BEYİN TEMELLİ ÖĞRENME YAKLAŞIMININ İLKÖĞRETİM 5. SINIF SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNDE KULLANILMASI

Benzer belgeler
1. GİRİŞ Yapısalcı (constructivism) yaklaşım, bilginin öğrenme sürecinde öğrenciler tarafından yeniden yapılandırılmasıdır. Biz bilginin yapısını

BİLGİSAYAR DESTEKLİ ÖĞRETİM. TemplatesWise.com

OYUN TEMELLİ BİLİŞSEL GELİŞİM PROGRAMININ AYLIK ÇOCUKLARIN BİLİŞSEL GELİŞİMİNE ETKİSİ

T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü. Eğitim Programları ve Öğretimi Tezsiz Yüksek Lisans Programı Öğretim Planı.

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI

Sınıf Öğretmenliği Anabilim Dalı Yüksek Lisans Ders İçerikleri

Eğitim Durumlarının Düzenlenmesi

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching Haziran 2017 Cilt:6 Özel Sayı:1 Makale No: 17 ISSN:

Dr. Halise Kader ZENGİN

SINIF REHBERLĠĞĠ PROGRAMI. Prof. Dr. Serap NAZLI

EĞĠTĠM TEKNOLOJĠLERĠNDE TEMEL KAVRAMLAR. Öğretim Teknolojileri ve Materyal Geliştirme

İLKÖĞRETİM 5. SINIF SOSYAL BİLGİLER DERSİNDE KAVRAM HARİTASI KULLANIMININ ÖĞRENCİ AKADEMİK BAŞARISI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Fen Eğitiminde Eğitsel Oyun Tabanlı Kavram Öğretiminin ve Kavram Defteri Uygulamasının Öğrenci Tutum ve Başarısına Etkisi

Tam Öğrenme Kuramı -2-

II. ULUSAL FİZİK EĞİTİMİ KONGRESİ

T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ Sosyal Bilimler Enstitüsü. Eğitim Bilimleri Tezli Yüksek Lisans Programı Öğretim Planı. Ders Kodları AKTS

EK-1 BEDEN EGİTİMİ DERSİNDE ÖĞRENCİ BAŞARISININ DEĞERLENDİRİLMESİ

YENİ İLKÖĞRETİM TÜRKÇE PROGRAMININ GETİRDİKLERİ Hasan Basri DURSUN > hbdursun@gmail.com

MATEMATİĞİ SEVİYORUM OKUL ÖNCESİNDE MATEMATİK

Eğitim Bilimlerine Giriş

ÖZEL ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ II

Yaşam Temelli Öğrenme. Yazar Figen Çam ve Esra Özay Köse

The Study of Relationship Between the Variables Influencing The Success of the Students of Music Educational Department

Yalıtım ve Yalıtım Malzemeleri Konusuna Yönelik Hazırlanan Öğretim Tasarımının Görme Engelli Öğrencilerin Akademik Başarısına Etkisi

Zirve Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği ABD Ders Ġçerikleri

% 83 % 10 % 4 % 2 % 1. Görme. İşitme. Koklama. Dokunma. Tatma

Öğr. Gör. Özlem BAĞCI

elif bengü Bölüm 4 İLETİŞİM VE EĞİTİM

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM DRAMA İLE İLGİLİ TERİMLER VE ÇOCUKLARLA DRAMANIN TARİHÇESİ

çocuk ve çocuk resminin gelişim aşamalarını öğrenir.

Öğretim içeriğinin seçimi ve düzenlenmesi

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Öğretim Tasarımı ve Eğitim Teknolojisi. Yrd.Doç.Dr. Gülçin TAN ŞİŞMAN

6. SINIF GÖRME ENGELLİ ÖĞRENCİLERE ÜREME BÜYÜME VE GELİŞME ÜNİTESİNİN ÖĞRETİMİ

İLKÖĞRETİM II. KADEME SOSYAL BİLGİLER DERSİ COĞRAFYA KONULARININ ÖĞRETİMİNDE ÇOKLU ZEKÂ UYGULAMALARININ AKADEMİK BAŞARIYA ETKİSİ*

PROJE TABANLI ÖĞRENMEDE ÇOKLU ZEKÂ YAKLAŞIMININ MATEMATİK ÖĞRENME BAŞARISINA VE MATEMATİĞE KARŞI TUTUMA ETKİSİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN MÜZİK DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARI

İÇİNDEKİLER ÖN SÖZ...III

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Sunuş yoluyla öğretimin aşamaları:

1 GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE HAYAT BİLGİSİ DERSİNİN GELİŞİMİ

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEK BİLGİSİ DERSLERİNE YÖNELİK TUTUMLARI Filiz ÇETİN 1

Prof. Dr. Serap NAZLI. BİREYİ TANIMA TEKNİKLERİ-Testler

O Oyunların vazgeçilmez öğeleri olan oyuncaklar çocuğun bilişsel, bedensel ve psikososyal gelişimlerini destekleyen, hayal gücünü ve yaratıcılığını

Yrd. Doç. Dr. Nuray Ç. Dedeoğlu İlköğretim Matematik Eğitimi İlkokul Matematik Dersi Öğretim Programı

Çoklu Zeka Kuramına Dayalı Etkinliklerin Erişi, Tutum ve Öğrenmelerin Kalıcılığına Etkisi

ONLİNE EĞİTİM ALAN ÖĞRENCİ BAŞARISININ BELİRLENMESİ. Özet

VYGOTSKY SİSTEMİ: KÜLTÜREL-TARİHSEL GELİŞİM KURAMI

LĠSE II. SINIF BĠYOLOJĠ DERSĠ SĠNDĠRĠM SĠSTEMĠ KONUSUNDA UYGULANAN ÇOKLU ZEKA KURAMININ ÖĞRENCĠLERĠN BAġARISINA ETKĠSĠ

1. Okulda öğrenme modeliyle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

ORTAÖĞRETİME ÖĞRETMEN YETİŞTİRMEDE "MESLEK BİLGİSİ" BAKIMINDAN FEN-EDEBİYAT VE EĞİTİM FAKÜLTELERİNİN ETKİLİLİĞİ

EĞİTSEL BİLGİSAYAR OYUNLARININ AKADEMİK BAŞARIYA ETKİSİ: Sosyal Bilgiler Dersi Örneği E. Polat 1, A. Varol 2

ORTAÖĞRETİM İNGİLİZCE ÖĞRETMENİ ÖZEL ALAN YETERLİKLERİ

Araştırma Metodları ve İletişim Becerileri (MMR 501) Ders Detayları

GÖRÜŞME GÖRÜŞME GÖRÜŞME. Sanat vs Bilim? Görüşme Yapma Becerileri. Hangi Amaçlar için Kullanılır? (mülakat-interview)

LİTERATÜR SOSYAL BİLGİLER EĞİTİMİ ALANINDAKİ TÜRKÇE ÇALIŞMALAR ( ) LİTERATÜRÜ

Beyin Temelli ve Basamaklı Öğrenme S

Halil ÖNAL*, Mehmet İNAN*, Sinan BOZKURT** Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi*, Spor Bilimleri Fakültesi**

ÖĞRETMENLER İÇİN YARATICI DRAMA

FARKLI YAŞ DÜZEYİNDEKİ ÜSTÜN ZEKALI ÖĞRENCİLERİN ÇEVRE BİLİNCİ

FEN BĠLGĠSĠ EĞĠTĠMĠNĠN TEMELLERĠ

ÖGRET E İ T M İ M A RACI IO LA L RAK BİL İ G L İS İ A S Y A A Y RLA L R (BDE)

REHBERLİK VE PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK BİRİMİ ÇALIŞMALARI

PORTFOLYONUN FEN VE TEKNOLOJİ DERSİNDEKİ ÖĞRENCİ BAŞARISI VE KALICILIĞA ETKİSİ

5 (%) 1 Bu ders ile ilgili temel kavramları, yasaları ve bunlar arasındaki ilişkileri

Serap POYRAZ Celal Bayar Ü. Eğitim Fakültesi, İlköğretim Fen Bilgisi Eğitimi Bölümü, Manisa.

Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı

AKTIF (ETKİN) ÖĞRENME

Bilişim Teknolojileri ve Yazılım Dersinin WebQuest Yöntemi ile Yürütülmesinin Akademik Başarıya Etkisi. Handan ÜSTÜN GÜL Esra ERGÜL SÖNMEZ

FEN BİLİMLERİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI (3, 4, 5, 6, 7 VE 8. SıNıF) TANITIMI. Öğretim Programı Tanıtım Sunusu

ORTAÖĞRETĠM ĠNGĠLĠZCE ÖĞRETMENĠ ÖZEL ALAN YETERLĠKLERĠ

2.SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ

06-14 yaș arasındaki zorunlu eğitim döneminde fen bilgisi eğitimi önemli bir yere sahiptir.

BÖLÜM 1 ÖLÇME VE DEĞERLENDİRMEDE TEMEL KAVRAMLAR

ORTAOKUL DÜZEYİNDEKİ GÖRME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİN OKULDAKİ ÖĞRENİM SÜRECİNDE KARŞILAŞTIKLARI SORUNLAR 1. GİRİŞ.

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 ERKEN YAŞTA DİL ÖĞRENME... 1

1. ÜNİTE İÇİNDEKİLER EĞİTİM PSİKOLOJİSİ / 1


Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Bana göre; öğrenemeyen öğrenci yoktur. Herkes öğrenebilir Tüm bilgiler okulda öğrenilebilir Hedeflenen başarı %70-%90 arasındadır.

Bir çalışmanın yazılı bir planıdır. Araştırmacının yapmayı plandıklarını ayrıntılı olarak ifade etmesini sağlar. Araştırmacıya yapılması gerekenleri

FEN BİLGİSİ LABORATUARI DERSİNDE BİLGİSAYAR DESTEKLİ ETKİNLİKLERİN ÖĞRENCİ KAZANIMLARI ÜZERİNE ETKİSİ; ASİT-BAZ KAVRAMLARI VE TİTRASYON KONUSU ÖRNEĞİ

Kısaca İçindekiler. KISIM I: Sosyal Bilgilere Giriş. KISIM II: Sosyal Bilgiler Öğretimin Temelleri

VEGA ANAOKULU 4 YAŞ GÖKKUŞAĞI SINIFI KUKLALAR NELER SÖYLÜYOR SORGULAMA ÜNİTESİ BÜLTENİ DİSİPLİNLERÜSTÜ TEMA

HAZIRLIK SINIFLARI 3. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME BÜLTENİ Eğitim - Öğretim Yılı

Ders Kodu: FIZ 131 Ders Adı: FİZİK I Dersin Dönemi: Güz Dönemi

Ögretimde Kullanılan Teknikler (3)

Bahar Dönemi Fizik Bölümü Fizik II Dersi Çıktılarının Gerçekleşme Derecesi Program Çıktılarının Ders Kazanımlarına Katkısı Anketi

ÖĞRENME VE ÖĞRETME KURAMLARI...

PİYANODA DEŞİFRE ÖĞRETİMİ PROGRAMININ MÜZİK ÖĞRETMENİ ADAYLARININ PİYANO DERSİNE YÖNELİK TUTUMLARINA ETKİSİ

ÖĞRENEN LİDER ÖĞRETMEN EĞİTİM PROGRAMI 2014 YILI ÖLÇME DEĞERLENDİRME RAPORU

ÇALIŞMALARIMIZ. Saygılarımla Sebahattin Dilaver Ankara /2013

İlköğretim Fen ve Teknoloji Dersi (5,6, 7 ve 8. Sınıflar ) Öğretim Programı

PROBLEM ÇÖZME BASAMAKLARI ve YARATICI DÜŞÜNME

ÇOKLU ZEKA KURAMINA DAYALI ÖĞRETİM YÖNTEMİNİN 6. SINIF ÖĞRENCİLERİNDE BEDEN EĞİTİMİ DERSİ BAŞARISINA ETKİSİ *

Ders Kodu: FIZ 306 Ders Adı: Katıhal Fiziği-İntibak Dersin Dönemi: Güz Dönemi Dersi Veren Öğretim Üyesi: Yrd. Doç. Dr.

Çeviriye önsöz... xi Önsöz... xii Teşekkür... xv Kitabı kullanmanın yolları... xvii. Ortamı hazırlamak... 1

FEN EĞİTİMİNDE ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ

Örnek öğrenmeler söyleyin? Niçin?

Transkript:

Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi Sayı 29, Sayfa 407-421, 2010 BEYİN TEMELLİ ÖĞRENME YAKLAŞIMININ İLKÖĞRETİM 5. SINIF SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİNDE KULLANILMASI Muhammet Baştuğ 1, İsa Korkmaz 2 1 Milli Eğitim Bakanlığı 2 Selçuk Üniversitesi, Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi, Sınıf Öğretmenliği A.D. ÖZET Beyin temelli öğrenme, öğretme-öğrenme sürecinde güncel olarak tartışılmaya başlanmıştır. Öğrenme-öğretme sürecinde beynin potansiyelini bilmek ve ondan faydalanmak eğitimdeki istendik amaçlara ulaşmada oldukça önemlidir. Bu araştırmanın amacı, Beyin Temelli Öğrenme Kuramı ilkelerine göre hazırlanan etkinliklerin İlköğretim 5. Sınıf Sosyal Bilgiler dersinin öğretiminde uygulanmasının öğrencilerin akademik başarı, öğrenmelerdeki kalıcılık ve öğrenmeye karşı tutumlarına etkisinin incelenmesidir. Araştırmada üç alt problem kullanılmıştır. Bunlar: 1.Beyin temelli öğrenme kuramına göre hazırlanan etkinlikler öğrencilerin sosyal bilgiler dersine karşı tutumlarını nasıl etkilemektedir? 2.Beyin temelli öğrenme kuramına göre hazırlanan etkinlikler öğrencilerin başarısını nasıl etkilemektedir? 3.Beyin temelli öğrenme kuramına göre hazırlanan etkinlikler öğrencilerin öğrenmesindeki kalıcılığı nasıl etkilemektedir? Araştırmada nitel ve nicel araştırma yöntemleri birlikte kullanılmıştır. Nitel araştırma yöntemlerinden; görüşme ve gözlem teknikleri kullanılarak elde edilen veriler içerik analizi yöntemi ile yorumlanmıştır. Nicel araştırma yöntemlerinden, ön test-son test kontrol gruplu model kullanılmıştır. Toplanan veriler, SPSS for WİNDOWS 10.00 İstatiksel paket program kullanılarak analiz edilmiş ve yorumlanmıştır. Araştırma sonuçlarına göre, Beyin Temelli Öğrenme Kuramına göre hazırlanan etkinliklerin; öğrencilerin akademik başarılarına, sosyal bilgiler dersine karşı tutumlarına ve öğrenmede kalıcılıklarına olumlu yönde etkileri belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Beyin Temelli Öğrenme, İlköğretim, Sosyal Bilgiler

Selçuk Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Dergisi Sayı 29, Sayfa 407-421, 2010 APPLYING STRATEJIES OF BRAIN BASED LEARNING ON THE TEACHING SOCIAL STUDIES AT THE FIFTH GRADE Muhammet Baştuğ 1, İsa Korkmaz 2 1 Teacher 2 Selçuk Üniversitesi, Ahmet Keleşoğlu Educational Faculty, ikorkmaz@selcuk.edu.tr ABSTRACT Brain-Based leaning has been introduced into educational activities recently. The aim of this study is to examine the effectiveness of applying brain-based learning at the fifth grade social studies on students achievement, attainment, and attitudes towards social studies. In order to collect and analyze data, quantitative and qualitative methods were used. Qualitative data were collected through interview with students and observation of them. Quantitative data were collected through employing questionnaire for attitudes and test for success. In order to analyze quantitative data, experimental and control group were used and compared for statistical results. According to the results, applying brain-based learning at the fifth grade social studies has positive impact on students learning, attainment, achievement, and attitudes toward social studies. Key Words: Brain-based Learning, Social Studies, Primary Education

Beyin Temelli Öğrenme Yaklaşımının 409 GİRİŞ Beyin temelli öğrenme, öğretme-öğrenme sürecinde güncel olarak tartışılmaya başlanmıştır. Öğretme-öğrenme sürecinde beynin potansiyelini bilmek ve ondan faydalanmak eğitimdeki istendik amaçlara ulaşmada oldukça önemlidir. Çünkü beynin fizyolojisi çok karmaşık bir yapıya sahiptir. Öncelikle beynin yapısı ve kapasitesi hakkında bilgi sahibi olmak öğrenmenin oluşumunu daha iyi anlayarak etkili ve verimli öğrenmenin sağlanmasında önemlidir. Buzan a (2001) göre zihinsel yeteneği kullanmakta karşılaşılan birçok sorun, beynin temel kapasitesinin eksikliğinden değil, onun potansiyeli ve nasıl kullanılacağı konusunda yetersiz bilgiden kaynaklanmaktadır. Beyin temelli öğrenme sinir bilimdeki keşiflerden yararlanılarak bunların öğretme-öğrenme ortamında kullanılmasıdır (Becktold, 2001). Öğrenmenin oluşumu sinir hücrelerinin hareketleri ile olur. Bu hareket bir dentritin ilk uyarıcıları almasıyla başlar. Beyin hücreleri arasındaki hareketler, dentritler ve aksonlar sayesinde gerçekleşir. Nöronlar arasında dentritler ve aksonların oluşturduğu iletişim sonucu beyinde, sinir hücreleri arasında bir bağ oluşur. Bu bağ sinaptik bağdır. Sinapsların oluşturduğu her bağ yeni öğrenmelerdir. Her öğrenme beyinde değişiklik meydana getirir. Çünkü beyin kendisine iletilen her yeni uyarıcı, deneyim ve davranışla yeni ağlar oluşturur (Jensen, 2006). 1990'lardan sonra beynin yapısı, çalışması ve geliştirilmesine ilişkin yapılan çalışmaların yoğunlaştığı görülmektedir. Beyin hakkında son yılda öğrenilenler, önceki yüzyılda öğrenilenlerden çok daha fazla olmuştur. Ancak mevcut bilinenlerin öğrenme-öğretme ortamına aktarılması aynı oranda olmamıştır. Dolayısıyla insan beyni ve öğrenme konusunda daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. İnsan dünyaya geldiğinde organizmadaki diğer organlar gibi beyni de gelişime açıktır. Beyin, kişinin çevresiyle etkileşimi sonucu şekil alır. Beynin gelişimini etkileyen en önemli faktörlerin başında zenginleştirilmiş ortamlar gelir. Zenginleştirilmiş çevre, öğrencilere öğrendiklerini anlamlandırma yetisi kazanma olanağı verir. Öğrenme, öğrenciler tarafından yapılan aktif bir yapılandırma işlemidir (Wolf ve Brandt, 1998). Beyin Temelli Öğrenme Kuramı, beynin kendi doğal işleyişine ilişkin ilkelerine dayanan bir öğrenme biçimi ve en üst düzeyde dikkat, anlama, anlamlandırma ve bellek konularını odağına alan bir yaklaşımdır. Şu ana kadar geliştirilmiş olan kuramlardan farklı olarak, insan beyninin incelenmesine bu derece odaklanmış olan bu kuramın amacı, beynin biyolojik olarak tasarlandığı doğal öğrenme biçimine en yakın ve dolayısıyla en verimli öğrenme kuramını bulmaktır (Jensen, 1996; Akt. Cengiz, 2004). Beyin temelli öğrenme, öğrenme ve öğretmeyi maksimum düzeye çıkaran, doğal, motive edici ve olumlu bir yoldur. Bu, beynin en iyi öğrenme yoluna dayanan bir yaklaşımdır. Nörobilimcilerin son çalışma sonuçlarının öğrenmeöğretme sürecine aktarılarak öğretim etkinliklerinin ve stratejilerinin bunlara uygun olarak düzenlenmesidir (Politano ve Paqouin, 2000). Bireyin beyni, doğumuyla birlikte hızla gelişme gösterir ve beyindeki temel yapılar kurulmaya başlar. Bu aşamada beyin gelen bütün uyarıcılara cevap verme ve bu uyarıcıları anlamaya çalışmaktadır. Piaget, bunu özümseme ve uyum sağlama kavramlarıyla açıklamaktadır (Senemoğlu, 2004). Uyarıcıların beyinde cevap bulma ve uyarıcıları algılayıp değerlendirme şekli yaş ilerledikçe, dolayısıyla etkileşime girdikçe değişecektir. Zamanla beyin, bireyin hayatında kritik olan ve ona göre etki yaratacak uyarıcılara tepki vererek zihinsel biçimler geliştirir. Nörologlar bu süreci zihinsel budanma olarak adlandırmaktadır ki bu durum seçici zihinsel biçim

410 M. Baştuğ, İ. Korkmaz geliştirmektedir. Beyin bu süreci aktif olarak gerçekleştirmektedir. Bu sürecin yeterince çalışmaması insan hayatını zorlaştırmaktadır. Eğer uyarıcıları birey kendine göre yorumlamayı öğrenmek zorunda olmasaydı ağır bir uyarıcı bombardımanı altında kalarak zihinsel fonksiyonunu yitirme noktasına gelebilirdi. Beyin mutlaka seçiciliğini kullanır ve bireyin yaşamı için anlam ifade etmeyecek nitelikteki uyarıcıları eleme faaliyetine girer. Dolayısı ile birey bir yandan beyninde uyarıcılara tepki verme biçimlerini oluştururken diğer yandan beynindeki zihinsel branşlaşmayı sağlayacaktır. Aslında zihinsel branşlaşma beyni daha güçlü hale getirmek için beyin hücreleri arasında daha fazla yeni sinapslar oluşturmaktır. Örneğin, birey spor yaparak kaslarını güçlendirdiği gibi beyin hücrelerinin güçlenmesi de birbirleriyle yeni bağlantılar kurma ve var olan bağlantıları kullanarak geliştirmektedir. Öğretim programı ve öğretim stratejileri öğrencilere sadece bilgileri sunarak yaşantılar oluşturmaya yönelikse bu durumda öğrencilerin zihinsel güçlenmesi yeterince desteklenmemiş olur (Korkmaz, 2005). Çünkü bu stratejilerin beynin tümünü kullanılmasına yardımcı olmadığı gibi beyin hücreleri arasında yeni sinapslar oluşmasına da katkı sağlamayacaktır. Etkili öğrenme, beynin farklı kavramlar ve verilerle karşılaşarak doğru kavramları oluşturmaya yarayacak verileri seçme, alma ve kullanmaya zorlayacak fırsatların sağlandığı süreçtir. Beyin temelli öğrenme sunulan bilgileri, verileri ve açıklamaları sorgulamaya dayanmaktadır. Kesin ve yorumlanamaz bilgilerin öğrenciler tarafından öğrenilmesi (ezberlemesi) onların beyin gelişimlerini güçlendirmemektedir. Beyin temelli öğretim stratejileri yedi başlıkta incelenmiştir (Cordellicho ve Field, 1997). Varsayımsal Düşünce (Hypothetical Thinking): Varsayımsal düşünme bilgiyi anlama, yorumlama ve oluşturmada güçlü bir teknik ve düşünme biçimidir. Dolayısıyla dentritlerin gelişmesinde oldukça etkilidir. Varsayımsal düşünme, kişinin konuyu bilinenin ve standart bir kalıbın dışında farklı boyutlarıyla anlamlandırmasını sağlar. Düşünme biçimini şekillendirme ve orijinal fikirler üretmede en etkili stratejilerden biridir. Tersinden Düşünme (Reversible Thinking): Tersinden düşünme varsayımsal düşünmenin özel bir türüdür. Öğrenilecek konu alanı ile ilgili olgu, olay ve durumlara etki eden faktörlerin önemini anlama, kavrama ve etki derecesini görmeye yardımcı olur. Öğretme-öğrenme sürecinde öğrencilerin kendilerine sunulan hiyerarşik olayların birbirleriyle sebep-sonuç ilişkilerini anlamlandırmalarına yardımcı olur. Sonuçlardan sebeplere gitme stratejisi olarak kullanılmaktadır. Tarihsel olayları analiz etmede daha çok kullanılmaktadır. Tarihsel olayların kronolojik sıralamalarının yer değiştirilerek sorgulanmasıdır. Farklı Görüşlere Göre Analiz Etme: Bir konunun farklı görüşlere göre değerlendirilmesi beynin etkinliği ve aktifliğini artırırken nöronlar arasındaki iletişim de güçlenmektedir. Öğrenme sürecinde öğrencinin bilgiyi farklı bakış açılarıyla anlamalarına ve bilgiyi oluşturmada zihinsel etkinliği artırmalarına fırsat verilmektedir. Sosyal bilimlerde her bir olay ve olgunun açıklaması farklı görüş ve bakış açılarını yansıtmaktadır. Öğrencilere sorulan soruların kesin doğru veya yanlış seçeneklerden oluşması beyni yeterince zorlamayacağından beyin gelişimine de gerekli katkıyı sağlamayabilir. Tamamlama: İnsan beyni sistem olarak nesneleri tamamlama ve tam algılama eğilimidir. Belli bir işlemin veya olayın sonucunu görmeye karşı daha fazla isteklidir. Sınıf ortamında bu stratejinin uygulanması öğrencilerin çoklu düşünme yollarını kullanmalarını sağlayacaktır. Öğretme-öğrenme ortamında tamamlama stratejisini

Beyin Temelli Öğrenme Yaklaşımının 411 kullanarak öğrencilerin düşünme ve yaratıcılık becerilerinin gelişmesine fırsat sağlanmış olur. Kavram ve Zihin Haritaları Oluşturma: Bir olay ya da olgu karmaşık ilişkilere sahiptir. İnsan beyni olay veya olgulara anlamlı hale getirmek için basit ilişkiler kurma eğilimindedir. Diğer yandan karmaşık ilişkiler içeren etkinlikler sinir sisteminin güçlenmesini desteklemektedir. Bilginin anlamlı bir ilişki ve belli sistemlerle organize edilmesinde kavram haritaları oldukça önemlidir. Öğrencilerin zihin ve kavram haritalarını kullanarak bir olay ve olguyu açıklamaları diğer olgu ve olaylarla ilişkilerinde önem ve öncelik durumlarını görmeleri sağlanır. Benzerlikler ve Farklılıkların Ortaya Konulması: Öğretme-öğrenme sürecinde bir konunun öğrencilerin daha önceden öğrendikleri bir konu ile ilişkilendirilerek benzerlikleri ve farklılıklarının ortaya konularak işlenilmesi öğrencilerin konuyu daha iyi kavramalarını sağlar. Çünkü benzerlik ve farklılıklar insan beyninin düşünme faaliyetlerinde temeli oluşturmaktadır. Benzerliklerin ve farklılıklarının açık bir şekilde ortaya konulması öğrencilerin konuyu anlamaları ve bilgilerini kullanma becerilerini geliştirir. Hatta benzerliklerinin ve farklılıklarının sunulması öğrencilere zengin bir tartışma ve araştırma fırsatı sağlamış olur. Benzerliklerin ve farklılıklarının sunulmasında farklı yollar kullanabilmektedir. Benzerliklerin ve farklılıkların sunulmasında grafiklerden ve sembollerden yararlanmak öğrencilerin anlamalarını ve bilgiyi kullanma becerilerini geliştirirken diğer yandan soyut kavramların somutlaştırılmasını sağlayacaktadır. Benzerlik ve farklılıklarla analiz etme stratejisi karşılaştırma, sınıflama, metafor kullanma ve analoglar olarak alt stratejilere ayrılmaktadır. Farklı Sembol ve Sistemlerin Kullanılması: Sinirsel ağların gelişmesini sağlayan önemli stratejilerden birisi de öğrenme sürecinde konular sunulurken farklı modeller ve semboller kullanılmasıdır. Bu aynı zamanda öğrencinin farklı zekâ alanlarını kullanmasına ve yeteneklerini, bilgilerini birleştirmesine olanak verir. Bazı durumlarda bir konunun sunumu veya açıklanmasında belli bir düşünce sisteminin işlemleri ve kurallarını uygulamak yeterli olmayabilir veya konunun anlaşılmasını kolaylaştırmayabilir. Bu durumlarda sinirsel bağlantıları güçlendirici sembolik sistemlerden yararlanılmalıdır. Bir problemin açıklanmasında sözel anlatımla beraber resim veya çizimlerinde kullanılması ve aynı zamanda rakamlardan yararlanılarak problemin sayılarla ifade edilmesidir. Sözel bir ifadeyi sayılar kullanarak veya denklem kurarak gösterme, sütunlar, tablolar, grafiklerle gösterme, tam tersi olarak bir sayısal ifadeyi kompozisyon, hikâye tarzında anlatma, vb örnek olarak verilebilir. Beyin temelli öğretim stratejilerinin kullanılması için sınıfların bu stratejiye uygun tasarlanması gerekir. Beyin temelli öğrenme kuramına göre sınıf ortamı, öğrencilerin kendini rahat hissedebileceği, duygu ve düşüncelerini çekinmeden ifade edebilecekleri şekilde düzenlenmelidir. Sınıflar öğrencinin farklı öğrenme tercihlerini yansıtabilecek şekilde olmalıdır. Bunun dışında öğrencide gerçekleşmesi beklenen kazanımla ilgili olabildiğince uyarıcı, materyal sınıf ortamına getirilmeli ve düzenlenmelidir. Dolayısıyla sınıflar öğretimde zenginleştirilmiş çevre olarak tasarlanmalıdır. Öğrencilerin yaratıcı düşünme becerilerini kullanmalarına ve daha üst düzeylere çıkarmalarına olanak sağlayacak öğrenme çevreleri düzenlemek, öğrenen merkezli bir öğretme-öğrenme yaklaşımının benimsenmesiyle olanaklıdır (Doğanay, 2000).

412 M. Baştuğ, İ. Korkmaz Problem Cümlesi İlköğretim 5. Sınıf Sosyal Bilgiler dersinin öğretiminde, beyin temelli öğrenme kuramı ilkelerine göre hazırlanan etkinliklerin kullanılmasının öğrencilerin akademik başarılarına, tutumlarına ve öğrendiklerinin kalıcılığına etkisi nasıldır? Alt Problemler 1.Beyin temelli öğrenme kuramına göre hazırlanan etkinliklerin, öğrencilerin sosyal bilgiler dersine karşı tutumlarını nasıl etkilemektedir? 2.Beyin temelli öğrenme kuramına göre hazırlanan etkinliklerin öğrencilerin başarısını nasıl etkilemektedir? 3.Beyin temelli öğrenme kuramına göre hazırlanan etkinliklerin, öğrencilerin öğrenmesindeki kalıcılığı nasıl etkilemektedir? YÖNTEM Bu araştırmada bilimsel araştırma yöntemlerinden, nitel ve nicel araştırma yöntemleri birlikte kullanılmıştır. İlköğretim beşinci sınıf sosyal bilgiler dersinde Adım Adım Türkiye ve Bölgemizi Tanıyalım ünitelerinin işlenmesinden sonra, öğrencilerin başarıları ve tutumları incelenmiştir. Veri toplama ve Analizi: Verilerin toplanması ve analizi nitel ve nicel olmak üzere iki farklı araştırma yöntemi kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Cresswell (1994) nitel araştırmayı, doğal ortamında yürütülen, katılımcıların detaylı görüşlerinin aktarıldığı, sözel verilerden oluşturulan, bütüncül ve karmaşık bir çerçeve içerisinde, sosyal ya da insani sorunların sorgulandığı bir süreç olarak tanımlamaktadır. Bu çalışmada nitel verilerin toplanmasında, nitel araştırma geleneği içinde yer alan görüşme ve gözlem teknikleri kullanılmıştır. Görüşme, nitel araştırmalarda en sık kullanılan veri toplama aracıdır. Stewart ve Cash (1985) görüşmeyi, önceden belirlenmiş ve ciddi bir amaç için yapılan, soru sorma ve yanıtlama tarzına dayalı karşılıklı ve etkileşimli bir iletişim süreci olarak tanımlamıştır ( Akt, Yıldırım ve Şimşek, 2005). Araştırma sürecinde elde edilen veriler içerik analizi yoluyla analiz edilmiştir. Gözlem nitel araştırmalarda kullanılan bir veri toplama aracıdır. Gözlem, herhangi bir ortamda ya da kurumda oluşan davranışı ayrıntılı olarak tanımlamak amacıyla kullanılan bir yöntemdir (Yıldırım ve Şimşek, 2005). Bu araştırmada, 15 maddelik ve üç seçenekli gözlem formu oluşturulmuş ve kullanılmıştır. Gözlem süreci form üzerine uygun düşen ifadeyle puanlanmış; frekans ve yüzde oluşturularak analiz edilmiştir. Bu araştırmada nicel veriler, gerçek deneme modeli olan, ön test-son test kontrol gruplu model (Karasar, 1995,) kullanılarak toplanmıştır. Deney ve kontrol grupları arasında Beyin Temelli Öğrenme Kuramı ilkelerine göre hazırlanan etkinliklerin, öğrencilerin başarılarına ve öğrendiklerinin kalıcılığına etkisi test edilmek istendiği için ön test son test gruplu deneysel desen kullanılmıştır. Başarı testi, her ünitede, uygulamanın başında ön-test, uygulamanın sonunda son-test, uygulamaların bitiminden 3 hafta sonra kalıcılık testi şeklinde verilmiştir. Ölçme araçlarının uygulanmasından sonra, öğrencilerin ön-test, son-test ve kalıcılık testi puanları üzerinde istatiksel işlemler yapılmıştır. Deney ve kontrol grupları üzerindeki, ön-test puanları arasında istatiksel olarak anlamlı bir fark olup olmadığı bağımsız gruplar t-

Beyin Temelli Öğrenme Yaklaşımının 413 testi ile araştırılmıştır. Deney ve kontrol grupları arasında son-test ve kalıcılık testi puanları arasında anlamlı farkın olup olmadığı t-testi ile araştırılmıştır. BULGULAR Araştırmada bulgular, Öğrenci görüşmelerinden elde edilen bulgular, Gözlem listesinden elde edilen bulgular ve Başarı testinden elde edilen bulgular olmak üzere üç başlık altında incelenmiştir: Öğrenci Görüşmelerinden Elde Edilen Bulgular Araştırmada öğrencilerin uygulama sonrası ders ve etkinliklerle ilgili görüşlerini saptamak amacıyla dört maddeden oluşan, yarı yapılandırılmış açık uçlu sorular hazırlanmıştır. Çalışma grubunun hepsiyle görüşmek mümkün olmadığından, farklı düzeylerden on iki öğrenci ile görüşülmüş ve sonuçlar not edilerek kayıt altına alınmıştır. Elde edilen verilerden, benzer cevaplar gruplanarak frekans oluşturulmuş ve yüzdelik üzerinden analizi yapılmıştır. 1. Sosyal Bilgiler dersi hakkında neler düşünüyorsunuz (hissediyorsunuz)? sorusuna ilişkin öğrencilerin tamamı Sevdiğim bir ders, sıkılmıyorum, eğlenceli. şeklinde cevap verirken; öğrencilerin % 83,3 ü En çok gelmek istediğim ders şeklinde ifade edilmiştir. 2. Etkinliklere başlarken ders işlenişi ve akışı hakkında neler hissettiniz? sorusuna ilişkin olarak, öğrencilerin % 63 ü ilk anda zorlandığını, faklı geldiğini; % 37 si ise kolay anladığını, zorlanmadığını belirtmiştir. Bir öğrenci: İlk başta kafam karışıyordu, daha önce yapmadığımız şeyleri yapıyorduk. Ancak zamanla daha güzel anlamaya başladım şeklinde ifade etmiştir. 3. Sınıfta Sosyal Bilgiler dersinin bundan önceki işlenişi ile şimdiki işlenişini karşılaştırma yapabilir misiniz? sorusuna ilişkin olarak, öğrencilerden % 80 i 5. Sınıf Sosyal Bilgiler dersinde hazırlanan etkinliklerin daha zevkli, öğretici olduğunu ifade etmişlerdir. Bir öğrenci: sanki sınıfta değildik, kendimi çok rahat hissediyordum, istediğimi rahatça söyleyebiliyordum şeklinde ifade etmiştir. 4. Uygulamalarda en çok hoşunuza giden etkinlikler hangileri? Hatırladıklarınız nelerdir? sorusuna ilişkin olarak, öğrencilerin tamamı etkinlikleri hatırladığını, en çok beğendikleri etkinlikleri ise Müzik çalınması, panoları hazırlama, su içebilmeleri, soru sorma etkinlikleri, bedensel hareketlerin yapılması, drama çalışmaları olarak sıralamışlardır. Beyin Temelli Öğrenmeye Dayalı Öğrenci Gözlem Listelerinden Elde Edilen Bulgular Beyin Temelli Öğrenme Kuramı ile ilgili literatür taranarak, kuramın öğrencide oluşmasını öngördüğü kazanımlar 15 maddeyle listelenmiş ve bunların öğrencilerde gerçekleşip gerçekleşmediğini saptamak amacıyla uygulama sürecinde her iki gruptan, grubu kapsayacak şekilde 12 şer öğrenci alınmış ve bu öğrenciler üzerinde araştırmada yansızlığı sağlamak amacıyla, araştırmacı dışında bir başka kişi tarafından gözlem yapılarak sonuçlar formlar üzerine kaydedilmiş ve tablolar üzerinde puanlamaları yapılmıştır.

414 M. Baştuğ, İ. Korkmaz Tablo 1. Adım Adım Türkiye Teması (Tema 2) Gözlem Sonuçları Gözlenme Durumları İfadeler Grup Her Zaman Ara Sıra Gözlenmedi N % N % N % Öğrenci düşüncelerini çekinmeden Deney 8 67 4 33 0 0 söyleyebilmektedir. Kontrol 1 8 9 75 2 17 Öğrenci derste aktif, ilgili ve istekli. Deney 7 58 4 33 1 8 Kontrol 2 17 7 58 3 25 Öğrenci derste güzel ve orijinal sorular Deney 2 17 9 75 1 8 sorabilmektedir. Kontrol 1 8 7 58 4 33 Öğrenci konuyla ilgili alışılmışın dışında Deney 2 17 9 75 1 8 örnekler verebilmektedir. Kontrol 1 8 7 58 4 33 Öğrenci bir sorudan yola çıkarak yeni Deney 1 8 10 83 1 8 sorular sorabilmektedir. Kontrol 0 0 10 83 2 17 Öğrenci konuyla ilgili hayal dünyasını Deney 6 50 6 50 0 0 kullanarak farklı fikirler ortaya koyabilmektedir. Kontrol 2 17 7 58 3 25 Öğrenci konuyla ilgili çok sayıda fikir Deney 2 17 10 83 0 0 üretebilmektedir. Kontrol 0 0 8 67 4 33 Öğrenci kendisine yöneltilen bir düşüncenin Deney 1 8 11 92 0 0 tersini açıklayabilmektedir. Kontrol 1 8 9 83 2 17 Öğrenci bir düşünceyle ilgili önemli Deney 0 0 11 92 1 8 ayrıntıları fark edebilmektedir. Kontrol 0 0 8 67 4 33 Öğrenci sorulan sorulara orijinal cevaplar Deney 1 8 10 83 1 8 verebilmektedir. Kontrol 0 0 9 75 3 25 Öğrenci iki olay arasındaki benzer ve farklı Deney 6 50 6 50 0 0 durumları karşılaştırabilmektedir. Kontrol 3 25 7 58 3 25 Öğrenci bir düşünceyi farklı sembollerle Deney 5 42 6 50 1 8 ifade edebilmektedir. Kontrol 2 17 9 83 1 8 Öğrenci bir düşüncede eksik gördüğü noktaları fark edebilmekte ve tamamlamaktadır. Deney 3 25 7 58 2 17 Kontrol 1 8 8 67 3 25 Öğrenci öğrenmiş olduğu bilgileri belli bir Deney 5 42 7 58 0 0 düzen içinde haritalayabilmektedir. Kontrol 2 17 8 67 2 17 Öğrenci bir düşünceyi farklı bakış açılarına Deney 1 8 9 83 2 17 göre değerlendirebilmektedir. Kontrol 0 0 6 50 6 50

Beyin Temelli Öğrenme Yaklaşımının 415 Tablo 2. Bölgemizi Tanıyalım Teması (Tema 3) Gözlem Sonuçları İfadeler Öğrenci düşüncelerini çekinmeden söyleyebilmektedir. Öğrenci derste aktif, ilgili ve isteklidir. Öğrenci derste güzel ve orijinal sorular sorabilmektedir. Öğrenci konuyla ilgili alışılmışın dışında örnekler verebilmektedir. Öğrenci bir sorudan yola çıkarak yeni sorular sorabilmektedir. Öğrenci konuyla ilgili hayal dünyasını kullanarak farklı fikirler ortaya koyabilmektedir. Öğrenci konuyla ilgili çok sayıda fikir üretebilmektedir. Öğrenci kendisine yöneltilen bir düşüncenin tersini açıklayabilmektedir. Öğrenci bir düşünceyle ilgili önemli ayrıntıları fark edebilmektedir. Öğrenci sorulan sorulara orijinal cevaplar verebilmektedir. Öğrenci iki olay arasındaki benzer ve farklı durumları karşılaştırabilmektedir. Öğrenci bir düşünceyi farklı sembollerle ifade edebilmektedir. Öğrenci bir düşüncede eksik gördüğü noktaları fark edebilmekte ve tamamlamaktadır. Öğrenci öğrenmiş olduğu bilgileri belli bir düzen içinde haritalayabilmektedir. Öğrenci bir düşünceyi farklı bakış açılarına göre değerlendirebilmektedir. Grup Her Zaman Gözlenme Durumları Ara Sıra Gözlenm edi N % N % N % Deney 10 83 2 17 0 0 Kontrol 2 17 8 75 0 0 Deney 9 75 3 25 0 0 Kontrol 2 17 7 58 3 25 Deney 6 50 6 50 0 0 Kontrol 2 17 7 58 3 25 Deney 5 42 7 58 0 0 Kontrol 1 8 7 58 0 0 Deney 6 50 6 50 0 0 Kontrol 1 8 8 67 3 25 Deney 9 75 3 25 0 0 Kontrol 3 25 8 67 1 8 Deney 6 50 6 50 0 0 Kontrol 1 8 7 58 0 0 Deney 2 17 10 83 0 0 Kontrol 1 8 8 67 3 25 Deney 3 25 8 67 1 8 Kontrol 1 8 7 58 4 33 Deney 1 8 11 92 0 0 Kontrol 1 8 8 67 3 25 Deney 9 83 3 25 0 0 Kontrol 3 25 7 58 2 17 Deney 7 58 5 42 0 0 Kontrol 2 17 8 67 2 17 Deney 3 25 8 67 1 8 Kontrol 1 8 6 50 5 42 Deney 7 58 5 42 0 0 Kontrol 3 25 5 42 4 33 Deney 3 25 8 67 1 8 Kontrol 1 8 4 33 7 58 1.maddedeki Öğrenci düşüncelerini çekinmeden söyleyebilmektedir ifadesiyle ilgili olarak, deney ve kontrol grubu öğrencileri üzerinde yapılan gözlemler farklı sonuçlar göstermektedir. Deney grubu öğrencilerin ünite 2 de %67 si, ünite 3 te %83 ü düşüncelerini rahatça ifade ettikleri gözlenmiştir. Kontrol grubundaki

416 M. Baştuğ, İ. Korkmaz öğrencilerin ise ünite 2 de %8 inin, ünite 3 te %17 sinin düşüncelerini çekinmeden ifade ettikleri gözlenmiştir. 2.maddedeki Öğrenci derste aktif, ilgili ve istekli ifadesiyle ilgili olarak, deney ve kontrol grubu öğrencilerinin gözlem sonuçları farklılık göstermektedir. Deney grubu öğrencilerin ünite 2 de %58 i, ünite 3 te %75 i her zaman derste aktif, ilgili ve istekli olduğu gözlenmiştir. Kontrol grubu öğrencilerin, ünite 2 de %17 si, ünite 3 te %17 si her zaman derste aktif, ilgili ve istekli olduğu gözlenmiştir. 3.maddedeki Öğrenci derste güzel ve orijinal sorular sorabilmektedir ifadesiyle ilgili olarak, deney ve kontrol grubu öğrencileri gözlem sonuçları farklılık göstermektedir. Deney grubuna öğrencilerinin kontrol grubu örgencilerinden daha fazla soru sordukları gözlenmiştir. 4.maddedeki Öğrenci, konuyla ilgili alışılmışın dışında örnekler verebilmektedir ifadesiyle ilgili olarak, deney ve kontrol grubu öğrencileri gözlem sonuçlarında; deney grubuna katılan öğrencilerin ünite 2 de %17 sinde, ünite 3 te %42 sinde her zaman gözlenirken; ünite 2 de %75, ünite 3 te 58 sinde ara sıra gözlenmiştir. Kontrol grubunda ise öğrencilerin, ünite 2 de %8 inin, ünite 3 te %8 inin her zaman derste konuyla ilgili alışılmışın dışında örnekler verebildikleri, geri kalan öğrencilerin ise derste konuyla ilgili alışılmışın dışında örnekler verebilme durumları ara sıra gözlenmiştir. 5. maddedeki Öğrenci, bir sorudan yola çıkarak yeni sorular sorabilmektedir ifadesiyle ilgili olarak, deney ve kontrol grubu öğrencileri gözlem sonuçlarına göre; deney grubuna katılan öğrencilerin ünite 2 de %8 inde, ünite 3 te %50 sinde her zaman gözlenirken; ünite 2 de %83, ünite 3 te 50 sinde ara sıra gözlenmiştir. Kontrol grubunda ise öğrencilerin, ünite 2 de hiç gözlenmezken, ünite 3 te %8 inin her zaman derste güzel ve orijinal sorular sorabildikleri, geri kalan öğrencilerin ise derste güzel ve orijinal sorular sorabilme durumları çok az gözlenmiş ya da hiç gözlenmemiştir. 6. maddedeki Öğrenci konuyla ilgili hayal dünyasını kullanarak farklı fikirler ortaya koyabilmektedir ifadesiyle ilgili olarak, deney ve kontrol grubu öğrencileri gözlem sonuçlarına göre; deney grubuna katılan öğrencilerin ünite 2 de %50 sinde, ünite 3 te %75 inde her zaman gözlenirken; ünite 2 de %50, ünite 3 te 25 inde ara sıra gözlenmiştir. Kontrol grubunda ise öğrencilerin, ünite 2 de %17 sinin, ünite 3 te %25 inin derste her zaman güzel ve orijinal sorular sorabildikleri, geri kalan öğrencilerin ise konuyla ilgili hayal dünyasını kullanarak farklı fikirler ortaya koyabilme durumları ara sıra gözlenmiş ya da hiç gözlenmemiştir. 7. maddedeki Öğrenci konuyla ilgili çok sayıda fikir üretebilmektedir ifadesiyle ilgili olarak, deney ve kontrol grubu öğrencileri gözlem sonuçlarına göre; deney grubuna katılan öğrencilerin ünite 2 de %17 inde, ünite 3 te %50 sinde her zaman gözlenirken; ünite 2 de %83, ünite 3 te 50 sinde ara sıra gözlenmiştir. Kontrol grubunda ise öğrencilerin, ünite 2 de % 0 ının, ünite 3 te %8 inin derste güzel ve orijinal sorular sorabildikleri, geri kalan öğrencilerin ise derste güzel ve orijinal sorular sorabilme durumları ara sıra gözlenmiş ya da hiç gözlenmemiştir. 8. maddedeki Öğrenci kendisine yöneltilen bir düşüncenin tersini açıklayabilmektedir ifadesiyle ilgili olarak, deney ve kontrol grubu öğrencileri gözlem sonuçlarına göre; deney grubuna katılan öğrencilerin ünite 2 de %8 inin, ünite 3 te %17 sinde her zaman gözlenirken; ünite 2 de %92, ünite 3 te 83 ünde ara

Beyin Temelli Öğrenme Yaklaşımının 417 sıra gözlenmiştir. Kontrol grubunda ise öğrencilerin, ünite 2 de % 8 inin, ünite 3 te %8 inin derste güzel ve orijinal sorular sorabildikleri, geri kalan öğrencilerin ise derste öğrenci kendisine yöneltilen bir düşüncenin tersini açıklayabilme durumları ara sıra gözlenmiş ya da hiç gözlenmemiştir. 9. maddedeki Öğrenci bir düşünceyle ilgili önemli ayrıntıları fark edebilmektedir ifadesiyle ilgili olarak, deney ve kontrol grubu öğrencileri gözlem sonuçlarına göre; deney grubuna katılan öğrencilerin ünite 2 de % 0 ında, ünite 3 te %25 inde her zaman gözlenirken; ünite 2 de %92, ünite 3 te 67 ünde ara sıra gözlenmiştir. Kontrol grubunda ise öğrencilerin, ünite 2 de % 0 ının, ünite 3 te %8 inin derste güzel ve orijinal sorular sorabildikleri, geri kalan öğrencilerin ise derste bir düşünceyle ilgili önemli ayrıntıları fark edebilme durumları ara sıra gözlenmiş ya da hiç gözlenmemiştir. 10. maddedeki Öğrenci sorulan sorulara orijinal cevaplar verebilmektedir ifadesiyle ilgili olarak, deney ve kontrol grubu öğrencileri gözlem sonuçlarına göre; deney grubuna katılan öğrencilerin ünite 2 de %8 inde, ünite 3 te %8 inde her zaman gözlenirken; ünite 2 de %83, ünite 3 te 92 sinde ara sıra gözlenmiştir. Kontrol grubunda ise öğrencilerin, ünite 2 de % 0 ının, ünite 3 te %8 inin derste sorulan sorulara orijinal cevaplar verebildikleri, geri kalan öğrencilerin ise sorulan sorulara orijinal cevaplar verebilme durumları ara sıra gözlenmiş ya da hiç gözlenmemiştir. 11. maddedeki Öğrenci iki olay arasındaki benzer ve farklı durumları karşılaştırabilmektedir ifadesiyle ilgili olarak, deney ve kontrol grubu öğrencileri gözlem sonuçlarına göre; deney grubuna katılan öğrencilerin ünite 2 de %50 sinde, ünite 3 te %83 ünde her zaman gözlenirken; ünite 2 de %50, ünite 3 te %25 inde ara sıra gözlenmiştir. Kontrol grubunda ise öğrencilerin, ünite 2 de % 25 inde, ünite 3 te %25 inin derste iki olay arasındaki benzer ve farklı durumları karşılaştırabildikleri, geri kalan öğrencilerin ise iki olay arasındaki benzer ve farklı durumları karşılaştırabilme durumları ara sıra gözlenmiş ya da hiç gözlenmemiştir. 12. maddedeki Öğrenci bir düşünceyi farklı sembollerle ifade edebilmektedir ifadesiyle ilgili olarak, deney ve kontrol grubu öğrencileri gözlem sonuçlarına göre; deney grubuna katılan öğrencilerin ünite 2 de %42 sinin, ünite 3 te %58 inde her zaman gözlenirken; ünite 2 de %50, ünite 3 te 42 sinde ara sıra gözlenmiştir. Kontrol grubunda ise öğrencilerin, ünite 2 de % 17 sinin, ünite 3 te %17 sinin derste bir düşünceyi farklı sembollerle ifade edebildikleri, geri kalan öğrencilerin ise derste bir düşünceyi farklı sembollerle ifade edebilme durumları ara sıra gözlenmiş ya da hiç gözlenmemiştir. 13. maddedeki Öğrenci bir düşüncede eksik gördüğü noktaları fark edebilmekte ve tamamlamaktadır ifadesiyle ilgili olarak, deney ve kontrol grubu öğrencileri gözlem sonuçlarına göre; deney grubuna katılan öğrencilerin ünite 2 de %25, ünite 3 te %25 inde her zaman gözlenirken; ünite 2 de %58, ünite 3 te 67 sinde ara sıra gözlenmiştir. Kontrol grubunda ise öğrencilerin, ünite 2 de % 8 inin, ünite 3 te %8 inin derste bir düşüncede eksik gördüğü noktaları fark edebildikleri ve tamamladıkları, geri kalan öğrencilerin ise bir düşüncede eksik gördüğü noktaları fark edebilme ve tamamlama durumları ara sıra gözlenmiş ya da hiç gözlenmemiştir. 14. maddedeki Öğrenci öğrenmiş olduğu bilgileri belli bir düzen içinde haritalayabilmektedir ifadesiyle ilgili olarak, deney ve kontrol grubu öğrencileri gözlem sonuçlarına göre; deney grubuna katılan öğrencilerin ünite 2 de %42, ünite

418 M. Baştuğ, İ. Korkmaz 3 te %58 sinde her zaman gözlenirken; ünite 2 de %58, ünite 3 te 42 sinde ara sıra gözlenmiştir. Kontrol grubunda ise öğrencilerin, ünite 2 de %17 sinin, ünite 3 te %25 inin derste öğrenmiş olduğu bilgileri belli bir düzen içinde haritalayabildikleri, geri kalan öğrencilerin ise öğrenmiş olduğu bilgileri belli bir düzen içinde haritalayabilme durumları ara sıra gözlenmiş ya da hiç gözlenmemiştir. Kontrol grubundaki diğer öğrencilerde ise bu durum nadiren gözlenmiş ya da hiç gözlenmemiştir. 15. maddedeki Öğrenci bir düşünceyi farklı bakış açılarına göre değerlendirebilmektedir ifadesiyle ilgili olarak deney ve kontrol grubu öğrencileri gözlem sonuçlarına göre; deney grubuna katılan öğrencilerin ünite 2 de %8, ünite 3 te %25 inde her zaman gözlenirken; ünite 2 de %83, ünite 3 te % 67 sinde ara sıra gözlenmiştir. Kontrol grubunda ise öğrencilerin, ünite 2 de % 0 ının, ünite 3 te % 8 inin derste bir düşünceyi farklı bakış açılarına göre değerlendirebildikleri, geri kalan öğrencilerin ise bir düşünceyi farklı bakış açılarına göre değerlendirebilme durumları ara sıra gözlenmiş ya da hiç gözlenmemiştir. Kontrol grubundaki diğer öğrencilerde ise bu durum nadiren gözlenmiş ya da hiç gözlenmemiştir. Başarı Testi Verilerinden Elde Edilen Bulgular Gruplar Tablo 3. Deney ve Kontrol grubu öğrencilerinin ön-test 1 sonuçları N Aritmetik Ortalama Deney 30 4,8667 2,1292 Kontrol 30 4,8333 2,2450 Standart Sapma t P,059,953 Tablo 3 e göre ortalamalar arasında oluşan farkın anlamalılığını test etmek amacıyla yapılan ilişkisiz ölçümlerde iki ortalamanın karşılaştırılması analizi sonucunda farkın [t (58) =,059, p> 0,05] düzeyinde anlamlı olmadığı görülmüştür. Bir başka değişle deney ve kontrol grubu öğrencilerinin uygulama öncesi ilgili konuya ilişkin hazır bulunuşluk düzeylerinde istatistiksel olarak bir fark olmadığı görülmüştür. Gruplar Tablo 4. Deney ve Kontrol grubu öğrencilerinin son-test 1 sonuçları N Aritmetik Ortalama Deney 30 11,8667 3,4011 Kontrol 30 10,9667 3,8728 Standart Sapma t P,956,343 Tablo 4 incelendiğinde deney grubu öğrencilerinin son-test 1 puan ortalamalarının (X=11,8667), standart sapmalarının (S=3,4011) ve kontrol grubu öğrencilerinin sontest 1 puan ortalamalarının (X=10,9667), standart sapmalarının S=3,8728) olduğu görülmektedir. Ortalamalar arasında oluşan farkın anlamalılığını test etmek amacıyla yapılan ilişkisiz ölçümlerde iki ortalamanın karşılaştırılması analizi sonucunda farkın [t (58) =,956, p> 0,05] düzeyinde anlamlı olmadığı görülmüştür. Bir başka değişle deney ve kontrol grubu öğrencilerinin ikinci ünite sonrasında başarı(erişi) düzeylerinde herhangi bir farklılaşma gözlenmemiştir.

Beyin Temelli Öğrenme Yaklaşımının 419 Gruplar Tablo 5. Deney ve Kontrol grubu öğrencilerinin ön-test 2 sonuçları N Aritmetik Ortalama Deney 30 11,8667 6,7000 Kontrol 30 10,9667 6,8667 Standart Sapma t P -,239,812 Tablo 5 incelendiğinde deney grubu öğrencilerinin ön-test 2 puan ortalamalarının (X=6,70), standart sapmalarının (S=2,5884) ve kontrol grubu öğrencilerinin ön-test 1 puan ortalamalarının (X=6,8667), standart sapmalarının (S=2,8007) olduğu görülmektedir. Ortalamalar arasında oluşan farkın anlamalılığını test etmek amacıyla yapılan ilişkisiz ölçümlerde iki ortalamanın karşılaştırılması analizi sonucunda farkın [t (58) =,239, p> 0,05] düzeyinde anlamlı olmadığı görülmüştür. Bir başka değişle deney ve kontrol grubu öğrencilerinin uygulama öncesi ilgili konuya ilişkin hazır bulunuşluk düzeylerinde istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı görülmüştür. Gruplar Tablo 6. Deney ve Kontrol grubu öğrencilerinin son-test 2 sonuçları N Aritmetik Ortalama Deney 30 12,0667 2,6644 Kontrol 30 9,9667 3,4689 Standart Sapma t P 2,630,011 Tablo 6 incelendiğinde deney grubu öğrencilerinin son-test 2 puan ortalamalarının (X=12,0667), standart sapmalarının (S=2,6644) ve kontrol grubu öğrencilerinin sontest 2 puan ortalamalarının (X=9,9667), standart sapmalarının (S=3,4689) olduğu görülmektedir. Ortalamalar arasında oluşan farkın anlamalılığını test etmek amacıyla yapılan ilişkisiz ölçümlerde iki ortalamanın karşılaştırılması analizi sonucunda farkın [t (58) = 2,63, p< 0,05] düzeyinde anlamlı olduğu görülmüştür. Bir başka değişle deney ve kontrol grubu öğrencilerinin son-test 2 başarı puanları arasında deney grubu öğrencileri lehine anlamlı bir fark bulunmuştur. Bu sonuca bakılarak, deney grubunda uygulanan öğretim yöntemi, kontrol grubunda uygulanan öğretim yönteminden öğrencilerin erişi düzeylerini etkilemede daha üstündür denilebilir. Gruplar Tablo 7. Deney ve Kontrol grubu öğrencilerinin kalıcılık testi sonuçları N Aritmetik Ortalama Deney 30 21,4667 5,3867 Kontrol 30 14,6667 6,8498 Standart Sapma t P 4,274,000 Tablo 7 incelendiğinde deney ve kontrol grubu öğrencilerinin kalıcılık testi sonuçları gözlenmektedir. Deney grubu öğrencilerinin kalıcılık testi puan ortalamaları (X=21,4667) ve standart sapmaları (S=5,3867), kontrol grubu öğrencilerinin kalıcılık testi puan ortalamaları (X=14,6667) ve standart sapmaları (S=6,8498) olarak bulunmuştur. Ortalamalar arasında oluşan farkın anlamlılığını test etmek için yapılan ilişkisiz ölçümlerde iki ortalamanın karşılaştırılması analizi sonucunda farkın [t (58) = 4,274 p< 0,05] düzeyinde anlamlı olduğu görülmüştür. Bir başka değişle deney ve kontrol grubu öğrencilerinin kalıcılık testi puan ortalamaları arasında deney grubu öğrencileri lehine anlamlı bir fark olduğu görülmüştür.

420 M. Baştuğ, İ. Korkmaz SONUÇ VE TARTIŞMA Araştırmada, öğrencilerin Sosyal Bilgiler dersine yönelik tutumlarını belirlemek amacıyla öğrencilerle yapılan yüz yüze görüşmelerden elde edilen sonuçlara göre, beyin temelli öğrenme kuramı ışığında hazırlanan etkinliklerin, öğrencilerin Sosyal Bilgiler dersine karşı tutumlarını olumlu yönde etkilediği görülmüştür. Beyin temelli öğrenme kuramına göre hazırlanan etkinliklerin öğrencilerin üst seviyede düşünmelerine etkisi, deney grubu öğrencilerde kontrol grubu öğrencilere göre daha fazla katkı sağlamıştır. Ayrıca deney grubu öğrencilerinin üst seviyede düşünme beceri puanları 3.ünitede 2. ünite ye göre daha yüksektir. Buradan öğrencilerin 2.ünitede beyin temelli öğrenme kuramı etkinliklerine ve ders işleme yöntemine tam anlamıyla adapte olamadığı düşünülebilir. Dolayısıyla beyin temelli öğrenme kuramı ile yapılacak derslere öğrencilerin duyuşsal, bilişsel ve yöntem bakımından daha fazla hazırlanması gerekmektedir. Beyin temelli öğrenme yaklaşımına göre hazırlanan etkinliklerle uygulama yapılan deney grubu ile mevcut programla uygulama yapılan kontrol grubu arasında ikinci ünitede başarı bakımdan anlamlı bir fark bulunamamıştır. Bunun açıklaması; beyin temelli öğrenme etkinliklerine öğrencilerin bir anda adapte olamadıkları olarak düşünülebilir. Deney ve Kontrol grubu öğrencileri arasında ünite 3 te ise öğrencilerin başarıları açısından deney grubu lehine anlamlı bir fark olduğu gözlenmiştir. Deney grubu ve kontrol grubu öğrencileri arasında kalıcılığını sağlama bakımından fark gözlenmiştir. Uygulama başında elde edilen ön-test puanları arasında denklik varken kalıcılık yoklamalarında erişileri manidar düzeyde anlamlı çıkmıştır. Sonuç olarak, beyin temelli öğrenme kuramına göre hazırlanan etkinliklerle yapılan öğretimin, ilköğretimin beşinci sınıf sosyal bilgiler dersinin tüm ünitelerinde mevcut uygulamalarla yapılan öğretime göre daha başarılı olacağı söylenebilir. ÖNERİLER Eğitimciler, insan beyni, yapısı ve işlevleri hakkında temel bilgilere sahip olarak öğretme-öğrenme ortamında bunlardan yararlanarak öğrenmedeki etkililiği ve verimi artırmalıdırlar. Eğitimciler öğrenme sürecinde öğrencileri bir bütün olarak ele alarak organizmadaki gelişimin tüm yönlerini güçlendirici etkinliklerden yararlanarak öğretimi zenginleştirebilirler. Eğitimciler, öğrencilerin öğrendiklerini kişisel olarak anlamlandırmaları için onların süreçte aktif roller almalarını sağlayıcı yöntem, teknik ve strateji kullanmalıdırlar. Dolayısıyla öğrenci bir yandan öğrendiklerini geçmiş yaşantılarıyla ilişkilendirerek anlamlı hale getirirken diğer yandan öğrenmede etkin rol alarak içsel motivasyonunu artıracaktır. Hazırlanan etkinliklerde öğrencilerin hayal dünyaları ve heyecan duygularına yer verecek yaşantılar sağlanarak, öğrencilerin limbic sistemini harekete geçirecek, anlamlı, kalıcı öğrenmelerin gerçekleşmesini sağlamak gereklidir. Öğretme-öğrenme ortamı düzenlenirken öğrencilerin kendilerini rahat hissedeceği zenginleştirilmiş ortamlar ve duygusal yaşantıların oluşturulmalıdır.

Beyin Temelli Öğrenme Yaklaşımının 421 KAYNAKÇA Becktold, T.H. (2001). Brain Based Instruction in Correctional Settings: Strategies for Teachers. JCE. 52. Buzan, T. (2001). Aklını En İyi Şekilde Kullan (5. Baskı). (Çev. B. Ergüder). Arion Kitabevi. Cengiz, Y. (2004). Yabancı Dilde Sözcük Öğretimine Müzik Kullanımının Etkilerinin Beyin Temelli Öğrenme Kuramı Işığında Araştırılması. Ankara: Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Cordellicho, T. & Field, W.( 1997 ). Seven Strategies That Encourage Neural Branching. Educational Leadership. How Children Learn. 54(6), 33-36. Cresswell,J. W. (1994). Research Design: Qualitative & Quantitative Approaches. Sage Publications. Doğanay, A. (2000). Yaratıcı Öğrenme. A. Şimşek. (Ed.). Ankara. Eğitimsen Yayınları. Jensen, E. (2006). Beyin Uyumlu Öğrenme. (Çev: A. Doğanay). Adana. Nobel Yayınları. Karasar, N. (1995). Bilimsel Araştırma Yöntemi: Kavramlar, İlkeler ve Teknikler. Ankara. 3A Danışmanlık Ltd. Korkmaz, İ. (2005). Beyin Temelli Öğrenmenin Sosyal Bilimlerde Kullanılması. II. Sosyal Bilimler Kongresi. 134-139, Van, 2005. Politano, C. & Paquin, J. (2000). (Foreword By Eric Jensen), Brain Based Learning With Class. Senemoğlu, N. (2004). Gelişim, Öğrenme ve Öğretim (Kuramdan Uygulamaya), (10. Baskı).Ankara. Gazi Kitabevi. Wolf, P. & Brandt, R. (1998). What Do We Know from Brain Research? Educational Leadership, Nov., pp. 8-13. Yıldırım A. ve Şimşek, H. (2005). Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri. 5.Baskı. Ankara. Seçkin Yayıncılık.