselirken, bir gecede Rafizi, Zýndýk, Mülhit, Kýzýlbaþ olduklarý gerekçesi ile uykularýnda çoluk çocuk katledilen insanlarýn, canlarýn feryatlarý yüzyýllar sonra kulaklarýmýzý ve vicdanlarýmýzý patlatýyor. Can nitelemesinin Alevibektaþi geleneðinde bu kadar yer tutmasýnýn insanýn içini kanatan haklý nedeni þu idi; Can çok kýymetli idi. Hukuksuz, sorgusuz, sualsiz inanç farklýlýklarýndan dolayý katledilen kadýnlarýn, çocuklarýn, insanlarýn kýlýcýn ve zorbalýðýn dayattýðý kaný haramdýr, malý helâldir vahþetine karþý çaresizliðinin cevabý idi. Bir gayb ereni olan Hacýbektaþ Veli'nin kendinden sonra olgunlaþan felsefesi ve tariki baskýn olan sünni islama göre tehlikeli ve korkutucu idi. Korkutucu idi çünkü Alevi Bektaþi felsefesindeki ruh göçü (reenkarnasyon), tanrýnýn insan þeklindeki tecellisi (apotomorfizm) gibi temel teolojik ayrýþma noktalarý Osmanlý'nýn Sunni ulemasý tarafýndan metafiziðe bir saldýrý olarak görülüyordu. Ancak bütün bunlara raðmen Hacýbektaþ aydýný kendi kültürüne karþý, ilgisiz idi ve okumuyordu. Hacýbektaþ aydýnýndaki bu ilgisizlik ve kulaktan dolma bilgilerle yetinme isteðinin sebebi ne idi? 1970'li yýllarda bir baþka red ve isyan kültürü olan Sosyalizm ve Marksizimle olan tanýþmanýn yarattýðý bir ilgi çatlamasý mý idi? Veya çok daha gerilere gidersek 1800'lü yýllarda tanzimat hareketlerine giriþen Osmanlý'nýn II. Mahmut tarafýndan Yeniçeri Ocaklarý nýn kapatýlmasý ile beraber, Hacýbektaþ Tekkesi nin de kapatýlmasý ve Kayseri'den getirilen bir Nakþi Þeyhi nin kontrolüne verilmesi ile baþlayan uzunca bir süreçte tekkeye gelen ziyaretçilerin nakþi derviþlerimi yoksa Bektaþi derviþleri mi olduðu karýþtýrýlýr hale geldiði dönemler olmuþtur. Kayseri' den getirtilen bu Nakþi Þeyhi daha sonra Hacýbektaþ' ta kalmýþtýr ve Alevilik açýsýndan pozitif asimilasyona uðrayarak bu gün Hacýbektaþ' ýn saygýn ailelerinden biri olmuþtur. Osmanlý neden Bektaþilik, Nakþilik arasýnda ilgi kurmuþtur acaba? O dönemde bir tarikat bolluðu içerisinde olan Osmanlý topraklarýndaki bir baþka tarikata deðilde tekkeye Nakþiliði getirmek istemiþti. O dönemin baskýn ve Osmanlýnýn gözdesi olan Nakþiliði getirmek istemesi kadar Osmanlý din ulemasý tarafýndan yeseviye' den neþ' et ettiði düþünülen Nakþiliðin gözetimine verilmesi köken olarak Yeseviyelikten ayrýþtýðý düþünülen Bektaþilikle Nakþilik arasýnda kurulan bir ilgi mi idi? Kayseri'den tekkenin gözetimine getirilen Nakþi Þeyhin Mehmet Sait Efendinin çocuklarý bugün asimile olarak Hacýbektaþ'ta yaþýyor idiyseler, Hacýbektaþ Alevileri de Nakþilikten etkilenmiþler miydi? Hacýbektaþ ve merkeze baðlý 8 Alevi köyünde yaþanan Alevilik, Çorum, Sivas, Erzincan vb. yerlerdeki Alevilikten farklý idi. Hz. Ali ve Hünkara baðlýlýk ortak ana noklatardý. Ancak Dedelik, Babalýk gibi kurumlarýn Hacýbektaþ Aleviliðinde aðýrlýðý pek fazla hissedilmiyordu. Çelebi ailesine karþý da uzak, soðuk ve mesafeli bir duruþlarý vardý. Hacýbektaþ'ta yaþayan Alevilerin Dedelik, Babalýk, Çelebilik gibi dini otoriter kurumlara HACIBEKTAÞ ALEVÝLÝÐÝ VE ALEVÝ ERKANI karþý bu soðukluðunun hatta bir miktar da olsa sevgisizliðinin sebepleri ne idi? Ýrene MELÝKOFF Balkanlardaki Bektaþilikten söz ederken balkanlardaki 26 Eylül 2008 Cuma Bektaþilerde Hacýbektaþ Veli sevgisinin biraz ikinci planda kalmýþ olduðunu söylerken, Bu durumu yýllarca Osmanlý'nýn devþirme politikasý ile acýlar çekmiþ balkan halkýnýn, yeniçeri ocaklarýnýn piri sayýlan Hacýbektaþ Veli' ye karþý bir soðukluðu olarak görür. Gerçi Hünkar' ýn ölümü ile yeniçeri ocaklarýnýn kuruluþu arasýnda epeyce zaman farký vardýr. Ýrene Melikof un bu yorumuna katýlýrsak, Hacýbektaþ Veli'den en az 200 yýl sonra türbeye ve tarik'e yön verenlerin Osmanlý ile iyi geçinme politikalarýnýn Balkanlar da bir tepki ve kýrgýnlýk yarattýðýný anlamamýz gerekir. Konumuza dönersek Hacýbektaþ' ta ne olmuþtu da Hacýbektaþ Alevileri Dedelik, Babalýk kurumlarýna itibar etmemiþlerdi; Ve ya neden Çelebi sülalesini bir Sivas'lý, Tokat'lý, Erzincan' lý Aleviler gibi görmüyorladý? Bu konuda okuduðum kitaplarda bir ayrýntýya rastlamadým. Fazla üzerinde durulmayan, deþilmeyen veya farkedilmeyen bir nokta idi. Benim yaþýmdaki Alevi dostlarýmla yaptýðým söyleþilerde bir çoðu cem törenlerine çok katýlmadýklarýný, çok fazla birþey bilmediklerini söylemiþlerdi. Dedelik, Babalýk gibi kurumlarýn etkisinin çok hissedilmediði bir yerde cem törenlerinin az kutlanýyor oluþu da anlaþýlýr bir þeydir. Hünkara atfedilen bir söz sýkla söylenir; Hacýbektaþ'ýn topraðý kimya(altýn), Ýnsaný Maviye (Muaviye) bu esprili sözünde konuyu anlatmasý açýsýndan hoþ ve güzelim bektaþi fýkralarý gibi bir öz eleþtiri taþýdýðý fark edilirken, belki de kendilerine karþý soðukluðu hisseden Çelebi sülalesinin geliþtirdiði bir ironi olabilir. Sünniliðin ortasýnda 8 köy ile çevrelenmiþ bir Hacýbektaþ Aleviliði tekkedeki Bektaþi aðýrlýklý anlayýþtan etkilenmiþ gözüküyor. Ancak Anadolu Aleviliðinde baskýn olan dedelik kurumunun deðerli yazar Ümüt KAFTANCIOÐLU'nun Hakullah adlý kitabýnda cesaretle belirttiði bir miktar rantiye kurumu haline geliþine karþý geliþen bir tepki de olabilirdi. Bu gün Hacýbektaþ'ta hakka yürüyen alevilerin cenazelerinin Alevi erkanýna göre yönlendirecek bir eðitimli kiþinin olmayýþý geçmiþ yerel yönetimlerin ve derneklerin eksikliði ve ihmalkarlýðý mýdýr? Ancak benim hatýrladýðým kadarýyla Feyzullah Efendi nin ve Aþýk Mahsuni Þerif in cenazesi Alevi erkanýna göre defnedilmiþlerdi. Sonuç olarak Hacýbektaþ eksenli Alevilik Anadolu Aleviliðine göre daha seküler (Dünyevi) daha anti-otoriteryen, daha demokrat, yapýlý bir sufi anlayýþýn mý ürünüdür? Veya Hünkar'ýn mesajý doðru mu algýlanmýþtýr? Benim dikkatimi çeken ve kafamda oluþan bu sorularýn doðruluðunu iddia edemem, bu sorularýn cevabý araþtýrýlmaya deðer bir konu mudur? Böyle bir araþtýrma benim aldýðým eðitimin boyutlarýný çok aþmaktadýr. Bu konuda ciddi tarih ve sosyoloji disiplininden geçmiþ araþtýrmacýlara iþ düþmektedir. Bu arada çok güzel yazýlarýný okuduðumuz gazetemiz yazarý ve gelecek vaadeden bir Hacýbektaþ'lý olarak gördüðümüz sevgili Meral SALMAN'ýn kulaklarýný çýnlatmýþ olalým. KAYNAKÇA 1- Uyur idik uyardýlar- Ýrene Melikoff 2- KurtuluþSavaþý nda bektaþiler Hülya KÜÇÜK 3- Anadolu'da tasavvuf yollarý Ramazan MUSLU DEMOKRATÝK, ÖZGÜRLÜKÇÜ CUMHURÝYET ÝÇÝN 12 EYLÜL DARBECÝLERÝ YARGILANSIN. HALKA HESAP VERSÝN..

3 26 Eylül 2008 Cuma Hacýbektaþ'taki Kürsü Krizine Bir Soru Önergesi Daha yanýtlanmasý isteðimi bilgilerinize sunarým. Saygýlarýmla. Aynýlarýn Buluþtuðu 'Dostluk Yemeði' Selma Makal DSP Ýstanbul milletvekili Süleyman Yaðýz, Hacý Bektaþ Etkinliklerine Cumhurbaþkanlýðý yetkililerinin müdahelesi olup olmadýðýný bir kez daha sordu. Cumhurbaþkaný na önerge verilebilir mi? Hacý Bektaþ Veli Etkinlikleri ndeki bir uygulama nedeniyle Cumhurbaþkaný Sayýn Abdullah Gül ün yanýtlamasý istemiyle 18 Aðustos 2008 tarihinde bir yazýlý soru önergesi vermiþtim. Bir gazete bunu, En çok önerge veren vekillerden DSP li Yaðýz hýzýný alamadý, Cumhurbaþkaný na da önerge verdi diye eleþtirmiþti. Ben de bunun üzerine yaptýðým zorunlu açýklama da, Cumhurbaþkaný na da önerge verilebileceði kanaatinde olduðumu, dolayýsýyla konuyu tartýþmaya açtýðýmý vurgulamýþtým. TBMM yetkilileri, sözlü olarak yaptýklarý bilgilendirmede, Cumhurbaþkaný yla ilgili önergenin, doðrudan deðil de Baþbakan ya da konuyla ilgili bakan aracýðýyla verilebileceðini bildirdiler. Ben de o nedenle Sayýn Cumhurbaþkaný na doðrudan yönelttiðim ilk önergemi geri çektim ve Sayýn Baþbakan aracýlýðýyla yönelttiðim aþaðýdaki önergemi verdim. Bilgilerinize sunarým. Saygýlarýmla. Süleyman Yaðýz DSP Ýstanbul Milletvekili TÜRKÝYE BÜYÜK MÝLLET MECLÝSÝ BAÞKANLIÐI NA Aþaðýdaki sorularýmýn, Baþbakan Sayýn Recep Tayyip Erdoðan tarafýndan yazýlý olarak Petrol KIRÞEHÝR< >HACIBEKTAÞ Üniversite Otel Ýnþaatý Üniversite Kampus Arazisi < BEÞTAÞ 643m2 587m2 638m2 626m2 634m2 617m2 609m2 610m2 Süleyman Yaðýz DSP Ýstanbul Milletvekili 1- Cumhurbaþkaný Sayýn Abdullah Gül ün de konuk olarak katýldýðý, 45. Ulusal ve 19. Uluslararasý Hacý Bektaþ Veli Anma, Kültür ve Sanat Etkinlikleri nin baþlama törenine Cumhurbaþkanlýðý görevlilerince müdahale edilmiþ midir? 2- Törenin protokol ve oturma düzeni, hatta sunucusu bile Cumhurbaþkanlýðý görevlileri tarafýndan kararlaþtýrýlmýþ mýdýr? 3- Etkinlikler kapsamýnda bu yýlki Barýþ ve Dostluk Ödülü ne layýk görülen eski Adalet Bakaný Sayýn Seyfi Oktay a, kürsüye çýktýktan birkaç dakika sonra konuþmasýný bitirmesi için Cumhurbaþkanlýðýnýn sunucusu tarafýndan uyarýda bulunulmuþ mudur? Uyarý üzerine Sayýn Oktay, bu koþullarda daha fazla konuþamayacaðýný belirterek konuþmasýný bitirmek zorunda kalmýþ mýdýr? 4- Dahasý ev sahibi olan Hacýbektaþ ilçesi Belediye Baþkaný Sayýn Ali Rýza Selmanpakoðlu da konuþmasýný daha fazla uzatmamasý için yine ayný sunucu tarafýndan uyarýlmýþ mýdýr? Bunun üzerine Sayýn Selmanpakoðlu, Bitiriyorum demek zorunda kalmýþ mýdýr? 5- Eðer bu iddialar doðruysa bu demokratik bir tutum mudur? Bütün bunlar Sayýn Cumhurbaþkaný nýn bilgisi ve izni dâhilinde mi olmuþtur? 6- Cumhurbaþkanlýðý görevlileri, Cumhurbaþkaný nýn konuk olduðu törenlere bu tür müdahalelerde bulunmakta mýdýrlar? Törenlerin sunucusunu bile Cumhurbaþkanlýðý görevlileri mi getirmektedirler? 7- Cumhurbaþkanlýðý görevlilerinin böyle bir yetkisi var mýdýr? Varsa bunlara bu yetkiyi kim vermiþtir? Böyle bir yetkiyi, demokratik hukuk devleti ilkeleri ve Avrupa Birliði standartlarýyla baðdaþtýrmak mümkün müdür? 8- Böyle bir yetki yoksa Hacý Bektaþ Veli etkinliklerindeki uygulama istisnai bir durum mudur? Ýstisnai durumsa bunun nedeni nedir? Dedebað Alevihaberajansi.com - 24 Eylül 2008 Fýrýn >MERKEZ Kýz Öðrenci Yurdu Erkek Öðr.Yurdu Hüseyin Sümen in evi SATILIK ARSALAR Çep: Tel: Bir özdeyiþ vardýr: "Ayrýlar ayrý yerde, aynýlar ayný yerde buluþurlar." Bu özdeyiþ; ortak hedefli güç odaklarýný ayný yerde, ayný masa etrafýnda birleþmesinin ve bu birleþmenin, aynýlarýn ayný yerde, ayný amaçlar için bulunmsýnýda doðrular nitelikte olmasýdýr. Tarihi gerçekler, yaþanan hayat, bize her zaman gerçekleri, gerçeklerin ýþýðýnda halklarýn dostlarýný ve düþmanlarýnýn gerçek yüzünü göstermede yegane yoldur. Biz devrimciler, hayatýn kendisine, onun yarattýðý çeliþki ve çatýþmalarýn ortaya çýkardýðý sonuçlara inanýr, onlarýn ýþýðýnda dünü, bugünü ve yarýný tahlil ederiz. Bu tahlillerde, öngörülerde yanýlsama çok az olur. Ýþte düne kadar Türkiye yasalarýna göre kaçak olan, aranan F. Gülen, bugün baþbakan düzeyinde, Cumhurbaþkaný düzeyinde kabul gören ve sofrasýna Amerikalý ortaklarý ile gidilen bir kiþi olmuþtur. Dünün suçlularý, bugünün kabul görülenleri olmuþlar. Hemde halklarýn düþmaný Amerikalý eski baþkanlarla birlikte, birarada, sözümona "iftar" denilen vede "dostluk yemegi" olarak söz edilen bir zeminde ortak kaþýk atýþtýrarak birarada bulunuyorlar. Yemek yerken kimbilir neyi yediklerini hayal ediyorlardýr. 18 Eylül 2008 Perþembe günü geçilen habere bakýlýrsa; "Cumhurbaþkaný A. Gül 25 Eylül 2008 Perþembe günü New York taki Astoria otelinde Gülen'in Ýftar yemegine katýlacak. Yanýnda Dýþiþleri bakaný Babacan'da olacak. Ayrýca ABD eski baþkanlarýndan Bill Clinton ile birlikte olacak." Ýftar yemeginin adýda "Dostluk Yemegi"dir. Evet dostlar ortada. Ülkemizde yargýlanan ve yargýlandýðý için ABD'ye sýðýnan F. Gülen, eski baþkan ve halklarýn düþmaný Clinton ve bizim Diþleri bakaný ile Cumhurbaþkanýmýz bir araya geliyorlar. Ne güzel, ne güzel Cumhurun baþkanýnýn bir araya geldikleri kiþilere hele bir bakýn. Haydi afiyetler olsun(!)... SATILIK TARLA 250 dekar8 parça tarla satýlýktýr. Müracat: Hasan Danacý Tel: HACIBEKTAÞ SATILIK EV TOKÝ I. Etap C Blok zeminde 3no lu daire satýlýktýr. Müracat: Nuri ÖZKAN Olay sadece bu degil. Bu yemek gelenekselleþmiþ. Ve her yýl Ramazan ayýnda tekrarlanýyormuþ. Geçen yýlda bu yemege Baþbakan sayýn Ý.T.Erdoðan, ABD'li ortaðý ise baþkan adayý Hillary Cliton imiþ. Yemek sonrasýnda Hillary'nin seçim kampanyasý için gecede dolar baðýþ toplanýp verilmiþ. Ýþte size sofra ortaklarý. Ülkesinde açlarýn sokakta yaþadýðý koþullarda, ABD baþkan adayý için 250 bin dolar baðýþ yapýlýyor. Neden? Çünkü aynýlar. ayný cephedeler, ve ortak paydalarý çok olduðundan birbirlerini destekliyorlar. Birbirlerine yardýmcý oluyorlar. Onlara ne fakir fukaradan? Açtan yoksuldan. Onlar için varsa yoksa sermayedarlar ve parababalarýdýr. Onlar için her adýmý atmaktan sakýnca görmezler. Tekellerin çýkarý için bþiraradalar. O nedenledirki ayný zeminde hep birlikte olurlar. Tekellerin çýkarlarý için milliyetlerine bakýlmaksýzýn herkesle ittifak kurabilirler. Ezilen halklar ve ülkemiz emekçileride bunu görerek kendi birlik cephesini bunlara karþý oluþturmalý. Kendi yoksul sofrasýnýn etrafýnda güçlerini birleþtirerek mücadele için kollarýný sývamalýdýr. Ülkemiz zenginliklerini, din istismarý üzerinden sömürenlere karþý, gerçek sahipler olarak güçlerini birleþtirip seferber olmalýdýr. Ýþçi ve emekçilerde kendi aynýlarý ile birarada olarak öne çýkmalýdýr. O zaman bu karþý cephe odaklarý bu kadar pervasýz ve açýktan bu iþleri yapamazlar. O lokmalar boðazlarýna takýlýr, yutmakta zorlanýrlar. Bunun için bile olsa emek güçleri zaman kaybetmeden kendi birlik cephesini örmeye baþlamalýdýr. GEREKLÝ TELEFONLAR Kaymakam Kaymakamlýk Yazý Ýþ Sos. Yar. ve Day Özel Ýdare Nüfus Belediye Baþkanlýðý Milli Eðitim Müd Halk Eðitim Müd Askerlik Þubesi Kapalý Spor Salonu Devlet Hastanesi Ýlçe Saðlýk Grup Bþk Tapu Sicil C.Savcýlýðý Adliye Adliye Kütüphane H.B.V Kültür Merkezi Müze Turizm Danýþma Emniyet Amirliði Karakol Amirliði Jandarma Ýlçe Tarým Lise Kýz Meslek Lisesi Mal Müdürlüðü Kadastro Karaburna Belediye Kýzýlaðýl Belediye PTT T.M.O Türkiye Ýþ Bankasý Ziraat Bankasý Þoförler Cemiyeti Esnaf Odasý Tarým Kredi Koop TEDAÞ Çiftci M.K.Baþkanlýðý Rýfat Kartal Huzurevi Sulucakarahöyük Gzts Taþýyýcýlar koop Nevþehir Seyahat Þanal Seyahat Mermerler Seyehat Dergah Taksi Duraðý Terminal Taksi

4 Alevi köylerine zorla yapýlan camilerin, Alevi köylerine atanan misyoner imamlarýn Alevilik açýsýndan ne kadar yýkýcý ve bozucu olduðunu, Alevi varlýðýný ortadan kaldýrmaya yönelik nasýl bir tehdit oluþturduðunu görmek ve yüksek sesle dile getirip soruna dair bir an önce bu misyonerlik faaliyetine karþý çözüm üretmek gerekiyor. Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý aracýlýðýyla yürütülen bu vicdansýz, hukuka ve temel insan haklarýna aykýrý misyonerlik faaliyetinin kabul edilebilir hiçbir yaný bulunmuyor. 21.yüzyýlda hala Diyanet misyonerlerin iþ baþýnda olmasý, binlerce yýldýr dinlerini/inançlarýný kendi inandýklarý, bildikleri, anladýklarý gibi yaþayan Alevilerin yola getirilmesi gereken sapkýnlar olarak görülmesi þiddetle reddedilmesi gereken bir durumdur. Herhalde þu yaþýdýðýmýz zaman diliminde Diyanet kadar sistemli, örgütlü ve resmi misyonerlik faaliyeti yürüten bir baþka organizasyon yoktur. Anadolu topraklarýnýn öz ve özgün inancý olan Alevilik tek tanrýlý dönemden itibaren ne yazýk ki sürekli olarak baský, zulüm ve asimilasyon uygulamalarýna maruz kalýyor. Sözgelimi Osmanlý da Müslüman olmadýðý gerekçesiyle acý katliamlar yaþarken, günümüzde müslüman kardeþ olarak asimilasyona tabi tutuluyor ve Müslümanlýðýn gerekleri öðretilmeye kalkýþýlýyor. Bu yazýda Alevilere yönelik asimilasyon operasyonunda rol alan misyoner imamlar ve çalýþma tarzlarýný ele alýrken, asimilasyon uygulamasýnýn muhatabý olan Alevilerin hal ve hareketlerine de deðinmek istiyorum. Yani üç baþlýðýmýz var açýlacak, misyonerlik/asimilasyon faaliyetine dair: Diyanet/Devlet ne yapýyor? Misyoner imamlar ne þekilde misyon yürütüyor? Aleviler nasýl tepki veriyor? HÜRRÝYET TEN ASÝMÝLASYONA GÜZELLEME Hacý Bektaþ Þenliklerinin ikinci günü, yani 17 Aðustos tarihli Hürriyet Gazetesi Pazar ekinin iki tam sayfasýný Alevilere yönelik bir asimilasyon faaliyetine güzellemeye ayýrdý. Bir Alevi köyüne atanan imamýn bir Alevi köyü imamýnýn hatýralarý adýyla yazdýðý bir kitaptan yola çýkýlarak yapýlan haber/kitap tanýtýmý idi yazýnýn konusu. Fakat eðer yazý kitap tanýtýmý idi ise amacýný çok fazlasýyla aþan bir nitelik taþýyordu. Hürriyet yazarý farkýnda olarak ya da olmayarak yazdýðý haber/tanýtým/röportaj ile Alevilere yönelik tam bir asimilasyon övgüsüne yöneliyor, Alevi köyünde görev yapan imamý yaptýðý çalýþmalardan, üstlenmiþ olduðu misyondan dolayý alkýþlýyor, alkýþlatýyordu. Ýmam Hatip mezunu çocuk yaþtaki bir imam; Yozgat merkeze baðlý bir Alevi köyü olan Kababel e Diyanet tarafýndan görevli(misyoner) olarak gönderiliyor, imam uzun bir süre o köyde görev yapýyor, Alevileri yola getiriyor ve yaþadýklarýný/baþardýklarýný örnek olsun diye saka adlý bir kitapta topluyordu. Hürriyet yazarý iþte bu kitabý tanýtým siz misyonerlik faaliyetlerine övgü için þeklinde okuyabilirsiniz- için iki tam gazete sayfasý ayýrmýþtý. Alevi köyüne bir misyonla giden imamý þöyle sunuyordu Hürriyet yazarý: Kitabýnýn kahramanlarýnýn yaþadýðý Kababel Köyü nü birlikte ziyaret etmeye karar verdik. Takým elbisesi, þýk güneþ gözlüðüyle geldi. Tokalaþýrken ellerimi kavrayýþýndaki özgüven, karþýmda modern bir din adamý olduðunu anlatýyordu Ebuzer Gýffari Bakýr, Sorgun Ýmam Hatip Lisesi ni bitirdikten sonra 1992 de imamlýk sýnavýný kazanýnca tayini kendi köyüne yakýn Alevi köyü Kababel e çýkýyor Ama görev bu, çaresiz gidiyor. Tam yedi yýl kalýyor o köyde. Kendi isteðiyle ama ayný zamanda imamlarýný çok seven, baðrýna basan Kababel köylülerinin de isteðiyle. KABABELLÝLER ÝMAMI ÇOK SEVMÝÞ Hürriyet yazarý röportajýný/kitap tanýtýmýný belgelemek için imamla Kababel e gidiyor. Bu kez de köylülere alkýþlatýyor imamý, Ali Yýldýrým misyonerlik faaliyetlerini: Köyde dolaþýyor, kadýn-erkek herkesle konuþuyoruz. Kadýnlar, Ýmam Bakýr ý anlatýrken hep ayný deyimi kullanýyorlar: "Kýymet yetmez, deðer yetmez." Herkes, onun farkýnýn farkýnda. Yusuf Özcan (52) "Akrabamýz oldu, sofralarýmýza oturdu diyor. Dursun Ali Þimþek "Ebuzer, diðer imamlardan farkýný kendisi yarattý" diye anlatýyor. "Bize sevecen yaklaþtý. Güven duyduk, evimize aldýk, aileden biri oldu. Bektaþ Þahan (77)imama "Senin hasretindeyim. Can yoldaþýmdýn" diyor, Vasiyetim var. Vefat edersem hocayý getirin, ALEVÝ KÖYLERÝNDE MÝSYONER ÝMAMLAR beni defnetsin, dedim. Hocamýn yeri ayrýydý. Muhabbetimiz çok sargýndý." Köylüler yetmiyor bir de köyün Alevi dedesine alkýþlatýyor imamý Hürriyet. Alevi dedesi imamdan dolayý ne kadar þanslý olduklarýný söylüyor: Köyümüzden çok imam gelip geçti. Ama Ebuzer in farký var: Dedemden kalan eski yazýlý Ehli Beyt kitaplarýný okudu. Camide vaaz sonrasý kitap bir, din bir, Peygamber bir, toprak bir, bayrak bir, dedi. Yozgat taki diðer Alevi köyler, imamdan yana bizim kadar þanslý deðil. 26 Eylül 2008 Cuma ÝMAMIN ALEVÝLERÝ ÝKNA YÖNTEMÝ Misyoner imam çalýþma yöntemini anlatýyor ve Hürriyet yazarý onu da alkýþlayýp örnek gösteriyor : Uykudan, zamandan, mekándan fedakárlýk yapmak lazým. Çünkü külfet olmadan nimet olmuyor. Kababel Köyü nde içlerine girmek yerine kenarda dursaydým, bugün beni unutmuþ olacaklardý. Cami dibinde oturup futbol muhabbeti yaptým. Gençlerle futbol oynadým, arkadaþ oldum. Radyodaki türküyü beraber dinler, beraber coþup hüzünlenirdik. Hatta Ebuzer Bakýr ýn, hasat zamaný tarlalara gidip köylülerle nohut patosladýk. Hürriyet misyonerlik övgüsünü mealen darýsý her Alevi köyünün baþýna þeklinde bitiriyor. KISA ASÝMÝLASYON TARÝHÝ Alevilerin yola getirilmesi için Alevi köylerine cami yapýlmasý ve misyoner imamlar atanmasýnýn tarihi pek de yeni yasýlmaz. Bu yönde bir uygulama zaman zaman denenmiþ ve uygulanmýþtýr. Ýlk denemelerden biri bundan 400 yýl öncesine rastlamaktadýr. Osmanlý Engizisyonu kitabýmda yer verdiðim bir belge 1600 tarihlidir ve belgede þeriat alimi Aziz Mahmut Hüdai Efendi Padiþah I.Ahmet e alevi köylerine cami yapýlmasý ve imamlar atanmasý gereðinden bahsedilmekte ve her köye bir imam atanarak imanýn bu dinsizleri, kadýnlarýný ve çocuklarýný eðitip yola getirmesi saðlana, düþünce ve inançlarýndan dönüp þeriat üzre gelmeleri için ne münasip ise yapýla þeklinde emir buyurmaktadýr. Yine 1826 da Bektaþi dergahlarýnýn kapatýlmasý ve imhasý sonrasýnda bu dergahlardan kadim olanlarýn yönetimine Nakþibendi imamlar atanýrken ayný zamanda bu dergahlara cami yapýlmasý yoluna da gidilmiþtir. Bu asimilasyon camilerinden en tipik olaný Hacý Bektaþ Dergahýnda yapýlmýþtýr ve 1834 tarihlidir. Alevi köylerinde tarihi camilerin bulunduðu, Alevilerin camileri kendi istekleriyle ve kendileri tarafýndan yaptýklarý, camilerde ibadet ettikleri yalanýnýn asimilasyon amacýyla üretildiði ve yayýldýðý tartýþmasýzdýr. Yine bu yüzyýlýn baþýnda Ankara Valisi Mehmet Memduh 1894 yýlýnda padiþah II.Abdülhamit e Ýç Anadolu bölgesinde yaþayan Alevilerle ilgili bir rapor sunar ve Alevilere yapýlmasý gerekenler hakkýnda önerilerde bulunur: Bölgemizin bazý yerlerinde özellikle de Yozgat ve Kýrþehir sancaklarý dahilinde yoðun bir biçimde adlarýndan baþka müslümanlýkla hiçbir iliþkileri kalmamýþ olan ve Anadolu da Kýzýlbaþ/Sürhi Ser olarak adlandýrýlan insanlar yaþamaktadýr. Bu topluluklarýn zararlý inançlarýnýn düzeltilmesi yolunda yapýlmasý gerekenlere iliþkin raporumu 1893 tarihinde makamýnýza sunmuþtum. Raporumdan sonra orada yazýldýðý gibi Kýzýlbaþ köylerine olabilecek çabuklukta birer cami þerif yaptýrýlmýþ, buralara ehli sünnetten imamlar tayin edilmiþ, Kuran öðretilmesi için mektepler inþasý yoluna gidilerek Tanrý nýn yardýmý ve devletimizin de gücüyle zararlý inanýþ sahipleri büyük ölçüde yola getirilmiþtir. ALEVÝLERÝN YAZGISI Misyonerler açýsýndan Alevilik zararlý olup ortadan kaldýrýlmasý gereken bir inançtýr. Mensuplarý bir an önce yola getirilmelidir. Diyanet sistematik bir biçimde Alevilere yönelik faaliyetini devlet kaynaklarýyla icra etmektedir. Asimilasyon karþýsýnda Alevilerin tavýrlarý ne þekilde olmaktadýr? Asimilasyon ipine boynunu uzatan Aleviler var mýdýr? Alevi örgütlülüðünün geldiði aþamada asimilasyon giriþimleri karþýlýksýz kalýr mý? Asimilasyon bir suç deðil midir? Bu sorulara iliþkin düþüncelerimi ve bir Alevi köyü imamýnýn anlarýnda neler yazdýðýný ayrýca analiz edeceðim.

5 26 Eylül 2008 Cuma Hasbýhâl Topluluðu Ýstanbul Turnesi Geleneksel Alevi-Bektaþi müziði icra eden, Dertli Divani, Ulaþ Özdemir, Mustafa Kýlçýk, Feyzullah Ürer'den oluþan Hasbýhâl Topluluðu, 26, 27, 28 Eylül 2008 tarihlerinde Ýstanbul'da üç performanslýk bir turne yapýyor... Toplumsal Dayanýþma Derneði tarafýndan düzenlenen programlarda Hasbýhâl Topluluðu, hem sazlý hem de sözlü muhabbetler yapacak, dinleyicilerle hasbýhâl edecek. 26 Eylül 2008, Cuma - Ýkitelli Saat: 20:00 Yer: Asya Düðün Salonu (2. Etap Giriþi Karþýsý) Ýletiþim: (Mahir Polat) Okullara Tesbihli Atatürk Fotoðrafý (Alevi Haber Ajansý Özel Haber ) - Milli Eðitim Bakanlýðý'nýn gerçekleþtirdiði deðiþiklik nedeniyle geçen yýl okul tabelalarýný yenilemeye baþlayan devlet okullarý yeni bir süprizle karþýlaþtý. Milli Eðitim Bakanlýðý, Ýlköðretim Kurumlarý Yönetmeliði'ne göre her sýnýfta bulunmasý zorunlu olan "Ýstiklal Marþý, Atatürk Posteri ve Atatürk'ün Gençliðe Hitabesi"nin tek bir çerçeve içinde ve yan yana olmasýný emretti. Buraya kadar herþey normal gibi görünüyordu. "Þimdi nerden çýktý bu deðiþiklik?" diye soran eðitimciler çok geçmeden sorularýnýn yanýtýný aldýlar. Zaman gazetesi CHP'li Kýlýçdaroðlu portresinde 'Dersim isyaný ile meþhur Tunceli'de doðdu' ifadesini kullandý Zaman gazetesi, AKP'lilerin yolsuzluklarýný belgeleriyle açýklayan CHP'li Kemal Kýlýçdaroðlu'na doðduðu yerden saldýrdý: 'Dersim Okullara gönderilen çerçevelerde ki Atatürk fotoðraflarýnda "Atatürk'ün elindeki tesbihi görenler" þaþkýnlýklarýný gizleyemediler. Fotoðrafýn orjinal olup olmadýðý tartýþmalarý sürerken eðitimciler "fotoðraf orjinal bile olsa bu resmin seçilmiþ olmasý ideolojik bir tercihtir" dediler. Bazý eðitimciler ise siyasal islamcýlarýn simgesi haline gelen gümüþ yüzük ve tesbihin bilinçli olarak her yerde kullanýldýðýný ve "ideolojik bir kimlik" haline dönüþtürülðünü ifade ettiler. Bu arada Eðitim sendikalarýnýn Eyüp ve Gaziosmanpaþa bölgesindeki okullarda durumu incelemeye aldýklarý bildirildi. Doðduðu yerden saldýrdýlar! isyaný' ile meþhur Tunceli'de doðan Kemal Kýlýçdaroðlu... Zaman gazetesi'nda Habip Güler imzasýyla 'BÇG raporlarýndan çýktý, CHP'nin yýldýzý oldu' baþlýðýyla yayýmlanan porterede þu ifadeler kullanýldý: "CHP Meclis Grup Baþkan Vekili Kemal Kýlýçdaroðlu, ortaya attýðý iddialarla siyasetin gündemini þekillendiriyor. 6 yýl önce Meclis'e giren milletvekili, son üç aydaki çýkýþlarýyla CHP'nin yýldýzý oldu. Ancak, Kýlýçdaroðlu'nun yaptýðý aðýr suçlamalarýn hiçbiri henüz mahkemelerce teyit edilmedi týpký 28 Þubat döneminde Batý Çalýþma Grubu'nun (BÇG) kendisi hakkýnda hazýrladýðý 'Kürtçü-bölücü' raporlarý gibi. Kýlýçdaroðlu, 27 Eylül 2008, Cumartesi - Kaðýthane / Nurtepe Saat: 19:00 Yer: Merve Düðün Salonu (Osmanðaþa Çiftliði, Nurtepe) Ýletiþim: (Cem Çekil) 28 Eylül 2008, Pazar - Sarýyer Saat: 13:30 Yer: Armoni Düðün Salonu (Hacýosman - Tarabyaüstü) Ýletiþim: (Tuncay Yýlmaz) Hasbýhâl Topluluðu Hakkýnda: Ýnsanlarýn birbiriyle dertleþmesi, söyleþmesi, halleþmesi anlamýna gelen hasbýhâl, Alevi- Bektaþi inancýnda, gönülden birbirine baðlý olanlarýn karþýlýklý yaptýðý muhabbet ve paylaþtýklarý bütün ahlaki ve kültürel deðerler anlamýna da gelir. Hasbýhâl Topluluðu, bu anlayýþtan yola çýkarak, Alevi-Bektaþi inancýnýn Piri Hünkar Hacý Bektaþ Veli'nin, ýrk, dil, din, cinsiyet ayrýmý gözetmeksizin farklýlýklarý zenginlik olarak kabul eden düþüncesini hizmet ve performanslarýnda temel alýr yýlýnda kurulan ve kuruluþundan aðustos ayý baþýndaki ilk ciddi çýkýþýnda CHP adýna çok sert bir kayaya çarptý. Emekli olan Yaþar Büyükanýt'a alýnan zýrhlý araca iliþkin sözleri, Genelkurmay tarafýndan 'hazin bir iftira ve talihsiz bir deðerlendirme' ifadeleriyle kýnandý. Ardýndan Þaban Diþli olayý, Deniz Feneri davasý, Zahid Akman ve Zekeriya Karaman'a yönelik suçlamalarý gündeme taþýdý. CHP'li Kýlýçdaroðlu'nun son iddialarý ise AK Parti'li Fýrat hakkýnda ve öncekilere oranla çok daha aðýr. 'Dersim isyaný' ile meþhur Tunceli'de doðan Kemal Kýlýçdaroðlu, Ankara'da iktisat eðitiminin ardýndan hesap uzmaný olarak Maliye'ye girdi. 20 yýl içinde SSK Genel Müdürlüðü'ne kadar çýktý, 7 yýl bu görevi yürüttü. Ardýndan Ýþ Bankasý Yönetim Kurulu üyeliðine getirildi. 2002'de de CHP'den milletvekili oldu. Geçen yasama döneminde TBMM Plan Bütçe Komisyonu üyesi olarak teknik boyutta siyaset yapmak zorunda kaldý. 22 Temmuz seçimlerinden sonra CHP bugüne, dünyanýn dört bir yanýnda çeþitli etkinliklere katýlan Hasbýhâl Topluluðu, Alevi- Bektaþi inanç ve kültürüne hizmet amacýyla bir araya gelen canlardan oluþmaktadýr. Topluluk üyeleri arasýnda, Dertli Divani, Ulaþ Özdemir, Mustafa Kýlçýk, Feyzullah Ürer, Murtaza Salper gibi müzisyenlerin yaný sýra, Alevi-Bektaþi cemlerinin temelini oluþturan 12 hizmeti tam olarak yerine getiren canlar yer almaktadýr. Hasbýhâl Topluluðu müzikal performanslarýnda, Alevi-Bektaþi müziðinin geleneksel ezgileri deyiþ ve semahlarý seslendirirken, diðer yandan topluluk bünyesinde bulunan Dertli Divani gibi ozanlar tarafýndan yazýlmýþ eserleri seslendirmektedir. Alevi- Bektaþiler için kutsal sayýlan, çeþitli türlerde baðlama ve dede sazý ile yorumlanan eserler, oldukça dinamik bir programla sunulmaktadýr. Alevihaberajansi.com grup baþkan vekilliði'ne seçildi. Bürokrasideki çevresiyle istediði belgelere kolaylýkla ulaþma avantajýný kullanýyor. Ancak Kýlýçdaroðlu'nun bugüne kadar ortaya attýðý hiçbir iddia yargý kararýna dayanmýyor. Özellikle AK Parti Genel Baþkan Yardýmcýsý Fýrat'ýn uyuþturucu kaçakçýsý olduðunu iddia etmesi 28 Þubat döneminde on binlerce insaný fiþleyen BÇG'nin kendisiyle ilgili raporlarýný akýllara getirdi. BÇG'nin raporunda Kýlýçdaroðlu'nun SSK genel müdürlüðü yaptýðý sýrada 'Kürtçü-bölücü' faaliyetler içinde olduðu ileri sürülüyordu. Rapora göre, genel müdürlüðü döneminde SSK'ya aldýðý 10 bine yakýn kiþinin tamamý Alevi veya Kürt kökenliydi. Ýþe aldýðý 100'den fazla kiþi PKK ve TKLP terör örgütleri üyeliði yapýyordu." VATAN - 24 Eylül 2008

6 26 Eylül 2008 Cuma TOKÝ Zedeler isyan etti! Haber: Aydýn Þimþek Hacýbektaþ da TOKÝ konutlarýnda ev sahibi olmak isteyen vatandaþlar kendilerinin maðdur edildiklerini adeta isyen ederek dile getiriyorlar. Gaztemize gelerek yaþadýklarý sorunlarý anlatan vatandaþlar Belediye Baþkaný A.Rýza Salmanpakoðlu nu eleþtirdiler. Belediye baþkanýnýn TOKÝ konutlarýna öncülük ettiðini dile getiren vatandaþlar yaþadýklarý sorunlar konusunda Belediye Baþkaný A.Rýza Selmanpakoðlu nun ortada görünmediðini ve sorunlara sahip çýkmadýðýný belirtiyorlar. 1. ve 2. Etap olmak üzere toplam 490 dairenin bulunduðu TOKÝ konutlarýnda özellikle 1. etap da eve sahibi olan vatandaþlar maðdur olduklarýný dile getirerek adeta isyan ediyorlar. Konutlarýn erken teslim edilmesine baðlý olarak bir çok eksiðinin olduðunu belirten vatandaþlar evlerini teslim aldýklarýnda çamlar kýrýk, musluklar eksik, badanasýz ve boyasýz, kapýlarýn ise açýlýp kapanmadýðýný, tavanýn düz olmadýðýný ve çatýda yaðmurluk oluklarýnýn olmadýðý þeklinde bir çok eksikle karþýlaþtýklarýna dikkat çekiyorlar. Eksiklikleri bulunan konutlarý neden teslim aldýklarýný ve yasal haklarýný kullanmadýklarýný sorduðumuz vatandaþlar kirada oturduklarýný,toki konutlarý için de aidat ödediklerini kira ve aidatýn kendilerine ek yük getirdiðini, bir an önce kendi evlerinde oturup sadece TOKÝ aidatý ödemek istediklerini ve Nacar kaldýklarý için evlerini eksikliklerine raðmen almak zorunda kaldýklartýný anlattýlar. Eksiklikleri bulunan evlerine kendilerinin ayrýca masraf yapmak zorunda olduklarýný bildiren vatandaþlar zor durumda olduklarýný fakat belediye baþkanýnýn kendilerini yalnýz býraktýðýný dile getirdiler. Söz konusu eksikliklerin konutlarý yapan firma tarafýndan 1 yýl içinde yapýlaçaðý sözü verilmesine raðmen yapýlmadýðýna dikkat çeken vatandaþlar gurup halinde notere gidip pretesto çekmelerine raðmen yinede çaresiz kaldýklarýný ve evlerini teslim aldýklarýný dile getirdiler. 1. Etap da konutlarýn erken teslim edilmesine baðlý olarak bir çok eksikliðin bulunmasýna konut sahibi maðdur vatandaþlar belediye baþkanýnýn TOKÝ yönetimi ile görüþerek konutlarýn erken teslim edilmesini istediðini ve buna baðlý olarak maðdur edildiklerini iddia ettiler. TOKÝ maðduru vatandaþlar Belediye Baþkaný A.Rýza Salmanpakoðlu nu konutlarýn erken teslim edilmesine baðlý olarak tamamlanamayan eksiklikler için (çevre düzenlemesi, yol yapýmý) belediyenin olanaklarý ile yardýmcý olacaðý þeklindendeki iddialarýný ise; secim siyaseti olarak dile getirdiler. Aziz Nesin lik olay: Yaþadýklarý maðduriyetlerin konutlarýn eksik ve tamamlanmamýþ teslim edilmesi ile sýnýrlý olmadýðýný bildiren vatandaþlar Tapu ve Ýskan Raporu olmadan TEDAÞ ýn abone yapamayacaðýný ama þimdi kendilerinin abone olmamalarýna raðmen yüklü elektirik faturasý ödediklerini, yaþadýklarýný ise TOKÝ rezilliði olarak ifade ettiler. Bu durumun ise; ölmeseydi Aziz Nesin in kitaplarýna konu olabileceðine inandýklarýný söylediler. Bir binanýn tapusu ve iskan raporu doðrultusunda Tedaþ tarafýndan abone yapýlmalarý gerektiðini ama yapýlmadýðýna hayret ettiklerini dile getiren vatandaþlar Üstelik elektirik yok. Elektiriðin olmamasýna baðlý suyumuzda yok. 80 kiþi imza toplayýp Toki yönetimine þikayette bulunduk. Su ve elektirik olmadýðý için diyerek içinde bulunduklarý durumu vahim olarak tanýmladýlar. Toki konutlarýnda toplam 490 dairenin bulunduðunu su depozitosu için 150YTL verdiklerini bunun toplamda 73 Bin 500 YTL yaptýðýný dile getiren vatandaþlar baþkan bu parayý almadan iþlem yapmýyor Haber: Aydýn Þimþek Ramazan Danacý: (Oðlu TOKÝ zede) TOKÝ konutlarýnda oðlunun TOKÝ zede olduðunu söyleyen Hacýbektaþ esnaflarýndan Ramazan Danacý isimli vatandaþ TOKÝ de yaþadýklarý sorunlardan iyice bunaldýklarýný ve durumu anlamakta zorlandýklarýný dile getirdi. Danacý yaþadýklarýný þu sözlerle ifade etti: Ben oðlum adýna TOKÝ de bir ev aldým. Almaz olaydým. Yaþadýklarýmýz anlatmak ile bitmez. Konutlar eksik.tamamlanmadan bizlere verildi. Vatandaþ yaðmurdan kaçar iken doluya tutuldu kiradan kurtulmak için TOKÝ ye sarýlan vatandaþlar þimdi ek masraf yaparak TOKÝ nin yapmasý gerekenleri kendisi yapýyor. Yollar bozuk. Bu kýþ orasý camur deryasý olur. Cevre düzenlemesi yok. Kalöriferler test edilmedi. Elektirik, su yok. Ama elektirik faturasý yüklü mü yüklü. Bunu anlamak mümkün deðil. ama bizim maðduriyetimiz konusunda da herhangi bir þey yapmadýðý da ortada diyerek baþkandan gerekli duyarlýlýðý göremediklerini belirttiler. Belediye BaþkanýA.Rýza Salmanpakoðlu nun büyük vaadlerle TOKÝ konutlarýnýn yapýlmasýný adeta kendi hizmeti gibi vatandaþa sunduðunu dile getiren TOKÝ maðduru vatandaþlar Belediye Baþkanýnýn sorunlarýn çözümünde önçülük etmesi gektiðine dikkat çektiler. Konutlarýn teslim ediliþ þeklini de eleþtiren TOKÝ maðduru vatamndaþlar TOKÝ den yetkili kiþilerden evlerimizi teslim almayý beklerdik. Böyle bir þey olmadý. Hadi TOKÝ den yetkililer yok. TOKÝ de su da elektrik de yok Konutlarý TOKÝ den yetkililer teslim etmedi. Yapan firma etti. Bu doðrumu? Ankara Cay Yolu nda TOKÝ konutlarýnda deðeri 350 Bin YTL olan daireler 25 Bin YTL ye Millet vekillerine kýyak çekilmiþ. Bu olay televizyonlarda TOKÝ kýyaðý þeklinde haber yapýldý. Milletin zar zor emek vererek denkleþtirdiði paralarýn nerelere gittiðini öðreniyoruz. Öyle görünüyor ki; TOKÝ bu kýyaklarla iflasýn eþiðinde. Baðlý bulunduðu firmalar iþ yapamaz durumda. Ýnsanlarýn saðlýklý koþullarda barýnma hakký siyasete alet ediliyor. Burada yaþadýðýmýz sorunlarda TOKÝ nin içinde bulunduðu durumun vahim olduðunu gösteriyor. TOKÝ için öncülük eden belediye baþkanýna teþekkür ediyoruz.ama yaþadýðýmýz sorunlarda baþkan neden gerekli hassasiyeti göstermiyor?bu durum biz Hacýbektaþlýlarý düþündürüyor. Müþavir bir firmanýn denetiminde ve oluru ile konutlarýmýzý yapan firma tarafýndan teslim edilmesi gerekirdi. Bu da olmadý. Eðer böyle olsaydý Müþavir Firma eksiklikleri olan konutlara olur vermezdi. Teslim iþi de kitabýna uygun yapýldý. Diyerek, konutlarý neresinden tutarsan tut her tarafýndan Sökülüyor yorumunu yaptýlar. TOKÝ konutlarýnda bulunan okulun da eksiklikleri nedi ile Ýlçe Milli Eðitim Müdürlüðü ne teslim edilemediðini söyleyen vatandaþlar TOKÝ de yaþadýklarý sorunlara adeta isyan ettiler. Hikmet Bozdað Toki zadeler! 07 Eylül Pazar saat 14:00'da Belediye baþkanýmýzýn önderliðinde Belediye toplantý salonunda Toki zadeler olarak toplandýk. Toki Zadelerin yönetim baþkanlarý huzurunda toplandýk, yapýlacak iþler anlatýldý eleþtiriler ve yorumlar yapýldý. Ben de Toki Zade olarak toplantýda bulundum. Çoluðun çocuðun rýskýndan kýsarak çoluðumuzun ve çocuðumuzun geleceði için Toki evlerine yazýldým. Toki'de yapýlan evlerin ince iþleri sýfýr, üsttekinin suyu alta iniyor, çevre düzenlemesi bekaa vadisi gibi, yollar bozuk, toz-toprak ve çamurdan geçilemiyor, þimdi de yakýt paralarýnýn ve aidatlarýn toplanýlmasý konuþuldu, bir kýsým vatandaþýn evi teslim almadýklarý ve mahkemeye verdiklerini beyan ettiler. Toki yönetimine þikayette bulundular. Toki yönetimi evet arkadaþlar haklýsýnýz, doðru karar veriyorsunuz ama aidatlar öyle veya böyle ödenecek dediler. Bizler de Toki zadaler olarak toplantýda biraz bilgilendik, akýllandýk. Toplantýdaki arkadaþlardan Yüksek Ziraat Mühendisi Ümit KARAKAYA Toki zade olarak baþýmýza bu gelenleri çekmeye mecburuz dedi. Mütahit'in kaçtýðýný oradaki dinleyenlere söyledi, ben de o esnada sandelyeden kalktým ve þu konuþmada bulundum: Müteahhit'in kaçtýðýný ne biliyorsun, Mütahit þu an Türk sýnýrlarýnda olabilir, kim bilir hangi gazinopavyondadýr, kim bilir denizlerde mi þatolarda mý geziyordur dedim. Tokizade olarak yönetim kurulu baþkanýmýz Erol ÜNLÜYURT' un söz ve ifadelerinde müteahhit' in Toki' de 'YTL si olduðunu ifade etti, Allahüteala' nýn izni ile bu þekilde bir para var ise ortalýðýn düzenlenmesi ile ilgili harcanýrsa gözüm arkada gitmez. Toki'deki evlerin Atatürk Sitesi ne yakýþýr bir þekilde oralarýn tekrar bir elden geçmesini esefle diliyorum. Belediye baþkanýmýzýn önderliðinde böyle bir þeyle karþýlaþtýðýmýz için baþta baþkanýmýza teþekkürü bir borç biliyorum. Kimsiye dargýn deðilim, ben ne yaptýysam kendi elimle yaptým. Atatürk sitesine saðlýk ve huzur diliyorum. SATILIK EV TOKÝ konutlarýnda bulunan 1 ci etap, 1 ci blokta 23 no lu ev satýlýktýr. Müracat: Hikmet Bozdað Tel:

7 26 Eylül 2008 Cuma 7 Madýmak katillerine 'AKP korumasý' Deniz Feneri davasýnda Alman yargýsýnýn kararlarýný hiçe sayan AKP Hükümeti, yandaþlarýný koruma tavrýný Madýmak katilleri içinde uyguluyor. Madýmak Katliamý nýn ardýndan peþ peþe Avrupa ya kaçan zanlýlar uluslararasý hukuktan doðan boþluklar ve Türkiye Hükümeti nin vurdumduymaz tavýrlarý sayesinde refah içinde Avrupa da yaþýyorlar. Almanya Ýçiþleri Bakanlýðý, Madýmak Katliamý na karýþan yaklaþýk 24 kiþinin çeþitli zamanlarda Almanya da yaþadýðýný tahmin ediyor. ÖZEL HABER Aydýn: Dava, Türkiye de yeniden görülmeli Federal Almanya Sol Parti Milletvekili Hüseyin Kenan Aydýn, hukuki boþluðu aþabilmek için davanýn yeniden görülerek saðlam deliller eþliðinde suçlular ile ilgili yeni iade dosyalarýnýn hazýrlanmasý gerektiðini söyledi. Aydýn, bu aþamalarýn geçilmesi halinde Alman makamlarý nezdinde davanýn takipçisi olacaðý sözünü verdi. AKP mecliste verilen soru önergesini reddetmiþti Deniz Feneri yolsuzluðu ile Almanya da gündeme oturan AKP hükümeti, dava sonrasý sergilediði anti-demokratik tavýr ile kamuoyunun tepkisini çekmeye devam ediyor. Kamuoyunu rahatsýz eden bir baþka konu da, Madýmak Katliamý na karýþmýþ bazý sanýklarýn Avrupa da rahat bir þekilde yaþamlarýný sürdürmeleri Deniz Feneri yolsuzluðunda olduðu gibi yandaþlarýný koruma gayreti içine giren AKP Hükümeti, katliam davasý ile ilgili ek bilgileri Alman yargýsýyla paylaþmamakta kararlý... Konuyla ilgili Alevilerin Sesi Dergisi nin sorularýný yanýtlayan Federal Almanya Sol Parti Milletvekili Hüseyin Kenan Aydýn, araþtýrmalar sonucunda elde ettiði bilgiler ýþýðýnda sorunun Türkiye deki yetkili kurumlardan kaynaklandýðýný dile getirdi. Aydýn ýn Þubat ve Temmuz 2006 tarihlerinde meclise verdiði soru önergelerine verilen cevapta, Türk Hükümeti nin iade talebi için dosyada belirttiði suçlarýn, Alman yasalarý gereðince iade için yeterli suç teþkil etmediði belirtiliyor. Türkiye hükümeti, Almanya ya yaptýðý baþvuruda söz konusu suçlular için sadece izinsiz gösteriye katýlmak suçlamasýnda bulunuyor. Bu suç Alman yasalarý gereði iade için yeterli bulunmuyor. Madýmak Katliamý na karýþan 24 kiþi çeþitli zamanlarda Almanya da bulundu ve bulunuyor. Aydýn ýn soru önergesine verilen cevaplara Alevilerin Sesi Dergisi olarak ulaþtýk. Soru önergelerine verilen cevapta, Madýmak Katliamý na karýþan 24 kiþinin Almanya da bulunduðunun tahmin edildiði belirtiliyor. Verilen cevapta, 24 kiþiden, 11 nin ise oturum alabilmek için Alman makamlarýna baþvuruda bulunduklarý ifade ediliyor. Söz konusu 11 kiþiden sadece 6 si için Türkiye nin iade talebinde bulunulduðunu belirten yetkililer, bunlardan 4 ü için Alman yargýsýnýn takipsizlik kararý verdiðini, diðer 2 kiþi içinde eyalet mahkemesinde davalarýn devam ettiklerini dile getiriyorlar. Son olarak Aðustos 2005 tarihinde yakalanan Muhammet Nuh Kýlýç ile ilgili davayý yürüten Federal Savcý Dr. Christine Hügel, Biz Kýlýç ýn tutuklanmasý için Türkiye nin talebini yeterli bulduk, ancak eyalet mahkemesi bulmadý. Türkiye hala onun iadesini istiyorsa ek bilgiler göndermeli þeklinde konuþmuþtu. Türkiye de ise davanýn seyri hayli trajik. Geçtiðimiz yýllarda yürütülen imza kampanyasý sonrasý 62 milletvekilince TBMM ne verilen önergede, Madýmak Katliamý nýn yaþandýðý otelin alt katýnda bulunan et lokantasý ile birlikte binanýn müzeye dönüþtürülmesi talep edilmiþti. Sivaslý Bakan Abdüllatif Þener in olumlu açýklamalarýna raðmen iktidar partisi AKP Milletvekillerinin tamamýnýn verdiði oylarla reddedilmiþti. Siyasi otoriteler, AKP Hükümeti iktidarda olduðu sürece davanýn yeniden görülebilme ihtimalini oldukça zayýf görüyorlar Not: Bu haber ile ilgili belgeler ve geniþ hali Alevilerin Sesi Dergisi 120. sayýsýnda yer alýyor Fuat ATEÞ Alevilerin Sesi Dergisi ÖZEL HABER Alevi.com - 23 Eylül 2008 Fotoðrafta gördüðünüz market sahibinin burnunu kýrdýlar: Sen nasýl Ramazan'da içki satarsýn? Çankaya da içki satan market üç kiþi tarafýndan daðýtýldý, sahibine þiþeyle vuruldu. Zanlýlar, karakolda ifade verdi ve SERBEST KALDI. Keçiören de bir tekel bayiinin zabýtalarca dövülmesinin ardýndan, bu kez de Çankaya da bir dükkân sahibi, içki sattýðý gerekçesiyle müþteri saldýrýsýna uðradý. Baþkentteki ikinci vaka, Müslüm Göksu nun, polis karakoluna 300 metre uzaklýktaki marketinde cumartesi günü sabaha karþý meydana geldi. Suç duyurusunda bulunan Göksu, olayý þöyle anlattý: Daha önceden tanýdýðým üç kiþi alýþveriþ yaptý. Ýkisi dýþarý çýktý, ardýndan üçüncüsü de gitti. Ekmek almýþlardý. Haluk, Nedim ve ismini bilmediðim üçüncü þahýs marketimin önünde içki alan müþterilerimizi taciz etti. Beþ dakika sonra geri gelip kapýda, Ýçki alanýn da, satanýn da diye küfür yaðdýrmaya baþladýlar. Bir anda ne olduðu anlamadým. Ýçeri girerek içki þiþelerini saða sola fýrlatmaya baþladýlar. Ýsteyen içer istemeyen içmez; zorla kimseye bir þey satmýyorum dedim. Sen mübarek günde nasýl içki satarsýn? deyip, üzerime yürüdüler. Küfürler yaðdýrýp, ellerine geçirdikleri þiþeleri bana ve iþçim Halil Ýbrahim Serben e atmaya baþladýlar. Ýçlerinden biri tezgâhýn arkasýna geçerek, market býçaðýný kaptýðý gibi boynuma dayadý. Bir yandan da, Öldürürüm, keserim diye baðýrýyordu. Nedim adlý þahsýn belinde tabanca gördüm. Attýklarý bir þiþe kafama Ýkinci Metin Þahin Vakasý: Bir Alevi Esnafa Daha Ýçki Dayaðý isabet etti. Göksu nun ifadesine göre, saldýrganlar o sýrada marketten içki alanlara da Ramazanda ne içkisi içiyorsunuz lan diye baðýrdý. Göksu, gençlerin karþýlýk vermediðini, bunun üzerine saldýrganlarýn kapýnýn önünde bira alan gençlere, Ramazan da içki içiyorsunuz it oðlu itler diye baðýrdýklarýný anlattý. Göksu kamera kayýtlarýnda da iki genç kýzýn marketin arkasýna saklanarak korunmaya çalýþtýðýnýn göründüðünü anlattý. Alevi olduðunu ve yýllardýr bu dükkâný iþlettiðini anlatan Göksu, son zamanlarda içki sattýðý için gelen uyarýlarýn ve baskýlarýn arttýðýný öne sürdü. Göksu, olayýn ardýndan polisten gereken ilgiyi görmediðini de iddia etti. Nedim K., Haluk K. ve Abdülmelik K. adlý zanlýlar ise karakolda ifade verdikten sonra býrakýldý. NETHABER.COM - 23 Eylül 2008 Eðitim Sen ve Turan Dursun internet sitelerine eriþim engeli Site eriþimi yasaklarýna Eðitim Sen ve Turan Dursun internet siteleride eklendi. Bugün Eðitim Sen in internet adresi ve Turan Dursun internet sitesi a girmek isteyenler BU SÝTEYE ERÝÞÝM MAHKEME KARARIYLA ENGELLENMÝÞTÝR yazýsýyla karþýlaþtýlar. Hiçbir yasal uyarý ve tebligat yapýlmadan, mahkeme adý ve karar numarasý belirtilmeden verilen kapatma kararlarý demokratik kamuoyundan büyük tepki aldý. Konu hakkýnda Alevi Haber Ajansýna bir açýklama yapan Eðitim-Sen Genel Merkez Yönetim Kurulu üyesi ve Basýn Yayýn Sekreteri Serpil Açýl Özer " siteye eriþimin engellendiðini sabah saatlerinde öðrendiklerini, ancak herhangi bir mahkeme adý belirtilmediði için bu yasak kararýný veren mahkemeyi tespit etmelerinin akþam saat 4'ü bulduðunu ve Eðitim-sen avukatlarýnýn hem Ýstanbul'da hemde Gebze'de gerekli hukuki giriþimleri baþlattýklarýný" ifade etti. ÖZER bu mahkeme kararlarýnýn arkasýnda Adnan OKTAR'ýn bulunduðunu belirterek "Eðitim-sen'in Yaratýlýþ Atlasý'nýn okullara sokulmasýný engellemesinin bazý çevreleri rahatsýz ettðini" söyledi. Serpil Açýl Özer "Eðitim-sen çaðdaþ, bilimsel ve laik eðitim mücadelesinden asla taviz vermeyecektir" dedi. Alevihaberajansi.com Özel Haber - 25 Eylül 2008

8 ABD raporunda Alevi vurgusu 15 bin konut doðalgaza kavuþuyor Yaklaþýk 2 yýldýr süren çalýþmalarýn ardýndan, bu kýþ yaklaþýk 15 bin konutun doðalgaza kavuþacaðý bildirildi. ABD Dýþiþleri Bakanlýðý nýn yýllýk Dini Özgürlükler Raporu nda, Alevi çocuklara Sünni din dersi eðitimi verilmesi, cemevlerinin ibadethane sayýlmamasý ve Diyanet in tutumu eleþtirildi ABD Dýþiþleri Bakanlýðý nýn yýllýk Dini Özgürlükler Raporu nun Türkiye yle ilgili bölümünde Alevilere geniþ yer ayýrýldý. Türkiye de yaþayan milyon civarýndaki Alevi nüfusun bazý Sünniler tarafýndan Müslüman sayýlmadýðýna dikkat çekilen raporda, Alevi çocuklarýn okullarda zorunlu Sünni din dersi eðitimine tabi olduklarý da dile getirildi. Raporda, Hasan Zengin in kýzý E. nin zorunlu din dersine girmemesi için AÝHM de açtýðý ve Ekim 2007 de davacý lehine sonuçlanan kararla, Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý nýn karar sonrasý din dersi kitaplarýna bu yönde 10 sayfalýk bir ek yaptýðýna da yer verildi. Raporda ayrýca þu ifadelere yer verildi: Raporun yazýldýðý dönemde Alevi cemaati Milli Eðitim Bakanlýðý aleyhinde 4 bin dava açmýþ bulunuyor. Aleviler zorunlu Din dersi müfredatýnda Aleviliðin yanlýþ ve eksik anlatýldýðýný düþünüyor. Alevi cemaati Diyanet in tavrýný önyargýlý bulurken, Diyanet bütçesi sadece Sünni imamlarýn giderlerinin karþýlanmasýna ayrýlýyor, ülkedeki 100 kadar cemevi ibadethane sayýlmýyor. Cemevleri engelleniyor Aralýk 2007 de Sivas Çatalkaya daki cemevinin camiye dönüþtürüldüðü kaydedilen raporda, 120 Alevinin verdiði dilekçe sonucu Diyanet in geri adým attýðý, Sultanbeyli Belediyesi nin cemevinin inþaatýný gerekli izinleri almadýðý gerekçesiyle engellediði, daha sonra temel atýlmasýna raðmen konunun mahkemelik olduðuna yer verildi. Azýnlýða sosyal baský Raporun tanýtýmýný yapan Büyükelçi John V. Harford, Heybeliada Ruhban Okulu konusunu Baþkan George Bush da Baþbakan Erdoðan la görüþmesinde dile getirdi. Türk hükümeti hep açacaðýz sözü veriyor, ama þu ana kadar bir adým atmýþ deðil dedi. Önceki gün yayýnlanan raporda türban yasaðý ve imam hatiplerin katsayý sorununa ikiþer Öðrenciye müthiþ haber! Çanta, defter, kitap kalkýyor! Tüm ders kitaplarýnýn içinde bulunacaðý, öðrencilerin not alabileceði e-book (elektronik kitap) uygulamasý gelecek yýl pilot okullarda baþlayacak. Milli Eðitim Bakanlýðý, gelecek yýl pilot okullarda baþlatmayý planladýðý projeyle 4. sýnýftan itibaren öðrencilere ücretsiz e-book daðýtacak. Milli Eðitim Bakaný Hüseyin Çelik, 'Geleceðin Sýnýflarý' programýnda projeyi tanýttý. Kenthaber paragrafla deðinen ABD Dýþiþleri, raporun en büyük bölümünü gayrimüslimlere yapýlan sosyal baskýya ayýrdý. Malatya daki Zirve Kitabevi cinayetiy bir dizi olay, gayrimüslimlere baskýya örnek gösterildi. Gayrimüslimlere yönelik tehditler Raporda, gayrimüslimlere yapýlan bazý tehditler de þöyle sýralandý: - 6 Mayýs 2008 de Ankara Kurtuluþ kilisesi papazý Ýhsan Ozbek e yapýlan silahlý tehdit. - Papaz Ramazan Arkan a yönelik ve önlenen suikast giriþimi. - Ýzmir St. Antuan Kilisesi rahibi Adriano Francini nin býçaklanmasý. - Antalya St. Paul Kilisesine saldýrý planlanmasý. - Ankara daki Hýristiyan radyosu Sherma ya yapýlan 15 saldýrý tehdidi. - Derince ve Ýzmit teki Protestan kiliselerine yapýlan taþlý saldýrýlar. - Gaziantep Protestan Kilisesi mensuplarýna yönelik ölüm tehditleri. - Artvin de Gürcü rahiplerin misyoner olduklarý iddiasýyla dövülmesi. - Ülkelerine dönmemeleri halinde öldürülecekleri yolunda tehditler alan Hýristiyan ABD vatandaþlarýnýn þikâyetleri. Erbakan ve Ýhsanoðlu Raporda, eski Baþbakan Necmettin Erbakan ýn 1 Temmuz 2007 de verdiði bir mülakatta Yahudilerden bakteri, hastalýk diye bahsettiðine dikkat çekilirken, son cümlesinde Laik kurumsal yapýlarýn ve diðer bazý gruplarýn temsilcileri Ýslamlaþtýrma endiþesi taþýyor ve Ýslamýn siyasette yeri olmadýðýný düþünüyor denildi. Raporda, genel sekreterliðini Ekmeleddin Ýhsanoðlu nun yaptýðý Ýslam Konferansý Örgütü de BM nezdinde sürekli dini kötülediði gerekçesiyle ilk kez sert bir dille eleþtirildi. AHU ÖZYURT Washington MÝLLÝYET - 21 Eylül 2008 Nevþehir'de yaklaþýk 2 yýldýr süren çalýþmalarýn ardýndan, bu kýþ yaklaþýk 15 bin konut doðalgaza kavuþacak. Kapadokya Doðalgaz A.Þ. Ýl Müdürü S. Bülent Güvenç yaptýðý açýklamada, il merkezinde doðalgaz kullanýlabilmesi amacýyla yaklaþýk 2 yýl önce baþlatýlan çalýþmalar sonucunda toplam 120 kilometre doðalgaz hat döþeme çalýþmalarýnýn tamamlandýðýný ifade etti. Þebeke çalýþmalarýnýn ardýndan 20 Eylül 2008 tarihinde ilk doðalgazý aldýklarýný ve þu anda doðalgaz tesisatý bulunan TOKÝ bölgesi ile birlikte 200 Evler Mahallesi'ndeki ev ve iþyerlerinin doðalgaz kullanabileceklerini söyledi. Nevþehirli vatandaþlarýn doðalgaza büyük bir ilgisinin bulunduðunu ve þu ana kadar 15 bin dolayýnda abone yaptýklarýný ifade eden Kapadokya Doðalgaz A.Þ. Ýl Müdürü S. Bülent Milli Eðitim Bakanlýðý, Yýlýndan Ýtibaren, Okul Öncesinde Pilot Olarak "Zorunlu Eðitime" Geçmeyi Planlýyor. Milli Eðitim Bakanlýðý (MEB), yýlýndan itibaren, okul öncesinde pilot olarak zorunlu eðitime geçmeyi planlýyor. MEB, okul öncesi alanda okullaþma oranlarý en yüksek 30 il belirleyerek, bu çerçevede hazýrlýk çalýþmasý yapmalarý talimatý verdi.meb Okulöncesi Eðitim Genel Müdürü Remzi Ýnanlý, okul öncesi eðitimde okullaþma oranlarýný yükseltmeyi hedeflediklerini belirtti. Bu çerçevede yapýlan çalýþmalarý anlatan Ýnanlý, geçen yýlýn verilerine göre yüzde 30 düzeyinde olan okullaþma oranýnýn bu yýl gerçekleþen kayýtlarla yüzde 35'e yükselmesini beklediklerini kaydetti. Okullaþma oranýný 2013 yýlýnda yüzde 50'ye çýkarmayý amaçladýklarýný ifade eden Ýnanlý, okul öncesi eðitim çaðý olarak kabul edilen ay arasýnda her bir yaþ grubunda 1 milyon 100 biner çocuk bulunduðunu belirtti. Okul öncesi eðitimin zorunlu hale getirilmesi amacýyla çalýþma baþlattýklarýný bildiren Ýnanlý, okullaþma oranlarý en yüksek olan 30 il belirleyerek bu illere birer yazý gönderildiðini ifade etti. Ýnanlý, yazýda illerden ay (ilköðretime baþlama yaþýndan önceki yaþ olan 6 yaþ) yaþ grubu çocuklarý için okul öncesi eðitiminin zorunlu tutulmasýna yönelik hazýrlýk çalýþmasý yapmalarýnýn istendiðini söyledi. Ýnanlý, bu illerin okullaþma oranlarý yüzde 40'ýn üstündeki Amasya, Artvin, Bilecik, Bolu, Burdur, Çanakkale, Çankýrý, Denizli, Edirne, Eskiþehir, Gümüþhane, Kýrklareli, Kýrþehir, Kütahya, Muðla, Nevþehir, Rize, Sakarya, Sinop, Trabzon, Tunceli, Uþak, Yozgat, Bayburt, Karaman, Kýrýkkale, Bartýn, Ardahan, Yalova ve Kilis olduðunu belirtti. Ýnanlý bu illerden okul, öðretmen ve çocuk sayýlarýnýn, bu alandaki ihtiyaçlarýnýn belirlenmesine yönelik çalýþma yürütmelerinin istendiðini ifade ederek, gelen sonuçlara göre durum deðerlendirmesi yapýlacaðýný anlattý. Bu Güvenç, 5 yýl içerisinde il merkezindeki tüm konut ve iþyerlerinin doðalgaza kavuþacaðýný sözlerine ekledi. Kapadokya Doðalgaz A.Þ. Ýl Müdürü S. Bülent Güvenç, "Çalýþmalarý tamamlanan hattýmýza ilk gazýmýzý aldýk. Þu anda TOKÝ ve 200 Evler Mahallesi'ndeki konutlar için bir sorun yok. Ramazan Bayramý'nýn ardýndan abonelerimizin kullanýmýna açýlacak. Yýlbaþýna kadar ise diðer bölgelere doðalgaz verme yönünde çalýþmalarýmýz sürecek. Çalýþmalar tamamlandýðýnda artýk Nevþehir'de en ucuz ve en çevreci yakýtla ýsýnacak" dedi. (Kenthaber) Zorunlu Eðitim de 9 yýl hazýrlýðý deðerlendirme sonucuna göre uygun görülen illerde okul öncesinde zorunlu eðitime geçilmesi için pilot uygulama baþlatýlacaðýný bildiren Ýnanlý, uygulamaya yýlýnda geçmeyi hedeflediklerini dile getirdi. 20 BÝN ÖÐRETMEN ÝHTÝYACI OLUR Soru üzerine, okul öncesi eðitimin zorunlu olmasýna iliþkin pilot uygulama için kanun gerekmediðini belirten Ýnanlý, (Türkiye genelinde okul öncesinde zorunlu eðitime geçilecek) denilirse o zaman kanun gerekir. Ancak pilot uygulama için gerekmiyor dedi. Okullaþma oranlarý göz önünde bulundurularak okul öncesinde zorunlu eðitime yapýlacak illerin deðerlendirilmesinin sürekli olacaðýný kaydeden Ýnanlý, illerden gelecek raporlarýn bu alanda önlerini görmelerini saðlayacaðýný ifade etti. Ýnanlý, Türkiye genelinde zorunlu eðitime geçilmesi durumunda 20 bin öðretmene ihtiyaç duyulacaðýný sözlerine ekledi. Okul öncesinde sadece 6 yaþ grubunda zorunlu eðitime geçilmesi durumunda, okul öncesi ve ilköðretimle birlikte zorunlu eðitim süresi toplam 9 yýla çýkmýþ olacak. Okul öncesi eðitimi ay (3-6 yaþ) arasýndaki çocuklarý kapsýyor. 6 yaþýný tamamlayýp 7 yaþýna giren çocuklar ilköðretime baþlýyor. OKUL ÖNCESÝNDE DURUM eðitim-öðretim yýlý verilerine göre, Türkiye'de okul öncesi eðitimde 916 devlet anaokulunda, 755 özel anaokulunda ve ilköðretim okullarý bünyesindeki toplam 20 bin 835 ana sýnýfýnda 366 bin 209'u erkek, 335 bin 753'ü kýz olmak üzere toplam 701 bin 962 çocuk eðitim alýyor. Bu okullarda 25 bin 650 kadrolu, 251 sözleþmeli öðretmen ve 16 bin 68 usta öðretici olmak üzere toplam 41 bin 969 kiþi görev yapýyor. Okul öncesinde 2004 yýlýndan bu yana mobil ana okullarý da hizmet veriyor. Aydýn, Antalya, Balýkesir, Bayburt, Bursa, Gümüþhane, Konya, Malatya, Sakarya, Van, Denizli, Gaziantep,Ýstanbul ve Ankara'da toplam 22 mobil anaokulunda özellikle yoksul semtlerdeki çocuklar eðitime alýnýyor. Aleviler TR