HİKMET YURDU Düşünce Yorum Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi

Benzer belgeler
İMAN/İNANÇ ve TANRI TASAVVURU GELİŞİMİ JAMES FOWLER

Web adresi. Psikolojiye Giriş. Diğer hayvanlar da aynı türde bir dile sahip midir? Dil (devam) Şimdinin Bilinci, Geçmişin Bilinci Ders 7

KONU 3: PALEOLİTİK ÇAĞ (Eski Taş Çağı)

BİLİŞSEL NÖROBİLİM BİLGİ İŞLEME SÜREÇ VE YAKLAŞIMLARI

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI

TÜFEK, MİKROP VE ÇELİK

BĠLĠŞSEL GELĠŞĠM. Jean Piaget ve Jerome Bruner. Dr. Halise Kader ZENGĠN

Tasarım Psikolojisi (GRT 312) Ders Detayları

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN ve ZAMAN

İÇİNDEKİLER. Gelişim Kuramları 22 Eylem Kuramı ve Toplumsal Yapılandırmacılık 28

T.C. İSTANBUL RUMELİ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK HİZMETLERİ MESLEK YÜKSEKOKULU AMELİYATHANE HİZMETLERİ PROGRAMI 2. SINIF 1. DÖNEM DERS İZLENCESİ

2. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (13 Şubat- 24 Mart 2017)

Farkındalık Okuma öncesinde kullanılan stratejiler Okuma sırasında kullanılan stratejiler

Bilişsel Gelişim. Psikolojiye Giriş. Okuma raporu #1. Ders asistanım kim? (düzeltilmiş) Bebek Olmak Nasıl Bir Şey? Düşüncenin Gelişimi Ders 5


İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III

ZEKA ATÖLYESİ AKIL OYUNLAR

İletişimin Sınıflandırılması

ÜNİTE:1 Psikolojinin Tanımı ve Kapsamı. ÜNİTE:2 Psikolojide Araştırma Yöntemleri. ÜNİTE:3 Sinir Sisteminin Yapısı ve İşlevleri

ANTROPOLOG TANIM A- GÖREVLER

KONU 2: HAMMADDE KAVRAMI, HAMMADDE ÇEŞİTLERİ, HAMMADDE TEMİNİ VE STRATEJİLERİ

Nasıl Bir Zekâya Sahipsiniz? - Genç Gelişim Kişisel Gelişim. Ayın Testi

2. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (20 Ekim Aralık 2014 )

Beyin Temelli ve Basamaklı Öğrenme S


Yapılandırmacı anlayışta bilgi, sadece dış dünyanın bir kopyası ya da bir kişiden diğerine geçen edilgen bir emilim değildir.

X X X X X X X X X X X

DİNİ GELİŞİM. Bilişsel Yaklaşım Çerçevesinde Tanrı Tasavvuru ve Dinî Yargı Gelişimi

EVRİM VE FOSİL KANITLAR 12

VYGOTSKY SİSTEMİ: KÜLTÜREL-TARİHSEL GELİŞİM KURAMI

2. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (18 Ocak-11 Mart 2016 )

Çoklu Zekâ ve Beynin Etkili Kullanımı ÇOKLU ZEKÂ KURAMI

1 Bilişsel Psikolojiye Giriş 1

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN

Evrim Teorisine Giriş. Evrim çoğunluk tarafından yanlış bilinir, fakat bu durum herkesin evrim hakkında bir fikri olmasını engellemez.

DAVRANIŞ BİLİMLERİ TIPSAL PSİKOLOJİYE GİRİŞ. Doç. Dr. Lü)ullah Beşiroğlu

Eğitim Fakülteleri ve İlköğretim Öğretmenleri için Matematik Öğretimi

Aklımızı Değişen İklime mi Borçluyuz? Nüzhet Dalfes İTÜ

2. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ. ( 14 Mart 22 Nisan 2016 )

DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ

Ana fikir: Oyun ile duygularımızı ve düşüncelerimizi farklı şekilde ifade edebiliriz.

TÜRKĠYE YÜKSEKÖĞRETĠM YETERLĠLĠKLER ÇERÇEVESĠ-PROGRAM YETERLĠLĠKLERĠ-TEMEL ALAN YETERLĠLĠKLERĠ ĠLĠġKĠSĠ

4 GİRİŞ BİLİŞ NEDİR?

YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ BİLİŞSEL BİLİMLER YÜKSEK LİSANS PROGRAMI BİLGİ PAKETİ

ÜNİTE:1. Sosyal Psikoloji Nedir? ÜNİTE:2. Sosyal Algı: İzlenim Oluşturma ÜNİTE:3. Sosyal Biliş ÜNİTE:4. Sosyal Etki ve Sosyal Güç ÜNİTE:5

BÖLÜM 1 Nitel Araştırmayı Anlamak Nitel Bir Araştırmacı Gibi Düşünmek Nicel Araştırmaya Dayalı Nitel Bir Araştırma Yürütme...

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞA GİRİŞ İLK DERS

KAVRAMLAR TUTUMLAR BECERİLER

Temel Kavramlar Bilgi :

ÇOCUK VE KÜTÜPHANE. Zeynep Bayram. Kastamonu Üniversitesi Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümü 4. Sınıf.

Sorgulama Hatları: Değerli Velilerimiz,

Yaşam alanları ihtiyaca ve koşullara göre değişiklik. gösterir. BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN

Üçüncü baskıya ön söz Çeviri editörünün ön sözü Teşekkür. 1 Giriş 1

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BÖLÜMÜ

3. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ (27 Mart - 12 Mayıs 2017 )

Öğrenme nedir? Büyüme ve yaşa atfedilmeyecek yaşantılar sonucunda davranış ve tutumlarda meydana gelen nispeten kalıcı etkisi uzun süre

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Dr. Halise Kader ZENGİN

2. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ. ( 27 Mart-12 Mayıs 2017 )

GELİŞİM, KALITIM ÇEVRE ETKİLEŞİMİNİN BİR ÜRÜNÜDÜR.

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DERS TANITIM FORMU ÖĞRETİM GÜZ YARIYILI

ÖZEL EGEBERK ANAOKULU Sorgulama Programı. Kendimizi ifade etme yollarımız

Kolektif zekayı oluşturmak ve kullanmak isteyen yöneticiler için pratik bir program

YÖNETİCİ DURUMUNDA OLANLARIN

2. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (12 Ġubat-23 Mart 2018 )

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN VE ZAMAN

Havacılıkta İnsan Faktörleri. Uçak Müh.Tevfik Uyar, MBA

1. ÜNİTE İÇİNDEKİLER EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1

EĞİTİM PSİKOLOJİSİ KISA ÖZET KOLAYAOF

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

Benjamin Beit-Hallahmi, Prolegomena to The Psychological Study of Religion, London and Toronto: Associated University Press, 1989.

Öğr. Gör. Özlem BAĞCI

Bu dersin ön koşulu yada eş koşulu bulunmamaktadır.

Felsefe Nedir OKG 1201 EĞİTİM FELSEFESİ. Felsefe: Bilgelik sevgisi Filozof: Bilgelik, hikmet yolunu arayan kişi

2. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (19 Aralık Şubat 2017)

2. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (07 Aralık Ocak 2016)

BİLİŞSEL PSİKOLOJİ VE BİLGİ İŞLEME MODELİ BİLGİ İŞLEME SÜREÇ VE YAKLAŞIMLARI

4. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (22 Ekim-14 Aralık 2012)

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...III ÜNİTE: 1. PSİKOLOJİ VE GELİŞİM PSİKOLOJİSİ15

Uzaktan Eğitim. Doç.Dr. Ali Haydar ŞAR

Bahar Dönemi Fizik Bölümü Fizik II Dersi Çıktılarının Gerçekleşme Derecesi Program Çıktılarının Ders Kazanımlarına Katkısı Anketi

Wertheimer, Köhler ve Kofka tarafından geliştirilmiş bir yaklaşımdır. Gestalt psikolojisi, bilişsel süreçler içerisinde özellikle "algı" ve "algısal

TERAKKİ VAKFI ÖZEL ŞİŞLİ TERAKKİ ANAOKULU EĞİTİM YILI Bilgi Bülteni Sayı:7 4 5 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM BASAMAKLARI

OKUMA YAZMAYA HAZIRLIK ÇALIŞMALARI

Öğretim Stratejileri. Öğretim Yöntemleri. Öğretim Teknikleri

Bununla birlikte, ismini veren buluntu iyi bir zamana rast geldi. Sadece üç

İşletmelerde Stratejik Yönetim

3. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ. (11 Mayıs -19 Haziran 2015 )

Ekolojik Tasarımlar ve Sanat

2. Aşağıdaki öğrenme stratejileri ile beceri eşleştirmelerinden hangisi yanlıştır? Evrim OĞUZ

4. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ. (30 Mart 15 Mayıs 2015 )

BULUNDUĞUMUZ MEKAN VE ZAMAN

Ders İzlencesi Eğitim Yılı ve Güz Dönemi Program adı: ÇOCUK GELİŞİMİ PROGRAMI

3. SINIF PYP VELİ BÜLTENİ (18 Ocak Mart 2016)

1. Sosyolojiye Giriş, Gelişim Süreci ve Kuramsal Yaklaşımlar. 2. Kültür, Toplumsal Değişme ve Tabakalaşma. 3. Aile. 4. Ekonomi, Teknoloji ve Çevre

1.SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ. ( 04 Mayıs - 13 Haziran 2018 )

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS Bilim Tarihi ve Felsefesi GKS Ön Koşul Dersler

Hayvanların Evrimi IV (İnsan) Yrd.Doç.Dr.Yosun MATER

Fosillerin Sınıflandırılması

1 SF. Kuzucuk Okul Öncesi Eğitim Seti

Transkript:

HİKMET YURDU Düşünce Yorum Sosyal Bilimler Araştırma Dergisi ISSN: 1308-6944 www.hikmetyurdu.com Hikmet Yurdu, Yıl: 8, C: 8, Sayı: 16, Temmuz Aralık, 2015/2, ss. 253-265 KİTAP TANITIMI PREHİSTORYADAN GÜNÜMÜZE AKLIN EVRİMİ Uzman Latif Gökalp Emniyet Genel Müdürlüğü latifgokalp@msn.com Kitap Adı Yazarı Çevirmen : Aklın Tarih Öncesi (Orijinal isim: The Prehistory of Mind) : Steven Mithen : İrem Kutluk Yayın Tarihi : 2000-01-27 Baskı Sayısı : 1. Baskı Sayfa Sayısı : 312 Yayınevi Dil Kategori : Dost Kitabevi : Türkçe (Orijinal Dili: İngilizce) : Arkeoloji, Bilim Tarihi. İncelediğimiz kitabın yazarı hakkında kısaca bilgi verecek olursak: Steven Mithen, Slade Güzel Sanatlar Okulunda, Sheffield Üniversitesi, York Üniversitesi ve Cambridge Üniversitesi'nde öğrenim görmüştür. Prehistorya ve Arkeoloji alanında doktora yapmıştır. Reading Üniversitesi nde öğretim görevlisi olarak çalışmıştır. 2000 yılında Prehistorya alanında profesör olmuştur. 2004 yılında Britanya Akademi üyesi seçilmiştir. Etkin bir alan araştırmacısı olarak Batı İskoçya da kazı çalışmaları yönetmektedir. Mithen in, bu kitabı on bir bölüm ve sonsözden (Tarımın Kökenleri) oluşmaktadır. Kitabın adı ve diğer bölüm başlıkları kitap içeriğine uygun olarak okuyucuya sunulmuştur. Yazar görüşünü gerekçelendirmede başarılı olup, ele aldığı konuyu kavramsal olarak açıklayabilmiş, vermiş olduğu bilgiler açık, net ve doyurucu olmuştur. Yazarın kullandığı örnekler, eserin anlaşılmasına katkıda bulunmuştur. Mithen in, evrimin prehistoryadan bugüne ve geleceğe uzanan bu eseri arkeoloji, antropoloji ve bilim tarihi çalışanları için temel bir başvuru kaynağı niteliğindedir.

254 Kitap Tanıtımı: Prehistoryadan Günümüze Aklın Evrimi İnsan evrimi üzerine geliştirilmiş kuramlar ile ilgili yayımlanan en ilgi çekici çalışmalardan biri olan bu kitap, arkeolojik bulguların bu alandaki büyük bir önemini ortaya koyuyor. Farklı yerleşim alanlarında bulunan eşya, araç ve gereçler, insanoğlunun kendi etrafında kurduğu mikrokozmosun temel gerekliliklerinden evrensel bir yaşama mekânının şekillendirilmesine kadar evrim sürecinin genel ve bütünlüklü bir dökümüdür. Evrimin fiziksel gelişiminin ötesinde, insanın, toplumsal yönleriyle de doğal çevriminin temel taşı olduğunu vurgulayan bu kitabında Mithen, çocuk psikolojisinden modüler akla kadar disiplinler arası bir yaklaşımla düşüncelerini okurla paylaşıyor. Kitap ile ilgili genel bilgiler verdikten sonra - kitabı daha anlaşılır kılmak için - önce de ifade ettiğimiz on bir bölüm ve sonsözü ayrı ayrı ele alıp incelemeye çalışacağız: 1.İnsan Aklı Konusunda Neden Arkeoloğa Danışmak Gereksin? Steven Mithen, aslında kitabın genel bir çerçevesini birinci bölümde çizmiştir. Hangi bölümde nasıl sorular sorup bunların cevabını bulmaya çalıştığını ve bunu yaparken de tartışma havası yaratıp mesajını okuyucuya vermek istediğini görüyoruz. Bölüme akıl gibi soyut bir kavramla başlıyor. Bunu ele almak için diğer bilim dalı ya da disiplinler varken arkeolojinin varlığına ihtiyaç duyulmasının sebebi tartışılıyor. Aklı açıklamak için psikolog, filozof, primatolog, biyolog, antropolog, nörolog vb. bilim adamlarından yararlanabileceği gibi arkeoloğun ya da arkeolojinin aslında aklın anlaşılabilmesi ve açıklanabilmesi için başrolde olduğunu S. Mithen in vurguladığını görmekteyiz. Mithen, Yaratılışçıların, aklın kutsal yaratılışın parçası olduğu ve tam olarak gelişmiş bir şekilde birden ortaya çıkma fikrine karşı çıkar. Bunu yaparken de çağdaş aklın anlaşılmasında rol oynayan Austrapithecus, Homo habilis, Homo erectus, Homo neanderthalensis ve Homo sapiens sapiensin akıllarını incelediğini bu süreçle birlikte onların alet yapma becerilerini göz önüne alarak bunu açıklamaya çalıştığını görüyoruz. Birinci bölümde dikkatimizi çeken başka bir nokta ise akılla ilgili olan iki görüşün yani Genelleşmiş ve Özelleşmiş yaklaşımların mücadelelerinin kitap boyunca süreceği sinyalidir. Burada bu görüşlere kısaca değinilebiliriz. Standart Toplum Bilim modeli genelleşmiş akılsal yaklaşım: İçeriği olmayan genel amaçlı öğrenme mekanizması şeklinde ifade edilirken, Evrim Psikolojisi modeli özelleşmiş akılsal yaklaşım: Çok seçenekli, içerik açısından zengin, alanı belli akılsal modüler olarak açıklanabilir. www.hikmetyurdu.com www.hikmetyurdu.net www.hikmetyurdu.org

Uzman Latif Gökalp 255 S.Mithen, kitap boyunca sanat, din ve bilimin çeşitli kaynaklarını ele alarak Yaratılışçı iddiayı reddedebilecek verilere ulaşacağını bunu yaparken de arkeoloğa neden ihtiyaç duyulur sorusunun cevabını ortaya koyacağını söylüyor. 2. Geçmişimizle İlgili Bir Tiyatro Oyunu Mithen, aklın tarih öncesini incelerken çıkış noktasının günümüzden 6 milyon yıl öncesinden az olmayacağını ifade etmektedir. 6 milyon öncesinde yaşamış olduğu düşünülen ilk insanın, Afrika da yaşamış olduğunu söylemekte buna gerekçe olarak da en çok bilgiyi bu kıtanın bize sunduğu gerçeği olarak ifade edilmektedir. Mithen, daha sonra ilk insansı maymundan başlayarak Australopithecus aferansis, A. Anamensis, A. Africanus, Homo habilis, H. neanderthal ve H. sapiens sapiensten ve bunların özelliklerinden, hangi bölgelerde yaşadığından ve belki de en önemli nokta olan bunların kullandığı Olduvan endüstrisinden, Levallois tekniğinden bahseder. Dikkatimizi çeken bir nokta da şudur: 6 milyon yıl öncesinden 100.000 yıl öncesine kadar hem fiziksel olarak hem de akıl olarak ilerleme kaydeden insanlar, din sanat ya da bilim anlamında bir ilerleme kaydetmemişlerdir. Yani alet yapmayı beceren bir varlık, inanç olarak bir faaliyette bulundu mu? Yaklaşık 6 milyonluk gibi uzun bir süreçte aslında büyük çaplı bir değişikliğin olmadığını söyleyebiliriz. Tabi buna gerekçe olarak günümüzden önceki 100.000 yıl içerisinde gerçekleşen olay yaratacak şekildeki bilimi gösteriyoruz. Acaba insan aklı günümüzden 12.000 yıldan sonra daha hızlı bir evrim ya da gelişme mi gösterdi? Üzerinde aslında çok tartışılabilecek bir nokta olan bu konuyu bir kenara bırakarak tekrar Mithen in fikirlerine dönecek olursak şu tartışmalı konu karşımıza çıkıyor. Homo sapiens sapiensin toplu halde Avustralya ya yerleşmiş olması konusunda, bu grupların Afrika dan yayılan bir popülasyondan mı oluştukları, yoksa güneydoğu Asya daki H. erectus ataların yerel olarak evrimleşmesi sonucunda mı ortaya çıktıkları şeklinde tartışmalı görüşler bulunmaktadır. S. Mithen, Darwin in insanlığın beşiğinin Afrika olduğunu söylediği gibi, tüm arkaik Homo sapienslerin yerini tek bir Afrikalı kökenin aldığı şeklinde bir tutum sergilemekte, bununla beraber Afrika dan yayılan popülasyonla yörenin yerleşik ilk insanları arasında gerçekleşen kısıtlı bir melezleşme görüşüne de olumlu bakmaktadır. 3. Çağdaş Aklın Mimarisi

256 Kitap Tanıtımı: Prehistoryadan Günümüze Aklın Evrimi Mithen, çağdaş aklın milyonlarca yıllık bir evrim sonucu inşa edilmiş bir mimari yapıya sahip olduğunu öne sürerek aklın öncesini yeniden canlandırmaya bu yapıyı açığa çıkarmakla başlanması gerektiğini savunmaktadır. Mithen, insan aklının gözeneklerin doldurulmasını bekleyen boş bir sünger benzetmesinden bahsetmektedir. Ama Mithen bu sünger benzetmesine yani çağdaş aklın sünger gibi çalıştığı benzetmesine katılmamaktadır. Aklın bilgisayar gibi düşünülmesi fikri ona cazip gelmekle birlikte akılın bilgisayarın ötesinde bir şey olduğu kanısındadır. Çünkü Mithen ne göre akıl; yaratır, üretir, düşünür ama bir bilgisayarın böyle şeyler yapması olanaksınızdır. Mithen, psikologların akıl için yeni bir tip analoji bulduklarını öne sürer: Akıl bir İsviçre ordu çakısı gibidir. Bu çakının birden çok işleve sahip olduğunu söyler. Mithen, çağdaş aklın mimari yapısını açıklamaya çalışırken bütün bilişsel kuram ve kuramcılardan da bahseder. Bunlardan bazıları şunlardır: Thmas Wynn, Jean Piaget, Fodor, Gardner, Cosmides ve Tooby, Chomsky, Nicholas Humphrey gibi birçok kuramcının fikirlerini bizimle paylaşır. Bu kuram ve kuramcıların benzer ve karşıt yönlerini bizlere sunar. J.Fodor a göre aklın mimari konusu, aklın algılama ya da girdi sistemleri ve bilişim ya da merkezi sistemler olarak adlandırdığı iki kısıma ayrılması gerekir. Bilişimin algılamayı yalnızca önemsiz etkilediği düşüncesi toplum bilimcilerin görelekçi yaklaşımına ters düşer. Fodor, aklın iki katlı mimarisi olduğuna inanır. Gardner, daha çok zekâ üzerinde durur. Yedi zekâ türünden bahseder. Mithen, Gardner in zekâları Fodor un modüllerinden farklı olduğunu söylemektedir. Mithen, bu arada evrim psikologlarını işe koşar. Evrim psikologlarından en önemlileri ise Leda Cosmides ve John Tooby dir. Bunların evrim psikolojisiyle dikkat çekmelerinin sebebi ise çağdaş aklın doğasını, onu ancak biyolojik evrimin bir ürünü olarak incelemekle anlayabileceğimizi savunmalarıdır. C&T ye göre akıl, çeşitli modüllerin birleşmesiyle oluşmaktadır, fikrini savunurlar. Mithen, bunların fikirlerinin Gardner le benzerlikleri olmakla birlikte, Gardner zekâları gelişimin kültürel bağlamı tarafından biçimlendirildiği şeklinde bir ifade kullanır. C&T ninkilerin ise dış dünyaya bağışıklıklarını söyler. www.hikmetyurdu.com www.hikmetyurdu.net www.hikmetyurdu.org

Uzman Latif Gökalp 257 Mithen, avcı toplayıcı düşüncelerine benzeyen diğer düşünce ve davranışlar, çağrışımsal öğrenme ve deneme yanılma metoduyla öğrenme gibi genel amaçlı öğrenme kurallarını kullanabilecekleri fikrinde olmakla birlikte bütün bunları ise genel zekâ adı altında gruplandırmaktadır. Mithen, çocuk gelişiminden de yararlanmakta ve çocuklarda dil, psikoloji, fizik ve biyoloji gibi en az dört davranış alanında sezgisel bilgiye sahip olduğunu söylemektedir. Çocukların bu değişik alanlarda sahip oldukları sezgisel bilgilerin de doğrudan, tarih öncesi devrin yıllar öncesinde kalmış olan avcı toplayıcı yaşam tarzıyla bir ilişkisinin olduğunu görüşündedir. Toparlayacak olursak, Mithen, aklın bir İsviçre ordu çakısının benzetmesinden öte bir şey olduğunu, çakının çeşitli bıçak ve araçlardan oluştuğunu ama bu bıçak ve araçların bir bütünlüğünün olmadığını, bir bıçağın, başka bir bıçağa ayrılan bir iş için kullanılmadığını vurgulamaktadır. Bütün bunlarla beraber diğer kuramcıların ifade ettiği gibi akıl, ne sırdan bir sünger ne de genel amaçlı ve tek programlı bir bilgisayardır. 4. Aklın Evrimiyle İlgili Yeni Bir Öneri Mithen, aklın günümüzde ve çocukluk çağında nasıl çalıştığından ziyade onun evrimsel tarihiyle ilgilendiğini bize yansıtmaktadır. Mithen, akıl için, üç evreden söz etmektedir. Bu evreleri açıklarken daha önce de ifade ettiğim kuram ve kuramcılardan yararlanma yoluna gitmiştir. Ancak burada yeni bir yaklaşımı da kullanmaktadır. Bu yaklaşım ise: Ontogeni filogeniyi tekrarlar. şeklinde ifade edilebilir. Bu bölümde yer alan neoteni düşüncesi de çok ilginç ve dikkat çekicidir. Buna örnek olarak ise genç şempanzelerin yetişkin insana benzerliği ve bu benzerliğin şempanzenin olgunlaşmasıyla kaybolduğudur. Mithen in akıl için ifade ettiği evreleri özetleyecek olursak: 1.Evre: Yalnızca genel zekânın egemen olduğu dönem. 2.Evre: Genel zekâ türünün birbirinden bağımsız olduğu, çok sayıda özelleşmiş zekânın var olduğu dönem. 3.Evre: Çok sayıda zekâ türünün birbiriyle ilişkilendirildiği ve davranış alanları arasında bir bilgi ve fikir akımının olduğu dönem. 5. Primatlar, Maymunlar ve Kayıp Halkanın Aklı

258 Kitap Tanıtımı: Prehistoryadan Günümüze Aklın Evrimi Mithen in beşinci bölümde, şempanze ve maymunlar üzerinde yapılmış çalışmalardan yola çıkarak incelemelerde bulunduğunu söyleyebiliriz. Mithen in her bölümde olduğu gibi bu bölümde de çeşitli sorular sorup ve bunlara cevap bulma yöntemini kullandığını görüyoruz. Mithen, şempanzelerin fiziksel nesne yapımında yani çeşitli aletler yapımında usta olduklarını dile getirmekte ve bunun da şempanzelerin özel bilişsel süreçlere sahip olduklarını ve teknik zekâ şapelinin varlığına işaret olabileceğini sorgulamaktadır. Mithen, insan aklının sezgisel fizik bilgisi ve teknik zekâsının nesneler dünyasını hızlı ve verimli biçimde kolaylaştırdığını söylemektedir. Oysa şempanzelerin çok basit bir nesne üretme ve kullanmada göstermiş oldukları çabaları göz önüne aldığımızda, şempanzelerin sezgisel bilgiden yoksun olduklarını görmek pek de zor olmayacaktır. Mithen, her şempanze neslinin ancak kendinden önceki neslin teknik zekâ düzeyine çıkma çabasında olduğunu ifade etmektedir. Bu dönemler için yapılan tespitlerde yalnızca bir genel zekânın bulunduğu dönemdir diyebiliriz. Mithen, şempanzelerin tam manasıyla gelişmiş bir doğal tarih zekâsına sahip olmadıklarını ancak akılsal haritalara sahip olduklarını söylemektedir. Yeri gelmişken, doğal tarih zekâsını, doğa ile ilgili olayları anlamaya anlamlandırmaya yönelik bir zekâ türüdür şeklinde açıklamakta fayda vardır. S. Mithen, burada Makyavelci terimini de kullanmaktadır. Mithen, şempanzelerin dil için gerekli donanıma sahip olup olmadıklarını açıklayabilmek için çeşitli çalışmalara ve yapılmış deneylere başvurmuştur. Ulaştığı sonucu ise şempanzeler dilsel zekâ diye bir şeye sahip değildirler şeklinde kesin bir ifadeyle dile getirmektedir. Kitabın bu bölümü iyice irdelendiğinde şempanzelerin çeşitli alet yapımındaki düşüncelerini sosyal etkileşimdeki düşünceleriyle bağlaştıramadıklarını görüyoruz. Özetleyecek olursak, Mithen bu dönemde insanımsıların 6 milyon önceki ortak atalarına en yakın varlıklar olduklarını için insan olmayan varlıklar üzerindeki çalışmaları ele almakta ve bizle paylaşmaktadır. 6. İlk Taş Alet Yapımcısının Aklı Mithen, bu bölümde, günümüzden 4,5 milyon yıl önce yaşamış olan ilk Homo türlerinin akıl yapılarını irdelediğini ve bunu yeniden yapılandırmaya çalışmaktadır. www.hikmetyurdu.com www.hikmetyurdu.net www.hikmetyurdu.org

Uzman Latif Gökalp 259 Çalışmaya olduvan taş aletlerini ele alarak başlamıştır. Burada olduvan taş aletleri yapımında Homo habilis ile şempazeleri karşılaştırmaktadır. Mantıklı gerekçeler öne sürerek Homo habiliste el göz koordinasyonun daha iyi olduğunu açıklamaktadır. Şempanzelerin olduvan türü aletleri yapamamasını, Homo habilisin ise bunları yapmayı becerdiği bilgisinden yola çıkarak artık Homo habiliste özelleşmiş bilişsel süreçlerin ortaya çıkmaya başladığını söyleyebiliriz. Bu açıdan olduvan aletlerin insanlık tarihinde ve aklın evriminde önemli bir yere sahip olduğunu rahatlıkla dile getirebiliriz. Mithen, burada Glynn Isaac ın yerleşim alanları fikrine de değinmektedir. Mithen, Homo habilisin et yemeyi de kapsayan davranışsal esnekliğini, bilişsel gelişmişliğe işaret ettiğini, bunun da özelleşmiş bir tarih zekâsının varlığını mı gösterdiğini sorgulamaya gitmektedir. Aslında bu çıkarımın hiç de yanlış bir sonuç vereceğini sanmıyorum. Artık Homo habilisin görsel ipuçlarını okuyabildiğini görmekteyiz. Mithen in başka bir tespiti de grubun büyüklüğüyle beynin büyüme eğilimi arasındaki pozitif ilişkinin varlığı konusunda olmuştur. Ve bunun akabinde H. habilisin atalarınkinden daha geniş gruplarda yaşadığını gösteren sağlam kanıtların varlığından bahsetmektedir. Bu da Homo habilisin daha büyük bir beyne sahip olduğu, büyük beynin varlığı ise sosyal zekâ alanının güçlü ve karmaşık olduğunun ispatı sayılabilir. Homo habilisin, birden fazla biliçlilik sıralaması ile başa çıkması da dikkat çeken başka bir noktadır. Bu bölümde dil kapasitesi için önemli olan Broca alanı ve Wernicke alanı gibi iki önemli kavramda karşımıza çıkmaktadır. Artık ilerleyen süreçte sosyal zekânın şempanzenin aklından olduğundan daha karmaşık bir hale geldiğini bunun yanında Homo habilisin yiyecek aramada göstermiş olduğu davranışlar hem şempanzelerden hem de ortak atanın davranışlarından daha karmaşık bir hal aldığını söyleyebiliriz. 7. İlk İnsan Aklının Çoklu Zekâları Bölümle ilgili genel bir değerlendirme yaparak işe başlayacak olursak daha yararlı olacağını düşünüyorum. Mithen, bu bölümde gerek arkeolojik gerekse diğer verilerden yararlanarak tipik bir İlk İnsan aklının mimari yapısını yeniden oluşturmaya çalışmıştır. Mithen, daha önce de bahsettiğimiz gibi ifade ettiği dört bilişsel alanla ilgili olası kanıtları ve bunların birbiriyle ilişkilerini ve etkileşimlerinden yola çıkarak çalışmasına dayanak sağlamıştır. Mithen in ifade ettiği dört bilişsel alanın isimlerini hatırlamakta

260 Kitap Tanıtımı: Prehistoryadan Günümüze Aklın Evrimi yarar vardır. Bunlar: Teknik zekâ, doğal tarih zekası, sosyal (toplumsal) zeka ve dilsel zekadır. Mithen, 1,8 milyon yıl önce H. erectusun ortaya çıkışından yeni taş alet türlerinden, H. erectusun çeşitlenip nasıl yeni insan atası oluşturmak üzere evrimleştiğinden bahsetmektedir. Tüm bunların yanında iklimsel dalgalanmaların ilk insanın üzerindeki etkilerinin unutulmayacağını ifade etmemiz gerekir. Mithen, elbaltası ve Levallois metodunun yapılışındaki zorluklardan ve bunları elde etmek ya da bir simetri ve biçimden söz etmek için bir teknik zekânın olması gerektiğini bize yansıtmaktadır. Hatta Mithen, savını güçlendirmek yani ilk insanların bir teknik zekâya sahip olduklarını, kullandıkları hammadde çeşitlerini öne sürerek kanıtlamaya çalışmıştır. Mithen, İlk İnsanlardaki teknik zekâyı açıklayabilmek için birçok soru sormuştur. Bu sorulara verdiği ilk yanıt insan aklına belki de ilk gelen yanıttır. O da İlk İnsanların alet yapmak için ağaç dışında bir organik malzemeye, özel amaçlı aletlere ya da çeşitli parçalara gereksinim duymamış olmalarıdır. Bu cevaptan hangi sorulara cevap aradığını da aslında öğrenmiş oluyoruz. Daha sonra ise Mithen, belki de İlk İnsanın bunları akıl edemediklerini öne sürmekte, bilişsel olarak ileri aşamadaki süreçler olduğunu söylemektedir. Ayrıca özel amaçlı araçlar yapabilmek için de teknik zekâyla doğal tarih zekâsının ilişkilendirilmesinin gerekli olduğunu vurgulamaktadır. Zaten Mithen nin bu bölümdeki amacı da bu değil miydi? Evet, Mithen planladığı amaca ulaşmış görünüyor. Mithen in çok açık ve özetleyici bir doğal tarih zekâsı vardır. Doğal tarih zekâsının, hayvanlarla, bitkilerle ve arazi coğrafyasıyla ilgili alt düşünce alanı olduğunu söyler. Mithen, İlk İnsanların gelişmiş bir coğrafi alanlara yayılmalarını onlarda bir doğal tarih zekâsının olduğuna işaret eder şeklinde bir kanıda bulunur. Ayrıca doğal tarih zekâsının akılsal haritalar oluşturmada, avcılık yapmada gerekli olduğunu ifade eder. İlk İnsanların sosyal zekâsına kanıt daha öncede ifade ettiğimiz gibi grubun büyüklüğü bunun beynin büyüklüğünü etkilediğini bunun sonucunda da sosyal zekânın olduğu şeklindedir. Mithen, kitabında çeşitli bilim adamlarının İlk İnsanlardaki grup büyüklükleri için yapmış oldukları sayısal verileri kullanmıştır. Bu sayısal veriler de grup büyüklüklerinin 111, 131, 144 şeklinde sıralanmış kesin sayılardır. Bu bilim adamlarının bu kesin sayılara nasıl ulaştıkları konusu biraz düşündürücüdür. Gerçi Mithen www.hikmetyurdu.com www.hikmetyurdu.net www.hikmetyurdu.org

Uzman Latif Gökalp 261 de bunu dile getirmiştir. Bunu söylediği halde çalışmasında bunlara yer vermesi kitabın eleştirilecek bir yönünü ortaya koymaktadır. Mithen, arkeologların buluntu ya da verileri değerlendirirken hata yaptıklarını söylemekte, bunu ise onların İlk İnsan aklıyla Çağdaş İnsan aklının aynı olduğunu düşünmelerine bağlamaktadır. Yani İlk İnsanlarda dört zekâ türünün birbiriyle ilişkisiz olduğunu unuttuklarını bu da onların veriler üzerine yanılgılı yorumlar yapmalarına neden olmaktadır şeklinde bir tavır sergilemektedir. Mithen, daha sosyal ve teknik zekâ arasında bilişsel engel olduğunu ifade etmektedir. Bahsedilen dönemle ilgili olarak dilin yalnızca sosyal dil olarak kaldığı ileri sürülmektedir. 8. Bir Neanderthal Gibi Düşünmeye Çalışmak Mithen, bu bölümde bilinç konusunu ele alıyor diyebiliriz. Bunu yaparken de Nicholas Humphrey in yaklaşımını izlediğini söylemektedir. Mithen e göre bilinç, sosyal zekânın bir ürünü olarak evrimleşmiştir. Mithen, bir Neanderthalin nasıl düşünmüş olabileceğini anlamya çalışırken yapacağımız tek şeyin bir işe odaklandığımızda ve kendimizi dünyada diğer olup biten her şeye kapattığımızda yaşadığımız kısa süreli deneyimden başka bir şey olamayacağı kanısındadır. İlk İnsanların arkeolojik verilerine açıklama getirmenin tek yolu, Çağdaş İnsanın sahip olduğundan tamamen farklı bir akıl tipi geliştirmektir. Mithen, bu bölümde Neanderthallerin, teknik ve doğal tarih zekâsı alanlarında kullandıkları bilişsel süreçler konusunda, hiçbir bilinçli farkındalıklarının olmadığı sonucuna ulaşmamız gerektiğini söylemektedir. Ayrıca Dainel Dennett in kullandığı bilinçaltı algılama ve zekâ hareketi ifadesine karşılık Mithen, kısa süreli bellek kaybı ve bilinç dalgalanması ifadesini kullanmıştır. Bence Mithen bir yanılgıya düşmüştür. Çünkü bilinç konusunu ele aldığına göre Bilgi İşleme Kuramına daha hakim olması ve ona göre tespitlerde bulunması gerekirdi. Mithen in kısa süreli belleğin (işleyen bellek) işlevlerini, uzun süreli bellekteki bilgilerden, anlamsal (semantik), anısal (epizotik) bellek ve işlemsel bellekle ilgili daha deteylı bilgiye sahip olması gerekirdi diye düşünüyorum. 9. İnsan Kültüründe Büyük Patlama: Sanat ve Dinin Kökenleri Mithen, bu dönem için başka bir ifadeyle Orta/ Üst Paleotik geçişi kültürel bir patlama ya da insan kültürü evresinin kökenlerini oluşturan büyük patlama olarak değerlendirmektedir. Başka arkeologlar gibi Mithen de Orta/ Üst Paleotik geçiş dönemin-

262 Kitap Tanıtımı: Prehistoryadan Günümüze Aklın Evrimi de, dünyanın çeşitli yerlerinde, birbirinden farklı zamanlarda da olsa köklü değişikliklerin olduğunu söylemektedir. Mithen, İlk İnsan aklının özelleşmiş zekâları bundan böyle tek başına çalışmak zorunda kalmayacak şeklinde ifadeler kullanmaktadır. S.Mithen, sanat üretimindeki yoğunluğun değişkenliğini ekonomik ve sosyal düzenlemelerki çeşitliliğe ve bunu da çevresel koşullara bağlamaktadır. Yine Mithen, Neandertallerin sanat yapacak kapasitede olmadıklarını söylemekte, bu kapasitenin Çağdaş İnsan aklının bir özelliği olduğunu vurgulamaktadır. Mithen in sanatın iç ve dış anlamları olarak tanımlamaları dikkat çekicidir. Mithen, sanatın ortaya çıkışını üç zekâ türünün birbirleriyle ilişki kurulmaya bağlamaktadır. Mithen e göre sanat ilk insanların aklındaki doğal tarih zekâsı, sosyal (toplumsal) zekâ ve teknik zekânın birbirleriyle ilişkilendirilmesiyle oluşuyor. Zekâların içinde ise bilinçli iletişim, görüntünün akılsal olarak algılanması ve anlam yükleme gibi unsurlar vardır. Mithen, antropomorfizm ve totemciliği de sosyal (toplumsal) zekânın doğal tarih zekâsıyla ilişkilendirilmesiyle açıklıyor. Bu arada antropomorfizmi tanımlamanın doğru olacağını düşünüyorum. Anropomorfizm, tanrılara, çeşitli nesne ve hayvanlara insan özellikleri yüklemektir. Mithen, gelişmiş avlanma tekniklerini, teknik zekâyla, doğal tarihi zekâ arasındaki ilişkilendirmeye bağlamaktadır. Yine Mithen, sanatta yer alan görüntülerin çoğunun, akılda depolanmış olan doğal dünya hakkındaki bilginin anımsanmasına yardımcı olduğunu öne sürmektedir. Mithen, bireysel süs eşyalarının sosyal simge oluşlarını kendisine çıkış noktası alarak, sosyal zekâ (toplumsal) teknik zekânın birbiriyle ilişkilendirilmesine bağlıyor ve bunun da ilk kez Üst Paleolitik dönemde ortaya çıktığını söylüyor. Süslerin, sosyal mesaj gönderme fonksiyonuna sahip olduğunu dile getirmektedir. Mithen, Üst Paleotikte, antropomorfik görüntülere sahip mağara resimlerinin ve insanların eşyalarıyla birlikte gömülmesini, doğaüstü varlıklara ve öteki dünya hayatıyla ilgili düşünce ve inançlara sahip olmalarını bir din olgusuna bağlamaktadır. Dini inançların bilişsel alışkanlık, doğal tarih zekâsı ve sosyal zekânın birbirleriyle ilişkilendirilmesi sonucu ortaya çıktığını savunur. İlk Çağdaş insanların mezarlarına hayvan par- www.hikmetyurdu.com www.hikmetyurdu.net www.hikmetyurdu.org

Uzman Latif Gökalp 263 çaları yerleştirilmesi, insanlarla hayvanlar arasında birtakım ilişkilendirilmeler yapıldığını göstermekte bu da totemik düşüncenin varlığına işaret olabilir. Mithen, bu bölümde geçen olayları insan aklında akışkanlığın ortaya ifade edilebileceğini savunmuş ve açıklamıştır. 10. O Halde Bu Nasıl Oldu? Mithen, daha önceleri özelleşmiş zekâ içinde kalmış olan bilgi ve düşüncelerin artık bilişsel olarak akışkan bir akılsallığın parçaları olarak, yeni düşünce tipleri yaratmak üzere birbirlerine uyum sağladığını ifade etmektedir. Mithen, dil parçacıklarından söz etmekte, bu parçacıkların iki kaynaktan ortaya çıktığını ve önemli olan kaynağın genel zekâ olduğunu söylemektedir. Bu genel zekânın, ilk insanların çıkardığı belirli bazı sesleri sosyal olmayan varlıklarla ilişkilendirilmesini sağladığını ve sosyal olmayan dünyayla ilgili konuşma parçacıkları ürettiğini söylemektedir. Mithen, sosyal dilin (evrimsel zamana göre) hızla genel amaçlı bir dile doğru geliştiğini ifade etmektedir. Mithen, bilişsel dilbilimci Talmy in dilbilimdeki temetik ilişkiler hipotezi sorununu ele alıyor. Mithen, bu durumu, önce toplumsal zekânın ortaya çıkıp sonra doğal tarih zekâsıyla ilişkilendirildiği biçimdeki görüşüne bağlamaktadır. Buna da sosyal dünya hakkında konuşurken, dilin yapısı, gelişmiş ve fiziksel nesneler hakkında konuşmak için metaforik olarak genişlemiştir şeklinde dile getirir. İlk insanın sosyal dili içinde sosyal olmayan bilgi parçacıkları gömülüydü. Bu parçacıklar sosyal zekâyı kuşatır ve bilişsel akışkanlığı yaratan bilincin kullanımına hazır hale gelmişlerdir. Mithen e göre sosyal dil genel amaçlı bir dile dönüştükçe bireyler sosyal dünya hakkında kendi bilgileriyle ilgili artan bir bilinç kazanırlar. 11. Aklın Evrimi Mithen, çağdaş aklın evriminde en önemli aşamanın İsviçre ordu çakısı gibi tasarımlanan bir akıldan bilişsel akışkanlığa sahip bir akla, özelleşmiş tipte bir akılsallıktan genelleşmiş tipte bir akılsallığa geçiş olduğunu söylemektedir. İnsanların karmaşık aletler tasarımlamasını, sanat yaratmasını ve dini ideolojilere inanmasını da sağlayan etkenin bu olduğunu dile getirmektedir.

264 Kitap Tanıtımı: Prehistoryadan Günümüze Aklın Evrimi Mithen, günümüzde hayatını sürdüren maymun ve insanın akıllarında var olan sosyal zekâya evrimle beraber önce doğal tarih zekâsının, sonra teknik ve sonra da dilsel zekânın eklendiği gerçeğini ifade etmektedir. Mithen, ırkçılığı da sosyal zekâ (toplumsal) ile doğal tarih zekâsının ilişkilendirilmesine bağlıyor. Mithen in çoğunlukla, büyük hayvanların büyük beyinlere ihtiyacı vardır, bunun nedeni ise hareketli olmaları ve koordine etmeleri gereken daha fazla kasa sahip olmalarıdır, şeklindeki tespiti de çalışmanın ilginç olan başka bir noktasıdır. Mithen, aklın evriminde çok büyük adımların atıldığı dönem olarak 56 milyon yıl önceyi tarihlendirmektedir. Bu dönem için evrim, doğuştan gelen davranışsal alışkanlıkları artırma olasılıklarını tüketmiş ve genel zekâ için alternatif bir evrimsel yol başlamıştır ifadesini kullanmaktadır. Bölümdeki spiral baskı görüşü de dikkate değer noktalar arasında yer alır. Mithen, doğal tarih zekâsı ile teknik zekânın farklı alanlara sahip olduklarını gösteren kanıta, H. erectusun teknik açıdan bilgi gerektiren el baltaların ortaya çıkmasına bağlamaktadır. Çevre koşullarını da göz önüne alarak aklın evrimleşmesi için gelişmiş bir toplumsal zekâdan değil, teknik zekâ ve doğal tarih zekâ gibi yeni bilisel alanların evrimleşmesi gerektiği düşüncesindedir. Bu bilişsel alanların gelişmesi belki de insan edimleri açısından yeni fırsatlar doğurmuştur. Mithen, sosyal zekâ, teknik zeka ve doğal tarih zekadan sonra artık dördüncü bilişsel alan olan dilsel zekayı işe koşmaktadır. Mithen, dilsel zekânın İlk İnsan aklındaki sosyal zekâ ile bağlantılı olduğunu söylemektedir. Dilin, zamanla sosyal fonksiyondan genel amaçlı bir fonksiyona dönüşmüş olduğunu dile getirir. Bu süreçlerden sonra bilişsel akışkanlığın ortaya çıktığını ve bunun insanların sanat ve din gibi yeni etkinlik türleriyle ilgilenmelerini sağladığını düşünmektedir. Ayrıca bilişsel akışkanlığın tarımsal yaşam biçimini de etkilediğini söylemektedir. Mithen, sanat, din ve bilimin bilişsel akışkanlığın ürünü olduğunu ifade eder. Bununla beraber insan aklının en önemli özelliğinin çeşitli biçimlere girmiş olan metafor ve analojileri kullanmak olduğunu dile getirir. Belki de Mithen için en önemli tespit ki bunu daha çalışmanın başında dile getirmişti, insan aklı evrimin bir ürünüdür, doğaüstü yaratılışın değil ifadesidir. Mithen, aslında karşı olduğu yaratılış düşüncesini biraz daha detaylandırarak çalışmasını daha sağlam temellere oturtabilirdi. Çünkü karşı olduğumuz düşünceyi de www.hikmetyurdu.com www.hikmetyurdu.net www.hikmetyurdu.org

Uzman Latif Gökalp 265 okuyucuya detaylı anlatmak ya da genel bir çerçevesini çizmek hem çalışma açısından hem de okuyucu açısından daha yararlı olurdu diye düşünüyorum. Mithen, çalışmasında bir bölüm olarak Yaratılışçı Düşünceyi işleyebilirdi. O zaman yapılan çalışma daha açıklayıcı olurdu. Sonsöz: Tarımın Kökenleri Mithen, avcılık toplayıcılıktan, tarım hayvancılık toplumuna geçişi de bu dört zekâ türünün (teknik zekâ, doğal tarih zekası, sosyal zeka, dilsel zeka) değişik düzeylerde ilişkilendirilmesine bağlıyor. Bu düzeylerinde birinde, toplumsal zekâ ile doğal tarih zekâsının ilişkilendirilmesi sonucu, bitkilere ve hayvanlara insanlarmış gibi davranılıp onlara bakılıyor, böylece antropomorfizm ve totemizm yanında tarım da tarih sahnesine çıkmış oluyor. Yukarıda saydığımız dört zekâ ve eğilimler insanların hayvanlar ve bitkilerle olan ilişkisinin doğasını değiştirmiştir. Mithen akıl konusunda detaylı bir çalışma yaptığını ifade etmekte ve birinci bölüme atıfta bulunmakta ve akıl için filozof ve psikologların yanında bir de arkeologlara danışılması gerektiğini dile getirmektedir. Bu çalışma için bu alanda yapılmış ender bir çalışmadır ifadesini rahatlıkla kullanabiliriz. Ancak her çalışmada olduğu gibi Mithen in bu çalışmasında da bazı eksiklikler vardır. Mesela kitapta bazen kavram belirsizliğinin ya da yanlışlığının yaşandığı görülmektedir. Örneğin Mithen, dört zekâ türü için: Bazen zekâ, bazen yetenek, bazen de biliş ifadelerini kullanmıştır. Bu genel olarak ifade edilebilecek bir eksiklikti. Zaten diğer yerlerde yani eleştirilmesi gereken yerlerde bölümler içerisinde bazı eklemelerde ya da yorumlamalarda bulunulmuştur.