SERUM PAROKSONAZ AKTİVİTESİ VE OKSİDATİF STRES BELİRTEÇLERİ İLE CİDDİ LMCA LEZYONLARININ İLİŞKİSİ



Benzer belgeler
KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİ HASTALARINDA HEMODİYALİZ ÖNCESİ OKSİDAN/ANTİOKSİDAN DURUMUN İNCELENMESİ

Hemodiyaliz hastalarında resistin ile oksidatif stres arasındaki ilişkinin araştırılması

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA AKIM ARACILI DİLATASYON VE ASİMETRİK DİMETİLARGİNİN MORTALİTEYİ BELİRLEMEZ

Maskeli Hipertansiyonda Anormal Tiyol Disülfid Dengesi

Yeni Tanı Hipertansiyon Hastalarında Tiyol Disülfid Dengesi

RENAL TRANSPLANT ALICILARINDA SODYUM ATILIMI, BÖBREK HASARI VE EKOKARDİYOGRAFİK PARAMETRELERİN İLİŞKİSİ

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi

Uzm.Dr. KÜBRANUR ÜNAL ANKARA POLATLI DEVLET HASTANESİ TBD BİYOKİMYA GÜNLERİ, SİVAS KASIM

ÇALIŞMANIN AMACI: Türkiye de erişkinlerde ( 20 yaş) metabolik sendrom sıklığını tespit etmektir.

Kardiyovasküler hastalıklardan korunmak için 5 önemli neden :

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA KORONER AKIM REZERVİ VE KARDİYOVASKÜLER HASTALIK İLİŞKİSİ

PERİTON DİYALİZ HASTALARINDA KARDİYOVASKÜLER HASTALIK GELİŞME RİSKİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Resüsitasyonda HİPEROKSEMİ

PERİTON DİYALİZİ YAPAN HASTALARDA İKODEXTRİN KULLANIMININ METABOLİK SENDROM VE DİĞER KARDİOVASKÜLER RİSK FAKTÖRLERİ İLE İLİŞKİSİ

Koroner Mikrosirkülasyonun Fonksiyonel Açıdan Değerlendirilmesinde Kullanılan İnvazif Yöntemler. Dr. Murat Sezer İstanbul Tıp Fakültesi

Obez Çocuklarda Kan Basıncı Değişkenliği ve Subklinik Organ Hasarı Arasındaki İlişki

İŞTAH HORMONU GHRELİNİN BÖBREK TRANSPLANTASYONU SONRASI VÜCUT KİTLE İNDEKSİ VE OKSİDATİF STRES ÜZERİNE ETKİLERİ

Hemodiyaliz Hastalarında Salusin Alfa ve Beta Düzeylerinin Ateroskleroz ile İlişkisi

Eskimeyen Yeniler: Nabız Hızı ve Nabız Basıncı

Akut Koroner Sendromlar ve Güncel Yaklaşım. Yrd.Doç.Dr. Hasan Büyükaslan Harran üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A.D.

Hemodiyaliz Hastalarında Serum Visfatin Düzeyi İle Kardiyovasküler Hastalık Ve Serum Biyokimyasal Parametreleri Arasındaki İlişki

VAKA SUNUMU. Dr. Arif Alper KIRKPANTUR Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Ünitesi

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA REZİDÜEL RENAL FONKSİYON VE İNVAZİF OLMAYAN ATEROSKLEROZ BELİRTEÇLERİ İLİŞKİSİ

SEVELAMER HEMODİYALİZ HASTALARINDA SERUM ELEKTROLİT DÜZEYİ, METABOLİK VE KARDİOVASKÜLER RİSKLERİ VE SAĞKALIMI ETKİLER

Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi

Kronik Hipotansif Diyabetik Hemodiyaliz Hastalarında Midodrin Tedavisinin Etkinliği

¹GÜTF İç Hastalıkları ABD, ²GÜTF Endokrinoloji Bilim Dalı, ³HÜTF Geriatri Bilim Dalı ⁴GÜTF Biyokimya Bilim Dalı

Kronik Total Oklüzyon (KTO) da İlaç Salınımlı Stentler. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

GERİATRİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA KOMORBİDİTE VE PERFORMANS SKORLAMALARININ PROGNOSTİK ÖNEMİ; TEK MERKEZ DENEYİMİ

1 Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji 2 FMC Türkiye 3 İzmir Katip Çelebi Üniversitesi

HEMODİYALİZ HASTALARINDA KORONER ARTER KALSİFİKASYON PROGRESYONU VE OSTEOPROTEGERIN / RANKL

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nefroloji Bilim Dalı, Ankara. Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kardiyoloji Anabilim Dalı, Kırıkkale

RENAL ARTER DARLIĞI VE HİPERTANSİYON TEDAVİSİ Medikal tedavi daha iyi

KRONİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA ENDOTEL PROGENİTÖR HÜCRELERİ, İNFLAMASYON VE ENDOTEL DİSFONKSİYONU

Doç. Dr. Kültigin TÜRKMEN Necmettin Erbakan Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi

Tam revaskülarizasyonda CABG standart tedavidir

Bir ARB Olarak Olmesartan. Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı

Hipertansiyon ve Kronik Böbrek Hastalığı

KRONİK BÖBREK YETMEZLİĞİ HASTALARINDA KONİSİTE İNDEKS ÖLÇÜMLERİNİN LİPİD PROFİLİ İLE İLİŞKİSİ

hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması

Tip 2 Diyabetli Hastalarda Metabolik Sendrom Prevalansı

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE

Diyabetik nefropatide oksidatif stres düzeyinde artış ve soluble klotho düzeyleri ile ilişkisi

Kronik Böbrek Hastalığında Retinol Bağlayıcı Protein-4 Düzeyindeki Artış Endotel Disfonksiyonun Yeni Bir Göstergesi mi?

Beslenme ve İnflamasyon Göstergeleri Açısından Nokturnal ve Konvansiyonel Hemodiyalizin Karşılaştırılması

ÖNCEKİ GÖREVLERİ VE SON GÖREVİ

Oral Çinko Alımının Kan Basıncı ve Karbonhidrat Metabolizması Üzerindeki Etkisi

ESANSİYEL HİPERTANSİYONLU HASTALARDA PLAZMA APELİN ve ADMA DÜZEYLERİ

KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ VE TÜTÜN KULLANIMI: MEKANİZMA. Mini Ders 2 Modül: Tütünün Kalp ve Damar Hastalıkları Üzerindeki Etkisi

ARAŞTIRMA MAKALESİ. Nuri Orhan 1 Muhammet Engin Özcan 1 Ramazan Memişoğulları 1 Taner Uçgun 1 Muhammet Ali Kayıkçı 2, Hilmi Demirin 1. Orhan N ve ark.

Dr. Gökhan AKSAN Şişli Hamidiye Etfal E.A.H Kardiyoloji Kliniği 22/04/16

Vücut kütle indeksine göre leptin ve adiponektin seviyeleri ve bunların oksidatif parametrelerle ilişkisi

Diyet yoluyla Menakinon alımı, daha az Koroner Kalp Hastalığı riski ile ilişkili: Rotterdam Çalışma

SON DÖNEM BÖBREK YETMEZLİKLİ HASTALARDA VASKÜLER SERTLİK İLE VASKÜLER HİSTOMORFOMETRİK BULGULARIN KORELASYONU

Kadınlarda Koroner Bypass Operasyonunun Özellikleri ve Sonuçları

Koroner Anjiyografi Darlık Derecesinin Değerlendirilmesi

Hemodiyaliz Hastalarında Atriyal Fibrilasyon Sıklığı ve Tromboembolik İnmeden Koruma Yönelimleri

Orta Yaşlı Primer Hipertansif Hastalarda Hedef Organ Hasarını Belirleyen Cystatin C değil, Ürik Asittir

Hipertansiyon ve akut hipertansif atakta ne yapmalı? Prof. Dr. Zeki Öngen İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

Türkiye ve Amerika Birleşik Devletlerinde hemodiyalize giren hastaların ölüm oranlarının karşılaştırılması: Bir gözlemsel kohort çalışması

HEMODİYALİZ HASTALARINDA VOLÜM DURUMUNUN VÜCUT KOMPOZİSYON MONİTÖRÜ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ VE DİĞER YÖNTEMLERLE KARŞILAŞTIRILMASI

Farklı Psikiyatrik Tanılı Hastalarda Glisemik Kontrol ile Serum Lipid Profili Arasındaki İlişki: HbA1c, dislipidemi'yi mi öngörüyor?

Galectin-3; Hemodiyaliz hastalarında kardiyovasküler mortalite belirlemesinde yeni bir biyomarker olabilirmi?

Her kronik tam tıkalı lezyon açılmalı mı? Prof. Dr. Murat ÇAYLI Özel Adana Medline Hastanesi

Demografik Özelliklerin Koroner Arter Hastalığına Etkisinin Analizi

FİZİKSEL AKTİVİTE RİSKLER & YARARLAR. Prof.Dr.Gülfem ERSÖZ

Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Tıbbi Biyokimya Bölümü, Cebeci, Ankara

Kırım Kongo Kanamalı Ateş hastalarında ağırlık ve ölüm riskinin tahmininde plazma cell-free DNA düzeyinin önemi

ST YÜKSELMESİZ AKUT KORONER SENDROMDA GİRİŞİMSEL TEDAVİ STRATEJİSİ

İatrojenik Bilateral İliak Arter Komplikasyonunda Başarılı Hibrit Tedavi

OBEZ VE OBEZ OLMAYAN HİPERTANSİF ÇOCUKLAR VE ADÖLESANLARDA ABPM PARAMETRELERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

STATİN FOBİSİ Prof. Dr. Mehmet Uzunlulu

Doç.Dr.Namık Özmen GATA H.Paşa Eğt.Hast. Kardiyoloji Servisi. İstanbul

Koroner Arter Hastalığı Varlığında Arteryel Sertlik Pa ra met re leri

Tip 2 Diyabetlilerde Kardiyovasküler Hastalık Riskini Azaltma: Eğitimin Etkinliği

Dr. Şehsuvar Ertürk Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

Düşük Serum Serulapozmin Aktivitesi Aterosklerozun Göstergesi Olabilir: Kesitsel Bir Çalışma

Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografik Koroner Anjiyografi Sonrası Uzun Dönem Kalıcı Böbrek Hasarı Sıklığı ve Sağkalım ile İlişkisi

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

Koroner Check Up; Coronary risk profile; Koroner kalp hastalıkları risk testi; Lipid profili;

Naciye Sinem Gezer 1, Atalay Ekin 2

SALTurk Çalışması. Türk Toplumunda Tuz Tüketimi ve Kan Basıncı Çalışması. 22 Mayıs Antalya

KORONER ARTER HASTALARININ DEĞERLENDİRİLMESİNDE HOMOSİSTEİNE KARŞIN TOTAL KOLESTEROL/HDL ORANI

Atrial Fibrilasyon dan Gerçek Kesitler: WATER (Warfarin in Therapeutic Range) Registry den İlk Sonuçlar

Koroner Check Up; Coronary risk profile; Koroner kalp hastalıkları risk testi; Lipid profili;

SOL ANA KORONER HASTALIÐININ GENÇ VE YAÞLI HASTALAR- DA KLÝNÝK ÖZELLÝKLER VE RÝSK FAKTÖRLERÝ AÇISINDAN DEÐERLENDÝRÝLMESÝ

BÖBREK NAKLİ SONRASI HİPERÜRİSEMİ GELİŞİMİ İLE İLİŞKİLİ RİSK FAKTÖRLERİNİN ARAŞTIRILMASI. Dr. Şahin EYÜPOĞLU

K 2 vitamini takviyesi postmenopozal kadınlarda kalça kemik geometrisi ve kemik gücü endekslerini geliştiriyor

Stabil koroner arter hastalığında doğrular ve yanlışlar:

STEROİDE DİRENÇLİ NEFROTİK SENDROM OLGULARINDA SİKLOSPORİN TEDAVİSİ: 12 AYLIK TAKİP

Klinik Araştırma. MN Kardiyoloji 21/2014

Kardiyopulmoner bypass uygulanacak olgularda insülin infüzyonunun inflamatuvar mediatörler üzerine etkisi

Metabolik Sendrom Tanı Tedavi Dr. Abdullah Okyay

Hiperlipidemiye Güncel Yaklaşım

NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ

Hipertansiyon Tedavisinde Güncel Yaklaşımlar Dr. Mehmet KANBAY Nefroloji B.D. İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi

RENAL TRANSPLANTLI HASTALARDA RENAL RESİSTİF İNDEKS DÜZEYİNİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

ÖRNEK BULGULAR. Tablo 1: Tanımlayıcı özelliklerin dağılımı

PERİTON DİYALİZ HASTALARINDA İNFLAMASYON. Dr.Mahmut İlker Yılmaz. 25 Eylül 2010, Antalya

Transkript:

TGKD Cilt 14, Sayı 3 97 SERUM PAROKSONAZ AKTİVİTESİ VE OKSİDATİF STRES BELİRTEÇLERİ İLE CİDDİ LMCA LEZYONLARININ İLİŞKİSİ Dr. Yusuf Sezen 1, Dr. Mehmet Memduh Baş 1, Dr. Mustafa Polat 1, Dr. Asuman Biçer Yeşilay 1, İbrahim Halil Altıparmak 1,2, Dr. Zekeriya Küçükdurmaz 2, Dr. Abdullah Taşkın 3, Dr. Ünal Güntekin 1, Dr. Ali Yildiz 1, Dr. Recep Demirbağ 1, Dr. Nurten Aksoy 3 1 Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kardiyoloji A.D., 2 Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Kardiyoloji Kliniği, 3 Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi, Biyokimya A.D. Şanlıurfa, Türkiye Ciddi sol ana koroner arter (LMCA) darlığı risk altındaki miyokart alanının genişliği ve beraberinde bulunabilecek çoklu damar hastalığı nedeni ile özel bir öneme sahip olup uygun primer ve sekonder tedavi modalitelerinin belirlenip uygulanması özel önem arz eder. LMCA darlığının gelişimi ile serum oksidatif parametrelerinin ve serum paroksonaz aktivitesinin (SPA) etkisi bilinmemektedir. Bu çalışmadaki amacımız ciddi LMCA lezyonu olan koroner arter hastalığı (KAH) olguları ile LMCA lezyonu olmayan KAH ve normal koroner arter (NKA)'e sahip bireyleri serum oksidatif stres parametreleri ve SPA düzeyleri yönünden karşılaştırmaktır. Çalışmaya LMCA'sında %50 ve üzeri darlık olan 25 (LMCA+ grup), LMCA lezyonu olmayan ancak KAH'ı bulunan 25 hasta (LMCA- grup) ile koroner arterleri normal olan 25 birey (NKA grubu) alındı. Boy, kilo, kan basıncı standart yöntemlerle ölçüldü. LMCA+ ve LMCA- gruplarında koroner arter hastalığı yaygınlığı Gensini skuoru ile değerlendirildi. Total antioksidan durum (TAS), total oksidan durum (TOS) ve SPA için açlık serum örnekleri alınarak çalışma sonunda kalorimetrik GİRİŞ Koroner anjiyografiye giden hastaların yaklaşık %3-5'inde, koroner arter hastalığı (KAH) nedeni ile koroner arter bypass greftleme operasyonuna giden hastaların ise yaklaşık %10-30'unda önemli sol ana koroner (LMCA) darlığı mevcuttur 1. Ciddi LMCA darlığı olan hastalar risk altındaki miyokart alanının genişliği ve beraberinde bulunabilecek çoklu damar hastalığı nedeni ile gelişiminin önlenmesi ve daha ivedi tedavi Yazışma Adresi: Dr. Yusuf SEZEN P.K: 112. Sanliurfa, Tel:(+90)-414-318 34 13-05055726249 Fax:(+90)-414-3128 33 56 E-mail: yusufsezen@yahoo.com Geliş Tarihi:07.05.2010 Kabul Tarihi:16.06.2010 yöntemlerle çalışıldı. Hastaların lipit profili, kan şekeri, üre ve kreatinin düzeyleri kaydedildi. Üç grup arasında parametrik değişkenler tek yönlü ANOVA testi ile analiz edilirken parametrik olmayan değişkenler ki-kare testi ile analiz edildi. Gruplar arasında TAS benzerdi (ANOVA p=0,05). TOS en yüksek LMCA+ grupta en düşük olarak NKA grubunda (ANOVA p=0,027) saptandı. OSİ en yüksek LMCA+ grupta en düşük NKA grubunda olup gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark vardı (ANOVA p=0,008). En düşük SPA değeri LMCA+ grupta saptanırken en yüksek SPA değeri ise NKA grubunda saptandı (ANOVA p=0,001). Bu çalışmanın sonuçları artmış oksidatif stres ve azalmış paroksonaz aktivitesinin koroner arter hastalığı gelişimi yanında daha ciddi bulgularla seyreden LMCA darlığının varlığıyla ilişkili olabileceğini düşündürmektedir. Anahtar kelimer: Paraksonaz, Oksidatif stres, (Türk Girişimsel Kard. Der. 2010;14:97-102) edilmesi gerekir 2,3. Tedavi edildiğinde mortalitenin önemli ölçüde azalması nedeni ile anjiyografideki en önemli prognostik koroner lezyon sayılır 2. Son zamanlarda ciddi na yönelik tedavi stratejilerini belirleme hususunda çok sayıda randomize, prospektif ve retrospektif çalışma yapılmıştır ve halen bir kısım çalışmalar devam etmektedir 3-5. Ancak günümüzde lezyonun gelişmesini önlemeye ve lezyon için KAH'dan başka risk faktörlerinin olup olmadığına yönelik çalışmalar az sayıdadır. KAH ile antioksidan parametreler ve serum paroksonaz aktivitesi (SPA) arasındaki pozitif ilişki ile oksidan parametreler arasındaki negatif ilişki daha önceki çalışmalardan bilinmektedir 6. LMCA lezyonu varlığı ile oksidatif parametreler ve SPA arasında bir

98 TGKD Cilt 14, Sayı 3 ilişkinin olup olmadığına dair literatürde henüz çalışma yoktur. Bu çalışmadaki amacımız aort basıncına direkt maruz kalmasına karşın KAH gelişen herkeste görülmeyen ciddi LMCA lezyonu olan hastalardaki total oksidan durum (TOS), total antioksidan kapasite (TAS), oksidatif stres indeksi (OSİ) ve SPA'nın koroner arter hastalarından farkını araştırmaktır. GEREÇ VE YÖNTEM Hastalar: Çalışmaya hastanemiz koroner anjiyografi servisine koroner anjiyografi için başvuran hastalar içinden sol ana koroner arterinde %50 ve üzerinde darlık tespit edilen 32 hastadan çalışmaya katılmayı kabul eden 25 kişi (LMCA+ grup; ortalama yaş: 64±12 yıl; 8'i kadın) ile KAH olan ancak sal ana koroner lezyonu olmayan ardışık 25 kişi (LMCAgrup; ortalama yaş: 64±8 yıl; 14'ü kadın) alındı. Kontrol grubu olarak koroner anjiyografide koroner arterlerinde herhangi bir lezyon olmayan 25 ardışık hasta alındı (NKA grubu; ortalama yaş: 59±8 yaş; 12 kadın). Tüm bireyler çalışma hakkında bilgilendirildi ve onamları alındı. Bütün bireylerin boy, kilo, bel çevresi, kan basıncı standart yöntemlerle ölçüldü. Kilogram cinsinden kilonun metre cinsinden boyun karesine bölünmesi ile vücut kitle indeksi (VKİ) hesaplandı (kg/m 2 ). Çalışmaya akut koroner sendrom, kronik inflamatuar-otoimmün hastalığı olanlar, antioksidan anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörü (ACEİ), antioksidan beta blokör veya antioksidan vitamin preparatları alan hastalar alınmadı. Ayrıca tıbbi tedavi gerektiren psikiyatrik hastalık, kognitif fonksiyonları bozuk olan hastalar ile çalışmayı kabul etmeyenler de çalışma dışı bırakıldı. Kan Örneklerinin alımı ve biyokimyasal tetkikleri: Lipit profili, üre, kreatinin, sodyum, potasyum ve tam kan sayımı verileri koroner anjiyografi öncesi alınmış olan tetkiklerin sonuçlarının kaydedilmesi ile sağlandı. Serum paroksonaz aktivitesi, TAS ve TOS değerlerini ölçmek için tüplere alınan kan örnekleri Hettich marka santrifüj cihazında 3000 devir/dakika hızda 10 dakika santrifüj edilerek serumlar ayrıldı. Ayrılan serum numuneleri -800C'de çalışma sonunda biyokimyasal incelemeler yapılıncaya kadar saklandı. Total Antioksidan Durum ölçümü: TAS, Erel tarafından geliştirilen bir yöntemle değerlendirildi 7. Bu yöntemde Fe 2+ -o-dianisidine kompleksi hidrojen peroksid ile Fenton tipi reaksiyon oluşturarak OH radikalini oluşturur. Bu güçlü reaktif oksijen türü indirgenerek düşük ph'da renksiz o-dianisidine molekülü ile reaksiyona girerek sarı-kahverengi dianisidyl radikallerini oluştururlar. 2,2-azinobis- (3-ethylbenzothiazoline-6-sulfonic acid) (ABTS radikali) ileri oksidasyon reaksiyonlarına katılarak antioksidan konsantrasyonuna ve antioksidan kapasiteye göre mavi ve yeşil rengini kaybetmektedir. Bu renk değişikliği, absorbans değeri 660 nm'de ölçülerek değerlendirme yapılmaktadır. Renk değişimi ile örnek içindeki antioksidan miktarı arasında ters ilişki bulunmaktadır. Reaksiyon hızı standart yöntem olan Trolox ile kalibre edilmektedir. Birimi Trolox equivalent/l. Total Oksidan Durum: Erel tarafından geliştirilen tam otomatik kolorimetrik bir yöntemle çalışıldı 8. Örnekte bulunan oksidanlar ferröz iyon-o-dianisidine kompleksini ferrik iyona oksitlerler. Ortamda bulunan gliserol bu reaksiyonu hızlandırarak yaklaşık üç katına çıkarmaktadır. Ferrik iyonlar asidik ortamda xylenol orange ile renkli bir kompleks oluştururlar. Örnekte bulunan oksidanların miktarıyla ilişkili olan rengin şiddeti spektrofotometrik olarak ölçülmektedir. Birim µmol H 2 O 2 Eqv/L. Oksidatif Stres İndeksi (OSİ): TOS'un TAK'a oranı OSI olarak tanımlanır ve oksidatif stresin bir belirtecidir 9. OSİ (arbitrary unit) = [(Total peroxide, µmol/l) / (TAC, µmol Trolox equivalent/l) X 100]. Paraoksonaz Aktivitesinin Ölçümü: Serum paraoksonaz bazal aktivitesi sodyum klorürün yokluğunda bakıldı. Parokson hidroliz (diethyl-p-nitrophenylphosphate) hızı, 371 derecede ve 412 nanometrede absorbans ortaya çıkan p-nitrophenol ph 8'de molar absorbsiyon katsayısından (17000/mol/l/cm) hesaplandı 10. PON aktivitesi ünite/litre (U/L) olarak ifade edildi. Anjiyografi yapılması ve değerlendirilmesi: Koroner anjiyografi Toshiba Infinix CS-I cihazı ile yapıldı. Supin pozisyonda lokal anasteziyi müteakiben, femoral arterden Seldinger tekniği ile 6F arteriyel kılıf (sheath) girildikten sonra, 6F sağ ve sol Judkins kateterler ile yapıldı. İyi bir anjiyografik değerlendirme için, sol sistemden standart 4 pozda (sol kaudal, sağ kaudal, sol kranial, düz kranial) görüntü alındı. RCA içinde sol ve sağ kranial olmak üzere standart 2 poz alındı. Gereken hastalarda ek pozlar da alındı. Koroner anjiyografi sırasında kontrast ajan olarak Iohexol (Omnipaque-350) kullanıldı ve her bir pozun çekimi sırasında yaklaşık 6 ila 8 ml manuel olarak kontrast ajan enjeksiyonu yapıldı. Alınan pozlar daha sonra tecrübeli bir araştırıcı tarafından okunarak LMCA ve KAH varlığına göre hastalar gruplandırıldı. LMCA (+): Sol ana koroner arterde %50 ve üzerinde

TGKD Cilt 14, Sayı 3 99 Tablo 1: Çalışmaya alınan olguların genel demografik, klinik ve biyokimyasal bulguları* LMCA+ (n=25) LMCA- (n=25) NKA (n=25) Cins (Kadın, %) 32 56 48 Yaş (yıl) 64±12 64±8 59±8 VKİ (kg/m 2 ) 27,04±9,20 26,6±5,60 27,3±5,08 VYA (m2) 1,71±0,17 1,73±0,21 1,81±0,2 Bel Çevresi (cm) 96±13 100±14 100±15 Sistolik KB (mmhg) 144±22 144±28 136±25 Diyastolik KB (mmhg) 87±14 89±14 87±13 Nabız arteryal (atım/dak) 84±15 79±12 84±24 Açlık kan şekeri (mg/dl) 137±42 164±99 123±64 Total kolesterol (mg/dl) 206±62 193±50 206±32 LDL-Kolesterol (mg/dl) 139±55 126±47 116±43 HDL-Kolesterol (mg/dl) 40±9 41±11 46±13 Trigliserit (mg/dl) 237±138 135±74 184±141 Üre (mg/dl) 45,1±23 49,8±49,8 31,0±10,6 Kreatinin (mg/dl) 1,11±0,54 0,83±0,21 1,27±1,65 Gensini skoru 73,3±44,1 40,1±30, 0 Değerler ortalama±standart sapma veya yüzde olarak belirtildi. Analizler cinsiyet için ki-kare testi, diğerleri için tek yönlü ANOVA testi ile ele edildi. *Gensini skoru (ANOVA p<0,001) hariç tüm analizler için p>0,05. Kısaltmalar: VYA; Vücut yüzey alanı, HDL; Yüksek dansiteli lipoprotein, KB; Kan basıncı, LDL; Düşük dansiteli lipoprotein, LMCA; Sol ana koroner arter, LMCA+; Sol ana koroner arter lezyonu olan, LMCA-; Sol ana koroner arter lezyonu olmayan, NKA; Normal koroner arter, VKİ; Vücut kitle ineksi. darlık bulunması; LMCA (-): Sol ana koroner arterde lezyon olmaması ancak herhangi bir ana koroner arterde %70 ve üzerinde darlık bulunması olarak tanımlandı. NKA: Anjiyografide koronerleri normal olan hastalar Gensini skorunun hesaplanması: Koroner lezyon ciddiyetinin tayini için Gensini skoru kullanıldı 11. Skorlama şu şekilde yapıldı: Öncelikle koroner arterlerdeki darlık yüzdesine göre puanlar verildi (1=%1-30 lümen daralması, 2=%31-50 lümen daralması, 4=%51-74 lümen daralması, 8=%75-90 lümen daralması, 16=%91-99 lümen daralması, 32=%100 damar tıkanması). Daha sonra bu puanlar LMCA lezyonu için 5; proksimal LAD ve LCX için 2,5; orta LAD lezyonu için 1,5; birinci diyagonal dal ve obtus marjinal dalları ve sağ koroner arter için 1; ikinci diyagonal ve LCX posterolateral dal için 0,5 ile çarpılarak her bir lezyon için skor hesaplandı. Daha sonra tüm koroner skorları toplanarak Gensini skoru hesaplandı 11. İstatistiksel İnceleme: Bütün istatistiksel analizler için SPSS 11,5 kullanıldı (SPSS Inc, Chicago, Illinois, USA). Sürekli değişkenler ortalama ± SD ve kategorik değişkenler yüzde olarak ifade edildi. Gruplar arasında kategorik değişkenlerin kıyaslanması için ki-kare testi kullanılırken sürekli değişkenlerin kıyaslanması için tek yönlü-anova kullanıldı. Alt grup analizleri Bonferroni testi ile yapıldı. LMCA + ve LMCA- gruplarında Gensini skorunun ilişkili olduğu parametreleri belirlemek için Pearson korelasyon testi uygulandı. P değeri 0.05'in altındaki sonuçlar istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. BULGULAR Gruplara göre hastaların demografik, klinik ve laboratuar verileri Tablo 1'de özetlenmiştir. LMCA+, LMCA- gruplar ve kontrol grupları arasında -çalışma dizaynı gereği- Gensini skoru yönünden anlamlı fark saptanırken; yaş, cinsiyet, VKİ, sistolik ve diyastolik kan basıncı, serum üre, kreatinin, açlık kan şekeri ve lipit profili açısından anlamlı fark yoktu (tümü için p değeri >0,05). Gruplara göre hastaların TAS, TOS, OSİ ve SPA değerleri Tablo 2'de özetlenmiştir. TAS en düşük LMCA+ grupta (0,88±0,19) en yüksek NKA grubunda tespit edildi (1,02±0,22). Ancak istatistiksel olarak gruplar arasında fark yoktu (p=0,05). TOS en yüksek LMCA + grupta (12,33±3,43) en düşük olarak NKA (10,58±1,78) grubundaydı. Gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark vardı (0,027). Alt grup analizlerinde bu farkın LMCA+ ve NKA grupları arasında olduğu görüldü. OSİ en yüksek LMCA+ grupta (1,48±0,57) en düşük NKA grubunda idi (1,08±0,25). Gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark vardı (0,008). Alt grup analizlerinde bu anlamlı farkın LMCA+ ve NKA arasında olduğu görüldü (p=0,006). SPA yönünden gruplar karşılaştırıldığında en düşük

100 TGKD Cilt 14, Sayı 3 Tablo 2: Çalışmaya alınan olguların serum paroksonaz aktivitesi, TAS, TOS ve OSİ değerleri LMCA+ (n=25) LMCA- (n=25) NKA (n=25) P değeri TAS (mmol Trolox Eq/L) 0,88±0,19 0,89±0,26 1,02±0,22 0,050 TOS (µmol H2O2 Equiv/L) µ 12,33±3,43 10,71±1,99 10,58±1,78 0,027 OSI (arbitrary unit) & 1,48±0,57 1,31±0,46 1,08±0,25 0,008 SPA (U/L) $ 154,68±73,21 221,64±32,60 224,48±89,03 0,001 TAS, TOS, OSİ ve SPA değerleri ortalama±standart sapma olarak belirtildi. Analizler tek yönlü ANOVA testi ile post-hoc analizler Bonferroni testi ile yapıldı. İstatistiksel anlamlı sonuçlar koyu yazılmıştır. Kısaltmalar: LMCA; Sol ana koroner arter, LMCA+; Sol ana koroner arter lezyonu olan, LMCA-; Sol ana koroner arter lezyonu olmayan, NKA; Normal koroner arter, OSI; Oksidatif stres indeksi, SPA; Serum Paroksonaz aktivitesi, TAS; Total antioksidan durum, TOS; Total oksidan durum. µ p= p,047 (LMCA+ ve NKA) & p=0,006 (LMCA+ ve NKA ) $ p=0,003 (LMCA+ ve LMCA-), p=0,002 (LMCA+ ve NKA) Şekil 1: Serum paroksonaz aktivitesinin gruplar arasında değişimi. Serum paroksonaz aktivitesinin LMCA+ grubunda en düşük NKA grubunda en yüksek olduğu görülmektedir. Kısaltmalar: LMCA; Sol ana koroner arter, LMCA+; Sol ana koroner arter lezyonu olan, LMCA-; Sol ana koroner arter lezyonu olmayan, NKA; Normal koroner arter. değerin LMCA+ grupta olduğu en yüksek değerin ise NKA grubunda olduğu görüldü (sırası ile 154,68±73,21; 221,64±32,60; 224,48±89,03 ve p=0,001) (Şekil 1). Alt grup analizlerinde bu farkın LMCA+ ve LMCA- grupları ile LMCA+ ve NKA grupları arasında olduğu görüldü (sırası ile p=0,003 ve p=0,002). Pearson korelasyon analizinde Gensini skorunun çalışmada incelenen TAS, TOS ve SPA da dahil olmak üzere herhangi bir demografik, klinik veya laboratuar sonucu ile ilişkili olmadığı saptanmıştır. TARTIŞMA Ciddi LMCA lezyonu varlığının oksidatif parametreler ve SPA ile ilişkili olabileceği hipotezi üzerine gerçekleştirmiş olduğumuz çalışmamızda literatürde ilk defa olmak üzere aşağıdaki anlamlı bilgilere ulaşılmıştır. 1-Ciddi LMCA darlığı olan hastalarda TAS hem NKA'lı ve hem de KAH'lı hastalardan istatistiksel anlamlılığa ermeyecek düzeyde düşüktür, 2-Ciddi LMCA darlığı olan hastalarda TOS NKA'lı olgulardan istatistiksel olarak anlamlı şekilde, KAH'lı hastalardan da istatistiksel anlamlılığa ermeyecek düzeyde yüksektir, 3-Oksidatif stres indeksinin ise LMCA hastalarında hem KAH ve hem de NKA hastalarına göre anlamlı şekilde düşüktür, 4-SPA ciddi LMCA darlığı olan hastalarda NKA ve KAH hastalarına göre anlamlı şekilde düşüktür. LMCA vermiş olduğu LAD ve LCX ile birlikte sol ventrikülün önemli bir kısmını besleyen en önemli koroner arterdir. Ciddi daralması ve akut tıkanması sol ventrikül disfonksiyonu ve ölüm gibi ciddi mortalite ve morbidite sebebi olabilir. KAH sürecinde önemli rol oynayan KAH risk faktörleri, tanı ve tedavi modaliteleri na yaklaşım için de geçerlidir. Bilinen KAH risk faktörleri yanında LMCA aort kökü basıncına ve aort kökündeki basınç değişimlerine daha fazla maruz kalmaktadır. Çalışmamızda SPA'nın LMCA+ grubunda diğer gruplardan yüksek olmasının temelinde artmış aort kökü basınçlarının rolü olabilir çünkü Yıldız ve ark. aorta nobız basıncı ile SPA ve serum arilesteraz düzeyleri arasında ilişki olduğunu göstermişlerdir 12. KAH patogenezinde oksidatif stres ve antioksidan enzimlerin rol oynadığını gösteren çok sayıda

TGKD Cilt 14, Sayı 3 101 çalışma rapor edilmiştir. Ateroskleroz ve KAH gelişim mekanizmaları henüz tam olarak açıklanamamasına rağmen yüksek C-reaktif protein 13, myeloperoksidaz 14, N-terminal pro-brain natriüretik peptit 15, gibi farklı oksidatif stres belirteçlerinin KAH varlığı ve yaygınlığı ile ilişkisi rapor edilmiştir. Artmış olan oksidatif stres belirteçlerinin KAH patofizyolojisindeki rolünü aydınlatmak üzere yapılmış olan çalışmalar oksidatif stresin ön kol akım aracılı dilatasyonu bozarak 16, koroner akım rezervini bozarak 17 ve nitrik oksit düzeyi azaltarak 18 endotel fonksiyonlarını olumsuz yönde etkilediğini ve KAH sürecini başlattığı ve/veya ilerlettiğini ortaya koymuştur. Oksidatif stresin KAH başlangıcı ve gelişimi üzerindeki rolünün aksine glutatyon peroksidaz 19, süperoksit dismutaz 20, katalaz 21 gibi antioksidan moleküllerin azalmış KAH sıklığı ile ilişkili olduğu rapor edilmiştir. Antioksidan moleküllerin azalmış KAH sıklığı ile birlikteliği yanında düzelmiş koroner kan akımı (22yıldız), önkol akım aracılı dilatasyon 23 sayesinde korunmuş endotel fonksiyonları ile ilişkili olduğu rapor edilmiştir. Paroksonaz ve KAH ilişkisini inceleyen iki büyük çalışmada Gür 6 ve Graner 24 KAH varlığı ve yaygınlığının SPA ile ters orantılı olduğunu ortaya koymuşlardır. Gür'ün çalışmasında KAH göstergesi olan Gensini skoru ile SPA arasında ters ilişki olduğu rapor edilmiştir 6. Çalışmamızda Gensini skoru ile SPA arasında ilişki olmaması hasta sayımızın sınırlılığına ve çalışma dizaynı gereği (LMCA olgularının dahil edilmesine bağlı) yüksek Gensini skorlu olguların çalışmaya alınmasına bağlı olabilir. Çalışma verilerine göre Gensini skoruna bağımlı olmaksızın LMCA+ grupta azalmış SPA düzeylerinin saptanması bu çalışmanın literatüre eklediği yeni bir bilgiyi oluşturmaktadır. Gensini skorundan bağımsız olarak LMCA+ grupta SPA'nın düşüklüğü LMCA'nın Gensini skorundan öte sol ventrikül beslenmesi ve fonksiyonları üzerindeki etkisinden kaynaklanıyor olabilir çünkü koroner damar yatağının diğer lezyonlarının varlık ve şiddetinden bağımsız olarak sol ventrikül disfonksiyonu ve kardiyovasküler mortalite ile ilişkilidir 1. Sonuç olarak artmış TOS, OSİ ve azalmış TAS ve SPA ile temsil edilen artmış oksidatif stres asendan aorta basınç değişikliklerine maruz kalan LMCA'da KAH yaygınlığından bağımsız olarak aterosklerotik lezyonların ortaya çıkmasına ve ilerlemesine katkıda bulunuyor olabilir. KAYNAKLAR 1. El-Menyar AA, Al Suwaidi J, Holmes JDR. Left main coronary artery stenosis: state-of-the-art. Curr Prob Cardiol 2007;32:103-93. 2. Park SJ, Park DW. Percutaneous coronary intervention with stent implantation versus coronary artery bypass surgery for treatment of left main coronary artery disease: is it time to change guidelines? Circ Cardiovasc Interv 2009;2:59-68. 3. Takaro T, Peduzzi P, Detre KM, et al. Survival in subgroups of patients with left main coronary artery disease. Veterans Administration Cooperative Study of Surgery for Coronary Arterial Occlusive Disease. Circulation 1982;66:14-22. 4. Park SJ. Stenting versus bypass surgery for the treatment of left main coronary artery disease. Yonsei Med J. 2009;50:739-43. 5. Park SJ, Kim YH, Lee BK, et al. Sirolimus-eluting stent implantation for unprotected left main coronary artery stenosis: comparison with bare metal stent implantation. J Am Coll Cardiol 2005;45:351-56. 6. Gur M, Aslan M, Yildiz A, et al. Paraoxonase and arylesterase activities in coronary artery disease. Eur J Clin Invest 2006;36:779-87. 7. Erel O. A novel automated method to measure total antioxidant response against potent free radical reactions. Clin Biochem 2004;37:112-19. 8. Erel O. A new automated colorimetric method for measuring total oxidant status. Clin Biochem 2005;38:1103-11. 9. Kosecik M, Erel O, Sevinc E, Selek S. Increased oxidative stress in children exposed to passive smoking. Int J Cardiol 2005;100:61-64. 10. Eckerson HW, Wyte CM, La Du BN. The human serum paraoxonase/ arylesterase polymorphism. Am J Hum Genet 1983;35:1126-38. 11. Gensini GG. A more meaningful scoring system for determining the severity of coronary heart disease. Am J Cardiol 1983;51:606-607. 12. Yildiz A, Sezen Y, Gur M, Yilmaz R, Demirbag R, Erel O. The association of ascending aorta pulse pressure and serum paraoxonase activity. Türk J Cardiol 2007;10:147-53. 13. Alber HF, Wanitschek MM, de Waha S, et al. High-density lipoprotein cholesterol, C-reactive protein, and prevalence and severity of coronary artery disease in 5641 consecutive patients undergoing coronary angiography. Eur J Clin Invest 2008;38:372-80. 14. Wainstein RV, Wainstein MV, Ribeiro JP, et al. Association between myeloperoxidase polymorphisms and its plasma levels with severity of coronary artery disease. Clin Biochem. 2010;43:57-62.

102 TGKD Cilt 14, Sayı 3 15. Shlipak MG, Ix JH, Bibbins-Domingo K, Lin F, Whooley MA. Biomarkers to predict recurrent cardiovascular disease: the Heart and Soul Study. Am J Med 2008;121:50-57. 16. Kocak H, Gumuslu S, Sahin E, et al. Advanced oxidative protein products are independently associated with endothelial function in peritoneal dialysis patients. Nephrology (Carlton) 2009 14:273-80. 17. Zhu XY, Daghini E, Chade AR, et al. Role of oxidative stress in remodeling of the myocardial microcirculation in hypertension. Arterioscler Thromb Vasc Biol 2006;26:1746-52. 18. Fatehi-Hassanabad Z, Chan CB, Furman BL. Reactive oxygen species and endothelial function in diabetes. Eur J Pharmacol 2010 Apr 2. [Epub ahead of print]. 19. Flores-Matem G, Carrillo-Santisteve P, Elosua R, et al. Antioxidant enzyme activity and coronary heart disease: meta-analyses of observational studies. Am J Epidemiol 2009;170:135-47. 20. Jain AP, Mohan A, Gupta OP, et al. Role of oxygen free radicals in causing endothelial damage in acute myocardial infarction. J Assoc Physicians India 2000;48:478-80. 21. Kesavulu MM, Rao BK, Giri R, et al. Lipid peroxidation and antioxidant enzyme status in Type 2 diabetics with coronary heart disease. Diabetes Res Clin Pract 2001;53:33-39. 22. Yildiz A, Gur M, Yilmaz R, et al. Association of paraoxonase activity and coronary blood flow. Atherosclerosis 2008;197:257-63. 23. Charakida M, Besler C, Batuca JR, et al. Vascular abnormalities, paraoxonase activity, and dysfunctional HDL in primary antiphospholipid syndrome. JAMA 2009;302:1210-17. 24. M. Granér, R.W. James and J. Kahri et al. Association of paraoxonase-1 activity and concentration with angiographic severity and extent of coronary artery disease. J Am Coll Cardiol 2006;47:2429-35.