TÜRKĠYE DE BUĞDAYDA UYGULANAN POLĠTĠKALARIN UN SEKTÖRÜNE ETKĠLERĠ

Benzer belgeler
Türkiye`de Hububat Alanları

Türkiye de ve Dünyada Makarnalık (Durum) Buğdayı Pazarı

ÇELTİK DOSYASI TÜRKİYE ÇELTİK EKİLİŞ ÜRETİM TÜKETİM VERİM

ORTA ANADOLU İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETERLİĞİ BUĞDAY UNU RAPORU

Değirmenciliğin gelişmiş olduğu ülkelerden olan Belçika da ise hali hazırda 100 ile 150 arasında değirmenin bulunduğu tahmin ediliyor.

ABD Tarım Bakanlığının 08/03/2018 Tarihli Ürün Raporları

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

Dünya Mısır Pazarı ve Türkiye

ABD Tarım Bakanlığının 12/07/2018 Tarihli Ürün Raporları

HUBUBAT PİYASALARINA BAKIŞ

BAKLİYAT DOSYASI. 4 TÜRKİYE ABD 240 Kaynak: FAO

20/09/2018 ABD Tarım Bakanlığının 12/09/2018 Tarihli Ürün Raporları Mısır:

Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanlığı,

BUĞDAY PİYASALARI ve TMO

TMO NUN HUBUBAT ROLÜ PİYASALARINDAKİ

BUĞDAY RAPORU

STRATEJİK ÜRÜN PAMUKTA TEHLİKE ÇANLARI

MISIR DOSYASI. Türkiye`de mısır; yem, nişasta, glikoz, yağ ve son yıllarda biyoetanol üretiminde kullanılmaktadır.

ORTA ANADOLU ĠHRACATÇI BĠRLĠKLERĠ GENEL SEKRETERLĠĞĠ

KONYA DA TARIMSAL SANAYİDE YAPISAL ÖZELLİKLERİN ANALİZİ VE REKABET STRATEJİLERİNİN BELİRLENMESİ. Sonuç Raporu Un İmalatı Sektörü

Dünya Seramik Sektörü Dış Ticareti a) Seramik Kaplama Malzemeleri

ZEYTİNYAĞI SEKTÖR RAPORU-2013

2011 yılı dünya buğday üretimi, bir önceki yıla göre 42 milyon tonluk rekor bir artışla 695 milyon ton olarak gerçekleşmişti.

KRİZİ YOLDA! Hazırlayan: ayan: EVRİM KÜÇÜK

Cam Sektörü 2013 Yılı Değerlendirmesi

AYÇİÇEĞİ VE YAĞLI TOHUMLAR POLİTİKASI

BUĞDAY PİYASALARININ GENEL GÖRÜNÜMÜ VE LİSANSLI DEPOCULUK. 10 Mart 2018 ANTALYA

TARİHLİ BURSA KARACABEY ZİRAAT ODASI HEYETİ NİN GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANI SN. MEHMET MEHDİ EKER E SUNUMU

KÜRESEL PERSPEKTİFTEN TÜRKİYE TARIMI VE PROJEKSİYONLAR

TÜRKİYE DE YAĞLIK AYÇİÇEK TOHUMU VE AYÇİÇEĞİ YAĞI ÜRETİMİ, ARZ TALEP DENGESİ

PAMUK RAPORU Şekil-1 Pamuk ve Kullanım Alanları (Kaynak;

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR

ABD Tarım Bakanlığının 12/08/2018 Tarihli Ürün Raporları

Dünya buğday üretimi ve piyasaları

Patatesin Dünyadaki Açlığın ve Yoksulluğun Azaltılmasındaki Yeri ve Önemi

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

Bazı gözlemler ve Haber Özetleri

BİTKİSEL YAĞ SEKTÖRÜNDE İTHALATA BAĞIMLILIK SÜRÜYOR

ÖDEMİŞ İLÇESİNDE PATATES ÜRETİMİ, KOŞULLAR ve SORUNLAR

Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı

TARSUS TİCARET BORSASI 2017 YILI DANE MISIR DURUMU ŞAHİN MAHALLESİ 3294 SOKAK NO:1 / TARSUS

T.C. TOPRAK MAHSULLERİ OFİSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Kuraklık Pamuğu da Vurdu

MISIR SEKTÖR RAPORU 2016

ÇEVRESEL TARIM POLİTİKASI

TÜRKĠYE DÜNYANIN BOYA ÜRETĠM ÜSSÜ OLMA YOLUNDA

TUSAF YÖNETİM KURULU TMO SEKTÖR DEĞERLENDİRME TOPLANTISINA KATILDI TMO GÜVERCİNLİK TESİSLERİ, 7 ARALIK 2016, ANKARA

2015 YILI BUĞDAY ÜRETİM BEKLENTİSİ. Şahin Mah Sok. No: 33450/TARSUS.

TARIMSAL VERİLER Mart 2015

TÜRKİYE DE PAMUK ÜRETİMİ VE BAKANLIK POLİTİKALARI. Dr. Mehmet HASDEMİR Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü

YEMEKLİK BAKLAGİLLERİN EKONOMİK ÖNEMİ

GRAFİK 1 : ÜRETİM ENDEKSİNDEKİ GELİŞMELER (Yıllık Ortalama) (1997=100) Endeks 160,0 140,0 120,0 100,0 80,0 60,0 40,0 20,0. İmalat Sanayii

Prof.Dr.İlkay DELLAL

Dünya Bakliyat Pazarı ve Son Gelişmeler

TARIMA MÜDAHALE ŞEKİLLERİ

HUBUBAT, BAKLİYAT, YAĞLI TOHUMLAR VE MAMULLERİ SEKTÖRÜ 2016 RAPORU

T.C. Ekonomi Bakanlığı İthalat Genel Müdürlüğü Ankara

2016 YILI İPLİK İHRACAT İTHALAT RAPORU

2009 YILI HUBUBAT RAPORU

Durum ve Tahmin BUĞDAY 2017/2018 T.C. GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI TARIMSAL EKONOMİ VE POLİTİKA GELİŞTİRME ENSTİTÜSÜ

Aylık Dış Ticaret Analizi

Çizelge-1. Türkiye de Yağlık ve Çerezlik Ayçiçeği Ekim Alanı-Üretim-Verim

KARS ŞEKER FABRİKASI RAPORU

TMO ALIM POLİTİKALARI ve KALİTE. 12 MART 2011 Antalya

2016 YILI HUBUBAT RAPORU

DÜNYADA ve TÜRKİYE DE YEMEKLİK TANE BAKLAGİLLER TARIMI

ABD Tarım Bakanlığının 12/10/2018 Tarihli Ürün Raporları

İZMİR DE SÜT SEKTÖRÜNE BAKIŞ

HUBUBAT, BAKLİYAT, YAĞLI TOHUMLAR VE MAMULLERİ SEKTÖRÜ

Tekstil-Hazır Giyim Gülay Dincel TSKB Ekonomik Araştırmalar Kasım 2014

ÇELİK BORU SEKTÖR RAPORU (2017)

GIDA İŞLEME MAKİNALARI SANAYİİ RAPORU

142

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 NİSAN AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

HUBUBAT BÜLTENİ. 2008/09 dönemi TMO emanet alım fiyatları Tablo:1 de belirtilmektedir. 2008/09 DÖNEMİ TMO EMANET ALIM FİYATLARI

2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde

ULUSAL HUBUBAT KONSEYİ 2018 ÜLKESEL HUBUBAT REKOLTE DEĞERLENDİRME RAPORU

YILI DANE MISIR DURUMU TARSUS TİCARET BORSASI ŞAHİN MAHALLESİ 3294 SOKAK NO:1 / TARSUS

TOHUMCULUK ÜRETİM. Türkiye Cumhuriyeti-Ekonomi Bakanlığı,

TORBALI TİCARET ODASI MOBİLYA SEKTÖR ANALİZİ

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜ 1.DÜNYA DEMİR ÇELİK SEKTÖRÜ. 1.1.Dünya da Demir Çelik Üretimi

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

İspanya ve Portekiz de Tahıl ve Un Pazarı

572

TÜRKİYE UN SANAYİCİLERİ FEDERASYONU. Sektörel Gelişmeler

Fao Gıda Fiyat Endeksi

Buğday Ithalatında Sıfır Vergi

FINDIK VE FINDIK MAMULLERİ SEKTÖRÜ

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

SAĞLIK SEKTÖRÜ RAPORU

ÇELİK BORU SEKTÖR RAPORU (2017) ÇELİK BORU İMALATÇILARI DERNEĞİ

CAM SANAYİİ. Hazırlayan Birsen YILMAZ T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

HUBUBAT BÜLTENİ 2009/2010 DÖNEMİ TMO MÜDAHALE ALIM FİYATLARI (TL/TON) HAZİRAN- TEMMUZ- AĞUSTOS MÜDAHALE ALIM FİYATI

TÜRKİYE. PLASTİK AMBALAJ SEKTÖRÜ 2010 YILI DEĞERLENDİRMESİ ve 2011 YILI BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci Genel Müdür

KURU İNCİR. Hazırlayan Çağatay ÖZDEN T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

Gap Bölgesinde Sulanan Alanlarda Buğdayın Yılları Arasındaki Üretim Girdi Ve Maliyetindeki Değişimler

2015 Ayçiçeği Raporu

Transkript:

TÜRKĠYE DE BUĞDAYDA UYGULANAN POLĠTĠKALARIN UN SEKTÖRÜNE ETKĠLERĠ Sema KONYALI skonyali@nku.edu.tr Namık Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, Tekirdağ ÖZET Unun hammaddesi olan ve üretimi yapılan tahıllar içinde en büyük paya sahip olan buğday, Türkiye için önemli bir tarım ürünüdür. Dünya da ve Türkiye de özellikle buğday üretiminde herhangi bir nedenle azalma olduğunda, gerek ekmek fiyatları veya gerekse undan yapılan gıda maddelerinin fiyatları yükselerek doğrudan tüketicileri etkilemektedir. Bu nedenle her ülkede buğday üretimi açısından yeterli olmak ve stoklarında yeterince buğday bulundurmak stratejik bir önem arz etmektedir. Türkiye de yıllık üretim ve stok miktarları tüketimimize yetecek miktarda olmakla birlikte, mevsimsel dalgalanmalar ve kaliteli buğday arzında yaşanan sıkıntılardan dolayı özel sektörün ilave taleplerinin karşılanması amacıyla buğdayın ithalatı yapılmaktadır. Türkiye aynı zamanda buğday ve un ihraç eden bir ülkedir. Dünya un ihracatında ilk sırada yer alan Türkiye, un ithali yerine buğday ithal etmekte ve ithal buğdaydan un üretimi yapmaktadır. Bu yüzden yerli üretim buğday fiyatları rekabet nedeniyle istenilen fiyatlardan satılamamaktadır. Buğday için uygulanan fiyat politikaları un sanayiini doğrudan etkilemektedir. Un sektörünün yaşadığı bu olumsuz süreç, ekmeği üreten fırıncıları ve nihai tüketicileri de bir belirsizlik ortamı içerisine itmektedir. Ülke ekonomisine büyük ölçüde yük getiren bu durumların giderilmesine ve piyasa dengesinin sağlam temeller üzerine oturtulmasına katkıda bulunacak tutarlı tarım politikalarına ihtiyaç vardır. Bu çalışmada, Türkiye de buğdayda uygulanan tarım politikalarının un sektörüne olan etkileri incelenmiş ve sorunlar tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Buğday, un sektörü, buğday ithalatı, tarım politikaları EFFECTS OF THE POLICIES APPLIED FOR WHEAT TO FLOUR SECTOR IN TURKEY ABSTRACT Wheat is an important agricultural product which has a raw material of flour and the largest share in cereal production in Turkey. If there is any reduction in wheat production especially in the world and in Turkey, rising of the bread prices and foodstuffs prices made from flour prices affect the consumers directly. Therefore, in each country has to be sufficient in terms of wheat production and to enough wheat in their stocks have a strategic importance. Although the annual of production and stock quantities are sufficient to consumption, imports of wheat has been made due to shortage of seasonal fluctuations and high quality of wheat supply for 2011

supplying of the private sectors' additional demands. Turkey is also a country which exports wheat and flour. Turkey which is the located first in the world flour export, is importing wheat instead of flour and making flour production from wheat import. So, wheat prices of domestic production can't be sold at the desired prices due to the competition. Price policies applied for wheat affects flour industry directly. This negative process experiencing of flour sector has pushed the bakers that producing bread and also ultimate consumers into an environment of uncertainty. It is needed consistent agricultural policies for the elimination of this situation of greatly bringing a burden to the country's economy and contribute to market equilibrium rests on a solid basis. In this study, the effects of the agricultural policies applied for wheat to flour sector have been examined and the problems have been determined. Keywords: Wheat, flour sector, wheat import, agricultural policies 1. GĠRĠġ Buğday, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye içinde çok önemli bitkisel besin kaynaklarından biridir. Türkiye buğday üretimi yönünden kendine yeterli olabilen ülkeler arasındadır. Ancak Türkiye nüfusu her geçen yıl hızla arttığından üretilen buğday üretiminde de aynı oranda veya daha fazla bir artışın sağlanması gerekmektedir. Türkiye de 2015 yılında buğday ekim alanları yaklaşık 7.9 milyon ha, üretim ilkbahar yağışlarına bağlı olarak yıldan yıla değişmekle beraber 22.6 milyon ton ve ortalama verimde dekara 288 kg olarak gerçekleşmiştir. Türkiye de buğday ekiliş alanları son 15 yılda yaklaşık %17 oranında azalmıştır. Ülkemizin yıllık üretim ve stok miktarları tüketimimize yetecek miktarda olmakla birlikte, mevsimsel dalgalanmalar ve kaliteli buğday arzında yaşanan sıkıntılardan dolayı özel sektörün ilave taleplerinin karşılanması amacıyla unun en önemli hammaddesi olan buğdayın ithalatı yapılmaktadır. Sanayiciler protein değeri yüksek buğdayı ithal edip, yarı mamul olarak un ya da nihai mamul olarak unlu mamulleri ihraç etmektedirler. Türkiye nin buğday ithalatı, 1996 yılında 450 milyon $ iken, 2014 yılında 1,5 milyar $ a ulaşmıştır. Buğday ve undan elde edilen unlu mamuller, Türk halkının temel gıdalarındandır. Undan yapılmış mamuller, temel gıda maddeleri arasındaki yerini korumaktadır. Halkımızın beslenme alışkanlıkları, undaki yüksek kalori miktarı ve düşük gelirli aileler için yaşamsal önem taşıması, ülkemizde tarıma dayalı sanayi ürünleri içerisinde yer alan un sanayiinin önemini ortaya koymaktadır. Türkiye de un üretimi, geçmişten günümüze teknolojik olarak büyük gelişmeler göstermiştir. Türkiye nin ilk un fabrikası, 1924 yılında Aksaray da kurulan ve halihazırda müzeye dönüştürülme çalışmaları devam eden Azmi Milli un fabrikasıdır. Türkiye de faaliyet gösteren un fabrikalarının sayısı zaman içerisinde, nüfus artışı, şehirleşme ve kamunun sanayi destekleriyle birlikte hızla artmıştır. Bugün, Türkiye nin hemen hemen tüm illerinde un fabrikalarının faaliyetlerini sürdürdüğünü görmek mümkündür. Ülkemizde un öğütme kapasitesi gün geçtikçe arttığından, gereğinden fazla olan fabrikalarda önemli miktarda atıl kapasite ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Türkiye, son yıllara kadar gıda üretiminde kendi kendine yeten yedi ülkeden biri iken uygulanan ekonomik politikalar ve tarım sektörüne olan ilgisizlik sonucu, ithal gıda maddeleri için cazip pazarlardan biri haline gelmiştir. 2007 2008 küresel ekonomik krizi ve 2010 yılında tüm dünyada yaşanan kuraklık, gıda sektörünün önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Un sanayi sektörünün stratejik önemi, ekonomik kriz anlarında daha iyi anlaşılmaktadır. Un sektörü, çiftçisiyle, fırıncısıyla, yarattığı istihdamı ve tüketicisiyle birlikte milyonlarca kişinin hayatını doğrudan etkilemektedir. Un sanayimiz, ihtiyacın iki mislini aşan 2012

değirmencilik kapasitesi ile de aynı zamanda teknolojik açıdan da dünya ölçülerinde gelişirken, uluslararası piyasalarda rekabet ederek, 2015 yılında 100 den fazla ülkeye 2.7 milyon ton un ihraç eder bir konuma gelmiştir. Dünya un ihracatında ilk sırada yer alan Türkiye, un ithali yerine buğday ithal etmekte ve ithal buğdaydan un üretimi yapmaktadır. Ancak, Türkiye nin kendi potansiyelini kullanarak buğday üretimini artırması, kendi üretimi ile buğday ve un ihracatı yapması daha yerinde olacaktır. Çünkü son yıllarda dünya buğday fiyatları artmaktadır. Dolayısıyla Türkiye nin kendi ihtiyacını karşılaması yanında, buğday mamulleri ihracatını da karşılayabilecek üretim seviyesine ulaşması, ülke ekonomisine büyük katkılar sağlayacaktır. Bu çalışmada Türkiye de buğdayda uygulanan tarım politikalarının un sektörüne olan etkileri değerlendirilmiştir. Ayrıca, araştırmada mevcut olan sorunlar tespit edilmiş ve çözüm önerileri sunulmuştur. 2. TÜRKĠYE DE BUĞDAY ÜRETĠM, TÜKETĠM VE DIġ TĠCARETĠ 2.1. Türkiye de buğday üretim ve tüketimi Buğday üretimi, ülkemizin her bölgesinde yapılmaktadır. Bu nedenle buğday, tarla bitkileri içerisinde ekiliş alanı ve üretim miktarı bakımından ilk sırayı almaktadır. Son 20 yılda buğday ekim alanları 7,5-9,4 milyon hektar arasında; üretimi ise 17,2 22,6 milyon ton arasında değişmiştir. Ülkemizde artan nüfusla birlikte buğday talebi de artmaktadır. Ekmek, bulgur, makarna, irmik, bisküvi, nişasta ve buğdaya dayalı diğer unlu mamuller tüketimi dikkate alındığında buğday tüketimimiz 19-20 milyon ton düzeyindedir. Çizelge 2.1 Türkiye de buğday üretimi, ekiliģi ve verimi (1995-2015) Yıllar Ekiliş Alanı(ha) Üretim (ton) Verim (kg/da) 1995 9 400 000 18 000 000 192 1996 9 350 000 18 500 000 198 1997 9 340 000 18 650 000 200 1998 9 400 000 21 000 000 224 1999 9 380 000 18 000 000 192 2000 9 400 000 21 000 000 224 2001 9 350 000 19 000 000 203 2002 9 300 000 19 500 000 210 2003 9 100 000 19 000 000 209 2004 9 300 000 21 000 000 226 2005 9 250 000 21 500 000 232 2006 8 490 000 20 010 000 236 2007 8 097 700 17 234 000 213 2008 8 090 000 17 782 000 220 2009 8 100 000 20 600 000 254 2010 8 103 400 19 674 000 244 2011 8 096 000 21 800 000 270 2012 7 529 639 20 100 000 267 2013 7 772 600 22 050 000 285 2014 7 919 208 19 000 000 243 2015 7 866 887 22 600 000 288 Kaynak: TUİK, 2015 Türkiye, kişi başına buğday tüketimi yönünden önde gelen ülkelerden biridir. Türkiye de kişi başına buğday tüketimi 200 230 kg civarındadır. 2013/14 sezonunda TÜİK 2013

verilerine göre ülkemizin buğday tüketimi ise; 20,4 milyon ton olarak gerçekleşmiştir (Çizelge 2.2). Bunun 16 milyon 330 bin tonu gıda, 1 milyon 399 bin tonu tohumluk ve 2.112 bin tonu yemlik olarak kullanılmıştır. Çizelge 2.2 Türkiye de buğday tüketimi, stok değiģimi ve yeterlilik derecesi Piyasa Yılı Yurt İçi Kulanım (Bin Ton) Stok Değişimi (Bin Ton) Kişi Başına Tüketim (Kg) Yeterlilik Derecesi (%) 2005/2006 16.846 276 168 120,6 2006/2007 18.943-834 225 99,8 2007/2008 16.882 97 207 96,6 2008/2009 17.781 308 216 94,5 2009/2010 16.961 965 200 114,8 2010/2011 18.187 1.351 214 102,2 2011/2012 19.610 239 229 105,1 2012/2013 19.375-52 225 98,0 2013/2014 20.462-117 213 102,0 Kaynak: TUİK, 2015 Ülkemizin buğday üretimi iç tüketimi karşılamaya yeterlidir. Ancak, Türkiye nüfusu yıllık %1,5 gibi yüksek bir oranda artmaktadır. Hızlı artan nüfusla birlikte, buğday ve ürünlerinin tüketiminin de artması, gelecek yıllarda üretimin tüketime yetmemesi sorununu ortaya çıkarabilecektir. Bu nedenle buğday üretiminin artırılması, buğdayda gıda güvenliğinin yanı sıra, buğdaya dayalı sanayinin hammadde ihtiyacının karşılanması ve dışsatım potansiyeli açısından da önemlidir. 2.2. Türkiye de buğday dıģ ticareti Buğday üretimi konusunda kendine yeterliliği oldukça yüksek düzeyde olan ülkemizin TÜİK verilerine göre 2013/14 dönemi yeterlilik derecesi %102 dir. Ancak bazı yıllar olumsuz iklim koşullarına bağlı olarak üretim ve kalitede yaşanan sorunlardan dolayı talep karşılanamamakta ve ithalat yapılmaktadır. Buğday ithalatı yapılmasının ve ithalatın yıllar içerisinde artış göstermesinin önemli nedenlerinden biri de, buğdaya dayalı mamul madde (un, makarna, bisküvi, irmik ve bulgur) ihracatının giderek artmasıdır. Çizelge 2.3 Türkiye nin buğday ithalat ve ihracat miktarları (2005-2014) Yıllar Ekmeklik Buğday İthalatı Miktar (Ton) Değer (1000 $) Ekmeklik Buğday İhracatı Miktar (Ton) Değer (1000 $) Makarnalık Buğday İthalatı Miktar Değer (Ton) (1000 $) Makarnalık Buğday İhracatı Miktar Değer (Ton) (1000 $) 2005 135.596 25.031 327.931 52.155 26 30 219.565 37.508 2006 239.874 52.624 685.673 100.853 3.899 869 243.458 40.886 2007 2.147.107 570.390 18.281 9.132 127.785 36.487 13.638 6.387 2008 3.708.003 1.483.190 8.005 5.569 151.554 85.555 2 2 2009 3.392.692 901.858 301.457 60.692 111.342 48.694 100.335 28.573 2010 2.554.189 655.044 1.171.002 200.848 80.632 25.373 345.345 63.085 2011 4.754.682 1.623.089 5.233 2.580 24.440 9.465 1.883 814 2012 3.719.175 1.125.977 116.079 34.248 217.583 83.425 43 32 2013 4.053.001 1.289.235 275.132 79.317 588.539 228.563 135 102 2014 5.285.243 1.545.853 68.572 35.356 592.852 214.257 32.134 17.522 Kaynak: TUİK, 2015 Türkiye de 2013 yılı ekmeklik buğday ithalatı yaklaşık 4 milyon 53 bin ton olarak gerçekleşmiştir. 2014 yılında ise kuraklığa bağlı olarak üretimde yaşanan azalışla buğday ithalat miktarı 5 milyon 285 bin ton olmuştur. Değer olarak bakıldığında ise, buğday ithalatına 2014 yılında 1.5 milyar $ ödenmiştir (Çizelge 2.3). Türkiye de buğday ithalatının büyük çoğunluğu navlun ve rekabetçi fiyat avantajına bağlı olarak Rusya Federasyonu, Kazakistan, ABD ve Ukrayna dan yapılmaktadır. 2014

Buğday üretiminde arz fazlası olduğu dönemlerde TMO, piyasaları düzenlemek amacıyla diğer müdahale yöntemlerinin yanı sıra ihracat da yapmaktadır. 2010 yılı ekmeklik buğday ihracat miktarı 1 milyon 171 bin ton ile son dönemin en yüksek seviyesine ulaşmıştır. 2014 yılında ise buğday ihracatı azalarak yaklaşık 69 bin ton olarak gerçekleşmiştir. 2014 yılı makarnalık (durum) buğday ithalatı, yaklaşık 593 bin ton ile son yılların en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Makarnalık buğday ithalatının yıllar içerisinde artmasında ülkemiz mamul madde ihracatındaki artış önemli rol oynamaktadır. 2014 yılı makarnalık buğday ihracatı ise 32 bin tondur (Çizelge 2.3). Buğday ithalatının büyük bir kısmı, Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında gerçekleştirilmektedir. 1996 yılında Gümrük Birliği ne girilmesi ile birlikte başlatılan DİR temel olarak buğdaydan elde edilen ürünlerin ihracatını yapacak şirketlerin, ihtiyaç duydukları buğday türünün Türkiye de üretilmemesi veya yeterince bulunmaması koşuluyla gümrüksüz ithalatına olanak tanımaktadır. Buğday için DİR uygulamasındaki özel koşullar gereği, buğdaydan elde edilen ürün ihracatı gerçekleştirildikten sonra buğdayın ithalatına izin verilmektedir (TEPAV, 2012). Bu durum, yurt içi buğday piyasalarında haksız rekabet ortamının yaratılmasına, üreticilerin ve en büyük buğday alıcısı konumundaki TMO nun zor durumda kalmasına ve iç piyasada dengelerin bozulmasına neden olabilecektir. Bunun için, ithalatı artıran politikalar yerine üretimi ve ihracatı artıran tarım politikalarının benimsenmesi ve uygulanması gerekmektedir. 3. TÜRKĠYE DE BUĞDAYDA UYGULANAN TARIM POLĠTĠKALARI Buğday, 1938 yılından itibaren devlet destekleme alımları kapsamında olup, alım fiyatları Bakanlar Kurulu nca belirlenerek Resmi Gazete de ilan edilmektedir. Destekleme alımlarında alıcı kuruluş olarak TMO görevlendirilmektedir. Ancak, 2001 yılından itibaren destekleme alımlarına son verilmiş ve TMO kendi alım fiyatlarını ilan ederek alım yapmıştır. Türkiye de buğday fiyatı dünya fiyatlarından yüksek seyretmektedir. Fiyat yüksekliğinin sebepleri arasında ise en önemli yeri, girdi fiyatlarındaki yükseklikten dolayı üretim maliyetlerinin oldukça yüksek oluşu almaktadır. Çizelge 3.1 TMO destekleme alım fiyatları (2000-2014) Yıllar Ekmeklik Buğday (TL/kg) Artış Oranı (%) TMO Ekmeklik Buğday Alım Fiyatı ($/ton) Dünya Ekmeklik Buğday Alım Fiyatı (FOB/$/Ton) Makarnalık Buğday (TL/kg) Artış Oranı (%) 2000 102 28 165 118 117 28 2001 164 61 150 130 189 61 2002 230 40 153 150 260 38 2003 325 41 220 151 367 41 2004 370 14 240 161 392 7 2005 350 + 30 * 3 259 159 360 + 30 * - 0.5 2006 375 + 35 8 243 202 385 + 35 8 2007 425 + 45 15 322 267 440 + 45 15 2008 ** 500 + 45 - - 347 500 + 45-2009 500 + 45 0 325 238 525 + 45 5 2010 550+50 10 348 247 575+50 10 2011 605+50 9 368 331 640+50 10 2012 665+50 9 356 329 705+50 9 2013 720+50 8 381 324 765+50 8 2014 - - - 317 - - Kaynak: TMO* Primler Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından verilmektedir (TL/ton). 2015

2012 yılında 665 bin TL olan ekmeklik buğday fiyatı, 2013 yılında 720 bin TL ye çıkmasına rağmen, üreticiye verilen destek (5 yeni kuruşluk primle birlikte 2013 yılı buğday fiyatı 770 bin TL) üreticinin kullandığı girdi (mazot, gübre, ilaç vb.) fiyatlarındaki aşırı artışı karşılayamamış ve buğday üreticisi gelir kaybına uğramıştır. TMO nun destekleme alımları yanında girdi destekleri de buğday üretiminde oldukça önemli yeri olan desteklerdir. 2015 yılında buğday üreticilerine 50 TL/ton prim, 85 TL/ha sertifikalı tohum, 25 TL/ha toprak analizi, 48.5 TL/ha mazot ve 66 TL/ha gübre desteği verilmiştir. Ancak, 2010-2015 yılları arasında prim ve toprak analizi desteğinde herhangi bir artış yapılmamış, desteklemeler aynı miktarlarda kalmıştır. Bu destekleme miktarlarının üreticilerin korunması açısından attırılması gerekmektedir. Çünkü buğdayda kullanılan tarımsal girdilerin fiyatları yüksektir ve üreticiler girdi alımında zorlanmaktadırlar. 2002-2014 yılları arasındaki tarımsal girdilerin fiyat değişimleri Çizelge 3.2 de verilmiştir. 2014 yılında TMO buğday alımı yapmadığı için, ekmeklik ve makarnalık buğday alım fiyatları 2013 yılı baz alınarak karşılaştırılmıştır. Çizelge 3.2 Buğdayda kullanılan tarımsal girdi fiyatlarındaki değiģim (TL/ton) Tarımsal Girdiler 2002 2014 Değişim (2002=100) A.Sülfat %21 162 566 349 A.Nitrat %26 176 762 433 A.Nitrat %33 193 880 456 Üre 237 1.039 438 DAP 354 1.405 397 Kompoze (20.20.0) 254 946 372 Mazot (ort.) 1.100 4.350 395 Tohum 385 1.297 337 Ekmeklik Buğday Alım Fiyatı 230 720 313 Makarnalık Buğday Alım Fiyatı 260 765 294 Kaynak: GTHB, 2015 Çizelge 3.2 de görüldüğü gibi, Türkiye de tarımsal girdi fiyatları, ekmeklik ve makarnalık buğday fiyatlarından daha yüksektir. 2002-2014 yılları arasında kimyasal gübre fiyatları % 349-456 oranında artmıştır. Ayrıca, mazot ve tohum fiyatları da aynı yıllar arasında sırasıyla % 397 ve % 313 oranında artmıştır. Buna karşılık, ekmeklik ve makarnalık buğday alım fiyatlarındaki artış % 313 ve %294 oranında gerçekleşmiştir. Sonuç olarak, buğdayda kullanılan girdilerin fiyatları, buğday fiyatlarından %30 daha fazla artış göstermiştir. Bu da üreticileri olumsuz yönde etkilemiştir. Buğday için uygulanan fiyat politikaları un sanayiini doğrudan etkilemektedir. Un sektörünün yaşadığı bu olumsuz süreç, ekmeği üreten fırıncıları ve nihai tüketicileri de bir belirsizlik ortamı içerisine itmektedir. 4.TÜRKĠYE DE UN ÜRETĠMĠ ve DIġ TĠCARETĠ Türkiye de 700 un fabrikası aktif olarak çalışmaktadır. Bu fabrikaların bölgelerimiz itibariyle dağılımı Çizelge 4.1 de verilmiştir. Türkiye deki kurulu un üretim kapasitesi 22 milyon ton civarındadır. Ancak, Türkiye fiili üretimi yaklaşık 12 milyon tondur. Kapasite kullanımında dünya ortalaması % 65 iken, bu oran Türkiye için % 45 tir (TUSAF, 2011). 2016

Çizelge 4.1 Bölgelere göre un fabrikalarının sayıları Bölgeler Fabrika Sayıları Pay (%) İç Anadolu 202 28,9 Karadeniz 141 20,1 Marmara 135 19,3 Güneydoğu Anadolu 94 13,4 Ege 54 7,7 Akdeniz 46 6,6 Doğu Anadolu 28 4,0 Türkiye 700 100,0 Kaynak: TUSAF, 2011 Bu verilere göre, fabrikaların yaklaşık %29 u İç Anadolu Bölgesinde, %20 si Karadeniz Bölgesinde, %19 u Marmara Bölgesinde, %13 ü Güneydoğu Anadolu Bölgesinde, %8 i Ege Bölgesinde, %7 si Akdeniz Bölgesinde ve %4 ü ise Doğu Anadolu Bölgesinde yer almaktadır. İşletmelerin kuruluş yeri ve yatırım planları analiz edildiğinde, hammaddeye, pazara ve altyapıya yakınlığın önemli olduğu, ayrıca Türkiye de buğday ekim ve üretim alanlarının bu seçimde önemli rol oynadığı anlaşılmaktadır. İşletmeler buğday alımını, her ay yaptıkları gibi sadece buğday hasadının yapıldığı dönemde de yapmaktadırlar. Alınan buğdaylar yoğun olarak piyasadan tedarik edilirken konjonktüre bağlı olarak da TMO dan da alım gerçekleştirilmektedir. Satın alınan buğday için pazara yakınlık birinci kriter olarak gözükürken diğer bölgelerden alım veya ithalatta seçenek olarak kullanılmaktadır. Kalite ve fiyat kriteri esaslı, işletmeler buğday ithalatı yapmakta, yalnızca ekmeklik, özel amaçlı ya da hem ekmeklik hem de özel amaçlı üretim yapılmaktadır. Üretim genelde ekmeklik olmakta ancak diğer un mamullerin tüketimindeki gelişmeler nedeniyle bu ürünlerin üretimine yönelik un üretimi de giderek önem arz etmektedir (TUSAF, 2011). Kaliteli un üretimi, dolayısıyla kaliteli buğday üretimi için tutarlı ve uzun vadeli tarım politikalarına ihtiyaç vardır. Çizelge 4.2 de ise Türkiye nin un dış ticaretine ilişkin bilgiler yer almaktadır. Türkiye un ithali yerine, buğday ithal etmekte ve ithal buğdaydan un üretimi yapılmaktadır. Türkiye de kaliteli standart buğday üretilmemesi ve ürün hastalıklarının önlenememesi gibi nedenlerle buğday ithaline gidilmektedir. Çizelge 4.2 Türkiye nin un dıģ ticareti (2005-2014) İthalat İhracat Yıllar Miktar (Ton) Değer ($) Miktar (Ton) Değer ($) 2005 93.500 24.332 1.980.053 426.152.222 2006 71.797 22.421 1.250.115 272.849.665 2007 42.560 25.674 1.216.893 424.485.702 2008 1.340 4.434 1.213.277 617.975.617 2009 3.110.813 1.381.791 1.806.857 581.470.576 2010 210.420 77.655 1.836.100 596.156.518 2011 56.028 39.702 1.985.392 892.119.000 2012 127.716 97.366 1.992.527 840.423.103 2013 136.155 146.432 2.144.235 947.437.138 2014 3.279.052 1.594.990 2.209.928 932.593.000 Kaynak: TUİK 2017

Türkiye de buğday unu ithalatı yok denecek kadar azdır. Son on iki yıl içinde en yüksek ithalat 3.111 ton olarak 2009 yılında yaşanırken, 2012 yılında 128 ton buğday unu ithalatı gerçekleştirilmiştir. 2013 yılında 136 ton seviyesinde buğday unu ithalatı yapılırken, 2014 yılında ise 3.279 ton buğday unu ithalatı gerçekleştirilmiştir. Türkiye, son on iki yıllık dönemde 2003 yılındaki 593 bin ton buğday unu ihracatından 2014 yılında 2,2 milyon tonluk ihracata ulaşmıştır. Söz konusu artış, Türkiye nin dünya buğday unu ihracatındaki ağırlığını ciddi ölçüde artırmış ve Türkiye 2005 yılından itibaren dünya buğday unu ticaretinde en önemli tedarikçi konumuna ulaşmıştır. Türkiye nin buğday unu ihracatında lider ülke haline gelmesindeki bir diğer neden ise 2011 yılı itibariyle en büyük buğday unu ithalatçısı durumuna gelen Irak pazarında Türkiye nin en büyük tedarikçi haline gelmesi ve bu duruma paralel olarak ihracat gerçekleştirdiği ülkelerin bileşimindeki çeşitlenmedir. Türkiye, özellikle son beş yıllık dönemde Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Uzak Doğu ülkelerinden oluşan bir ülke bileşimine ihracat gerçekleştirmektedir. 2014 yılında Türkiye nin buğday unu ihracatındaki en yüksek pay %51,2 ile Irak a aittir, bir önceki yıla göre % 17,3 artış yaşanan Suriye ise buğday unu ihracatında ikinci sırada yer almaktadır. 2014 yılında yaşanan %14,9 luk düşüşe rağmen Filipinler Türkiye nin buğday unu ihracatında üçüncü sıradaki yerini korumuştur. 5. TÜRKĠYE DE UN FĠYATLARI Un sektöründeki fiyat hareketleri, önemli ölçüde buğday fiyatlarına bağlı olarak gelişmektedir. Buğday hasat dönemlerinden sonra piyasa fiyatlarının yükselmesi, un üretimi maliyeti içinde hammaddenin payının yüksek olması, sektördeki fiyat hareketlerinin büyük bir ölçüde buğday fiyatlarına paralel bir seyir göstermesine neden olmaktadır. Buğdayda taban fiyat uygulaması da sektördeki un fiyatlarının oluşmasında önemli faktörlerden biri olmaktadır. Bu yüzden sektördeki fiyat hareketleri büyük bir ölçüde buğday fiyatlarına paralel olarak hareket etmektedir. Buğday ve undaki fiyat hareketleri Çizelge 5.1 de verilmiş olup, Türkiye de un, buğday ve ÜFE nin (Üretici Fiyat Endeksi) yıllık fiyat değişimleri karşılaştırılmıştır. Türkiye de buğday ve un fiyatlarının yıllık değişimleri incelendiğinde; uygulanan popülist politikalardan dolayı buğday ve un fiyatlarında önemli dalgalanmaların olduğu görülmektedir. Özellikle buğday ve un fiyatlarındaki yıllık değişim 2004-2006 yılları arasında, 2009 ve 2012 yıllarında ÜFE nin altında kalmıştır. 2007-2008 yılları ve 2010-2011 yılları arasında ise buğday ve undaki fiyat değişimlerinin ÜFE nin üzerinde olduğu görülmektedir. Bunda da yaşanan ekonomik krizlerin, kuraklığın ve üretimdeki azalışın etkisi büyüktür. 2018

Çizelge 5.1 Türkiye de un, buğday fiyat değiģimleri ve ÜFE Yıllık Değişim Yıllar Aylar ÜFE Ekmeklik ve kaplıca (kızıl) Buğday buğday unu 2004 Ocak 10,50 7,13 15,46 Nisan 10,47 1,20 9,43 Ağustos 17,04-5,22-0,38 2005 Ocak 10,70-4,81-4,55 Nisan 10,17-5,86-8,95 Ağustos 4,32-2,41-3,05 2006 Ocak 5,11-2,23-7,22 Nisan 10,17-5,86-8,95 Ağustos 12,32 6,97 5,80 2007 Ocak 9,37 8,84 12,24 Nisan 9,68 13,91 9,94 Ağustos 3,72 16,16 16,71 2008 Ocak 6,44 14,87 27,21 Nisan 14,56 32,04 40,56 Ağustos 14,67 22,48 29,23 2009 Ocak 7,90 14,07 10,06 Nisan -0,35-4,53-7,51 Ağustos -1,04-5,26-14,36 2010 Ocak 6,30-0,55-7,65 Nisan 10,42 0,22-2,99 Ağustos 9,03 10,23 14,44 2011 Ocak 10,80 18,14 24,54 Nisan 8,21 17,45 20,39 Ağustos 11,00 8,92 8,31 2012 Ocak 11,13-0,98-5,35 Nisan 7,65-0,79-4,53 Ağustos 4,56 2,47 8,54 Kaynak: TUSAF, 2013 6. SONUÇ ve ÖNERĠLER Türkiye deki buğday ekili alan büyüklüğü ve üretimi yıldan yıla azalma eğilimindedir. Buğday üretimindeki azalma buğday ekili alanındaki gerilemeden daha yavaş gerçeklemiştir. Bu durumun ortaya çıkmasındaki temel neden alan başına verimliliğinin yükselmesi olmuştur. Buğday verimliliği son dönemde önemli ölçüde yükselmiş olmasına rağmen, Türkiye nin buğday verimliliği diğer birçok ülkenin gerisinde kalmıştır. Sertifikalı tohumların kullanımının yaygınlaşması, doğru tarım tekniklerinin kullanımı ve sulama imkânlarının gelişmesi buğday verimliliğinin artmasına katkı sağlayan nedenler arasında gelmektedir. 2000 ve 2001 yılları hariç tutulursa, Türkiye 1996 yılından bu yana net buğday ithalatçısıdır. Türkiye nin, 2006 yılından bu tarafa gerçekleştirdiği buğday ithalatı ağırlıklı olarak Dahilde İşleme Rejimi kapsamındadır. 2007 yılındaki hızlı yükselişin temel nedeni söz konusu dönemde yaşanan kuraklık olmuştur. Bunun dışında, sanayicilerin protein değeri yüksek buğdayı ithal edip, yarı mamul olarak un ya da nihai mamul olarak unlu mamulleri ihraç etmeleri buğday dış ticaretindeki gerçekleşmeler üzerinde etkili olmaktadır. Türkiye nin buğday ithalatı, 2000 yılında 25 milyondan 2015 yılında 1,5 milyar $ a ulaşmıştır. Buğday ithalatına bu kadar para ödemek yerine, bu paranın satın alma gücü giderek düşen üreticileri desteklemede ve kaliteyi arttırmak için kullanılması daha doğrudur. Dolayısıyla, uygulanan tarım politikalarının ithalatı artıran yerine üretimi ve ihracatı artıran yönde benimsenmesi ve uygulanması gerekmektedir. 2019

Türkiye de oluşan buğday fiyatları üzerinde TMO nun taban fiyat uygulamaları ve dünya fiyatları etkili olmaktadır. Buğday fiyatları girdi (mazot, gübre, ilaç vb.) fiyatlarına göre %30 daha fazla artış göstermiş, buğdaya verilen desteklemeler de girdi fiyatlarının yüksek olmasından dolayı yetersiz kalmıştır. Sonuçta buğday üreticisi gelir kaybına uğramıştır. Buğday fiyatlarında görülen iniş ve çıkışlar un fiyatlarına da yansımaktadır. Buğday ve un fiyatlarındaki yıllık değişimler, zaman zaman enflasyonun üzerinde ya da altında gerçekleşmiştir. Buğday üreticileri prim sistemiyle yeterince desteklenmeli; buğday fiyatı da girdi maliyetlerindeki ve enflasyon oranındaki artışa göre verilmelidir. Türkiye de faaliyette bulunan 700 un üretim tesisi bulunmaktadır. Ancak, Türkiye nin un üretim kapasitesi tam olarak değerlendirilememektedir. Un sektöründeki atıl kapasitenin temel nedeni, yıllardır uygulanmakta olan hatalı teşvik politikalarıdır. Dünyanın en büyük un ihracatçıları arasında yer alan Türkiye, un dış ticaretinde net ihracatçı konumdadır. Türkiye nin un ihracatı 2005 yılında 426 milyondan 2014 yılında 932 milyon $ a ulaşmıştır. Türkiye un ithali yerine, buğday ithal etmekte ve ithal buğdaydan un üretimi yapmaktadır. Türkiye de kaliteli standart buğday üretilmemesi ve ürün hastalıklarının önlenememesi gibi nedenlerle buğday ithaline gidilmektedir. Oysa ki, bunun yerine ülkemizde buğdayda kalite sorunun azaltılması ve kendi yerli buğdayımızdan elde edilen unun ihracatının artırılması yönünde politikaların uygulanması gerekmektedir. Bunun sonucunda paramızın ülke içinde kalmasıyla, hem üreticimizi ve sanayicimizi hem de ülke tarımını korumuş olacağız. Sonuç olarak, Türkiye'de buğday tarımında bilinçli ve tutarlı tarım politikaları uygulanmalıdır. Bunun sonuçlarından un sanayi, sanayicileri ve fırıncılar da doğrudan etkilenecektir. Bu konuda atılacak en önemli adım, tarımsal desteklere daha fazla kaynak ayırmak olmalıdır. Çünkü üreticinin desteklenmesi tarımın desteklenmesi demek, tarımın desteklenmesi ise aynı zamanda sanayinin desteklenmesi demektir. Bu yapıldığı takdirde yapılan pek çok araştırma sonucu göstermiştir ki; Türkiye ciddi, tutarlı ve bilimsel nitelikte bir tarım politikası uygulayarak başta buğday olmak üzere pek çok üründe yeterince üreten ve ihraç eden bir konuma geçecektir. Çünkü Türkiye tarımsal potansiyeli yüksek bir ülkedir. KAYNAKLAR Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ( GTHB), Mart 2015, Tarımsal Veriler Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO), 2014 Hububat Raporu Türkiye Ekonomi Politikaları ve Araştırma Vakfı (TEPAV), Ağustos 2012, Konya da Tarımsal Sanayide Yapısal Özelliklerin Analizi ve Rekabet Stratejilerinin Belirlenmesi, Sonuç Raporu, Un İmalatı Sektörü Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK), 2015, Bitkisel Üretim İstatistikleri Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF), 2011, Un Sanayi Sektör Raporu Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu (TUSAF), 2013, Un Sanayi Sektör Raporu 2020