Sepsis Patofizyolojisi Prof. Dr. Mois Bahar

Benzer belgeler
I- Doğal-doğuştan (innate)var olan bağışıklık

DİCLE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DÖNEM II. KAN-DOLAŞIM ve SOLUNUM DERS KURULU

VİROLOJİ -I Antiviral İmmunite

TİP I HİPERSENSİTİVİTE REAKSİYONU. Prof. Dr. Bilun Gemicioğlu

İMMÜN YANITIN EFEKTÖR GRUPLARI VE YANITIN DÜZENLENMESİ. Güher Saruhan- Direskeneli İTF Fizyoloji AD

SEPSİS TANIM ve PATOGENEZ. Yrd.Doç.dr. Orhan Tokgöz Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı

SOLİD ORGAN TRANSPLANTASYONLARINDA İMMÜN MONİTORİZASYON

Sepsis ve Akut Böbrek Hasarı. Doç. Dr. Hüseyin BEĞENİK Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji B.D.

ORGANİZMALARDA BAĞIŞIKLIK MEKANİZMALARI

b. Amaç: Bakterilerin patojenitesine karşı konakçının nasıl cevap verdiği ve savunma mekanizmaları ile ilgili genel bilgi öğretilmesi amaçlanmıştır.

ADIM ADIM YGS LYS Adım DOLAŞIM SİSTEMİ 5 İNSANDA BAĞIŞIKLIK VE VÜCUDUN SAVUNULMASI

Hücresel İmmünite Dicle Güç

Nöroinflamasyon nedir? Temel mekanizmaları ve ölçümleme

DOĞAL BAĞIŞIKLIK. Prof. Dr. Dilek Çolak

Farklı deneysel septik şok modellerinde bulgularımız. Prof. Dr. Alper B. İskit Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı

ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI

Sepsis Patogenezi. Rıdvan KARAALİ, Fehmi TABAK. İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı, İstanbul

HÜCRESEL İMMÜNİTENİN EFEKTÖR MEKANİZMALARI. Hücre İçi Mikropların Yok Edilmesi

Edinsel İmmün Yanıt Güher Saruhan- Direskeneli

İNFLAMASYON DR. YASEMIN SEZGIN. yasemin sezgin

VİRAL ENFEKSİYONLAR VE KORUNMA. Yrd. Doç. Dr. Banu KAŞKATEPE

Biyolojik Ajanlar Dünden Bugüne: Türkiye Verileri. Prof. Dr. Mahmut İlker Yılmaz GATA Nefroloji Bilim Dalı

Sepsis ve Septik Şok:

3. Sınıf Klinik İmmünoloji Vize Sınav Soruları (Kasım 2011)

Otakoidler ve ergot alkaloidleri

24 Şubat Enflamasyon DETAE Prof. Dr. Günnur Deniz Dr. Sema Bilgiç

Glomerül Zedelenmesi -İmmunolojik Mekanizmalar-

NİTRİK OKSİT, DONÖRLERİ VE İNHİBİTÖRLERİ. Dr. A. Gökhan AKKAN

Sepsis Patogenezi. Dr. Özlem Acicbe Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Anestezioloji ve Reanimasyon Kliniği Yoğun Bakım Ünitesi

FİZYOTERAPİDE KLİNİK KAVRAMLAR. Uzm. Fzt. Nazmi ŞEKERCİ

Kronik Zeminde Akut Karaciğer Yetmezliği

Multipl organ yetmezliği ve refrakter hipotansiyon

Doç.Dr.Tuba Dal Yıldırım Beyazit Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Ankara

Hepatit B de İmmunopatogenez. Prof. Dr. Necla TÜLEK Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

HUMORAL İMMUN YANIT 1

DOĞAL BAĞIŞIKLIK. Enfeksiyonlara Karşı Erken Savunma Sistemi

YARA İYİLEŞMESİ. Yrd.Doç.Dr. Burak Veli Ülger

İMMUNİZASYON. Bir bireye bağışıklık kazandırma! Bireyin yaşı? İmmunolojik olarak erişkin mi? Maternal antikor? Konak antijene duyarlı mı? Sağlıklı mı?

Savunma Sistemi: İmmün Yanıt

Endotel disfonksiyonuna genel bir bakış

Sitokinler. Dr. A. Gökhan AKKAN İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Farmakoloji ve Klinik Farmakoloji Ab. Dalı

CANDİDA İLE UYARILMIŞ VAJİNAL VE BUKKAL EPİTEL HÜCRELERİNİN SİTOKİN ÜRETİMİ

Sepsis Fizyopatolojisi ve Alternatif Tedaviler. Sepsis Fizyopatolojisi

Yrd. Doç. Dr. İlyas Yolbaş Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ABD

HIV Enfeksiyonu ve İmmün Sistem İlişkisi. Doç. Dr. Aslıhan CANDEVİR ULU

EĞİTİM-ÖĞRETİM BAHAR YARI YILI LİSANSÜSTÜ DERS PROGRAMI. Tarih Saat Konu Yer Anlatan

22 Şubat Enflamasyon DETAE Prof. Dr. Günnur Deniz Dr. Sema Bilgiç. 29 Şubat Sinyal iletimi DETAE Doç. Dr. Suzan Çınar

Santral Sinir Sistemi Enfeksiyonları Tanıda Gelişmeler. Dr. Cemal Bulut Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi

EGZERSİZİN DAMAR FONKSİYONLARINA ETKİSİ

BİRİNCİ BASAMAKTA PRİMER İMMÜN YETMEZLİK

Normal değerler laboratuarlar arası değişiklik gösterebilir. Kompleman seviyesini arttıran hastalıklar nelerdir?

LÖKOSİT. WBC; White Blood Cell,; Akyuvar. Lökosit için normal değer : Lökosit sayısını arttıran sebepler: Lökosit sayısını azaltan sebepler:

SEPSİSTE YENİ TANIMLAMALAR NE DEĞİŞTİ? Doç. Dr. Murat Hakan Terekeci

Homeostaz. Pıhtılaşma Sisteminin Fizyolojisi ve Farmakolojik Modülasyonu. Serin proteaz

* Madde bilgisi elektromanyetik sinyaller aracılığı ile hücre çekirdeğindeki DNA sarmalına taşınır ve hafızalanır.

Koagülasyon Mekanizması

Trombofili nin Tekrarlayan Gebelik Kayıplarındaki Rolü. Dr. Ayhan SUCAK

Prof.Dr.Kemal NAS Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon AD, Romatoloji BD

Probiyotik suşları. Prof Dr Tarkan Karakan Gazi Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı

T Lenfositleri. Dr. Göksal Keskin

TÜMÖR ANJiYOGENEZİ TUMOR ANGIOGENESIS. Reha Aydın. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

KRİYOGLOBÜLİN. Cryoglobulins; Soğuk aglutinin;

KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ VE TÜTÜN KULLANIMI: MEKANİZMA. Mini Ders 2 Modül: Tütünün Kalp ve Damar Hastalıkları Üzerindeki Etkisi

İMMÜNOBİYOLOJİ. Prof. Dr. Nursel GÜL. Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü

Ankilozan Spondilit te Patogenez: Yeni Gelişmeler

Hümoral İmmün Yanıt ve Antikorlar

Adaptif İmmünoterapi. Prof.Dr.Ender Terzioğlu Akdeniz Üniversitesi Antalya

SOLUNUM SİSTEMİ DERS KURULU DERS KURULU -III

DOĞAL İMMÜNİTE. Prof. Dr. Bilun Gemicioğlu. İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı

ENDOTEL VE BİYOKİMYASAL MOLEKÜLLER

KLL DE. kları ABD Hematoloji BD Bursa

HÜCRE SĠNYAL OLAYLARI PROF. DR. FATMA SAVRAN OĞUZ

HLA MOLEKÜLLERİ VE KLİNİK ÖNEMİ. Prof. Dr. Göksal Keskin

Solunum sistemi farmakolojisi. Prof. Dr. Öner Süzer

Transfüzyon İlişkili Akut Akciğer Hasarı Prof.Dr.İdil YENİCESU Gazi Üniversitesi- Tıp Fakültesi

Tam Kan Analizi. Yrd.Doç.Dr.Filiz BAKAR ATEŞ

ayxmaz/biyoloji Olumsuz yanıtları: Alerjiler - normalde zararsız maddelere tepki Otoimmün hastalıklar (Diyabet)(Kendi dokularını yok eder)

Böbrek nakli hastalarında akut rejeksiyon gelişiminde CTLA-4 tek gen polimorfizmlerinin ve soluble CTLA-4 düzeylerinin rolü varmıdır?

D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM I I

Hepatit B nin Kronikleşme Patogenezi

SEPSİS. Prof.Dr.Halis Akalın

AKADEMİK TAKVİM Ders Kurulu Başkanı: Prof.Dr. Sevtap Arıkan (Mikrobiyoloji ve Klinik Mikrobiyoloji) Ders Kurulu 207 Akademik Yılın 34.

T. C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM I I

HÜCRE MEMBRANINDAN MADDELERİN TAŞINMASI. Dr. Vedat Evren

Geniş tanımlama ile parazitler: Maizels J Biol 2009, 8:62

Kanın fonksiyonel olarak üstlendiği görevler

LENFOİD SİSTEM DR GÖKSAL KESKİN ARALIK-2014

Progresif Multipl Skleroz. Ayşe Kocaman

Kanserin İmmün Şekillendirilmesinin. Moleküler ve Biyolojik. Temelleri

T.C. MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TAYFUR ATA SÖKMEN TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II VI. DERS KURULU (4 HAFTA)

27/04/16. Sunu Planı YANIKLI NON-SEPTİK HASTADA VOLÜM REPLASMANI. Patofizyoloji. Patofizyoloji. Yanık tipleri Patofizyoloji Volüm Replasmanı

LÖKOSİTLER,ÖZELLİKLERİ. ve İNFLAMASYON Dr.Naciye İşbil Büyükcoşkun

Doğal Bağışıklık. İnsan doğar doğmaz hazırdır

Pediatrik Orak Hücreli Anemide Prospektif Randomize Çalışmalar ve Klinik Pratiğimize Yansımaları

Prof. Dr. Özlem Tünger Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

Yapay Bağışık Sistemler ve Klonal Seçim. Bmü-579 Meta Sezgisel Yöntemler Yrd. Doç. Dr. İlhan AYDIN

Prof. Dr. Demir Budak Dekan. Eğitim Koordinatörü: Prof. Dr. Asiye Nurten DERS KURULU 1 KLİNİK BİLİMLERE GİRİŞ

T.C. MUSTAFA KEMAL ÜNİVERSİTESİ TAYFUR ATA SÖKMEN TIP FAKÜLTESİ EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DÖNEM II VI. DERS KURULU (4 HAFTA)

ROMATİZMAL HASTALIKLARDA SİTOKİN HEDEFLİ TEDAVİLER

Transkript:

İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri Güncel Bilgiler Işığında Sepsis Sempozyum Dizisi No: 51 Mayıs 2006; s. 11-15 Sepsis Patofizyolojisi Prof. Dr. Mois Bahar Sepsis, yunanca çürüme anlamında olan sözcükten türetilmiştir. Eski çağlarda bir yaranın hava ile temasından sonra çürümesi ve kan akımına katılması ile bu tablonun oluştuğu inancı vardı. Koch, Pasteur, Semmelweis ve Lister infeksiyon ile ilgili bilgileri açıkladıktan sonra bu infeksiyonun sepsise neden olduğu görüşünü ilk ortaya atan kişiler olmuştur. Ondokuzuncu yüzyıldan sonra 1914 yılında Schottmueller çalışmaları ile sepsisin bakteri infeksiyonuna bağlı olduğu kabul görmeye başlamıştır. Günümüzde sepsis, mikroorganizmaların ve toksinlerinin kan akımınının içine girmesi ve genel inflamasyonun konak yanıtı ile birarada olması durumudur. Tablonun ilerideki olumsuz gelişmeleri hastanın çoklu organ yetersizlikleri ve ölüm ile sonuçlandığıdır. ACCP/SCCM konsensus konferansında sepsis, infeksiyonun yarattığı sistemik inflamasyon yanıtı sendromu (SIRS) olarak tanımlanmıştır. Sepsis, homeostatik denge ile endotel disfonksiyonu kaybına neden olurken peşinden de kardiyosirkülatuar sistemin fonksiyonlarını ve aynı zamanda da hücreiçi homeostazisi bozar. Organ disfonksiyonunun ve ölümün nedeni hücre hipoksisi ve apoptozis olmaktadır. Tanımlamalar Bakteremi : Kanda bakteri varlığı SIRS : Değişik etkilerin altında genel hiperinflamatuar yanıt Sepsis : İnfeksiyonun oluşturduğu SIRS Ağır sepsis : Organ disfonksiyonu ile bir arada olan sepsis Septik şok : Arter basıncı düşüşü ile bir arada olan sepsis (ACCP/SCCM konsensus konferansı. Crit Care Med 1992;20:864-4) Mikrobiyoloji Stimulusu Her ne kadar sepsis olayını tetikleyen mikroorganizma herhangi bir mikrop, mantar, virüs yada bir parazit ise de infeksiyondan başlayan bu transdüksiyon ağyolunun kompleks bir konak yanıtına yönelmesi patolojinin esasını oluşturur. Spesifik mikrop molekülleri (bakteri duvarı komponentleri, endotoksinler, bakteri DNAsı ve virüs RNAsı) immün yanıtın indüksiyonunu tetikleyen ve patojene bağlı molekül paternleri diye adlandırılan unsurlardır. Bunları tanımlayan ve konak yanıtını başlatan moleküller de patern tanımlayan proteinler olarak adlandırılır. Bu proteinler hücrenin membranında yada hücrenin içinde bulunabilirler. Toll-like receptors TLRs bu geçiş izni veren reseptörler membrana bağlanan tanımlayıcı protein paternlerini ifade ederler. On farklı TLRs bulunmuştur, fakat halen hangisinin neyi aktive ettiği yada hangi spesifik fonksiyonları yerine getirdiği açıklanmış değildir. 11

Prof. Dr. Mois Bahar Gram-Negativ Sepsis Gram-negativ bakteremide immün yanıtın başlaması ilkin bakteri hücre duvarı ürünü olan bir lipopolisakkarid (LPS) ile yönlendirilir. Plazmada LPS, LPS bağlayıcı proteine yapışır. Bağlanmış LPS özellikle monositlerde bulunan CD14 reseptörüne taşınır. CD14 ün solubl formu CD14-negativ hücrelerle (dendritik hücreler) etkileşime uğrar. CD14 tek başına LPS nin etkilerini izah edemez zira CD14 ün intraselüler bir ucu yoktur. LPS nin diğer bağlanan kısmı aksesuar MD2 proteini ile bir arada yaşayan transmembranöz TLR4 tür. LPS nin CD14 ve TLR4 ile olan yapışması başka moleküller yoluyla nükleer faktör kappa-b (NF-kB) yi ortaya çıkarır. Aktive olmuş NF-kB nukleusa girer ve gen promoteri aktive ederek sitokinlerin transkipsiyonuna ve diğer proinflamatuar mediatörleri açığa çıkarır. Monositlerde LPS, aynı zamanda miyeloid hücreler-1 ve miyeloid DAP 12 ye bağlı lectin reseptörlerini tetikleyerek sitokin trankripsiyonuna da neden olur. Sitokin ekspresyonunun diğer bir yolağı olarak LPS için monositlerde hücreiçi patern tanımlayıcı proteinler yakın zamanda bulunmuştur. Gram-Pozitiv Sepsis Son on yıldır sepsis oluşturan organizmalar olarak Gram-pozitiv bakteriler ön planda bir yer kazandı. Gram-pozitiv bakteriler hücre duvarı komponentlerinden peptidoglikanlar ile tanımlanırlar ve bakteri toksinleri (ekzotoksinler) açığa çıkartırlar. Gram-pozitiv yada negativ sepsis klinik yönden ayırdedilemez, ikisi de benzer yolağı ile transdüksiyon işaretini kullanırlar. İlk tanımlama benzer olup CD14 ve TLR2 reseptörleri ile oluşur. Platelet aktive edici faktör reseptörü ise bazı Gram-pozitiv Streptokokus pnömonei gibi bakterilerde transdüksiyon işaretini kullanırlar. CD14 ile Platelet aktive edici faktör reseptörü NF-kB yolağı yolu ile sitokin oluşumunu başlatırlar. Septik şokun özel bir şekli olan toksik şok sendromu (TŞS) superantijenler diye adlandırılan stafilokok enterotoksinlerin özellikle Staf. Aureus etkisi ve T- cell antijen reseptörü (TCR) yolu ile oluşur. TCR beş değişik elementten: V D J V J oluşur. T-hücresi bu beş elementin antijenin histocompatibility complex inde bulunması ile aktivasyona uğrar. T-hücresi proliferasyonundan ayrı T-hücresi aktivasyonu interferon-gamma, IL-2 ve TNF oluştururken makrofajlardan da IL-1 ile TNF açığa çıkar. Sepsisin Diğer Mikrobiyolojik Stimulusları Sepsis aynı zamanda mantar, virüs ve parazitlarle de ortaya çıkabilir. Bakteri kökenli olmayan ürünlerle transdüksiyon işareti bakteri sepsisi kadar incelenmemiştir. Sitokinlerin açığa çıkmasında mikrobiyoloji etkenlerinden ayrı farklı türlerin varlığı da kabul görmektedir. Proinflamatuar mediatörlerin bu tür infeksiyonlarla açığa çıktığı gösterilmiştir. TLR3 viral tanım için sorumlu bulunmuştur. Candida albicans sepsisinde sitokin yanıtı laminin in C. Albicans a bağlanması ile oluştuğu bilinmektedir. 12

Sepsis Patofizyolojisi Sepsiste İmmün Yanıt İnfeksiyonun ilk saatinden sonra aktive makrofajlar ile CD4 T-hücreleri ile TNF ve IL-1 sitokinleri açığa çıkar. Bu primer mediatörler inflamasyonu daha da şiddetlendiren değişik sekonder mediatörlerin açığa çıkmasında rol oynar. Buradaki inflamasyon işaretindeki en önemli adım kompleman sisteminin aktivasyonudur. Antjen-antikor kompleks aktivasyonunun dışında, kompleman sistemi bakteri yüzeyindeki şekerler ve endotoksinlerle stimüle olabilir. C5a kompleman fragmanı, kompleman kaskadının önemli ürünü çok güçlü bir kemoatraktan dır. C5a sepsisin başlangıcında iki saat sonra ortaya çıkar ve proinflamatuar mediatörleri üreten makrofajları stimüle eder. İmmün yanıtı arttıran diğer mediatör infeksiyon stimulusuna yanıt olarak T hücreleri, makrofajları, monositleri ve pituiter hücreleri üreten makrofaj migrasyon inhibitör faktörüdür. Migrasyon inhibitör faktörü sepsisin başlangıcından 8 saat sonra ortaya çıkar ve proinflamatuar mediatörleri oluşturacak T- hücreleri ile makrofajları aktive eder. Sepsisin başlangıcından 24 saat sonra yüksek-mobiliteli B1 protein grubu düzeyi artar ve endotoksine bağlı sepsiste oluşmasında ön plana çıkar. Yüksek-mobiliteli B1 protein grubu nükleer bağlı protein olup, diğer özellikleri yanında NF-kB yi edecek yetenektedir. Sepsisteki bu geç mediatör makrofaj ve nötrofiller tarafından üretilir ve diğer fagositik hücreleri stimüle ederler. Normalde, inflamatuar proses iyi dengelenir ve konağın infeksiyonu yenmesi için gereklidir. Fakat, bazı koşullar altında, inflamasyon prosesinin yayılması infeksiyon bölgesi ile sınırlanamaz ve generalize olmaya başlar. Bu fenomen sistemik inflamatuar yanıt sendromu SIRS diye adlandırılır. SIRS, infeksiyon stimulusu ile sınırlı değildir; pankreatit, yanık, multipl travma ve kalp cerrahisi gibi pekçok durumda mevcuttur. Sepsis infeksiyona bağlı olduğunda SIRS diye adlandırılmaktadır. LPS ye bağlı bölgeleri veya sitokinleri içeren genetik polimorfizm varlığı sepsiste immünolojik yanıtın oluşmasında etkendir. Polimorfizm, TNF promoteri IL-1Ra, CD14, TLR4 ve LPS ye bağlı protein için gösterilmiştir.bu polimorfizmlerin bazıları sepsise bağlı yüksek mortalite veya sepsise daha yüksek yatkınlık durumları ile birarada görünebilmektedir. Sepsisteki immün yanıt sadece proinflamatuar mediatörleri kapsamamaktadır. Diğer pekçok fizyolojik proseste olduğu gibi, organizma bazı reaksiyonları kontrol altında tutmak için inhibitörler üretir. Proinflamatuar mediatörler, IL-4 ve IL-10 gibi antiinflamatuar moleküllerle karşılaşırlar, çünkü CD4 T-hücreleri inflamatuar sitokinlerin (tip 1 helper T-hücreleri) üretiminden antiinflamatuar sitokinlere (tip 2 helper T-hücreleri) değişebilir. Solubl TNF reseptörleri ve IL-1 reseptör antagonistleri sepsisin primer mediatörlerinin etkilerini inhibe etmek için açığa çıkar. T hücreleri, nötrofiller ve makrofajlar da infeksiyon stimulusuna (anerji) yanıtsız hale gelebilir. Antiinflamatuar yanıtın diğer mekanizması genetik olarak programlanmış olan hücrenin ölümüne neden olan otodestrüktif (kendini harabiyete uğratan, yok eden) proteazların açığa çıkması ile apoptozisin 13

Prof. Dr. Mois Bahar başlamasıdır. Sepsiste, CD4 T-hücreleri ile foliküler dendritik hücreler gibi immün hücrelerin apoptozisi tespit edilmiştir. Absolü lenfosit sayımları, sepsisli hastalarda önemli derecede azalır.ayrıca, apoptozise uğramış hücreler yaşayan immün hücrelerin fonksiyonlarını bozar. Sepsiste antiinflamatuar yanıt kompansatuar antiinflamatuar yanıt sendromu diye adlandırılır. İnfeksiyona ilk yanıtın hiperinflamasyona eşlik eden hipoimmün durum olduğu belirlenmektedir. Bu durumda, iyileşme mümkün olabilmektedir fakat mikroorganizmaları ortadan kaldırmakta sürenin uzaması ve etkin olamama hastanın ölümü ile sonlanabilmektedir. Böylelikle, antiinflamatuar sitokinlerin serum düzeyleri aynı paralelde proinflamatuar mediatörlerle birarada artar. Bundan dolayı, antiinflamasyon hiperinflamasyon prosesi ile gelişmesini aynı zamanda gösterir. Hernekadar yüksek düzeydeki antiinflamatuar mediatörlerin varlığı bu hastaların mortalitesi ile birarada olmasına rağmen hiper ve hipoinflamasyon arasındaki siklik değişimin klinik rolü açıklanmış değildir. Endotel Disfonksiyonu Endotel hücreleri, kan şekilli elementlerini dokulardan ayırma özelliği dışında, vasküler tonun regülasyonu, koagülasyon ve immün yanıt gibi mültipl fizyolojik fonksiyonları da üstlenmiş bulunmaktadır. Endotel, nitrik oksit (NO), prostasiklinler ve endotelin gibi çeşitli vazoaktif mediatörleri de üretmektedir. NO potent bir vazodilatatör olup L-arginin amino asitinden NO sentazdan meydana gelmektedir. NO direkt yolla damar düz kasını gevşetir. İki değişik endotel NOS formu vardır: konstitüsyonel formu (cnos) ve indüsibl formu (inos). Fizyolojik olarak, cnos aynı zamanda endotelial NOS (enos) sadece küçük miktarlarda NO üretir, ve inos düşük düzeylerde ifade olunur. Sepsiste, inos ekspresyonu IL-1 ve TNF gibi sitokinlerle stimüle olur. Bu durum massif NO üretimiyle devam eder ve yoğun vazodilatasyon oluşur. Hernekadar artmış cnos aktivitesi sepsiste önemli bir rol oynasa bile günümüzde bir tartışma konusudur. İnflamasyon sırasında, endotelial hücreler yüzeylerinde adezyon molekülleri yaratarak lökosit yapışıklıklarına neden olurlar. Bu adezyon molekülleri endotelial lökosit adezyon molekül-1, intraselüler adezyon molekül-1 ve vasküler hücre adezyon molekül-1 içermektedir. Endotelial lökosit adezyon molekül-1 lökosit adezyonunun ilk basamağına, bunu takiben de endotel yüzeyi boyunca lökositin yuvarlanmasına olanak sağlayan bir selektin dir. Lökosit sonunda endotelin üzerinden dokuya doğru yönelir, ayrıca intraselüler adezyon molekül-1 ve vasküler hücre adezyon molekül-1 ekspresyonu ile endotelial hücrelerine ve lökositlere yönlendirilir. Doku içine lökositlerin migrasyonu immün hücreleri infeksiyon alanına hareket ettiren bir mekanizmadır. Buna rağmen, sepsiste olduğu gibi generalize inflamasyonda değişik organlarda endotelial hücreler infeksiyon alanından uzaklaşır, adezyon molekülerini aktive ederek dolaşımdaki lökositleri vasküler sahada yuvarlayarak sıkıştırır. Endotelial hücrelerdeki aderans lökositleri aktive 14

Sepsis Patofizyolojisi eder ve solunumsal burst (güç) yaratır. Bu solunumsal burst elastaz, miyeloperokjsidaz ve reaktif oksijen türleri gibi sitotoksik maddelerin açığa çıkmasına neden olur. Bu maddeler endotelial hücrelerle çevredeki dokuları tahrip etme yeteneğine sahiptir. Endotelial hücre harabiyeti kapiller kaçaklara neden olur böylelikle intravasküler sıvı ekstraselüler kompartımana geçer ve dokularda ödeme neden olur. Endotelial hücreler hücre membranındaki heparan sulfat ekspresyonu sayesinde antikoagülan bir yüzeye sahiptirler, plazminojen aktivatörü ve protein C nin açığa çıkmasına neden olur. Fakat sepsis, hemostatik dengeyi prokoagülatuar bir duruma yöneltir. KAYNAKLAR 1. Reinhart K, Bloos F, Brunkhorst : Pathophisiology of sepsis and MOF Chapter 146 (kısmi tercümesidir) p.1249 in Texbook of Critical Care 5th Ed. 2005. 15