Oligodendrogliom Tanısı Alan Hastaların Preoperatif Klinik ve Radyolojik Sonuçlarının Prognoza Etkisi

Benzer belgeler
GLİAL TÜMÖRLERDE POSTOP GÖRÜNTÜLEME

GLİAL TÜMÖRLERDE AYIRICI TANIDA KULLANILAN İMMUNOHİSTOKİMYASAL IDH-1, ATRX, p53 ve FISH 1p19q KODELESYONU

Nörofibromatozis Tip 1 Tanılı Olguların Değerlendirilmesi: Tek Merkez Deneyimi

Doç. Dr. Ahmet ALACACIOĞLU

KAFA TRAVMALI HASTALARDA GÖRÜNTÜLEMENİN TANI, TEDAVİ VE PROGNOZA KATKISI. Dr. Fatma Özlen İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi AD

YÜKSEK DERECELİ GLİAL TÜMÖR TEDAVİSİNDE GÜNCEL YAKLAŞIM. Dr. Melek Nur Yavuz Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

Küçük renal kitlelerde aktif izlem

Epilepsi Cerrahisi Sırasında Saptanan Tümörler Slayt Semineri

Tiroid nodüllerinde TİRADS skorlamasının güvenirliliği

Kolorektal Adenokarsinomlarda Tümör Tomurcuklanmasının Kolonoskopik Biyopsi ve Rezeksiyon Materyalleri Arasındaki Uyumu

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

Dr. Halil İbrahim SÜNER, Dr. Özgür KARDEŞ, Dr. Kadir TUFAN Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji A.D. Adana Dr. Turgut Noyan Uygulama ve

Adrenokortikal Karsinom Tek merkezin 10 yıllık deneyimi

Dr. Fatma PAKSOY TÜRKÖZ Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji

Glioblastoma Multiformede Tedavi Seçenekleri ve Yaşam Sürelerine Etkileri

ACİL CERRAHİ GİRİŞİM GEREKTİREN ENDOKRİN PATOLOJİLER: ERKEN TANI & HIZLI TEDAVİ

BATIN BT (10/11/2009 ): Transvers kolon orta kesiminde kolonda düzensiz duvar kalınlaşması ile komşuluğunda yaklaşık 5 cm çapta nekrotik düzensiz

Multipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD

DOĞUMSAL KALP HASTALIĞI OLAN YENİDOĞANLARDA ERKEN DÖNEM PROGNOZ

OLGU SUNUMU. Dr. Ömer Fatih ÖLMEZ Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilimdalı

Primer Akciğer Tümörlerinde Soliter Beyin Metastazlı Hastada Gamma Knife ile Radyocerrahi

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

Nod-pozitif Meme Kanserinde Lenf Nodu Oranı Nüks ve Mortaliteyi Belirleyen Bağımsız Bir Prognostik Faktördür

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim

Dr. Figen Söylemezoğlu

METASTATİK MALİGN MELANOM. Dr Yüksel Küçükzeybek İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi 5.Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU

Klasik Hodgkin Lenfoma Vakalarında PD-L1 Ekspresyonunun Sıklığı, EBV ile İlişkisi, Klinik ve Prognostik Önemi

Papiller Mikrokarsinomlara Yaklaşım Türkiye Perspektifi

TÜRKİYE DEKİ ÜÇ TIP FAKÜLTESİNİN SON ÜÇ YILDAKİ YAYIN ORANLARI THE THREE-YEAR PUBLICATION RATIO OF THREE MEDICAL FACULTIES IN TURKEY

Beyin Omurilik ve Sinir Tümörlerinin Cerrahisi. (Nöro-Onkolojik Cerrahi)


Rejin Kebudi, Samuray Tuncer, Omer Gorgun, F. Betul Cakır, Sema Bay Büyükkapu, Inci Ayan, Gönül Peksayar, Fulya Yaman Ağaoğlu, Emin Darendeliler

Mide Kanseri Tanısı Olan Hastalarda Lenf Nodu Tutulum Oranı ve Sağkalım İlişkisi

NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ

DİFÜZ GLİAL TÜMÖRLER

Glial tümör olguları Hipotalamik pilositik astrositom

MEME PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

KOLOREKTAL KARSİNOMLU HASTALARDA PRİMER İLE METASTAZ ARASINDA KRAS DİSKORDANSI

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

Yüksek evreli gliomlarda radyoterapiye eşlik eden temozolamid tedavisi ve psödoprogresyon kavramı

Bukkal Bölgeden Kaynaklanan Pleomorfik Adenom: Olgu Sunumu

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

Adrenal lezyonların görüntüleme bulguları. Dr. Ercan KOCAKOÇ Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul

BİRİNCİL KEMİK KANSERİ

Kapalı sistem beyin biyopsi yöntemleri; histopatolojik değerlendirmede algoritma

Olgularla Lenfoma ve Myelomada PET/BT Agresif NHL. Doç. Dr. Metin Halaç İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı

Ali Haydar Baykan 1, Hakan Sezgin Sayıner 2. Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Ana Bilim Dalı, Adıyaman

Prof. Dr. Yaşar BEDÜK Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi

Dr. Mehmet TÜRKELİ A.Ü.T.F İç Hastalıkları A.D Medikal Onkoloji B.D 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi Mart 2014-Antalya

HAMDİ ÖZŞAHİN,GÜRKAN YETKİN,BÜLENT ÇİTGEZ,AYHAN ÖZ, MEHMET MİHMANLI, MEHMET ULUDAĞ

1 Mersin Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi 2 İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi. Abstract

Coğrafi temel yaklaşım farklılıkları

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

Akciğerin Primer Skuamöz Hücreli Kanserlerinin Kranial Metastazları

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

Performance of Cytoreductive Surgery and early postoperative intraperitoneal chemotherapy in a Gastric Carcinoma Patient with Huge Krukenberg tumor

Düşük Riskli Diferansiye Tiroid Kanserlerinde RAİ Tedavisi

KANSERDE RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME DOÇ. DR.İSMAİL MİHMANLI

Osteosarkom Tedavisinde Neoadjuvan Tedavi. Dr. Bülent Yalçın 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi, Mart 2014 Susesi Otel, Antalya

D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNİN TOTAL TİROİDEKTOMİ SONRASI HİPOKALSEMİ RİSKİ ÜZERİNE ETKİSİ

Dr. Murat DAŞ Çanakkale Onsekiz Mart Ünivetsitesi Acil Tıp AD.

İnsidental kanser. Dr. Ali İlker Filiz Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

SERVİKAL YETMEZİĞİNDE MCDONALDS VE MODDIFIYE ŞIRODKAR SERKLAJ YÖNTEMLERININ KARŞILAŞTIRILMASI

İnsidental Adrenal Kitlelerinde ve Adrenal Metastazlarda Güncel Değerlendirme ve Cerrahi Girişim Kararı

BEYIN METASTAZLARINDA RADYOCERRAHI. Dr. Faruk Zorlu Hacettepe Üniversitesi, Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anablim Dalı

Anaplastik Ependimoma Olgusunda Magnetik Rezonans Spektroskopi ile Saptanan Radyasyon Nekrozu: Olgu Sunumu

İNFEKSİYÖZ ENSEFALİTLER: HSV-1 E BAĞLI OLAN VE OLMAYAN OLGULARIN KARŞILAŞTIRILMASI

Malign Glioma Tanılı Primer ve/veya Postoperatif Radyoterapi Alan Hastaların Retrospektif Sonuçları ve Farklı Prognostik İndekslerle Karşılaştırılması

Adrenal kitlelerde yönetsel sorunlar

Cerrahi: Hangi Hastalara Prof. Dr. Sertaç İşlekel

Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi

PEDİATRİK KARACİĞER KİTLELERİ

LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU

Dr. Aslıhan Yazıcıoğlu, Prof. Dr. Aydan Biri Yüksek İhtisas Üniversitesi Koru Ankara Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinin Beş Yıllık ( ) Kansere Bağlı Ölüm Kayıtlarının Değerlendirilmesi

Lokalizasyon çalışmalarının şüpheli olduğu primer hiperparatiroidi olgularında 99 Tc-MIBI intraoperatif gama-prob kullanımı: Kohort değerlendirme

Serviks Kanserinde Fertilite Koruyucu Tedavi

Dr.Bahar Müezzinoğlu Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi

OLİGODENDROGLİOM VE OLİGOASTROSİTOMLARDA GENETİK RİSK FAKTÖRLERİ VE BU FAKTÖRLERİN PROGNOZ ÜZERİNE OLAN ETKİLERİ

Yediyüzyetmişiki Akciğer Kanseri Olgusunda Cilt Metastazı: 5 Yıllık Deneyimin Analizi

Akciğer Kanserinde Cilt Metastazları

Tamamlayıcı Tiroidektomilerde Gama Dedektör Yardımlı Cerrahinin Rolü

ABSTRACT $WWLWXGHV 7RZDUGV )DPLO\ 3ODQQLQJ RI :RPHQ $QG $IIHFWLQJ )DFWRUV

Travmada tüm vücut BT. kadar gerekli? ÇKBT ve Travma Yüksek hızla giden bir aracın takla atması ile başvuran olgu

İçerik. Plak Oluşumu. Plak görüntüleme BT- BTA. Karotis Plağı: patofizyolojiden görüntülemeye. Karotis Plağı Kompozisyonu BT de dansitesine göre

Dr. M. Gamze Aksu Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD

Dr. Hasan Şenol COŞKUN

PERŞEMBE İZMİR GÜNDEMİ. -Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı - Basın Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü

Santral sinir sistemi ve baş-boyun tümörlerinde radyoloji. Dr Ayşenur CİLA Hacettepe Üniversitesi

T.C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ATATÜRK EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM KLİNİĞİ

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Akut Apandisit Tanısal Yaklaşımlar

Acil Servise Başvuran Doğurganlık Yaş Grubu Kadınlardan İstenilen β-hcg Testinin Pozitifliğinin Araştırılması

OLGU. 57 yaşında Sağ memede son 10 ayda hızla büyüyen kitle

Multidisipliner Konseyin Endokrin Hastalıkların Tanı Ve Tedavi Süreci Üzerine Etkisi

RECIST. Response Evaluation Criteria In Solid Tumors

Beyin tümörlerinde genel olarak kabul görmüş sınıflandırma WHO (World. Health Organization) tarafından yapılmış olan ve periyodik olarak yenilenen

Transkript:

Oligodendrogliom Tanısı Alan Hastaların Preoperatif Klinik ve Radyolojik Sonuçlarının Prognoza Etkisi The Effects of Preoperative Clinical and Radiological Results on the Prognosis in Patients Diagnosed with Oligodendroglioma Levent FIRAT 1, Şafak ÖZYÖRÜK 2, Ayça ERŞEN DANYELİ 3, Fadime AKMAN 4, Gökmen REYHANLI 5, Derya Burcu HAZER ROSBERG 5, Mehmet Nuri ARDA 2 1 Özel Letoon Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Kliniği Fethiye, Muğla 2 Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı, İzmir 3 Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı, İzmir 4 Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı, İzmir 5 Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı, Muğla Öz Oligodendroglial tümörler en sık görülen üçüncü intrakranyal glial hücre kökenli primer beyin tümörleridir. Oligodendrogliomlar Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) santral sinir sistemi tümörlerinin histolojik sınıflandırmasına göre Derece 2 (klasik) veya Derece 3 (anaplastik) olarak sınıflandırılmaktadır. Bu çalışmanın amacı kliniğimizde oligodendrogliom tanısı alan hastaların takiplerinde rekürrense sebep olan risk faktörlerinin retrospektif analizini yapmaktır. Bu çalışma 2008-2013 yılları arasında Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Kliniğinde ameliyat edilen ve patoloji sonucu Derece 2 ve 3 oligodendrogliom ile uyumlu olan 18 hastayı kapsamaktadır. Çalışmamızdaki hastaların 12 si (% 66.7) erkek ve 6 sı (% 33.3) kadın idi. Hastaların başvuru yaş ortalaması 45.22±11.41 (aralık 26-65) idi. Hastaların 6 sı (% 33.3) oligodendrogliom (DSÖ derece II), 12 si (%66.7) anaplastik oligodendrogliom (DSÖ derece III) olarak değerlendirildi. Patoloji sonuçlarına göre DSÖ derece 2 ve derece 3 olarak ikiye ayrılan gruplar radyolojik görüntüler eşliğinde karşılaştırıldığında; kalsifikasyon (p=0.600), orta hat şifti (p= 0.316), tümör lokasyonu (p= 0.114) ve ölüm oranı (p= 0.114) arasında istatistiksel olarak fark saptanmadı. Gelecekte biyobelirteçler ve moleküler çalışmalar tümör tanı ve takibinde kullanılacak, rekürrense sebep olan risk faktörleri daha ayrıntılı tanımlanacaktır. Anahtar Kelimeler: Anaplastik, Derece 2, Derece 3, Oligodendrogliom, Rekürrens Başvuru Tarihi / Received: 13.07.2017 Kabul Tarihi / Accepted : 15.02.2018 Giriş Beyin tümörlerinin yaklaşık %50 si glial hücre kökenli primer beyin tümörleridir. Bu tümörler arasında Oligodendroglial tümörler en sık görülen üçüncü intrakranyal gliom grubunu oluşturmaktadır. Oligodendrogliomlar (ODG) erişkinlerde %5.9, çocuklarda ise %2.5 oranında görülmektedir (1). Oligodendrogliom ve oligoastrositom genellikle birlikte oligodendroglial tümörler olarak sınıflanırlar. Oligodendrogliomalar tipik olarak frontal ve temporal lob içinde yerleşim gösterirler ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) santral sinir sistemi tümörlerinin histolojik sınıflandırmasına göre Derece 2 klasik veya Derece 3 anaplastik gruptaki tümörlerdir. Geçmiş yıllarda bu tümörlerin patolojik Adres / Correspondence: Levent Fırat Özel Letoon Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Kliniği Fethiye, Muğla e-posta / e-mail : levent.firat@gmail.com Abstract Oligodendroglial tumors are the third most common primary glial originated intracranial tumors. According to the World Health Organization central nervous system histopathological classification, Oligodendrogliomas are classified as Grade II (classic) or Grade III (anaplastic). The aim of this study is to retrospectively analyze the risk factors of recurrence during the follow- up period of the patients who were diagnosed with Oligodendroglioma Grade II or Grade III in our clinic. This study includes 18 patients who have been operated in Dokuz Eylül University Medical Faculty Department of Neurosurgery between 2008 and 2013 with pathology results compatible with Grade II or Grade III Oligodendroglioma. The study consisted of 12 males (66.7%) and 6 females (33.3%). The average age of the patients was 45.22±11.41 (Age range: 26-65). 6 patients (33.3%) were diagnosed with Oligodendroglioma (WHO Grade II), 12 (66.7%) with Anaplastic Oligodendroglioma (WHO Grade III). When the subgroups, which were divided into WHO Grade 2 and 3 by histopathological results, were compared according to the radiological results, a significant statistical difference has not been determined between calcification (p=0.596), midline shift (p=0,393), tumor location (p=0.193), and death rate (0.193). In the future bioindicators and molecular studies will be used in the diagnosis and follow up of tumors and the risk factors that cause recurrence will be defined in more details. Keywords: Anaplastic, Grade 2, Grade 3, Oligodendroglioma, Recurrence olarak tanımlamada zorluk çekilmesi nedeniyle moleküler çalışmalar yapılmıştır. Moleküler çalışmalar, 2016 DSÖ santral sinir sistemi tümörlerinin histolojik sınıflandırmasına göre tanı kriterlerine eklenmiştir (2,3). Oligodendroglial tümörler için en sık kullanılan IDH geni, 1p ve 19q delesyonlarının araştırılmasıdır. 1p ve/veya 19q delesyonuna varlığı, oligodendroglial tümörün patolojik tanısında yardımcı olur (2-5). Oligodendrogliomlar genellikle erişkinlerde, 40 ve 60 yaş arası sık görülür. Hastaların %75 i nöbet geçirme şikayetiyle başvururken, %16 sında ilk şikayet fokal defisit, %6-10 unda baş ağrısı, % 7 sinde ise bilinç değişikliğidir (6,7). ODG tümörlerin erken tanısında, tedaviye verdikleri cevabın ve progresyonun izlenmesinde görüntüleme yöntemleri kilit rol oynamaktadır. Bilgisayarlı Tomografi (BT) görüntülemede Oligodendrogliom lar, izodens veya hipodens görünümlü, sınırları net seçilemeyen lezyonlar olarak görünürler. Kontrast tutulumu değişkenlik 1

gösterirse de çoğunlukla kontrast madde ile boyanmayan, T1 ağırlıklı MR kesitlerinde hipo-veya izo-intens, T2 ağırlıklı kesitlerde ise daha yuvarlak hiperintens lezyonlar olarak görünürler. Kontrast tutulumu genellikle malign transformasyonu işaret etmektedir (8,9). Oligodendrogliomun progresyonunu için primer olarak tümör patolojisi önemli olsa da, literatürde demografik faktörler ve radyolojik faktörleri hastalığın prognozu açısından önemli olduğunu bildiren çalışmalar da mevcuttur. Yaş, ameliyat öncesi nöbet varlığı, tümör çapı ve yerleşimi preoperatif olarak prognoz hakkında bilgi verebilmektedir (4,10). Bu çalışmanın amacı kliniğimizde oligodendrogliom tanısı alan hastaların takiplerinde rekürrense sebep olan risk faktörlerinin retrospektif analizi yapmaktır. hastaların tümüne postoperatif radyoterapi uygulandı. Resim 1. A; T2 Flair ağırlıklı sekanslarda infiltratif kitle, B; T1 ağırlıklı sekanslarda kontrast tutulumu yok, C; Kontrastsız Beyin Tomografisi kalsifikasyon yok, D; Kontrastlı Beyin Tomografisi inde kontrast tutulumu yok. Gereç ve Yöntem 2008-2013 yılları arasında Dokuz Eylül Tıp Fakültesinde ameliyat edilen glial tümörlerden patoloji sonucu Oligodendroglioma (DSÖ Derece II) ve Anaplastik Oligodendroglioma (DSÖ Derece III) olarak değerlendirilen toplam 18 hasta çalışmamıza dahil edildi. Bu retrospektif çalışma Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Girişimsel olmayan etik kurul izni ile yapılmıştır. Hastaların tanı yaşı, cinsiyeti, tümör çapı, orta hat şifti, tümör kalsifikasyon, nörolojik durum, Karnofsky performans skalası, adjuvan tedavileri araştırılmış ve tümör rekürrensine etkileri değerlendirilmiştir. Analizlerin uygulanmasında IBM SPSS (Statistical Package for the Social Sciences) 15.0 (Chicago, ABD) paket programından yararlanıldı. Tanımlayıcı veriler ortalama ± standart sapma olarak verildi. Fisher'in Kesin Testi uygulandı. İstatistiksel önemlilik için p<0.050 değeri anlamlı kabul edildi. Bulgular Çalışmamızdaki hastaların 12 si ( %66.7 ) erkek ve 6 sı (%33.3) kadın idi. Hastaların başvuru yaş ortalaması 45.22±11.41 ( 26 65 yaş) idi. 40 yaş altı hasta sayısı 7 (%38.9) olup, yaş ortalaması 33.85±4.91 olarak değerlendirildi. 40 yaş üstü hasta sayısı 11 (% 61.1) olup, yaş ortalaması 52.45±7.68 olarak değerlendirildi (Tablo 1). Tüm hastalar değerlendirildiğinde ortalama tümör çapı 45.83±17.08 mm (20-75 mm) bulundu. Preoperatif radyolojik tetkikler değerlendirildiğinde; 7 hastada (%38.9) orta hat şifti, 6 hastada (%33.3) kalsifikasyon saptandı (Tablo 2). Tüm hastaları gross total tümör eksizyonu uygulandı. Patoloji sonuçlarına göre 6 hastada (%33.3) oligodendrogliom (DSÖ derece II), 12 hastada (%66.7) anaplastik oligodendrogliom (DSÖ derece III) saptandı (Resim 1 ve 2). Anaplastik oligodendrogliom (DSÖ derece III) tanısı alan Resim 2. A;T2 ağırlıklı sekanslarda hetorejen hiperintens infiltratif kitle,tipik olarak korteksi genişletmiş, B; T1 ağırlıklı sekanslarda heterojen kontrast tutulumu, C; Kontrastsız Beyin Tomografisi nde mikst dansite (hipo/izointense), nodular kalsifikasyon, D; Kontrastlı Beyin Tomografisi Ameliyat edilen 13 hasta (%72.2) Karnofsky performans skalası 90-100 arasında taburcu edilirken, 1 hasta (%5.6) postoperatif erken dönemde kardiyak sebep ile eksitus oldu. Postoperatif takiplerinde progresyonsuz izlem süresi 28.55±23.31 ay olarak değerlendirildi. Postoperatif takipte toplam 5 hasta (%27.8) eksitus oldu. Patolojik olarak DSÖ Derece 2 ve DSÖ Derece 3 Oligodendroglioma tanısı alan hasta grupları karşılaştırıldığında; radyolojik olarak preoperatif kalsifikasyon varlığı (p=0.600 Fisher'in Kesin Testi), preoperatif orta hat şifti olması (p=0.316 Fisher'in Kesin Testi), tümör lokasyonu (p=0.114 Fisher'in Kesin Testi) ve ölüm (p=0.114 Fisher'in Kesin Testi), oranları arasında istatistiksel fark saptanmadı. DSÖ 2 ve DSÖ 3 gruplarını arasında tümör çapı bakımından istatiksel fark saptanmamıştır (p=0.114 Fisher'in Kesin Testi). Sadece 40 yaş altı hastalarda derece II Oligodendrogliom görülme insidansı istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p=0.013 Fisher'in Kesin Testi). 2

Tablo 1. Oligodendrogliomların Demografik ve klinik/patolojik karakteristik özellikleri (n=18) Faktör N (%) veya Ortalama (aralık) Başvuru Yaşı (yıl) 45.22±11.41 (aralık 26-65) <40 yaş 33.85±4.91 (aralık 26-40) >40 yaş 52.45±7.68 (aralık 42-65) Cinsiyet Kadın 6 (%33.3) Erkek 12 (%66.7) Preop Epilepsi Var 12 (%66.7) Yok 6 (%33.3) Tümör Lokasyonu Frontal 6 (%33.3) Temporal 2 (%11.1) Paryetal 5 (%27.8) Birden fazla lob 5 (%27.8) Patoloji Oligodendrogliom (DSÖ II) 6 (%33.3) Anaplastik Oligodendrogliom (DSÖ III) 12 (%66.7) Radyoterapi Var 12 (%66.7) Yok 6 (%33.3) Kemoterapi Var 1 (%5.6) Yok 17 (%94.4) Taburculuk KPS 90 100 13 (%72.2) 70 2 (%11.1) 50 2 (%11.1) 0 1 (%5.6) Progresyonsuz Takip (ay) 28.55±23.3 Postoperatif Takipte Ölüm 5 (%27.8) Tablo 2. Oligodendrogliomların Preoperatif Radyolojik özellikleri Tüm Hastalar Oligodendrogliom (DSÖ II) Anaplastik Oligodendrogliom (DSÖ III) Tümör Çapı (mm) 45.83±17.08 (aralık 20-75) 33.33±10.32 (aralık 20-50) 52.08±16.57 (aralık 30-75) <60mm 13 (%72.2) 6 (%33.3) 7 (%38.9) >60mm 5 (%27.8) 0 5 (%27.8) Orta hat şifti Var 7 (%38.9) 1 (%5.6) 6 (%33.3) Yok 11 (%61.1) 5 (%27.8) 6 (%33.3) BBT Kalsifikasyon Var 6 (%33.3) 1 (%5.6) 5 (%27.8) Yok 12 (%66.7) 5 (%27.8) 7 (%38.9) Tm lokasyonu Tek lob 13 (%72.2) 6 (%33.3) 7 (%38.9) Birden Fazla Lob 5 (%27.8) 0 5 (%27.8) Ölüm oranı 5 (%100) 0 5 (%100) 40 yaş altı 7 (%38.9) 5 (%27.8) 2 (%11.1) 40 yaş üstü 11 (%61.1) 1 (%5.6) 10 (%55.6) Tartışma Oligodendrogliomlar 3. en sık karşılaşılan glial tümörler olup, yüksek dereceli tümörlere göre daha uzun sağkalım oranlarına göstermektedir. DSÖ derecelendirmesi dikkate alındığında; Derece 2 Oligodendrogliom tanılı hasta grubunda, Derece 3 Oligodendrogliom (anaplastik )tanılı hasta grubuna göre morbitite ve mortalite daha düşüktür (1-3). Oligodendrogliomlar en sık 40-50 yaşları arasında gözlenir. 40 yaş altında derece 2 oligodendrogliomlar daha sık görülürken, 40 yaş üstü olgularda derece 3 (anaplastik) oligodendrogliomlar daha sık görülmektedir (11). Bizim çalışmamız da bu sonuçla uyumlu çıkmıştır. Olsen ve ark. nın yaptığı bir çalışmada Oligodendrogliom olgularının %54 ü frontal lob yerleşimli olduğunu saptamışlardır (12). Smits yaptığı derlemede bu tümörlerin %85 i supratentoryal yerleşimli olduğunu saptamış ve en sık frontal lob (%50-65) yerleşimli olduğunu belirtmiştir (8, 13-16). Bizim çalışmamızdaki tüm hastalarda tümör lokasyonu supratentoriyal olup, en sık frontal lob tutulumu görülmüştür. Tümörün agresif eksizyonu yaşam süresini uzatmaktadır. Son yıllarda Anaplastik oligodendrogliom hastalarında kemoterapi de önerilmektedir. Bizim çalışmamızda 3

Anaplastik oligodendrogliom tanısı alan ve rekürrens gösteren 1 hasta kemoterapi tedavisi almıştır. Koeller ve ark. nın yaptığı bir çalışmada patoloji sonucu oligodendrogliom olan hastaların kontrastsız beyin tomografisinde kalsifikasyon görülme oranı %20 olarak saptanmıştır (13). Bizim çalışmamızda kalsifikasyon oranı %33.3 olarak bulunmuştur. Smits in yaptığı derlemede ödem, hemoraji, kistik dejenerasyon ve kontrast tutulumunun Anaplastik Oligodendroglioma larda görüldüğünü bildirmiştir (8). Hlaihel ve ark. nın yaptığı 21 oligodendrogliom (DSÖ Derece II) olgusunu kapsayan bir çalışmada, takiplerde 5 hastada anaplastik transformasyon saptadı. Hastaların anaplastik transformasyon süresi ortalama 15.4 ay olarak bildirmiştir. Yine aynı çalışmada 3 hastanın patolojisi anaplastik oligodendroglioma (DSÖ Derece III) iken 2 hastada patolojik doğrulama yapılmadığını bildirdi (17). Bizim çalışmamızda patoloji tanısı oligodendrogliom (DSÖ Derece II) olan 6 hasta mevcuttu. Bu hastaların sadece birinde 70 ay sonra reoperasyonda patolojisi anaplastik oligodendroglioma (DSÖ Derece III) olarak saptandı. Lebrun ve ark. nın yaptığı bir çalışmada 100 hastayı taramış ve 3 gruba ayırmıştır. Sırasıyla, 1 grup: oligodendrogliom DSÖ derece II, 2. Grup: takiplerde anaplastik transformasyon gösteren ve 3. Grup: anaplastik oligodendroglioma DSÖ Derece III olarak ayırmış. Bu hastaların tanı anında %75 inde nöbet öyküsü mevcuttu. Bu grupların 60 aylık yaşam süresi sırasıyla %88, %64 ve %16 olarak raporlanmıştır (18). Bizim çalışmamızda nöbet ile başvuran hastaların oranı %66.7 idi. Bizim çalışmamızda postoperatif takipte ölüm oranı % 27.8 olarak bulunmuştur. Park ve ark. hızlı progresyon gösteren bir hastada yaptığı moleküler bir çalışmada hastada peroksiredoksin 6 ve rho GDP (Guanozin Difosfat) inhibitör alfa olmasının oligodendrogliom (DSÖ Derece II) hızlı transformasyonunda rol oynayabileceğini göstermiştir (19). Fellah ve ark. yayınladıkları makalede, oligodendrogliom (Derece II ve Derece III) hastalarında genetik ve radyolojik analiz yapmışlardır. 1p ve / veya 19q delesyonuna sahip hastalarda kalsifikasyon oranını %40 ın üzerinde bulmuşlardır. Bu hastaların çoğunluğunda tümör lokasyonu frontal lob olarak saptanmıştır. T1 ve T2 ağırlıklı manyetik rezonans görüntülemelerde heterojen görünümü tipik olduğunu bildirmişlerdir (20). Bu çalışmada rekürrense neden olan risk faktörleri incelenmiş; DSÖ Derece 2 ve Derece 3 oligodendrogliomlar arasındaki preoperatif etyolojik, demografik, radyolojik ve takip süreleri karşılaştırılmıştır. Son DSÖ 2016 tanı kriterlerine moleküler çalışmalar eklenmiş ve gelecekte prognoz açısından moleküler çalışmaların önemini daha da arttırmıştır. Gelecekte biyobelirteçler ve yapılacak preklinik araştırmalar ile oligodendrogliom tanısı alan hastalarda rekürrense sebep olan risk faktörleri daha ayrıntılı şekilde ortaya konulacaktır. Etik Kurul Onayı: Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi nden 08.06.2017 tarih ve 2017/15-32 sayılı onayı ile alınmıştır. Kaynaklar 1. Ostrom QT, Gittleman H, Liao P, et al. CBTRUS statistical report: primary brain and central nervous system tumors diagnosed in the United States in 2007-2011. Neuro Oncol. 2014;16(Suppl 4):1 63. 2. Aldape K, Nejad R, Louis DN, Zadeh G.Integrating molecular markers into the World Health Organization classification of CNS tumors: a survey of the neuro-oncology community. Neuro Oncol. 2017;19(3):336-344. 3. Louis DN, Perry A, Reifenberger G et al. The 2016 World Health Organization Classification of Tumors of the Central Nervous System: a summary. Acta Neuropathol. 2016;131(6):803-20. 4. Wesseling P, van den Bent M, Perry A. Oligodendroglioma: pathology, molecular mechanisms and markers.. Acta Neuropathol. 2015;129(6):809-27. 5. Ino Y, Betensky RA, Zlatescu MC, et al. Molecular subtypes of anaplastic oligodendroglioma: implications for patient management at diagnosis. Clin Cancer Res 2001;7: 839 45. 6. Olson JD, Riedel E, DeAngelis LM. Long-term outcome of low-grade oligodendroglioma and mixed glioma. Neurology. 2000;54(7):1442 8. 7. Lebrun C, Fontaine D, Ramaioli A et al. Long-term outcome of oligodendrogliomas. Neurology. 2004;62(10), 1783 7. 8. Smits M. Imaging of oligodendroglioma. Br J Radiol. 2016;89(1060):20150857. 9. Wessels PH, Weber WE, Raven G, et al. Supratentorial grade II astrocytoma: biological features and clinical course. Lancet Neurol 2003;2(7):395 403. 10. Van Den Bent MJ, Bromberg JE, Buckner J. Low-grade and anaplastic oligodendroglioma.. Handb Clin Neurol. 2016;134:361-80 11. Oktar N, Biray C. Moleküler Tedavide Hedefteki İlk Tümör: Oligodendrogliomlar Türk Nöroşirürji Dergisi. 2005;15(2):130-5 12. Olson JD, Riedel E, DeAngelis LM. Long-term outcome of low-grade oligodendroglioma and mixed glioma. Neurology. 2000;54(7):1442 8. 13. Koeller KK, Rushing EJ. From the archives of the AFIP: oligodendroglioma and its variants: radiologic-pathologic correlation. Radiographics. 2005;25:1669 88. 14. Chaichana KL, McGirt MJ, Niranjan A, Olivi A, Burger PC, Quinones-Hinojosa A. Prognostic significance of contrastenhancing low-grade gliomas in adults and a review of the literature. Neurol Res. 2009;31(9):931-9. 15. Scott JN, Brasher PM, Sevick RJ, Rewcastle NB, Forsyth PA. How often are nonenhancing supratentorial gliomas malignant? A population study. Neurology. 2002;59:947 9. 16. White ML, Zhang Y, Kirby P, Ryken TC. Can tumor contrast enhancement be used as a criterion for differentiating tumor grades of oligodendrogliomas? AJNR Am J Neuroradiol. 2005;26:784 90. 17. Hlaihel C, Guilloton L, Guyotat J, Streichenberger N, Honnorat J, Cotton F. Predictive value of multimodality MRI using conventional, perfusion, and spectroscopy MR in anaplastic transformation of low-grade oligodendrogliomas. J Neurooncol. 2010;97(1):73-80. 18. Lebrun C, Fontaine D, Ramaioli A et al. Nice Brain Tumor Study Group. Long-term outcome of oligodendrogliomas. Neurology. 2004; 62(10):1783-7. 19. Park CK, Kim JH, Moon MJ et al. Investigation of molecular factors associated with malignant transformation of oligodendroglioma by proteomic study of a single case of 4

rapid tumor progression. J Cancer Res Clin Oncol. 2008;134(2):255-6. 20. Fellah S, Caudal D, De Paula AM et al. Multimodal MR imaging (diffusion, perfusion, and spectroscopy): is it possible to distinguish oligodendroglial tumor grade and 1p/19q codeletion in the pretherapeutic diagnosis? AJNR Am J Neuroradiol. 2013; 34: 1326 33. 5