TÜRK EKONOMİSİNİN ENERJİ BAĞIMLILIĞI ÜZERİNE BİR EŞ-BÜTÜNLEŞME ANALİZİ A CO-INTEGRATION ANALYSIS ON THE ENERGY DEPENDENCY OF THE TURKISH ECONOMY

Benzer belgeler
BİRİM KÖK TESTLERİNDE YAPISAL KIRILMA ZAMANININ İÇSEL OLARAK BELİRLENMESİ PROBLEMİ: ALTERNATİF YAKLAŞIMLARIN PERFORMANSLARI

Türkiye Ekonomisinde Enerji Tüketimi ve Ekonomik Büyüme

KONYA İLİ SICAKLIK VERİLERİNİN ÇİFTDOĞRUSAL ZAMAN SERİSİ MODELİ İLE MODELLENMESİ

PETROL FİYATLARININ BORSA İSTANBUL SANAYİ FİYAT ENDEKSİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

AYÇİÇEK VE SOYA YAĞI İTHALAT TALEBİNİN ANALİZİ

TÜRKİYE DE ELEKTRİK TÜKETİMİ, İSTİHDAM VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ

Türkiye nin İthalat ve İhracat Bağımlılığı: Seçilmiş Ülke Örnekleri Üzerine Ampirik Bir Uygulama

FAİZ ORANINDAKİ BİR ARTIŞ CARİ İŞLEMLER AÇIĞINI ARTIRIR MI?

Türkiye de Petrol Tüketimi İle Reel GSYİH Arasındaki Uzun Dönem İlişkinin Johansen Eş-Bütünleşme Yöntemi İle Analiz Edilmesi

Türkiye de Kırmızı Et Üretiminin Box-Jenkins Yöntemiyle Modellenmesi ve Üretim Projeksiyonu

TÜRKİYE DE EKONOMİK BÜYÜME VE DÖVİZ KURU CARİ AÇIK ÜZERİNDE ETKİLİ MİDİR? BİR NEDENSELLİK ANALİZİ

SORU SETİ 02 (REVİZE EDİLDİ) FİNAL KONULARI

TÜRKİYE'DE ŞEKER FİYATLARINDAKİ DEĞİŞİMİN OLASI ETKİLERİNİN TAHMİNİ: BİR SİMÜLASYON DENEMESİ

Reel ve Nominal Şokların Reel ve Nominal Döviz Kurları Üzerindeki Etkileri: Türkiye Örneği

A Study on the Estimation of Supply Response of Cotton in Cukurova Region

Erkan Özata 1. Econometric Investigation of the Relationships Between Energy Consumption and Economic Growth in Turkey

Dolar Kurundaki Günlük Hareketler Üzerine Bazı Gözlemler

Finansal İstikrarın Bankacılık Sisteminin Borç Verme Politikaları Üzerindeki Etkisi: 2008 Küresel Krizi Çerçevesinde Türkiye Üzerine Bir İnceleme

Teknolojik bir değişiklik veya üretim arttırıcı bir yatırımın sonucunda ihracatta, üretim miktarında vs. önemli artışlar olabilir.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sayı: / 24 Mayıs 2010 EKONOMİ NOTLARI

Box-Jenkıns Modelleri ile Aylık Döviz Kuru Tahmini Üzerine Bir Uygulama

Birim Kök Testleri. Zaman Serisi Modelleri: Birim Kök Testleri, Eşbütünleşme, Hata Düzeltme Modelleri

TÜRKİYE DE DIŞ TİCARET VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNİN ANALİZİ ANALYSIS OF RELATIONSHIP BETWEEN FOREIGN TRADE AND ECONOMIC GROWTH IN TURKEY

TÜRK KATILIM BANKALARININ FON KAYNAKLARINI ETKİLEYEN FAKTÖRLER VE BU BANKALARIN KLASİK BANKALARLA İLİŞKİLERİ ÜZERİNE BİR UYGULAMA 1

ÜRETİCİ FİYATLARINA GEÇİŞ ETKİSİNDE ARA MALLARI İTHALATININ ROLÜ

TÜRKİYE DE DÖNEMİNDE KAMU VE ÖZEL SEKTÖR ÜCRETLERİ ÜZERİNE AMPİRİK BİR UYGULAMA

TÜRKİYE DE REEL DÖVİZ KURU İLE KISA VE UZUN VADELİ SERMAYE HAREKETLERİ İLİŞKİSİ

Crude Oil Import and Economic Growth: Turkey

Tüketici Güveni ve Hisse Senedi Fiyatları Arasındaki Nedensellik İlişkisi: Türkiye Örneği (2004: :01)

AKADEMİK BAKIŞ Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi ISSN: X Sayı: 10 Eylül 2006

REEL DÖVİZ KURU VE DIŞ TİCARET DENGESİ İLİŞKİSİ:

Metal (Çelik) Kullanım Yoğunluğu Hipotezinin Türkiye Ekonomisi için Sınanması Intensity of Metal (Steel) Use Hypothesis: A Test for Turkish Economy

Eurasian Journal of Researches in Social and Economics Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi ISSN:

ÇOKLU DOĞRUSAL BAĞLANTI

Enflasyonun Borsa Performansı Üzerindeki Etkisi

YAPISAL KIRILMALAR VE KARBON EMİSYONU: KITA AVRUPA ÜLKELERİ İÇİN AMPİRİK BİR UYGULAMA. Ali ACARAVCI

İŞSİZLİK VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNDE ASİMETRİ ASYMMETRY IN THE RELATIONSHIP BETWEEN UNEMPLOYMENT AND ECONOMIC GROWTH

Zaman Serisi Modelleri: Birim Kök Testleri, Eşbütünleşme, Hata Düzeltme Modelleri

Şeyma Çalışkan Çavdar Yildiz Technical University ISSN : scavdar@yildiz.edu.tr Istanbul-Turkey

Türkiye de Elektrik Tüketimi Büyüme İlişkisi: Dinamik Analiz

PARA ARZININ ÇIKTI ÜZERİNE ETKİLERİ

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, Ankara e-posta: Geliş Tarihi/Received:

Türkiye nin Kabuklu Fındık Üretiminde Üretim-Fiyat İlişkisinin Koyck Yaklaşımı İle Analizi

Yenilenebilir Enerji Kaynaklarına Geçiş Sürecinin Planlanmasında Doğrusal En İyileme Tekniğinin Kullanılması

AVRASYA Uluslararası Araştırmalar Dergisi. Cilt : 6 Sayı : 15 Sayfa: Kasım 2018 Türkiye. Araştırma Makalesi

Effects of Agricultural Support and Technology Policies on Corn Farming in Çukurova Region

HİSSE SENEDİ FİYATLARI, ALTIN FİYATLARI VE HAM PETROL FİYATLARI ARASINDAKİ NEDENSELLİK İLİŞKİSİNİN ANALİZİ

Hisse Senedi Fiyatlarıyla Yabancı İşlem Hacmi Arasında Nedensellik:

İSTANBUL MENKUL KIYMETLER BORSASI NDA EŞHAREKETLİLİK VE ASİMETRİK AYARLAMA

RASYONEL BEKLENTLER DOAL ORAN HPOTEZ Türkiye çin Zaman Serisi Bulguları

EŞANLI DENKLEMLİ MODELLER

Birim Kök Testleri 3/24/2016. Bir stokastik sürecin birim kök içerip içermediğini nasıl anlarız? Hatırlarsak aşağıdaki AR(1) sürecinde

İŞSİZLİK VE İNTİHAR İLİŞKİSİ: VAR ANALİZİ Ferhat TOPBAŞ *

Türkiye nin İthalat ve İhracat Bağımlılığı: Seçilmiş Ülke Örnekleri Üzerine Ampirik Bir Uygulama

C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 11, Sayı 1,

ÜCRET-FİYAT SPİRALİ: TÜRK İMALAT SANAYİ ÖRNEĞİ

Sabit Sermaye Yatırımları ve Ekonomik Büyüme: Ampirik Bir Analiz

EKONOMİK PERFORMANS VE BÜROKRASİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

Türkiye de Faiz Kanalı İle Parasal Aktarım Mekanizması

Borsa Getiri Oranı ve Faiz Oranı Arasındaki İlişkinin Doğrusal Olmayan Yöntemlerle Analizi: Türkiye Örneği

YAPISAL KIRILMALI BİRİM KÖK TESTLERİNİN KÜÇÜK ÖRNEKLEM ÖZELLİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

Türkiye de Dış Borçlanma-Ekonomik Büyüme İlişkisi: Dönemi

NET YABANCI İŞLEM HACMİ İLE HİSSE SENEDİ GETİRİLERİ ARASINDA UZUN DÖNEMLİ İLİŞKİ VAR MIDIR? Cüneyt AKAR (*)

THE CAUSALITY RELATION BETWEEN CONSUMER CONFIDENCE AND STOCK PRICES: CASE OF TURKEY. Abstract

Türkiye deki Cari Açık Sürdürülebilir mi? Ekonometrik Bir Analiz

Büyüme ve İstihdam Arasindaki İlişki: Türkiye Örneği. The Relationship between Growth and Employment: The Case of Turkey

SOCIAL SCIENCES STUDIES JOURNAL SSSjournal (ISSN: )

GDP and openness while it is negatively effected by labour cost and inflation variables.

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU

DEĞİŞKENLER ARASINDAKİ GECİKMELİ İLİŞKİLER: Dağıtılmış Gecikme ve Otoregresiv Modeller

Cari İşlemler Açığının Sürdürülebilirliğinin Çoklu Yapısal Kırılmalı Eşbütünleşme Yöntemi ile Sınanması

YAPAY SİNİR AĞLARI İLE DOĞALGAZ TÜKETİM TAHMİNİ

Mevsimsel Kointegrasyon Analizi: Güney Afrika Örneği. Seasonal Cointegration Analysis: Example of South Africa

Avrupa Borç Krizinin Türkiye nin İhracatı Üzerindeki Etkileri The Effects of European Debt Crisis on Turkey s Exports

YAPISAL KIRILMA DURUMUNDA SAĞLIK HARCAMALARI VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ: TÜRKİYE ÜZERİNE BİR UYGULAMA

Birim Kök Testleri. Random Walk. Bir stokastiksürecin birim kök içerip içermediğini nasıl anlarız? Hatırlarsak aşağıdaki AR(1) sürecinde

White ın Heteroskedisite Tutarlı Kovaryans Matrisi Tahmini Yoluyla Heteroskedasite Altında Model Tahmini

Cari İşlemler Açığı ve Sürdürülebilirlik: Türkiye Örneği

Finansal Gelişme ve Ekonomik Büyüme Arasındaki Đlişkinin Ampirik Bir Analizi: Türkiye Örneği

Türkiye de Enerji Tüketimi ve Ekonomik Büyüme Arasındaki İlişkilerin Ekonometrik İncelemesi. Erkan Özata *

BÖLÜM 5 İKTİSAT POLİTİKALARININ UZUN DÖNEMLİ BÜYÜMEYE ETKİLERİ: İÇSEL BÜYÜME TEORİLERİ ÇERÇEVESİNDE DEĞERLENDİRME

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ EKONOMETRİ ANA BİLİM DALI TÜRKİYE NİN İTHALAT FONKSİYONUNUN EKONOMETRİK TAHMİNİ

Para Talebinin Belirleyenleri ve İstikrarı Üzerine Bir Uygulama: Türkiye Örneği

Aylık Elektrik Talebinin Mevsimsel Model ile Orta Dönem Öngörüsü

BANKA KREDİ PORTFÖYLERİNİN YÖNETİMİNDE ÖDEMEME RİSKİ ANALİZİ: KALMAN FİLTRESİNE DAYANAN ALTERNATİF BİR YÖNTEM ÖNERİSİ

HİSSE SENEDİ PİYASALARINDA SÜRÜ DAVRANIŞI: BİST TE BİR ARAŞTIRMA HERDING IN STOCK MARKETS: A RESEARCH IN BIST Bahadır ERGÜN Hatice DOĞUKANLI

Türkiye de Enerji Üretiminde Fosil Yakıt Kullanımı ve Co2 Emisyonu İlişkisi: Bir Senaryo Analizi

TCMB FAĐZ KARARLARININ HĐSSE SENEDĐ PĐYASALARI ÜZERĐNE ETKĐSĐ

BRIC Ülkeleri ve Türkiye Arasındaki Sermaye Piyasaları Entegrasyonunun Parametrik ve Parametrik Olmayan Eşbütünleşme Testleri ile Analizi

GEÇİŞ EKONOMİLERİ VE TÜRK TARIM SEKTÖRÜNDE ETKİNLİK VE TOPLAM FAKTÖR VERİMLİLİĞİ ANALİZİ ( )

Niğde Üniversitesi İİBF Dergisi, 2014, Cilt: 7, Sayı: 2, s

Reel Kesim Güven Endeksi ile İMKB 100 Endeksi arasındaki dinamik nedensellik ilişkisi

MALİ POLİTİKALARIN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİNİN YAPISAL KIRILMALI PERİYODİK BİRİM KÖK TESTİ İLE ANALİZİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

TURİZM GELİŞMESİNİN TÜRKİYE EKONOMİSİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN EKONOMETRİK ANALİZİ

İTHALATA DAYALI BÜYÜME: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

Türkiye de Enerji Üretiminde Fosil Yakıt Kullanımı ve CO2 Emisyonu İlişkisi: Bir Senaryo Analizi

TÜRKİYE DE CARİ İŞLEMLER DENGESİ VE EKONOMİK BÜYÜME ARASINDAKİ İLİŞKİ. Özet. Anahtar Kelimeler: Ekonomik Büyüme, Cari Denge.

PETROL FİYATLARININ DIŞ TİCARET AÇIĞI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

Kırılgan Beşlide Satın Alma Gücü Paritesi (SAGP) Hipotezinin Test Edilmesi The Test of Purchasing Power Parity Hypothesis for Fragile Five

Transkript:

Journal of Yasar Universiy 22 26(7) 4392-444 TÜRK EKONOMİSİNİN ENERJİ BAĞIMLILIĞI ÜZERİNE BİR EŞ-BÜTÜNLEŞME ANALİZİ A CO-INTEGRATION ANALYSIS ON THE ENERGY DEPENDENCY OF THE TURKISH ECONOMY M. Ali Bilginoğlu * Cüney Dumrul ** ÖZET Üreimde kullanılan en önemli girdilerden biri olan enerji, sosyal refahın önemli bir belirleyicisi olarak görülmekedir. Dünya ekonomisinde bir yandan enerji alebi ve ükeimi hızla ararken, diğer yandan perol rezervlerindeki azalma nedeniyle ülkelerin enerji ihalaına olan bağımlılıkları armakadır. Bu çalışmada Türk ekonomisinde enerji bağımlılığının belirleyicileri Johansen-Juselius eş-büünleşme analizi kullanılmak sureiyle analiz edilmişir. Analizler enerji yoğunluğunun, gayrisafi milli hâsılanın ve konulardaki enerji ükeiminin enerji bağımlılığını poziif yönde ekilediğini gösermişir. Bu çalışmanın poliik anlamda emel sonucu ise, Türk ekonomisinde enerji bağımlılığını azalmak için enerji poliikalarının enerji ekinliğini arırma ve enerji yoğunluğunu azalma yönünde uygulanmasıdır. Anahar Kelimeler: Enerji Bağımlılığı, Türk Ekonomisi, Lee-Srazicich Birim Kök Tesi, Johansen-Juselius Eş-Büünleşme Analizi ABSTRACT Energy is one of he mos basic inpus for producion and is idenified an imporan deerminan of social welfare. On he one hand, energy demand and consumpion have been raising rapidly in he world economy, on he oher hand due o shorage of oil reserve, counries dependence on energy impors has been increasing in parallel. This paper invesigaes he deerminans of energy dependency in Turkish economy using Johansen-Juselius approach o co-inegraion. The analysis shows ha energy densiy, GNP and residenial energy consumpion have been posiive impac on he energy dependency. The main policy implicaion ha follows from his sudy is o reduce energy dependency of Turkish economy, energy policy should be applied o he decrease energy densiy and increase energy efficiency. * Prof. Dr., Erciyes Üniversiesi İ.İ.B.F., İkisa Bölümü ** Yard. Doç. Dr., Erciyes Üniversiesi İ.İ.B.F., İkisa Bölümü

M.A.BİLGİNOĞLU C. DUMRUL / Journal of Yaşar Universiy 22 26(7) 4392-444 Keywords: Energy Dependency, Turkish Economy, Lee-Srazicich Uni Roo Tes, Johansen-Juselius Coinegraion Analysis. The aim of his sudy is ha explanaion of relaion beween energy geopoliics and energy securiy wih hisorical perspecives. Keywords: Geopoliics, energy policy, energy securiy 4393

M.A.BİLGİNOĞLU C. DUMRUL / Journal of Yaşar Universiy 22 26(7) 4392-444 GİRİŞ Sürdürülebilir kalkınmanın ekonomik, sosyal ve çevresel boyularıyla yakından ilgili bir öğesi olan enerji üreimi ve ükeimi iç ve dış poliikanın da son derece önemli bir unsurudur. Elekronik ve haberleşme eknolojilerinin hızla gelişiği, ileişim ve rekabein arığı ve oomasyonun günlük hayaın her anında önemli bir rol oynadığı bir dönem olan 2. yüzyılda, dünya ekonomilerinin yüksek dinamizm ile hareke edebilmesi için emel girdi enerjidir. Belirilen önemi nedeniyle, günümüzde siyasal kargaşanın ve sıcak savaşların emel alanı enerji kaynaklarının yoğun olduğu bölgeler olmakadır. Sözkonusu durumun emel nedeni, enerji kaynaklarının dünya genelindeki dengesiz dağılımıdır. Enerji kaynaklarının dengesiz dağılımı ise, birçok ülkenin enerji konusunda dışa bağımlı olmasına yol açmakadır. Esasında hem arih boyunca hem de dünya ekonomisinin büünleşiği günümüzde ülkeler arasındaki karşılıklı bağımlılık kaçınılmazdır. İkisadî refahı arırma çabalarının yoğunlaşığı dünya ekonomisinde devlelerin geleneksel olarak sahip olduğu egemenlik ve bağımsızlık kavramları yanında arık karşılıklı bağımlılık kavramı da arışılmakadır (Arı, 24: 36-368; Allan ve Dupon, 999: 23-47; Nicholson, 989: 26-5). Ancak söz konusu bağımlılığın enerji gibi sraejik bir konuda ülke güvenliği açısından ehdi oluşurması, aşılması gerekli bir sorundur. Niekim, enerji ile ulusal güvenlik arasında 2. yüzyılda önemli bir ilişki oluşmuşur. Bu ilişki, iki ayrı yaklaşım arzı ile ele alınabilir. Bunlardan birincisi, enerji emininin ve erişebilirliğinin güvenliğini ve devamlılığını sağlayacak poliika ve sraejilerin oluşurulmasıdır. İkincisi ise, güvenliğin enerji alanlarını deneim alında umakla sağlanacağı ve güçleneceği poliika ve sraejilerin oluşurulmasıdır. Belirilen çerçevede, enerji asarrufu ve verimli enerji kullanımı ile enerjinin gerek ihala gerekse yuriçi üreimle sürekli bir şekilde ve en düşük maliyele elde edilmesi, enerji arz güvenliğinin bir unsuru olarak değerlendirilmekedir (Medlock ve Soligo, 2: 77-6; Ediger, 27: 2-5). Ülke kalkınmasının en önemli gösergelerinden olan kişi başına ükeilen enerji, hem gelişmiş ülkelerde (GÜ) hem de gelişmeke olan ülkelerde (GOÜ) hızla armakadır. Enerji kullanımı, üç büyük ekene göre biçimlenmekedir. Bunlardan ilki, piyasa koşulları ile ilgilidir. Enerji fiyalarının oluşmasında genelde eksik rekabe piyasalarının, özelde ise perol karellerinin rolü ikisa lieraüründe deaylı bir şekilde analiz edilmekedir. Enerji kullanımında ikinci eken ise, çevre sorunlarıdır. GÜ ler kalkınmalarını, bol ve ucuz enerji ile gerçekleşirmişler; kalkınma konusunda geciken GOÜ ler ise, aynı imkândan yoksun kalmışlardır. Özellikle, 973 ve 979 Perol Krizleri sonrası arz güvenliği sorunlarının yanı sıra, yüksek fiya arışları da GOÜ lerin kalkınma süreçlerinde önemli bir engel oluşurmuşur. Bu engeli aşmak için GOÜ ler, enerji seköründeki yaırımları arırmak zorunda kalmışlardır. Belirilen gelişmeler sonucunda dünya genelinde enerji arzında büyük arışlar sağlanmışır. Niekim, enerji alebi dünya genelinde 98 li yıllardan günümüze %5 lerin üzerinde bir arış gösermiş; bu alebin de 23 yılına kadar yıllık oralama %,5 ve oplamda %4 oranında aracağı beklenmekedir. Türkiye de ise, 98 yılında 26.37 KTOE olan nihaî ükeim 28 yılında 74.38 KTOE ye kadar yükselmişir. Lieraürde oluşurulan enerji projeksiyonlarına göre, nihaî ükeimin 225 yılında Türk ekonominde doğrusal modellemeler iibariyle 5 milyon KTOE düzeyine kadar arabileceği öngörülmekedir. Modellerin karesel formda ahmininde ise, söz konusu rakam 346 milyon KTOE ye kadar arabilecekir. Bu durum, geçmişe izlenen poliikaların günümüzde gözden geçirilmesini zorunlu kılmakadır (DPT, 993: 2; WEC, 27; IEA, 2; WEO, 29: 73; Ünler, 28, 942-943). 4394

M.A.BİLGİNOĞLU C. DUMRUL / Journal of Yaşar Universiy 22 26(7) 4392-444 Enerji kaynaklarının al ürleri dikkae alındığında da hem Türk hem de dünya ekonomisinin geleceke önemli sorunlarla karşı karşıya kalacağı söylenebilir. Özellikle perol ve doğal gazın diğer enerji kaynaklarına göre enerji ükeimindeki payının yüksek olması ve perol kaynaklarının hızla ükenmesi, enerjide dışa bağımlılığı yüksek olan Türkiye gibi ülkeleri derinden ekileyebilecek bir ehdiir. Niekim, enerji uzmanları 23 yılından sonra, perol mevcudundaki azalmanın uluslararası pazarlarda aşırı dalgalanmalara yol açacağını ve bunun da perol fiyalarında arışa neden olacağını öngörmekedirler. Zira, dünya ekonomisinde 98 li yıllarda 3 Moe olan perol alebi 27 yılında 4 Moe düzeylerine çıkmış ve 23 yılında bu mikarın 5 Moe düzeyine çıkacağı beklenmekedir. Doğal gaz alebi ise, 98 li yıllarda 2 Moe düzeyinde iken 27 yılında 25 Moe ye yükselmiş ve 23 yılında da da 35 Moe ye kadar aracağı beklenmekedir (WEO, 29: 74). Belirilenler ışığında enerji kullanımına ilişkin üçüncü unsur olan eknolojik yeniliklerin devreye girmesi ve enerjinin yoğun kullanım alanlarında asarruf sağlayan eknolojik gelişmelerin ön plana çıkması gerekmekedir. Kalkınmanın emel ölçülerinden olan ve birçok enerji kaynağından dönüşürülebilen elekrik enerjisinin üreimi dünya genelinde 98 li yıllarda 8 milyon GWh iken 28 yılına gelindiğinde 2 milyon GWh düzeylerine ulaşmışır. Türkiye de ise, yine 98 li yıllarda 23 bin GWh düzeylerinde olan elekrik üreimi 28 yılına gelindiğinde 98 bin GWh düzeylerine ulaşmışır. Hamzacebi (27) de yapılan projeksiyona göre bu rakamın 22 yılında 5 bin GWh düzeylerine ulaşacağı ahmin edilmişir (Hamzacebi, 27: 24). Bu durum elekrik enerjisinin dünya ve Türk ekonomisindeki büyümeye eşlik eiğini ve haa büyüme oranlarının üzerinde bir arış yaşanacağını gösermekedir. Dünya enerji piyasalarındaki gelişme eğilimleri incelendiğinde ise, OPEC üyesi dışında kalan ülkelerde perol rezervlerinin ükenmeke olduğu ve perol fiya arışlarının kaçınılmaz olduğu görülmekedir. Diğer yandan, önümüzdeki yıllarda doğal gaz arzı doğal gaz alebini aşacağından fiyaların düşmesi ve ucuz doğal gazın yenilenebilir enerji kaynaklarına olan alebi azalması beklenmekedir. Diğer önemli bir enerji kaynağı olan kömürde ise, Çin hariç dünya alebinin düşmesine ve Çin in oplam kömür ükeiminin sadece %3 ünü ihal emesine karşın dünya kömür fiyalarının yükselmesi beklenmekedir. Kalkınma hamlesi içine giren Ora Doğu ülkeleri enerjide üreici olma yanında giderek ükeici olma konumuna gelmekedirler. İhal enerjiye bağımlılık, GÜ lerde ve GOÜ lerde hızla armaka ve bu durum ülkelerin kalkınma performansını olumsuz ekilemekedir. Belirilenler ışığında, dünya ekonomilerinin enerji piyasalarında önemli sorunlarla karşı karşıya kaldıkları görülmekedir. Bu sorunların en başa geleni, ülkelerin enerjide dışa bağımlılıklarıdır. Enerjide dışa bağımlılık, sadece ikisadî açıdan değil aynı zamanda siyasî açıdan da önemli bir sorundur. Niekim enerjinin büyük ölçüde yurdışı kaynaklardan sağlanması, bir ulusal güvenlik zafiyeine de yol açabilmekedir. Türk ekonomisinde de enerji ihiyacı az sayıda kaynakan ve az sayıda ülkeden karşılanmaka; bu durum geleceke yaşanabilecek darboğazlar açısından bir zafiye unsuru olarak görülmekedir. Belirilenler doğrulusunda bu çalışmanın emel amacı, Türkiye nin enerji konusunda dışa bağımlılığının derecesinin ve bağımlılığın nedenlerinin oraya koyulmasıdır. Çalışmanın emel sorunsalı ise, enerji verimliliğinin Türk ekonomisinde enerjide dışa bağımlılığı ne ölçüde ekilediğinin belirlenmesidir. Belirilen amaç ve sorunsal doğrulusunda birinci bölümde Türkiye nin enerji dengelerinin ve enerji bağımlılığının farklı yönleri niceliksel olarak oraya koyulacakır. İkinci bölümde ise, Türkiye nin enerji bağımlılığı üzerine bir uygulama yer almakadır. Uygulama kısmında enerjide dışa bağımlılığı emsil emesi için enerji ihalaının enerji üreimine oranı bağımlı değişken 4395

Mikar (KTOE) M.A.BİLGİNOĞLU C. DUMRUL / Journal of Yaşar Universiy 22 26(7) 4392-444 olarak kullanılmışır. Modelin açıklayıcı değişkenleri ise, enerji yoğunluğunu göseren oplam birincil enerji arzının GSYİH ye oranı, konularda kullanılan enerji mikarı ve GSMH dir. Uygulama sonuçlarına göre uzun dönemde enerjide dışa bağımlılığı ekileyen en önemli fakörün enerji yoğunluğu olduğu görülmüşür. I. TÜRKİYE NİN ENERJİ DENGESİ VE ENERJİ BAĞIMLILIĞI Türkiye nin enerji poliikasının emel sraejileri, ikisadî büyümeye desek olan ve sosyal refaha kakıda bulunan bir üreim ve ükeim dengesinde, yeerli, güvenilir ve ulusal kaynaklardan elde edilen bir enerji yapısının sağlanmasıdır. Enerji poliikasının emel öncelikleri ise, serbes piyasaya ve rekabee dayalı verimli bir enerji sekörü ihdas emek, doğu-baı koridorunda bir enerji köprüsü oluşurmak ve enerjide dışa bağımlılığı azalmakır (İKV, 24: 35). Belirilen amaçlardan belki de en önemlisi Türk ekonomisindeki enerji bağımlılığını azalmakır. Bu amacın ne ölçüde gerçekleşiğini değerlendirmek için ilk olarak enerji dengelerinin ele alınması gerekmekedir. Grafik den görüleceği üzere, enerji dengelerini değerlendirmek için enerji üreimi, oplam nihaî ükeim ile oplam birincil enerji arzı ele alınmış ve yıllar iibariyle üç değişkenin de sürekli arış rendinde olduğu görülmüşür. Ayrıca, yıllar iibariyle enerji üreimi, hem oplam nihaî ükeimin hem de oplam birincil enerji arzının gerisinde kalmışır. Nihaî ükeim ile enerji arzı arasındaki farkın özellikle 98 li yıllardan sonra arığı görülmekedir. Bu durum enerjinin verimli kullanılmadığının ve enerji kayıplarının yaşandığının bir gösergesi olabilir. Grafik : Türkiye de Enerji Üreimi, Tükeimi ve Arzı (96 28, MTOE) 2 8 6 4 2 Kaynak: IEA (2) 96 963 966 969 972 975 978 98 984 Yıllar 987 99 993 996 999 22 25 28 Üreim Toplam Nihai Tükeim Toplam Birincil Enerji Arzı Grafik 2 de ise, enerji yoğunluğu olarak adlandırılan ve enerjinin verimli kullanımını göseren oplam birincil enerji arzının (TBEA) GSYİH ye oranının Türkiye ve OECD ülkeleri açısından seyri sunulmuşur. Grafiken görüleceği üzere Türkiye de birim hâsılayı üremek için kullanılan enerji mikarı 98 li yıllardan sonra OECD ülkelerinin oralamasından yüksekir ve belirgin bir azalma eğilimi gözlenmemekedir. Bu durum Türkiye de enerjinin verimli kullanılmadığının açık bir gösergesidir. 4396

97 973 975 977 979 98 983 985 987 989 99 993 995 997 999 2 23 25 27 29 Oran M.A.BİLGİNOĞLU C. DUMRUL / Journal of Yaşar Universiy 22 26(7) 4392-444 Grafik 2: Türkiye de ve OECD Ülkelerinde Enerji Yoğunluğu (97 29).35.3.25.2.5..5 Yıllar TBEA/GSYİH (TÜRKİYE) TBEA/GSYİH (OECD ÜLKELERİ) Kaynak: IEA (2) Türkiye nin enerji dengelerine ilişkin yukarıda beimlenen yapısal sorunlar enerji konusundaki dışa bağımlılığa da yansımakadır. Niekim, hızlı nüfus arışı, iç göç ve plansız kenleşme, dünya enerji pazarlarında yaşanan ekelleşme, birincil enerji arzında ihala oranının yüksek olması, doğal gaza bağımlılığın arması, kişi başına enerji ükeiminin düşük ve enerji şiddeinin yüksek olması söz konusu yapısal sorunları derinleşirmekedir. Ayrıca, Türkiye nin genç ve yüksek nüfusu, hızla gelişen sanayisi ve aran şehirleşme hızı, enerji ükeiminin de hızla armasına neden olmakadır. Türkiye, birincil enerji kaynakları açısından büyük bir poansiyele sahip olmasına rağmen, bu poansiyel yeersiz ölçüde kullanılmakadır. Belirilen sorunlara karşın Türkiye nin jeopoliik konumu, fosil kaynaklara ve büyüyen pazarlara yakınlığı, enerji köprüsü olma imkânı, yeni enerji kaynaklarına ilişkin poansiyelinin yüksek olması, yenilenebilir enerji eknolojilerine girme ve öncü olma olanağı enerji bağımlılığını azalıcı avanajlar olarak değerlendirilebilir. (TÜBİTAK, 23: 35; Ediger, 27: 6; Yavuz, 27: 2; Bıyıkoğlu, 27: 5). Türk ekonomisinin enerji bağımlılığının nicel olarak görülmesi için Tablo den yararlanılabilir. Tablo de Türkiye nin emel enerji kaynakları ihala, yuriçi üreim ve oplam değerler ile bunlara ilişkin oranlardan yola çıkılarak enerjide dışa bağımlılık değerlendirilmeye çalışılmışır. Tablo den görüleceği üzere yuriçi enerji üreiminin (YÜİ) oplam üreim ve ihalaa (TÜİ) oranı, 96 lı yıllardan 28 yılına kadar sürekli düşme eğilimi gösermişir. Başka bir deyişle, belirilen yıllar arasında enerji alebi büyük ölçüde ihala ile karşılanmışır. Niekim, 96 lı yıllarda yuriçi üreimin oplam üreim ve ihalaa oranı %89 larda iken; 28 yılında bu oran %28 lere kadar düşmüşür. Tablo de enerji bağımlılığı açısından dikka çekici bir diğer husus da enerji ihiyacının neredeyse %9 a yakınının kömür, perol ve doğal gaza dayalı olarak karşılanması ve bunlardan perol ile doğal gazın büyük ölçüde ihal edilmesidir. Başka bir deyişle, Türkiye de enerji üreiminde kullanılan kaynakların çeşililiği çok kısılıdır ve bunlar da genellikle ihal edilmekedir. Tablo de dikka çeken başka bir eğilimde, Türkiye nin önemli poansiyelinin olduğu rüzgâr, jeo-ermal ve su enerjilerinin oplam içerisinde çok düşük paylara sahip olmalarıdır. Belirilen enerji kaynaklarının Türkiye deki büyük poansiyeline karşın yeersiz kullanımı söz konusudur. Tabloda geçmişen günümüze yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının oplam içindeki payının sürekli düşüğü görülmekedir. Bu enerji 4397

M.A.BİLGİNOĞLU C. DUMRUL / Journal of Yaşar Universiy 22 26(7) 4392-444 kaynakları geleneksel yakılardır. Ancak, bunların kullanımı hem yuriçinde üreildikleri hem de yenilebilir oldukları için oplam içindeki payının arırılması enerjide ihal bağımlılığını da azalabilecekir. 4398

M.A.BİLGİNOĞLU C. DUMRUL / Journal of Yaşar Universiy 22 26(7) 4392-444 Tablo : Türkiye de Birincil Enerji Kaynaklarının Üreimi ile İhalaı ve Bunlara İlişkin Oranlar (96 28, MTOE) Kaynaklar YILLAR 96 965 97 975 98 985 99 995 2 25 27 28 Kömür YİÜ 336 3578 44 575 653 674 237 283 2485 86 4794 6675 İhala - - - 32 577 65 422 4476 93 72 464 2856 Toplam 336 3578 44 5847 673 2324 6582 6559 2795 22526 29434 2953 YİÜ/Top.... 97.74 9.43 86.6 74.6 72.97 57.28 47.97 5.26 56.47 Top./TÜİ 28.84 24.7 22.24 2.63 2.6 3.7 29.69 25.58 27.9 24.67 26.9 3.3 Hamperol YİÜ 37 568 362 365 2268 2 363 3474 2729 223 29 234 İhala 37 393 9848 973 693 2849 2458 2429 23223 23279 257 Toplam 37 4685 7552 33 324 824 24462 27992 2458 25454 25388 2374 YİÜ/Top.. 33.47 47.95 24.32 7.3.6 4.77 2.4.3 8.76 8.3 9. Top./TÜİ 3.5 32.36 4.82 48.4 4.63 44.42 43.8 43.24 3.94 27.88 23.2 24. Perol Ürünleri Toplam 57 49 58 779 37 94 2279 3595 94 258 4342 446 İhalaı Top./TÜİ.99.3 3.4 2.88 9.45 2.9 4.8 5.55.67.23 3. 4.65 Doğal Gaz YİÜ - - - - - 55 74 5 526 738 735 837 İhala - - - - - - 268 5664 248 2227 29784 363 Toplam - - - - - 55 2855 584 2574 22865 359 344 YİÜ/Top. - - - - - 6.9 2.58 4.8 3.23 2.4 2.66 Top./TÜİ -.3 5. 8.98 6. 25.4 27.9 3.97 Elekrik İhalaı Toplam - - - 8 5 84 5-326 55 74 68 Su Enerjisi YİÜ 86 87 26 58 976 36 99 357 2656 342 383 286 YİÜ/TÜİ.82.29.4.88 3.7 2.53 3.56 4.72 3.4 3.73 2.82 2.9 Jeoermal YİÜ - 7 23 56 6 238 433 5 684 7 48 5 Yenilenebilir Yak. YİÜ 5879 587 5972 689 768 7746 725 765 653 5356 555 4828 ve Aık En. YİÜ/TÜİ 55.84 4.55 32.28 25.23 24.4 8.9 2.9.9 8.34 5.87 4.62 4.9 Güneş, Rüzgar vd YİÜ - - - - - - 28 43 265 39 45 493 Üreim ve İhala YİÜ 937 22 399 6262 737 286 2585 26482 25857 2393 27273 27853 İhala 57 3266 452 767 467 92 335 38253 52227 67382 822 748 Toplam 528 4478 852 2729 388 498 5585 64735 7884 933 9393 98334 YİÜ/TÜİ 89. 77.44 75.6 6.7 53.88 53.34 46.22 4.9 33. 26.2 24.93 28.32 Kaynak: IEA (2). No: Hidro-elekrik, jeo-ermal, yenilenebilir yakacaklar ve aık enerjisi ile güneş, rüzgar enerjilerinde ihala söz konusu değildir. Diğer yandan perol ürünlerinde sadece ihala söz konusudur. Tabloda YİÜ, yuriçi üreimi; TÜİ, Toplam üreim ve ihalaı gösermekedir. İlgili oranlar arafımızca hesaplanmışır. 4399

Enerji Mikarı M.A.BİLGİNOĞLU C. DUMRUL / Journal of Yaşar Universiy 22 26(7) 4392-444 Tablo deki verilerden harekele oluşurulan Grafik 3 yuriçi enerji üreimi ile enerji ihalaının yıllar iibariyle gelişimini gösermekedir. Grafiğe göre yuriçi üreimin oldukça yavaş bir hızda armasına karşın, enerji ihalaı özellikle 99 lı yıllardan sonra çok hızlı bir arış eğilimine girmiş ve bu yıllardan iibaren her iki değişken arasındaki fark armışır. Bu durum dışa açılma ve serbesleşme poliikalarının, enerji alebini de arığını gösermekedir. Grafike dikka çeken bir husus da, kriz yıllarında döviz kurundaki dalgalanmalara paralel olarak enerji ihalaında düşüşlerin yaşanmasıdır. Grafik 3: Türkiye de Toplam Yuriçi Enerji Üreimi ve Enerji İhalaı (96 29; MTOE) 8 7 6 5 4 3 2 96 962 964 966 968 97 972 974 976 978 98 982 984 986 988 99 992 994 996 998 2 22 24 26 28 Yıllar Enerji Üreimi (Moe) Ne İhala (Moe) Kaynak: IEA (2) No: Moe, milyon on perol eş-değeri enerji mikarını belirmekedir Grafik 4 de ise, oplam enerji arzında perol dışı ihalaın ve perol ihalaının oplam ihala içindeki payları yer almakadır. Her şeyden önce, grafikeki eğilimlere göre oplam enerji arzı içinde perol ve perol dışı ihalaın çok önemli bir paya sahip olduğu görülmekedir. Ayrıca 99 lı yılların oralarına kadar genelde perol ihalaı diğer enerji kaynaklarının ihalaından daha fazla olmuduğu da görülmekedir. 99 lı yılların oralarından iibaren de doğal gaz ihalaının arması ile durum ersine dönmüş ve perol ihalaının oplam ihala içindeki payı hızla düşmüşür. Belirilen durumun olumlu yönleri bulunmakadır. Bunlardan ilki, enerji ihalaında bir çeşilendirme sağlanmışır. Böylece, enerjide dışa bağımlılığın kaynak ve ülke açısından çeşililiği sağlanmışır. Diğer yandan, enerji ihalaının doğal gaza yönelmesi ve doğal gaz fiyalarının uzun dönemli anlaşmalarla belirlenmesi; buna karşın, perol fiyalarının uluslararası piyasalarda oldukça dalgalı bir seyir izlemesi dikkae alındığında, doğal gazın kısmen de olsa perolle ikamesi olumlu bir gelişmedir. 44

Yüzde Pay ORAN M.A.BİLGİNOĞLU C. DUMRUL / Journal of Yaşar Universiy 22 26(7) 4392-444 Grafik 4: Türkiye de Perol Dışı Enerji İhalaı ile Perol İhalaının Toplam Birincil Enerji Arzına Oranı (96 29).6.5.4.3.2. 96 964 Kaynak: IEA (2) 967 97 973 976 979 982 985 Yıllar Peroldışı Enerji İhalaı/TBEA 988 99 994 997 Perol ihalaı/tbea 2 23 26 29 Grafik 5 de ise Türk ekonomisi ile OECD ülkelerinin enerji bağımlılıkları, enerji ihalaının oplam birincil enerji arzına oranı emel alınarak sunulmuşur. Grafiken görüleceği üzere, hem Türkiye nin hem de OECD ülkelerinin enerjide dışa bağımlılıkları özellikle 98 li yılların oralarından iibaren arma eğilimi gösermekedir. Grafik 5 den çıkarılabilecek başka bir bulgu da, özellikle 98 li yıllardan sonra Türkiye nin enerjide dışa bağımlılığı OECD ülkelerine göre daha yüksek olması ve yıllar geçikçe aradaki farkın armasıdır. Grafik 5: Türkiye de ve OECD Ülkelerinde Enerji İhalaının Toplam Birincil Enerji Arzına Oranı (97 29; %) 9 8 7 6 5 4 3 2 97 973 Kaynak: IEA (2) 975 977 979 98 983 985 987 989 99 Yıllar OECD Ülkeleri 993 995 997 999 Türkiye 2 23 25 27 29 44

M.A.BİLGİNOĞLU C. DUMRUL / Journal of Yaşar Universiy 22 26(7) 4392-444 II. TÜRKİYE NİN ENERJİ BAĞIMLILIĞI ÜZERİNE BİR UYGULAMA Bu bölümde Türkiye nin enerji bağımlılığı belirleyen fakörler üzerine bir uygulama yapılacakır. Belirilen amaç doğrulusunda ilk olarak konu ile ilgili uygulamalı lieraür ele alınacak ve veriler ile model anıılacakır. Ardından uygulamanın meodolojisi açıklanacak ve son olarak uygulama sonuçları ve bulgular sunularak yorumlanacakır. II.. UYGULAMALI LİTERATÜR, VERİLER VE MODEL Uygulamalı lieraürde enerjide dışa bağımlılığa ilişkin çalışma sayısı oldukça kısılıdır. Bu çalışmalardan Zhao ve Wu (27) de, özellikle perol ihalaı bağımlı değişken olarak, ham perol fiyaları, yuriçi enerji üreimi, endüsriyel hâsıla ve oplam rafik hacmi bağımsız değişken olarak ele alınmışır. Ziramba (2) da ise, ham perol ihalaı, reel GSYİH ve ham perolün reel fiyaı ile ilişkilendirilmişir. Xiong ve Ping (28) de de bağımlı değişken olarak ham perol ihalaı kullanılırken, GSYİH, nüfus, sanayi sekörünün GSYİH içindeki payı ve perol endüsrisinin üreici fiya indeksi ele alınan bağımsız değişkenlerdir. Ghosh (29) da ise, ihal edilen ham perolün mikarı ile reel fiyaı ve reel GSYİH arasındaki ilişki değerlendirilmişir. Bunların yanında enerji ihalaı enerji alebine bağlı bir olgudur ve uygulamalı lieraürde enerji alebinin belirleyicileri de enerji ihalaı ile ilişkilendirilmekedir. Söz konusu çalışmalardan Ghouri (2) de bağımlı değişken olarak perol ükeim mikarı kullanılırken; reel GSYİH, dünya perol fiyaları da ele alınan bağımsız değişkenlerdir. Enerji ihalaını Türkiye açısından değerlendiren çalışmalardan Erdoğdu (27) de analiz için GSYİH, oplam enerji ükeimi, perol dışındaki oplam enerji ihalaı, endüsriyel üreim indeksi ve özel sekör sabi sermaye yaırımları kullanılmışır. Çalışmanın bağımlı değişkeni oplam enerji ükeiminin enerji ihalaına oranıdır. Enerji bağımlılığını Türkiye açısından ve perol bağlamında değerlendiren çalışmalardan Ediger ve Berk (2) de emel bileşenler analizi ile perol ihalaı duyarlılık indeksi oluşurulmuşur. Bu indeksde perol ihalaının birincil ve oplam enerji ükeimine oranı, perol ihalaının oplam değerinin GSYİH ye oranı, perol ihalaının perol ükeimine oranı kullanılmışır. Alınay (27) de de perol ihalaını analiz emek için ham perolün nominal ve reel fiyaı ile reel GSYİH açıklayıcı değişkenler olarak kullanılmışır. Söz konusu çalışmalardan harekele Tablo 2 de sunulan veriler bu çalışmanın uygulamasında kullanılmışır. İlgili veriler 96 28 yıllarını kapsayan yıllık frekansa sahipir. 442

M.A.BİLGİNOĞLU C. DUMRUL / Journal of Yaşar Universiy 22 26(7) 4392-444 Tablo 2: Analizlerde Ele Alınan Veriler, Bunların Açıklaması ve Kaynakları Verinin Adı Verinin Açıklaması Verinin Kaynağı Enerji Üreimi MTOE IEA 2 Enerji Ne İhalaı MTOE IEA 2 GSMH 987 Fiyalarıyla, Bin TL Hazine Müseşarlığı TCMB-EVDS Konularda Kullanılan Enerji Mikarı MTOE IEA 2 Toplam Birincil Enerji Arzının GSYİH ye KTOE, 2 Fiyalarıyla (ABD IEA 2 oranı Doları) No: GSMH serisi 25 yılından iibaren GSYİH arış hızından yararlanılarak elde edilmişir. çalışılacakır. Tablo 2 de yer alan verilerden harekele Denklem de yer alan model bu çalışmada ahmin edilmeye IU f GNP, KON, ENYOG () () numaralı denklemde yer alan IU, enerjide yurdışı bağımlılığı emsil eden enerji ihalaının enerji üreimine oranını; ENYOG enerji verimliliğini emsil eden ve enerji yoğunluğu olarak adlandırılan oplam birincil enerji arzının GSYİH ye oranını; KON, konularda kullanılan enerji mikarını; GNP ise, reel GSMH yi gösermekedir. Analize dâhil edilen üm değişkenler isaisiki ve yorumlama açılarından sağladığı avanajlar nedeniyle logarimik dönüşümleriyle analiz edilmişir. II.2. METODOLOJİ Uygulama kısmında ilk olarak verilerin birim köke sahip olup olmadıkları araşırılacakır. Serilerdeki birim kökün varlığına ilişkin yapılacak ilk es Gelişirilmiş Dickey-Fuller (GDF) analizidir. Bir y zaman serisi için GDF esinde kullanılacak denklemler sabisiz-rendsiz, sabili-rendsiz ve sabili-rendli versiyonları sırasıyla (2), (3) ve (4) numaralı denklemlerde göserildiği gibidir (Enders, 995: 225 226; Aseriou ve Hall, 27: 297). y y p i i y i ~ WN, 2 (2) y y p i i y i ~ WN, 2 (3) y T y n i y i ~ WN, 2 (4) 443

M.A.BİLGİNOĞLU C. DUMRUL / Journal of Yaşar Universiy 22 26(7) 4392-444 (2), (3) ve (4) numaralı denklemlerde ve, denklemlere ilişkin kasayıları;, birinci fark işlemcisini; T, doğrusal zaman rendini;, haa erimini gösermekedir. WN erimi ise, beyaz gürülü sürecini emsil emekedir (Aseriou ve Hall, 27: 298 299; Sevükekin ve Nargeleçekenler, 27: 363 365). GDF esinde haa eriminin beyaz gürülü özelliğine sahip olduğu varsayımı söz konusudur. Phillips- Perron (P-P) esinde, haa erimlerinin değişen varyanslı olabileceği durumlar da dikkae alınmakadır (Enders, 995: 239; Aseriou ve Hall, 27: 297). Tesin eorik açıklaması için (5) ve (6) numaralı regresyon modellerinden yararlanılabilir: * * y a a y (5) y a~ a~ y a~ T / 2 2 (6) Yukarıdaki denklemlerde yer alan T, gözlem sayısını;, haa erimini; * a, a *, rendsiz modelin en küçük kareler kasayılarını; a ~ ~, a~, a 2, rendli modelin en küçük kareler kasayılarını gösermekedir. P-P esinde GDF esindeki sraeji izlenerek durağanlık es edilmekedir (Enders, 995: 239 243; Kadılar, 2: 2 23; Aseriou ve Hall, 27: 298 299). Uygulamanın ikinci aşamasında ise, ele alınan değişkenlerin yapısal kırılmalarının varlığı alında hangi seviyede durağan oldukları araşırılacakır. Bu amaçla Lee ve Srazicich (2, 23) arafından gelişirilen Lagrange Çarpanı (LM) esleri kullanılacakır. Bu ese Schimid ve Phillips (992) arafından önerilen LM birim kök esleri yardımıyla ve Perron (989) da yer alan Model A ve C ye göre sabi ile sabi ve rendde kırılmaları dikkae alarak durağanlık değerlendirilmekedir. Tese veri üreme süreci (7) numaralı denklemle açıklanabilir (Lee ve Srazicich, 23: 82). Y Z u (7) (7) numaralı denklemde yer alan Y, bağımlı değişken vekörünü; Z ise, dışsal değişken vekörünü gösermekedir. Model A için Z,, D, D2 vekörü ve Model C için Z,, D, D2, DT, DT2 vekörü geçerlidir. Bu vekörlerde yer alan D ve D 2 sabi değerdeki kırılmaları bulmak için kullanılan kukla değişkenleri; DT ve DT 2 rendde kırılmayı elde emek için kullanılan kukla değişkenleri gösermekedir. Model A için sıfır ve alernaif hipoezleri sırasıyla (8) ve (9) numaralı denklemlerde göserildiği gibidir: 444

M.A.BİLGİNOĞLU C. DUMRUL / Journal of Yaşar Universiy 22 26(7) 4392-444 H Y db d 2B2 y v : (8) H A Y dd d 2D2 v2 : (9) Model C ye ilişkin sıfır ve alernaif hipoezler ise, () ve () numaralı denklemlerde göserilmişir: H Y db d 2B2 y d 3B d 4 D2 : () H A Y dd d 2 D2 y d 3B d 4 D2 2 : () (8), (9), () ve () numaralı denklemlerde bulunan v, v 2, ve 2 modellere ilişkin durağan haa erimleridir. j, 2 olduğunda için T Bj B olduğu; diğer durumlarda ise, sıfıra eşi olduğu varsayılmakadır. Kukla değişkenlere ilişkin kasayı marisi ise, d d, d 2 olarak göserilmekedir (Lee ve Srazicich, 2: 537; Lee ve Srazicich, 23: 82). Denklem (2) ise, iki kırılmalı LM birim kök es isaisiğinin elde edilmesine ilişkindir. j ~ y Z S u ~ ~ ~ S y Z 2,... T (2) 2 numaralı denklem iibariyle birim kök hipoezi sıfır hipoezine göre belirlenmeke ve serinin kırılmalarla birlike durağan olup olmadığına LM es isaisiği ile hesaplanan isaisiğine göre değerlendirilmekedir (Lee ve Srazicich, 23: 83). Uygulamanın ikinci aşamasında ise, aynı seviyede durağan seriler için kullanılan Johansen-Juselius (J-J) eş-büünleşme esleri uygulanarak değişkenler arasındaki uzun dönem ilişkiler araşırılacakır. Vekör ooregresyon (VAR) modeline dayanan eş-büünleşme analizi z gibi seviyesinde durağan olmayan bir zaman serisi ele alındığında maris göserimleri ile (3) numaralı denklemdeki gibi anımlanabilir (Maddala, 988: 26; Tarı, 26: 45; Favero, 2: 75; Aseriou ve Hall, 27: 39): Z Z 2Z 2... n z n n Z n u (3) (3) numaralı denklemden yola çıkılarak (4) numaralı denkleme ulaşılabilir: 445

M.A.BİLGİNOĞLU C. DUMRUL / Journal of Yaşar Universiy 22 26(7) 4392-444 Z n i i y i Z n u (4) I i A j j i I n i A i (4) numaralı denklemde yer alan Z, n ade içsel değişkeni göseren değişkenler vekörünü;, paramere marisini gösermekedir. J-J eş-büünleşme yöneminde uzun dönem ilişkiler (4) numaralı denklem iibariyle espi edilmekedir. (4) numaralı denklemde yer alan marisinin rankı, değişkenler arasındaki ilişki sayısını vermekedir (Aseriou ve Hall, 27: 39-322). Bu çalışmada J-J eş-büünleşme esi aşağıda belirilen aşamalarla uygulanacakır. - Uygun Gecikme Uzunluğunun Tespii: Çalışmanın modeline ilişkin VAR modeli için Akaike Bilgi Krieri (AIC), Schwarz Krieri (SC), Hannan-Quinn Krieri (HQ), Son Tahmin Haası (FPE), Logarimik Olasılık Oranı (LR) ölçüleri kullanılacakır. Uygun gecikme seviyesinin belirlenmesinde gecikme aralığı, verilerin yıllık frekansa olması nedeniyle dör olarak alınmışır (Lükepohl, 25: 46-5; Aseriou ve Hall, 27: 39-332). 2- Ardışık Bağınının Tespii: Eş-büünleşme analizlerinin en uygun gecikme uzunluğunda yapılması, ardışık bağını eslerine bağlıdır. Belirlenen uygun gecikme uzunluklarında VAR modellerine ilişkin haa erimlerinin ardışık bağınıya sahip olup olmadığı Lagrange çarpanı (L-M) oo-korelasyon esi ile araşırılacakır (Lükepohl, 25: 57-73). 3- Sabi Varyansın Tespii: Belirlenen uygun gecikme uzunluğunda verilerin seviyesinde kurulan VAR modelinin haa erimlerine ilişkin sabi varyansın espii Whie esine göre yapılacakır. Belirlenen gecikme uzunluğunda ardışık bağını ve/veya değişen varyans sorunu olması halinde gecikme uzunluğu arırılacak ve söz konusu esler ekrar yapılacakır. 4- Eş-büünleşmenin Tespii: Eş-büünleşme ilişkisinin varlığı iz ve en-büyük öz-değer isaisiklerine göre araşırılacakır. Eş-büünleşme analizlerinde doğrusal-sabili-rendsiz ve doğrusal-sabili-rendli model ipleri dikkae alınacakır. Belirilen iki model ipinden hangisi yardımıyla model kurulacağı ise, Panula ilkesi ile belirlenecekir (Johnson ve Dinardo, 997: 32; Favero, 2: 76; Aseriou ve Hall, 27: 326 329). 5- Haa Düzelme Modeli (HDM) Kasayısına İlişkin Tesler: Eş-büünleşme analizleri ile elde edilen HDM kasayısı bu aşamada değerlendirilecekir (Enders, 995: 367). 6-Normalleşirmenin Doğru Olup Olmadığının Tespii: Normalleşirme işleminin doğru yapılıp yapılmadığı eşbüünleşme vekörü üzerine olasılık oran esine dayalı zayıf dışsallık esi ile araşırılacakır (Aseriou ve Hall, 27: 325). 446

M.A.BİLGİNOĞLU C. DUMRUL / Journal of Yaşar Universiy 22 26(7) 4392-444 II.3. UYGULAMA SONUÇLARI, BULGULAR VE YORUMLAR Tablo 3 ve Tablo 4 de uygulamada kullanılan verilere ilişkin GDF, P-P ve Lee-Srazicich birim kök esleri sunulmuşur. Teslerin sonuçlarına göre, ele alınan değişkenlerin seviyelerinde durağan olmadıkları görülmekedir. Ayrıca, Lee-Srazicich birim kök eslerine göre enerjide dışa bağımlılığı göseren değişkeninin sabi ve rendinin 974 yılındaki Perol Krizi nden ve 99 yılındaki Körfez Krizi nden sonra değişiği görülmekedir. GSMH verisinin sabi ve rendindeki kırılmaları ise, 978 dış borç krizine ve 997 yılına denk gelmekedir. Ayrıca konulardaki enerji kullanımının sabi ve rendindeki kırılmanın 999 yılına denk gelmişir. Bu yılın emel özelliği ise, konularda doğalgaz kullanımının yaygınlaşmasıdır. IU Tablo 3: Ele Alınan Değişkenlere İlişkin GDF ve P-P Tes Sonuçları Değişkenin Simgesi GDF Tes İsaisikleri P-P Tes İsaisikleri Sabi erimli Sabi erimli Sabi ve rend mevcu Sabi ve rend mevcu Enerji İhalaının Enerji Üreimine Oranı IU IU -2.3() -4.87()* -2.29(2) -3.3(3) IU -6.42()* -6.55()* -6.42()* -6.55()* GSMH GNP GNP -.4() -2.49() -.4() -2.46() GNP -7.33()* -7.4()* -7.32()* -7.4()* Konularda Kullanılan Enerji Mikarı KON KON -.9() -.92() -.2(3) -.92() KON -7. ()* -7.3()* -7.3(3)* -7.4(3)* Toplam Birincil Enerji Arzının GSYİH ye Oranı ENYOG ENYOG -2.5() -.8() -.96(2) -.8() ENYOG -7.5()* -7.63()* -7.7(4)* -8.86(8)* No: GDF ve P-P esinde (*) işarei % anlamlılık düzeyinde ele alınan değişkenin durağan olduğunu gösermekedir. GDF esinde uygun gecikme uzunluğu için gecikme üzerinden Schwarz bilgi krieri kullanılmışır. Paranez içerisindeki rakamlar Schwarz bilgi krierine göre belirlenen gecikme uzunluklarıdır. P-P eslerinde ise, uygun gecikme uzunluğunun espiinde Barle Kernel Specral Esimaion yönemi ve Newey-Wes Bandwidh krierleri kullanılmış ve paranez içindeki rakamlar ban aralıklarını gösermekedir. Tabloda yer alan işarei ise, ilgili değişkenin birinci farkının alındığını gösermekedir. 447

M.A.BİLGİNOĞLU C. DUMRUL / Journal of Yaşar Universiy 22 26(7) 4392-444 Tablo 4: Lee-Srazicich Birim Kök Tes Sonuçları Değişkenler Değeri Model Gecikme Kırılma IU :.4 : 2.6 GNP :.4 : 2.8 KON :.4 : 2.8 ENYOG :.2 : 2.8 Tarihleri A 97 984 C 7 974 99 A 2 987 993 C 3 978 997 A 5 989 993 C 5 983 999 A 97 23 C 97 23 Hesaplanan İsaisiği Kriik Değeri -2.34-4.54-5.68-6.45-3. -4.54-5.2-6.42-3.57-4.54-4.7-6.42-3.47-4.54-5.48-6.33 No: Model A sabie kırılmayı Model C hem sabie hem de rendde kırılmayı dikkae alan modellerdir. Kriik değerler % anlamlılık düzeyinde sunulmuş ve bu değerler Lee ve Srazicich (2; 23) den elde edilmişir. Tablo 5 de ise, eş-büünleşme denkleminde dikkae alınacak gecikme uzunluğu için ilgili krierler sunulmuşur. Söz konusu krierlerden sadece LR isaisiği beş gecikmeyi göserirken diğerleri iki gecikmeyi gösermişir. Tablo 5: Verilerin Seviye Değerlerinde Kurulan VAR Modeline Göre Uygun Gecikme Uzunlukları Gecikme LogL LR FPE AIC SC HQ 39.4334 NA.e- -3.88334-3.724-3.8238 484.8236 3.99 7.87e-5* -2.2835* -2.3735* -2.82759* 2 49.7778.6347.2e-4-2.777-9.25738-2.758 3 55.2987 9.5226.42e-4-2.6449-8.4959-9.82252 4 52.33 8.4487.64e-4-2.565-7.832-9.53793 5 547.7298 28.6447*.5e-4-2.7863-7.67245-9.8545 No: (*) işarei ilgili krierin göserdiği en uygun gecikme sayısını belirmekedir. VAR analizinden yola çıkılarak yapılan anısal eslerde iki gecikmeli modelde ardışık bağını sorunu espi edilmiş ve bu sorun giderilene kadar modele oo-regresif süreç dahilinde gecikme eklenmişir. Sonuça, 448

M.A.BİLGİNOĞLU C. DUMRUL / Journal of Yaşar Universiy 22 26(7) 4392-444 LR isaisiğinin de işare eiği beş gecikmeli modelde oo-korelasyon sorununun olmadığı görülmüşür *. Tablo 6 da ise, beş gecikme uzunluğunda kurulan eş-büünleşme modelinde %5 anlamlılık düzeyinde hem iz isaisiğine hem de en-büyük öz-değer isaisiğine göre bir eş-büünleşik vekör espi edilmişir. Tablo 6: Modele İlişkin İz ve En Büyük Öz-Değer Sınamaları İz İsaisiği Eş-büünleşme Alernaif Öz-değer İz İsaisiği Kriik Değer Olasılık Değeri Vekör Hipoezi, H Sayısı Hipoez, H (%5) r r.7329 9.4377 63.876.* r r 2.32568 34.54786 42.9525.264 r 2 r 3.242586 7.6766 25.872.379 r 3 r 4.23339 5.6638 2.5798.546 En büyük öz-değer esi Eş-büünleşme Alernaif Öz-değer En Büyük Öz- Kriik Değer Olasılık Değeri Vekör Hipoezi, H Sayısı Hipoez, H değer İsaisiği (%5) r r.7329 56.4959 32.832.* r r 2.32568 6.942 25.8232.4628 r 2 r 3.242586.94734 9.3874.42 r 3 r 4.23339 5.6638 2.5798.546 No: * işarei %5 anlamlılık seviyesinde değişkenler arasında eş-büünleşmenin varlığını gösermekedir. Tablo 7 de ise, eş-büünleşme analizinden elde edilen değişkenlere ilişkin uzun dönem kasayılar ile bunlara ilişkin sandar haalar ve isaisikleri sunulmakadır. Uyarlama kasayısının negaif ve isaisiki olarak anlamlı olması, herhangi bir şok sonrasında enerji ihalaındaki değişmelerin diğer değişkenler arafından düzelildiğini ve bunun da yaklaşık ay (2/.2) sürdüğünü gösermekedir. Elde edilen uyarlama kasayısına göre herhangi bir şok sonrası bağımlı değişkenin rendine inibakının oldukça hızlı olduğu da söylenebilir. * Tanısal esler çalışmada yer kaplamaması için verilmemişir. Bu esler isendiği akdirde yazarlardan emin edilebilir. 449

M.A.BİLGİNOĞLU C. DUMRUL / Journal of Yaşar Universiy 22 26(7) 4392-444 Tablo 7: Modele İlişkin Tahmin Edilen Uzun Dönem İlişkileri ve HDM Kasayısı IU GNP ENYOG KON TREND(6) -.38645-3.9998 -.57566 -.83 (.2875) (.4336) (.5744) (.465) HDM (Uyarlama) Kasayısı: -.2 (.27) [-4.4] No: Paranez içerisindeki rakamlar sandar haaları, köşeli paranez içindeki rakam isaisiğini gösermekedir. Tablo 7 den harekele ilgili değişkenlerin normalleşirme işlemlerinin sonucunda değişkenler arasındaki uzun dönem ilişki aşağıdaki gibidir. IU.3 GNP 3.9 ENYOG.5 KON. T (5) (5) numaralı denklemde model logarimik formda kurulduğu için değişkenlerin önündeki kasayılar aynı zamanda esneklik değerlerini vermekedir. Bu denkleme göre, enerji ihalaının enerji üreimine oranı ile GSMH, enerji yoğunluğu ve konularda kullanılan enerji mikarı arasında poziif ilişkiler söz konusudur. Enerji ihalaının enerji üreimine oranı ile GSMH arasında ilişkiyi göseren kasayının gelir esnekliğini gösermesi iibariyle enerji ükeiminin üsün bir mal olduğu oraya çıkmakadır. Ayrıca, birim hâsılayı üremek için gerekli enerji mikarını göseren enerji yoğunluğu değişkeni ile enerji ihalaının enerji üreimine oranı arasındaki poziif ilişki de enerji verimliliğinin önemini gösermekedir. Zira, enerji yoğunluğunun arması enerjinin verimli kullanılmadığını gösermeke ve enerji yoğunluğunun azalması halinde enerjide dışa bağımlılığın da azalacağı model iibariyle görülmekedir. Denklem (5) den görüleceği üzere en yüksek esneklik değeri de enerji yoğunluğuna aiir. Normalleşirme işlemlerinden oraya çıkan önemli bir bulgu da konu ükeimine ilişkin kasayının diğer kasayılara göre düşük olmasıdır. Başka bir deyişle, lieraürde de iddia edildiği üzere konu ükeiminin enerji ihalaına esnekliği düşükür. Tablo 8 de ise, normalleşirme işleminin yapıldığı enerji ihalaı değişkeninin zayıf dışsal olmadığı; yani, normalleşirmenin doğru yapıldığı bulgusu oluşmakadır. Bunun yanında GSMH değişkeninin de zayıf dışsal olmadığı bulgusuna ulaşılmışır. Böylesi bir durum, değişkenler arasında çif yönlü bir ekileşim olduğunu ve modelin sisem yaklaşımı ile ahmin edilebileceğini gösermekedir. Tablo 8: Uyumlama Kasayılarına İlişkin Olasılık Oran Tesi (Zayıf Dışsallık Tesi) Kısılama LR İsaisiği Serbeslik Derecesi Olasılık A, 2.83, A 2, 5.27.2 A 3,.9.29 A 4,.65.4 44

M.A.BİLGİNOĞLU C. DUMRUL / Journal of Yaşar Universiy 22 26(7) 4392-444 SONUÇ VE DEĞERLENDİRME Küreselleşmenin ve ikisadî büünleşmelerin son 3 yılda hız kazandığı dünya ekonomisinde ülkeler arasındaki karşılıklı bağımlılık da hızla armışır. Üreim fakörlerinin dengesiz dağılımı göz önüne alındığında karşılıklı bağımlılığın kaçınılmaz olduğu görülmekedir. Ancak, karşılıklı bağımlılığın ulusal güvenlik göz önüne alınarak konrol alında uulması gerekmekedir. Niekim, hem GÜ ler hem de GOÜ ler hammadde, ara malı, sermaye malı ve nihaî mallar konusunda kendi içlerinde alernaifler üremeye çalışmaka, bu amaçla ikisadî birlikler kurmakadır. 97 li yıllardan sonra dünya ekonomisi, Keynesyen ikisadın alın çağını sona erdiren perol krizleri ile karşı karşıya kalmışır. Bu krizler dünya ekonomisinin neredeyse perole dayalı olarak işlediğini gösermişir. Krizin ardından yaşanan sagflasyon ile dünya ekonomisinin işleyişi değişmiş ve neo-klasik eorinin poliika önerileri hızla uygulanmaya başlanmışır. Bu gelişmelerin yanı sıra özellikle perol bölgelerinde siyasal karmaşalar ve savaşlar da armışır. Büün bu gelişmeler enerjinin dünya siyaseinde ve ekonomisinde oldukça sraejik bir fakör olduğunu gösermekedir. Böylesi sraejik bir fakörün ulusal bağımsızlığın ve güvenliğin önemli bir belirleyicisi olması da kaçınılmazdır. Niekim, büün arışmalara ve ehlikelerine karşın nükleer enerjinin kullanılması enerjinin sraejik önemini gösermekedir. Dünya ekonomisindeki belirilen gelişmeler kalkınma sürecinde olan Türk ekonomisini 97 li yıllarda oldukça derinden ekilemiş ve 98 li yıllarda enerjide dışa bağımlılığın yol açığı dış borç krizi yaşanmışır. 98 li yılların ardından da Türk ekonomisi gelişikçe enerjiye olan ihiyacı armışır. Enerji ihiyacı ise, yuriçi kaynakların yeersizliğinden ve/veya yeerince kullanılmamasından dolayı yurdışı kaynaklardan elde edilmişir. Belirilen rend 96 lı yıllardan günümüze dek süren bir eğilime sahipir. Bu çalışmada Türk ekonomisinin enerjide bağımlılığının OECD ülkelerine göre yüksek olduğu ve yıllar iibariyle aradaki farkın açıldığı görülmüşür. Türk ekonomisinde ihal bağımlılığının OECD ülkelerine göre yüksek olmasının yanında enerji verimliliğinde bu ülkelere göre düşük bir performans espi edilmişir. Ayrıca, yüksek poansiyele rağmen rüzgâr, jeo-ermal ve suya dayalı enerji kaynaklarının oplam içerisinde çok düşük bir paya sahip olduğu ve enerji ihiyacının %9 ına yakınının kömür, perol ve doğal gaz gibi genelde ihalaa dayalı kaynaklardan karşılandığı da oraya çıkmışır. Enerjide dışa bağımlılık ve enerji verimliliğinin düşük olması birlike düşünüldüğünde, bu iki fakörün birbiri ile bağlanılı olduğu iddia edilebilir. Bu yüzden çalışmada kurulan modelde esas olarak enerji verimliliği emel alınmışır. Ham verilerden elde edilen önemli bir bulgu da, Türk ekonomisinde enerji kayıplarının yüksek düzeyde olmasıdır. Enerji verimliliğini ve enerji yoğunluğunu büyük ölçüde ekileyecek olan enerji kayıplarının önlenmesi için eknik alyapının gelişirilmesi enerji poliikalarında dikkae alınmalıdır. Çalışmanın ekonomerik uygulamasında ilk olarak birim kök esleri uygulanmış ve serilerdeki kırılmaları dikkae alan ve almayan esler iibariyle değişkenlerin birinci farkında durağan oldukları oraya çıkmışır. Bir ikisadî serinin birinci farkında durağan olmasının anlamı, bu değişkenlere uygulanacak bir poliikanın uzun dönemde de ekili olacağıdır. Başka bir deyişle, enerji bağımlılığına ve verimliliğine ilişkin poliika uygulamalarının ekin olacağı birim kök esleri iibariyle oraya çıkmışır. Ayrıca, Lee-Srazicich birim 44

M.A.BİLGİNOĞLU C. DUMRUL / Journal of Yaşar Universiy 22 26(7) 4392-444 kök esleri iibariyle ele alınan serilerdeki kırılmaların 97 li yıllarda yaşanan perol krizlerine, 99 yılında yaşanan Körfez Krizi ne ve 99 lı yılların sonunda doğal gazın konularda yoğun bir şekilde kullanıldığı dönemlere denk geldiği görülmüşür. Uygulanmanın ikinci aşamasında yapılan eş-büünleşme es sonuçlarına göre, enerji bağımlılığı ile GSMH, enerji yoğunluğu ve konularda kullanılan enerji mikarı arasında poziif ilişkiler espi edilmişir. Ele alınan bağımsız değişkenler arasına enerji bağımlılığını en çok ekileyen ekenin enerji yoğunluğu olduğu görülmekedir. Başka bir deyişle, Türk ekonomisinde enerji verimliliğinin düşük (enerji yoğunluğunun yüksek) olması ve bu durumun da enerjide dışa bağımlılığı ekileyen en önemli emen olduğu anlaşılmışır. Bu nedenle enerjide dışa bağımlılığı azalmada arz yönlü poliikalar kadar alebi düzenleyen ve enerjinin üm sekörlerde verimli kullanılmasını sağlayan poliikalar da önem arz emekedir. 442

M.A.BİLGİNOĞLU C. DUMRUL / Journal of Yaşar Universiy 22 26(7) 4392-444 KAYNAKÇA ALLAN, Pierre ve DUPONT, Cedric. (999), Inernaional Relaions Theory and Game Theory: Baroque Modeling Choices and Emprical Robusness, Inernaional Poliical Science Review, 2(): 23 47. ALTINAY, Galip. (27), Shor-Run and Long-Run Elasiciies of Impor Demand for Crude Oil in Turkey, Energy Policy, 35(): 5829 5835. ARI, Tayyar. (24), Uluslararası İlişkiler ve Dış Poliika, İsanbul: Alfa Yayınları. ASTERIOU, Dimirios ve HALL, Sephen G. (27), Applied Economerics, New York: Palgrave Macmillan. BIYIKOĞLU, H. Nadir. (27), Enerji, Doğalgaz ve Türkiye nin Avrupa Enerji Güvenliğindeki Rolü-I, 223, 6(7): 4. DPT. (993), 3. İzmir İkisa Kongresi, Sekörel Gelişme Sraejileri, 4 7 Haziran 992, DPT Yayını, Eskişehir: Anadolu Üniversiesi, A. Ö. Fakülesi Döner Sermaye İşlemesi Basımevi. EDİGER, Volkan Ş. (27), Enerji Arz Güvenliği ve Ulusal Güvenlik Arasındaki İlişki, iç.: Enerji Arz Güvenliği, Ankara: SAREM Yayınları, -47. EDİGER, Volkan Ş. ve BERK, İsemi. (2), Crude Oil Impor Policy of Turkey: Hisorical Analysis of Deerminans and Implicaions since 968, Energy Policy, 39(4): 232 242. ENDERS, Waler. (995), Applied Economeric Time Series, New York: John Wiley&Sons, Inc. ERDOGDU, Oya Safinaz. (27), The Effecs of Energy Impors: The Case of Turkey, MPRA Paper, No. 543, İnerne Adresi: hp://mpra.ub.uni-muenchen.de/543/ Erişim Tarihi: 4.2.2. FAVERO, Carlo A. (2), Applied Macroeconomerics, Oxford: Oxford Universiy Press. JOHNSTON, Jack ve DINARDO, John. (2), Economeric Mehods, New York: McGraw-Hill. GHOURI, Salman Saif. (2), Oil Demand in Norh America: 98-22, OPEC Review, 25(4): 339 355. GHOSH, Sajal. (29), Impor Demand of Crude Oil and Economic Growh: Evidence from India, Energy Policy, 37(2): 699 72. HAMZACEBİ, Coskun. (27), Forecasing of Turkey s Ne Elecriciy Energy Consumpion on Secoral Bases, Energy Policy, 35: 29 26. IEA. (2), Energy Balances of OECD Counries, Inernaional Energy Agency. İKV. (24), Avrupa Birliği nin Enerji ve Ulaşırma Poliikaları-Türkiye nin Uyumu, İsanbul. KADILAR, Cem. (2), Uygulamalı Çok Değişkenli Zaman Serileri Analizi, Ankara: Bizim Büro Basımevi. LEE, Junsoo ve STRAZICICH, Mark C. (2), Break Poin Esimaion and Spurious Rejecions wih Endogenous Uni Roo Tess, Oxford Bullein of Economics and Saisics, 63(5): 535 558. LEE, Junsoo ve STRAZICICH, Mark C. (23), Minimum Lagrange Muliplier Uni Roo Tes wih Two Srucural Breaks, Review of Economics and Saisics, 85(4): 82 89. LÜTKEPOHL, Helmu. (25), New Inroducion o Muliple Time Series Analysis, Berlin: Springer. MADDALA, G. S. (988), Inroducion o Economerics, New York: Macmillan Publishing Company. MEDLOCK, Kenneh B. ve SOLIGO, Roland. (2), Economic Developmen and End-Use Energy Demand, Energy Journal, 22(2): 77 6. NICHOLSON, Michael. (989), Formal Theories in Inernaional Relaions, Cambridge: Cambridge Universiy Press, 26 5. 443

M.A.BİLGİNOĞLU C. DUMRUL / Journal of Yaşar Universiy 22 26(7) 4392-444 SCHMIDT, Peer ve PHILLIPS, Peer C. B. (992), LM Tess for a Uni Roo in he Presence of Deerminisic Trends, Oxford Bullein of Economics and Saisics, 54(3): 257 287. SEVÜKTEKİN, Musafa ve NARGELEÇEKENLER, Mehme. (27), Ekonomerik Zaman Serileri Analizi: EViews Uygulamalı, Ankara: Nobel Yayınları. TARI, Recep. (26), Ekonomeri, İsanbul: Avcı Ofse. TCMB, Türkiye Cumhuriye Merkez Bankası, www.cmb.gov.r. TÜBİTAK. (23), Vizyon 223 Teknoloji Öngörü Projesi, Enerji ve Doğal Kaynaklar Paneli Raporu, Ankara. TÜİK. (2), Türkiye İsaisik Kurumu, www.uik.gov.r. ÜNLER, Alper. (28), Improvemen of Energy Demand Forecass Using Swarm Inelligence: The Case of Turkey wih Projecions o 225, Energy Policy, 36: 937 944. XIONG, Jiping ve WU, Ping. (28), An Analysis of Forecasing Model of Crude Oil Demand Based on Coinegraion and Vecor Error Correcion Model, iç. Proceedings of he Inernaional Seminar on Business and Informaion Managemen, IEEE Compuer Sociey. WEC. (27), Survey of Energy Resources 27, hp://www.worldenergy.org. WORLD BANK. (28), World Developmen Indicaors, Washingon, D.C. WEO. (World Energy Oulook), (29), Inernaional Energy Agency, hp://www.iea.org/exbase/nppdf/free/29/weo29.pdf. YAVUZ, Celalein. (27), Küresel Felake-Enerji Güvenliği İkilemi ve Milli Güvenlik, 223, 7: 8 29. ZHAO, Xingjun ve WU, Yanrui. (27), Deerminans of China s Energy Impors: An Empirical Analysis, Energy Policy, 35: 4235 4246. ZIRAMBA, Emmanuel. (2), Price and Income Elasiciies of Crude Oil Impor Demand in Souh Africa: A Coinegraion Analysis, Original Research Aricle Energy Policy, 38(2): 7844 7849. 444