Transkript

1 YIL:13 Mart Sunuþ Ecz. Oðuzhan SÜRME Eczacýlýk Nereye? Ecz. Burhanettin BULUT 5 Yayýn Kurulu Baþkan Ecz. Oðuzhan SÜRME Baþkan Yardýmcýsý Ecz. Orhan ATALAY Raportör Ecz. Ece GÖKDEMÝR Üyeler Ecz. Ö. Mürsel YALBUZDAÐ Ecz. Gönül KOCA Ecz. Muharrem KESOVA Ecz. Mete ANDIRIN Ecz. Sümeyya(YILMAZ) KALAÐOÐLU Ecz. Emre BOZYÝÐÝT Ecz. Bülent Ökkeþ ÖZKAN Ecz. Hakan DENÝZ Dr. Ecz. Esra DEMÝRTÜRK Ecz. Hande BULGUR Yýlý Seçimli Genel Kurulu Erdoðan ÇOLAK la Röportaj Ecz. Sümeyya (YILMAZ) KALAÐOÐLU Franz KAFKA Ecz.Sümeyya (YILMAZ) KALAÐOÐLU T.E.B. 35. Büyük Kongre Ecza Kooperatifleri Ecz. Abdullah ÖZYÝÐÝT Kültür / Sanat & Aktüel Sahibi Ecz. Burhanettin BULUT TEB lv. Bölge Adana Eczacý Odasý Baþkaný 32 Gebelikte Ýlaç Kullanýmý Yrd. Doç. Dr. Kutay DEMÝRKAN Yazý Ýþleri Müdürü Ecz. Ali Yücel SEÇKÝ TEB lv. Bölge Adana Eczacý Odasý Genel Sekreteri Yönetim Yeri ve Yazýþma Adresi Reþatbey Mahallesi Adalet Caddesi No : 22 Seyhan / ADANA Tel : (pbx) Fax : Gsm : web : E-posta: yayinkomisyonu@adanaeo.org.tr Dersimiz Teþhis Ecz. Mete ANDIRIN Biyoyararlaným ve Biyoeþdeðerlik Dr. Ecz. Esra DEMÝRTÜRK Kuþ G(a)ribi Ecz. Emre BOZYÝÐÝT Fitoterapi Ecz. Bülent Ökkeþ ÖZKAN Altan Erkekli Ýle Röportaj Reçete Daðýtým Bürosu Ç.Ü.T.F. Balcalý Hastanesi Ecz. Ece GÖKDEMÝR Basýnda Eczacý Odasý 50

2 Haklarýmýzý korumanýn en iyi yolu sýkýca bir araya gelmektir. Ecz. Oðuzhan SÜRME Yayýn Kurulu Baþkaný Yeni bir dönemde yeniden birlikteyiz. Aramýza katýlan arkadaþlarýmýzla sizlere ulaþma ve paylaþma çabamýzý sürdüreceðiz. Odadan haberler bölümümüz Kasým 2005 itibarý ile ayrý bir konseptte her ay hazýrlanmaya ve ayrý bir yayýn olan olarak sizlere sunulmaya baþlandý. ise yayýn hayatýný sürdürmeye devam edecek yýlýna eczacýlýk mesleði adýna diðer yýllardan çok farklý bir baþlangýç yaptýk. SSK'lý hastalarýn serbest eczanelerden hizmet almaya baþlamasý, yeþil kartlý hastalarýn ilaçlarýný rahatlýkla eczanelerden temin edebilmeleri eczanelerimizi hareketlendirdi. Hem ekonomik hem de yapýsal olarak. 5-7 günlük tedavi kýsýtlamasý, 1 aylýk kullaným dozlarý, teþhise uygun ilaç verilmesi, sorgusuz sualsiz yapýlan reçete kesintileri (çünkü nedenini görmek istediðinizde ve düzelebilecek bir hata ise düzeltip kuruma gönderip, paranýzý almak 1 yýl kadar sürüyor!), yapýlan uyarýlara raðmen yazan doktorun bile okuyamadýðý teþhisler, reçeteleri kontrol eden eczacýlarýn sýkýntýlarý Bu liste uzayýp gider. Umarýz bu sýkýntýlarýn birçoðu 2006 yýlý ile birlikte çözülür yýlýyla birlikte yeni bir durum karþýmýza çýktý. Aslýnda yeni deðil, yöneticilerimizin yýllardýr söylediði þeyler yeniden karþýmýza getirilmeye çalýþýlýyor. "Eczacý kurumlara en az %3,5 olmak üzere iskonto yapar." Maddesi sözleþmelere konulmaya çalýþýldý. Rekabet Kurulu denilen bir kurum sabahý kalkýyor, maliye bakanlýðýna bir yazý gönderiyor. Ýlaç bir sebze-domates vs. imiþ gibi eczacýlarýn satýþ iskontosu yapmasýný isteyenin istediði iskonto ile ilaç satabilmesini, rekabet etmeleri gerektiðini yazýyor. Ýlacýn fiyatýný belirleyen devlet, Bütçe Uygulama Talimatýný hazýrlayan devlet, ödemeyi istediði gibi yapan devlet, tasarruf konusunda sadece eczacýlarýn satýþ iskontosuna bel baðlayan yine bu devlet! Ýlaç bir meta deðildir. Bulunabilir, alýnabilir olmasý gereken vazgeçilmez bir üründür. Satýþýnda pazarlýk ve rekabet söz konusu olamaz. Aslýnda ilaç ve saðlýk üzerine oynanan oyunlar büyük sermaye gruplarýnýn bu çok milyar dolarlýk pastaya aç kurtlar gibi bakmasýnýn sonuçlarýdýr. Biz eczacýlar, bu oyunlara karþý durabilmeliyiz. Yeni yasamýz mecliste! Onaylanýrken yasa üzerinde bizden habersiz deðiþiklik yapýlmamasý için hep birlikte çaba sarf etmeliyiz. Olumsuz bir durumda B Planýmýzý anýnda devreye sokabilecek mekanizmalarý harekete geçirmeliyiz. Yýl:1 Sayý:7 Mart 2006 Eczacýsýz ilaç hizmeti düþünülemez! Ýnsanlýk tarihi boyunca süregelen eczacýlýk mesleðini korumak ve geliþtirmek adýna hep birlikte "ortak" çalýþmalar yapmalýyýz! Birlikten Her Zaman Kuvvet Doðmuþtur. 4

3 Mesleki gelecek bazen bizlerin dýþýnda önemli güçlerin müdahalesi ile karþýlaþýr, geleceðe kalmak bazen zor bir hal alýr. Bazen de yaþanan deðiþimler önemli bir deðiþikliðin habercisi de olabilir. Burhanettin BULUT Adana Eczacý Odasý Baþkaný Mesleðimizin son yýllarýndaki deðiþmelerden bahsederken aslýnda mesleðimizin geleceðine iliþkin varsayýmlar üzerine de deðerlendirme yapýyoruz. Ýlaç fiyat kararnamesi, ilaçta veri koruma, ilaçta reklam, artan ilaç tüketimi, kamu iskontosu; ilacýn yeni biçiminde önemli etmenler. Eczacýlýk ise; ilacýn tüm þekillenmelerinden etkilenmekle birlikte 6197 sayýlý Eczacýlýk Yasasý, Saðlýk Meslek Birlikleri Yasasý, Genel Saðlýk sigortasý, Sosyal güvenlik kurumlarý ile yapýlacak sözleþmeler. Ayrýca Rekabet kurumu gibi yakýn zamanda kurulmasý düþünülen Ulusal Ýlaç Kurumu, Reklam Kurulu gibi kurumlardan çok etkilenecektir. Mesleki gelecek bazen bizlerin dýþýnda önemli güçlerin müdahalesi ile karþýlaþýr, geleceðe kalmak bazen zor bir hal alýr. Bazen de yaþanan deðiþimler önemli bir deðiþikliðin habercisi de olabilir. Özellikle son üç yýldýr mesleðimiz çok önemli geliþmelere tanýk oluyoruz. SSK ve Yeþil kart örneðinde olduðu gibi fýrsatlar taþýmasýna karþýn çoðunlukla tehditler içermekteydi. Ýlacýn statikliði deðiþti. Kamu iskontosu, ilaç fiyat indirimleri ile ilaç fiyatý çok hareketli hale geldi. Ýlaç tüketim, kutu bazýnda geçen yýla göre 2005'te % 42 arttý. Devletin tedbir almak istemesi doðal bir yaklaþým, ancak bunu eczacýnýn düþük kazançlarýndan talep etmesi doðal deðil. Asýl sorgulanmasý gereken þu anda inanýlmaz oranlarda sanayinin yaptýðý kamu ýskontolarý. Bu güne kadar ilaç fiyatýnda oluþan köpüklerden etik dýþýna kaynak aktarýldý. Firmalar tarafýndan eþdeðer uygulamadan dolayý inanýlmaz fiyat indirimleri yapýlmakta ve hala bazý ürünlerde ciddi mal fazlalarý olmasýna karþýn müdahale edilmemektedir. 5

4 Eþdeðer uygulamasý, kamu iskontosu, kur farkýndan ve ilaç fiyat kararnamesinden kaynaklanan fiyat düþüþleri ve SSK'nýn serbest eczanelerden hizmet almaya baþlamasý ile birlikte Sosyal Güvenlik kurumlarýnda 2004 ve 2005 rakamlarýna bakýldýðýnda % 42 artýþýna karþýn; - Bað-Kur 2004 yýlýnda 2,525 milyar YTL harcamasýna karþýn 2005'te 2,055 milyar YTL - Emekli Sandýðý 2004 yýlýnda 1,810 milyar YTL, 2005'te 1,607 milyar YTL - Konsolide Bütçe 2004 yýlýnda 1,100 milyar YTL 2005'te ise 0,950 milyar YTL düþmüþtür. Tüm dünyada artan ilaç ve tedavi giderlerinin düþürülmesine iliþkin çalýþmalar olmakta; ancak ilacýn daha denetimli ve kontrole tabi tüketimi konusunda ortak karar da var. Reklamýn, zincir eczanelerin ve serbest rekabet kurallarýnýn daha etkin olduðu ülkelerde ilaç tüketiminin çok daha fazla olduðu gerçeði de ortadadýr. Türkiye'de ise Dünya'da terk edilmesi düþünülen sisteme doðru hýzlý bir ivme var. Hiç kimsenin tam anlamý ile tarif edemediði Aile hekimliði, özel sigortacýlýk anlayýþýndaki Genel Saðlýk Sigortasý, yeni saðlýk mekanlarýnýn yapýlmasý beklenirken sürekli satýlmasý planlanan Devlet hastaneleri, saðlýk özel sermayenin göreviymiþ gibi saðlýk yatýrýmlarýnda ciddi teþviklerin verilmesi ve son olarak trajikomik "yabancý doktor" tartýþmalarý. Kýsacasý devletin üzerinden atmaya çalýþtýðý ve liberal ekonominin orta yerine býraktýðý saðlýk sistemimiz. Tüm bu geliþmelerin yanýnda bir baþka senaryo da, her seferinde bir baþka þekil ile gelinen eczacýlýk üzerine. Bugün de bunun adý REKABET KURUMU. Rekabet kurumu 2 Ocak 2006 (yýlbaþýndan sonra ilk iþ günü) Maliye Bakanlýðý'na bir yazý yazýyor. "...sözleþmelerde sabit oranda indirim belirlenmesi, eczaneler arasýnda olasý bir rekabeti engellediði gibi kamunun ilaç bedeli yükünü de arttýrmaktadýr..." Yatan hasta reçete daðýtým konusunda ise "...yatan hasta reçetelerinin eczaneler tarafýndan dönüþümlü karþýlanmasý uygulamasý da rekabet kurallarýný ilgilendirmektedir... Bu reçetelerin temininde, eczanelerin hastaya ve kuruma daha iyi hizmet sunma anlamýnda yarýþmasý beklenmeliyken, reçetelerin eþit daðýtýlmasýyla böyle bir yarýþa olanak tanýnmamakta yani rekabet kýsýtlanmaktadýr." denmektedir. Ayrýca yazýda 2002 ve 2004 yýllarýnda Rekabet kurumuna eczacýlarýn yaptýðý þikayet doðrultusunda kararlarý aldýklarýný belirtmelerine raðmen tam da sözleþmelerin yenileneceði anda iki yýl sonra Ocak 2006'da gündeme gelmesi çok daha anlamlý. Burada istenilen sözleþmeye "ucu açýk iskonto" maddesinin eklenmesi yani dileyen eczacý dilediði ýskonto ile kurumlarla anlaþma yapabilecek olmasý bir anlamda TEB ve odalarýn sözleþmedeki etkinliðinin bitirilmesi anlamýna gelmektedir. 6

5 Eczacý Odalarý bu güne kadar hep tüm eczanelerin eþit þartlarda hizmet vermesi, haksýz rekabetin engellenmesi ve etik deðerleri koruma adýna mücadele ettiler. Eczacýlýkta deontoloji ihlallerinin büyük çoðunluðu da ekonomik rekabet nedenleri ile gerçekleþmektedir. Asýl amaçlanan ekonomik rekabet ile eczaneleri birbirine kýrdýrýp zincir eczaneler için alan açmaktýr. Ýlaçta rekabetin olabilmesi için ilacýn sosyal yanýný, stratejik boyutunu, insani tarafýný yok saymamýz gerekir. Ýlacýn fiyatýný devlet belirlemekte, eczacý karý da yasa da belirtiliyor. Hatta sanayinin kamu iskontosunun oraný bile Resmi Gazete' de yayýmlanýyor. Türkiye' de ilaç dýþýndaki tüm alanlar da rekabetten söz edilebiliyormuþ gibi Rekabet Kurumu Eczacý Odalarýný denetlemeye devam ediyor. Ýlaçta tam rekabetten söz edilmesinin mümkün olmadýðý gibi, sosyal bir ürünün hizmetini sunan meslektaþlarýmýzýn rekabeti de sadece ilaç sarfiyatýný arttýrmaya yarayacaktýr. Eczacýlarýn baðlý bulunduðu ve kamu hizmeti veren hiçbir ticari etkisi olmayan odamýz, "Sabancý'nýn þirketinden farklý deðilsiniz" diye denetleniyor yýlýnda odamýzýn yatan hasta reçetelerinin daðýtýmýna iliþkin yapýlan þikayetle ilgili denetleyen ve bizleri onaylayan, yaptýðýmýz iþin doðruluðunu belirten (3 Eylül Sayý sayfa 39 Resmi Gazetesi'nde yayýmlanan Rekabet Kurulu kararý) Rekabet kurumu bu kez baþkanýn makam odasý dahil her yeri didik didik etti. Rekabet Kurumu sadece þikayet edilen konu ile ilgili araþtýrma yapmasý gerekirken tarafýma gönderilen de dahil tutanak altýna alýndý. Peki 2001 ile 2006 yýllarý arasýnda ne deðiþti? Sonuç itibari ile bugün karþýmýzda Rekabet Kurumu, yarýn bir marketçi, diðer gün bir yabancý sermaye. Yaptýðýmýz iþi saðlýk hizmeti olarak görmeyip sadece ekonomik ticaret anlamýnda, hýzlý büyüyen ciddi bir Pazar olarak görenlere karþý "sahip ve mesul müdür eczacýdýr" mücadelesi hep devam edecektir. Tabi hep beraber birlik ve beraberlik içinde. Kendi deðerlerimize sahip çýkarak. Umutla dolu yarýnlar dileðiyle... 7

6 8

7 Adana SEÇÝMLÝ Eczacý Odasý GENEL KURUL 2005 Yýlý Kongrenin açýlýþ konuþmasýný yapan Adana Eczacý Odasý Baþkaný Ecz. Burhanettin BULUT konuþmasýnda: Kongre, kurultay, genel kurul hepsi anlam itibari ile; bir kuruluþun temel sorunlarýný ve çözüm yollarýný konuþmak üzere, belli süreçlerde yaptýðý genel toplantý diye tanýmlanýr. Bu anlamda kongremizin sorunlarýmýzýn çözümüne katký yapmasýný umuyor, katýlýmýnýzdan dolayý hepinizi saygý ile selamlýyor ve teþekkür ediyorum. Kongremiz Dünyada-Türkiye de ve mesleðimiz de yaþadýðýmýz, doðru ya da yanlýþ bulduðumuz sorunlara, sadece ortak bir yol bulmak için deðil; daha çok yaþanan tüm deðiþimlere de yanýt verebilme amacýnda olmalý. Kongrenin tespit ve kararlarýna duyacaðýnýz sempati, yaþadýðýmýz deðiþimleri ortak bir payda ile kabul edip etmediðimizle de doðrudan baðlantýlýdýr. Çünkü dünyadaki deðiþimler, tüm insanlýðýn yapýsýný temelden etkilemektedir. Yeni bir küresel ekonominin oluþmasýndan, bilginin eriþebilir hale gelmesine, kiþisel iliþkilerden, aile yapýsýndaki dönüþümlere, kadýnýn dünya genelinde sesini yükseltmesine kadar, farklý alanlarda büyük deðiþimler yaþýyoruz. Bu deðiþimlerin bir sonucu olarak siyasal-mesleki-toplumsal mücadele alanlarýnda, alýþýlageldik bir çok politika veya davranýþ, geçersiz hale gelmiþtir. Deðiþimi abartanlar, bu yeni süreci altýn çað ilan edenler ile, yaþanan 10

8 Adana Eczacý Odasý nýn Olaðan Seçimli Genel Kurulu 24 Eylül 2005 Cumartesi günü Seyhan Oteli nde meslektaþlarýmýzýn yoðun katýlýmý ile yapýldý. deðiþime, top yekun karþý çýkanlarýn çatýþmalarý ve yaratýklarý kaos, alýþýlageldik politika ve davranýþlarý geçersiz kýlmýþtýr. Dünyada neler olup bittiðini ülkemizdeki geliþmelere bakarak açýklamaya çalýþmak imkansýz. Ülkemizin ötesine bakmaya baþladýðýmýzda, dünyada olup bitenlerin büyük ve karmaþýk bir tarihsel sürecin sonucunda oluþtuðu açýktýr. 20.yüzyýl; teknolojinin hýzla geliþtiði, bununla birlikte þiddetli çatýþmalarýn, bölgesel savaþlarýn, trajik olaylarýn yaþandýðý bir yüzyýl oldu ve 21. yüzyýla aðýr sorunlar devretti. Küresel güçlerin egemenlik mücadelesi bugünde devam ediyor. Günümüz dünyasý daha adaletsiz ; savaþlar, açlýk, hastalýk, çevreyi kirleten, ekolojik felaketlere neden olan kalkýnma anlayýþý. Tüm bu sorunlarýn çözümü insanlýk için imkansýz deðil, Ünlü bir filozofun söylediði gibi "doða insanlýðýn önüne çözemeyeceði sorun koymaz" ancak, hepimiz biliyoruz ki bu sorunlarýn çözümünde maliyetler çok yüksek. Özellikle çevreye verdiðimiz zararýn telafisi çokta mümkün görünmemektedir. Ülkemiz özellikle son yýllarda AB gündemine kilitlenmiþ durumda. Kopenhag kriterleri, Kýbrýs, AB uyum mevzuatlarý derken 17 aralýk 2004 te alýnan müzakere tarihine günler kaldý. 3 EKÝM de Türkiye AB görüþmeleri baþlayacak. Dünya konjonktürü açýsýndan bakýldýðýnda, Türkiye; önemi her gün biraz daha artan, stratejik ve coðrafik özelliði ile vazgeçilmeyecek bir ülkedir. 11

9 20 yýllýk ilaç fiyat kararnamesi deðiþti. Eczacý kar oranlarý deðiþti, ilaç fiyatlarýn da, AB üyesi 5 ülkenin ilaç fiyatlarýndan, en düþük olan baz alýnarak, "ilaçta referans fiyat" belirlendi ve bu referans fiyat Euro'ya endekslendi. Bu kararname ile ilaç fiyatlarý esnek ve hareketli hale geldi. AB'de bir ülke ilaç fiyatýný düþürdüðünde veya bizde döviz kurundaki deðiþmeler, ilaç fiyatýný etkileyen unsurlar haline geldi. Ýlaç fiyatlarýnýn ucuzlamasýnda, eczacýlar olarak ekonomik kayýplara uðradýk. Ancak yeni ilaç fiyat kararnamesi ile ilaç fiyatlandýrýlmasý þeffaf hale geldi. Ýlaç fiyatlarýnýn ucuzlamasý anlamýnda da Yeni Ýlaç Fiyat Kararnamesi doðru bir karardýr. Yine bu dönemde eþdeðer ilacýn tanýmý deðiþti. Ýlaç yeniden sýnýflandýrýldý, OTC'nin tanýmý yapýldý. Ülkelerin sýðýnma limanlarý oluþturduðu böylesi bir dönemde; Türkiye'nin AB üyesi adaylýðýný; bizi alýrlar veya bizi kabul etmezler, Kýbrýs'ý isterler, Hýristiyan kulübü gibi sýð tartýþmalarla AB'yi deðerlendiremeyiz. Bizim için AB önemli olduðu kadar; AB için de, ülkemiz çok önemlidir. O nedenledir ki Türkiye, AB ülkelerindeki seçimlerde önemli gündem maddesi olmaktadýr. Þunu unutmamak lazým, ülkemiz 70 milyon nüfus ile dünyanýn 20. büyük ekonomisidir. Ancak, Türkiye'nin sýkýntýsý uzun yýllardan beri kamu alanlarýnýn talan edilmiþ olmasýdýr. Bu çarpýklýðýn ortaya çýkarttýðý tablo 300 milyar dolar borç stokudur. Bu çevrilebilir, yönetilebilir bir borç deðildir. Dolayýsý ile Türkiye'nin yapmasý gereken; * Finans yatýrýmlarýný, üretime dönük yatýrýmlara çevirmelidir, üretmeden kazanma yani, paradan para kazanma anlayýþý bitmelidir. * Üretimde stratejik ve spesifik alanlar belirleyip teþvik edilmelidir. Japonya'nýn otomotivde, uzak doðunun biliþim teknolojisi ürünlerinde olduðu gibi, ülkemiz belli bir alanda uzmanlaþmalýdýr. * Ülkemizde istikrarsýzlýk nedeni olan sorunlar, toplumu birbirinden ayýran provokasyonlar sona ermelidir. * Yabancý sermayenin ve yatýrýmlarýn önündeki yasal ve bürokratik engeller kaldýrýlmalýdýr. Yerli sanayi yýllardýr gelirlerinin % 70'si faaliyet dýþý gelir yani faiz gelirleri ile saðladý. Þimdilerde ise faizler ve döviz kuru düþünce, özel sektör yeni yatýrýmlara yönelmeye baþladý. Hal böyle olursa AB açýsýndan ülkemiz kesinlikle vazgeçilmez olacaktýr. Mesleðimiz açýsýndan çok zor ve bir o kadar da sýkýntýlý iki yýl geçirdik. Çoðunlukla kazanýmlarýmýzýn olduðu bu iki yýl boyunca eczacýlýkta yapýsal deðiþiklikler yaþandý. Saðlýkta dönüþüm projesi, saðlýk meslek örgütleri yasa taslaðý, ayaktan tedavi reçetelerinin daðýlýmý, ilaçta veri imtiyazý gibi; üzerinde çokça çalýþtýðýmýz dosyalar oldu. 01 Ocak 2005'te uygulamaya giren Yeþil Kartlý hastalarýn serbest eczanelerden ilaç almaya baþlamasý; Eczanelerimize 1,8 katrilyonluk ek Pazar açmýþtýr. Yeþil Kart reçetelerinin kontrolünde kurumun hazýrlýksýz olmasý ve Saðlýk Müd., Kaymakamlýk ve Defterdarlýk gibi üç ayrý kurumla baðlantýlý olmasý Geri ödeme noktasýnda sýkýntý yaratmýþtýr, buna raðmen; Yeþil kart. özellikle halk saðlýðý ve eczanelerimiz açýsýndan sahip çýkmamýz, hep birlikte düzeltilmesi, disipline edilmesi noktasýnda, katký saðlamamýz gereken bir kurumdur Ülkemizin geliri düþük vatandaþlarýný saðlýk hizmetlerinden faydalandýrmasý, çok anlamlý ve ayný zamanda sosyal devletin de bir gereðidir. Bu yýlýn en önemli geliþmesi 36 milyon insaný kapsayan SSK'lý hastalarýn serbest eczanelerden ilaç hizmetini almaya baþlamasýdýr. Ülkenin yarýsýný kapsayan SSK lý bir göz oda da, sadece 1500 eczacýnýn hizmet verdiði hatta bir çoðu eczacýsýz, çaðdýþý SSK eczanelerinden 10 þubat itibari ile kurtulmuþtur, þimdi serbest eczaneden modern ilaç hizmeti almaktadýr. Biz Adana Eczacý Odasý ve Eczacýlarý olarak, SSK lý hastalarýn eczanelerimizden hizmet almasý noktasýnda özellikle ilk günlerde yoðun çaba ile her türlü katký ve desteði sunduk. Burada TEB in, SSK konusunda gösterdiði çabayý taktir etmemek mümkün deðildir. Eczacýlýðýn ciro anlamýnda gelecek 10 yýllarý garantiye alýnmýþtýr. Ülkemizde ilk defa ilaç fiyatlarý düþtü, son Ýki yýl içinde; -Reel kur uygulamasý ile tüm ilaçlarda ortalama %4 de -Ýlaçta KDV %18'den %8'indirilmesi ile %10 -Yeni ilaç Fiyat Kararnamesi ile %12 -Ve en son Euro düþüþü nedeni ile %8,83 ilaç fiyatlarý indi. Tüm bu ilaç fiyat indirimlerine raðmen Yeþil kart ve SSK ile birlikte ilaç tüketimi 6 katrilyondan, 9.5 katrilyona çýkmýþtýr. Toplam ilaç pazarýmýz 2005'te 7 milyar dolar seviyesine çýkacaktýr. Yaþlanan toplum, ilaçta patent, veri koruma, yeni ilaçlarýn Türkiye'ye girmesi, patentli Ýlacýn yüksek fiyatý, Türkiye ilaç Pazar oranýný arttýracak diðer olgulardýr. Bu rakamlar, geri ödeme kurumlarýný tedbir almaya zorlayacaktýr. Bu nedenledir ki kamu kurum iskontolarý diye bir taným gündemimize girmiþtir. Ve bundan sonra kamunun iskonto talepleri de devam edecektir. 12

10 Çok hýzlý büyüyen ilaç pazarýmýza bir yandan, ilaç firmalarýnýn Pazar arttýrma çalýþmalarý, bir yandan da hükümetlerin koruma tedbirleri almasý, doðal bir yaklaþýmdýr. Almanya'da son seçimlerde alman sosyal demokrat parti, sosyal güvenlik kuruluþlarýnýn harcamalarýnýn yüksekliði nedeni ile, Almanya'nýn dýþ ülkelerle ekonomik olarak, rekabette zayýf kaldýðýný belirtmiþtir. Bu çok anlamlý bir açýklamadýr. Bunu þunun için söylüyorum Türkiye ilaç pazarýnda çok hareketli günler, bizleri bekliyor. Her dönemin kendine has olumlu, olumsuz yanlarý var. Ancak her ekonomik durumun bir sosyolojik yansýmasý olduðu da bir gerçektir. Eczacýlýðýn son 25 yýlýndaki sosyo-ekonomik deðiþmelere baktýðýmýzda ortaya çýkan tablonun özeti þunlardýr. *1978 yýlýnda özellikle döviz dar boðazýnýn etkisi ile ilaç temini çok zor hale geldi ve bunun sosyolojik yansýmasý kooperatiflerin kurulmasý oldu. Yani eczacý sorunu kooperatif kurarak aþmaya çalýþtý. *1984 sonrasý serbest fiyat kararnamesi, kurum reçetelerinin azlýðý, sürþarj hakký ve ilaca sýk zam gelmesi gibi nedenler ile eczanelerin ekonomik anlamda güçlendiði dönem; bu dönem de eczaneler, TEB, odalar ve kooperatifler güçlendi. * Ancak 1994 sonrasýnda, sýk yaþanan ekonomik krizler, artan kurum reçeteleri ve geri ödeme sýkýntýlarý ile geçti. Hatýrlarsýnýz yine bu dönemde Bað-Kur a ilaç vermeyi durdurmuþtuk. Bu dönemin sosyolojik yansýmasý ise; etik erozyon artmýþ ve eczaneler ciddi ekonomik sýkýntýlar çekmiþtir. Ayný zamanda eczane kapanmalarýnýn en fazla olduðu dönem yine bu dönemdir. * 2003 sonrasýnýn yani Bugünün sosyolojik tarifi ise SSK reçeteleri ile bürokrasinin yarattýðý, yoðunluktan dolayý içe kývrýlma; yani eczanelerimize kapandýðýmýz ve hepimizin mesleðin ekonomisi üzerine yoðunlaþtýðýmýz bir dönem. Diyalogumuzun azaldýðý, kendi sorunlarýmýzýn dýþýnda ilgimizin olmadýðý, uzaklaþmanýn ve yabancýlaþmanýn sinyalleri de içe kývrýlma belirtileridir. * Bizler ekonomi ile mesleki politikamýzý birlikte yönetmeliyiz. Yani bir ekonomi politiðimizin olmasý þart. Ýçe kývrýlmanýn en önemli tehlikesi, reel dünyadan yani gerçeklerden kopulduðu için çatýþma potansiyelini, kendi içinde taþýyor olmasýdýr. Bu olasý çatýþmalarý engellemenin yolu, eczacýlarý bir araya getirecek etkinlikleri arttýrmak, odanýn yaptýðý etkinliliklere ve toplantýlara daha çok sayýda katýlmaktýr. Bu içe kývrýlma endiþesine somut örnek verebiliriz; SSK'nýn yansýmalarý, eczaneye faydasýný hep anlattýk, kýsaca Ülke ve eczacýlýk açýsýndan SSK, doðru bir iþti.. Ancak SSK ödemeleri geciktirse idi bugün eczacý örgütleri ne halde olurdu? Hiç düþündünüz mü? Endiþem yaþanabilecek olasý bir kaosta, krizde sorunun nedeni örgüt diye düþünülmesidir. Tabi ayný durum Yeþil kartta da söz konusu... AB uyum yasalarý, Sosyal güvenlik kurumlarýnýn birleþtirilmesi, genel saðlýk sigortasý, tek tip bütçe uygulama talimatý, OTC, Ulusal Ýlaç Kurumu, büyüyen ilaç pazarýna müdahale, kurum iskonto pazarlýklarý, 6197 sayýlý eczacýlýk yasasý, ilaç sanayinin kendi arasýndaki rekabeti gibi, sýralayabileceðimiz birçok hayati konu. Geri ödeme kurumlarýn tek çatýda toplanmasý ile kýrtasiye ve mevzuat sorunlarýmýzýn büyük çoðunluðu ortadan kalkacaktýr, geri ödeme sorunu da zaman içinde düzelecektir. Tahminimce 2008'e eczacýlýk; yasasý, yapýlanmasý yani paradigmasý tamamlanmýþ bir þekilde girecek. OTC, ilaçta reklam, veri korumanýn sonuçlarý ortaya çýkacaktýr. Ve bugünkü ilaç piyasasýndaki enteresan durum da bitecektir, çünkü ilaç pazarýný disipline etmek, kaçýnýlmaz hale gelmiþtir. Ýlaç pazarýnýn bugünkü þekli ile devam etmesi de zaten mümkün deðil. Ýlaç indiriminden dolayý eczacýnýn fiyat farkýný karþýlamayan ilaç firmasý, satýþlarý düþünce, özel satýþlarla mal fazlasýný fiyat farkýndan daha fazla arttýrmaya yönelmektedir. Bir baþka ilaç firmasý yýllarca yüksek fiyatla sattýðý ürünü þimdi, hem yarý fiyatýna indiriyor ve üzerine de %55 kurum iskontosu veriyor. Enteresan olan yine ayný firma dönüp þimdi de pazarda haksýz rekabetin olduðuna dair hükümete þikayette bulunuyor. Geliþen dünya ile birlikte saðlýk sorunlarý da farklýlaþmaya, beklentiler deðiþmeye baþlamýþtýr. Eczacý sadece ilaç sunan bir saðlýk çalýþaný deðildir. Ayný zamanda koruyucu temel saðlýk hizmetlerinde görev alan, rasyonel ilaç kullanýmýnda sorumluluðu olan, tedavinin parçasý olan ilaçlarý doðru, etkili, güvenli þekilde kullanýlmasýný saðlayan, Saðlýk ve Ýlaç konusunda danýþmanlýk veren saðlýk emekçileridir. Saðlýkta deðiþen anlayýþlar, Modern saðlýk hizmetlerini karþýlamada; mesleðimizin fakülte eðitimi ve mezuniyet sonrasý eðitimi önemli Böylesi dönemlerde örgütlerimizle, meslektaþlarýmýzla hep birlikte her türlü geliþmeye karþý hazýrlýklý olmalýyýz. Önümüzdeki dönem gündemimiz yine yoðun ve zorlu olacak. 13

11 Türk Eczacýlarý Birliði II.Baþkaný Ecz. Erdoðan ÇOLAK da bir konuþma yaparak Türk Eczacýlarý Birliði nin geçmiþ iki yýlýný aktararak, TEB in çalýþmalarýný ve SSK Sözleþmesi çalýþmalarýný anlattý. TEB ll. Baþkaný Erdoðan Çolak konuþmasýnda: Sosyolojik tariflerden dýþsallaþan yabancýlaþan bir anlayýþýn egemen olduðu görülüyor. Geleceðimiz etkilenecek. Ülkesine yabancýlaþan bir anlayýþ geliþiyor. Her türlü organizasyona uzak bir anlayýþ tüm topluma ve mesleðe yansýyor. bir etmendir. Geliþen koþullara uyum, mesleðimizin geleceði açýsýndan Meslek Ýçi Sürekli Eðitim Programý vazgeçilmezdir. Örgütlerin gelecekle ilgili mesleki tasarýlarýnýn olmasý þart ve Gelecek için çalýþmak, program yapmak, ayný zamanda bu günün sorununu çözmek anlamýna da gelir. Bizler tüm deðerlerimizi, yaþadýðýmýz deðiþime uyarlamalýyýz. Uymak veya uydurmak deðil, uyarlamak bizi geleceðe taþýyabilir. Daha doðrusu bu kongremiz ve kongreden sonra yapacaðýmýz çalýþmalarýmýz, toplantýlarýmýz, yaþam politikalarýmýzý oluþturmaya dönük olmalýdýr. Adana Eczacý Odasýný ekol haline getiren, gelenek yaratabilmiþ ve bu geleneðe de sahip çýkabilmiþ olmasýdýr. Adana Eczacý Odasýnýn üyeleri olarak bizler; 1956 yýlýnda odamýzýn kurulmasýndan bu yana tüm tarihi kiþiliklerimize Ali Aysan'a Kenan Karamüftüoðlu'na, Adnan Ülkü'ye ve tüm rahmetle andýðýmýz deðerlerimize sahip çýkýyoruz. Ayrýca Adana Eczacý Odasýnda görev almýþ, tarihine geçmiþ tüm meslektaþlarýmýzýn emekleri önünde saygý ile eðiliyoruz. Bundan sonrada yol ve ýþýk tutacak arkadaþlarýmýzýn öngörülerinden faydalanacaðýz. Fakat bunun yetmeyeceðini de biliyoruz. Aklýn,ve bilimin ýþýðýnda, neslek içi rekabet, örgüt içi dar ve kýsýr çekiþmelere sapmadan, ayrýlýklarýmýzý deðil, benzerliklerimizi öne çýkartarak, fikir ve inançlara hoþgörüyü sürdürerek, tartýþmanýn ve paylaþmanýn zevkine vararak ve onun getirdikleriyle de zenginleþerek, iyilik, güzellik ve doðrudan yana, bu güzel ülkeyi seven yurtseverler, idealistler olarak, yarýnlarý hep birlikte tüm meslektaþlarýmýzla birlikte kuracaðýz. Hepinize saygýlar sunuyorum. Güney Ecza Koop Baþkaný Ecz. Abdullah ÖZYÝÐÝT ve Adana Diþ Hekimleri Odasý Baþkaný Dt. Asým SAVAÞ kongremize baþarýlar dileyen birer konuþma yapmýþlardýr. Önemli etnik-dini savaþlar var. Ýnsanlar savaþlardan etkileniyor. Devlet, mafya, terör var; savaþý körükleyen ve duyarsýz kalanlar, insanlarýn ölümüne sessiz kaldýlar. Saddam'ý yargýlýyorlar. Önceden seyirci idiler; sonra yargýlýyorlar ve saldýrýyorlar. Geleceðimizi bu dünyadaki þekillenmeler belirliyor ve bu yüzden bilmemiz lazým olanlarý. ABD dünyaya egemen olmak istiyor. Olan þu petrol fiyatlarý artýyor, bir sermaye birikti orta doðuda, Asya'da petrolü üreten ülkelerde sermaye birikti. Hýzla büyüyen teknoloji ile daha fazla tüketme ihtiyacýndalar. Ülke nüfuslarýnýn artmasý ile elde edilecek gelirin transferinde Türkiye stratejik bir konumda. Bu transferler nereye yapýlacak? Batýlý bankalarda olan bu paralar artýk geliri büyütmek için yatýrým yapacak ülke arýyorlar; bizi seçecekler. 300 milyar dolar borcu olan bir ülke;üs olarak ve para transfer merkezi olarak Türkiye'yi seçecekler. Sistem sorunu olan bir ülkenin,talaný olan bir ülkenin ekonomisini döndürme þansý var mý? Tabi ki yok. Önemi burada. ABD, IMF ve Dünya Bankasý'na olan borçlar nedeni ile kullanýma hazýr bir ülke sýkýþmasý söz konusu. Ancak önü açýk, geleceði açýk bir ülke. "Yolsuzluðu önle,yatýrýma yönlen,demokratik ol" ama bu durumdan faydalanan gruplar var. Kaosa sokmaya çalýþýlýyor. Hangi meslek olursa olsun,fikir ayrýlýðýmýz da olsa bu düþünceleri analiz edip,ona göre toplumla paylaþalým örgüt olarak. Bilgi çaðý ve iletiþim çaðý olmasýna raðmen iletiþim kuramýyoruz. Oysa genel kurullarý önemsemek ve destek vermek lazým. Geleneðimize sahip çýkýlacaðýný söyledi Sayýn Baþkan. 1956'lardan bu yana birikimine sahip çýkmak beni mutlu etti. Geleceðe yön veren anlayýþý var Adana Eczacý Odasýnýn. 2 yýlda yapýlan iþlemleri, TEB de neler yapýldý anlatmak istiyorum. Aralýk ayýnda genel kurulu yapýldý, Merkez Heyeti kuruldu. TEB ÝSO belgesi alýndý. Ýlaç ve eczacýlar için deðiþim süreci yaþandý. Yýllarca KDV kaldýrýlsýn dedik, ilaç fiyat talimatý deðiþsin dedik, artýþlara karþý çýkýyorduk. Hýzlý deðiþim baþladý de ilaç fiyat kararnamesi deðiþti. 20 yýl sonra 3 unsurla deðiþti; AB ülkelerindeki en ucuzunun referans fiyat -en ucuzun baz alýnmasý,ilaç fiyatlarýnýn euro'ya baðlanmasý ve eczacý kar haddinin yeniden deðerlenmesi. TEB Saðlýk Bakanlýðý'na kararname desteði verdi. Ýlaç fiyatlarýnýn euro'ya baðlanmasýna itiraz ettik;3 kez fiyatlar düþürüldü. Geri düþüþlerinde en az etkilenme için çalýþtýk. Ayaktan tedavinin daðýtýlmasý BUT'a yansýdý ancak süreç içinde anlayýþlar ve kiþisel çatýþmalar nedeni ile geri çekildi. Reçete kontrol ünitesi olayý için olumsuz geliþmeler var ;eczacýlarý disipline etmek açýsýndan reçete kontrol ünitesi için Maliye Bakanlýðý'na dava açtýk.2004 yýlýnda önemli eczacýlar kamuya yoðun ilaç veriyorlar. Geri ödeme konusu önem kazandý. Adana Eczacý Odasý kamuyu ilaçsýz býrakmadý ve ilacý vereceðini belirtti. Maliye Bakanlýðý na tüm ödemeler yaptýrýldý. Eczacýlar yeniden sýkýntýya düþmeyecek. SSK'nýn serbest eczanelere açýlmasý olayýnda TEB uðraþtý ve bürokratik dayatmalar, 14

12 SSK'nýn karmaþýk yapýsý buna izin vermedi. Ama TEB 2 yýl toplantý yaptý. SSK da eczaneler kapandý. Karþý çýkmalarýna raðmen. Hizmet kalitesi bakýmýndan pazar büyüdü. Eczacýlar adýna bürokratik sorunlar süreç içinde çözülecek sayýlý yasanýn çözümlenmesi süreci baþladý;kendi meslektaþlarýmýz direndiler. Eczane açýlmasý konusunda sýnýrlamalar var,yardýmcý eczacýlýk var. BUT'un dýþýnda kalan bankalar ve özel saðlýk kuruluþlarý ile anlaþmalar var. Eczane logosu konusunda tek bir logo belirlendi. Açýlýþ konuþmalarýndan sonra Kongre Divan Heyeti seçimi yapýlmýþtýr. Kongre Divan Baþkanlýðýna Ecz. Erdoðan ÇOLAK, Divan II. Baþkanlýðýna Ecz. Necip AYTEKÝN, katip üyeliklere Ecz. Kemal ÝKÝDAÐ ve Ecz. Kübra KÖKSAL seçilmiþlerdir. Divan Heyeti seçiminden sonra kongre gündem maddelerine geçilmiþtir. Genel Sekreter Ecz. Alev TÜRKER, Yönetim Kurulu Faaliyet Raporunu aktarmýþtýr. Sayman Ecz. Özden SEZGÝNSOY Mali Raporu kongrenin bilgilerine sunmuþtur. Denetleme Kurulu Raporunu Denetleme Kurulu üyesi Ecz. Ömer Faruk DOÐAN aktarmýþtýr. Raporlarýn görüþülmesi bölümünde Ecz. Mustafa ÇALIÞKAN, Ecz. HAKAN DENÝZ, Ecz. Zeki ÖZGEN söz almýþlardýr. Yönetim Kurulu Faaliyet Raporu ve Denetleme Kurulu Raporu Genel Kurul tarafýndan ibra edilmiþ; Taslak Bütçe onaylanmýþtýr. Adaylarýn belirlenmesinden sonra Genel Kurul saat 16:30 da sona ermiþtir. Seçimler 25 Eylül 2005 Pazar günü Adana Eczacý Odasý Hizmet Binasýnda yapýlmýþtýr. Oda Binamýzýn bahçesinde seçimlere katýlan meslektaþlarýmýz sohbet etme imkaný bulmuþtur. Yönetim Kurulu (Asil) YENÝ DÖNEM YÖNETÝMDE GÖREV ALAN ECZACILARIMIZ Yönetim Kurulu (Yedek) Baþkan : Ecz. Burhanettin BULUT G. Sekreter : Ecz. Ali Yücel SEÇKÝ Sayman : Ecz. Alev TÜRKER Üye : Ecz. Muhittin ZEYNELOÐLU Üye : Ecz. Ö. Mürsel YALBUZDAÐ Üye : Ecz. Ersun ÖZKAN Üye : Ecz. Ahmet Han ALPMAN Üye Üye Üye Üye Üye Üye Üye : Ecz. Hakan TEKE : Ecz. Selahattin Kývanç ÖZGEN : Ecz. Hakan ÇELÝK : Ecz. Kübra KÖKSAL : Ecz. Alperen GÜRAKAN : Ecz. Emre BOZYÝÐÝT : Ecz. Hakan FENNÝBÝLEK Denetleme Kurulu(Asil) Denetleme Kurulu (Yedek) Baþkan Üye Üye : Ecz. Özden SEZGÝNSOY : Ecz. Ömer Faruk DOÐAN : Ecz. Çiçek GÜLEK Üye Üye Üye : Ecz. Tülin KORKMAZ : Ecz. Filiz (Malkoç) KOÇ : Ecz. Gül Rukiye SEZER Haysiyet Divaný (Asil) Haysiyet Divaný (Yedek) Baþkan : Ecz. Bilge ÜSTEKÝDAÐ Baþkan Yard. : Ecz. Mahmut SÖNMEZ Raportör : Ecz. Cengiz TÜMER Üye : Ecz. Oðuzhan SÜRME Üye : Ecz. Halit Kürþat BADAKAL Üye Üye Raportör Üye Üye : Ecz. Murat GÜRDAÐ : Ecz. Fatma YAHÞÝ : Ecz. Gülþen BATMAZ : Ecz. Murat AKGÜN : Ecz. Ali ÇEVRÝM Büyük Kongre Delegeleri (Asil) Ecz. Erdoðan ÇOLAK Ecz. Burhanettin BULUT Ecz. Öner KÜÇÜKYALÇIN Ecz. Zeki ÖZGEN Ecz. Hakan TEKMAN Ecz. Erdem KIZILTEPE Ecz. Fikret Ziya ÖZKURT Büyük Kongre Delegeleri (Yedek) Ecz. Zühal DEMÝR Ecz. Bülent AKSÖZ Ecz. Mehmet KAYA Ecz. Hayriye ULULAR Ecz. Sümeyya YILMAZ Ecz. Ayhan GÜLER Ecz. Canan KAHYA 15

13 T.E.B 35. BÜYÜK KONGRE Aralýk 2005 tarihleri arasýnda Ankara'da Türk Eczacýlarý Birliði'nin 35.Büyük Kongresi Dedeman Oteli'nde yapýlmýþtýr. Büyük Kongreler, eczacýlarýn mesleki sorunlarýný paylaþtýðý,mesleðin daha da ileri gitmesi için plan ve projelerin tartýþýldýðý,önergeler verilerek seçilecek Merkez Heyeti'nin çalýþmalarýnýn yönlendirilmesi için en uygun platformlardýr. Odalarda yapýlan seçiler sonucunda seçilen Büyük Kongre Delegeleri Aralýk ayýnda gelecek iki yýlda Türk Eczacýlarý Birliði'ni yönetecek Merkez Heyeti'ni seçerler. Adana Eczacý Odasý olarak her toplantý ve kongreyi,mesleðin geleceði için sorumluluk duyduðumuzdan dolayý, önemser ve her toplantý ve kongre öncesi hazýrlýk yaparýz. Ülkenin ve mesleðin sorunlarý, mesleðin geleceði, mevcut durumun tahlili konularýnda çalýþma ve önerileri, Adana Eczacý Odasý'nýn bir geleneði haline gelen "Büyük Kongre'ye Ýliþkin Görüþler, Dilekler ve Öneriler" kitapçýðýný uzun çalýþmalar sonunda hazýrlayarak Büyük Kongre katýlýmcýlarýn bilgisine sunduk. 35. Olaðan Büyük Kongre öncesinde de Adana Eczacý Odasý Yönetim Kurulu ve Büyük Kongre Delegelerimiz toplantýlar yaparak bu kitapçýðý hazýrlamýþlardýr. Mesleðimize iliþkin sorunlar ve çözüm önerilerinin yer aldýðý bu kitapçýkta; - Eczacýlýðýn konumu, Sayýlý Eczacýlar ve Eczacýlar Hakkýndaki Yasa, - Eczanelerimizde yeni boyutlar, - Eczacýnýn istihdam alanlarý, - Kamuda görev alan eczacýlarýmýz, - Ecza Kooperatifleri, - Genel Saðlýk Sigortasý, - Ulusal Ýlaç Kurumu, - Veri Ýmtiyazý - Yeþil Kart - Özel sigorta þirketleri ve bankalar - Muvazaa - Meslek Ýçi Eðitim Programlarý - Bütçe Uygulama talimatý - SSK - Ýlaçta Reklam Konularý yer almýþtýr. Plan ve projelerin,görüþ ve önerilerin Büyük Kongre'de gündeme gelmesi,tartýþýlmasý gerekirken ne yazýk ki Eczacý Odalarý'nýn pek hazýrlýðý olmadýðýný gözlemledik. Plan ve projeler yerine mesleðe uzun yýllar hizmet etmiþ meslektaþlarýmýzýn, seçim uðruna baþkalaþým içine girdiklerini gördük. Kýsýr döngü, kaos,yapýlanlarý ve kazanýmlarý göz ardý etmek bizlerin doðasýnda bulunmamaktadýr. Mesleðe ve meslektaþlarýmýza güven;ülkenin ve mesleðin geleceðine olan inancýmýz her þeyden önemlidir. Bu bilinç ve inançla yeni TEB Merkez Heyeti'nin oluþmasýnda Adana Eczacý Odasý olarak aktif 16

14 görev aldýk. 34.Dönem Merkez Heyeti II.Baþkaný, Adana Büyük Kongre Delegemiz, eski Oda Baþkanýmýz Ecz.Erdoðan ÇOLAK ve Oda Baþkanýmýz Ecz.Burhanettin BULUT 35.Dönem Merkez Heyeti'ni oluþturacak heyetin belirlenmesinde görev almýþlardýr. Kongre'nin açýlýþýnda Saðlýk Bakaný Prof. Dr. Recep AKDAÐ bir konuþma yaparak; "Saðlýkta Dönüþüm Projesi"nde gelinen noktayý aktarmýþtýr. Özverili çalýþmalarýndan ve özellikle SSK'nýn serbest eczanelere açýlmasý sýrasýndaki gayret ve çabalarýndan dolayý Merkez Heyeti'ne ve tüm eczacýlara teþekkür etmiþtir. TEB Merkez Heyeti Baþkaný Ecz.Mehmet DOMAÇ açýlýþ konuþmasýnda SSK'nýn serbest eczanelerden hizmet almasý serüvenini,uzun yýllarýn uðraþýsýný aktarmýþtýr. Geçmiþ yýlda Avrupa Birliði desteðinde hazýrlanan halka ve halk saðlýðý'na yönelik çalýþmalarý,"eczane Teknisyenliði" eðitimlerini,eczacýlýk Akademisi çalýþmalarýný,meslek içi eðitim programlarýný ve yayýnlarýný,eczacýlarýn da verdiði desteklerle eðitim imkaný bulamayan insanlarýmýzýn okula kavuþturulmasýný kürsüden aktarmýþtýr. T.E.B. Merkez Heyeti Ýkinci Baþkaný Ecz. Erdoðan ÇOLAK ise Kongre konuþmasýnda: Deðerli arkadaþlarým, bugün burada genel kurulu izlerken zihinlerimizin ne kadar sýðlandýðýný ya da zihinsel açýdan nasýl bir dönüþüm yaþadýðýmýzý, dün söylenenlerin bugün nasýl inkâr edildiðini birlikte izlemeye çalýþtýk. Büyük bir deðiþim yaþanýyor; dünya, gerçekten çok büyük bir deðiþim yaþýyor; önemsediðimiz, uðruna söylemler geliþtirdiðimiz deðerlerimizi bir çýrpýda yok etme eðilimi içerisindeyiz. Dün iyi ve doðru olan bugün kötü ve yanlýþ olabiliyor. Kimin ne söylediði de çok fazla anlaþýlmýyor. Bu deðiþim hýzla bizi esir alýyor. Bu esir alan þeyi dönüþtürmenin mutlak nedeni düþünce sistematiðinin, düþünce üretiminin ya da en kaba deyimiyle ideolojik yenilenmenin olmamasýna baðlýyorum. Dünyanýn sýkýntýsý, yaþanan zihinsel karmaþadan kaynaklanýyor. Neden böyle; çünkü, dünya, üretim tekniðini deðiþtirdi, deðiþen üretim tekniði malý deðiþtirdi, mal üzerinden düþünmeye baþladýk; çünkü, deðiþen mal, tüketim kalýplarýný deðiþtirdi ve bizim davranýþlarýmýz deðiþti. Bu davranýþ kalýplarýmýzý yenilemek zorundayýz; ancak, bu deðiþimi olumlu noktaya taþýmak böyle mümkün olabilir. Bunun için çok çalýþmalýyýz, çok üretmeliyiz, bu mesleði seviyorsak, uðruna bedeller ödüyorsak, bunu üretime, projeye, yazýya dönüþtürmeliyiz; bunu saðlamalýyýz, bunun için çaba harcamalýyýz. Merkez heyetinde birlikte çalýþtýðým çok sevdiðim abilerim var. Çok çalýþtýlar, çalýþtýk. Üretmiþlerdir, koþuþturmuþlardýr ama bu gün nedense yaptýklarý bu çalýþmalarý aktarmak,ondan övünç duymak TEB in iki yýllýk süreç içerisinde yaptýðý beþ projede alýnan iki milyon Avro yu anlatmak yerine þimdi muhalefet edeceðim diye kendi emeðinden yabancýlaþmak doðru mu? Ben, burada, Türk Eczacýlarý Birliðinin kendi iç meselelerini konuþmak ya da iç toplantýlarýný anlatmak üzere gelmedim; ancak, Türk Eczacýlarý Birliði, politikalarýný üretirken, elbette sektörün tüm taraflarýný, eczacýlarýn kendi öznel koþullarýný ve deðiþebilen koþullarý düþünmek, bunlarý tartýþmak durumundadýr. Bundan daha doðal bir þey olamaz ve bunu da yapmaktadýr. Onun için, kimsenin de dili þiþmemektedir. Neden; çünkü, Türk Eczacýlarý Birliði demokratik bir gelenektir, demokrasisi olan bir yapýdýr. Türk Eczacýlarý Birliði Merkez Heyeti Baþkanýnýn tek baþýna kurumsal yapýyý dönüþtürme þansý yoktur; çünkü, Türk Eczacýlarý Birliðinin 22 bini aþkýn üyesi vardýr, 45 odasý vardýr, 280 delegesi vardýr ve Türk Eczacýlarý Birliðinin bu genel kurulunun, iki yýlda bir yapýlan genel kurulunun dýþýnda, bu iki yýl içerisinde 9 defa yaptýðý Baþkanlar Danýþma Kurulu Toplantýsý vardýr ve Türk Eczacýlarý Birliðinin bölgelerarasý toplantýsý vardýr iki yýlda üç defa yapýlan ve Türk Eczacýlarý Birliðinin sadece bu iki yýlda 10 bölge toplantýsý vardýr; yani, katýlýmcý demokrasiyi hayata geçiren bir yapýyý sadece temsili demokrasi noktasýnda algýlatmak ve popülizmle sadece delegeye yüklemek ve buradan tarihsel bir süreciniz var, bunu deðerlendirin demek yeterli midir?! Yetmiyor arkadaþlar, yetmiyor; bu muhalefet anlayýþý, hiçbir dönemde Türk Eczacýlarý Birliðinin genel yapýsýný deðiþtiremedi. Çünkü, bu muhalefet iktidar gibi davranýyor. Ýktidar kendisini koruyabilir, bu son derece doðaldýr. Projelerini üretir, bunlarý yayýnlar, bunlarla ilgili dokümantasyonu kendi üyelerine sunar. Eðer, siz, gerçekten bugünkü yapýyý deðiþtirmek, dönüþtürmek istiyorsanýz, böyle bir anlayýþýnýz varsa daha çok üretmek zorundasýnýz, 17

15 eleþtirmekte yarar var; yani, þunu söylemeye çalýþýyorum: Eleþtirileri kiþiselleþtirdiðimiz zaman bu iþten çýkma þansýmýz yok, toplumsallaþtýrmamýz lazým. Türk Eczacýlarý Birliði bu anlamda saðlýk, ilaç, eczacýlýk anlamýnda ve toplumsal politikalar anlamýnda proje üreten çok önemli bir örgüttür ve bu örgütün Türkiye farkýndadýr. Deðerli meslektaþlarým, Türk Eczacýlarý Birliði sadece kendi üretimlerini size sunmuyor, onun dýþýnda rutin çalýþmalar ve toplumsal tüm duyarlýlýklarla ilgili birikimleri var; yani, emek platformunun içerisinde, sosyal güvenlik kurumlarýna gidiyor geliyor, bu konuda yoðun çalýþmalar var. Ecz. Burhanettin BULUT (Adana Eczacý Odasý Baþkaný): daha çok projeyle gelmek zorundasýnýz, daha çok çalýþmak zorundasýnýz. Bu iki güne sýkýþtýrýp buradan söylemlerle, tahriklerle delegenin fikrini deðiþtireceðini düþünüyorsanýz, bunun yetmediðini yýllarýn size öðretmesi lazýmdý. Biz öðrendik. Arkadaþlar, Türk Eczacýlarý Birliðinin asýl problemi muhalefetinin olmayýþýdýr. Türk Eczacýlarý Birliðinin ihtiyacý muhalefettir, doðru muhalefettir; proje üreten, gerektiðinde Türk Eczacýlarý Birliðini eleþtiren, ama öneri koyan, üreten, getiren... Kim engelleyebilir bu projeleri, bu üretimleri kim engelleyebilir! Kimsenin engellemeye hakký yok. Ne Türk Eczacýlarý Birliðinin genel kurulu, ne Türk Eczacýlarý Birliðinin Baþkaný. Burada Türk eczacýlarýnýn kendi iradesi vardýr. Engelleyin bakalým... Böyle bir þansýnýz olabilir mi; böyle bir þansýnýz yok arkadaþ. Deðerli meslektaþlarým, dünya deðiþiyor, evet Türkiye de deðiþiyor, mesleðimiz de deðiþiyor. Türk Eczacýlarý Birliðinin mesleðe bakýþý, politikalarý ve direnci de geliþiyor. Ýnsaf... Yani, Türk Eczacýlarý Birliði tarihinde direniþler var, eylemler var, yürüyüþler var, eczane kapatmalarý var ve onu gerçekleþtiren Türk Eczacýlarý Birliði bu Türk Eczacýlarý Birliði ve sizlersiniz. Eleþtiri yaparken biraz insaf ölçülerini ve deðerlerimizi koruyarak yapmak durumundayýz Ocaklarý ne çabuk unuttuk?!. Yaþamadýk mý biz bunlarý?! Bugünkü hükümet ve onun Saðlýk Bakaný ya da diðer bakanlarý, Türk Eczacýlarý Birliðini ciddiye alýyorsa, Türk Eczacýlarý Birliðinin birçok toplantýlarýný onurlandýrýyorsa, Ocak direniþinin payý vardýr bunda. Kendimizi niye inkâr ediyoruz?! (Alkýþlar) Deðerli meslektaþlarým, þunu söylemek istiyorum: Türk Eczacýlarý Birliði genel konsepti söylem aðýrlýklý deðildir, üretim aðýrlýklýdýr ve Türk Eczacýlarý Birliðinin genel konsepti söylemlerinde ciddiyet aranmasý gereken bir noktadýr. Lütfen buna özen gösterelim. Gerçekten Sayýn Domaç'ýn özel bir lafý vardýr, bir toplantýda dedi ki: "Arkadaþlar, siz, yüzünüze bakacaðýnýz insanlara laf söylemeyin." Bence buna özen göstermeliyiz. Bu, insani bir tavýr. Bunu hepimiz göstermeliyiz. Onun için, eleþtirirken bu ölçüye de koyarak Tarihi bir kongre yapýyoruz, bu kongrenin önemli tespitleri var, güncel konularý var, ilgi çeken konularý var, seçim hedefli, seçim amaçlý konularý var; ancak, önce mesleðimizle ilgili çok kýsa üst baþlýklarla hazýrladýðýmýz Görüþler adlý kitapçýkta önergelerimiz var, onlarla ilgili çok kýsa üst baþlýklar verdikten sonra kongremizle ilgili seçim maddeli gündemime geçeceðim. - Eþdeðer ilaç tanýmý ve eþdeðer ilaç listesinin düzeltilmesi hakkýnda TEB Merkez Heyeti'nin çalýþma yapmasý - Katýlým paylarýnýn saðlýklý takip edilebilmesi için TEB Merkez Heyeti'nin çalýþma yapmasý - Osmaniye Ýlinin yeterli üye sayýsýný tamamladýðýnda Oda olmasý - Sözleþme matbu form bedellerinde odalara kalan payýn arttýrýlmasý - Banka ve özel sigorta þirketleri için Bütçe Uygulama Talimatý tabanlý sözleþme ve protokol yapýlmasý - "Döner Sermaye Ek Ödeme Yönergesi"nin yeniden hazýrlanýrken Kamu eczacýlarýnýn Doktor ve Diþ Hekimleri ile ayný statüde olmasý ve döner sermaye kat sayýsýnýn yükseltilmesi - Kamu da çalýþan meslektaþlarýmýzýn özlük haklarýnýn iyileþtirilmesi ve yasal haklarýnýn alýnmasý çalýþmasýnda sadece bu konuda görev yapacak bir birim oluþturulmasý - Meslek Ýçi Eðitim Programlarýnýn belirli bir takvim çerçevesinde Ankara dýþýnda Bölge Eczacý Odalarý bünyesinde devam etmesi - Bölge Eczacý Odalarýnýn da görev ve sorumluluk alacaðý, katký vereceði TEB tarafýndan kurulacak bir birimin oluþturulmasý Deðerli meslektaþlarým, 2003'ten bu yana önemli deðiþiklikler oldu, yaþadýðýmýz bu deðiþiklikleri hepimiz eczanelerimizde günlük olarak hissediyoruz ve önümüzde çok önemli iki yýl daha var. Bu anlamda 6197 Sayýlý Yasa çok önemli. Bu yasayla ilgili herkes bir þeyler söyledi, uzatmaya gerek yok; ancak, önemli durum þu: Þu anda piyasacý diye tabir edilen bir hükümet var. Bu hükümetin, 6197 Sayýlý Yasayý hangi anlayýþla güncelleyeceði ve bizim hangi tavýrla oraya müdahale edeceðimiz çok önemli. Burada da en önemli madde, sahibi ve mesul müdürü eczacý olmak durumunda; yani, imtiyaz hakkýnýn eczacýda kalmasýný saðlayacak bir 6197 Sayýlý Yasa nýn çýkmasý lazým. 18

16 Eczanemizde yeni boyutlarla ilgili dermokozmetiklerden kýsaca söz etmekte fayda var. Þu anda Türkiye pazarý % 5'lerde, eczane pazarý; ancak, % 20-30'lara çýkacak; o anlamda, dermokozmetik pazarýný elimizde tutmamýz lazým. Bu konuda örgütler olarak özellikle eðitim çalýþmalarý anlamýnda katký vermemiz lazým. Kamuda görev alan eczacýlarýmýzla ilgili, yýllardýr, bu kürsülerden, hep kamudaki eczacýlarýmýzla ilgili konular ele alýnýr; ama ne hikmetse, pazartesi günü kamu eczacýlarý unutulur. Bu kamu eczacýlarýnýn örgütlere olan ilgisinden de kaynaklý olabilir; ancak, kamuda çalýþan 1500'e yakýn eczacý meslektaþýmýz var ve kamuda eczacý meslektaþlarýmýzý artýrma gereði de ihtiyacý da var. O anlamda, kamu eczacýlarýný gelecek dönem çok önemsemeliyiz. Somut bir öneri olarak bir komisyon kurulmasý lazým, bu konuyla ilgili daha aktif çalýþmalar yapýlmasýyla ilgili. Örneðin, tarihinde döner sermaye ek yönergesi çýkmýþ. O yönergede -çok kýsa üst baþlýklarla vereyim- pratisyen tabip ve diþ tabiplerinde katsayý 5, klinik þefi, þef yardýmcýlarýnda 8, uzman tabipte katsayý 7 ve þöyle bir madde var en altýnda "bunlarýn dýþýnda kalan diðer personel", yani eczacý, hemþire, hastabakýcý... Eczacý o statünün içerisinde ve 1,5 katsayýsý alýyor. Bu, önemli bir ekonomik kayýp kamudaki eczacýlarýmýz için. Bunu Batman'da Saðlýk Bakanýna ilettik, Türk Eczacýlarý Birliðine de konuyla ilgili komisyon çalýþmamýzý verdik. Gelecek dönem bu konuyla ilgili bir çalýþma, bir baský yapýlmasý gerektiðine inanýyoruz. Ecza kooperatifleriyle ilgili her dönem konuþulur, ancak bu dönemdeki konjonktürün getirdiði görüntü þu: Artýk, kooperatiflerin þubeleþmeyi hýzlandýrmasý gerekiyor. Kooperatiflerimiz hem sosyal hem ekonomik örgütler ve bu örgütler arasýnda da sinerji yaratmamýz lazým. Kooperatifleri de kimsenin tekeline býrakmamak lazým. Kooperatifte temel hedef, tüm eczacýlarý kooperatif üyesi yapmak gibi bir anlayýþla kooperatifçilik hareketini geliþtirmemiz lazým. Önemli olan lafta deðil, icraatta kooperatife destek verilmesidir. Genel Saðlýk Sigortasý yla ilgili yine bu iþ doðal olarak hükümete geliyor. Bakýn, Cumhuriyet tarihinden bu yana ilk defa saðlýkta bu denli ciddi bir deðiþim, dönüþüm yaþanýyor. Her gelen hükümet, proje, reform adý altýnda taslaklar sundu; ama, hiçbiri sonuca gidemedi; ancak, bu hükümet sonuçlandýrýyor, özellikle iki senede bunun çok net sonuçlarýný gördük. Genel Saðlýk Sigortasý na da geçileceði artýk çok açýk. Önce saðlýk tek merkezde toplanýp özerkleþtirilecek daha sonra yerelleþtirilecek yerel yönetimlere devredilecek. Buraya kadar bir sýkýntý yok. Ama asýl sýkýntý buralara kaynak aktarýlmayacak. Kaynak aktarýlmayýnca da týkanacak. Sonra ne yapalým? Özelleþtirelim denecek. Tüm dünyada yapýlagelen bu. Biz bunlarý söylerken, sloganla söylemiyoruz. Buradaki temel espri þu: Bu örgüt, özellikle Ocak eylemlerinde kendini ispat etmiþ bir örgüttür. Her türlü fikirsel ayrýlýðý olmasýna raðmen, meslekî ve toplumsal anlamda bir birliði var. Genel saðlýk sigortasýnýn önümüzdeki süreçte oluþturabileceði sýkýntýlara karþý mutlaka tepkilerimizi göstereceðiz, Türk Eczacýlarý Birliði o anlamda teslimci bir anlayýþta olacaðýný zannetmiyorum; bunun örnekleri de gelenekleri de var. Adana'da yeþilkart gündemimize geldiðinde ki, bu, 1 Ocakta gündemimize gelmedi, çok daha önce Baþkanlar Danýþma Kurulu Toplantýsýnda gündeme geldi, zannediyorum eylül ayýndaki tartýþmalarda yeþilkart var. Ancak, bu, saðlýksýz doðdu. Saðlýk Bakanlýðý ödeme birimi; kaymakamlýk, yani valilik yasasý, yeþilkart yasasý defterdarlýk da ödeme birimi. Ben, 1 Ocakta bu iþler baþladýðýnda Adana'daki meslektaþlarýma þunu söyledim: Bu bir pazar, bir tarafý, ekonomik anlamda; ama, diðer taraftan yeþilkarta sahip çýkmamýz lazým. Ekonomik zorluklarýný da bilerek sahip çýkalým, ona göre bilerek gidelim ve durum böyledir diye. Biz, yaklaþýk 5 ay yeþilkarttan para alamadýk. Ýnanýn, eczacýlarýmýz bize inanýlmaz baskýlar yaptý; yürüyelim, tepki gösterelim, reçete karþýlamayalým diye; ama, bugün itibariyle, kendi bölgemiz için söyleyeyim, en iyi duruma geçtik. Mersin bizden 4 ay öndeyken, Hatay bizden 2 ay öndeyken, þu anda Hatay 1 ay önde, ama Mersin bizden 2 ay geride. Sonuçta sýkýntý var, ama bu sýkýntýya artýlar ve eksiler noktasýndan bakýp sahip çýkmamýz gerekiyor, yeþilkart da sahip çýkmamýz gereken bir kurum. Sosyal devlet adýna da sahip çýkýlmasý gereken bir kurum. Özel saðlýk þirketleriyle ilgili, özel sigorta þirketleri ve bankalarla ilgili sýcak gündem olduðu için söylüyorum; Ýstanbul Eczacý Odasý web sayfasýnda da vardý, dikkatimi çekti; Yapý Kredi Bankasý % 2,5 ýskonto % 10 da teknolojik ýskonto adý altýnda ýskonto talep ediyor, yani adlarýný deðiþtiriyor, ama sonuçta % 12,5 gibi bir ýskonto. Ne örgüt tanýyor, ne eczacýlara soruyor. Bunlarýn yazýlarýný gönderdiler anlaþmalý olan eczanelere, anlaþma yapýyorsan yap, yapmýyorsan sözleþmeni feshet diye. Bizler, özel saðlýk sigortalarýný ve bankalarý ihmal ediyoruz gibi geliyor. Önümüzdeki süreçte çok daha önemli hale gelecekler. Muvazaa konusunda kitapçýðýmýza bir cümle koyduk. Bazý arkadaþlarýmýz da alýndý, yani, niye özellikle Ýstanbul ve Ýzmir diye not etmiþsiniz... Muvazaa denilince güney ve güneydoðu geliyor; yani, sanki sadece orada muvazaa var. Bunu yerelleþtiriyoruz, yani doðuya hasmýþ gibi; ama, ben biliyorum, Ýstanbul'daki muvazaalý 19

17 eczane sayýsý toplamda doðudan daha fazladýr, Ýzmir'de vardýr, Ankara'da vardýr. Adana'da hep söylüyorduk muvazaalý eczane yok, bizde hiç muvazaalý eczane olmadý diye, hatta eski oda baþkanlarýmýz, yöneticilerimiz, bir muvazaalý eczanenin kapatýlmasýyla ilgili yýllarca kongrelerde söyledi. Þu anda 2 tane muvazaalý eczane var Adana'da. Mücadelemizi devam ettireceðiz; ama, burada bu sorunun ulusal bir sorun olduðunu vurgulamak için söylüyorum. Bu konuyla ilgili de mutlaka bir komisyon, çalýþma birimi kurulmasý lazým. Odalardaki bilgiler, dokümanlar bir merkezde bir araya gelmesi lazým. Biz ne avukatýz ne savcýyýz; yani, bu muvazaayý tespit çok zor bir konu; üç dört ay çalýþýyorsun, ancak sonuçlandýrabiliyorsun; tehditlere maruz kalýyorsun, avukatlarla görüþmek durumunda kalýyorsun. Her bölgenin bu konuda mutlaka bir avukatý vardýr, ama bir merkezde bu bilgilerin toplanmasýnda fayda var diye düþünüyorum sayýlý Yasada ve diðer Haysiyet Divaný, Onur Kurulu gibi cezai durumlarda da muvazaalý eczane açma giriþiminde bulunanlara aðýr ceza verilmesi gerekiyor. Biz, daha önceleri muvazaa giriþiminde bulunup vazgeçirttirdiklerimizi hiç haysiyet divanýna vermiyorduk, ama þimdi en küçük bir teþebbüste bile bulunaný haysiyet divanýna vereceðiz. Bütçe uygulama talimatýyla ilgili teknik þeyler burada var, bütçe uygulama talimatýnýn neler deðiþmesi gerekiyor diye; ama, pazartesi günü çýkacak. Ne hikmetse, bu iki yýlýn en önemli özelliði, hafta sonu bir þey çýkar, pazartesi uygulama vardýr. Ne kadar hýzlý... SSK'yla ilgili çok farklý görüþler var, yeþilkarttan çok farklý deðil. SSK'ya þöyle bakýyoruz; bu ülkenin bir ayýbýydý SSK'nýn serbest eczanelerden ilaç almamasý, bir eþitsizlikti; o eþitsizlik bitirildi. Evet, bize de önemli görevler, sorumluluklar düþtü. Biz, o sorumluluklarý yerine getirdiðimizi düþünüyoruz. Önemli bir olay ve siyasî bir karardýr, doðru, hükümet istedi; ama, yýllardýr Türk Eczacýlarý Birliðinin, odalarýn gündeminde. Þimdi siyasî bir karar, hükümet istedi, biz de yaptýk. Kürsüden, bu iþin siyasî karar, sadece hükümet yaptý diye söyleyen arkadaþýma soruyorum, kendi kongresinde ne dedi; hükümet karar verdi, biz de bunu uyguladýk mý dedi. Her zaman doðrularý ifade etmek lazým. Deðerli arkadaþlarým, her kongre tarihidir, ama bu gerçekten tarihi bir kongre. Sebebi de þu; son iki yýl diye hep söylüyoruz; ama, asýl itibariyle son üç yýldýr önemli deðiþiklikler var, yapýsal deðiþiklikler; klasik söylem oldu artýk, gelecek 20 yýl þekilleniyor, gelecek 20 yýlýn þekillenmesinde 2 yýl kaldý, tahminimce 2008'de bu iþler bitecek. 2008'de eczacý yasasý çýkacak, eczacýnýn yeni paradigmasý tamamlanacak, sosyal güvenlik kurumlarý birleþecek, Genel Saðlýk Sigortasý çýkacak, tek tip bütçe uygulama talimatý çýkacak, sosyal güvenlik kurumlarý birleþecek, OTC öyle ya da böyle hangi þekliyle gelir bilmiyorum, gelecek. Uluslararasý Ýlaç Kurumu hangi pozisyonda olacak bilmiyorum, o gelecek. Ýlaç sanayiinin kendi arasýndaki rekabet kýzýþacak. Yabancý ilaç firmalarý buraya baský yapmaya devam ediyor. Yerli ilaç sanayii kendini þekillendirmeye çalýþýyor ve bu artan pazarda bu rekabetin kýzýþacaðý da açýk. Bunun sonuçlarý nereye varýr bilmiyorum. Ýlaçta reklam... Bunlarýn hepsi hayati konu, hepsi önümüzdeki dönemde sonuçlanacak. O anlamda bu iki yýl önemli, o anlamda bu Türk Eczacýlarý Birliði önemli, o anlamda iktidar önemli, o anlamda muhalefet önemli. Özetle, burada yapmamýz gereken, enerjilerimizi birbirimize yöneltmemiz deðil, dýþa yöneltmemiz. Bu kadar önemli bir dönemde bazý konuþmalarý içime sindiremiyorum açýkçasý, burada bu tür þeylere cevap vermek belki Adana Eczacý Odasýna düþmez; ama, isöylemeden de geçemiyorum. Ayakta tedavi reçetelerinin daðýtýmýna iliþkin Türk Eczacýlarý Birliðinde yapýlan toplantýda ben de vardým, en fazla tepki gösterenlere bakýyorum, 744 sayfa çalýþma raporunda biz de varýz, ama þimdi muhalefet olma adýna hiç birini kabul etmiyorlar, sanki hiç yoklarmýþ gibi. Dýþsallaþtýrmayla ilgili bir tespit yapýp konuþmamý bitireceðim. Türk Eczacýlarý Birliði üyelerinden koptu... Yeniden mi tanýmlayalým! Türk Eczacýlarý Birliði nedir, odalar nedir, üyeler nedir, kim ne görev yapar!.. Siz, Türk Eczacýlarý Birliðini üyelerin önüne atarsanýz her þey söylenir. Odalar, üyeleriyle diyalog kurar, odalar da üyeleriyle kurduðu diyalogla Türk Eczacýlarý Birliðini oluþturur. Türk Eczacýlarý Birliði ayrý bir yapýlanma deðil, Türk Eczacýlarý Birliði bir Birlik, odalardan oluþuyor; benim delegem var, Denizli'nin delegesi var; ayrý bir yönetim mi, ayrý bir yapý mý?! Sanki, öyle bir ayrý yapýymýþ gibi yansýtýlýyor ve bu þuna benziyor; hep söyleniyor ya, yýllarca söylendi; bu ülkede enflasyon canavarý var... Sanki, canavar bu ülkeyi fakirleþtirdi, ürünlere zam verdi! Sorun ne; enflasyon canavarý!.. Þimdi de trafik canavarý. Böyle bir canavar ki, sürekli kaza yaptýrýyor!.. Ülkede 1300 tane kör nokta var, tren yollarý geliþmemiþ; siz ne yapýyorsunuz, sorunu dýþsallaþtýrýyorsunuz, bu bizim dýþýmýzda diyorsunuz. Hükümet temsilcisi diyor ki; trafik canavarý bugün de 2 can aldý!.. Bu, sorunu çözüyor mu; bu, sorunu çözmez. Türk Eczacýlarý Birliði bizim Birliðimiz, bizim yapýmýz; bugün Ali var, yarýn Mehmet var; o anlayýþtan, o düþünceden uzaklaþtýðýmýzda dýþsallaþtýrýrýz. Bir baþka þey daha söyleyeyim özellikle geçmiþ iki yýlla ilgili; bence bugüne gelinmesinin en büyük gerekçesi de o; kiþiler üzerinden politika üretiliyor. Ýsim verilmesin deniyor, ama söyleyeyim, Domaç... Domaç... Domaç... Bu mudur?!. Bu delegeler, sizin düþünceniz dýþýnda Domaç'a oy veriyor diye yanlýþ mý yapýyor, herkes yanlýþ mý?! Acaba, siz, bu iþin içinde neresindesiniz, hiç düþündünüz mü?! Karþýtlýk politikasýyla buralara gelmeyin. Bakýn, Ýstanbul Eczacý Odasýnýn delegelerini çok iyi dinledim, çok önemli açýlýmlar yaptýlar ve bence de pozitif konuþmalar yapýldý, geçmiþ iki dönemden farklý. Arkadaþlarýmýn bu politikalarýnýn bu mesleðe çok ciddi katký vereceðini düþünüyorum. Evet, inatla ýsrarla tekrar tekrar söylüyoruz, Türk Eczacýlarý Birliðine muhalefet lazým, bu muhalefeti doðru olarak yapmamýz lazým, siz de yapamýyorsanýz biz kendi aramýzdan bir muhalefet oluþturacaðýz. Gelin hep birlikte sinerji yaratalým, üretken, çaðdaþ bir Türk Eczacýlarý Birliði için hepimiz sorumluluk alalým, sorunlarýmýzý dýþsallaþtýrmayalým. Saygýlarýmla. 20

18 Ecz. Öner KÜÇÜKYALÇIN (Adana Eczacý Odasý) Deðerli meslektaþlarým, bu süreye kadar konuþmalara baktýðýmýzda, bazen eczanelerin sorunlarýyla ilgili konular gündeme geldi, bazen de seçimle ilgili kaygýlar gündeme geldi; fakat, genelde illerinde eczacý ve eczanelerle ilgili ne gibi uygulamalar yapýlabilmiþ, bununla ilgili herhangi bir þeye rastlayamadým. Önce þuna çok dikkat çekmek istiyorum. SSK hastanelerinin Saðlýk Bakanlýðýna devri bu dönemde mi gündeme gelen bir konuydu ki, bu Yönetim bunu sahiplensin; bazý arkadaþlarýmýz öyle söylüyor, diyor ki; SSK ile niye övünüyorsunuz, zaten bu hükümetin gündeminde vardý. Ben, 1983 yýlýndan 1992 yýlýna kadar Adana Eczacý Odasý Baþkanlýðý yaptým, her yýl kongrelerde SSK hastanelerinin verdiði hizmetleri özel eczaneden almasý konusunda türlü projeler gündeme koyduk; yani, bu plan ve program AK Partinin çantasýna hemen girmedi, o yapýlan çalýþmalarýn neticesinde meydana geldi ve bu da bu yönetime mal oldu. Bunu ne zaman unutuyorsunuz arkadaþlarým?!. Ýkinci bir konu, bu SSK hastanelerinin devrinin hemen gündem edilmesi çok sýkýntý doðurabileceði için ki, gerekçesi þuydu; yani, Anayasa Mahkemesinden iptal kararý çýkarsa bu uygulanmaz denilmiþti; fakat, öyle bir karar çýkmayýnca hemen uygulama geldi ve sorunlarý da beraberinde getirdi. Buradan Adana Eczacý Odasýna teþekkür etmek istiyorum, neden biliyor musunuz; bu karar çýkar çýkmaz, Adana Eczacý Odasý ile saðlýk müdürlüðü arasýnda bir koordine kuruldu ve kriz masasý oluþturuldu. Bu meslektaþlarým yüzlerce hastaya zamanlarýný vererek orada bir irtibat bürosu kuruldu ve hizmet verdi, ilaçlarýný almasý ve saðlýðýna kavuþmasý için. Dolayýsýyla, bölgemizde ciddi sorunlarla karþýlaþmadýk. Çok meslektaþým, bu hizmeti verirken uygulamadan gelecek sorunlarýn karþýsýnda riski göze alarak ilaç verdi ve çoðunun da parasý kesildi. Ne olsaydý; SSK hastaneleri devredilmeseydi böyle bir sistem olmasa mýydý; olmasý gereken olmuþtur, tabii ki sorunlar vardýr ve bu sorunlarý siz burada tek tek meydana getiriyorsunuz. Bunu oluþturan gerek Saðlýk Bakanlýðýna ve Merkez Heyetine tekrar teþekkür ediyorum arkadaþlarým. Eski yýllarda rahmetli Nusret Fiþek vardý, meslek birliklerinin dayanýþmalarý vardý; bir gün þöyle bir þey demiþti: "Arkadaþlar, zenginler tedavisini yaptýrýr, ama fakirler ne yapacak." Evet, bir yeþilkart uygulamasý geldi, 10 milyon insanýn saðlýðý güvence altýna alýndý. Peki bu olur olmaz ne oldu; biz, bunun, bölgeye ciddi bir yük getireceðini anladýðýmýz için daha bu iþ gelmeden eczacý odasýyla beraber saðlýk müdürlüðüyle bir altyapý hazýrladýk; odalarý boþalttýk, bilgisayarlarý oraya koyduk ve ilk dönemde de bunun reçete kontrolleri için sýkýntý çekeceðimiz için Adana Eczacý Odasýndan bu konuda yardým istedik; sað olsunlar, bir aya yakýn bu konuda bize yardýmcý oldular ve bugün bazý arkadaþlarýmýz "altý aydan beri alamýyoruz" diyor. Bu uygulamanýn akabinde yeni uygulama geldi "saðlýk müdürlükleri bu iþi yapmayacak, grup baþkanlýklarý yapacak" dendi ve iþler grup baþkanlýklarýna havale edildi. Onlarýn da altyapýsý olmadýðý için ciddî zorluklar çekildi, hatta bizim iki grup baþkanlýðýmýz vardý bölge olarak Yüreðir ve Seyhan; Yüreðir'de iþler çok iyi yürüdüðü halde Seyhan'da aksamalar baþladý bizden o kýsým alýndýktan sonra. Neden; kifayetli ve yeterli eleman olamadýðý arkadaþlar. Arkadaþlarýmýz yönetim kuruluna geldiler "biz ilaç vermeyeceðiz, banka faizinden kurtulamayacaðýz bu gidiþle, bu ödemelerden dolayý" dediler. Hemen bununla ilgili engelleme yapan personel alýndý, yeni personel getirildi. Þu anda Adana sekizinci ay ödemesi almaktadýr. Biraz da bölgelerdeki odalarýn çalýþmasý gerekmez mi bu iþlerin oluþmasý için. Bunlar o dönemde yaþanmýþ ve güzel þeyler diye düþünüyorum. O SSK'lý hastalarýn kriz merkezine baþvururken "Allah'a þükürler olsun, biz ikinci sýnýf vatandaþtýk, nihayet kiþiliðimize kavuþtuk" demesi ve sorunlarýna çözüm bulunmasý ve bize ettikleri dualarý hiç unutamýyorum. Deðerli arkadaþlarým, arkadaþlarýmýzýn bir kýsmý, Saðlýk Bakanlýðý genelgesi var "bir sürü illegal hareket oluþmaktadýr, eczanede kesik kupür vesaire varsa" diye... Eðer uygunsuz bir yapý görürseniz iþlem yapýn diyor. Ondan sonra diyor ki; her eczanenin aylýk fatura tutarlarý alýnsýn, hangi kuruma fatura edilmiþse, eðer aralarýnda çok ciddi fark varsa, onlarla ilgili gerekli iþlem yapýlsýn diye ciddi bir genelge geldi. Bu, çok ciddî ve uygulamasý zor bir konuydu. Ne yapabiliriz diye hemen saðlýk müdürlüðüyle odayla görüþme yaptýk. Önce akýllý ilaç kullanýmýyla ilgili hem tedavi kurumlarýna hem de saðlýk ocaklarýna birer yazý gönderdik. "eðer gözünüze çarpan bir konu varsa kurum ödemeleriyle ilgili, o eczaneyi bize bildirin" dedik. Eczacý odasýna da, bu konuyla ilgili yapýlmasý gerekenleri yapmalarýný söyledik. Hiçbir meslektaþýmýzý, bununla ilgili, Adana'da onur kýrýcý yahut da cezai müeyyide getirecek bir þey yapýlmadý; ama, Adana'da ne yapýlýyor biliyor musunuz; birtakým kiþilerin kurumlara veya emniyet müdürlüðüne þikayetiyle emniyet müdürlüðü organize þubesi gidiyor saðlýk ocaðý olsun, eczane olsun, bir baþka yer olsun, bu gibi yerlerde arama kararý alýyor. Adana'da birçok eczane, birçok doktor üçer beþer ay hapis yattý aklanana kadar, hâlâ devam ediyor. Biz geçen yýl da söyledik, o konuda Baþkana katýlýyorum; eðer sistem böyle iþleyecekse, belki bu iþlemler baþka illerde yoktur, ama biz bunu Adana'da yaþýyoruz, size de gelmeyecek diye bir kaide yok, geldiði zaman göreceksiniz zaten. Çünkü, adamlar bu iþleri yaparken saðlýk müdürlüðüne veyahut da eczacý odasýndan falan adam istemiyor, ne zaman istiyor biliyor musunuz; tutanaklarý tutuyorlar, bir zaman için eczacý istiyorlar o tutanaklara imza atabilmesi için; ama, baþta yokuz. Sistem böyle uygulanacaksa baþka illerde de ne yapalým, bu kesik kupüre devam mý edelim; tabii ki, herkes potansiyel suçludur; çünkü, sistemi idare eden insanlar kesik kupürün çok olduðu yerlerde suiistimalin olabileceði konusu akýllarýna geliyor. Bunun tek yolu vardýr, kesinlikle eczanelerde reçete, radikaldir belki çok keskindir, ama bunu alýnmadan önleyemeyiz. Kesik kupürü eczanemizde bulundurmamamýz gerekmektedir, daha doðrusu reçetesiz ilaç alýmýný desteklememiz lazým. Yani, ilaç reçeteyle alýnýr denilmesi 21

19 lazým. Çünkü, ilacý kendi baþýna alan hiçbir kiþi kalmadý, % 95'inin sigortasý var zaten diye düþünüyorum. Deðerli meslektaþlarým, bir hiyerarþik yapý vardýr, onun da yapýsý þudur; insan gönül verdiði ekiple beraber yola çýktýðý zaman o ekibin eksiklerini ve yanlýþlarýný görürse seçim zamaný bunlarý gündeme getirmez. Daha önceleri nerelerdeydiniz siz?! Siz neredeydiniz daha önceleri?! Bunu yapacak kiþi, uyumsuzluðunu ortaya koyar, deklarasyonunu yayýmlar, der ki; ben, þu þu ilkelerimden dolayý bu yönetimle anlaþamýyorum, dolayýsýyla, istifa ediyorum. Bu erdemliliði Zonguldak eski Eczacý Odasý Baþkaný Nurettin Güven gösterdi. Seçildikten üç ay sonra deklarasyon yayýmladý ve istifa etti. Peki, diðer arkadaþlarýmýz niye þimdi yapýyor?! Bu, açýklanmasý gereken bir konu. Konuþmalarýn ardýndan pazar günü seçimler yapýlmýþtýr. Seçimlerin ardýndan yapýlan ilk Merkez Heyeti toplantýsýnda görev daðýlýmý aþaðýdaki þekilde olmuþtur. Merkez Heyeti Baþkan: Ecz.Mehmet DOMAÇ II.Baþkan: Ecz.M.Ekrem EÞKÝNAT Genel Sekreter: Ecz.Erdoðan ÇOLAK Sayman: Ecz.Sertaç ÖZMEN Üyeler : Ecz.Metin KOCAGÜL Ecz.Nükhet TARTAN Ecz.Alaaddin IÞIK Ecz.Sabih Tekin ÇAÐLAR Ecz.Fýrat ATEÞ Ecz.Mustafa GÖNEN Ecz.Çaðatay ÇAKAR Denetleme Kurulu Baþkan: Ecz.Ýrfan KARAKULLUKÇU Üye: Ecz.Kemal YÜKSEL Üye: Ecz.Salih ABBASOÐLU 35. Dönem TEB Merkez Heyeti nde görev alan tüm meslektaþlarýmýza baþarýlar diliyoruz. Deðerli meslektaþlarým, muvazaa çok ciddi bir konu, bu konudaki, Malatya Eczacý Odasý Baþkanýnýn tüm söylediklerine katýlýyorum; yalnýz, radikal bir sistem koymazsan, caydýrýcý önlemler getirmezsen onlar dahi muvazaalý eczane açýlýmýnýn önüne geçemez. Muvazaa yapan eczacýnýn diplomasý alýnsýn; çünkü, hiçbir muvazaa yapacak eczacý, meslektaþýmýzý hemen yönetim kurulu veya saðlýk müdürlüðünde çalýþan arkadaþlarýmýzý suçlayarak bu iþi yola gitmez, onu ikna etmek için en az 3-5 ay dayanabilecek kadar onu ikna etmeye çalýþýr. Dolayýsýyla, buna raðmen yine de muvazaa yapmakta kararlý olan meslektaþlarýmýz varsa, onlarýn bu meslekte artýk yeri yok diye düþünüyorum. Yeni oluþacak Merkez Heyetinin tüm mesleðimize iyi hizmetler vereceðine inanarak hepinize saygý sunuyorum. 22

20 RÖPORTAJ Ecz.Sümeyya YILMAZ KALAÐOÐLU Sanayinin geliþmesi için köyden kente göçün yoðun yaþandýðý 1950' li yýllarýn sonuna doðru sanayinin tarýmýn baþkenti ve göç için cazibe merkezi olan Adana' ya Malatya' dan göçen Çolak ailesinin en büyük çocuðu olarak 13 Nisan 1960' da dünyaya gelmiþ. Yeni endüstrileþme ve kentleþmenin yarattýðý çeliþkiler kenti bu özelliði ile önemli sanatçý, siyasetçi,bilim adamý yetiþtiren Adana, Erdoðan Çolak içinde hayat okulu olmuþ.ýlkokul Kemalettin Tuðcu, Ömer Seyfettin, Orhan Kemal, Yaþar Kemal, Aziz Nesin vb.yazarlarý, Ahmet Haþim,Behçet Kemal Çaðlar, Orhan Veli vb. gibi þairleri okumuþ Belediye Þehir Tiyatrosuna sýk sýk giderek tiyatronun büyülü etkisi ile tanýþmýþ. Bütün bu çevresel etkiler ile Erdoðan Çolak okul yaþamý boynca aktif bir öðrenci, Edebiyata düþkün, þiir okumayý seven, þimdi olduðu gibi o dönemde de Kürsü kullanan hareketli bir öðrenci olarak öðretmenlerinde dikkatini çekmiþ. Lise döneminden sonra Adana Eðitim Enstitüsü' nde kýsa süren eðitimden sonra asýl isteði olan Üniversite yaþamýnda 1978' de Gazi Üniversitesi Eczacýlýk Fakültesini kazanarak baþlamýþ. Kendi söylemi ile dünya görüþünün olgunlaþtýðý meslek aþkýnýn oluþtuðu Eczacýlýk Fakültesinden 1983 yýlýnda mezun olmuþ. Üniversite yýllarýnda ailenin dünya görüþü özellikle de annesinin ülkesine karþý sorumlu bir yurtsever olmasý gerektiði telkinlerinden dolayý olaylara bigane kalamamýþ öðrenci etkinlik ve eylemlerinin içinde bulmuþ kendini. Aktif toplumsal hareketlere katýlýmla þimdilerde " Buyrun Sayýn Baþkaným "diye baþlandýðý karakollarda, öðrenciliðin tadýný son döneminde yaþamýþ. Okulunu bitirip Adana' ya döndüðünde (1985 yýlýnda)adana' nýn en eski eczanelerinden biri Adana' lýlarýn "Ali Nasibi"eczanesi olarak tanýdýðý eczaneyi devralarak "Doðan" eczanesi adý altýnda mesleki faaliyetine baþlamýþ. Aileden gelen özellikler öðrencilikte yaþamý boyunca oluþan birikimi ile 1988 yýlýnda ADANA ECZACI ODASI' na muhalif grupla Çukurova Eczacýlar Derneði' nin kurucularý arasýnda yer almýþ.1989' da Eczacý Odasý seçimlerinde aday olarak, liste dýþýndan bir arkadaþýyla seçimi kazanmýþ ve yönetime girmiþ.1990' da Ýntron-A adlý ilacýn depodan hastaya direkt satýþýna karþý dava açmýþ ve kazanmýþ.1993 Yýlýnda yeniden biraraya getirdiði geniþ meslektaþ grubu ile Baþkan Adayý olarak girdiði kongreyi kazanýp Oda Baþkaný olmuþ Yýlýnda aktif yaþamýna evliliðide dahil etmeye karar vererek evlenmiþ Þubatýnda CHP' den Seyhan Belediye Baþkan Adayý olmak için Oda Baþkanlðýndan istifa ediyor, Belediye seçimlerini kaybediyor ve 99 yýlýnda yeniden Oda Baþkaný seçiliyor Yýlýna kadar meslek hayatýna ve meslek için çalýþmalarýna Adana Eczacý Odasý Baþkaný olarak devam ediyor Aralýkta merkez Heyetine seçiliyor ve 2 yýl baþkan yardýmcýlýðý yapýyor.sonraki seçimlerde Genel Sekreter oluyor ve halen görevde bulunuyor. Þu anda hali hazýrda devam eden CHP Parti üyeliði, Halkevi, Sokak Çocuklarý Derneði üyeliði, Çaðdaþ Yaþamý Destekleme Derneði ve Çetko üyeliði var. Bütün bu bilgilerden yola çýkarak birikimlerinden faydalanmak ve kendi aðzýndan birþeyler duymak istedik.görüþmeyide onun mesleki çalýþmalarý içinde önemli yer tutan Adana Eczacý Odasýnda yaptýk.biz sorduk kendisi anlattý: SY: Biz sizi hep mesleki mücadele ve siyaset içinde gördük tanýdýk. Erdoðan Çolak özelinde nasýldýr? Þiir severmi? En beðendiði yazar kimdir? E.Ç: Þiir severim tabi. Güzelde okurum. Ayrýca iyi þiir okuduðum için özel günlerde ben okurdum þiirleri. Hayyam'ýn rubaileri,yunus' un muhteþem dili, Karacaoðlan, Dadaloðlu, Anadolu yu; belagat ustalarý olarak en iyi anlatan ozanlarýmýzdýr. Onlarýn tadýna doyamam. 24