Hipofiz adenomlarının histopatolojik alt tiplendirmesinde modern yaklaşımlar Modern approaches to histopathological subtyping of pituitary adenomas

Benzer belgeler
Agresif Hipofiz Tümörlerinde Multidisipliner Yaklaşımlar. Medikal Tedaviler. Dr.Oğuzhan DEYNELİ Marmara Üniv. Endokrinoloji ve Metab. Hast BD.

OLGU. 57 yaşında Sağ memede son 10 ayda hızla büyüyen kitle

KOLOREKTAL KANSERLERİN MOLEKÜLER SINIFLAMASI. Doç.Dr.Aytekin AKYOL Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji Anabilim Dalı 23 Mart 2014

Tiroidde folliküler paterndeki lezyonların ayırımında bireysel yaklaşım. Dr. Cenk Sökmensüer HÜTF Patoloji AD

MEME PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ

Prostat Tümörlerinde WHO 2016 Sınıflandırması DR. BORA GÜREL KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PATOLOJİ ANABİLİM DALI

MEME KARSİNOMLARINDA GATA 3 EKSPRESYONU VE KLİNİKOPATOLOJİK PARAMETRELER İLE İLİŞKİSİ

Endometrium Karsinomları

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi

HORMONLARIN ETKİ MEKANİZMALARI

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

Cebinizdeki Görüntü Analizi. Ki67 Proliferasyon İndeksini Belirlemek İçin Pratik Ve Basit Uygulama. Dr. Haldun Umudum Ufuk Üniversitesi, Ankara

Adrenalde sık ve nadir görülen lezyonlar. Dr.Aylar Poyraz Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji AD

1- Sunumum ile ilgili ticari ya da finansal herhangi bir çıkar ilişkisi bulunmamaktadır.

Düşük dereceli B-hücreli Hodgkin-dışı lenfomalardan oluşan olgu sunumları OLGU IV

MEME PATOLOJİSİ Slayt Semineri Oturum Başkanları: Dr. Osman ZEKİOĞLU - Dr. Gülnur GÜLER

Hipotalamus ve Hipofiz Hormon Denetim Süreçleri. Ders Öğretim Üyesi: Prof. Dr. T. Demiralp v1: 30 Nisan 2009

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

PRİMERİ BİLİNMEYEN AKSİLLER METASTAZ AYIRICI TANISINDA PATOLOJİNİN YERİ

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

Pediatrik Over Tümörleri Slayt Semineri

Klasik Hodgkin Lenfoma Vakalarında PD-L1 Ekspresyonunun Sıklığı, EBV ile İlişkisi, Klinik ve Prognostik Önemi

Tiroid Patolojisi Slayt Semineri

Çocukluk çağı özofajitleri: Eozinofilik Özofajit...? Reflü Özofajit...?

FOLİKÜLER TİROİD NEOPLAZİLERİNDE HBME-1, GALECTİN-3, CK19 VE CD56 İMMUNPROFİLİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

MEME KANSERİ KÖK HÜCRELERİNİN GEN EKSPRESYON PROFİLİ

TAKD olgu sunumları- 21 Kasım Dr Şebnem Batur Dr Büge ÖZ İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji AD

MELANOMA PATOLOJİSİ KLİNİSYEN PATOLOGTAN NE BEKLEMELİDİR?

KHDAK hastalarının Moleküler Patoloji raporunda neler olmalı?

Kolorektal Adenokarsinomlarda Tümör Tomurcuklanmasının Kolonoskopik Biyopsi ve Rezeksiyon Materyalleri Arasındaki Uyumu

ADENOKARSİNOMLARDA HİSTOLOJİK ALT TİPLER. Prof. Dr. Ali VERAL Ege ÜTF Patoloji A.D. 21. Ulusal Patoloji Kongresi İzmir

Giriş Güncel cerrahide tanı ve tedavi planlamalarında ultrasonografinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Ultrasonografinin cerrah tarafından gerçekleşti

Seks Kord Stromal Tümörlerin Ayırıcı Tanısında Yeni İmmunohistokimyasal Belirleyici: SF-1

DİFÜZ GLİAL TÜMÖRLER

TTOD MEME KANSERİ GÜNCELLEME KURSU HAZİRAN 2015 İSTANBUL 08:25-08:30 Açılış 08:00-08:30 Pratiği değiştiren çalışmalar. (salonda kahvaltı ile)

Savaş Baba, Sabri Özden, Barış Saylam, Umut Fırat Turan Ankara Numune EAH. Meme Endokrin Cerrahi Kliniği

Tiroid bezinde ender bir mezenkimal tümör. Dr. Ersin TUNCER Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı

Dr. Özlem Erdem Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD 22. ULUSAL PATOLOJİ KONGRESİ

Paratiroid lezyonlarında USG ve Sintigrafinin Karşılaştırılması

Meme Kanseri Cerrahisinde İntraoperatif Değerlendirme Ne kadar güvenebiliriz?

Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu;

AZ DİFERANSİYE TİROİD KANSERLERİ. Prof. Dr. Müfide Nuran AKÇAY Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı ERZURUM

Tiroid operasyon materyali histopatolojik tanılarının retrospektif olarak değerlendirilmesi

ANKARA MEME HASTALIKLARI DERNEĞİ BİLİMSEL TOPLANTISI

NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ

ÇOCUKLUK ÇAĞI PAPİLLER TİROİD KANSERİNDE BRAF V600E MUTASYONU İLE KLİNİKOPATOLOJİK ÖZELLİKLER ARASINDAKİ İLİŞKİ VE NÜKS ORANI ÜZERİNE ETKİSİ

MESANE TÜMÖRLERİNİN DOĞAL SEYRİ

BAŞ BOYUN PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ. Dr. Sezer Kulaçoğlu Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi

VİRUS HASTALIKLARINDA TANI YÖNTEMLERİ

Papiller Tiroid Karsinomunda Santral Lenf Nodu Diseksiyonu

MALİGN VE BENİGN GRANÜLER HÜCRELİ TÜMÖR KARŞILAŞMALI İKİ OLGU SUNUMU.

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

Tiroid nodüllerinde TİRADS skorlamasının güvenirliliği

Dehidroepiandrosteron- sülfat; DHEA-sülfat testi;

Bethesda Klasifikayonu. Prof Dr Gülnur Güler Yıldırım Beyazıt Üniversitesi

PEDİATRİK HİPOFİZ ADENOMLARI

KOLOREKTAL KARSİNOMA VE ÖNCÜ LEZYONLARINDA MİKROSATELLİT İNSTABİLİTESİNİN İMMÜNHİSTOKİMYASAL OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

ERKEN EVRE OVER KANSERİ VE BORDERLİNE OVER TÜMÖRLERİ. Dr. Derin KÖSEBAY

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı

ENDOKRİN PATOLOJİ SLAYT SEMİNERİ. Yeşim Gürbüz

Dr Ahmet Midi Maltepe Üniversitesi Patoloji

KAHRAMANMARAŞ SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM III EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI. Endokrin ve Metabolizma Hastalıkları Ders Kurulu

Hipofiz gelişimi. Hipofiz ektodermden gelişir.adenohipofiz Rathke kesesinden,nörohipofiz ise infindubulumdan gelişir.

Multipl Endokrin Neoplaziler. Dr. Tuba T. Duman-2012

Polikistik Over Sendromu ve Hiperandrojenemi

Pleomorfik mezankimal tümörler ve taklitçileri. Dr. Bahar Müezzinoğlu

HALK SAĞLIĞI ANABĠLĠM DALI. Ders adı : Endokrin çevre bozucular ve tarama programı

BAŞ-BOYUN PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ-TÜKRÜK BEZİ TÜMÖRLERİ OLGU SUNUMU. Dr. Özlem Saraydaroğlu

İnsidental Adrenal Kitlelerinde ve Adrenal Metastazlarda Güncel Değerlendirme ve Cerrahi Girişim Kararı

HPV Moleküler Tanısında Güncel Durum. DNA bazlı Testler KORAY ERGÜNAY 1.ULUSAL KLİNİK MİKROBİYOLOJİ KONGRESİ

Dehidroepiandrosteron- sülfat; DHEA-sülfat testi;

HİPOGONADOTROPİK HİPOGONADİZMDE ÜREME TEDAVİSİ VE SONRASINDAKİ SÜREÇ. Önemli Not : Bu yazı bilgilendirme ve yol gösterme amaçlıdır.

PROSTAT İĞNE BİYOPSİSİNDE TÜMÖR TANISI. Dr. Duygu Kankaya Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi

ULUSAL ENDOKRİN CERRAHİ KONSENSUS KONFERANSI

Özgün Araştırma/Original Article

56Y, erkek hasta Generalize LAP ( servikal, inguinal, aksiller, toraks ve abdomende ) Ateş Gece terlemesi Lenfopeni IgG, IgA, IgM yüksek

ELAZIĞ İLİNDEKİ TİROİD KANSER SIKLIĞI VE ALT TİPLERİ: BEŞ YILLIK DENEYİM

Çocukluk çağı yuvarlak hücreli tümörleri 21.Ulusal Patoloji Kongresi İzmir. Dr.Aylar Poyraz Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD

GLİAL TÜMÖRLERDE AYIRICI TANIDA KULLANILAN İMMUNOHİSTOKİMYASAL IDH-1, ATRX, p53 ve FISH 1p19q KODELESYONU

ENDOMETRİAL KARSİNOM SPORADİK Mİ? HEREDİTER Mİ? Dr Ş.Funda Tanay Eren Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı

MEME HAMA}lTOMU ÖZET SUMMARY. histopathologicala features of this lesion are evaluated and compared with the literature.

HER2 POZİTİF HASTALIĞA YAKLAŞIM

AKCİĞERİN NÖROENDOKRİN TÜMÖRLERİ. Doç. Dr. Mutlu DEMİRAY Bursa Medical Park Hastanesi

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU

- WHO histolojik ( ver.) - Bokhman biyolojik Tip 1 vs Tip 2 (1983) - TCGA moleküler (2013) Amaç: 1- Prognozu predikte etmek 2- Tedavi

Over kanseri ve Endometriosis ilişkisi var mı? Yrd.Doç.Dr.H.Çağlayan ÖZCAN Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi KadınHastalıkları ve Doğum AD

T.C. İSTANBUL KEMERBURGAZ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DERS İÇERİKLERİ

NEOPLAZİ D R. Y A S E M İ N S E Z G İ N. yasemin sezgin

Gülay Aydoğdu, Pınar Fırat, Yasemin Özlük, Dilek Yılmazbayhan

ENDOKRİN SİSTEME GENEL BAKIŞ. İngilizce Aslından Çeviren ve Yayına Hazırlayan : Uğur AYDOĞAN. Gazi Üniversitesi

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

TÜMÖR BELİRTEÇLERİ: BİYOKİMYASAL YAKLAŞIM. Prof. Dr. Erdinç DEVRİM Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya AD

İĞNE BİYOPSİSİNDE MİNİMAL KARSİNOM-ASAP AYRIMI. Prof.Dr. Ayhan ÖZCAN GATA Patoloji AD, Ankara

Papiller Mikrokarsinomlara Yaklaşım Türkiye Perspektifi

Hipotalamus hormonları. Leptin 1/30/2012 HİPOFİZ ÖN LOP HORMONLARI. Growth hormon : Büyüme hormonu Somatotropin

GLANDÜLER LEZYONLARDA YÖNETİM. DR. ZELIHA FıRAT CÜYLAN SBÜ. VAN EĞITIM VE ARAŞTıRMA HASTANESI

Diferansiye Tiroid Kanserlerinde tiroid beze yönelik cerrahi, boyutları, üst ve alt laringeal sinire ve paratiroid bezlere yaklaşım. Dr.

TÜMÖR BELİRTEÇLERİNİN KLİNİK TANIDA ÖNEMİ. Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2006

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Dönem III - 6. Ders Kurulu. Endokrin Sistem. Eğitim Programı

Transkript:

DERLEME Review Article Hipofiz adenomlarının histopatolojik alt tiplendirmesinde modern yaklaşımlar Modern approaches to histopathological subtyping of pituitary adenomas Özgür Mete University Health Network, Department of Pathology, 200 Elizabeth Street, 11th floor, Toronto, Ontario, M5G 2C4, Kanada Özet Adenohipofizin embriyolojik gelişiminin ve moleküler hücre diferansiyasyon yolaklarında görevli transkripsiyon faktörlerinin aydınlatılması, hipofiz adenomlarına tanısal yaklaşımda yenilikleri de beraberinde getirmiştir. Hipofiz adenomlarının sadece hormon içeriğine bakılarak incelenmesi günümüz tıp uygulamaları açısından oldukça yetersiz bir yaklaşım olarak kabul edilmektedir. Örneğin, somatostatin analoğu okreotid yerine pegvisomant ile tedavi edilmesi gereken seyrek granüllü somatotrop adenomlu bir akromegali hastasının gerçek beklentisi büyüme hormonu salgılayan bir adenomu olduğunun teyidi olmamalıdır. Hipofiz adenomlarında halen en iyi prognostik parametre, adenomunun güncel yaklaşımlar dikkate alınarak doğru alt tiplendirilmesidir. İşte bu noktada, endokrin patolojisini iyi bilen bir uzmanın esas rolü ortaya çıkmaktadır. Bu uzmanın ikinci görevi hedefe yönelik tedavilerin gelişimine katkı sağlamak adına, farklı hipofiz adenom alt tiplerinin altındaki moleküler biyolojik değişiklikleri ve tümör gelişimi ile çeşitli büyüme faktörleri arasındaki ilişkileri aydınlatmaya çalışmak olmalıdır. Anahtar sözcükler: hipofiz adenomu, immünohistokimya, endokrin patoloji, hedefe yönelik tedavi Abstract Along with the identification of the major steps in adenohypophyseal embryogenesis and molecular cytodifferentiation pathways and of the role of transcription factors in these processes, new concepts have emerged in the diagnostic approach to pituitary adenomas. The classification of pituitary adenomas based only on hormonal content is no longer considered a rational approach in clinical patient care. The diagnosis of an acromegalic patient with sparsely granulated somatotroph adenoma, who should be treated with pegvisomant instead of a somatostatin analogue, should no longer be based on the finding of a growth hormone producing pituitary adenoma. For this reason, the role of an endocrine pathologist who is knowledgable in the correct subclassification of pituitary adenomas and current diagnostic approaches to pituitary adenomas is important. A second task which the endocrine pathologist needs to undertake is to get involved in the development of targeted therapies by analysing molecular biologic changes underlying several pituitary adenomas subtypes and also to illuminate the relationship of growth factors with pituitary tumorigenesis. Keywords: pituitary adenoma, ımmunohistochemistry, endocrine pathology, targeted therapy Not: Bu derlemenin içeriğinin bir bölümü Dr. Özgür Mete tarafından 20. Ulusal Patoloji Kongresi nde Endokrin Paneli nde sunulmuştur. Yazışma Adresi Correspondence: Dr. Özgür Mete University Health Network, Department of Pathology, 200 Elizabeth Street, 11th floor, Toronto, Ontario, M5G 2C4, Kanada, e-posta: ozgurmete77@gmail.com Başvuru tarihi Submitted on: 03.12.2010 Kabul tarihi Accepted on: 23.04.2011 127

128 Özgür Mete Neden hipofiz adenomlarını detaylı olarak alt tiplendirmeliyiz? Hipofiz adenomları, sanılanın aksine oldukça sıktır ve normal popülasyonda yaklaşık %20 oranında görülür 1-8. Adenohipofizin embriyolojik gelişiminin ve moleküler hücre diferansiyasyon yolaklarında görevli transkripsiyon faktörlerinin aydınlatılması, hipofiz adenomlarına tanısal yaklaşımda yenilikleri de beraberinde getirmiştir. Bu amaçla da birçok farklı sınıflama modelleri geliştirilmiştir. Bunlar fonksiyonel, anatomik, radyolojik, histolojik, immünohistokimyasal, ultrastrüktürel ve klinikopatolojik sınıflandırmalar olarak özetlenebilir 1-7. Özellikle bazı hipofiz adenom alt tiplerinin agresif klinik (Tablo 1) özelliklerinin altında farklı moleküler genetik ve morfolojik değişikliklerin gösterilmesi, hipofiz adenomlarında hedefe yönelik tedavilerin de ortaya çıkmasına neden olmuştur 1-11. Bu durum hipofiz adenomlarının doğru alt tiplendirmelerinin gerekliliğini de ortaya çıkarmaktadır. Diğer yandan birçok diğer sellar bölge lezyonu, hipofiz adenomlarının klinik, radyolojik ve morfolojik ayırıcı tanı spektrumu içinde yer almaktadır. Bu nedenle de, günümüzde hipofiz adenomlarının Tab lo 1: Agresif biyolojik özellikler içeren hipofiz adenom alt tipleri ACTH üreten adenomlar - Sessiz (Silent) kortikotrop adenomlar - Seyrek granüllü kortikotrop adenomlar - Crooke hücreli adenomlar Prolaktin üreten adenomlar - Yoğun granüllü laktotrop adenomlar - Asidofil kök hücreli adenomlar TSH üreten adenomlar - Tirotrop adenomlar Büyüme hormonu üreten adenomlar - Seyrek granüllü somatotrop adenomlar Plurihormonal adenomlar - Sessiz Subtip III (Silent Subtype III) adenomlar Atipik adenomlar - İnvazif büyüme gösteren, p53 nükleer ekspresyonu, mitozu belirgin ve Ki-67 proliferasyon indeksi > %3 olan adenomlar diğer sellar lezyonlardan ayırt edilmesi ve detaylı klinikopatolojik ve immünohistokimyasal alt tiplendirmelerinin yapılması hastanın klinik yönetimi açısından büyük önem taşımaktadır. Corticotroph Somatotroph Tpit NeuroD1/ß2 Oral ectoderm Lhx-3 Lhx-4 Prop-1 Rathke s pouch stem cell Pit-1 Lhx-4 SF-1 Somatotroph stem cell TEF GH repressor Pit-1ß Mammosomatotroph Pit-1ß GH repressor Lactotroph Gonadotroph Thyrotroph Transcription factor Phenotype

Hipofiz adenomlarının histopatolojik alt tiplendirmesinde modern yaklaşımlar 129 Adenohipofizin embriyolojik gelişimi ve moleküler hücre diferansiyasyon yolakları Adenohipofiz endodermal kökenli epitelyal bir gland yapısındadır. Retikülin lif çatısı ile birbirinden ayrılan asinüs yapıları, bunları çevreleyen folikülostellat destek hücreleri ve bağ dokusu öğelerinden meydana gelir 1-3. Asinüs yapıları hormon salgılayan altı farklı hücreden (kortikotrop, somatotrop, mammosomatotrop, laktotrop, gonadotrop ve tirotrop) meydana gelir. Hipofizin normal anatomisi içinde bu hücrelerin dağılımı da farklılıklar gösterir. Büyüme hormonu (GH) salgılayan somatotrop hücreler lateral adenohipofizde, prolaktin (PRL) salgılayanlar posterolateralde, ACTH salgılayan kortikotroplar santralde ve posterior hipofiz lobuna doğru doğal invazyon gösterirken, TSH salgılayan tirotroplar orta ön adenohipofizde, FSH ve LH salgılayan gonadotroplar ise adenohipofiz parenkimi içinde dağınık yerleşim gösterirler 1-3. Hormon üreten bu hücrelerin gelişimleri ve kök hücreden farklılaşmaları ise hipofizer transkripsiyon faktörlerinin ekspresyonu ile mümkün olmaktadır 1-3,7. Adenohipofizin hormon salgılayan epitelyal hücrelerine farklılaşacak olan Rathke yarığına ait kök hücrelerin oral ektodermden gelişimi başlıca Pax-6, Rpx/HesX-1, LIM homeobox genlerine ait transkripsiyon faktörlerinin ekspresyonu ile gerçekleşir 1-3, 7. Kök hücreler, 1) Pit- 1 ailesi diferansiyasyon yolağı, 2) Kortikotrop hücre diferansiyasyon yolağı ve 3) Gonadotrop hücre diferansiyasyon yolağı olmak üzere başlıca 3 farklı farklılaşma yolağına yönelir (Şekil 1). Bu yolaklardan kök hücre gelişimini takiben ilk önce Tpit ve NeuroD1/b2 ekspresyonu ile ACTH salgılayan kortikotroplar gelişir 1-3,7. Pit-1 hücre diferansiyasyon yolağı ise somatotrop, mammosomatotrop, laktotrop ve tirotrop hücrelerin farklılaşmasında rol oynar. Bu yolak içinde ara farklılaşmalar Pit-1 transkripsiyon faktörüne eklenen diğer başka transkripsiyon faktörleri ile olur 1-3,7. Son yolak ise başlıca ve (östrojen reseptörü alfa) ekspresyonu ile kök hücreden FSH ve LH salgılayan gonadotropların farklılaşmasıdır 1-3,7. Hipofiz adenomlarının tanımlanması ve alt tiplendirmesinde kullanılan yöntemler Hipofiz adenomlarının doğru ve kabul edilen sınıflandırması çoğu zaman klinikopatolojik ve immünohistokim- Tab lo 2: Hipofiz adenomlarının immünhistokimyasal sınıflandırması Adenom tipi Transkripsiyon faktörü Hormon Keratin GH içeren adenomlar Yoğun granüllü somatotrop adenom Pit-1 GH, α-su Perinükleer Seyrek granüllü somatotrop adenom Pit-1 GH Fibröz cisimcik Mammosomatotrop adenom Pit-1, ER GH, PRL, α-su Mikst somatotrop ve laktotrop adenom Pit-1, ER GH, PRL, α-su Plurihormonal GH salgılayan adenom Pit-1, ER GH, PRL, α-su, ß-TSH PRL içeren adenomlar Seyrek granüllü laktotrop adenom Pit-1, ER PRL (Golgi tipi) Yoğun granüllü laktotrop adenom Pit-1, ER PRL (Diffüz tip) Asidofil kök hücre adenom Pit-1, ER PRL (Baskın), GH Fibröz cisimcik TSH içeren adenomlar Tirotrop adenom Pit-1, TEF, ß-TSH, α-su ACTH içeren adenomlar Yoğun granüllü kortikotrop adenom Tpit ACTH Seyrek granüllü kortikotrop adenom Tpit ACTH Crooke hücreli adenom Tpit ACTH Bantlaşma Gonadotropin içeren adenom Gonadotrop adenom SF-1, ER, ß-LH, ß-FSH, α-su Plurihormonal adenomlar Sessiz Subtip III adenom Pit-1, ER Multipl Sıradışı plurihormonal adenom, NOS Multipl Multipl Hormon içermeyen adenomlar Null hücreli adenom Yok Yok α-su: Alfa subunit, ER: Östrojen reseptörü, GH: Büyüme hormonu, PRL: Prolaktin, TSH: Tiroid stimülan hormon, ACTH: Adrenokortitropik hormon, FSH: Folikül stimülan hormon, LH: Lüteinizan hormon, SF-1: Steroidojenik faktör-1, Pit-1: Pituitary transcription factor (hipofiz transkripsiyon faktörü), TEF: Tirotrop embriyonik faktör.

130 Özgür Mete Resim 1. Adenom dokusunda retikülin lif çatısında kayıp Resim 2. Hiperplazide sağlam ancak genişlemiş retikülin lif çatısı yasal özelliklere dayalı olarak yapılır. Özel durumlarda ise elektron mikroskopik incelemeler bu sınıflandırmaya ek katkıda bulunur 1-8. Genel bir yaklaşım ile hipofiz adenomları ön planda hormon içeriğine göre sınıflandırılır. Fonksiyonel durum ancak klinik tablo ile belirlenebilir. Ancak tek başına hormon içeriğinin (GH, PRL, b-tsh, b-fsh, b-lh, ACTH, alfa-subunit) belirlenmesine yönelik bir alt tiplendirme oldukça yetersiz ve güncel klinik talepleri karşılayabilecek bir uygulama değildir. Bu nedenle hipofiz adenom sınıflarının doğru alt tiplendirilmesinin, adenohipofiz hücre diferansiyasyon transkripsiyon faktörleri (Pit-1, Tpit, SF-1, ER, TEF, vb.) ve keratinlerin (düşük molekül ağırlıklı keratin, CAM5.2, sitokeratin 7, sitokeratin 8) de değerlendirilerek yapılması gereklidir (Tablo 2) 1-8. Bunlara ek olarak, biyolojik açıdan lezyonların rekürrens ve agresif davranış özelliklerini açıklamaya yönelik yeni belirteçler, proliferasyon belirteçleri (Ki-67, p27), fibroblast büyüme faktörü reseptörü-4 (FGFR-4) ve p53 immünohistokimyasal incelemelerinin de rutin adenom incelemeleri kapsamında yer alması gereklidir 1-8. Elektron mikroskopik incelemeler ise özellikle plurihormonal adenom, asidofil kök hücre adenomu (acidophil stem cell adenoma) ve sessiz subtip III adenom (silent subtype III adenoma) gibi özel hipofiz adenomlarının tanısının doğrulanması, immünohistokimyasal olarak hipofiz hormonları ve hipofiz transkripsiyon faktörleri ile negatif sonuç alınan adenomlarda null hücreli adenom tanısının doğrulanması, mikst somatotrop ve laktotrop adenom ile mammosomatotrop adenomların ayırımı için ve sınıflandırılamayan adenomlarda immünohistokimyasal incelemelere ek olarak rutinde uygulanmalıdır 1-3. Günümüzde hipofiz adenomlarının alt tiplendirmesinde moleküler biyolojik incelemelerin, rutin olarak kullanımının belirlenmiş bir yeri yoktur 1,11-14. Ancak, adenom alt tiplerinin moleküler biyolojik özelliklerinin aydınlatılmasında ve akademik düzeyde bazı hedefe yönelik tedavilerin planlanmasına yönelik moleküler incelemeler yapılmaktadır. Hipofiz adenomu morfolojik tanısı ve ayırıcı tanısına yaklaşım Hipofiz cerrahi materyallerinin ilk değerlendirmesi hematoksilen ve eozin (HE) boyalı kesitlerin incelenmesi ile başlar. Bu sayede lezyonun primer bir adenohipofiz patolojisi olup olmadığı konusunda ilk yorumda bulunmak mümkün olmaktadır 1-3,11. Dermoid kist, epidermoid kist, Rathke yarık kisti, araknoid kist gibi kistik lezyonların ön tanısı preoperatif radyolojik ve klinik bulgular ile yapılabilir ve HE ile boyalı kesitlerde de rahatlıkla kesin tanı konulabilir. Hipofiz adenomunun ayırıcı tanısına giren lenfoma, germinom, paragangliom, adenohipofizin iğsi hücreli onkositomu, pituisitom, oligodendrogliom, ependimom ve metastatik karsinomlar gibi birçok sellar patoloji sayılabilir 1,11. Bu lezyonların ayırıcı tanılarının yapılabilmesi nöroendokrin belirteçler, hipofizer hormonlar ve hipofizer transkripsiyon faktörleri ile ayırıcı tanıda yer alan tümörlere yönelik belirteçleri içeren geniş immünohistokimyasal panellerin kullanımı ve klinik-radyolojik korelasyon ile mümkün olabilmektedir. Aslında, hipofiz adenomunun ayırıcı tanı listesinde ilk sırada, normal adenohipofiz dokusundan ayırımı bulunur. Bu ayırım özellikle cerrahi biyopsi ile elde edilmiş, küçük ve ezilme artefaktı içeren fragmente dokularda oldukça zordur, bazen ise mümkün olmayabilir. Bu nedenle de cerrahi materyalin niteliği ve yeterliliği çok önem kazanmaktadır. Adenom dokusu oldukça selüler ve monoton bir yapıya sahiptir. Adenohipofizin lateralinden alınan bir örnekte, normal adenohipofizdeki hücrelerin topografik dağılımlarına bağlı olarak, somatotroplardan zengin ve monoton bir hücresel popülas-

Hipofiz adenomlarının histopatolojik alt tiplendirmesinde modern yaklaşımlar 131 yonun varlığı, HE ile boyalı kesitlerde bir somatotrop adenomunu veya hiperplazisini taklit edebilir. Dolayısıyla bu ayırımda hipofizin normal topografik özellikleri akılda tutularak, retikülin lif çatısının özellikleri değerlendirilmelidir. Normal adenohipofizde asinüsleri düzenli olarak saran bir retikülin lif çatısı izlenir. Hiperplazide retikülin lif çatısının sağlam kaldığının ve bu çatının da genişlemiş olduğunun, adenomda ise retikülin lif çatısının parçalandığının görülmesi ile tanı konur 1-3. Halen, adenom (neoplazi) ile hiperplazi ayırımında kullanılabilecek tek güvenilir morfolojik kriter retikülin lif çatısının incelenmesidir (Resim 1 ve 2) 1-3, 10-12. Halen birçok patoloji laboratuvarında hipofiz adenomları tek başına hipofiz hormon antikorları kullanılarak yapılan immünohistokimya incelemeleri ile sınıflandırılmaya çalışılmaktadır. Ancak bu yaklaşım çoğu zaman doğru bir alt sınıflandırmanın yapılabilmesine olanak vermemektedir. Poliklonal hipofiz hormon antikorları tümör hücreleri arasında hormon içeriğine bağlı olarak çapraz reaksiyonlara ve hatalı yorumlara neden olabilmektedir. Söz konusu handikaplar nedeniyle hipofiz moleküler sitodiferansiyasyon transkripsiyon faktörleri ile eşzamanlı olarak monoklonal hipofiz hormon antikorlarının kullanılması gereklidir. Dolayısıyla, nöroendokrin diferansiyasyon gösteren neoplastik bir epitelyal adenohipofiz lezyonunun neoplazi ve hiperplazi ayrımını takiben, hangi hücre popülasyonu ve hatta altgrubundan meydana geldiğinin belirlenmesi gereklidir. Bu süreç yukarıda belirtilen Pit- 1, ER, SF-1, Tpit gibi nükleer hipofiz transkripsiyon faktörleri, monoklonal ACTH, GH, PRL, ß-TSH, ß-FSH, ß-LH gibi hipofiz hormonları, glikoprotein hormonların α-subuniti ve düşük molekül ağırlıklı keratin (CAM5.2) içeren bir immünhistokimyasal panelle mümkün olmaktadır (Tablo 2). Son basamağı ise tümörün davranışı, prognozu ve seçilecek tedavinin belirlenmesine yardımcı olan belirteçlerin araştırılması oluşturur. Bunlar arasında Ki-67 (MİB-1), p27, MGMT (Metilguanin-DNA metiltransferaz), FGFR-4 gibi çeşitli büyüme faktör reseptörleri, HMGA1 ve p53 gibi immünohistokimyasal belirteçlerin kullanımı sayılabilir 1-3,10,11,14,15. Sonuç Hipofiz adenomlarının sadece hormon içeriği ve retikülin lif çatısına bakılarak incelenmesi günümüz tıp uygulamaları açısından oldukça yetersiz bir yaklaşım olarak kabul edilmektedir. Örneğin, somatostatin analoğu okreotid yerine pegvisomant ile tedavi edilmesi gereken seyrek granüllü somatotrop adenomlu bir akromegali hastasının gerçek beklentisi büyüme hormonu salgılayan bir adenomu olduğunun teyidi olmamalıdır 1-3. Diğer yandan hipofiz adenomlarında halen en iyi prognostik parametre, adenomunun güncel yaklaşımlar dikkate alınarak doğru alt tiplendirilmesidir. İşte bu noktada, endokrin patolojisini iyi bilen bir uzmanın esas rolü ortaya çıkmaktadır. Bu uzmanın ikinci görevi hedefe yönelik tedavilerin gelişimine katkı sağlamak adına, farklı hipofiz adenom alt tiplerinin altındaki moleküler biyolojik değişiklikleri ve tümör gelişimi ile çeşitli büyüme faktörleri arasındaki ilişkileri aydınlatmaya çalışmak olmalıdır. Kaynaklar 1. Asa SL. Practical Pituitary Pathology. What Does the Pathologist Need to Know? Arch Pathol Lab Med 2008;132:1231-40. 2. Asa SL, Ezzat S. The Pathogenesis of Pituitary Tumors. Annu Rev Pathol Mech Dis 2009;4:97-126. 3. Asa SL. Tumors of the Pituitary Gland. Fascicle 22, Third Series, The Atlas of Tumor Pathology, Armed Forces Institute of Pathology, Washington DC, 1998. (Fourth series in press). 4. Asa SL. Practical Procedures for Problematic Pituitaries and Parathyroids. USCAP Annual Meeting 2010, Washington. 5. Asa SL, Digiovanni R, Jiang J, et al. A growth hormone receptor mutation impairs growth hormone autofeedback signaling in pituitary tumors. Cancer Res 2007;67:7505-11. 6. Al-Brahim NY, Asa SL. My approach to pathology of the pituitary gland. J Clin Pathol 2006;59:1245-53. 7. Ezzat S, Asa SL. Mechanisms of disease: The pathogenesis of pituitary tumors. Nat Clin Pract Endocrinol Metab 2006;2:220-30. 8. Ezzat S, Asa SL, Couldwell WT, et al. The prevalence of pituitary adenomas: a systematic review. Cancer 2004;101:613-9. 9. Erickson D, Scheithauer B, Atkinson J, et al. Silent subtype 3 pituitary adenoma: A clinicopathologic analysis of the Mayo clinic experience. Clin Endocrinol 2009;71:92-9. 10. Fealey ME, Scheithauer BW, Horvath E, et al. MGMT immunoexpression in silent subtype 3 pituitary adenomas: Possible therapeutic implications. Endocr Pathol 2010;21:161-5. 11. Scheithauer B. Pituitary and Sellar Lesions: Tackling the differential diagnosis. USCAP 2008 Annual Meeting 2008, Denver. 12. DeLellis RA, Lyod RV, Heitz PU, Eng C. World Health Organization Classification of Tumours, Tumours of Endocrine Organs. Lyon, France: IARC Press; 2004. 13. Hunt JL, ed. Molecular Pathology of Endocrine Diseases, Springer, New York, 2010. 14. Llyod RV, ed. Endocrine Pathology: Differential Diagnosis and Molecular Advances, Springer, New York, 2010. 15. Wang EL, Qian ZR, Rahman MM, et al. Increased expression of HMGA1 correlates with tumour invasiveness and proliferation in human pituitary adenomas. Histopathology 2010;56:501-9.