Wegener Granülomatozisi (Olgu Sunumu)



Benzer belgeler
Sarkoidoz. MSS granülomatozları. Sarkoidoz. Sarkoidoz. Granülom / Granülomatoz reaksiyon

Üç Olgu Nedeniyle Wegener Granülomatözü

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 9 Ağustos 2016 Salı

İNVAZİV PULMONER ASPERJİLLOZ Dr. Münire Gökırmak. Süleyman Demirel Üniversitesi Göğüs Hastalıkları A.D.

İNVAZİF ASPERGİLLOZ Radyolojik Tanı. Dr. Recep SAVAŞ Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD, İzmir

AKCİĞER DIŞI TÜBERKÜLOZ OLGU SUNUMU. Dr.Onur URAL Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Maligniteyi taklit eden asemptomatik bir tüberküloz olgusu

İnvazif Fungal İnfeksiyonlarda Tanı Klinik-Radyolojik Yaklaşım. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar

DR.ENVER YALNIZ İZMİR DR. SUAT SEREN GÖĞÜS HASTALIKLARI VE CERRAHİSİ EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ

OLGU SUNUMU-1. Dr. Nazlım AKTUĞ DEMİR

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi

OLGU 3 (39 yaşında erkek)

mm3, periferik yaymasında lenfosit hakimiyeti vardı. GİRİŞ hastalığın farklı şekillerde isimlendirilmesine neden Olgu 2 Olgu 3

Wegener Granülomatözisi: Sekiz Olgunun Değerlendirilmesi

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

PRİMER SİLİYER DİSKİNEZİ HASTALARININ KLİNİK DEĞERLENDİRMESİ

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesinde Febril Nötropenik Hasta Antifungal Tedavi Uygulama Prosedürü

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Romatoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 28 Haziran 2016 Salı

İnterstisyel hastalıklar. klarında klinik değerlendirme. erlendirme

İlaç ve Vaskülit. Propiltiourasil. PTU sonrası vaskülit. birkaç hafta yıllar sonrasında gelişebilir doza bağımlı değil ilaç kesildikten sonra düzelir.

LENFOSİTİK VASKÜLİT PATERNİ LUPUS ERİTEMATOSUS İÇİN UYARICI MI?

MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ RADYASYON ONKOLOJİSİ ABD. Dr.Rashad Rzazade

PULMONER NODÜLLER: OLGU ÖRNEKLERİ İLE. Dr.Selen Bayraktaroğlu Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji AD/İZMİR

Abstract. Özet. Giriş. Olgu Sunumu. Başvuru: Kabul: Yayın:

Vaskülit nedir? Dr Figen Yargucu Zihni Ege Üniversitesi İç Hastalıkları-Romatoloji

NADİR Mİ, YOKSA?! Doç. Dr.Hülya KAŞIKÇIOĞLU. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi HAZİRAN 2010

Böbrekte AA Amiloidozis in Histopatolojik Bulguları ve Klinik Korelasyon

PULMONER VASKÜLİTLER. Dr. Füsun TOPÇU Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları A.B.D.

VASKÜLİTİK NÖROPATİ TEDAVİ REHBERİ Hazırlayanlar: Dr. Can Ebru Kurt, Dr. Yeşim Parman, Dr. Ersin Tan

Dr.Şua Sümer Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD KONYA

Churg-Strauss sendromu (iki olgu nedeniyle)

Ateş Nedeniyle Enfeksiyon Hastalıkları Kliniğine Yatırılarak Takip ve Tedavi Edilen Hastaların Değerlendirilmesi

OLGU SUNUMU 23 Kasım 2013

TÜBERKÜLOZ DIŞI MİKOBAKTERİ ENFEKSİYONLARI. Tanı ve Sorunlar. Süheyla SÜRÜCÜOĞLU. Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD Manisa

Radyoloji Dersleri 5: Akciğerin Kistik ve Kaviter Hastalıkları

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

Baş ve Boyun Patolojisi Slayt Semineri

FUNGAL İNFEKSİYONLARDA TANI SORUNLARI RADYOLOJİK SORUNLAR

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı

Erken Evre Akciğer Kanserinde

Karsinoid Tümörler Giriş Sınıflandırma: Göğüs Cer rahisi rahisi Göğüs Cer Klinik:

Olgu Eşliğinde Sepsise Yaklaşım

Olgu sunumu. Doç. Dr. Erkan Çakır. Bezmialem Vakıf Üniversitesi Çocuk Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı

M.B. 57 yaşında erkek Şikayet: Öksürük balgam halsizlik Öykü: 2002 yılında tüberküloz Bilinen başka hastalık, ameliyat öyküsü yok.

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar

Meme Olgu Sunumu. Gürdeniz Serin. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı. 3 Kasım Antalya

LEPROMATÖZ LEPRA (Olgu Sunumu)

NEFRİTİK SENDROMLAR. Dr.LATİFE ERDOĞAN Ekim 2013

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

HİPOFARİNKS KANSERİ DR. FATİH ÖKTEM

İmmünyetmezlikli Konakta Viral Enfeksiyonlar

Wegener Granülomatozunun Nadir Bir Formu: Eozinofilik Varyant

SOLİTER PULMONER NODÜL

Membranoproliferatif Glomerülonefriti Taklit Eden Trombotik Mikroanjiopatili Bir Olgu

OLGU SUNUMU/SENSİTİF MUTASYONLAR

15 Malignite ile Karışabilen Benign Bir Lezyon; Mukus Tıkacı

Olgularla Akciğer Hastalıkları Copyright 2011 AVES Yayıncılık Ltd. Şti.

Multipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ ÇOCUK NEFROLOJİ VE ROMATOLOJİ B.D. ÇOCUK NEFROLOJİ DERNEĞİ PATOLOJİ KURSU KASIM, 2016

VAKA SUNUMU. Dr. Neslihan Çiçek Deniz. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefrolojisi Bölümü

TORAKS DEĞERLENDİRME KABUL ŞEKLİ 2 (Bildiri ID: 64)/OLGU BİLDİRİSİ: MEME KANSERİ İÇİN RADYOTERAPİ ALMIŞ OLGUDA RADYASYON PNÖMONİSİ

DR.NEJLA YILMAZ GÖCEN Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD. Aralık 2017

OLGU SUNUMU. DOÇ. DR. VUSLAT KEÇİK BOŞNAK Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD.

TORAKS RADYOLOJİSİ. Prof Dr Nurhayat YILDIRIM

BOS GLUKOZ DÜġÜKLÜĞÜ ĠLE SEYREDEN TÜBERKÜLOZ MENENJĠT ÖN TANILI VARİCELLA ZOSTER MENENJİTİ OLGUSU

HIV Enfeksiyonu ve Tüberküloz Birlikteliğinin Değerlendirilmesi

AKUT PULMONER EMBOLİDE RADYOLOJİK ÖNEMLİ MESAJLAR

KLİNİK İNCİLER (ÜST SOLUNUM YOLU ACİLLERİ VE ALT SOLUNUM YOLU ENFEKSİYONLARI)

aspergillosis.org.uk ÖU 02/2009

MULT PL AKC ER METASTAZINI TAKL T EDEN PULMONER WEGENER GRANÜLOMATOZU: OLGU SUNUMU

Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu

Wegener Granülomatozu

Doç. Dr. Bilgin ARDA Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Onkoloji Bilim Dalı Olgu Sunumu 6 Aralık 2016 Salı

TÜBERKÜLOZ PERİTONİT VAKA SUNUMU

Akciğer Kanserinde Cilt Metastazları

HEMOPTİZİ. Yrd.Doç.Dr. Süreyya YILMAZ. Hemoptizi

Akciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ

KANSERDE RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME DOÇ. DR.İSMAİL MİHMANLI

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Servisi Olgu Sunumu 05 Temmuz 2017 Salı

KLİMİK İZMİR TOPLANTISI

HEMOPTİZİ. Yrd.Doç.Dr. Süreyya YILMAZ

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Olgu Sunumu 20 Ekim 2016 Perşembe

Romatizma BR.HLİ.066

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

44 yaşında kadın hasta flask paralizi ile başvurduğu dış merkezden sevk edildi. Şiddetli hipokalemisi(2 meq/lt) olduğu için KCl içeren infüzyon

Primer Kemik Lenfomaları Olgu Sunumu. Prof. Dr. Mustafa Benekli Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Ankara

İDİOPATİK İNTERSTİSYEL PNÖMONİLER (IIP) DE RADYOLOJİK BULGULAR. Dr. Recep Savaş Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji ABD İzmir

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı

1. OLGU. Tüberküloz Kursu 2008 Antalya

Selçuk Yüksel. Pamukkale Üniversitesi Çocuk Nefroloji Bilim Dalı

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı. Dönem 4 GÖĞÜS HASTALIKLARI STAJ TANITIM REHBERİ

Ventilatör İlişkili Pnömoni Tanısında Endotrakeal Aspirat Kantitatif Kültürü ile Mini-Bal Kantitatif Kültürü Arasındaki Uyum


Fungal Etkenler. Toplantı sunumları Dr.AyşeKalkancı. Santral Sinir Sistemi Enfeksiyonlarında Tanı. Ege Mikrobiyoloji Günleri-3

6 Mart 1993 tarihinde, ani başlayan akut deri. Bu yakınması bir hafta önce sol kolun üst tarafında. Lezyon, kısa süre içinde büyümüş, kontakt dermatit

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 13 Mart 2018 Salı

Transkript:

Wegener Granülomatozisi (Olgu Sunumu) Ahmet AKKAYA*, Erhan TURGUT*, Ünal ŞAHİN*, Aliye SARI**, Mustafa TÜZ*** * Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı, ** Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı, *** Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı, ISPARTA ÖZET Tüm organları tutabilen sistemik bir vaskülit olan Wegener granülomatozisinde (WG) sıklıkla akciğerlerin de tutulumu söz konusudur. Nekrotizan özelliği nedeniyle kaviter lezyonların gelişmesi başta maligniteler ve tüberküloz olmak üzere pek çok hastalıkla ayırıcı tanı gerektirmektedir. Tutulan sistemlere ait bulgular yanında akciğer lezyonlarının seyri de her olguda değişik olmakta ve klinisyen için tanı zorlaşmaktadır. İlk semptomu işitme kaybı olan otuzbeş yaşındaki kadın olgunun, üst ve alt solunum yolları yanı sıra renal ve nörolojik tutulumunun olması ve tedaviye olumlu yanıt alınması nedeniyle sunmayı uygun bulduk. Anahtar Kelimeler: Wegener granülomatozisi, tanı, tedavi. SUMMARY Wegener Granulomatosis (Case Report) Wegener Granulomatosis (WG), a systemic vasculitis, affecting all organs frequently involves lungs. Because of its necrotizing nature, it causes cavitary lung lesions. It must be differentiated from many diseases, particularly malign tumors and pulmonary tuberculosis infection. As the signs of involved organs and course of pulmonary lesions are different for all cases, the diagnosis is difficult. A thirty five years old woman, who had auditory impairment as baseline symptom, involvement upper and lower respiratory tract, diagnosed WG. Besides the respiratory system, neurologic and renal involvements were also present. WG case with multiple organ involvement and respond to treatment was discussed in this case presentation. Key Words: Wegener granulomatosis, diagnosis, treatment. Friedrich Wegener 1939 yılında üst ve alt hava yollarında granülomatöz inflamasyon, sistemik vaskülit ve fokal nekrotizan glomerülonefrit saptadığı ve böbrek yetmezliği ve sepsis ile hızla ölüme giden yeni bir hastalığı rinojenik granülomatozis olarak tanımlamıştır. Godman ve Churg 1954 de tanıda üç temel kriter olarak üst ve alt solunum yollarının granülomatoz inflamasyonu, arter ve venleri tutan jeneralize fokal nekrotizan vaskülit ve fokal nekrotizan glomerülonefriti belirlemiş ve hastalık daha sonra Wegener granülomatozisi adını almıştır (1-6). Tüberküloz ve Toraks Dergisi 2000; 48(2): 154-161 154

Akkaya A, Turgut E, Şahin Ü, Sarı A, Tüz M. Bizim olgumuzda sıklıkla karşılaşılan tüm tutulumlar saptanmış olup tanı, biyopsi bulguları ve saptanan pozitif cytoplasmic antineutrophil cytoplasmic autoantibody (canca) düzeyiyle desteklenmiştir. OLGU SUNUMU Olgumuz 35 yaşında bir ev hanımıydı. Son bir aydır baş ağrısı, öksürük, geniz akıntısı ve burun tıkanıklığı olan hasta her iki göz çevresinde gelişen şişliklerle, önce komplike sinüzit tanısıyla kulak burun boğaz (KBB) kliniğine yatırılarak geniş spektrumlu antibiyotik tedavisine alındı. Ancak tedaviye rağmen semptom ve bulgularda düzelme gözlenmedi. Hastanın 39 dereceye kadar ateş yükselmeleri oluştu. Öksürüğü artan hastada plöritik tarzda sağ yan ağrısı eklenmesi üzerine olası akciğer infeksiyonu düşünülerek akciğer grafisi çekildi. Bilateral kaviter lezyonlar saptandı. Daha sonra göğüs hastalıkları kliniğine devralınarak kaviter akciğer lezyonlarının ayırıcı tanısı için araştırılmaya başlandı. Özgeçmişinde yaklaşık üç ay önce bilateral otit geçirdiği ve takiben kısa süre içinde bilateral sensorinöral işitme kaybı geliştiği öğrenilen hastanın fizik muayenede TA: 100/60 mmhg, nabız: 120/dk, Ateş: 38 C olup genel durumu ortaydı. Deri ve mukozalar anemik görünümdeydi. Konjunktivalar hiperemikti ve sağda daha belirgin olmak üzere bilateral proptozis mevcuttu (Resim 1). Her iki kulakta işitme azlığı olan hasta ancak işitme cihazıyla duyabiliyordu. Boyun muayenesinde tiroid bezi (++) diffüz palpabl olarak saptandı. Solunum sistemi muayenesinde inspeksiyon palpasyon ve perküsyonda ek bulgu saptanmadı. Oskültasyonda ise her iki akciğer alanlarında yer yer ince-orta raller alınmaktaydı. Diğer sistem muayeneleri olağandı. Rutin laboratuvar incelemelerinde Hb: 8.5 g/dl, lökosit: 14800/mm 3 (parçalı %76, lenfosit %15), trombosit: 717000/mm 3 ve sedimentasyon hızı: 66 mm/saat olup biyokimyasal incelemeleri normaldi. İdrar incelemesinde dansite: 1006 ve ph: 6 olup mikroskobide çok sayıda dismorfik yapıda eritrosit ve bir kaç adet lökosit saptandı. Hastanın posteroanterior akciğer grafisinde sağ orta zonda 7-8 cm boyutlarında kalın cidarlı ortasında hava dansitesinde olasılıkla nekrotik alan bulunan kaviter bir lezyon mevcuttu. Takibeden günlerde tekrarlanan grafilerde sol alt zonda parakardiyak yerleşimli yaklaşık 3 cm çaplı ikinci bir lezyon geliştiği görüldü (Resim 2). Ancak bu lezyon homojen dansitede, sınırları düzenli olarak izleniyordu. Yapılan toraks bilgisayarlı tomografisinde (BT) sağ akciğer orta-alt lobda lokalize santralden posterior ve laterale, hiler seviyeden sağ hemidiyafragmaya kadar uzanan 65 x 75 x 75 mm ve sol akciğer alt lobda santral yerleşimli 35 x 40 x 40 mm ebatlarında keskin sınırlı, düzensiz kontürlü, spiküler uzanımlar gösteren, çevresinde milimetrik nodüller olan santrali kaviteli iki adet kitle lezyon izleniyordu. Ayrıca subkarinal ve Resim 1. Olgunun yüz görünümü ve bilateral proptozis. Resim 2. Olgunun PA akciğer grafisi. 155 Tüberküloz ve Toraks Dergisi 2000; 48(2): 154-161

Wegener Granülomatozisi (Olgu Sunumu) Resim 4. Olgunun paranazal sinüs BT görüntüleri. Resim 3. Olgunun toraks BT görüntüleri. sağda bronkopulmoner multipl lenfadenopatiler ile sağ orta lobda 15 mm lik bir nodüler lezyon ve sol akciğerde yaygın milimetrik nodüler gölgeler vardı (Resim 3). Bu bulgularla öncelikle spesifik infeksiyon düşünülen hastanın 3 kere yapılan bakışta balgamda AARB negatif bulundu. Bunun üzerine bronkoskopi yapıldı. Tüm lob ve segment ağızlarının açık olduğu hastada bronş mukozasının yer yer hiperemik ve frajil olduğu görüldü. Her iki akciğerden en az iki farklı yerden alınan bronş lavajı örneklerinin direkt bakışlarında AARB negatif olup nonspesifik bakteri ve mantar kültürlerinde üreme olmadı. Malignite olasılığı az da olsa balgam ve lavaj örneklerinin sitolojik incelemeleri yapıldı. Sonuçları class II olarak raporlandı. Eklem bulgusu olmamakla birlikte CRP ve RF düzeyleri yüksek saptanan hastada olası bir kollojenoza yönelik olarak yapılan ANA, Anti ds-dna, LE hücresi testleri de negatifti. Ayrıca Echinococ İHA testi de negatifti. Hastanın sinüzit nedeniyle yapılmış olan paranazal sinus BT de ise sağ frontal, tüm etmoid ve bilateral maksiller sinüsler oblitere ve septum sağa deviye idi. Septumda sağda daha belirgin mukozal kalınlaşma ve ileri derecede hipertrofi yanında lamina papricea yer yer destrüktif görünümdeydi. Ek olarak sağda daha belirgin olmak üzere her iki bulbus oculi çevresinde ödematöz doku artışı mevcuttu (Resim 4). Yapılan odyogramda ise yüksek frekanslarda daha belirgin olmak üzere sensorinöral işitme kaybıyla uyumlu bulgular saptandı. Tüm bu bulgular infeksiyöz bir hastalıktan çok inflamatuvar bir süreç ile uyumluydu. Hastanın üst ve alt solunum yollarındaki yer yer destrüksiyonla birlikte yoğun mukozal infltrasyon ve akciğerdeki kaviter lezyonlarla hematürinin birlikteliği nekrotizan natürde bir vaskülit olan Wegener granülomatozisini düşündürmekteydi. Nite- Tüberküloz ve Toraks Dergisi 2000; 48(2): 154-161 156

Akkaya A, Turgut E, Şahin Ü, Sarı A, Tüz M. Biyopsiyle alınan örneklerden 24 saatlik fiksasyon sonrası, parafin bloklar hazırlanarak 5 mikron kalınlığında kesitler alındı. Hematoksilen- Eozin boyaması yapılarak ışık mikroskobunda değerlendirildi. Histopatolojik incelemede yer yer granülamatöz iltihap odakları, polimorf ve lenfosit toplulukları arasında fibrinoid nekroz gösteren arteriyoller saptandı. Ayrıca arada Langhans tipi dev hücreler görüldü (Resim 5). Resim 5. Olgunun biyopsi örneğinden hazırlanan doku kesitleri. A. lenfositlerden oluşmuş iltihabi hücre infiltrasyonu, granülamatöz iltihap odağı ve damar duvarında fibrinoid nekroz (HE, x100). I- Granülomatöz iltihap, II- Damar duvarında fibrinoid nekroz. Resim 5. B. Damar duvarında fibrinoid nekroz (HE, x200). Bilateral sensorinöral işitme kaybının yanı sıra başka bir nörolojik bulgu olmamasına rağmen, yapılan elektronöromiyografi (ENMG) ile aksonal dejenerasyonlu pür motor polinöropatiyle uyumlu bulgular saptandı. Oldukça yaygın tutulumu olan hastaya tanı konduktan hemen sonra oral 1 mg/kg/gün prednizolon, trimetoprim 320 mg/gün+sulfametoksazol 1600 mg/gün (TMP/SMX) başlandı ve 1.5 mg/kg dozunda siklofosfamid IV infüzyonla uygulandı. Ancak gastrointestinal intolerans nedeniyle TMP/SMX 15 gün sonra kesildi. Tedaviye aynı dozlarda günlük oral prednizolon ve ayda bir IV siklofosfamid infüzyonu ile devam edildi. Bir ay sonraki kontrolünde CT ile kaviter lezyonların boyutunda belirgin küçülme ve canca düzeyinde ise belirgin bir azalma (11 U/mL) saptandı. Takiplerinde radyolojik ve klinik regresyon sağlanmakla birlikte, tanı konduktan yaklaşık üç ay sonra, alt ekstremitelerde daha yaygın olmak üzere nekrotik, ülsere deri lezyonları gelişti. Bunun üzerine hastaya topikal antibiyotik ve proepitelizan tedavi eklendi (Resim 6). Hastada WG de sıklıkla karşılaşılan tüm sistemlere ait bulguların olması nedeniyle invaziv sayılabilecek bir girişim olan böbrek ve açık akciğer biyopsileri yapılmadı. Resim 5. C. Lenfositlerden zengin iltihabi infiltrat (HE, x100). kim yapılan serum canca incelemesinde 23 U/mL düzeyinde pozitiflik saptandı. Bunun üzerine hastanın burun mukozasından biyopsiler alınarak doku örnekleri incelendi. Hastanın genel olarak remisyona girdiği kabul edilmekle birlikte WG de sık relaps izlendiğinden siklofosfamid tedavisine aynı dozda bir ay arayla ve steroid tedavisine de 1 mg/kg/gün dozunda oral yolla devam edilmesine karar verildi. Hasta halen aynı tedaviye devam etmektedir. TARTIŞMA WG tüm sistemleri tutabilen nekrotizan bir vaskülittir (1-11). Etyolojisi bilinmemekle birlikte değişik faktörler araştırılmaktadır. Örneğin silika 157 Tüberküloz ve Toraks Dergisi 2000; 48(2): 154-161

Wegener Granülomatozisi (Olgu Sunumu) Resim 6. Olguda gelişen nekrotik deri lezyonları maruziyetiyle WG gelişme riskinin yedi kat arttığı bildirilmiştir (1,11). Hastalığın renal tutulumu prognozu olumsuz etkileyen en önemli faktördür. Bu nedenle böbrek yapı ve fonksiyonlarının sağlam olduğu hastalar sınırlı form, buna karşın okkült hematüriden böbrek yetmezliğine dek geniş bir spektrumda renal tutulum olması ise yaygın form olarak değerlendirilmektedir (1-7). Genelde ileri yaşlarda sınırlı form daha sık ortaya çıkar, ancak ileri yaş kötü prognoz işareti olarak kabul edilmektedir (1-3,10). Günümüzde üst solunum yollarının tutulumunu E, alt solunum yollarının tutulumunu L ve renal tutulumu ise K hafleriyle sembolize eden ELK sınflaması kullanılmaktadır (12). E, EL, EK, L, LK, ELK tutulumlarından biri pozitif biyopsi ya da yüksek serum canca düzeyi ile birlikte olduğunda tanı konabilir. Ek olarak göz, orbita, deri, sinir sistemi ve eklemler gibi herhangi bir organda da tutulum saptanabilir (1). Hastalığın tanısında ELK klasifikasyonu yanı sıra Amerikan Romatoloji Koleji nin önerdiği kriterler de kullanılabilir (13): 1- İdrar sedimentinde eritrosit silendirleri yada her büyük büyütme alanında 5 den fazla eritrosit varlığı, 2- Nodül, kavite ya da sabit infiltrasyonlar gibi anormal akciğer radyolojisi, 3- Oral ülserler ya da nazal akıntı olması, 4- Biyopside granülamatöz imflamasyonun gösterilmesi (1). Olguların çoğunda önce üst ve alt solunum yollarının tutulumuna bağlı bulgular ortaya çıkmaktadır. Olguların %72 sinde üst hava yolları tutulumu saptanmaktadır. Subglottik stenoz canca pozitif olgularda en sık saptanan üst hava yolu bulgusu olmakla beraber hastayı doktora getiren en sık semptom süreğen bir burun akıntısı ve burunda tıkanıklıktır. Bunu takibeden dönemde gelişen nekrotik inflamasyon nedeniyle burun iskeletinde gelişen deformite semer burun adını alır. Kronik otitis media da sık bir bulgu olup orta kulağın tutulumuyla ileti ve kohlear tutulumla da sensorial tipte işitme kayıpları ortaya çıkabilir. Bizim olgumuzda da sensorinöral işitme kaybıyla birlikte burun tıkanıklığı vardı. Ancak semer burun saptanmadı. Paranazal sinüs BT de ise sağ frontal, tüm etmoid ve bilateral maksiller sinüsler oblitere ve septum sağa deviye idi. Septumda sağda daha belirgin mukozal kalınlaşma ve ileri derecede hipertrofi yanında lamina papricea da yer yer destrüktif görünüm saptandı. Akciğer tutulumu olguların yaklaşık 3/4 ünde saptanmakta ve %11 olguda izole akciğer tutulumu bulunmaktadır. Akciğer tutulumu asemptomatik olabileceği gibi yaygın alveoler hemorajiye bağlı hemoptizi ve hatta ileri olgularda solunum yetmezliğine de yol açabilir (1-6,8,14-16). Akciğerde izlenen infiltrasyonlar olguların yarısında kaviteleşirken ek olarak özellikle BT ile daha kolayca saptanabilen interstisyel ya da nodüler infiltrasyonlar bulunabilir. Akciğerdeki nodüller çok hızlı ilerleyebilir (17). Endobronşiyal lezyonlara sekonder atelektaziler de ortaya çıkabilir. Olgumuzda bronkoskopide trakea ya da bronşlarda obstrüksiyona neden olacak düzeyde inflamatuvar ya da skatrisyel bir lezyonla karşılaşılmadı. Olgumuzun toraks tomografisinde ise sağ akciğerde 65 x 75 x 75 mm ve sol akciğerde 35 x 40 x 40 mm boyutlarında, kenarları düzensiz, spiküler uzanımlar gösteren, çevresinde milimetrik nodüller olan santrali kaviteli iki adet kitle lezyon saptandı. Renal tutulum %57 olguda proteinüri, idrarda eritrosit ve eritrosit silendirleri ve ciddi olgularda üre ve kreatinin değerlerinde yükseklikle ortaya çıkmaktadır (1-6,18). Kesin tutulum böbrek biyopsisi ile gösterilmekle birlikte genelde nonin- Tüberküloz ve Toraks Dergisi 2000; 48(2): 154-161 158

Akkaya A, Turgut E, Şahin Ü, Sarı A, Tüz M. vaziv idrar incelemeleri diğer bulgularla birleştirildiğinde tanı ve tedavi seçiminde yeterli olmaktadır. Olgumuzda da idrar görünümü hafif koyu renkte olup sedimentinde bol miktarda dismorfik eritrosit görüldüğü için renal tutulum olduğu düşünüldü. Tekrarlanan idrar incelemelerinde de okkült hematürinin ısrar ettiği görüldü. Olguların üçte birinde ise çoğunluğu mononöritis multipleks formunda olmak üzere nörolojik tutulum vardır. Kranial sinir tutulumu da en sık 2., 6. ve 7. çiftler olmak üzere görülebilir. Olgumuzda ise farklı olarak ENMG ile aksonal dejenerasyonlu pür motor polinöropatiyle uyumlu bulgular saptandı. Cilt tutulumu %14 olguda en sık lökositoklastik vaskülit formunda ortaya çıkmaktadır. Ender olarak ekstra vasküler granülom ya da piyoderma gangrenozum görülebilir. Nörolojik ve kütanöz tutulumlar genellikle renal tutulumla birliktedir (1). Gözlerin öne doğru belirginleşmesi ya da konjunktivit, sklerit, üveit gibi göz bulguları %29 olguda ortaya çıkmaktadır. Retroorbital inflamasyon nedeniyle gelişen yumuşak doku kitlesi göz küresinin öne doğru belirginleşmesine (proptozis) yol açmaktadır. Bu durumun Grave s ya da lenfomadan ayırıcı tanısı için kimi zaman orbital biyopsi gerekebilir. Kulak tutulumu da ender olmayarak ortaya çıkmaktadır. Olgumuzda olduğu gibi kulak tutulumuna bağlı işitme kaybının olduğu olgular bidirilmektedir (1-6,9). Daha ender olmakla birlikte bazı olgularda parmak uçları ve topuklar gibi periferik organlarda nekroz ve gangrenler gelişebilir. Submandibuler tükürük bezlerinde bile tutulum görülebilmektedir (19-22). Doku örneklerinde dev hücrelerin temel olduğu granülomatöz bir inflamasyon ve histiyositlerin eşlik ettiği bazofilik nekroz görülür. Küçük arter ve venlerle kapillerlerin tutulduğu vaskülit tablosunda da dev hücrelerin yer aldığı granülomatöz inflamasyon ön plandadır. Patolojik bulgular hastalığın aktivitesine göre farklılık gösterebilir (1,23). Olguların yaklaşık yarısında romatoid faktör pozitiftir. Bazı olgularda hafif bir eozinofili ya da anemi eşlik edebilir. Sedimentasyon hızı yaygın tutulumu olan olgularda çok yüksek olabilir. canca, stoplazmadaki azurofilik granüllerde bulunan bir serin proteinaz olan proteinaz 3 e karşı gelişen otoantikor yapısında bir moleküldür. Yapılan araştırmalarda canca nın Wegener granülomatozu için yüksek düzeyde spesifik (%90) olup klinik aktivasyonla da korelasyon gösterdiği bulunmuştur (1). Sensitivitesi ise sınırlı hastalıkta %67 ve yaygın hastalıkta ise %96 oranındadır (1). panca ise miyeloperoksidaza karşı gelişen otoantikor olup Wegener granülomatozu dışında Churg Strauss sendromu ve mikroskobik polianjitis'te de pozitif olabilmektedir. Tedavide uzun süreli (tavsiye edilen süre genellikle 24 aydır) steroid ve immünsüpresan tedavi başarılı bulunmuştur. Tedavi yapılmayan olgularda ortalama yaşam süresi altı ay gibi çok sınırlı olmasına karşın efektif tedavi ile sürvi dört yılın sonunda %90 ları aşmaktadır. Ancak uygun tedaviye rağmen fatal seyreden olgular da bildirilmektedir (8). Prednizolon 1 mg/kg ve siklofosfamid 2 mg/kg dozlarda uygulanır. Siklofosfamid aralıklı dozlar şeklinde parenteral verilebildiği gibi sürekli olarak oral yolla da uygulanabilir. Klinik yanıt 2-8 hafta içinde alınır. Stabilite sağlandıktan sonra tedaviye en az bir yıl daha devam edilmesi önerilmektedir. Olgularda sıklıkla üst ya da alt solunum yollarında stafilokok kolonizasyonu olduğu ve bunun relapsları arttırdığı gösterilmiştir. Bu nedenle tedaviye trimetoprim/sulfametoksazol oral olarak eklenmesi başarıyı arttırmaktadır. (1, 24-26). Wegener granülomatozunda tutulan sistemlere ait bulguların ön planda olması nedeniyle çok değişik klinik tablolar ortaya çıkabilmektedir. Bu nedenle olası tanı açısından akılda tutulmalı ve özellikle maligniteler ve spesifik infeksiyondan ayırıcı tanısı yapılmalıdır (1-3,7,26). Bizim olgumuzda kaviter akciğer lezyonları ve hastanın genç yaşta olması nedeniyle öncelikle tüberküloz ya da olası bir fungal infeksiyon düşünüldü. Ancak hastanın tüm mikrobiyolojik incelemelerinin negatif olması yanı sıra kliniği de uyumlu değildi. Hastada ek olarak üst solunum yollarında BT ile destrüktif lezyonların gösterilmesi ve idrarda eritrositlerin varlığı multisistemik bir has- 159 Tüberküloz ve Toraks Dergisi 2000; 48(2): 154-161

Wegener Granülomatozisi (Olgu Sunumu) talığı akla getirmekteydi. Bunun üzerine akciğer ve böbreklerin tutulduğu Good Pasture ya da SLE gibi hastalıkların yanı sıra üst solunum yollarını da tutabilen Wegener granülamatozu ön tanısıyla serolojik incelemeler yapıldı. Ancak yüksek CRP ve RF pozitifliği yanında ANA ve anti- DNA tetkikleri negatifti. Buna karşın klinik bulguların uyumu yanında Wegener granülamatozu için %90 oranında spesifik olan serum canca değerinin pozitif olmasıyla tanı konan hastaya doku örneği alınması için burun mukoza biyopsisi planlandı. Hipertrofik olduğu görülen burun mukozasının değişik alanlarından alınan örneklerde nekrotizan inflamasyon yanında arteriyollerde yaygın vaskülit olduğu görüldü. Bu bulgularla tanı için gerekenden daha fazla kriter ortaya konmuş olduğundan hasta için invaziv olan böbrek ve akciğer biyopsileri yapılmadı. Buna karşın tutulumun akciğerlerde sınırlı olduğu olgularda bronkoskobik bulgular genelde yönlendirici olmadığından çoğu kez açık akciğer biyopsisi gerekmektedir (7). Olgumuzda tedavi başlandıktan sonra yapılan takiplerde BT ile kaviter lezyonların boyutunda belirgin küçülme saptanmıştır. Akciğer lezyonlarının takibinde BT ile, tedavi sonrası geride kalan fibrotik odaklar izlenebilir. Ancak bu odaklarda sonradan fibrotik kitleler ortaya çıkabildiği bilinmektedir (27). Olgumuzda takip sırasında gelişen nekrotik deri lezyonları yanı sıra malign piyodermiler şeklinde de olabilen deri tutulumlarında, sekonder infeksiyonlardan korunma yanında, lezyonları kontrol altına almak için yüksek dozda steroid tedavisi de gerekebilmektedir (28,29). Wegener granülomatozu farklı organ ve sistem tutulumlarıyla pek çok hastalıkla ayırıcı tanısı gereken bir antitedir. Bu nedenle, özellikle nekrotizan ve destrüktif bulgularla karşılaşılan olgularda, her hekimin akılda tutması gereken bir hastalık olduğu görüşündeyiz. KAYNAKLAR 1. DeRemee RA. Pulmonary vasculitis. In: Fishman AP (ed). Fishman's Pulmonary Diseases and Disorders. New York: McGraw-Hill Companies, 1998: 1357-74. 2. Rubin LJ. Pulmonary vasculitis and primary pulmonary hypertension. In: Murray JF, Nadel JA (eds). Textbook of Respiratory Medicine Philedelphia: WB Saunders Company, 1994: 1683-709. 3. Fauci AS. The vasculitis syndroms. In: Wilson JD, Brounwald E, Isselbacher KJ (eds). Harrisons Principles of Internal Medicine. New York: Mc Graw-Hill, 1991: 456-63. 4. Gibs AR, Anderson G. Pulmonary vasculitis and eosinophilic pneumonia. In: Brewis RAL, Gibson GJ, Geddes DM (eds). Respiratory Medicine. London: Bailiere Tindal 1990: 1165-82. 5. Kısacık G, Çöplü L. Pulmoner vaskülitler ve Behçet hastalığı. In: Barış Yİ (ed). Solunum Hastalııkları Temel Yaklaşım. Ankara: Türkiye Akciğer Hastalıkları Vakfı Yayınları, 1995: 385-94. 6. Beder S. Diffüz alveolar hemoroji. In: Numanoğlu N (ed). Klinik Solunum Sistemi ve Hastalıkları. Ankara: Antıp A.Ş. 1997: 540-55. 7. Ertürk A, Ulukavak T, Demirağ F ve ark. Wegener granülomatozisi (Akciğer tüberkülozunu ve kanserini taklit eden bir olgu nedeniyle). Tüberküloz ve Toraks 1998; 46: 269-73. 8. Canbakan B, Demirkaya M, Yüksel C ve ark. Wegener Granülomatozisi (Vaka Takdimi). Solunum Hastalıkları 1997; 8: 115-22. 9. Almadori G, Trivelli M, Scarano E,et al. Misleading clinical features in Wegener's granulomatosis. A case report. Journal of Laryngology & Otology, 1997; 111: 746-8. 10. Vassallo M, Shepherd RJ, Iqbal P, et al. Age-related variations in presentation and outcome in Wegener's granulomatosis. Journal of the Royal College of Physicians of London 1997; 31: 396-400. 11. Nuyts GD, Van Vlem E, De Vos A, et al. Wegener granulomatosis is associated to exposure to silicon compounds: a case-control study. Nephrology, Dialysis, Transplantation 1995; 10: 1162-5. 12. DeRemee RA. The nosology of Wegener's granulomatosis utilizing the ELK format augmented by c-anca. Adv Exp Med Biol 1993; 336: 209-15. 13. Leavitt RY, Fauci AS, Block DA, et al. The American College of Rheumatology 1990 criteria for the classification of Wegener's granulomatosis. Arthritis Rheum 1990; 30: 1101-7. 14. Savage CO, Harper L, Adu D. Primary systemic vasculitis. Lancet 1997; 49: 553-8. 15. Nolan P, Singh B. Specificity of canca for Wegener's granulomatosis. Australian & New Zealand Journal of Medicine 1996; 26: 720-1. 16. Travis WD, Fleming MV. Vasculitis of the lung. Pathology,1996; 4: 23-41. 17. Sacco O, Fregonese B, Gambini C, et al. Rapidly progressing pulmonary nodules in a 14 yrs old boy. Clin Imaging 1998; 22: 99-104. Tüberküloz ve Toraks Dergisi 2000; 48(2): 154-161 160

Akkaya A, Turgut E, Şahin Ü, Sarı A, Tüz M. 18. Schwarting A, Schlaak JF, Wandel E, et al. Human renal tubular epithelial cells as target cells for antibodies to proteinase 3 (canca). Nephrology, Dialysis, Transplantation 1997; 12: 916-23. 19. Stone JH, Millward CL, Criswell LA. Two genitourinary manifestations of Wegener's granulomatosis. Journal of Rheumatology 1997; 24: 1846-8. 20. Singh S, Kaura D, Kumari S, et al. Wegener's presenting as submandibular swelling. Sarcoidosis, Vasculitis and Diffuse Lung Diseases 1997; 14: 81-2. 21. Karjalainen A, Hakala M. Still another case of Wegener's granulomatosis with a digital gangrene. Scandinavian Journal of Rheumatology 1996; 25: 339. 22. Handa R, Wali JP. Wegener's granulomatosis with gangrene of toes. Scandinavian Journal of Rheumatology 1996; 25: 103-4. 23. Mark EJ, Flieder DB, Matsubara O. Treated Wegener's granulomatosis: distinctive pathological findings in the lungs of 20 patients and what they tell us about the natural history of the disease. Human Pathology 1997; 28: 450-8. 24. van Putten JW, van Haren EH, Lammers JW. Association between Wegener's granulomatosis and Staphylococcus aureus infection? European Respiratory Journal, 1996; 9: 1955-7. 25. Stegeman CA, Cohen Tervaert JW, de Jong PE, Kallenberg CG. Trimethoprim-sulfamethoxazole (co-trimoxazole) for the prevention of relapses of Wegener's granulomatosis. New England Journal of Medicine 1996; 335: 16-20. 26. Bajema IM, Hagen EC, van der Woude FJ, Bruijn JA. Wegener's granulomatosis: a meta-analysis of 349 literary case reports. Journal of Laboratory & Clinical Medicine 1997; 129: 17-22. 27. Attali P, Begum R, Ban Romdhane H, et al. Pulmonary Wegener's granulomatosis: changes at follow-up CT. Eur Respir J, 1998; 11: 510-3. 28. Gibson LE, Daoud MS, Muller SA, Perry HO. Malignant pyodermas revisited. Mayo Clinic Proceedings 1997; 72: 734-6. 29. Allen NB, Bressler PB. Diagnosis and treatment of the systemic and cutaneous necrotizing vasculitis syndromes. Medical Clinics of North America 1997; 81: 243-59. Yazışma Adresi: Dr. Erhan TURGUT Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Anabilim Dalı ISPARTA 161 Tüberküloz ve Toraks Dergisi 2000; 48(2): 154-161