ENTEGRE BR AVRUPA-AKDENZ ALANI OLUTURMAYI AMAÇLAYAN REKABET GÜCÜ VE SOSYAL BÜTÜNLEME ETKLER HAKKINDA ORTAK RAPOR

Benzer belgeler
2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu Ekim 2007, zmir

AB Uyum Sürecinde Türkiye nin Rekabet Gücü lerleme Raporu Üzerine Tespitler

2. Bölgesel Kalkınma ve Yönetiim Sempozyumu Ekim 2007, zmir

Bu maddenin yürürlüe girdii tarih itibarıyla bu Kanuna göre kurulan serbest bölgelerde faaliyette bulunmak üzere ruhsat almı mükelleflerin;

BLG SSTEMLERNN GÜVENLNE LKN OECD REHBER LKELER- GÜVENLK KÜLTÜRÜNE DORU

Bu proje Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilmektedir. ÇALIŞMA HAYATINDA SOSYAL DİYALOĞUN GELİŞTİRİLMESİ PROJESİ

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 8 Ekim 2014

PORTER MODEL: ULUSLARARASI REKABET ÖZLEM ÖZ ODTÜ LETME BÖLÜMÜ

BELEDYELERDE NORM KADRO ÇALIMASI ESASLARI

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

Madde 1.1. in 4.paragrafı aaıdaki ekilde güncellenmitir.

Sosyo-Ekonomik Gelimilik Aratırması

ICS TÜRK STANDARDI TS EN OHSAS 18001/Mart 2001

Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi letmeleri A Tarihi tibarıyla Sona Eren Hesap Dönemine likin Yönetim Kurulu Yıllık Faaliyet Raporu

Esrar kullanımı dengeleniyor, gençler arasında gördüü rabetin azaldıına dair belirtiler var

Kurumsal Yapısı, Yasal Çerçevesi ve Göstergeleriyle Ula tırma Sektörü

stanbul, 11 Ekim /1021

e.t.t.e tüketim endeksi

Amaç ve Kapsam. Yetki ve Sorumluluk

!" # $! %&'(()*"!!+",$!-+ "./ #!". " " " 0$ $ 1-0!.,0! 2! $!! ""2 3 $-! 0 "$! 4 444,3,," 5!.!",

Avrupa da Uyuturucu imdi Her Zamankinden Daha Ucuz

ELEKTRK MÜHENDSLER ODASI MESLEK Ç SÜREKL ETM MERKEZ YÖNETMEL

1960 ile 2012 arasında ortalama yıllık büyüme oranı yüzde 4,5 olarak gerçekleşmiştir.

BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM

G20 BİLGİLENDİRME NOTU

AKDENİZ EYLEM PLANI SEKRETARYASI (AEP)

DEVLET BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN YAPISAL REFORMALARIN MAKROEKONOMİK ETKİLERİ KONFERANSI AÇILIŞ KONUŞMASI (26 EKİM 2007 ANKARA)

Türkiye de Hanehalkı

İŞLETME 2020 MANİFESTOSU AVRUPA DA İHTİYACIMIZ OLAN GELECEK

TÜRKİYE DE FİKRİ MÜLKİYET HAKLARININ KORUNMASI : ULUSLARARASI DOĞRUDAN YATIRIMLARA ETKİLER RAPORU

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

UNESCO Sosyal ve Beşeri Bilimler Sektörü. Sema AKMEŞE/ İrem ALPASLAN UNESCO Türkiye Millî Komisyonu Sosyal ve Beşeri Bilimler Sektör Uzmanı

GÜNCEL GELMELER IIINDA LKÖRETM: MATEMATK-FEN-TEKNOLOJ-YÖNETM

Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

BRSA BRDGESTONE SABANCI LASTK SANAY VE TCARET A. BLGLENDRME POLTKASI

ORTA VADELİ PROGRAM ( ) 4 Ekim 2016

YENİ HÜKÜMET PROGRAMI EKONOMİ VE HAZIR GİYİM SEKTÖRÜ İÇİN DEĞERLENDİRME EKONOMİ VE STRATEJİ DANIŞMANLIK HİZMETLERİ 30 KASIM 2015

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

BOSAD Boya Sanayicileri Dernei TÜRK BOYA SEKTÖRÜ. Dünya Boya Ticaretindeki Gelimeler

SOSYAL DYALOG HAYATINDA STRES. hayatında stres ile ilgili Çerçeve anlaması

TÜS AD YÖNET M KURULU BA KANI ARZUHAN DO AN YALÇINDA IN GLOBAL L DERL K FORUMU AÇILI KONU MASI. 11 Mayıs 2007 Bahçe ehir Üniversitesi, stanbul

AMER KA B RLE K DEVLETLER SAYI TAYI

Çada nternet Yönetimi

TÜM OTOBÜSÇÜLER VE LETMECLER FEDERASYONU KARAYOLU YOLCU TAIMACILII SEKTÖRÜNÜN TARHSEL GELM

BİRİNCİ BÖLÜM TÜRKİYE EKONOMİSİNE PANORAMİK BAKIŞ...

MMKD Stratejik İletişim Planı Araştırma Sonuçları

e.t.t.e tüketim endeksi

AVRUPA B RL PROGRAMLARI VE TÜRK YE

Türkiye Ekonomisi 2000 li yıllar

novasyon KalDer zmir ubesi 8. Mükemmellii Aray Sempozyomu zmir, 18 Nisan 2007 irin Elçi Technopolis Türkiye Direktörü Teknoloji Yönetim Dernei Bakan

KOÇ ÜNVERSTES SOSYAL BLMLER (KÜSB) KULÜBÜ TÜZÜÜ

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ

AVRUPA BİRLİĞİ ÇEVRE FASLI MÜZAKERE SÜRECİ

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

AB nin İstihdam ve Sosyal Politikası

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

MUSK MUALLM MEKTEBNDEN GÜNÜMÜZE MÜZK ÖRETMEN YETTRME PROGRAMLARINDAK YAYLI ÇALGI ÖRETMNE LKN SINAMA-ÖLÇME-DEERLENDRME DURUMLARININ NCELENMES

TÜRKYE DE STK LAR VE KAMU SEKTÖRÜ ARASINDA BRLNE LKN YASAL ÇERÇEVENN DEERLENDRLMES

II. KURUMSAL YÖNETM LKELER UYUM RAPORU

Türkiye Cumhuriyeti Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı. Yalın Altı Sigma Konferansı-5 / 7-8 Kasım 2014

Eşit? Son 20 yılda üniversiteye kaydolan kadın sayısı 7 kat arttı 2009 da kadınların %51 i yükseköğretim öğrencisi

Etik lkeler. Genel lkelere likin Esaslar

TTGV Çevre Projeleri Grubu 13 Aralık k 2006, Ankara

4. İslam İşbirliği Teşkilatı ( İİT ) Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

T.C. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi Bölgeleri Genel Müdürlüğü. Kümelenme Destek Programı

AVRUPA BİRLİĞİNE UYUM DANIŞMA VE YÖNLENDİRME KURULU 2015 YILI 1. TOPLANTISI 11 MART 2015

AB LİDERLER ZİRVESİ BRÜKSEL 30 OCAK 2012

ÜÇÜNCÜ TÜRK KENEŞİ İŞ FORUMU. (24 Ekim 2014, Nahçıvan) TÜRK KENEŞİ GENEL SEKRETERİ RAMİL HASANOV UN İŞ ADAMLARINA HİTABI

ETK LKELER BANKACILIK ETK LKELER

Avrupa Konseyi Proje No EC/1062

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

ÇALIŞMA HAYATINDA DEZAVANTAJLI GRUPLAR. Şeref KAZANCI Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı MART,2017

TÜRKYE SERMAYE PYASASI ARACI KURULULARI BRL SCL TUTMA ESASLARI

KURUMSAL T BAR YÖNET M PROF. DR. HALUK GÜRGEN

İSLAM ÜLKELERİNDE MESLEKİ VE TEKNİK EĞİTİM KONGRESİ SONUÇ DEKLARASYONU

EL PARMAKLARINA DEERLER VEREREK KOLAY YOLDAN ÇARPMA ÖRETM YÖNTEMYLE ZHN ENGELL ÖRENCLERE ÇARPIM TABLOSU ÖRETM UYGULAMASI

WORLD FOOD DAY 2010 UNITED AGAINST HUNGER

2014 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE TASARISI

DELTA MENKUL DEERLER A..

Dousan Boru Sanayi ve Ticaret A Tarihli Faaliyet Raporu. irket Merkezi Erzincan Sivas Karayolu 14 Km Pk 74 Erzincan

Erkan ERDİL Bilim ve Teknoloji Politikaları Araştırma Merkezi ODTÜ-TEKPOL

3. Gün: Stratejik Yönetim ve Performans Yönetimi İlişkisi

21- BÖLGESEL POLİTİKA VE YAPISAL ARAÇLARIN KOORDİNASYONU

Dış Ticaret Politikası. Temel İki Politika. Dış Ticaret Politikası Araçları Korumacılık / İthal İkameciliği

BASIN DUYURUSU 30 Nisan 2015

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI. Sürdürülebilirlik vizyonumuz

BANKALARIN KRED LEMLERNE LKN YÖNETMELKTE DEKLK YAPILMASINA LKN YÖNETMELK TASLAI

Aselsan l Halka Arz Profili

İSTANBUL ATIK MUTABAKATI

FEN BLGS, SOSYAL BLGLER VE SINIF ÖRETMENL ÖRENCLERNN BLGSAYAR DERSNE YÖNELK TUTUMLARI

Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi. Avrupa Ekonomik ve Sosyal

OTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA ETKS

MAKRO İKTİSAT KONUYA İLİŞKİN SORU ÖRNEKLERİ(KARMA)

Durum böyle olmakla birlikte, özet çeviri metninin okuyucuların gerçekten yararlanabilecekleri i levsel bir doküman oldu u ku kusuzdur.

Yatırım Ortamı Değerlendirme Raporu: Türkiye nin ikinci nesil reform gündeminin tasarımı

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ

ÇES LETM BLGLER KURUMUN ADI ADRES LETM BLGLER. Av. Sancar BAYAZIT GENEL SEKRETER YETKL K

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ NE ÜYELİK SÜRECİNDE SAĞLIKTA İNOVASYON

TÜRKİYE TARIMI, GELİŞMELER ve GENÇ TARIMCILAR

Transkript:

ENTEGRE BR AVRUPA-AKDENZ ALANI OLUTURMAYI AMAÇLAYAN REKABET GÜCÜ VE SOSYAL BÜTÜNLEME ETKLER HAKKINDA ORTAK RAPOR Çalıma grubu Raportör : spanya ekonomik ve sosyal Konseyi (CES) Cezayir ekonomik ve sosyal ulusal Konseyi (CNES) Ekonomi ve çalıma ulusal Konseyi (CNEL) Tunus ekonomik ve sosyal ulusal Konseyi (CES) Malta ekonomik ve sosyal ulusal Konseyi (MCESD) Yunanistan ekonomik ve sosyal ulusal Konseyi (OKE) Türkiye ekonomik ve sosyal karma danıma komitesi (ESC) 1

ÇNDEKLER UYGULAMA ÖZET... 3 I. GR... 7 II. REKABET GÜCÜ ÜZERNDE ETKS OLAN ETKENLER... 9 Genel ekonomik durum... 10 Ticaret ve dorudan dı yatırımlar akıı... 12 Siyasi, kurumsal ve hükümetle ilgili genel durum... 14 Giriim ile ilgili çevre... 15 Taımacılık, enerji ve telekomünikasyon altyapıları... 16 R&D de teknoloji ve yatırımlar transferi... 19 Bilgisayar toplumu, sayısal kırılma ve ortak kültürel yayılma... 21 nsan sermayesi ve formasyon... 23 III. TOPLUMSAL BÜTÜNLEME ÜZERNDE ETKS OLAN UNSURLAR... 26 Yoksulluk ve eitsizlik... 26 Demografik etkenler ve toplumun geliimi... 27 Göç ile ilgili akımlar... 28 Çalıma pazarı... 31 Çalıma hakkı ve toplu görüme... 34 Sosyal diyalogun rolü... 35 Sivil toplumun gelimesi... 36 IV. AKDENZN K KIYISI ARASINDA ENTEGRASYON VE BRL... 38 Avrupa-Akdeniz bölgesinde, rekabet gücü ve toplumsal bütünleme üzerinde etkisi olan ibirlii finansal mekanizmaları... 38 AB 25 ülkesinin komuluk politikası... 39 Avrupa-Akdeniz ortaklıına doru yeni atılım... 42 Güney-Güney bölgesel ortaklıı... 43 Avrupa-Akdeniz bölgesinde gelime ortaklıı dahilinde sosyal partnerlerin rolü... 44 Çevre ve sürekli gelime... 47 V. SONUÇLAR VE TAVSYELER... 48 EK I. REKABET GÜCÜ LE LGL STATSTKLER... 56 EK II. NSAN SERMAYESNN ETM VE FORMASYONU... 69 EK III. TOPLUMSAL BÜTÜNLEME LE LGL STATSTKLER... 83 EK IV. DER TABLOLAR... 90 2

UYGULAMA ÖZET Bu raporun amacı, Avrupa-Akdeniz bölgesinde rekabet gücü ve toplumsal bütünleme (sosyal bütünleme) üzerinde etkisi olan çeitli unsurların nicel ve nitel bir analizinin sentetik olarak hazırlanması ve güçlü noktalarının ve zayıf noktalarının ortaya konulması ile durum üzerinde bir ilk tespitin sunulmasıdır. Rapor aynı zamanda, bütünlemi bir Avrupa-Akdeniz alanının oluturulmasında yer alan bütün sosyal ortakların ve hükümetlerin gelecekteki faaliyetlerini ortaya koyan sonuç ve talimatları da toplamaktadır. Rekabet gücünün gelitirilmesi, toplumsal bütünleme üzerinde olumlu sonuçlar ortaya çıkarır ve aynı zamanda, eitsizliklerin çoalması ve toplumsal bütünlemenin bozulması, zamanla bütün ekonominin performansını ve rekabet gücünü azaltmaktadır. Bu sebeple rapor, ikisi arasında mevcut olan bütünleyicilikten, 1995 te Barselona süreci ile balayan ve ardından 2005 2010 yeni toplu hareket programının onaylanması ile güçlenen Avrupa-Akdeniz ortaklıı çerçevesinde deiik politikalarda ve gerçekletirilen giriimlerden faydalanılmasının yerinde olacaını göz önünde bulundurmaktadır. Ortaklıın bölgedeki baarısı, her zaman ekonomik kalkınma ve i, hakkaniyet ve dayanımanın, her ülkenin kendine has gerçekleri ile uyumlu stratejiler sayesinde doru ekilde birletirilmesinden geçmektedir. Bir ekonominin rekabet gücü üzerinde etkisi olan etkenlerle ilgili olarak, Akdenizli ortak Ülkelerin modernleme ve dünya ekonomisine katılma sürecinin gerçek bir hal alması için gerekli olanlar raporda incelenmektedir. Bu etkenler arasında, siyasi, sanayi ve hükümetle ilgili, giriimlerle ilgili, nakliye ve enerjiye özel bir dikkat göstererek altyapıların oluu ve gelitirilmesi ile, teknolojik boyutlar ve bilgisayar toplumu tarafından sunulan oluumlar ile, insan sermayesi için gerekli tanıtım ile ve bütün bu üretken ve ekonomik potansiyelin en iyi ekilde kullanılması için kalite eitimi ile ilgili balamlar ele alınmaktadır. Güney Akdeniz deki kıyı ülkelerinin, bu son senelerde önemli bir çaba sarf edip sonucunda Avrupa birliinde kayıtlı olan rakamlardan daha yüksek olan brüt iç üretim (PIB) büyüme yüzdeleri elde ettiklerinin altının çizilmesi gerekmektedir. Buna ramen, bu büyüme, halkın yaam seviyesinin düzelmesi için yeterli deildir; bunun balıca sebebi ise nüfusun artıı ve bu artıın karılanabilecei hızda istihdam yaratma zorluklarıdır. Dolayısıyla ibirliinin arttırılması ve Akdeniz in iki kıyısı arasında hala mevcut olan gelir farkını azaltmak için ciddi birlik çabaları göstermek gerekmektedir; bunun için de bir taraftan, sürekli bir zenginlik yaratmak amacıyla ekonomik kalkınmanın yükseliinin korunması ve dier taraftan da bin yıllık kalkınma Hedeflerine 3

göre yoksulluu ve eitsizlikleri azaltmak için zenginliin en iyi ekilde daılımını salamanın cesaretlendirilmesi gerekmektedir. Avrupa birlii ile ortak Akdeniz Ülkeleri arasındaki ticari alıverilerin son senelerde güçlü bir ekilde artmı olmasına ramen, ortak Akdeniz ülkeleri bölgeleri arasındaki ticaret, aralarında çok az bölgesel uyum olması sonucunda zayıf kalmaktadır. Akdeniz bölgesinde ticareti sınırlayan ve bölgenin rekabet gücünü zayıflatan halen devam etmektedir. Her ne olursa olsun, Akdeniz in iki kıyısı arasındaki ticari ve finansal akıların arttırılması için, ticari veya mevcut olan baka her türlü anlamaların younlatırılması gerekmektedir. Ayrıca buna paralel olarak, bölgede rekabet gücünü artıracak yöresel bir uyum sürecinin de gelitirilmesi gerekmektedir. Bu balamda, ortak Akdeniz ülkelerinin Avrupa Birlii komuluk politikası çerçevesinde öngörülen hareket planlarının, bu tarihten 2010 a kadar Avrupa-Akdeniz serbest bölgesini oluturmak için var olan engelleri ortadan kaldırması umulmaktadır. Aynı zamanda, bölgede alıverii gelitirmek için, halen yürürlükte olan bölgeler arasındaki Agadir anlamasına ve bütün ortaklık anlamalarına hız kazandırmak gerekmektedir. Bölgede yatırımcı havasının düzelmesini takip etmek ve dorudan yabancı yatırımlar üzerindeki engelleri ortadan kaldırmak amacıyla, Avrupa-Akdeniz alanındaki ortaklıın, sermayeleri çekmeye yönelik gerekli tedbirlerin kabul edilmesi ile, yatırımların tevik edilmelerine ve tanıtımlarına öncelik tanıması gerekmektedir. Gerçekten de, yatırımcı havası, giriimcilik kadrosu ve rekabet gücünün artması, her zaman çok sayıda etken tarafından sınırlanmaktadır; bu etkenler arasında aırı idari düzenleme, finansal sistemin zayıflıı veya kredi ve mülk alımının zorluunun altını çizebiliriz. Bütün bunlar için, yapısal reformları ve finansal sektörün güçlendirilmesini takip ederek ve sanayi, hukuki ve idari anlamda iyiletirmeleri tevik ederek bölgenin makro ekonomisinin istikrar kazanmasına yönelik önlemler gelitirilmesi gerekmektedir. Bu aynı zamanda, giriimler ve giriimcilerin kalkınma motoru olarak ve zenginlik ve istihdam yaratıcısı olarak oynadıkları roller dikkate alındıında, özel teebbüssün, giriimci ruhun ve geni bir giriim kültürünün gelimesini de kapsar. Kurumsal kadro ile ilgili olarak, kamu sektörü idaresi, Hukuk devletinin güçlenmesi ve bölgede elde edilen temel özgürlüklerdeki artan gelimelere ramen, bölgede barı ve refahı salayabilecek istikrarlı kurumsal ve politik bir kadro oluturmak için gösterilen çabaların takip edilmesi gerekmektedir. Bu da, gerek ulusal düzeyde gerekse bölgesel ve yerel düzeyde Avrupa-Akdeniz bölgesinin bütününde iyi bir hükümet yönetiminin gelitirilmesine öncelik tanımayı gerektirir. Yine bu aynı alanda, gayri resmi ekonomiye, sahtecilie ve haksız rekabete karı mücadele de önemlidir: bölgede rekabet gücünü arttırmak amacıyla ciddi bir ekilde mücadele etmek gerektii sorunları. 4

Tüm Avrupa-Akdeniz bölgesindeki rekabet gücünün arttırılması, aynı zamanda insanların ve malların dolaımının hızlı ve etkili bir ekilde artmasını salamak için, taımacılık ve telekomünikasyon alt yapılarının eksiksiz olarak gelimesini de gerektirmektedir; bu sebeple her türlü muamele bedellerinin azaltılması amacıyla, Akdeniz in iki kıyısı arasında ve Akdeniz ortak ülkelerinin kendi aralarında alıveriin artması ve böylece bölgede rekabet gücünün kazanılması arttır. Aynı zamanda, tüm üretim alt yapısı üzerinde etkilerin daha iyi yayılabilmesi için aratırma ve gelitirme alanında da büyük çabalar gösterilmesi gerekmektedir. Bunun için, teknolojik potansiyeli yüksek sektörleri destekleyen ve taımacılık ve telekomünikasyon gibi bilimsel ve teknik alt yapıların gelitirilmesini tevik ederek, bölgede R&D ye (Aratırma&Gelitirme) yönelik kamu harcamalarının arttırılması amacıyla Avrupa Birliine çok büyük yükümlülükler dümektedir. Bu da aynı zamanda iki kıyı arasında aratırmacıların eitiminin ve bilgi alıveriinin gelitirilmesini gerektirmektedir. Uzmanlıkların gelitirilmesi gerçekten de bütün ekonominin rekabet gücü ve toplumsal bütünlemesi (sosyal bütünleme) üzerinde etkileri olan ortak bir unsurdur. Bu balamda, içiliin kalitesinin arttırılması için uygun bir eitim ve insan sermayesine yatırımın ekonomik kalkınma üzerinde etkileri bulunmakta ve bölgede gelirler, cinsiyet konularındaki eitsizliklerin azaltılmasını salamaktadır. Son senelerde, Akdeniz ortak ülkeleri eitim konusunda önemli gelimeler kaydetmi olsalar da, özellikle kadınlar olmak üzere gençlerin okuma-yazma bilmeme oranının azaltılmasının ve tüm eitim sistemi seviyelerine eriimin ve eitim kalitesinin yükseltilmesini salayacak olan eitim anslarının gelitirilmesinin takip edilmesi gerekmektedir. Kalitenin arttırılması ve çalıanların eitime erimelerini salamak amacıyla, mesleki eitim sistemlerinde bir reform yapılması arttır; bu da bu tip eitimlere yönelik kamu harcamalarının artması, finansman kaynaklarının eitlenmesi ve özel sektörün katılımın tevik edilmesi anlamına gelecektir. Öte yandan, ortaklıın zaten var olan eitim programları dahilinde, eitim ve insan sermayesinin gelitirilmesi ve daha kalıcı bir kalkınma salamak için, bu düzeylere yönelik yatırım ve temel eitime verilen önem eksiklii dikkate alınarak, ilk ve orta örenime daha fazla öncelik verilmelidir. Üniversite eitim sistemlerinin daha iyi entegrasyonunu salamak amacıyla, bu sistemlerin PPM ler (Ortak Akdeniz Ülkeleri) içerisine ve Avrupa Birliinin esinlendii yüksek örenimin Avrupa Alanı içerisine entegre edilmesi gerekecektir. 5

Eitim ile ilgili olarak ve i imkânlarının gelitirilmesi amacıyla, aynı zamanda örenim hayatından mesleki hayata geçii kolaylatıran araçlar üzerinde ve i kapasitesini arttırmak için kilit etkenleri, sürekli eitimi tevik ederek bilgilerin güncellenmesi üzerinde younlamak gerekmektedir. Bu sebeple, iki kıyı arasındaki ibirliinin, bilgi alıverilerini tevik etmesi ve mesleki eitime ve tüm hayat boyunca sürekli eitime özel bir dikkat göstererek tüm eitim düzeylerinde eitim ve öretimin düzeltilmesi gerekmektedir. Çalıma piyasası ile ilgili olarak ise, ortak Akdeniz ülkelerinin üzerinde durmaları gereken en önemli konular yaratılan i imkânlarının kalitesini arttırarak çalıma piyasasına girmek isteyen yüksek sayıdaki genç ve kadın nüfusunu kapsayabilmek için istihdam yaratma hızının arttırılma gereksinimi ile ilgilidir. Bunun için etkin istihdam politikalarını tevik etmek, istihdamla ilgili kamu hizmetlerini tevik etmek ve gelitirmek ve gençler ile ilgili olarak, okuldan i hayatına geçii kolaylatırarak Akdeniz in iki kıyısı arasında uzmanlık alıveri ve koordinasyonunu tevik etmek gerekmektedir. Avrupa-Akdeniz bölgesinde kadının mesleki katılımını gelitirmek aynı zamanda sadece ailevi alanda sınırlanan geleneksel rolün aılması ve kadınların sadece i hayatına atılması için deil, orada kalıcı olabilmeleri için de gerekli alt yapı ve hizmetlerin de gelitirilmesi anlamına gelmektedir. Bu balamda, tüm Avrupa-Akdeniz bölgesinde, her türlü ayrımcılıı engellemeye ve ans eitlii salamaya yönelik yasa ve yönetmeliklere uyulması tevik edilmelidir. ki Akdeniz kıyısı arasında doru olarak idare edilen göçler, Avrupa-Akdeniz bölgesinin ilikileri ve alıverilerinin hızlandırılması ve zenginletirilmesi için bir fırsat oluturmaktadır. Bu yüzden, Avrupa Birlii çerçevesinde, ortak bir göç politikası yaratmak ve Avrupa Birlii ile üye ülkeler arasında dayanıma, karılıklı güven ve paylaılan sorumluluk üzerine kurulu global bir konum benimseyerek PPM ler ile ibirlii ve yardımlama ortamı yaratmak gerekmektedir. Bunu yaparken de bunun bölgedeki göç olayının eksiksiz bir ekilde karısında durmanın tek yolu olduu düünülmelidir. verenlerin ve sendikaların birleme özgürlükleri ve ortak görüme hakkı, demokrasinin temel direi olarak çalıanların ve iverenlerin temel hak ve yükümlülüklerinin bir kısmını oluturmaktadır; bu da rekabet gücünü ve sosyal kohezyonu güçlendirmektedir. Bu yüzden, sosyal ortakların, Avrupa-Akdeniz bölgesinde OIT nin uluslar arası antlamalarının özellikle halen beklemede olan normları ve iyerindeki temel hak ve ilkeler hakkındaki Deklarasyonun prensiplerini onaylamayı ve ekillendirmeyi desteklemeye devam etmesi gerekmektedir. Ayrıca 6

bölgenin rekabet gücünün artıının çalıma koullarına zarar veren düük maa masrafları üzerine dayanmasını engellemek için ortak görümelerin tevik edilmesi de gereklidir. Ekonomik kalkınma, gelime ve sosyal bütünleme arasındaki dengeyi salamakta sosyal diyalog çok önemli bir rol oynamaktadır. Bu sebeple, yeterli olmadıı veya hiç olmadıı yerlerde sosyal diyalogun desteklenmesi ve oluturulması amacıyla, sendika kurumlarının ve iveren temsilciliklerinin çoaltılması ile toplumsal-mesleki iliki sistemlerinin deerlendirilmesi ve desteklenmesi yerinde olacaktır. Ayrıca, sivil toplum katılımının, yerel, bölgesel, ulusal düzeyde ve Akdeniz in iki kıyısı arasındaki ortaklık alanlarının da tevik edilmesi de gereklidir. Avrupa-Akdeniz ortaklıının kuruluuna sivil toplumun da girmesi için gösterilen çabalara ramen, katılımı hala zayıftır ve bu sebeple bu çerçevede oluturulan deiik kurumların, önümüzdeki senelerde, sivil toplumun ve katılımının Avrupa-Akdeniz ortaklıında daha etkin olması salanarak iki kıyı arasındaki diyalogu tevik edebilecek bir rol oynamaları gerekmektedir. I. GR 1) 2005 Kasım ayında Amman da gerçekletirilen Avrupa-Akdeniz ekonomik ve sosyal Zirvesinin sonuçları, 2006 senesinde Slovenya da gerçekletirilen Avrupa- Akdeniz ekonomik ve sosyal Zirvesi için geçici bir rapor hazırlanmasını öngörmekteydi. Bu belgenin 2007'de «Bir Avrupa-Akdeniz entegre alanının oluturulması için rekabet gücü ve sosyal bütünleme etkenleri» konusunu ele alan nihai bir raporun tanzim edilmesini salaması gerekmektedir. 2) Cezayir ekonomik ve sosyal ulusal konseyi (CNES) ve talya ekonomik ve sosyal ulusal konseyi (CNEL) ibirlii ile spanya ekonomik ve sosyal konseyi yönetimine verilen bu rapor, 15 17 Kasım 2006 tarihleri arasında Slovenya da gerçekletirilen Avrupa-Akdeniz ekonomik ve sosyal zirvesi esnasında sunulmutur. Böylece baka CES lere de, Kasım 2007 de Yunanistan da gerçekletirilecek olan Avrupa- Akdeniz ekonomik ve sosyal zirvesinde sunulacak olan nihai raporun hazırlanmasına katılım imkânı salamıtır. Sonuç olarak, spanya ekonomik ve sosyal Konseyi yönetimindeki ibu nihai rapor, Cezayir ekonomik ve sosyal ulusal konseyi (CNES), talya ekonomik ve sosyal ulusal konseyi (CNEL), Tunus ekonomik ve sosyal konseyi, Malta ekonomik ve sosyal geliim konseyi, Yunanistan ekonomik ve sosyal konseyi ve Türkiye ekonomik ve sosyal konseyi karma danıma komitesinin dayanımasına güvenmektedir. 7

3) Bu raporun hazırlanması talebi, üstü kapalı olarak iki önemli konuyu içermektedir. Öncelikle rekabet gücünü ve sosyal kohezyonu, ayrı ayrı sorunlar olarak deil de toplumların gelimesine kesin olarak balı ortak bir koul olarak deerlendirilmesi uygun olacaktır. Ardından, bu deerlendirmeyi, çok yönlü etkileimi etkilemek için hem ulusal alanlar hem de Akdeniz kıyıları için amak ve yeni ortaklık, ibirlii ve entegrasyon senaryoları sunmak gerekmektedir. Bu balamda, bu raporun amacı, Avrupa-Akdeniz bölgesinde rekabet gücü ve sosyal bütünleme üzerinde etkisi olan farklı unsurların nitel ve nicel analizlerini yapmaktır. Aynı zamanda, güçlü ve zayıf noktalarını ortaya çıkararak durum deerlendirmesi yapılmasını da salayacaktır. Son olarak rapor, entegre bir Avrupa-Akdeniz alanının oluumunda bulunan bütün sosyal ortakların ve hükümetlerin gelecekteki eylem planlarını yansıtan bir sonuç ve tavsiyeler bütününü bir araya toplamaktadır. 4) Her zaman daha açık ve rekabet gücü yüksek ekonomik çevreler içerisinde halkın refahının artması, ekonomik kalkınmayı salayacak ekonomik ve sosyal politikaların gerçekletirilmesini gerektirmektedir. Rekabet gücünün azalmasının sosyal bütünleme üzerinde olumsuz etkileri vardır. Sosyal kohezyonun eitsizliklerinin ve ayrımcılıklarının artması sonucu bir ekonominin etkisi veya rekabet gücü azalır. Bunun için, bu iki noktanın birlikte güçlendirilmesi gerekmektedir. 5) Üstelik, her zaman daha fazla dünya çapında olan bir ekonomik çevrede, bu dünya çapında oluun karısında durabilmek için gerekli olan ekonomik faaliyetler kapsamındaki rekabet gücünün ve deiikliklerin artıı, bazen kısa vadede sarsıcı olabilecek ve böylece sosyal bütünleme üzerinde olumsuz bir etkisi olabilecek uygulamaların gerçekletirilmesini gerektirebilmektedir. Bunu önlemek için, bu düzenlemelerin olması gerektii gibi önceden gerçekletirilmesi ve toplumun bütününün faydalanması amacıyla beraberlerinde kamu hareketleri de olması gerekmektedir. 6) Rekabet gücünün ve sosyal kohezyonun birbirlerine sıkıca balı olmalarından dolayı, birini etkileyen politikaların dierini de etkileyecei göz önünde bulundurularak, bu iki kavram arasındaki mevcut potansiyel bütünleyici unsurlardan faydalanılması önemlidir. Bunun için bu raporun II ve III. bölümlerinde rekabet gücünün ve sosyal kohezyonun etkenlerinin deiik ekillerde açıklandıı gibi, bunların bu iki kavram üzerinde etkili olduunun belirtilmesi uygun olacaktır. 7) Barselona sürecinde önerildii gibi, Avrupa-Akdeniz bölgesinin barı, refah ve paylaılan güvenlik bölgesi olmasını salamak için, rekabet gücünün ve sosyal kohezyonun bu bölgede gelitirilmesi gerekmektedir. Bu balamda, çok sayıda 8

insan kaybına sebep olan Arap-srail çatıması sonucunda bölgede istikrarsızlıın artması, bölgede üretim ve ticari ve turistik faaliyet altyapısının bozulması, kısa ve orta vadede tüm bölgenin rekabet gücü ve sosyal bütünleme durumunu olumsuz etkileyecektir. Bunun için, istikrarı etkili ve sürekli bir ekilde yeniden salamak için acil bir ekilde harekete geçmek gerekmektedir. 8) Akdeniz bölgesinde, Avrupa Birlii ve Akdeniz ortakları arasında 1995 senesinde bildirilen Barselona süreci, bölge ülkelerinin gerek kendi aralarında gerekse dünya ekonomisine entegrasyonunu tevik etmeyi amaçlamaktadır. ki kıyı arasındaki ibirlii, tüm bölgede sosyal, ekonomik ve güvenlik fırsatları sunmak amacıyla saptanan araçlardan biridir. Amman ekonomik ve sosyal konseylerinin 1 Avrupa- Akdeniz zirvesinde ortaya konulduu gibi, artan bölgesel entegrasyonu sadece ticari alıverilerin ve yatırımların artmasını deil aynı zamanda istikrarlı ve sürekli bir ibirliini de gerektirmektedir. Bu durum ülkeler arasında ve içinde mevcut olan eitsizliklerin, sosyal kohezyonun tevik edilmesi ve yoksulluun ortadan kaldırılması ile önlenmesini salayacaktır. Bu balamda ve bu raporun IV. bölümünde Avrupa-Akdeniz in bölgesel ibirliinin daha somut bir ekilde ilemesi üzerine, bunun geni bir konu olmasından dolayı, II ve III. bölümlerde ilenen farklı noktalarda da bu konu mevcut olacaktır. II. REKABET GÜCÜ ÜZERNDE ETKS OLAN ETKENLER 9) Bir ekonominin rekabet gücü genellikle borçların yapısı ve ilgili bedele balı olan ticari sonuçlara balıdır. Bununla birlikte, fiyat-rekabet gücünün üzerine çıkan rekabet gücünün yapısal yaklaımı, refahın artmasını açıklayabilecek etken olarak üretkenlik üzerine dayanmaktadır. Bu durumda üretim gücünün artıı, aratırma, gelitirme ve yenilie ve bunun ekonominin bütününe yansımasına balıdır; bu da altyapılara ayrılan ödenekler, insan sermayesi kalitesi, giriimlerin stratejik ve organizasyon kapasitesi ve kaynakların doru kullanımını salayacak kurumsal bir çevrenin varlıına balıdır. Bu yansımanın aynı zamanda tüm topluma da faydası olacak ve faaliyetlerinin gelimesindeki ekonomik aktörlerin güvenini güçlendirecektir. 10) Bu yaklaımı izleyen bu bölüm, Avrupa-Akdeniz bölgesindeki ülkelerin genel ekonomik durumlarını ve dı ticaret ve dorudan yabancı yatırımlar konularındaki sonuçlarını açıkladıktan sonra, Akdeniz Ortak Ülkelerinin (PPM) modernleme ve 1 CES in La cooperación industrial y tecnológica y la deslocalización en la región euromediterránea [Avrupa-Akdeniz bölgesinde endüstriyel ve teknolojik ibirlii ve delokalizasyon],hakkındaki raporuna bakınız, Kasım 2005. lerde Amman raporu 2005 olarak anılacaktır. 9

dünya ekonomisine katılma süreçlerinin gerçek bir hal alması için gerekli etkenler üzerinde duracaktır. Bu etkenler arasında, siyasi, sanayi ve hükümetle ilgili, giriimlerle ilgili, nakliye ve enerjiye özel bir dikkat göstererek altyapıların oluu ve gelitirilmesi ile, teknolojik boyutlar ve bilgisayar toplumu tarafından sunulan oluumlar ile, insan sermayesi için gerekli tanıtım ile ve bütün bu üretken ve ekonomik potansiyelin en iyi ekilde kullanılması için kalite eitimi ile ilgili balamlar ele alınacaktır. Genel Ekonomik Durum 11) Son be sene içerisinde, Avrupa Birlii, doksanlı yılların ikinci kısmına oranla belirgin bir yavalama göstermitir. Bu durum kendini, özellikle 2005 in ikinci üç aylık döneminden itibaren gösterilen gelime sayesinde 2001 ve 2006 seneleri arasında PIB in (Brüt ç Üretim) ortalama % 1,9 büyüme oranı olarak göstermitir. Aynı ekilde, istihdamın yükselii sınırlandırılmı ve bu da faal nüfusun artıı ile birleip 2004 senesinde en yüksek seviyeye çıkan isizlik oranını, 2006'da % 7,9 oranına indirmitir. Düük kar oranları balamında enflasyon, Avrupa Merkez Bankasının amaçladıı % 2 civarlarında tutulmutur. 12) Bu balamda, Akdeniz in güney kıyısındaki ülkelerin gelimesi, Avrupa Birliinden yüksek ve dünya kalkınmasına daha yakın bir ortalama göstermitir. 2001 ve 2006 seneleri arasında PIB in (Brüt ç Üretim) ortalama büyüme oranı neredeyse tüm ülkelerde % 3,0 oranını geçmitir; en yüksek artılar Ürdün de (%6,2), ardından % 5 e yakın oranlarla Cezayir de, Fas ta, Tunus ta ve Türkiye de görülmütür. Bununla birlikte, bu büyüme, halkın yaam seviyesini düzeltmek için yetersizdir. stihdamın artıı, çalıan halkın artıını desteklemeye yetmemitir. Sonuç olarak Avrupa Birliine girmeye aday ülkelerden Cezayir de 2 en yüksek ve Türkiye de en düük olarak deiiklik gösteren yüksek isizlik oranları gözlemlenmitir (Tablo A.1-1). 13) Kii baına brüt milli gelir (RNB), 2005 de satın alım gücü paritesi olarak, srail haricinde, Suriye için 3 740 Dolar ve Türkiye için 8 420 Dolar arasında duraklamıtır. 1999 senesinden bu yana ciddi bir büyüme gözlemlenmesine ramen, PPM lerin kii baına brüt milli geliri AB nin 25 ülkesinin brüt milli gelirinin % 30 unu korumutur, bu da 1999 da AB-15 ülkesinin kii baına brüt 2 OIT nin Laborsta verileri tabanına göre, Cezayir için verilen en son rakam 2004 senesine tekabül etmektedir ve isizlik oranı % 17,7 oranında bulunmaktadır. Bununla birlikte, ulusal istatistiklere göre, 2006 da bu oran % 12,1 e düecektir. Dier yandan Eurostat rakamları Türkiye nin isizlik oranını 2006 da % 9,4 olarak belirlemitir. 10

milli gelirinin iki puan altındadır. Bu veriler, Akdeniz ortaklarının en gelimi ekonomilere ve özellikle Avrupa Birliine yönelme zorluklarını yansıtmaktadır (). 14) Dier gelime ve eitsizlik göstergeleri de bu Avrupa Birlii ne yönelme çabalarını korumak gerektiini göstermektedir. Bu durumda, PPM ler için ortalaması 38 in üzerinde bulunan bireyler ve konutlar arasındaki gelir eitsizliklerini hesaplayan gösterge olan Gini katsayısını 3 veya srail hariç 0,77 ye eit veya daha düük olan insan geliimi göstergesi (IDH) 4, PPM leri Birlemi Milletler sıralamasına göre 80 ülkenin arkasına yerletirmektedir. 15) Son senelerde ciddi deiikliklere urayan üretim yapısıyla ilgili olarak, 2005 de Mısır, Fas ve Suriye için % 14'ü atıı halde, PIB bütününde tarım aırlıı PPM'lerde düü göstermitir. Sanayi ise, %61 e ulaan Cezayir haricinde %30 unu tekil etmekte idi. Hizmetler PIB e katılımlarını giderek arttırmı ve ülkelerin çounda, %50 nin altında kalan Cezayir, Mısır ve Suriye haricinde, %55 in üzerine çıkmılardır. Aynı ekilde, nüfusun önemli kısmının tarım sektöründe çalıtıı gözlemlenmesine ramen, istihdam hizmet sektöründe younlamıtır. Nüfusunun %44 ü tarım sektöründe çalıan Fas ayrı bir yerdedir ki bu da PIB in sadece % 2,5 unu tekil etmektedir. 16) Genel olarak enflasyon oranı 1995 ten bu yana belirgin bir ekilde düü gösterse de, PPM lerde fiyat geliimi eitsiz bir tutum sergilemektedir. Ürdün, Fas, Suriye ve Tunus haricinde bütün PPM lerde 1997 ye oranla enflasyon oranı dümütür. 1997 de enflasyon oranı % 85,0 olan ve son on senede önemli çabalar göstererek 2006 da bu oranı % 9,3 düüren Türkiye nin durumunun altı çizilmelidir. 2006 da çıkı göstererek PPM lerin ortalamasında % 5,0 a yakın oranlara ulaıldıı halde bu veriler son senelerde bu ülkelerde ulaılan fiyatların artıındaki istikrarı göstermektedir. (Tablo A.1-3). 17) Avrupa Birlii ve PPM ler arasındaki ticari ilikilerle ilgili olarak, bu ülkelerle gerçekletirilen dı ticaretin Barselona sürecinin baından bu yana younlatıını belirtmek gerekir. 2005 te Avrupa Birliinin 25 ülkesinin PPM lerle gerçekletirdii dı ticaret dier dünya ülkeleri ile gözlemlenenin çok üzerinde bir artı göstermitir. PPM lerle ithalatlar % 17 oranında artmıtır oysaki, Avrupa Birliinin 25 ülkesinin dier dünya ülkeleri ile ticaretinin % 14 ve % 10 luk artıı 3 4 Gini katsayısı 0 ve 100 arasında deimektedir, 0 a yakın bir deer gelirlerin kusursuz bir ekilde eit olduunu göstermektedir. IDH, insan geliiminin ölçülmesini ve bir ülkenin ortalama kalkınmasını deerlendirilmesini üç hususa göre salamaktadır : uzun sürelilik ve iyi bir salık, örenime eriim ve saygın bir yaam seviyesi. IDH'yi hesaplamak için referans deerleri unlardır: a) Doumdaki yaama umudu; b) yetikinlerin okuma yazma bilmeme oranı; c) ilk, orta ve yüksek örenimin birlikte brüt oranı; ve d) kii baına Brüt ç Üretim (PPA dolar olarak). 11

karısında ihracatlar % 11 lik bir gelime göstermitir. Sürekli düme eiliminde olmasına ramen ticari bakiye Avrupa Birlii lehine olmaya devam etmektedir, çünkü PPM lerden gelen ithalatlar, Avrupa Birliinden bu ülkelere ihracatlardan daha hızlı artı göstermilerdir (Tablo A.1-4). Ticaret ve dorudan dı yatırımlar akıı 18) Bir ekonominin rekabet gücü, ticari sonuçlarına, büyüme kapasitesine veya dünya pazarlarındaki varlıını korumasına balıdır. Bu yüzden, dı sektörün tutumunun deerlendirilmesi ve bir ülkenin ürünlerinin dünya pazarlarında bulunması veya bulunmaması rekabet gücü seviyesinin belirlenmesini salamaktadır. 19) Fiyat deiikliinin malların potansiyel rekabet gücünü etkileyen önemli bir etken olmasına ramen, bu fiyatlarda yapıacak indirimler her zaman rekabet gücü kazanılması ile sonuçlanmamaktadır. Ürünün kalitesi, talebi karılama kapasitesi, satı sonrası servisi, daıtım aları, yenilik veya finansman koulları, organizasyon ve kurumsal tür görüntüleri veya teknolojik tür büyük önem taımaktadır. Bir ekonominin dünya pazarlarındaki varlıını arttırma kapasitesi, büyük ölçüde, ürünlerinin kalitesini arttırmasına balıdır. Bu da, yenilik ve teknolojiye ayak uydurma, insan sermayesinin eitimi ve kalitesi gibi üretim gücünün dayandıı etkenlere balıdır. 20) Bir önceki bölümde belirttiimiz gibi, AB nin 25 ülkesi ile Akdeniz ortakları arasındaki ticaretle ilgili analiz sonuçları, son on yıllık süre içerisinde bu iki bölge arasındaki ticari alıverilerde net bir artıı gözler önüne sermektedir. Bu bilgiler, Akdeniz ortaklarının AB-25 ülkesi ile dı ticaretin aırlıındaki artıı yansıtmaktadır. 2005 te, AB-25 ülkesinin PPM lerden yaptıkları satın alımlar toplamın % 7,5 unu tekil etmekteydi, bu da bir önceki senedekinden iki on kat daha fazla ve Barselona sürecinin baında, 1995'te tekil ettiklerinin bir buçuk puan üzerinde bir rakamdır. AB-25 ülkesinin PPM'lere satılarının aırlıı ise, 200 senesinde bu yana % 9,5 civarlarında seyretmektedir. (Tablo A.1-4). 21) Ülkelere göre, son seneler içerisinde, Türkiye, Cezayir ve Fas ile olan ticarette bir artı gözlemlenmektedir. Türkiye nin durumunda, AB ile olan ticari alıveriin artıı 1996 senesinde Avrupa Birlii ile imzalanan Gümrük Birlii anlamasından kaynaklanmaktadır. Cezayir in durumunda, bu ülkeden gelen ithalatların güçlü artıı özellikle petrol ve gaz ihracatlarının deerlerinin artıını karılamaktadır. Avrupa Birlii ne belli bir miktarda ihracat gerçekletiren dier ülkeler arasında, Tunus 1995-2005 seneleri arasında en düük artıları gösteren ülke olarak kaydedilmektedir; onu srail ve Mısır takip etmektedir. Son olarak Suriye nin ihracatları her zaman zayıftır. Aynı ey Ürdün ve Lübnan için de geçerlidir. 12

22) Avrupa Birlii, PPM lerin ithalat ve ihracatlarının balıca çıkı ve varı yerini temsil etmektedir, oysaki bu ülkeler arasındaki, toplam ticaretinin sadece %5 ini aan ve özellikle hidrokarbür sektöründe younlaan ticaret hala çok sınırlıdır. PPM lerin kendi aralarındaki çok düük alıveri seviyesi, ticari anlamda yasal kadrolardaki uyum eksiklii, bölgeler arası ticari anlamaların yeni yeni balaması, malların menelerinin açık bir ekilde düzenlenmesini engelleyen mene kuralları ile ilgili mevcut farklı rejimler, karılıklı para birimlerinin kambiyo zorlukları ve kısıtlamaları, gümrük engellerinin devam edii ve özellikle taımacılık konusunda bölgesel altyapı eksiklii ile açıklanabilir. Kukusuz tüm bu koullar bölgenin rekabet gücünü yıpratmaktadır ve Güney-Güney bölgesel ortaklıkla ilgili IV. bölümde göreceimiz gibi, Avrupa-Akdeniz entegrasyonunu derinletirmek amacıyla bu koulların yava yava bertaraf edilmesi uygun olacaktır. 23) PPM ler arasında ticareti engelleyen etkenler, genellikle dorudan yabancı yatırımları da frenlemektedir. PPM lere yapılan yatırım akıları ile ilgili olarak, 2004 senesinde, dorudan yabancı yatırım (IED) giriinde % 2,4 oranında bir düü gözlemlenmitir ancak 2005 senesinde bu durum geni bir ekilde telafi edilmitir. Aynı ekilde PPM lere IED girileri, 2004 senesinde 12,163 milyar dolardan, 2005 senesinde 30,046 milyar dolara geçerek üçe katlanmıtır. 1999-2005 dönemi için PPM lerde kaydedilen IED yüzdesindeki en büyük artı, büyük makro-ekonomik istikrar ve gelecekte Avrupa Birlii ne katılımı sebebiyle gerçekletirilen yapısal reformlar sayesinde Türkiye de kaydedilmitir. (Tablo A.1-5). 24) Son seneler içerisinde, Avrupa Birliinin Akdeniz in güney kıyısı ülkelerine dorudan yabancı yatırım akımları artı ritimlerinde yavalama göstermilerdir ve baka bölgelere, özellikle sivrilen Asya ülkelerine ve orta ve dou Avrupa ülkelerine doru kaymılardır. Gerçekten de, son seneler içerisinde, Avrupa Birliinin yeni on ülkesi, Akdeniz ortaklarının on ülkesinden çok daha önemli dorudan yabancı yatırım akımları görmülerdir. Avrupa Birliinin PPM lere yönelik dorudan yabancı yatırım akımları 2001-2005 döneminde % 13 oranında artı göstermi olmasına ramen Avrupa Birliinin yeni on ülkesinde bu sayı ikiye katlanmıtır (Tablo A.1-6). 25) Ekonomilerinin büyüklüüne oranla, IED stoku PPM lerde, Avrupa Birliinin yeni ülkelerine göre daha düüktür. Bu ülkelerin beinde, yabancı yatırım stoku PIB'lerinin % 50'sini amaktadır oysaki, PPM'lerde sadece Tunus ve Suriye bu eii geçmitir ve Cezayir ve Lübnan %10'lara yaklamılardır. 26) Akdeniz ülkelerinin yabancı yatırımları çekmek için kukusuz çok sayıda avantajları bulunmaktadır: Avrupa Birlii ile corafi yakınlık, makro ekonomi istikrarı, pazarlarının belirgin boyutu, iyi ekillenmi içilikleri, düük çalıma 13

bedelleri ve doal kaynak imkânları. Bununla birlikte, sonuçlar, bu elverili etkenlere bakarak beklenebilecek sonuçlardan çok uzaklardır. Bu durumu açıklayan sebepler, Akdeniz in güney kıyısı ülkeleri arasında yabancı ve ulusal irketlerin bölgesel giriim stratejisi gelitirmesini engelleyen zayıf ticari entegrasyon ve özellikle üretim sisteminin ilemesi üzerinde etkisi olan ve giri kararları alınmasını engelleyen mevcut kurumsal etkenler ve siyasi riskler olarak sayılabilir. Siyasi, kurumsal ve hükümetle ilgili genel durum 27) 1995 deki Barselona sürecinin baından bu yana, Akdeniz bölgesinde istikrarı, barıı ve refahı salamak için temel bir unsur olarak, olabildiince effaf, duraan politik ve kurumsal bir koul salamanın gereklilii konusunda ısrar edilmektedir. Temel özgürlüklere uyarak ve bunları uygulayarak bir HUKUK Devleti ve demokrasiyi gelitirmeyi gerektirmektedir. Ayrıca, ahlak bozukluuna karı mücadeleye öncelik vermek ve irketlerin deerlendii ve gelitii kurumsal, hukuki ve idari koulun iyiletirilme sürecinin de takip edilmesi uygun olacaktır. 28) Haziran 2006 da Tunus ta 5 gerçekletirilen Avrupa-Akdeniz bölgesinin Maliye Bakanları toplantısı esnasında, Akdeniz ülkelerinin kamu sektörünün idaresi konusunda ilerlemeye devam ettikleri ve Ürdün ve Fas ta gerçekletirilen gelimelerinde gösterdii gibi bazı ülkelerde kamu yönetimi kalitesinin arttıının altı çizilmitir. 29) Buna ramen, politik, kurumsal ve hükümetsel koulların iyiletirilmesi için, bazı konuların hala ilenmesi gerekmektedir; bu konular arasında, hükümetlerin faaliyetlerinin çok fiili olmaması, kamu yönetiminin en iyi kalitede olması veya sorumluluk ve bir bilgi dönüü gerektiren kurumsal koulların olmaması sayılabilir. Bunun için öncelikli konular olarak, kamusal müdahalelerin etkisini ve kamu hizmetlerinin kalitesini arttırmak için, eitim, salık veya altyapılar gibi kalıcı kalkınmaya en balı görevlerde Devlet in rolünü yeniden yönlendirme ve güçlendirmeyi belirtmek yerinde olacaktır. 30) Dier bir taraftan, 2005 Amman raporunda da altının çizildii gibi, giriimcilik sektörünün sorunlarından biri pazarları yöneten yasal yönetmeliklerin zayıflıı ve hükümetlerin gayri resmi ekonomi ve çalımayı kontrol etmek ve azaltma zorluklarıdır 6. Bu durum, dolaylı olarak vergi kaçakçılıını ve ahlak bozukluunu 5 6 Avrupa Komisyonu, Euro-Mediterranean Ecofin Ministerial Meeting, Issues paper for discussion: Fiscal performance, quality of public finances and budget management in Mediterranean countries:creating conditions for growth and job creation, Tunus, 25-26 Haziran 2006. Akdeniz ülkelerinin çounda, yasadıı sektör brüt gelirin % 30 civarlarını temsil etmektedir, bu spanya daki % 22 oranından ve OCDE ülkelerinin ortalama %17 oranından yüksektir. 14

kolaylatırmaktadır; elbette bunun sonucunda yabancı yatırımlar engellenmekte ve ekonomik kalkınma frenlenmektedir. Bu yüzden, gerek ulusal gerekse bölgesel ve yerel düzeyde iyi bir hükümet yönetimine balı sorunlar ve vergi kaçakçılıının ve/veya iyeri teftilerinin en iyi ekilde kontrol edilmesi sayesinde gayri resmi ekonomiye karı mücadele, kurumsal çevreyi gelitirmek ve bölgenin yatırım havasını ve ekonomik geliimini tevik etmek için müdahale edilmesi gereken konulardır. Giriim ile ilgili çevre 31) Zenginliin ve istihdamın yaratılması ve rekabet gücünün arttırılması, özel imtiyazın kalkınma motoru olarak önemli bir rol oynadıı güçlü bir üretim zemini gerektirmektedir. Bu balamda, giriimsel zihniyetin ve geni bir giriim kültürünün gelimesi, Avrupa-Akdeniz bölgesinde üzerinde durulması gereken kilit unsurlardır. 32) PPM'lerin (Akdeniz Ortak Ülkeleri) giriimsel zemini, beyan edilen veya edilmeyen yaratılmı istihdamların en büyük kısmından sorumlu olan küçük firmaların üstünlüü ile tanımlanmaktadır. Femise 7 in son raporunda iaret edildii gibi, PPM lerin firmalarının % 90 ı 1 ile 49 arasında ücretli çalıan bulundurmaktadır, bu ekonomilerin katma deerinin % 30 ila %50 sini idare etmektedirler ve bölgede yaratılan istihdamın % 60 ile %70 inden sorumludurlar. Mısır da, firmaların %97 si PME/PMI dirler (Küçük ve Orta Firmalar/ Küçük ve Orta Sanayiler) ve yaratılan istihdamın %62 sini idare etmektedirler. Lübnan da, firmaların %96 sı mikro firmalardır ve toplam istihdamın %50 sini tekil etmektedirler. Fas ta, PME/PMI ler firmalar toplamının %99 unu ve toplam istihdamın %70 den fazlasını tekil etmektedirler. 33) Dier taraftan, Avrupa Birliinde firmalar toplamının %10 unu temsil eden ve istihdamın 8 %8 inden sorumlu olan sosyal ekonomi firmaları da (kooperatif firmalar, karılıklı yardım kuruluları, gelime kurumları, vakıflar ve çalıanların hisse sahibi olduu dier firma ekilleri) PPM lerin bünyesinde önemli bir role sahiptirler. PPM lerin bütünü için benzer verilerin olmamasına ramen, Türkiye, Mısır ve Fas ta, katılımcı veya hissedar sayısı 8 ile 12 milyon kii arasında olan çok sayıda kooperatif ve yardım kurumları kaydedilmitir. 7 Femise, Avrupa-Akdeniz ortaklıı hakkında 2005 Femise Raporu, ubat 2006. 8 Bakınız http://cepes.artempus.net/articulo3.cfm?idarticulo=47&iddisciplina=1). PPM lerde sosyal ekonomi firmaları ile ilgili daha geni bilgi için, Kasım 2005 Avrupa-Akdeniz Devlet ve hükümet bakanları Zirvesindeki Avrupa-Akdeniz sosyal ekonomi aı deklarasyonuna bakınız. 15

34) Yukarıda belirtilen düük dorudan yabancı yatırımlar seviyesi, bölgedeki giriim çevresi kalitesinin her zaman yetersiz olduunu göstermektedir. Gerçekten de, bölgenin yatırımlar havasında olumsuz etkisi olan etkenler arasında, daha önce de belirttiimiz gibi, bir bürokrasinin ve aırı derecede yönetmelik baskısının varlıı, effaflık eksiklii, yasal ve kurumsal taslakların karııklıı veya bir firma kurmak için gerekli koulların yerine getirilme zorlukları sayılabilir. Tüm bunlar aynı zamanda bozulmayı kolaylatırabilir ve i bedellerini arttırabilir (Tablo A.1-7). 35) Tüm Akdeniz ortaklarının, MED BEST 9 raporunda belirtilmi olan ve Amman 2005 raporunda yeniden ele alınmı olan firma kurulularını kolaylatırma çabalarına ramen, firma kurulu ve likidasyonu için karılaılan zorluklar ve firma sahiplerinin üstlenmek zorunda oldukları yüksek meblalar halen önemli düzeyde bulunmaktadır. Bu sebeple, PPM lerin çou, bir i kurmak için en çok zorluklarla karılaan Avrupa Birlii ortak ülkeleri arasında yer almaktadırlar. 36) Kredi alabilme ve mülkiyet hakları, giriimcilik sektörünün gelimesini kolaylatıran veya engelleyen dier temel unsurlardır. Özel sektör için kredi alabilme imkânları her zaman çok sınırlıdır. Bu durum, güney kıyısındaki çok sayıda ülkede, bankacılık sektörünün ve banka olmayan finansal kuruluların az gelimi olmasından kaynaklanmaktadır. Kredi için genellikle Devlet firmalarına müracaat ediliyor, çok yüksek teminatlar talep ediliyor ve bazen borçların hukuki yollarla geri alınması zor olmaktadır. Kredi alabilmenin zor olması, daha önce bahsettiimiz gayri resmi faaliyetlerin artmasına sebep olan bir baka unsurdur. Mülkiyet hakkı ile ilgili olarak, mülkiyet eriimini kolaylatıracak hukuki ve kurumsal bir kadronun pekitirilmesi için, tüm PPM lerin, kendi aralarında daha fazla ibirliine ihtiyaçları vardır. (entelektüel mülkiyet dahil). Taımacılık, enerji ve telekomünikasyon alt yapıları 37) Ticari muamele bedellerinin azaltılması, Akdeniz in iki kıyısı ve PPM ler arasındaki alıverii arttırmak ve bölge düzeyinde rekabet gücü kazanılması için, uyarlanmı taımacılık, enerji ve telekomünikasyon alt yapılarının bulunması gerekmektedir. Gerçekten de, 2010 yılında PPM ler ve Avrupa Birlii arasında bir serbest bölge kurma hedefi, etkili ve güvenli bir ekilde ileyen ve bölgede istikrar ve kalkınma salanmasına katkıda bulunan bir alt yapı sistemi gelitirilmesini gerektirmektedir. 9 17 Eylül 2004, SEC Avrupa Komisyonu (2004). Report on the measures implemented by the Mediterranean partners to stimulate entrepreneurship and competitiveness (Med Best Report). 16

38) Alt yapı projelerindeki yatırımlarla ilgili bilgiler, özel bir katılımla gerçekletirilen yatırım projelerinin büyük çounluunun telekomünikasyon sektöründe, ardından enerji sektöründe ve daha az ölçüde taımacılık sektöründe olduunu göstermektedir. Pratik olarak tüm PPM ler telekomünikasyon alt yapıları için yatırım projelerine katılmılardır ama sadece Mısır, Ürdün ve Fas dier iki sektörde de katılmılardır. Türkiye, tüm sektörlerdeki katılımı haricinde, aynı zamanda dier ülkelerden çok daha önemli meblalarda yatırımda bulunmutur (TablO A.1-8). 39) PPM ler tarafından gerçekletirilen altyapı yatırımlarının halen yetersiz olduu gözlemlenmektedir; bu da pazarları birletirmek için bölgeler arası yeterli altyapı aının olmamasına sebep olmaktadır. 2000-2004 dönemi süresince yol kalitesi artmaya devam etse de, tüm PPM ler ortalamasında, bu yolların % 70 inden azı asfaltlanmıtır. Bu alanda, Türkiye asfaltlanmı % 42 km ile ve Suriye % 20 km ile kendini göstermektedir. (Tablo A.1-9). Ayrıca, demiryolları ve denizyolları aının ara balantıları konusunda younlaılması uygun olacaktır. Bu balamda, Avrupa Birlii ile PPM ler arasında iyi balantılar sunan, bir Avrupa-Akdeniz taımacılık sisteminin gelitirilmesini desteklemek için, öncelikli eylem planları, sektörün yönetimi için eksiksiz kurumsal ve yasal reformların gerçekletirilmesi, Akdeniz ötesi çok ekilli bir taımacılık aının gelitirilmesi ve altyapı konusunda belirgin yatırımlar yapılması üzerinde younlamıtır. 40) Bu alanda Avrupa-Akdeniz ortaklıı, sürekli çabaların gösterilmesini gerektiren eksiklikler gözlemlenmesine ramen yava yava ve gittikçe daha önemli ilerlemeler göstermektedir. 1998 de kurulmasından bu yana, Forum Euromed Transport, deneyimlerini paylaarak ve farklı projeler gerçekletirerek bir durum deerlendirmesi yapılmasını salamıtır. Bu forum çerçevesinde, Kasım 2005 te, «Avrupa-Akdeniz bölgesinde taımacılık hakkında mavi kitap» hazırlanmıtır. Bir durum deerlendirmesi yaptıktan sonra, gelecek seneler içerisinde bir taımacılık entegre sisteminin gelitirilmesi için balıca yönlendirmeleri bir araya toplamaktadır. 41) Bu belge, Aralık 2005 te gerçekletirilen Avrupa-Akdeniz ulatırma bakanları Konferansı esnasında görüme tabanı olarak kullanılmıtır. Pazarların açılması konusunda ve fonksiyonların ayrılması için gösterilen çabalar konusunda son senelerde gösterilen gelimeler tespit edildikten sonra, bölgede sürekli ekonomik ve sosyal kalkınma elde edebilmek amacıyla bu alanda ibirlii yapmanın ihtiyacı üzerinde durulmutur. Finansman ile ilgili olarak, bölgede yeni projeleri desteklemek için Femip aracının ve 2007 den itibaren Meda yerine geçecek olan (bakınız bölüm IV) yeni komuluk politikasının finansal aracının öneminin altı çizilmitir. 17

42) Enerji alanında, Avrupa-Akdeniz ortaklıı, bölgede enerji pazarlarının dereceli entegrasyonuna devam etmilerdir. 1996 da, Avrupa-Akdeniz enerji forumunun yaratılmasını kolaylatıran enerji sektöründe Avrupa-Akdeniz ortaklıı hakkındaki Konferanstaki tutum, balıca eylem planları olarak, farklı ülkeler arasında balantı altyapılarının gelimesi sayesinde ikmal güvenlii ve 2010 da sektörün serbestletirilmesini ve çevre korumasını salamak amacıyla enerji balantılarını güçlendirmek amacıyla enerjiye balı endüstrilerin rekabet gücü belirlenmitir. BU balamda, Akdeniz havzasının enerji balantılarının gelitirilmesi ve güçlendirilmesi için önemli adımlar atılmıtır. Bölgesel projelerin gelitirilmesi, AB-Magreb elektrik pazarının ve AB-Mashreq gaz pazarının kademeli olarak kurulması ve srail ve Filistin arasında ortak çıkarlı enerji projelerinin tanıtımı konuları üzerinde younlamıtır. Ayrıca, Akdeniz ülkeleriyle ortak bir enerji politikası ve ibirlii sergilemek için bir Avrupa-Akdeniz enerji platformu da (REMEP) kurulmutur. 43) Barselona sürecinin baından bu yana, PPM ler üretim artıında bir buçuk puanı geçen Avrupa Birliinden daha iyi bir üretim ve tüketim artıı ritmi yakalamılardır. Ülkelere göre, Mısır, Suriye ve Cezayir tükettiklerinden çok daha büyük miktarda enerji üretmilerdir. Cezayir in durumu 2004 de özellikle daha belirgindir; üretimleri tüketimlerinden be kat fazlasına ulamıtır. srail haricinde PPM lerin bütününde, kii baına elektrik olarak enerji tüketimi, AB-25 ülkesinde kaydedilen tüketimin çeyrei dolaylarında bulunmaktadır (Tablo A.1-10). 44) Özellikle bugün, yüksek gaz ve petrol fiyatlarıyla ve enerji talebinde genel bir artıla faydalandıımız çevrede, enerji alanında ortak bir kadro oluturulması dorultusundaki geliimini devam ettirmek için, Mart 2006 da Avrupa Komisyonu «sürekli, rekabet gücü yüksek ve güvenli bir enerji için Avrupa stratejisi» Yeil Kitabını onaylamıtır. Bu belge PPM lerle ilikileri çerçevelemektedir. Enerji konusunda, yatırımı ve kalkınmayı ve aynı zamanda AB-25 ülkesi ve komuları için güvenli ikmali destekleyen istikrarlı bir kadro ve effaf bir pazar yaratmak amacıyla en yakın ülkeleri entegre etmek için pazarı genileterek tutarlı bir dı politika gelitirmek için global bir anlama yapma gereklilii üzerinde durmaktadır. Yeil kitap böylece, AB-25 ülkesinin gazını tedarik ettii için önemli olması sebebiyle Cezayir'le 10 özel bir ortaklık kurmak gibi yeni bir anlama veya iki yanlı anlamalar sayesinde enerji konusunda Avrupa devletlerini bir araya toplayan bir topluluk kurma imkânını hedeflemektedir. 10 Bu sektörün en çok kapsadıı üçüncü ülkelerle diyalogu desteklemek amacıyla, Avrupa Birlii, 2006 sonunda enerji konusunda bir Avrupa-Akdeniz konferansı gerçekletirecektir. Bu konferans Ab'nin sektörde büyük dı politika hatlarının belirlenmesini ve ikmalin salanmasını salayacaktır. 18

45) Mart 2007 de, Avrupa için bir enerji politikasının tanımlanması ile ilgili 2007-2013 Eylem planının onaylanması, Birliin yabancı politika ve bunun sonucunda PPM'lerle ilikiler konusunda eylem hatlarını yeniden ele almaktadır. Bu ülkelerle ilikilerin güçlendirilmesi ve enerjinin Avrupa Birliinin tüm yabancı ilikilerinin merkez unsuru olarak görülmesi ihtiyacının altını çizmektedir 11. R&D de teknoloji ve yatırımlar transferi 46) Uluslararası ticaret ve yatırımlar sayesinde dıarıdan üretilen yeniliklerin entegrasyonundan baımsız olarak, üretimsel yapının bütününe doru etkileri sonucundaki çoalma ile, PPM lerin rekabet gücünün artması, önemli aratırma ve gelitirme çabalarını gerektirmektedir. 47) irketler tarafından yeni teknolojilerin kabul edilmesi, ekonomik kalkınmada temel bir rol oynamaktadır. R&D (Aratırma & Gelitirme) alanında yapılan yatırımlar, ticari alıverilerin desteklenmesini ve üretim gücünü arttırarak, en iyi katma deerle yeni istihdamların yaratılmasını salamaktadır. Ayrıca, alıcı ülkenin bakı açısına göre, aratırma ve gelitirmenin uluslararası düzeye getirilmesi, sadece baka bir ülkede yaratılan bir teknolojinin transferini salamakta deil aynı zamanda ülkede teknoloji yaratma sürecini desteklemektedir. Böylece, gerekli teknolojik ve yenilikçi kapasiteyi elde edebilselerdi PPM lerin rekabet gücü artacaktı. 48) PPM lerin çounda, R&D faaliyetlerine yönelik kaynakların oranı, 1987 ve 1997 arasında PIB'in (Brüt ç Üretim) %0,7'sini aarken, 2000-2004 döneminde % 1,1 e ulaarak son on sene içerisinde belirgin bir ekilde artmıtır. Buna ramen, Avrupa Birliinin % 1,5 luk ortalamasının altında kalmaktadır (Tablo A.1-11). Ayrıca, 2000-2004 dönemi esnasında, PPM lerde R&D deki aratırmacıların sayısı, bir önceki on senelik döneminkinin be kat fazlası bir ortalama ulamıtır; oysaki bu rakam AV-25 ülkesinin milyon kii baına düen 2 800 aratırmacısının çok uzaında bir rakamdır. Yabancılarla yapılan ender yüksek teknoloji veya lisans ihracatları bu alanda çaba gösterilmesinin gerektiinin kanıtıdır. 49) Bu yüzden, aratırma ve gelitirmeye yönelik kamu harcamalarını arttırmak amacıyla AB-25 ülkesinin daha güçlü bir yükümlülük alması gerekmektedir. Eitimi ve aynı zamanda iki kıyı arasındaki alıveriin desteklenmesini de salayacakladır. Ayrıca, teknolojik potansiyelli sektörleri destekleyerek harcamalara öncelik verilmesi ve sürekli ve artan bir ekilde Avrupa-Akdeniz 11 Brüksel Avrupa Konseyi (2007): Bakanlık sonuçları, 8-9 Mars 2007 ve COM (2007), 1 final, 10 Ocak, Avrupa için bir enerji politikası. 19

bölgesinin rekabet gücünün desteklenmesi amacıyla bilimsel ve teknik altyapıların, taımacılık ve telekomünikasyonun gelitirilmesini de desteklemek gereklidir. 50) Avrupa Birliinin ve Akdeniz ortaklarının aratırma ve gelitirme konusundaki ibirlii, baarı bugüne kadar yavalamı olsa da belirgin olarak bu konuları amaçlamaktaydı. Bu ibirlii 1995 ten bu yana, Birliin R&D kadrosu programları dahilinde INCO-Med programları ile gelimitir. L INCO-Med III (2000-2006) halen yürürlüktedir. Aratırma ve gelitirme 6. kadro programı olarak yerini almıtır ve çevre, kültürel mirasın korunması ve salık üzerinde odaklanmaktadır. 51) 2005 Amman raporunun da belirttii gibi, INCO-Med programlarının sonuçlarının analizi, özellikle bu ülkelerin kadro programına katılmalarını kolaylatıran altyapıların olmaması sebebiyle PPM ler bünyesinde sınırlı bir baarı göstermektedir. Bu sebeple, 6. PCRD deki gibi, Komisyon, dünyanın kalanına ve özellikle bu bölgeye Avrupa aratırma bölgesini açarak Akdeniz ülkelerini daha iyi entegre etme arzusunu ifade etmitir. «Akdeniz ülkelerine aratırma Avrupa bölgesinin açılıı» projesi, aynı zamanda halen Türkiye de var olan aın gelitirilmesini salayarak üç Akdeniz ülkesinde (Fas, Ürdün ve Tunus) bir bilgi Noktaları ilemsel aının kurulması için gerekli tedbirlerin tasarlanması ve uygulanmasını amaçlamaktadır. 52) Dier taraftan, Haziran 2006 da Viyana da gerçekletirilen Avrupa-Akdeniz 12, ortaklıı için takip Komitesinin son toplantısı, bölgenin önceliklerini tanımlayan, PPM ler ile ibirliini kolaylatıran ve iki taraflı ibirlii programlarının gelitirilmesi sayesinde mümkün olduu kadar çok ülkeyi kapsayan bir Avrupa- Akdeniz R&D politikasının salamlatırılmasının gerekliliini kabul etmitir. Ayrıca, 18 Aralık 2006 da kabul edilen ve ibirlikleri, fikirler, kiiler ve kapasiteler 13 olmak üzere dört özel programın tasarlanmasına dayanan 7. kadro Programı tarafından önerilen sırada, bilim ve teknoloji alanlarında Avrupa-Akdeniz ibirliinin oluturulmasını tavsiye etmitir. PPM lerin durumunda, 7. kadro 12 13 Haziran 2003 de kurulan, Avrupa-Akdeniz ortaklıı için takip Komitesi (Monitoring Committee, MoCo), tavsiyelerini, bilim ve teknoloji konularında iki yanlı, bölgesel ve çok yanlı ibirlii sinerjilerini iyiletirme ve AB nin ve PPM lerin Avrupa R&D programlarına katılımlarını desteklemek için iyi uygulamaların tanımlanması ihtiyaçları üzerine odaklamaktadır. birlii programı, tüm ülkelerin R&D faaliyetlerine katılmaları ile teknolojik gelimenin kilit alanlarını younlatırmak amacıyla endüstri ve üniversite arasındaki ibirliini desteklemeyi amaçlamaktadır. Fikirler programı, dinamizm, yaratıcılık ve mükemmel Avrupa aratırmasına yönelik aratırmaları desteklemekte ve üçüncü ülkelerden gelen yüksek vasıflı aratırmacıları tevik etmektedir; yeni kurulmu olan Avrupa aratırma Konseyi tarafından uygulanacaktır. Kiiler programı, bilim ve teknoloji anlamaları sayesinde AB ve komu ülkeleri arasında bir deikenlik balamı yaratmayı amaçlamaktadır. Son olarak kapasiteler programı, aratırma ve yenilik kapasitelerini ve üretim sektörüne transferlerini kolaylatırır. 20