Sağlık Bakanlığınca Kamu Özel İşbirliği Modeli ile Tesis Yaptırılması, Yenilenmesi ve Hizmet Alınması Hakkında Kanun Halkla İlişkiler Başkanlığı
Salih KAPUSUZ Ankara Milletvekili Genel Başkan Yardımcısı Halkla İlişkiler Başkanı TA K D İ M Değerli; Ana Kademe, Kadın Kolları, Gençlik Kolları MKYK üyemiz, Bakan Yardımcımız, Milletvekilimiz, Ana Kademe, Kadın Kolları, Gençlik Kolları İl Başkanımız ve Belediye Başkanımız; AK Parti Genel Merkez Halkla İlişkiler Başkanlığımız bünyesinde faaliyet gösteren AKOFİS Asistan Programı, iktidarımızın devrim niteliğindeki çalışmalarını bilgi notu formatına dönüştürerek sizlere gönderen bir programdır. Halkla ilişkiler çalışmalarınızda sizlere yardımcı olacağı düşüncesiyle bugüne kadar sizlere çeşitli konularda dokümanlar gönderen AKOFİS, Sağlık Bakanlığınca Kamu Özel İşbirliği Modeli ile Tesis Yaptırılması, Yenilenmesi ve Hizmet Alınması Hakkında Kanun konusunda hazırladığımız bilgi notunu da bilgi ve dikkatinize sunmaktadır. AKOFİS in bilgi ve hatırlatma şeklindeki hizmetleri bundan sonra da devam edecektir. Sizlere daha iyi hizmet vermek amacıyla kendisini süreklilik ilkesi içinde geliştirmeyi ilke edinen AKOFİS le ilgili soru, görüş ve değerlendirmeleriniz bizlere yol gösterecektir. Bu düşüncelerle son çalışmamızı bilgi ve dikkatlerinize sunar, başarılı çalışmalarınızın devamını dilerim.
KAMU-ÖZEL İŞBİRLİĞİ MODELİ (KÖİ) NEDİR? Kamu Özel İşbirliği, tüm dünyada uygulanmakta olan ve İngilizce karşılığı Public-Private Partnerships (PPP) olarak bilinen bir modeldir.köi, her türlü kamusal mal ve hizmetin özel sektör tarafından temin edilip, sunulması uygulamalarını içeren ve son yıllarda birçok ülkede yoğun bir şekilde uygulanmakta olan bir yöntemdir. Dünyada bu yöntem ile sağlık, ulaştırma ve enerji alanlarında birçok proje uygulanmış ve halen uygulanmaya devam edilmektedir. DÜNYADAKİ UYGULAMALARI Kamu özel işbirliği modelinin yukarıda açıklanan üstünlük ve avantajları, bu modelin diğer ülkelerde başvurulan önemli bir model olarak yaygınlaşması sonucunu doğurmuştur. 1990'lı yıllarda İngiltere'de kamu özel işbirliği modelinin geliştirilmesinin ardından hem diğer Avrupa ülkelerinde(irlanda, Portekiz, İspanya, İtalya ve Hollanda gibi) hem de Dünyanın birçok yerinde (Avustralya, Japonya, Kanada, Arjantin ve Güney Amerika gibi) bu model daha çok ulaşım, eğitim ve sağlık sektörlerinde uygulanmıştır.
DÜNYADAKİ ÖRNEKLER Avrupa 2003-2011 Yılları Arası Avrupa Kamu Özel İşbirliği Piyasası Hacimleri (Milyar Euro) Kaynak: Avrupa Kamu Özel İşbirliği Ortaklığı Uzman Merkezi (EPEC)
NEDEN KAMU ÖZEL İŞBİRLİĞİ MODELİ? Kamunun finansman ihtiyacını özel sektör dinamizmi ile birleştirerek gidermesi, bütçede sınırlı imkanların bulunması nedeniyle kamu hizmeti bekleyen alanlarda vatandaşın beklediği hizmeti ivedilikle alması, projelerin yatırımcılar ile müzakere edilmesi sonucu, kamunun makul olmayan projelere para yatırmasının önüne geçilmesi, yap işlet devret yönteminden (BOT-Built Operate Transfer) farklı olarak yönetime kamunun da müdahil olabilmesi ve değişen ihtiyaçlara göre hizmetin şeklinin değiştirilebilmesi gibi sebeplerle dünya üzerinde son yıllarda artan yoğunlukta KÖİ uygulamaları yapılmaktadır. KLASİK MODELLERDEN FARKI Ülkemizde sadece yap-işlet-devret modeli çok uzun yıllardır uygulanması nedeniyle, bir özel sektör-kamu işbirliği gibi görüldü. Ama diğer ülkelerdeki uygulamalardan da biliyoruz ki, bunun çok değişik versiyonları var. Her proje için neredeyse verimliliğini, finansman modelini ve işletmesini içeren şekilde ayrı ayrı modeller geliştirmek mümkün. Dar anlamda KÖİ uygulamaları; doğrudan yapılan Kamu İhalelerinden, Özelleştirmeden ve Yap-İşlet Devret(BOT)'den ayrışmaktadır. Ancak, geniş anlamda KÖİ bu alanlarla da ilişki içinde bulunmaktadır. Kamu İhaleleri, kamunun ihtiyaç duyduğu bir mal veya hizmetin devlet bütçesinden ödenerek temin edilmesidir. Özelleştirme, devletin serbest piyasa ekonomisine geçişi sağlayabilmek amacıyla özel sektörün işletmeciliğini yapması gereken alanlardaki mal ve hizmetlerin üretimini özel sektöre devretmesidir. KÖİ ise, bu ikisi arasındaki geniş alanı kapsamaktadır. KÖİ konusunda başarılı sonuçlar elde edilmesi, KÖİ modellerinin esnek şekilde belirlenebilmesinden geçmektedir.
SAĞLIK SEKTÖRÜ VE KAMU ÖZEL İŞBİRLİĞİ Sağlık Bakanlığımız bu modelle, sağlık hizmet bölgesi planlamasına göre belirlediği bölge merkezi illerinde öncelikli olmak üzere büyük ölçekli, entegre hizmet imkanları sağlayan ve insan odaklı hizmet anlayışına uygun modern şehir hastaneleri kuracaktır. Dünya Sağlık Örgütünün 2012 Mayıs döneminde yayımladığı rapora göre Türkiye nin sağlık göstergelerinin son on yılda oldukça iyileştirildiği ve vatandaşın sağlık hizmetlerine erişiminin kolaylaştırıldığı vurgulanmaktadır. 2003 yılından bu yana yapılan yaşam memnuniyet anketleri incelendiğinde, skalasında en fazla iyileşme görülen alanın da sağlık olduğu görülmektedir. Hükümetlerimiz döneminde sağlık alanında bu olumlu hava yakalanırken daha iyiye ulaşma adına bir takım adımlar atılmıştır. Nitekim 2005 yılda kabul edilen 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununa eklenen bir madde ile sağlık sektöründe yap-kiraladevret modeliyle ilgili yasal düzenleme yapılmış, fakat bu yasal düzenlemenin uygulanmasına ilişkin çıkarılan yönetmelik çerçevesinde yapılan ihaleler ile ilgili Danıştay tarafından yürütmeyi durdurma kararı verilmiştir. Bu nedenle bu kanun ile konu daha kapsamlı bir şekilde ele alınmaktadır.
SAĞLIK SEKTÖRÜ VE KAMU ÖZEL İŞBİRLİĞİ Kamu-Özel Sektör İşbirliği uygulamaları bütün alanlar için önemli olmakla birlikte, sağlık alanında yapılacak olan yatırımların bir an önce sonuçlandırılması açısından daha fazla önem taşımaktadır. Çünkü sağlık hizmetlerinin vazgeçilememesi ve planlanan yatırımın bekletilememesi özellikleri de göz önüne alındığında, bu hizmetlerin daha kısa sürede sonuçlandırılması adına bu gibi alternatif kaynakların önemi daha iyi anlaşılmaktadır. Sağlık sektöründe hükümetlerimiz döneminde yapılan köklü değişikliklere rağmen, tüm hastanelerimizi Hükümetimizin 2023 vizyonuna uygun, modern ve nitelikli hale getirmek için daha çok yapılacak çok iş bulunmaktadır. Mevcut bütçe imkanlarıyla bu yatırım ihtiyaçları ancak 25 yılda tamamlanabilmektedir. Sağlık hizmetlerinin kalitesini oldukça yakından ilgilendiren söz konusu yatırımların 25 yıla yayılması sağlık hizmetlerini olumsuz etkileyecek ve bunun da sosyal bedeli ağır olacaktır. Kamu özel işbirliği modeliyle yapılması öngörülen büyük ölçekli, çağın gereklerine uygun olarak ileri teknolojiyle donatılmış modern hastaneler sayesinde vatandaşların daha iyi şartlarda sağlık hizmetinden yararlanabilmesi sağlanmış olacaktır.
KAMU ÖZEL İŞBİRLİĞİ MODELİNİN AVANTAJLARI Finansman ve Ödeme Şekli: Bu modelle finansman özel sektörce sağlandığından yapım dönemi için ödenek ayrılması söz konusu değildir. Yatırımın karşılığı 25 yıla yayılarak kullanım bedeli şeklinde ödenir ve ödemeler tesisler teslim alındıktan sonra başlar. Yatırımın Devlet Borç Stokuna Etkisi: Bu modelde inşaat süresi genelde 3-3,5 yılı geçmeyecek şekilde ayarlanır ve finansmanı yüklenici tarafından karşılanır. Finansman maliyeti hazinenin yıllar içinde yükleneceği hale dönüştürür. Tesislerin Kullanılabilirlik Süreci:Bu modelde tesisler, 25 yıllık süre için kullanılabilirlik ilkesine göre kiralanmaktadır. Proje hatası, uygulama hatası, hatalı malzeme seçimi vb. nedenlerle sağlık hizmetlerinin aksamasına yol açan kusurlar ve engeller ortadan kalkmadığı ve düzeltilemediği süre için büyük oranlarda ceza kesilerek kullanım bedelinden düşülür. Yani tesislerin kullanılabilirlik sorumluluğu özel sektördedir. Devredilen ve Paylaşılan Riskler: Tasarım, zaman aşımı, maliyet aşımı, bakım onarım, finansman, enerji sürekliliği, çevre, sigorta, zemin etüdü gibi yaklaşık 30 u aşkın risk özel sektöre devredilmektedir.
KAMU ÖZEL İŞBİRLİĞİ MODELİNİN AVANTAJLARI Teknoloji Yenileme: Bu modelde sözleşme süreleri 25 yıl olduğundan hizmetlerin daha ekonomik ve rantabl işletilmesine yönelik her türlü teknolojik gelişmeler yüklenici tarafından yerine getirilmektedir. Teknoloji yenilemesi yükleniciye ait olduğu için gelişmiş teknoloji kullanımı ön plandadır. Ayrıca bu modelle yapılacak hastanelerin donanım ve sağlık ekipmanları açısından toplam proje bedelinin en az %20 yerli üretim olması şartı getirilmiştir. Böylece sağlık sektöründe yerli sanayinin gelişmesinde destek sağlamış olmaktadır. Ticari Alanlar Oluşturulması:Sağlık tesislerinde ihaleye çıkılırken yerleşke içerisinde ticari alanlar oluşturularak sözleşme dönemi sonunda idareye bedelsiz devir edilir. Bu modelde, sağlık tesisi konsepti ile uyumlu olmak kaydıyla, otopark, klinik otel, banka şubesi, restoran, kafeterya, konferans ve kültür merkezi, internet ve iletişim merkezi, yaşlı bakım evi, kreş ve lojman, diyet merkezi gibi ticari alanlar, sağlık tesisi yapımı projesinde belirlenip, ticari alanlardan gelecek her türlü gelirin bina kullanım bedeline yansıtılmak sureti ile miktarın düşürülmesi istenir. Yani ticari alan gelirleri tesisin kullanım bedelinin indirilmesinde kullanılır. Finansmanı özel sektör tarafından karşılanan ticari alanlar sözleşme dönemi sonunda bedelsiz idareye devir edilir.
KAMU ÖZEL İŞBİRLİĞİ MODELİNİN AVANTAJLARI Bakım Onarım ve Yenileme: Bu modelde bakım onarım ve yenileme 25 yıl süresince yüklenicinin sorumluluğundadır. Burada özel sektörün organizasyon kabiliyeti ve dinamizminden istifade edilmektedir. Bu sebeple kalite ön plana alınmaktadır ve eksiklikler ceza uygulaması sebebiyle daha hızlı giderilmektedir. Sözleşme dönemi sonunda tüm tesisler ve tesise konu ticari alanlar yüklenici tarafından çalışabilir ve kullanılabilir durumda ve tüm borçlardan arınmış olarak idare tarafından teslim alınır. Proje: Standartları idarece belirlenen konsept projeye uygun uygulama projesi yüklenici tarafından hazırlanır. Bu modelde, konsept projenin geliştirilmesi ihale aşamasında isteklilerce yapılabildiğinden proje sorumluluğu da yüklenici tarafından üstlenilmektedir. Ayrıca 150 civarında önemli mekânın (hasta, poliklinik, acil, ameliyat odaları, sterilizasyon merkezi, yanık üniteleri, laboratuvarlar, görüntüleme alanları gibi) sonuç çıktılı mahal tarifleri yapıldığından proje sorumluluğu yüklenici üzerinde kalmaktadır. İş Teslim Zamanı: Yatırım iş programına uygun olarak yapılır ve iş bitim tarihinden önce de teslim edilebilir. Bu modelde finansman ile kesin ve uygulama projeleri yüklenici tarafından sağlandığından işlerin gecikmesi söz konusu olmaz. Yüklenici işi bir an önce bitirip kullanım bedellerini almaya başlamak isteyecektir. Ayrıca işin zamanında bitirilememesi halinde gecikme cezası uygulanacaktır.
YANLIŞ BİLİNEN KONULAR Bu model ile yaptırılan tesislerdeki sağlık hizmetleri özel sektör eliyle değil, kamu tarafından sunulmaya devam edilmektedir. Bu model ile yüklenicinin fahiş oranlarda karlar elde edeceğine yönelik iddialar gerçeği yansıtmamaktadır. Çünkü bu konuda en gelişmiş ve oturmuş piyasaya sahip olan İngiltere de tipik bir Kamu Özel İşbirliği projesinden beklenen öz sermaye karlılığının % 12-16 arasında seyrettiği görülmektedir. Bu modelin özel sektöre kaynak aktarımının bir yolu olduğu söylenmektedir. Aksine bu modelle özel sektör kaynakları kullanılarak, kısa vadede kamuya tesis kazandırılmaktadır. Kaliteli ve seri bir hizmet ile buluşturmaktır. Yüklenicinin borcuna yönelik hazine garantisi iddiaları da gerçeği yansıtmamaktadır. Yüklenicinin borcuna karşılık herhangi bir hazine garantisi bulunmamaktadır. Ancak tesisin Bakanlık tarafından devralınması halinde,tesis yapımı için kullanılan kredi borcu hazine tarafından üstlenilmektedir.
SONUÇ Ülkemiz insanının daha müreffeh bir hayat sürmesi adına bu gibi alternatif modellerin bir an önce uygulamaya geçmesi büyük önem taşımaktadır. Dünyada başarılı bir şekilde uygulanan bu model öncelikle sağlık sektöründe, daha sonra ise daha kapsamlı bir kanuni düzenleme ile tüm alanlarda başarılı bir şekilde uygulanacaktır. Böylece çok uzun zamanı alacak olan yatırımlar çok daha kısa sürede tamamlanmış olacaktır. Saygılarımızla
Görüş ve Önerileriniz için: akofis@akofis.org (0312)204 50 00/2115 Halkla İlişkiler Başkanlığı