Dr Ş. Rahmi Yılmaz Hacettepe Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi



Benzer belgeler
Bugün Neredeyiz? Dr. Yunus Erdem Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi

ASEMPTOMATİK ORGAN HASARIN ARAŞTIRILMASI. Dr. Rümeyza Kazancıoğlu Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

Arteryal Sertlik ve Nabız Dalga Hızı. Dr. Barış Afşar Konya Numune Hastanesi

SANTRAL KAN BASINCI. Melda Dilek Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi

SON DÖNEM BÖBREK YETMEZLİKLİ HASTALARDA VASKÜLER SERTLİK İLE VASKÜLER HİSTOMORFOMETRİK BULGULARIN KORELASYONU

Eskimeyen Yeniler: Nabız Hızı ve Nabız Basıncı

Obez Çocuklarda Kan Basıncı Değişkenliği ve Subklinik Organ Hasarı Arasındaki İlişki

Hipertansiyon. Prof Dr HüseyinYılmaz. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi

Hipertansiyon Tedavisinde Kan Basıncı Ölçümü: Evde mi? Ofiste mi? Ambulatuar mı?

Hemodiyaliz Hastalarında Salusin Alfa ve Beta Düzeylerinin Ateroskleroz ile İlişkisi

DİYABET TEDAVİSİNDE HEDEF KAN BASINCI:

Bir ARB Olarak Olmesartan. Prof. Dr. Tevfik Ecder İstanbul Bilim Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Nefroloji Bilim Dalı

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA REZİDÜEL RENAL FONKSİYON VE İNVAZİF OLMAYAN ATEROSKLEROZ BELİRTEÇLERİ İLİŞKİSİ

hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması

Hipertansiyon Tedavisi Dr Ömer Kozan DEÜTF İzmir

JNC 8 göre Hipertansif Hastanın Tedavide Kan Basıncı Hedefi Ne Olmalı

Hemodiyaliz Hastalarında Atriyal Fibrilasyon Sıklığı ve Tromboembolik İnmeden Koruma Yönelimleri

Beslenme ve İnflamasyon Göstergeleri Açısından Nokturnal ve Konvansiyonel Hemodiyalizin Karşılaştırılması

Hipertansiyon ve akut hipertansif atakta ne yapmalı? Prof. Dr. Zeki Öngen İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

KAN BASINCI KONTROLÜNÜ İYİLEŞTİRMENİN YOLLARI. Doç. Dr. Başol Canbakan Etlik İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi

RENAL TRANSPLANT ALICILARINDA SODYUM ATILIMI, BÖBREK HASARI VE EKOKARDİYOGRAFİK PARAMETRELERİN İLİŞKİSİ

PERİTON DİYALİZ HASTALARINDA KARDİYOVASKÜLER HASTALIK GELİŞME RİSKİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

Ani Kardiyak Ölüm: Önleyebilir miyiz? Doç. Dr. Yakup Ekmekçi Özel Ankara Güven Hastanesi

Dr. Şehsuvar Ertürk Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

Hipertansiyon ve Kronik Böbrek Hastalığı

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA KORONER AKIM REZERVİ VE KARDİYOVASKÜLER HASTALIK İLİŞKİSİ

Periferik Arter Hastalıklarına Yaklaşım. Dr. Murat İKİZLER Eskişehir, 201 3

Diyaliz Hastalarında Kan Basıncının Mortalite ile İlişkisi Doç. Dr. Gürsel YILDIZ Yeni Yüzyıl Üniversitesi Tıp Fakültesi

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA AKIM ARACILI DİLATASYON VE ASİMETRİK DİMETİLARGİNİN MORTALİTEYİ BELİRLEMEZ

PERİFERİK ARTER HASTALIĞI. Dr Sim Kutlay

KRONİK HEMODİYALİZ HASTALARINDA ENDOTEL PROGENİTÖR HÜCRELERİ, İNFLAMASYON VE ENDOTEL DİSFONKSİYONU

Diyaliz Hastalarında Antihipertansif İlaç Seçimi ve Pratik Öneriler

KORONER ARTER HASTALIĞINDA BETA BLOKERLER GÖZDEN DÜŞÜYOR MU?

HİPERTANSİYON. Günümüzün En Çok Öldüren Hastalığı

ASEMPTOMATİK HİPERÜRİSEMİYİ TEDAVİ EDELİM Mİ? Dr. Elif Arı Bakır Dr. Lütfi Kırdar Kartal EAH Nefroloji Kliniği

Hipertansiyon yönetiminde yapılan hatalar Nurol Arık

GEBELİK ve BÖBREK HASTALIKLARI

VAKA SUNUMU. Dr. Arif Alper KIRKPANTUR Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Ünitesi

Maskeli Hipertansiyonda Anormal Tiyol Disülfid Dengesi

GÜNÜN NOTLARI 10 Mayıs Perşembe. Sözlü Bildiriler. Poster Bildiriler. Prof. Dr. Ülver Derici Kongre Başkanı. 10 Mayıs 2018, Perşembe

Endotel disfonksiyonuna genel bir bakış

Prof. Dr. Ramazan Sarı Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalı

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KARDİYOLOJİ ANA BİLİM DALI ANTİHİPERTANSİF İLAÇLARIN İNVAZİV OLARAK ÖLÇÜLEN

Kronik Hipotansif Diyabetik Hemodiyaliz Hastalarında Midodrin Tedavisinin Etkinliği

Çok Kesitli Bilgisayarlı Tomografik Koroner Anjiyografi Sonrası Uzun Dönem Kalıcı Böbrek Hasarı Sıklığı ve Sağkalım ile İlişkisi

HİPERTANSİYON & EGZERSİZ

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Biyoistatistik AD, Bursa. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kardiyoloji AD, Bursa

Akış: Organ İskemilerinin Erken Tanısında Yeni Bir Uygulama: Laser Speckle Görüntüleme

Akut böbrek hasarının (ABH) önlenmesi: hangi sıvıyı tercih edelim? Doç.Dr. Halil Yazıcı İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

2.Valvüler kalp hastalıklarına cerrahi yaklaşım: Aort,Mitral, Trikuspit (2 saat)(yrd.doç.dr.şenol Gülmen)

Hemodinamik Monitorizasyon

Yurdumuzda erişkinlerde diyabet sıklığı %13.7 (TURDEP-II)

Hiperlipidemiye Güncel Yaklaşım

Çalışmaya katılan hasta sayısı: 7601 (7599 hastanın datası toplandı)

Takiplerde hastalarda hangi özelliklere dikkat edilmesi gerektiğini

T.C. ESKİŞEHİR OSMANGAZİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

Hipertansiyon Tedavisinde Yeni Klavuzlar, Tedavide Değişenler, Yeni Sorunlar

Hipertansiyon Tedavisinde Güncel Yaklaşımlar Dr. Mehmet KANBAY Nefroloji B.D. İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Fakültesi

Yeni Çalışmalar Hipertansiyon Kılavuzlarında Tedavi Hedeflerini Değiştirecek mi?

Hemodiyaliz Hastalarında Serum Visfatin Düzeyi İle Kardiyovasküler Hastalık Ve Serum Biyokimyasal Parametreleri Arasındaki İlişki

HEDEF KAN BASINCI NE OLMALI?

Akut Koroner Sendromlar ve Güncel Yaklaşım. Yrd.Doç.Dr. Hasan Büyükaslan Harran üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp A.D.

ST YÜKSELMESİZ AKUT KORONER SENDROMDA GİRİŞİMSEL TEDAVİ STRATEJİSİ

HİPERTANSİYONUN GÜNCEL TEDAVİSİ. Prof Dr Sümeyye GÜLLÜLÜ Uludağ Üniversitesi Tıp Fak. Kardiyoloji AD Tabipler Odası

Prof. Dr. Binali MAVİTAŞ Dicle Üniverstiesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi A.D.

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi

Ölçüm Aletleri Çalışması ş Sonuçları. Hastalıkları Derneği

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Nefroloji BD Olgu Sunumu 24 Ekim 2017 Salı

YÜKSEK KOLESTEROL VE İLAÇ KULLANIMI. Prof. Dr. Tekin AKPOLAT

Orta Yaşlı Primer Hipertansif Hastalarda Hedef Organ Hasarını Belirleyen Cystatin C değil, Ürik Asittir

PERİTON DİYALİZ HASTALARINDA İNFLAMASYON. Dr.Mahmut İlker Yılmaz. 25 Eylül 2010, Antalya

Metabolik Sendrom ve Diyabette Akılcı İlaç Kullanımı. Dr Miraç Vural Keskinler

KARDİYAK REHABİLİTASYON ÖĞR. GÖR. CİHAN CİCİK

Düşüğe Neden Olan Bir Hipertansif Fibromusküler Displazi Vakası. A Case of Hypertensive Fibromuscular Dysplasia Leading To Abortus

Koroner Mikrosirkülasyonun Fonksiyonel Açıdan Değerlendirilmesinde Kullanılan İnvazif Yöntemler. Dr. Murat Sezer İstanbul Tıp Fakültesi

Hipertansiyonda ACEİ KKB Tedavisi

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nefroloji Bilim Dalı, Ankara. Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kardiyoloji Anabilim Dalı, Kırıkkale

ANTİHİPERTANSİF İLACIMI NE ZAMAN ALMALIYIM? AKŞAM. Dr. Sedat Üstündağ Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nefroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi

DİYABETİK DİYALİZ HASTALARINDA GLİSEMİK DALGALANMA

Dr. Gökhan AKSAN Şişli Hamidiye Etfal E.A.H Kardiyoloji Kliniği 22/04/16

Hemorajik Şok Tedavisinde İntraaortik balon pompası. Doç. Dr. Halil DOĞAN Bakırköy Dr Sadi Konuk EAH Acil Tıp Kliniği

Prediyabetik ve Tip 2 Diyabetik Kadınlarda Kardiyovasküler Risk: Gerçekten Erkeklerden Daha Yüksek Mi?

YAŞA GÖRE HEDEF VE İLAÇ SEÇİMİ DEĞİŞMELİ Mİ?

Kronik Böbrek Hastalığında Retinol Bağlayıcı Protein-4 Düzeyindeki Artış Endotel Disfonksiyonun Yeni Bir Göstergesi mi?

HIV ile İlişkili Komorbiditeler Simpozyumu: Multidisipliner Bakım Ağı Oluşturma 4 Kasım 2016,(İstanbul)

Hemodiyaliz hastalarında resistin ile oksidatif stres arasındaki ilişkinin araştırılması

Dr Talip Asil Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı

Hipertansiyon. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı. Toplum İçin Bilgilendirme Sunumları 2015

ESANSİYEL HİPERTANSİYONLU HASTALARDA PLAZMA APELİN ve ADMA DÜZEYLERİ

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı

Diyet yoluyla Menakinon alımı, daha az Koroner Kalp Hastalığı riski ile ilişkili: Rotterdam Çalışma

KARŞIYAKA HİPERTANSİYON PREVALANS VE FARKINDALIK (KARHİP) ÇALIŞMASI

Hipertansif Hasta Gebe Kalınca Ne Yapalım?

Türk Hipertansiyon İnsidans Çalışması

Dinlenme Durumunun Değerlendirilmesi. Dinlenme durumunun değerlendirilmesi. Nabız ve Kan Basıncı. Nabız. Nabız

HİBRİD VASKULER CERRAHİDE ANESTEZİ DENEYİMLERİMİZ

Dolaşımın Sinirsel Düzenlenmesi ve Arteryel Basıncın Hızlı Kontrolü. Prof.Dr.Mitat KOZ

Acil Serviste Hipertansif Hastaya Yaklaşım

HEMODİYALİZ HASTALARINDA KORONER ARTER KALSİFİKASYON PROGRESYONU VE OSTEOPROTEGERIN / RANKL

Transkript:

Dr Ş. Rahmi Yılmaz Hacettepe Tıp Fakültesi Nefroloji Ünitesi

Hipertansiyon epidemiyolojisi Hipertansiyon, dünyada önlenebilir ölüm nedenleri içerisinde bir numaralı risk faktörüdür. 2000 yılı itibariyle dünyada erişkin nüfusun % 26.4 sının hipertansiyonu olduğu ve bu oranın 2025 yılında % 29.2 ye çıkacağı öngörülmüştür. Bir diğer deyişle, halen 972 milyon insanın hipertansiyonu vardır ve 25 yıl sonra bu rakam 1.5 milyarı aşacaktır.

Yüzde (%) PatenT (Prevalence, awareness, treatment and control of hypertension in Turkey) 50 40 30 31,8 27,5 36,1 20 10 0 Tüm grup Erkek Kadın Altun B, Arıcı M, et al. J Hypertension, 2005

Hipertansiyon rehber kitapları (guidelines) Kan basıncının doğru ölçümü Ofis kan basıncı ölçümü (Sfigmomanometre) ABKM Ev kan basıncı ölçümleri Hipertansif hastalarda kardiyovasküler risk değerlendirmesinin yapılması

2007 Guidelines for the Management of Arterial Hypertension (ESH ESC) Kardiyovasküler Riskin Sınıflaması Diğer risk faktörleri, organ hasarı veya hastalık Başka risk faktörü yok 1-2 risk faktörü > 3 risk faktörü, MS, organ hasarı veya diyabet KV veya renal hastalık Normal 120-129 veya 80-84 Yüksek normal 130-139 veya 85-89 Evre 1 140-159 veya 90-99 Evre 2 160-179 veya 100-109 Ortalama risk Ortalama risk Düşük ek risk Orta derecede ek risk Düşük ek risk Düşük ek risk Orta derecede ek risk Orta derecede ek risk Çok yüksek ek risk Yüksek ek risk Çok yüksek ek risk Yüksek ek risk Çok yüksek ek risk Orta derecede ek risk Yüksek ek risk Çok yüksek ek risk Evre 3 > 180 veya > 110 Yüksek ek risk Çok yüksek ek risk Çok yüksek ek risk Çok yüksek ek risk

Hipertansif Hastalarda Kardiyovasküler Risk Faktörlerinin Belirlenmesi Geleneksel risk faktörleri kardiyovasküler hastalık gelişiminin sadece %50 sini karşılamaktadır. Bu nedenle kardiyovasküler risk belirlenmesinde yeni testlere ihtiyaç duyulmaktadır. Üstelik risk faktörlerinin tedavisinin takibinde kullanılan geleneksel yöntemler yetersiz kalmaktadır. Risk faktörleri sadece yapısal hasar değil aynı zamanda fonksiyonel hasara da neden olmaktadır.

Girişimsel Olmayan Vasküler Fonksiyon Testleri FMD (Flow-mediated dilatation) PWV (Pulse wave velocity) Augmentation index Santral Kan Basıncı Ankle Brachial Pressure Index (ABPI)

Arteryal duvar yapısı Tunica adventitia Tunica media Tunica intima Endothelium Subendothelial connective tissue Internal elastic membrane Smooth muscle cells Elastic/collagen fibers External elastic membrane

Endotel: En büyük endokrin organ 1 ½ kg. 6 tenis kortu Semipermeable 9

Vasküler endotelyal fonksiyon Vasküler tonusun ayarlanması, Hücresel adhezyon moleküllerinin salınımı, Düz kas hücre proliferasyonu ve damar duvarında inflamasyonun engellenmesi Vazoaktif mediatörlerin (NO, endotelin) salınımı

Vasküler tonusun ayarlanması

Endothelial Dysfunction- Risk Factors Endotel - Risk Faktörleri Hypertension Diabetes Insulin resistance Dyslipedemia Oxidative stress & CHF Endothelial dysfunction Vasoconstriction Atherosclerosis Inflammation Plaque rupture Thrombosis Coronary events

Endotel fonksiyon bozukluğunu nasıl tespit edelim? Plasma belirteçleri Asymmetric dimetilarginine (ADMA), CRP, adhesion molekülleri von Willebrand faktör (vwf), plasminogen activator inhibitor-1 (PAI-1), thrombomodulin Endothelium-derived microparticles (EMPs) Endothelial progenitor cells (EPCs) Endotel ilişkili vazomotor yanıtın değerlendirilmesi Koroner veya önkol arterlerinde asetil kolin veya post-iskemik akım ilişkili dilatasyon

Endotel ilişkili vazomotor yanıtın değerlendirilmesi İlk olarak 1986 Ludmer ve ark. İntrakoroner asetilkolin enjekte etmiştir. Endotel fonksiyon testleri içinde gold standard olarak kabul edilmektedir. Son yıllarda periferal vasküler endotel fonksiyonlarının değerlendirilmesi için koldan invaziv olmayan yöntemler geliştirilmiştir. Farmakolojik (örneğin nitrogliserin) veya fizyolojik olarak endotelden NO ve diğer vazoaktif mediatörlerin salınımını stimüle ederek vasküler yanıtın değerlendirilmesi (FMD)

Flow mediated dilatasyon (FMD) Doppler ultrasonografi eşliğinde yapılan bu işlem endotel fonksiyonlarının belirlenmesinde sık kullanılan bir yöntem Üst ekstremite kan akımı kan basıncı kuffı yardımı ile engellenmekte, takiben kuff basıncı düşürülerek kan akımı tekrar sağlanmaktadır. Bu durum kan akımında ani bir artışa neden olmaktadır (Reaktif hiperemi). Reaktif hiperemi, damar duvarında stresi artırarak vazoaktif mediatörlerin salınımına ve akım ilişkili vazodilatasyona neden olmaktadır. Brakiyal arter çaplarının stres artışı öncesinde ve sonrasında doppler ultrasonografi ile ölçülmesi ile test sonuçları elde edilmektedir.

Brachial Artery Flow-Mediated Vasodilation 3.1 mm 3.6 mm Baseline 5 Minutes Post-Occlusion Blood Pressure Cuff Occlusion 1 Minute Release

FMD ölçümünü etkileyen faktörler Diyet Sigara Fiziksel aktivite Posture Vazoaktif ilaçlar Değişkenlik

Endotelden bağımsız vazodilatasyon FMD bozukluğu; vasküler düz kas fonksiyon bozukluğuna, vasküler yapıdaki anatomik bozukluğa veya endotelden bağımsız bir vazodilatasyona bağlı olarak ortaya çıkabilir. Düz kas gevşetici nitrogliserin kullanılarak ayırıcı tanı yapılabilir. Nitrogliserine yanıt alınamaması vasküler düz kas fonksiyon bozukluğunu düşündürecektir.

FMD ve KV risk Yapılan çalışmalarda kardiyovasküler morbidite ve mortalite için iyi bir belirteç olabileceğini göstermektedir.

FMD ve KV risk

The pulse is a wave of dilatation

Arteryal sertlik (stiffness) Damar elastisitesi ile ilişkilidir. Elastisitenin varlığı mikrodolaşımın yüksek basınca bağlı hasar görmesini engellemektedir. Diyastol esnasında yeterli koroner kan akımının oluşumunu sağlar. Aort duvarında elastisitenin azalması sertliğin oluşması, SKB nın ve artmasına, DKB nın düşmesine ve koroner arter perfüzyonun azalmasına neden olmaktadır.

Aort sertliği Aortta sertlik oluşumu SKB ve kalbin önündeki yükün artmasına DKB ve koroner kan akımının azalmasına neden olur. Takip eden dönemde sol ventrikül hipertrofisi gelişir. Koroner iskemi ortaya çıkar ve kardiyovasküler olayların gelişimi hızlanır. (McEniery, C. M. (2006) Br. J. Pharmacol. 148, 881 883) Arterlerde ortaya çıkan sertlik aynı zamanda stress artışına neden olarak aterosklerotik plak rüptürüne neden olabilir. (Van Bortel, L. (2002) J. Hypertens. 20, 1707 1709)

Arteryal sertliğin ölçülmesi Augmentation indeks Nabız şeklinin analizi PWV

Arteryal Nabız Hastalık tanısında radyal arter nabızın kullanılması birkaç bin yıl öncesine dayanmaktadır (Leake 1962). Radyal arter nabızın gerçek kayıtlarını ise 1863 EJ Marey sisli bir kağıt üzerine çıkarmıştır.

Sphygmogram Pressman ve Newgard (1963) tarafından applanation tonometri tekniğini kullanarak arteryal basınç dalgaları kaydedildi. Penaz (1973) ise parmaktan invaziv olmayan bir şekilde photopletismografi tekniğini kullanarak kan basıncı ve konturlarını ölçmeyi başardı.

Nabız dalgasının özellikleri Nabız dalgası ventriküler ejeksiyona ve arteryal sistemin elastik ve geometrik yapısına göre şekillenmektedir (Milnor 1989).

Nabız dalgası Arteryal sistem içerisinde dallanmalar ve kavşaklar ilerleyen nabız dalgasının yansımasına neden olmaktadır. İlerleyen ve yansiyan dalgalar aortada veya dallarında birleşmektedir. Yansıyan dalgalar diyastolde santral aortaya dönerek koroner akımı artırırlar. Aynı zamanda bu dalgalar, pulsatil enerjinin mikrovasküler yatağa ulaşmasını engelleyerek hasar gelişimini önler.

Augmentation indeks (AI) Aort kökünde sol ventrikül ejeksiyonuna bağlı yükselen basınç yansıyan basınç dalgası ile üstüste gelmektedir. Her iki dalganın kesiştiği nokta inflection point/aumentation point olarak isimlendirilmektedir. AI aortik basınç dalgasının yansıyan dalga nedeni ile yükselme miktarının nabız basıncına oranı olarak tanımlanmaktadır.

AI etkileyen faktörler Sol ventrikül atım hızı Asending aortanın elastisitesi Yansıyan dalganın zamanlaması Cinsiyet Boy Yansıyan dalga büyüklüğü Damar sertliği

AI ve Yaş Yaş ile AI arasında pozitif korelasyon tespit edilmiştir. Bu durum yüksek hızlı aortik dalgaların periferde yüksek hızlı yansıma dalgalarına yol açmalarına bağlıdır.

AI ve KV risk Koroner arter perfüzyonu ve nabız dalgası

AI ve KV risk Yapılan çalışmalar AI ve Kardiyovasküler morbidite ve mortalite arasında ilişki olduğunu göstermektedir.

AI ve kalp hızı AI ve kalp hızı arasındaki ilişki araştırıldığında bu iki parametre arasında lineer bir ilişki tespit edilmiştir. Her 10 atım/dk artış AI de %4 lük bir düşüşe neden olmaktadır. Tartiere, J. M. Et al. 2006;J. Hum. Hypertens. 20, 213 219 Lemogoum ve arkadaşları isoprenaline ile β-adrenoceptorleri uyardıklarında AI de ve periferal NDH da azalma olduğunu fakat aortik NDH da değişme olmadığını saptamıştır. Lemogoum, D.et al. 2004; J. Hypertens. 22, 511 517 AI santral arteryal dalga şekline göre hesaplanmalıdır.

Santral Kan Basıncı Brakiyal arter basınç ölçümü hipertansiyon tanısı ve takibi için kullanılan majör yöntemdir. Son yıllarda yapılan tedavi çalışmaları ve meta analizlerde kardiyovasküler risk değerlendirmesi için yeni kan basıncı ölçüm yöntemleri önerilmektedir. Aortik kan basıncı ölçülmesinin brakiyal arter ölçümlerine göre kardiyovasküler risk değerlendirmesinde daha doğru sonuçlar vereceği öne sürülmektedir. Safar, M. E. (2001) Curr. Opin. Nephrol. Hypertens. 10, 257 261

Nabız dalgası yayılımı

Basınç dalgasının amplifikasyonu Arnold, 1998Theoretical, Experimental and Clinical Principles, 4th edition

Periferik ve santral kan basınçlarının karşılaştırılması Pauca et al (1992).

İnvaziv santral bulgular KV risk değerlendirmesi için santral kan basıncının ölçümü değerli olmakla birlikte invazif olması ciddi sıkıntılara yol açmaktadır. Klinik pratikte (fluid-filled system) sıvı doldurma tekniği kullanılmaktadır. Son dönemde high-fidelity pressure transducer kullanımı sözkonusudur.

İnvazif olmayan santral kan basıncı ölçümü İnvazif olmayan santral kan basıncı ölçümü bilinen iki yöntemle yapılmaktadır. 1) Direk olarak karotid arter basınç dalgalarının kaydı ile santral basınç tahmini tahmini 2) Radial arterden basınç dalgalarının ölçümüne bağlı indirek aortik basınç tahmini

Basınç dalgalarının ölçümü i) Applanation tonometry: Damar duvarı üzerine basınç transducer ı yerleştirilerek yapılmaktadır. (ii) Echo tracking: Kan basıncı değişimine bağlı damar çapı değişikliklerini kaydetme esasına dayanmaktaır.

SKB ve KV risk (İnvazif yöntem)

İnvazif olmayan santral kan basıncı ve kardiyovasküler risk İnvazif olmayan yöntemlerle ölçülen santral sistolik kan basıncı ve nabız basıncı ile kardiyovasküler risk değerlendirmesi ilk olarak son dönem böbrek hastalarında yapılmıştır. (Safar, M. E. Et al. (2002) Hypertension 39, 735 738) (London, G. M.et al. (2001) Hypertension 38, 434 438) Bu çalışmalar; santral SKB ve NB nın tüm nedenlere bağlı ve kardiyovasküler mortalite için güçlü belirteçler olduğunu göstermektedir.

Santral kan basıncı ve antihipertansif ajanlar Vazodilator ilaçlar (nitrat benzeri) dalga yansımalarının büyüklüğünü ve dolayısı ile sistolik kan basıncının akut olarak düşürmektedir. Angiotensin ve kalsiyum girişinin engellenmesi de benzer etki göstermektedir. Kronik hipertansiyon, arteryal ve arteriyolar yansıma noktalarını fonksiyonel ve yapısal olarak değiştirmektedir. İlaç tedavisi bu yansıma noktalarında iyileşme sağlamıyorsa sistolik kan basıncındaki düşüş görülmeyecektir. London, G. M., Asmar, R. G. et al.(2004) J. Am. Coll. Cardiol. 43, 92 99

Kalp hızı ve santral kan basıncı Kan basıncı ve nabız büyümesi kalp hızından etkilenmektedir. Kalp atım hızının düşürülmesi ventriküler afterload u artırmaktadır. B blokörler, kalp hızını azaltarak santral kan basıncı ve nabız basıncında düşüşü hipertansiyonu olan hastalarda engellemektedir. Angiyotensin blokajının ise kalp hızını etkilemeden sistolik kan basıncı ve nabız basıncını düşürdüğü gösterilmiştir (CAFE study).

Pulse wave velocity (PWV)

PWV ölçüm yöntemleri Farklı alanlardan nabız dalga şekillerinin kaydedildiği transducer lar Farklı alanlardan kayıt alan EKG cihazı Osilometrik kan basıncı manşonu ve EKG kayıt cihazları Parmak ve ayak başparmağı dual channel fotopletismografi

Pulse wave velocity (PWV) Karotid-femoral PWV arteryal sertlik için gold standart kabul edilmektedir. Moens Korteweg eşitliği: C: dalga hızı E: elastisite h:duvar kalınlığı R:damar çapı p:sıvı dansitesi

PWV ve arteryal dağılım PWV orta yaştaki bir erişkin için Asending aorta: 4 msn -1 Abdominal aorta ve karotid arter: 5 msn -1 Brakiyal arter 7 msn -1 İliyak arter 8 msn -1

PWV ve arteryal sertlik PWV farklı bölgelerden bakıldığında sadece karotid-femoral PWV yaş ile artış göstermektedir. (Cameron et al. 2003; Diabetes Care 26, 2133 2138) Paini ve ark.hipertansif hastalarda PWV ile kardiyovasküler risk faktörleri arasında ilişki olduğunu göstermiştir. (Paini, A. Et al. 2006; Hypertension 47,371 376)

Nabız dalgaları sertleşmiş arterde daha hızlı yol almaktadır.

PWV ve KV risk Yapılan çalışmalarda,aorta-femoral PWV ile hipertansiyonu,diyabeti, böbrek yetmezliği olan hastalarda kardiyovasküler morbidite ve mortalite arasında ilişki tespit edilmiştir.

PWV ve KV risk Boutouyrie ve ark. 1000 in üzerindeki hipertansif hastada 1 S.D. kadar PVW artışının koroner veya kardiyovasküler olay için risk 1.42 kat artırdığını göstermiştir. Boutouyrie, P.et al.(2002) Hypertension 39, 10 15 Böbrek hastalarında yapılan çalışmalarda da NDH nın kreatinin klirensi ile ilişkili olduğu tespit edilmiştir. Ohya, Y.et al. 2006; Am. J. Kidney Dis. 47, 790 797

Ayak Bileği Brakiyal Basınç İndeksi Ayak Bileği Brakial Basınç İndeksi (ABPI) periferik damar hastalığı teşhisinde sıklıkla kullanılan yöntemdir. ABPI= Ayak Bileği Sistolik Basınç Brakial Sistolik Basınç

Testin avantajları Basit, invaziv olmayan ve tekrarlanabilen bir test olmasıdır. Johnston KW, et all:j Vasc Surg. 1987;6:147 151.26-28 Yapılan çalışmalarda ABPI ölçümlerinin interobserver güvenilirliliği yüksek, intra-observer değişkenliği ise %7.3-%12 arasında bulunmuştur. Farkouh ME, et al. J Gen Intern Med.1996;11(3):46.

ABPI değerleri American Diabetes Association normal ABPI değerlerini 0.91 1.3 arasında bildirmiştir. Hafif derecede iskemik hastalıkta 0.7-0.9 Orta derecede iskemik hastalıkta 0.41-0.69 İleri derecede iskemik hastalıkta <0.40

Testin Limitasyonları Normal değerlerini destekleyen çalışma sayısı literatürde yeterli değildir. Bugün için kabul edilen hesaplama yönteminde brakiyal sistolik kan basıncını etkileyecek fizyolojik varyasyonlar göz önünde bulundurulmamaktadır (örn solunumun kan basıncı üzerine etkisi).

Testin Limitasyonları Arteriyel kalsifikasyon olan yüksek riskli hasta grubunda (yaşlı,diabetik ve böbrek hastalarında) ölçüm tanısal olmamaktadır. Stein R et all.vasc Med. 2006;11:29 33. ABPI ölçümünün standart bir metodu yoktur. Atherosklerozun progresyonunu belirlemede sensitif değildir. McLafferty RB et all.arch Surg. 1997;132(8):836 840.

ABPI ve KV risk Düşük ABPI oranı kardiyovasküler hastalıklarda hem ölümcül hem de ölümcül olmayan komplikasyonlar için bağımsız risk faktörüdür. Wild SH, et all.diabetes Care. 2006;29:637 642. ABPI oranı düştükçe periferik vasküler hastalıklarda kardiyak mortalite oranı artmaktadır. Feringa HH et all. Arch Intern Med. 2006;166:529 535.

ABPI ve KV risk Yakın zamanda yapılan meta-analizde ABPI oranının kardiyovasküler mortalitede Framingham risk faktörlerinden bağımsız risk faktörü olduğu gösterilmiştir. Ankle Brachial Index Collaboration JAMA. 2008;300(2):197 208. 0.9 un altında ABPI oranı hem kadın hem de erkeklerde 3 kat artmış kardiyak mortalite ile ilişkili bulunmuştur Criqui MH et all. N Engl J Med. 1992;326:381 386. Sonuç olarak ABPI periferik damar hastalıklarında tanısal test olarak kullanılmakla birlikte risk değerlendirilmesi için de kullanılabilmektedir. Papamichael CM et all.am J Cardiol. 2000;86:615 618.

Ankle Brachial Index Collaboration JAMA. 2008;300(2):197 208.

Tartışma Morfolojik ve fonksiyonel vasküler hasar belirteçleri varolan vasküler hasarı göstermenin yanısıra kardiyovasküler risk belirlenmesinde de etkin bulunmaktadır. Bununla birlikte bu hasta grubu oldukça büyük bir topluluğu temsil etmektedir. Risk belirlenmesinde etkin stratejilere ihtiyaç duyulmaktadır.

Öneriler Düşük riskli prehipertansif hasta grubunda, NDH hipertansiyon progresyonu için bir belirteç olabilir. Yaşam değişiklikleri yapmış olan düşük riskli hasta grubunda akım ilişkili dilatasyon vasküler hasar belirlenmesi için hassa bir belirteç olarak kullanılabilir. Yüksek riskli hastalarda morfolojik ve fonksiyonel testlerin kombinasyonu risk belirlenmesinde kullanılabilir.

Öneriler Subklinik aterosklerozu tespit edilen hastalarda vasküler hasarın değerlendirilmesi için fonksiyonel testler kullanılabilir. Akım ilişkili dilatasyon, NBH ve AI altta yatan vasküler fonksiyon bozukluğuna eşlik eden patofizyolojik anormalikleri göstermektedir. Bu konuda bu testler konusunda karşılaştırmalı çalışmalara ihtiyaç vardır.

Teşekkürler!