Frege ye Getirilen Eleştiriler (Duyum ve Gönderge Kuramının Sorunları)

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Frege ye Getirilen Eleştiriler (Duyum ve Gönderge Kuramının Sorunları)"

Transkript

1 Frege ye Getirilen Eleştiriler (Duyum ve Gönderge Kuramının Sorunları) 1. Nesnellik Hakkındaki Sorunlar Frege ye göre duyum öznel olamaz, nesnel olmak zorundadır. Dolayısıyla duyum, idelerden (zihnin içeriklerinden) ayrı tutulmak zorunda, onlardan farklıdır. Fakat böyle bir şey nasıl olanaklıdır? Çünkü ben bir duyumu edinmeden, yani bir bakıma onu içselleştirmeden ve dolayısıyla onu zihinselleştirmeden, anlamak dediğimiz şey gerçekleşemez. Öyleyse bunun nasıl sağlandığı konusunda Frege nin bir şeyler söylemesi gerekir. Ne yazık ki Frege, bu konuda çok az şey söylüyor ve söylediği şeyler de bizi tatmin etmiyor: Bir özel adın göndergesi bu ad yoluyla işaret ettiğimiz/gösterdiğimiz nesnenin kendisidir; bu durumda sahip olduğumuz ide ise, tamamen özneldir; duyum bunların arasında yer alır, ki gerçekte artık ide gibi öznel değildir, ama nesnenin kendisi de değildir. Şöyle bir benzetme bu karşılıklı ilişkilere belki açıklık getirebilir: Bir kişi bir teleskopla Ay a bakıyor. Ay ın kendisini gönderge ile kıyaslıyorum; o, teleskopun içindeki objektif merceği ile yansıtılan gerçek imge yoluyla, ve gözlemcinin retinasındaki imge yoluyla gerçekleşen, gözlemin nesnesidir. Bu imgelerden birincisini duyum ile kıyaslıyorum, ikincisi ise ideye veya deneyime benzer. Teleskoptaki optik imge aslında tek-yönlüdür ve gözlem noktasına bağımlıdır; ama yine de nesneldir, birden çok gözlemcinin deneyimine konu olabildiği ölçüde. Bir yere kadar, onu birden çok gözlemcinin eşzamanlı olarak kullanabilecekleri biçimde düzenlemek mümkündür. Ama bu gözlemcilerin her biri yine kendi retinal imgelerine sahip olurlar. Gözlemcinin gözlerinin şekillerindeki çeşitliliği açıklamakta, geometrik bir uygunluğa bile güç bela ulaşılabilirdi, ve fiili bir rastlantı ise söz konusu bile olamazdı. Bu benzetme, A nın retinal imgesinin B ye görünür kılındığı farz edilerek; veya A nın kendi retinal imgesini ayrıca bir aynada görebildiği farz edilerek, daha da ilerletilebilirdi. Bu şekilde belki bir idenin kendi başına bir nesne olarak nasıl ele alınabileceğini gösterebilirdik, ama aslında ideye sahip olan kişinin dolaysızca karşı karşıya olduğu şey ile gözlemcinin karşı karşıya olduğu şey bir değildir. Fakat bunun peşine düşmek bizi konunun çok uzağına götürecektir. (Frege ye Dair, s.128) Yani, birbirimizin imgelerine sahip olamasak da yine de aynı duyuma sahip olabiliriz. İletişim ancak bu sayede mümkündür; duyumun nesnel olması sayesinde. Yani iki kişi aynı duyuma sahip olabilir ve böylece onların nasıl iletişim kurabildikleri açıklanabilir. Oysa, uygulamada buna uygun örnek vermek zordur ama tersi duruma sayısız örnek verilebilir. Frege nin kendisi de bu zorluğa işaret ediyor: Bir özel adın duyumu söz konusu dile yada bu dile ait gösterimlerin bütününe yeterince aşina olan herkesçe edinilir; 1 ama bu durum, eğer ortada bir gönderge varsa, bu göndergenin yalnızca tek bir yönünü aydınlatmaya yarar. Göndergeye ilişkin kapsamlı bilgi, herhangi bir duyumun ona ait olup olmadığını derhal söyleyebilmemizi gerektirir. Böyle bir bilgiye biz hiçbir zaman ulaşmayız. Frege nin bu konuya ilişkin görüşleri şu şekilde özetlenebilir: Frege nin anlam kuramına göre, düşünce bir cümlenin duyumudur. Yine aynı kuramın temel aksiyomu olan bileşimsellik ilkesi gereği, bileşik bir ifadenin (örneğin bir cümlenin) duyumu, bileşenlerin duyumlarından oluşur. Dolayısıyla iki farklı cümle aynı duyuma sahip olamaz. O halde, iki farklı cümle aynı düşünceyi veremez ve böyle bir 1 Frege burada şu dipnotu düşüyor: Aristoteles gibi bir aktüel özel ad durumunda duyuma dair fikirler farklı olabilir. Bu duyumun, mesela, şunun gibi olduğu kabul edilebilir: Platon un öğrencisi ve Büyük İskender in öğretmeni. Böyle yapan kişi Aristoteles Stagira da doğdu cümlesine, bu adın duyumunu Büyük İskender in Stagira da doğmuş öğretmeni olarak alanın iliştirdiğinden başka bir duyum iliştirecektir. Gönderge aynı kaldığı sürece, duyumdaki bu tür değişimlere göz yumulabilir, her ne kadar kesin bir bilimin kuramsal yapısı içinde bunlara izin verilmemeli ve bunlar kusursuz bir dilde ortaya çıkmamalı ise de.

2 durumda düşünce iletişimi mümkün olamaz. Yani şu iki cümle, bu durumda aynı duyumu ve dolayısıyla aynı düşünceyi iletemezler: Aristoteles Stagira da doğdu. Platon un öğrencisi ve Büyük İskender in öğretmeni Stagira da doğdu. Oysa biliyoruz ki, birinci cümleyi kullanan bir kişi ile ikinci cümleyi kullanan bir başka kişinin her ikisi de aynı Aristoteles e gönderme yaparlar ve birbirlerini mükemmelen anlarlar. Sonuç olarak, duyum nasıl nesnel olabiliyor ve anlam iletişimi nasıl gerçekleşebiliyor sorusuna bir cevap sunma konusunda Frege nin kuramı, bilhassa özel adların yerine geçebilen farklı farklı betimlemeler söz konusu olduğunda, yetersiz kalıyor. 2. Duyum ve Analiz Konusu Hakkındaki Sorunlar Bilindiği gibi Frege çağdaş analitik felsefenin kurucusu kabul edilmektedir. Çağdaş analitik felsefeye göre, felsefe yapmak analiz yapmaktır. Burada analizden, elbette kavramsal analiz ve dolayısıyla dilsel analiz kastedilmektedir. Buna göre, felsefenin geleneksel sorunları bir dil çözümlemesine (analizine) indirgenebilir. Yani, uygun dilsel ifadelendirmeler kullanmak suretiyle ve kavramların açık kılınması yoluyla, mevcut felsefe sorunları buharlaşacak ve bunların aslında birer sorun olmadıkları anlaşılacaktır. Peki, felsefi analiz ya da dilsel analiz denilen şey, Frege nin anlam kuramına göre nasıl bir şeydir? Fregeci anlam kuramının terimleriyle konuşursak, dilsel analizin, duyumlar arası ilişkileri keşfetmek olduğunu söylememiz gerekir. Mesela, İle X biliyor ki P X, haklılandırılmış doğru bir inanç taşıyor ki P İfadeleri anlam bakımından özdeştir. Burada duyumun özdeşliğini, eşanlamlılık olarak, yani sözcüklerin eşanlamlı/anlamdaş (sinonim) olmaları olarak görebiliriz. Demek ki özdeş duyumlara sinonimler diyebiliriz. Yani iki ifade, eğer bunlar sinonimse, aynı duyuma sahiptir. İşte analitik felsefe projesi asıl olarak, bu tür özdeşlikleri keşfetme projesi olarak görülebilir. Oysa Frege nin anlam kuramına göre, böyle bir projenin söz konusu olabilmesi mümkün değildir. Çünkü biliyoruz ki, Frege nin anlam kuramına göre Sabah Yıldızı Akşam Yıldızıdır cümlesi, anlamını her iki ifadenin farklı duyumlara sahip olmaları sayesinde edinebilmektedir. Yani Frege nin anlam kuramına göre bir özdeşlikte önemli olan husus ve bir özdeşliğe anlamını kazandıran husus, bu özdeşlikte eşitlenen ifadelerin farklı duyumlara sahip olmasıdır. Eğer dilsel analiz, duyumlar arası ilişkileri bulmak veya keşfetmek ise, bu durumda bilgilendirici analiz diye bir şeyden bahsetmek mümkün değildir. Duyumlar arası özdeşlikten bahsedilemediği için, dilsel analiz diye bir şeyden bahsedilemez ve böylece analitik felsefe projesi çöker. Bu hususu az önce verilen örnek üzerinde daha detaylı gösterelim:

3 Bilgi haklılandırılmış doğru inançtır. Bunu anlamak demek, Bilgi Bunların aynı duyuma sahip olduklarını bilmek demektir. haklılandırılmış doğru inanç Oysa, duyum göndergeyi belirler (betimler, sunar). Duyum göndergeyi betimlemek yoluyla belirler. Yani iki ifade aynı duyuma sahipse, bu iki ifade aynı göndergeye de sahip olmak zorundadır. Dolayısıyla yukarıdaki örnekte, Bilgi haklılandırılmış doğru inançtır cümlesini anlayan kişi, bu cümlenin doğru olduğunu da önceden biliyor demektir. Çünkü bu cümleyi anlayan kişi, bilgi ifadesinin duyumunu edinmiştir ve dolayısıyla bu duyumun belirlediği (eğer varsa) göndergeyi biliyor demektir; yine aynı cümleyi anlayan kişi bu sefer haklılandırılmış doğru inanç ifadesinin de duyumunu edinmiştir ve dolayısıyla bu duyumun belirlediği (yine eğer varsa) göndergeyi de biliyor ve bu göndergenin bir önceki ile aynı olduğunu da biliyor demektir. Dolayısıyla cümleyi anlayan kişinin bütün bunları önceden biliyor olması gerekmektedir ve bu durumda bu kişi için bu cümlenin anlizi yoluyla keşfedilecek yeni bir şey yok demektir. Sonuç olarak, Frege nin anlam kuramına göre, felsefede olsun bilimde olsun, bilgilendirici analiz diye bir şey olamayacaktır. Ya Frege nin bilgilendirici özdeşlikler hakkındaki kuramı terk edilecektir, ya da bu kuramın Bilgi haklılandırılmış doğru inançtır gibi olası örnekleri açıklayamadığı, bunlara bir açıklama getiremediği kabul edilecektir. Veya belki de analiz denilen şeyi, duyumlar arası ilişkileri ele alan bir şey gibi görmek yanlıştır. Ama eğer böyleyse, o zaman duyum denilen şey nedir? Bu durumda bu soru iyice gizemli hale geliyor. 3. Dolaylı Gönderge ve İnanç Bağlamları Hakkındaki Sorunlar Frege nin anlam kuramında, inanç bağlamı söz konusu olduğunda, bir adın (özel ad, deyim, ifade vs.) göndergesi onun olağan duyumudur. Göndergeler değişmiş olduğu için, inanç bağlamlarında doğruluk değeri korunmuyor. Yani inanç bağlamı söz konusu olduğunda, göndergenin yerini duyum alıyor ve anlam da duyumdan ibaret hale geliyor. Böyle bir durumda artık gönderge aranmıyor, anlamı gönderge belirlemiyor, göndergeyi sormak/talep etmek duyumu sormak/talep etmek haline geliyor. Ve buradaki duyum, sözcüğün olağan haldeki yani olağan bağlamdaki duyumudur. Öncelikle inanç bağlamları hakkında Fregeci anlam kuramının neleri ileri sürdüğünü hatırlayalım.

4 Bilindiği gibi, Fregeci anlam kuramına göre, bir cümlenin doğruluk değeri, onu oluşturan parçaların göndergeleri tarafından belirlenir. Örneğin şu cümle doğrudur: Çimen yeşildir ve kar beyazdır. Bu cümlenin parçaları olan Çimen yeşildir ve Kar beyazdır doğru oldukları için bunların bileşiminden oluşmuş örnek cümle de doğrudur. Yine Fregeci anlam kuramına göre, bir cümlenin bir parçasının yerine, aynı göndergeye sahip başka bir parça geçerse cümlenin göndergesi değişmez. Dolayısıyla yukarıdaki örnek cümlede Çimen yeşildir yerine Balinalar memelidir yazarsak cümle yine doğru olur, çünkü hem Çimen yeşildir hem de Balinalar memelidir cümleciklerinin göndergeleri (yani doğruluk değerleri) aynıdır: Balinalar memelidir ve kar beyazdır. Şematik bir anlatımla bu söylediklerimizi tekrar edelim: Çimen yeşildir. Balinalar memelidir. Çimen yeşildir ve kar beyazdır. Balinalar memelidir ve kar beyazdır. Fakat bu iki örnek cümle de dolaysız/aracısız bir bağlamda gündeme geliyorlar. Diğer yandan, bildiri/haber kipindeki cümleler dolaylı/aracılı bağlamlarda da kullanılırlar. Mesela aktarmalı konuşmalarda durum böyledir. Dolaylı bağlamlarda bir olgudan, nesneden, olaydan, vb. doğrudan doğruya (yani şöyle şöyledir, böyle böyledir şeklinde) bahsedilmez de, bir olgu, nesne, olay, vb. hakkında beslenen inanç, şüphe, umut, arzu, vb. dile getirilir (yani şöyle şöyle olduğuna inanıyorum, böyle böyle olmasını istiyorum gibi) veya bir başkasının söz ve düşünceleri dile getirilir (yani şöyle şöyle olduğunu söyledi, böyle böyle olduğunu düşünüyor gibi). Dikkat ederseniz, bu tür cümleler de haber kipindedir ve bildiri cümleleridirler, bu yüzden de hepsi birer önermedir ve doğru veya yanlış olabilirler, ama olgu/nesne/olaylara dair dolaylı bir anlatım kullandıkları için farklı bir bağlama aittirler. Bu bağlam, çeşitli isimler alabilir: inanç bağlamları, aktarmalı konuşma, içlemsel bağlamlar, opak (saydamsız) bağlamlar, dolaylı/aracılı bağlamlar gibi. Dolayısıyla şu örnek cümle, dolaylı bağlamda bir bildiri cümlesidir ve doğru bir önermedir: Kolomb, Hindistan a yelken açtığını düşündü. Gerçekten de Amerika kıtasını keşfeden Kristof Kolomb, yola çıkarken dünyanın çevresinden dolanarak Hindistan a varacağını düşünüyordu ve aylar sonra karaya vardığında burasını Hindistan

5 zannetti, çünkü Hindistan ı daha önce hiç görmemişti. Ama biz biliyoruz ki gerçekte Kolomb Hindistan a yelken açmamıştı, bu yüzden Kolomb Hindistan a yelken açtı cümlesi yanlıştır. Diğer yandan Kolomb Antarktika ya yelken açtı cümlesi de yanlıştır ve az önceki ile aynı doğruluk değerine (yani göndergeye) sahip olduğu için, bileşimsellik ilkesi gereği, yukarıdaki ana cümlede onun yerine bunu yazarsak cümlenin doğruluk değeri (yani göndergesi) korunmalıdır: Kolomb, Antarktika ya yelken açtığını düşündü. Oysa bu cümle apaçık yanlıştır, çünkü Kolomb un Antarktika ya gitme gibi bir niyeti bulunmuyordu. Bu örnekte görüldüğü üzere, bileşimsellik ilkesi bu durumda işlememiştir; cümlenin bir parçası aynı doğruluk değerine (göndergeye) sahip bir başka parça ile değiştirilmiş ve cümlenin doğruluk değeri (göndergesi) korunmamış, değişmiştir. Kolomb, Hindistan a yelken açtı. Kolomb, Antarktika ya yelken açtı. Yanlış Kolomb, Hindistan a yelken açtığını düşündü. Kolomb, Antarktika ya yelken açtığını düşündü. Yanlış Bu duruma başka örnekler vermek için mesela aşağıdaki iki örnek cümleyi ele alalım: Latife, Süpermen in uçabildiğine emin. Rıza, Sabah Yıldızının Venüs olduğuna inanıyor. Her iki cümle de dolaylı bağlamlara aitler, bir olgudan doğrudan doğruya bahsetmiyorlar, birilerinin bir olgu hakkındaki düşüncelerini dile getiriyorlar. Yine, her iki cümleyi de burada doğru kabul ediyoruz. Birinci cümle doğru ise, bunun bir parçası olan ve kendisi de doğru olan Süpermen uçabilir cümleciğinin yerine yine doğru olan Clark Kent uçabilir cümleciğini, bileşimsellik ilkesi gereği yazabilmeliyiz. İkinci cümle doğru ise, bunun bir parçası olan ve kendisi de doğru olan Sabah Yıldızı Venüs tür cümleciğinin yerine yine doğru olan Akşam Yıldızı Venüs tür cümleciğini, bileşimsellik ilkesi gereği yazabilmeliyiz. Bunları yaptığımızda, aşağıdaki cümleleri elde ederiz: Latife, Clark Kent in uçabildiğine emin. Rıza, Akşam Yıldızının Venüs olduğuna inanıyor. Şimdi bu cümleler doğru mudur? Elbette eğer Latife, Süpermen ile Clark Kent in aynı kişi olduklarını bilmiyorsa birinci cümle yanlış olacaktır ve doğruluk değeri korunmamış olacaktır. Yine, eğer Rıza,

6 Akşam Yıldızı ile Sabah Yıldızının aynı yıldız olduklarını bilmiyorsa bu sefer ikinci cümle yanlış olacaktır ve doğruluk değeri yine korunmamış olacaktır. Latife, Süpermen in uçabildiğine emin. Rıza, Sabah Yıldızının Venüs olduğuna inanıyor. Latife, Süpermen ile Clark Kent in aynı kişi olduklarını bilmiyor. Rıza, Akşam Yıldızı ile Sabah Yıldızının aynı yıldız olduklarını bilmiyor. Latife, Clark Kent in uçabildiğine emin. Yanlış Rıza, Akşam Yıldızının Venüs olduğuna inanıyor. Yanlış İşte bu yüzden, dolaylı bağlamlarda bileşimsellik ilkesi geçerli değildir. Çünkü dolaylı bağlamlarda kullanılan sözcüklerin göndergeleri değişmiştir (göndergenin yerini duyum almıştır) ve bu yüzden doğruluk değeri korunmamaktadır. Yine de dolaylı bağlamlara dair bu tür cümleler birer önermedir, doğru/yanlış olabilirler ve bir anlama sahiptirler. O halde, Fregeci anlam kuramına göre, böyle cümleleri oluşturan parçaların yine bir gönderge ve duyumları olmalıdır ve bu parçalar anlamlarını yine kendi gönderge ve duyumlarından edinmelidirler. İşte, Frege nin bu konudaki iddiası, dolaylı bağlamlarda kullanılan bir sözcüğün göndergesinin, onun dolaysız bağlamdaki duyumu olduğudur. Yani dolaylı bağlamda kullanılan sözcükler, artık olağan göndergelerine işaret etmezler, ama eğer bir göndergeleri varsa bu da olağan/dolaysız kullanımda sahip oldukları duyumdur. Örneğin Aristoteles in resmi deyimini ele alalım. Olağan/dolaysız bağlamda (mesela, Aristoteles in resmi estetiktir cümlesinde) bu deyimin hem bir göndergesi hem de bir duyumu vardır. Resmin kendisi deyimin göndergesidir, duyum ise bu resim nesnesinin dilsel yoldan betimlenme tarzıdır. Aynı resim, Aristoteles e ait resim, Aristoteles in tablosu, Sakallı bir adamın resmi gibi deyimlerle de betimlenebilirdi ve her bir deyim bu betimleme tarzını farklı yapmış olurdu. İşte aradaki bu fark, duyuma işaret eder. Sonuçta her betimleme tarzı bizde bir anlam uyandırır ve betimleme tarzı değiştikçe bu anlam da değişir. Bu resmin, Aristoteles in resmi deyimi ile betimlenmesinin bizde uyandırdığı anlam, mesela Geçmişte yaşamış Aristoteles isimli filozofun boya kullanılarak çizilmiş portresi gibi bir şeydir:

7 Aristoteles in resmi estetiktir Olağan/dolaysız bağlam Aristoteles in resmi Sunar/betimler Gösterir/işaret eder Geçmişte yaşamış Aristoteles isimli filozofun boya kullanılarak çizilmiş portresi DUYUM GÖNDERGE Ama eğer Aristoteles in resmi deyimi dolaylı bağlamlarda kullanılırsa (mesela, Ayşe, Aristoteles in resmini estetik buluyor cümlesinde veya Cem, Ayşe nin Aristoteles in resmini estetik bulduğunu düşünüyor cümlesinde), artık resmin kendisi gönderge olmaz; Frege ye göre, burada artık Aristoteles in resmi deyiminin bir göndergesi yoktur, sadece bir duyumu vardır ve bu duyumu gösterir/işaret eder. Yani normalde, sözcük ile gönderge arasındaki gösterme/işaret etme ilişkisi, bu sefer sözcük ile duyum arasındadır: Cem, Ayşe nin Aristoteles in resmini estetik bulduğunu düşünüyor. Dolaylı bağlam Aristoteles in resmi Gösterir/işaret eder Geçmişte yaşamış Aristoteles isimli filozofun boya kullanılarak çizilmiş portresi YOK DUYUM GÖNDERGE

8 Özetle, Frege nin anlam kuramında, dolaylı bağlamlar söz konusu olduğunda, bir adın (özel ad, deyim, ifade vs.) göndergesi onun olağan duyumu olmaktadır. İşte sorun, çift katlı dolaylı bağlamlarda çıkmaktadır. Eğer bir cümle, bir kişinin söz ve düşünceleri üzerine olan, ikinci bir kişinin söz ve düşüncelerini dile getiriyorsa, çift katlı bir dolaylılıktan bahsedilebilir. Aynı şekilde bir üçüncü kişi de ikinci kişinin düşünceleri üzerine olan, bir dördüncü kişi üçüncü kişinin düşünceleri üzerine olan, vb. düşüncelerini dile getirirse, çok katlı dolaylı bağlamlar ortaya çıkacaktır. Örneğin aşağıdaki üç cümleden birincisi dolaysız bağlama, ikincisi dolaylı bağlama ve üçüncüsü de çift katlı dolaylı bağlama aittirler: 1. Hindistan, Pakistan ın komşusudur. 2. Kolomb, Hindistan a yelken açtığını düşündü. 3. Rıza, Kolomb un Hindistan a yelken açtığını düşündüğüne inanıyor. Yine başka bir örnek olarak da aşağıdaki üç cümleyi verebiliriz: 1. Taha Kıvanç, Star daki yazısında hükümeti eleştirdi. 2. Latife, Taha Kıvanç ın Fehmi Koru olduğunu düşünüyor. 3. Rıza, Latife nin, Taha Kıvanç ın Fehmi Koru olduğunu, düşündüğünü zannediyor. Şimdi, Fregeci anlam kuramına göre, ikinci cümlede geçen Taha Kıvanç ın göndergesi, birinci cümlede geçen Taha Kıvanç ın duyumudur. Peki bu durumda, üçüncü cümlede geçen Taha Kıvanç ın göndergesi nedir? Bu göndergenin, ikinci cümlede geçen Taha Kıvanç ın duyumu olması gerektiğini söyleyebiliriz. Ancak ikinci cümle, dolaylı bağlama ait olduğu için bu cümlede geçen Taha Kıvanç ın duyumu da bir olağan duyum değil, bir dolaylı duyum olacaktır. Ama bu dolaylı duyum nedir? Böyle bir duyum türünden bahsetmek anlamlı olmadığı gibi (zira bu durumda, ikinci dereceden, üçüncü dereceden, vb. dolaylı duyumlardan bahsetmek zorunda kalırız), Frege, yazılarında böyle bir duyum türünden hiç bahsetmemiştir. Dolayısıyla dolaylı duyum dediğimiz bu duyumun, dolaysız bağlamdaki duyumla aynı duyum olması gerekmektedir. Sonuç olarak, çift katlı dolaylı bağlamlarda kullanılan sözcüklerin dolaylı duyumları, dolaysız bağlamlarda kullanılan sözcüklerin olağan duyumları ile aynı olmalıdır. Ama eğer, duyum göndergeyi belirliyorsa, bu iki duyum türüne (dolaylı ve olağan) karşılık gelen göndergelerin de aynı olması gerekir. Yukarıdaki örnekte ikinci ve üçüncü cümleleri aşağıdaki gibi değiştirelim: 1. Taha Kıvanç, Star daki yazısında hükümeti eleştirdi. 2. Latife, Fehmi Koru nun Star daki yazısında hükümeti eleştirdiğini düşünüyor. 3. Rıza, Latife nin, Fehmi Koru nun Star daki yazısında hükümeti eleştirdiğini, düşündüğü konusunda şüphe duymuyor. Varsayalım ki birinci ve üçüncü cümleler doğrudur. Şimdi, eğer Latife, Taha Kıvanç ile Fehmi Koru nun aynı kişi olduğunu bilmiyorsa, ikinci cümle yanlış, eğer biliyorsa, ikinci cümle doğru olacaktır. Oysa üçüncü cümle, ikinci cümlenin doğru veya yanlış olmasından tamamen bağımsız şekilde, daima doğru olacaktır. Fakat az önce, ikinci cümlede geçen Fehmi Koru ile üçüncü cümlede geçen Fehmi

9 Koru nun aynı göndergeye sahip olması gerektiğini (ki bu da, Fehmi Koru sözcüğünün olağan duyumudur) söylemiştik ve eğer göndergeler değişmiyorsa, doğruluk değeri de değişmemelidir. Yani Latife, Fehmi Koru nun Star daki yazısında hükümeti eleştirdiğini düşünüyor şeklindeki ikinci cümle, üçüncü cümlenin içinde bir cümlecik olarak geçmektedir ve her ikisinin bütün sözcükleri aynı göndergelere sahiptir, dolayısıyla doğruluk değeri ikinci ve üçüncü cümlelerde korunmalıdır, ama korunmuyor. Sonuç olarak, dolaylı bağlamlarda göndergenin yerine olağan duyumun geçtiğini ileri süren Frege nin kuramı, (en azından çok katlı dolaylı bağlamlarda) ikna edici olamamaktadır. 4. Taşıyıcısı Olmayan Adlar Hakkındaki Sorunlar Frege nin geliştirdiği duyum kavramının en önemli işlevi, taşıyıcısı olmayan adların/betimlemelerin nasıl anlam kazandıklarını açıklayabilmesidir. Buna göre, bir adın göndergesi yoksa bile bir duyumu vardır. Hatta her sözcüğün daima bir duyuma vardır, olmak zorundadır. Bu bakış açısından, anlamın özünün duyum olduğunu söylemek mümkündür. Gönderge ise, anlamın özel hallerdeki (doğruluk bağlamlarındaki) tamamlayıcısıdır, denilebilir. Fakat cümleler için durum pek o kadar açık değildir. Bildiğimiz gibi, Fregeci anlam kuramında, bir cümlenin göndergesi onun doğruluk değeridir ki bu da, veya Yanlış değerlerinden birisidir. Demek ki bütün cümlelerin sadece ve sadece iki tane göndergesi vardır. Bu husus, kabul edilmesi/anlaşılması zor bir durum oluşturmaktadır. Kabul edilmesi/anlaşılması zor olan ikinci bir husus da, bu veya Yanlış değerlerinin, gönderge oldukları için, birer nesne gibi ele alınması ve düşünülmesi gerekliliğidir ki, gerçekten de bu durum sağduyuya ters düşüyor. Sorun oluşturan bir üçüncü husus ise, kurgusal söylem gibi bazı bağlamlarda cümlelerin bir göndergesinin olmadığının kabul edilmesidir. Buna göre, mesela edebiyat alanındaki bütün cümleler, bu durumda ne doğru ne de yanlıştırlar. Yani, oldukça geniş bir yekûn tutan bir cümleler kümesi var ve bunlar düşüncelerin iletiminde kullanılabiliyorlar (mesela, edebi bir romanın düşünce içermediğini söylemek sağduyuya ters düşer) ama bu kuramın kapsamı dışında kalıyorlar. Çünkü Frege nin kuramı, asıl olarak bir yargı bildiren ve doğru veya yanlış olma iddiası taşıyan cümleleri ele almaktadır. Russell, bu duruma dair kendi seçtiği bir örneği vermektedir: Fransa nın şimdiki kralı keldir. Russell, kurgusal söyleme ait olduğu (yani uydurma olduğu) kabul edilebilecek olan bu cümlenin bir düşünce içerdiğini ve bu düşüncenin de açıkça yanlış olduğunu kabul etmektedir. Oysa Fregeci anlam kuramında, bu cümlenin bir parçası olan Fransa nın şimdiki kralı deyiminin bir göndergesi yoktur (Fransa, Fransız Devriminden beri cumhuriyetle yönetilmektedir) ve parçalardan birinin göndergesi yoksa cümlenin de bir göndergesi yoktur. Yani Fregeci anlam kuramında bu cümlenin doğruluk değeri belirsizdir, ne doğrudur ne de yanlıştır. Fakat sağduyumuz bu cümlenin yanlış bir cümle olması gerektiğini söyler, çünkü cümle bizde, sanki Fransa krallıkla yönetiliyormuş gibi bir anlam uyandırmaktadır.

Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı

Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı Russell ın dil felsefesi Frege nin anlam kuramına eleştirileri ile başlamaktadır. Frege nin kuramında bilindiği üzere adların hem göndergelerinden hem de duyumlarından

Detaylı

Mantıksal Operatörlerin Semantiği (Anlambilimi)

Mantıksal Operatörlerin Semantiği (Anlambilimi) Mantıksal Operatörlerin Semantiği (Anlambilimi) Şimdi bu beş mantıksal operatörün nasıl yorumlanması gerektiğine (semantiğine) ilişkin kesin ve net kuralları belirleyeceğiz. Bir deyimin semantiği (anlambilimi),

Detaylı

FELSEFE BÖLÜMÜ SOFİSTLER DERSİ DERS NOTLARI (3)

FELSEFE BÖLÜMÜ SOFİSTLER DERSİ DERS NOTLARI (3) DOĞRULUK / GERÇEKLİK FARKI Gerçeklik: En genel anlamı içinde, dış dünyada nesnel bir varoluşa sahip olan varlık, varolanların tümü, varolan şeylerin bütünü; bilinçten, bilen insan zihninden bağımsız olarak

Detaylı

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni

SANAT FELSEFESİ. Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni SANAT FELSEFESİ Sercan KALKAN Felsefe Öğretmeni Estetik güzel üzerine düşünme, onun ne olduğunu araştırma sanatıdır. A.G. Baumgarten SANATA FELSEFE İLE BAKMAK ESTETİK Estetik; güzelin ne olduğunu sorgulayan

Detaylı

B. ÇOK DEĞERLİ MANTIK

B. ÇOK DEĞERLİ MANTIK B. ÇOK DEĞERLİ MANTIK İki değerli mantıkta önermeler, doğru ve yanlış olmak üzere iki değer alabilir. Çünkü özdeşlik, çelişmezlik ve üçüncü hâlin olanaksızlığı ilkelerine göre, önermeler başka bir değer

Detaylı

Bir duygu, düşünce veya durumu tam olarak anlatan sözcük ya da söz öbeklerine cümle denir. Şimdi birbirini tamamlayan öğeleri inceleyeceğiz.

Bir duygu, düşünce veya durumu tam olarak anlatan sözcük ya da söz öbeklerine cümle denir. Şimdi birbirini tamamlayan öğeleri inceleyeceğiz. CÜMLENİN ÖĞELERİ Bir duygu, düşünce veya durumu tam olarak anlatan sözcük ya da söz öbeklerine cümle denir. Şimdi birbirini tamamlayan öğeleri inceleyeceğiz. Bir cümlenin oluşması için en önemli şart,

Detaylı

A Tüm S ler P dir. Tümel olumlu. E Hiçbir S, P değildir. Tümel olumsuz. I Bazı S ler P dir. Tikel olumlu. O Bazı S ler P değildir.

A Tüm S ler P dir. Tümel olumlu. E Hiçbir S, P değildir. Tümel olumsuz. I Bazı S ler P dir. Tikel olumlu. O Bazı S ler P değildir. Yargı cümlelerinde sınıf terimler birbirlerine tüm ve bazı gibi deyimlerle bağlanırlar. Bunlara niceleyiciler denir. Niceleyiciler de aynen doğruluk fonksiyonu operatörleri (önerme eklemleri) gibi mantıksal

Detaylı

YÖNLENDİRİLMİŞ ÇALIŞMA I DERS NOTLARI

YÖNLENDİRİLMİŞ ÇALIŞMA I DERS NOTLARI KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ BEŞİKDÜZÜ MESLEK YÜKSEKOKULU YÖNLENDİRİLMİŞ ÇALIŞMA I DERS NOTLARI ÖĞR. GÖR. COŞKUN ALİYAZICIOĞLU EYLÜL 2017 - TRABZON SLAYT 4 2. Raporlarda Etkinlik Faktörleri Etkin yazım,

Detaylı

Edebi metin, dilin estetik amaçla kullanıldığı metindir. Bir Metnin Edebi Oluşunu Şu Şekilde özetleyebiliriz:

Edebi metin, dilin estetik amaçla kullanıldığı metindir. Bir Metnin Edebi Oluşunu Şu Şekilde özetleyebiliriz: METİN ÇÖZÜMLEME METİN NEDİR? Bir olayın, bir duygunun bir düşüncenin yazıya dökülmüş haldir. Metin öncelikle yazı demektir. Metin kavramı aynı zamanda organik bir bütünlük demektir Metin kavramı öncelikle

Detaylı

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ FELSEFE

YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ FELSEFE YAZILI SINAV SORU ÖRNEKLERİ FELSEFE SORU 1: Tüm uzmanların aynı görüşte olmaları hepsinin birden yanılmaları anlamına da gelebilir. Bu görüşe bilim tarihinden bir örnek veriniz ve bilgi kuramı açısından

Detaylı

BILGI FELSEFESI. Bilginin Doğruluk Ölçütleri

BILGI FELSEFESI. Bilginin Doğruluk Ölçütleri BILGI FELSEFESI Bilginin Doğruluk Ölçütleri Bilimsel bilgi Olgusal evreni, toplum ve insanı araştırma konusu yapar. Bilimler; Formel bilimler Doğa bilimleri Sosyal bilimler olmak üzere üç grupta incelenir.

Detaylı

6. SINIF TÜRKÇE DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

6. SINIF TÜRKÇE DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM 6. SINIF TÜRKÇE İ KURS I VE LERİ AY 1 Biçim Bilgisi Biçim Bilgisi Biçim Bilgisi 4 5 Çok anlamlılık (temel, yan, mecaz ve terim anlam) Çok anlamlılık (temel, yan, mecaz ve terim anlam) Kök ve eki kavrar.

Detaylı

Tragedyacılara ve diğer taklitçi şairlere anlatmayacağını bildiğim için bunu sana anlatabilirim. Bence bu tür şiirlerin hepsi, dinleyenlerin akıl

Tragedyacılara ve diğer taklitçi şairlere anlatmayacağını bildiğim için bunu sana anlatabilirim. Bence bu tür şiirlerin hepsi, dinleyenlerin akıl Platon'un Devleti-2 Platon, adil devlet düzenine ve politikaya dair görüşlerine Devlet adlı eserinde yer vermiştir 01.08.2016 / 15:01 Devlet te yer alan tartışmalar sürerken, Sokrates varoluştan varolmayışa

Detaylı

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi

philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi FELSEFE NEDİR? philia (sevgi) + sophia (bilgelik) Philosophia, bilgelik sevgisi Felsefe, bilgiyi ve hakikati arama işi Felsefe değil, felsefe yapmak öğrenilir KANT Felsefe, insanın kendisi, yaşamı, içinde

Detaylı

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ

FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ FELSEFİ PROBLEMLERE GENEL BAKIŞ FELSEFENİN BÖLÜMLERİ A-BİLGİ FELSEFESİ (EPİSTEMOLOJİ ) İnsan bilgisinin yapısını ve geçerliğini ele alır. Bilgi felsefesi; bilginin imkanı, doğruluğu, kaynağı, sınırları

Detaylı

Hayatı. (Aksiyom V ) tanımlanabilir bir küme daima bir bütünlük oluşturur. vardır.

Hayatı. (Aksiyom V ) tanımlanabilir bir küme daima bir bütünlük oluşturur. vardır. Hayatı Gottlob Frege (1848-1925) matematiğin temelleri ve dilsel anlamın doğası hakkındaki felsefi soruların içine tutkuyla dalmış Alman doğumlu bir matematikçiydi. Mantıkta sağladığı devrimsel ilerlemeler

Detaylı

Matematik Ve Felsefe

Matematik Ve Felsefe Matematik Ve Felsefe Felsefe ile matematik arasında, sorunların çözümüne dayanan, bir bağlantının bulunduğu görüşü Anadolu- Yunan filozoflarının öne sürdükleri bir konudur. Matematik Felsefesi ; **En genel

Detaylı

Sizin değerleriniz neler ve neden bu değerlerin önemli olduklarını düşünüyorsunuz? Neyin önemli olduğuna inanıyorsunuz?

Sizin değerleriniz neler ve neden bu değerlerin önemli olduklarını düşünüyorsunuz? Neyin önemli olduğuna inanıyorsunuz? 1 2 3 DEĞERLER Yrd. Doç. Dr. Müge YURTSEVER KILIÇGÜN Sizin değerleriniz neler ve neden bu değerlerin önemli olduklarını düşünüyorsunuz? Neyin önemli olduğuna inanıyorsunuz? 4 5 6 7 8 Eğlenmenin mi? Arkadaşlar

Detaylı

Metin Edebi Metin nedir?

Metin Edebi Metin nedir? Metin Nedir? Metin, belirli bir iletişim bağlamında, bir ya da birden çok kişi tarafından sözlü ya da yazılı olarak üretilen anlamlı bir yapıdır. Metin çok farklı düzeylerde dille iletişimde bulunmak amacıyla

Detaylı

ÇÖZÜMLÜ ÖRNEK 3.5 ÇÖZÜM

ÇÖZÜMLÜ ÖRNEK 3.5 ÇÖZÜM Biçimselleştirme Burada sunulan haliyle bu sembolik gösterim diline önermeler mantığı dili denir. Şimdi günlük dilden çeşitli cümlelerin sembolik biçimler şeklinde nasıl ifadelendirilebileceğini (yani

Detaylı

Kasım/Aralık fındığın başkenti. kirazın anavatanı

Kasım/Aralık fındığın başkenti. kirazın anavatanı Kasım/Aralık 2015 28 fındığın başkenti kirazın anavatanı BAŞARI ÖYKÜSÜ 54 www.doka.org.tr Dünyanın en büyük uzay araştırma merkezi olan NASA'da astrofizikçi olarak çalışan Ordulu Umut Yıldız, geleceğin

Detaylı

7. SINIF TÜRKÇE DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

7. SINIF TÜRKÇE DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM 7. SINIF TÜRKÇE İ KURS I VE LERİ AY FİİL FİİL Fiillerin anlam özelliklerini kavrar. Kip ve çekimli fiili kavrar. Bildirme kipleriyle dilek kiplerini ayırt eder. Bildirme kiplerinin kullanım özelliklerini

Detaylı

ESTETİK; Estetiğin konusu olarak güzel;

ESTETİK; Estetiğin konusu olarak güzel; TASARIM ve ESTETİK ESTETİK; Estetiğin konusu olarak güzel; Plato( İ.Ö. 427-347) her alanda kusursuzu arayan düşünce biçimi içersinde nesnel olan mutlak güzeli aramıştır. Buna karşın, Aristoteles in (İ.Ö.

Detaylı

Literatür Değerlendirmesi ARAŞTIRMALARDA LİTERATÜR TARAMASI VE ETİK. Literatür kaynakları neler olabilir?

Literatür Değerlendirmesi ARAŞTIRMALARDA LİTERATÜR TARAMASI VE ETİK. Literatür kaynakları neler olabilir? Literatür Değerlendirmesi ARAŞTIRMALARDA LİTERATÜR TARAMASI VE ETİK Bir konuyu araştırma süreci İlgilendiğiniz alanda, bir soruyu kendinize yanıtlamadan önce o soru hakkında neyin zaten bilindiğini bulmanın

Detaylı

Nesnellik. İdelerin Öznelliği

Nesnellik. İdelerin Öznelliği 3 Nesnellik İdelerin Öznelliği Nesnellik kavramını açıklığa kavuşturmak ve bir duyumun neden nesnel bir doğada olduğunu açıkça görmek için, Frege basmakalıp/tipik bir biçimde öznel olan şeylerin yani,

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 6. SINIF TÜRKÇE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 6. SINIF TÜRKÇE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 6. SINIF TÜRKÇE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı BİÇİM BİLGİSİ (Kök, Ek ve

Detaylı

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF TÜRKÇE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF TÜRKÇE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ KASIM EKİM 2017-2018 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF TÜRKÇE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ Ay Hafta Ders Saati Konu Adı Kazanımlar Test No Test Adı FİİLLER (Anlam-Kip-Kişi- Anlam

Detaylı

Örnek...2 : Örnek...3 : Örnek...1 : MANTIK 1. p: Bir yıl 265 gün 6 saattir. w w w. m a t b a z. c o m ÖNERMELER- BİLEŞİK ÖNERMELER

Örnek...2 : Örnek...3 : Örnek...1 : MANTIK 1. p: Bir yıl 265 gün 6 saattir. w w w. m a t b a z. c o m ÖNERMELER- BİLEŞİK ÖNERMELER Terim: Bir bilim dalı içerisinde konuşma dilinden farklı anlamı olan sözcüklerden her birine o bilim dalının bir terimi denir. Önermeler belirtilirler. p,q,r,s gibi harflerle Örneğin açı bir geometri terimi,

Detaylı

BİLGİ KURAMI DERS NOTLARI DİL VE TARİH-COĞRAFYA FAKÜLTESİ, FELSEFE BÖLÜMÜ

BİLGİ KURAMI DERS NOTLARI DİL VE TARİH-COĞRAFYA FAKÜLTESİ, FELSEFE BÖLÜMÜ DOĞRULUK / GERÇEKLİK FARKI Gerçeklik: En genel anlamı içinde, dış dünyada nesnel bir varoluşa sahip olan varlık, varolanların tümü, varolan şeylerin bütünü; bilinçten, bilen insan zihninden bağımsız olarak

Detaylı

= Seçilen Sorular = A A C q= C için r= A?...

= Seçilen Sorular = A A C q= C için r= A?... Ders:... Adı : = Seçilen Sorular = Tarih:... (2011-ilkyaz) Soyadı : Kurallar ve Soruları anlamak sınavın bir parçasıdır. Her tür Soruları iyi anlayıp, en iyi şekilde cevaplayınız. Cevaplarda Tutarlılık

Detaylı

Dil olgusu :DEĞİŞMEYENLER Dil dışı olgu : DEĞİŞENLER ARABA. Aynı değişimi soyut olarak şöyle formülleştirebiliriz:

Dil olgusu :DEĞİŞMEYENLER Dil dışı olgu : DEĞİŞENLER ARABA. Aynı değişimi soyut olarak şöyle formülleştirebiliriz: A N L A M D E Ğ İ Ş M E L E R İ Bu yazıda yeni şeyler bulacağınızı düşünüyoruz! Prof. Dr. Rıza Filizok Anlam bilimci G. Stern, kelimelerdeki anlam değişmelerini sebeplerine ve görevlerine göre şöyle snıflandırır:

Detaylı

HER CÜMLEDE ÜÇ ZAMAN VARDIR

HER CÜMLEDE ÜÇ ZAMAN VARDIR HE CÜMLEDE ÜÇ ZAMAN VADI Prof. Dr. ıza FİLİZK Şaşırtıcı olmakla birlikte dil bilimi, gösterge bilimi, narratoloji bilimlerindeki gelişmeler, bir cümlede kesin olarak üç ayrı zaman olduğunu göstermiştir.

Detaylı

BİLİMİN DOĞASI VE BİLİM TARİHİ «Bilim, Anlamı ve Kapsamı»

BİLİMİN DOĞASI VE BİLİM TARİHİ «Bilim, Anlamı ve Kapsamı» 2015-2016 BBDT-Sunu_1 BİLİMİN DOĞASI VE BİLİM TARİHİ «Bilim, Anlamı ve Kapsamı» Dr. Aysun Ö. KAPLAN Dersin Akışı Bilimin doğası kart oyunu sonuçlarının tartışılması Tercih edilen kartlar Bilim tanımlarında

Detaylı

Türkçe. Cümlede Anlam 19.02.2015. Cümlenin Yorumu. Metinde Kazandıkları Anlamlara Göre Cümleler

Türkçe. Cümlede Anlam 19.02.2015. Cümlenin Yorumu. Metinde Kazandıkları Anlamlara Göre Cümleler Metinde Kazandıkları Anlamlara Göre Cümleler 16-20 MART 3. HAFTA Cümledeki sözcük sayısı, anlatmak istediğimiz duygu ya da düşünceye göre değişir. Cümledeki sözcük sayısı arttıkça, anlatılmak istenen daha

Detaylı

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI 8. SINIF TÜRKÇE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ DERS SAATİ

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI 8. SINIF TÜRKÇE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ DERS SAATİ AY HAFTA 016-017 EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI 8. SINIF TÜRKÇE DERSİ DESTEKLEME VE DERS SAATİ KONU ADI 1 FİİLİMSİLER SÖZCÜKTE ANLAM KAZANIMLAR Fiilimsiyle, fiil ve isim soylu kelimeler arasındaki farkları kavrar.

Detaylı

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan

Pirinç. Erkan. Pirinç (Garson taklidi yaparak) Sütlükahve söyleyen siz değil miydiniz? Erkan 1. Sahne (Koruluk. Uzaktan kuş cıvıltıları duyulmaktadır. Sahnenin solunda birbirine yakın iki ağaç. Ortadaki ağacın hemen yanında, önü sahneye dönük, uzun ayaklık üzerinde bir dürbün. Dürbünün arkasında

Detaylı

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TÜRKÇE

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TÜRKÇE YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI TÜRKÇE CEVAP 1: (TOPLAM 2 PUAN) 1.1: Eylemin anlamını zaman kavramıyla sınırlayan belirteç tümlecidir. (1 puan) 1.2: Merak uyandırarak okurun ilgisini canlı tutmak için (1 puan)

Detaylı

225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ. Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar

225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ. Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar 225 ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ Yrd. Doç. Dr. Dilek Sarıtaş-Atalar Bilgi Nedir? Bilme edimi, bilinen şey, bilme edimi sonunda ulaşılan şey (Akarsu, 1988). Yeterince doğrulanmış olgusal bir önermenin dile getirdiği

Detaylı

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI FELSEFE

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI FELSEFE YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI FELSEFE CEVAP 1: (TOPLAM 7 PUAN) Galileo Galilei Dünya yuvarlaktır dediğinde, hiç kimse ona inanmamıştır. Bir dönem maddenin en küçük parçası molekül zannediliyordu. Eylemsizlik

Detaylı

7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ

7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ 7.Ünite: ESTETİK ve SANAT FELSEFESİ Estetik ve Sanat Felsefesi Estetiğin Temel Soruları Felsefe Açısından Sanat Sanat Eseri Estetiğin Temel Kavramları Estetiğin Temel Sorunlarına Yaklaşımlar Ortak Estetik

Detaylı

Temel Kavramlar Bilgi :

Temel Kavramlar Bilgi : Temel Kavramlar Bilim, bilgi, bilmek, öğrenmek sadece insana özgü kavramlardır. Bilgi : 1- Bilgi, bilim sürecinin sonunda elde edilen bir üründür. Kişilerin öğrenme, araştırma veya gözlem yolu ile çaba

Detaylı

Mercekler Testlerinin Çözümleri. Test 1 in Çözümleri

Mercekler Testlerinin Çözümleri. Test 1 in Çözümleri 6 Mercekler Testlerinin Çözümleri 1 Test 1 in Çözümleri cisim düzlem ayna görüntü g 1 1. çukur ayna perde M N P ayna mercek mercek sarı mavi g 1 Sarı ışık ışınları şekildeki yolu izler. Mavi ışık kaynağının

Detaylı

II.Ünite: KLASİK MANTIK (ARİSTO MANTIĞI)

II.Ünite: KLASİK MANTIK (ARİSTO MANTIĞI) II.Ünite: KLASİK MANTIK (ARİSTO MANTIĞI) A. KAVRAM, TERİM - Kavramlar Arası İlişkiler - İçlem - kaplam ilişkisi - Beş tümel - Tanım B. ÖNERMELER - Önermeler Arası İlişkiler C. ÇIKARIM Ve Türleri - Kıyas

Detaylı

İKTİSADİ DÜŞÜNCELER TARİHİ

İKTİSADİ DÜŞÜNCELER TARİHİ İKTİSADİ DÜŞÜNCELER TARİHİ DR. NEVZAT ŞİMŞEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ 2017-2018 2.DERS İKT-3003 Sokrates Sonrası: Aristoteles MÖ 384 MÖ 322 Platon un öğrencisi Makedonya

Detaylı

10. Sınıf. Soru Kitabı. Optik. Ünite. 5. Konu Mercekler. Test Çözümleri. Lazer Işınının Elde Edilmesi

10. Sınıf. Soru Kitabı. Optik. Ünite. 5. Konu Mercekler. Test Çözümleri. Lazer Işınının Elde Edilmesi 10. Sını Soru itabı 4. Ünite Optik 5. onu Mercekler Test Çözümleri azer Işınının Elde Edilmesi 4. Ünite Optik Test 1 in Çözümleri 1. çukur ayna sarı mavi perde ayna Sarı ışık ışınları şekildeki yolu izler.

Detaylı

Düşünceler. Bucephalus un savaşta öldüğü. 2 + 2 = 4 olduğu

Düşünceler. Bucephalus un savaşta öldüğü. 2 + 2 = 4 olduğu 4 Düşünceler Bir önermesel cümle, bir şey iddia eden/öne süren (öneren) bir cümledir. Frege gibi biz de, bir düşüncenin böyle bir cümle ile ifade edildiğini (bildirildiğini/beyan edildiğini) söyleyelim.

Detaylı

Bir önermenin anlamlı olması onun belli bir doğruluk değeri taşıması demektir. Doğru bir önerme de yanlış bir önerme de anlamlıdır.

Bir önermenin anlamlı olması onun belli bir doğruluk değeri taşıması demektir. Doğru bir önerme de yanlış bir önerme de anlamlıdır. 1 FEL 201: KLAİK MANTIK DER NOTLARI-2 KONU: ÖNERME ÖNERMENİN DOĞAI Önerme, yargı bildiren/belirten cümledir. Yargı bildirmeyen/belirtmeyen cümle örnekleri: oru cümleleri, emir cümleleri, ünlem cümleleri

Detaylı

İNGİLİZCE HAZIRLIK PROGRAMI SEVİYE 4 DERS MÜFREDATI

İNGİLİZCE HAZIRLIK PROGRAMI SEVİYE 4 DERS MÜFREDATI CEFR seviyesi: B1+ İNGİLİZCE HAZIRLIK PROGRAMI SEVİYE 4 DERS MÜFREDATI 2017-2018 Ders Programı: Dersler 8 hafta sürmektedir. Öğrenciler, her gün 5 saat olmak üzere haftanın beş günü İngilizce eğitimi almaktadırlar.

Detaylı

Frege nin Anlam ve Gönderim Ayrımı [*]

Frege nin Anlam ve Gönderim Ayrımı [*] Beytulhikme Philosophy Circle Beytulhikme Int Jour Phil 7 (2) 2017 Research Article: 163-183 Frege nin Anlam ve Gönderim Ayrımı [*] Frege s Distinction of Sense and Reference MUSTAFA YILDIRIM Çankırı Karatekin

Detaylı

Kategorik Yargılar. Bazı dört ayaklı hayvanlar antiloptur. Tüm antiloplar otçuldur. Bazı dört ayaklı hayvanlar otçuldur.

Kategorik Yargılar. Bazı dört ayaklı hayvanlar antiloptur. Tüm antiloplar otçuldur. Bazı dört ayaklı hayvanlar otçuldur. Kategorik Yargılar Önermeler mantığı sadece doğruluk değeri işlemlerini (doğruluk değerinin saptanmasını) ve bununla ilgili operatörleri (önerme eklemlerini) göz önüne alır. Söz konusu bu doğruluk fonksiyonu

Detaylı

ESTETİK (SANAT FELSEFESİ)

ESTETİK (SANAT FELSEFESİ) ESTETİK (SANAT FELSEFESİ) Estetik sözcüğü yunanca aisthesis kelimesinden gelir ve duyum, duyularla algılanabilen, duyu bilimi gibi anlamlar içerir. Duyguya indirgenebilen bağımsız bilgi dalına estetik

Detaylı

HİKÂYE ETME BİLİMİ 1 :

HİKÂYE ETME BİLİMİ 1 : HİKÂYE ETME BİLİMİ 1 : Temel Bilgiler Hazırlayan : Prof. Dr. Rıza FİLİZOK Bir anlatıyı (récit ), hikâyeyi yazan kişidir. YAZAR = Yazar, yaşayan yahut yaşamış olan gerçek bir şahıstır! Yazarın hitap ettiği

Detaylı

SORU KALIBI-1 SORU KALIBI-2 SORU KALIBI-3 SORU KALIBI-4 TEOG SORU ANALİZLERİ VE ÇÖZÜM YÖNTEMLERİ ÇÖZÜM YÖNTEMİ-1 ÇÖZÜM YÖNTEMİ-2 ÇÖZÜM YÖNTEMİ-3

SORU KALIBI-1 SORU KALIBI-2 SORU KALIBI-3 SORU KALIBI-4 TEOG SORU ANALİZLERİ VE ÇÖZÜM YÖNTEMLERİ ÇÖZÜM YÖNTEMİ-1 ÇÖZÜM YÖNTEMİ-2 ÇÖZÜM YÖNTEMİ-3 SORU KALIBI-1 Aşağıdaki cümlelerin hangisinde derin sözcüğü, karşısında verilen anlama uygun kullanılmamıştır? Sivrilmek sözcüğü aşağıdaki cümlelerin hangisinde "başkalarını geride bırakıp yükselmek veya

Detaylı

Söylem Çözümlemesi (ETI205) Ders Detayları

Söylem Çözümlemesi (ETI205) Ders Detayları Söylem Çözümlemesi (ETI205) Ders Detayları Ders Adı Ders Kodu Dönemi Ders Saati Uygulama Saati Laboratuar Kredi AKTS Saati Söylem Çözümlemesi ETI205 Güz 3 0 0 3 6 Ön Koşul Ders(ler)i Dersin Dili Dersin

Detaylı

KURAMSALLAŞMANIN YÖNÜ İNCELEME DÜZEYİ

KURAMSALLAŞMANIN YÖNÜ İNCELEME DÜZEYİ KURAMIN FARKLI YÖNLERİ i) Kuramsallaşmanın yönü; tümdengelimci ya da tümevarımcı ii) İnceleme düzeyi; mikro, makro ya da mezo iii) Tözel ya da formel bir kuram olarak odağı iv) Açıklamanın biçimi; yapısal

Detaylı

GİZLİ HİPNOZ TEKNİKLERİNE GİRİŞ Hüseyin Güngör NOT ALMA KISMI

GİZLİ HİPNOZ TEKNİKLERİNE GİRİŞ Hüseyin Güngör NOT ALMA KISMI NOT ALMA KISMI 2 Gizli Hipnoz Teknikleri Bir hipnoterapist tarafından hipnotize edilmek üzere kişinin rızası alınarak hipnoz teknikleri ile gerçekleştirilen bir hipnoz oturumuna geleneksel hipnoz denir.

Detaylı

AST101 ASTRONOMİ TARİHİ

AST101 ASTRONOMİ TARİHİ AST101 ASTRONOMİ TARİHİ 2017-2018 Güz Dönemi (Z, UK:2, AKTS:3) 6. Kısım Doç. Dr. Kutluay YÜCE Ankara Üniversitesi, Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü A r i s t o (Aritoteles) (M.Ö. 384-322)

Detaylı

Konumuz CÜMLENİN ÖĞELERİ çocuklar.

Konumuz CÜMLENİN ÖĞELERİ çocuklar. Konumuz CÜMLENİN ÖĞELERİ çocuklar. Mustafa Öğretmenim, cümlenin asıl öğeleri Yüklem ve Özne dir. Öğretmenim, Zarf Tümleci, Dolaylı Tümleç ve Nesne (Belirtili Nesne Belirtisiz Nesne) de yardımcı öğeleridir.

Detaylı

KPSS'de çok konuşulan 'vitamin' sorusu ve çözümü

KPSS'de çok konuşulan 'vitamin' sorusu ve çözümü On5yirmi5.com KPSS'de çok konuşulan 'vitamin' sorusu ve çözümü Kaç gündür bir 'vitamin' sorusudur gidiyor. İşte geçtiğimiz günlerde yapılan KPSS sorularında yer alan 'vitamin' sorusu ve çözümü... Yayın

Detaylı

TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN MAKİNENİN ARKASI

TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN MAKİNENİN ARKASI TURK101 ÇALIŞMA 6 ZEYNEP OLGUN 21400752 MAKİNENİN ARKASI Fotoğraf uzun süre düşünülerek başlanılan bir uğraş değil. Aslında nasıl başladığımı pek hatırlamıyorum, sanırım belli bir noktadan sonra etrafa

Detaylı

Sayı Kavramı ve Sayma

Sayı Kavramı ve Sayma Sayı Kavramı ve Sayma Örnek Olay Üzerinde 20 adet kare şeklinde halı resimleri olan bir tahta hazırladık. Henüz 25 aylık olan Spencer Mavi! diye bağırdı. Tahtanın yanına gidip her defasında mavi diyerek

Detaylı

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma

Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma İÇİNDEKİLER Bölüm 1: Felsefeyle Tanışma 1. FELSEFE NEDİR?... 2 a. Felsefeyi Tanımlamanın Zorluğu... 3 i. Farklı Çağ ve Kültürlerde Felsefe... 3 ii. Farklı Filozofların Farklı Felsefe Tanımları... 5 b.

Detaylı

T.C. HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ Sosyal Bilimler Enstitüsü

T.C. HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ Sosyal Bilimler Enstitüsü GENEL BĐLGĐLER T.C. HACETTEPE ÜNĐVERSĐTESĐ Sosyal Bilimler Enstitüsü Mütercim-Tercümanlık Anabilim Dalı Đngilizce Mütercim-Tercümanlık Bilim Dalı YÜKSEK LĐSANS PROGRAMI Mütercim-Tercümanlık Bölümü, Edebiyat

Detaylı

KAVRAMLARIN ANLAMINI KARŞITLARI BELİRLER

KAVRAMLARIN ANLAMINI KARŞITLARI BELİRLER KAVRAMLARIN ANLAMINI KARŞITLARI BELİRLER Rıza FİLİZOK Kastım odur şehre varam Feryad ü figan koparam Yunus Emre Büyük dilbilimci Saussure ün dilin bir sistem olduğunu ve anlamın karşıtlıklardan (mukabil/opposition)

Detaylı

3) Bir gün bu delikten bir tarla faresi çıktı. cümlesinde aşağıdaki sorulardan hangisi nin cevabı

3) Bir gün bu delikten bir tarla faresi çıktı. cümlesinde aşağıdaki sorulardan hangisi nin cevabı SABEDİN TÜRKER İÖO 5.SINIF TÜRKÇE Cümlede Anlam TEST 35 1) Aşağıdaki cümlelerin hangisinde karşılaştırma söz konusudur? 1. A. Seni bu başarından dolayı kutlarım. 2. B. Çalışıyorsunuz diye yanınıza girmedim.

Detaylı

Mantıksal İşlemler. 7.1 true, false, nil

Mantıksal İşlemler. 7.1 true, false, nil 7 Mantıksal İşlemler 7.1 true, false, nil Doğru ya da Yanlış değer alan önermelere (ifadelere) mantıksal (logic) deyimler ya da boolean deyimler denilir ([5]). Bir çok dilde mantıksal işlemler true ve

Detaylı

Doğruluk. Doğruluk İlişkisel midir?

Doğruluk. Doğruluk İlişkisel midir? 5 Doğruluk Frege nin felsefesindeki merkezi unsuru araştırmaktayız düşünceyi, veya bir cümlenin duyumunu. Önemli olan husus, bir doğruluk-değerini yüklenenin düşünce olmasıdır. Bir başka deyimle, kendisinin

Detaylı

Nedenselliğin Doğası. Yaşar Tonta. H.Ü. Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü tonta@hacettepe.edu.tr http://yunus.hacettepe.edu.tr/~tonta/tonta.

Nedenselliğin Doğası. Yaşar Tonta. H.Ü. Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü tonta@hacettepe.edu.tr http://yunus.hacettepe.edu.tr/~tonta/tonta. Nedenselliğin Doğası Yaşar Tonta H.Ü. Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü tonta@hacettepe.edu.tr http://yunus.hacettepe.edu.tr/~tonta/tonta.html Not Bu slaytlarda yer alan bilgiler BBY 207 Sosyal Bilimlerde

Detaylı

DERS BĠLGĠLERĠ TÜRKÇE I: YAZILI ANLATIM TRD 101 1 2 + 0 2 2

DERS BĠLGĠLERĠ TÜRKÇE I: YAZILI ANLATIM TRD 101 1 2 + 0 2 2 DERS BĠLGĠLERĠ Ders Adı Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS TÜRKÇE I: YAZILI ANLATIM TRD 101 1 2 + 0 2 2 Ön KoĢul Dersleri Yok Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Dersin Koordinatörü Dersi Verenler Dersin

Detaylı

Resimde kompozisyon, sınırlı bir alanda (resim kağıdı) biçimleri (forme) düzenleme sanatıdır.

Resimde kompozisyon, sınırlı bir alanda (resim kağıdı) biçimleri (forme) düzenleme sanatıdır. Rızzaa FFi ilizzookk KOMPOZİSYONUN TEMEL KAVRAMLARII Bütün sanatların, resmin, müziğin, edebiyatın temel kuralları aynıdır. Yazma sanatı, kompozisyon gibi daha soyut olan sanatları öğrenmek için bizce

Detaylı

DERS BİLGİLERİ. İngilizce 4 ENG 212 Bahar 3+0 3

DERS BİLGİLERİ. İngilizce 4 ENG 212 Bahar 3+0 3 DERS BİLGİLERİ Dersin Adı Kodu Dönem T + U Saat AKTS İngilizce 4 ENG 212 Bahar 3+0 3 Önkoşullar Bu dersin önkoşulu ENG 211 dersidir. Öğretim Dili İngilizce Dersin Seviyesi Lisans Dersin Türü Dersin Koordinatörü

Detaylı

ETKILI BIR FEN ÖĞRETMENI

ETKILI BIR FEN ÖĞRETMENI FEN BİLİMLERİ ÖĞRETMENLERİNİN YETİŞTİRİLMESİNDE DEĞİŞİM VE GEREKÇELER Öğrencinin performansını yükseltmek istiyorsanız kaliteli öğretmen yetiştirmek zorundasınız Alan bilgisi Genel eğitim ve kültür dersleri

Detaylı

Ek 1. Avrupa Dilleri Ortak Çerçeve Programı (CEFR) ve Europass Dil Pasaportu:

Ek 1. Avrupa Dilleri Ortak Çerçeve Programı (CEFR) ve Europass Dil Pasaportu: Ek 1. Avrupa Dilleri Ortak Çerçeve Programı (CEFR) ve Europass Dil Pasaportu: Avrupa Dilleri Ortak Çerçeve Programı (CEFR) dil öğrencilerinin bilgi beceri ve yeterlilik düzeylerinin belirlenmesinde standart

Detaylı

Matematikte Sonsuz. Mahmut Kuzucuoğlu. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Matematik Bölümü İlkyar-2017

Matematikte Sonsuz. Mahmut Kuzucuoğlu. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Matematik Bölümü İlkyar-2017 Matematikte Sonsuz Mahmut Kuzucuoğlu Orta Doğu Teknik Üniversitesi Matematik Bölümü matmah@metu.edu.tr İlkyar-2017 17 Temmuz 2017 Matematikte Sonsuz Bugün matematikte çok değişik bir kavram olan sonsuz

Detaylı

Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans Programı Ders İçerikleri

Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans Programı Ders İçerikleri Türkçe Eğitimi Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans Programı Ders İçerikleri 1. Yıl Ders Planı 1. Yarıyıl Türkçe Öğretiminde Çağdaş Yaklaşımlar ETO701 1 2 + 1 7 Türkçe öğretiminde geleneksel uygulamalardan

Detaylı

DİL FELSEFESİ DİL FELSEFESİNİN KONUSU

DİL FELSEFESİ DİL FELSEFESİNİN KONUSU DİL FELSEFESİNİN KONUSU DİL FELSEFESİ Dil felsefesinin odağındaki konu ya da tema anlam ve anlamın doğasıdır. Anlam konusu dil felsefesi içindeki bütün araştırmaların kesiştiği bir yoğunlaşma noktasıdır.

Detaylı

CÜMLE ÇEŞİTLERİ. Buna yükleminin türüne göre de denebilir. Çünkü cümleyi yüklemine göre incelerken yüklemi oluşturan sözcüklerin türüne bakılır.

CÜMLE ÇEŞİTLERİ. Buna yükleminin türüne göre de denebilir. Çünkü cümleyi yüklemine göre incelerken yüklemi oluşturan sözcüklerin türüne bakılır. CÜMLE ÇEŞİTLERİ Cümleler, kendini oluşturan sözcüklerin anlamlarına, cümlede bulundukları yerlere, türlerine göre değişik özellikler gösterir. İşte bu özelliklere göre cümleler değişik gruplar altında

Detaylı

Biçimselleştirme. - 4 sayısını gösterir. Mantıktaki örnekte ise parantezleri kullanarak P S) ifadesini elde ederiz

Biçimselleştirme. - 4 sayısını gösterir. Mantıktaki örnekte ise parantezleri kullanarak P S) ifadesini elde ederiz Biçimselleştirme Burada sunulan haliyle bu sembolik gösterim diline önermeler mantığı dili denir. Şimdi günlük dilden çeşitli cümlelerin sembolik biçimler şeklinde nasıl ifadelendirilebileceğini (yani

Detaylı

Üretici Dilbilgisi I

Üretici Dilbilgisi I http://cemkeskin.wordpress.com/ Üretici Dilbilgisi I «sınırlı imkanların sınırsız kullanımı» 2012 Cem Keskin Dilbilim Ses bilgisi ve sesbilim Biçimbilim SÖZDİZİM Anlambilim Bilişsel bilimler DİLBİLİM Psikoloji

Detaylı

İNGİLİZCENİN SEVİYELERİ

İNGİLİZCENİN SEVİYELERİ İNGİLİZCENİN SEVİYELERİ A1 Beginners Elementary Dil Eylemleri Gramer Konuşma İşaretleri Kelime Hazinesi Konular Yönler; Alışkanlıkların ve rutin düzeninin Kendinden bahsetme (kişisel bilgilerin paylaşımı);

Detaylı

Bir kavramın işaret ettiği herhangi bir varlıkta bir özelliğin bulunup bulunmadığını ifade etmenin tek yolu önerme kurmaktır. Yani öznesiyle yüklemi

Bir kavramın işaret ettiği herhangi bir varlıkta bir özelliğin bulunup bulunmadığını ifade etmenin tek yolu önerme kurmaktır. Yani öznesiyle yüklemi Bir kavramın işaret ettiği herhangi bir varlıkta bir özelliğin bulunup bulunmadığını ifade etmenin tek yolu önerme kurmaktır. Yani öznesiyle yüklemi arasında bağ bulunan bir cümle kurmaktır. Dolayısıyla

Detaylı

3. TAHMİN En Küçük Kareler (EKK) Yöntemi 1

3. TAHMİN En Küçük Kareler (EKK) Yöntemi 1 3. TAHMİN 3.1. En Küçük Kareler (EKK) Yöntemi 1 En Küçük Kareler (EKK) yöntemi, regresyon çözümlemesinde en yaygın olarak kullanılan, daha sonra ele alınacak bazı varsayımlar altında çok aranan istatistiki

Detaylı

DOĞRU BİLGİNİN ÖLÇÜTÜ PROBLEMİ: Doğruluk Kuramları. Bütün dillerdeki bütün doğru lar ortak bir özü paylaşırlar mı?

DOĞRU BİLGİNİN ÖLÇÜTÜ PROBLEMİ: Doğruluk Kuramları. Bütün dillerdeki bütün doğru lar ortak bir özü paylaşırlar mı? BİLGİ KURAMI DERS NOTLARI DOĞRU BİLGİNİN ÖLÇÜTÜ PROBLEMİ: Doğruluk Kuramları İnsana özgü olan dilin icadı, olanları bildirme, anlatma olanağıyla bağlantılıdır. Bu da bazen bildirilerin dileklerle süslenmesine

Detaylı

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ T.C. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 8. SINIF MERKEZÎ ORTAK SINAVLARI TÜRKÇE DERSİ AÇIK UÇLU SORU VE YAPILANDIRILMIŞ CEVAP ANAHTARI ÖRNEKLERİ Örnek Soru

Detaylı

İNGİLİZCE HAZIRLIK PROGRAMI SEVİYE 2 DERS MÜFREDATI

İNGİLİZCE HAZIRLIK PROGRAMI SEVİYE 2 DERS MÜFREDATI İNGİLİZCE HAZIRLIK PROGRAMI SEVİYE 2 DERS MÜFREDATI 2017-2018 CEFR seviyesi: A2 Ders Programı: Dersler 8 hafta sürmektedir. Öğrenciler, her gün 4 saat olmak üzere haftanın beş günü İngilizce eğitimi almaktadırlar.

Detaylı

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FELSEFEYE GİRİŞ DKB

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FELSEFEYE GİRİŞ DKB DERS BİLGİLERİ Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS FELSEFEYE GİRİŞ DKB211 3 2+0 2 3 Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Türkçe Lisans Yüz Yüze / Zorunlu Dersin Koordinatörü

Detaylı

Engellilere Yönelik Tutumların Değiştirilmesi ZEÖ-II 2015

Engellilere Yönelik Tutumların Değiştirilmesi ZEÖ-II 2015 Engellilere Yönelik Tutumların Değiştirilmesi ZEÖ-II 2015 Ön yargı Farklılık Tutumlar Korkular Kaygılar Tabular Hoşgörü Tahammül Farklılıklar Hepimiz birbirimizden farklıyız. Aşağıdakileri kabul ettiğimizde

Detaylı

ÖĞRETİMDE ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME. Konya, 2016

ÖĞRETİMDE ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME. Konya, 2016 ÖĞRETİMDE ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME Konya, 2016 1 Giriş Yükseköğretim sisteminin en önemli unsurlarından birisi eğitim-öğretimde ölçme ve değerlendirmedir. Girdiler Süreç (eğitim etkinlikleri) Çıktılar Değerlendirme

Detaylı

Albert Camus Yabancı. Sevgisiz. Tolga İlikli

Albert Camus Yabancı. Sevgisiz. Tolga İlikli Tolga İlikli Albert Camus Yabancı Sevgisiz Kitabın isminin Yabancı olması ve kitabın 1957 Nobel Edebiyat ödülünü alması, anlayamadığım bir şekilde dikkatimi çekti ve tereddüt etmeden aldım. Belki de yabancı

Detaylı

5. SINIF TÜRKÇE DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

5. SINIF TÜRKÇE DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ EKİM 5. SINIF TÜRKÇE İ KURS I VE LERİ 3 4 5 Ön bilgilerini kullanarak okuduğunu anlamlandırır. Çok anlamlılık (temel, yan, mecaz ve terim Metinde verilen ipuçlarından hareketle, karşılaştığı yeni kelimelerin

Detaylı

1. Ceza Hukukunun İşlevi, Kaynakları ve Temel İlkeleri. 2. Suçun Yapısal Unsurları. 3. Hukuka Aykırılık Unsuru

1. Ceza Hukukunun İşlevi, Kaynakları ve Temel İlkeleri. 2. Suçun Yapısal Unsurları. 3. Hukuka Aykırılık Unsuru 1. Ceza Hukukunun İşlevi, Kaynakları ve Temel İlkeleri 2. Suçun Yapısal Unsurları 3. Hukuka Aykırılık Unsuru 4. Ceza Sorumluluğunu Kaldıran ve Azaltan Nedenler 5. Suçun Özel Görünüm Biçimleri 1 6. Yatırım

Detaylı

MATEMATİĞİN ONTOLOJİSİ BAKIMINDAN KANT İLE FREGE KARŞILAŞTIRMASI. Yalçın Koç

MATEMATİĞİN ONTOLOJİSİ BAKIMINDAN KANT İLE FREGE KARŞILAŞTIRMASI. Yalçın Koç MATEMATİĞİN ONTOLOJİSİ BAKIMINDAN KANT İLE FREGE KARŞILAŞTIRMASI Yalçın Koç Kant'm transsendental felsefesinin ana problemi kısaca «Nesne nedir?» olarak ifade edilebilir. Nesne nedir ve nasıl oluşur? Bu

Detaylı

İÇİNDEKİLER. Önsöz...2. Önermeler ve İspat Yöntemleri...3. Küme Teorisi Bağıntı Fonksiyon İşlem...48

İÇİNDEKİLER. Önsöz...2. Önermeler ve İspat Yöntemleri...3. Küme Teorisi Bağıntı Fonksiyon İşlem...48 İÇİNDEKİLER Önsöz...2 Önermeler ve İspat Yöntemleri...3 Küme Teorisi...16 Bağıntı...26 Fonksiyon...38 İşlem...48 Sayılabilir - Sonlu ve Sonsuz Kümeler...56 Genel Tarama Sınavı...58 Önermeler ve İspat Yöntemleri

Detaylı

6.12 Örnekler PROBLEMLER

6.12 Örnekler PROBLEMLER 6.1 6. 6.3 6.4 6.5 6.6 6.7 Çok Parçalı Taşıyıcı Sistemler Kafes Sistemler Kafes Köprüler Kafes Çatılar Tam, Eksik ve Fazla Bağlı Kafes Sistemler Kafes Sistemler İçin Çözüm Yöntemleri Kafes Sistemlerde

Detaylı

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR Mit, Mitoloji, Ritüel DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1 Kelime olarak Mit Yunanca myth, epos, logos Osmanlı Türkçesi esâtir, ustûre Türkiye Türkçesi: söylence DR. SÜHEYLA SARITAŞ

Detaylı

MIT OpenCourseWare Ekonomide İstatistiksel Yöntemlere Giriş Bahar 2009

MIT OpenCourseWare Ekonomide İstatistiksel Yöntemlere Giriş Bahar 2009 MIT OpenCourseWare http://ocw.mit.edu 14.30 Ekonomide İstatistiksel Yöntemlere Giriş Bahar 2009 Bu materyale atıfta bulunmak ve kullanım koşulları için http://ocw.mit.edu/terms sayfasını ziyaret ediniz.

Detaylı

Venn Diyagramları Kategorik önermelerle ilgili işlemlerde kümeler arası ilişkileri göz önüne almak bu konuda bize yardımcı olur. Bir kategorik önerme, kesişen iki daire ile temsil edilir ve buradaki daireler

Detaylı

GRUP İLKESİ İLE EXPLORER AÇILIŞ SAYFASINA ENGEL KOYMAK Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Gölhisar Meslek Yüksekokulu. Ders Adı: Sunucu İşletim Sistemi

GRUP İLKESİ İLE EXPLORER AÇILIŞ SAYFASINA ENGEL KOYMAK Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Gölhisar Meslek Yüksekokulu. Ders Adı: Sunucu İşletim Sistemi GRUP İLKESİ İLE EXPLORER AÇILIŞ SAYFASINA ENGEL KOYMAK Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Gölhisar Meslek Yüksekokulu Ders Adı: Sunucu İşletim Sistemi Osman AŞIK 22.12.2012 www.osmanasik.com AÇIKLAMA: Grup

Detaylı

1 TEMA OKUMA KÜLTÜRÜ SÖZCÜKTE ANLAM

1 TEMA OKUMA KÜLTÜRÜ SÖZCÜKTE ANLAM 1 TEMA OKUMA KÜLTÜRÜ SÖZCÜKTE ANLAM 1. Konuşma kurallarını uygulama 6. Yabancı dillerden alınmış, dilimize henüz yerleşmemiş kelimelerin yerine Türkçelerini kullanır. 4.Söz varlığını zenginleştirme 2.

Detaylı