Ortaokul Öğrencilerinin Farklı Temsil Biçimlerini Kullanarak Matematiksel Genelleme Yapma Becerileri 1

Benzer belgeler
Matematik Öğretmen Adaylarının Şekil Örüntülerini Genelleme Süreçleri. Pre-Service Mathematics Teachers Generalization Processes of Visual Patterns

Problem çözme durumları öğretmen tarafından modellenmeli ve öğrenciler uygun sorular yardımı ile yönlendirilmelidir. Bir problem çözüldükten sonra,

Ortaokul Sınıflar Matematik Dersi Öğretim Programı*: Kazandırılması Öngörülen Temel Beceriler

Cebirsel Genelleme Yapmayı Destekleyen Etkinliklerin 7. Sınıf Öğrencilerinin Genelleme Yapma Becerilerini Şekillendirmedeki Rolü *

Geçmişten Günümüze Kastamonu Üniversitesi Dergisi: Yayımlanan Çalışmalar Üzerine Bir Araştırma 1

Öğretmen Adaylarının Eğitim Teknolojisi Standartları Açısından Öz-Yeterlik Durumlarının Çeşitli Değişkenlere Göre İncelenmesi

Cebir Öncesi: 3, 4 ve 5. Sınıf Öğrencilerinin Fonksiyonel İlişkileri Genelleme Düzeyleri

Halil ÖNAL*, Mehmet İNAN*, Sinan BOZKURT** Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi*, Spor Bilimleri Fakültesi**

Eğitim Fakülteleri ve İlköğretim Öğretmenleri için Matematik Öğretimi

T.C. MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

EPİSTEMOLOJİK İNANÇLAR ÜZERİNE BİR DERLEME

Determining Pattern Generalization Problem Solving Strategies of 9th Grade Students

BÖLÜM I ARAŞTIRMANIN DOĞASI

İLKÖĞRETİM MATEMATİK ÖĞRETMENLİĞİ PROGRAMI

Nitel Araştırmada Geçerlik ve Güvenirlik

Eğitim Durumlarının Düzenlenmesi

Üçüncü Uluslararası Matematik ve Fen Araştırması (TIMSS) Nedir? Neyi Sorgular? Örnek Geometri Soruları ve Etkinlikler

AKTIF (ETKİN) ÖĞRENME

ÖĞRETMEN ADAYLARININ LİNEER DENKLEM SİSTEMLERİ KONUSUNDAKİ TEMSİL DÖNÜŞÜM BAŞARILARI

Öğrencilerin Örüntüleri Genelleme Süreçleri: 7. Sınıf Örneği 1,2. Students Pattern Generalization Process: The 7th Grade Sample

Nitel Araştırma. Süreci

Bir çalışmanın yazılı bir planıdır. Araştırmacının yapmayı plandıklarını ayrıntılı olarak ifade etmesini sağlar. Araştırmacıya yapılması gerekenleri

Bilimsel Araştırma Yöntemleri I

PROBLEM ÇÖZME BASAMAKLARI ve YARATICI DÜŞÜNME

İŞVERENLERİN ÇALIŞANLARDAN BEKLENTİLERİ

TÜRKİYE DE FEN BİLİMLERİ EĞİTİMİ TEZLERİ

SINIF ÖĞRETMENİ ADAYLARININ GENELLEME SÜRECİNDEKİ BİLİŞSEL YAPILARI: BİR ÖĞRETİM DENEYİ

MATEMATİK OKURYAZARLIĞI

İlköğretim Beşinci Sınıf Öğrencilerinin Örüntüleri Genellemede Kullandıkları Stratejiler

Yrd. Doç. Dr. Nuray Ç. Dedeoğlu İlköğretim Matematik Eğitimi İlkokul Matematik Dersi Öğretim Programı

FEN EĞİTİMİNDE ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ

ÖĞRENME PERFORMANSINI YÜKSELTME PROJESİ

Bilim ve Bilimsel Araştırma

ÖĞRETMEN ADAYLARININ MESLEK BİLGİSİ DERSLERİ ÜZERİNE BAKIŞ AÇILARI

Gönül GÜNEŞ Osman BİRGİN Ramazan GÜRBÜZ. Derya ÇELİK Serhat AYDIN Duygu TAŞKIN Kadir GÜRSOY. Gökay AÇIKYILDIZ Zeynep Medine ÖZMEN Mustafa GÜLER

Ölçme ve sayma işlemleri sonunda ulaşılan veriler grafikte kullanılır. İlk başlarda sadece iki nitelik ölçerek grafik oluşturulabilir ve çocuklar

Boyut: Belirli bir doğrultuda ölçülmüş bir büyüklüğü ifade etmek için kullanılan geometrik bir terim.

ÇALIŞMANIN BAŞLIĞI. Öğrencinin Adı Soyadı. Öğretim Elemanı Adı Soyadı

BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ

YENİ İLKÖĞRETİM TÜRKÇE PROGRAMININ GETİRDİKLERİ Hasan Basri DURSUN > hbdursun@gmail.com

BÖLÜM 13 HİPOTEZ TESTİ

Nicel ve Nitel Araştırma Yöntemleri. BBY606 Araştırma Yöntemleri Güleda Doğan

4. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (10 Eylül-19 Ekim 2012)

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI

MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TEZ ÖNERİSİ HAZIRLAMA KILAVUZU

Sosyal Bilimlerde Araştırma Yöntemleri. Bölüm 14. NİTEL ARAŞTIRMA DESENLERİ VE NİTEL VERİ ANALİZİ Sait Gürbüz - Faruk Şahin

13. ULUSAL PSİKOLOJİK DANIŞMA VE REHBERLİK KONGRESİ BİLDİRİ ÖZETLERİ KİTABI Ekim, 2015 Mersin

İLKÖĞRETİM MATEMATİK ÖĞRETMENİ ADAYLARININ DEĞİŞEN ÖRÜNTÜLERE İLİŞKİN GENELLEME STRATEJİLERİ DİLEK SUCUOĞLU YÜKSEK LİSANS TEZİ

MATEMATİK VE FEN BİLİMLERİ EĞTİMİ ANABİLİM DALI MATEMATİK EĞİTİMİ BİLİM DALI TEZLİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

SPSS E GİRİŞ SPSS TE TEMEL İŞLEMLER. Abdullah Can

BĠYOLOJĠ EĞĠTĠMĠ LĠSANSÜSTÜ ÖĞRENCĠLERĠNĠN LĠSANSÜSTÜ YETERLĠKLERĠNE ĠLĠġKĠN GÖRÜġLERĠ

Eğitim Bağlamında Oyunlaştırma Çalışmaları: Sistematik Bir Alanyazın Taraması

SPSS (Statistical Package for Social Sciences)

Matematik Öğretmen Adaylarının Örüntüler Bağlamında Genelleme ve Doğrulama Bilgileri

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT

KÖKLÜ SAYILARIN BÜYÜKLÜĞÜNE KARAR VEREMEME VE SAYI DOĞRUSUNA YERLEŞTİREMEME

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

Yazarlar hakkında Editör hakkında Teşekkür

ĠLKÖĞRETĠM II. KADEME MATEMATĠK ÖĞRETĠM PROGRAMININ OLASILIK VE ĠSTATĠSTĠK ALT ÖĞRENME ALANININ ĠSTATĠSTĠK BOYUTUNUN ĠNCELENMESĠ

Araştırma Problemleri: Problem İfadeleri, Araştırma Soruları ve Hipotezler

MURAT ÖZBAY SERİSİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

Araştırma Yöntem ve Teknikleri I

Bilimsel Araştırma Yöntemleri

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI LİDER ŞİŞLİ İLKOKULU/ORTAOKULU

Ortaokul Öğrencilerinin Sanal Zorbalık Farkındalıkları ile Sanal Zorbalık Yapma ve Mağdur Olma Durumlarının İncelenmesi

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ KISIM: TASARIM PAZARLAMA ARAŞTIRMASINA GİRİŞ

İLKÖĞRETİM 6. ve 7. SINIF FEN ve TEKNOLOJİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ İÇERİĞİNE VE ÖĞRENME- ÖĞRETME SÜRECİNE İLİŞKİN ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİ

Doğrusal ve İkinci Dereceden Örüntüleri Genelleştirme Stratejileri: 6-8. Sınıf Öğrencilerinin Karşılaştırılması

BULUNDUĞUMUZ MEKÂN ve ZAMAN

Matematiksel Modelleme Etkinlikleri. Yrd. Doç. Dr. Nuray Çalışkan-Dedeoğlu Matematik Eğitimi

Template. Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Çocuklar İçin Teknoloji Temelli Müdahale Yöntemleri: Bir Betimsel Analiz Çalışması

Sunuş yoluyla öğretimin aşamaları:

MATEMATİK ÖĞRETMEN ADAYLARININ SAYI ÖRÜNTÜLERİNE İLİŞKİN PEDAGOJİK ALAN BİLGİLERİNİN KONUYA ÖZEL STRATEJİLER BAĞLAMINDA İNCELENMESİ

Öğrenciler 2 yıllık çalışma sürecinde;

... ROBOTİK VE KODLAMA EĞİTİMİ ÇERÇEVESİNDE ÖĞRETİM YILI BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ DERSİ ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK DERS PLANI

The Study of Relationship Between the Variables Influencing The Success of the Students of Music Educational Department

Seminer (AB500) Ders Detayları

Araştırma Yöntem ve Teknikleri

BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE YAZILIM DERSİ (5 VE 6. SINIFLAR) Öğretim Programı Tanıtım Sunusu

SEÇKİSİZ OLMAYAN ÖRNEKLEME YÖNTEMLERİ

İZMİR İLİ MLO OKULLARINDA BİYOLOJİ DERSLERİNDE EĞİTİM TEKNOLOJİSİ UYGULAMALARININ (BİLGİSAYARIN) ETKİLİLİĞİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

Türkiye de Biyoloji Eğitimi. Türkiye de Biyoloji Eğitimi İÇERİK

Zirve Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği ABD Ders Ġçerikleri

GAZİ İLKOKULU EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 2. SINIFLAR MATEMATİK DERSİ YILLIK DERS PLÂNI

MATEMATİK BİLİM GRUBU III KURS PROGRAMI

ÖĞRETMENLER, ÖĞRETMEN ADAYLARI VE ÖĞRETMEN YETERLĠKLERĠ

İÇİNDEKİLER. Çeviri Ekibi /5 Çeviri Önsözü / 6 Şekiller Listesi / 8 Tablolar listesi / 9 Ayrıntılı İçerik / 10

Merkezi sınavla ve adrese dayalı yerleştirme ile ilgili değişen maddeler aşağıda yer almaktadır;

İLKÖĞRETİM 8.SINIF ÖĞRENCİLERİNİN HAVA KİRLİLİĞİ KONUSUNDAKİ BİLGİ DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ

KPSS/1-EB-CÖ/ Bir öğretim programında hedefler ve kazanımlara yer verilmesinin en önemli amacı aşağıdakilerden hangisidir?

ĐLKÖĞRETĐM ANABĐLĐM DALI MATEMATĐK EĞĐTĐMĐ BĐLĐM DALI YÜKSEK LĐSANS PROGRAMI EĞĐTĐM ÖĞRETĐM PLANI GÜZ YARIYILI DERSLERĐ

Matematiksel Beceriler (Ortaöğretim Matematik Dersi Öğretim Programı)

SÜRTÜNMELİ EĞİK DÜZLEMDE HAREKETTE SERBEST CİSİM DİYAGRAMI ÇİZME

ÇOCUK GELİŞİMİ VE EĞİTİMİ 0-36 AYLIK GELİŞİMSEL RİSK ALTINDAKİ ÇOCUKLAR AİLE DESTEK MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ

Power BI. Neler Öğreneceksiniz?

MUHASEBE VE FİNANSMAN MALİYET HESAPLAMA TEKNİKLERİ MODÜLER PROGRAMI (YETERLİĞE DAYALI)

Yapılandırmacılık ve Proje Tabanlı Öğrenme S

ĠLKÖĞRETĠM FEN VE TEKNOLOJĠ DERSĠ KAZANIMLARI VE SBS SORULARININ YENĠ BLOOM TAKSONOMĠSĠNE GÖRE DEĞERLENDĠRĠLMESĠ

Transkript:

Turkish Journal of Computer and Mathematics Education Vol.8 No.1 (2017), 103-129 Ortaokul Öğrencilerinin Farklı Temsil Biçimlerini Kullanarak Matematiksel Genelleme Yapma Becerileri 1 Sibel Yeşildere-İmre 2, Hatice Akkoç 3 ve Burcu Nur Baştürk-Şahin 4 Öz: Bu araştırmada farklı temsil biçimleriyle sunulan örüntüleri genellemede öğrencilerin düşünme şekillerini ve genelleme yapma türlerini incelemek amaçlanmaktadır. Öğrencilerin kullandıkları genelleme türlerinin kuramsal çerçeve bağlamında incelenmesi, cebirsel genelleme yapmaya engel olan düşünme şekillerinin belirlenmesi ve öğrencilerin farklı temsil biçimlerini genelleme yapma yönünde kullanma şekillerinin saptanması hedeflenmektedir. Bu bağlamda araştırmada örnek olay tarama modeli kullanılmıştır. Katılımcılar amaçlı örnekleme yöntemi ile seçilmiştir. Çalışma altıncı, yedinci ve sekizinci sınıfta okuyan 92 öğrenciyle gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriye betimsel ve içerik analizi uygulanmıştır. Veri analizi öğrencilerin cebirsel genelleme yerine aritmetik genelleme eğilimlerinin olduğunu göstermiştir. Öğrenciler şekil örüntülerini kullanarak cebirsel genelleme yapmada güçlük çekmişlerdir. Şekil örüntülerini sayı örüntüsüne dönüştürmüşler ve şekil örüntüsünden etkili şekilde yararlanamamışlardır. Anahtar Kelimeler: Genelleme, cebirsel genelleme, temsiller DOI: 10.16949/turkbilmat.303220 Makale geçmişi Makale geliş tarihi: 23 Haziran 2016 Yayına kabul tarihi: 30 Ocak 2017 Çevrimiçi yayın tarihi: 31 Mart 2017 Abstract: The purpose of this research is to examine the forms of thinking and generalization types of students during the generalization of the patterns presented with different representations. It is aimed to examine the generalizations used by the students through the theoretical framework, to determine the forms of thinking that prevent them from making algebraic generalization and to determine the use of different representations of the students. For this purpose, case survey research is used in the research. Participants were selected by purposeful sampling method. The study was conducted with 92 students studying in the sixth, seventh and eighth grades. Descriptive and content analysis were used to analyze the data. Data analysis has shown that students tended to have arithmetic generalizations rather than algebraic generalizations. Students have difficulties in making algebraic generalizations using pictorial patterns. They have transformed visual patterns into number patterns and have not been able to make effective use of pictorial patterns. Keywords: Generalization, algebraic generalization, representations See Extended Abstract 1. Giriş Okul matematiği özünde cebiri barındırır (Otte, Mendonça, Gonzaga & de-barros, 2015). Cebir harflerin kullanıldığı bir dil olmanın ötesinde bir düşünme biçimi olarak karşımıza çıkmakta ve değerler arasındaki ilişkileri analiz etmeyi, yapıyı görmeyi, doğrulamayı, problem çözmeyi, tahmin etmeyi ve genelleme yapmayı gerektiren cebirsel düşünmeyi içermektedir (Kieran, 1996). Cebirsel düşünmenin gelişimini sağlama yönünde 1 Bu çalışma XI. Ulusal Fen Bilimleri ve Matematik Eğitimi Kongresi'nde sunulan bildirinin genişletilmiş halidir. 2 Doç. Dr., Dokuz Eylül Üniversitesi, Buca Eğitim Fakültesi, Matematik Eğitimi ABD, Türkiye, sibel.yesildere@deu.edu.tr 3 Doç. Dr., Marmara Üniversitesi, Atatürk Eğitim Fakültesi, Matematik Eğitimi ABD, Türkiye, hakkoc@marmara.edu.tr 4 Arş. Gör., Uludağ Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Enstitüsü, İlköğretim ABD, Türkiye, burcu.n.basturk@gmail.com

104 S. Yeşildere-İmre, H. Akkoç, B. N. Baştürk-Şahin yapılan araştırmalarda özellikle genelleme yapma ve örüntüler üzerinde durulduğu görülmektedir (ör., Ferrara & Sinclair, 2016; Moss & Beatty, 2010; Rivera, 2011). Bunun temel nedeni öğrencilerin örüntüleri anlamlandırma ve genelleme yapma becerileri arasında ilişki bulunması (Warren, 2000), daha açık bir ifadeyle örüntü aramanın genelleme yapmanın temel ve gerekli adımlarından biri olmasıdır (Jones, 1993). Örüntülerin genelleme yapmayla olan yakın ilişkisini Wilkie (2016) şöyle açıklamaktadır: genelleme yapmanın önemli bir yönü değişkenler arasındaki ilişkileri fark etme ve fonksiyonel bir kural olarak ifade etme becerisidir. Bu ilişkileri anlama ve sembolize etme becerisini geliştirmede izlenebilecek yollardan biri örüntülerin genellenmesidir (s.335). Genelleme yapma sadece cebirsel düşünmenin değil, matematiksel bilginin inşasında da önemli yere sahip bir düşünsel süreçtir. Bu yönüyle genelleme olgusu matematik eğitimi araştırmacıları tarafından çeşitli boyutlarıyla ele alınmış (ör., Davydov, 1990; Dörfler, 1991; Krutetskii, 1976; Rubinshtein, 1994; Venenciano & Heck, 2016) ve öğrenme ve öğretmenin temel bileşenlerinden biri olarak yorumlanmıştır (Lannin, Ellis, Elliott & Zbiek, 2011). Krutetskii (1976) genellemenin iki yönünü tanımlamıştır. İlk yönü kişinin genellemeyi belirli durumlardan şekillendirme becerisidir: özelden geneli görme. İkinci yön ise kişinin özel ve somut olan durumlardan geneli görme becerisidir. Bu ikinci yön kişinin özel bir durumu, genellemenin bir örneği olarak sınıflandırması diğer bir deyişle genelin içindeki özeli görmesidir. Bu açıklamayı sadeleştiren Mason (1996) genellemeyi ayrıntıları kullanarak geneli görme ve genelin içindeki ayrıntıları görme olarak ifade etmektedir. Kaput (1999) genellemeyi açıklarken seçilen örneklerin ötesinde muhakeme yapmanın gerekliliğine işaret ederken Harel ve Tall (1991) genelleme sürecinde verilen bir argümanı daha geniş bağlamda uygulanmasına vurgu yapmıştır. Dörfler (1991) genelleme genel ve kişi arasında karşılıklı ilişkinin belirlenmesidir diyen Davydov a (1990) kıyasla genelleme sürecini daha ayrıntılı olarak ele almış ve daha genel bir duruma rehberlik eden sosyal-bilişsel bir süreç olarak tanımlamıştır. Genellemeyi hem başlı başına bir kavram hem de bir düşünme ve iletişim yolu olarak açıklayan araştırmacı genellemeyi; "deneysel genelleme" ve "teorik genelleme" olarak ikiye ayırmıştır. Deneysel genelleme bir kavrama ait ortak özelliklerin fark edilmesine dayanmaktadır. Genelleme yapabilmek için gerekli olan özellikleri belirleme bağlamında yaşanabilecek sıkıntılar nedeniyle Dörfler bu genelleme türünün problemli olduğuna işaret etmiş ve bu görüşe karşıt bir genelleme türü olarak teorik genellemeyi ortaya koymuştur. Teorik genelleme, genelleme yapılacak matematiksel durumdaki gerekli olan ve değişken nitelikte olmayan özellikleri soyutlama yoluyla gerçekleşmektedir. Benzer şekilde Venenciano ve Heck (2016) genellemeyi geniş kapsamda şu şekilde ele almıştır: Genelleme bir grup nesnenin arasındaki ortak ya da birleştirici özelliği araştırma süreci olarak düşünülebilir. Nesnelere ait özellikler arasında bazıları yüzeysel düzeyde olsa da genelleme yapma becerisi, çocukların anahtar niteliğindeki değişmezin farkına varmasını sağlar. Değişmez özelliğin üzerinde durmak çocukların diğer nesnelerin özelliklerini ayırt etmesini ve aynı gruba ait olup

Ortaokul Öğrencilerinin Farklı Temsil Biçimlerini Kullanarak Matematiksel Genelleme Yapma Becerileri 105 olmadıklarına karar vermelerini sağlar. Genelleme yapma öğrencilerin sistematik düşünmelerini ve kuralları somut durumlara uygulamalarını sağlar (s.23). Genelleme yapma üzerine getirilen açıklamaların yanı sıra genellemeyi takip edilebilir ve gözlemlenebilir bir süreç olarak inceleme isteği, kuramsal çerçevelerin oluşmasına neden olmuştur (ör., Radford, 2008; Rivera, 2011). Bir sonraki alt bölümde genelleme yapma sürecini operasyonel olarak takip edebilmeyi sağlaması ve genelleme türlerini belirlemesi nedeniyle bu araştırmada kuramsal çerçeve olarak benimsenen "cebirsel örüntü genellemesinin inşası" (Radford, 2008) açıklanmaktadır. 1.1. Kuramsal Çerçeve: Cebirsel Örüntü Genellemesinin İnşası Cebirsel örüntü genellemesi (architecture of algebraic pattern generalization) kuramsal çerçevesi Radford (2008) tarafından geliştirmiştir. Bu çerçeveye göre cebirsel örüntülerin genellenmesi süreci; i. Sayı örüntüsündeki ortak özelliği fark etme, ii. Fark edilen ortak özelliğin sayı örüntüsündeki diğer terimlerinde olup olmadığını inceleme, iii. Örüntünün herhangi bir terimini direkt olarak bulmak için cebirsel bir kural oluşturma adımlarından oluşmaktadır. Cebirsel örüntü genellemesinin inşası adlı bu genelleme süreci Şekil 1'de görülmektedir. Ayırt etme Transfer etme Ortak özellikten p n oluşturma Şekil 1. Cebirsel Örüntü Genellemesinin İnşası (Radford, 2008, s.85) Aritmetik genelleme ise sayı örüntüsünün bütünü yerine belirli bir bölümüne odaklandığından elde edilen genelleme herhangi bir terimi bulmaya yönelik değildir ve cebirsel bir yapısı yoktur. Aritmetik genelleme süreci; i. Sayı örüntüsündeki ortak özelliği fark etme, ii. Fark edilen ortak özelliğin sayı örüntüsündeki diğer terimlerinde olup olmadığını inceleme, şeklindedir. Aritmetik genelleme süreci Şekil 2'deki gibi gösterilebilir.

106 S. Yeşildere-İmre, H. Akkoç, B. N. Baştürk-Şahin Ayırt etme Transfer etme Şekil 2. Aritmetik Genelleme Süreci (Radford, 2008) Şekil 2'den görüldüğü gibi aritmetik genelleme sürecinde, cebirsel genellemenin inşasında yer alan son adım bulunmamaktadır. Terimler arası ilişkinin sayılarla belirtilmesi, ardışık terimin bulunması aritmetik genellemeye örnek olarak verilebilir. Radford (2008) olgunlaşmamış tümevarımı; genellemeden bir kurala ulaşmak yerine kuralın denenmesi ile genellemeye ulaşılması olarak ifade eder. Bu yönüyle olgunlaşmamış tümevarım bir genelleme olarak kabul edilmez. Olgunlaşmamış tümevarım süreci Şekil 3'te görülmektedir. Ayırt etme Şekil 3. Olgunlaşmamış Tümevarım Süreci (Radford, 2008, s. 86) Şekil 3'te görüldüğü gibi olgunlaşmamış tümevarım süreci, cebirsel genelleme sürecinin ilk ve son adımlarına sahiptir. Sayı örüntüsünün terimleri arasındaki ilişkiyi incelemeden, deneme-yanılma yoluyla bir sayı örüntüsünün genel teriminin bulunması olgunlaşmamış tümevarım sürecine örnek olarak verilebilir. Kuramsal çerçevede yer alan süreçleri örnek bir sayı örüntüsü üzerinden farklı temsil biçimlerini de kullanarak daha yakından inceleyelim. Bunun için 4 7 10... sayı örüntüsünü ele alalım. Terimler arasındaki ortaklık, sayıların kendi özellikleri ve birbirleri arasındaki ilişkiyi dikkate alarak oluşturulmadığında ve buna dayalı olarak hipotez üretmeden cebirsel olarak ifade edildiğinde olgunlaşmamış tümevarım gerçekleşmektedir. Öğrencinin bu örüntünün kuralını hiçbir düşünsel sürece dayanmadan örneğin 4n olarak ifade etmesi, sonra doğruluğunu denemesi, sağlamadığını görünce yeni bir cebirsel ifade denemesi olgunlaşmamış tümevarıma örnek olarak verilebilir. Verilen sayı örüntüsünün tablo olarak temsili Tablo 1'de verilmektedir. Öğrencinin terim sütununa bakarak sözel olarak terimlerin üçer üçer arttığını belirtmesi ya da terim ile terim sırası arasındaki ilişkiyi Tablo 1'de olduğu gibi nümerik olarak yazması aritmetik genellemeye örnektir. Bununla birlikte aritmetik genelleme yapan öğrenciler Tablo 1'in

Ortaokul Öğrencilerinin Farklı Temsil Biçimlerini Kullanarak Matematiksel Genelleme Yapma Becerileri 107 son satırında olduğu gibi notasyon kullanarak hipotezlerini yazamazlar. Notasyon kullanarak hipotezlerini yazabilen öğrenciler, cebirsel genelleme yapmış olurlar. Tablo 1. 4 7 10 örüntüsünün tablo ile gösterimi Terim Sırası Terim Terim sırası ve Terim arasındaki ilişki 1 4 (3.1)+1 (1+1)+2.1 2 7 (3.2)+1 (2+1)+2.2 3 10 (3.3)+1 (3+1)+2.3............ n... (3.n)+1 (n+1)+2.n Verilen sayı örüntüsünün şekil olarak temsili Şekil 4'teki gibi olabilir. Şekil 4. Şekil örüntüsü (Frobisher & Threlfall, 1999) Bu şekil örüntüsü Şekil 5.a ve Şekil 5.b'deki gibi kullanılarak şekiller arasındaki ortaklığın yakalanması ve cebirsel olarak ifade etmeyi sağlayacak bir hipotezin oluşturulması cebirsel genelleme yapmayı desteklemektedir. Şekil 5.a. Cebirsel genellemeyi sağlayacak şekilde şekil örüntüsünün kullanımı-1 3.n+1

108 S. Yeşildere-İmre, H. Akkoç, B. N. Baştürk-Şahin... 2.n + (n+1) Şekil 5.b. Cebirsel genellemeyi sağlayacak şekilde şekil örüntüsünün kullanımı-2 Şekil 5.a şekil örüntüsündeki şekillerin her birinde bir yatay iki dikey durumda olan üçlü yapının olduğunun fark edilmesine ve bu durum dikkate alınarak ortak özelliğin belirlenmesine örnek bir yaklaşımdır. İlk şekilde üçlü yapıdan bir tane, ikinci şekilde iki tane, üçüncü şekilde üç tane olduğu belirlenmiştir. Bu durumda n. şekilde de 3n tane üçlü yapı bulunacaktır. Bu yapının yanı sıra her şekilde bir adet yatay sütun bulunduğundan belirlenen bu ortak özelliklerden p n ifadesi 3.n +1 şeklinde oluşturulabilir. Şekil 5.b'de ise ortak özellik, her şekilde bulunan ikili düşey yapıdır. Her şekilde şekil sayısının iki katı kadar sayıda ikili sütun bulunmaktadır. Ayrıca her şekilde, şekil sayısının bir fazlası kadar yatay şekil bulunmaktadır. Bu ortak özellikten hareketle hipotez "şekil sayısının iki katı kadar dikey, bir fazlası kadar dikey sütun vardır" şeklinde yazılarak p n ifadesi 2.n + (n+1) şeklinde oluşturulabilir. Yukarıda örneklendirildiği gibi bir sayı örüntüsüne ilişkin genellemeye belli düşünsel süreçlerden geçilerek ulaşma ile deneme yanılma üzerinden ulaşma arasında fark vardır. Genelleme yapma becerisi açıklanan kuramsal çerçevede olduğu gibi ayırt etme, transfer etme ve ortak özellikten p n 'i elde etme süreçlerinden geçerek olgunlaşmaktadır. Bu süreçler kendini sayı örüntülerinde açıkça göstermediğinde, tablo veya şekil temsillerinden yararlanılması genelleme yapmada örüntüdeki ortak özelliği fark etmeyi de kolaylaştırmaktadır. 1.2. İlgili Yayınlar ve Araştırmalar Örüntüler ve genelleme üzerine literatürde oldukça çok sayıda araştırma bulunmaktadır. Bu araştırmaların büyük bir kısmı genellemede kullanılan stratejileri belirleme üzerinedir. Yakut-Çakır ve Akyüz (2015) 425 dokuzuncu sınıf öğrencisinin lineer şekil örüntülerini genellemeye yönelik problemleri çözerken kullandıkları genelleme stratejilerini incelemişlerdir. Araştırma verilerine göre öğrencilerin yakın terimi bulmada uzak terimi bulmaya göre daha başarılı olmuşlar, yakın ve uzak terimleri ya art arda sayıları yazarak ya da terimler arasındaki farkı bulup bir önceki terime ekleyerek elde etmeye çalışmışlardır. Benzer konuyu ortaokul öğrencileriyle gerçekleştiren Özdemir, Dikici ve Kültür (2015) yedinci sınıf öğrencilerinin örüntüleri genelleme süreçlerini incelemişlerdir. Araştırma sonuçlarına göre öğrenciler verilen şekilleri veya şekillerin

Ortaokul Öğrencilerinin Farklı Temsil Biçimlerini Kullanarak Matematiksel Genelleme Yapma Becerileri 109 yapılarını dikkate almamışlar, örüntülerin kurallarını bulmak için sadece sayısal ilişkilere odaklanmışlardır. Örüntülerin kuralını bulmada en yüksek başarı tekrarlı, en düşük başarı ise artarak genişleyen örüntü sorularında görülmüştür. Beşinci sınıf düzeyinde örüntüleri genellemede kullanılan öğrenci stratejilerini araştıran Tanışlı ve Özdaş (2009), araştırma sonucunda, sabit ve artarak değişen şekil örüntülerin genellenmesinde görsel ve cebirsel yaklaşımın benimsendiği, görsel yaklaşımın ve örüntülerin yapısal özelliklerinin de genelleme yapabilmeyi kolaylaştırdığını tespit etmişlerdir. Yakın genellemelerde bir önceki terimin kullanılmasını gerektiren yinelemeli, uzak genellemelerde ise fonksiyonel bir ilişkinin kullanılmasını gerektiren belirgin stratejilerin kullanıldığını görmüşlerdir. Şekil örüntüsü oluştururken kullanılan stratejileri ve oluşturulan şekil örüntü tiplerini inceleyen Kılıç (2016) ise 474 ortaokul öğrencisi ile gerçekleştirdiği araştırmasında öğrencilerin kullandıkları stratejilerin hem görsel, hem de görsel olmayan yapıya sahip stratejiler olduğu bulgusuna ulaşmıştır. Radford (2010) strateji kullanımının dışına çıkarak ikinci sınıf öğrencilerinin erişebilecekleri cebirsel düşünme türlerini öğrenciler henüz notasyon kullanımı ile tanışmadan önce şekil örüntülerini kullanarak incelemiştir. Araştırmacı çocukların örüntünün bilinmeyen adımını bulma için gerekli hesaplamayı tanımlayarak değişkeni anlaşılır hale getirdikleri sonucuna ulaşmıştır. Farklı genelleme türleri ve aşamaları üzerine çalışan araştırmacılardan olan Carraher, Martinez ve Schliemann, (2008) öğrencilerin somut düzeyden başlayarak genellemenin değişik düzeylerine ilerlediklerini ve sembolik genellemeye ulaştıklarını bulmuşlardır. Örüntü genellemeyi konu edinen araştırmaların bazıları da öğretmen adaylarıyla gerçekleştirilmiştir. Tanışlı ve Yavuzsoy-Köse (2011) on altı sınıf öğretmeni adayının lineer şekil örüntülerini genelleme stratejilerini araştırmışlardır. Araştırma sonucunda, kimi öğretmen adaylarının lineer şekil örüntüsünü yakın/uzak bir adıma devam ettirmede ve örüntünün kuralını belirlemede şekil örüntüsünün sayı örüntüsüne dönüştürüldüğü sayısal yaklaşımı benimsedikleri belirlenmiştir. Araştırmacılar örüntüleri genellerken öğretmen adaylarının ağırlıklı olarak sadece terimler arası ilişkinin araştırıldığı yinelemeli stratejileri kullandıklarını rapor etmişlerdir. Yılmaz ve Argün (2013) beş öğretmen adayının katılımcı olduğu araştırmalarında katılımcıların genelleme yapabilecekleri uygun ortamlar içinde hangi görselleştirmeleri nasıl kullandıklarını ve ne tür görsel imajlara sahip olduklarını araştırmışlardır. Sonuç olarak yapılan görselleştirmelerin, katılımcıların genelleme sürecini tamamlamalarında önemli bir yere sahip olduğunu belirtmişlerdir. Literatürde yer alan araştırmalara ek olarak bu araştırmada farklı temsil biçimleriyle sunulan örüntüleri genellemede öğrencilerin düşünme şekillerini ve genelleme yapma türlerini incelemek amaçlanmaktadır. Bu bağlamda, öğrencilerin farklı temsil biçimleriyle sunulan örüntüleri genelleme türlerinin kuramsal çerçeve bağlamında incelenmesi, farklı genelleme türünün ortaya çıkmasına neden olan düşünme şekillerinin ortaya çıkarılarak cebirsel genelleme yapmaya engel olan düşünme şekillerinin belirlenmesi ve öğrencilerin farklı temsil biçimlerini genelleme yapma yönünde kullanma şekillerinin saptanması istenmektedir. Farklı temsil biçimlerinin cebirsel genelleme yapmaya katkısını belirleyerek örüntülerin genellenmesinde temsillerin etkili şekilde kullanılmasına dikkat çekmesi bağlamında araştırmanın, yukarıda kısaca rapor edilen literatüre katkı sağlayacağı

110 S. Yeşildere-İmre, H. Akkoç, B. N. Baştürk-Şahin düşünülmektedir. Bu amaç doğrultusunda araştırmanın alt problemleri şöyle oluşturulmuştur: a. Ortaokul öğrencileri farklı temsil biçimleriyle sunulan örüntüleri genellemede hangi genelleme türünü kullanmaktadır? b. Ortaokul öğrencilerinin cebirsel genelleme yapmaya engel olan düşünme şekilleri nelerdir? c. Ortaokul öğrencileri genelleme yaparken farklı temsil biçimlerini nasıl kullanmaktadır? 2. Yöntem Araştırmada tarama modeli kullanılmıştır. Tarama modeli var olan durumu araştırıp açıklamayı amaçlamakta, konuyla ilişkili verilerin gözden geçirilmesi mantığına dayanmaktadır (Yıldırım ve Şimşek, 2013). Tarama modellerinden örnek olay tarama modeli benimsenmiştir. Örnek olay tarama modeli, belirli bir olguya ilişkin ayrıntılı betimleme yapmak amacıyla kullanılmaktadır (Yıldırım ve Şimşek, 2013). Ortaokul öğrencilerinin farklı temsil biçimleriyle sunulan örüntülere ilişkin cebirsel genelleme yapma sürecinde izledikleri yolları belirleme amaçlandığından bu model tercih edilmiştir. Örnek olay tarama modellerinde incelenen olguya ilişkin bulguların ve açıklamaların gücünü artırma amacıyla sınırlı bir örneklem ve daha dar tanımlanmış bir olgu üzerinde derinlikli çalışılmaktadır. Bu bağlamda araştırmanın katılımcıları, amaçlı örnekleme yöntemlerinden tipik durum ile seçilmiştir. İzmir merkez okullarında öğrenim gören ve katılmaya gönüllü olan toplam 92 tane altıncı, yedinci ve sekizinci sınıf öğrencisiyle gerçekleştirilmiştir. Katılımcılar orta sosyoekonomik düzeye sahip on farklı okuldan seçilmiştir. Veri toplama aracında sayı örüntülerini genellemeye ilişkin üç tip soru bulunmaktadır. Farklı temsil biçimlerinde öğrencilerin benimsedikleri yaklaşımları belirlemek için her soru tipinden ikişer tane soruya yer verilmiştir. İlk soru tipi, nümerik olarak sunulan örüntülerin genellenmesine yöneliktir. Bu sorulardan ilki kuralı tek işlem içerecek (n), diğeri iki işlem içerecek (5n+3) şekilde hazırlanmıştır. İkinci soru tipinde şekil örüntüsü verilerek kurallarının bulunması istenmiştir. Şekil örüntüleri, sadece şekil kullanılarak genel terimin bulunmasını sağlayacak şekilde hazırlanmıştır. Bu örüntüler Şekil 6'da verilmektedir.

Ortaokul Öğrencilerinin Farklı Temsil Biçimlerini Kullanarak Matematiksel Genelleme Yapma Becerileri 111 1. şekil 2. şekil 3. şekil 4. Şekil 1. şekil 2. şekil 3. şekil 4. şekil Şekil 6. Şekil temsili ile sunulan örüntü soruları Son soru tipi aralıklı olarak bazı değerleri verilmeyen ve tablo olarak sunulan sayı örüntüleridir. Bu sorular aşağıda verilmektedir. Sıra no Terim Sıra no Terim 1 4 1 2 2 5...... 3 6 6 17 14? 18 53 70? 30 89 2 78?...... n? n? Veri toplama aracında her bir soru için sadece cevapların değil aynı zamanda düşünme şekillerinin de yazılması özellikle istenmiştir. Uygulama sürecinde de bu yönde açıklamalar hem araştırmacılar hem de ders öğretmeni tarafından yapılmıştır. Bu bağlamda hazırlanan soruların öğrencilerin genelleme türlerini, cebirsel genelleme yapmaya engel olan düşünme şekillerini ve farklı temsil biçimlerini kullanma şekillerini analiz etmeye imkân tanıdığı düşünülmektedir. Hazırlanan altı soruluk veri toplama aracı beş ortaokul yedinci sınıf öğrencisine uygulanarak ve iki matematik eğitimcisinin uzman görüşüne sunularak son haline getirilmiştir. Elde edilen veri içerik analizi ve betimsel yöntemleri ile analiz edilmiştir. Betimsel analiz, doğrudan alıntılara yer verilen ve elde edilen verilerin daha önceden belirlenen temalara göre özetlenip yorumlanmasını gerektiren bir yaklaşımdır (Yıldırım ve

112 S. Yeşildere-İmre, H. Akkoç, B. N. Baştürk-Şahin Şimşek, 2013). Araştırmada öğrencilerin kullandıkları genelleme türleri Radford (2008) tarafından tanımlanan kuramsal çerçeve ile belirlenen temalar doğrultusunda yorumlandığından betimsel analiz yapılmıştır. Diğer yandan, öğrencilerin yanılgılarının ve kullandıkları farklı temsil biçimlerinin ortaya çıkarılmasında içerik analizi kullanılmıştır. Nitel verinin sayısallaştırılması güvenirliği arttırır (Yıldırım ve Şimşek, 2013). Bu bağlamda nitel veri frekans hesabı yapılarak sayısallaştırılmış ve analiz gerçekleştirilmiştir. Bunun için Yıldırım ve Şimşek'in (2013) yaklaşımı benimsenmiştir. Öncelikle analiz birimi saptanmış ve kategoriler tanımlanmıştır. Daha sonra kodlama örnek bir veri seti üzerinde denenmiş ve kodlama sonuçları ile önceden saptanmış olan kategoriler tekrar gözden geçirilmiştir. Son olarak verinin tümü kodlanmış ve frekanslar hesaplanmıştır. 3. Bulgular Öğrencilerin cevap kâğıtlarında sorulara verdikleri cevaplardan elde edilen veriler analiz edildiğinde oluşturulan başlıklar ve alt başlıklar Tablo 3 de görülmektedir. Başlıklar ve alt başlıklar; araştırmanın alt problemleri, kuramsal çerçevede yer verilen kavramlar ve öğrencilerin cevaplarından yola çıkılarak oluşturulmuştur. Tablo 3.Öğrencilerin örüntüleri genellemelerinde ortaya çıkan kategoriler ve alt kategoriler Başlıklar Alt Başlıklar Aritmetik genelleme Genelleme Türleri Cebirsel genelleme Öğrencilerin Düşünme Şekilleri Olgunlaşmamış tümevarım Artış miktarını örüntünün genel terimi olarak ifade etme Kuralı sözel ifadelerle sınırlama Takip eden terimi örüntünün genel terimi kabul etme Çoklu Temsil Kullanımları Şekil örüntüsünü sayı örüntüsüne dönüştürme Sayı örüntüsünü tabloya dönüştürme Sayı örüntüsünü şekil örüntüsüne dönüştürme Her bir kategoriye ilişkin frekansları belirten tablolar ve doğrudan alıntılar, genelleme türleri, öğrencilerin düşünme şekilleri ve temsil kullanımları başlıklı alt bölümlerde ele alınmaktadır. 3.1. Genelleme Türleri Bu bölümde araştırmanın ilk alt problemi olan "ortaokul öğrencileri farklı temsil biçimleriyle sunulan örüntüleri genellemede hangi genelleme türünü kullanmaktadır?" sorusu ele alınmaktadır. Genelleme türleri kategorisine bakıldığında Radford un (2008) kuramsal çerçevesinin aritmetik genelleme, cebirsel genelleme ve olgunlaşmamış tümevarım olarak üç alt kategori barındırdığı görülmektedir. Öğrencilere yöneltilen

Ortaokul Öğrencilerinin Farklı Temsil Biçimlerini Kullanarak Matematiksel Genelleme Yapma Becerileri 113 sorular tablodan ve modelden yararlanmayı gerektiren ve direkt sayıları içeren örüntülere ilişkindir. Öğrencilerden beklenen farklı temsil biçimlerinde sunulan bu örüntüler arasındaki ilişkileri doğru kullanmaları ve cebirsel genelleme yaparak sayı örüntülerinin genel terimlerini bulmalarıdır. Öğrencilerin bu üç alt kategori bağlamında örnek olabilecek cevapları Tablo 4'te sunulmaktadır. Tablo 4. Genelleme türlerine göre öğrencilerin verdiği cevap örnekleri Genelleme Öğrenci Örnek Cevap Türleri Aritmetik Genelleme Ö 65 " bu sayı örüntüsünde sayılar beşer beşer artmıştır." (Soru 1.b) Cebirsel Genelleme Ö 8 (Soru 2.a) Olgunlaşmamış Tümevarım Ö 18 (Soru 2.a) Ö 65 in örüntülerin biri için yapmış olduğu yorum, terim ile sırası arasındaki ilişki yerine ardışık terimler arasındaki ilişkiye odaklandığından aritmetik genelleme yaptığını gösterir niteliktedir. Ö 8 şekil örüntüsündeki modeli doğru şekilde yorumlamış ve cebirsel bir genellemede bulunmuştur. İşlemsel olarak yaptığı çözümün yanı sıra, sorunun altında yapmış olduğu açıklamada da öğrencinin ortada yer alan kareyi sabit tutarak kenarındaki kareleri adım sayısının bir eksiği kadar artırmayı açıklaması da cebirsel genelleme yaptığını gösterir niteliktedir. Ö 18 in çözümünün altında yapmış olduğu açıklama olgunlaşmamış tümevarımda bulunduğunu ortaya koyan bir açıklama olmuştur. Denemeyanılma yöntemi öğrencinin herhangi bir genellemede bulunmaksızın sonucu ortaya koyduğu bir yöntem olduğundan bu soru kapsamında öğrencinin olgunlaşmamış tümevarım yaptığı söylenebilir.

114 S. Yeşildere-İmre, H. Akkoç, B. N. Baştürk-Şahin Öğrencilerin cevapları ile örneklendirilen genelleme türlerinin frekansları Tablo 5'te verilmektedir. Tablo 5. Genelleme türlerinde ortaya çıkan alt kategoriler Kategoriler Alt Kategoriler Frekans Toplam 1.a 1.b 2.a 2.b 3.a 3.b Genelleme Türleri Aritmetik Genelleme 58 64 56 58 18 0 254 Cebirsel Genelleme 28 18 15 19 53 12 145 Olgunlaşmamış Tümevarım 6 9 11 7 9 15 57 Soruyu Cevaplayan Toplam Öğrenci Sayısı 92 91 82 84 80 27 456 Öğrenciler tarafından toplam 456 tane genelleme yapılmıştır. Bunlardan 254 ü aritmetik genelleme, 145 i cebirsel genelleme ve 57 si olgunlaşmamış tümevarımdır. Bu sonuçlara göre tüm sorular genelinde %55 oranında aritmetik genelleme, %31 oranında cebirsel genelleme ve %12 oranında olgunlaşmamış tümevarım yapıldığı söylenebilir. Sorular özelinde veri ele alındığında örüntünün sayısal olarak sunulduğu birinci soruda 122 öğrencinin (%67) aritmetik genelleme yaptığı tespit edilmiştir. Aritmetik genelleme yapan öğrenciler genel terim yerine verilmeyen ardışık terimi bulmuşlardır. Bu öğrencilerden biri olan Ö 1 in cevabı örnek olarak aşağıda verilmektedir: sayı örüntüsünde örüntü bir önceki sayının bir fazlası. Bu yüzden 4+1=5 olduğu için bilinmeyen sayıyı 5 buldum. Birinci soruda öğrencilerin 46 tanesi (%25) cebirsel genelleme yapmışlardır. Bu şekilde genelleme yapan öğrenciler terim sayısı ile terim arasındaki ilişkiyi araştırmışlardır. Bu öğrencilerden Ö 3 sayısal ilişkiyi 1,2,3,4, örüntüsü üzerinden incelemiştir: 1 2 3 4 n 1.1 2.1 3.1 4.1 n.1 Genel terim n.1 olarak bulunur.

Ortaokul Öğrencilerinin Farklı Temsil Biçimlerini Kullanarak Matematiksel Genelleme Yapma Becerileri 115 Başka bir öğrenci, Ö 23, 8, 13, 18, 23, sayı örüntüsünü farklı bir forma dönüştürerek yazmıştır: 5+3 10+3 15+3 20+3 (5.1)+3 (5.2)+3 (5.3)+3 (5.4)+3 (5.n)+3 1 2 3 4 n Birinci soruda olgunlaşmamış tümevarım kullanan 15 öğrenci (%15) vardır. Olgunlaşmamış tümevarım yapan öğrenciler rastgele bir genel terim yazmış ve doğru olup olmadığını deneme yanılma yoluyla incelemişlerdir. Öğrencilere şekil örüntüsü verilerek genel terimi istenen ikinci soruda aritmetik genelleme yapan öğrenci sayısı 114 tür (%69). Öğrencilerin aritmetik genelleme yaparken ardışık şekillerde bulunan nesne sayısını sayarak artış miktarını belirledikleri ve bir sonraki şekli oluşturdukları gözlemlenmiştir. Örneğin Ö 88 ikinci sorunun a seçeneğine dörder dörder gider b seçeneğine üçer üçer gider yanıtını vermiştir. Benzer şekilde Ö 64 örüntüde şekiller 4 er 4 er artmış. 1 e 4 eklersek 5, 5 e 4 eklersek 9, 9 a 4 eklersek 13 olur. Bunu nereden anladım, şekilleri saydım ve buldum. şeklinde yanıtlamıştır. Bunun yanı sıra modeli inceleyerek ortak noktayı fark eden ancak cebirsel olarak yazamayan öğrenciler de bulunmaktadır. Ö 84 buna örnek olarak verilebilir. Kendisi ikinci sorudaki ilk şekil örüntüsünü inceleyerek ortadaki (şekil) aynı, yandakiler (şekiller) 4 er 4 er artmış cevabını vermiştir. Aynı sorunun ikinci seçeneğinde yanlarına 3 (şekil) gelmiş hep cevabını vermiştir. Ortak noktayı belirlemiş olsa da genel terimi ifade edememiştir. İkinci soruda cebirsel genelleme yapan öğrenci sayısı 34 tür (%20). Cebirsel genelleme yaparken öğrencilerin şekil örüntüsünü inceledikleri ve örüntüdeki ortaklığı yakalayarak terim sayısı ile ilişkilendirdikleri görülmüştür. Ö 6 nın cevabı cebirsel genelleme yapan öğrencilere örnek olarak verilebilir: Her sırada ortadakini sabit tuttum. Her sırada 4 tane artıyor. 1 1 2 1+4 3 1+4+4 4 1+4+4+4 O halde 1+(n-1).4 genel terimdir. İkinci soruda olgunlaşmamış tümevarım yapan 18 öğrenci (%11) diğer sorularda olduğu gibi rastgele yazdıkları genel terime değerler vererek doğruluğunu incelemişlerdir. Üçüncü soruda sayı örüntüsü tablo halinde sunulmuştur. İlk seçenekte 1., 2., 3., 14. ve 70. terimleri verilerek genel terim sorulmuştur. İkinci seçenekte ise ardışık olmayan terimler verilmiş ve genel terim istenmiştir. Üçüncü soru en az yanıt verilen sorudur.

116 S. Yeşildere-İmre, H. Akkoç, B. N. Baştürk-Şahin Özellikle sorunun b seçeneğini öğrencilerin %5 i yanıtlamıştır. Bu soruda 18 öğrencinin (%17) aritmetik genelleme yaptıkları belirlenmiştir. Aritmetik genelleme yapan öğrenciler tablonun sağ sütununda yer alan değerler arasında ilişki kurarak kuralı incelemişlerdir. Bu kullanıma örnek olarak Ö 65 in cevabı verilebilir: bu sayı örüntüsünde sayılar üçer üçer artmıştır.. Aynı sorunun b seçeneğinde aritmetik genelleme yapan öğrenci bulunmamaktadır. Üçüncü soruda cebirsel genelleme yapan 65 öğrenci (%61) bulunmaktadır. Cebirsel genelleme yapan öğrenciler, tablonun iki sütununda verilen sayılar arasında ilişki kurmaya çalışmışlardır. Bunlardan biri olan Ö 1 a seçeneğine sayı örüntüsünde terim sıra numarasının 3 fazlasıdır. Bu örüntüdeki kural n+3 tür ve b seçeneğine sayı örüntüsünde terim sıra numarasının 3 katının 1 eksiğidir. Bu örüntüdeki kural n.3-1 dir. diyerek cebirsel genelleme yapmıştır. Benzer şekilde Ö 70 n+3. Çünkü her terimde terim sayısı+3 oluyor yanıtını vermiştir. Üçüncü soruda 24 öğrenci (%22) olgunlaşmamış tümevarım kullanmıştır. Özetlenecek olursa öğrenciler özelikle sayı ve şekil olarak sunulan örüntülerde (1. ve 2. sorular) çoğunlukla aritmetik genelleme yapmışlardır. Cebirsel genelleme yapmanın en fazla olduğu temsil biçimi, tablo ile ilk üç terimi verilen örüntüye aittir. Bununla birlikte klasik bir tablo temsilinin sunulmadığı 3.b, öğrencilerin en az yanıtladığı soru olmuş ve yanıtlayanların çoğunluğu olgunlaşmamış tümevarım yoluyla genellemeye ulaşmaya çalışmışlardır. Öğrencilerin özellikle şekil örüntülerini önce sayı örüntüsüne dönüştürdükleri, daha sonra ardışık terimler arası ilişkiyi kullanarak genelleme yaptıkları görülmüştür. Genelleme türleri bağlamında öğrencilerin cebirsel genellemelere göre aritmetik genellemeler ve olgunlaşmamış tümevarımlar yapmayı daha fazla tercih ettikleri görülmesine karşın 3.a numaralı soruda cebirsel genellemenin daha fazla tercih edildiği görülmüştür. 3.2. Öğrencilerin Düşünme Şekilleri Bu bölümde araştırmanın ikinci alt problemi olan "ortaokul öğrencilerinin cebirsel genelleme yapmaya engel olan düşünme şekilleri nelerdir? sorusu ele alınmaktadır. Elde edilen öğrenci cevapları incelendiğinde düşüncelerinin öğrencilerin artış miktarını örüntünün genel terimi olarak ifade etme, genel terimi sözel ifadelerle sınırlama ve takip eden terimi genel terim kabul etme başlıkları altında toplandığı görülmektedir. Öğrencilerin artış miktarını genel terim olarak düşünmesine Ö 14 'ün, örüntünün kuralını sözel ifadelerle sınırlayarak açıklamasına Ö 63 'ün ve takip eden terimi sayı örüntüsünün genel terimi olarak kabul etmesine Ö 36 'nın verdiği yanıtlar örnek olarak Tablo 6'da sunulmaktadır.

Ortaokul Öğrencilerinin Farklı Temsil Biçimlerini Kullanarak Matematiksel Genelleme Yapma Becerileri 117 Tablo 6. Öğrencilerin düşünme şekillerine örnekler Öğrencilerin Düşünme Öğrenci Örnek Cevap Şekilleri Artış miktarını genel terim olarak ifade etme Ö 14 Örüntünün kuralı her şekilde üçer üçer artmış olmasından dolayı n+3 tür. Örüntünün kuralını sözel ifadelerle sınırlama Takip eden terimi sayı örüntüsünün genel terimi olarak kabul etme Ö 63 Ö 36 (Soru 2.b) "Bu şekillerde her üç tanesinin yanına üç tane daha eklendiğini gördüm. Genel terim budur. (Soru 2.b) Çünkü beşer beşer artmıştır. Buna göre genel terim yirmi üçten sonra gelen yirmi sekizdir. (Soru 1.b) Örneklendirilen bu düşünme şekillerine ilişkin frekanslar, Tablo 7'de verilmektedir. Tablo 7. Öğrencilerin düşünme şekillerinde ortaya çıkan alt kategorilere ait frekanslar Kategoriler Alt Kategoriler Frekans 1.a 1.b. 2.a 2.b 3.a 3.b Öğrencilerin Düşünme Şekilleri Artış miktarını örüntünün genel 6 30 36 31 9 0 terimi olarak ifade etme Kuralı sözel ifadelerle sınırlama 4 11 25 29 3 1 Takip eden terimi örüntünün genel terimi kabul etme 21 33 11 9 0 0 Frekanslar incelendiğinde öğrencilerin düşünme şekillerinin aritmetik genellemeye ulaştırma yönünde olduğu görülmektedir. Özellikle şekil örüntülerinde cebirsel genelleme yapmaya engel olan temel düşünme şeklinin artış miktarını örüntünün genel terimi olarak ifade etme olduğu görülmüştür. Öğrenciler ardışık terimler arası farka yoğunlaşmakta, bu da cebirsel genellemeye ulaşmalarına engel olmaktadır. Bu düşünceye sahip Ö 27, her şekle 4 tane kare eklenmiş. Bu nedenle genel terim 4n dir. yanıtını vermiştir. Ö 35 ise bu örüntünün genel terimi 4n dir. Çünkü 4 er 4 er artıyor. şeklinde yanıtlamıştır. Şekil örüntülerinde karşımıza sıklıkla çıkan bir diğer düşünme şekli kuralı sözel ifadelerle sınırlandırmadır. Şekil örüntülerinde öğrencilerin büyük çoğunluğu aritmetik genellemenin göstergesi olan bu düşünme şeklini benimsemiştir. Örneğin Ö 37, kural=3 er 3 er artmıştır. ifadesini kullanmıştır. Ö 42 ise birincide üç, ikincide altı, üncüde dokuz, dördüncüde on iki, n. de bir öncekinin 3 fazlası şeklinde açıklama yapmıştır. Takip eden terimi örüntünün genel terimi kabul etme en sık sayı örüntülerinde karşımıza çıkmıştır. Ö 38 sayılar gittikçe +5 artıyorsa kural 28 olur diyerek sıradaki verilemeyen terimi örüntünün genel terimi olarak belirtmiştir. Benzer şekilde Ö 43 5 er 5 er ritim şeklinde gidiyor. 8 e 5 ekledim 13 çıktı, 13 e 5 ekledim 18 çıktı, 18 e 5 ekledim

118 S. Yeşildere-İmre, H. Akkoç, B. N. Baştürk-Şahin 23 çıktı ve kuralı buldum: 23 e 5 ekledim 28 çıktı. Diyerek takip eden terimi genel terim olarak düşünmüştür. Öğrencilerin aritmetik genellemeye ulaştıran düşünme şekilleri nedeniyle cebirsel genelleme yapamadıkları görülmüştür. Aritmetik genellemeye ulaştıran düşünme şekilleri ise özellikle şekil örüntüleri gibi kendilerini zorlayan bir temsil biçimi söz konusu olduğunda kendini göstermektedir. Benzer durum sayı örüntüleri için de geçerlidir. Sayı ve şekil örüntülerindeki bu benzerliğin nedeni, öğrencilerin şekil örüntüsünü sayı örüntüsüne dönüştürerek genel terimi bulmaya çalışmalarıdır. Bu yaklaşımları sonucunda iki temsil biçimi arasında hiçbir fark kalmamaktadır. Tablonun kullanıldığı üçüncü soruda belirgin olarak ortaya çıkan bir düşüncenin olmadığı görülmektedir. Bunun nedeni öğrencilerin bu soruya yanıt verme frekanslarının azlığıdır. 3.3. Farklı Temsillerin Kullanımı Bu bölümde araştırmanın üçüncü alt problemi olan "ortaokul öğrencileri genelleme yaparken farklı temsil biçimlerini nasıl kullanmaktadır?" sorusu ele alınmaktadır. Öğrencilerin örüntülerin genel terimini bulmaya çalışırken temsilleri nasıl kullandıkları incelendiğinde şekil örüntüsünü sayı örüntüsüne dönüştürme, sayı örüntüsünü tabloya dönüştürme ve sayı örüntüsünü şekil örüntüsüne dönüştürme yaklaşımlarını izledikleri görülmüştür. Öğrencilerin bu üç yaklaşıma örnek olabilecek cevapları Tablo 8'de sunulmaktadır. Tablo 8. Öğrencilerin temsil kullanma şekillerine örnek cevaplar Temsil Kullanımları Öğrenci Örnek Cevaplar Şekil örüntüsünü sayı örüntüsüne dönüştürme Ö 10 Sayı örüntüsünü tabloya dönüştürme Ö 2

Ortaokul Öğrencilerinin Farklı Temsil Biçimlerini Kullanarak Matematiksel Genelleme Yapma Becerileri 119 Tablo 8 in devamı Sayı örüntüsünü şekil örüntüsüne dönüştürme Ö 7 Ö 10 şekil örüntüsünde yer alan modeli yalnızca sayıları elde etmesini sağlayan bir araç olarak görerek şekil örüntüsünü sayı örüntüsüne dönüştürme yoluyla genellemeye çalışmıştır. Ö 2 nin cevabı incelendiğinde basit bir tablo oluşturarak adım sırası ve terim arasında bir ilişki kurmayı amaçladığı görülmektedir. Ö 7 nin verilen örüntünün genel terimini hem tablo kullanarak hem de şekil örüntüsüne dönüştürerek açıkladığı görülmektedir. Öğrencilerin cevapları ile örneklendirilen çoklu temsillerin kullanımına ilişkin frekanslar Tablo 9'da verilmektedir. Tablo 9. Temsil kullanımlarında ortaya çıkan alt kategoriler Kategoriler Alt Kategoriler Frekanslar 1.a 1.b 2.a 2.b 3.a 3.b Şekil örüntüsünü sayı örüntüsüne - - 33 32 - - Temsil kullanımları dönüştürme Sayı örüntüsünü tabloya 30 16 - - - - dönüştürme Sayı örüntüsünü şekil örüntüsüne dönüştürme 0 3 - - - - Temsil biçimlerini birbirlerine dönüştürme ve genel terimi bulmada ilk iki sorudan veri elde edilmiştir. Tablo ile sunulan örüntülerin bulunduğu üçüncü soruda başka bir temsil kullanımına geçilmemiştir. Birinci soruda karşılaşılan iki yaklaşımdan biri sayı örüntüsünü tabloya dönüştürme diğeri ise sayı örüntüsünü şekil örüntüsüne dönüştürmedir. Öğrencilerin büyük bir kısmı sayı örüntüsünü tabloya dönüştürerek genelleme yapmaya çalışmışlardır. Bu öğrencilerden Ö 4 ve Ö 40 birinci sorunun a seçeneğine aşağıdaki yanıtı vermişlerdir: 1 1 2 2 3 3 4 4 ise n n dir.

120 S. Yeşildere-İmre, H. Akkoç, B. N. Baştürk-Şahin Birinci soruda öğrencilerden bazılarının sayı örüntüsünü tabloya dönüştürdüğü halde tablodaki iki sütun arasında ilişki kurma yerine ardışık terimler arasında ilişki kurmaya çalıştıkları gözlemlenmiştir. Bunlardan biri olan Ö 48 b seçeneğini şöyle yanıtlamıştır: 1 8 2 13 3 18 4 23 n n+5 olmalıdır. Çünkü 5 er 5 er artıyor. Benzer şekilde aynı soruya Ö 5 : 1 8 2 13 3 18 4 23 5 28 Beşer beşer arttığı için genel terim 5n dir. yanıtını vermiştir. Birinci soruda karşılaşılan ikinci yaklaşım sayı örüntüsünü şekil örüntüsüne dönüştürmedir. Bu yaklaşım her ne kadar az sayıda öğrenci tarafından sadece b seçeneğinde kullanılmış olsa da (3 öğrenci) sonucu farklı ve yaratıcı bir yolla bulmuş olmaları nedeniyle rapor etmeye değer görmekteyiz. Bu yaklaşımı kullanan öğrencilerden Ö 6 soruyu aşağıdaki şekil örüntüsünü çizerek cevaplamıştır: Adım sayısıyla 5 i çarptım 3 ekledim. 5n+3. Şekillerle daha iyi anlıyorum. Aynı yaklaşımı kullanan Ö 3 ise aşağıdaki şekil örüntüsünü oluşturmuştur: Sıra sayının 1 fazlası kadar gruplar vardır. Sıra sayısının 1 eksiği kadar üstünde toplar vardır. (n+1).4+(n-1) bulunur.

Ortaokul Öğrencilerinin Farklı Temsil Biçimlerini Kullanarak Matematiksel Genelleme Yapma Becerileri 121 Bu iki öğrencinin yanıtı farklı temsil kullanımının genelleme yapmadaki katkısını göstermektedir. Şekil örüntüsünün etkili olarak kullanılamadığı ikinci soruda öğrenciler, burada örneklendirilenin aksine şekillerin arasındaki ilişkilere odaklanmaktansa şekilleri sayarak sayı örüntüsüne geçiş yaptıkları görülmüştür. Bu yaklaşımı benimseyen öğrenciler ikinci sorunun a seçeneğini aşağıda örnek olarak yanıtı verilen Ö 37 gibi yanıtlamıştır: 1 5 9 13 17 1. şekil 2. şekil 3. şekil 4. şekil 5. Şekil Kuralı 4 er 4 er artmıştır. Özetle en sık kullanılan stratejinin şekil örüntüsünü sayı örüntüsüne dönüştürme olduğu görülmüştür. Bu sonuç, giriş bölümünde örneklendirildiği gibi, öğrencilerin şekil örüntüsünden etkili şekilde yararlanamadıklarını göstermektedir. Öğrenciler zaman zaman sayı örüntüsünü tabloya dönüştürmüşler ancak genelleme yapma şekilleri incelendiğinde aritmetik genelleme eğilimlerinin dönüşüme rağmen devam ettiği belirlenmiştir. Şekil örüntüsü içeren sorularda ise genellikle öğrencilerin şekillerin arasındaki ilişkilere odaklanmaktansa şekilleri sayarak sayı örüntüsüne geçiş yaptıkları görülmüştür. 4. Tartışma ve Sonuç Bu araştırmada ortaokul öğrencilerinin (i) farklı temsil biçimleriyle sunulan örüntüleri genellemede hangi genelleme türünü kullandıkları (ii) cebirsel genelleme yapmaya engel olan düşünme şekilleri ve (iii) genelleme yaparken farklı temsil biçimlerini nasıl kullandıkları incelenmiştir. Araştırma bulguları öğrencilerin özellikle sayı ve şekil örüntülerinde cebirsel olarak genel kuralı ifade etmekte sıkıntı çektiklerini göstermektedir. Öğrenciler cebirsel genelleme yerine genel terimin yapısını açıklamaya çalışan aritmetik genellemeler yapmışlardır. Benzer sonuca Rico (1996) da ulaşmıştır. Rico araştırması sonucunda öğrencilerin aritmetik genelleme yapabildiklerini ancak cebirsel genelleme yapamadıklarını ifade etmiştir. Benzer şekilde MacGregor ve Stacey (1993) öğrencilerin tablo ile sunulan örüntülerde sergiledikleri yaklaşımları ve notasyon kullanımlarını incelemişlerdir. Araştırma sonucunda öğrencilerin tabloları devam ettirebildikleri ancak terim sırası ile terim arasındaki ilişkiyi incelemedikleri, terim sırası ile terim arasındaki ilişkiyi tanımlayabilseler bile kuralı cebirsel olarak yazamadıkları rapor edilmiştir. Cebirsel genellemenin diğer örüntü temsillerine göre daha sık kendini gösterdiği temsil tablo temsilidir. Öğrenciler tablo olarak sunulan üçüncü soruda diğer sorulara göre daha fazla cebirsel genelleme yapmışlardır. Bu durumun nedeni üçüncü sorunun a seçeneğinde tablonun terim sayısı ile sırası arasındaki ilişkiye bakmaya yönlendiren şekilde hazırlanması olabilir. Tabloda çok sayıda ardışık terim sunulmadığından öğrenciler terim ile terim sırası arasındaki ilişkiye yönelmişlerdir. Göreceli olarak diğer sorulara göre daha fazla olsa da tablo ile sunulan örüntülerde de cebirsel genelleme yapma sıklığı yeterli düzeyde değildir. Öğrencilerin cebirsel genelleme yapmalarına engel olan düşüncelerinden biri örüntü hangi temsil biçimiyle sunulursa sunulsun ardışık terimler arasındaki farka odaklanma ve

122 S. Yeşildere-İmre, H. Akkoç, B. N. Baştürk-Şahin terimler arası farkı genel terim olarak yazmadır. Carraher ve arkadaşları (2008) ve Stacey (1989) benzer sonuca ulaşmışlar ve ardışık terimler arasındaki farkın çarpılmasının öğrencilerin genelleme yaparken kullandıkları bir yöntem olduğunu belirtmişlerdir. Öğrencilerin sergilediği bir diğer düşünme şekli örüntüdeki ortaklığı sözel olarak ifade etme yönündedir. Benzer bulgu Yaman ın (2010) araştırmasında elde edilmiştir. 317 öğrenciye on iki soruluk bir örüntü başarı testi uygulayan araştırmacı öğrencilerin örüntüye ait kuralı en çok sözel biçimde ifade ettiklerini belirtmiştir. Araştırmaya katılan öğrenciler örüntüleri genellerken temsil biçimini etkili olarak kullanamamışlardır. Öğrenciler şekil örüntülerini önce sayı örüntüsüne dönüştürmüş daha sonra ardışık terimler arası ilişkiyi kullanmışlardır. Benzer durum tabloya dönüştürmede de kendini göstermektedir. Öğrencilerin tablodan yararlanma şekillerinin sayı örüntüsünden farklı olmadığı; her şekilde terimler arası artışa odaklandıkları görülmüştür. Benzer bulguya ulaşan Özdemir ve arkadaşları (2015) kendi araştırmalarındaki öğrencilerin verilen şekilleri veya şekillerin yapılarını dikkate almadıklarını ve örüntülerin kurallarını bulmak için sadece sayısal ilişkilere odaklandıklarını bulmuştur. Bu yaklaşımı benimseyen öğrenciler için farklı temsil biçimleriyle örüntüler sunmanın önemi kalmamaktadır. Öğrencilerin bu yönde ilerlemelerinin temel nedeni, verilen örüntüdeki ortaklığı görmelerini sağlayacak şekilde temsil biçiminden nasıl yararlanabileceklerini bilmemeleri olabilir. Diğer bir deyişle, öğrenciler cebirsel düşünme sürecinden geçerek genel terimi bulmakla sadece deneme yanılma yaparak veya terimler arasındaki ilişkiyi sözel olarak ifade ederek genel terimi bulma arasındaki farkı görememektedirler. Bu durum öğrencilerin bir şekilde genel terimi bulmalarını sağlayacak şekilde bir yaklaşım benimsemelerine ve farklı temsillerin genelleme yapmalarına sağlayacağı katkıyı fark etmemelerine neden olmaktadır. Özellikle şekil örüntülerinin ve tablonun etkili kullanımı, öğrencilerin cebirsel genelleme yapmalarına yardımcı olabilecek araçlardır. Şekil örüntüleri etkili kullanıldığında, daha açık bir ifadeyle şekillerin yapısındaki ortaklığı belirleyerek bunun üzerinden genelleme yapmayı sağlama yönünde kullanıldığında cebirsel düşünmenin gelişimine hizmet edebilir. Bu duruma vurgu yapan Ferrara ve Ferrari (2017) üç öğrenciyle gerçekleştirdiği araştırmasının sonucunda şekil örüntülerinin sadece uzamsal olarak şekillerin nasıl yerleştiğini fark etmenin yanı sıra her terim ile bu terimin şekil örüntüsündeki yeri arasında ilişki aramasını gerektirdiğini, bu yönüyle erken cebirsel düşüncenin gelişimine zemin oluşturduğunu belirtmiştir. Örneğin bu araştırmada iki öğrenci aynı şekil örüntüsüne ait genel kuralı şekillerdeki ortaklığı doğru belirleyerek 5n+3 ve (n+1).4+(n-1) şeklinde yazmayı başarmışlardır. Bu bağlamda temsil biçimlerinin etkili şekilde kullanılmasının önemli olduğunu düşünmekteyiz. 5. Öneriler Araştırma sonuçları dikkate alındığında öğrencilerin temsil biçimine bağlı olmaksızın cebirsel genelleme yerine aritmetik genelleme yapmayı tercih ettiği görülmüştür. Öğrencilerin cebirsel genelleme yapmalarında önemli adımlardan biri örüntünün elemanları arasındaki ortaklığı yakalayabilmeleridir. Ancak öğrenciler söz konusu

Ortaokul Öğrencilerinin Farklı Temsil Biçimlerini Kullanarak Matematiksel Genelleme Yapma Becerileri 123 ortaklığı bizim istediğimizden farklı şekilde görebilmektedir (Hill, Lannin & van Garderen, 2015). Bu bağlamda öğrencileri tanımak ve bu araştırmada da belirli yönlerden ele alınan genellemeleri yaparken benimsedikleri yaygın düşünme şekillerini bilmek öğrencilerin genelleme yapmalarını kolaylaştırabilir. Caspi ve Sfard (2012) genelleme yapma sürecinde sayılar arasındaki ilişkilerin dikkatlice incelenmesiyle cebirsel düşünmenin gerçekleşebileceğini belirtmektedir. Örüntülerin farklı temsil biçimleri ilişkilerin incelenmesinde bir araçtır. Bu bağlamda şekil örüntülerinin genel kuralı bulma yönünde nasıl etkili kullanılabileceğine derslerde yer vermek hem genelleme yapmayı anlamlandırmada hem de aynı örüntüyü temsil eden birbirine eşit farklı cebirsel gösterimlerin olabileceğini fark etmelerini sağlamada etkili olabilir. Araştırmamızda farklı şekillerde kullanılan temsil biçiminden bağımsız olarak öğrencilerin ardışık terimler arası ilişkiye odaklanma, kuralı sözlü olarak ifade etme gibi aritmetik geneleme yapma yönündeki düşünme biçimlerinin cebirsel genelleme yapmalarına engel olduğu sonucuna ulaşılmıştır. 12-13 yaş grubundaki öğrencilerin çoklu temsillerle genelleme yapma becerilerini inceleyen Wilkie (2016) örüntü genelleme becerisinin seviyesinin esnek ve orantısal düşünme becerileri ile ilişkili olduğu sonucuna ulaşmıştır. Bu iki araştırma bulgusundan hareketle yeni araştırma önerisi olarak farklı temsil biçimlerinden yararlanarak genelleme yapmada düşünme şekillerinin rolü incelenebilir. Bu araştırmada faklı temsil biçimleri ile sunulan örüntülerin genellenmesi süreci betimsel olarak incelenmiştir. Genelleme sürecinin doğası dikkate alınarak tasarlanan uzun süreli araştırmalar gerçekleştirilerek etkinliklerin cebirsel düşüncenin gelişiminin gözlemlenmesi tasarlanabilecek araştırmalardan biri olabilir. Böyle bir araştırma sonucunda gerek öğretim programlarına gerekse de ders kitaplarında genelleme ve örüntü kavramlarının daha etkili olarak ele alınmasını sağlayacak bulgulara ulaşılabilir.

124 S. Yeşildere-İmre, H. Akkoç, B. N. Baştürk-Şahin Middle School Students' Mathematical Generalization Abilities with the use of Different Representations Extended Abstract School mathematics, in essence, contains algebra (Otte, Mendoza, Gonzaga & de-barros, 2015). Beyond being a language in which algebraic letters are used, anticipation emerges as a way of thinking and involves algebraic thinking which requires analyzing, interpreting, verifying, problem solving, predicting, and generalization of values (Kieran, 1996). Research on the development of algebraic thinking seems to focus particularly on generalizations and patterns (eg., Moss & Beatty, 2010; Rivera, 2011; Ferrara & Sinclair, 2016). This is because the relationship between students' ability to understand and generalize patterns (Warren, 2000) or, more clearly, pattern searching is one of the basic and necessary steps to generalize (Jones, 1993). In addition to the explanations on generalization, the demand for review as a followable and observable process has led to the formation of theoretical frameworks (eg., Radford, 2008; Rivera, 2011). In the next sub-section, "architecture of algebraic pattern generalization" (Radford, 2008), which is adopted as the theoretical framework of this research, is explained because it enables to follow the generalization process operationally and to determine generalization types. Theoretical Framework This study investigates middle school students generalization processes. Radford s (2008) framework, the architecture of algebraic pattern generalization, is embraced as the theoretical framework for this study since this framework can serve as an analytical tool for investigating experimental and theoretical generalization. According to Radford (2008) finding an algebraic expression for a pattern should end up with an algebraic generalization. The process of generalizing patterns includes the following phases: i. Grasping a commonality in a number pattern, ii. Extending or generalizing this commonality to all subsequent terms, iii. Using the commonality to provide a direct expression of any term of the pattern Figure 1 below explain these phases: Abduction Transforming the abduction Deducing p n from the commonality Figure 1. The architecture of algebraic pattern generalisation (Radford, 2008: 85)