Ali Kaim: Aleviler Ankara daki miting öncesinde Hacýbektaþ a gelecekler

Transkript

1 YIL:3 SAYI: YKR 6 KASIM 2008 PERÞEMBE BEKTAÞ ECZANESÝ Ecz. Tel: Ev Tel: Ali Kaim: Aleviler Ankara daki miting öncesinde Hacýbektaþ a gelecekler Gazi Baran gazibaran@mynet.com Kiþilik eðitimi verilmeli Türkiye de Köþa Yazýsý Ali Yýldýrým >>2 DE Aleviler eþit yurttaþlýk hakký istiyor Köþa Yazýsý >>2 DE Mehmet Ali Yazýcý yazici66@yahoo.com Anadolu (3) Köþa Yazýsý >>3 DE Hacý Bektaþ Veli Kültür Derneði ve üyelerinin 9 Kasim Ankara mitingi ve gelecek yürüyüþ kolunu karþýlamak için gerekli hazýrlýklarý yaptýklarý öðrenildi. Hacý Bektaþ Veli Kültür Dertneði Genel Sekreteri Ali Kaim gazetemize yapmýþ olduðu açýklamada þu bilgileri verdi: Zorunlu din derslerinin ve Diyanet "Ýmam-Hatiplerde Alevilikle ilgili þube açýlsýn" Ýþleri Baþkanlýðý nýn kaldýrýlmasý, Cemevlerinin yasal statüye kavuþturulmasý, Madýmak Oteli nin müze yapýlmasý gibi temel taleplerimiz ve 'Eþit yurttaþlýk' için Ankara'da olacaðýz. Haber: Aydýn Þimþek >>6DA Ýç huzurun barýþa duyduðu ihtiyaç Ak bir karanfil gibi çatlayýp da çekirdek/ atom bahçelerine yürüyünce aydýnlýk/ yalnýz meraklýsý deðil, bütün insanlýk/ þiirin aynasýnda kendini seyredecek... Bir bilim adamýnýn öyküsü deðil sadece Hep Aranýzda Olacaðým. >>5 DE SOL ÇIKIÞINI ARIYOR SABANCI ÜNÝVERSÝTESÝ ÖÐRETÝM ÜYESÝ, SABAH Meclis Plan ve GAZETESÝ YAZARI DOÇ. DR. HASAN BÜLENT KAHRAMAN: Bütçe Komisyonu nda Bu ülkede vatandaþlarýn çoðu niçin gidip saða oy verir CHP de sola vermez? Çünkü cumhuriyeti kuran parti, Türkiye de daima Ýstanbul Milletvekili hukuksal ve kültürel dönüþümü gerçekleþtirmeye çalýþtý. Esfender Korkmaz Zaten Cumhuriyetin kendisi de hukuksal ve kültürel bir dönüþüm demekti. Ama buna mukabil sað, toplumsal ve Türkiye de 15 milyon gerçek anlamdaki siyasal dönüþümü gerçekleþtirdi.yani Alevi, 2 milyon 1950 den itibaren sað partiler aktif modernleþme, alt yapý, ekonomik büyüme, kalkýnma, kiþi baþýna düþen milli gelir, civarýnda Caferi sosyal politikalarýn yaygýnlaþtýrýlmasý temellerinde kitlelere bulunduðunu belirterek Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý nýn Alevi ve Caferileri daha fazla imkân sundular. de kapsayacak þekilde kaynak tesis etmesi gerektiðini söyledi. Korkmaz, Böylece kurucu parti toplumu otoriter ve elitist bir þekilde yukardan aþaðýya doðru dönüþtürmeye çalýþýrken sað partiler Ýmam-Hatip Liseleri nde Alevilikle ilgili þube açýlmasýný ve buralarda Alevi- popülist politikalarla tabaný yanlarýna çektiler. Buna milliyetçilik ve dinciliði de ekleyince saðýn toplam oy oranlarý Bektaþi eðitimi verecek kiþilerin eðitilmesini önerdi. >>2 DE yüzde 75, solun ise yüzde 25 te kilitlenip kaldý. >>4 DE

2 2 6 KASIM 2008 PERÞEMBE Gazi Baran gazibaran@mynet.com "Ýmam-Hatiplerde Alevilikle ilgili þube açýlsýn" Kiþilik eðitimi verilmeli Türkiye de Ýnsancýl yazarý Cengiz Gündoðdu dan bir alýntýyla konuya girelim. Balzak ýn Tours Papazý adlý yapýtýndan küçük bir alýntý, her an kendi benliðiyle çatýþan ya da yaþamla çekiþip zýtlaþan bir insanýn, baþkalarýna huzur vermesine, onlarýn mutluluðunu hoþ görmesine olanak yoktur. (çev. Mebrure Alevok, Cumhuriyet Yay., Ýst., 1999) Doðru bir saptama. Balzak ýn tanýmladýðý insanlarla dolu Türkiye. Bundan dolayý kendimi bildim bileli esenlik yok bu ülkede. Peki, neden böyleyiz biz. Çözüme deðil de soruna dönük yaþýyoruz. Bizde kiþilik eðitimi yok da ondan. Ne ailede, ne okulda, ne toplumda durmuþ oturmuþ kiþilik yetiþtirme için uðraþ var. Saðlam kiþilik eðitimi almayan çocuk, kendiliðinden büyür. Kýrýlgan, çýtkýrýldým, çið, edilgin kiþilikle yaþama baþlar. Bir bakarsýn solcu olur. Vurucu dalgalarla karþýlaþtýðýnda, ýlýk sulara sývýþýr, liberal olur. Birine haksýzlýk yapýldýkta, yüksek sesle atýp tutar. Ama sýkýyý görünce sývýþýr. ( ) Kiþiliði saðlam eðitilmemiþ kiþileri, çýkarlarý yönetir. Dostluk, aþk, özveri, kararlýlýk, adanmýþlýk böylesi kiþiler için kirli, pis bir paçavradýr. Benlikleriyle çatýþmadýr bu. Savunduklarý görüþ, kavramsal bilgiye dayanmaz. Üstelik insani deðildir. Bundan ötürü sýk sýk yaþama çarpar. Bir döngünün içinde çýrpýnýp dururlar. Sorun çýkarýrlar durmadan. Türkiye nin sýk sýk bunalýmla karþýlaþmasýnýn temel nedenlerinden biri de budur. (Cengiz Gündoðdu, Ýnsancýl, Haziran 2008, s.58) Bu sorun salt günümüzde deðil geçmiþte de yaþanýyordu. Ýþte bunun böyle olduðunu okuduðum bir kitaptan öðrendim. Vartan Ýhmalyan kendi yaþamýný anlattýðý, Bir Yaþam Öyküsü (Cem yayýnevi, 2.basým, Ýst., 1989) baþlýklý kitabýnda çizdiði TKP Genel Sekreteri Ýsmail Bilen (takma adlarýyla Laz Ýsmail, Marat vb.) karakteri yukarýda anlatýlanlara týpa týp uyuyor. Yoldaþlarýnýn hanýmlarýný ayartýp karýsý yapan, Nâzým Hikmet in cenazesinde boyuna gülüp þakalaþan, Nâzým ýn eski karýsý Münevver in Vera yý kýskanmasýný kullanarak Nâzým ý TKP Merkez Komitesi nden çýkaran, Nâzým Hikmet e Lenin Ödülü verilmesini engelleyen, çýkarý için arkadaþlarýna býçak çekmekten çekinmeyen, TKP yöneticiliðini þahsi çýkarlarýna alet eden bir karakter Ýsmail Bilen. Ýþte kitaptan küçük bir alýntý, Aram yoldaþtan soruyorum: Marat ýn þahsî menfaatlerini bir burjuva zihniyeti saymýyor mu? Bu kadar parayý Marat nereden alýyor? Bundan baþka Marat ýn bir evi Moskova da, bir evi Almanya da, bir evi de Bulgaristan da var. Bir komünist rehberine bu yakýþýr mý?.. (a.k., s.251) Acý gerçek þu ki, der Vartan Ýhmalyan, TKP nin tarihi, doðuþundan bugüne dek, tepedekiler arasýnda iktidar kavgasý olagelmiþtir. (s.197) Bu düþüncesini birkaç yerde yineler yazar. Bu acý gerçek, bugün de Türkiye deki nice örgütleri kemiren yiyip bitiren bir sorundur. Bu da, yine Gündoðdu nun sýkça vurguladýðý gibi, Türkiye nin önünde siyasal örgütlenmeden önce insan sorunu olduðunu gösterir. Ama kim ki bu sorunu çözeceðim diye ortaya çýkacak, önce kendine bakmalýdýr, yani durmuþ oturmuþ bir kiþilik eðitiminden geçmelidir. Bu eðitim, her yerde yaþamýn her alanýnda olmalýdýr. Bunun için bin yýllar öncesinde Kendini bil diyen Sokrates türü bilgelere yaþam içinde gereksinmemiz var. Bugün bunu kendi çapýnda ta Kasým 1990 da Ýnsan Ýçin diyerek yola çýkan Ýnsancýl çevresi yapmaya çalýþýyor. Yaptýklarý iþin iðneyle kuyu kazmak denli zor, milimetrik kültürel insani mücadele olduðunu bilerek Kiþilik eðitimi verilmeli ama bunu kim yapacak, nasýl, kimlerle ve hangi araçlarla. Baþlý baþýna kapsamlý bir konu bu. Ýþe, bu sorunun ayrýmýna varmakla sorunu kavramakla baþlanabilir. Yani kalkýþ noktasý kendisi olacak. Herkesin düzelmesini düzenin deðiþmesini beklemeden önce kendini deðiþtirip düzeltecek. Kiþi kendisinin bilgisini doðru edinecek, ben kimim, neden varým, amacým görüþüm nedir sorularýna doðru yanýtlar verecek. Herkes ayný yanýtlara varmayabilir, önemli olan doðru düþünmesini bilmektir. Doðru düþünmek, gerçeðin bilgisini doðru edinmektir. Bir kimseye komünist denmekle komünist olamayacaðýný, bunun ayrýca çaba, uðraþ, yetkinlik, özveri isteyip sürekli bir öðrenme, adanmýþlýk ve oluþ olduðunu bilmelidir. Vartan Ýhmalyan ýn dediði gibi klasik felsefeden baþlayarak sýký bir okur olmalý dünyanýn, ülkenin ve kendisinin bilgisini doðru edinmelidir. Þimdi yazarýn gençlere öðüdüne kulak verelim. Benim ödevim, bir komünist olarak, gerçekleri söylemek, gençliði uyarmak, her komünisti salt komünist olduðu için ülküleþtirmemesini salýk vermektir. Bence gençlik doðru yolu, klâsik felsefeden baþlayarak Marks ý, Engels i ve büyük Lenin i dikkatle, üzerlerine eðile eðile okumakla bulabilir. Ama bu da yetmez. Her ülkenin gençliði yurdunun ekonomik durumunu, sýnýflar arasýndaki çeliþkileri çok iyi bilmelidir. Gençliðe özgü coþkunlukla, ayrýmýnda olmadan, donkiþotluða, maceracýlýða düþmemelidir. Bana, yüzüme karþý: Sen donkiþotsun diyen arkadaþlarým oldu. Onlar böylece, ülkücülüðümü (idealistliðimi) belirtmek istemiþlerdi, haklarý da vardý. (s ) Yazýmý Yunus Emre den bir dörtlükle bitireyim: Ýlim ilim bilmektir / Ýlim kendin bilmektir / Sen kendini bilmezsen / Ya nice okumaktýr. (Nevþehir ) Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu nda CHP Ýstanbul Milletvekili Esfender Korkmaz Türkiye de 15 milyon Alevi, 2 milyon civarýnda Caferi bulunduðunu belirterek Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý nýn Alevi ve Caferileri de kapsayacak þekilde kaynak tesis etmesi gerektiðini söyledi. Korkmaz, Ýmam-Hatip Liseleri nde Alevilikle ilgili þube açýlmasýný ve buralarda Alevi-Bektaþi eðitimi verecek kiþilerin eðitilmesini önerdi. Ankara- Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu nda CHP Ýstanbul Milletvekili Esfender Korkmaz ilginç bir öneride bulundu. Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu nda Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý nýn bütçesi üzerinde konuþan CHP Ýstanbul Milletvekili Esfender Korkmaz, Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý nýn yeniden organize edilmesi gerektiðini kaydetti. Türkiye de 15 milyon Alevi, 2 milyon civarýnda Caferi yaþadýðýný belirten Korkmaz, Caferilerin camilerini kendilerinin yaptýðýný, din görevlilerinin masraflarýný da yine kendilerinin karþýladýðýný söyledi. Korkmaz þunlarý kaydetti: Caferilere Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý'nýn din görevlisi tayin etmesi mümkün deðil, ama olmasý lazým. Caferilere destek yok, Alevilere de detayda kalan destekler var. Türkiye de bir gerçek var; bu realiteyi göz önüne almak Alevilerin büyük yürüyüþü! Buna insanlýk için büyük Alevi yürüyüþü de diyebiliriz. Aleviler 9 Kasým da Ankara da Sýhhiye Meydaný nda olacaklar. Çok yalýn, çok açýk, çok net bir istemleri var. Bir kez daha tüm Türkiye ye, tüm dünyaya temel taleplerini açýklayacak, ifade edecekler: Evet 21.yüzyýlda eþitlik talebinde bulunmak, eþit yurttaþlýk hakký istemek gerçekten de üzerinde düþünülmesi gereken çok trajik bir durum! Eþitlik, insanlarýn eþitliði, yurttaþlarýn eþitliði! Tüm yasal düzenlemelerin, Anayasal ilkelerin, uluslararasý insani sözleþmelerin ilk maddesi: Eþitlik! Ama söz konusu olan Aleviler olduðu zaman ne yasa, ne anayasa, ne sözleþme kalýyor ayakaltýna alýnmayan, çiðnenilmeyen, ihlal edilmeyen! Buna Alevilerin yazgýsý diyebilir miyiz? Hadi dün deniliyordu. Aleviler kendilerine yapýlan haksýzlýklarý, hukuksuzluklarý, eþitsizlikleri bir þekilde sineye çekiyorlardý. Ama bugün, bu saatte, 2008 Türkiyesinde kim Aleviye sana eþitlik meþitlik yok kardeþim diyebilir? Bu sözü duyan hangi Alevi eyvallah deyip baþýný öne eðer! Evet Eþitlik! Bütün yurttaþlarýna eþit davran ey iktidar! Bak Anayasa, 10. Madde ne yazýyor: Herkes, dil, ýrk, renk, cinsiyet, siyasi düþünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayýrým gözetilmeksizin kanun önünde eþittir.! Hal böyle iken bu herkes in arasýnda niye Aleviler yok! Aleviler cumhuriyetten, laiklikten, demokrasiden, özgürlükten, eþitlikten yana olduklarý için mi herkes eþitken neden Aleviler eþit deðil! Evet eþitlik! Ali Yýldýrým Aleviler eþit yurttaþlýk hakký istiyor Alevilerin inançlarý reddedilerek, yok sayýlarak eþitlik ihlal ediliyor! Alevilerin inanç merkezleri reddedilerek eþitlik ihlal ediliyor! Alevi çocuklarýna zorla din dersi verilerek eþitlik ihlal durumundayýz. Ben sünniyim vergi veriyorum. Alevi de veriyor, Caferi de veriyor. Ama sadece ben din hizmeti alýyorum. Bu Anayasaya aykýrý. Türkiye nin gerçeklerine aykýrý. Bu nedenle Diyanet Ýþleri yeniden organize edilmeli. Caferileri ve Alevileri de kapsayacak kaynak tesis edilmeli. Yapýlmasý gereken Alevilerin haklarýnýn devlet tarafýndan verilmesidir bütçesinden ödenek verilirse Anayasaya aykýrý olmaz, tam tersi uygun olur." Okullarda Alevi-Bektaþi kültürünün okutulmasý gerektiðini de dile getiren Korkmaz, Cemevlerine arsa tahsisi ve inþaat desteði verilmesini de istedi. Korkmaz, Ýmam-Hatiplerde Alevilikle ilgili ayrý bir þube açýlarak Alevi-Bektaþi eðitimi verecek kiþilerin yetiþtirilebileceði önerisinde bulundu. KAYNAK : Cumhur yet& ANKA ediliyor! Alevi köylerine, Alevi inancýný asimile etmek için zorla camiler yapýlarak eþitlik ihlal ediliyor! Alevilerin kâbesi olan Hacý Bektaþ Tapýnaðý Alevilere verilmeyerek eþitlik ihlal ediliyor! Ýnsanlar Alevi olduðu gerekçesiyle ayrýmcýlýða tâbi tutularak eþitlik ihlal ediliyor! 2 Temmuz 1993 te Ýnsanlarýn katledildiði Madýmak Oteli bir kebapçý dükkâný olarak çalýþtýrýlarak eþitlik ihlal ediliyor! Devlet yalnýzca bir dini/mezhebi finanse ederek eþitliði ihlal ediyor! Alevilerin eþit yurttaþlýk haklarý ihlal edildikçe Türkiye de gerçek anlamda laiklik anlayýþý yerleþmiyor, oturmuyor. Alevilerin haklarý hukuklarý yok sayýldýkça gericilik tüm karanlýðý ile güzel ülkemizin üzerine çöküyor, aydýnlýk geleceðimizi karartýyor. Alevilerin haklarý yok sayýldýkça sistem çeteleþiyor, yolsuzluk yoksulluk tüm toplumu saran bir hastalýk haline geliyor! Evet eþitlik! Evet bunun için BÜYÜK ALEVÝ YÜRÜYÜÞÜ! Ve eþitlik talebinin hemen altýnda bu çaðrýnýn aslýnda tüm Türkiye yi kapsadýðýný, Alevi/Sünni/baþka inançtan ya da inançsýz ayrýmý yapmaksýzýn insanlarýn barýþ içerisinde, kardeþçe, insanca yaþayacaklarý bir ülke özlemini ifade eden YOLSUZLUKTAN VE YOLSUZLUKTAN ARINMIÞ LAÝK DEMOKRATÝK BÝR TÜRKÝYE talebi yer alýyor! Alevilerin büyük yürüyüþünün pankartlarýnda: Demokrasi yazýyor! Laiklik yazýyor! Özgürlük yazýyor! Cumhuriyet yazýyor! Ýnsanca yaþanacak bir Türkiye yazýyor! Aleviler eþitlik istiyor! AKP iktidarý Alevileri yok sayýyor, reddediyor. AKP iktidarý Alevilerin hakkýný hukukunu çiðniyor! Demokrasi için, Laiklik için, Cumhuriyet için AKP iktidarýndan kurtulmak gerekiyor. AKP iktidarýný süpürmek gerekiyor. 9 Kasým Pazar AKP iktidarýný süpürmenin startýnýn verileceði gün olacaktýr! Aleviler süpürmeye baþlýyor, AKP karanlýðýndan kurtulmak isteyen tüm yurttaþlarý yanlarýnda görmek istiyor!

3 6 KASIM 2008 PERÞEMBE Mehmet Ali Yazýcý Bilindiði gibi, yazýyý ilk bulan Sümerlerdir. Asurlular ise Anadolu'dan çok daha önce kullanmaya baþlamýþlardýr. Bir Mezopotamya ulusu olarak yazýyý Anadolu'dan çok önce kullanan Asurlular, Orta Anadolu' da kurduklarý karunlar yoluyla Anadolu ve Mezopotamya arasýnda kültür taþýyýcýsý olurlar. (Uygarlýklar Kavþaðýnda Anadolu, sf.42) Asurlular ticarette ileriydiler. Anadolu kavimleriyle alýþveriþ yapýyorlardý. Dönemin önemli ticaret merkezlerine sahiptiler. Kayseri'deki Kultepe bunlardan en ünlüleriydi. Ticaret iliþkilerinin etkisiyle yazýnýn kullanýlmasý Anadolu'ya da geçti. Bu geliþme Anadolu'da yaþayan kavimler için büyük bir öneme sahipti. Yazýnýn bulunmasýyla Anadolu uygarlýklarýnda görülen duraðanlýk, yazýnýn öðrenilmesiyle birlikte ortadan kalkmýþ, yeni bir geliþme dönemi baþlamýþtýr. Daha önceleri uygarlýkta ileriliði Mezopotamya ve Mýsýr'a kaptýran Anadolu tekrar öne geçmiþ, dönemin en ileri uygarlýklarýndan biri olmayý baþarmýþtýr. "( ) Onlarý Mýsýr ülkesinden daha iyi ve geniþ bir ülkeye (... ) Hititler' in (...) ülkesine, süt ve bal akan ülkeye götüreceðim." (Kitab-ý Mukaddes, Ýþte Anadolu, sf:27) Uzun bir dönem araþtýrmacýlar Hititlerin Tevrat'ta geçen efsanevi bir halk olduðunu sandýlar. Ancak, bir yandan da araþtýrmalar sürüyordu. 19. yy.ýn son çeyreðinde Hititler hakkýnda ilk bulgu ve bilgilere ulaþýldý. Onlarýn, yaþadýklarý dönemin iki büyük gücünden biri olduklarý anlaþýldý. Hititlerin Ý.Ö. 2000'li yýllarda Kuzeybatý ya da Kuzeydoðu'dan göçlerle geldikler biliniyor. Yaþadýklarý döneminin önemli bir siyasi ve askeri gücü olduklarý anlaþýlýyor. Anadolu'da Kýzýlýrmak yayý üzerinde yerleþmiþlerdir. Mezopotamya kaynaklarý Orta Tunç çaðý Anadolu'sunu 'Hattý Ülkesi' diye adlandýrmaktaydý. Bu, Anadolu'nun bilinen en eski adýdýr ayný zamanda. (Uygarlýklar Kavþaðýnda Anadolu, sf. 91) Hititler kendilerini Nesililer olarak adlandýrýyorlardý. Daha sonralarý Hattýlar dan etkilenerek onlarýn adýný almýþ, onlarla kaynaþmýþlardýr. Nesililer'in sayýlarý pek fazla deðildi ama yönetici ve savaþçý yanlarý çok geliþmiþti. Her ikisini de iyi biliyorlardý ve bu özellikleri onlarý kýsa sürede öne çýkardý ve yönetici sýnýf oldular. Hemen yayýlma hareketlerine giriþtiler. Yönetim altýna aldýklarý topraklarýn halklarýna karþý baskýcý davranmadýlar, uzlaþmacý oldular. Buralara kýsmi özerklikler vererek kendilerine karþý geliþebilecek tepkileri de önlemeye çalýþtýlar. Göç sonrasý yerleþtikleri bölgelerin Anadolu (3) kültürüne, gelenek ve göreneklerine hemen uyum saðladýklarý için fazla sorun yaþamadýlar. Bölgenin bütün özelliklerini benimsiyor, kýsa sürede hýzlý bir kaynaþma yaþýyorlardý. Yerli kültürlerden etkileniyor, bu kültür, gelenek ve göreneklere karþý düþmanlýk gütmüyorlardý. Hatta onlarýn tanrýlarýný bile kabul etmiþlerdir. Yerli halkýn adýný da alarak çaðýn en önemli iki gücünden biri olan Hitit Ýmparatorluðu' nu kurdular. Bunda, o çaðda hiç bir devlette olmayan çok kalabalýk ordulara sahip olmalarý ve askeri alanda geliþmiþliklerinin payý büyüktür. Savaþ tekniðinde çok ileriydiler. Bundan yararlanarak güçlü ve kalabalýk ordularý yenebilmiþlerdir. Askeri güçlerinin temelini, atlarýn çektiði hafif savaþ arabalarý oluþturuyordu. Atý ilk kez Hititler evcilleþtirdiler. Önce savaþ arabalarýnda kullandýlar. Sonra, sýrtýna binilebileceðini anladýlar. Ege masallarýnýn yarý insan yarý at kentavroslarý, at sýrtýnda Hititli' yi gören Egeli'nin gördüðü sandýðý varlýktýr belki de... (Ý. Anadolu, sf. 36) Kullanýlan bu arabalar dönemin en ileri savaþ aracýdýr. "Bu çaðýn devrimci etkiler yapacak yepyeni bir silahý vardý: Hafif savaþ arabasý." (T.V. Anadolu, sf. 114) Bu arabalarýn üzerinde biri sürücü olmak üzere iki kiþi bulunurdu. Buna raðmen hafif olduðu için çok hýzlý hareket edebiliyordu. Bu hýzla piyadeler arasýna dalýyor ve onlara toparlanma fýrsatý vermeden darmadaðýn ediyorlardý. Hititler, Orta Anadolu da güçlendikten sonra yayýlma seferlerine baþlamýþlardýr. Daha sonra adý Kilikya olarak deðiþen Kýzzuwetna ya ve Ege'de Assuwa'ya seferler düzenlemiþlerdir. Buralarýn yerli halklarý kolayca boyun eðmemiþ ve kanlý savaþlar yaþanmýþtýr. Güneyde, Kuzey Suriye ve Filistin'e kadar uzanan Hititlerle, Mýsýrlýlarýn karþýlaþmasý ve savaþmalarý kaçýnýlmaz olmuþtu. Kadeþ Savaþýnda, Hititler kendilerinden çok daha kalabalýk olan Mýsýr ordusunu, hafif savaþ arabalarýyla darmadaðýn ederler. Hitit askerlerinin ganimet hýrsý ile hareket ederek yaðmaya giriþtikleri bir anda savaþa yeni giren bir Mýsýr birliðinin saldýrýsý ile daðýlmalarý sonucu savaþ, tarihin ilk yazýlý barýþ antlaþmasý ile sona erer; Kadeþ Antlaþmasý Hititler kendilerine bin tanrýlý diyorlardý. Yerleþtikleri yerlerin adetlerini, inançlarýný kabullenmiþlerdi ama yaþam düzenlerinin ataerkil olmasý nedeniyle; Hitit Ana Tanrýçasý Hepat, yerini Baþ Tanrýya býrakmýþtýr. Ancak Hepat'ýn etkisi sona ermemiþtir. Baþ Tanrý, yýldýrýmlar saçan Fýrtýnalar Tanrýsý Teþüp tür. Vergi borçlularýna uyarý! Kýrþehir Ticaret ve Sanayi Odasý (TSO) Baþkaný Mehmet Çopuroðlu, Gelir Ýdaresi Baþkanlýðý nýn toplam vergi borçlarýnýn taksitlendirilmesi uygulamasýnda tüm mükelleflerin faydalanmasý gerektiðini söyledi. Açýklamalarda bulunan TSO Baþkaný Mehmet Çopuroðlu, Gelir Ýdaresi Baþkanlýðý nýn, mükelleflerin 28 Kasým 2008 tarihine kadar vergi dairelerine baþvurmalarý halinde toplam vergi borçlarýnýn 18 ay süreyle ve yýllýk yüzde 3 tecil faizi uygulanarak taksitlendirileceðini hatýrlattý. Mehmet Çopuroðlu, Vergi borçlarýný süresinde ödeyememiþ mükelleflere ödemede kolaylýk saðlamýþ. Kamu alacaklarýnýn bir an önce hazineye intikalini temin etmek amacýyla, vergi mevzuatýnda yer alan tecil ve taksitlendirme müessesesinden zor durumda olan tüm mükelleflerin yararlanmalarýný saðlayacak bir teblið düzenlemesi yapýlmýþtýr. Düzenleme kapsamýnda tecil ve taksitlendirilen borçlara uygulanacak faiz oranýnda önemli bir azaltma Petrol KIRÞEHÝR< >HACIBEKTAÞ Üniversite Kenthaber Otel Ýnþaatý Üniversite Kampus Arazisi < BEÞTAÞ 643m2 587m2 638m2 626m2 634m2 617m2 609m2 610m2 yapýlmýþ ve faiz oraný yýllýk yüzde 3 olarak belirlenmiþtir. Sadece odamýz deðil tüm mükelleflerin bu fýrsatý kaçýrmamasý gerekir dedi. Uygulama kapsamýna 2008 yýlý gelir ve kazançlarý için tahakkuk eden geçici vergi ve bu vergi ile birlikte ödenmesi gereken damga vergisinin alýnmadýðýný ifade eden Mehmet Çopuroðlu, uygulamadan faydalanacak mükelleflerin 28 Kasým 2008 tarihine kadar baðlý bulunduklarý vergi dairelerine baþvurmalarý gerektiði belirtildi. ÝHA Fýrýn SATILIK MÜSTAKÝL EV M2 KALORÝFERLÝ, GÜNEÞ ENERJÝLÝ, BAHÇE+SONDAJ KUYULU, 550 M2 ARSALI VE FUL YAPILI, MÜSTAKÝL EV SAHÝBÝNDEN ACÝLEN SATILIKTIR. MÜRACAAT: ÝMDAT ANIL YILMAZ Cep: Ýþ: Dedebað >MERKEZ Kýz Öðrenci Yurdu Erkek Öðr.Yurdu Hüseyin Sümen in evi SATILIK ARSALAR Çep: Tel:

4 ARAÞTIRMA SABANCI ÜNÝVERSÝTESÝ ÖÐRETÝM ÜYESÝ, SABAH GAZETESÝ YAZARI DOÇ. DR. HASAN BÜLENT KAHRAMAN: Bu ülkede vatandaþlarýn çoðu niçin gidip saða oy verir de sola vermez? Çünkü cumhuriyeti kuran parti, Türkiye de daima hukuksal ve kültürel dönüþümü gerçekleþtirmeye çalýþtý. Zaten Cumhuriyetin kendisi de hukuksal ve kültürel bir dönüþüm demekti. Ama buna mukabil sað, toplumsal ve gerçek anlamdaki siyasal dönüþümü gerçekleþtirdi.yani 1950 den itibaren sað partiler aktif modernleþme, alt yapý, ekonomik büyüme, kalkýnma, kiþi baþýna düþen milli gelir, sosyal politikalarýn yaygýnlaþtýrýlmasý temellerinde kitlelere daha fazla imkân sundular. Böylece kurucu parti toplumu otoriter ve elitist bir þekilde yukardan aþaðýya doðru dönüþtürmeye çalýþýrken sað partiler popülist politikalarla tabaný yanlarýna çektiler. Buna milliyetçilik ve dinciliði de ekleyince saðýn toplam oy oranlarý yüzde 75, solun ise yüzde 25 te kilitlenip kaldý. Marksist perspektif yok Peki bu makûs talihi deðiþtirmenin, solu yüzde 75 lerle bütünleþtirmenin imkâný yok mu? Bence var; Marx a gidersek buna imkân olduðunu gayet net görüyoruz. Marx açýkça der ki, Ýnsan temel güdüleri doðrultusunda ve önce çýkarlarýna göre hareket eden bir varlýktýr; insanýn ideolojik-siyasal-kültürel dönüþümü ancak ondan sonra baþlar. Yani Darwin den de çok etkilenmiþ biri olarak Marx insanlarýn ayakta kalma güdüsüyle yaratýldýðýný, dolayýsýyla sýnýfsal bilinçleri nden önce ekonomik veya bireysel çýkar bilinçleri nin geldiðini söylüyor. Bence Türkiye de geniþ kitlelerin sað partilere gitmeleri ve oralarda yerleþmeleri Marx ýn bu tarifiyle çok özdeþleþen bir durum. Çünkü insanlar popülist politikalarý nedeniyle sað partilere giderken aslýnda henüz siyasal veya sýnýfsal bir bilinç geliþtirmiþ deðiller. Kanýtý? Çünkü sað partiler kapitalist partilerdir. Uzun bir tarihsel kesitte bakýlýrsa bu partiler aslýnda iþçi sýnýfýnýn, dar gelirlinin, emekçinin aleyhine politikalar izleyen partilerdir. Dolayýsýyla sýnýf bilinciyle bakacak olsa aslýnda o tabanýn asýl ait olduðu yer sað, deðil soldur. Sýnýfsal bilinç aþýlanmalý O zaman sol niçin kendi doðal tabanýna sahip çýkamýyor? En önemli sebebi Türkiye deki solun Marksist bir temelden ve kültürden gelmiyor olmasý. Marksist bir perspektif bizde yok. Gerçek bir sol tartýþýlmýyor bizde, hep illüzyon konuþtuklarýmýz... Bizdeki sol partiler kendilerini liberal-demokratik denen politikalarýn ve bu yeni sað süreçlerin getirdiði ekonomik politikalarýn üstünden tarif etmeye çalýþýyor. Bu bir kompleks ve tabii inandýrýcý da olmuyorlar. Çünkü sað zaten bunu çok daha güzel beceriyor. Siz 60 yýllýk bir meseleden söz ediyorsunuz; bu saatten sonra bu nasýl düzelecek? Benim formülüm þu: Taban yaratmak ve kendi tabanýný saðýn elinden almak. Taban nasýl yaratýlacak? Solun öteden beri inkâr ettiði veya yeteri kadar idrak edemediði kitleye kendisini tanýmlatarak ve bu insanlara bir sýnýfsal bilinç aþýlayarak... Senin çýkarýn din ve milliyetçilik ekseninde, sana birtakým ufak tefek þeyler veren bu partilerde deðil; senin çýkarlarýný en geniþ ölçüde savunacak olan sol partilerdir diyerek. Bu bir þeyi yoktan var etmek deðil, bu sadece zaten o insanlarýn sahip olduklarý sýnýfsal temeli onlara anlatmak. Ekonomide de öncülük Sol bugüne kadar bunu hiç yapmadý mý? Hayýr, Türkiye de meþru parlamenter veya Marksist sol bunu yapmadý lar, 70 lerde insanlara sýnýfsal bilincini kazandýrmaya çalýþan bir Marksist sol oldu ama o çok amatör ve küçük ölçekli bir çabaydý. Þimdi bunu bence bir sol partinin büyük ölçekte yapmasý lazým. Bu dediðiniz artýk çok zor deðil mi? Zor deðil, çalýþmayý gerektiren bir þey. Hatta kolay bile, çünkü tam çeyrek yüzyýldýr bu ülkede kalkýnma-büyüme-refah-sosyal güvenlik-eðitim alanýnda hiçbir þey konuþulmadý. Tabii ki 2002 den 2007 ye kadar ekonominin büyütüldüðünü, kiþi baþýna düþen gelirin arttýrýldýðýný biliyoruz, fakat bunlarýn ne pahasýna, kimler lehine, hangi araçlarla yapýldýðýný da SOL ÇIKIÞINI ARIYOR biliyoruz. Dolayýsýyla eðer sol bu alanlarda öncülüðü ele alýrsa, yani Ben de zamanýnda Türkiye de sað partilerin yaptýðý gibi yol, köprü, baraj, fabrika yapacaðým, istihdam politikalarýný yeniden gözden geçireceðim, ekonomide þu düzenlemeleri yapacaðým, sana daha çok demokrasi, insanlýk hakký, hukuk sunacaðým diye ortaya çýkarsa, saðýn tabanýna sýkýþmýþ olan o yüzde 70 lerin sola kaymamasý için hiçbir sebep yok. Zaten taban böyle yaratýlýr, iktidar yolu buradan açýlýr. Yeni bir sol hareket Sizce kim diyebilir bunlarý; CHP mi, yoksa baþka bir sol parti mi? Þimdi kimi arkadaþlarýmýz CHP nin yenilenmesi üstünden Türkiye de sosyal demokrasinin canlandýrýlabileceði kanýsýnda; ben buna karþýyým. Evet, orada bir kitle vardýr, CHP bir tarihin partisidir, kim ne derse desin , , dönemleri önemlidir ama bütün bunlara raðmen CHP belli bir tarihin ve belli bir bagajýn partisidir. O nedenle tabaný dönüþtürecek parti yeni bir sol zihniyetle hazýrlanmýþ yeni bir sol harekettir. Halk o yeni sol hareketin tabaný olmayý isteyecek mi? Doðru, demin toplumsal dönüþümü saðlayacak olan sýnýfsal-kitlesel momentumdur demiþtik ama bir kitlenin kendi kendisini bu noktaya taþýmasý çok zor. Dünyanýn hiçbir yerinde bu olmuyor. Bunu baþlatacak olan yine bir lider ve lider kadrosudur. Ancak böyle bir lider ve kadro ortaya AYÞE BUÐRA çýkar, güçlü bir ideolojik-teorik temel hazýrlar ve kitle örgütleriyle ittifak kurmak suretiyle bu yola girerse ben bunun Türkiye de bir siyasi momentumu da baþlatacaðý kanýsýndayým. Arama konferansý yapalým Peki Türk solu nereden bulacak o lideri? Bir kere hiç zaman geçirmeden, mümkün olduðu kadar çok farklý gruplar halinde bir gerçek sol tartýþmayý baþlatmamýz lazým. Gerekirse arama konferansý yapýlsýn. Bunda utanacak bir þey yok; Microsoft utanmýyor, biz mi utanacaðýz? Ya da bir kurultaylar süreci olabilir. O zaman onun içinden lider de çýkar, program da çýkar, parti de... Ne kadar vakit var bunu yapmak için? Yerel seçimlere kadar yetiþmez tabii, ama ilk genel seçime hazýrlanmak bakýmýndan bence yeterli zaman var. Eðer doðru ve geniþ tabanlý bir tartýþma baþlarsa genel seçimlere kadar çok önemli bir mesafe alýnýr. BOÐAZÝÇÝ ÜNÝVERSÝTESÝ ATATÜRK ENSTÝTÜSÜ ÖÐRETÝM ÜYESÝ PROF. DR. AYÞE BUÐRA: Önce insanlarý dinlemeli Ýnsanlarýn AKP ye oy vererek irrasyonel seçim yaptýklarýný düþünmemek lazým. Onun yerine önce insanlarý iyice dinlesinler. Yoksul kadýnlarý ders vermeye çalýþarak deðil, anlamaya çalýþarak dinlesinler. Belki akýllarýna farklý bir þeyler gelir Þimdiden yerel seçimlerle ilgili þu konuþulmaya baþlandý: AKP kim bilir ne kadar çok yardým paketi daðýtacak ve yine kim bilir ne kadar çok oy alacak ; sizce de en önemli belirleyici bu yardým meselesi mi? Yardýmlar önemli olacak tabii ama baþka þeyler de var. Mesela yerelde kurulan iliþki aðlarý ve bu aðlarýn saðladýðý ekonomik çýkarlar da önemli olacak. Bence asýl önemli olan adaylarýn niteliði. Çünkü ne yapmak istediðini iyi bilen ve bunu insanlara güven vererek anlatabilen bir muhalif aday çýktýðý takdirde, insanlar ona oy verebilirler. Demek ki güvenilir bir aday yardým ve ekonomik çýkarlarýn dahi önüne geçebilir?..zor, ama mümkün. Çünkü þunu da unutmamak lazým: Her iktidar, yandaþlarýný desteklerken, ister istemez bazý insanlarý da kendinden uzaklaþtýrýyor. Ölçütler açýk ve güvenilir olmadýðý oranda bu keyfi yardýmlardan memnun olmayanlar çýkýyor. Bu tür yardýmlar insanlarda her zaman O daha iyisini aldý, ben alamadým duygusu yaratýyor. Yardýmda ve doðru ayrým Yani yardým daðýtmanýn ters teptiði bir kesim de olabilir?..sadaka iliþkisi Müslüman dayanýþmasýna atýfla ve þeyh efendilerin gözyaþlarýyla ne kadar süslenirse süslensin, kimse kendisine sadaka vereni sevmez. Ýnsanlar aslýnda kendilerine mercimek-nohut verilmesinden rahatsýzlýk duyuyorlar. Bu da demek oluyor ki, AKP yardým verip oy alacak deyip oturmamak lazým, her zaman bir hareket alanýnýn olduðunu görmek, ama bunu da akýllýca kullanmak gerekiyor. Mesela þu akýllýca olur mu: Vatandaþa merhamet, sadaka yerine sosyal devlet kavramý ný anlatmak; AKP yanlýþ yapýyor, asýl böyle olmalý demek?.. Sol muhalefetin kafasý karýþýktürkiye yoksullukla mücadelenin hiç bir zaman sosyal hak kavramý etrafýnda, hak temelli bir sosyal yardým anlayýþýyla yürütülmediði bir ülke. Bunun sorumlusu da AKP deðil. Sosyal politika konusunda sol muhalefetin de kafasý karýþýk. Özellikle sadaka nitelikli yardýmla formel sosyal yardým arasýndaki fark hiç de iyi anlaþýlmýyor. Vergi gelirleriyle finanse edilen, þeffaf ölçütler temelinde, aþaðýlayýcý ihtiyaç tespiti 6 KASIM 2008 PERÞEMBE yöntemlerine baþ vurmadan yapýlan düzenli, nakdi yardým sadaka deðildir. Mesela, çocuklu ailelere çocuklarýný okula göndermek veya saðlýk kontrolünden geçirmek þartýyla yapýlan düzenli nakit transferleri, sadaka deðildir. Devlet okullarýnda, yoksullarý ayýrmadan bütün çocuklara bir öðün düzgün yemek verilmesi sadaka deðildir. Bunlarý keyfi, düzensiz, kimin hangi kaynaktan finanse ettiði belirsiz kömür-yiyecek yardýmlarýndan, bir kereye mahsus fatura-kira ödemelerinden ayýrmak lazým. Sol muhalefet bu ayýrýmý doðru yapmadýðý ve suçlamayý bütün yardýmlara yönelttiði zaman AKP nin iþini kolaylaþtýrýyor. Sadakayla hak temelli yardýmlarý öne çýkararak mücadele etmek gerekiyor. 80 öncesi CHP nin bu konuda Yardýmý al helaldir ama oy verme haramdýr diye bir sloganý varmýþ. 22 Temmuz dan sonraki CHP ise Ýnsanlar irrasyonel seçim yaptýlar, ciddiye alýnacak tarafý yok analizinde bulundu. Hangisi daha rasyonel? Ýnsanlarýn AKP ye oy vererek irrasyonel bir seçim yaptýklarýný kesinlikle düþünmemek lazým. Hiçbir zaman sosyal haklara sahip olmamýþ insanlarýn, aldýklarý þeyin daha iyisini isteyecek halleri var mýydý? Kendini solda görenlerin hak temelli sosyal yardým ve sadaka ayýrýmýný yapamadýðý yerde, yoksullar bunu nasýl yapacaklardý? Burada solun yapmasý gereken yardýmý kötülemek ve çarpýk geliþme, dýþa baðýmlýlýk filan gibi insanlarýn günlük hayatlarýna uzak kavramlarla konuþmak deðil. Bunun yerine mesela þartlý nakit transferi uygulamasýnýn istenirse nasýl daha yaygýnlaþabileceði anlatýlabilir. Zaten sol, eðer prim ödemelerinden baðýmsýz bir sosyal emeklilik uygulamasýna veya Avrupa nýn hemen bütün ülkelerinde uygulanan bir asgari gelir desteði politikasý na inanmýþ olsaydý, bugün iþi çok daha kolay olurdu. Yardýmda AKP yle baþ edemez Utanmasýn, sol da yardým paketleri daðýtsýn diyen çýkarsa ne dersiniz? Sol yardým yarýþýnda AKP yle baþ edemez. Bence onun yerine önce bir gidip insanlarý iyice dinlesinler. Yoksul kadýnlarý, ders vermeye çalýþarak deðil, anlamaya çalýþarak dinlesinler. Romanlarla konuþsunlar. Göçle büyük þehirlere gelmiþ çok çocuklu Kürt ailelerine çocuklarýn okuldaki durumunu sorsunlar. Eðitim-Sen e akýl danýþsýnlar. Toplum merkezlerine gidip sosyal hizmet uzmanlarýyla konuþsunlar, onlarýn her gün neler gördüklerini dinlesinler. O zaman belki akýllarýna yardým paketinden daha farklý bir þeyler de gelir. Daha somut konuþulmalý Solun, 22 Temmuz da AKP ye oy veren Homo ekonomikus larýn aklýný çelmesi sanki size biraz zor görünüyor?..akp çýkar aðlarýna ve sadaka iliþkisinin kullanýmýna dayanan çok güçlü bir siyasi baþarý zemini oluþturmuþ durumda. Ama büyüme önümüzdeki dönemde kaçýnýlmaz olarak düþecek ve ekonominin durumu çok iyi olmayacak. Özellikle tarým sektöründe üretim düþmesi, fiyatlarýn artmasý ve bunun en çok yoksullarý vurmasý beklenebilir. Burada þunu unutmamalý: Zor koþullarda yaþayan ve çalýþan insanlarýn risk alacak halleri yok, istikrarsýzlýktan korkarlar. O yüzden rasyonel düþünen insanlarýn (homo ekonomikus) sola oy vermeleri için, solun onlarý her þeyi deðiþtireceðine deðil, onlarýn durumunu düzelteceðine, en azýndan bozmayacaðýna, ikna etmesi lazým. Bu da herhalde ancak daha az büyük laf edip daha çok somut konuþmakla mümkün olur. Yani insanlarýn durumlarýný bilmek, onlarý anlamak gerekiyor. Solun buna sabrý var mý? Son 2004 yerel seçimlerinde CHP 16 büyükþehir belediyesinden 2 sini, 65 il merkezi belediyesinden 6 sýný, 847 ilçe belediyesinden 125 ini, 2 bin 281 belde belediyesinden de 336 sýný kazanabildi. Merkez sol (CHP+DSP) 2007 genel seçiminde Doðu ve Güneydoðu daki toplam 24 ilden 18 inde milletvekili çýkaramadý. Her iki bölgede de oy oraný yüzde 10 barajýn altýnda kaldý. Týpký 1995 ve 1999 seçimlerinde olduðu gibi. Yarýn: KOÇ ÜNÝVERSÝTESÝ ÖÐRETÝM ÜYESÝ PROF. DR. FUAT KEYMAN: Hazýrlayan: Devrim Sevimay

5 6 KASIM 2008 Perþembe BÝYOGRAFÝ Hep Aranýzda Olacaðým, her ne kadar Frederic Joliot-Curie nin hayatýný anlatsa da, fizik biliminin geliþim evrelerini, bir yüzyýla karakterini veren insanlýðýn vardýðý en son noktayý göstermesi açýsýndan da okunmasý gereken bir kitap AYSEL SAÐIR HEP ARANIZDA OLACAÐIM Frederic Joliot-Curie nin Yaþamöyküsü Güney Gönenç Yordam Kitap, sayfa, 12 YTL. Ýç huzurun barýþa duyduðu ihtiyaç Ak bir karanfil gibi çatlayýp da çekirdek/ atom bahçelerine yürüyünce aydýnlýk/ yalnýz meraklýsý deðil, bütün insanlýk/ þiirin aynasýnda kendini seyredecek... Bir bilim adamýnýn öyküsü deðil sadece Hep Aranýzda Olacaðým. Dünyayý biçimlendiren, insanýn bilimden önce geldiðini, bilimin de bu yüzden insan için, onun yararý için olmasý gerektiðini savunan ve bu uðurda yaþamýnýn son anýna dek savaþan bir insanýn destaný. Hep Aranýzda Olacaðým, her ne kadar Frederic Joliot- Curie nin hayatýný anlatsa da, fizik biliminin geliþim evrelerini, bir yüzyýla karakterini veren insanlýðýn vardýðý en son noktayý göstermesi açýsýndan da okunmasý gereken bir kitap. Atom yapýsý, elektron, proton ve nötron ile radyoaktiflik, yapay radyoaktiflik, çekirdek bölünmesi ve atom enerjisi gibi alanlarda çalýþan ve dünyanýn en büyük fizikçilerinden biri olan Frederic Joliot- Curie yi izlediðimiz kitapta, onun fizik biliminde açtýðý alanlarla insanlýðý yeni bir geliþim evresine taþýmasýný, bunun sonucu olarak da yeryüzünde savaþ ve onun güçlü panzehiri barýþ arasýnda gidip gelen büyük dalgalar eþliðinde takip ediyoruz. Joliot un yaþamýnýn güçlü bir etik sorumluluk üzerine þekillendiðini gördüðümüz kitap, her ne kadar bir biyografi çalýþmasý olsa da, tüm insanlýðý temsil eden, ona yönelik sorumluluðunu hiç yitirmeyen ve böylelikle de bilime ait olduðu yeri sürekli iþaret ederek, hatta iterek bilimi kötü güçlerin eline býrakmamak için çabalayan bir iradenin kitabý olarak deðerlendirmek gerekiyor. Zira kitap, neredeyse bir yüzyýlý kapsayan, yüzyýla ve insanlýða damgasýný vuran geliþmelerin önemli temsilcisi ve yaratýcýsý etrafýnda dönerek, insanlýk tarihinin de önemli aþamalarýný aydýnlatýyor. Fizikte komünizm Hitler faþizmi, atom bombasý, nükleer enerji yarýþlarý, savaþlar... Her bilimsel atýlýmýn, gerçekleþtirilen her yeni buluþun iyiye ve kötüye kullanýlmak þeklinde beliren ikili yüzünü güçlü kýlan ya da zayýflatan etkenlerin neler olduðunu öðrendiðimiz Hep Aranýzda Olacaðým, bir ders kitabý niteliðinde dersek yerinde bir tanýmlama yapmýþ oluruz. Zira 20. yüzyýlýn baþýnda doðmak ve fiziðe gönül vermekle, bir yüzyýlý kapsayan insanlýðýn kaderiyle arasýnda bað kuran Frederic Joliot u takip ettiðimiz kitapta, fizik bilimiyle ilgili geliþmelerin konuya yabancý olanlara dahi anlaþýlabilir bir dille anlatýldýðýný ve hatta söz konusu dalý sevdirdiðini görüyoruz. 19 Mart 1900 de doðduðunda, babasý Henri Joliot, Paris Komünü savaþçýlarýndan bir maden iþçisi, annesi de 1871 Paris inde Prusya kuþatmasýný, bombardýmanlarý, açlýðý yaþamýþ, haksýzlýklarla savaþmayý yaþamýnýn ilkesi yapmýþ cumhuriyetçi bir kadýnmýþ. Çocukluk yýllarýný babasýndan dinlediði komün anýlarýyla biçimlendiren Frederic, Birinci Dünya Savaþý nýn ilk aylarýnda çok sevdiði aðabeyini cephede yitirecektir. Ailenin parasal durumu bozulunca da parasýz bir okulda okumak zorunda kalan Frederic i fizikçi yanýný ilk, bir fizik dergisinden kestiði ve masasýna koyduðu Pierre ile Marie Curie nin resimlerine olan yakýnlýðýndan yakalarýz. Zaten tam da bu süreçte evinde kurduðu laboratuarla da fizik bilimine adým attýðýna tanýk oluruz. Bundan sonraki geliþmeler ise týpký Frederic in hayatý gibi sayfalarda da hýzla akmaya baþlayacaktýr. Bir tür bayrak yarýþý gibi, fiziði Pierre ve Marie Curie nin býraktýðý yerden alýp devam eden Frederic, Curie lerin kýzlarý, kendisi gibi fizikçi Irene ile evlenerek söz konusu yola karý-koca olarak Irene ile birlikte devam eder. Dünyaya buluþlarý ve çalýþmalarýyla ýþýltýlar saçan Frederic-Irene çifti artýk sadece fizik bilimiyle uðraþmayacaklardýr. Onlarý 1920 lerden itibaren insanlýða tebelleþ olan faþizmi yok etme çabalarý içinde görürüz li yýllar faþizmin karabulutlarýnýn Avrupa göklerine çöktüðü yýllardýr. 30 Ocak 1933 te Hitler baþbakan olmuþtur. 27 Þubat ta Hitler ve hempalarýnýn düzenledikleri sonradan ortaya çýkacak olan Reichstag yangýný sahneye konur. Yangýn yerinde Hitler baðýrmaktadýr: Bu Tanrýsal bir belirtidir! Þimdi artýk sosyalistleri demir yumrukla yok etmemize kimse engel olamayacak! 2 Aðustos 1934 te Hindenburg un ölmesiyle boþalan cumhurbaþkanlýðýna el koyan Hitler ülkenin tek hakimi olur. Rejim, Alman fiziði, Alman kimyasý, Alman matematiði kavramlarýný ortaya sürüyor, Einstein ýn görelilik ilkesini fizikte komünizm olarak nitelemiþ olan Heidelberg Üniversitesi nden Nobelli fizikçi Philipp Lenard Alman fiziði mi? sorusuna aynen þu karþýlýðý verebiliyordu: Bilim uluslararasý niteliktedir, deniyor. Bu yanlýþtýr. Gerçek Frederic Joliot-Curie ve eþi Irene. bilim, her insan faaliyeti gibi bir ýrk olayýdýr ve insanýn taþýmakta olduðu kanla koþullanmýþtýr. Lenard gibi Nazi Partisi üyesi olan (o da Nobel ödüllü) fizikçi Johannes Stark, Einstein ve Bohr un bulgularýna dayanan tüm fiziði Yahudi fiziði olarak nitelendiriyordu. Lenard ve Stark, aslýnda, Nazilerle etkin iþbirliði içinde olan bilim adamlarý olarak pek acýnacak bir azýnlýðý temsil ediyorlardý. Taraf olma zorunluluðu Savaþ yýllarý gelip çattýðýnda, Pierre ve Marie Curie gibi Joliot-Curie ler de bilimsel buluþlarýn tüm insanlýðýn malý olduðu, bu nedenle kiþisel çýkarlarýn aracý yapýlamayacaðý yönündeki düþüncelerini, atom reaktörlerinin yapýmý ve kullanýmýna iliþkin beþ patent alarak ve bunlarýn tüm haklarýný Fransa Atom Enerjisi Komisyonu na devrederek güvence altýna alýrlar. Naziler Fransa yý iþgal etmiþlerdir. Direniþ hareketleri de akabinde geliþecektir. Naziler tarafýndan saygýdeðer bilim adamý olarak Joliot kuþkusuz ki gözlem altýna alýnacaktýr. Oysa ki, Joliot bilimsel çalýþmalarýna devam etmekle birlikte direniþ hareketinin de yöneticisidir. Konumu gereði istihbarata da hâkimdir. Bu yüzden direniþ hareketine Naziler tarafýndan yönelecek herhangi bir saldýrýdan önceden haberdar olur. Faþizm alt edilir ve Paris kurtulur sonlarýna gelindiðinde Fransa Bilimsel Araþtýrmalar Merkezi tüm etkinliðiyle çalýþmaya koyulur, Joliot u artýk baþka görevler bekleyecektir. Dünya artýk savaþ ya da barýþ ikilemiyle yüz yüze kalmýþtýr. Dünyanýn tüm barýþ yanlýlarýný aktif harekete geçirmek görevini de Joliot üstlenecektir. Zira Hiroþima ve Nagazaki de gerçekleþtirilen vahþet ve ardýndan baþlatýlan soðuk savaþ tüm dünyada ve özellikle de bilim adamlarý arasýnda önemli ve zorunlu bir duruþu da beraberinde getirecektir. Joliot tavrýný zaten belirlemiþtir: Laboratuarýma kapanmak benim için hep çekici olmuþtur. Ama kendime sormuþumdur: Buluþlarýndan kim yararlanacak! O zaman anlamýþýmdýr ki laboratuarýmda rahatça çalýþabilmek için, bilimin kirli amaçlara, savaþ hazýrlýklarýna deðil, barýþa hizmet etmesini isteyenlerin saflarýnda savaþým vermem gerekiyor... Biz bilim adamlarý, ancak sürekli bir barýþ var oldukça iç huzuruna kavuþabilir ve bütün günlerimizi laboratuarýmýzda geçirebiliriz. Radikal Kitap

6 6 KASIM 2008 PERÞEMBE Ali Kaim: Aleviler Ankara daki miting öncesinde Hacýbektaþ a gelecekler Hacý Bektaþ Veli Kültür Derneði ve üyelerinin 9 Kasim Ankara mitingi ve gelecek yürüyüþ kolunu karþýlamak için gerekli hazýrlýklarý yaptýklarý öðrenildi. Hacý Bektaþ Veli Kültür Dertneði Genel Sekreteri Ali Kaim gazetemize yapmýþ olduðu açýklamada þu bilgileri verdi: Zorunlu din derslerinin ve Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý nýn kaldýrýlmasý, Cemevlerinin yasal statüye kavuþturulmasý, Madýmak Oteli nin müze yapýlmasý gibi temel taleplerimiz ve 'Eþit yurttaþlýk' için Ankara'da olacaðýz. düzenleyecekler. 9 Kasým Pazar günü saat 12,00 den itibaren Ankara Sýhhiye Meydanýnda yapýlacak mitinge Arif Sað, Edip Akbayram, Ferhat Tunç, Yavuz Bingöl, Mustafa Özarslan, Þair Ahmet Telli de katýlacak. mitinge çok sayýda siyasetçinin de katýlmasý bekleniyor. Mitinge katýlacaðý kesinleþen ilk isim ise CHP den Ankara Büyükþehir Belediye Baþkan adaylýðýna hazýrlanan SHP Genel Baþkaný Murat Karayalçýn oldu. Karayalçýn ýn mitinge geleceði bildirildi. Ankara Sýhhiye Meydaný nda yapýlacak mitinge Türkiye nin ve dünyanýn dört bir yanýndan Alevi temsilcileri ve vatandaþlar da katýlacak. VÝCDAN SAHÝBÝ HERKESÝ BEKLÝYORUZ Haber: Aydýn Þimþek 9 Kasým Mitingi için yola çýkan Alevilerin Yolun Yörüngesi Hacýbektaþ a gelecekleri bildirildi. Aleviler için önemli olan Serçeþme Türkiye nin dört bir yanýndan gelecek olan yürüyüþ kolunu karþýlamaya hazýrlanýyor. Hacý Bektaþ Veli Kültür Derneði ve üyelerinin Ankara mitingi ve gelecek yürüyüþ kolunu karþýlamak için gerekli hazýrlýklarý yaptýklarý öðrenildi. Hacý Bektaþ Veli Kültür Dertneði Genel Sekreteri Ali Kaim gazetemize yapmýþ olduðu açýklamada þu bilgileri verdi: Zorunlu din derslerinin ve Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý nýn kaldýrýlmasý, Cemevlerinin yasal statüye kavuþturulmasý, Madýmak Oteli nin müze yapýlmasý gibi temel taleplerimiz ve 'Eþit yurttaþlýk' için Ankara'da olacaðýz. Biz Hacýbektaþ dan Ankaraya gitmeden Ankaraya gideçek yürüyüþ kollarý kendileri için kutsal gördükleri Ýlçemize gelecekler. Akdeniz Bölgesi; Adana, Mersin, Tarsus, Ýskenderun Cuma günü saat 18: 30 da geleçekler ve bir gün ilçemizde konaklayacaklar. Karadeniz Bölgesi; Tokat, Samsun, Çorum, Amasya ve Doðu Anadolu Bölgesi; Malatya, Bingöl Sivas, Antep, Kayseri Cumartesi saat 14 :00 de ilçemize uðrayacaklar. tüm yürüyüþ kollarý Cumartesi günü Serçeþmemiz de birleþecekler. Hacýbektaþ Lisesi önünde toplanacak olan guruplar merkezde yapaçaklarý basýn açýklamasýndan sonra proðram gereði Ankara ya hareket edecekler. Bu önemli mitinge Hacýbektaþdan katýlacak olan dostlarýmýz için Pazar günü sabah saat 6 da belediye önünde araç kaldýracaðýz. Bütün yürüyüþ kollarý Soysaldý Tesisileri nde birleþerek saat 11:00 de Ankara Garý önünde toplanacak. Burdanda saat 1 de Mitingin yapýlaçaðý Sýhhýye Meydaný na yürüyeceðiz Sulucakarahöyük Aleviler 'Eþit yurttaþlýk' için Ankara'da buluþuyor Türkiye nin dört bir yanýndan pek çok Alevi kurum ve kuruluþu 9 Kasým da Ankara Sýhhiye Meydanýnda buluþacak. Alevi-Bektaþi Federasyonunu Genel Baþkaný Ali Balkýz, Biz bir kez de Hükümeti ve devleti bu yolla uyarmak istiyoruz. Zorunlu din derslerinin ve Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý nýn kaldýrýlmasý, Cemevlerinin yasal statüye kavuþturulmasý, Madýmak Oteli nin müze yapýlmasý gibi temel taleplerimizi bir kez daha anlatacaðýz diyor Aleviler, AÝHM ve Danýþtay kararlarýna raðmen zorunlu din dersi uygulamasýnýn sürmesi, Cemevlerine yasal statü verilmemesi ve Diyanet Ýþleri Baþkanlýðýna yönelik taleplerinin yanýtsýz kalmasýný, Ankara da geniþ katýlýmlý bir mitingle protesto edecekler. Türkiye nin dört bir yanýndan pek çok Alevi kurum ve kuruluþu 9 Kasým da Ankara Sýhhiye Meydanýnda buluþacak. Aleviler Ankara daki miting öncesinde Hacýbektaþ a giderek Hacý Bektaþ Veli Dergahý ný ziyaret edecekler. Ankara da düzenlenecek mitinge, Hacý Bektaþ Veli nin soyundan geldiði bilinen ve Alevilerin yaþayan en ulu önderi olarak gösterilen Veliyettin Ulusoy da katýlarak destek verecek. Cemevlerinin ibadet merkezi olarak tanýnmasý, zorunlu din derslerinin ve Diyanet Ýþleri Baþkanlýðýnýn kaldýrýlmasý, Madýmak Oteli nin müzeye dönüþtürülmesi" gibi temel talepler için mücadele eden Alevi kuruluþlarý, 9 Kasým Pazar günü Ankara da "Eþit yurttaþlýk hakký için" baþlýklý bir mitingde bir araya gelecek. Kuruluþlar, miting öncesi Alevi Bektaþi Federasyonu nun çaðrýsýyla, Alevilerin temel taleplerini bir kez daha dillendirmek için 7-8 Kasým tarihlerinde Ordu, Ýstanbul, Balýkesir, Ýzmir, Antalya, Adana ve Diyarbakýr dan baþlayarak Ankara ya bir yürüyüþ Miting çalýþmalarýna iliþkin ANKA ya bilgi veren Alevi Bektaþi Federasyonu (ABF) Genel Baþkaný Ali Balkýz, 9 Kasým da on binlerce Alevi-Bektaþi yol arkadaþlarý ile birlikte Ankara da olacaklar. Bütün bölgelerde son hazýrlýklar bitmek üzere" dedi. Yürüyüþ güzergahlarý ve konaklama noktalarýnýn belirlendiðini ifade eden Balkýz, Biz bir kez de Hükümeti ve devleti bu yolla uyarmak istiyoruz. Zorunlu din derslerinin ve Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý nýn kaldýrýlmasý, Cemevlerinin yasal statüye kavuþturulmasý, Madýmak Oteli nin müze yapýlmasý gibi temel taleplerimizi bir kez daha anlatacaðýz. Tüm vicdan sahibi insanlarý 9 Kasým da Ankara ya bekliyoruz diye konuþtu. Taleplerinin sadece Alevilerin talepleri olmadýðýný öne süren Balkýz, Saðcýsý, solcusu, Alevisi, Sünnisi fark etmez. Tüm vicdan sahibi insanlarý 9 Kasým da miting alanýna davet ediyoruz. Bu bir insanlýk görevidir dedi. POSTNÝÞÝN DEN DESTEK Ankara da düzenlenecek mitinge, Hacý Bektaþ Veli nin soyundan geldiði bilinen ve Alevilerin yaþayan en ulu önderi olarak gösterilen Veliyettin Ulusoy da katýlarak destek verecek. Alevilerin postniþin (ruhani önder) olarak saydýklarý Ulusoy, Ýsteklerimiz anormal þeyler deðil, biz ayrý bir devlet istemiyoruz diyor ve ekliyor, Bizi deðiþtirmeye kalkmasýnlar, biz neysek oyuz. Bize farklý gömlek giydirmeye kalkmasýnlar diyor. Ulusoy, ANKA ya yaptýðý açýklamada þunlarý söyledi: Ýsteklerimiz belli. Bizler, ayrý bir devlet ayrý bir ülke istemiyoruz. Laik demokratik Cumhuriyet ten yanayýz. Cemevleri nin bizim ibadet yerlerimiz olduðunun kabul edilmesini, zorunlu din derslerinin kaldýrýlmasýný, Madýmak Oteli nin müze yapýlmasýný diliyoruz. Bizi deðiþtirmeye kalkmasýnlar, biz neysek oyuz. Bize farklý gömlek giydirme çabasýnda olmasýndýr. Biz biraz farklýyýz, biz farklý olduðumuz için de bizi görmek istemiyorlar. Belki de görüyorlar ama görmemek iþlerine geliyor. Bu durum asimilasyon gerçeðini ortaya koyuyor. Bunun da farkýndayýz. Bizi olduðumuz gibi bizi býraksýnlar. Aleviliði yaþayan bizleriz onlar deðil. (anka) Radikal

7 7 KASIM 2008 CUMA Malatya'dan Ankara'ya Büyük Yürüyüþ Alevi Dernekleri 9 Kasým tarihinde Ankara da düzenlenecek mitingi için yola çýkýyorlar Alevi Derneklerinin zorunlu din dersi baþta olmak üzere geçtiðimiz aylarda baþlattýklarý eylemlerin ardýndan bu kez Ankara da buluþacaklar. 7 Kasým tarihinde ilimizden hareket edecek olan Alevi Dernekleri eyleme hazýrlanýrken, Pir Sultan Abdal Kültür ve Dayanýþma Derneði Yönetim Kurulu Üyesi Songül Canpolat dernek binasýnda yaptýðý basýn açýklamasýnda; bu yürüyüþün Demokrasi, Laiklik, Eþit yurttaþlýk hakký için yapýlacaðýný söyledi. Canpolat; Ayrýmcýlýða son verilsin, AHÝM ve Danýþtay Kararlarý Uygulansýn, Zorunlu Din Dersleri Kaldýrýlsýn, Diyanet Laðvedilsin, Cem ve Kültür Evlerimiz Yasal Statüye Kavuþsun, Madýmak Müze Olsun, Alevi Köylerine Cami yapýlmasýn, Asimilasyon Politikalarý sona ersin diyerek eylemlerin yapýlacaðýný kaydetti. ÝSTEKLER Açýklamasýnda Canpolat, Özelleþtirmeler Son Bulsun, Sendikasýzlaþtýrma, Örgütsüzleþtirme Son Bulsun, Eþit Ýþe Eþit Ücret Ödensin, Seçim Barajý Kaldýrýlsýn, Dokunulmazlýklar Kaldýrýlsýn, Zamlar Geri Alýnsýn, IMF Politikalarý Sona Ersin, Emperyalistler Evine Dönsün, Annelerimiz Artýk Aðlamasýn, Kürt Sorunu Demokratik, Barýþçýl Yolla Çözülsün, Yurt`ta Barýþ, Dünyada Barýþ Olsun, diyedir. Eðitim Parasýz Olsun, Þeriatçý Yükseliþ Dursun, Kimse Dilinden, Dininden, Kökeninden Dolayý Sorgulanmasýn diyedir. Bin Yýllardýr Bu Topraklarýn Bir Gerçeði Olan, Ama Ne Yazýk ki Her Aþamada Ýnkar Edilmiþ, Bu Günlerde Ýse AKP Gericiliðince Daha da Azgýnlaþarak büyüyen asimilasyon Politikalarýna Son verilsin dedi. HAREKET TARÝHÝ Yapýlacak eyleme iliþkin olarak ise Canpolat þunlarý söyledi, Yapýlacak eyleme katýlacak olan Muþ, Bingöl, Diyarbakýr Tunceli Elazýð ve Erzincan dan gelecek olan Alevi yürüyüþ kolunu 7 Kasým Cuma günü saat de karþýlanacaktýr. Paþaköþkü çeþme duraðýndan Pir Sultan Abdal Kültür Derneðinden yürüyüþ baþlayacaktýr. 8 Kasým cumartesi günü saat 07:00 da Hacý Bektaþ a hareket etmek üzere yola çýkacaðýz. Araçlarýmýz Pir Sultan Abtal Derneði önünden kalkacaktýr þeklinde konuþarak yürüyüþe davette bulundu. KAYNAK : Menemen'den Ankara'ya Büyük Alevi Yürüyüþü DUYURU HACI BEKTAÞ KÜLTÜR DERNEÐÝ 9 KASIM DA ANKARA DA YAPILACAK OLAN MÝTÝNG ÝÇÝN HACIBEKTAÞLI, GENÇLRE, KADINLARA, ALEVÝLERE, SUNNÝLERE VE TÜM DEMOKRAT, ÇAÐDAÞ, ÝLERÝCÝ ÝNSANSANLARA ÇAÐRIDA BULUNARAK ; GELEÇEÐÝMÝZ ÝÇÝN, ÇOCUKLARIMIZ ÝÇÝN, EÞÝT YURTTAÞ HAKKIMIZ ÝÇÝN, YOKSULLUK VE YOLSUZLUÐA DUR DEMEK ÝÇÝN, CEM EVLERÝNÝN YASAL STATÜYE KAVUÞMASI ÝÇÝN, ZORUNLU DÝN DERSLERÝNÝN VE DÝYANET ÝÞLERÝ BAÞKANLIÐININ KALDIRILMASI ÝÇÝN, DÝYEREK; ANKARA YA 9 KASIM DA SAAT SABAH 6 DA HACIBEKTAÞ BELEDÝYESÝ ÖNÜNDE ARAÇ KALDIRACAKLARINI BÝLDÝRDÝ. BÝLGÝ ÝÇÝN: TEL HACI BEKTAÞ VELÝ KÜLTÜR DERNEÐÝ 7 Alevi Bektaþi Federasyonu (ABF) tarafýndan 9 Kasým 2008 Pazar günü Ankara da düzenlenecek mitinge Pir Sultan Abdal Kültür Derneði Menemen Þubesi Cem ve Kültür Merkezi nden de kitlesel katýlým olacak. Aleviler ilk kez kendi istekleri için meydana inecekler Ýlk kez düzenlenecek mitingde Aleviler kendi talepleri için Ankara da bir araya gelecekler. Aleviler, daha önce emek, demokrasi, laiklik, kadýn haklarý gibi konularda sivil toplum örgütlerinin düzenledikleri miting ve toplantýlara destek vermiþlerdi. Pir Sultan Abdal Kültür Derneði Menemen Þubesi Cem ve Kültür Merkezi Baþkaný Erdal Güneþ yaptýðý açýklamada, Gün geldi kadýn olduk, gün geldi iþçi, iþsiz, öðrenci, memur olduk. Gün geldi tüm ezilmiþlerin ve maðdurlarýn, hak arayanlarýn yanýnda olduk. Þimdi biz Aleviler bu toplumsal kesimlerden destek bekliyoruz dedi. Diyanet laðvedilsin bütçesi eðitime ve saðlýða aktarýlsýn AÝHM ve Danýþtay ýn zorunlu din dersi uygulamasýnýn yanlýþlýðýný verdikleri kararlarla tespit ettiklerini belirten Güneþ, AKP iktidarý söz konusu mahkeme kararlarýný uygulamamaktadýr. Zorunlu din dersi zulmüne karþý yürüyeceðiz. Diyanet devasa bütçesiyle sadece suni inancýna hizmet ediyor. Diyanetin lav edilmesi, eðitime ve saðlýða hizmet etmesi için daha fazla bütçe ayrýlmasý için yürüyeceðiz. Bin yýldýr Alevilerin inanç merkezi olan Cem evlerimizi cümbüþ evi görüp, inanç merkezi olarak kabul etmeyen zihniyete karþý yürüyeceðiz. Ozanlarýmýzýn, yazarlarýmýzýn, semahçýlarýmýzýn diri diri ateþe verildiði Madýmak otelinin hala et lokantasý olarak iþletilmesinin utancýný kaldýrmayan zihniyete karþý yürüyeceðiz diye konuþtu. Destek bekliyoruz 09 Kasým 2008 Pazar günü Ankara Sýhhiye Meydanýna yapacaklarý yürüyüþü, demokrasi yürüyüþü olarak adlandýran pir Sultan Abdal Kültür Derneði Menemen Þubesi Cem ve Kültür Evi Baþkaný Erdal güneþ, yoksulluktan, yolsuzluktan arýnmýþ, laik ve demokratik bir ülke istemi için, insan haklarý, eþit yurttaþlýk hakký için yürüyeceklerini dile getirerek, Güçlü bir sesle hayýr diyebilmek için baþlattýðýmýz bu eylemde sendikalarýn, demokratik kitle örgütlerinin, sol siyasi partileri, musahip yoldaþ olarak görmek istiyoruz. Ayrýmcýlýða deðil eþitlik talebinde bulunan Alevilere destek vereceklerine inanýyoruz dedi. Katýlým Türkiye nin her yerinden olacak Türkiye nin her yerinden 9 Kasým 2008 Pazar günü Ankara ya gelineceðini hatýrlatan Erdal güneþ, Menemen Cem Evi önünden 08 Kasým 2008 Cumartesi akþamý ücretsiz otobüs kaldýracaklarýna iþaret ederek, isteyen vatandaþlarýn isimlerini Cem Evi ne yazdýrabileceklerini de belirtti. Kaynak : Menemen Net Haber Gazetesi BAÞSAÐLIÐI Gazetemizin yönetim kurulu üyesi ve Yol arkadaþýmýz sevgili Naci Danacý nýn babasý Hasan Danacý Hak ka yürüdü. Kendisine ve ailesine Baþsaðlýðý dileriz. Naci Özçelik, Sertaç Danacý, Ferdi Þensepetçi,Gülten Cesur, Suavi Cesur, Hasan Kankal, Recai Altuð, Yaþar Özçelik, Ali Kaim, Ali Cemal Hüsnigil, Vehbi Koþar, Kamil Öntaþ, Sabri Dündar, Mustafa Öner, Uður Taþdemir, Ýbrahim Þahinli, Uður Eroðlu, Necmi Elibol Göçer, Doðan Yýlmaz, Halil Salmanlý, Hüseyin Kaim, Aydýn Þimþek

8 Toprak: AABF olarak sosyal yaþama ve sosyal barýþa katký sunacaðýz Toprak: AABF olarak sosyal yaþama ve sosyal barýþa katký sunacaðýz Almanya da yaþayan göçmenlerin sorunlarýnýn masaya yatýrýldýðý Uyum Zirvesi nin üçüncüsü Perþembe günü Berlin de düzenlenecek. Siyaset, ekonomi ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin katýldýðý Uyum Zirvesi nde, göçmenlerin topluma dahi iyi entegre olabilmelerini saðlamak için çözüm önerileri sunulacak. Yeni Göç Yasasý ný protesto eden bazý Türk kuruluþlarý geçen sen yapýlan Zirveyi boykot ederek katýlmamýþlardý. Fakat bu örgütler yaptýklarý açýklamalarda, bu hafta yapýlacak Uyum Zirvesi ne aktýlacaklarýný açýkladýlar. Perþembe günü Berlin de düzenlenecek Uyum Zirvesi ne çaðrýlan göçmen örgütlerinden biri de Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu. Almanya Baþkaný Angela Merkel, 6 Kasým da düzenlenecek olan 3. Uyum Zirvesine Almanya Alevi Birlikleri Federasyonunu resmen davet etti. Çeþitli göçmen kuruluþlarýnýn katýldýðý zirveye, AABF adýna Genel Sekreter Ali Ertan Toprak katýlacak. Toprak konuyla ilgili YOL TV nin sorularýný yanýtladý. G.F.: Göçmenlerin sorunlarýnýn masaya yatýrýldýðý Uyum Zirvesi ne AABF de davet edildi. Almanya Baþbakaný Angela Merkel in bu daveti AABF açýsýndan ne anlama geliyor? Toprak: Tabiki bu davetin anlamý bizim açýmýzdan çok büyük. Yaklaþýk iki sene önce, 2006 yýlýnda Federal Hükümet, artýk Almanya nýn bir göç ülkesi olduðunu kabul ederek, Uyum Zirvesi ni ve Ýslam Zirvesi ni gerçekleþtirdi. Bizi de sadece inanç örgütü olarak gördükleri için, 2006 senesinde sadece Ýslam Zirvesi ne davet etmiþlerdi.ve bizde son iki yýldaki çalýþmalarýmýz, diplomatik çalýþmalarýmýz sayesinde, Federasyonumuzun, ABBF nin Uyum Zirvesi ne davet edilmemesinin bir hata olduðunu hükümete kabul ettirdik. Federal hükümet bu hatanýn farkýna vardý. Bu hafta sayýn Angela Merkel den, Almanya Baþbakaný ndan, Uyum Zirvesi ne katýlmak için davet aldým. AABF inanç örgütü kimliðinin yaný sýra, Almanya daki göçmen Alevilerin de siyasi temsilcisi olduðunu Federal hükümet kabul etmiþ bulunmaktadýr. Bu nedenle de tabiki önemi bizim açýmýzdan çok büyük. G.F.:Bundan önceki Uyum Zirvesi ne katýlan göçmen örgütleri, sorunlarýn çözümü için bir takým öneriler sundular. AABF olarak zirveye hangi amaçlarla gidiyorsunuz, göçmenlerin yaþadýklarý sorunlar konusunda ne gibi çözçüm önerileri sunacaksýnýz? Toprak: Þimdi tabi Federal Hükümet, Uyum Zirvesi nde Federal Uyum Planý hazýrladý ve buna deðiþik göçmen örgütlerini de dahil etti. Yani hükümet, göçmenlere yönelik uyum politikalarýnda artýk göçmenleri de muhatap alarak, birlikte Federal Almanya nýn Uyum Planý gerçekleþtirmek istiyor, bu Uyum Zirvesi nde. Zaten Almanya da yaþayan Alevi göçmenler, en az sorun çýkarak göçmen gruplarý arasýnda. Yani, diðer farklý göçmen topluluklarýyla karþýlaþtýrdýðýmýzda, Aleviler bir çok alanda uyum saðlamýþ. Mesala, bunun en somut göstergesi de; þu an Federal Meclis te Türkiyeli 5 milletvekili var. Bunlarýn üçü Alevi kökenli. Hessen Eyalet Parlamentosu nda Türkiyeli iki kiþi seçildi. Bunlardan biri Almanya Alevi Kadýnlar Birliði Baþkaný Mürvet Öztürk, diðeri ise Turgut Yüksel arkadaþýmýz, Frankfurt Alevi Kültür Merekzi üyesi. Bir çok yerel parlamentoda Alevi kimlikli arkadaþlarýmýz siyaset yapmakta. Bence bu, uyumun en önemli göstergelerinden bir tanesi. Ama, hayatýn diðer alanlarýnda da Aleviler, Almanya ya uyum saðlamýþ ve bir çok alanda da en iyi uyum saðlayan topluluklar arasýnda. Bundan yola çýkarak Federal Hükümet, yani Alevileri bu uyuma katýkýlarýndan dolayý da bir nevi ödüllendirmek istedi. Bizi muhatap alarak, Uyum Zirvesi ne davet ederek. Biz kendi deneyimlerimizden ve kendi çalýþmalarýmýzdan da yola çýkarak, Uyum Zirvesi ne çok önemli katýklar sunacaðýmýza inanýyorum. Önümüzdeki dönem için bir çok yeni proje sunduk. Bu projeler konusunda þimdiden hükümetten yeþik ýþýk alýyoruz. Mesela, bunlardan bir tanesi çok büyük bir proje Türkiye ile Almanya arasýnda olacak bir proje. Gelecek sene ön Uyum Kurslarý düzenleyeceðiz. Türkiye den Almanya ya göç etmek isteyenlere Federasyonumuz Türkiye de kurslar verecek. Almanya yý tanýtan uyum kurslarý verecek. Bunun yaný sýra derneklerimizde kadýnlarýa yönelik, bilhassa küçük çocuklarýn dil öðrenimine yönelik kurslarýmýz olacak. Bu tür kurslar yer yer bazý Alevi Kültür Merkezleri nde baþladý. Bunu daha da büyüterek tüm Alevi Kültür Merkezleri ne yaymayý düþünüyoruz. Bunun yaný sýra bir proje daha hazýrlandý ve onu Alman Hükümeti ne sunduk. Bu da dernek yöneticilerimizin, Alevi Kültür Merkezi yöneticilerinin eðitimi. Yani, dernekler nasýl yönetilir, diplomasi ve kamouyu çalýþmasý nasýl yapýlýr. Bu tür çalýþmalarý da bu Uyum Zirvesi ne sunacaðýz. Çünkü, AABF kendisini sadece inançla sýnýrlý tutamaz. Göçmen örgütü olarak Almanya daki sosyal yaþama, sosyal barýþa da katký sunmak zorunda. Ve bunu da ancak kendi kadrolarýmýzý yetiþtirerek eðiterek yapabiliriz. Diplomatlar yetiþtirmemiz lazým, bilgili eðitimli yöneticiler yetiþtirmemiz lazým. Gelecek seneden itibaren de bu doðrultu da kurslarýmýz olacak. G.F.: Bu yýl Uyum Zirvesi nin üçüncüsü yapýlýyor. Bazý Türk göçmen kuruluþlarý geçen yýl yapýlan Zirveyi boykot etmiþlerdi. Boykot etmelerindeki temel neden ise, Yeni Göç Yasasý ydý. Hatta bu kuruluþlar, yeni Göç Yasasý nýn ayrýmcý bir yapýya sahip olduðunu ifade etmiþ ve Anayasa Mahkemesi ne götüreceklerinin sinyalini vermiþlerdi. Siz, bu eleþetiriler hakkýnda neler düþünüyorsunuz. Sizce, bu eleþtirler de haklýlýk payý var mý? Toprak: Sadece DÝTÝB ve Almanya Türk Toplumu bundan önceki Zirveyi boykot etme kararý almýþlardý. Bunun yanlýþ olduðunu en kýsa zamanda fark ederek, bu yanlýþ kararlarýndan döndüler ve bu sene ki zirveye katýlacaklarýný açýkladýlar. Çünkü siz, bir þeyi boykot ederseniz dýþarda kalýrsýnýz. Dýþarda kalýrsanýz da da katký sunamazsýnýz. O nedenle de bazý haklý gerekçeleri olsa bile, bu boykot kararýnýn doðru olmadýðýný kendileri de anladýlar. O nedenle önümüzdeki zirveye katýlacaklar. Biz, AABF olarak baðýmsýz doðru çizgimizi sürdürmeye devam edeceðiz. Kadýköy de Pazar günü 9 Kasým Büyük Alevi Mitingi Afiþlerini asan Pir Sultan Abdal Kültür Derneði Kadýköy Þube Gençlerini, Ýçerenköy Emniyeti keyfi olarak gözaltýna aldý. Ýstanbul Emniyetinden Yasal Afiþ asma izinleri olmalarýna raðmen, Çevreyi kirletmekten dolayý Barýþ Aydemir, Gültekin Gezici, Aydýn Aydemir ve Nedim Gülsen Gözaltýna alýndýlar. GBT leri alýndýktan sonra çevreyi kirlettikleri bahanesiyle zabýtalara teslim edilen gençler daha sonra serbest býrakýldý. Çünkü böyle saygýnlýk kazandýk Almanya da. Eleþtirilerimizi direkt hükümetin düzenlediði toplantýda, hükümete bire bir anlatacaðýz. Yani, dýþarda kalarak onlarý boykot ederek deðil. Toplantýya bizzat katýlarak, göçmen uyum konusunda Almanya þimdiye kadar hangi hatalarý yaptý bunlarý anlatacaðýz. Uyum Zirvesi nden önce Baþbakanla 45 dakika biraraya geleceiz. Orada yüz yüze görüþtüðümüzde, kendisine uyuma iliþkin Almanya daki Alevi örgütlenmesi olarak görüþlerimizi aktaracaðýz. Þimdiye kadar Almanya son yýlda ne tür hatalar yaptý. Almanya daki uyumu daha saðlýklý bir biçimde, göçmenlerin eþit haklarýný nasýl saðlayabilecekleri konusunda da önerilerimizi kendisine sunacaðýz. G.F.: Peki, Zirveden beklentileriniz neler? Toprak: Yani, zirveyi þu açýdan önemsiyorum. Almanya þimdiye kadar, son yýlda bir göç ülkesi olduðunu kabullenmek te zorlanýyordu. Uyum Zirvesi ve Ýslam Zirvesi ni hayata geçirerek, artýk göç ülkesi olduðunu kabul etmiþ durumda. Ve ilk defa göçmenleri temsil eden kurumlarla, örgütlerlerle, ayný göz hizasýnda birlikte toplanýyorlar. Bu çok önemli. Þimdiye kadar, birbirimiz hakkýnda konuþurduk. Ýþte devlet yetkilileri, siyasetçiler göçmenler hakkýnda fikir yürütüyordu, göçmenler de eleþtirilerini basýn üzerinden kamuoyu açýklamasý yaparak, yürüyüþlerle, toplantýlarla söylüyorlardý. Ama þimdi devlet bizi, göçmenlerin temsilcileri olarak muhatap almakta. Bu açýdan da bu toplantýyý, bu zirveyi önemsiyoruz. GÜNAY FIRAT / YOL HABER - Alevi.com - 4 Kasým Kasým "Büyük Alevi Mitingi" Afiþlerini asan gençlere keyfi gözaltý döndüremeyecekte, bizler 9 kasým a kadar bildirilerimizi daðýtmaya ve Afiþlerimizi asmaya devam edeceðiz Biz Aleviler, yýllardýr mücadelesini verdiðimiz cemevlerinin yasal güvenceye kavuþmasý, zorunlu din derslerinin kaldýrýlmasý, Madýmak Oteli'nin müze olmasý talepleri ile AKP gericiliðine karþý Türkiye'nin dört tarafýndan Ankara'ya yürüyeceðiz. Yolumuz Açýk, Yolumuz Açýk Olsun Sizleri Pir Sultan ýn Ýnancý, Bilinci ve Direnciyle Selamlýyoruz. Bu tür uygulamalar bizleri haklý mücadelemizden geri döndüremez ve KAYNAK : PSAKD Haber Servisi