Bildiri Özetleri 107

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "Bildiri Özetleri 107"

Transkript

1 Bildiri Özetleri 07

2

3 Akut Lösemi Poster No: 00 HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ERİŞKİN HASTANE- Sİ HEMATOLOJİ HEMATOPOİETİK KÖK HÜCRE NAKLİ ÜNİTESİ APLASTİK ANEMİ DENEYİMİ Hakan Göker, Fatma Tekin, Yasemin Karacan, Salih Aksu, Yahya Büyükaşık, İbrahim C. Haznedaroğlu, Nilgün Sayınalp, Özlem Bektaş, Burak Uz, Osman İ. Özcebe, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Erişkin Hastanesi Hematoloji Hematopoietik Kök Hücre Nakli Ünitesi, Ankara Aplastik anemi hematopoietik kök hücrelerin yetersizliği sonucu oluşan bir anemidir. Kök hücre yetersizliği hematopoietik kök hücrelerin kendinden kaynaklanacağı gibi, bu hücreleri baskılayan veya yok eden dış etkenlere bağlı olarak da gelişebilir. Sadece destek tedavi uygulanan ciddi apilastik anemili hastalarda prognoz kötüdür, bir yıllık sağ kalım %0 dan daha azdır. Aplastik anemide kalıcı tedavi seçenekleri immünosupresif tedavi ve kemik iliği taransplantasyonudur. İmmünosupresif tedavide (antitimosit globulin ve siklosporin A) farklı serilerde %80 e varan yanıt oranları ve yanıt alınan olgularda %80-90 dolayında 5 yıllık sağ kalım oranları bildirilmiştir. Uygun vericisi olan, eşlik eden ek hastalığı olmayan ciddi aplastik anemili genç hastalarda kemik iliği nakillerde uzun süreli sağ kalım ~ %75 tir. H.Ü.T.F Erişkin Hematoloji Hematopoietik Kök Hücre nakli Ünitesinde yılları arasında 4 hastaya tam uyumlu akrabalarından Allojenik kök hücre nakli yapıldı. Nakil yapılan hastaların %64 (n=9) ü erkek, %36(n=5) i kadın yaş dağılımında olan hastaların yaş ortancası 25 tir. Hastaların performansı %86 sı(n:2) iyi [ECOG (0-)], %4 ü(n:2) kötü [ECOG (3)] performansta nakile girdi. Nakilden önceki tedavilerinde %38 i (n:5) sadece CsA (Siklosporin) ve destek tedavisi, %3 i (n:4) ATG (antitimosit globulin)+ CsA ve destek tedavisi, %3 sinde (n:4) sadece destek tedavisi verildi. Tanı konulduktan ortanca 5 ay sonra (- 08 ay) nakil programına alındı. Nakil programında hastalara sıklıkla Cy/ATG (n:6) protokolü uygulandı, diğer hastalara da Cy /Flu/ATG(n:2), Flu/ TBI (n:2), Cy /Flu(n:2), Mel /Flu /ATG(n:), Flu/ Bu(n:) hazırlayıcı rejim protokolü uygulandı. Allojenik kök hücre nakli sonrası ortanca.gün (9-6.günlerinde) nötrofil engrafmanı, ortanca 3.gün (-6.günlerde) trombosit engrafmanı gerçekleşti. Allojenik kök hücre nakli sonrası hastaların %28 unda (n:4) GVHD gelişti. Bunların %4 agvhd grade I, %4 cgvhd extensive gelişti. Tedaviler sonrası tüm hastalarda GVHD ye tam yanıt alındı. Ortalama 35,5 aylık (4 86) takip sonunda hastada ilk 00 gün içinde enfeksiyondan exitus oldu. hasta relaps oldu ve 2. nakil ile kür oldu, 3 hasta (%93) kür kabul edilerek tamamen sağlıklı olarak izlenmektedir. Poster No: 003 NÜKS AKUT LÖSEMİLİ HASTALARDA, YÜKSEK DOZ KEMOTERAPİ VE OTOLOG PERİFERİK KAN KÖK HÜCRE NAKLİNİN REMİSYONA KAT- KISI Şule Ketenci, Serdar Sivgin, Leylagül Kaynar, Fatih Kurnaz, Bülent Eser, Mustafa Çetin, Ali Ünal. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kapadokya Transplant Merkezi, Kayseri Nüks Akut lösemili hastalarda, yüksek doz kemoterapi rejimleri ile remisyon elde etme oranı %20 ile %40 arasında değişmektedir. Nüks Akut lösemili hastalara; Yüksek doz kemoterapi ve Otolog periferik kan kök hücre (OPKKH) nakli uygulanarak, OPKKH desteğinin remisyona katkısı incelendi. Nüks Akut Myeloid lösemili 6 hastaya, yüksek doz kemoterapi olarak FLAG (0) veya EMA (6) rejimi uyulandı. Hastalara, yüksek doz Kemoterapi (YDK) sonrası, remisyonda iken toplanarak dondurulan periferik Kan Kök Hücreler (OPKKH) tekrar verildi. Hastaların 8 i kadın, 8 i erkek ve yaş ortalaması 33 (22-5) idi. Hastalara ortalama 4,6 x 0 6/Kg ( /Kg) CD34 + Kök Hücre verildi. Kemoterapi sonrası, 6 Hastanın 2 sinde (%75) tam remisyon, hastada (%6)kısmi remisyon elde edildi. İki hastada (%2) ise cevap alınamadı. Yüksek doz kemoterapiye bağlı mortalite gözlenmedi. EMA rejimi sonrası OPKKH verilen 6 hastanın 6 sında, tam remisyon elde edilirken, FLAG rejimi uygulanan 0 vakanın 7 sinde tam remisyon, bir vakada kısmi remisyon elde edildi. İki vakada ise remisyon elde edilemedi. Cevap alınamayan 2 hastadan birinde Otolog kök hücre sayısı yeterli değildi (. x 0 6/Kg CD 34+ hücre). Tam remisyon elde edilen 3 hastaya, HLA uygun kardeş donörden Allojenik kök hücre nakli uygulandı. Sonuç olarak; Nüks Akut Myeloid lösemili hastalarda, Yüksek doz kemoterapi ve Otolog kök hücre naklinin, remisyon elde edilmesine anlamlı derecede katkıda bulunduğu gözlendi Mart 200, XANADU OTEL - BELEK, ANTALYA 09

4 Poster No: 004 NÜKS NEDENİ İLE İKİNCİ ALLOGENEİK KÖK HÜCRE NAKLİ SONRASI NİLOTİNİB VE DONÖR LÖKOSİT İNFÜZYONU İLE MOLEKÜLER YANI- TIN DÜZELMESİ İpek Yönal, Muharrem Müftüoğlu, Deniz Sargın, Sevgi Beşışık. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Hematoloji Bilim Dalı, İstanbul Günümüzde Ph (+) akut lenfoblastik lösemi (ALL) tanılı hastalarda halen tam düzelme sağlayan tedavi allogeneik kök hücre nakli (allo-khn) dir. Sağ kalımı uzatmaya yönelik kemoterapi ile birlikte imatinib verilmesi bugün için ilk basamak tedavi yaklaşımı olup bu tedaviyi izleyerek özellikle nakil öncesi ölçülebilir düzeyde hastalığı olan hastalarda olmak üzere allo-khn sonrası da nüks gözlenmektedir. Bu hastalık grubunda daha güçlü tirozin kinaz inhibitörü (TKİ) kullanılması, verici olan grupta ise immunoterapinin etkinliğinden faydalanma giderek yerini arayan bir tedavi yaklaşımı olarak gündemdedir. Olgu: 24 yaşında erkek hasta Ph (+) ALL tanısı ile imatinib ile remisyon indüksiyonunu takiben tanının 8. ayında tam sitogenetik (SY) ve moleküler yanıtlı (MY) halde iken HLA tam uyumlu erkek kardeşinden çevre kaynaklı KHN (ÇKKHN) oldu. Nakil sonrası erken dönem önemli istenmeyen etki görülmedi. DNA analizi ile tam kimerizm (TK) geliştiği, SY ve MY ın sürdüğü gösterildi. Geç dönemde CMV infeksiyonu, hemorajik sistit, sinüzit, atipik pnömoni, hipotiroidi gözlendi. Asemptomatik izlemleri sırasında +.yılda MY kaybı (bcr/abl: 3.7 x0-4) belirlendi. TK in sürdüğü belirlenen hastaya imatinib (400mg/g) başlandı. İmatinib tedavisinin 7.ayında hematolojik nüks gelişti, kimerizm analizi tamamen alıcı kaynağını göstermekte idi. Kargogramda %70 Ph (+) liği ve bcr/abl oranında artış (3.2 x0-2) saptandı. İmatinib kesildi. Yüksek doz metotreksat ve sitozin arabinozid içeren kemoterapiyi takiben hematolojik remisyon, tam SY ve MY ta düzelme (.2. x0-5) elde edildi. Aynı vericiden azaltılmış dozda hazırlama rejimini izleyerek ikinci kez ÇKKHN uygulandı (CD34: 2.6 x06/kg). İkinci nakil sonrası. ayda TK geliştiği belirlendi ve GVHH koruması olarak verilen siklosporin +4.haftada hızla azaltılarak kesildi. +6.haftada donör lökosit infüzyonu (DLI) uygulandı. DLI ın 4.haftasında, nakil sonrası +8.5.haftada SY ve TK in sürdüğü ancak MY kaybı (bcr/abl: 2.3 x0-2) geliştiği gözlendi. DLI ın ayda bir sürdürülmesi kararı alındı ve nilotinib (800mg/gün) başlandı. Nilotinib sonrası MY (bcr/abl:.8 x0-6) saptanabilecek en düşük seviyeye inmiş derecede düzeldi. SONUÇ: Allo-KHN sonrası nüks gözlenen Ph+ ALL de seyir kötüdür. DLI ile immunoterapi etkinliği seyrek olarak gözlenir ve genellikle de geçicidir. Olgumuzda DLI ile birlikte ikinci kuşak TKI vererek en iyi MY elde edilmiş ayrıca tedavi ile ilişkili önemli istenmeyen etki gözlenmemiştir. DLI ile gelişen immunoterapi etkinliğinin artması ve kalıcılığını sağlamada güçlü etkiye sahip TKİ günümüzde bir tedavi seçeneği olarak gözükmektedir. Geç Yan Etkiler Poster No: 005 ALLOGENİK KÖK HÜCRE NAKLİ SONRASI DİRENÇLİ TROMBOSİTOPENİ Meriç Küçükgüngör, Simten Akalın Dağdaş, Gülsüm Özet, Funda Ceran, Ümit Üre, Gül Tokgöz, Metin Attepe. Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ankara Bu çalışma Allogenik Kök Hücre Nakli sonrası inatçı trombositopeni gelişen iki hasta dolasıyla bu hastalarda trombositopeni nedenlerini ve risk faktörlerini değerlendirmeyi amaçlamaktadır. OLGU : 39 yaşında erkek, tarihinde AML M-M2 tanısı alan hasta Remisyon İndüksiyon ve konsolidasyon tedavileri sonrasında remisyonda iken tarihinde tam uyumlu kardeşten kök hücre nakli yapıldı. Nötrofil engrafmanı +0.günde, trombosit engrafmanı +2.günde oldu.+2. günde trombosit /mm3 oldu. Nakil sonrası +53. günde ishal ve genel durum bozukluğu olan hasta hospitalize edilerek GvHD yi ekarte etmek için Rectosigmoidoskopi eşliğinde biyopsi yapıldı.biyopsi sonucu hafif derecede non spesifik iltahabi değişiklikler gösteren kolon mukozası şeklinde raporlandı.ishali düzeldi.+53. günde CMV (+) (6.52 kopya/ml)olan hastaya Gansiklovir tedavisi başlandı. Siklosporin tedavisi alırken Mikroangıopatik Hemolitik Anemi gelişen hastaya plazmaferez uygulandı. Genel durumu düzeldi ancak trombositopenisi devam etti. Tedavinin 4. günü CMV (-) olarak saptandı.ocak 200 da Parvovırüs PCR (+) olan hastanın halen dirençli trombositopeni ve anemisi devam etmektedir. OLGU 2: Mart 2009 tarihinde AML tanısı alan 33 yaşında erkek hasta remisyon indüksiyon ve konsolüdasyon tedavileri sonrasında remisyonda iken tarihinde tam uyumlu kardeşten kök hücre nakli yapıldı. Nötrofil engrafmanı +5. günde, trombosit engrafmanı +4.günde oldu günde trombosit 5.000/mm3 oldu. Nakil sonrası +35.günde trombositopeni+ Parvovırüs PCR (+) saptandı. +60.günde ishal ve tüm vücutta döküntü şikayeti nedeniyle akut GvHD ön tanısıyla hospitalize edildi. Cilt biyopsisi GvHD ile uyumlu geldi ULUSAL KEMİK İLİĞİ TRANSPLANTASYONU ve KÖK HÜCRE TEDAVİLERİ KONGRESİ

5 Sistemik steroıd tedavisine yanıtsız olması üzerine arteria mezenterika süperior ve inferiora 2 mg/kg dozunda prednisolon uygulandı. Trombositopeni dışında şikayetleri geriledi, ishali düzeldi. HN (+) olarak geldi ve oseltamivir 2x75 mg/gün tedavisi başlandı. Hastanın CMV (+)(6.52 kopya/ml) olması nedeniyle Gansiklovir tedavisi başlandı. Tedavinin 8. günü CMV(-) olup hastanın halen dirençli trombositopeni devam etmektedir. Trombositopeniye yol açan sebeplerin birçoğu hastalarımızda mevcuttu. Allogenik Kök Hücre Nakli sonrası dirençli trombositopeni nedenleri ise; - Üretim bozukluğu:a) Engrafman yetmezliği b) Relaps yada rezistans hastalık varlığı c) Kemik iliği fibrozisi d) İlaca bağlı kemik iliği inhibisyonu 2- Artmış trombosit yıkımı :a)sos b) GvHD c) Enfeksiyonlar (CMV vd) 3- Diğer sebepler a) Mikroangıopatik Hemolitik Anemi (HUS/ TTP) b) GM-CSF ve M-CSF kullanımı olarak sıralayabiliriz. Trombositopeninin nedeni vakalarımızda olduğu gibi birçok faktöre bağlıdır. Bu hastalarda allogenik nakil sonrası uzamış Trombositopeni varlığı tedavisi zor ve kötü prognoz göstergesidir. Poster No: 006 ALLOJENEİK HEMATOPOETİK HÜCRE NAKLİ SONRASI BRONŞİOLİTİS OBLİTERANS Pervin Topçuoglu, 2 Özlem Kumbasar, Önder Arslan, Muhit Özcan, Osman Ilhan, Hamdi Akan, Meral Beksaç, Nahide Konuk, Günhan Gürman, Mutlu Arat. Ankara Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Hematoloji Bilim Dalı, Ankara, 2 Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, Ankara anemi ve Hodgkin dışı lenfoma. Hastaların pek çoğunda kök hücre kaynağı periferik kan (26/3) ve myeloablatif hazırlık rejimi idi (25/3). Akut GvHH (GrI-III) %87,7 hastada görüldü. Hastaların biri dışında hepsinde BO tanısı esnasında kronik GvHH vardı. Nakil öncesi spirometre ve akciğer diffüzyon kapasitesi (DLCO) değerlendirmesi sıra ile 26/3 ve 24/3 hastada yapılmıştı. Nakil öncesi ortanca beklenen zorlu ekspiratuar hacim (FEV) %95,5 (59-22) ve ortanca FEV/FVC (zorlu vital kapasite) oranı %85 idi (69-05). Ortanca beklenen DLCO %69 du (43-3). Sigara öyküsü %45,2 hastada vardı. Kronik GvHH saptanması ile BO tanısı arasında geçen ortanca süre 3,5 aydı (0-33,7 ay). Bu kesitsel çalışmada toplam 2 hasta (%38,7) ilerleyici BO nedeni ile solunum yetmezliğinden öldü. Bir hasta ise altta yatan hematolojik malign hastalığın nüksü nedeni ile kaybedildi. Beş-yıllık sağkalım olasılığı BO gelişen hastalarda %63,3±%8,85 iken BO olmayan hastalarda %76,8±%2,9 (p=0,07). Tek değişkenli istatistiksel analizde, nakil öncesi sigara öyküsü, erkek hasta ve kadın vericiden erkek hastaya nakil BO lı hastalarda sağkalımı kısaltan faktörlerdi (Tablo). Sonuçta, BO allo-hhn sonrası yüksek oranda morbidite ve mortalite ile seyreden geç başlangıçlı önemli komplikasyonlardan biridir. Transplantasyon öncesi akciğer fonksiyon testi ve akciğer difüzyon kapasitesi BO gelişimi ve sonucunu öngörmemektedir. Ancak, erkek hasta, kadın verici ve nakil öncesi sigara öyküsü bizim BO kohortumuzda sağkalımı kısaltan faktörlerdir. Bronchiolitis obliterans (BO) akciğer ve allojeneik hematopoetik hücre nakli (Allo-HHN) sonrası gelişen ilerleyici seyirli, infeksiyöz olmayan geç başlangıçlı akciğer komplikasyonudur. Genellikle kronik graft versus host hastalığına (GvHH) eşlik eder ve sıklıkla ölümle sonlanır. Bu geriye dönük tek merkezli çalışmamızda amacımız, yetişkin başlangıçlı allo-hhn alıcıları arasında BO sıklık ve seyri, ayrıca BO ilişkili sağkalımı etkileyen risk faktörlerini belirlemektir. Ocak 998 ve Haziran 2008 yılları arasında HLA uygun kardeş vericiden allo-hhn yapılan 439 hasta arasında 3 aydan fazla yaşayan 366 hastayı değerlendirdik. BO, nakilden itibaren ortanca 9,9 ay (,6 ile 37,5 ay) sonra toplam 3 hastada (%8,4) gelişti. Ortanca yaş 34 yıl olup (7-55 yıl), 7 si erkek 4 ü kadındı. Hastaların altta yatan hematolojik hastalıkları: 5 KML, 4 akut Lösemi (AML: / ALL: 3), aplastik Tablo. Sağkalım (%± SD) Ortanca Nakil öncesi sigara öyküsü (+/-), % %48,9±%3,6 28,8 ay Nakil öncesi FEV/FVC< =80 karşı > 80 %75,0±%5,3 77, ay Nakil öncesi DLCO<=70 karşı > 70 %7,4±%2, 77, ay Yaş<=35, > 35 yıl %50,0±%2,5 38,9 ay Erkek cinsiyet (%) %46,3±%2,3 38,9 ay K E (n=9) karşı diğer (22) %6,7±%0, ay Kök Hücre Kaynağı, PK karşı Kİ %59.9±%9.9 77, ay BO başlangıcı, erken (< yıl) karşı geç %49,2±%2.6 38,9 ay %75,6±%0,6 Ulaşmadı %72,7±%,6 Ulaşmadı %68,6±%5, Ulaşmadı %78,9±%0,8 Ulaşmadı %85,±%9,7 Ulaşmadı %69,0±%4,2 Ulaşmadı %80,0±%7,9 Ulaşmadı %78,9±%0,8 Ulaşmadı p 0,026* 0,502 0,550 0,088 0,005* 0,08* 0,227 0, Mart 200, XANADU OTEL - BELEK, ANTALYA

6 Poster No: 007 GENÇ ERİŞKİN YAŞTA ALLOGENEİK KAN KÖK HÜCRE NAKLİ VE GEÇ DÖNEMDE KRONİK GRAFT VERSUS HOST HASTALIĞI SEYRİN- DE GÖZDEN KAÇABİLECEK KOMPLİKASYON: GELİŞME GERİLİĞİ İpek Yönal, Sevgi Beşışık, Deniz Sargın. İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Anabilim Dalı, Hematoloji Bilim Dalı, İstanbul Her yıl yaklaşık /3 ü çocuklar için olmak üzere 5,000 allogeneik kan kök hücre nakli (allo-kkhn) yapılmaktadır. Çocuk hastalarda sıklıkla kullanılan hazırlama rejimi (HR) miyeloablatif dozda olduğundan uygulama sırasında henüz organlarının tam olgunlaşmamış döneminde olan bu hasta grubunda kronik böbrek yetersizliği, akciğer işlev kusuru, hipotiroidizm, büyüme hormonu yetersizliği, osteopeni, osteonekroz, katarakt gibi geç dönem komplikasyonların gözlenme olasılığı yüksektir. OLGU: 8 yaşında akut lenfoblastik lösemi (ALL, FAB; L) tanısı ile kranial ışınlama ile birlikte BFM protokolü şeklinde kemoterapi (KT) uygulanmış olan hastaya tanıdan 4 yıl sonra.hematolojik nüks(hn) nedeni ile KT, 8 yıl sonra testis tutulumu ile birlikte 2. HN nedeni ile KT ve testis ışınlaması yapılmıştı. Allo-KKHN kararı verilen hastanın HLA uygun kardeş vericisi olmadığı belirlendi. İstanbul Tıp Fakültesi, Kemik İliği Bankası tarafından yapılan taramada yurt dışı bir bankadan akraba dışı verici bulundu. Busulfan/ siklofosfamid ile HR ini takiben 7 yaşında iken çevre kaynaklı allo-kkhn yapıldı. Graft versus host hastalığı (GVHH) koruması olarak siklosporin + kısa süreli metotreksat kullanıldı. Nakil sonrası birinci yıl kronik GVHH deri, ince barsak ve karaciğer tutulumu, CMV infeksiyonu, hemorajik sistit, manik depresif bozukluk, steroide bağlı diabetes mellitus gelişmesi ile iş gücü Karnofsky e göre %20 30 düzeyine inen hastada giderek iş gücünde artış oldu. Bağışıklığı baskılayıcı tedavi olarak tek başına mofetil mikofenolat kullanır halde 22 yaşında iken naklin 4.yılında nefes darlığı gelişmesi ile yeniden değerlendirildi. Obstrüktif tip solunum kusuru ile uyumlu dinleme bulguları olan hastada FEV:%38, FVC:%6, FEV/FVC:%62, RV/TLC:%72, Toraks HRCT sinde sağ akciğer alt lob superior segmentte nodüler tarzda infiltrasyon alanları, eşlik eden segmenter bronşiektazi, sağ akciğer orta lob ve sol akciğer alt lobda belirgin olmak üzere bronşiektazik alanlar saptandı. Bronşiolitis obliterans (BO) olarak değerlendirilen hastaya oral ve inhaler steroid tedavi uygulandı. Poikiloderma, liken planus benzeri döküntü, depigmentasyon, tırnaklarda distrofik değişiklikler, alopesi, ağız mukozası atrofisi, anoreksia ve asteni tespit edildi. Bulgular ağır kronik GVHH ile uyumluydu. Kemik dansitometresinde: femur T-skor:-4,2, L4 T-skor:-5,2 saptandı. Ağır osteoporoz tanısı ile haftada bir alendronat 70 mg tablet+oral kalsiyum- D vitamini günlük tedavisi başlandı. Kas kitlesi azlığı ve astenisi yönünde yapılan değerlendirmede hipergonadotropik hipogonadizm ve DHEAS da azalma saptanan ayrıca primer hipotiroidi olduğu belirlendi. Hormon desteğine başlandı. TARTIŞMA VE YORUM: Allo-KKHN sonrası geç komplikasyon gelişimi için bilinen risk faktörleri tüm beden ışınlaması, GVHH, kadın cinsiyettir. Hormonal kusur en sık rastlanılan geç dönem bulgusudur. Erken tanı ve tedavi, geç dönem geç dönem gelişme geriliği, cinsel işlev kusuru ve yaşam kalitesi açısından oldukça önemlidir. Poster No: 008 HEMATOPOİETİK KÖK HÜCRE NAKLİ YAPILAN OLGULARDA ARTMIŞ DEMİR YÜKÜNÜN GLU- KOZ METABOLİZMASI ÜZERİNE ETKİLERİ Zeynep Arzu Yegin, Şahika Zeynep Akı, Zübeyde Nur Özkurt, Hatice Paşaoğlu, Elif Suyanı, Gülsan Türköz Sucak. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ankara Artmış demir yükü, hematopoietik kök hücre nakli (HKHN) yapılan olgularda önemli bir morbidite ve mortalite nedenidir. Erken dönemde toksik ve enfeksiyöz komplikasyonlara yatkınlık yaratmakla birlikte, özellikle uzun dönem izlemde kalp, karaciğer ve pankreasta oluşan demir birikimi organ fonksiyon bozukluğuna neden olmaktadır. İleriye dönük olarak planlanan bu çalışmanın amacı, HKHN yapılan hastalarda artmış demir yükünün glukoz metabolizması üzerine etkilerinin irdelenmesidir. Hematopoietik KHN (39 allojeneik, 28 otolog) yapılan 67 hasta (ortanca yaş: 3(6-64); E/K: 49/8) çalışmaya alındı. Ortanca izlem süresi 3(3-73) ay olarak değerlendirildi. Hastalar tanılarına göre sınıflandırıldığında; 6 hasta (%23,9) akut myeloblastik lösemi, 7 hasta (%0,4) akut lenfoblastik lösemi, 8 hasta (%26,9) multipl myelom, 7 hasta (%0,4) ağır aplastik anemi, 3 hasta (%4,5) Hodgkin dışı lenfoma, 2 hasta (%7,9) Hodgkin lenfoma, hasta (%,5) kronik myeloid lösemi, 2 hasta (%3) myelodisplastik sendrom ve hasta (%,5) Talasemi idi. Hematopoietik KHN sonrası ortanca 2(9-60) ayda, rutin yapılan tetkiklerinde açlık glukoz düzeyi mg/dl olan hastalara, 75 gr. glukoz ile oral glukoz tolerans testi (OGTT) uygulandı. 0 ve 20. dakikada kan glukoz düzeyi ölçüldü. 0.saat kan glukozu <26 mg/dl ve 20. dakika kan glukozu mg/dl aralığında olan 2 6. ULUSAL KEMİK İLİĞİ TRANSPLANTASYONU ve KÖK HÜCRE TEDAVİLERİ KONGRESİ

7 hastalar bozulmuş glukoz toleransı (BGT); 0. saat kan glukozu >26 mg/dl ve 20. dakika kan glukozu >200 mg/dl olan hastalar diabetes mellitus (DM) olarak değerlendirildi. Buna göre, 55 hastada OGTT normal, 2 hastada anormal (BGT veya DM) izlendi. Anormal OGTT ye sahip hastaların 6 sı otolog, 6 sı allojeneik grupta yer almakta idi. Ortanca kan glukoz düzeyleri 0.dakikada 93(46-40) mg/dl, 20. dakika 06(62-223) mg/dl olarak hesaplandı. Tüm grupta OGTT ile eş zamanlı ölçülen demir parametreleri değerlendirildiğinde; 20. dakika kan glukoz düzeyi ile transferrin saturasyonu (TS) (p=0,038, r=0,40) ve ferritin (p=0,05, r=0,448) arasında pozitif korelasyon saptandı. OGTT si anormal olan grupta pre-transplant ferritin (p=0,069), aynı zamanda OGTT ile eş zamanlı bakılan ferritin (p=0,048), serum demiri (p=0,075) ve TS (p>0,05) daha yüksekti. Benzer şekilde allojeneik grupta da OGTT anormal olan hastalarda eş zamanlı bakılan serum demiri (p=0,024), TS (p=0,047) ve ferritin (p=0,054) daha yüksek bulundu (Tablo ). Bu çalışmada demir parametrelerinin glukoz metabolizması üzerine olan olumsuz etkileri gösterilmiştir. Bununla birlikte, özellikle allojeneik KHN yapılan hastalarda glukoz intoleransına neden olabilecek birçok ek faktör bulunmaktadır. Bu nedenle, izole artmış demir yükünün uzun dönemde glukoz metabolizması üzerinde oluşturabileceği olumsuz etkilerin ileri çalışmalarla desteklenmesi gerekmektedir. Hematopoietik KHN yapılan ve demir birikimi olan hastalar kronik süreçte glukoz intoleransı ve metabolik sendrom gelişimi yönünden yakın izlenmelidir. Tablo. Tüm grup Normal OGTT Anormal OGTT p değeri Pre-transplant ferritin 45,6(0,3-5374,7) 976(49,8-2000) p=0,069 (ng/ml) OGTT ile eş zamanlı ferritin 30,2(7,4-2000) 25,8(86,2-2000) p=0,048 (ng/ml) OGTT ile eş zamanlı serum 69(35-228) 08(49-244) p=0,075 demiri (μg/dl) OGTT ile eş zamanlı TS (%) 24,8(8,7-82) 5,5(7-84) p>0,05 Allojeneik grup OGTT ile eş zamanlı ferritin 354,9(7,9-2000) 640(567,9-2000) p=0,054 (ng/ml) OGTT ile eş zamanlı serum 70(55-228) 40(88-244) p=0,024 demiri (μg/dl) OGTT ile eş zamanlı TS (%) 25(5-82) 78,5(25-84) p=0,047 Poster No: 009 KÖK HÜCRE NAKLİ SONRASI İKİNCİL KÖTÜ- CÜL HASTALIK: SIKLIĞI VE TİPİ, TEK MERKEZ DENEYİMİ Sevgi Kalayoğlu-beşışık, Muharrem Müftüoğlu, Nuray Gürses, Deniz Sargın. İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları, Hematoloji Bilim Dalı, Kemik İliği Nakli Ünitesi, İstanbul Amaç: Bazı kan hastalıkları seyrinde hastalık ile ilişkili genetik kusurlar veya verilen tedaviler ile ilişkili kötücül hastalık gelişme riski vardır. Bu durum kan kök hücre nakli (KKHN) olguları için de geçerli olup geç dönem komplikasyonlar arasında yer alır. Çalışmamızda otolog ve allogeneik KKHN yapılmış ve >+00.gün sağ olan hastalarda geriye dönük olmak üzere ikincil kötücül hastalık gelişme oranı ve klinik seyri araştırıldı. Yöntem ve Hastalar: tarihleri arasında KKHN yapılmış 43 olgu (kötücül olmayan n= 6, kötücül n=425) dosyası geriye dönük incelendi. Erken dönemde vefat etmiş 96 hasta ve kayıtlarına ulaşılamayan 7 hasta değerlendirmeye alınmadı. Kötücül hastalık tipi, gelişme zamanı, KKHN endikasyonu hastalığı ve almış olduğu tedaviler belirlendi. Sonuçlar: Çalışma yöntemine uygun olarak 328 hasta değerlendirmeye alındı. Beş hastada (%.5) 6 tip ikincil kötücül hastalık geliştiği belirlendi (Tablo). Beş olgunun tanıları sırasında ortalama yaşı 3,2 ± 4,8 yıl, KKHN sırasında ortalama yaşları 35 ±3,3 idi. İkincil kötücül hastalık KKHN sonrası ortalama 9,2 ± 0,9 ay sonra gelişmişti. Kötücül hastalık gelişmiş 2 hasta halen sağ olarak izlenmekte iken 3 hastanın vefat ettiği belirlendi Yorum: Yaş eşleştirmesi yapılmış daha önceden sağlıklı kişilere göre KKHN sonrası lenfoma, lösemi, glioblastoma, melanom, akciğer ve rektal adenokanser sıklığı daha fazla bildirilmiştir. Kötücül hastalığın ortaya çıkışı allogeneik KKHN sonrası her geçen yıl ile birlikte giderek artar. Anti-timosit globulin, kök hücre kaynağının T lenfositlerinden arındırılması, HLA uyumsuzluğu olan olgularda ikincil kötücül hastalık oranı yüksek bulunmuştur. O nedenle hastalar yıllık kötücül hastlaık yönünde taramadan geçirilmeli, erken dönem yakalanmalı ve uygun tedavi ile sağ kalımı olumlu etkilemeye çalışılmalıdır Mart 200, XANADU OTEL - BELEK, ANTALYA 3

8 Tablo. Hasta no Yaş/ cinsiyet KKHN endikasyonu/tipi E/42 AML.TR/ allo-kit 2 E/9 Hodgkin lenfoma 3.TR/otolog ÇKKKHN Kötücül hastalık Mukoepidermoid tümör GVHH Çıkış zamanı Akıbet gelişmedi 34 ay Cerrahi girişim + RT sonrası tam düzelme MDS takiben AML uygulanamaz 7 ay Allogeneik KKHN sonrası ölüm 3 E/3 AML.TR/allo-ÇKKKHN Beyin lenfoması Kronik GvHH 4 ay KT + RT sonrası, nüks ve ölüm 4 E/29 Hodgkin lenfoma 2.TR/otolog ÇKKKHN AML uygulanamaz 24 ay AML nüksü ile ölüm 5 E/54 Multipl myelom kısmi yanıtlı/ otolog ÇKKKHN 6 E/54 Multipl myelom kısmi yanıtlı/ otolog ÇKKKHN Graft Versus Host Hastalığı Poster No: 00 Mesane tümörü uygulanamz 7 ay Cerrahi girişi ile tam remisyon Feokromasitom uygulanamaz 44 ay Cerrahi girişi ile tam remisyon ALLOJENİK KEMİK İLİĞİ NAKLİ YAPILAN HAS- TALARDA VERİLEN KÖK HÜCRE SAYISININ ENGRAFMAN VE GRAFT VERSUS HOST HASTA- LIĞI ÜZERİNE ETKİSİ Fatih Kurnaz, Mete Şekercan, Serdar Şıvgın, Leylagül Kaynar, Bülent Eser, Fevzi Altuntaş, İsmail Sarı, Musa Solmaz, Mehmet Öztekin, Mustafa Çetin, Ali Ünal. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Erciyes Transplant Merkezi, Kök Hücre Nakli ve Aferez Ünitesi, Kayseri, 2 Ankara Onkoloji Araştırma ve Eğitim Hastanesi, Kayseri, 3 Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Hematoloji Bilim Dalı, Denizli Allojenik periferik kök hücre (APKH) nakli akut lösemiler başta olmak üzere hematolojik hastalıkların tedavisinde altın standart tedavi yöntemidir. APKH nakli ile hastaların yaşam sürelerinde uzama ile birlikte çeşitli komplikasyonlar da görülmektedir. APKH nakli sonrası graft versus host hastalığı (GVHH) önemli bir mortalite ve morbidite nedenidir. Çalışmamızda, nakil için kullanılan periferik kök hücre sayısının engraftman kinetiği ve GVHH ı üzerine etkilerini görmeyi amaçladık. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Hematoloji Kliniği tarafından Ocak 200 Ocak 200 tarihleri arasında APKH nakli yapılan 232 hasta çalışmaya alındı. Çalışmada hastaların aferez donör bilgileri, ürün bilgileri ve engraftman zamanları ile GVHH ı gelişim zamanları retrospektif olarak karşılaştırıldı/değerlendirildi. Hastaların 98 i (%42.2) kadın, 34 ü (%57.8) erkek idi. Yaş ortalaması 29.38± 0.7 (sınırlar, 0-58) idi. APKH nakli yapılan hastalar incelendiğinde; 07 (%46) hasta AML, 77 (%33) hasta ALL, 22 (%9.5) hasta aplastik anemi, 9 (%3) hasta KML diğerleri ise MM, PNH, ITP ve Wischott Aldrich tanılarıyla servise kabul edilmişti. 20 (%90.5) hastaya doku uyumu tam olan vericiden, 5 (%6.4) hastaya bir uyumsuz doku uyumu olan vericiden, 2 (%0.9) hastaya ise iki uyumsuz doku uyumu olan vericiden, 5 (%0.02) hastaya ise akraba-dışı APKH yapıldı. Tam uyumlu vericilerden nakil yapılan hastalarda sağ kalım %60.4 iken bir uyumsuz doku uyumu olan vericilerden yapılan nakil hastalarında bu oran %33 idi. İki HLA grubu uyumsuz doku uyumu olan vericiden nakil yapılan iki hasta nakil sonrası takiplerde kaybedilirken akraba-dışı vericilerden nakil yapılan hastalarda sağ kalım %60 olarak gerçekleşti. 46 (%62.9) hastaya aynı kan grubundan, 86 (%37.) hastaya farklı kan grubundan nakil yapılmıştı. Bu iki grup arasında beyaz küre ve trombosit engraftman süreleri açısından anlamlı fark yoktu. Nakil yapılan hücrelerde CD34 sayısı 6.98±.86x06/kg (sınırlar: x06/kg) iken MNH sayısı 7.37±2.22 x08/kg (sınırlar: x08/kg) idi. APKH nakli öncesi otolog kök hücre nakli uygulanan (%0.047) hastadan 7 si takipler sırasında kaybedildi. 24 aylık takipler sonunda 59 (%25.4) hastada akut GVHH gelişti, akut GVHH gelişen grupta CD34 sayısı ortalama 6.62±.63x06/kg MNH sayısı ortalama 7.65±2.8x08/kg iken GVHH gelişmeyen 30 (%56) hastada ortalama CD34 sayısı 7.2±2.2 x06/kg, MNH sayısı 7.4±2.47x08/kg idi. Akut GVHH gelişme zamanı ortalama 45 gün (sınırlar: 7-99 gün) olarak tespit edildi. Akut GVHH gelişen hastaların %54 ü takip sürecinde kaybedildi. 43(%8.5) hastada kronik GVHH gelişti. Kronik GVHH gelişme zamanı ortalama 93 gün (sınırlar gün) idi. Kronik GVHH gelişen hastaların %32 si takipler esnasında kaybedildi. Akut ve kronik GVHH gelişen 02 hastadan 80 inde (%78.4) GVHH tanısı biyopsi ile doğrulandı, 22(%2.5) hastada tanı klinik olarak kondu. 24 aylık takipte tüm hastaların 35 i (%58.2) sağ olarak tespit edilirken, 97(%4.8) hasta kaybedilmiştir. APKH nakli hematoloji kliniğinde hasta sağ kalımına önemli katkılar sağlamakta ve büyük beklentilere yol açmaktadır ancak hasta takip sürecinde gelişen GVHH ve bunların tedavisi halen önemli bir sorun teşkil etmektedir Hazırlık Rejimleri ve İndirgenmiş Yoğun Transplantasyon, Hazırlık Rejimi Toksisitesi Poster No: 0 KÖK HÜCRE NAKLİ HAZIRLAMA REJİMİNDE YTTRİUM-90 İBRİTUMOMAB TİUXETAN NE ZAMAN KULLANILMALI? Elif Suyanı, Zeynep Akı, Zeynep Arzu Yeğin, Zübeyde Nur Özkurt, Münci Yağcı, Rauf Haznedar, Şermin Altındal, Merih Kızılçakar, Gülsan Sucak. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Erişkin Hematoloji, Ankara Yüksek doz kemoterapi sonrası otolog veya azaltılmış yoğunlukta kök hücre nakli relaps ve/ veya refrakter non-hodking lenfomalarda şifa sağlama olanağı olan tek tedavi seçeneğidir. Kurtar ULUSAL KEMİK İLİĞİ TRANSPLANTASYONU ve KÖK HÜCRE TEDAVİLERİ KONGRESİ

9 ma kemoterapilerine dirençli hastalarda deneysel tedaviler ve allojeneik kök hücre nakli kemoduyarlı hastalarda ise otolog kök hücre nakli önerilmektedir. Yttrium-90 ibritumomab tiuxetan ın kemoterapiye yanıtsız hastalarda kök hücre nakli hazırlama rejiminde kullanılması son zamanlarda gündeme gelmiştir. Bu çalışmada Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kök Hücre Nakil Ünitesi nde takip edilen ve hazırlama rejiminde yttrium-90 ibritumomab tiuxetan kullanılan 6 hastanın bilgileri retrospektif olarak sunulmaktadır. 4 ü kadın 2 si erkek olan hastaların medyan yaşı 50.5 yıl (42-67), tanı-trans arası süre gün ( ). Diffüz Büyük B Hücreli Lenfoma (DBBHL) tanısı ile relaps ve veya refrakter olarak izlenen 5 hastaya otolog kök hücre nakli ve hastaya azaltılmış yoğunlukta allojeneik kök hücre nakli yapıldı. Otolog kök hücre nakli yapılan 5 hastaya nakilden 4 gün önce Yttrium- 90 ibritumomab tiuxetan (0.4mCi/kg) ve ardından BEAM rejimi, allojeneik kök hücre nakli yapılan hastaya ise nakilden 4 gün önce Yttrium-90 ibritumomab tiuxetan (0.4mCi/kg) ve ardından fludarabin-melfalan rejimi verildi. 2 hasta nakil öncesi değerlendirmede kısmi yanıtta iken 4 hasta tedaviye dirençli olgulardı. Kısmi yanıt ile nakile giren hasta nakil sonrası 20. ayında tam remisyonda takip edilirken, kısmi yanıt ile nakile giren hastanın değerlendirmesi henüz yapılmadı. Nakil öncesi refrakter olan hastaların i nakil sonrası 2. günde transplantasyon ilişkili sepsis, i 6. ayında hastalık progresi sebepleri ile ex oldu. Refrakter hastalık ile nakile giren diğer 2 hastanın i 0. ayında diğeri ise 5. ayında progresif hastalık ile takip edilmektedir. Yttrium-90 ibritumomab tiuxetan ın DBBHL tanılı hastalarda etkin olduğu gösterilmiş olmakla birlikte nakil öncesi hazırlama rejiminde kullanımı sırasında hasta seçimi önemli olup, dirençli olgularda etkinliği için daha geniş serilere ihtiyaç vardır. Poster No: 02 OTOLOG KÖK HÜCRE NAKLİ YAPILAN BİR OLGUDA NÖTROPENİK ENTEROKOLİT İLE KARIŞABİLEN MELFALAN İLE İLİŞKİLİ AĞIR MUKOZİT Muharrem Müftüoğlu, Sevgi Kalayoğlu Beşışık, Deniz Sargın. İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları, Hematoloji Bilim Dalı, Kemik Iliği Nakli Ünitesi, İstanbul Kök hücre nakli (KKN) ile ilişkili olarak ağır gastrointestinal mukozit ortaya çıkabilmektedir. Kullanılan kemoterapötik ajanlara bağlı olarak mukozit şiddeti değişkenlik göstermektedir. Yüksek doz etopozid veya melfalan kullanımı ağır mukozite ve gastrointestinal semptomlara neden olabilmektedir. Kök hücre nakli ile beraber yüksek doz melfalan kullanımında doz kısıtlayıcı yan etki gastrointestinal toksisitedir. Mukoza hasarı ve nötropeni, nötropenik enterokolit gibi enfeksiyonlara zemin hazırlar. Nötropenik hastalarda karın ağrısı, ishal gibi semptomlar varlığında infeksiyöz ve noninfeksiyöz nedenleri birbirinden ayırt etmek son derece güçtür. Bağırsak duvar kalınlaşması infeksiyöz-dışı nedenlerde oldukça nadir görülürken bu bulgunun varlığı nötropenik enterokoliti akla getirmelidir. Nötropenik kolit tanısında görüntüleme son derece önemlidir. Olgu: 49 yaşında kadın hasta sternumda kitle nedeni ile başvurdu. Kitleden alınan biyopside plazma hücre infiltrasyonu saptandı. IgG kappa tipi multipl myelom tanısı ile 3 kür kür VAD tedavisi verildi. VAD tedavisi sonrası kısmi yanıt elde edilmesi üzerine 2. basamak tedavi olarak bortezomib başlandı. Sekiz kür bortezomib bazlı KT sonrası göğüs duvarında plazmasitom gelişmesi nedeni KT+sitokin ile kök hücre mobilizasyonu yapıldı. KKN öncesi hazırlık rejimi olarak olarak -2. günde melfalan 200 mg/m2 (320 mg) uygulandı. +4. günde nötropenik olan hastada +6. günde karın ağrısı ve günde 6-8 defa olan sulu ishal şikayeti ortaya çıktı. Dışkı yaymasında nötrofil görülmedi. Toksin A ve B negatif bulundu. Dışkı kültüründe üreme olmadı. +8. günde ateşi olması nedeni ile imepenem başlandı. Karın ağrısı, ishal ve yüksek ateşin devam eden hastada batın ultrasonografisinde çekum duvar kalınlığı 2 mm olarak ölçüldü. Yüksek ateş, karın ağrısı ve bağırsak duvar kalınlaşması (nötropenik enterokolit için önerilen tanı kriterleri: yüksek ateş, karın ağrısı ve USG yada BT de gösterilen bağırsak duvar kalınlaşması) nedeni ile nötropenik enterokolit tanısı ile antibiyotik spektrumu genişletildi. Batın tomografisinde çekumdan başlayarak tüm kolonik anslarda belirgin duvar kalınlık artışı görüldü. +. günde lökosit ve nötrofil engrafmanı gerçekleşti. Lökosit engrafmanı ile beraber ateş ve karın ağrısı kayboldu. Tüm kolonik ansları tutan barsak duvar kalınlaşması, kısa süre içinde klinik tablonun düzelmesi ve nötropenik enterokolit ile ilişkili mortalite ve morbidite nedeni ile melfalan ile ilişkili ağır mukozit olarak kabul edildi günde hasta taburcu edildi. Sonuç: Kemik iliği supresyonu dışında melfalanın en önemli yan etkisi gastrointestinal toksisitedir. Yüksek melfalan kullanımına bağlı olarak ciddi mukozit ortaya çıkabilmektedir. Mukozit lokal enfeksiyon ve septisemiye zemin hazırlar. Mukoza bütünlüğünün bozulduğu bu zeminde nötropenik Mart 200, XANADU OTEL - BELEK, ANTALYA 5

10 kolit gelişebileceği gibi melfalana bağlı ciddi mukozit klinik prezentasyonu ile nötropenik enterokolit ile karışabilmektedir. Her iki tabloda klinik yaklaşım aynı olmalıdır. Poster No: 03 OTOLOG PERİFERİK KÖK HÜCRE TRANSPLAN- TASYONU Serdar Şıvgın, Fatma Doğruel, Leylagül Kaynar, Fatih Kurnaz, 2 Fevzi Altuntaş, 3 İsmail Sarı, Musa Solmaz, Mehmet Öztekin, Ali Ünal, Mustafa Çetin, Bülent Eser. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Dedeman Transplantasyon Merkezi, Kök Hücre Nakli ve Aferez Ünitesi, Kayseri, 2 Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ankara, 3 Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Hematoloji Bilim Dalı, Denizli Kemoterapi (KT) ve radyoterapiye (RT) duyarlı tümörlerde tedavinin esası, kemik iliği aplazisine yol açabilecek kadar yüksek dozda KT ve/ veya RT uygulanmasına dayanır. Myeloablasyon ve tümör ablasyonu yapabilen hazırlama rejiminden sonra, daha önce hastadan toplanmış olan kök hücreler hastaya verilir. Son yıllarda multipl myelom ve lenfoma başta olmak üzere hematolojik malignitelerde ve solid tümörlerde otolog kök hücre nakline (OKHN) ilginin arttığı görülmektedir. Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi, Dedeman Kök Hücre Transplantasyon Merkezi nde; tarihleri arasında OKHN yapılan 20 olgunun dosyaları geriye dönük (retrospektif) olarak incelenmiştir. Olguların 8 i erkek (%67) 29 u kadın olup (%33) ortanca yaş 38 idi (aralık: 6-66 yaş). Hastaların tanıları; multipl miyelom (n=39), Hodgkin hastalığı (n=32), Non-Hodgkin lenfoma (NHL) (n=33), akut myeloblastik lösemi (AML)(n=8), bifenotipik lösemi (n=), solid tümör (n=6), Ewing sarkom (n=3), koryokarsinom (n=), osteosarkom (n=), germ hücreli tümör (n=) olarak dağılım göstermiştir. Mobilizasyon rejimi olarak 89 hastada siklofosfamid, 3 hastada Mini-ICE protokolu uygulanırken; 7 hastada ARA-C, 4 hastada ESHAP protokolu, 4 hastada siklofosfamid-etoposid, bir hastada FLAG-IDA, bir hastada DHAP protokolu kullanılmıştır. OKHN yapılan hastalarda toplanan CD34 pozitif hücre sayısı 6.4x06/kg (.5-9x06/kg) idi. OKHN sonrası nötrofil engraftmanı (>0.5x0³/mm³) ortanca 0 gün (dağılım: 7-26 gün) ve trombosit engraftmanı (>20x0³/mm³) ortanca gün (dağılım: 6-27 gün) idi. OKHN nin 9 u (%7) ikinci kök hücre nakli idi. Hazırlama rejimi olarak multipl myelom hastalarının tamamına melfalan, hodgkin lenfomalı hastaların 24 ünde BEAM protokolu, 8 inde yüksek doz ICE protokolu, NHL hastalarının 24 ünde BEAM protokolu, 9 unda ve bir solid tümörlü hastada yüksek doz ICE protokolu, lösemili hastalarda siklofosfamid ve busulfan; solid tümörlerde etoposid ve melfalan veya karboplatin protokolu uygulandı. Olguların yarısında nötropenik ateş görüldü. Hematolojik olamayan yan etkiler içinde en çok; %60 oranında mukozit ve gastrointestinal şikayetler görüldü. Nakille ilişkili erken dönem mortalite görülmedi. Hastaların 89 u (%74) hayattadır. İlk 00 gün içinde kaybedilen hasta sayısı 4 tür. OKHN sonrası henüz 5 yıllık toplam sağ kalım oranlarına ulaşılmamakla birlikte, sağ kalım süresi ortalama 2.5 ay (dağılım:-53 ay) idi. Elde edilen veriler, deneyimli personel ve uygun altyapı imkanlarıyla doğru orantılı olarak, OKHN endikasyonu olan malignitelerin tedavi ve takibinde merkezimizde yüz güldüren sonuçlara ulaşılabileceğine işaret etmektedir. Poster No: 04 PAROKSİSMAL NOKTURNAL HEMAGLOBİNURİ- DE ALLOJENEİK KÖK HÜCRE NAKLİ DENEYİMİ Sinem Civriz Bozdağ, Mutlu Arat, Pervin Topçuoğlu, Ender Soydan, Aynur Uğur Bilgin, Şule Mine Bakanay, Meral Beksaç, Osman Ilhan, Muhit Özcan, Günhan Gürman. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Hematoloji Bilim Dalı, Ankara Paroksismal nokturnal hemoglobinüri(pnh), nadir görülen bir hastalık olup allojeneik kök hücre nakli(apkhn) bu hastalıktaki tek küratif tedavi yaklaşımıdır.hastalığın trombofilik doğası özellikle eculizimab gibi tedavi yaklaşımlarının gelişmesinden sonra nakil kararı alınmasındaki en çok düşünülen konulardan biri olmuştur.biz bu çalışmada retrospektif olarak merkezimizde allojeneik nakil kararı alınmış olan sekiz PNH hastasını değerlendirdik.üç hasta PNH/Aplastik anemi formunda,5 hasta ise florid formda idi.hastaların ortalama yaşı 28((2-32),kadın/erkek oranı:5/3 idi.nakil öncesi 5 hasta steroid,2 hasta siklosporin ve eculizimab tedavisi almıştı.sekiz hastanın 5 i en az bir kez (%62.5) major trombotik atak geçirmişti. Tromboz öyküsü olan hastaların hepsi antikoagulan tedavi kullanmakta idi.iki hasta ise nakil için hospitalize edildiklerinde katastrofik trombotik atak geçirdiler;bir hasta TIPSS tedavisine yanıt vermeyen ani Budd Chiari sendromu sonrası solunum yetmezliğiyle kaybedilirken, diğer hasta ise kalıcı kateter sonrası parmak amputasyonuna kadar ilerleyen üst ekstremite trombozu geçirdi, 6 6. ULUSAL KEMİK İLİĞİ TRANSPLANTASYONU ve KÖK HÜCRE TEDAVİLERİ KONGRESİ

11 bu nedenle nakil iptal edildi.bir hasta dışında tüm hastalar EBMT fludarabine, siklofosfamid, Antitimosit globulin (FLU,CY,ATG) protokolü ile hazırlandı.hastaların yarısında kemik iliği kök hücre kaynağı olarak kullanıldı.tanıdan nakile kadar geçen süre ortanca ay (9-27) idi, ortanca takip süresi ise ortanca 0 ay (0.5-4)idi.Hastalardan ikisi venookluziv hastalık ve aplazi döneminde gelişen sepsis nedeni ile kaybedildi. Diğer hastalarda engrafman sağlandı.iki hastada akut grade 2 cilt graft versus host hastalığı (GVHH) gelişirken hastaların hiçbirinde kronik GVHH gelişmedi.alllojeneik nakil yapılan 6 hasta halen akım sitometrik olarak PNH klonu olmaksızın halen takip edilmektedir.biz bu tek merkezli çalışmada, indirgenmiş yoğunlukta APKHN ile PNH klonunun ortadan kaldırılabildiğini gördük.nakil öncesi ve sonrasında gelişebilecek ciddi trombotik olaylar bu tedavi yaklaşımını kısıtlayan önemli etkenler olmaktadır. Poster No: 05 YENİ BİR KEMİK İLİĞİ NAKİL ÜNİTESİNİN İLK ON SEKİZ AYLIK DENEYİMİ: BAYINDIR HASTA- NESİ KEMİK İLİĞİ NAKİL ÜNİTESİ Özlem Şahin Balçık, Cafer Aksoy, Naide Ağayeva, Özgür Özdemir, Seyhan Genç, Çiğdem Akkaya, Hatice Ipek, 2 Birol Güvenç, Süleyman Lütfi Dinçer. Bayındır Hastanesi Kemik Iliği Nakil Ünitesi,Ankara 2 Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, Hematoloji Bilim Dalı, Adana Günümüzde kemik iliği nakli destekli yüksek doz tedaviler özellikle hematolojik malignitelerde küratif bir tedavi seçeneği olarak karşımıza çıkmaktadır. Ülkemizde her geçen yıl nakil yapılan merkez ve olgu sayısı artmaktadır. Yeni bir merkez olan Bayındır Hastanesi Kemik İliği Nakil Ünitesinde Ağustos 2008 ile Ocak 200 tarihleri arasında 25 (%59) otolog ve 7 (%4) allogeneik olmak üzere toplam 42 kök hücre nakli (KHN) yapıldı. Nakillerin 7 si (%4) kadın, 25 i (%59) erkek olgulara uygulandı. 42 nakilden 5 i relaps hastalık nedeni ile uygulanan 2 si otolog ve 3 ü allogeneik olmak üzere 2. nakiller idi. Kök hücre kaynağı olarak periferik kan kullanıldı. Otolog KHN yapılan olgular sırasıyla; multipl miyelom (n=2), Non Hodgkin lenfoma (n=7), Hodgkin lenfoma (n=4) ve akut lenfoblastik lösemi (n=2) den oluşmaktaydı. Allogeneik KHN yapılan olgular sırasıyla; akut miyeloblastik lösemi (n=2), akut lenfoblastik lösemi (n=3) ve aplastik anemi (n=2) den oluşmaktaydı. 7 allogeneik KHN nin 4 ü (%9) ileri hasta yaşı ve eşlik eden hastalıklar nedeni ile nonmiyeloablatif olarak uygulandı. Otolog kök hücre nakli yapılan olgularda CD34(+) hücre toplama protokolü olarak; 6 olguda 0 μg/kg filgrastim, bir olguda 5 μg/kg filgrast im+siklofosfamid, 8 olguda etoposid+siklofosfamid kullanıldı. KHN hazırlık rejimi olarak sırasıyla; melfalan (n=2), busulfeks+siklofosfamid (n=), ICE (n=8), BEAM (n=3), TBI+siklofosfamid (n=3), fludarabin+siklofosfamid (n=), fludarabin+siklofo sfamid+atg (n=), TBI+fludarabin (n=), TBI+sik lofosfamid+etoposid (n=), EMA+siklosporin (n=) uygulandı. Nötrofil engrafmanı median. (9-27), trombosit engrafmanı median 4. gün (9-28) sağlandı. İki olguda engrafman yetersizliği gelişti. Median 5 (-6) gün nötropenik ateş gelişti. Beş (%2) olguda sistemik antifungal tedavi uygulandı. Üç olguda santral venöz katater komplikasyonu gelişti. On sekiz (%43) olguda total parenteral nutrisyon desteği gerekti. Bir olguda. derece, 2 olguda 3. derece karaciğer toksisitesi görüldü. Bir olguda 3. derece renal toksisite izlendi. Üç olguda grade, 2 olguda grade 2, olguda grade 4 akut GVHH görüldü. Bir olguda kronik GVHH gelişti. Sekiz nakil ardından, beşinde bir ve üçünde 2 şer kez olmak üzere donör lenfosit infüzyonu uygulandı. Olgular median 54 gün (5-670) izlendi. İki olguda, birisi kardiyomiyopati, diğeri septik şoka bağlı olmak üzere nakile bağlı mortalite gelişti. KHN iyi yetişmiş bir personel ve ileri tıbbi destek gerektiren karmaşık bir tedavidir. Ülkemizde halen KHN endikasyonu olan hastaların bir kısmı merkez ve deneyimli personel sayısı azlığı nedeni ile KHN destekli yüksek doz tedavi seçeneğine zamanında ulaşamamaktadır. Bayındır Hastanesi Kemik İliği Nakil Ünitesi ve yeni açılacak diğer üniteler ile bu eksikliğin giderilecek olması ümit vericidir. İmmunobiyoloji ve İmmun Yeniden Yapılanma Poster No: 06 ÇOCUKLUK YAŞ GRUBUNDA KÖK HÜCRE TRANSPLANTASYONU İLE HEPATİT-B SERO- LOJİK GÖSTERGELERİNDEKİ DEĞİŞİKLİKLER Yesim Oymak, 2 Serap Aksoylar, 2 Bengü Demirağ, 2 Mehmet Kantar, 2 Nazan Çetingül, 2 Savaş Kansoy. Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesi, Hematoloji ve Onkoloji Kliniği, 2 Ege Üniversitesi Tülay Aktaş Onkoloji Merkezi, Pediatrik Onkoloji Bölümü, İzmir Türkiye Hepatit B virüs (HBV) enfeksiyonları için endemik bölgedir. Kronik HBV enfeksiyonu olanlarda Sitotoksik veya imunosupresif tedaviler ile HBV reaktivasyonunun gelişmesi iyi bilinen bir komplikasyondur. Bazı olgularda ise kök hücre transplantasyonu (KHT)sonrası reverse serokonversiyon (antihbs ve antihbc (+) liğinin HBs Ag (+) liğine dönmesi) bildirilmektedir. Bu çalışmada çocukluk yaş grubunda hematopoetik kök hücre Mart 200, XANADU OTEL - BELEK, ANTALYA 7

12 transplantasyonu sonrası HBV serolojisindeki değişiklikler incelenmiştir. Bu çalışmada; Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Pediatrik KİT ünitesinde kök hücre transplantasyonu yapılan, yeterli verilere sahip 28 i kız (%34) ve 55 i erkek (%66) toplam 83 hastanın kayıtları retrospektif olarak [pretransplant, posttransplant (en az 6 ay sonrası- aşılama öncesi)ve donör serolojileri] incelenmiştir. Hastaların yaş ortalamaları 09 ay (9 yaş) (± 64.7 ay) olup primer tanıları 36 (%43.4) olguda maliyn, 47 (%56.6)olguda ise nonmaliyn hastalık idi. Olguların 6 sına (%9) otolog, 67 sine (%8) allojenik kök hücre nakli yapılmıştı. KHT öncesi; sadece allojenik KHT yapılan olguda HBV (+) idi. Bu olguda lamuvidin tedavisi ile yapılan KHT sonrası DNA (-) leşmesi ve kalıcı anti HBs (+) liği gelişti. KHT öncesi HBs Ag (-) olan 82 olgunun 9 u (%23) anti HBs (-) ve anti HBc (-) [HBV e açık], 57 i (%69) anti HBs (+)- ve anti HBc (-) [aşılı immunitesi] iken 6 olgu (%7) anti HBs (+) ve anti HBc (+) [doğal immun] olarak bulundu. Post transplant serolojik durum değerlendirmesi için geçen ortalama süre ay (±6.3 ay) idi. Hiçbir olguda KHT sonrası HBV reaktivasyon yada reverse serokonversiyonu gelişmedi. Otolog KHT yapılan 6 olgudan pretransplant AntiHBs (-) olan 5 olgunun 3 ünde anti HBs antikoru ( inde antihbc +) gelişirken, pretransplant antihbs (+) olan olgunun 4 ünde antikor kaybı gelişti. Altmışbeş allojenik KHT vericisi arasında HBV (+) olan yoktu. Donörlerin 30 unun (%46) anti HBs (+) liği (2 sinde antihbc +) vardı. Allojenik KHT yapılan 67 olgudan KHT öncesi AntiHBs (-) olan 5 olgunun 5 inde (%33) anti HBs antikoru ( inde antihbc +) gelişirken, pretransplant anti HBs (+) olan 5 olgunun 4 ünde (%27) antikor kaybı gelişti. Bu kayıp donörü non-immun olan olgularda anlamlı olarak daha fazlaydı (Donör anti HBs (-) : %45, anti HBs (+) : %6)(p=0.049). Olguların donör serolojilerine göre kök hücre nakli öncesi ve sonrası HBV durumları tabloda görülmektedir. Sonuç olarak: Son yılda çocuklara rutin HBV aşılaması yapılan ülkemizde KHT için başvuran çocuk olguların %69 u HBV e karşı aşılı immunitesine sahip olup kronik HBV infeksiyonu çok nadirdir. Hastada reverse serokonversiyon için risk faktörü olan antihbc (+) liği nadirdir (%7). Donörün immun olması KHN sonrası HBV e karşı antikor varlığını artırmaktadır. Doğal immun donör, kronik HBV infeksiyonunu ortadan kaldırabilmektedir. Tablo. Alıcının KHN öncesi Hepatit B serolojisi Donör Hepatit B seolojisi KHN sonrası alıcının Hepatit B serolojisi HBV e açık Aşılı immünitesi Doğal İmmun Toplam n: 67(%) HBV e açık HBV e açık 8 2 0(5) Aşılı immünitesi 2 3(4) Doğal İmmun 0 (.4) Bilinmeyen (.4) Aşılı immünitesi HBV e açık 9 20(30) Aşılı immünitesi (37.3) Bilinmeyen (.4) Doğal İmmun HBV e açık 3 2 5(7.4) HBV (+) Doğal İmmun (.4) Poster No: 07 KEMİK İLİĞİ YETMEZLİĞİNDE ALLOJENEİK HEMATOPOETİK KÖK HÜCRE NAKLİ SONRASI KİMERİZM TAKİBİNİN ÖNEMİ: KARARLI MİKST KİMERİZM (MK) BİR SORUN MUDUR? Şule Mine Bakanay, Mutlu Arat, Esin Serbest, Pervin Topçuoğlu, Ender Akçağlayan Soydan, Aynur Uğur Bilgin, Sinem Civriz Bozdağ, Klara Dalva, Günhan Gürman. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Hematoloji Bilim Dalı, Ankara Giriş: Ağır aplastik anemi (AAA) ve fankoni aplastik anemi (FAA) tanısı olan genç hastaların en temel tedavi şekli allojeneik hematopoetik hücre nakli (AHHN) dir. Bu tek merkezli kohort analizinde AAA/FAA hastalarımızın sonuçları geriye dönük olarak araştırılmıştır. Hastalar ve metod: 988 yılından bu yana toplam 40 kök hücre (7 periferik kan, 33 kemik iliği) infüzyonu yapılmıştır. İki hastada add-back infüzyon ve bir hastada donor lenfosit infüzyonu ihtiyacı olmuştur. Ortanca yaşı 20 (4-44) olan toplam 40 hasta (32 AAA, 8 FAA), ortanca yaşı 24 (7-47) olan 40 akraba ve 2 akraba dışı vericiden AHHN olmuştur. Hazırlık çoğunlukla CY-ATG ile GVHH profilaksisi ise CSA-MTX ile yapılmıştır. Sonuçlar: Tek değişkenli analizde, cinsiyet uyumsuzluğunun ve kök hücre kaynağı olarak periferik kan kullanımının engrafman üzerine olumsuz etkisi olduğu saptanmıştır. Yirmi iki hastanın 3 ünde geç graft rejeksiyonu gelişmiştir. Post-transplant ortanca 45,6 (5,8-22) ay takipte yaşayan 9 (%47,5) hasta olduğu görülmüştür. Ünitemizde 2002 yılından beri multipleks PCR ile STR lokuslarının belirlenmesine dayanan moleküler kimerizm takibi yapılmaktadır. Moleküler kimerizm takibi bulunan 9 hasta incelenmiştir. Hastalarda tam verici tipi kimerizm (n=9), kararlı MK (n=5), azalan MK (n=3) ve artan MK (n=2) gözlenmiştir. Artan MK olan 2 hastadan biri addback infüzyona yanıt vermiştir ve 5. yılında tam 8 6. ULUSAL KEMİK İLİĞİ TRANSPLANTASYONU ve KÖK HÜCRE TEDAVİLERİ KONGRESİ

13 verici tipi kimerizm oluşmuştur. İkinci hastaya başka HLA tam uyumlu kardeşten yapılan ikinci AHHN başarısız olmuştur. Beş hasta kararlı MK ile ortanca 42 (4-34) aydır takip edilmektedir. Bu hastaların tam kan sayımları tamamen normaldir ve bağışıklık baskılayıcı tedavi almamaktadırlar. Hastalarda 2. aydan sonra bağışıklık baskılayıcı tedaviyi kesmeye başlama girişimi sonrası alıcı sinyallerinin arttığı saptanınca yeniden doz artışı yapılmıştır. Seriye özgün kimerizm analizinde T hücre serisi (ortalama=%50,5) her zaman non- T hücre serilerine gore (ortalama=%79,8) daha fazla alıcı sinyali göstermekteydi. Kararlı MK olan hastaların hiçbirinde akut veya kronik GVHH gelişmemiştir. Akut/kronik GVHH gelişen hastaların hepsi tam kimerik yapılanma göstermişlerdir. Yorum: Kemik iliği yetmezliklerinde AHHN sonrası ardışık kimerizm takibi şarttır. Bağışıklık baskılayıcı ilaç dozlarını düzenledikten sonra ikinci bir transplant veya add-back hücre infüzyonu gerekli olabilir. Kararlı MK olan hastaların prognozları tam kimerik hastalardan farklı olmadığı bulunmuştur. Bu hasta grubunda immünsupresif ilaç kesilmesi ardından geç graft kaybı gözlenmediği gibi GVHH bulgusu da gelişmediği gözlenmiştir. Poster No: 08 NÖTROFİL VE TROMBOSİT YAMANMA SÜRELE- RİNİ BELİRLEMEDE KÖK HÜCRE İNFÜZYONU SONRASI BİRİNCİ SAAT ÇEVRESEL KAN CD34 HÜCRE DÜZEYLERİ Ayhan Dönmez, 2 Fatma Ozhan, Bahar Arık, 2 Neşe Ozkayın, Seçkin Cağırgan, 2 Sevgi Mir, Filiz Vural, Murat Tombuloğlu. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Hematoloji Bilim Dalı, 2 Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Pediatrik Nefroloji Bilim Dalı, İzmir Giriş ve Amaç: Kök hücrelerin homing ve nişlerine yamanma süreçleri nakil işleminin başarısını doğrudan etkilemektedir. İnfüzyon sonrası kök hücrelerin hızla ( - 3 saat) dolaşımdan dokulara geçtiği hayvan deneylerinde gösterilmesine karşın insanlarda ayrıntılı bilgiler yoktur. Çalışmamızda, otolog çevresel kök hücre nakli uygulanan hastalarda infüze edilen kök hücrelerin dolaşımdan uzaklaşma süreleri ve beşinci güne kadar düzeyleri saptanmaya çalışılmıştır. Yöntem: Üniversitemiz Bilimsel Araştırma Projeleri Alt Komisyonu tarafından desteklenen (kök hücre infüzyonu sonrasında çevresel kan CD34+ hücre düzeyleri, proje no: 05Tıp30, etik kurul onay no: 06-8/7) projemizde; 20 hasta (9 multipl miyelom ve bir Hodgkin lenfoma) onay formları alındıktan sonra ileri dönük olarak çalışmaya alınmıştır. Ürünlerde eritme sonrası ve hastaların çevresel kan örneklerinde (infüzyon öncesi ve sonrası (0.,., 3. saat,., 2., 3. ve 4. gün)) akım sitometri ile Procount Progenitor Cell Enumeration kit kullanılarak CD34 hücre düzeyleri belirlenmiştir. Ayrıca hastaların nötrofil ve trombosit yamanma süreleri saptanmıştır. İstatiksel değerlendirmelerde nonparametrik yöntemler kullanılmış, anlamlılık eşik düzeyi p= 0.05 olarak kabul edilmiş ve sonuçlar ortanca (en alt en üst) olarak sunulmuştur. Sonuçlar: Dördü kadın ve yaşları 58 (39 73) olan hastalara eritme sonrası 3.8 ( ) x0 6 /kg CD34 hücre içeren ve 220 (60 550) ml hacimden oluşan ürünler 20 (0 45) dakikada infüze edildi. Nötrofil (0 26) ve trombosit (8 20) yamanmaları 2. günde gerçekleşti. Bir hasta trombosit yamanması gerçekleşmeden ilerleyici hastalık ile kaybedildi. Kök hücre infüzyon dönemine göre çevresel kan CD34 hücre düzeyleri (/μl) çizelge de sunulmuştur. Birinci saat CD34 hücre düzeyleri ile eritme sonrası ürün CD34 hücre içeriği arasında pozitif (r= 0.57, p= 0.0), nötrofil yamanma süreleri arasında negatif (r= -0.54, p= 0.0) ilişki saptandı. Birinci saat CD34 hücre düzeyi <2/μL olan hastalar, 2/μL olan hastalar ile karşılaştırıldığında; nötrofil yamanma (20 güne karşın 2 gün, p= 0.008) ve trombosit yamanma (47 güne karşın gün, p= 0.02) süreleri uzun bulundu. Tartışma: Sonuçlarımız, hayvanlara göre bir süre gecikmeli olsa da infüze edilen kök hücrelerin saatler içinde dolaşımdan uzaklaştığını göstermektedir. Eritme sonrası total CD34 hücre miktarını tahmin etmede birinci saat CD34 hücre düzeyleri işaret edici olabilir. Kök hücre naklinde oldukça önemli bir aşama olan nötrofil ve trombosit yamanma sürelerindeki gecikmeyi öngörebilmesi nedeniyle birinci saat CD34 ölçümünün rutin olarak yapılmasını önermekteyiz. CD34 hücre düzeyi <2/μL olan hastaların yamanma sürelerinde beklenen gecikmeler nedeniyle nakil ekibi tarafından gerekli planlamalar önceden yapılmalıdır. Ayrıca bu hastalarda erken dönemde destek kök hücre reinfüzyonlarının etkinliği ileri dönük çalışmalarda araştırılmalıdır. Tablo. İnfüzyon dönemine göre ortanca CD34 hücre düzeyleri (/μl) Önce Sonra 0. saat. saat 3. saat. gün 2. gün 3. gün 4. gün ,5 0,4 0, Mart 200, XANADU OTEL - BELEK, ANTALYA 9

14 İnfeksiyoz Problemler, Damar Yolu, Diğer Destek Tedavileri Poster No: 09 ANKARA ONKOLOJİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ KÖK HÜCRE NAKİL ÜNİTESİ CMV VİREMİSİ DENEYİMİ Meltem Yüksel, 2 Müfide Serter, Mevlüde Kurdal, Derya Türkoğlu, Serife Koçubaba, Hülya Arslan, 3 Ciğdem Erbay, Itır Demiriz, Ayşegül Tetik, 3 Gülşen İskender, Emre Tekgündüz, Fevzi Altuntaş. Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Hematoloji Kliniği Kemik Iliği Nakil Ünitesi, Ankara, 2 Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Mikrobiyoloji Laboratuarı, Ankara, 3 Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Enfeksiyon Kliniği, Ankara CMV viremisi hematopoetik kök hücre transplantasyonunun engrafman öncesi (0-30.gün), erken dönem (30-00.gün) ve geç dönem (00. gün sonrası) saptanan ve müdahele edilmezse mortal seyreden enfeksiyöz bir komlikasyonudur. National Comprehensive Cancer Network kılavuzu allojeneik kök hücre nakil hastalarında ilk 6 ayda PCR yada antijen testi ile CMV varlığının taranmasını önermektedir. Surveyans metotları ile reaktivasyon saptanan, asemptomatik CMV enfeksiyonlarında preemptif anti-cmv tedavisi başlanmasını önermektedir. Bu çalışmada kılavuzlar ışığında retrospektif olarak CMV surveyansını değerlendirmesi amaçlanmıştır. Merkezimizde 2009 yılı içinde toplam 60 hastaya kök hücre nakli yapıldı. Tüm alıcı ve vericiler CMV IgG pozitifti. Toplam 432 plazma örneğinde RT-PCR yöntemi ile (QIAGEN) CMV DNA çalışıldı. 244 (%56.4) örnek negatif, 28 (%6.4) örnekte 500 kopya üzerinde değer saptandı. KHN yapılan tüm olgularda CMV viremisi saptandı. Ancak CMV-DNA >500 kopya olan hastalara preemptif gansiklovir tedavisi intravenöz başlandı. AKHN yapılan 22 hastanın mediyan yaş 3 (aralık; 6-54), OKHN yapılan 38 hastanın mediyan yaş 48 (aralık;5-70) idi. Tüm nakillerde CMV DNA > 500 kopya %3.8 oranında görüldü. AKHN sonrası toplam %28.5 oranında CMV DNA pozitifliği (> 500 kopya) saptandı. Engrafman öncesi 4 hastada (%9), transplantasyon erken döneminde 2 hastada (%9.5), geç dönemde hastada (%4.7) pozitiflik saptandı. OKHN sonrası engrafman öncesi ve geç dönemde pozitiflik saptanmazken erken dönemde 2 hastada (%5.4) pozitiflik saptandı. CMV hastalığı hiçbir olguda görülmedi. CMV ile ilişkili bir ölüm kayıt edilmedi. AKHN sonrası erken dönemde asemptomatik CMV enfeksiyonun geç döneme göre daha sık olmasının nedeni geç dönemde hasta sayısının çok az olması ile ilişkili olabilir. OKHN sonrası gelişen CMV enfeksiyon sıklığı literatüre paralel görülmektedir. Preemptif tedavi için eşik bir değerin olmaması takipte bazı güçlükler oluşturmaktadır. Bu nedenle preemptif tedavi için CMV-DNA eşik değerini belirleyecek çalışmalara gereksinim vardır. Poster No: 020 ÇEVRESEL KÖK HÜCRE ÜRÜNLERİNDE MİK- ROBİYOLOJİK ÜREME VE RİSK FAKTÖRLERİ Ayhan Dönmez, 2 Söhret Aydemir, Bahar Arık, 2 Alper Tünger, Ayser Mesut, 2 Feriha Cilli, 3 Mehmet Orman, Murat Tombuloğlu. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Hematoloji Bilim Dalı, 2 Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, 3 Biyoistatistik Anabilim Dalı, İzmir Giriş ve Amaç: Çevresel kök hücre ürünlerinin işlenerek dondurulmasında değişik oranlarda (%.2-7.2) mikrobiyolojik bulaş bildirilmesine rağmen üremeyi etkileyen risk faktörleri ayrıntılı olarak tanımlanmamıştır. Çalışmamızda kök hücre ürünlerindeki mikrobiyolojik üremeler ve risk faktörleri değerlendirilmiştir. Yöntem: 84 hasta ve vericinin (E/K: 3/7; ortanca yaş: 47) yılları arası döneme ait 49 kök hücre ürününde işleme (dondurma öncesi) ve eritme sonrası kültür sonuçları geriye dönük olarak değerlendirilmiştir. Ayrıca çeşitli değişkenler (tanı, yaş, cinsiyet, kilo, yüksek hacimli lökaferez (YHL) uygulaması, aferez süresi, ürün miktarı, mobilizasyon dönemi kültür sonuçları ve nakil sonrası kültür sonuçları) ile kültür sonuçları (işleme ve eritme sonrası) arasında ilişki araştırılmıştır. Bu amaçla, tanımlanan değişkenler çok değişkenli yöntem (lojistik regresyon analizi) ile değerlendirilerek risk oranları (RO) saptanmıştır. İstatistik değerlendirmeler SPSS 6.0 programı ile yapılmış ve anlamlılık eşik düzeyi p= 0.05 olarak kabul edilmiştir. Sonuçlar: İşleme sonrası yirmi sekiz (%5.7), eritme sonrası on sekiz (%3.66) üründe üreme saptandı. Gerek işleme (%80) gerekse eritme (%60) sonrası dönemde koagülaz negatif stafilokok (KNS) en sık üreyen etken oldu. İşleme sonrası üreme bulunan ürünlerin eritme sonrası on beşinde (on dördü aynı etken) üreme saptanmasına rağmen on üçünde (%46.4) üreme saptanmadı. İşleme sonrası üreme bulunmayan üç üründe ise eritme sonrası üreme saptandı. İşleme sonrası üreme için risk faktörleri olarak YHL uygulaması (RO= 5.85, %95 güven aralığı (GA) , p= 0.0) ve kül ULUSAL KEMİK İLİĞİ TRANSPLANTASYONU ve KÖK HÜCRE TEDAVİLERİ KONGRESİ

15 tür sayısı (RO=.4, %95 GA , p= 0.03) bulundu. Eritme ve nakil sonrası üreme için işleme sonrası üreme varlığı (RO= 20.22, %95 GA , p< 0.00; RO= 3.25, %95 GA , p= 0.0; sırasıyla) risk faktörü olarak bulundu. Tartışma: Ürünlerde sıklıkla izlenen etken (KNS) ve üreme oranlarımız (işleme ve eritme sonrası) literatür ile uyumlu bulunmuştur. İşleme sonrasında üreme bulunan ürünlerin eritme sonrası yarıya yakınında (%46.4) üreme saptanmaması, dondurma sonrasında bakterilerin canlanmasında azalma bildiren çalışmaları desteklemektedir. İşleme sonrası üreme riskinin belirgin arttığı YHL uygulanan hastalarda kültür sonuçları dikkatlice izlenmeli ve sonuçlar alınmadan erken nakilden kaçınılmalıdır. İşleme sonrası üreme pozitifliği olan ürünler ile yapılan nakillerde, kültür pozitifliği riskinin (RO: 3.25) belirgin artması yanında yüksek oranda (%54.5) üründen farklı ajan üremeleri olduğu da göz önünde tutulmalıdır. Poster No: 02 HN ENFEKSİYONU ALLOJENEİK NAKİL OLAN HASTALARDA NASIL SEYREDİYOR? Sinem Civriz Bozdağ, Pervin Topçuoğlu, Sule Mine Bakanay, Muhit Ozcan, Nahide Konuk, Önder Arslan. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ankara HN virusune bağlı grip, 2009 yılının en populer hastalığı olarak hızlı bir artış göstermektedir. Bu virusun allojeneik kök hücre nakli yapılan hematoloji hastalarında kliniği ve seyri konusunda veriler oldukça yetersizdir.biz bu vaka serisinde, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, kök hücre nakli ünitesinde allojeneik nakil yapmış ve HN e bağlı grip saptamış 3 olgumuzu tartıştık.ilk olgumuz 23 yaşında AML nedeni ile Mart 2009 da HLA uyumlu amcaoğlundan allojeneik nakil yapılan ve 7.ayında nüks nedeni ile FLAMSA kemoterapisi sonrası indirgenmiş yoğunlukta ikinci HLA uyumlu amca oğlundan allojeneik nakil yapılmış olan hastamızdır.nakilden 3 gün önce aplazik dönemde febril olan hastaya sulperazon amikasin tedavisi başlanmış ancak ESBL üremesi ndeni ile imipenemle değiştirlmiştir.dokuz ateşsiz gün sonrası ateş ve öksürük semptomları gelişen hastaya aynı gün HN için örnek alınarak oseltamivir 2x 75 mg ve antifungal tedavi başlanmıştır.hn PCR ile pozitif bulunmuştur.nakil öncesi Toraks HRCT normal iken nakil sonrası parankimal milimetrik noduller saptanmıştır.hastanın oseltamivir tedavisi 0 güne tamamlanmıştır.hasta engrafman sonrası antifungal tedavi ile hematolojik remisyonda taburcu edilmiştir.ikinci vaka 26 yaşındaki erkek hasta ALL tanısı ile temmuz 2009 da akraba dışı allojeneik nakil yapılmış olup nakil sonrası 5.ayda immunsupresif tedavisi kesilmiştir.iki kez CMV enfeksiyonu geçirmiş olan hasta pansitopenik iken ateş ve öksürük nedeni ile yatırılmıştır.hastadan HN için örnek gönderilmiştir.daha önceden balgamda psödomonas kolonizasyon öyküsü olması ve kemoterapiler sırasında trichosporon öyküsü olması nedeni ile varikanazol ve eş zamanlı piperasilin tazobaktam başlanmıştır.hn pozitif bulunan hastaya oseltamivir 2x 75 mg eklenmiştir.çekilen Toraks HRCT de yaygın bilateral AC parankimde buzlu cam dansiteleri ve noduller izlenmiş olarak rapor edilmiştir.hastanın oseltamivir tedavisi ise anksiete ve taşikardi semptomları nedeni ile zanamivir ile değiştirilmiştir Hastanın takiben balgam kültüründe acinetobacter junii ve bronkoalveolar lavajda stenotrephomonas maltophilia üremesi nedeni ile tedavilerini almıştır.takipte hipoksisi gelişen hasta komplikasyonsuz olarak taburcu edilmiştir.üçüncü vaka ise Hodgkin lenfoma nedeni ile otolog takiben allojeneik nakil olan hastamız nakil sonrası progres nedeni ile ılımlı lökopeni ile başvurdu.ateş öksürük semptomları olması nedeni ile HN için örnek alınmıştır sonuç pozitif bulunup oseltamivir ve moksifloksasin tedavisi ile komplikasyonsuz taburcu edilmiştir.hn e bağlı grip immunsupresif hasta gruplarında farklı seyirler gösterebilmekte, bakteriyel ve viral enfeksiyonlarla birlikte seyredebilmektedir. Poster No: 022 HEMATOPOETİK KÖK HÜCRE TRANSPLANT ALICILARINDA CYTOMEGALOVİRUS (CMV) YÜKÜNÜN CMV ANTİJENEMİ TESTİ VE İKİ FARKLI REAL-TİME POLİMERAZ ZİNCİR REAK- SİYONU TESTİ İLE ÖLÇÜLMESİ Dilek Çolak, 2 Mediha Kazık, Derya Mutlu, 2 Vedat Uygun, Aydan Karagül, 2 Volkan Hazar. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Antalya, 2 Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi, Pediatrik Hematoloji-Onkoloji Bilim Dalı, Antalya Bu çalışmanın amacı iki farklı ticari Cytomegalovirus (CMV) real-time polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) testinin sonuçlarını CMV antijenemi testi sonuçları ile karşılaştırarak, PCR testleri için preemptif tedavi cut off değerlerinin belirlenmesidir. Hematopoetik kök hücre transplant alıcılarından sağlanan 70 kan örneğinde eş zamanlı olarak CMV antijenemi testi ve iki farklı CMV real-time PCR testi (CMV R-gene, Argene SA, Varilhes, Fransa ve LightCycler CMV Quant Kit, Roche Diagnostics GmbH, Mannheim, Almanya) çalışılmıştır. Antijenemi testinde periferik kan lökositi (PKL) içinde veya daha fazla pp65 hücre pozi Mart 200, XANADU OTEL - BELEK, ANTALYA 2

16 tifliği değerine karşılık gelen PCR sonuçları ROC eğri analizi ile incelenmiştir ve cut off değerleri CMV R-gene ve LightCycler CMV Quant Kit için sırası ile kopya/ml (sensitivite %72.4, spesifite %90.2) ve 423 kopya/ml (sensitivite %70.7, spesifite %79.5) olarak bulunmuştur. Antijenemi testinde daha yüksek bir cut off değeri seçildiğinde; 0 veya daha fazla pp65 pozitif hücre için eşdeğer PCR sonuçları CMV R-gene için 5803 kopya/ml (sensitivite %84.2, spesifite %88.7) ve LightCycler CMV Quant Kit için 7645 kopya /ml dir (sensitivite %78.9, spesifite %90.). İki real-time PCR testi sonuçları arasında pearson korelasyon katsayısı; r=0.993 olarak bulunmuştur (p<0.00). Son zamanlarda CMV DNA sının kantitatif olarak real-time PCR yöntemi ile saptanması oldukça popüler bir yaklaşım olmakla birlikte bu yöntemle antiviral tedavi uygulanmasında henüz kesinleşmiş bir protokol bulunmamaktadır. Bu çalışmada; real-time PCR testleri için preemptif tedavi cutoff değerlerinin her real-time PCR kiti için ayrı ayrı hesaplanması gerekliliği ortaya konmuştur. Sonraki aşamada elde edilen cutoff değeri klinik olarak doğrulanmalıdır. Poster No: 023 HEMATOPOYETİK KÖK HÜCRE NAKİL SEYRİN- DE 2009 HN İNFLUENZA ENFEKSİYONU: TEK MERKEZ DENEYİMİ Emre Tekgündüz, Hülya Arslan, Serife Koçubaba, 2 Ciğdem Erbay, 3 Ciğdem Ozdilekcan, 4 Bilgin Arıbaş, Mevlüde Kurdal, Ayşegül Tetik, İtır Demiriz, Meltem Yüksel, Fevzi Altuntaş. Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Hematoloji Kliniği Kemik Iliği Nakil Unitesi, Ankara, 2 Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Enfeksiyon Kliniği, Ankara, 3 Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Göğüs Hastalıkları Kliniği, Ankara, 4 Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Radyoloji Kliniği, Ankara 2009 Mart ayında Meksika da ortaya çıkan ve hızla yayılan 2009 HN influenza pandemisi toplum sağlığı açısından tüm dünyada ciddi bir tehdit olmaya devam etmektedir. Ülkemizde 2009 Aralık ayı itibarı ile laboratuvar teyitli HN influenza olgu sayısı 2000 i aşmış ve salgın yaklaşık 500 hastanın ölümüne neden olmuştur. Bağışıklık sisteminin ileri derecede bozulması nedeniyle hematopoyetik kök hücre nakli uygulanan hastaların bakteriyel ve fungal patojenlerin yanı sıra viral enfeksiyonlara da eğilimi artmıştır. Pandemik 2009 HN influenza enfeksiyonunun sözkonusu hasta grubu üzerine olan etkileri ile ilgili veriler kısıtlıdır. Çalışmamızda Aralık 2009-Ocak 200 döneminde kök hücre nakil ünitemizde tedavi gören ve enfeksiyon şüphesi nedeniyle 2009 HN taraması yapılan 2 hastanın geriye dönük verilerini sunuyoruz. Bu süreçte ateş ve/veya solunum yolu enfeksiyonu ile uyumlu kliniği olan tüm hastalarda olağan değerlendirmeler dışında nazal yıkama ve nazofarengeal sürüntü örneklerinde PCR ile 2009 HN influenza taraması yapıldı. Çalışmaya katılan hastaların hiçbirine mevsimsel grip ve 2009 HN influenza aşıları uygulanmamıştı. Kök hücre nakli uygulanan 7 (%58) hastada 2009 HN influenza pozitifliği saptandı. Test sonucu pozitif gelen 3 kadın ve 4 erkek hastanın detaylı verileri Tablo de özetlenmiştir. İnfluenza enfeksiyonu saptanan hastalarda en sık rastlanan belirti ve bulguların ateş (%00), öksürük (%43), dispne (%40) ve ishal (%29) olduğu görüldü. Sayılan semptomların hiçbirinin HN pozitif hastaları belirlemede özgün olmadığı saptandı. İki hastada klinik tabloyu açıklayabilecek ek enfeksiyöz etkenler belirlendi. HRCT ile akciğer görüntülemesi yapılan 6 hasta değerlendirildiğinde en sık saptanan patolojilerin bilateral fibronoduler dansiteler (%83) ve buzlu cam (%33) olduğu görüldü. Çalışma sürecinde (%4) hasta kaybedilirken 6 hasta şifa ile taburcu oldu. Tüm hastalara klinik yanıt temel alınarak 5-4 gün süreyle mg/gün dozda oral oseltamivir tedavisi uygulandı. Bulgularımız kök hücre nakli yapılan hasta grubunda 2009 HN influenza virüsünün önemli bir mortalite nedeni olduğunu, kliniği uyumlu olan tüm hastalarda tarama yapılmasının ve test sonuçları gelene kadar ampirik tedaviye derhal başlanması gerektiğini ortaya koymaktadır. Az sayıda hasta üzerinde yapılan değerlendirmemizde 2009 HN e bağlı mortalite oranımızın dünya verileri ile uyumlu olduğunu görüldü. Süreç içinde elde ettiğimiz deneyimler doğrultusunda kök hücre nakli uygulanan, ateş ve/veya solunum yolu enfeksiyonu ile uyumlu semptomları olan tüm hastalara gerekli örnekler alındıktan sonra ampirik oseltamivir başlanmasının ve test sonucu pozitif gelen olgularda tedavinin en az 0 gün süreyle sürdürülmesinin yararlı olduğunu düşünüyoruz. Tablo. Hasta Cins Yaş Tanı Alternatif etkenler CMV/GM Tedavi süresi Sonuç SK*(gün) HRCT E 4 KLL/AKHN SH (kan+kateter) -/- 4 Salah - BC, BFB 2 K 46 AML/AKHN - -/- 5 Salah - Ø 3 K 53 MM/OKHN - +/- 0 Salah - BFB, PBİ 4 E 69 MM/OKHN SE (kan+kateter) -/- 5 Salah - BFD, sağ FND 5 E 38 MM/OKHN - -/- 0 Salah - BFD, sağ FND 6 K 7 NHL/OKHN - -/- 5 Salah - BFD, PBİ 7 E 27 ALL/AKHN - +/- 5 Ex 8 BC, RNİ AA: aplastik anemi; AML: akut myeloid lösemi; AKHN: allogeneik kök hücre nakli; ALL: akut lenfoblastik lösemi; BC: buzlu cam; BFB: bilateral fibrotik bantlar; CMV: sitomegalovirüs; E: erkek; FND: fibronoduler dansiteler; GM: galaktomannan; HRCT: yüksek çözünürlüklü bilgisayarlı tomografi; K: kadın; KLL: kronik lenfositik lösemi; KML/AML: myeloid blastik faz kronik myeloid lösemi; KP: Klebsiella pneumoniae; MDS: myelodisplastik sendrom; NHL: Hodgkin dışı lenfoma; OKHN: otolog kök hücre nakli; PBİ: peribronşiyal infiltrasyon; RNİ: retikülonoduler infiltrasyon; SE: Staphylococcus epidermidis; SH: Staphylococcus haemolyticus; SK: sağkalım süresi. * sadece vefat eden hastalar için verilmiştir ULUSAL KEMİK İLİĞİ TRANSPLANTASYONU ve KÖK HÜCRE TEDAVİLERİ KONGRESİ

17 Poster No: 024 HEMATOPOYETİK KÖK HÜCRE NAKLİ SEY- RİNDE VANKOMİSİN DİRENÇLİ ENTEROKOK SÜRVEYANSI: TEK MERKEZ SONUÇLARI Emre Tekgündüz, Serife Koçubaba, Gamze Durgun, Hülya Arslan, İtır Demiriz, Ayşegül Tetik, Mevlüde Kurdal, 2 Sema Batı, 2 Müfide Serter, 2 Ayla Yenigün, Meltem Yüksel, Fevzi Altuntaş. Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Hematoloji Kliniği Kemik Iliği Nakil Unitesi, Ankara, 2 Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Mikrobiyoloji Laboratuarı, Ankara Tedavinin zor olduğu vankomisin dirençli enterokoklar (VRE) ile oluşan hastane kökenli infeksiyonların sıklığı gün geçtikçe artmaktadır. Asıl kolonizasyon yeri gastrointestinal sistem olan VRE fekal yayılım ile deride de kolonize olabilir. VRE kolonizasyonu genellikle infeksiyon öncesinde görülmekle birlikte kolonizasyonun olduğu her olguda infeksiyon olmaz. Hematopoyetik kök hücre nakli (HKN) uygulanan hastalar geniş spektrumlu antibiyotik kullanımı, uzun süreli hastanede yatış, santral venöz kateter kullanımı gibi risk faktörlerini sıklıkla taşıdığından bu hasta grubunda VRE için aktif sürveyans kültürleri alınması önerilmektedir. Bu çalışmamızda 2009 yılı içinde HKN uygulanan ve VRE için sürveyans çalışması yapılan 45 olgunun verilerini geriye dönük olarak değerlendirdik. Çalışma sürecinde toplam 25 rektal sürüntü örneğinde VRE sürveyans kültürü yapıldı. Vankomisin için MIC değeri 32 μg/ml olan etkenler vankomisin dirençli kabul edildi. Toplam 0 hastaya ait 4 materyalde VRE üredi. VRE sürveyans kültürünün pozitif olduğu olguların demografik ve klinik verileri Tablo de özetlenmiştir. Dokuz numaralı olguda iki, on numaralı olguda dört ve diğer tüm olgularda ise sadece bir örnekte üreme oldu. Sekiz ve on numaralı olgulara ait iki örnekte Enterococcus faecium üremesi olurken, diğer tüm örneklerde Enterococcus gallinarum etken olarak izole edildi. Bir hastada linezolid duyarlılığı değerlendirilmedi. Sürveyans çalışmasında VRE kültür pozitifliğinin %22 olduğu saptandı. Kolonizasyon saptanan hastalara rutin infeksiyon kontrol önlemleri ve izolasyon dışında preemptif ve/veya dekolonizasyon amaçlı antibiyoterapi verilmedi. VRE kolonizasyonu saptanan sadece iki hastada VRE infeksiyonu gelişti. VRE infeksiyonu gelişen yedi ve sekiz numaralı olgular infeksiyon nedeniyle kaybedildi. VRE kolonizasyonu gelişen hastaların %20 sinde klinik olarak infeksiyon geliştiği görüldü. Geniş ölçekli çalışmalarda VRE kolonizasyonunda en sık görülen etken olan Enterococcus faecium örneklerin %7 sinde izlenirken; çalışmamızda %83 olguda Enterococcus gallinarum pozitifliği saptandı. VRE kolonizasyonu ve infeksiyonu HKN uygulanan bağışıklığı ileri derecede baskılanmış hasta grubunda önemli bir sorun olmaya devam etmektedir. Başta vankomisin ve sefalosporinler olmak üzere gereksiz antibiyotik kullanımından kaçınılması, yüksek riskli gruplarda aktif sürveyans çalışmaları ve VRE kolonizasyonu saptanan olguların erken dönemde izolasyonu VRE infeksiyonlarının sıklığını azaltabilir. Tablo. Hasta Yaş Cinsiyet Tanı Nakil tipi ÖS Linezolid duyarlılığı 22 K AML AKHN 5 Duyarlı 2 44 E AML AKHN 3 Duyarlı 3 25 E AML AKHN 4 Duyarlı 4 3 E AML AKHN 3 Duyarlı 5 4 E BL OKHN E ALL AKHN 4 Az duyarlı 7 58 E MCL OKHN 4 Duyarlı 8 5 E BL OKHN 3 Duyarlı 9 7 E AA AKHN 7 Duyarlı/Duyarlı 0 7 E ALL AKHN 5 Dirençli/Dirençli* AA: aplastik anemi; AKHN: allogeneik kök hücre nakli; ALL: akut lenfoblastik lösemi; AML: akut miyeloid lösemi; B: Burkitt lenfoma; E: erkek; K: kadın; MCL: mantle hücreli lenfoma; OKHN: otolog kök hücre nakli; ÖS: örnek sayısı*hastanın VRE pozitif son iki örneğinde linezolid direnci değerlendirilmedi Poster No: 025 HODGKIN DIŞI LENFOMALI BIR HASTADA OTO- LOG KÖK HÜCRE NAKLİ ÖNCESİ SAĞLIK TARA- MASINDA SAPTANAN GİZLİ HEPATİT B İNFEK- SİYONU Muharrem Müftüoğlu, Sevgi Kalayoğlu-beşışık, Deniz Sargın. Istanbul Üniversitesi, Istanbul Tıp Fakültesi, Iç Hastalıkları, Hematoloji Bilim Dalı, Kemik Iliği Nakli Ünitesi, İstanbul Kemoterapi uygulanacak hastalarda bağışıklığın baskılanması sırasında özellikle steroid alan hastalarda virüs replikasyonunun uyarılması ile Hepatit B virüsü (HBV) viral yükü artabilir. Bağışıklığın toparlama döneminde bu durum hepatit şeklinde ortaya çıkabilir ki bazen hızla ölümcül karaciğer yetmezliğine neden olabilir. Otolog kan kök hücre nakli (KKHN) otolog kök hücre desteği ile yüksek doz kemoterapi verilmesi olduğundan bu tedavi öncesi sağlık taramasında HBV infeksiyonu özellikle yüksek risk grubunda olan hastalarda HbsAg, anti-hbs, HbeAg, Anti-Hbe ve anti-hbc IgG bakılarak taranmalıdır. Kronik HBV infeksiyonu tespit edilen hastalarda karaciğer hücresel hasarı yoksa antiviral tedavi ile viral yük azaltıldıktan sonra yine antiviral tedavi altında kemoterapiye geçilmesi günümüzde neredeyse standart yaklaşım olmuştur. HbsAg negatif saptanmış kişilerde serum ya da dokuda HBV DNA sının pozitif saptanması okkült (gizli) HBV enfeksiyonu olarak tanımlanmaktadır. HbsAg negatifliği, mutant suşların varlığı ya da Mart 200, XANADU OTEL - BELEK, ANTALYA 23

18 virus replikasyonu ve gen ekspresyonunun baskılanması ile ilişkilidir. Gizli HBV enfeksiyonu olan olgularda akut HBV reaktivasyonu görülebilmektedir. Reaktivasyon döneminde HbsAg titresinde artış olmaktadır. OLGU: Diffuz büyük B hücreli lenfoma, Evre IIIA tanısı konulan 54 yaşında kadın hastaya R-CHOP tedavisi planlandı. Tedavi öncesi HbsaAg, anti-hbs, anti-hcv ve anti-hiv negatif bulundu. Altı kür tedavi sonrası yanıt değerlendirilmesinde kısmi yanıtlı olduğu belirlenen hastaya 2. basamak tedavisi planlandı. Bu aşamada, tanının.yılında AST ve ALT değerlerinde 2-3 katı yükseklik saptandı. Karın ultrasonografide hepatosteatoz ile uyumlu görüntü elde edildi. Yinelenen Anti-HCV, HbsAg ve anti-hbs negatif bulundu ve AST ve ALT yüksekliği hepatosteatoz ile ilişkilendirildi. İkinci basamak tedavi olarak Dexa-BEAM protokolü verilen hastada tümör yükünde tama yakın gerileme olması nedeni ile otolog KKHN ne ilerlenmesine karar verildi. Hematopoetik toparlanma sırasında otolog kök hücreleri toplanan hastada nakil öncesi sağlık taraması sırasında HbsAg (+) bulundu, anti-hbc IgG (+) olmasına dayanarak kronik HBV infeksiyonu reaktivasyonu ön tanısı ile HBV-DNA kopya sayısı istendi ve 3x0 6 kopya olarak tespit edildi. Bu sırada serum ALT düzeyinin 535 U, AST düzeyinin 623 U/L, olduğu gözlendi. Lamivudin 00mg/gün başlandı. Serum ALT ve AST düzeyi tedavinin 3. ayında normale döndü. Lamivudin koruması altında otolog KKHN yapıldı. TARTIŞMA: Gizli HBV infeksiyonu sıklıkla HCV infeksiyonu ile birlikte veya hemodiyaliz hastalarında ya da hepatosellüler kanser olgularında gözlenir.bağışıklığı baskılanmış hastalarda gizli HBV infeksiyonu ile ilişkili deneyim olgu takdimleri ile sınırlıdır. HBV taramasının HbsAg, anti-hbcigg, anti-hbs, HbeAg, Anti-Hbe ile değerlendirilmesi hem HBV reaktivasyonu ile karaciğer yetmezliğinin önlenmesi hem de gizli HBV infeksiyonunun kemoterapi verilen hastalarda sıklığı ve ve seyrini belirlemede yardı Poster No: 026 KÖK HÜCRE NAKİL ÜNİTESİ ANTİBİYOTİK DİRENÇ ORANLARI: TEK MERKEZ DENEYİMİ İtır Demiriz, Mevlüde Kurdal, 2 Ayla Yenigün, Hülya Arslan, 2 Ece Dirim, Derya Türkoğlu, Serife Koçubaba, Ayşegül Tetik, Emre Tekgündüz, Meltem Yüksel, 3 Kamuran Sayılır, Fevzi Altuntaş. Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Hematoloji Kliniği Kemik Iliği Nakil Unitesi, Ankara, 2 Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Mikrobiyoloji Laboratuarı, Ankara, 3 Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Klinik Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Birimi, Ankara Enfeksiyon gelişiminde en önemli faktörler, konağın durumu, altta yatan hastalık, vücut bütünlüğünün korunması ve nötropenidir. Febril nötropeni sıklıkla primer bakteriyel enfeksiyon nedeniyle oluşur. Koagülaz (-) stafilokoklar, S.aureus, viridan grubu streptokoklar ve enterokoklar en sık gram pozitif patojenlerdir. Koliformlar, E.coli, Klebsiella türleri, Enterobakter türleri ve Pseudomonas aeroginosa en sık görülen gram negatif enfeksiyonlardır. HSV, RSV, parainfluenza ve influenza A ve B de sık karşılaşılan diğer viral patojenlerdir. Kandida türlerine bağlı enfeksiyonlar nötropeninin geç dönemlerinde ve sıklıkla GIS mukozitler sonucu oluşur. Ciddi ve uzun nötropenide Aspergillus türevleri ve filamentöz mantarlar önemli mortalite ve morbidite nedenidirler yılı içerisinde KİT Ünitesine yatan 47 hastadan ateşli dönemde alınan 05 kültürlerde antibiyotik direncine baktığımızda; ampisiline duyarlılık 22 hastadan alınan 34 adet kültürde bakılmış ve 3 kültür sonucu dirençli saptanmıştır (%9.). Oxacillin/sefoksitin için duyarlılık bakılan 23 hastanın 36 kültüründe direnç sayısı 33 (%9.6) dir. Levofloksasine duyarlılık 4 hastadan alınan 2 kültürde bakılmış ve 6 sında direnç saptanmıştır (%76.). Siprofloksasin duyarlılığı 36 hastadan alınan 75 kültürde bakılmış ve 57 sinde direnç saptanmıştır (%76). Moksifloksasine karşı duyarlılık 8 hastada bakılmış ve bunlardan 26 adet kültür alınmıştır, 7 kültürde direnç saptanmıştır (%65.4). İmipeneme duyarlılık 2 hastanın 32 kültüründe bakıldığında 2 sinde direnç saptanmıştır (%6.25). Meropenem için 2 hastadan alınan 9 kültürdeki duyarlılık sonucunda hastada direnç saptanmıştır (%5.2). Ertapenem için 5 hastadan alınan 9 kültürde duyarlılık bakılmış ve hiç direnç saptanmamıştır. Piperasilin-tazobaktam için 2 hastada bakılan 34 kültürden 3 ünde direnç saptanmıştır (%38.2). Sefaperazon-sulbaktam için 8 hastadan alınan 27 kültürde sadece 3 ünde direnç saptanmış (%.). Vankomisin direnci 30 hastanın 44 kültüründe bakılmış ve 6 kültürde direnç saptanmıştır (%3.6). Teikoplanin için ise 28 hastanın 4 adet kültüründe 2 dirençli sonuç var (%4.87). Linezolid duyarlılığı 28 hastadan alınan 42 kültürde bakılmış, 3 kültür dirençli saptanmış (%7.). Tygacyclin için ise 0 hastadan alınan 4 kültürde 2 dirençli sonuç var (%4.2). Hastaların %40.4 ünde antibiyogramlarda 3 antibiyotiğe karşı direnç mevcuttur. Hastalardan alınan kültürlerde; %55.3 ünde G(+) mikroorganizma,%53.2 sinde G(-) mikroorganizma üremiştir. Tüm kültürlerin %3,8 inde kateter kültüründe, %.4 ünde idrar kültüründe, %20 sinde kan (periferik) kültüründe, %26.6 sında kan (kateter ULUSAL KEMİK İLİĞİ TRANSPLANTASYONU ve KÖK HÜCRE TEDAVİLERİ KONGRESİ

19 yolu) kültüründe, %4.76 sında boğaz kültüründe,%4.76 sında balgam kültüründe, %9.52 sinde yara kültüründe ve %0.5 inde dışkı kültüründe üreme olmuştur. KİT ünitelerinde uygulanan proflaksi ve febril nötropenik atak ampirik tedaviler uluslararası rehberler ışığında lokal antibiyotik duyarlılıkları da göz önüne alınarak uygulanmalıdır. Poster No: 027 KÖK HÜCRE NAKLİ YAPILAN ÇOCUKLARDA KARŞILAŞILAN SANTRAL VENÖZ KATETER KOMPLİKASYONLARI Medine Yılmaz, Serap Aksoylar, Bengü Kadıoğlu, Durdane Erdoğan, Nazan Çetingül, Savaş Kansoy. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Pediatrik Kök Hücre Transplantasyon Ünitesi. Amaç: Kök hücre nakli (KHN) yapılan pediatrik hastalarda kullanılan santral venöz kateterlere (SVK) bağlı gelişen komplikasyonların sıklığını ve ciddiyetini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Hastalar ve Yöntem: Araştırma retrospektif ve tanımlayıcı olarak yürütülmüştür. Araştırmaya Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi, Pediatrik Kök Hücre Nakil Ünitesi nde tarihleri arasında SVK takılarak KHN yapılan, 0-8 yaş grubundaki hastalar alınmıştır. Olguların 40 ı kız, 6 i erkek olup ortanca yaşları 7 yaş (4 ay-8 yaş) idi. Primer tanıları 39 u maliyn, 69 u nonmaliyn hastalık olup 97 sine allojenik, ine ise otolog KHN yapılmıştır. Bulgular: 5 yıllık süreçte toplam 0 hastaya 6 SVK takılmıştır. Kateter tipi 02 Hickman çift lümenli kalıcı, 2 adet geçici tünelsiz, 2-3 lümen kateter, 2 adet port kateter idi. Toplam kateter günü 3.436, bireysel kateterli geçirilen gün sayısı medyan (4-425) gündür. Toplam komplikasyon sayısı ve hızı sırasıyla 27 ve 6. / 000 kateter günü dür. Çıkış yeri enfeksiyonu 47 adet (3.5 /000 kateter günü), mekanik komplikasyon (rüptür, yer değiştirme, ekstravazasyon, trombüs) 2 adet (0.4 /000 kateter günü), malfonksiyon (tıkanıklık) 23 adet (.7/ 000 kateter günü), kateter ile ilişkili sistemik enfeksiyon 55 (.5/000 kateter günü) olarak görülmüştür. En yaygın görülen enfeksiyon etkeni %39.2 ile koagülaz negatif stafilokok (KNS) idi. Kateterlerin 7 i tedavi bitimi, 8 i hastaların ex olması, i kendiliğinden,0 u kateter enfeksiyonu, 3 ü tıkanıklık ve diğer 3 ü de hastanın kendisinin çekmesi nedeniyle çıkarılmıştır. yüksektir. Bu durum; hastaların tamamının çok kateter girişimi gerektiren yoğun tedavi ve immunsupresyon altında olmalarından, çok lümenli eksternal kateterlerin kullanılmasından, gelişmekte olan ülkemizdeki hasta ailelerinin eğitim ve bilgi eksikliklerinden kaynaklanmaktadır. Poster No: 028 ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜL- TESİ SADETTİN - VASFİ BAYSAL ÇOCUK KÖK HÜCRE NAKİL MERKEZİ; SANTRAL VENÖZ KATETER DENEYİMLERİMİZ Seher Yıldırım, Selma Can, Melike Demircan, 2 Zeynep Güney, 2 Umran Zengin, Sule Akyol, Emel Ozyürek, Murat Elli, 3 Sibel Barış, 4 Burak Tander, 5 Nurşen Belet, Tunç Fışgın. Ondokuz Mayıs Universitesi Tıp Fakültesi, Sadettin - Vasfi Baysal Cocuk Kök Hücre Nakil Merkezi, 2 Ondokuz Mayıs Universitesi Tıp Fakültesi, Cocuk Hematoloji - Onkoloji Bilim Dalı, 3 Ondokuz Mayıs Universitesi Tıp Fakültesi, Anestezi ve Reanimasyon Anabilim Dalı, 4 Ondokuz Mayıs Universitesi Tıp Fakültesi, Cocuk Cerrahisi Anabilim Dalı, 5 Ondokuz Mayıs Universitesi Tıp Fakültesi, Cocuk Enfeksiyon Bilim Dalı, Samsun Bu çalışmada merkezimizin santral venöz kateterizasyon işlemindeki sonuçlarını değerlendirmeyi amaçladık. Çalışmaya Şubat 2009 ile Aralık 2009 tarihleri arasında kök hücre nakli yapılan 8 kız, 5 erkek olgu alındı. Bu 3 olgu taburcu olduktan sonra da takip edildi. Olgulara çift lümenli hickman kateter; ameliyathane koşullarında, genel anestezi altında, subklavyen ven kullanılarak takıldı. Kateterlerin ortalama kalış süresi 82 (3-323) gün idi. En sık gözlenen komplikasyon kateter enfeksiyonu oldu. Merkezimizde yatışları süresince olgularda kateter enfeksiyonu oranı %30,7 (3/4) iken, merkez dışında bu oran %76,9 (3/0) idi. Merkez dışında kateter enfeksiyonu oranı daha yüksek bulundu. Koagülaz negatif stafilokok üreyen 2 olgu ile E. Coli (ESBL pozitif) üreyen olguya antibiyotik kilit tedavisi uygulandı. Tedavi sonrası kateter kültürlerinde üreme olmadı. Merkezimizde enfeksiyon nedeniyle kateter kaybı görülmedi ve mortalite gözlenmedi. Merkezlerin santral venöz katetere bağlı komplikasyonlarını azaltmak için çocuk cerrahisi, anestezi, kök hücre nakil merkezi, çocuk hematoloji-onkoloji servis ve polikliniğindeki doktor ve hemşirelerin işbirliği içinde çalışması gerekir. Kateter yerleştirilirken asepsiye dikkat edilmesi, kateterle işlem yapılırken hijyen kurallarına uyulması, hastaların öz bakımları konusunda bilgilendirilmesi ve hasta bakımı ile ilgilenen tüm personelin eğitilmesinin enfeksiyon oranlarının düşürülmesine yardımcı olacağını düşünüyoruz. Merkez ve merkez dışı kateter komplikasyonları Tablo de verilmiştir. Sonuç: Tümü KHN olgularından oluşan çalışma grubunda SVK e bağlı komplikasyon oranı Mart 200, XANADU OTEL - BELEK, ANTALYA 25

20 Tablo. n=3 Komplikasyonlar Olgu / Enfeksiyon Sayısı (Merkez) Olgu / Enfeksiyon Sayısı (Merkez Dışı) Enfeksiyon 4 / 5 0 / 23 Tıkanıklık Trombüs - Kateter lümeni kesilmesi - Kateter rüptürü - Kateterin kendiliğinden çıkması - Kateterin hasta tarafından çekilmesi - Poster No: 029 OTOLOG PERİFERİK KÖK HÜCRE NAKLİ (OPKHN) YAPILAN HASTALARDA NÖTROPENİK ATEŞ ETYOLOJİ DEĞERLENDİRME Metin Attepe, Simten Akalın Dağdaş, Gülsüm Özet, Funda Ceran, Ümit Üre, Gül Tokgöz, Meriç Küçükgüngör, Şenol Kurşun, Nalan Eser, Şükran Adanur, Nurullah Zengin. Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ankara Enfeksiyon, günümüz şartlarında dahi kök hücre nakli sonrası önemli bir mortalite ve morbidite nedenidir. Retrospektif olarak yapılan bu çalışmada, otolog periferik kök hücre nakli yapılan hastaların,nakil sonrası,nötropenik ateş döneminin birinci günü, kemoterapi başlamadan önce,alınan 3 adet kan kültürü sonuçları araştırılmıştır. Ayrıca idrar, gaita, boğaz, balgam kültürlerinin sonuçları ile gerek görüldüğünde alınan kateter ucu ve yara kültürlerinin sonuçları araştırmaya dahil edilmiştir. Ankara Numune EAH Kemik İliği Ünitesinde, 2008 ve 2009 yılları arasında toplam 55 otolog periferik kök hücre nakli yapılmış ve bu hastalara proflaktik amaçlı, acyclovir, fluconazole, ciprofloxacin, trimethoprime/sulfamethoxazole başlanmıştır. Çalışmaya alınan hastaların; 25 tanesi multiple myelom, 3 tanesi Hodgkin lenfoma, 9 tanesi Non- Hodgkin lenfoma, 4 tanesi AML, 2 tanesi Ewing sarkoma, tanesi lenfoblastik lenfoma ve tanesi de testis ca dır. Hastaların yaş grubu ortalaması, 44.6 olarak tesbit edilmiştir. Çalışmaya alınan 55 hastanın, 48 tanesinde nötropenik ateş tesbit edilmiş. Kan kültürü alınan nötropenik hastadan, 20 hastanın kan kültüründe üreme olmuştur. Kan kültüründe üreme olan 8 hastanın, iki kan kültüründe üreme olmuştur. Çalışma kapsamındaki otolog kök hücre nakli yapılan ve nötropenik ateşi olan hastalardan toplam 258 kan kültürü alınmış ve 28 kan kültüründe (%0.8) üreme olmuştur. Üreyen bakterilerin 22 tanesi (%78.5) Gr(+), 6 tanesi (%2.5) ise Gr(-) olarak belirlenmiştir. Balgam,burun ve boğaz kültürlerinde üreme tesbit edilememiştir. Aşağıdaki tabloda, kan kültürü ile birlikte üreme olan diğer kültür materyalleri gösterilmiştir. Sonuç olarak, Kemik İliği Transferi servisinde febril nötropenili hastalarında, etken olarak Gr(+) mikroorganizmalar daha sıklıkla rol oynamakta olup özellikle Coagülase negative Staphylococcuslar ön sırada yer almaktadır. Tablo. KÜLTÜRDE ÜREME OLAN HASTA SAYISI KAN KÜL. GAİTA KÜL. İDRAR KÜL. KAT.UCU KÜ. YARA KÜL KAN KÜL. Coagulase neg. Staph. Staph.Hemoliticus MRSA EnterococcusFaecium Staph.Aureus Staph.Hominis Staph.epiderm. KÜL.ÜREME SAYISI KAN KÜL. MicrococcusLuteus Stenotrophomanas Burkholderra EscherichiaColi PseudomonasAeruginosa EnterobacterCloaca SphingomonasPaucimobilis Maltophilia Cepacia KÜL.ÜREME SAYISI İDRAR KÜLTÜRÜ Escherichia Coli Enterococcus Spp. KÜL. ÜREME SAYISI 5 2 GAİTA KÜLTÜRÜ VRE Enterococcus Faecium KÜL. ÜREME SAYISI KATETER UCU KÜLTÜRÜ Coagulase negative Staphylococcus KÜL.ÜREME SAYISI 2 YARA KÜLTÜRÜ Coagulase negative Staphylococcus KÜL. ÜREME SAYISI 3 Poster No: 030 OTOLOG PERİFERİK KÖK HÜCRE TOPLANMA- SINDA BAKTERİYAL KONTAMİNASYON RİSKİ VE AŞAMASININ SAPTANMASI Ahmet Yılmaz, Erol Ayyıldız, Meltem Bay, 2 Alpay Azap, 3 Günhan Gürman, 3 Önder Arslan, Osman İlhan, 3 Mutlu Arat. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Hematoloji Bilim Dalı, Hemaferez Unitesi, Ankara, 2 Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Klinik Bakteriyoloji ve Infeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı, Ankara, 3 Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Hematoloji Bilim Dalı, Ankara Periferik kan kök hücreleri (PKKH), otolog kök hücre naklinde kullanılan en büyük kök hücre kaynağıdır. Toplanan PKKH de bakteriyal kontaminasyon nadir olarak meydana gelen büyük bir problemdir. Otolog periferik kök hücre toplama işleminde infüzyona kadar birçok aşamada bakteriyal kontaminasyon meydana gelmektedir. Bakteriyal kontaminasyon hakkında yayınlanmış birkaç çalışma vardır fakat bunların mortalite ve morbidite üzerine olan etkileri nadiren bildirilmiştir. Biz tek merkezli prospektif kontrolsüz çalışmamızda tüm OPKH toplanması aşamalarında bakteriyal kontaminasyonun kaynağını ve bunun klinikle olan ilişkisini araştırmayı amaçladık. Merkezimiz her yıl 00 den fazla lökoferez işlemi ve kök hücre transplantasyonu yapmaktadır. Bu çalışmada otolog periferik kök hücre transplantasyonu için karar alınmış, yaş ortalaması 48 (20 68) ULUSAL KEMİK İLİĞİ TRANSPLANTASYONU ve KÖK HÜCRE TEDAVİLERİ KONGRESİ

Graft Yetersizliğinin Tanı ve Tedavisi. Dr Şahika Zeynep Akı Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Bahçelievler Medical Park Hastanesi

Graft Yetersizliğinin Tanı ve Tedavisi. Dr Şahika Zeynep Akı Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Bahçelievler Medical Park Hastanesi Graft Yetersizliğinin Tanı ve Tedavisi Dr Şahika Zeynep Akı Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Bahçelievler Medical Park Hastanesi Engrafman- Tanım Mutlak nötrofil sayısının > 0.5 x 10 9 /L olduğu ardışık

Detaylı

Selime Aydoğdu 1, Ceyhun Bozkurt 2, Başak Adaklı 1, Zeynep Karakaş 3, Yıldız Yıldırmak 4, Tiraje Celkan 5, Tunç Fışgın 6.

Selime Aydoğdu 1, Ceyhun Bozkurt 2, Başak Adaklı 1, Zeynep Karakaş 3, Yıldız Yıldırmak 4, Tiraje Celkan 5, Tunç Fışgın 6. Selime Aydoğdu 1, Ceyhun Bozkurt 2, Başak Adaklı 1, Zeynep Karakaş 3, Yıldız Yıldırmak 4, Tiraje Celkan 5, Tunç Fışgın 6. 1 Bahçelievler Medical Park Hastanesi Çocuk Kemik İliği Nakil Ünitesi 2 İstinye

Detaylı

Hazırlık Rejimi GVHD Profilaksisi Kök Hücre Kaynakları. Doç. Dr. Barış Kuşkonmaz Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik KİTÜ

Hazırlık Rejimi GVHD Profilaksisi Kök Hücre Kaynakları. Doç. Dr. Barış Kuşkonmaz Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik KİTÜ Hazırlık Rejimi GVHD Profilaksisi Kök Hücre Kaynakları Doç. Dr. Barış Kuşkonmaz Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik KİTÜ Hazırlık rejimi Hastayı transplanta hazırlamak için veriliyor Donör HKH

Detaylı

LİSTEYE EKLENENLER DEĞİŞİKLİK YAPILANLAR

LİSTEYE EKLENENLER DEĞİŞİKLİK YAPILANLAR 01.05.2013-14.11.2013 TARİHLERİ ARASINDA SAĞLIK BAKANLIĞI EK ONAYI ALINMADAN KULLANILABİLECEK ENDİKASYON DIŞI HEMATOLOJİ-ONKOLOJİ İLAÇLARI LİSTESİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER LİSTEYE EKLENENLER SIRA NO İLAÇLAR

Detaylı

Pediatrik Hastalarda Antifungal Tedavi Yaklaşımları

Pediatrik Hastalarda Antifungal Tedavi Yaklaşımları Uydu Sempozyumu Pediatrik Hastalarda Antifungal Tedavi Yaklaşımları Moderatör: Prof.Dr.Volkan Hazar Konuşmacı: Prof.Dr.Ali Bülent Antmen 5. Ulusal Pediatrik Hematoloji Sempozyumu, 12-14 Mayıs 2016 Denizli

Detaylı

Kök Hücre Nakli: Temel prensipler

Kök Hücre Nakli: Temel prensipler Kök Hücre Nakli: Temel prensipler Doç. Dr. Fevzi ALTUNTAŞ Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kök Hücre Nakli Merkezi KÖK HÜCRE Farklı hücre tiplerine dönüşebilme ve kendisini yenileyebilme gücüne

Detaylı

MİYELODİSPLASTİK SENDROM

MİYELODİSPLASTİK SENDROM MİYELODİSPLASTİK SENDROM Türk Hematoloji Derneği Tanı ve Tedavi Kılavuzu 2013 30.01.2014 İnt. Dr. Ertunç ÖKSÜZOĞLU Miyelodisplastik sendrom (MDS) yetersiz eritropoez ve sitopenilerin varlığı ile ortaya

Detaylı

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesinde Febril Nötropenik Hasta Antifungal Tedavi Uygulama Prosedürü

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesinde Febril Nötropenik Hasta Antifungal Tedavi Uygulama Prosedürü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesinde Febril Nötropenik Hasta Antifungal Tedavi Uygulama Prosedürü Prof. Dr. Neşe Saltoğlu İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik

Detaylı

2. HEMATOPOETİK KÖK HÜCRE NAKLİ HEMŞİRELİĞİ KURSU 14-15-16/KASIM/2013

2. HEMATOPOETİK KÖK HÜCRE NAKLİ HEMŞİRELİĞİ KURSU 14-15-16/KASIM/2013 2. HEMATOPOETİK KÖK HÜCRE NAKLİ HEMŞİRELİĞİ KURSU 14-15-16/KASIM/2013 KURS DÜZENLEME KURULU Sevinç Kutlutürkan Başkanı Şerife Koçubaba Hematopoetik Kök Hücre Nakil Alt Grubu Koordinatörü Nevin Çetin Hematopoetik

Detaylı

ALLOJENİK KORDON KANI BANKACILIĞINDA UMUTLAR

ALLOJENİK KORDON KANI BANKACILIĞINDA UMUTLAR ALLOJENİK KORDON KANI BANKACILIĞINDA UMUTLAR Prof. Dr. İhsan Karadoğan Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Kök Hücre Nedir? Kendileri için uygun olan bir çevre içinde

Detaylı

KÖK HÜCRE TRANSPLANTASYONU VE ENDİKASYONLARI

KÖK HÜCRE TRANSPLANTASYONU VE ENDİKASYONLARI KÖK HÜCRE TRANSPLANTASYONU VE ENDİKASYONLARI Dr. Tunç FIŞGIN Medical Park Samsun Hastanesi Çocuk Kan Hastalıkları Bölümü Samsun 1. PUADER Kongresi, 23-27.04.2012, Antalya SAĞLIK HASTALIK TEDAVİ Ebers Papirüsü,

Detaylı

Hodgkin lenfomada alojeneik kök hücre nakli. Dr. Gülsan Türköz Sucak

Hodgkin lenfomada alojeneik kök hücre nakli. Dr. Gülsan Türköz Sucak Hodgkin lenfomada alojeneik kök hücre nakli Dr. Gülsan Türköz Sucak 1 Hodgkin Lenfoma Çoklu kemoterapi ve/veya radyoterapi ile erken evre hastaların % 90 ı, ileri evre hastaların ise % 70 inde şifa sağlanabiliyor

Detaylı

HCV POZİTİF RENAL TRANSPLANT HASTALARINDA POSTTRANSPLANT DİYABET GELİŞİMİ RİSKİ ARTMIŞ MIDIR?

HCV POZİTİF RENAL TRANSPLANT HASTALARINDA POSTTRANSPLANT DİYABET GELİŞİMİ RİSKİ ARTMIŞ MIDIR? HCV POZİTİF RENAL TRANSPLANT HASTALARINDA POSTTRANSPLANT DİYABET GELİŞİMİ RİSKİ ARTMIŞ MIDIR? Abdullah ŞUMNU 1, Erol DEMİR 2, Ozan YEĞİT, Ümmü KORKMAZ, Yaşar ÇALIŞKAN 2, Nadir ALPAY 3, Halil YAZICI 2,

Detaylı

III. BÖLÜM EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

III. BÖLÜM EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ III. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ TANI VE

Detaylı

TRANSPLANT ÖNCESİ HASTA DEĞERLENDİRME VE HAZIRLIK AŞAMASI

TRANSPLANT ÖNCESİ HASTA DEĞERLENDİRME VE HAZIRLIK AŞAMASI TRANSPLANT ÖNCESİ HASTA DEĞERLENDİRME VE HAZIRLIK AŞAMASI Prof. Dr. Mualla Çetin Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji YAPILACAKLAR KİT kararının verilmesi Donör seçimi Transplant öncesi

Detaylı

Adölesanda Lösemi & İnfant Lösemi

Adölesanda Lösemi & İnfant Lösemi Adölesanda Lösemi & İnfant Lösemi Prof. Dr. Özcan Bör Eskişehir Osmangazi Üniversitesi TPHD OKULU 18 20 Kasım 2016 Ankara 1 Adölesanda Lösemi Dünya Sağlık Örgütü 10 19 yaşlarını Adölesan Dönemi olarak

Detaylı

DONÖR LENFOSİT İNFÜZYONU(DLI) Hülya Baraklıoğlu Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Terapötik Aferez Merkezi

DONÖR LENFOSİT İNFÜZYONU(DLI) Hülya Baraklıoğlu Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Terapötik Aferez Merkezi DONÖR LENFOSİT İNFÜZYONU(DLI) Hülya Baraklıoğlu Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Terapötik Aferez Merkezi KÖK HÜCRE NAKLİ Kök hücre nedir? Çoğalma,kendini yenileyebilme, farklılaşmış dokulara özgü hücreleri

Detaylı

KEMİK İLİĞİ TRANSPLANTASYONU

KEMİK İLİĞİ TRANSPLANTASYONU DÖNEM DERS NOTLARI Dönem Adı : 4.dönem 2014-2015 Dilim Adı Ders Adı :İç Hastalıkları Hematoloji Bilim Dalı :Kemik İliği Transplantasyonu Sorumlu Öğretim Üyesi : Sorumlu Öğretim Üyesi ABD, BD :Prof Dr Sevgi

Detaylı

6 ay önce kadavradan kalp nakli olan 66 yaşındaki kadın hastada inguinal bölgede 3X3 cm da lenf düğümü saptandı. Lenf düğümü cerrahi olarak eksize

6 ay önce kadavradan kalp nakli olan 66 yaşındaki kadın hastada inguinal bölgede 3X3 cm da lenf düğümü saptandı. Lenf düğümü cerrahi olarak eksize 6 ay önce kadavradan kalp nakli olan 66 yaşındaki kadın hastada inguinal bölgede 3X3 cm da lenf düğümü saptandı. Lenf düğümü cerrahi olarak eksize edildi. CD20 CD10 Bcl-6 Bcl-2 Ki-67 MUM-1

Detaylı

Hematolog Gözüyle Fungal İnfeksiyonlara Yaklaşım. Dr Mehmet Ali Özcan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı İzmir-2012

Hematolog Gözüyle Fungal İnfeksiyonlara Yaklaşım. Dr Mehmet Ali Özcan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı İzmir-2012 Hematolog Gözüyle Fungal İnfeksiyonlara Yaklaşım Dr Mehmet Ali Özcan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı İzmir-2012 Nötropenik hastalarda fungal infeksiyonlar Nötropeni invaziv

Detaylı

PEDİATRİK KEMİK İLİĞİ TRANSPLANTASYON HEMŞİRELERİNİN EĞİTİM GEREKSİNİMLERİNİN BELİRLENMESİNE İLİŞKİN ANKET

PEDİATRİK KEMİK İLİĞİ TRANSPLANTASYON HEMŞİRELERİNİN EĞİTİM GEREKSİNİMLERİNİN BELİRLENMESİNE İLİŞKİN ANKET Pediatrik kemik iliği transplantasyon hemşirelerinin eğitim gereksinimlerinin belirlenmesi amacıyla tasarlanan Anket Alanına hoş geldiniz. Anketi tamamlamak ve ekibimize değerli geri bildiriminizi iletmek

Detaylı

Fanconi Anemisinde Hematopoetik Kök Hücre Transplantasyonu

Fanconi Anemisinde Hematopoetik Kök Hücre Transplantasyonu 1945 K SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI UANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOC Fanconi Anemisinde Hematopoetik Kök Hücre Transplantasyonu Dr. Mehmet ERTEM Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji

Detaylı

İmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar

İmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar İmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar Dr. Dilek Çolak 10 y, erkek hasta Olgu 1 Sistinozis Böbrek transplantasyonu Canlı akraba verici HLA 2 antijen uyumsuz 2 Olgu 1 Transplantasyon öncesi viral

Detaylı

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Kliniği

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hematoloji ve Onkoloji Kliniği HEPATİT VEYA KARACİĞER TRANSPLANTASYONU SONRASI APLASTİK ANEMİ: KLİNİK ÖZELLİKLER VE TEDAVİ SONUÇLARI Özlem Tüfekçi 1, Hamiyet Hekimci Özdemir 2, Barış Malbora 3, Namık Yaşar Özbek 4, Neşe Yaralı 4, Arzu

Detaylı

BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ. Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr.

BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ. Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr. BÖBREK NAKİLLİ ÇOCUKLARDA GEÇ DÖNEM AKUT REJEKSİYONUN GREFT SAĞKALIMI ÜZERİNE ETKİLERİ Başkent Üniversitesi Çocuk Nefroloji Dr. Aslı KANTAR Akut rejeksiyon (AR), greft disfonksiyonu gelişmesinde major

Detaylı

«BEST OF ASBMT TANDEM MEETINGS» ULUSLARARASI SEMPOZYUM Mart 21-22

«BEST OF ASBMT TANDEM MEETINGS» ULUSLARARASI SEMPOZYUM Mart 21-22 2014 «BEST OF ASBMT TANDEM MEETINGS» ULUSLARARASI SEMPOZYUM Mart 21-22 Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Morfoloji Binası Konferans Salonu Sıhhiye, Ankara TÜRKİYE KEMİK İLİĞİ TRANSPLANTASYON VAKFI DAVET

Detaylı

İMMUNSUPRESE HASTALARDA PROFİLAKSİ

İMMUNSUPRESE HASTALARDA PROFİLAKSİ İMMUNSUPRESE HASTALARDA PROFİLAKSİ DR GÜLE ÇINAR AYDIN AFYONKARAHİSAR DEVLET HASTANESİ Hematolojik malignitesi olan hastalarda KC disfonksiyonu kemoterapinin sık görülen ve önemli bir komplikasyonu! Major

Detaylı

KÖK HÜCRE NAKLİ. Doç. Dr. Mustafa ÖZTÜRK GATA Tıbbi Onkoloji BD.

KÖK HÜCRE NAKLİ. Doç. Dr. Mustafa ÖZTÜRK GATA Tıbbi Onkoloji BD. KÖK HÜCRE NAKLİ Doç. Dr. Mustafa ÖZTÜRK GATA Tıbbi Onkoloji BD. Kök hücre nedir? Bazı dokularda bulunan ve gereksinim halinde pek çok hücreyi oluşturarak yaşamın devamını sağlayan, farklı dokulara dönüşebilme

Detaylı

Kök Hücre Nakli Hastalarında TRANSFÜZYON

Kök Hücre Nakli Hastalarında TRANSFÜZYON Kök Hücre Nakli Hastalarında TRANSFÜZYON Prof. Dr. İhsan KARADOĞAN IV. ULUSAL KAN MERKEZLERİ VE TRANSFÜZYON TIBBI KONGRESİ 14-18 Aralık 2011, Maritim Pine Beach Resort Otel BELEK, ANTALYA Olgu 32 y kadın

Detaylı

Türkiye de Çocuklarda Kemik İliği Nakli. Prof.Dr.M.Akif Yeşilipek

Türkiye de Çocuklarda Kemik İliği Nakli. Prof.Dr.M.Akif Yeşilipek Türkiye de Çocuklarda Kemik İliği Nakli Prof.Dr.M.Akif Yeşilipek Kemik İliği Transplantasyonu Hematopoetik Kök Hücre Transplantasyonu Kök Hücre Kaynakları * Kemik İliği * Periferik kan * Kordon Kanı Transplantasyon

Detaylı

1. HAFTA PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA. Kuramsal Ders Non-viral kronik karaciğer hastalıkları S. Cihan Yurdaydın

1. HAFTA PAZARTESİ SALI ÇARŞAMBA PERŞEMBE CUMA. Kuramsal Ders Non-viral kronik karaciğer hastalıkları S. Cihan Yurdaydın 1. HAFTA Stajın Tanıtımı A. İrfan Soykan Kronik diyare Necati Örmeci Non-viral kronik karaciğer hastalıkları Kanama diyatezi Kronik miyeloproliferatif hastalıklar Günhan Gürman Özefagus hastalıkları A.

Detaylı

AKUT GRAFT VERSUS HOST HASTALIĞI. Hemş.Birsel Küçükersan

AKUT GRAFT VERSUS HOST HASTALIĞI. Hemş.Birsel Küçükersan AKUT GRAFT VERSUS HOST HASTALIĞI Hemş.Birsel Küçükersan Graft vs Host Hastalığı (GVHH) Vericinin T lenfositlerinin alıcıyı yabancı olarak görmesi ve alıcının dokularına karşı reaksiyon göstermesi Allojenik

Detaylı

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ Şahinur Dedeman Kök Hücre Nakli ve Tedavi Merkezi Özlem KAHYAOĞLU

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ Şahinur Dedeman Kök Hücre Nakli ve Tedavi Merkezi Özlem KAHYAOĞLU ERCİYES ÜNİVERSİTESİ Şahinur Dedeman Kök Hücre Nakli ve Tedavi Merkezi Özlem KAHYAOĞLU B.D. ; 24 Yaşında, Kadın hasta, Ev hanımı, Evli ve bir çocuk annesi. 0 RH (+) ÖYKÜ-I B.D. Şubat 2012 de; Halsizlik,

Detaylı

Kemik İliği Nakli Merkezi Kemik İliği (Kök Hücre) Nakli Merkezi

Kemik İliği Nakli Merkezi Kemik İliği (Kök Hücre) Nakli Merkezi Kemik İliği Nakli Merkezi Kemik İliği (Kök Hücre) Nakli Merkezi +90 216 BR.HLİ.103 World Hospital Standarts Approved by JCI Acreditation Certificate K-Q TSE-ISO-EN 9000 Saray Mah. Siteyolu Cad. No:7 34768

Detaylı

HEMAToLOJİ BAYINDIR SÖĞÜTÖZÜ HASTANESİ KEMİK İLİĞİ NAKLİ MERKEZİ

HEMAToLOJİ BAYINDIR SÖĞÜTÖZÜ HASTANESİ KEMİK İLİĞİ NAKLİ MERKEZİ HEMAToLOJİ BAYINDIR SÖĞÜTÖZÜ HASTANESİ KEMİK İLİĞİ NAKLİ MERKEZİ BAYINDIR SÖĞÜTÖZÜ HASTANESİ KEMİK İLİĞİ (KÖK HÜCRE) NAKLİ MERKEZİ Sağlıkta referans merkezi olma vizyonuyla faaliyetlerini sürdüren Bayındır

Detaylı

İNVAZİV PULMONER ASPERJİLLOZ Dr. Münire Gökırmak. Süleyman Demirel Üniversitesi Göğüs Hastalıkları A.D.

İNVAZİV PULMONER ASPERJİLLOZ Dr. Münire Gökırmak. Süleyman Demirel Üniversitesi Göğüs Hastalıkları A.D. İNVAZİV PULMONER ASPERJİLLOZ Dr. Münire Gökırmak Süleyman Demirel Üniversitesi Göğüs Hastalıkları A.D. OLGU 1 23 yaşında kadın hasta Ateş, yorgunluk ve anemi Lökosit: 6.800/mm3, %8 nötrofil, %26 blast,

Detaylı

EDİNSEL APLASTİK ANEMİDE

EDİNSEL APLASTİK ANEMİDE ANKARA ÜN NİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK SAĞLIĞI VE HAS 1945 ASTALIKLARI EDİNSEL APLASTİK ANEMİDE HEMATOPOETİK KÖK HÜCRE TRANSPLANTASYONU Dr. Mehmet ERTEM Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji

Detaylı

SOLİT ORGAN TRANSPLANTASYONU ve BK VİRUS ENFEKSİYONLARI Doç. Dr. Derya Mutlu Güçlü immunsupresifler Akut, Kronik rejeksiyon Graft yaşam süresi? Eskiden bilinen veya yeni tanımlanan enfeksiyon etkenleri:

Detaylı

KEMİK İLİĞİİĞİ BASKILANMIŞ HASTALARDA TRANSFÜZYON

KEMİK İLİĞİİĞİ BASKILANMIŞ HASTALARDA TRANSFÜZYON KEMİK İLİĞİİĞİ BASKILANMIŞ HASTALARDA TRANSFÜZYON Dr. Fevzi Altuntaş Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı ve Kök Hücre Nakli Ünitesi Kan Merkezleri ve Transfüzyon Derneği, Ulusal kongresi

Detaylı

BFM ALL tedavi protokolü sırasında yaşanan engeller ve problemler

BFM ALL tedavi protokolü sırasında yaşanan engeller ve problemler BFM ALL tedavi protokolü sırasında yaşanan engeller ve problemler Istanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji-Onkoloji BD İstanbul 2013 Amaç ALL çocukluk çağında en sık görülen

Detaylı

ECULİZUMAB DOÇ. DR. NURHAN SEYAHİ. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

ECULİZUMAB DOÇ. DR. NURHAN SEYAHİ. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı ECULİZUMAB DOÇ. DR. NURHAN SEYAHİ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı ECULİZUMAB Fare kaynaklı, insanlaştırılmış Monoklonal bütün antikor Moleküler ağırlığı 148 kda Yarı ömrü 11 gün Kompleman

Detaylı

PEDİATRİK KÖK HÜCRE TRANSPLANTASYON HASTALARINDA CMV SPESİFİK HÜCRESEL İMMÜN YANITIN İZLENMESİ

PEDİATRİK KÖK HÜCRE TRANSPLANTASYON HASTALARINDA CMV SPESİFİK HÜCRESEL İMMÜN YANITIN İZLENMESİ PEDİATRİK KÖK HÜCRE TRANSPLANTASYON HASTALARINDA CMV SPESİFİK HÜCRESEL İMMÜN YANITIN İZLENMESİ Gül AydınTığlı 1, Koray Yalçın 2, Esvet Mutlu 1, Derya Mutlu 3, Alphan Küpesiz 2, Dilek Çolak 4, Meral Gültekin

Detaylı

Prognozu Etkileyen. Prof.Dr.M.Akif. Yeşilipek

Prognozu Etkileyen. Prof.Dr.M.Akif. Yeşilipek Kemik İliği i Naklinde Prognozu Etkileyen Faktörler Prof.Dr.M.Akif Yeşilipek * 709 RIC + Hematolojik malignensi,hla,hla-a,b,c,dr A,B,C,DR allel düzeyinde, * Tx sonucu ile ilişkili tek donör özelliği

Detaylı

Bildiri Özetleri: İçindekiler

Bildiri Özetleri: İçindekiler Bildiri Özetleri: İçindekiler 97 Akut Lösemi Poster No: 00 HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ ERİŞKİN HASTANE- Sİ HEMATOLOJİ HEMATOPOİETİK KÖK HÜCRE NAKLİ ÜNİTESİ APLASTİK ANEMİ DENEYİMİ Hakan Göker, Fatma Tekin,

Detaylı

[RABİA EMEL ŞENAY] BEYANI

[RABİA EMEL ŞENAY] BEYANI Araştırma Destekleri/ Baş Araştırıcı 10. Ulusal Pediatrik Hematoloji Kongresi 3 6 Haziran 2015, Ankara [RABİA EMEL ŞENAY] BEYANI Sunumum ile ilgili çıkar çatışmam yoktur. Çalıştığı Firma (lar) Danışman

Detaylı

Kronik Lenfositik Lösemi- Allojeneik Kök Hücre Naklinin Yeri

Kronik Lenfositik Lösemi- Allojeneik Kök Hücre Naklinin Yeri Kronik Lenfositik Lösemi- Allojeneik Kök Hücre Naklinin Yeri Dr Şahika Zeynep Akı Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloi B.D. Allojeneik kök hücre nakli kür şansı veren tedavi seçeneği Dirençli hastalık/yüksek

Detaylı

HEMATOPOIETIK KÖK HÜCRE

HEMATOPOIETIK KÖK HÜCRE KÖK HÜCRE AFEREZİ HEMATOPOİESİS Kandaki sellüler bileşenleri üretim süreci Erişkinlerde, kemik iliği içeren pelvis, sternum, vertebral ve kafatasında kemik iliği mikroçevresinde üretilir HEMATOPOIETIK

Detaylı

26 Eylül 2014 Cuma (Mavi Salon)

26 Eylül 2014 Cuma (Mavi Salon) 13.00-13.15 13.15-15.30 15.30-15.45 15.45-17.15 17.15-18.00 18:00-18:45 26 Eylül 2014 Cuma (Mavi Salon) Açılış Dr. Zafer Gülbaş, Dr. Osman İlhan, Dr. Şehsuvar Ertürk Sempozyum: Geriatrik Hematolojide Destek

Detaylı

Multipl Myelomda otolog kök hücre nakli sonrası tedaviler. Dr. Gülsan Türköz SUCAK

Multipl Myelomda otolog kök hücre nakli sonrası tedaviler. Dr. Gülsan Türköz SUCAK Multipl Myelomda otolog kök hücre nakli sonrası tedaviler Dr. Gülsan Türköz SUCAK Multiple Myelomda etkili ajanlar 1. Alkilleyiciler 2. Kortikosteroidler (Prednizolon, Dexamethazon) 3. Antrasiklinler (Doxorubisin,

Detaylı

Aplastik Anemide Hematopoetik Kök Hücre Nakli. Dr. Ülker Koçak Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji

Aplastik Anemide Hematopoetik Kök Hücre Nakli. Dr. Ülker Koçak Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji Aplastik Anemide Hematopoetik Kök Hücre Nakli Dr. Ülker Koçak Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hematoloji AA PATOGENEZ Pediatr Clin N Am 2013; 60: 1311-1336 BJH 2009; 147: 43-70 NEDEN ERKEN DÖNEMDE

Detaylı

VESİLE PAYDAŞ ERCİYES ÜNİVERSİTESİ FEVZİ MERCAN ÇOCUK HASTANESİ PEDİATRİ KEMİK İLİĞİ NAKLİ VE KÖK HÜCRE TEDAVİ MERKEZİ

VESİLE PAYDAŞ ERCİYES ÜNİVERSİTESİ FEVZİ MERCAN ÇOCUK HASTANESİ PEDİATRİ KEMİK İLİĞİ NAKLİ VE KÖK HÜCRE TEDAVİ MERKEZİ VESİLE PAYDAŞ ERCİYES ÜNİVERSİTESİ FEVZİ MERCAN ÇOCUK HASTANESİ PEDİATRİ KEMİK İLİĞİ NAKLİ VE KÖK HÜCRE TEDAVİ MERKEZİ ÖYKÜ F. Z. A, 8 yaşında kız hasta 3 yıldır Fanconi Aplastik anemi tanısıyla takipte

Detaylı

4. Ulusal Kemik İliği Transplantasyonu ve Kök Hücre Tedavileri Kongresi

4. Ulusal Kemik İliği Transplantasyonu ve Kök Hücre Tedavileri Kongresi 4. Ulusal Kemik İliği Transplantasyonu ve Kök Hücre Tedavileri Kongresi BİLDİRİ ÖZETLERİ - 4 Mart 2007 - Uludağ, BURSA Türk Hematoloji Derneği 40. YIL TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ YÖNETİM KURULU Türk Hematoloji

Detaylı

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

IX. BÖLÜM KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011 KRONİK HASTALIK ANEMİSİ IX. BÖLÜM TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU KRONİK HASTALIK ANEMİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU GİRİŞ VE TANIM Kronik

Detaylı

KÖK HÜCRE NAKLİ SONRASI KAN TRANSFÜZYONLARI

KÖK HÜCRE NAKLİ SONRASI KAN TRANSFÜZYONLARI KÖK HÜCRE NAKLİ SONRASI KAN TRANSFÜZYONLARI HÜMEYRA DENİZ Erciyes Üniversitesi Şahinur Dedeman Kemik İliği ve Kök Hücre Nakli Hastanesi NEDEN KAN VE KAN ÜRÜNÜ TRANSFÜZYONU YAPILIR? Kan hacmini sağlamak

Detaylı

Hematopoetik Kök Hücre Nakli Mikrobiyoloji Laboratuarından Beklentiler. Dr. Gülsan Türköz SUCAK

Hematopoetik Kök Hücre Nakli Mikrobiyoloji Laboratuarından Beklentiler. Dr. Gülsan Türköz SUCAK Hematopoetik Kök Hücre Nakli Mikrobiyoloji Laboratuarından Beklentiler Dr. Gülsan Türköz SUCAK Allojeneik kök hücre nakli Lenfo-hematopoetik sistem kendini yineleme (self-renewal) kapasitesi olan tek organ

Detaylı

J Popul Ther Clin Pharmacol 8:e257-e260;2011

J Popul Ther Clin Pharmacol 8:e257-e260;2011 SİTOMEGALOVİRUS (CMV) Prof. Dr. Seyyâl ROTA Gazi Ü.Tıp Fakültesi LOW SYSTEMIC GANCICLOVIR EXPOSURE AND PREEMPTIVE TREATMENT FAILURE OF CYTOMEGALOVIRUS REACTIVATION IN A TRANSPLANTED CHILD J Popul Ther

Detaylı

Malignite ve Transplantasyon. Doç. Dr. Halil Yazıcı İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

Malignite ve Transplantasyon. Doç. Dr. Halil Yazıcı İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Malignite ve Transplantasyon Doç. Dr. Halil Yazıcı İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı Sunum Planı -Pretransplant malignitesi olan alıcı -Pretransplant malignitesi olan donör -Posttransplant de

Detaylı

HCV İNFEKSİYONU OLAN BÖBREK TRANSPLANTLI HASTALARDA DİREKT ETKİLİ ANTİVİRALLERİN ETKİNLİĞİ

HCV İNFEKSİYONU OLAN BÖBREK TRANSPLANTLI HASTALARDA DİREKT ETKİLİ ANTİVİRALLERİN ETKİNLİĞİ HCV İNFEKSİYONU OLAN BÖBREK TRANSPLANTLI HASTALARDA DİREKT ETKİLİ ANTİVİRALLERİN ETKİNLİĞİ Şafak Mirioğlu¹, Zülal İstemihan¹, Ezgi Şahin¹, Elif Aksoy¹, Erol Demir², Sebahat Usta-Akgül³, Sabahattin Kaymakoğlu⁴,

Detaylı

LENFATİK VE İMMÜN SİSTEM HANGİ ORGANLARDAN OLUŞUR?

LENFATİK VE İMMÜN SİSTEM HANGİ ORGANLARDAN OLUŞUR? LENFOMA NEDİR? Lenfoma, diğer grup onkolojik hastalıklar içinde yaşamın uzatılması ve daha kaliteli yaşam sağlanması ve hastaların kurtarılmaları açısından daha fazla başarı elde edilmiş bir hastalıktır.

Detaylı

HODGKIN DIŞI LENFOMA

HODGKIN DIŞI LENFOMA HODGKIN DIŞI LENFOMA HODGKIN DIŞI LENFOMA NEDİR? Hodgkin dışı lenfoma (HDL) veya Non-Hodgkin lenfoma (NHL), vücudun savunma sistemini sağlayan lenf bezlerinden kaynaklanan kötü huylu bir hastalıktır. Lenf

Detaylı

Dr. Mehmet TÜRKELİ A.Ü.T.F İç Hastalıkları A.D Medikal Onkoloji B.D 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi Mart 2014-Antalya

Dr. Mehmet TÜRKELİ A.Ü.T.F İç Hastalıkları A.D Medikal Onkoloji B.D 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi Mart 2014-Antalya Dr. Mehmet TÜRKELİ A.Ü.T.F İç Hastalıkları A.D Medikal Onkoloji B.D 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi 19 23 Mart 2014-Antalya VAKA-1 S.B. 43 Yaş, Bayan, Erzurum Şikayeti: Çarpıntı, terleme, Hikayesi: Haziran

Detaylı

Bildiri Özetleri 189

Bildiri Özetleri 189 Bildiri Özetleri 189 Akut Lösemi Poster No: 0001 ANKARA NUMUNE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ KEMİK İLİĞİ NAKİL ÜNİTESİNDE VERİCİ ALICI KAN GRUBU UYUŞMAZLIĞI OLAN HASTALARDA ALLOJENİK KÖK HÜCRE NAKLİ DENEYİMİ

Detaylı

HBV Reaktivasyonunda Rehber Önerileri

HBV Reaktivasyonunda Rehber Önerileri HBV Reaktivasyonunda Rehber Önerileri Dr. Orhan YILDIZ Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji A.D. e-mail: oyildiz@erciyes.edu.tr Lok AS, et al. Hepatology.

Detaylı

Mezenkimal Kök Hücrelerin Klinik Uygulamaları

Mezenkimal Kök Hücrelerin Klinik Uygulamaları Mezenkimal Kök Hücrelerin Klinik Uygulamaları Prof. Dr. A. Eser Elçin 9.hafta Prof. Dr. A. Eser ELÇİN-AÜ Kök Hücre Enstitüsü-56903017 1 Dünyada ve Türkiye de Kemik İliği Nakli ve Tarihçesi Prof. Dr. A.

Detaylı

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI.

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI. SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 08-09 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP B TEORİK DERS PROGRAMI. Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 03 Eylül 08 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi

Detaylı

çocuk hastanesi

çocuk hastanesi KEMİK İLİĞİ YETMEZLİKLERİNDE TROMBOSİT TRANSFÜZYONU çocuk hastanesi Dr. Yeşim Aydınok Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji B.D. yesim.aydinok@ege.edu.tr Sunum Akış Planı Trombosit suspansiyonunun

Detaylı

HEMATOPOİETİK KÖK HÜCRE NAKLİNDE KAN ÜRÜNLERİ KULLANIMI DOÇ.DR.BETÜL TAVİL HÜTF PEDİATRİK HEMATOLOJİ/KİT ÜNİTESİ

HEMATOPOİETİK KÖK HÜCRE NAKLİNDE KAN ÜRÜNLERİ KULLANIMI DOÇ.DR.BETÜL TAVİL HÜTF PEDİATRİK HEMATOLOJİ/KİT ÜNİTESİ HEMATOPOİETİK KÖK HÜCRE NAKLİNDE KAN ÜRÜNLERİ KULLANIMI DOÇ.DR.BETÜL TAVİL HÜTF PEDİATRİK HEMATOLOJİ/KİT ÜNİTESİ *Transfüzyonlar HKHT sürecinin en önemli ve sürekli uygulamalarındandır. *Transfüzyon Tıbbı,

Detaylı

FEBRİL NÖTROPENİ : 2009 DA NELER OLDU? Dr Alpay AZAP Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

FEBRİL NÖTROPENİ : 2009 DA NELER OLDU? Dr Alpay AZAP Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD FEBRİL NÖTROPENİ : 2009 DA NELER OLDU? Dr Alpay AZAP Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD Infectious Diseases Working Party of EBMT Infectious Diseases Group

Detaylı

BU İNFLUENZA SALGIN DEĞİL: ÇOCUK VE ERİŞKİN HASTALARIMIZIN DEĞERLENDİRİLMESİ

BU İNFLUENZA SALGIN DEĞİL: ÇOCUK VE ERİŞKİN HASTALARIMIZIN DEĞERLENDİRİLMESİ BU İNFLUENZA SALGIN DEĞİL: ÇOCUK VE ERİŞKİN HASTALARIMIZIN DEĞERLENDİRİLMESİ *Bahar Kandemir, *İbrahim Erayman, **Sevgi Pekcan, ***Ümmügülsüm Dikici, *Selver Can, ***Mehmet Özdemir, *Mehmet Bitirgen *

Detaylı

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi

Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi Olgu Sunumu Dr. Işıl Deniz Alıravcı Ordu Üniversitesi Eğitim Ve Araştırma Hastanesi 03.05.2016 OLGU 38 yaşında evli kadın hasta İki haftadır olan bulantı, kusma, kaşıntı, halsizlik, ciltte ve gözlerde

Detaylı

DR ALPAY AZAP ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ İNFEKSİYON HASTALIKLARI ve KLİNİK MİKROBİYOLOJİ AD

DR ALPAY AZAP ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ İNFEKSİYON HASTALIKLARI ve KLİNİK MİKROBİYOLOJİ AD DR ALPAY AZAP ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ İNFEKSİYON HASTALIKLARI ve KLİNİK MİKROBİYOLOJİ AD BAĞIŞIKLIĞI BASKILANMIŞ HASTA? Bağışıklığı Baskılanmış Hastalarda IFI gelişme riski: Düşük Risk Orta Risk

Detaylı

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI.

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI. SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 08-09 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP D TEORİK DERS PROGRAMI. Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 0 Şubat 09 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi

Detaylı

İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Febril Nötropeni Grubu. Febril Nötropeni Simpozyumu , Ankara

İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Febril Nötropeni Grubu. Febril Nötropeni Simpozyumu , Ankara İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Febril Nötropeni Grubu Febril Nötropeni Simpozyumu 24. 02.2008, Ankara Profilaksiler HPERCVAD (metotreksat+ siklofosfamid+vinkristin+adriablastin+deksametazon) protokolü alan

Detaylı

TRANSPLANTASYONDA İNDÜKSİYON TEDAVİSİ. Dr Sevgi Şahin Özel Gaziosmanpaşa Hastanesi

TRANSPLANTASYONDA İNDÜKSİYON TEDAVİSİ. Dr Sevgi Şahin Özel Gaziosmanpaşa Hastanesi TRANSPLANTASYONDA İNDÜKSİYON TEDAVİSİ Dr Sevgi Şahin Özel Gaziosmanpaşa Hastanesi TRANSPLANTASYONDA İMMUNSUPRESİF TEDAVİ İndüksiyon İdame Kurtarma Am J Surg 2009 Transplantation 2006 İndüksiyon tedavilerinin

Detaylı

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI.

SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI. SDÜ TIP FAKÜLTESİ İÇ HASTALIKLARI ANABİLİM DALI 08-09 EĞİTİM YILI DÖNEM IV GRUP C TEORİK DERS PROGRAMI. Hft Tarih Saat Konu Süre Öğretim Üyesi 5 Nisan 09 09.00 İç Hastalıkları ve Anamnez () Toraks muayenesi

Detaylı

Nebile ÖZDEMİR Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi

Nebile ÖZDEMİR Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi Nebile ÖZDEMİR Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi TÜRKİYEDE BÖBREK NAKLİ 1975 yılında canlı 1978 yılında kadavra E.Ü.T.F Hastanesi Organ Nakli Uygulama ve Araştırma Merkezi 1988

Detaylı

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ DENEYİMİ

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ DENEYİMİ ERCİYES ÜNİVERSİTESİ DENEYİMİ Doç. Dr. Orhan YILDIZ Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD. KAYSERi Erciyes Üniversitesi Hastaneleri 1300 yatak / 10 milyon

Detaylı

Akut Myeloid Lösemide Prognostik Faktörler ve Tedavi

Akut Myeloid Lösemide Prognostik Faktörler ve Tedavi 1945 ANKARA ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI Akut Myeloid Lösemide Prognostik Faktörler ve Tedavi Dr. Mehmet ERTEM Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji Bilim Dalı

Detaylı

HEMATOPOETİK KÖK HÜCRE TRANSPLANTASYONUNDA HEMŞİRENİN ROLÜ. Nevin Çetin Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİT Ünitesi

HEMATOPOETİK KÖK HÜCRE TRANSPLANTASYONUNDA HEMŞİRENİN ROLÜ. Nevin Çetin Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİT Ünitesi HEMATOPOETİK KÖK HÜCRE TRANSPLANTASYONUNDA HEMŞİRENİN ROLÜ Nevin Çetin Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİT Ünitesi Hematopoetik kök hücre transplantasyonu hematoloji-onkoloji alanında özel bir daldır

Detaylı

5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi

5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi Bilimsel Program - 20 Mart 2014, Perşembe UĞUR DERMAN SALONU SEÇİLMİŞ VAKA SUNUMLARI - Peritoneal Kanserlerde HIPEC in Yeri HIPEC Nasıl Yapılır? Kolon Kanseri Mezotelyoma KONFERANS - Onkolojide Nereden

Detaylı

Akut ve Kronik Hepatit B Aktivasyonunun Ayrımı. Dr. Murat Kutlu Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi

Akut ve Kronik Hepatit B Aktivasyonunun Ayrımı. Dr. Murat Kutlu Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Akut ve Kronik Hepatit B Aktivasyonunun Ayrımı Dr. Murat Kutlu Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Akut Hepatit B ve Kronik Hepatit Aktivasyonunun Ayrımı Neden AHB ve KHB-A karışır? Neden AHB ve KHB-A

Detaylı

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ

Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi. Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ Engraftman Dönemi Komplikasyonlarda Hemşirelik İzlemi Nevin ÇETİN Hacettepe Üniversitesi Pediatrik KİTÜ Engraftman Sendromu Veno- Oklüzif Hastalık Engraftman Sendromu Hemşirelik İzlemi Vakamızda: KİT (+14)-

Detaylı

İKİNCİL KANSERLER. Dr Aziz Yazar Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları AD. Tıbbi Onkoloji BD. 23 Mart 2014, Antalya

İKİNCİL KANSERLER. Dr Aziz Yazar Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları AD. Tıbbi Onkoloji BD. 23 Mart 2014, Antalya İKİNCİL KANSERLER Dr Aziz Yazar Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları AD. Tıbbi Onkoloji BD. 23 Mart 2014, Antalya Tanım Kanser tedavisi almış veya kanser öyküsü olan bir hastada histopatolojik

Detaylı

Dr. Servet ALAN Memorial Sağlık Grubu

Dr. Servet ALAN Memorial Sağlık Grubu Dr. Servet ALAN Memorial Sağlık Grubu Olgu 1 56 y, Erkek Karaciğer sirozu, hepatit B, C, ve HCC Hepatik ensefalopati KC alıcı VDRL: + TPHA: + (1/640) Anti-TP : + Olgu 1 Preoperatif 10 gün seftriakson 1x1

Detaylı

Bağışıklığı Baskılanmış Olguda Akciğer Sorununa Yaklaşım. Klinik-Radyolojik İpuçları

Bağışıklığı Baskılanmış Olguda Akciğer Sorununa Yaklaşım. Klinik-Radyolojik İpuçları Bağışıklığı Baskılanmış Olguda Akciğer Sorununa Yaklaşım Klinik-Radyolojik İpuçları Çalıştığınız bölüm? 1-İnfeksiyon Hastalıkları 2-Hematoloji 3-Onkoloji 4-Göğüs Hastalıkları 5-Radyoloji 6-Diğer Bağışıklığı

Detaylı

VAKA SUNUMU. Dr. Neslihan Çiçek Deniz. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Bölümü

VAKA SUNUMU. Dr. Neslihan Çiçek Deniz. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Bölümü VAKA SUNUMU Dr. Neslihan Çiçek Deniz Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Bölümü N.E.K. 5.5 YAŞ, KIZ 1. Başvuru: Haziran 2011 (2 yaş 4 aylık) Şikayet: idrar renginde koyulaşma Hikaye: 3-4

Detaylı

Vaka Sunumu Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserinde(KHDAK) Hedefe Yönelik Tedavi Seçenekleri

Vaka Sunumu Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserinde(KHDAK) Hedefe Yönelik Tedavi Seçenekleri Vaka Sunumu Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserinde(KHDAK) Hedefe Yönelik Tedavi Seçenekleri Dr. Deniz Tural Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji Akciğer Kanserinde İnsidans

Detaylı

POSTTRANSPLANT DİABETES MELLİTUS DR. ÜLKEM YAKUPOĞLU ACIBADEM ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ INTERNATIONAL HOSPITAL ORGAN NAKLİ MERKEZİ

POSTTRANSPLANT DİABETES MELLİTUS DR. ÜLKEM YAKUPOĞLU ACIBADEM ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ INTERNATIONAL HOSPITAL ORGAN NAKLİ MERKEZİ POSTTRANSPLANT DİABETES MELLİTUS DR. ÜLKEM YAKUPOĞLU ACIBADEM ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ INTERNATIONAL HOSPITAL ORGAN NAKLİ MERKEZİ Transplant İlişkili Hiperglisemi (TAH) Posttransplant Diabetes Mellitus

Detaylı

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kanser Çalışmaları. Dr Fikri İçli

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kanser Çalışmaları. Dr Fikri İçli Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kanser Çalışmaları Dr Fikri İçli AÜTF Onkoloji Birimleri Tıbbi Onkoloji BD Cerrahi Onkoloji BD Radyasyon Onkolojisi AnaBD Pediatrik Onkoloji BD Onkoloji Uygulama ve Araştırma

Detaylı

GEBELİK VE MEME KANSERİ

GEBELİK VE MEME KANSERİ GEBELİK VE MEME KANSERİ Doç. Dr. Ramazan YILDIZ Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı, 27 Kasım 2014, Ankara Gebelikte Kanser Gebelikte kanser insidansı % 0.07-0.1 arasında Gebelik

Detaylı

Bildiri Özetleri: İçindekiler

Bildiri Özetleri: İçindekiler Bildiri Özetleri: İçindekiler 83 Akut Lösemi Poster No: 000 ANKARA NUMUNE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ KEMİK İLİĞİ NAKİL ÜNİTESİNDE VERİCİ ALICI KAN GRUBU UYUŞMAZLIĞI OLAN HASTALARDA ALLOJENİK KÖK HÜCRE

Detaylı

Kış Sezonunda Görülen İnfluenza Virüsü Tipleri ve Tedavide Oseltamivir in Etkinliği

Kış Sezonunda Görülen İnfluenza Virüsü Tipleri ve Tedavide Oseltamivir in Etkinliği 2010-2011 Kış Sezonunda Görülen İnfluenza Virüsü Tipleri ve Tedavide Oseltamivir in Etkinliği Mehmet Ceyhan, Eda Karadağ Öncel, Selim Badur, Meral Akçay Ciblak, Emre Alhan, Ümit Sızmaz Çelik, Zafer Kurugöl,

Detaylı

BFM Protokolü ve Türkiye Deneyimi Dr. Gönül Aydoğan

BFM Protokolü ve Türkiye Deneyimi Dr. Gönül Aydoğan BFM Protokolü ve Türkiye Deneyimi Dr. Gönül Aydoğan Yoğun kemoterapi protokolleri ve kan ürünleri transfüzyonları, antibiyotik tedavisi gibi destek tedavilerinin artışı ile akut lenfoblastik lösemili (ALL)

Detaylı

Vücutta dolaşan akkan sistemidir. Bağışıklığımızı sağlayan hücreler bu sistemle vücuda dağılır.

Vücutta dolaşan akkan sistemidir. Bağışıklığımızı sağlayan hücreler bu sistemle vücuda dağılır. HODGKIN LENFOMA HODGKIN LENFOMA NEDİR? Hodgkin lenfoma, lenf sisteminin kötü huylu bir hastalığıdır. Lenf sisteminde genç lenf hücreleri (Hodgkin ve Reed- Sternberg hücreleri) çoğalır ve vücuttaki lenf

Detaylı

BİRİNCİ BASAMAKTA PRİMER İMMÜN YETMEZLİK

BİRİNCİ BASAMAKTA PRİMER İMMÜN YETMEZLİK 1 AŞILAMADA AMAÇ Aşı ile korunulabilir hastalıkları engellemek Enfeksiyon kaynaklı mortaliteyi azaltmak Enfeksiyon kaynaklı morbiditeyi azaltmak HİÇBİR AŞININ HERKES İÇİN TAMAMEN ETKİN VE GÜVENİLİR OLMASI

Detaylı

Kronik Miyelositer Lösemi

Kronik Miyelositer Lösemi Kronik Miyelositer Lösemi Tanı ve Tedavi Yaklaşımı Dr Adalet Meral Güneş Uludağ Üniv.TıpFak. Çocuk Hematoloji Onkoloji BD Görülme Sıklığı Yıllık insidans ;

Detaylı

III. ULUSLARARASI AVRASYA HEMATOLOJİ KONGRESİ PROGRAMI 17-21 EKİM 2012, ANTALYA, TÜRKİYE

III. ULUSLARARASI AVRASYA HEMATOLOJİ KONGRESİ PROGRAMI 17-21 EKİM 2012, ANTALYA, TÜRKİYE III. ULUSLARARASI AVRASYA HEMATOLOJİ KONGRESİ PROGRAMI 17-21 EKİM 2012, ANTALYA, TÜRKİYE 17 Ekim 2012 Çarşamba PROF. DR. ATİLLA YALÇIN ANISINA -Özel Oturum- 16.00-16.30 Açılış Konuşması Süleyman Dinçer

Detaylı

NÜKS VE DİRENÇLİ HODGKİN LENFOMA PROGNOZ BELİRTEÇLERİ VE TEDAVİ DR.NAHİDE KONUK HEMATOLOJİ BD

NÜKS VE DİRENÇLİ HODGKİN LENFOMA PROGNOZ BELİRTEÇLERİ VE TEDAVİ DR.NAHİDE KONUK HEMATOLOJİ BD NÜKS VE DİRENÇLİ HODGKİN LENFOMA PROGNOZ BELİRTEÇLERİ VE TEDAVİ DR.NAHİDE KONUK AÜTF HEMATOLOJİ BD HODGKĠN HASTALIĞI Hodgkin, modern tedavilerle, % 85-90 kür sağlanan bir hastalıktır. Buna rağmen, % 10-20

Detaylı

KAN VE KAN ÜRÜNLERİNİN KANITA DAYALI KULLANIMI

KAN VE KAN ÜRÜNLERİNİN KANITA DAYALI KULLANIMI KAN VE KAN ÜRÜNLERİNİN KANITA DAYALI KULLANIMI Prof. Dr. Mehmet Sönmez KTÜ Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı Trabzon TRANSFÜZYON=TRANSPLANTASYON KAN TRANSFÜZYON REAKSİYONLARI Sıklığı: % 5-10 % 10 % 1

Detaylı

TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRMESİ

TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRMESİ TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRMESİ 60. Türkiye Milli Pediatri Kongresi 9-13 Kasım 2016; Antalya Dr. Mehmet ERTEM Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji Bilim Dalı Tam Kan Sayımı Konuşmanın

Detaylı