ÝCAZETSÝZ GÜNLÜK GAZETE TARÝH: 5 Ocak 2015 Pazartesi YIL: 13 SAYI: 4758 FÝYATI: 2.50 TL (KDV dahil) Þener LEVENT

Transkript

1 Lefkoþa bugün sekiz þiddetinde sallanacak... Hayvan üreticileri yüzlerce araçla meclisi kuþatacaklar... Sýký durun... Bu sallama baþka sallamaya benzemez! ÝCAZETSÝZ GÜNLÜK GAZETE TARÝH: 5 Ocak 2015 Pazartesi YIL: 13 SAYI: 4758 FÝYATI: 2.50 TL (KDV dahil) Þener LEVENT Açý senerlevent@yahoo.com ÝLERÝ GÝTME 2. sayfada Kalp ameliyatý sýrasýnda çekilmiþ bir fotoðrafý sosyal medyada paylaþmasý tepkilere neden olan Kalp ve Damar Cerrahý Dr. Hasan Birtan gazetemize açýklama yaptý Iþte by-pass 2008 yýlýndan beri Lefkoþa Devlet Hastanesi'nde baþarýlý by-pass ameliyatlarý yapan Dr. Hasan Birtan, sosyal medyada paylaþtýðý fotoðrafýn hastanýn fotoðrafý olmadýðýný ve internetten alýntýlanan bir fotoðraf olduðunu belirtti "Amacýn, bu tür ameliyatlarýn da hastanemizde yapýlmaya baþlandýðýný halkýmýza anlatmaktýr" diyen Dr. Birtan "Hastalarýn bilinçlenmesi, korkmamasý ve güven duymasýna yarayacaðýna inandýðým bu resmi paylaþmakta herhangi bir sakýnca görmedim" ifadesini kullandý "Ameliyat fotoðrafýna 'spordan sonra iyi geldi' cümlesini yazarak facebook'a attým. Burada anlatmak istediðim, spordan sonra hiç beklenmedik zamanlama içinde gelen bir vaka olmasýydý" "Dünyanýn her yerinde böyle fotoðraflar çekilir. Hatta birçok yerde video filmleri de çekilir ve ekranlarda herkese gösterilir" 2. sayfada "Afrika'dan Mektup"ta Anibal'a da mý baskýn? Ulusal direniþimizin efsane isimlerinden ve toplumumuzun efsane kebapçýlarýndan Saffet Anibal'ýn evine de polisin baskýn yaptýðý öðrenildi. 82 yaþýndaki Anibal'ýn evinde 1 adet kanunsuz tabanca ile 23 canlý mermi ele geçirildi. Polis, Anibal hakkýnda "kanunsuz ateþli silah ve patlayýcý madde tasarrufu" suçundan yasal iþlem baþlattý. DEDÝKSE DEDÝK BE Aydýn Hikmet 3. sayfada BÝR YENÝ YIL DAHA Selma Bolayýr Vergi almayan KKTC... O FOTOÐRAF!.. Ali Kiþmir 6. sayfada Özgün Kutalmýþ 8. sayfada 8. sayfada ÝLKOKUL ÖÐRETMENÝ OLMAK Canan Sümer 15. sayfada KADINLARI ÖLDÜRMEK SEVAP MI? Duygu Amber 15. sayfada BU TÜRKÜYÜ, BU YÜREKLÝ ÝNSANLAR YAYINLAR Necmettin Çapa 13. sayfada Ýþgal altýnda ÝCAZETSÝZ yazýlar... HESAP BÜYÜK... Ali Osman Milletvekilinin, bakanýn götünü tutuþturmazsan zafer bekleme! YAPBOZ DERVÝÞ BEY ANLAÞMA OLURSA BUNA UYMAYACAÐINI ÝLÂN ETTÝ ORTAK DEÐERLERÝMÝZE SAHÝP ÇIKACAKSAK Erdoðan Baybars Sezan Artun Mehmet Levent Dolgun Dalgýçoðlu Bir can daha Haspolat Sanayi Bölgesi'ndeki bir fabrikadaki kazada bir iþçi hayatýný kaybetti sayfada

2 AFRÝKA dan mektup... BÝR DOKTOR VE BÝR FOTOÐRAF Dr. Hasan Birtan... Kalp-damar cerrahý... Ukrayna'da okumuþ, Polonya'da ise ihtisasýný yapmýþ... Henüz 37 yaþýnda, ama sahasýnda uzman 'den beri Lefkoþa Devlet Hastanesi'nde görev yapýyor... Yaptýðý ameliyatlar kalp ameliyatlarý... Yani by-pass... Beþ uzman kalp cerrahýnýn olduðu hastanede haftada 4-5 hastaya by-pass yapýlýyor. Ukrayna'da okuduðu için Hasan Bey çok iyi de Rusça biliyor ve konuþuyor... Dün sosyal medyada bir fotoðraf ve bir not paylaþtý Hasan Bey... Bir kalp operasyonu fotoðrafý... Bir aort... Bir kalp... Kendi çekmedi bu fotoðrafý... Ýmternetten alýntýladý... Kendi yaptýðý ameliyatýn bir benzeri... Bir de not düþtü fotoðrafýna... "Spordan sonra iyi geldi" diye... Doktor spor yaptýðý sýrada kendisine gelen bir vakaydý... Baþarýlý bir operasyon yapmýþ... Ve bunu da paylaþmýþ herkesle... Vay sen misin bunu yapan diye saldýrýya geçenler olmuþ ona sosyal medyada... Ameliyattaki hastanýn bu fotoðrafýný çekmeye ne hakký varmýþ! Saðlýk Bakaný'ný doktora karþý önlem almaya çaðýranlar bile olmuþ... Gerçi o fotoðraf hastanemizdeki hastanýn fotoðrafý deðil, ama dünyanýn her yerinde böyle fotoðraflar çekilir... Hatta videolar... Siz de gördünüz herhalde... Hem doktor, hem de hastalar için yararlý... Neden bu tepki anlayamadýk... Dün gazetemize bu konuda bir açýklama yapan Dr. Hasan Birtan, "2008 yýlýndan beri Lefkoþa Devlet Hastanesi'nde yapýlan ameliyatlarý sosyal medya aracýlýðýyla paylaþýyorum... Amacým, bu tür ameliyatlarýn da ülkemizde yapýlmaya baþlandýðýný halkýmýza anlatmaktýr" dedi... Bazý fotoðraflara sosyal medyadaki bazý kuruluþlar tarafýndan çarpýtýlarak yorum yapýldýðýndan üzüntü duyduðunu da belirten Dr. Birtan, tartýþmaya neden olan son fotoðraf için de þöyle dedi: "Son gönderide bulunduðum bir ameliyat fotoðrafýna 'Spordan sonra iyi geldi' cümlesini ekleyerek facebook'a attým. Burada anlatmak istediðim, spordan sonra hiç beklenmedik zamanlama içinde gelen bir vaka olmasýydý Çekilen fotoðraf da hasta fotoðrafý deðildi, internetten benzer bir ameliyattan alýntý bir fotoðraftý. Yalnýz üzülerek görüyorum ki, bazýlarý kendilerine malzeme çýkartmak için bu ülkede yapýlan güzel iþleri karalamaya çalýþýyorlar..." Kýnamak deðil, kutlamak gerek doktoru... Mesleðine baðlý, baþarýlý bir doktorumuzu da karalayacaksak, buralarda hiç tutunamayýz... Býrakýn, bu fotoðrafa bakarak hastalar bilinçlensin, korkmasýn ve hastaneye yitirdiði güveni yeniden kazansýn... Olmaz mý? TURÝZMDE ÝÞBÝRLÝÐÝ PROTOKOLÜ Kýbrýs Türk Ego-Akro Turizm Kooperatifi (KIBEKOOP) ile Türkiye Kýrsal Turizm Derneði (KIRTURDER) arasýnda iþbirliði protokolü imzalandý. Baþbakan Yardýmcýlýðý Müsteþarý Hüda Hüdaverdi'nin huzurunda yer alan imza töreninde protokole Kýbrýs Türk Ego-Akro Turizm Kooperatif Baþkaný Zekai Altan ile Kýrsal Turizm Derneði Baþkaný Nedim Zurnacý imza koydu. Baþbakan Yardýmcýlýðý Ekonomi Turizm Kültür ve Spor Bakanlýðý'ndan yapýlan açýklamaya göre protokol, iki örgütün tecrübe ve birikimlerini paylaþmasýný öngörüyor. Protokol, Baþbakan Yardýmcýlýðý Ekonomi Turizm Kültür ve Spor Bakanlýðý Müsteþarý Hüda Hüdaverdi'nin, sözkonusu iki sivil toplum örgütüne Lefkoþa Mirage Restaurant'ta verdiði öðle yemeði sýrasýnda imzalandý. Yemekte kooperatifin danýþmaný DAÜ Turizm Fakültesi Dekan Yardýmcýsý Prof. Dr. Hasan Kýlýç da hazýr bulundu. TRAFÝK CEZALARI KREDÝ KARTI ÝLE ÖDENEBÝLECEK Trafik suçlarýna ait para cezalarýnýn, bugünden itibaren kredi kartý ile de ödenebileceði duyuruldu. Polis Genel Müdürlüðü Basýn Subaylýðý'ndan yapýlan yazýlý açýklamaya göre, halkýn trafik cezalarýný ödemesine kolaylýk saðlamak amacýyla baþlatýlan uygulama ile, sabit radar veya F 121 sabit para cezalarý gibi trafik suçlarýna ait para cezalarý, yarýndan itibaren nakit ödemenin yaný sýra kredi kartý ile de Ýlçe Polis Müdürlükleri Trafik Þube Amirliklerine ödenebilecek. Bu konuda ilçe polis müdürlüklerinde gerekli donaným ve altyapýnýn saðlandýðý belirtilen açýklamada, cezalarýn kredi kartý ile ödenmesi sýrasýnda, olasý bir sahtelemeye mahal vermemek adýna, cezayý ödeyecek þahsýn kimliðini ispatlayýcý belgeyi (kimlik kartý, sürüþ ehliyeti vb.) ödemeyi yapacaðý görevli polise ibraz BÝR ÝÞ KAZASI DAHA! SANAYÝ BÖLGESÝNDEKÝ BÝR FABRÝKADA BÝR ÝÞÇÝ HAYATINI KAYBETTÝ Haspolat Sanayi Bölgesindeki bir fabrikada çalýþan Mehmet Çirkin (E-43) otomatik olarak çalýþan bir kolun baþýna çarpmasý sonucu hayatýný kaybetti. Polisten verilen bilgiye göre, önceki gün saat 14:30 sýralarýnda Mehmet Çirkin, çalýþtýðý fabrikanýn üretim bölümünde dökmüþ olduðu parkeleri kontrol ettiði sýrada, otomatik olarak çalýþmakta olan kolun baþýna çarpmasý sonucu olay yerinde yaþamýný yitirdi. Polisin olayla ilgili soruþturmasý devam ediyor. etmesi gerektiði kaydedildi. Trafik suçunun kredi kartý ile ödeneceði durumlarda, cezayý ödeyecek kiþi ile trafik suçunu iþlediði belirtilen þahsýn farklý olmasý halinde her iki þahsýn da, cezanýn ödeneceði sýrada polisin huzurunda olmasý gerekiyor. Polis Basýn Subaylýðý açýklamasýnda þöyle denildi: "Ayný kiþi tarafýndan kredi kartý ile birden fazla trafik suçunun ödenmek istenmesi halinde ise, her trafik suçuna karþýlýk, suçun tutarý kadar meblað ayrý ayrý 'POS' cihazýndan çekim yapýlmak suretiyle iþlem yapýlabilecektir. Birden fazla trafik suçuna toplam tutar hesaplanýp bir defada çekim yapýlmayacaktýr. Bir trafik suçu için ödeme ya nakit ya da kredi kartý ile yapýlacaðýndan, cezanýn bir kýsmý nakit, geriye kalan kýsmý kredi kartý ile ödenmek istenmesi durumlarýnda ise iþlem yapýlmayacaktýr." KOMÜNÝST EMEK HAREKETÝ Komünist Emek Hareketi, Haspolat Sanayi Bölgesi'ndeki bir fabrikada çalýþan Mehmet Çirkin adlý kiþinin, otomatik olarak çalýþan bir kolun baþýna çarpmasý sonucu hayatýný kaybetmesi olayýyla ilgili açýklama yaptý. Hareket, devleti, iþ güvenliði ve denetimi olmayan þirketlerin yanýnda durmakla suçladý. Komünist Emek Hareketi'nden yapýlan yazýlý açýklamada, "Görüyoruz ki insan hayatýna deðer verilmemekte, iþ güvencesi ve denetimi halen daha yapýlmamaktadýr. Dahasý devlet, iþ güvenliði ve denetimi olmayan þirketlerin yanýnda olup güvencesiz koþullarda iþçilerimizin çalýþtýrýlmasýna göz yummaktadýr" denildi. Çiziktirdi Þener LEVENT Açý senerlevent@yahoo.com ÝLERÝ GÝTME Daha ilkokulun dördüncü sýnýfýnda iken, derslerde yaramazlýk yaptýðý için hocasý bir gün ona, -Ama çok ileri gidiyorsun, dedi. Ýlk kez bir kýzla parkta buluþmuþtu. Beline ürkekçe ve heyecanla sarýlýrken kýz birden geri çekildi. -Ama çok ileri gidiyorsun, dedi. Evde babasýna hiç karþý çýkmamýþtý. Ailenin akýllý, uslu çocuðu olarak bilinirdi. Ama sevdiði kýzla evlenmesine izin verilmeyince ilk kez çatýþma çýktý evde. Babasýna ilk kez isyan etti. Babasý, -Oðlum, çok ileri gitme, dedi. Ýþyerinde aðýz dalaþýna girdiði mesai arkadaþý, söylenenlere bir süre tahammül ettikten sonra, -Çok ileri gitme, yoksa karýþmam, dedi. Üyesi olduðu partide, parti disiplinine uyarak nice haksýzlýklara ve rezilliklere katlanmýþtý. Hatta baþkanýn kiþisel hesaplarýna bile ses çýkarmamýþtý. Sonunda "Ben aptal mýyým?" diyerek baþkanýn kapýsýna dayandý. Ýlk kez kapýyý vurmadan içeri daldý. Baþkan masadan baþýný kaldýrýp, -Ama çok ileri gidiyorsun, dedi. Gazetelerde her gün gürül gürül yazýlar çýkýyordu. Herkes bir dizi þey yazýyor da, yazýlmasý gereken birkaç þeyi kimse yazmýyordu. Ýyisi mi onu da ben yazayým, dedi. Ve kaleme sarýldý. Gazete, küçük bir sansürle yazdýðýný yayýnladý. Yazýsýna baþka gazetelerdeki baþka yazarlardan tepkiler yaðdý. Öfkesini bastýramayan bir yazar da onu ilk ve son kez uyardý: -Ýleri gitme!.. Komutaný askerlikte onu sever sayardý. Ufak tefek davranýþlarýný baðýþlar, baþkalarýnda kesinlikle affetmediði þeylerden dolayý onu azarlamazdý. Ama bir gün izninden gecikince dayanamayýp patladý: -Ama dikkat et, çok ileri gitme!.. Patron grevcileri yatýþtýrsýn ve onlarla uzlaþma saðlasýn diye onu görevlendirmiþti. "Durumu idare et, uzlaþma yanlýlarýna iyi davran, elebaþlarýna fazla göz açtýrma" demiþti. Bunu derken de uyarmayý ihmal etmemiþti: -Ama çok ileri gitme! Trafik suçundan çýktýðý mahkemede kendini savunurken, geniþ toleransý ile bilinen yargýç bile onu uyardý: -Çok ileri gitme! Uðradýðý sosyal haksýzlýðý protesto için eyleme gitmeye karar vermiþti. Aklýna ilk gelen açlýk grevi idi. Açlýk grevi yapýp yapmamayý karýsýna da sordu. Karýsý, -Bildiðini yap, ama çok ileri gitme, dedi... Havalimanýnda tartýþtýðý gümrükçüye söz geçiremeyip hafif yollu tehdit savurmaya baþlayýnca (Bu tekerlek bir gün dönecek gibisinden) gümrükçü birden sertleþti: -Ama çok ileri gidiyorsun, dedi. Doktora kafasý bozulmuþtu. Ama doktorun kafasý ona daha çok bozulmuþtu. Doktor, -Dikkat et, çok ileri gidiyorsun, dedi. Toplumda düzene isyan etmeye baþlamýþtý. Sokakta, kahvede aðzýna geleni söylüyordu. Adý kara listelere geçmiþti. Gidiþi gidiþ deðildi. Yaþlý annesi bir gün bir kenara çekip onu uyardý: -Oðlum, sen de çok ileri gitme, dedi. Geceleri eve geç gelmeye baþladýðý için bir sevgilisi olduðundan þüphelenen karýsý, artýk bu yaþama tahammül edemeyeceðini, böyle sürerse evliliklerinin biteceðini kararlý bir dille belirterek, -Onun için daha çok ileri gitme, dedi. Aslýnda tüm yaþamý boyunca karþýsýna kim çýktýysa, -Ýleri gitme, dedi. Ve þimdi de herkes, zaman zaman acýyarak ve kýnayarak soruyor: -Neden bu kadar geri kaldýn, diye...

3 Aydýn Havasý Aydýn Hikmet DEDÝKSE DEDÝK BE Akýncý: Çok önemli bir dönüm noktasýna geliyoruz Baðýmsýz Cumhurbaþkaný adayý Mustafa Akýncý, çok önemli bir dönüm noktasýna gelinmekte olduðuna iþaret ederek, "Önümüzdeki 5 yýl içerisinde kaderimiz çizilecek. Geleceðimizi birlikte oluþturmalýyýz" dedi. Basýn ofisinden yapýlan açýklamaya göre, Akýncý önceki sabah Yýlmazköy ve Hisarköy; bu sabah ise Bahçeli'yi ziyaret ederek yurttaþlarla bir araya geldi. Ziyaretlerde yaptýðý sohbetlerde önümüzdeki Nisan ayýnda yapýlacak Cumhurbaþkanlýðý seçiminin partilerin seçimi olmadýðý üzerinde duran Akýncý, "Kýbrýs Türk toplumu bu seçimde, tüm dünyanýn 'Kuzey Kýbrýs'ýn seçilmiþ lideri' olarak tanýdýðý liderini seçecek. Çok önemli bir dönüm noktasýna geliyoruz. Önümüzdeki beþ yýlda kaderimiz çizilecek. Geleceðimizi birlikte oluþturmamýz ve þekillendirmemiz gerekiyor. 10 yýl önce bir fýrsatý yitirdik ve toplumsal haklarýmýzla Avrupalý olamadýk. Þimdi önümüzde çözüm için ciddi bir fýrsat var" dedi. Akýncý, bu fýrsatýn, doðal gaz ve Güney Kýbrýs'taki ekonomik krizle yeniden oluþtuðunu vurguladý ve her iki toplumun ihtiyacýndan yola çýkarak varýlacak çözümün, bölgeye de istikrar getireceðini kaydetti. Konuþmasýnda, köklerini inkâr etmediðinin; baðýmsýz ve tarafsýz bir Cumhurbaþkaný olmanýn köklerini inkâr etmekle ilgisi olmadýðýnýn altýný çizen Akýncý, gerek 14 yýllýk Belediye Baþkanlýðý sýrasýnda gerekse Baþbakan Yardýmcýsý ve Turizm Bakaný olarak görev yaptýðý dönemde bunu kanýtladýðýný söyledi. Belediye Baþkanlýðý döneminde herkese eþit muamele yapmasýnýn üç dönem halkýn onayýný almasýnda büyük bir faktör olduðunu söyleyen Akýncý, þöyle konuþtu: "Bakanlýðým sýrasýnda müþavirler yaratarak kamu iþleyiþine ve maliyesine yük oluþturmadým. Baþka partilerden olan teknik müdürlerimle çalýþtým. Turizm Fonu'nu partilileri istihdam etmek için deðil, Yenierenköy'de ilk ve tek turizm ofisi açýlmasý gibi icraatlar ile amacýna uygun kullandým. Beklenmedik giderler kaleminden para artýrarak Lefkoþa hastanesinin ilk MRI cihazýný aldým. Bu nedenle bu seçimde de çok rahatým. Geçmiþteki gibi yine insanýmýza eþit muamele yapacak, parti rozetine bakmayacaðým. Cumhurbaþkaný, hükümet deðildir. Asýl görevi Kýbrýs konusunda halkýný en iyi þekilde temsil etmek, haklarýný savunmak, dünyayla iliþkilerini ileriye götürmektir. Ancak bunlarý yaparken iç konularda da hükümetlere rehberlik yapabilir, yol gösterebilir. Göreve gelmem halinde Cumhurbaþkanlýðý'nda mevcut 40 sözleþmeli kadrosunu uzmanlardan oluþturup, köylülerin sorunlarý, çevre, trafik, saðlýk gibi konularda raporlar hazýrlatarak, bunlarý hükümete götürecek, fikir sunup, sorunlarýn çözümü yönünde öncülük edeceðim." Akýncý ziyaretlerinde, yurttaþlarýn çeþitli konularda dile getirdikleri þikâyetlerini de dinleyerek karþýlýklý görüþ alýþveriþinde bulundu. ÖZYÝÐÝT HÜKÜMETÝ ELEÞTÝRDÝ... "SEKTÖRLER 2015 TE DE SORUNLARLA BOÐUÞACAK" Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Baþkaný Cemal Özyiðit, hükümeti eleþtirerek, izlenilen politikanýn, sektörlerin 2015 yýlýnda da sorunlarla boðuþacaðýnýn göstergesi olduðunu iddia etti. Özyiðit yaptýðý yazýlý açýklamada, hükümeti verdiði sözleri tutmama ve kalýcý çözümler üretme yerine günübirlik politikalarla durumu idare etmeye çalýþmakla suçladý. "HAYVAN ÜRETÝCÝLERÝNÝN ALACAÐI" Üretici kesimleri zor günlerin beklediðini savunan Özyiðit, hayvan üreticilerinin hükümetten 30 milyon TL süt parasý alacaðý olmasýna raðmen, bunun sadece 6 milyon TL'lik diliminin ödendiðini kaydetti. Özyiðit, "Hak ettikleri parayý vererek üreticileri zor durumdan kurtarmasý gereken hükümet, tam tersine eylem öncesinde ödeme yaparak eylem kýrýcýlýðý yapmaya çalýþýyor" iddiasýnda bulundu. Hükümetten 24 milyon TL alacaðý olan hayvan üreticilerine, bir darbe de balya fiyatlarýndan geldiðini ileri süren Özyiðit, "Balyaya ödenen sübvansiyeyi kaldýran hükümet, balyayý 35 lira yerine 53 liradan satmaya baþlamýþtýr. Hem üreticiye alacaðýný ödemeyeceksin, hem de balyayý yaklaþýk % 80 oranýnda daha yüksek fiyata satacaksýn. Bu yapýlanlar, üreticiyi yok etmeye çalýþmaktan baþka bir þey deðildir" ifadesini kullandý. Hayvan üreticilerinin, süt ürünlerinde ülkede üretilenin 5 kat fazlasý ithalat yapýldýðýný açýkladýðýný belirten Özyiðit, bunun ülkede planlý bir tarým politikasýnýn olmadýðýnýn göstergesi olduðunu savundu. "Ýthal ürünlere doðru fon uygulanmazsa yerli üretici nasýl kalkýnacak?" diye soran Özyiðit, üreticilerin bu þartlar altýnda eylem yapmaktan baþka çareleri kalmadýðýný, TDP olarak üreticilerin mücadelelerine destek verdiklerini açýkladý. "SÜT KURUMU'NDA YAÞANANLAR" Açýklamasýnda Süt Kurumu'nda yaþanan geliþmelere de deðinen Özyiðit, kurumun 3 yýl önce 1.5 milyon TL olan overdraft hesabýnýn þimdi 20 milyon TL'ye çýkarýldýðý yönünde iddialar olduðunu belirtti. Özyiðit, "Eðer bu durum doðruysa Süt Kurumu batýrýldý demektir. Bunun hesabýný kim verecektir" ifadesini kullandý. "NARENCÝYECÝLER ZORDA" Narenciye üreticilerinin de diðer üretici kesimler gibi zor durumda olduklarýný ifade eden Özyiðit, üreticilerin 19 milyon TL'lik alacaklarýnýn yaklaþýk 5 milyon TL'lik kýsmýný aldýklarýný kaydetti. Özyiðit, "Baþbakan, üreticilere verdiði iki sözü de yerine getirmemiþ ve birçok üreticinin yeni yýla parasýz girmesine neden olmuþtur. Bu nasýl bir sorumsuzluktur anlamak mümkün deðil" dedi. Narenciye Ýhracatçý Birlikleri'nin, narenciye teþvik rakamlarýnýn bir an önce açýklanmasýný talep ettiklerini, sezon baþlamadan Eylül-Ekim aylarýnda açýklanmasý gereken rakamlarýn halen açýklanmadýðýný belirten Özyiðit, bu konuda hükümeti eleþtirdi. "TURÝZM DE SORUNLAR YUMAÐI" TDP Genel Baþkaný Özyiðit, turizm sektörünün de sorunlarla boðuþtuðunu, otellerin doluluk oranlarýnýn sürekli düþmesi ile kapalý otel sayýsýnýn yüzde 200 oranýnda artmasýnýn bunun göstergesi olduðunu iddia etti. Özyiðit, yaþanan geliþmeler ile alýnan eylem kararlarýnýn "tüm sektörlerde bir kaos yaþandýðýnýn iþareti olduðunu" savunarak, CTP/DP-UG Hükümeti'nin karar ve uygulamalarý ile ülkeyi "adeta yangýn yerine döndürdüðünü" ileri sürdü. Kadýn kocasýna küsmüþ, bir haftadýr konuþmuyor. Sebebi, adamýn yaptýðý ve kadýnýn kolay kolay hazmedemeyeceði sözlü hakaret. Noel aðacýný süslerken karý - koca arasýnda bir tartýþma yaþanmýþ. Kadýn sesini yükseltince, adam da onu "Anýrma!" diyerek susturmuþ. Kendisine "Eþek" dendiði yargýsýna varan kadýn eþinin isteklerini yapmamaya baþlamýþ. Ýsteklerini yerine getirmese de, getirmeme gerekçesini adama bildiriyormuþ. Kalbi kýrýk olduðu için de lafý uzatmýyor, "Sen bana eþek dedin" demekle yetiniyormuþ. Kocalar baþkalarýyla ömür boyu görüþmeyebilir ama karýlarýyla uzun süre dargýn duramazlar. Üstelik yeni bir yýl kapýya dayanmýþsa, günlerin muhabbetle geçmesini farz sayarlar. Böyle düþünen adam on üçüncü maaþýný alýr almaz markete koþar. Bir sürü nevalenin yaný sýra bir de hindi satýn alýr. Ýnsanlar eve dolu poþetlerle gitmekle, yýlýþma haklarýnýn var olduðuna inanýrlar. Nitekim bizim adam da eve girer girmez ortaya seslenir: "Hayatým bak ben geldim" Kadýnda ne bir sevinç ne de barýþmaya niyet belirtisi; sadece "Sen bana eþek dedin" lafý var. Adam alttan alma kararýyla "Demedim karýcýðým", kadýn ýsrarla "Ya dedin" nakaratýndalar. Bilumum nevale ve baba hindi buzdolabýna adam tarafýndan yerleþtirilir. Akþam olur, soðuk bir atmosferde akþam yemeði yenir. Kadýn kahveleri görev gereði piþirir, kocanýn yanýnda 'Adet yerini bulsun' diye içer. Adam ise için için kaynamakta, "Ne zaman halvet olacaðýz?" diye þeytanla istiþare halindedir. Biraz daha bekler, sonra aðýr aðýr ilerleyip karýsýna iyice sokulur. Bir elini onun omuzuna atýp diðer eliyle yatak odasýný iþaret eder. Kadýnda refleks yok; sanki taþ devrinden kalmýþ yontma heykel. "Sen bana eþek dedin" diyor baþka bir þey demiyor. Adam kývranýyor: "Demedim karýcýðým.vallahi demedim. billahi öyle demek istemedim" Kadýn daha fazla direnmenin bir yararý olmayacaðýný anlayýp yatak odasýna yönelir. Sabah olup uyanýnca þýmarma sýrasý kadýndadýr. Kýrýtarak, cilveyle "Sen bana eþek dedin" der. Adam iþini halletmiþ, müdanasý kalmamýþtýr: "Eeehhh! dedikse dedik be!" Geçtiðimiz haftalarda ülkemiz Doðuþ Derya sansasyonuyla çalkalandý. Gazeteler, örgütler, bütün okuma yazma bilenler þu habere sarýlýp görüþ belirttiler: "CTP Milletvekili Doðuþ Derya, barýþ için geçmiþle hesaplaþmak gerektiðini belirterek, (Savaþta kazanan taraf yok. Kýbrýslý Türkler dýþýnda acý çekenler de var. Kýbrýslý Rumlar, Ermeniler ve Maronitler de evsiz kaldý, kayýplar verdi, tecavüze uðradý. Rum kadýnlarýn tecavüze uðramalarý yüzünden Kilise ilk defa 74 yýlýnda kürtajý serbest býraktý) dedi" Bunun üzerine Doðuþ hanýma karþý çýkýp ayýplayanlar da oldu, katýlýp destek verenler de. Aslýna bakarsanýz, Doðuþ Derya Türk askerini açýkça suçlamamýþtý. Taraflar tecavüzcü sonucuna satýr aralarýný okuyarak varmýþlardý. Milliyetçi kesim, hakkýnda dava açýlacaðý tehdidiyle Doðuþ hanýmýn özür dilemesi istedi. Baþta AKEL diðer kesim ise, "Bastýr Derya" dercesine olayýn üzerine gitmesini önerdi. Onu, kapsamlý bir açýklama yapýp sözünün arkasýnda olduðunu kanýtlamaya çaðýrdý. Ama nedense Doðuþ hanýmdan bir daha ses seda çýkmadý. Özür dilemediði gibi, "Dedimse dedim, ne yapacaksanýz buyur yapýn" da diyemedi. OSMANLICA NEVALE: Gerekli yiyecek ve içecek ÝSTÝÞARE: Danýþma, görüþ alma - TÜRKÇE HALVET OLMA: Baþ Baþa kalma MÜDANA: Borçlu olma hali

4 ALAKAYA DÝRÝFÝL Giden gitmiþ deþilmesinmiþ yaþanan acýlar O acýlar ki hâlâ vicdanlarý yaralar Biz neden bu hallere düþtük anlayýn artýk Yakmayýn ýþýklarý sürüp gitsin karanlýklar Kalay SÝBEL HANIMDAN "SOSYALÝST" YARATMAYA ÇALIÞANLAR Sibel Siber taraftarlarýnýn Sibel hanýmý "sosyalist" göstermek için harcadýklarý çaba iyice komik olmaya baþladý. Ýlla ki solculukla uzaktan yakýndan alakasý olmayan bir kadýndan "sosyalist" yaratacaklar diye öyle örnekler veriyorlar ki, gerçekten acýklý bir durum çýkýyor ortaya. Bu taraftarlardan bir tanesi Sibel hanýmýn þu sözleri sarfettiðini aktarýyor mesela: "2010 yýlýnda Yýlmaz Güney'in bir filmini seyrettikten sonra sosyalist oldum." Yýlmaz Güney'in hangi filmini seyrettiði aktarýlmýyor ama buradaki en önemli ayrýntý filmi 2010 yýlýnda izlemiþ olmasý. 60'ýna merdiven dayamýþ siyasetle ilgilenen "iddialý" bir kadýn, bir Yýlmaz Güney filmi seyretmek için neden onca yýl bekler? Kalaycý AliOSMAN Periyodik aliosmanus@yahoo.com HESAP BÜYÜK... Telefonla gazetemizi aradý... -Adým Cemal, dedi... Þikayeti trafikle ilgiliydi vatandaþýmýzýn. -"Alo Afrika" köþesinde yayýnlayalým, dedim. -Olur, dedi. Hem orda yaz, hem de senin köþende... Sözü Cemal Bey'e verelim... Biz arada bir "Arap radyosu" gibi araya girip parazit yaparýz nasýlsa! -Bunlar trafikte yeni bir düzenleme yapacaklarmýþ... Ben inanmam... Yüzlerine gözlerine bulaþtýracaklar... Ve biz vatandaþlar bundan maðdur olacaðýz... Cemal Bey'in karþý çýktýðý konu, denildiðine göre 2006 yýlýndan beri üzerinde çalýþýlan trafik alanýnda yapýlacak yeni deðiþikliklerle ilgili... -Cemal Bey neden karþýsýnýz bunlara? -Karþýyým çünkü yapýlacaðýný söyledikleri deðiþiklikler Avrupa ülkelerinde olur ancak... -Avrupa ülkeleri dýþýnda ülkelerde neden yapýlamazmýþ, diye sorduðumda aldýðým cevap, -Baþka ülkelerde de yapýlabilir ama burada asla, oldu... -Hayýrdýr, KKTC ile ilgili olduðunda neden olumsuzluðun gaz yapýyor, dedim... -Gaz falan yapmýyor... Burasý normal bir ülke deðil, dedi... Trafikte 2015 yýlý içerisinde bazý deðiþiklikler yapýlacaðý basýnda yer aldý... Trafik Kazalarýný Önleme Derneði Baþkaný Sayýn Avcý konuyla ilgili açýklamada bulundu... Vatandaþýmýz haklý bana göre... Bu tür iþleri yapan devletler vatandaþlarýnýn veya muhataplarýnýn ne cüzdanlarýna zarar verirler, ne de insanlarýn evlerine götürdükleri ekmeðin ufalmasýný, azalmasýný isterler... Yapacaklarý iþleri vatandaþa sezdirmezler, çünkü ellerini vatandaþýn cebine atmazlar... Aklýma takýlan bir konu da þu: Madem ki eski sistem kötüydü, bugüne kadar meydana gelen tüm vakalarýn, hatalarýn zararlarýn ve ziyanlarýn muhatabý sorumlusu yetkililerdir. Kýzgýn vatandaþ Cemal, -Bir deðiþiklik yapýlacaksa önce yollardan baþlanmalý. Araçlarýmýz yollarda kalýyor. Sebebi de yollarýn bozuk olmasý... Yollar "kaza yapýn" diye devamlý alarmdadýr! Bizi ona doðru zorlar... Sadece yollar deðil þüphesiz... Yollardaki trafik iþaretleri de Allah'lýk... Birçok yerde trafik iþaretleri bozuk... Bazý yerlerde aðaçlarýn dallarý tarafýndan kapanmýþ görünmez durumdadýrlar. -Yollara konulan radarlar hangi trafik kazasýný önledi. Onu koyduklarýnda da yenilik yapýyoruz dendiydi. Yenilik sadece vatandaþýn cebine oldu. Kazalar yine oluyor... Bunlar bu iþin mentalite iþi olduðunu bir türlü kabullenmek istemiyorlar. Burasý kýrk ambardýr. Her taraftan insan var... Ve de ehliyet alýyorlar. Nasýl ehliyet alýndýðýný da söylemek istemem, dedi Cemal Bey... Devletin bu iþten çok para kazanacaðýndan söz etti ayrýca... Ehliyetler çipli olacakmýþ. Yeni eðitici kitaplar basýlacakmýþ... Yeni imtihan sistemi yapýlacakmýþ... Toplu taþýmacýlýk, araç muayene de bu iþin bir parçasý olacak ve onlar da deðiþecek... Hesap büyük hesap. Ye yememin! ÖZEL EÐÝTÝM MERKEZÝNÝ ZÝYARET ETTÝLER CTP Gençlik Örgütü Güzelyurt Ýlçesi üyeleri, Yeþilyurt 18 Yaþ Altý Özel Eðitim Merkezi'ni ziyaret ederek çocuklara yeni yýl hediyeleri verdi. CTP'den yapýlan açýklamaya göre, çocuklarla sohbet eden ve oyun oynayan gençler, bu tür ziyaretleri daha sýk yapacaklarý kaydetti. Gençlik Örgütü Güzelyurt Ýlçe Baþkaný Kazým Kurþunoðlu yaptýðý konuþmada, çocuklarla birlikte zaman geçirmenin keyfini yaþadýklarýný söyledi. NEJAT KONUK TOPRAÐA VERÝLÝYOR Ýstanbul'da 1 Ocak'ta vefat eden Kýbrýs Türk Federe Devleti'nin ilk, Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyeti'nin ikinci baþbakaný Osman Nejat Konuk, bugün Lefkoþa'da düzenlenecek devlet töreniyle topraða verilecek. Ýstanbul'da Ataköy'deki evinde vefat eden 86 yaþýndaki Konuk için yarýn Cumhuriyet Meclisi önünde devlet töreni düzenlenecek. Konuk'un naaþý bugün saat 10.20'de Lefkoþa Dr. Burhan Nalbantoðlu AB ÝÇÝN TEHLÝKE ÇANLARI CAMERON'DAN AYRILIK UYARISI Ýngiltere Baþbakaný David Cameron, Almanya'nýn Ýngiltere'nin Avrupa Birliði içerisinde kalmasýný istediðini belirterek,"eðer gerekeni almazsam hiçbir þeyi ihtimal dýþý býrakmam" dedi. Almanya Baþbakaný Angela Merkel'in bu hafta Ýngiltere'nin baþkenti Londra'ya yapacaðý resmi ziyaret öncesinde Ýngiliz Daily Mail gazetesine konuþan Cameron, Ýngiltere'nin "kýrmýzýçizgi" olarak tanýmladýðý belirli politikalar üzerinde daha fazla kontrol elde etmemesi halinde ülkeyi 2017 yýlýnda planlanan referanduma götürmeye kararlý olduðunu söyledi. Cameron, Ýngiltere'nin AB üyeliði konusunun Merkel'le Londra'da yapýlacak görüþmede gündem gelebileceðine iþaret ederek,"görüþmelerimizi bir parçasý olacaðýný düþünüyorum. En önemli olan sosyal yardým sistemimizde deðiþiklik yapabilir durumda Devlet Hastanesi morgundan törenle alýnacak. Cumhuriyet Meclisi önünde yer alacak devlet töreni saat 11.00'de baþlayacak. Töreni müteakiben Konuk'un naaþý Ýsmail Safa Camii'ne götürülecek; burada saat 11:55'de baþlayacak Cenaze Töreni'nin ardýndan, saat 12:20'de Lefkoþa Kabristanlýðý içerisindeki Nejat Konuk'un defnedileceði Devlet Mezarlýðýna, Top Arabasýyla intikal edilecek. olmamýz. Kilit alanlar; tek pazarýn korunmasý, daha sýký bir birliðin saðlanmasý, regülasyonlar ve sosyal yardýmlarla ilgili önlem paketi üzerinde oy kullanabilir olmak" diye konuþtu. Avrupa Birliði'ndeki sosyal yardým sistemine iliþkin daha önceki konuþmalarýnýn Almanya'da da memnuniyetle karþýlandýðýný belirten Cameron, "Almanya, Britanya'nýn Avrupa'da kalmasýný istiyor. Eðer gerekeni almazsam hiçbir þeyi ihtimal dýþý býrakmam" ifadesini kullandý. BBC 1'de yayýnlanan "Andrew Marr" adlý haber programýna da katýlan Cameron, Ýngiltere'nin AB üyeliðine iliþkin olarak "(Ýngiltere'nin AB referandumu) Referandum 2017'nin sonundan önce gerçekleþtirilmeli. Daha erken yapabilirsek bundan memnun olurum. Taahhüdümüzü ne kadar erken yerine getirebilirsek o kadar iyi" dedi. Sessizliðin Sesi Mehmet Levent DERVÝÞ BEY ANLAÞMA OLURSA BUNA UYMAYACAÐINI ÝLÂN ETTÝ Ne diyor Derviþ bey? "Anlaþma olsun olmasýn, Türk tarafý kendi yoluna devam edecek" (!) Haydaa... Al da bozdur þimdi bozdurabilirsen... Anlaþma olmazsa Türk tarafýnýn kendi yoluna devam edeceðini zaten daha önce söylemiþtiniz. Onu biliyoruz... Kendi yolunuz dediðiniz yolun nasýl bir yol olduðunu da! Ama þimdi film deðiþti. Olsa da olmasa da kendi yolumuza devam diyorsunuz. Bunun tek bir anlamý olabilir. Eðer hasbelkader bir anlaþma olursa, ki anavatanýnýz, tamamen kendinin þekillendirdiði bir anlaþma dýþýnda buna hiç niyetli görünmüyor, siz altýna imza atacaðýnýz bu anlaþmaya asla ve kata uymayacaksýnýz! Ve bu anlaþmaya raðmen "kendi yolunuza" devam edeceksiniz! Bu müthiþ itiraftan sonra Rum tarafýnda size karþý büyük bir güvensizlik oluþursa ki bu çok doðaldýr, þikâyet etmeye hiç hakkýnýz olamaz. Empati yapýn ve sorun þimdi kendi kendinize. Anastasiadis, "Anlaþma olsa da olmasa da, Kýbrýs Cumhuriyeti kendi yoluna devam edecektir" dese, hop kalkýp hop oturmaz, imzalayacaðý anlaþmaya güvenir miydiniz? Sakýn bu soruya evet diye yanýt vermeye kalkýþmayýn! Buna kargalar bile güler... Ve gökten Allahýnýz inse, kimseyi inandýramazsýnýz! Yakýn geçmiþte, Eroðlu'nun katýldýðý toplantýlarda ve yaptýðý konuþmalarda teklediðini, saðlýklý ve enerjik tavýrlar sergilemediðini yazmýþtý bir köþe yazarý dost. Son zamanlarda bu tür toplantýlara katýlmadýðým için bu konuda bir gözlemim olmadý. Ama Eroðlu'nun "Anlaþma olsa da olmasa da Türk tarafý kendi yoluna devam edecek" dediðini okuduktan sonra þu kanaate vardým ki Derviþ beyin aðzýndan çýkaný kulaðý duymuyor! Varýlabilecek bir anlaþmaya uymayacaðýný ve kendi yoluna devam edeceðini açýkça söyleyen Eroðlu'nun, saðlýklý bir deðerlendirmede seçimi kazanma ihtimalinin yüzde sýfýr olmasý gerekir. Bakalým gerektiði gibi olacak mý, göreceðiz... BERTAN ZAROÐLU'NU TAVLAMAK! Sevgili Levent Özadam yazdý... Cumhurbaþkanlýðý seçiminde Kudret Özersay'a destek vereceðini açýklayan Bertan Zaroðlu'nu diðer adaylar da tavlamaya çalýþýyormuþ! Ýþte bu olmadý Levent gardaþ... "Diðer adaylar" diyerek bütün adaylarý kapsama alaný içine alman hiç yakýþýk kaçmadý. Senin gibi gözüpek, doðruya doðru, eðriye eðri, güzele güzel diyen bir gazetecinin, "Mustafa Akýncý hariç" diyememesini kusura bakma ama ben hiç anlayamadým. Diðer adaylarýn da kendisini "tavlamaya" çalýþtýðýný sana Bertan söylediyse, bunun da açýklanmasý gerekmiyor mu? Yoksa ille de Mustafa Akýncý'ya "Ýddia edildiði gibi Bertan Zaroðlu'nu tavlamak için benim hiçbir istek ve çabam kesinlikle olmadý" yalanlamasý yaptýrmak mýdýr amaç? "Diðer adaylar" da Bertan'ý tavlamaya çalýþýyor olabilir. Onunla kafadar olanlarýn bunu yapmasý çok doðal. Ama dünya alem de bilir ki Akýncý asla ve kata Bertan'ý tavlamaya çalýþýyor olamaz. Keþke doðruyu görmezden gelip, onu "Diðer adaylar" dediklerinle ayný potada göstermek yanlýþýna düþmeseydin... Hiç þýk durmadý! Çünkü sen de biliyorsun ya da bilmelisin ki, böyle birþey eþyanýn tabiatýna bile aykýrýdýr...

5 5 5 Ocak 2015 Pazartesi Þaziye nin Görüþü: Erdoðan Baybars ebaybars@yahoo.com Hadi arkadaþlar yeter El çýrpmayý býrakalým da biraz da iþe bakalým. Alkýþ karýn doyurmuyor!.. MÝÞ-MIÞLAR TDP genel Baþkaný Özyiðit; Kýbrýs konusunda son günlerde meydana gelen geliþmeleri endiþe verici bulmuþ. - "Önümüzdeki yýllarda kritik geliþmeler yaþanacak" diyen Eroðlu'nun daha ilk günden haklý çýkmasý ne kadar ilginç! Odun mafyasý tatil yapmamýþ. - Bravo adamlara Yaptýklarý iþe ve müþterilerine saygý duyuyorlar demek ki. Bu karda kýþta milleti odunsuz mu braksalardý yani! Milli Piyango'nun büyük ikramiyesini Aydýnlý bir kamyoncu kazanmýþ. - Ýsabet olmuþ. Parayý taþýmakta zorlanmayacak. Eski Baþbakanlardan Soyer; "Özersay kaypak ve ilkesiz metodlardan medet umuyor" demiþ. - Haksýzlýk yapmýþ Ýsim vermeden adaylar kaypak ve ilkesiz deseydi kitap gibi bir laf etmiþ olacaktý Ama ne yazýk bu öyle kaygan bir zemin ki; yarýþmacýlarýn kulvar dýþýna çýkmamasý mümkün deðil. Yeni yýlýn ilk cinayeti Fransa'da iþlenmiþ. - Neeee Fransa'da mý? Allah Allah Fransa'da cinayet mi iþleniyor hala E bu durumda ne farký kaldý ki onlarýn bizimkilerden? Ankara'yý ilgilendiren tek þey kendi çýkarlarýný garanti altýna almakmýþ. - Pardon ama ne yapmasýný bekliyordunuz yani?! Her insanýn bir deðeri varmýþ. - Pek çoðunun darasýný çýkardýktan sonra, geriye elle tutulur bir þey kalmýyor ama. Siber Kýbrýs'ta çözüm 1960'a dönüþ þeklinde olmayacak, demiþ. - Keþke köprülerin altýndan bu kadar su akmasaydý da dönebilseydik.. Kurtuluþ olurdu. En büyük eksikliðimizden biri de, ezbere þiir bilenlerimizin azlýðýdýr... Milletvekilinin, bakanýn götünü tutuþturmazsan zafer bekleme! BÖYLE BÝR ANDI Fotoðraf: Erdoðan BAYBARS N'oldu? Hani þu Bellapais'e yapýlacak arýtma tesisi vardý ya, onu soruyorum. N'oldu o mesele? Hafta sonu geçtim, öyle olduðu gibi duruyor inþaat Çýplak, soðuk bir beton, piþkin piþkin sýrýtýyor suratýnýza. Ayy, ne kadar iðrenç. Tutup o demirleri sökesim geldi..! Zamana mý oynanýyor ne? Mahkeme yine ertelenmiþ. Ben bilirim huyumuzu suyumuzu. Biraz daha zaman geçsin, gözümüz, gönlümüz buna da alýþacak. Zaten Bellapais'e gelene kadar, onlarca bitmemiþ, terk edilmiþ inþaat görüyorsunuz. Bu da onlardan biri gibi yadýrganmayacak, göze batmayacak! Bu saatten sonra hala "yapýlacak arýtma tesisi" demek yanlýþ. "Buraya inþaat yaptýrmayýz" demek komik! Ah ah ahhh. Yine her zamanki gibi geç kaldýk uyanmakta Arkadaþlar baksanýza.. Dökülecek beton döküldü, yapýlacak olan yapýldý zaten. Bundan sonraki kavga "yaptýrmamak" üstüne deðil. "Yýktýrmak" üstüne olmalý. "Yaptýrmayýz" diyenler, mücadele baþlatanlar var ya, sözüm o arkadaþlara. Nasýl yýktýracaðýz? Tam bir komedi. Yapýlmasý gerekeni "yaptýramýyoruz.." Yýkýlmasý gerekeni "yýktýramýyoruz.." Tek sebebi var. Bütün söylemlerimize karþýn "sahip" çýkamýyoruz bu topraklara. Sadece dilimizde var. Gidip yapýþtýk mý bakanýn Ya da milletvekilinin, ya da muhtarýn yakasýna. Tavýr aldýk, baský altýna soktuk mu onlarý..? "Ben de karþýyým" demeye zorladýk, seçmen kartýmýzý alnýna dayayýp tehdit ettik mi? Etmedik. E o belediye baþkanýna, o milletvekiline günü geldiðinde bedel ödeyeceðini hissettirmezsek, götünü tutuþturmazsak, bu nasýl sahip çýkmaktýr Allah aþkýna!

6 Bilinmesi gereken Sezan Artun YAPBOZ GÜNLÜK Politikacýlarýn aðzýndan kesin cevap almanýz mümkün deðil. Soru ne kadar net olursa olsun, politikacýnýn yanýtý, lastik gibi her tarafa süner. Politikacýlarýn sarf ettikleri konuþmalarda sorunuza bir yanýt bulamazsýnýz. Adý üstünde: Politikacý. Þimdi söylediðinin 10 yýl sonra karþýsýna çýkmasý ihtimalini hesaplayarak konuþur. Sizin ne öðrenmek istediðiniz deðildir onun derdi. O, zamaný geçiþtirmek veya zamaný kendi leyhine kullanmak peþindedir. Bu yüzden sizin ne sorduðunuza deðil, kendi ne söylemek istediðine göre yanýt verir. Ve dediðimiz gibi yanýtlarýný dört bir tarafa çekebilirsiniz. Alýnýz Kuzey Kýbrýs'ýn iktidarýnýmuhalefetini Barýþçýsýný-faþistini UBP'lisi, DP'lisi veya BG'li CTP'lisini Kýbrýs'ýn birleþtirilmesini isterler külliyen. Söyledikleri laflardan hiçbir kesin yargý anlamý çýkmaz ama. Barýþ mý ister, çatýþma mý ister, Kýbrýs'ýn birleþtirilmesini mi ister, Kýbrýs'ýn taksimini mi ister, Federasyon mu ister, ayarý devlet mi ister Anlamanýz mümkün deðil. Bugün Federasyon konuþuluyorsa, Federsyoncudur konuþmalarý. Taksim konuþulsa, oraya da çekilebilir. Hatta ve hatta en faþist parti ve Doðrudan Düþünüyorum da, "O halde varým" mý demem lazým?.. Sabahýn ilk ýþýklarý, belki de gün doðmadan.. Ha bire, telaþ içinde... Sanki esen bir rüzgara kapýlmýþ gibi sürüklenircesine.. Yenilen bir yemeðin, bir dostla yapýlan sohbetin tadýna varmadan günün sonunu getirmek ve bir ertesi ve de bir ertesi gün de mecburiyetten sanki de ayni þeyleri tekrar etmek midir var olmak? Sanki herkes, bu alemde kendine ayrýlan o kýsýtlý zamaný.. Sanki mecburmuþ gibi.. Farkýna varmadan geçirme telaþý içinde... Yaþý küçücükken hep büyümek ister insan... Annesinin topuklularýný giyer, takar takýþtýrýr boyanýr.. Erkek olur... Kadýn olur... Doktor olur, artist olur.. Hayal dünyasýnýn zenginliðini fark etmeden... Belki de etraftakiler de çok farkýnda deðildir... Kimse de ister mi zaten bu farkýndalýðý? Madem dünya döner kaçýnýlmazdýr küçüðün istediði.. Gün gelir büyükler hanesine yazýlýr.. Ve baþtaki rutin devam eder gider.. Seneler seneleri kovalar, herkes için kaçýnýlmaz sona ulaþana kadar... Çoðu insan "geçen" yýlýn çok iyi olduðunu söyler... Daha öncekilerden farký nedir? Nedir iyiyi iyi yapan? Gerçekten iyi midir geçen yýl veya yýllar? Yoksa öyle olmasý gerektiðini veya öyle gösterilmesi, söylenmesi gerektiðine inanýldýðý için mi iyidir? politikacýlarýn söylemlerinde, olasý bir Kýbrýs Cumhuriyeti'ne dönüþe bile açýk kapý vardýr. Ayný þekilde en "Kýbrýslýcý" solcu partinin politikacýlarýnýn, "ayrý devlet" formülü olasýlýðýna karþý, o anlamýn da çýktýðý açýklamalarý vardýr. Böyle bir malzeme ile donatýlýr bizim politikacýlar piyasaya çýkarken. Politika okulu onlarý hep keçi boku misali ortaya çýkarýr. Biribirinden hiç farklarý yok. Týpkýsýnýn aynisi! Peki politikacýlar gerçeði hiç mi söylemezler? Hayýr! Bilerek ve isteyerek asla. Gerçekleri sözylemezler amma bazan gerçekleri "aðýzlarýndan kaçýrýrlar." Ne zaman derseniz, mesleðe yeni daldýklarý zaman derim. Erdoðan bile iktidara ilk geldiði zaman, TC askerinin Kýbrýs'taki varlýðýný deðerlendirdiði bir konuþmasýnda "Kýbrýs'tan çýkmamýzý istediklerinde çýkmayacak mýyýz?" yollu bir konuþmasý olmuþtu. Daha politik konuþma tecrübesinin olmadýðý zamandý. Buna benzer bir itirafa benzettim Eide'nin geçen günkü açýklamasýný. Espen Barth Eide BM Genel Sekreteri'in Kýbrýs Özel Danýþmaný, Norveçli bir diplomat. Eski diplomat Alexander Downer'in yerini aldý. Kýbrýs Sorunu Danýþmanlýðý'nda emekleme dönemi. Yeni yani. "Aðýzdan kaçýrma"ya müsait bir durumda. Kýbrýs sorunu, belki de ondan daha Selma Bolayýr BÝR YENÝ YIL DAHA Ya da tüm olumsuzluklarý bir tuþa dokunurcasýna "delete" yapýp yalnýzca iyileri hatýrlamak istediði için mi? Peki, iyi nedir o zaman? Ýnsan tek baþýna etrafý olumsuzluklarla doluyken etkilenmeden yaþayabilir mi? A'dan Z'ye sistemsizlik... Beceriksizlik ve güvensizlik... Ýnsanlar devlet kurar sorunlarý çözülsün diye... Bizim buralarda devlet baþka amaçlar için kurulur... Halkýn sorunlarý çözülsün diye deðil "Adamýna iþ bulmak için kuruldu"... Þimdi de yaptýðý yasalar da dahil, seçilenlerin ömür boyu devletin baþýnda çöreklenip oturacaklarýnýn muhasebesini yapan bir kuruma dönüþtü... Bazý düþünürlere bakarsanýz; kafa yormuþlar, insan zihninin bir tabularasa olduðu konusunda "Boþ bir levha olan zihini" biz dolduruyoruz... Yaþadýklarýmýzla, olaylarý nasýl algýladýðýmýz ve deneyimlerimizle... Bunun doðru olduðu kabul edilirse kaç kelimeyle sýnýrlýdýr acaba o tabularasaya yazýlanlar? Uzaða gitmeye gerek yok.. Her gün ekranda gördüðünüz politikacýlarýn.. Aradan onlarca sene geçtiði halde kullandýklarý kelime ve kavramlara bakarsanýz iþin "vahameti" çýkar ortaya.. Keþke bu yeni yýlda zihinlerini boþaltýp, yeni bir tabularasa ile baþlasalar yeni yýla. Ama daha önceki fikirlerine taban tabana zýt fikirlerle. Belki o zaman çoðu þeyler düzelir... Yeni yýlda hepinize saðlýklar diliyorum... yaþlý. Dünyada en uzun sorunlardan birisi ya... Yarým asrý geçmiþ durumda. Kýbrýs'ta Ýngilizce yayýmlanan Cyprus Weekly'ye verdiði beyanatta, bence çok önemli bazý gerçekleri "aðzýndan kaçýrdý." Bir soru üzerine, Türkiye'nin, Kýbrýs Cumhuriyeti münhasýr ekonomik sularýna gönderdiði Barbaros sismik araþtýrma gemisi ile ilgili kullandýðý sözler, üzerinde düþünülmesi gereken sözler. Ne demiþ Eide? "Barbaros'un varlýðý, yapbozun sadece küçük bir parçasýdýr. Yapboz, çeþitli parçalardan oluþur." Bu, ayni zamanda bir itiraftýr. Kýbrýs sorununun neden çýkartýldýðý Sýrasý ile Cumhuriyetin kuruluþundan sonra kýsa sürede 1963 olaylarýnýn neden baþlatýldýðý 13 maddelik Anayasa deðiþikliðinin empoze edilmek istemesinin arkasýnda, Makariyos'tan baþka kimlerin parmaðýnýn olduðu Kýbrýslýtürklerin, Kýbrýs Cumnhuriyeti'ndeki görevlerine dönmelerinin neden saðlanmadýðýnýn Faþist Samson darbesi sonucu Türkiye'nin tek taraflý olarak adaya çýkmasý ve bu çýkýþý iþgale dönüþtürmesi Bugünkü fiili gayri yasal durumun oluþturulmasý Yüzbinlerce Türkiyeli'nin Kýbrýs'a taþýnmasý Gerçekte bir "yapbozun" parçalarýdýr. Ve bu gerçek, Eide'nin aðzýndan dökülen o basit tümce ile açýða çýktý. Çocuklar, resimler ve hayvan figürlerinden oluþan yapbozlar ile oynarlar. Dünyayý yöneten güçler de ufak-tefek toplum ve diðer piyon devletler ile yapboz oynarlar. Ýstedikleri yere sürerler, istedikleri þekli oluþturmak için, hangi yapboz parçasý gerekiyorsa, onu resme yerleþtirirler.. Toplumlar arasýnda nifak sokup çatýþma da çýkarýrlar Oldu-bittiler yaratýp darbe de yaptýrýrlar Gerektiði zaman "demokrasi götürmek için" devlet de iþgal ederler "Bozulan anayasal nizamý yeniden tesis ettirmek için" müdahale de yaptýrýrlar. Yüzlerce devlet Adýný bildiðimiz veya duymadýðýmýz. Dünya "yapbozunda" bir figürdürler. Resmi oluþturmak için onlarý yerli yerine oturtmak, emperyalist güçler için hiç de zor deðil. Barbaros Kýbrýs münhasýr ekonomik sularýna giriþi de yapbozun bir figürü idi "Güney Kýbrýs Yönetimi sondajlarý durdurmadýðý sürece, Barbaros sismik araþtýrmalarý sürdürecek!" havasýný atanlarýn da iddialarý ve söylemleri yapabozun bir parçasý idi. Yapbozu oynayanlar Barbaros'un "geliþ" figürünü sahneye sürdüler Þimdi de Barbaros'un "gidiþ" figürünü. Eider'in bu açýklamasý aslýnda "Çözümsüzlük çözümdür" "Tek bir asker çekmeden vartayý atlatmakla" övünenlerin söylediklerinin "Kýbrýs yapbozunda" bir anlamýnýn olmadýðýný kanýtlýyor. Asýl merak, daha büyük yapbozda. Ýrak, Suriye, Ýran ve Türkiye Yapboz oynayanlar bu yapboz figürlerini nasýl þekillendirecekler? Yeni Ortadoðu Projesi kapsamýnda oluþturulan haritada, yapboz parçalarý Ýrak, Kürdistan, Süriye, Ýran, Türkiye için nasýl biçimlendirilmiþtir? Asýl merak edilen o. Yapbozun gerçek ve kurulmuþ þekli, birilerinin gizli kasasýnda durmaktadýr. O resme uygun olarak da yapboz parçalarý yerleþtirilmektedir bölgemizde. Nihai resim oluþtuðü zaman haritalar nasýl þekillenecek, yaþayanlar görecek. Bu Yeni Orta Doðu yapboz resmi, ne "sonsuza kadar yaþatma antlarý" Ne de "dünyanýn yeni süper gücü olunduðunu" halka pompalamakla deðiþtirilebilir. Teþekkürler BM Genel Sekreteri Kýbrýs Özel Danýþmaný Ekselans Espen Barth Eide. Ufak tefek daðlarý yarattýðýný sananlara, yapbozun bir figürü olduklarýný hatýrlattýðýn için TEK KARÝYERÝ HIRSIZLIÐI AKLAMA "Kadýnýn tek kariyeri annelik olmalý" sözleriyle gündeme gelen TC Saðlýk Bakaný Mehmet Müezzinoðlu, dört bakan için yapýlacak Yüce Divan oylamasý hakkýnda konuþtu.müezzinoðlu, Yüce Divan'ý "kendilerine tuzak kuran sistemin ana unsuru" olarak gördüðünü ifade etti. Müezzinoðlu þöyle devam etti: "AK Parti Genel Merkezi de yönetim anlayýþý da bu olaylardan dersler çýkarýr ve gereðini yapar.toplum vicdaný, Yüce Divan vicdanýndan çok daha deðerli. Yüce Divan'da aklananlarýn toplum vicdanýnda aklanmadýðý ya da Yüce Divan'a gitmeyip toplum vicdanýnda temiz kaldýðý örnekleri biliyorum. Bu anlamda toplum vicdanýný rahat ettirecek þekilde gereðini yaparýz. Ama geçtiðimiz 50 yýlda onlarca kez topluma bedel ödeten bir yapýya da teslim olmayýz. Bu tuzaklarý AK Parti olarak biz çok yaþadýk. Sütten aðzýmýz yandý, yoðurdu üfleyerek yiyoruz. Bizim millet adýna canýmýz yandý. Biz artýk milletten ve Allah'tan baþka kimseden korkmuyoruz." MÝNÝ YORUM YILMAZ GÜNEY'ÝN FÝLMÝNÝ ÝZLEYÝNCE SOSYALÝST OLMUÞ Cumhurbaþkaný adaylarýndan Sibel Siber bir konuþmasýnda þöyle demiþ: "Yýlmaz Güney'in bir filmini izledikten sonra sosyalist oldum!" Ne zaman olmuþ? 2010'da... Hayret... O vakte kadar hiçbir Yýlmaz Güney filmi izlememiþ mi yani? Diyelim ki izlemedi, peki Nazým Hikmet de mi okumadý hiç? Marks, Engels, Lenin... Bunlarý da hiç okumadý deðil mi? Hem sosyalist olmak için ille de Yýlmaz güney filmi izlemek mi gerekir? Hayat öðretmiyor mu insana bunu?.. Görüyorsun iþte, kimisi yoksul, kimisi zengin bu dünyada... Neden böyle, hiç mi merak etmez insan? Sibel Haným hiçbirini okumadýysa Maksim Gorki'nin 'Ana' romanýný da mý okumadý? Ve dahasý, bunlardan hiç haberi yoksa, nasýl bir cumhurbaþkaný olacak? Ayrýca bir de þu: "Yýlmaz Güney'in Kýbrýs'a geldiði zaman "Kahrolsun iþgal" diye kendi el yazýsýyla bir mesaj yayýnladýðýný biliyor mu? Týrnak... "Omuz baþlarýný eskittik, yaslanmak yerine yük olarak sürekli... Badem aðaçlarýnda gelinlik kýzlar gibi dizili çiçeklere bakarak aþk sözcükleri fýsýldamayý eskittik, sevgilinin kulaðýna... Gürültülerde boðulduk, sessizliði eskittik ve suskunluðu... Karanlýklara kibrit çakmayý..." Cenk MUTLUYAKALI, (Yenidüzen) "Ne gemi geçerdi bu limandan, ne uçak... Mevsim olurdu ne havada bulut, ne yürekte umut... Postacý son umut... Londra mektuplarý hasretten el yakardý... Yürekler dayanmazdý... Gidenler gelmek bilmezdi; gitmek 'bir ayrýlýk bir ölüm' demekti... Halbuki kaçan kurtulur muydu? Bu þeher adamý hasretten gebermez miydi?" Ahmet OKAN (Havadis) "Yýllarca kandýrýldýk! Soyulduk soðana çevrildik! Sonra unutulduk! Sonra seçim yanaþtý yine hatýrlandýk! Yalan, sahte, ikiyüzlü, iðrenç, çirkin vaatler yine baþladý... Artarak da devam edecek. Hala inanacak mýyýz?" Cenk DÝLER (Detay) Günün Kahramaný BÝNBAÞI DR. NÝHAT ÝLHAN 1963 kanlý olaylarý baþladýðýnda Binbaþý Dr. Nihat Ýlhan Kýbrýs'taki Türk Alayý'nda görevliydi... Olaylarýn baþlamasýndan kýsa bir süre sonra, Kumsal bölgesindeki evinde üç çocuðu ile eþi banyo odasýnda katledildi ve tarihe "banyo katliamý" ile geçti... Bu fotoðraf Türk resmi propagandasýnýn ikonu oldu... Türk tarafý bunu "Rum barbarlýðý" olarak nitelerken, Rum tarafý, ailesini Binbaþý Ýlhan'ýn cinnet geçirerek öldürdüðünü iddia ediyor... Olayýn kökünü kazýmaya devam ediyoruz, bakalým canlý tanýklar konuþacak mý?

7 5 Ocak 2015 Pazartesi Baflýnýn Köþesi Dr.Dolgun Dalgýçoðlu ORTAK DEÐERLERÝMÝZE SAHÝP ÇIKACAKSAK (Ýstanbul)- Barbaros Akdeniz'e indi, "burada Kýbrýslýlarýn da hakký var, onlarýn gücü yetmez, onlar adýna ben araþtýrma yaðacaðým" dedi Ortalýk karýþtý. Oysa tek bacaklý Kýbrýs Cumhuriyeti uluslararasý anlaþmalara imza atmýþ platformunu oraya kurdurtmuþtu bile. Araþtýrmalar beklenti üzerineydi. Bekliyorduk. Hep beraber oradan çýkacaktý. Zengin olacaktýk. Dünya karýþtý. Daha çýkmamýþtý oysa. Ve Tek bacaklý cumhuriyetin tek bacaðý açýklama üstüne açýklama yaptý "Ortaðýmýzýn hakkýný saklayacaðýz elbet" Bu söz üzerine Barbaros Akdeniz'e indi. Kýbrýslýtürklerin aklý kesmez Onlarýn gücü de yok. "Ben arayacaðým kendi adýma" dedi Dolaþtý. Ortalýk karýþtý. Anastasiadis (Tek bacak) açýklama yaptý "Barbaros çekilmezse masaya oturmam." Barbaros "burada bir þey yok ben ufak ufak çekileyim" dedi. Çekilirken renk vermedi. Bu çekiliþi gören tek bacak baþka açýklama yaptý "Egemenliðimiz tanýnmazsa masaya gelmeyiz" Akdeniz'e açýlan Barbaros'tan yeni bir açýklama geldi "Ben hala buralardayým ve araþtýrmalarýma devam edeceðim" Bu arada Tek bacak tarafýn diðer bacak tarafý baktý. "Allah Allah" dedi Þaþýrdý. "Olur mu" dedi. "Barbaros bizim adýmýza araþtýrma yapýyor. Biz neysek Barbaros o" dedi. Sonra baþka bir haným ortaya çýktý Daha etkili olduðunu sananlardan Dedi ki, "Ortak ürünler iki halka ait, bir tarafýn lehine kullanýlmamalý". O aslýnda petrolden bahsetmemiþti. Doðalgazla da ilgilenmemiþti. Onun kast ettiði hellimdi. Esasýnda ortak deðerler denince ilk aklýma gelen zivaniyadýr Golifadýr Bir de bandabuliya Üzüm, zeytin, þarap Olmazsa olmaz Aynikola elmasý Ve zeytinle yenen luvana ve turþusuna bayýldýðýmýz girdama Bunlar ortak deðerlerimizdir Unutmadan Ortak deðerler derken bir de þunu düþünmeli Orak tencere mesela Adez çorbasý yapýlacak. Kaþýk sallandýrýlacak Tencere yatak odasýnda kaþýk, piron tuvalette olur mu? Olmamalý. Ortak deðerlere deðmek için önce evi birleþtirmeli Evde kalan misafirlerle vedalaþmalý Ondan sonra pironu, býçaðý mutfaða yerleþtirmeli. Ki kim nerede bilsin. Petrol, doðal gaz çýktý çýkacak oldu Nedense ortaklýk laflarý pat diye Barbaros gibi ortalýða saçýldý Iyi, güzel, ortaðýz, ortak deðerlerimize birlikte sahip çýkacaðýz Ama bunun için önce mutfaðý, yatak odasýný toparlamak gerekmez mi? ÇÖPTEN ELEKTRÝK ÜRETÝM PROJESÝ ÝHALE AÞAMASINA GELDÝ Yerel Yönetimler Müdürü Erkan Tekeli, tüm belediyelerin topladýðý çöplerin 3 yýl içerisinde çöpten elektrik üretecek bir tesiste iþlenmeye baþlanacaðýný açýkladý. Erkan Tekeli, Türk Ajansý Kýbrýs (TAK) muhabirine, katý atýklardan yararlanýlmasý ile ilgili yürütülen çalýþmalar hakkýnda bilgi verdi. Tekeli, Güngör Düzenli Çöp Depolama Alaný'nýn, çýkan çöp miktarýnýn beklenenin üzerinde olmasýndan dolayý, ömrünün öngörülenden kýsa olacaðýný, bu nedenle çöplerden elektrik elde edilen yeni bir tesis üzerinde çalýþmalarýný sürdürdüklerini belirtti. ÜNÝVERSÝTE BAÞVURULARI BAÞLIYOR Yükseköðretime Geçiþ Sýnavý (YGS) ve üniversitelere sýnavsýz geçiþ için baþvurular bugün baþlayacak. ÖSYM'nin internet sitesinde yayýmlanan Öðrenci Seçme ve Yerleþtirme Sistemi (ÖSYS) kýlavuzuna göre, mesleki ve teknik ortaöðretim kurumlarýndan mezun olan veya olacaklarýn, bitirdikleri programýn devamý niteliðinde veya buna yakýn programlarýn uygulandýðý meslek yüksekokullarý ile açýköðretim önlisans programlarýna sýnavsýz olarak yerleþtirilmek için yarýndan itibaren 19 Ocak'a kadar ÖSYS'ye baþvurabilecek. Adaylar, YGS için 50, sýnavsýz geçiþ için 15 lira yatýracak. Adaylar, ÖSYS Kýlavuzu ile aday baþvuru formuna verilen süre içinde, ÖSYM'nin internet adresinden eriþebilecek. Kýlavuzun satýþý yapýlmayacak. Bir ortaöðretim kurumunda son sýnýfta okuyan adaylar; baþvurularýný kendi okullarýndan yapacak. Okulu baþvuru merkezi olmayan adaylar, okul müdürü tarafýndan bir baþvuru merkezine yönlendirilecek. ERCAN GENÝÞLETÝLÝYOR HAVAALANI TAÞYAPI'YA DEVREDÝLECEK Tüm belediyelerce toplanan çöplerin ayrýþtýrýlarak düzenli olarak Güngör çöp depolama alanýnda depolanmasýnýn öngörüldüðü, Avrupa Birliði tarafýndan finanse edilen projeye raðmen, 28 belediyeden 19'unun vahþi depolama yaptýðýný kaydeden Erkan Tekeli, "Ülkemiz maalesef bir çöplük. Örnek verecek olursak Güzelyurt Kalkanlý OTDÜ civarý çöplük, Ýskele alaný çöplük. Bu tablo karþýsýnda dehþete düþülür" dedi. Tekeli, peynir altý sularýnýn bir kýsmýnýn, yapýlmamasý gerektiði halde, Haspolat Arýtma Tesisi'ne bir kýsmýnýn da derelere boþaltýldýðýný belirtti. Bayýndýrlýk ve Ulaþtýrma Bakaný Hasan Taçoy, Ercan Havalimaný'nýn dört yýl sürecek geniþleme çalýþmalarýna baþlanmasý çerçevesinde, Salý günü Taþyapý Ýnþaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret A.Þ ile sözleþme imzalanacaðýný açýkladý. Sözkonusu sözleþme, Taþyapý Ýnþaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret A.Þ'nin; mevcut apronu 500 metre daha uzatmasýný, mevcut aprona paralel olarak 3 kilometrelik ek bir apron ve yeni bir terminal binasý yapmasýný ve yeni terminale ulaþým için 500 metrelik bir tünel inþa etmesini öngörüyor. 4 yýl içinde tamamlanacak yeni terminal binasý ve apron inþasý için arazinin yüklenici firma Taþyapý Ýnþaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret A.Þ'ne tamamen devredilmesi gerektiðine iþaret eden Taçoy, Ercan Havalimaný arazisinin devredilebilmesi için önce arazinin içerisindeki askeri bölgelerin boþaltýlmasýnýn saðlandýðýný, ikinci ve son olarak da Ýstanbul Handling Ltd. tarafýndan kullanýlan hangarýn boþaltýldýðýný bildirdi. Bayýndýrlýk ve Ulaþtýrma Bakaný Hasan Taçoy, bugün Ercan Havaalaný'ný ziyaret ederek, Ýstanbul Handling Ltd.'in kullanýmýnda olan hangarýn yýkým çalýþmalarýný yerinde inceledi. Taçoy'a ziyaretinde Bakanlýk Müsteþarý Suat Yeldener, Sivil Havacýlýk Dairesi Müdürü Mustafa Sofi ve Ýstanbul Handling Ltd. Genel Müdürü Coþkun Kýlýçkara eþlik etti. Taçoy burada basýna yaptýðý açýklamada, alanýn Taþyapý Ýnþaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret A.Þ'ne tamamen devredilebilmesi için öncelikle söz konusu alan içindeki askeri birlikler için Beyköy'e yakýn bir bölgede, bir kampýn altyapýsýnýn oluþturulmasý yönünde 31 Aralýk'ta ihaleye çýkýldýðýný, ihaleye 11 þirketin baþvurduðunu belirtti. Taçoy, askerin Ercan Havalimaný alaný içindeki bölgeyi teslim etmeye hazýr olduðunu kaydetti. 7 GÖR DUY KONUÞ GÖR DUY KONUÞ ALO AFRÝKA HATTI TEMELÝ YALAN... Gazetemize gönderilen elektronik postada isminin Salih Camdal olduðunu yazan bir vatandaþýmýz da Kumsal cinayetiyle ilgili düþüncelerini aktardý. Salih Camdal'ýn mektubu özetle þöyle: "Ben bir vatandaþ olarak aklýma takýlan bir konuyu dile getirmek istiyorum. Gazetelerin bazýlarýnda bilhassa Rum gazetelerinde Kumsal katliamýnýn Binbaþý Ýlhan tarafýndan yazýldýðý belirtilmekte. Bizim taraftaki milliyetçi kesim hemen bu iþin üstüne atýlmakta ve veryansýn etmektedirler. Kumsal katliamý baþlý baþýna bir konudur. Faili meçhul mu, faili meþhur mu bilmem ama ikisi de olabilir. Þimdi Afrika gazetesi bazý fotoðraflarý ortaya çýkardý ve yayýnladý. Öldürülen çocuk ve annesinin çeþitli pozisyonlarda banyo içerisinde fotoðraflarý var. Afrika gazetesinin yayýnladýðý fotoðrafta çocuklarýn ve annelerinin cesetleri küvetin dýþarýsýnda öldürüldüðünü açýkça ortaya koyuyor. Onun dýþýnda gazete 2 fotoðraf daha yayýnladý... Farklý farklý üç fotoðraf. Ve bu kiþileri katledenler Türkler veya Rumlar, farketmez. Bir cinayet söz konusudur. Ancak Türk tarafý neden böyle bir yalana baþvurdu? Öldürülenleri çeþit çeþit þekillere sokarak resimledi ve bize ilkokul sýralarýndan itibaren empoze edilen ve beyinlerimize raptedilen o fotoðrafta nasýl karar kýldý?.. O katliamdan hayatta kalanlar var. Görgü þahitleri yani... Ancak benim tanýdýklarýmdan bazýlarý bu konuyla ilgili soru sormaya çalýþtýðýnda hep terslendi. Neden konuþsunlar ki? Konuþurlarsa kaybedecekleri çok þeyleri olabilir... Milliyetçi denilen kesimlerin yaygaralarý boþunadýr. Bu fotoðraflarýn hesabýný vermeleri ve ondan sonra baþkasýna hesap sormalarý gerekmektedir. Televizyonda bir film izledim. Fatih Sultan Mehmet'in Ýstanbul'u zaptetmesiyle ilgiliydi film. Türk filmiydi. Gemilerin karadan yüzdürüldüðünden tutun da neler neler anlatýldý durdu. Oysa Osmanlý ordusu Ýstanbul'u kuþattýktan sonra orada beklerken surlar içerisine soktuðu casuslarý aracýlýðýyla surlar altýndaki geçitlerin kapýlarýný açarak Osmanlý ordusunun içeriye girmesini saðladýlar. Ben bunu duydum. Bana da anlattýlar ve mantýklý gelen de bu oldu? Þimdi Kumsal cinayetini düþünüyorum da, mantýklý gelen hangisi olduðuna karar veriyorum. Kararým da bana kalsýn... Beni ilgilendiren de Afrika gazetesinde yayýnlanan ve sorulan sorulara birilerinin cevap vermesidir... Çocuklarý ve kadýný kullanarak hazýrlanan mizansenin amacý neydi? Kimler yaptý bunu? Ve bu mizansenle yýllarca hem bizi hem de dünyayý kandýrdýlar. O eve "Barbarlýk Müzesi" adýný verdiler. Orada bir anýt daha var. Yine o tarihlerde ölen üç veya dört kiþinin isimleri yazýlý bir anýt... Onlarýn da yine Türkler tarafýndan yanlýþlýkla öldürüldüðü ancak Rumlar tarafýndan öldürüldüler diye lanse edildikleri toplumumuz arasýnda dile getirilmekte. Yalanlar þimdi baþlamadý buralarda. Temeli yalan ve kan üzerine kurulan bir devletten baþka ne beklenir ki?" BÝZÝM DUVAR AÞK VERÝLMEZ, ALINIR Bizim Mandra Derviþ Eroðlu'nun "Anlaþma olsun olmasýn Türk tarafý kendi yoluna devam edecek" þeklindeki sözleri, yalnýz mandrada deðil. Türkiye hariç tüm dünyada büyük hayretle karþýlanýr. Eroðlu'nun açýklamasýný yorumlayan siyasi gözlemciler, "Bir anlaþmaya varýlsa bile, buna uymayacaðýný Derviþ Eroðlu peþinen ilân etti" derken, sokaktaki adam "Artýk hiç kimse, masaya dönmesi için Anastasiadis'e baský yapmasýn. Çünkü bu sözlerden sonra müzakerelere devam etmenin hiçbir anlamý kalmadý" diye haklý tepkisini dile getirir.

8 8 5 Ocak 2015 Pazartesi Arada Bir Baðýmsýz Köþe Özgün Kutalmýþ okutalmis@yahoo.com Ali Kiþmir alikismir@yahoo.com Vergi almayan KKTC... Günlerdir yazýlý basýnýmýzda vergi beyanýnda bulunan gerçek ve tüzel kiþilerin beyana dayalý 2013 yýlý gelirleri ve ödedikleri veya ödeyecekleri vergi miktarlarý yer almaktadýr. Bu beyanlarý ve ödenecek vergileri görünce insanýn isyan edesi geliyor. Düþünün ki ka ka te ce'de 12 binin üzerinde kayýtlý þirket vardýr. Buna mukabil Vergi Dairesine hesap verip beyanda bulunan þirket sayýsý 4185'tir. Bu rakamlara göre ka ka te ce'de kayýtlý þirketlerin sadece üçte biri hesap sunup gelir veya zarar beyanýnda bulunuyor. Nitekim 4185 þirketin 2373'ü zarar beyan ederek hiçbir vergi ödemeyecek. Eðer bir þekilde stopaj olarak peþin vergi ödemiþse de, devletten vergi alacaklýsý olacaktýr. Ka ka te ce'deki yaþam standardýna, satýlan lüks araç sayýsýna, lüks havuzlu villa ve diðer lüks tüketime baktýðýmýz zaman, bu iþte bir yanlýþlýk olduðunu hemen anlarýz. Þimdi hükümetçilik ettiðini sananlarýn ne yapmasý gerekmektedir? Hiç beyanda bulunmayan veya zarar veya düþük beyanda bulunanlarý derhal geriye dönük olarak mali incelemeye almasý gerekmektedir. Ancak hükümetçilik ettiðini sananlar, bu imkâný da son çýkardýklarý mali afla, kendi elleri ile bertaraf edip, vergi yüzsüzlerine geriye dönük mali incelemeden kaçma fýrsatý da vermiþlerdir. Çünkü emirname ile çýkarýlan son vergi affýndan bir þekilde yararlananlarýn geriye dönük son yedi yýllarý yýkanýp aklanmýþ ve paklanmýþtýr. Beyanda bulunan þirketlerin yarýdan fazlasý zarar beyanýnda bulunmuþtur. Merak ediyorum. Zarar eden bu þirketlerin kaçý son vergi affýndan yararlanmýþtýr? Beyanda bulunmayan vergi mükellefi þirketlerin kaç tanesi ilgili vergi dairesine baþvurup faaliyetlerini askýya aldýðýný bildirmiþtir? Herhangi bir bildirimde bulunmayýp faaliyetlerine devam eden bu þirketler ve direktörleri için ne düþünülmektedir? Faaliyette bulunmayan þirket direktör ve hissedarlarý yaþamlarýný nasýl ve hangi kazançla devam ettirmiþlerdir? Tüm bunlar araþtýrýlacak mý? Ka ka te ce'de toplanan tüm vergilerin %80'den fazlasý dolaylý vergilerden toplanmaktadýr. Avrupa'da bu oran %27, Türkiye'de ise son yýlda %70'e yaklaþtý. Yine biliyoruz ki dolaylý vergiler dünyanýn en adaletsiz vergileridir. Çünkü bin kazananla bir kazanan ayni vergiyi vermektedir. Bu arada dolaylý vergilerin genel fiyat endeksinin artmasýnda, yani enflâsyonun yükselmesinde de payý vardýr. Buna karþýn bizim iktidarsýz ve muktedir olmayan ka ka te ce Hükümetçiði kör gibi tuttuðunu öpmektedir. Bu ise zenginin daha zengin fakirin ise daha fakir olmasýna yol açmaktadýr. Bizim direkt ödenen yani dolaysýz vergilerimizin içinde gümrüklerde alýnan stopaj vergisi de vardýr. Açýkgöz ithalâtçýlar peþin ödenen vergi demek olan stopaj vergisini maliyetlerine yansýttýklarýndan, kendilerinin ödemeleri gereken bu gelir vergisini de tüketim yolu ile halka ödetmektedirler. Mali yýl sonunda beyanda bulunurlarken de, hani gazetelerde ödeyecekleri veregiler var ya, ödedikleri stopajý onlardan düþerek ödeme yapacaklardýr. Bunun anlamý ise gazete sayfalarýnda görünen o dolaysýz verginin de büyük bir kýsmý halk tarafýndan ödenecektir. Eðer stopajdan alýnan vergiyi ödenen dolaysýz vergilerden düþersek, toplam vergi gelirlerinin içinde dolaylý vergilerin payý %90'larý da aþacaktýr. Eðer Valinin Maliye Bakaný Mungan bu gerçek karþýsýnda utanýp sýkýlmazsa bize stopajdan alýnan vergiler çýktýktan sonra alýnan vergilerin yüzde kaçýnýn dolaysýz ve yüzde kaçýnýn dolaylý olduðunu açýklasýn. O FOTOÐRAF!.. ÖZERSAY, AKÇAY VE ZÜMRÜTKÖY'DEYDÝ Baðýmsýz Cumhurbaþkaný adayý Kudret Özersay, ülkede ciddi bir siyasi liderliðe ihtiyaç bulunduðunu söyledi. Özersay, seçim çalýþmalarý çerçevesinde Akçay ve Zümrütköy'ü ziyaret ederek, vatandaþlara Cumhurbaþkanlýðý konusundaki vizyonunu anlattý ve sorularý yanýtladý. Ofisinden yapýlan açýklamaya göre Özersay, Cumhurbaþkanlýðý adaylýðýna destek veren gönüllülerin eþlik ettiði Akçay ve Zümrütköy ziyaretlerinde yaptýðý konuþmalarda, Cumhurbaþkanlýðý seçimlerinde neden aday olduðunu anlattý. Ülkede ciddi bir siyasi liderliðe ihtiyaç bulunduðunu kaydeden Özersay, þunlarý söyledi: "Ülkeyi bu kadar yýldýr yönettiðini sananlar, vatandaþý devlete küstürdükleri gibi, ciddi anlamda umutsuzluða ittiler. Artýk bu belirsizliði ortadan kaldýracak adýmlarýn devlet politikasý haline gelmesini saðlayacak ciddi bir siyasi liderliðe ihtiyaç vardýr. Kiþisel, ailesel, zümresel yahut partisel çýkarlarý deðil, ülke menfaatini düþünen ve tarafsýz davranacak olan bir siyasi liderliðe ihtiyacýmýz vardýr. Nisan ayýnda yapýlacak Cumhurbaþkanlýðý seçimlerine bu nedenle aday oldum". EROÐLU AÇIK PAZARI GEZDÝ - Cumhurbaþkaný Derviþ Eroðlu, dün sabah Lefkoþa Otobüs Terminali'nde kurulan açýk pazarý ziyaret etti. Eroðlu'na Bayýndýrlýk ve Ulaþtýrma Bakaný Hasan Taçoy, Milli Eðitim Bakaný Özdemir Berova, UBP milletvekilleri Faiz Sucuoðlu, Ersin Tatar, Tahsin Ertuðruloðlu eþlik etti. Eroðlu, açýk pazarda esnaf ve halkla sohbet etti, alýþveriþ yaptý. Basýna kýsa bir açýklama yapan Eroðlu, "Bugün UBP ve DP'li arkadaþlarla açýk pazarý ziyaret ettik. Satýþ yapanlarla ve alýþveriþ yapanlarla görüþme fýrsatý bulduk. Havanýn olumsuzluðuna raðmen gayet hareketli bir pazar yeri gördük. Ýnsanlarýmýz bizi sevgi ve coþkuyla karþýladýlar. Görmüþ olduðumuz ilgiden son derece memnunuz" dedi. Satýcýlarýn, satýþtan memnun olduklarýný ifade ettiklerini söyleyen Eroðlu, bundan mutluluk duyduðunu kaydetti. Tüm ürünlerin toplu bir þekilde pazarda satýþa sunulmasýnýn çok önemli olduðunu belirten Eroðlu, Güzelyurt, Ýskele, Lefkoþa pazarlarýný gezerek halkla görüþtüðünü, alýþveriþ yaptýðýný, bu ziyaretten ve ilgiden memnun olduðunu ifade etti. SÝBER HEDEFLERÝNÝ TAÞKENT'TE ANLATTI CTP-BG Cumhurbaþkaný adayý Sibel Siber, Yukarý ve Aþaðý Taþkentliler ile bir araya gelerek hedeflerini anlattý. Siber, her þeyden önce halkýn güven duyduðu bir cumhurbaþkaný olmanýn önemine iþaret ederek deðiþimi vurguladý. Siber, " 'Böyle gelmiþ böyle gider' deðil, bu gidiþe artýk son vermeliyiz" dedi. CTP-BG Basýn Bürosu'ndan yapýlan açýklamaya göre, Cumhurbaþkanlýðý seçiminin Kýbrýs Türkü'nün geleceði ile alakalý olduðunu kaydeden Siber, bu süreçte Kýbrýslý Türklerin aydýnlýk bir geleceðe ulaþabilmesi için köhne ve çaðdýþý kalmýþ ezber yaklaþýmlarla deðil, gerek müzakere masasýnda gerekse içteki sorunlarla ilgilenen, halkýn daha güzel günlere ulaþmasý için heyecan duyan bir Cumhurbaþkanýna ihtiyaç duyduðunu belirtti.siber þöyle dedi: "Cumhurbaþkanlýðý makamý, onurlu ve yüce bir makamdýr ama bir amaç deðil, halka hizmet için bir araçtýr. Ýçteki sorunlara yönelik danýþmanlardan oluþan 'gençlik', 'kadýn', 'çevre', 'kültür ve sanat', 'trafik', 'saðlýk', 'eðitim', 'saðlýklý þehir', 'engelli yaþam' ve ihtiyaca göre oluþturulacak çalýþma gruplarý ile halkýmýzýn tümünü ilgilendiren konularda projeler üretilip, halkla paylaþýlarak yaþamýn kalitesini artýrmaya yönelik çalýþmalar yapýlacak" Savaþ çok kötü bir þey... O günleri yaþayanlar elbette bu acýyý çok daha iyi bilirler... Ancak ben ve benim gibiler de inanýnýz en az savaþý görenler kadar o günlerin etkisinde bir yaþam sürüyoruz... Ýþte buna en büyük örnek o fotoðraf!.. Yani banyo katliamý olarak bilinen o vahþetin görüntüleri... O banyonun içerisindeki cansýz çocuklarýn yaþýna geldiðimiz andan itibaren önümüze hep bu fotoðraf kondu... Henüz ilkokula giderken Aralýk ayýnda o vahþetin yaþandýðý evi ziyaret etmemiz saðlanýrdý... Ve o çocuklardan bir tanesinin beyninin kafasýndan fýrlayýp duvara yapýþtýðý anlatýlýrdý... Doðal olarak bizler de, "bu Rumlar nasýl bir þey" diye kendi kendimizi sorgulamaya baþlardýk... Çünkü bize anlatýlanlarý yapanlar insan olmazdý!.. Onlar baþka türlü bir þey olmalýydý!.. Sonra ortaokul dönemi geldi ve Murataða ile Sandallar vahþetini öðrendik... O dönemlerde Rumlarýn motorlar ile sýnýra geldikleri günlerdi... Bazý öðretmenlerimizin de içerisinde bulunduðu bir grup kiþi bizlere "hepiniz elinize birer taþ alýp Yiðitler Burcu'na gidiniz" demiþti... Ýþte Rumlarý ilk kez görme fýrsatýný o gün yakalamýþtým... Ceplerime taþ doldurduktan sonra bizi almaya gelen minibüse binip doðru Yiðitler Burcu'na gittik... Orada çok sayýda okul üniformalý genç Kýbrýslý Türkler vardý ve hepsi de çok öfkeli davranýyorlardý... O anda kalabalýðýn arasýndan zorla geçmeye çalýþarak Rumlarý görmek istedim... Acaba o banyo katliamýný yapanlar neye benziyorlardý? Uzun uðraþlar sonunda Rumlarý görmeye baþardým... Ve o anda gerek tipleri, gerekse de o çýlgýn tavýrlarý ile bizlere ne kadar çok benzediklerini fark ettim... Dönüp kendi kendime "ben ne yapýyorum" dedim ve hýzla oradan uzaklaþmaya baþladým... Daha sonra eve gelip TV'yi açtýðýmda bir Rum'un tellere sýkýþtýðýný, onu o halde kýstýran bazý Türklerin ise elindeki demirlerle onu döverek öldürdüðünü öðrendim... Ýþte tam o anda birbirimizden bir farkýmýz olmadýðýný anladým... Yani artýk o banyo katliamýný yapan kiþilerin Rum ya da Türk olmasýnýn benim için bir önemi kalmamýþtý... Çünkü bu nefreti ve vahþeti yapabilen kiþileri Rum veya Türk diye ayýrmanýn bir anlamý yok!.. Sadece insan olmadýklarýný bilmemiz bile yeterli... Ancak bugüne geldiðimizde artýk hesaplaþmanýn vaktinin geldiðini görüyoruz... Evet, ortada üç farklý fotoðraf var... Ve cevaplanmayý bekleyen onlarca sorular... Bu vahþeti kim veya kimler yaptý? Hatta ondan da öte o küçük çocuklarýn cesetleriyle kimler, neden oynamýþlardý? Neden olayýn içerisine "dram" ekleme gereði duymuþlardý... Ve neden o evden sað kurtulanlar çýkýp, "evet, bu vahþeti Rumlar yaptý" diyememektedir... Bunlarý konuþmaktan korkmamalýyýz... Yukarý da yazdýðým gibi bu ve buna benzer katliamlarý yapanlar insan olamazlar... Ayný þekilde yaþanýlan bu katliamlara "dram" eklemek için cansýz çocuk bedenleriyle görsel þov yapanlar da insan olamazlar!.. O nedenle geçmiþle hesaplaþýp, geleceðe ýþýk tutmalýyýz... Bizlerin yaþadýðý ikilemleri çocuklarýmýza yaþatmamalýyýz... Elbette sadece bizler deðil Rumlar da bunu yapmalýdýr ve kendi kendileri ile hesaplaþmalýdýr... Bana göre bu yýl üzerinde durulmasý gereken en önemli konu bunlardýr... Ben bir Kýbrýslý Türk olarak yüzlerce kez Rumlardan özür dilemek istiyorum... Ama bunu yapabilmem için önce gerçekleri öðrenmem gerekiyor... Ve ne yazýk ki bu gerçekleri bilen kiþi sayýsý gün geçtikçe azalýyor... O nedenle susmayýnýz ve kendi çocuklarýnýzýn geleceði için konuþunuz...

9 9 5 Ocak 2015 Pazartesi Posta... Posta... Posta... Tünel ALINTI Memleketimden manzaralar ARÞÝV GAZAP EKEN AZAP BÝÇER Geçen yaz Davutoðlu, IÞÝD'le ilgili bir soruya muhatap olduðunda "anlayýþlý bir amca" gibi konuþmuþtu: "Hoþnutsuzluklar, öfkeler, büyük bir cephede, geniþ bir reaksiyon doðurdu. Dýþlanmasalardý, bu öfke birikmezdi."baþbakan için, bu teþhisi buralara uyarlama vakti þimdi O ve ekibi, Türkiye'yi bir "özgürlükler cenneti" olarak tarif ededursun, bastýrýlan, dýþlanan, kýþkýrtýlan büyük cephede biriken öfke, geniþ bir reaksiyon doðurmuþ durumda Erdoðan bu infiali, benzin dökerek ve bilek bükerek bastýrabileceðini sanýyor. (Öyle olmasa, bir Cumhurbaþkaný, yeni yýl mesajýnda bile huzur dileyeceði yerde, "Karanlýk odaklar, içimizdeki hainler, kirli eller, ahlaksýz darbeciler" diye haykýrýr mý?)yanýlýyor.birbirine sürtünerek bilenen býçaklar gibi, o celallendikçe hiddet, karþý hiddeti keskinleþtiriyor; þiddet, daha yoðun þiddeti davet ediyor.dozu artan hýþým fýrtýnalarýnda, amca konuþmalarýnýn, koruma ordularýnýn, biber gazlarýnýn, TOMA sularýnýn, itidal çaðrýlarýnýn kâr etmeyeceði bir noktaya sürükleniyoruz.gazap eken, azap biçer; hatýrlatýyoruz. Can DÜNDAR (Cumhuriyet) TARÝH 8 ARALIK 2013 CTP için bir dönüm noktasý daha... Bugün yapýlacak olan kurultayda baþkanlýk için Özkan Yorgancýoðlu ve Asým Akansoy yarýþacak... Söz delegede... Yorgancýoðlu'na daha fazla þans tanýnsa da kesin sonuç hakkýnda deðerlendirme yapýlamadý... Gözden kaçmayanlar... NE GEREK VAR KARIÞTIRMAYA Ne gerek var tarihte yaþanan katliamlarý karýþtýrmaya, ne gerek var senelerce bize yutturulan yalanlarý, hazýr sindirmiþken, sil baþtan gündeme getirmeye!.. Banyo katliamýna dair þaibeler kalsýn, yeter ki, biz her sene çocuklarýmýza Rumlarýn ne kadar barbar olduklarýný gösterecek bir barbarlýk müzesine sahip olalým. Biz gerçeði öðrenemeden ölüp gideceðiz, çocuklarýmýz için bile gerçeðin kapýsýný aralamayalým Bizim tepemizde doðduðumuz günden bu yana hep faþistler oturdu, çocuklarýmýzýn tepesinde de oturmaya devam etsinler Haklýsýn Serhat! "Artýk uðraþmayalým böyle þeylerle " DÝPNOT Türkiye Hijyen Konseyi'nin saðlýk açýsýndan tehlike arz eden ve tuvaletten bile daha kirli olan 10 nesne arasýnda havlu, madeni para ve restorandaki menü kitapçýklarý da yer aldý ÝNCÝR ÇEKÝRDEÐÝ "Toplum deðiþim istiyor Bunun için adayým, halkýma hizmet etmek için adayým" Sibel Siber CTP-BG Cumhurbaþkaný adayý VÝRGÜL... SATILIK TARÝH Yað satarýz, bal satarýz, caka satarýz, ustamýz öldü, biz onun yerine de satarýz, icabýnda onu da satarýz. Biz tarihi de satarýz, bugünü de satarýz, yarýný da satar, öbürgüne veresiye baþlarýz. Elimizde ne kadar belge, ne kadar fotoðraf varsa resmi tarihin fiyakasýný bozacak, yalanlarýný deþifre edecek, hepsini de o tarihin bugünkü temsilcilerine satarýz. Kendimizi boyar "ana"mýza satarýz, "ana"mýzý boyar babamýza satarýz Satarýz iþte, herþeyi satarýz "Kýbrýs artýk uykusundan uyanmalý!" KIBRIS UYANIK, UYUYAN KIBRISLILAR Seyfettin ATAR (Mersin Nükleer Karþýtý Platform'dan TMMOB Elektrik Mühendisleri Odasý Mersin Þubesi Yönetim Kurulu Baþkaný) Akýntýya karþý kürek çeken Reis, Alman yapýmý zýrhlý Mercedes'inin içinde bile acýnacak halde. Erdoðan'ýn, elinde topladýðý tüm güce raðmen geceleri yataðýnda kývranmasýna sebep olan, Davutoðlu'nun stratejik derinliðine ve özenle taranmýþ saçlarýna raðmen kürsülerden oyuncaðýný kaybetmiþ sinirli bir çocuk gibi haykýrmasýnýn arkasýnda yatan esas mesele, en ulvi davamýz: Özümüze dönmek. Kadim medeniyetimizin köklerine inmek. Aslýmýza rücu etmek.ne yazýk ki bizim kansere çare bulacak, Mars'tan su numunesi toplayacak lüksümüz yok. Yeni nesil henüz Amerika'nýn gerçek kaþiflerini bile tanýmýyor.bizim birinci vazifemiz, 200 yýl önce Tanzimat'ýn açtýðý yaralarý sarmak, yüz yýllýk Kemalist parantezi kapatmak, þanlý tarihimizi tekrar yazmak, Türkçe öðrenemeden Eski Türkçe rüya görebilmek, her köþe baþýna imam hatip açýp her tepe baþýna Osmanlý mimarisinin betondan çirkin taklitlerini dikebilmek, kadýn bedenini doðumhane ve mutfaða hapsedebilmek Hepsi, KARÝKATÜR / 'yozlaþan'bir toplumun onca yýl hor görülmüþ özüne doðru yaptýðý zafer yürüyüþünü müjdeliyor.kuþkusuz, ecdadýmýzla hemhal olup Batý'nýn sunduðu tahrik edici nimetleri elinin tersiyle itebilmek her babayiðidin harcý deðil. Erdoðan ve silah arkadaþlarýnýn bu göz yaþartýcý dik duruþunu 21'inci yüzyýlýn ilk büyük kahramanlýk destaný olarak algýlamamak yalnýzca Boðaz'daki yalýlarýnýn teraslarýnda puro tüttürüp viski yudumlayan 'yerli turistler'e mahsus.kökleri dýþarýda kalmýþ bu azýnlýðýn aksine, aslýna rücu ederek terbiye edilmiþ bir medeniyeti tekrar þaha kaldýran Erdoðan'ýn Batý'ya ihtiyacý yok. Bundan böyle, kendine pek yakýþtýrdýðý Daniel Hechter imzalý takým elbiselerini, Rainier kravatý ve güneþli günlerde tercih ettiði -kenarlarý kristalliswarovski gözlüklerini fýrlatýp atacak.uzun ve cesur adam, rengarenk kýyafetleriyle yedi iklimde gururla arzý endam eden Afrika liderleri gibi Serhan Gazioðlu 'aslýmýza uygun' bir padiþah kavuðu ve zarif kaftanýyla G-20 ve BM toplantýlarýnýn tozunu attýracak. Yurtdýþý ziyaretlerini Frenk icadý Boeing'lerle deðil, atalarýmýz gibi Endülüs atý üstünde bir Yeniçeri bölüðü eþliðinde yapacak.haberleþme iphone üzerinden deðil, posta güvercinleri ve ulaklarla yapýlacak.kafir icadý elektrik kesileceði için, CIA icadý internet de tedavülden kalkacak (Her þerde bir hayýr vardýr: Melih Gökçek tweet atamayacak).doðum kontrol haplarý ve sezaryene verilen sert tepki aspirin ya da kalýn baðýrsak ameliyatýna da verilecek.ýbni Sina gibi Müslüman alimlerinin týbbi yöntemleri dururken Pasteur gibi ecnebi hekimlerin yeniliklerine uyulmayacak. Anjiyo yapýlmayacak, MR çekilmeyecek. Hastaneye ambülansla deðil, at arabasýyla gidilecek.felsefe denince Foucault'da deðil Gazali'dedurulacak. Ama, Asr-ý Saadet'e dönmek kolay deðil. AKP kongrelerinde tekbir çekmek, Ýsrail elçiliði önünde bayrak yakmak, Ayasofya'yý ibadete açmaya kalkýþmak, beyaz kefen giyip Cumhurbaþkaný'ný karþýlamak ya da Beyazýt Meydaný'nda þiþme Noel Baba býçaklamak yeterli olmayabilir. Diðerlerinden farklý, köklü, üstün bir medeniyete mensup olduðunuzu iddia ediyorsanýz, tehdit olarak gördüðünüz medeniyetin sunduklarýna karþý mesafeli durmanýz beklenebilir. Selefisinden tatlýsu Ýslamcýsýna, post-modern Müslümanlarýn ortak trajedisi: Rus yapýmý kalaþnikoflarla savaþarak Japon Toyota'sý üzerinde Ýslam Devleti ilan etmek; kolunda Rolex saatle kendini Halife ilan edip Batý'yý tehdit etmek; Noel bayramýný kýskanýp 'kutlu doðum haftasý' gibi 'yeni gelenekler' icat etmek; Akýntýya karþý kürek çeken Reis ise, Alman yapýmý zýrhlý Mercedes'inin içinde 'Ak Saray'ýna yol alýrken yahut Bodrum'da tatil yaparken bile acýnacak halde.kutsal dava, çoktan kaybedilmiþ.sýrtýný dayadýðý geleneksel Türkiye'nin bir elinde tespih diðerinde 'akýllý tablet', gönlü Kabe'de ama gözü Apple Store'da. (Bu yazý Kanada McGill Üniversitesi Tarih bölümünde Osmanlý tarihi üzerine yüksek lisans yapan Arda Ekþigil'in diken.com.tr'de yayýmlanan "Akýntýya karþý kürek çeken Reis" baþlýklý yazýsýndan kýsaltýlmýþtýr )

10 10 5 Ocak 2015 Pazartesi Hasan Cezaroglu "Gurtarýlanlar" gurtarýcýnýn elinde, kendi ülkelerinde üstelik "kurtarýlmýþ" olduklarý halde, yok oluyorsalar bu ne anlama geliyor? Gurtarýcýya "gurtarýlanlarýn" itiraz edip, bunun gurtarýlma olmadýðý, resmen "düzme" olduðu yüzüne söylendiðinde, gurtarýcýnýn "gurtardýklarýna" öfkelenmesi ve üstelik de onlara tembel ve besleme diye hakaret etmesinin suçlusu sizce kim dersiniz be "gurtarýlanlar"? Kani Kanol Ey Ahali! Sendikalar, sivil toplum kuruluþlarý, memurlar, özel sektör çalýþanlarý, emekçiler... Bir kaç gündür basýnda çýkmakta olan "HANGÝ KURUM NE KADAR VERGÝ ÖDEDÝ?" tablolarýný lütfen takip edin... Ben "özel sektörümüzü" kurtarmak için aramýzda para toplamamýz gerektiðine inanmaya baþladým!!! KKTC'de kayýtlý 12 binden fazla þirketten sadece 1792'si vergi ödemek üzere beyanda bulunmuþ!!! Yani bu "anormal" devletimiz, kendine kayýtlý bulunan þirketlerin sadece %15'inden vergi alabiliyor!!! Gerisi zarar ziyan göstermiþ veya hiç beyanda bulunmamýþ... Beyanda bulunanlarýn çoðuna ise ortalama ayda "250 TL" vergi bile düþmemiþ... Allah kahretsin!!! Ettiler bizi da her gün emeklilerin, bordro mahkumlarýnýn, kamu çalýþanlarýnýn maaþlarýný, haklarýný budamalarýný engelleme kavgasý vermekten baþka bir þeyi gözümüz görmez oldu... Nidai Mesutoðlu Kani böyle düþündüðün için çok üzüldüm. Sistemin doðasý gereði bunlarýn normal olduðunu biliyorsun sanýrým. Burada da hayret edilecek bir durum görmüyorum. Ne demiþti Marx: "Baylar! Soyut özgürlük sözcüðünün sizi aldatmasýna izin vermeyin. Kimin özgürlüðü? Bu, bir kiþinin bir baþka kiþi karþýsýndaki özgürlüðü deðil, sermayenin iþçiyi ezme özgürlüðüdür." Devlet onlarýn devleti olduðuna göre vergiyi de istedikleri kadar verirler. Ya da hiç vermezler. Kani Kanol Nidai benim üzüldüðüm bu gerçekleri tartýþmak yerine, bize dayatýlan gündemlerle oyalanmaya devam ediyor oluþumuzdur... Sonra da "bu halk bu partileri bu insanlarý nasýl seçer be gardaþ?" diye þaþýyoruz... Dikkat edin gün geçmiyor ki, haklarýn fazlalýðý, memurun öðretmenin tembelliði, yüksek kazançlarý vs vs konuþulmasýn... Geçn yýl boyunca ve eminim önümüzdeki yýl boyunca da bize dayatýlacak gündem bu olacak... Peki bizler veya bu toplumun aydýnlarý ne yapacak sence? Onlarýn dayattýðý gündeme hapsolacak... Ben iþte buna üzülüyorum... Keþke Vedat Yorucu gibi akademisyenlerimiz buna benzer ciddi araþtýrmalarla topluma gerçekleri açýklamaya devam etseler ve biz de bunlarý tartýþtýrsak... Ahmet Cavit Üzülme Kani'm, bunlar yýllar önce kayda geçmiþtir! Pozitif Detay dergisinin Kasým 2007 tarihli nüshasýnda yer alan "Taksim'in Ekonomi-Politiði" baþlýklý araþtýrma yazýmda da belirtildiði gibi, zamanýn taksimci cýlýz Kýbrýs Türk burjuvazisi, 1958'de adadaki sýnai ve ticari faaliyetin ancak %8'ini yürütürken, toplanan gelir vergisinin %1.8'ini vermekteydi. KC'nin kurulmasýndan önce Ýngiliz sömürge yönetiminin hoþgörüsü ile ayýrdýklarý kasabalardaki ayrý KT belediyelerine de doðru dürüst vergilerini vermiyorlardý. 23 Kasým 1962'de Temsilciler Meclisi'ndeki ayrý KT oylarýyla Gelir Vergisi yasasýný reddettiler ve devleti vergi toplayamaz hale getirdiler. Kaldý ki Kýbrýs Türk toplumu KC devletin topladýðý gelir vergisinin 16'da 1'ini vermekte, ama K.T Cemaat Meclisi bütçesine verilen devlet katkýsýnýn nüfus oranýndan fazla olmasýný talep etmekteydi. Abdullah Azizoðlu Merhaba Kâni... hayat boyu öne sürdüðüm iddia yerli yerinde duruyor. Bundan öte gerçek yoktur. Anasý da, danasý da vergilerini adil ve hakkýyla toplasa, ne anasýnýn bir yere minneti kalýr, ne danasýnýn anasýna. Hüseyin Garip Allah iki kapý körlemez. Hem zenginlerin listesinde hem de vergi ödeyenlerin listesinde olmaz. Ya o ya o! Ahmet Okan GÝRNE LÝMANI, MÝNÝ ETEK, ÇAN PAÇA 70'li yýllarda yeni bir genç kuþak yetiþiyordu. Kýzlý erkekli. Kýzlar Burda dergisinde gördükleri modalarý izler, okuldan çýkýnca kara üniformalarýný bir tarafa atýp mini etek giyerlerdi ki, allanýp süslenen o kýzlar artýk o okullu kýzlardan olmaktan çýkarlardý. Erkekler uzun saç býrakýr, çan paça pantolon, kalýn kemer ve topuklu Beatles botlarý giyerlerdi. Kýzlar ve erkekler Girne Limanýnýn tarihsel gizemi içinde buluþurlar, ailelerinden kaçamak bir vaziyette göz göze gelmenin yolunu ararlardý. Zaten, göz göze gelmek her þeye deðerdi. Yapýlacak olan da bundan baþka bir þey deðildi. O günlerin Girne Limanýnda birkaç fotoðraf paylaþýyoruz. (Fotoðraflar Eren Erdoðan ve Gerge Michales tarafýndan yayýnlandý.) Ahmet Ustaoðlu Kýþ uykunu hatýrlýyor musun diye sordu o da ve güldü çok, ben de çok güldüm ama baþka. Neden soruyorsun dedim, neden ayný soru bunca sene sonra da hala? Herkes seni kýþ uykunla hatýrlýyor orada dedi (senelerdir uðramadýðým yeri kastetti). Parçalarýna ayrýlmýþ bir kek yedim, parçalarýný birleþtirmeden, bu da yeni halim. Noktalarý birleþtirmemek. Ýyi oldu dedi dinledin, alayla ve ilgiyle. "Ýyi biriyim ondan" dedim alayla. "Yaz rüzgârý gibisin," dedi o, "iyi geliyorsun ama çok kalmýyorsun." Abartýyorsun dedim ve gülümsedim. El salladým hatta gülerek ve öteki sokaða geçtim... Tuncer Hüseyin Baðýþkan - Eski (1800'li yýllarýn ikinci yarýsý) Phaneromeni sokaðý... Bu sokak kuzeyde Kykko Caddesi ile Ermu (Hermes) sokaðýna birleþir... Lila Hayri Kaleminle yüreðinle bin yaþa büyük gazeteci. Zaten banyo tezgahýna hiç inanmamýþtým ne o müzeye gittim ne de çocuklarýmý götürdüm. Zekasý vasat olan herkes bu yapýlan vahþetin kimlerin iþine yarayacaðýný bilir.. Kimlerin mal bulmuþ maðrubi gibi bu vahþeti tepe tepe kullanacaðýný bilir.. Dilerim bu olayda en ufak bir tuzu olanlarýn aynisi baþýna gelsin. Allah hepsinin, be...sýný versin. Evet diðer "GAZETECÝLER" sizden ne haber? Sahiplerinizden izin yok mu? CISSS yanarsýnýz!! Münür Rahvancýoðlu Bu ne israf!!! Kamu bütçesinden ODTÜ KKK'ne 3 milyon TL hibe edildi... Kamu kaynaklarý çarçur ediliyor... Yoksa sadece maaþlar mýdýr sorun? Paralar özele verilince sorun yok mu? Liberaller göreve!!! Hayat pahalýlýðýnýn eþitlik adýna kaldýrýlmasýný savunanlardan EÞÝTLÝKTE EÞÝTLÝK istiyoruz... ODTÜ'ye var da DAÜ'ye yok mu? Mehmet Onur Kuzeyde ve güneyde kurulan Mal Tazmin Komisyonu süratli bir þekilde çalýþýyor. Kýbrýslý Rumlar kuzeydeki mallarýný çatýr çatýr satýyorlar. Türkiye ise parayý ödeyerek mallarýn üzerine konmuþ oluyor. Topraklarýmýz böylelikle Türkiye'nin yasal malý oluyor. Evet, kurtarýcý geldi ve kurtardý deðil mi? Garantördü deðil mi? Ve bozulan anayasal nizamý tekrardan tesis edecekti öyle deðil mi? Ve bugün bunlarýn hiç birini yapmadý, topraklarýmýzý da ele geçirdi. Evet, gidiþatýmýz çok kötü, biz Kýbrýslý Türkler ne acýdýr ki vatansýz kalmaya doðru gidiyoruz.

11 5 Ocak 2015 Pazartesi 11 Ülker Fahri Daha bir yýl evveline kadar; Dünyaya ve AB'ye meydan okuyan, hakaretler yaðdýran ve Kýbrýs'a her geldiðinde, bizim hükümet yetkililerinin, önünde "el pençe divan" durduklarý; TC Eski Avrupa Birliði Bakaný ve Baþmüzakereci Egemen Baðýþ ve diðer 3 AKP'li Bakan için, pazartesi günü "yolsuzluk" suçlamasý ile YÜCE DÝVAN'da yargýlanmalarý Raporu oylanacak. Oya Gürel Daha çook þeyin farkýnda olmamýz gerek çoook... Mesela sol gösterip sað kroþe çakmanýn ne mene bir þey olduðunu, kimlerin bu konunun uzmaný olduðunu; kimlerin yalan üzerine dünyalar kurup yapabilecekken yapmadýklarýný yapýlabilir ilan ettiðini; kimlerin senin benim cebimden aç gözleri doyurduðunu ve kimlerin adam gibi adam olduðunu... Dedim ya daha çoook þeyin farkýnda olmamýz gerek çoooooooooook... Feyza Güzel Gerçek 1 Fýkra Birisi camiye yakýn bir yere meyhane açmýþ, hoca da her namaz sonrasý meyhane ve sahipleri için "baþlarýna yýkýlsýn!" diye tüm cemaatla dua ediyormuþ! Sonunda dediði olmuþ ve meyhane depremle yýkýlmýþ! Meyhane sahibi imamý dua ile meyhanesini yýkmaktan dava etmiþ! Dava baþlamýþ; imam "dua ile bu iþin olmayacaðýný" iddia etmiþ, meyhane sahibi de "dua ile oldu!" diye iddia etmiþ. Hakim dayanamamýþ ve "yahu arkadaþ! "imam "dua ile bu iþ olmaz!" deyip duaya inanmýyor! Meyhane sahibi de "dua ile oldu!" deyip Allaha inanýyor! Kim dindar kim deðil?! Bilemedim demiþ. Sezal Acaroðlu Hade gülün / hayata / insanlara Sevgi katýn canlara / yarýnlara Bitmesin özlem sevdalara Gitmesin seven umutsuzluklara. ÝIpek Ýbretler Ipek tenine sarýlmak vardý son bir daha Bir bakmak gözlerine, yarin yokmuþcasýna Gidenler döner mi geri Kalanlar gider mi oralara Duyulur mu isyanlarýn Görülür mü eylemlerin Hür ol da uç buralardan Kuþ ol da kon kalbime Seni göremedim ya O bi koydu içime Görkem Eylem S.A Lise Öðrencileri Konseyi'nden Eyleme Çaðrý! Bizler Lise Öðrencileri Konseyi Olarak, 6 Ocak Salý günü, Lefkoþa Otobüs Terminalinde toplanýp ''PARASIZ, BÝLÝMSEL, DEMOKRATÝK EÐÝTÝM''in hakkýmýz olduðunu, ve elimizden alýndýðýný dile getirmek ve Mücadelemizi yükseltmek için 13:30'da Eðitim Bakanlýðýna yürüyoruz. Eðitim Bakanlýðý önünde basýn açýklamalý bir eylem gerçekleþtireceðiz. PARASIZ, BÝLÝMSEL, DEMOKRATÝK EÐÝTÝM HAKKIMIZ, ALACAÐIZ! Tijen Zeybek Gülen Yüzler Anaokulu'na müdüraným seçmiyoruz. Cumhurbaþkanlýðý ciddi bir görevdir. Hele söz konusu KKTC ise... Kýsa sürede Mehmetali Bey'i asýlacak ip arama noktasýna getiren Hristofias tan daha adil deðil Anastasiadis. O yüzden Tayyip Bey karþýsýnda diz baðlarý çözülenlerin, Biden'e muhabbet besleyenlerin yapacaðý iþ deðil bu... I love Cyprus- Bir zamanlar Larnaka... Bumin Bezmen Kýbrýs Cumhuriyeti Cumhurbaþkaný Sayýn Anastasiadis Türkiye bizim egemenliðimizi tanýsýn, masaya dönelim diye bir beyanat verdi. Bana göre TC her yerde Kýbrýs Cumhuriyeti'ni her zaman, her yerde tanýyor, bütün spor müsabakalarýnda, Türkiye'deki uluslararasý toplantýlarda Rum siyasilere ev sahipliði yapýyor, Türkiye'ye giden bütün Kýbrýs Cumhuriyeti vatandaþlarýna vize verip seyahat etmelerini saðlýyor vs. Tek eksik olan Kýbrýs Cumhuriyeti'nin Ankara'da büyükelçilik binasýnýn bulunmamasý. Hep bir adým önde olacaðýný iddia eden TC yetkililerinin yerinde olsam, Anastasiadis'e Kýbrýs Cumhuriyeti meclisindeki Kýbrýslý Türklere ait olan sandalyeleri geri ver, o zaman egemenliðinizi tanýyayým diye cevap verirdim. Bakalým ne cevap verebilirdi Rum tarafý? Ama ne TC bu soruyu sorabilir, ne de Rum tarafý cevap verebilirdi. Bu iki tarafý da rahatsýz Mandýra Times / Yazar: Ulaþ Barýþ YENÝ YILA GÝRERKEN ederdi elbette Bir tarafta Türklerin Kýbrýs Cumhuriyeti'ndeki haklarýný gaspeden ve geri vermek istemeyen, iki toplumlu bir cumhuriyeti Rum cumhuriyeti þekline çeviren Rumlar, ve de diðer tarafta çözümsüzlüðe oynayýp, Kýbrýs bizim için stratejiktir deyip bu politikayý sürdürmek isteyen Türkiye tarafý Peki arada kalýp eriyen, tükenen Kýbrýslý Türkler için kim konuþacak, kim hak arayacak? Ýþte bu meçhul, bizimkilerin elinde hükümet oyuncaðý var, habire bu oyuncaða kaptýrmýþlar kendilerini, o koltuklarýn mevkilerin cazibeleri baþlarýný döndürmüþe benziyor. Kýbrýs sorunu diye bir sorun olduðunu pek düþünmüyorlar. Ha yarýn figüranlar deðiþirse yani hükümet olmayý kaybedince, baþlayacaklar sokaða inip KIBRISTA BARIS ENGELLENEMEZ diye baðýrmaða, ama o zaman da kendilerine kimse inanmayacak MANDIRA'DA YILIN SÝYASETÇÝSÝ: BÝRÝKÝM ÖZGÜR... Mandýra Times tarafýndan 2014 yýlý için düzenlenen Mandýra Oscar'larý belli oldu. Toplam 6 dalda ödüllerin daðýtýldýðý prestijli Oscar'lar için oy kullanma iþleri 20 Aralýk günü baþlamýþ, 31 Aralýk gecesi sona ermiþti. Nefes kesen mücadelelerin sonunda kazananlar belli oldu. Anket sonuçlarýna göre, Mandýra'da 2014 yýlýnýn siyasetçisi ödülünü CTP-BG Lefkoþa Milletvekili Birikim Özgür kazandý. Halka açýk oylama usulü sitemizde oy kullananlar Özgür'ü %27 ile yýlýn siyasetçisi seçtiler. Oylamada UBP Lefkoþa Milletvekili Zorlu Töre %21 ile ikinci olurken, parti deðiþtirme rekortmeni yeni UBP Maðusa Milletvekili Ahmet Kaþif %15 ile 3.sýrada kaldý. Ümit Silman Fýkra zamaný Suudi Arabistan Osmanlý'nýn bir iliydi. Adamlar uzun entari giyiyorlarmýþ ama bazýlarý entarinin altýndan don giymiyorlarmýþ. Bir kanun geçmiþ donsuz olanýn yakalandýðý an idam edileceðidir. Birgün arabýn birini yakalamýþlar. Donsuzmuþ. O zaman savcýya kadý derlermiþ. Kadý adama sormuþ -Adýn nedir senin? Suçlu, - Abdullah Abdurrahman. Kadý, -Evli misin, evli isen kaç çocuk var? Suçlu, -Evliyim 6 karým var 1. karýmdan 26 çocuk, 2. karýmdan 24 çocuk, 3. karýmdan 22 çocuk, 4. karýmdan 20 çocuk, 5. karýmdan 18 çocuk ve 6. karýmdan 16 çocuk Kadý katibe demiþ ki -Yaz evladým adamýn don giymeðe zamaný olmadýðýndan beraatine karar verilmiþtir. Ýsmail Boyraz Tutunma Oysa Tutunmak için Son mevsimin dalýna Týrmanmýþtým Eskimiþ bir infazýn Daraðacýna Günsel Djemal Elüstün Kanlý banyo müzesi Kana boyanmýþ Gizemli duvarlarda aðlýyor günahýnýz Serseri katil Rum... Ikici elden göndermelerle Suç ki; yüzlerce doðru gören gözler kovuldu Eski mabetlere mum dikin Sahte emellerinize kötürüm arzularýnýza Sessiz anda susturulmuþ baba yüzler ürkek üç çocuðun gözleri eriyordu Banyodaki Ananýn yüreðinde Güneþi çalan senarist Kötü duygular sahte bakýþlarla Figürleþtirdi ölumün kan kokan rengini Beyinler tavana fýrladý yalanýyla... Gel itiraf et kan kokan banyoyu Gidelim senden sana Vuralým günahý en kara yerinden Parmaklarýmda uçusur serseri güvercinler Hadi kurtar kendini miþ'li Geçmiþ Zamandan Bakarak kanlý banyo müzesine Siyah-beyaz filmdeki Kanlý Banyo müzesi Bir þairenin kaleminde uçuþsun harflerle ihanetin kuþlarý. Günsel Djemal Elüstün 3/1/ 2015 London

12 12 5 Ocak 2015 Pazartesi KÜLTÜR - SANAT Günün Manisi Emine Hür Kebap yandý þiþ yandý Gönül yine aldandý Dostlarla muhabbetle Yeni yýl karþýlandý Kitap Dünyasý Keyfekader Kahvesi Aykut Ertuðrul OKUR KÝTAPLIÐI ÖZDEYÝÞLER "Hiçbir þey devam etmez, yalnýz deðiþir." Heracleitos TADIMLIK Bu bir þarký deðil söylenmesin Sevdalýlar dinlemesin istemem Eski aþklar unutuldu nasýl olsa Ölümsüzlük yok aþklarda yok aha Dünya inadýna maddeye akmakta Bener H. Hakeri "Deðil þiir þarký yazý" adlý þiirinden 2014 yýlýnýn 10 sanat skandalý! 'artnet', 2014'te uluslararasý sanat dünyasýnda yaþanan çarpýcý ve sarsýcý olaylarý açýkladý... Uluslararasý sanat piyasasýna hizmet veren "artnet", 2014'te sanat dünyasýnda yaþanan skandallarý, çarpýcý ve þaþýrtýcý olaylarý açýkladý.ýþte, "artnet"e göre, 2014'ün sarsýcý ve etkili 10 olayý: Gurlitt'in 'lanetli koleksiyonu' Cornelius Gurlitt'in, Nazilerce yaðmalanmýþ 1300 sanat yapýtýndan oluþan "koleksiyon"unun ortaya çýkarýlmasý 2013 yýlýna uzanýyor. Ama geçen Mayýs ayýnda 81 yaþýnda ölen Gurlitt, 2014'ün sanat manþetlerinden de inmek bilmedi. Pek çok önemli yapýtýn gerçek sahiplerine geri verilmesi gündeme geldi. Gurlitt'in Münih'teki evinde bulunan yapýtlar arasýnda, bir zamanlar ünlü sanat taciri Paul Rosenberg'e ait olduðu saptanan Matisse'in "Koltukta Oturan Kadýn" (1921) tablosu, Max Liebermann'ýn "Sahilde Ýki Atlý" (1901) adlý resmi, Rodin ve Degas'lar da vardý. Geçen ay, Gurlitt'in vasiyetinde tüm koleksiyonu Bern Sanat Müzesi'ne baðýþladýðýnýn öðrenilmesi ve müzenin bu baðýþý kabul ettiðini açýklamasýyla olay kapanýr gibi oldu. Ancak müzenin bu "lanetli koleksiyon"u kabul etmesi aðýr eleþtiriler ve suçlamalarla karþýlaþtý. Nazi yaðmasý "Gurlitt skandalý" bir yana, Nazilerin kültür alanýnda iþlediði suçlar 2014'ün hararetli tartýþmalarý arasýndaydý. Ýsrail ile Almanya arasýndaki, yaðmalanmýþ sanat yapýtlarýnýn gerçek sahiplerine geri verilmesine iliþkin görüþmeler yeniden yoðunluk kazandý. Christopher Marinello ve Pierre Ciric gibi avukatlarýn sabýrlý uðraþlarý sonucunda, pek çok yapýt ya dava konusu oldu ya da eski Yahudi SÝHÝRLÝ FLÜT Uzman Mehmet Sakarya Müzik Eðitimcisi/Öðretim Görevlisi O, bir devrin en þaþýrtýcý bestecilerinden biri! 13 yaþýnda yaptýðý besteleri ile, hocasý W.A. Mozart'ýn gözüne girmeyi baþaran, aile içi problemlerden dolayý hayatýný genel olarak sýkýntýlarla geçirmiþ biri. Yazdýðý senfonileri arasýnda en dikkat çekenlerinden birisi olan "9. Senfoni" (Ode to Joy =Neþeye Övgü) bugün Avrupa Birliði Resmi Marþý olarak kullanýlmakta! Hem de yaþadýðý iþitme probleminin saðýrlýða dönüþmesinden dolayý bu senfonisini hiç dinleyemeden hayata veda eden dev bir müzisyen. Beethoven, çocukluðundan beri çektiði büyük acýlara raðmen, insan iradesinin her engeli aþabileceðini ilk önce "Fidelio" operasýyla insanlýða söylemiþ bulunuyordu. Büyük sanatçý, 9. Senfoni'sinde, insanlýða, dünyanýn bütün acýlarýna katlanma cesaretini, kuvvetinahlak, yaþama neþesinin- bir görev olduðunu hatýrlatýyordu. Beethoven'in, 9. Senfonisine sahiplerinin mirasçýlarýna geri verildi. Bunlar arasýnda Norton Simon, Signac, Francesco Guardi, Pissarro, John Constable gibi sanatçýlarýn deðerli yapýtlarý da vardý. IÞÝD vandallýðý 2014'te IÞÝD yalnýzca insanlara uyguladýðý vahþetle deðil, Ortadoðu bölgesinin kültürel mirasý sit alanlarýna verdiði büyük zararla da gündemdeydi. IÞÝD militanlarý bölgedeki anýtmezarlarý, tapýnaklarý, camileri, heykelleri hunharca yok UMARIM "HOÞ" GELDÝN 2015!.. "Özgürlüðe Övgü" adýný vermek istediði ama politik nedenlerle daha yumuþak olan þimdiki adýný koymak zorunda kaldýðý söylenmektedir. Dikkatli dinlenildiðinde belki de hissedeceðiniz duygu "Neþeye Övgü"den çok "Özgürlüðe Övgü" olacaktýr. Ludvig Van Beethoven'in 9.Senfoni'si ilk defa 1824 yýlýnda Viyana'da seslendirildi. Senfoninin sonu koro ile birlikte Schiller'in "Ode an die Freude" þiiri ile sonlanýr. Bu sonlanma, "Ode an die Freude"yi çok ünlü bir hale getirmiþtir. 9. senfoni, insan sesinin kullanýldýðý ilk senfonidir. Beethoven'in senfonilerinde anlatmak istediði þeylerin yalnýzca "insan sevgisi"nde bulunabileceðini hatýrlatan bir eserdir 9.Senfonisi. Beethoven, 9. Senfonisinde büyük bir sevgiden gelen "neþenin" ne demek olduðunu burada yalnýz "insan" (koro) ile seslendirmek istemiþtir. Friedrich Schiller'in o ölümsüz þiiri ile senfoninin birleþiminden oluþan derin anlamýndan dolayý, "müzikle gelen barýþ, birlik, beraberlik ve kardeþçe yaþam" için Avrupalý, bu eseri ortak Marþ olarak ilan etmiþtir.1971 yýlýnda Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde Ludwig van Beethoven'ýn 9. senfonisinin Neþeye Övgü bölümünün Avrupa Birliði'nin resmi marþý ettiler. Bununla da kalmadýlar, yaðmaladýklarý eski eserleri satarak acýmasýz eylemlerine parasal destek saðladýlar. McCarthy'nin þiþme 'Aðaç'ý ABD'li sanatçý Paul McCarthy'nin Paris'teki çaðdaþ sanat fuarý FIAC kapsamýnda Vendôme Meydaný'nda sergilediði "Aðaç" adlý heykeli, Fransa'daki tutucu çevrelerin tepkisini çekti. Sanatýn "yaramaz çocuðu"nun týpa biçimindeki þiþme "Aðaç" heykeli "seks oyuncaðý"na benzetilirken, Parislilerin olmasý konusundaki öneriler kabul edildi. Avrupa Konseyi bakanlarý 19 Ocak 1972 tarihinde Strazburg'da bunun Avrupa Birliði'nin resmi marþý olduðunu ilan ettiler. Yazýmý büyük besteci L.V Beethoven'in 9.Senfonisi ile ölümsüz þiirini birleþtiren F.Schiller'in o anlamlý sözleri ile sonlandýrýrken, halen savaþlarýn, petrol, doðalgaz ve toprak uðruna insanlarýn acýmasýzca ölüp, öldürdüðü dünyamýzda, en büyük dileðim tüm bu kötülüklerin son bulmasý, 2015 ve sonrasýndaki yýllarýn, tüm dünyada "barýþ ve kardeþlik" yýlý olarak yaþanmasýdýr. Yeni yýlýn öncelikle ülkemize sonra dünyamýza barýþ, dostluk ve kardeþlik getirmesi ümidi ile Umarým "hoþ"geldin 2015! Büyülerin birleþtiriyor yeniden zamanýn kýyasýya ayýrdýklarýný, Temiz kanatlarýnýn süzüldüðü her yerde kardeþ olur bütün insanlar! Kimi ermiþse yüce mutluluðuna bir dost ile dost olmanýn, kim kazanmýþsa yüreðini bir soylu kanýnýn, evet, kim bu yeryüzünde bir cana "caným" diyebilmiþse, gelsin katýlsýn sevincimize! Ama kim tadamamýþsa bunu ömründe, çekilsin gitsin aramýzdan aðlayarak aþaðýlandýðý ileri sürüldü. McCarthy, bu yüzden, bir saldýrgandan yumruk bile yedi. Sonunda heykel Vendôme Meydaný'ndan kaldýrýldý, ama Fransa'daki "týpa" satýþlarýnýn patlama yaptýðý gözlendi!. Irkçýlýk suçlamasý Güney Afrikalý oyun yazarý, sanatçý ve küratör Brett Bailey'nin, kafese konmuþ bir siyahi erkek ile boynunda prangalar bulunan bir kadýnýn yer aldýðý enstalasyonunun ýrkçý nitelikler taþýdýðý ileri sürüldü. Daha önce Londra'daki Barbican'da gösterilen, daha sonra Edinburgh Festivali'ne giden enstalasyonun kaldýrýlmasý için verilen dilekçeye binlerce kiþi imza attý. Sonunda dilekçeyi imzalayanlar kazandý, enstalasyon kaldýrýldý. Danýþmana 23 milyonluk dava Almanya'nýn en saygýn sanat danýþmanlarýndan Helge Achenbach, artýk hayatta olmayan Alman milyarder ve Aldi süpermarketlerinin mirasçýsý Berthold Albrecht'i yaklaþýk 23 milyon Avro dolandýrmakla suçlandý. Achenbach'ýn karýsý, kocasýnýn suçsuz olduðunu ileri sürdü. Ama geçenlerde görülen duruþmada, Achenbach kendisine yöneltilen suçlamalardan bazýlarýný kabul etti. Sanatçýya tazminat davasý Hollanda'da, sanat koleksiyoncusu Bert Kreuk, Hugo Boss ödüllü sanatçý Danh Vo'ya karþý 1.2 milyon dolarlýk bir tazminat davasý açtý. Kreuk, sanatçýnýn "Bilineni Dönüþtürmek" adlý enstalasyonunu kendisine teslim etmediðini ileri sürdü. Danh Vo'nun avukatlarý ise bu iddiayý kesinlikle reddettiler. Afallatýcý 'performans' Lüksemburglu performans sanatçýsý Deborah de Robertis, Paris'teki Orsay Müzesi'ne gitti, Gustave Courbet'nin 1866 tarihli dillere destan tablosu "Dünyanýn Kökeni"nin karþýsýna oturdu ve tutucu çevrelerce "müstehcen" diye nitelenen tabloyu "bedeniyle yeniden yarattý". Bu performansýn "Kökenin Aynasý" adlý videosunda, altýn payetle iþlenmiþ giysisi içindeki De Robertis vajinasýný sergilerken görülüyordu; sanatçýnýn çevresini saran müzenin güvenlik görevlileri de tezahürat yapan ziyaretçileri salondan dýþarý çýkarmaya çalýþýyorlardý. Müze kurucusuna suçlama Paris'teki Mektup ve Elyazmalarý Müzesi ve kardeþ kuruluþu Mektup ve Elyazmalarý Enstitüsü, kendilerini büyük bir sahtekârlýk soruþturmasýnýn odaðýnda buldular. Fransa'nýn sahtekârlýkla mücadele ekipleri, müzeye ve müzenin kurucusu Gérard Lhéritier'nin sahibi olduðu Aristophil þirketinin çeþitli þubelerine baskýn yaptýlar. Þirket, vergi kaçýrma ve piyasayý yanýltýcý uygulamalarda bulunma þüphesi altýnda. Lhéritier için bunun mali sonuçlarýnýn ne olacaðý henüz belirsiz, ama çok aðýr olabileceði söyleniyor. Pompei zor durumda Para sýkýntýsý çeken Ýtalya, en deðerli tarihsel sit alanlarýný korumakta zorluk yaþadýðý bir yýl geçirdi. Matteo Renzi hükümeti, yýllardýr acýklý bir durumda bulunan Pompei antik kentinin korunmasýna 2 milyon Avro'luk bir desteði onaylamasýna karþýn, çok geçmeden paranýn bürokrasi dolambacýndan bir türlü çýkamadýðý görüldü. Bu arada, Pompei'deki bir Tanrýça Artemis freskinin çalýndýðý ortaya çýktý. Ýki ABD'li turist de, Pompei'den çaldýklarý bir sanat objesini ülkeden çýkarmaya çalýþýrken yakalandý.

13 5 Ocak 2015 Pazartesi Mizahistro 13 GURKUDA EXPRESS BU TÜRKÜYÜ, BU YÜREKLÝ ÝNSANLAR YAYINLAR Merhaba, tüm dostlar, Türkler, Rumlar, Ermeniler, Marunitler ve orada yaþayan tüm halklar, hepinize yürek dolusu merhabalar. Uzun zaman aradan sonra tekrar bu gazeteden sizler ile buluþtuðum için sevinçliyim. Çünkü onca badireler atlatan bir gazetede yazmak ve o gazetenin okuyucularý ile buluþmak, benim için gurur kaynaðýdýr. Emir kullarý beni ihraç ettiðinde, susturacaklarýný sanmýþlardý ama olmadý ve 2 gün sonra Ali Osman arkadaþ, kendi köþesinden geliþmelerin detaylarýný yazmýþ ve "Necmettin Çapa'nýn köþesi her zaman hazýr." demiþti. Ve öyle de oldu. Afrika Gazetesi'nin bir özelliði var ve bu özelliðini okuyucularý çok iyi bilirler. Ne zaman Kýbrýs'ýn kuzeyinde normal olmayan olaylar geliþirse, bu gazete o olaylarýn perdelerini aralamaya çalýþýr ve halký, elde ettiði belgeler ile aydýnlatmaya çalýþýr, o karanlýðýn peþine düþer. Bu çizgisi her zaman ilahlarý kýzdýrmýþ, deðim yerindeyse, zývaniya'dan çýkartmýþtýr. St. Barrnabas soygunu, Kutlu Adalý cinayeti, 74 öncesi karanlýk cinayetler, Ankara'ya düðme ilikliyenler ve daha neler, neler. Ýþte ondandýr bu gazete hep çarmýha gerilmeye çalýþýldý, susturulmak istendi, kurþunlandý, "Afrika, Kandil'e" diye pankartlar ile kapýsýna dayanýldý. Peki ne oldu? En hoþ olan ne oldu biliyor musunuz? Þu anda Ankara Kandil'de O gün "Afrika Kandil'e diye bir yerlerini yýrtanlar, Afrika'nýn doðru çizgisini gömüþlerdir sanýrým ama itiraftan utanýyorlar. Bu gazete Halklarýn Kardeþliði þiarý ile çýktýðý günden beri, hep kazandý aslýnda ama bunu görmek istemeyenler, hep gözleri kýzarmýþ vaziyet ile saldýrmaya devam etti. Ben bir Kürt gazeteci olarak, Halklarýn kardeþliði þiarý ile yayýn yapan bu gazetenin ve okurlarýnýn hep hayraný oldum. Çünkü bu gazete ne ise okurlarý da odur. Bu gazetenin okurlarý, kirli oyunlarýn, cinayetlerin, Ankara'ya el pençe, divan duranlarýn, yolsuzluklarýn ve faþist saldýrýlarýn, kimlerden ve nasýl geldiðini çok iyi bilirler. Bu gazete Kýbrýs'ýn kuzeyinde dönen oyunlar ile cebelleþir iken, ben Kürt sorununu bu gazetenin köþesine taþýdým. Olan biten ne var iste yazmaya çalýþtým. Bu yazýlarým, hiç bir þekilde sansürlenmedi, olduðu gibi yayýna girdi. Ve þu an aklýma ne geliyor, bilir misiniz? Ahmet Kaya geliyor aklýma. O da ne demiþti bilirsiniz. "Kürtçe bir þarký söyleyecem ve bunu yayýnlayacak yürekli insanlarýn olduðunu biliyorum" demiþti. Ýþte ben de aslýnda tam onu yaptým. Bu gazetede hep Kürtçe þarký söyledim ve bu yürekli insanlar bunu hep yayýnladý. Sýnýr dýþý edilmemin tek sebebi buydu aslýnda. Ama biraz ahlaksýzca olduðunu da söylemem gerek. Memlekette, mahkemelerin de grevde olduðu bir günü seçtiler! Eþimi tehdit ettiler, biri 2, diðeri 3 yaþýnda olan çocuklarým ile polis müdürlüðüne götürüldüm. Hepsi bu kadar mý? Deðil... Sanki cinayet iþlemiþim, ya da hýrsýzlýk yapmýþým gibi bir muameleden geçtim. Beni götürecek vasýta bulunamadýðýnda, beni ayrý, eþimi ayrý hücrelere atamaya çalýþtýlar. Çocuklar ne olacak diye sorduðumda, "Bize mi soruyorsun bunu? S.O.S.'a vereceðiz yarýna kadar"diye cevap aldým. Daha sonra Maðusa'dan bir yük gemisi buldular. Bunlar yaþanýrken, Murat Kanatlý, Celal Devrim Önen ve Ali Osman Tabak'da ordaydý. Apar topar arabaya bindirildik ve nihayet yolculuk baþladý. Gemiye bindiðimizde, þaþýrmýþtým. Yolcu diye bir þey yok, bizden baþka. Hepsi kamyon þoförleri. Ve tepemizde bir sivil polis. 2 yaþýndaki çocuða süt ýsýtmam gerekti ve geminin mutfaðýna indim. Bir de ne göreyim, garibim emir kulu polis tepemde. "Kaçacaðýmý mý sanýyorsun" dedim. "Yok sadece senin güvenliðin için buradayým" diyor. Çok komik gelmiþti bana. Ben bu durumu af edecekmiyim, bilemiyorum ama bu durumu yaratanlarý tarih mutlaka affetmez. Çünkü, bütün insani haklarý ve insan onurunu ayaklar altýna alarak bu rezilliði yaptýlar. Ama bakýn ben yine buradayým ve gözlerinizin içine baka, baka bu rezilliði, gözlerinizin içine sokmaya devam edeceðim. Ne insanlýk mücadelesini ne de, Halklarýn kardeþlik mücadelesini ölene dek býrakmayacaðým. Ve bu türküyü bu yürekli insanlarýn yayýnlayacaðýndan da emin olabilirsiniz. BURAM BURAM KIBRIS Cami sayýsý ile bir toplumun dini inanç seviyesi arasýnda nasýl bir orantý olabilir?.doðru orantý mý,ters orantý mý,drombodo orantý mý,paralel yapý mý? Yoksa üç bilinmeyenli Ýslam denklemi mi? Adam ilk kez Kýbrýsa gelmiþ, üç gün kaldýktan sonra "Sizin nüfusunuza göre cami sayýnýz az.çoðunuz Allaha da inanmýyor.zaten sizin Hristiyanlardan tek farkýnýz kaðýt üzerinde Müslüman yazmasý" diye devam ediyor.üç günde yapýlan tespitler, dinsiz imansýz olduðumuzu gösterdiðine göre,bir an önce kollarý sývayýp,her 10 kilometrede bir cami inþaasýna baþlamamýz gerekmiyor mu? Ayrýca sosyalist idoeolojide öngörülen "8 Saat iþ,8 Saat Serbest,8 saat uyku" deðil de, yallahist ideolojiye göre "8 saat namaz kýlma,8 saat Kuran okuma,8 saat oruç tutma" formülüyle ülkemizi kalkýndýrma yoluna gitmek en akýllýcasý. Biz de bu kadar yýldýr niye bu kadar geride kaldýk anlayamamýþtýk.kumar ve fuhuþun tavan yaptýðý,iþþizliðin çok,asgari ücretin düþük ve sistemin çarpýk olduðu bir ortamda, bizi dualar,namazlar ne kadar kurtarýr bilemeyiz ama bet kaðýdý tutsun diye dua eden insanlarýn çok olduðu diyarlarda, her ev cami olsa ne olacak, o da ayrý bir konu. KKTC Meclisinde 1974 harekatý ile ilgili Türk askerinin tecavüz olaylarýna karýþýp karýþmadýðý tartýþmasý ve sonrasýnda yaþanan gerginlikten sonra, uzun bir aranýn ardýndan sessizliðini bozan Tecavüzcü Coþkun basýn açýklamasý yaptý. Coþkun yaptýðý açýklamada, harekata Nuri Alço ile birlikte ayni cephede katýldýklarýný belirtti. Savaþ sürerken kendi aralarýnda bahse tutuþtuklarýný, yazý gelmesi durumunda Türk kadýnýna, tura gelmesi halinde Rum kadýnýna, dik gelmesi halinde de Ýngiliz kadýnýna tecavüz etme kararý aldýklarýný vurguladý. Öte yandan açýklama yapan Alço, harekat bitene kadar yaklaþýk 150 kadýna tecavüz ettiklerini bunu yaparken de 'din, dil, ýrk' ayrýmý yapmadan iki topluma eþit þekilde tecavüz etmeye özen gösterdiklerini belirtti. Ýki toplumun gelecekte yeniden barýþý tesis etmesi hususunda, itinayla ve büyük bir titizlikle, çok fazla kürtaj gerektirmeden, el deðmeden, modern þekilde bu tecavüzleri gerçekleþtirdiklerini belirterek "olan oldu, ölenle ölünmez, becerilenle becerilmez" diyerek konuþmasýný noktaladý. HAFTANIN KRÝTÝÐÝ AJANS HABER Yeni yýla tüpgaz,petrol ve mobil ücretlerinde yapýlan indirimlerle girdik. Normal maaþ ve 13. maaþ ödemelerinin de söylendiði günde ödenmesi dikkat çekiciydi. Süt üreticilerini de ödemeyi baþaran hükümet yeni yýla fýrtýna gibi girdi. Henüz ödenmeyenler için umut verici bir performans gerçekten de. Yýllarca zamlara alýþan halkýmýz için bunlarý yaþamak kolay olmasa gerek. Birçoðumuz halen hayal mi gerçek mi karmaþasý içinde. Fakir bir komþunuzun yýllarca geçim sýkýntýsý yaþarken aniden havuzlu bir villa ve son model bir Mercedes araba satýn almasý gibi bir durum aslýnda. Cepten mi yendi, sandýklardan mý kullanýldý, yüklü bir borçlanmaya mý gidildi, kamu topraklarý mý satýldý, arka odaya mý geçildi, Tavuri mi transfer edildi yoksa gerçekten hükümet yýl sonu mahsuplaþmasýnda yüksek kâra mý geçti bilemeyiz. Sokaktaki vatandaþa sorduðumuzda birçoðu "yakýnda kokusu çýkar" demekle senelerce oluþan pesimistik havanýn birkaç kuruþ indirimle veya 'gününde ödeme yapýlarak' yokolamayacaðý görüþünde hemfikir. Zamofobia hastalýðýna yakalanan bir toplumu inandýrmak hiç de kolay görünmüyor. HAFTANIN SÖZÜ Bakacaðýn yüze sýçma, sýçacaðýn yüze bakma.sýçma olasýlýðýn olan yüze çaktýrmadan bak... SORU KÖÞESÝ "Emek en yüce deðerdir,ama..." cümlesinde boþ yere hangisi giremez? a. Gandýr çocuðu da bir bok istemesin b. Para daha yücedir. c. Deðerini bilen yok. d. Cinsel tatminsizliðimi gidermez. e. Pratik olarak diptedir. f. Buralarda cücedir. g. Bu iþyerinde geçersizdir. h. Don atlet kaldým ÞÝÝR KÖÞESÝ Ne katliamlar gördük Yýllarca gözyaþý döktük 40 yýl ayrý mý düþtük Çocuk gibi küsüþtük xxx Camiler,okullar,küvetler Tam fantazilik cinayetler Ýþleniyor nefretler Yaratýlýyor hiçten sebebler

14 14 5 Ocak 2015 Pazartesi DÜN Nöbetçi Eczaneler DÜNYA... TÜRKÝYE... DÜNYA... TÜRKÝYE... Lefkoþa Yonca Hatipoðlu Eczanesi: Þht. Ecvet Yusuf Cad. Bereket Fýrýný ve Devpa Süpermarket Yolu Üzeri Kýzýlbaþ Kilisesi Yaný Tel: Necatibey Eczanesi: Osman Paþa Cad. No:9/7 Halk Bankasý Karþýsý K. Çiftlik Tel: Maðusa Meva Eczanesi: Belça Yolu Açýk Pazar Karþýsý Ordu Sok. No:15 A Tel: Girne Aþar Eczanesi: Mustafa Çaðatay Cad. Yetkili Ýþ Merkezi No:32 Su Dairesi Yaný Tel: Güzelyurt Sevil Eczanesi: Ecevit Cad. No:53 Tel: BULMACA Soldan Saða: Hazýrlayan: Osman Levent (leventosman@yahoo.com) 1-Besili, yaðlý bir duruma gelmek, þiþmanlamak. Beyaz. 2-Ortada, herkesin içinde yapýlan. Tanzimat'tan önce Osmanlý imparatorluðunun müslüman olmayan uyruklarý. 3-Kuraný güzel ve yüksek sesle usulünce okuma. Kadýnlarýn süs için göz kapaklarýna sürdükleri çeþitli renkte boya. 4-Baba, cet. Sýnav veya yarýþma yoluyla en iyileri seçmek. 5-Çok taneli bir sonbahar meyvesi. Kaynaðý mitolojik çaðlara dayanan kiriþli bir çalgý. 6-Akdeniz dolaylarýnda yaygýn bodur aðaç ve çalýlardan oluþan bitki örtüsü. Selenyum'un kýsaltmasý. Tek rakamlý bir sayý. 7-Subaylarda rütbeyi göstermek için üniformalarýn omuzlarýna takýlan iþaretli parça. Ekin biçildikten sonra tarlada kalan köklü sap. 8-Eskiden kale dýþýna çýkmamaya hüküm giyen suçlu için kullanýlýrdý. Borazanýn çýkardýðý ses. 9-Lityum'un kýsaltmasý. Ters okunuþu "Ýz, belirti". 10-Bir nota. Adalete uygun olarak, hakça. 11-Müzikte sesin yankýlanmasý. Kemiklerin iç boþluklarýný dolduran yaðlý madde. Harf okunuþu. Dünün çözümü "Erdoðan her yerde düþman görüyor" Frankfurter Allgemeine gazetesinde yayýmlanan bir yorumda, Erdoðan, monarþide mutlaklýðýn en önemli temsilcisi, otoriter, egozentrik ve baskýcý Fransa Kralý XIV. Louis'ye benzetildi.uzun yýllar Ýstanbul'da da yaþayan ve Türkçe de bilen gazeteci RainerHermann'ýn kaleme aldýðý ve 'Erdoðan'ýn öfkesi ve þüpheciliði' baþlýklý makalede, Erdoðan Türkiye'sinde son yýllarda meydana gelen geliþmeler analiz ediliyor. "Erdoðan'ýn Yeni Türkiye'si þöyle görünüyor" diye baþlayan analizde, Erdogan'ýn kendini, sadece dýþardan deðil içerden de etrafý düþmanlarca çevrili olarak algýladýðý vurgulanýyor. Avrupa'ya ilerleme yolundan geri dönüldüðü ve dönerken de Erdoðan'ýn demokrasi adýna attýðý birkaç adýmý da ortadan kaldýrdýðý ileri sürülüyor. Hermannþöyle devam ediyor: "Erdoðan, 12 yýlda Kemalist elit kesimin gücünü yok etti, öncelikle orduda ve yargýda. Devlet yapýsý üzerindeki kontrolü ele aldý. Erdoðan hem Osmanlý Sultaný, hem Fransa Kralý XIV. Louis. Monarþizmin mutlaklýðýnýn vücut bulduðu kiþi olan, 'Devlet benim- L'État, c'est moi' zihniyetiyle özdeþleþtirilen XIV.Louis." Hermann, Erdoðan'ýn, muhaliflerine devamlý "Haddini bil" diye meydan okuduðunu kaydediyor. Hermann, "Erdoðan her konuda 'Gereði yapýlýr' sözünü vurguluyor. Her türlü muhalefeti devlete yönelik tehdit olarak niteleyip, onu yok etmek için her türlü aracý kullanma hakkýna sahip olduðuna inanýyor" ifadeleri de yer alýyor. 17 Aralýk 2014'te 20 gazetecinin gözaltýna alýndýðýný belirtiyor Hermann ve þöyle diyor: "Tüm bunlara raðmen Erdoðan birkaç gün önce dünyanýn en özgür medyasýnýn Türkiye'de olduðunu ileri sürdü. Aþaðýlama, hakaret ve iftiraya bile izin var dedi.derisi o kadar ince ki kendisiyle ilgili her konuda Erdoðan hemen iþi yargýya intikal ettiriyor." Makaledeki dikkat çeken ifadelerden biri de þu: "Türkiye kendi topraklarýnda Kürtlere karþý savaþmýyor, onlarý IÞÝD'e olasý yem olmaya itiyor." "Erdoðan'ýn þüpheciliði öyle bir noktaya ulaþtý ki ülkenin geleceðinden endiþe duyuluyor" diyen Hermann, makalesini þu soruyla bitiriyor: "Kemalistlerin, Alevilerin ve Gülen hareketinin yakýnlaþmasý, bakalým bu yýl yapýlacak seçimlerde, Erdoðan'a karþý muhalefet oluþturabilecek mi?" (diken.com.tr) Yukarýdan Aþaðýya: 1-Bir kimseyi rahatsýz edecek davranýþta bulunmak, musallat olmak. Demir'in kýsaltmasý. 2Seçkin. Kucaktaki veya memedeki çocuk için "iri, gürbüz ve tombul" anlamýnda kullanýlýr. 3-Kiþinin belirli bir sebep olmaksýzýn çöküntü durumuna girip çevreden gelen uyaranlara kapanmasý, güçlü suç ve günah duygularý içine düþmesi durumu. 4-Ters okunuþu "Ansýzýn, birdenbire". Toplum içindeki en küçük birlik. 5-Ters okunuþu "Okul, kýþla gibi yerlerde hastalar için ayrýlmýþ bölüm". Sonsuz, ölümsüz. 6-Yabancý. Her çeþit mikroptan arýnmýþ. 7-"Baþka bir zamana býrak" anlamýnda bir emir. Ters okunuþu "Duyuru". 8-Harf okunuþu. Bir nota. Bir cismi bir yöne doðru fýrlamak. 9-Okþama, alkýþlama, beðenme gibi duygularý belirtmek için söylenir, bravo. Geniþlik. 11Yürüme uzvumuz. Ýhtiyaca yetmeyecek kadar az. Karý kocadan her biri. 11-Kýþýn yaðar. Köy muhtarý yardýmcýsý, köy kahyasý, köy bekçisi. Almanya'daki kadýn cinayetlerinin dörtte biri Türkler tarafýndan iþleniyor 2013 Almanya suç istatistikleri raporunda, Almanya'da eþ cinayetine kurban giden kadýn sayýsý 80 iken bunun 18'inin Türk olduðu ve cinayetlerin Türkler tarafýndan iþlendiði belirtildi. TC Aile ve Sosyal Politikalar Bakaný Ayþenur Ýslam, Türkiye'deki kadýn cinayetlerinin gündeme getirilmesine tepki göstererek "Aile içi þiddet nedeniyle Türkiye'de 170, Almanya'da ise 303 kadýnýn öldürülüyor" demiþti. Taraf'ta yer alan habere göre, Ýslam'ýn Almanya'daki kadýn cinayetlerine yönelik iddiasý Alman polis teþkilatýnýn 2013 Suç Ýstatistikleri raporunca yalanlandý. Rapora göre Almanya'da iþlenen cinayet sayýsýnýn 585, öldürülen kadýn sayýsýnýn ise 290 olduðu belirtiliyor. Raporda kadýnlarýn 80'ninin koca, sevgili ve beraber yaþadýðý erkek arkadaþ tarafýndan öldürüldüðü ifade ediliyor. Yani 290 kadýnýn sadece 80'i eþ cinayetine kurban gittiði belirtiliyor. Rapordaki diðer çarpýcý nokta ise eþ cinayetine kurban giden 80 kadýndan 18'inin Türk erkekler tarafýndan öldürülmesi. 80 cinayetin 40'ýnýn sýrasýyla Türkler, Sýrplar ve Romanlar tarafýndan diðer 40'ýnýn ise Almanlar tarafýndan iþlendiði belirtiliyor. Cinayetlerin aþaðý yukarý kýskançlýk ve aldatma gerekçesiyle olduðunun da altý çiziliyor. (t24) DÜNKÜ SERBEST PÝYASA DÖVÝZ KURLARI DOLAR Alýþ EURO Satýþ Alýþ Satýþ S.T.G. Alýþ Satýþ Ýlanlarýnýz için i arayýnýz...

15 5 Ocak 2015 Pazartesi 15 ALAÞYA' DAN NOTLAR Canan Sümer Ýlk görev yeri; Adanýn kuzeyinde þirin bir dað köyüydü Kararlý ve güçlü görüntüsünün ardýna gizlediði deli gibi çarpan bir yüreði vardý Yirmi civarý öðrencisi ile köyün en yüksek yerindeydi okul. Her sabah erkenden okula gider, çocuklarýn cývýl cývýl yokuþu çýkarak okula geliþlerini izlerdi. Sevgi ve heves duyardý yaptýðý iþe. Tek bir sýnýf vardý okulda Birleþtirilmiþ sýnýf Ana sýnýftan ilkokul beþe kadar Okulun tek öðretmeniydi Meryemcik, beþ altý yaþlarýnda bir ana sýnýf öðrencisiydi. Zeytin karasý gözleri ile hep ürkmüþ gibi bakardý ona. Hiç konuþmaz, daha doðrusu konuþamazdý Çocuklar "O konuþamaz öðretmenim " demiþlerdi Onu arada okula getiren babaanne de: "Eskiden konuþurdu ama artýk tek kelime etmiyor." demiþti. Küçük çocuk; kutsal ikonalar gibi sessiz, saf ve ürkekti Neredeyse aralýk ayý gelmiþti de hala tek bir kelime etmemiþti. Birinci sýnýflar okumayý sökmeye baþlamýþlardý büyük bir hevesle Bir gün öðretmen okutmaya çalýþýrken bir öðrenciyi, Meryemcik yanlarýna yaklaþmýþtý sessizce Tahtadaki yazýyý hiç hecelemeden okumaya baþlayýnca Mutlulukla gözleri dolan öðretmen, o an Konuk yazar Duygu Amber Yeni dil le, (ýlýmlý Ýslam dili) ifade etmek gerekirse, 2014 yýlý hayýrlara vesile olmuþ! 2014 yýlýnda 294 kadýn öldürülmüþ. Kadýn kaný namus temizleme malzemesi olmuþ. Yýl, mesai saatleri üzerinden hesaplanýrsa her gün, bir den fazla kadýn öldürülmüþ! Erkek aþký, namus duygusu ile özdeþlik içinde. Annelik en büyük kariyer mi? Bir yýl içinde 294 kadýn cinayetinin olduðu bir ülkede, Saðlýk Bakaný Mehmet Müezzinoðlu, Ana'lýðýn üzerinde daha güçlü bir kariyer görmüyorum. Demiþ. Ana'lýðýn kariyer olduðu görüþü tutarlý deðil. Kariyer, Ýngilizce carrier sözcüðünün Türkçe ye uyarlanmasý. Bu sözcüðe karakter ve kalýtsal anlam yüklenemez. Sözcüðün anlamý, sonradan edinilen üstlenilen bir görevin ayrýntýlý bilinmesi anlamýna gelir. Analýk, doðurganlýðý ve çoðalmayý ifade eder. Nesnel bir özelliktir. Ana, cinsiyet, diþilik ifadesidir. Sadece kadýnlar deðil, çok hücreli diþi doðurgan hayvanlar annelik özelliðine sahiptir. Diþi olmayý carrier le iliþkilendirmek en basit anlamda cahilliktir. Sonu Ölüm Olan Kariyer! Siyasilerin Ana'lýðý kutsamaya çalýþmalarý gerçekçi deðil. Kadýn Cinayetlerini Durduracaðýz Platformu, "2014 yýlý kadýn cinayeti gerçekleri" raporuna göre kadýnlarýn yüzde 47'si kendi yaþamlarýný belirleme kararý almak isterken öldürülmüþler. Platform raporunda, Erkeklerin kadýnlarýn ÝLKOKUL ÖÐRETMENÝ OLMAK hissettiði o coþku ve mutluluðu, tüm meslek hayatý boyunca hissedecekti Okumaya baþlayan her öðrencisinde Ve Meryemciðin hüzünlü bakýþlarý ile gölgelenen güzel yüzünü hatýrlayacaktý. Okul çýkýþý, çocuklar evlerine daðlýnca bir gün Öðretmen, o gün biraz hasta olan Meryemciði evine götürür Babaannenin ýsrarlý yemek davetini de geri çeviremez Meryemciðin annesini merak edip sormak isteyince: Babaanne çocuðu dýþarýya gönderip: "Öldü o!" der. "Kendini astý!" "Meryemcik, onu asýlý buldu mutfakta Çok tesirinde kaldý da hiç konuþamadý ondan sonra." Öðretmen çocuðun yaþadýðý bu travmayý ve o hüzünlü sessizliðini düþündükçe yýllarca: Bir kýnalý keklik olurdu anýlarýndaki Meryemcik Konup ötmek için Bir acýlý aðýtta Öðretmeninin omuz baþýnda "Senin sayende hocaným" demiþti babaanne... Oysa öðretmeninin anlattýðý masallar, ve Meryemciðin okuduðu kitaplar bitirmiþti Bu yürek acýtan sessizliði Küçük çocuðun kitaplara olan aþký giderek artmýþ Masallarýn, öykülerin o gizemli dünyasýnda dolaþmaya baþlamýþtý. Zeytin karasý gözlerini ayýrmadan öðretmeninin yüzünden, dinlerdi her bir öyküyü meseli. Bazense kuþ çýðlýðýna benzeyen kahkahalar atardý gözünü okuduðu kitaplardan ayýrmadan Yýllar sonra karþýlaþacaðý öðretmenine: "Hocam, ben de hep kitap okuyorum öðrencilerime sizin bize okuduðunuz gibi" diyecekti. Deðiþen ve düzeysizleþen deðer yargýlarýmýzla, her þeyi öylesine tüketiyoruz ki Ufkumuzun darlýðý, hep baþkalarýný karalama ve sevgisizlikler taþýmýþ hayatlarýmýza. Ýnsanlarý, sahip olduklarý unvan ve güç çerçevesinde sevip sayar olduk zamanla. Toplumun ilerici kesimleri ve bunu temsil edenler, bazý medya kuruluþlarýnýn da katkýsý ile saldýrýya uðruyor zaman zaman KTÖS ((Kýbrýs Türk Öðretmenler Sendikasý) yýllardýr, toplumsal barýþýn ve demokrasinin mücadelesini vermektedir. Ýstikrarlý ve güçlü konumu bazý çevrelere rahatsýzlýk veriyor ki Öðretmenlerin özel hayatlarý bile ifþa edilerek, yalan yanlýþ haberlerle karalama uðraþý içine giriliyor Eþeði dövemeyen semerini döver misali Bireysel çýkarlarýnýn ve sahibinin sesinin ardýndan koþmayanlarýn, destek ve gönül birliktelikleri ile yetiþtirdikleri pýrýl pýrýl öðrencilerle, hep deðerli anýlarý olacaktýr Öðretmenlik mesleðine gönlünü, gücünü ve insanlýk aþkýný koyanlarýn... Bu da böyle biline KADINLARI ÖLDÜRMEK SEVAP MI? nerede nasýl hareket edeceðine, ne giyineceðine, nasýl güleceðine, kaç çocuk doðuracaðýna kendilerinin karar vermesi sonucu öldürülmüþler. Kadýnlarýn özgür yaþam biçimi belirleme kararlarý, erkek namusu ile çeliþtiði için, kadýnlar öldürülmüþ. Kadýn sorununu izleyen gönüllü kadýnlar olmasa, kadýn cinayetleri ört-bas edilecek. Bence en yüce kariyer, kadýn cinayetlerini izleyen kadýnlarýn kazandýklarý kariyer olsa gerek. Emniyet Genel Müdürlüðü bünyesi içinde, cinayet masasýnýn önemli bir birim olduðu bilinir. Ne yazýk ki, bu yýl kaç kadýn cinayete kurban gitti? sorusuna Emniyet (yani Ýçiþleri Bakanlýðý) ile Aile Bakanlýðý ndan biz de kayýt yok cevabý verilmiþ. Kadýn Cinayetlerini Durduracaðýz Platformu'nun raporunda çok çarpýcý istatistiki bilgiler var. Çocuk yaþta evliliklerin önünün açýlmasý sonucu, cinayetlerin artmasýna yol açmýþ. Öldürülen kadýnlar daha çok genç kadýnlar yýlý verilerine göre öldürülen kadýnlarýn %25'i, 25 yaþýn altýnda. Toplumsal gerileme ile kadýn cinayetleri arasýnda doðrudan paralellik var. Geleneklere itiraz eden, direnen ve boyun eðmeyen kadýn, erkek þiddetine maruz kalmýþ. Öldürülmüþ. Katillerin iyi hali! Cinayetlerin tamamý benzer gerekçelerle iþlenmiþ. Kadýn cinayeti davalarýnda tüm katiller ceza indiriminden yararlanmýþ. Örneðin; iþlediði cinayetten aðýr ceza alan bir katil, beyaz tayt giydiði gerekçesi ile kadýný öldüren adama ceza indirimi verildi, bana neden vermiyorsunuz diyerek, ceza indirimi talep etmiþ. Olasýlýkla katilin avukatý, müvekkilinin, efendi ve soðukkanlýlýk içinde iþlenen cinayet nedeniyle, katilin beratini bile istemiþ olabilir! Sonra da bakan, "Anne'ler, Anne'lik kariyerinin dýþýnda bir baþka kariyeri merkeze almamalýdýr" demiþ. Anne'lik kariyerinin sonu ölüm olunca ''kariyer baþlarýna çalýnsýn ''. Demek gelýyor insanýn içinden... Olmaz olsun böyle kariyer! Bence, Ana'lýk deðil ama, erkeklik en büyük kariyer olmalý. Neden derseniz? Her gün bir kadýný öldüren erkek, eðitimli ve donanýmlý olmayý gerektirir! Öldürme eylemi, eðitim ve planlama olmadan olmaz. Bakan da erkeklerin bu üstün özelliðini taktir etti ve babalýk da bir kariyerdir dedi. Yakýnda katillik en büyük kariyer olursa þaþmayalým! Perþembe nin Geliþi. Ürküntü veren geliþmelerin toplumda karþýlýðý oluþtu. Toplumsal muhafazakarlýk, yükselen gericilik, kadýn cinayetlerini tetikliyor. Gericileþme, pek çok olumsuz geliþmelerin de habercisi. Öncelikle, genel gericileþmeye karþý çýkmak çok önemli. 'Çalýþan kadýn fuhuþa ortam yaratýr' ve erkeklerin kadýn spiker izlemesinin caiz olmadýðýný söyleyen zihniyet üzerinde oluþan gerici-yobaz kültür, Anne'liði en büyük kariyer olarak görse ne olur gormese ne olur? Adamlar, kadýn öldürmek sevaptýr diyecek kadar alçaldýlar... GÜNEY BASINI ANATASÝADÝS ÜRDÜN KRALINDAN DAVET ALDI Nikos Anastasiadis'in, Ürdün Kralý II.Abdullah'tan, Ürdün'ü ziyaret etmesi için davet aldýðý belirtildi. Fileleftheros gazetesi, Nikos Anastasiadis'in, davet mektubunu, geçtiðimiz Cuma günü aldýðýný ve ziyaret tarihinin belirlenmesi için de istiþarelere baþlandýðýný yazdý. Gazete, Ürdün Kralý II.Abdullah'ýn Anastasiadis'e yönelik davetinin, Amman'ýn doðal gaz satýn alma ilgisine dayandýðýný da belirtti. OMÝRU: SKANDALLARA KARIÞAN PARTÝDEN DIÞARI EDEK Baþkaný Yannakis Omiru, Güney Kýbrýs'ta son zamanlarda gün ýþýðýna çýkan skandallara karýþanlarýn kendilerini parti dýþýnda bulacaðý uyarýsýnda bulundu. Fileleftheros gazetesine röportaj veren Omiru, Baf Kanalizasyon sistemiyle ilgili skandala tüm Rum siyasi partilerin mensuplarýnýn karýþýðýna iþaret ederek, kendi tutumlarýnýn ne olacaðý sorusu üzerine, yolsuzluklar karþýsýnda "sýfýr tahammüllerinin" olduðunu belirtti. Bir parti mensubunun skandallarla ilgili suçlanmasý durumunda partideki statüsünün askýya alýnacaðýný ifade eden Omiru, mahkum olmasý durumunda ise partiden ihraç edileceðini söyledi. Bazý sorular üzerine Kýbrýs sorununa da deðinen Omiru, Kýbrýs sorununda izlenen politikanýn yeniden deðerlendirilmesi gerektiðine dair çaðrýlarýnda istenen sonucunu elde edemediklerini söyledi. Gereken stratejinin çizilmesi amacýyla bütünlüklü bir istiþarenin yapýlmasý için birkaç gün sürecek Ulusal Konsey toplantýlarýnýn yapýlmasýný istediklerini ifade eden Omiru, Rum Yönetimi Baþkaný Nikos Anastasiadis'in geniþ görüþ birliklerine ulaþýlmasý arzusuyla ilgili açýklamalarýnýn doðru olmasý umudunu da dile getirdi. Atina'nýn tutumundan memnun olup olmadýklarý sorusu karþýsýnda ise Omiru, "Atina-Lefkoþa" arasýndaki iliþkilerin bütünlüðü ve milli beraberliðin, Kýbrýs sorunun çözümü ve "iþgalin" sonlanmasý amacýyla gösterilen mücadelede baþarýya ulaþýlmasýnda temel koþul olduðu yönündeki tutumlarýna iþaret etti. Omiru, bu iliþkilerin çok iyi korunmasý gerektiðine de vurgu yaptý. Omiru, Kýbrýs sorununun gerçek niteliðiyle ilgili "çarpýtýlmýþ" bir görüntüye neden olduðunu iddia ettiði çapraz görüþmeler konusunda ayný görüþü paylaþmadýklarýnýn bir sýr olmadýðýný da belirtti. ERMENÝLERÝN SAYISI Güney Kýbrýs'taki Ermeni toplumunun sayýsýnýn bugün 3 bin 500 civarýnda olduðu ve Ermenilerin; Lefkoþa'nýn Rum kesimi, Limasol ve Larnaka'da yaþamlarýný sürdürmekte olduklarý haber verildi. Fileleftheros gazetesinde yer alan haberde, Beþparmak Daðlarý'nýn bulunduðu bölgedeki "Agios Makarios Manastýrý"nýn Kýbrýs'taki tek Ermeni Manastýrý olduðu da belirtildi. ANASTASÝADÝS'ÝN MAKALESÝ Rum Yönetimi Baþkaný Nikos Anastasiadis, Kathimerini gazetesinde yer alan makalesinde, 2015 yýlýnýn kalkýnma yýlý olacaðýný belirtti. Habere göre Anastasiadis makalesinde, ekonomik açýdan dramatik bir yýl olan 2013'ün devamýndaki 2014 yýlýnýn ise zorlu bir test niteliðinde olduðunu ifade etti yýlý içerisindeki ekonomik geliþmelere ayrýntýlý bir þekilde makalesinde yer veren Anastasiadis, 2015 yýlýnýn ekonomik açýdan olumlu bir þekilde geliþmesi temennisinde bulundu. Ülkenin, siyasi, ekonomik ve enerji istikrarý unsuru haline gelebilmesi için, adanýn yeniden birleþmesi gerektiðini ifade eden Anastasiadis, Güney Kýbrýs'ýn jeopolitik rolünün geliþtiði; bu baðlamda Türkiye'nin, gerilimi artýrmak için seçtiði zamanýn tesadüf olmadýðýný ileri sürdü. Doðal zenginliðin devlete faydalarýnýn ise meþru vatandaþlarýnýn bütününe ait olduðunu yineleyen Anastasiadis, doðal zenginliðin, "Kýbrýs Cumhuriyeti'"nin, egemenlik haklarý aleyhine yeni oldu bittiler yaratýlmasý için bahaneyi teþkil etmemesi, bunun aksine, doðal zenginliðin Kýbrýs sorununun en kýsa zamanda çözümlenmesi için teþvik olmasý gerektiðini ifade etti.

16 16 5 Ocak 2015 Pazartesi

17 5 Ocak 2015 Pazartesi 17

18 18 5 Ocak 2015 Pazartesi

19 5 Ocak 2015 Pazartesi 19 HAYVAN HASTANESÝ'NÝ ZÝYARET ETTÝLER Trafik Kazalarýný Önleme Derneði yetkilileri, YDÜ Hayvan Hastanesi'ni ziyaret etti. YDÜ'den yapýlan açýklamaya göre; dernek yetkilileri, YDÜ Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Savaþan ve Baþhekim Yrd. Doç. Dr. Osman Ergene'den saðlýk hizmetleri ile ilgili bilgi aldý. SAVAÞAN YDÜ Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Savaþan ziyarette yaptýðý konuþmada, YDÜ'nün, KKTC'deki ölümlü trafik kazalarý ve alýnmasý gereken önlemlerin konu edildiði "trafikte yaþamý seç eðitim semineri", "fahri trafik müfettiþliði eðitimi" gibi pek çok etkinliðe ev sahipliði yaptýðýný anýmsatarak, trafik kazalarýnýn önlenmesinde toplumun bilinçlendirilmesinin son derece önemli olduðunu vurguladý. ERGENE Hastane Baþhekimi Yrd. Doç. Dr. Osman Ergene de yaptýðý konuþmada, hayvan ve dolayýsýyla da toplum saðlýðý konularýnda çok hassas olduklarýný ifade etti. YDÜ Hayvan Hastanesi'nin modern týbbýn bütün gereklerini yerine getirdiðini söyleyen Ergene, "Hastanemiz, altyapýsý, ameliyathaneleri, muayene odalarý, ilk müdahale bölümü, laboratuvarlarý ve yoðun bakým üniteleriyle ülkemizin bütün ihtiyacýna cevap verebilecek þekilde hayat bulmuþtur" dedi.. KLEOPATRA AKTAR Kýnanýzda, niþanýnýzda veya düðününüzde konuklarnýza rahatlatýcý ve huzur verici kokusuyla bilinen lavanta dolu keseler armaðan edin. Siz yeter ki isteyin, biz hemen hazýrlayalým. Ýrtibat tel: ve SATILIK PÝYANO En az 100 yýllýk iyi durumda piyano satýlýktýr. Tel: SATILIK DUPLEKS EV Yer: Gönyeli Yeni Kent Öypaþ Sitesi. 140 metre kare, dupleks, ikiz ev. Fiyat: 57 bin sterlin. Tel: SATILIK ARAZÝ Elye'de 2 evlek 3300 ayakkare anayol üzeri, yol, su, elektriði olan süpermarket veya benzin istasyonu olabilecek arazi satýlýktýr Stg Tel: GÝTAR DERSÝ Lefkoþa bölgesinde özel gitar dersi verilir. Tel: Odunda þok Þöminelik ve sobalýk odun. Not: 2,5 ton, 370 TL Tel: Satýlýk Arazi Çatalköy þehit arsalarý yaný 22 dönüm arazi. Tel: MELÝ EMLAK SATILIK K. Kaymaklý'da müstakil villa Stg. Tel: Lefkoþa'da 3+1apartman dairesi Stg. Tel: Kiralýklar... Lefkoþa'da 2+1, 3+1 full eþyalý apartman dairesi. Tel: Köþklüçiftlik'te 2+1 full eþyalý daire. Tel: Küçük Kaymaklý'da 1+1, 2+1 full eþyalý daire. Tel: SATILIK DAÝRE Haspolat kavþaðýnda 2+1 daire Eleman aranýyor 1-Kültürel faaliyetlerde aktif rol alabilecek yönetici kabiliyetine sahip olan, bilgisayar kullanabilen yaþlarýnda part-time eleman 2-Kýbrýs mutfaðýnda tecrübe sahibi þef-yönetici ve iþletme tecrübesi olan eleman 3- Düz iþçi Müracaat: arasý Kýbrýs Özel Etnografya Müzesi Tel: Ýlanlarýnýz için i arayýnýz. Kan vermek hayat vermektir!..

20 Bilardoda hedef uluslararasý baþarý Geçtiðimiz gün gerçekleþtirilen Kuzey Kýbrýs Bilardo Federasyonu 6. Olaðan Genel Kurulu'nda yeniden iki yýllýðýna baþkanlýða seçilen Aþkýn Burcu yeni dönemde hedeflerini eðitim, uluslararasý baþarý ve ada geneline yayýlma olarak açýkladý. Futbolcularýmýzýn adada kulüplerin kölesi olduðunu belirten Salih Iþýk Türkiye Amatör Ligi'nin umut ýþýðý olduðunu söyledi Kölelikten kurtulma yolu Futbolcular Derneði Baþkaný Salih Iþýk 29 yaþýna kadar bir kulübün malý olan, istenildiði zaman satýlan, kiralanan, kovulan futbolcularýmýzýn, kendilerini kölelikten kurtarma yolunu seçtiklerini belirtti... Salih Iþýk: "Futbolcularýmýz artýk diðer ülke futbolcularý gibi haklarýnýn olmasýný, insan haklarýna uygun þartlarda hizmetlerini sürdürmek istemektedir. Açýlan Türkiye Bölgesel Amatör Lig kapýsý, futbolcu arkadaþlarýmýz için bir umut ýþýðýdýr..." "Futbolcularýmýzýn, Türkiye liglerine transfer olmalarýný engellemeye çalýþanlar ve Türkiye'deki çeþitli kurum - kuruluþu göreve davet edenleri, Türkiye futbolunu yöneten federasyon baþkanýnýn, KTFF Baþkaný ile ayný karede fotoðraf çektirmekten bile korktuðunu tekrardan hatýrlatýrýz..." Futbolcular adýna bir basýn açýklamasý yapan Futbolcular Derneði Baþkaný Salih Iþýk ülkemizdeki futbolcularýn hiçbir iistikbal ve haklarý olmadýðýndan dolayý Türkiye "BAL"da imkan bulmalarýný çýkýþ kapýsý olarak deðerlendirdi ve buna tepki koyanlarý eleþtirdi. Salih Iþýk'ýn açýklamasý þöyle: "Türkiye Bölgesel Amatör Lig takýmlarýna transfer olan futbolcu arkadaþlarýmýzýn hakkýnda yapýlan haksýz ve acýmasýz eleþtirileri, derin üzüntü ve kýzgýnlýk içerisinde takip etmekteyiz. Bu tarzda ve onur kýrýcý olarak yapýlan eleþtirileri, Kýbrýs Türk Futbolcular Derneði olarak þiddetle kýnadýðýmýzý, kamu oyuna duyururuz. Dünyanýn hiçbir ülkesi tarafýndan tanýnmayan, futbolcularýn hiç bir hakkýnýn olmadýðý ülkemizde, futbolcularýn bulunduklarý düzenden, sistemden memnun olmadýklarý, kendileri ve gelecekleri için bir çýkýþ yolu aradýklarýný, hep beraber görmekteyiz. Kýbrýs Türk futbolcularý, bulunduðu konumdan ve sistemden memnun olmadýklarýný da her platformda dile getirmektedir. 29 yaþýna kadar bir kulübün malý olan, istenildiði zaman satýlan, kiralanan, kovulan futbolcularýmýzýn, kendilerini kölelikten kurtarma yolunu seçtiklerini biliyoruz. Futbolcular artýk diðer ülke futbolcularý gibi haklarýnýn olmasýný, insan haklarýna uygun þartlarda hizmetlerini sürdürme istemindedirler. Açýlan Türkiye Bölgesel Amatör Lig kapýsý, futbolcu arkadaþlarýmýz için bir umut ýþýðýdýr. Açýlan bu kapý sayesinde ülkemizdeki futbolcularýn tek hedefi, kendini ispatlayarak ve geliþtirerek, futbolumuzun içerisinde bulunduðu kýsýr döngüden kurtulmak olacaktýr. Futbolcularýmýzýn, Türkiye liglerine transfer olmalarýný engellemeye çalýþanlar ve Türkiye'deki çeþitli kurum - kuruluþu göreve davet edenleri, Türkiye futbolunu yöneten federasyon baþkanýnýn, KTFF baþkaný ile ayný karede fotoðraf çektirmekten bile korktuðunu tekrardan hatýrlatýrýz. Alt yapýmýzdaki çocuklarýmýzý bile uluslar arasý turnuvadan çýkaran bir yapýdan, medet ummamalarýný bu kiþilere tavsiye ediyoruz. Sözleþmeli sistemi kaldýrýrken, hem kulüplerin hem futbolcularýn, bu olaydan zarar göreceklerini, defa defa belirtmemize raðmen, bugün ülkemizdeki yetenekli gençlerin, bizim liglerimizden, Türkiye amatör ligine gitmelerini, hep beraber seyretmekteyiz. Altýný çizmek istediðimiz bir konu da, ülkemizdeki mevcut sistemin amatör olduðunu, bu nedenle de bir futbolcunun isterse bir kulüpte futbol oynayacaðýný, istemezse oynamayacaðýný, hiçbir baðlayýcý nedenin olmadýðýný; bu yüzden de futbolcularýn, baþka ülkelerde rahatça ve özgürce futbol oynayabileceklerini, hatta 2 senenin sonunda da ülkemizde serbest transfer hakký kazanacaklarýný vurgularýz. BAL'da mücadele eden ve bundan sonra da mücadele edecek olan tüm futbolcu arkadaþlarýmýza, yürekten baþarýlar diler, ülkemiz futbol sisteminin, tekrardan gözden geçirilmesini, ümit ederiz." Türkiye Liseli Gençler Tenis Þampiyonasý'ný dün maðlubiyetlerle tamamladýk... Hem TMK, hem NKL maðlup Türkiye Liseli Gençler Tenis Þampiyonasý'nda ülkemizi temsil etmekte olan Türk Maarif Koleji Genç Kýzlar Kategorisi'nde; Namýk Kemal Lisesi ise Genç Erkekler Kategorisi'nde ayni skorla 4-2 maðlup oldular... Torres'e 45 bin kiþilik hoþ geldin partisi 'de Atletico'dan ayrýldýktan sonra Liverpool, Chelsea ve Ac Milan formalarýný giyen Fernando Torres'e Vicento Calderon Stadý'nda büyük ilgi vardý. Türkiye ve Avrupa'nýn çoðu liginde statlar dolmazken, Torres'i karþýlamak için 45 bin kiþi stadý doldurdu. Taraftarlar Atletico Madrid formalý Torres'e büyük ilgi gösterdi.7.5 yýl sonra profesyonel kariyerine baþladýðý Atletico'ya dönen Torres için kulüp baþkaný Enrique Cerezo, "2007 Temmuz'unda takýmdan ayrýldýðýndan bu yana, Atletico'yu en iyi þekilde temsil ettin. Atletico'nun ne demek olduðunu gösterdin. Bu kulüp, renklerini en iyi þekilde temsil eden senin gibi büyük oyuncular yetiþtirdi" dedi. Fernando Torres ise duygularýný açýklarken, "Bugün buraya gelen herkese teþekkür ediyorum. Þimdi geri geldim. Atletico'yu dýþarýdan izlerken onur duydum, þimdi yeniden oynamak için sabýrsýzlanýyorum. Bir rüyam daha gerçekleþti" diye konuþtu. Türkiye Liseli Gençler Tenis Þampiyonasý devam ediyor. Þampiyonanýn ikinci gününde iki temsilcimiz Namýk Kemal Lisesi (NKL) ile Türk Maarif Koleji (TMK) rakiplerini maðlup oldular. Türkiye'nin Antalya iline devam etmekte olan Türkiye Liseli Gençler Tenis Þampiyonasý'nda ülkemizi Genç Kýzlar Kategorisi'nde temsil eden TMK, dün 4-2'lik skorla maðlup oldu ve karþýlaþmalarýný tamamladý. TMK ilk gün de 6-0 maðlup olmuþtu. Genç Erkekler Kategorisi'nde ise, ilk gün rakibi ile 3-3 berabere kalan NKL de dün rakibine 4-2 maðlup oldu. Ancak NKL'nin karþýlaþmalarý bugün de devam edecek ve kazanmasý halinde þampiyonadaki mücadelesini sürdürecek. NKL ile TMK, Milli Eðitim Bakanlýðý'na baðlý Milli Günler Okul Sporlarý ve Kol Etkinlikleri Koordinasyon Birimi tarafýndan düzenlenen ve Tenis Federasyonu'nun da katký koyduðu Liseli Gençler Tenis Þampiyonasý'nda þampiyon olarak ülkemizi temsil etme hakký elde etmiþlerdi. ÝCAZETSÝZ GÜNLÜK GAZETE Sahibi AFRÝKA Yayýncýlýk Limited Direktör ALÝ OSMAN TABAK Genel Yayýn Yönetmeni: ÞENER LEVENT Dizilip Basýldýðý Yer: AFRÝKA Yayýncýlýk Limited Tesisleri Adres: Arca Apt. Ýkinci Selim Cad. No:49, Daire 1 Lefkoþa (Meclis Yaný) Santral: Fax: Reklam servisi: Kültür-Sanat servisi: Dýþ muhabirler: Almanya: Yaþar ALTAY Sidney: Hakan LEVENT avrupa@kktc.net Web sayfasý: