EDİTÖRE MEKTUPLAR. Hipofosfatemik raşitizm



Benzer belgeler
Hipokalsemi. Prof.Dr.Enver ŞİMŞEK Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilimdalı

RAŞİTİZM VE OSTEOMALAZİ

Canan Albayrak, Davut Albayrak Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Hematoloji Bölümü, Samsun

D vitamini eksikliği ve önlenmesinde yeni öneriler

Nütrisyonel Rikets. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Kliniği

2013 NİSAN TUS DAHİLİYE SORULARI

Maternal serum 25 OH vitamin D düzeylerinin preterm eylem ve preterm doğumda rolü var mıdır?

D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

2) Kolekalsiferol (D 3)

Normalde kan potasyum seviyesi 3,6-5,0 mmol/l arasındadır.

Ca; Ca+2; Serum calcium; Ca++; Calcium blood test:

VİTAMİN D DÜZEYİ NE OLMALI. PROF.DR.TEVFİK SABUNCU Harran Üniversitesi, Tıp Fakültesi Endokrinoloji Bilim Dalı

NütrisyonelRikets. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Kliniği

SİSTİNOZİS KAYIT SİSTEMİ VERİ ALANLARI (*) ile belirtilen alanların doldurulması zorunludur. Hasta Demografik Bilgileri

GENETİK HASTALIKLARDA TOPLUM TARAMALARI

LOKAL PRİLOKAİNE BAĞLI METHEMOGLOBİNEMİ: OLGU SINUMU METHEMOGLOBINEMIA DUE TO LOCAL PRILOCAINE: CASE REPORT

Teori (saat/hafta) Laboratuar (saat/hafta) ÇOCUK HASTALIKLARINDA BES305 5.Güz

Magnezyum (Mg ++ ) Hipermagnezemi MAGNEZYUM, KLOR VE FOSFOR METABOLİZMA BOZUKLUKLARI

Amino Asit Metabolizması Bozuklukları. Yrd. Doç. Dr. Bekir Engin Eser Zirve Üniversitesi EBN Tıp Fakültesi Tıbbi Biyokimya ABD

Konjenital adrenal hiperplazi. Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

Topaloğlu R, ÖzaltınF, Gülhan B, Bodur İ, İnözü M, Beşbaş N

ÇOCUKLARDA KRONİK BÖBREK HASTALIĞI Küçük yaş grubunda doğumda başlayabilen Kronik böbrek yetersizliği Son evre böbrek yetmezliği gelişimine neden olan

Güncel Kılavuzlar Eşliğinde KBH Komplikasyonlarının Yönetimi. D Vitamini. Dr. Nur Canpolat İ.Ü Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Nefroloji Bilim Dalı

NÖROMUSKÜLER HASTALIKLAR TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI

MULTİVİTAMİN PREPARATI KULLANIMINA İKİNCİL GELİŞEN D VİTAMİNİ İNTOKSİKASYONU: 3 OLGU SUNUMU

BİRİNCİ BASAMAKTA AKILCI LABORATUVAR KULLANIMI

Vitamin D Prof. Dr. Gülçin Saltan İşcan AÜEF Farmakognozi ABD

Normalde kan potasyum seviyesi 3,6-5,0 mmol/l arasındadır.

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji AD Prof. Dr. Filiz Aydın

Vitamin metabolizması bozukluklarında laboratuvar. Prof.Dr.Dildar Konukoğlu

Gebelik ve Trombositopeni

Raşitizm D Vitamini Hangi Besinlerde Bulunur? Anne Sütünde Yeterince D Vitamini Var mıdır?

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

Büyüme Hormonu Stimülasyon Testi; Growth hormone stimulation test; Arginine test; Arginine-GHRH test ;

DEMİR İÇEREN İLAÇLARLA ZEHİRLENME UZM.DR. SEVGİ YUMRUTEPE MALATYA EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ 22.O4.2018

Kronik Böbrek Hastalığında Kolekalsiferol ün Etkisi

Dr. Nilgün Çöl Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD. Sosyal Pediatri BD.

TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ

AMİNOASİTÜRİ. İdrarda Aminoasit; İdrarda Aminoasit için normal değerler:

D vitamini ve gebelikte kullanımı. Dr Ayşegül Özel İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Perinatoloji Bilim Dalı

HEMODİYALİZ HASTALARINDA 25-OH-D VİTAMİNİ. Dr. Ebru Aşıcıoğlu

TUBULOPATİLER. Dr Salim Çalışkan

Sistinozis ve Herediter Multiple Ekzositoz Birlikteliği

III. BÖLÜM EDİNSEL SAF ERİTROİD DİZİ APLAZİSİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

OBEZİTE CERRAHİSİNDEN SONRA KALSİYUM, B1 ve B2 VİTAMİNİ ALIMININ ÖNEMİ

VIII. FAKTÖR XII EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU BÖLÜM ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013

RAŞİTİZM VE OSTEOMALAZİ

[embeddoc url= /10/VÜCUT-SIVILARI.docx download= all viewer= microsoft ]

G6PD B: En sık görülen normal varyanttır. Beyaz ırk, Asya ve siyah ırkın büyük bir kısmında görülür (sınıf-iv).

Zeytinyağı ve Çocukluk İnsanın çocukluk döneminde incelenmesi gereken en önemli yönü, gösterdiği bedensel gelişmedir. Doğumdan sonraki altı ay ya da

Kordon kanı testinde anormal seviyeler ne anlama gelir?

Naciye Sinem Gezer 1, Atalay Ekin 2

SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ

İLK 1000 GÜNDE UYGULANAN BESLENME POLİTİKALARI VE GELECEK NESİLLERE ETKİSİ

FOSFOR DENGESİ ve HİPERFOSFATEMİNİN KLİNİK SONUÇLARI

Türkiye'de yaşayan 345 Suriyeli Göçmenin Hemodiyaliz Deneyimi: Türk Hemodiyaliz Hastaları ile Karşılaştırılmalı Veri Tabanı Çalışması

MENOPOZ. Menopoz nedir?

KALSİYOTROPİK İLAÇLAR

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ABD Prof. Dr. Filiz Aydın

IV. BÖLÜM GLUKOZ 6 FOSFAT DEHİDROGENAZ ENZİM EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

LABORATUVAR TESTLERİNİN KLİNİK YORUMU

OLGULARLA HİPOKALSEMİ YÖNETİMİ. Dr. İbrahim Şahin İnönü Üniversitesi, Endokrinoloji ve Metab. BD..

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

Vitamin D bağımlı raşitizm Tip I ve Tip II: Olgu sunumları

Herediter Meme Over Kanseri Sendromunda. Prof.Dr.Mehmet Ali Ergün Gazi Üniversitesi Tı p Fakültesi T ı bbi Genetik Anabilim Dalı

Üriner Sistem Taş Hastalığında Metabolik Değerlendirmede Kullandığım Algoritmler

FOKAL SEGMENTAL GLOMERÜLOSKLEROZ (FSGS) VAKA SUNUMU ÖZGE ÖZEROĞLU

Osteomalazi. I. Patogenez. Ümit ÖLMEZ

EDİNSEL KANAMA BOZUKLUKLARI VE KALITSAL TROMBOFİLİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU I. BÖLÜM TROMBOTİK TROMBOSİTOPENİK PURPURA TANI VE TEDAVİ KILAVUZU...

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Endokrinoloji BD Olgu Sunumu 17 Ekim 2017 Salı

Hipofosfatemi Hiperfosfatüri

Çocukta Analjezik Antipiretik Kullanımı

Bu amaçları yerine getirebilmek için genetik danışmanın belli basamaklardan geçmesi gerekir. Bu aşamalar şunlardır:

Konjenital adrenal hiperplazi (KAH) Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİNİN TOTAL TİROİDEKTOMİ SONRASI HİPOKALSEMİ RİSKİ ÜZERİNE ETKİSİ

Persistan veya Rekürren Hiperparatiroidism TANI. Doç. Dr. Özlem ÜSTAY TARÇIN Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları

V. BÖLÜM HEREDİTER SFEROSİTOZ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU ULUSAL TEDAVİ KILAVUZU 2011

AMİNO ASİT, KANTİTATİF (PLAZMA, İDRAR)

D Vitaminine Dirençli Raşitizmde Serum ve İdrarda Çinko, Bakır, Magnezyum Düzeyleri

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Teori (saat/ha fta) BESLENME İLKELERİ II BES Bahar Önkoşullar

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

çocuk hastalıkları D Vitamini ve Raşitizm

T. C. MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

T. C. MUĞLA SITKI KOÇMAN ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

MULTİPL MYELOM VE BÖBREK YETMEZLİĞİ. Dr. Mehmet Gündüz Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji B.D.

METABOLİK KEMİK HASTALIKLARI

Konjenital adrenal hiperplazi

Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesinde İzlenen Olgularda Akut Böbrek Hasarı ve prifle Kriterlerinin Tanı ve Prognozdaki Önemi. Dr.

Yenidoğan Sepsisi Tanı ve Tedavisinde Son Gelişmeler

KALSİYUM METABOLİZMASINI DÜZENLEYEN HORMONLAR

Polikistik Over Sendromu ve Hiperandrojenemi

IV. FAKTÖR VII EKSİKLİĞİ TANI VE TEDAVİ KILAVUZU BÖLÜM ULUSAL TANI VE TEDAVİ KILAVUZU 2013

PERİTON DİYALİZİ HASTALARINDA AKIM ARACILI DİLATASYON VE ASİMETRİK DİMETİLARGİNİN MORTALİTEYİ BELİRLEMEZ

TPOG İSKİP Merkez Çalışma Kodu: Hasta TC Kimlik No Hasta İsim, Soyadı. Gönüllü Bilgilendirilmiş Onam Formu. Sayın Anne Babalar,

TAURİNİN İSKEMİ REPERFÜZYON HASARINDA MMP-2, MMP-9 VE İLİŞKİLİ SİNYAL İLETİ YOLAĞI ÜZERİNE ETKİLERİ

Kemik Doku. Prof.Dr.Ümit Türkoğlu

TAM KAN SAYIMININ DEĞERLENDİRMESİ

NAZOFARENKS KARSİNOMUNDA CLAUDIN 1, 4 VE 7 EKSPRESYON PATERNİ VE PROGNOSTİK ÖNEMİ

Aldosteron tansiyon ve vücut sıvı dengesini ayarlayan böbrek üstü bezlerinden salgılanan bir hormondur. Kandaki miktarına bakılır.

Transkript:

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi 2005; 48: 363-367 Editöre Mektup EDİTÖRE MEKTUPLAR Hipofosfatemik raşitizm Dr. Sevinç 1 ve arkadaşlarının X e bağlı hipofosfatamek rikets: bir vaka takdimi başlıklı yazılarını ilgi ile okudum. Bu vakada hastanın şikayetlerinin nispeten geç başlamış olması vitamin D bağımlı raşitizmi dikkate getirse de kalsiyum düzeyinin normal sınırlarda bulunması dolayısıyla bu olasılık çok uzaktır 2. Vakada 25-OHCC (kolekalsiferol) ve 1,25- (OH) 2 CC düzeyleri tayin edilmiş olsa idi daha iyi bir değerlendirme yapılabilirdi. Tip 1 bağımlı raşitizm vakalarında 25-OHCC normal, 1,25-(OH) 2 CC ve camp azalmış ve normal fosfaturi beklendiğinden, hastanın fosfor ve 1α(OH)CC e cevap vermesine rağmen zayıf olasılıktır. Tip II de 1,25-(OH) 2, CC ve PTH, camp ve aminoastidüri artmış olacağı gibi Iα(OH) CC de cevap beklenmezdi 3. Yazarların X e bağlı hipofosfatemik raşitizm varsayımı hastanın erkek çocuk olması dolayısıyla reddedilemez de 1,25-(OH) 2 CC in çok düşük olması tanıyı destekleyen bir bulgu olurdu. Annenin, babasının ve varsa dayıların incelenmesi de yardımcı olabilir. Hastanın aminoasitürisinde artma olmadığına göre tirozinemi, sistinozis, Fanconi ve Lowe sendromları üzerinde durulmasa da otozomal katılımlı tiplerden dominant şekilde 1,25-(OH) 2 CC düzeyinin normal, resesif şekilde ise çok düşük bulunması ayırıcı tanı yönünden faydalı olurdu kanısındayım. Bu hastanın CC (kolekalsiferol) metabolitleri tayini yanında (varsa) dayıların incelenmesi ve gen düzeyinde çalışılmasının gerektiği kanısındayım. Bu vaka dolayısıyla vurgulamak istediğini hipofosfatamik raşitizmde moleküler çalışmaların patogeneze ışık tutmasıdır. X-kromozomunun üzerinde bulunan raşitizm geni PHEX-(fosfat regule eden endoperoksidaz) mutasyonunun, onkojenik raşitizmde tümör hücrelerinden sekrete edilen (matriks ekstraselluler fosfoglukoprotein) MEPE gibi fosfatürik etki göstermesi dikkat çekicidir. Kemik ve dentin ekstrasellülar (dentin matriks protein-1, osteopontin, dentin sialofosfoglukoprotein, kemik sialoproteini II) matriks proteinlerine çok yakın benzerlik gösteren MEPE de fosfatürik etki göstermektedir. PHEX-ekspresyonu kalsitriol [1,25(OH 2 ), CC] ile suprese edildiği gibi muhtemelen PHEX ekspresyonu da kalsitriol oluşunu 1α hidroksilaz ve 24 hidroksilaz aktivitelerini etkileyerek değiştirmektedir 4. Bu bilgiler onkojenik raşitizm patogenezini iyi bir şekilde açıkladığı gibi hipofosfatemik raşitizmin tedavisinde 1,25-(OH) 2 kolekalsiferolün sodyuma bağımlı fosfat ko-transporterlerini (NaPI) nükleer düzeyde regüle ederek fosfateminin düzelmesine yardımcı olmasının açıklanmasına da yardımcı olabilir. Prof. Dr. Şinasi Özsoylu Beysukent, Altınşehir Sitesi No: 30, 1. Sevinç N, Türkmen M, Soylu A, Kavukçu S. X e bağlı hipofosfatamik rikets. Bir vaka takdimi. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi 2005; 48: 49-53. 2. Özsoylu Ş. Cholecalciferol dependent rickets. Lancet 1997; 349: 728 (letter to editor). 3. Özsoylu Ş. Raşitizmin sınıflandırılması. Özsoylu Ş. (ed). Pediatride Yenilikler. Arısan Matbaacılık ve Ambalaj Sanayi, 1983, 169-173. 4. Rowe PSN. The molecular background to hypophosphatemic rickets. Arch Dis Child 2000; 83: 192-196.

364 Editöre Mektup Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi Ekim - Aralık 2005 Cevap Riketsin tipik klinik bulguları olan hastada, yapılan görüntüleme ve kan tetkikleri ile de rikets tanısı doğrulandı. Serum kalsiyum düzeyi normal, fosfor düşük, alkalen fosfotaz yüksek ve parathormon düzeyleri normal bulunduğundan ve geç başlangıçlı olduğundan fosfopenik rikets düşünüldü. Hiperfosfatürisi de tespit edilen hastada fosfopenik rikets ayırıcı tanısına gidildi. Öncelikle tümöre bağlı fosfopenik rikets ayırt edildi. Yapılan incelemeler sonunda Fanconi sendromu ve renal tübüler asidoz düşünülmedi. Kalıtsal primer hiperfosfatüri düşünülen hastada ailede benzer hastalık tespit edilmedi. Kan 1,25 (OH) 2 düzeyi ve genetik çalışma ekonomik yetersizlik nedeni ile yapılamadı. Bu durumda otozomal dominant ve otozomal resesif hipofosfotermik rikets, klinik ve laboratuar bulguları ile ekarte edildi. 1,25 (OH) 2, X e bağlı hipofosfotemik riketsde düşük olabileceği gibi normal de tespit edilebilir 1. Otozomal resesif hipofosfotemik riketsde ise 1, 25 (OH) 2 yüksek tespit edilebilir 2. Ancak hastada hiperkalsüri olmaması nedeni ile otozomal resesif tip düşünülmedi. Otozomal dominant hipofosfotemik kemik hastalığında ise riketsin klinik bulguları oktur ve minimal iskelet değişiklikleri vardır. Riketsin radyolojik bulguları da genellikle yoktur. Serum kalsiyum, parathormon, 1,25 (OH) 2 düzeyi ve idrarla kalsiyum atılımı normal bulunur 1,2. Yukarıda yaptığımız ayırıcı tanı tartışması, vaka raporumuzda da ayrıntılı olarak bildirilmiştir. Hastanın genetik çalışması yapılamadı ve kan 1,25 (OH) 2 düzeyini de ölçülemediği ifade edilmiştir. Söz konusu laboratuvar incelemeleri uygulanmamasına rağmen hastada geç başlangıçlı rikets olması, klinik bulgular ve yapabildiğimiz laboratuvar incelemeleriyle X e bağlı hipofosfotemik rikets tanısı düşünülmüş ve tedaviye de çok olumlu bir yanıt alınmıştır. Bu özellikteki vakalar seyrek görülmesi, geç başlangıçlı rikets olması ve özellikle hastanın daha önce iki farklı hastaneye başvurmasına karşın ilgili tanının düşünülmemesi nedeni ile vakamızı sunarak, tanıya yaklaşımının vurgulanması amaçlanmıştı. Doç. Dr. Nilgün Sevinç Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi 1. Chesney RW. Metabolic bone disease In: Behrman RE, Kliegman RM, Jenson HB, (eds). Nelson Teştbook of Pediatrics (16 th ed). Philadelphia. WB Saunders, 2000: 2136-2137. 2. Carpenter TO. New perspectives on the biology and treatmento f X linked hypophosphatemic rickets. Pediatr Clin North Am 1997; 4: 443-455.

Cilt 48 Sayı 4 Editöre Mektup 365 Akkiz methemoglobinemi Dr. Aydoğan 1 ve arkadaşlarının Prilokaine bağlı tosik methemoglobinemide intravenöz askorbik asit kullanımı iki vaka takdimi başlıklı yazılarını ben de okudum. Konuya ilgim dolayısıyla bazı hususlarda görüşlerimi bildirmemin hoş karşılanmasını beklerim 2-11. Yazarların NADPH dependent methemoglobin redüktazı inaktif olarak nitelendirmelerini biraz değişik ifade etmek isterim. Bu enzim fizyolojik şartlarda methemoglobin redüksiyonunda az (%5 kadar) etkili ise de NADH bağımlı methemoglobin reduktaz eksikliğinde özellikle (%1'lik) metilen mavisinden 1-2 mg/kg (intravenöz veya oral) verilmesi ile okside hemoglobinin süratle redüksiyonunda etkili olur. Yazarların ikinci vakalarında maske ile %100 oksijen vermelerinin etkili olması beklenemez. Her ne kadar literatürde %100 ve hiperbarik oksijen yazılı ise de etkin olduğuna dair bir deneyimi okumadım. %100 veya hiperbarik oksijen ancak plazma ile oksijenin taşınmasını artırsa da methemoglobinemili hastanın siyanozuna etki etmez. Gene yazarlar literatürde dayanağına rastlamadığın fetal hemoglobinin daha kolay oksitlendiğini işaret etmişlerse de bu hal büyük olasılıkla fetal hemoglobinin yüksek olduğu hayatın ilk birkaç ayında NADH e bağımlı eritrosit methemoglobin redüktaz aktivitesinin düşüklüğü ile ilgilidir (ülkemizde bu enzimin bugüne kadar ölçümü sadece bizim çalışmalarımıza dayanmaktadır). Ayrıca methemoglobin eritrositlerdeki NADH bağımlı methemoglobin redüktaz (sitokrom b5 redüktaz) ile hızla yıkılmaz, hemoglobine dönüşür. Askorbik asidin methemogloinemi tedavisindeki yeri, daha çok kalıtsal methemoglobinemide uzun süreli ve oral kullanımla ilgili literatür bilgisinin de kalıtsal hemoglobin M lerin tedavisindeki yeri olmadığı gibi, sitokrom b5 redüktaz eksikliğinde de metilen mavisinin oral kullanımının etkinlik ve ucuzluk yönünden dikkatten kaçmaması gerekir kanısındayım. Çok sevgili arkadaşlarımın da arasında bulunduğu yazarlar da dahil araştırıcıların ülkemizdeki çalışmalara (ilk olsalar bile) fazla önem vermemeleri beni düşündürmektedir. Prof. Dr. Şinasi Özsoylu Beysukent Altınşehir Sitesi No: 30 1. Aydoğan M, Toprak DG, Tierker G, Zengin E, Arısoy ES, Gökalp AS. Prilokaine bağlı toksik methemoglobinemide intravenöz askorbik asit kullanımı: iki vaka takdimi. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi 2005; 48: 65-68. 2. Özsoylu Ş. Methemoglobinemia. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi 1966; 9: 44. 3. Özsoylu Ş. Hereditary methemoglobinemic cyanosis due to diaphorase deficiency in three successive generations. Acta Haematol 1967; 37: 276-283. 4. Özsoylu Ş. Congenital methemoglobinemia due to diaphorase deficiency with mental retardation. Acta Haemat 1972; 45: 175-181. 5. Özsoylu Ş. Congenital methemoglobinemia due to hemoglobin M. Acta Haematol 1972; 45: 225-232. 6. Özsoylu Ş. Congenital enzymopenic methemoglobinemia. Acta Haematol 1981; 66: 271. 7. Özsoylu Ş. Congenital methemoglobinemia and mental retardation. Blood 1986; 68: 795-796. 8. Özsoylu Ş. About methemoglobinemia. J Pediatr Gastroenterol Nutr 1988; 7: 302-303. 9. Özsoylu Ş. Methemoglobinemia following metoclopramide. Eur J Pediatr 1988; 148: 172. 10. Özsoylu Ş. Cytochrome b5 reductase and mental retardation. Am J Hematol 1993; 43: 243-244. 11. Özsoylu Ş. Acquired methemoglobinemia. Acta Paediatr 2004; 93: 1129.

366 Editöre Mektup Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi Ekim - Aralık 2005 Erken bebeklikte kolekalsiferol yetersizliğine bağlı raşitizm Orbak ve arkadaşlarının 1 Erken bebeklik döneminde D vitamini yetersizliğinin özellikleri adlı yazıları hekimlerimizin hala çocuk sağlığında önemli olan basit yetersizlikleri önleyememesi yönünden de çok önemli görünmektedir. Gebelerin büyük kısmının hekimlerce takip edilmesi ve doğumların önemli bir yüzdesinin de hekimlerce yapılmasına rağmen önlenmesi ve tedavisi çok ucuz ve kolay olan kolekalsiferol yetersizliğinin 50'ye yakın tıp fakültesi olan ülkemizde 1960 lardaki gibi devam etmesi eğitimde ülke problemlerinin çözümüne nedenli önem verdiğimizin bir göstergesi olması yönünden de dikkat çekicidir. Yaşları 32 ile 112 gün arasında değişen 27 (veya 28 i erkek) olduğu bildirilen bebeklerin kaçında raşitizme özgü radyolojik bulguların bildirilmemiş olması dolayısı ile bebeklerin de kaçında konjenital raşitizm olduğu söylenemese de hemen hepsinde kolekalsiferol noksanlığı gösterilmiştir 2-4. Oldukça iyi çalışılmış bebeklerde serum magnezyum değerleri, idrarlarında amino asitler ve siklik AMP (camp) çalışılabilseydi bazı farklılıkların açıklanmasında ip uçları elde olabilirlerdi kanısındayım. Çalışılabilen annelerin hepsinde de kolekalsiferol noksanlığı gösterilmiştir. Bunlarda osteomalazi olup olmadığı araştırılabilseydi bebeklerin konjenital raşitizmi için bir husus daha dikkate getirilebilirdi 3. Bebeklerdeki raşitizmin sebebi olarak (kolekalsiferol eksikliğine ilaveten) anne kalsiyumu bilinse idi, kalsiyum noksanlığının da ayrıca rolü olup olmadığı hakkında yorum yapılabilirdi 2,8. Konvülsiyonlu bebeklerde hipokalsemi, hiperfosfatami ve hipomagnezemi bildirildiğinden, magnezyum değeri ayrıca önemli olabilirdi 8. Ayrıca bebeklerin annelerinin kaçıncı bebeği olduğu, anne yaşları ve annelerin önceki bebeklerinde konvülsiyon ve raşitizm hikayesinin sorgulanması yanında bu bebeklerde beslenme durumunun araştırılması bu güzel çalışmanın daha iyi yorumlanmasını sağlayabilirdi. Yazarların vakalarında konjenital raşitizmle ilgili olabilen kraniotabeste araştırılmış olsa idi literatür bilgilerinin doğrulanması da mümkün olabilirdi 3,11. Otuz yıl kadar önce, onyedi yaşında üçüncü çocuğuna hamile olan bir hanımda ağır osteoporoz yanında 2.5 yaşındaki 1 yaşındaki iki çocuklarında ve doğmamış raşitizmi bebekte (konjenital) röngenolojik inceleme ile göstermiştik. O dönemde raşitizme bağlı miyelofibrosis vakaların da incelemiştik 9,10. Yazarlar çalışmanın yapıldığı mevsimde konvülziyonsuz bebeklerde (kontrollarda) aynı biyoşimik incelemeler yapsalardı daha iyi bir değerlendirme yapılabilirdi kanısındayım. Her ne kadar aşırı örtülü giyinen hanımlarda 25 OHCC düşüklüğü beklenilse de özellikle çalışmanın yapıldığı Erzurumda soğuktan korunmak için bütün hanımların güneşe maruz kalması düşünülemez. Aynı mevsimde konvülsiyonsuz bebekleri olan anneler ve bebeklerinde (kontrol grupları) aynı biyoşimik incelemeleri yapabilselerdi, varsayımlarımızın doğruluğunun dokümante edilmesi sağlanabilirdi. Yazarlar "Bu bebekler, PTH ve diğer serum Ca düzenleyici faktörlerin immatüritesi nedeni ile Evre I den Evre II ye geçme kapasitesine sahip olamadıkları için sıklıkla hipokalsemi ile başvurmaktadır" ifadesini en az iki defa kullanmışlarsa da hastaların %68'inde PTH yı yüksek bulduklarına göre biyokimyasal bulguları da hiperfosfatamiyi esas alıp böbrek fonksiyonlarını inceleyebilselerdi belki Evre I bulgularına geçememe nedenini (kapasitesini değil) açıklayabilirlerdi kanısındayım. Son olarak (vitamin D) kolekalsiferolun hormon gibi etki ettiği bilinmesine rağmen vitamin olarak isimlendirilmesine devam edilmesini yadırgadığını bir kere daha dikkate getirmek isterim. Dr. Şinasi Özsoylu Beysukent, Altınşehir Sitesi No: 30 1. Orbak Z, Hatun Ş, Özkan B, Döneray H, Çizmecioğlu F, Toprak D. Erken bebeklik döneminde D vitamini yetersizliğinin özellikleri. Çocuk Sağlığı ve Hast. Dergisi 2005; 48: 8-13. 2. Moncrieff M, Fadahunsi TO. Congenital rickets due to maternal vitamin D deficiency. Arch Dis Child 1974; 49: 810-812. 3. Park W, Paust H, Kaufmann HJ, Osteomalacia of the mother- rickets of the newborn. Eur J Pediatr 1987; 49: 810-812. 4. Özsoylu Ş, Gürgey A, Coşkun T. Congenital rickets. Eur J Pediat 1996; 155: 839. 5. Özsoylu Ş, Hanioğlu N. Serum magnesium levels in children with vitamin D deficiency rickets. Turk J Pediatr 1977; 19: 89-96.

Cilt 48 Sayı 4 Editöre Mektup 367 6. Akşit A, Özsoylu Ş, Yordam N. Serum chloride phosphous ratio and cylclic AMP levels in rickets. Anadolu Tıp Dergisi 1981; 3: 8. 7. Yordam N, Ciliv G, Saatçi U, Özsoylu S. Urinary cylelic AMP in vitamin D deficiency rickets. Turk J Pediatr 1983; 25: 83-90. 8. Cockburn F, Brown JK, Belton NR, Forfar JÖ. Neonatal convulsion associated with primary disturbance of calcium, phosphous and magnesium metabolism. Arch Dis Child 1973; 48: 99-101. 9. Yetgin Ş, Özsoylu Ş, Myeloid metaplasia in vitamin D deficiency rickets. Scand J Haematol 1982; 28: 180-185. 10. Yetgin S, Özsoylu Ş, Ruacan Ş, Tekinalp G, Çağlar M. Vitamin D deficiency rickets and myelofibrosis. J Pediatr 1989; 114: 213-217. 11. Begum R, DeL. Coutinho M, Dormandy TL, Yudkin S. Maternal malabsorption presenting as congenital rickets. Lancet 1968; 1: 1048-1051. 12. Özsoylu Ş. How long cholecalciferol called vitamin D. J Pediatr Gastroenterol Nutr 1988; 7: 303.