TRAVMA SONRASI BESLENME BOZUKLUÐU; TANIDAN TEDAVÝYE

Ebat: px
Şu sayfadan göstermeyi başlat:

Download "TRAVMA SONRASI BESLENME BOZUKLUÐU; TANIDAN TEDAVÝYE"

Transkript

1 TRAVMA SONRASI BESLENME BOZUKLUÐU; TANIDAN TEDAVÝYE Sabri HERGÜNER*, Selim GÖKÇE**, Gülbin GÖKÇAY***, Ümran TÜZÜN**** ÖZET Amaç: Travma sonrasý beslenme bozukluðu (TSBB) aðýz, yutak ve/veya yemek borusunu etkileyen travmatik olaylardan (ör; boðulma, kusma, þiddetli týkanma, zorla besleme, reflü ve nazogastrik ya da endotrekeal tüp yerleþtirilmesi) sonra geliþen yeme reddi ile karakterizedir. Bu makalede, son yýllarda sýklýðý giderek arttýðý düþünülen TSBB ile ilgili çalýþmalar gözden geçirilmiþtir. Yöntem: Bebeklik ve erken çocukluk dönemi beslenme bozukluklarý ve TSBB ile ilgili çalýþmalar yazýndan taranmýþ ve tanýmlama, sýnýflama, taný ölçütleri, etyoloji, klinik özellikler, ayýrýcý taný ve tedavi ile ilgili veriler deðerlendirilmiþtir. Sonuçlar: Travmatik deneyimleri olan çocuklarýn ancak bir kýsmý beslenme sorunlarý geliþtirir. Bu, kaygý ve korkuya daha yatkýn ve aðrýya daha hassas olmalarýndan dolayý olabilir. Söndürme ve kademeli duyarsýzlaþtýrma gibi davranýþsal yöntemlerin TSBB tedavisinde etkin olduðu görülmektedir. Tartýþma: TSBB'nin daha iyi anlaþýlmasý için, bu olgularýn mizaç özelliklerini, fizyolojik tepkilerini ve kaygý bozukluklarý ile birlikteliðini inceleyen ileri araþtýrmalara gereksinim vardýr. Ekip yaklaþýmý içinde erken taný ve müdahale yöntemlerinin uygulanmasý gerek çocuklarýn gerekse ebeveynlerin yaþam kalitesini arttýracak, ortaya çýkabilecek fizyolojik, psikolojik ve saðlýk sorunlarýný azaltacaktýr. Anahtar sözcükler: Bebek, beslenme bozukluðu, çocuk, travma sonrasý beslenme bozukluðu, yeme reddi SUMMARY: POSTTRAUMATIC FEEDING DISORDER; FROM DIAGNOSIS TO TREATMENT Objective: Posttraumatic feeding disorder (PTFD) is characterized by food refusal after traumatic events to oropharynx and/or esophagus (e.g., choking, vomiting, severe gagging, force-feeding, reflux and insertion of nasogastric or endotreacheal tubes). In this article, we reviewed studies on PTFD which is believed to be common in infants. Method: Studies on feeding disorders of infancy and early childhood and PTFD were retrieved, and data about the definition, classification, diagnostic criteria, etiology, clinical features, differential diagnosis and treatment were evaluated. Results: Only a few children who experienced traumatic events develop feeding problems. This may be due to their increased sensitivity, anxiety and fear before the traumatic experience. Behavioral approaches including extinction and gradual desensitization seem to be effective in treatment of PTFD. Discussion: Further studies are needed to explore the temperamental characteristics, physiological reactivity, and comorbidity with anxiety disorders to better understand the phenomenon of PTFD. Early diagnosis and treatment in a multidisciplinary approach will improve the quality of life, and physiologic, psychological and health problems experienced by infants and their parents. Key words: child, feeding disorder, food refusal, infant, posttraumatic feeding disorder GÝRÝÞ Normal geliþim gösteren bebek ve küçük çocuklarýn %25-35'inde, geliþimsel geriliði olanlarýn ise %33-80'inde beslenme sorunlarýnýn olduðu bildirilmiþtir (Lindberg ve ark. 1991, Reilly ve ark. 1999, Carruth ve ark. 2004). Nedenleri ve belirtileri farklýlýk gösterse de beslenme sorunlarýnýn en temel özelliði yeme reddidir. Yeme reddi, klinik görünüme göre basitçe üç alt gruba ayrýlabilir 47 (Chatoor ve Ganiban 2003); 1- Düzensiz yeme reddi: Çocuklar besin tercihlerinde ve günlük kalori alýmlarýnda düzensizlik gösterirler. Ebeveynler çocuklarýnýn ara sýra yeterli düzeyde yediklerini ancak çoðu zaman sadece birkaç lokma aldýklarýný ve daha fazlasýný reddettiklerini belirtirler. 2- Seçici yeme reddi: Çocuklar belirli tat, koku, görünüm ve/veya kývamdaki besinleri yemeyi reddederler. Bazý çocuklar sadece birkaç tür besini reddederken bazýlarý ise birçok besini yemezler. Tanýmadýklarý ve bilmedikleri yeni besinleri denemeye direnç gösterirler. 3- Korkuya baðlý yeme reddi: Yeme reddi korkulu, aðrýlý ve/veya acý veren bir deneyim sonrasýnda geliþir. Travma ile iliþkilendirilen beslenme þekline göre katý, sývý ya da tüm gýdalara karþý yeme reddi vardýr. * Arþ. Gör. Dr., Ýstanbul Üniv. Ýstanbul Týp Fak. Çocuk Ruh Saðlýðý ve Hastalýklarý Anabilim Dalý, Ýstanbul. ** Uzm. Dr., Ýstanbul Üniv. Ýstanbul Týp Fak. Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý Anabilim Dalý, Ýstanbul. *** Prof. Dr., Ýstanbul Üniv. Ýstanbul Týp Fak. Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý Anabilim Dalý, Ýstanbul. **** Prof. Dr., Ýstanbul Üniv. Ýstanbul Týp Fak. Çocuk Ruh Saðlýðý ve Hastalýklarý Anabilim Dalý, Ýstanbul. Çocuk ve Gençlik Ruh Saðlýðý Dergisi : 15 (1) 2008

2 HERGÜNER VE ARK. Ortaya çýkýþ sebeplerinin farklýlýðýndan dolayý bir beslenme sorunu için etkin olan tedavi yaklaþýmý diðerleri için etkisiz hatta zararlý olabilir (Benoit ve ark. 2000). Bu nedenle hangi tedavinin kime, ne zaman ve niçin uygulanacaðýnýn bilinmesi önemlidir (Kerwin 1999). Müdahale yöntemlerinin belirlenebilmesi için önce ayýrýcý tanýnýn yapýlmasý gerekmektedir. Bu yazýda, çoklu yaklaþým temel alýnarak, son yýllarda giderek daha fazla bebek ve çocuðun etkilendiði, yeme reddinin korkulu, aðrýlý veya acý veren bir deneyim sonrasýnda ortaya çýktýðý 'travma sonrasý beslenme bozukluðu' ile ilgili bir gözden geçirme yapýlmýþtýr. Bebeklik ve erken çocukluk dönemi beslenme bozukluklarý ve travma sonrasý beslenme bozukluðu ile ilgili çalýþmalar yazýndan taranmýþ ve tanýmlama, sýnýflama, taný ölçütleri, etyoloji, klinik özellikler, ayýrýcý taný ve tedavi ile ilgili veriler deðerlendirilmiþtir. TANIM VE TANI ÖLÇÜTLERÝ Yazýnda boðulma, týkanma, kusma gibi olumsuz deneyimlerden sonra yeme sorunlarý geliþtiren çocuk ve eriþkin olgular bildirilmiþ ancak bu durum için farklý tanýmlamalar kullanýlmýþtýr; yemek korkusu (food phobia) (Singer ve ark. 1992), boðulma korkusu (choking phobia) (McNally 1994), yutma korkusu (phagophobia) (Shapiro ve ark. 1997, Çiyiltepe ve Türkbay 2006), yiyecekten tiksinme (food aversion) (Handen ve ark. 1986, De Silva ve Rachman 1987, Culbert ve ark. 1996). Bu tür olumsuz deneyimler yaþayan kiþiler, yaþadýklarý sýkýntýnýn tekrarlayacaðýný düþündüklerinden dolayý aðrý veren ve korku uyandýran yiyeceklere karþý direnç gösterir ve kaçýnma davranýþý geliþtirirler. Kendilerince güvenli bulduklarý besinleri ise yiyebilirler. Bu klinik tablo eriþkin psikiyatrisi yazýnýnda bir tür Özgül Fobi (Diðer Tip) olarak tanýmlanmýþtýr (McNally 1994). Özgül fobi, belirli bir nesne (ör; köpek) ya da durum (ör; yükseklik) varlýðýnda ya da böyle bir durumla karþýlaþacak olma beklentisi ile ortaya çýkan aþýrý, belirgin ve sürekli korku duyma olarak tariflenmiþtir (APA 1994). Burada korkulan olay yemek ya da yutmak; korkulan nesne ise katý gýdalar, sývý gýdalar ya da her ikisidir. Aðýz, yutak ya da yemek borusunda aðrý ve acý oluþturan týbbi durumlar (özofajit, özofageal reflü) ve/veya týbbi giriþimler (nazogastrik tüp, entübasyon) de benzer beslenme sorunlarýna neden olabilir. Di Scipio ve arkadaþlarý (1978) ciddi týbbi durumlarý nedeniyle yemek borusuna yönelik cerrahi müdahale uygulanan ve sonrasýnda yutma zorluðu geliþtiren üç olgu bildirmiþ ve bu durumu 'travmayla kazanýlmýþ koþullanmýþ yutma zorluðu' (traumatically acquired conditioned dysphagia) olarak tanýmlamýþlardýr. Dellert ve arkadaþlarý (1993) ise tüple beslenmeye gereksinin duyacak derecede þiddetli özofageal reflüsü olan ve aðýzdan besin almaya direnç gösteren olgular tarif etmiþ ve 'beslenme direnci' (feeding resistance) terimini kullanmýþlardýr. Skuse (1993) nazogastrik tüple beslenme sonrasý aðýz boþluðu aþýrý duyarlý hale gelen bebekleri 'sorunlu yiyiciler' (problem eaters) olarak isimlendirmiþtir. Chatoor ve arkadaþlarý (1988) beþ okul dönemi çocuðunda boðazlarýna yemek takýlmasý sonrasýnda boðulma ve týkanma korkusunun geliþtiðini, bunun sonucunda da katý gýdalara karþý yeme reddinin ortaya çýktýðýný bildirmiþlerdir. Bu çocuklar katý gýda yediklerinde týkanacaklarý, uyuduklarýnda ise boðulacaklarý ve bunun sonucunda da ölecekleri ile ilgili yoðun korkular geliþtirmiþler ve boðulmakla ilgili kâbuslar görmeye baþlamýþlardýr. Çiðnemeleri gereken yiyeceklere karþý kaçýnma davranýþý geliþtirmiþler, öðün saatleri yaklaþtýðýnda korkuya kapýlmýþlar ve katý gýda yemeleri istendiðinde hýrçýnlýk ya da öfke sergilemiþlerdir. Çocuklarýn boðulma ya da týkanma olayýndan sonra geliþtirdikleri tepkiler travma sonrasý stres bozukluðu belirtilerine benzediði için yazarlar bu tabloyu 'travma sonrasý yeme bozukluðu' (posttraumatic eating disorder) olarak isimlendirmiþlerdir. Chatoor ve arkadaþlarýnýn önerdiði bu taným, yeme reddini tetikleyen travmatik olayla ortaya çýkan belirtiler arasýndaki iliþkiyi açýklamasý açýsýndan daha kullanýþlýdýr (Chatoor 2002). Sonuç olarak; aðýz, yutak ya da yemek borusunu etkileyen þiddetli týkanma, boðulma ya da nazogastrik tüp, entübasyon gibi týbbi iþlemler sonrasýnda beslenme sorunlarý görülmektedir. Bu klinik tablo için farklý tanýmlamalarýn kullanýlmasý ve taný koymaya yönelik ölçütlerin belirtilmemesi olgu çalýþmalarý arasýnda kýyaslama yapmayý kýsýtlamakta, tedavi yöntemlerinin etkinliði ile ilgili sonuçlarý deðerlendirmeyi zorlaþtýrmaktadýr. Bir bozukluðun etyolojisini, seyrini ve tedavi etkinliðini belirlemede sýnýflandýrma sistemleri önem taþýmaktadýr. Bu nedenle Chatoor ve arkadaþlarý (1997) bebek ve küçük çocuklarda görülen beslenme bozukluklarý için geniþ bir sýnýflama geliþtirmiþlerdir. Bu 48

3 Travma Sonrasý Beslenme Bozukluðu Þekil 1 : Travma Sonrasý Beslenme Bozukluðu'nda Klasik Koþullanma Koşulsuz Uyaran Koşullu Uyaran Þekil 1a: Özünde korkutucu olmayan veya kaygý oluþturmayan bir uyaran (koþullu uyaran), korkutucu bir uyaranla (koþulsuz uyaran) eþleþtirildiðinde, koþullu uyaran nötral özelliðini Koşullanmış tepki kaybeder ve rahatsýz edici bir uyaran özelliði kazanýr. Koşulsuz Uyaran (korku) Koşullu Uyaran (yemek) Þekil 1b: Bebeðin belirli bir tepki (yeme reddi) vermesine neden olan uyaran (korku) bir baþka uyaranla eþleþtiðinde, ikinci uyaran da (yemek) zamanla bebeðin birinci uyarana Koşullanmış tepki (yeme reddi) (korku) gösterdiði tepkiyi vermesine (yeme reddi) yol açar. sýnýflamada yer alan Travma Sonrasý Beslenme Bozukluðu (TSBB-Posttraumatic Feeding Disorder) için önerilen taný ölçütleri þu þekildedir (Chatoor 2005); 1- Yeme reddi, bebekte yoðun sýkýntýyý tetikleyen travmatik bir olay ya da orofaringeal veya gastrointestinal bölgede tekrarlayýcý travmatik giriþimler (ör; boðulma, aþýrý kusma, reflü, nazogastrik ya da endotrakeal tüp takýlmasý) sonrasýnda geliþir. 2- Bebeðin travmatik olayla beslenme þeklini iliþkilendirmesine baðlý olarak yeme reddi aþaðýdaki þekillerde olabilir: a) Biberonla beslenmeyi reddeder fakat kaþýkla önerilen yemeyi kabul eder (uyanýkken biberondan beslenmeyi reddetse de uykuluyken ya da uyurken biberonu kabul edebilir), b) Ya da katý gýdalarý reddeder fakat biberonla beslenmeyi kabul eder, c) Ya da tüm besinleri reddeder. 3- Travmatik olayý hatýrlatan þey(ler), aþaðýdakilerden bir ya da daha fazlasý þeklinde sýkýntýya yol açar: a) Beslenmek üzere hazýrlandýðýnda öncesinde sýkýntý yaþar. b) Biberon ya da yiyecek yaklaþtýrýldýðýnda yoðun direnç gösterir. c) Aðzýna yerleþtirilen yemeði yutmaya aþýrý direnç gösterir. 4- Yeme reddi akut ve/veya uzun dönemde çocuðun beslenmesine tehdit oluþturur. ETYOLOJÝ Koþullu Öðrenme; Beslenme bozukluklarýnýn ortaya çýkmasýnda ve devam etmesinde Mowrer'in (1960) 'Ýki Basamaklý Öðrenme' kuramýnýn yeri önemlidir. Bu kurama göre klasik koþullanma yolu ile öðrenilen yeme reddi edimsel koþullanma yoluyla artarak pekiþir ve devamlýlýðýný sürdürür. Klasik koþullanma; Özünde korkutucu olmayan veya kaygý oluþturmayan bir uyaran (koþullu uyaran), doðal olarak korkutucu bir uyaranla (koþulsuz uyaran) eþleþtirildiðinde; koþullu uyaran nötral özelliðini kaybederek rahatsýz edici bir uyaran özelliði kazanýr (Þekil 1a). Örneðin týkanma (koþulsuz uyaran), bebekte korku tepkisi (koþulsuz tepki) oluþturur. Eðer korku tepkisi oluþturan týkanma olayý (koþulsuz uyaran) beslenme sýrasýnda (koþullu uyaran) ortaya çýkýyorsa, hemen ya da bir süre sonra yemek veya onu hatýrlatan nesneler (masa, biberon, önlük) artýk tek baþýna (týkanma olmadan) bebekte korku tepkisine (koþullanmýþ tepki) neden olur. Baþka bir ifadeyle yemek gibi özünde korkutucu olmayan nötral bir uyaran, týkanma gibi korkutucu bir koþulsuz uyarana öncülük ediyorsa yemek nötral özelliðini kaybederek korkutucu özellik kazanýr. Bu baðlamda yemek, ardýndan gelecek týkanma hakkýnda bilgi vermekte, böylece beklenti kaygýsýnýn ortaya çýkmasýný tetiklemektedir (Þekil 1b). 49

4 HERGÜNER VE ARK. Edimsel koþullanma; Bir davranýþýn oluþma sýklýðýný belirleyen en önemli etken, o davranýþýn oluþturduðu sonuçlardýr. Eðer sonucunda ödül getiriyorsa bir davranýþýn tekrarlama olasýlýðý artar. Davranýþýn kendi oluþturduðu sonuçlara göre deðiþikliðe uðrama sürecine 'davranýþ pekiþtirme' adý verilir. Olumlu pekiþtirmede; bir davranýþý (yeme reddi) izleyerek alýnan olumlu sonuçlar (sevmediði yemekleri yememe, sadece sevdiði yemekleri yeme, annenin ilgi ve dikkatini kazanma) bu davranýþýn sýklýðýný arttýrýr. Olumsuz pekiþtirmede; bir davranýþý (yeme reddi) izleyerek ortaya çýkmasý beklenen olumsuz sonuçlarýn (yemekten sonra oyun oynamama) oluþmamasý veya oluþmasýnýn engellenmesi yine ayný davranýþýn oluþma sýklýðýný arttýracaktýr. TSBB bebeðin aðýz, burun, yutak, boðaz ya da yemek borusunu etkileyen travmatik bir olay (boðulma, týkanma, reflü, zorla beslenme, entübasyon, aspirasyon, nazogastrik tüp yerleþtirilmesi) sýrasýnda yaþadýðý korku, sýkýntý, aðrý ya da acý gibi olumsuz deneyimlerle besini ve beslenmeyi eþlemesinden kaynaklanýr (klasik koþullanma) (Douglas 2000). Bebek, beslenme sýrasýnda ayný deneyimin tekrarlanacaðýný düþünür ve bu öðrenilmiþ eþleme ile yemekten kaçýnma ve yeme reddi geliþtirir. Beklenti kaygýsýndan dolayý besini, mama sandalyesini ya da yeme gereçlerini görmek, bebekte bulantý, kusma, týkanma gibi belirtilere neden olabilir. Kaçma (yemeði yarýda býrakma) ve kaçýnma (yemeði yememe, mama sandalyesine oturmama) davranýþlarýnýn ebeveyn tarafýndan olumlu ve/veya olumsuz olarak pekiþtirildiðini gören bebek, bu davranýþlar sayesinde ödüllendirilmiþ olur (edimsel koþullanma). Yemeði reddettiði ve öfke davranýþý gösterdiði için öðün sonlandýrýlýr, sevdiði yiyecekleri elde eder ya da annenin ilgisini kazanýr. Böylelikle yeme reddi davranýþý pekiþmiþ olur (Douglas 2002). Bebeðin klasik koþullanma yolu ile öðrendiði korku, aðrý ya da acý, edimsel koþullanma yoluyla artarak pekiþir ve devamlýlýðýný sürdürür. Böylece bir kýsýr döngüye girilmiþ olur. Bunun yanýnda, bebeðinin beslenme sýrasýnda yaþadýðý týkanma, boðulma, ya da kusma gibi tepkilere tanýk olan annede meydana gelen aþýrý kaygý ve korku, sorunu oluþturan besinleri önermesini engeller (klasik koþullanma). Yemeyi reddeden ve aðlayarak, hýrçýnlaþarak tepki gösteren bebeðin, öðünün sonlandýrýlmasýyla rahatladýðýný gören annede de bu davranýþ pekiþir. Bebeðin sevmediði yemekleri reddetmesiyle kaygýlanan anne, bebeðine beðendiði ve tercih ettiði besinler önermeye baþlar, hoþlanmadýðý besinleri ise yedirmez (edimsel koþullanma). Bunun sonucu olarak da besin miktarý, çeþitliliði ve/veya kývamý sýnýrlanmýþ olur. Farklý tat ve kývamdaki besinleri deneyimle(ye)meyen bebeðin besin repertuarý zenginleþemez, oro-motor becerilerinin geliþiminde sorun ortaya çýkar (Douglas 2005). Aðrýya hassaslaþma; Aðrý ve acý veren deneyim (reflü, tüp yerleþtirilmesi) aðýz, boðaz, ya da yemek borusundaki duyusal sinirleri daha duyarlý hale getirir ve daha öncesinde zararsýz olan uyaran (yeme, yutma) artýk aðrýlý olarak hissedilir (Hyman 1994). Bu nedenle de, ortaya çýkabilecek aðrý ve acýdan kaçýnmak için bebekler yemeyi ve yutmayý reddederler. Aðýz, yutak ve/veya yemek borusuna travmatik giriþimde bulunulan bebeklerin çoðunda beslenme sorunlarý geliþmemektedir. Di Scipio ve arkadaþlarý (1978) yemek borusunu etkileyen týbbi müdahale yaþayan bebeklerin %40'ýnda yutma güçlüðü geliþtiðini belirtmiþlerdir. Diðer yandan, özofageal reflü nedeniyle tüple beslenen bebeklerin sadece %4'ünde aðýzdan beslenmeye geçtikten sonra yeme direncinin ortaya çýktýðý, yeme direnci ile reflünün þiddeti arasýnda bir iliþkinin olmadýðý tespit edilmiþtir (Dellert ve ark. 1993). Ancak giderek artan sayýda bebek týbbi durumlarýndan (ör; erken doðum, düþük doðum tartýsý) dolayý giriþimsel iþlemlere (entübasyon, tekrarlayan aspirasyonlar) maruz kalmakta, buna paralel olarak da TSBB sýklýðýnýn arttýðý düþünülmektedir (Benoit ve ark. 1997). Olumsuz deneyim yaþayan bebeklerin niye sadece bir kýsmýnda yeme reddi ve beslenmeye karþý direnç geliþtiðini açýklayan araþtýrmalar bulunmamaktadýr. Ayrýca yeme korkusu olan çocuklarýn sorunlarýna yol açan deneyim öncesinde yüksek kaygý düzeyine sahip olduklarý, obsesif-kompulsif belirtiler gösterdikleri belirtilmiþtir (Bailly ve ark. 2003). TSBB'yi daha iyi anlamada bu olgularýn mizaç özelliklerinin, kaygý bozukluklarý eþ tanýsýnýn ve aþýrý duyarlýlýk özelliklerinin araþtýrýlmasý gerekmektedir. KLÝNÝK ÖZELLÝKLER Ebeveynler bebeklerinin boðulma ya da þiddetli bir týkanma sonrasýnda katý gýda yemeyi reddetmeye baþladýklarýný, diðerleri ise þiddetli kusma sonrasýnda biberondan içmeyi kabul etmedik- 50

5 Travma Sonrasý Beslenme Bozukluðu lerini belirtirler. Bazý ebeveynler ise entübasyon, nazogastrik beslenme tüpü yerleþtirilmesi ya da aðýz, boðaz ve yemek borusunu etkileyen aðrýlý týbbi bir müdahale sonrasýnda yeme reddinin geliþtiðini ifade ederler. Anne-babalar, genellikle bebeklerinin bu müdahaleler sýrasýnda aþýrý derecede sýkýntý yaþadýklarýný söylerler. Böyle bir olayýn ardýndan bebek, travma ile iliþkilendirdiði besini gördüðünde aðlamaya-hýrçýnlaþmaya baþlar, öðün saatleri yaklaþtýðýnda huzursuzlaþýr, korktuðu besine karþý yoðun direnç gösterir ve yemeyi reddeder. Ancak, korku duymadýðý besinler önerildiðinde sorun yaþamaz ve direnç göstermez. Bebeklerin yeme reddi, korku duyduklarý ve travmatik olayla iliþkilendirdikleri belirli besinlere karþýdýr. Bazý bebekler katý gýdalarý reddeder fakat biberondan beslenmeye devam ederler, bazýlarý ise biberon kullanmayý reddeder fakat katý gýdalarý kabul ederler. Örneðin bezelye yerken týkanan bebek, katý gýdalara karþý korku geliþtirir ve bu besinleri reddeder, ancak biberon kullanmaya devam eder. Biberon içerken kusan bebek ise biberonu reddeder, ancak kaþýktan yemeyi kabul eder. Þiddetli olgularda ise korku tüm besinlere genelleþir ve bütün yiyeceklere karþý yeme reddi geliþir (Chatoor ve ark. 2001). Biberon, mama önlüðü ya da mama sandalyesi gibi travmatik olayý hatýrlatan þey(ler) de çoðu zaman bebekte yoðun sýkýntýya yol açabilir. Daha yemek önerilmeden (biberonu ya da kaþýðý gördüklerinde, beslenme için hazýrlandýklarýnda, mama sandalyesine oturtulduklarýnda, besinlerle karþýlaþtýklarýnda) yoðun korku yaþar ve beslenmeye karþý aðlayarak, hýrçýnlaþarak, aðýzlarýný açmayý reddederek direnç gösterir (aðza alma öncesi direnç). Besin aðzýna konulduðunda ise çiðnemeye, yutmaya karþý yoðun direnç gösterir. Týkanabilir ya da kusabilir, yutmamak için aðzýndaki besini çýkarabilir, tükürebilir ya da yanaklarýnda saklayabilir (aðýz içi direnç). Yeme reddinin uzun süreli olduðu þiddetli durumlarda tablo daha da karmaþýklaþýr. Katý gýda al(a)mayan bebeðin oro-motor becerileri (emme, çiðneme, yutma) geliþ(e)mez hatta geriler. Bu bebeklerin korkularý zamanla azalsa bile katý gýda yemeyi denediklerinde sýklýkla öðürür ya da týkanýrlar. Bu da eski korkularý tekrar canlandýrýr ve yeme reddi devam eder. Þiddetli yeme reddi, ebeveynlerde yoðun kaygý, kýzgýnlýk ve ümitsizlik duygularýný uyandýrabilir. Bebeðin büyüme-geliþmesi ile ilgili korku ve endiþeye kapýlan ebeveynler, yemesi için birçok yöntem denemeye baþlarlar; kandýrma, yalvarma, pazarlýk, dil dökme, dikkat daðýtýcý yöntemler, farklý besinler önerme. Ancak çoðu zaman da baþarýlý olamazlar. Biberon içmekten korkan bebekler uyuduklarýnda, uykulu olduklarýnda ya da ne yaptýklarýnýn farkýnda olmadýklarýnda bazen biberonu kabul edebilirler. Ancak uyandýklarýnda besini iterler ve aðlamaya baþlarlar. Bazen ise anneler yemeleri için bebeklerini istekleri dýþýnda beslemeye çalýþýrlar; burnunu sýkma, aðzýný zorla açma, kollarýný ve kafasýný tutma, yemeyi aðzýna týkma. Bu yöntemler sadece sorunun daha da artmasýna yol açar. Anne-bebek arasýndaki çatýþma ve mücadele, tabloya bebeklik anoreksisinin eklenmesine neden olabilir (Hergüner ve ark. 2007). Tüm besinleri reddeden bebeklerin besin ve sývý yetersizliðinden korunmasý için akut müdahaleler gerekli olabilir. Hayatý tehdit eden durumlarda tüple beslenmeye (nazogastrik tüp, gastrostomi tüpü) geçiþ gerekebilir. Her ne kadar nazogastrik tüp kullanýmý besin gereksinimini saðlasa da bebeðin açlýk duygusunu öðrenmesinde ve oro-motor becerileri geliþtirmesinde engel oluþturabilmektedir. Ayrýca aðýz, yutak ve yemek borusunda tekrarlayýcý travmalara yol açtýðý için altta yatan beslenme sorunlarý daha da kötüleþebilir. Bunun sonucu olarak da tüple beslenmeden aðýzdan beslenmeye geçiþ daha zorlaþýr. Yani hem yutma ve yeme korkularýnýn devam etmesi hem açlýk duygusunun geliþmemesi hem de oro-motor becerilerin yetersizliði, var olan beslenme direncini ve yeme reddini arttýrabilir. Bu nedenlerden dolayý tüple beslenmenin süresi ve biçimi önemlidir. Tüple beslenmenin gece olmasý ve gün içinde aðýzdan alýmýn teþvik edilmesi hem çocuðun açlýk duygusunu öðrenmesini hem de oro-motor becerileri desteklediði için daha avantajlýdýr. Eðer uzun süreli (6-8 haftadan daha fazla) nazogastrik yolla beslenme planlanýyorsa aðýzboðaz-yemek borusunda travma etkisi oluþturmayacaðý için gastrostomi tüpü tercih edilebilir (Mason ve ark. 2005). TSBB olan bebeklerle ile ilgili izlem çalýþmalarý bulunmamaktadýr. Ancak tedavi edilmeyen olgularda yeme korkularýnýn devam ettiði, kaçýnma davranýþlarý nedeniyle katý gýdalara geçemedikleri ve yumuþak ya da ezilmiþ yiyeceklerle beslenmeyi sürdürdükleri belirtilmektedir (Chatoor 1997). 51

6 HERGÜNER VE ARK. Tablo 1 : Bebeklik Anoreksisi ve Travma Sonrasý Beslenme Bozukluðu Arasýndaki Farklar Bebeklik Anoreksisi 6 36 ay arası ortaya çıkar. Travma Sonrası Beslenme Bozukluğu Herhangi bir yaşta ortaya çıkabilir. Kendi kendine beslenmeye geçişin olduğu dönemde gelişir. Ağız, boğaz ya da yemek borusuna ağrılı travmatik girişim sonrasında gelişir. Edimsel koşullanma ön plandadır. Klasik koşullanma ön plandadır. Yeme reddi tüm besinlere karşıdır. Yeme reddi travmatik deneyimle ilişkilendirdiği besinlere karşıdır. Ebeveyn-bebek arasında çatışma ve mücadele ön plandadır. Besinden korkma ve beslenmeye karşı direnç ön plandadır. Birkaç lokma yedikten sonra yeme reddi başlar. Öğün öncesinde başlar, yutmaya karşı yoğun direnç vardır. Bebeğin çevreye olan ilgisi açlık duygusunu bastırır. Bebeğin karşı olan korkusu açlık duygusunu bastırır. Tedavi, açlık duygusunun geliştirilmesine ve ebeveyn-bebek arasındaki çatışmanın azaltılmasına yöneliktir. Tedavi, beslenmeyle ilişkilendirdiği korkunun duyarsızlaştırılmasına yöneliktir. AYIRICI TANI Klinik özelliklerinin benzemesine raðmen uygulanan müdahale yöntemlerinin farklýlýðýndan dolayý beslenme bozukluklarýnda ayýrýcý taný önemlidir (Hergüner ve ark. 2007). TSBB'nin özellikle Bebeklik Anoreksisi (BA) ve Duyusal Nedenlere Baðlý Yeme Reddi ile ayýrýcý tanýsýnýn yapýlmasý gerekir. Bebeklik Anoreksisi: Yeme reddi, kaþýða ve kendi kendine beslenmeye geçiþin olduðu altý ay ile üç yaþ arasýnda ortaya çýkar. Beslenme sýrasýnda ebeveyn-bebek arasýnda yoðun çatýþma ve mücadele, çok fazla konuþma ve dikkat daðýtmaya yönelik davranýþlar gözlenir. Bebekler yemekten korkmaz ve eðer isterlerse tüm besinleri yiyebilirler (Hergüner ve ark. 2007). TSBB ve BA tanýsý olan bebeklerin öðün saatlerindeki davranýþlarýný karþýlaþtýran bir çalýþmada iki grubun da beslenme öncesi ve sýrasýnda kaygý ve korku yaþadýklarý, bunun yanýnda TSBB olan bebeklerin yutmaya karþý daha yoðun direnç gösterdikleri gözlenmiþtir (Chatoor ve ark. 2001). TSBB ile BA arasýndaki farklar Tablo 1'de gösterilmiþtir. Ancak TSBB ile BA'nýn birlikte olduðu durumlarda tablo daha da karmaþýktýr. Bazý bebeklerde önce travmatik bir deneyim sonrasýnda TSBB geliþir, yeme reddinin ortaya çýkmasý sonucu zamanla ebeveyn ile bebek arasýnda mücadele ve çatýþma BA geliþimine neden olur. BA olan bazý bebeklerde ise ebeveynin zorla beslemesi ile geliþen kusma, boðulma ya da týkanma sonrasýnda ya da kilo alýnýmýný saðlamak için nazogastrik tüp kullanýmý ya da tanýya yönelik týbbi incelemeler sonucu TSBB geliþebilir. Duyusal Nedenlere Baðlý Yeme Reddi: Yeme reddi belirli tat, koku, kývam ya da görünümdeki besinlere karþýdýr. Travma öyküsünün olma- 52

7 Travma Sonrasý Beslenme Bozukluðu masý, sevdiði yiyeceklere karþý korku ve kaygý duymamasý ve beslenme öncesinde direnç göstermemesi ile TSBB'den ayrýlýr (Chatoor 1997). TEDAVÝ Tedavide, özellikle de yeme reddinin týbbi giriþim (entübasyon, aspirasyon) sonrasýnda ortaya çýktýðý olgularda, çocuk hekimi, diyetisyen, fizyoterapist ve çocuk psikiyatrýnýn dahil olduðu ekip yaklaþýmý benimsenmelidir. Psikiyatrik müdahaleden önce, bebeðin beslenme düzeyinin deðerlendirilmesi gereklidir. Tüm besinleri reddeden olgularda sývý kaybý, nutrisyonel eksiklikler ve bu eksikliklere baðlý çeþitli klinik bulgular geliþebilir. Yeme reddi þiddetliyse beslenmenin nazogastrik tüple saðlanýp saðlanmayacaðýna karar verilir. Beslenme durumunun tespit edilmesi ve gerekli durumlarda týbbi müdahalelerin uygulanmasý, bebeðin fiziksel saðlýðýný korumada ve ebeveynlerin yeme reddi ile ilgili kaygýlarýný azaltmada önemlidir (Hergüner ve Gökçay 2007). Beslenme eksiklikleri ve bu eksikliklere baðlý klinik ya da biyokimyasal bulgularý olmayan, beslenme gereksinimleri karþýlanmýþ ve fiziksel durumu uygun hastalarda psikiyatrik tedaviye geçilebilir. Psikiyatrik deðerlendirmede çocuðun hangi olay(lar) sonrasýnda yeme reddi geliþtirdiði, klasik koþullanmanýn nasýl ortaya çýktýðý, kaçma ve kaçýnma davranýþlarýnýn hangi besinlere karþý olduðu, ebeveynlerin uyguladýðý olumsuz pekiþtireçlerin neler olduðu belirlenmelidir. Elde edilen bilgiler doðrultusunda ebeveynlere TSBB'nin doðasý anlatýlmalý, yeme reddinin nasýl ve niye ortaya çýktýðý belirtilmeli, tedavi süreci ve müdahalenin etkinliði ile ilgili bilgi verilmelidir. Ebeveynlerin tedaviye aktif katýlýmlarýnýn saðlanmasý, tedavi ekibiyle iþbirliði içinde olmalarý ve karþýlýklý güvenin geliþmesi baþarýya ulaþmada önemlidir (Hergüner ve Gökçay 2007). Davranýþçý Yöntemler Müdahalede temel hedef, bozukluðun ortaya çýkmasýnda ve devamýnda rol oynayan koþullanmalarýn kýrýlmasýdýr. Bebeði korkulan sonuçlar (boðulma-týkanma) oluþmadan besinle tekrarlayýcý biçimde karþý karþýya getirmek, besinle korku arasýndaki baðýn kýrýlmasýna neden olur. Bunun için de bebek korku veren yemek veya yeme biçimi ile art arda karþý karþýya getirilir. Aþaðýda TSBB'de uygulanan davranýþçý yöntemlerden ikisi üzerinde durulacaktýr. Söndürme (Extinction); Söndürme, bebeði korkulan nesneyle hýzlý ve yoðun biçimde karþý karþýya getirmeyi içerir. Maruz býrakmanýn þiddetini ve sýklýðýný daha fazla oranda terapist belirlemekte, kaygýnýn kontrol edilmesinde aktif katýlýmý olmaktadýr. Tedavide ilerleme günler ya da haftalar içinde gözlemlense de oro-motor becerileri yetersiz ve nörolojik bozukluðu olan çocuklarda aspirasyona neden olacaðýndan bu yöntem uygun olmayabilir. Bu yaklaþýmýnýn eðitilmiþ terapistler eþliðinde yürütülmesi gerekir. Bu yöntemde besleyen (anne veya terapist), bebeðin dudaklarýna ya da aðzýnýn içine kaþýkla az miktarda besin götürür. Beslenme ile iliþkilendirdiði kaygý, korku ve endiþeyi gidermek için bebek aðlasa ya da huysuzlaþsa bile ortaya çýkan sýkýntýya raðmen her 5-10 saniyede bir aðza kaþýk götürülmeye devam edilir. Bebek daha önce önerilen kaþýktaki besini yutmamýþsa aðýzda çok fazla besin birikmemesi ve buna baðlý olarak da týkanmamasý için boþ bir kaþýk kullanýlarak beslenme iþlemine devam edilir. Böylece bebek, besini yutmadýðýnda beslenmenin sonlandýrýlmadýðýný öðrenmiþ olur (edimsel koþullanmanýn kýrýlmasý). Aðýzdan uzun süredir besin almayanlarda sýkça ortaya çýktýðý gibi eðer bebek týkanýrsa besleme iþlemi yarýda kesilmemelidir. Týkanma sýrasýnda, beslenme iþlemini taklit etmesi ve daha fazla týkanmasýný engellemek amacýyla aðýzdan gelen akýntýyý ya da fazla besini almak için boþ bir kaþýk aðza yaklaþtýrýlýr. Bu þekilde devam eden beslenme iþlemi, kendisinin güven içinde olduðunun, korku ve kaygý duyduðu sonuçlarýn ortaya çýkmadýðýnýn bebek tarafýndan öðrenilmesini saðlar (klasik koþullanmanýn kýrýlmasý). Besleyen, yemek bitene kadar (genelde dakika) bu sýrayý düzenli olarak tekrarlar. Bu teknik tutarlý bir þekilde ve düzenli olarak devam ettirildiðinde, kaygý düzeyinde kýsa sürede belirgin azalma saðlanmaktadýr. Söndürme yöntemi bebeklerde yoðun sýkýntýya yol açar ve tedavinin erken dönemlerinde aðlama gibi yoðun tepkiler ortaya çýkar. Burada besleyenin rolü geliþen kaygý ve telaþýn azaltýlmasýna yardýmcý olmaktýr. Bu yardým, az miktarda besin dudaklarýna ya da aðzýnýn içine konduktan sonra bazý yöntemlerle (ör; kolunu ya da omzunu hafifçe okþamak, þarký-ninni söylemek, 'Bir þey yok!', 'Annen burada!' gibi güven verici 53

8 HERGÜNER VE ARK. ifadeler söylemek) bebeðin yatýþtýrýlmasýný ve kendini güvende hissetmesini içerir. Bebeklerinin aðzýný açmada ve besini yutmada güven içinde hissetmeleri için ebeveynlerin sakin ve tutarlý davranmasý gerekir. Tedavi sýrasýnda aðrý ya da korku oluþturacak beslenme yöntemlerinden (aðzý açarak, burnunu sýkarak zorla besleme) kaçýnýlmalýdýr. Aksi takdirde bebeðin beklenti kaygýsýna, beslenme yöntemleri ile iliþkili korkular eklenecektir. Bebekler besinden korku duyabilir ancak beslenme yöntemlerinden korkmalarýna yol açýlmamalýdýr. Söndürme yöntemi kullanýlarak yapýlan bir çalýþmada olgularýn %79'unda tedavi saðlanmýþ (Benoit ve ark. 1997), kontrol grubu kullanýlarak yapýlan baþka bir çalýþmada ise bu yöntemin, açlýk duygusunun geliþtirilmesine dayanan diðer yönteme göre daha etkin olduðu tespit edilmiþtir (Benoit ve ark. 2000). Kademeli Duyarsýzlaþtýrma (Gradual Desensitization); Chatoor ve arkadaþlarýnýn (1997) tanýmladýðý bu yöntem, korku kaynaðýna daha yavaþ ve kademeli maruz býrakmayý içerir. Maruz býrakma kaþýðýn önce aðýz çevresine, daha sonra besin kullanmadan aðýz içine ve en sonunda da besinle birlikte aðza götürülmesi þeklindedir. Burada maruz býrakmanýn þiddetini ve sýklýðýný daha fazla oranda bebek kontrol etmektedir. Bebeðin direnç göstermeden beslenmeye hazýr hale gelmesi aylar hatta yýllar alabilir. Kademeli duyarsýzlaþtýrmanýn söndürme yöntemine göre en önemli avantajý müdahale sýrasýnda bebeðin daha az tepki göstermesi, dezavantajý ise çok daha uzun sürmesidir. Bu yöntemin TSBB tedavisindeki etkinliðini ya da söndürme yöntemine göre üstünlüðünü gösteren bir çalýþma bulunmamaktadýr. Kaygý oluþturan uyaraný oyun sýrasýnda rahatlatýcý ve keyif verici þekilde sunmak, bebeðin korkularýnýn üstesinden gelmesinde yardýmcý olur. Ancak kaygý ve korkuyu tetikleyen beslenme basamaklarý (beslenme ortamý, aðza koyma, çiðneme, yutma) her bebekte farklýlýk gösterebilir. Bu nedenle öncelikle müdahaleye hangi basamaktan baþlanacaðý belirlenmelidir. Biberonu görmek ya da mama sandalyesine oturmak gibi beslenmeyi hatýrlatan durumlar çoðu bebek için yeterince sýkýntý oluþturabilir. Bu durumda bebeðin beslenmeyle iliþkilendirmeden yeme gereçleri ile oynamalarý teþvik edilir (ör; mama sandalyesinde otururken oyuncaklarla zaman geçirmek, boþ biberonla oynamak). Bunlara karþý rahatsýzlýk duymadýklarýnda, korkularýný yendiklerinde, direnç göstermeden aðýzlarýný açtýklarýnda ve beslenmeye izin verdiklerinde az miktarda besin dudaklarýna konur. Ýçmekten korkan bebekler için küvette suyla oynamak, bezi ya da süngeri emmek rahatlatýcý olabilir. Böylece su içmeye kademeli olarak geçilebilir. Bazý bebekler ise aðýz çevresine dokunulmasýndan korkabilirler. Bu durumda ise kaþýðý korkusuzca alana, aðzýný açmada rahat hissedene, bir oyuncaðý aðzýna götürene kadar anne o bölgeye rahatlýk veren, sýkýntý oluþturmayan bir tarzda dokunmalýdýr. Bebek, oyuncaklarýný ya da boþ kaþýðý aðza korkmadan götürebiliyorsa yemeðe geçilebilir. Bebekler beslenmeyi genelde süt ile iliþkilendirdikleri için aðýzdan alýma su ile baþlamak en uygun olanýdýr. Bebek uzun süredir aðýz yoluyla beslenmediði ve buna baðlý olarak aðýz-yutak kaslarý geliþ(e)mediði için orofarengeal koordinasyonu saðlamada zorlanýp öðürebilir veya týkanabilir. Bu durumda içilen þeyin su olmasý hem en az zarar vericidir hem de en kolay olanýdýr. Suyu kabul etmede rahat hale gelince meyve sularýna ve daha sonra da süte geçilebilir. Bu aþamada yoðurt, puding, dondurma gibi kývamý fazla yoðun olmayan yumuþak besinler de önerilebilir. Bebek kaþýkla beslenmeyi kabul etmeye baþladýðýnda besinin kývamý yapýlandýrýlmýþ ve kademeli biçimde arttýrýlmalýdýr. Aksi takdirde týkanma olayý tekrarlayacak, bu da korku ve kaygýnýn daha da artmasýna neden olacaktýr. Bu amaçla þöyle bir sýra izlenebilir: sývýlar, püre edilmiþler, ezilmiþler, kýyýlmýþlar, dilimlenmiþler, lokma halinde olanlar, yarý katýlar ve katýlar. Katý gýdalar önerilmeden önce, bir profesyonelin orofarengeal koordinasyonu deðerlendirip birebir çocukla yarý katý gýdalarý çiðneme ve yutma üzerinde çalýþmasý yarar saðlayabilir. Katý gýdalarýn önerilmesinde de bir düzen izlenmeli, zor çiðnenen besinler (ör; et) en sona býrakýlmalýdýr. Katý gýdaya geçiþte önemli olan diðer bir nokta, çocuða oro-motor becerileri öðretmektir. Çoðu bebek taklit etmeyi sevdiði için aðza yemeðin nasýl konulacaðýnýn, nasýl çiðnenip nasýl yutulacaðýnýn anne tarafýndan gösterilmesi (model olma) çok yardýmcýdýr. Duyarsýzlaþma ve oromotor koordinasyon üzerinde çalýþýrken yemeðin miktarý üzerinde kesinlikle durulmamalýdýr. Müdahalenin bu aþamasýnda, edimsel koþullanmayý kýrmak için besini kabul ettiðinde 54

9 Travma Sonrasý Beslenme Bozukluðu olumlu pekiþtireçler ('Aðzýný çok güzel açtýn!', 'Çok güzel çiðnedin, yuttun!') kullanýlmalýdýr (Hergüner ve Gökçay 2007). Duyduklarý kaygýnýn üstesinden gelmelerini ve süreci kendilerinin kontrol etmelerini saðlamak için çocuklarýn kendi kendilerini beslemeleri teþvik edilmelidir. Yeme sürecine kendisi aktif olarak katýlan çocuk, beslenme kendi kontrolünde olduðu için daha az kaygý duyacaktýr. Çocuðun eline kaþýk verilebilir, kendi yemesi desteklenebilir. Ancak beslenme ile ilgili kontrolü kaybettikleri, daha az ve yetersiz yediðini düþündükleri için çocuðun kendi kendini beslemesi ebeveynler için kaygý oluþturabilir. Bazý anneler, çocuklarýnýn beslenme sorunlarýndan, yeme reddinden, kilo kaybýndan ve öðün saatlerinde gösterdikleri uygunsuz davranýþlardan dolayý yoðun kaygý yaþayabilirler. Aþýrý kaygýlý tutumlarý eski alýþkanlýklarý sürdürmelerine neden olabilir ve tedaviye uyum saðlamalarýnda engel oluþturabilir. Böyle durumlarda ebeveynlere tedavi amaçlarý hatýrlatýlmalý, baþarýya ulaþmada birlikte hareket etmenin önemi vurgulanmalýdýr. Kaygýlarýný çocuklarý ile deðil, tedavi ekibiyle paylaþmalarý tavsiye edilmelidir (Hergüner ve Gökçay 2007). Psikofarmakolojik Yöntemler Davranýþçý yöntemlerin fayda saðlamadýðý durumlarda, kaygý düzeyini azaltýcý özelliklerinden dolayý düþük doz antidepresan (sertralin, paroksetin, fluoksetin, mirtazapin) kullanýmýnýn olumlu etkisi çeþitli olgu sunumlarýnda bildirilmiþtir (Banerjee ve ark. 2005, Çelik ve ark. 2007, Hergüner ve ark. baskýda). Bunun yanýnda antidepresan tedavisinin yarar saðlamadýðý 3 okul çaðý çocuðunda hem kaygý azaltýcý hem de kilo aldýrýcý etkisinden dolayý risperidonun etkin olduðu gösterilmiþtir (Berger-Gross ve ark. 2004). Ancak psikofarmakolojik tedavilerin TSBB'deki etkinliðini deðerlendirmek için kapsamlý çalýþmalara ihtiyaç vardýr. SONUÇ TSBB'de yeme reddi aðýz, yutak, boðaz ve/veya yemek borusunu etkileyen travmatik olaylardan (ör; þiddetli týkanma, boðulma, tüp yerleþtirilmesi ya da zorla besleme) sonra geliþir. Bebek travmatik olayla iliþkilendirdiði beslenme türüne göre katý, sývý ya da tüm besinleri reddeder. Benzer deneyimleri yaþayan her bebeðin TSBB geliþtirmemesi, bu bebeklerin kaygý ve korkuya daha yatkýn, aðrýya daha hassas olduklarýný düþündürmektedir. Aðýz, boðaz ve yemek borusunu etkileyen týbbi giriþimlerin daha yaygýn kullanýlmasýyla TSBB sýklýðý giderek artmaktadýr. Bu bozukluðun klinisyenler tarafýndan bilinmesi ve çoklu yaklaþým içinde tedavi yaklaþýmlarýn uygulanmasý gerek bebeklerin gerekse ebeveynlerin yaþam kalitesini arttýracak ve ortaya çýkabilecek sorunlarý azaltacaktýr. KAYNAKLAR American Psychiatric Association (1994) Diagnostical and Statistical Manual of Mental Disorders, Fourth Edition, (DSM-IV), Am Psychiatric Assoc Washington (DC). Bailly D, de Chouly de Lenclave MB, Dhaussy S ve ark. (2003) Choking phobia in childhood: a differential diagnosis with anorexia nervosa. Arch Pediatr 10: Banerjee SP, Bhandarý RP, Rosenberg DR (2005) Use of low-dose selective serotonin reuptake inhibitors for severe, refractory choking phobia in childhood. J Dev Behav Pediatr 26: Benoit D, Green D, Arts-Rodas D (1997) Posttraumatic feeding disorders. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 36: Benoit D, Coolbear J (1998) Post-traumatic feeding disorders in infancy: Behaviors predicting treatment outcome. Inf M Health J 19: Benoit D, Wang EEL, Zlotkin SH (2000) Discontinuation of enterostomy tube feeding by behavioral treatment in early childhood: A randomized controlled trial. J Pediatr 137: Berger-Gross P, Coletti DJ, Hirschkorn K ve ark. (2004) The effectiveness of risperidone in the treatment of three children with feeding disorders. J Child Adolesc Psychopharmacol 14: Carruth BR, Ziegler PJ, Gordon A ve ark. (2004) Prevalence of picky eaters among infants and toddlers and their caregivers' decisions about offering a new food. J Am Diet Assoc 104: Chatoor, I, Conley C, Dickson L (1988) Food refusal after an incident of choking: A posttraumatic eating disorder. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 27: Chatoor I (1997) Feeding disorders of infants and toddlers. Handbook of Child and Adolescent Psychiatry, Cilt 1 içinde, J Noshpitz (ed) New York: John Wiley and Sons Inc., s: Chatoor I, Getson P, Menvielle E ve ark. (1997) A feeding scale for research and clinical practice to assess 55

10 HERGÜNER VE ARK. mother-infant interactions in the first three years of life. Infant Ment Health J 18: Chatoor I, Ganiban J, Harrison J ve ark. (2001) Observation of feeding in the diagnosis of posttraumatic feeding disorder of infancy. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 40: Chatoor I (2002) Feeding disorders in infants and toddlers: diagnosis and treatment. Child Adolesc Psychiatr Clin North Am 11: Chatoor I, Ganiban J (2003) Food refusal by infants and young children: diagnosis and treatment. Cognitive Behavioval Practice 10: Chatoor I (2005) Feeding and eating disorders of infancy and early childhood. Kaplan and Sadock's Comprehensive Textbook of Psychiatry, 8. baský içinde, BJ Sadock ve VA Sadock (ed) Lippincott Williams and Wilkins, Philadelphia, s: Culbert TP, Kajander RL, Kohen DP ve ark. (1996) Hypnobehavioral approaches for school-age children with dysphagia and food aversion: a case series. J Dev Behav Pediatr 17: Çelik G, Diler RS, Tahiroglu AY ve ark. (2007) Fluoxetine in posttraumatic eating disorder in 2-yearold twins. J Chýld Adolesc Psychopharmacol 17: Çiyiltepe M, Türkbay T (2006) Phagophobia: a case report. Turk J Pediatrics 48: Dellert SF, Hyams JS, Treem WR ve ark. (1993) Feeding resistance and gastroesophageal reflux in infancy. J Pediatr Gastroenterol Nutr 17: De Silva P, Rachman S (1987) Human food aversions: Nature and acquisition. Behav Research Therapy 27: Di Scipio WJ, Kaslon K, Ruben RJ (1978) Traumatically acquired conditioned dysphagia in children. Ann Otol 87: Douglas J (2000) Behavioral approaches to the assessment and management of feeding problems in young children. Feeding Problems in Children içinde, A Southall ve A Schwartz (ed) Oxford: Radcliffe Medical Press, s: Douglas J (2002) Psychological treatment of food refusal in young children. Child Adolesc Mental Health 7: Douglas J (2005) Behavioral approaches to eating and sleeping problems in young children. Cognitive Behavior Therapy for Children and Families, 2. baský içinde, P Graham (ed) Cambridge University Press, s: Handen BL, Mandell F, Russo DC (1986) Feeding induction in children who refuse to eat. Am J Dis Child 140: Hergüner S, Gökçe S, Gökçay G ve ark. (2007) Bebeklik anoreksisi: tanýdan tedaviye. Çocuk ve Gençlik Ruh Saðlýðý Dergisi 14 (1): Hergüner S, Gökçay G (2007) Beslenme bozukluklarý ve çocuk. Çocuk Hastalýklarýnda Biyopsikososyal Yaklaþým içinde, DU Tuzun ve S Herguner (ed) Epsilon Yayýncýlýk, Ýstanbul, s: Hyman PE (1994) Gastroesophageal reflux: One reason why baby won't eat. J Pediatrics 125: Kerwin MW (1999) Empirically supported treatments in pediatric psychology: severe feeding problems. J Pediatric Psychol 24: Lindberg L, Bohlin G, Hagekull B (1991) Early eating problems in a normal population. Int J Eat Disord 10: Mason SJ, Haris G, Blissett J (2005) Tube feeding in infancy: implications for the development of normal eating and drinking skills. Dysphagia 20: McNally RJ (1994) Choking phobia: a review of the literature. Comp Psychiatry 35, Mowrer OH (1960) Learning Theory and Behaviours. Wiley, New York. Reilly SM, Skuse DH, Wolke D ve ark. (1999) Oral motor dysfunction of children who fail to thrive: Organic or non-organic? Dev Med Child Neurol 41: Shapiro J, Franko DL, Gagne A (1997). Phagophobia: a form of psychogenic dysphagia. a new entity. Ann Otol Rhinol Laryngol 106: Singer LT, Ambuel B, Wade S ve ark. (1992) Cognitivebehavioral treatment of health impairing food phobias in children. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 31: Skuse D (1993) Identification and management of problem eaters. Arch Dis Child 69:

BEBEKLÝK ANOREKSÝSÝ: TANIDAN TEDAVÝYE

BEBEKLÝK ANOREKSÝSÝ: TANIDAN TEDAVÝYE BEBEKLÝK ANOREKSÝSÝ: TANIDAN TEDAVÝYE Sabri HERGÜNER *, Selim GÖKÇE **, Gülbin GÖKÇAY ***, Dilara Ümran TÜZÜN **** ÖZET Amaç: Bebek ve küçük çocuklarýn %25-50 kadarýnda beslenme sorunlarýnýn, %1-2'sinde

Detaylı

düþürücü kullanmamak c-duruma uygun ilaç kullanmamak Ateþ Durumunda Mutlaka Hekime Götürülmesi Gereken Haller:

düþürücü kullanmamak c-duruma uygun ilaç kullanmamak Ateþ Durumunda Mutlaka Hekime Götürülmesi Gereken Haller: Ayna-Gazetesi-renksiz-11-06.qxp 26.10.2006 23:39 Seite 2 Çocuklarda Ateþ Deðerli Ayna okuyucularý, bundan böyle bu sayfada sizleri saðlýk konusunda bilgilendireceðim. Atalarýmýz ne demiþti: olmaya devlet

Detaylı

17a EK 17-A ÖYKÜ KONTROL LÝSTESÝ. ² Rahim Ýçi Araçlar - Ek 17-A²

17a EK 17-A ÖYKÜ KONTROL LÝSTESÝ. ² Rahim Ýçi Araçlar - Ek 17-A² EK 17-A RÝA ÝÇÝN DEÐERLENDÝRME KONTROL LÝSTESÝ ÖYKÜ KONTROL LÝSTESÝ Hizmet verenin sorularý: Hizmet alana aþaðýdaki sorularý sorun: Hizmet veren için kurallar: Eðer yanýtlar evet sütununda ise aþaðýdaki

Detaylı

T.C. SAÐLIK BAKANLIÐI KEÇÝÖREN OSMANLI AÐIZ ve DÝÞ SAÐLIÐI MERKEZÝ. Engelli Kliniði El Kitabý

T.C. SAÐLIK BAKANLIÐI KEÇÝÖREN OSMANLI AÐIZ ve DÝÞ SAÐLIÐI MERKEZÝ. Engelli Kliniði El Kitabý T.C. SAÐLIK BAKANLIÐI KEÇÝÖREN OSMANLI AÐIZ ve DÝÞ SAÐLIÐI MERKEZÝ Engelli Kliniði El Kitabý Osmanlý Ýþ Merkezi Keçiören Osmanlý Aðýz ve Diþ Saðlýðý Merkezi Adres: Yeni Etlik Cad. No: 103 Osmanlý Ýþ Merkezi

Detaylı

Depo Modüllerin Montajý Öncelikle depolarýmýzý nerelere koyabileceðimizi iyi bilmemiz gerekir.depolarýmýzý kesinlikle binalarýmýzda statik açýdan uygun olamayan yerlere koymamalýyýz. Çatýlar ve balkonlarla

Detaylı

Yaþlanma ile birlikte deri ve saçlarda görülen

Yaþlanma ile birlikte deri ve saçlarda görülen 9 Prof. Dr. Selçuk BÖLÜKBAÞI Yaþlanma ile birlikte deri ve saçlarda görülen deðiþiklikler gibi vücut duruþunda ve yürüyüþünde de deðiþiklikler meydana gelir. Kas-iskelet sistemi vücudun destek ve temelidir.

Detaylı

Matematik ve Türkçe Örnek Soru Çözümleri Matematik Testi Örnek Soru Çözümleri 1 Aþaðýdaki saatlerden hangisinin akrep ve yelkovaný bir dar açý oluþturur? ) ) ) ) 11 12 1 11 12 1 11 12 1 10 2 10 2 10 2

Detaylı

Sosyal anksiyete bozukluðu, ilk kez 1966'da Marks

Sosyal anksiyete bozukluðu, ilk kez 1966'da Marks Sosyal Anksiyete Bozukluðu: Taný, Epidemiyoloji, Etiyoloji, Klinik ve Ayýrýcý Taný Doç. Dr. Nesrin DÝLBAZ* Sosyal anksiyete bozukluðu, ilk kez 1966'da Marks ve Gelder tarafýndan tanýmlanmasýna karþýn ayrý

Detaylı

Dikkat Eksikliði Hiperaktivite Bozukluðu Tanýsý Alan Çocuklarýn Ebeveynlerinde Kiþilik Bozukluklarý

Dikkat Eksikliði Hiperaktivite Bozukluðu Tanýsý Alan Çocuklarýn Ebeveynlerinde Kiþilik Bozukluklarý ARAÞTIRMA Dikkat Eksikliði Hiperaktivite Bozukluðu Tanýsý Alan Çocuklarýn Ebeveynlerinde Kiþilik Bozukluklarý Oya Güçlü 1, Murat Erkýran 1 1 Uz. Dr., Bakýrköy Ruh Saðlýðý ve Sinir Hastalýklarý Eðitim ve

Detaylı

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ IPA Cross-Border Programme CCI No: 2007CB16IPO008 BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ SINIR ÖTESÝ BÖLGEDE KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLÝ ÝÞLETMELERÝN ORTAK EKO-GÜÇLERÝ PROJESÝ Ref. ¹ 2007CB16IPO008-2011-2-063, Geçerli sözleþme

Detaylı

Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip mikro dozaj sistemleri ile Kimya,Maden,Gýda... gibi sektörlerde kullanýlan hafif, orta

Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip mikro dozaj sistemleri ile Kimya,Maden,Gýda... gibi sektörlerde kullanýlan hafif, orta Mikro Dozaj Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip mikro dozaj sistemleri ile Kimya,Maden,Gýda... gibi sektörlerde kullanýlan hafif, orta ve aðýr hizmet tipi modellerimizle Türk

Detaylı

YENÝ YAYINLARDAN ÖZETLER

YENÝ YAYINLARDAN ÖZETLER YENÝ YAYINLARDAN ÖZETLER Major Depresyon, Davraným Bozukluðu ve Madde Kullaným Bozukluðu olan Ergenlerde Fluoksetin ve Biliþsel Davranýþcý Terapinin Karþýlaþtýrýldýðý Randomize Kontrollü Çalýþma Riggs

Detaylı

Alkol çok eski zamanlardan beri (M.Ö. 2000) var. Alkol Kullaným Bozukluklarý. Özet

Alkol çok eski zamanlardan beri (M.Ö. 2000) var. Alkol Kullaným Bozukluklarý. Özet Alkol Kullaným Bozukluklarý Uz. Dr. Ayhan KALYONCU*, Uz. Dr. Hasan MIRSAL* Özet Alkol kullaným bozukluklarý hem yetiþkinleri hem de gençleri etkileyen oldukça ciddi ve önemli bir saðlýk sorunudur. Alkolle

Detaylı

Çocuk Ýstismarýna Birimler Arasý Yaklaþým: Bir Olgu Sunumu

Çocuk Ýstismarýna Birimler Arasý Yaklaþým: Bir Olgu Sunumu OLGU SUNUMU Çocuk Ýstismarýna Birimler Arasý Yaklaþým: Bir Olgu Sunumu Multidisciplinary Approach to Child Abuse: A Case Report Muhammed Ayaz 1, Ayþe Burcu Ayaz 1 1 Uz.Dr., Sakarya Üniversitesi Týp Fakültesi

Detaylı

Araþtýrma Hazýrlayan: Ebru Kocamanlar Araþtýrma Uzman Yardýmcýsý Gýda Ürünlerinde Ambalajýn Satýn Alma Davranýþýna Etkisi Dünya Ambalaj Örgütü nün açýklamalarýna göre dünyada ambalaj kullanýmýnýn %30 unu

Detaylı

Anksiyete Bozukluðu ve Depresyonun Tanýsal Ýliþkileri

Anksiyete Bozukluðu ve Depresyonun Tanýsal Ýliþkileri Anksiyete Bozukluðu ve Depresyonun Tanýsal Ýliþkileri Hakan Türkçapar Doç. Dr., SSK Ankara Eðitim Hastanesi Psikiyatri Kliniði, Ankara Anksiyete bozukluklarýyla depresyonun belirtileri arasýnda belirgin

Detaylı

konularýnda servis hizmeti sunan Sosyal Hizmetler Dairesi bir devlet kuruluºu olup, bu kuruluº ülkede yaºayan herkese ücretsiz hizmet vermektedir.

konularýnda servis hizmeti sunan Sosyal Hizmetler Dairesi bir devlet kuruluºu olup, bu kuruluº ülkede yaºayan herkese ücretsiz hizmet vermektedir. 1/7 AMT FÜR SOZIALE DIENSTE FÜRSTENTUM LIECHTENSTEIN Sosyal Hizmetler Dairesi Çocuk ve gençlik hizmetleri Sosyal hizmetler Terapi hizmetleri Ýç hizmetler konularýnda servis hizmeti sunan Sosyal Hizmetler

Detaylı

Fobik Bozukluklar. Özet

Fobik Bozukluklar. Özet Fobik Bozukluklar Doç. Dr. Mehmet Z. SUNGUR* Özet Fobiler, neden olarak gösterilen uyaranla orantýlý olmayan þiddette ortaya çýkan anksiyete ve bu abartýlý anksiyete tepkisinin mantýksýz olduðunu bilmesine

Detaylı

Laboratuvar Akreditasyon Baþkanlýðý Týbbi Laboratuvarlar

Laboratuvar Akreditasyon Baþkanlýðý Týbbi Laboratuvarlar Laboratuvar Akreditasyon Baþkanlýðý Týbbi Laboratuvarlar Týbbi Laboratuvar Akreditasyonu Akreditasyon, Akreditasyon; Laboratuvarların, Muayene, Belgelendirme kuruluşlarının ve Yeterlilik Deneyi Sağlayıcı

Detaylı

Larson'un 1960'larda veciz olarak belirttiði gibi,

Larson'un 1960'larda veciz olarak belirttiði gibi, 5 Prof. Dr. Semih KESKÝL Larson'un 1960'larda veciz olarak belirttiði gibi, yaþlýlarýn acil hastalýklarý diye bir durum yoktur. Bizimde burada söz konusu edeceðimiz yaþlýlar arasýndaki acil týbbi durumlardýr.

Detaylı

Manyetik Rezonans ve Bilgisayarlý Tomografi Öncesi Hastalarda Anksiyete ve Depresyon

Manyetik Rezonans ve Bilgisayarlý Tomografi Öncesi Hastalarda Anksiyete ve Depresyon ARAÞTIRMA Manyetik Rezonans ve Bilgisayarlý Tomografi Öncesi Hastalarda Anksiyete ve Depresyon Gülten Karadeniz 1, Serdar Tarhan 2, Emre Yanýkkerem 3, Özden Dedeli 3, Erkan Kahraman 4 1 Yrd.Doç.Dr., 3

Detaylı

PARK YAZ OKULUNDA YAÞATIN

PARK YAZ OKULUNDA YAÞATIN YAZ OKULU Çocuklarýnýza YAZ KEYFiNi GYM PARK YAZ OKULUNDA YAÞATIN ONLINE KAYIT facebook.com/gympark instagram.com/gym_park twitter.com/gym park info@gympark.com.tr www.gympark.com.tr 0 236 233 00 55 0

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 Kanguru Matematik Türkiye 07 4 puanlýk sorular. Bir dörtgenin köþegenleri, dörtgeni dört üçgene ayýrmaktadýr. Her üçgenin alaný bir asal sayý ile gösterildiðine göre, aþaðýdaki sayýlardan hangisi bu dörtgenin

Detaylı

Örgütsel Davranýþýn Tanýmý, Tarihsel Geliþimi ve Kapsamý

Örgütsel Davranýþýn Tanýmý, Tarihsel Geliþimi ve Kapsamý NOT : Bu bölüm önümüzdeki günlerde Prof.Dr. Hüner Þencan ýn incelemesinden sonra daha da geliþtirilerek son halini alacaktýr. Zaman kaybý olmamasý için büyük ölçüde- tamamlanmýþ olan bu bölüm web e konmuþtur.

Detaylı

Çocuk Saðlýðý ve Hastalýklarý Dergisi 2003; 46: 317-327 Derleme Çocuk ruh saðlýðý açýsýndan prematürite Aylin Özbek 1, Süha Miral 2 Dokuz Eylül Üniversitesi Týp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Saðlýðý ve

Detaylı

Modüler Proses Sistemleri

Modüler Proses Sistemleri Ürünler ve Hizmetlerimiz 2011 Modüler Proses Makineleri Modüler Proses Sistemleri Proses Ekipmanlarý Süt alým tanklarý Süt alým degazörleri Akýþ transfer paneli Vana tarlasý Özel adaptör Tesisat malzemeleri

Detaylı

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez? ünite1 Sosyal Bilgiler Kendimi Tanıyorum TEST 1 3. 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez? A) Nüfus cüzdaný B) Ehliyet C) Kulüp kartý D) Pasaport Verilen

Detaylı

Depresyon, Pratisyen Hekimler ve Depresyon Eðitimi

Depresyon, Pratisyen Hekimler ve Depresyon Eðitimi Depresyon, Pratisyen Hekimler ve Depresyon Eðitimi Dr. Sema Ýlhan Akalýn* Dr. Can Cimili**, Dr. Esma Kuzhan*** Giriþ: Depresyon birinci basamakta en yaygýn görülen ruh saðlýðý sorunudur, çok azýnýn ikinci

Detaylı

TAMAMLAYICI BESLENME Prof.Dr Sevin Altınkaynak Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

TAMAMLAYICI BESLENME Prof.Dr Sevin Altınkaynak Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı TAMAMLAYICI BESLENME Prof.Dr Sevin Altınkaynak Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı 1 / 29 Tanım Tamamlayıcı beslenme DSÖ tamamlayıcı beslenmeyi; 6. aydan sonra anne sütü yanında diğer Sadece anne

Detaylı

Simge Özer Pýnarbaþý

Simge Özer Pýnarbaþý Simge Özer Pýnarbaþý 1963 yýlýnda Ýstanbul da doðdu. Ortaöðrenimini Kadýköy Kýz Lisesi nde tamamladý. 1984 yýlýnda Ýstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü nü bitirdi.

Detaylı

1. Merkezi ve çevresel sinir sistemini oluþturan sinir hücrelerine ne ad verilir?

1. Merkezi ve çevresel sinir sistemini oluþturan sinir hücrelerine ne ad verilir? Soru - Yanýt 3 1. Merkezi ve çevresel sinir sistemini oluþturan sinir hücrelerine ne ad verilir? Yanýt: Nöron 2. Merkezi sinir sistemini oluþturan organlar nelerdir? Yanýt: Beyin, beyincik, omurilik soðaný

Detaylı

BEBEKLIK VE ERKEN ÇOCUKLUKTA YEME VE BÜYÜME BOZUKLUKLARı: PSIKIYATRIK GÖZDEN GEÇIRME YAZıSı-1

BEBEKLIK VE ERKEN ÇOCUKLUKTA YEME VE BÜYÜME BOZUKLUKLARı: PSIKIYATRIK GÖZDEN GEÇIRME YAZıSı-1 İst. Tıp Fak. Mecmuası 63:1, 2000 DERLEMELER BEBEKLIK VE ERKEN ÇOCUKLUKTA YEME VE BÜYÜME BOZUKLUKLARı: PSIKIYATRIK GÖZDEN GEÇIRME YAZıSı-1 Behiye ALYANAK, Özgür POLVAN* GİRİŞ Yeme ve büyüme bozuklukları,

Detaylı

Prof. Dr. Fulya Maner. Kırklareli Üniversitesi Sağlık Yüksek Okulu Çocuk Gelişimi Bölümü

Prof. Dr. Fulya Maner. Kırklareli Üniversitesi Sağlık Yüksek Okulu Çocuk Gelişimi Bölümü Prof. Dr. Fulya Maner Kırklareli Üniversitesi Sağlık Yüksek Okulu Çocuk Gelişimi Bölümü Yeme bozuklukları DSM-IV TR(2000) 1-Anoreksiya nervoza (kısıtlayıcı ve tıkınan çıkaran tip) 2-Bulimiya nervoza (çıkarma

Detaylı

Çocuk psikiyatrisinde acil durumlara iliþkin ortak bir yol

Çocuk psikiyatrisinde acil durumlara iliþkin ortak bir yol Klinik Pediatri, 2004;3(1):5-11. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisinde Acil Durumlar Dr. Dilþad FOTO ÖZDEMÝR*, Prof. Dr. Þahnur ÞENER* Çocuk psikiyatrisinde acil durumlara iliþkin ortak bir yol bulunamamýþtýr.

Detaylı

Ankara da Bir Ýlköðretim Okulunda El Yýkama Konusunda Bir Müdahele Çalýþmasý

Ankara da Bir Ýlköðretim Okulunda El Yýkama Konusunda Bir Müdahele Çalýþmasý ARAÞTIRMALAR (Research Reports) Ankara da Bir Ýlköðretim Okulunda El Yýkama Konusunda Bir Müdahele Çalýþmasý An Intervention Study on Handwashing Among Secondary School Students in Ankara Mehmet Kaya M.D.

Detaylı

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme - 1 8 Konuþmayý Yazýya Dökme El yazýnýn yerini alacak bir aygýt düþü XIX. yüzyýlý boyunca çok kiþiyi meþgul etmiþtir. Deðiþik tasarým örnekleri görülmekle beraber, daktilo dediðimiz aygýtýn satýlabilir

Detaylı

Motor kademeleri ile otomasyon seviyeleri arasýnda akýllý baðlantý Akýllý Baðlantý Siemens tarafýndan geliþtirilen SIMOCODE-DP iþlemcilerin prozeslerinin hatasýz çalýþmasýný saðlamak için gerekli tüm temel

Detaylı

Rapor edilen iðne batma yaralanmalarýnýn %56 sý güvenlikli ürünler kullanýlarak önlenebilir den fazla patojen bulaþabilir.

Rapor edilen iðne batma yaralanmalarýnýn %56 sý güvenlikli ürünler kullanýlarak önlenebilir den fazla patojen bulaþabilir. Rapor edilen iðne batma yaralanmalarýnýn %56 sý güvenlikli ürünler kullanýlarak önlenebilir. 7 20 den fazla patojen bulaþabilir. 8 En büyük tehlike Hepatit B, Hepatit C ve HIV dir. Yaralananlarýn %40 ý

Detaylı

Yaþlý hastanýn deðerlendirilmesi aþamasýnda bazý

Yaþlý hastanýn deðerlendirilmesi aþamasýnda bazý 4 Prof. Dr. Yeþim GÖKÇE-KUTSAL Yýllar bizi bulduklarý gibi býrakmýyorlar Owen Meredith Yaþlý hastanýn deðerlendirilmesi aþamasýnda bazý temel özellikler klinisyen hekimlerce mutlaka önüne alýnmalýdýr.ýleri

Detaylı

BESLENME SORUNLARI VE İŞTAHSIZLIK

BESLENME SORUNLARI VE İŞTAHSIZLIK BESLENME SORUNLARI VE İŞTAHSIZLIK Sebep mi? Sonuç mu? İştahsızlık, çocuğun yemek yemeyi reddetmesi ve önceki dönemlere nazaran daha az yemesi ile ortaya çıkan bir durumdur. İştahsızlık ve yemek yeme sorunu

Detaylı

YENÝ YAYINLARDAN ÖZETLER

YENÝ YAYINLARDAN ÖZETLER YENÝ YAYINLARDAN ÖZETLER Kistik Fibrozisli Çocuk ve Ergenlerde Psikopatoloji ve Tedavi Uyumu White T, Miller J, Smith GL ve ark. (2008) Adherence and psychopathology in children and adolescents with cystic

Detaylı

0.2-200m3/saat AISI 304-316

0.2-200m3/saat AISI 304-316 RD Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip hava kilidleri her türlü proseste çalýþacak rotor ve gövde seçeneklerine sahiptir.aisi304-aisi316baþtaolmaküzerekimya,maden,gýda...gibi

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 4 puanlýk sorular 1. Küçük bir salyangoz, 10m yüksekliðinde bir telefon direðine týrmanmaktadýr. Gündüzleri 3m týrmanabilmekte ama geceleri 1m geri kaymaktadýr. Salyangozun direðin tepesine týrmanmasý

Detaylı

Eriþkinlerde Asperger Bozukluðu: Bir Gözden Geçirme

Eriþkinlerde Asperger Bozukluðu: Bir Gözden Geçirme DERLEME Eriþkinlerde Asperger Bozukluðu: Bir Gözden Geçirme Dilþad Foto Özdemir 1, Elvan Ýþeri 2 1 Uz. Dr., 2 Doç. Dr., Gazi Üniversitesi Týp Fakültesi Çocuk Ruh Saðlýðý ve Hastalýklarý Anabilim Dalý,

Detaylı

OKUL ÖNCESÝ EÐÝTÝM KURUMLARI YÖNETMELÝÐÝNDE DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASINA D YÖNETMELÝK Çarþamba, 10 Eylül 2008

OKUL ÖNCESÝ EÐÝTÝM KURUMLARI YÖNETMELÝÐÝNDE DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASINA D YÖNETMELÝK Çarþamba, 10 Eylül 2008 OKUL ÖNCESÝ EÐÝTÝM KURUMLARI YÖNETMELÝÐÝNDE DEÐÝÞÝKLÝK YAPILMASINA D YÖNETMELÝK Çarþamba, 10 Eylül 2008 6 Eylül 2008 CUMARTESÝ Resmî Gazete Sayý : 26989 YÖNETMELÝK Millî Eðitim Bakanlýðýndan: OKUL ÖNCESÝ

Detaylı

Aðrý tanýsý klinik olarak, DITI ile konulabilir

Aðrý tanýsý klinik olarak, DITI ile konulabilir Fibromiyalji hasta görüntüleri Aðrý tanýsý klinik olarak, DITI ile konulabilir Aðrýyý görüntüleme ve patolojisini tanýmlamada baþarýlý yöntemdir. Aðrý kaynaðýnýn vücudun neresinde olduðunu gösterebilir.

Detaylı

Aile Hekimliðinde Genogram

Aile Hekimliðinde Genogram Aile Hekimliðinde Genogram Prof. Dr. Ýsmail Hamdi KARA, Düzce Üniversitesi Týp Fakültesi Aile Hekimliði AD, Düzce Aile Hekimliði Dersleri - 02.06.2010 15:30 1 I. Tanýmlar Hastalarý yalnýz bir birey olarak

Detaylı

Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip proses filtreleri ile, siklonlar, seperatörler çalýþma koþullarýna göre anti nem,anti

Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip proses filtreleri ile, siklonlar, seperatörler çalýþma koþullarýna göre anti nem,anti Filtre Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip proses filtreleri ile, siklonlar, seperatörler çalýþma koþullarýna göre anti nem,anti statik seçenekleri, 1-200m2 temizleme alaný ve

Detaylı

Kalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Yılmaz S., Serez M., Beyazyürek M.

Kalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Yılmaz S., Serez M., Beyazyürek M. DEPRESYON-ANKSİYETE BOZUKLUKLARI İLE ALKOL BAĞIMLILIĞI ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ARAŞTIRILMASI Kalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Yılmaz S., Serez M., Beyazyürek M. ÖZET Alkol bağımlılığı ve diğer psikiyatrik

Detaylı

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor Türkiye'nin insanlarý, mevcut saðlýk düzeyini hak etmiyor. Saðlýk hizmetleri için ayrýlan kaynaklarýn yetersizliði, kamunun önemli oranda saðlýk

Detaylı

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar Öðrencinin Adý ve Soyadý Doðum Yeri ve Yýlý Fakülte Numarasý Bölümü Yaptýðý Staj Dalý Fotoðraf STAJ BÝLGÝLERÝ Ýþyeri Adý Adresi Telefon Numarasý Staj Baþlama Tarihi Staj Bitiþ Tarihi Staj Süresi (gün)

Detaylı

Yardým Çalýþanlarýnda Travmatik Stres

Yardým Çalýþanlarýnda Travmatik Stres DERLEME Yardým Çalýþanlarýnda Travmatik Stres Banu Yýlmaz 1 1 Psk., Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coðrafya Fakültesi Psikoloji Bölümü, Ankara ÖZET Travmatik olaylarýn ardýndan, olaya doðrudan maruz

Detaylı

Montaj. Duvara montaj. Tavana montaj. U Plakalý (cam pencere) Açýsal Plakalý Civatalý (cam pencere)

Montaj. Duvara montaj. Tavana montaj. U Plakalý (cam pencere) Açýsal Plakalý Civatalý (cam pencere) Genel Özellikler Hava perdeleri yüksek debili ve ince formlu hava akýmý saðlamak amacýyla üretilmiþlerdir. Kullanýlýþ amacý birbirinden farklý sýcaklýk deðerlerine sahip iki ortamý hareket serbestisi saðlayacak

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Kanguru Matematik Türkiye 2015 3 puanlýk sorular 1. Aþaðýdaki þekillerden hangisi bu dört þeklin hepsinde yoktur? A) B) C) D) 2. Yandaki resimde kaç üçgen vardýr? A) 7 B) 6 C) 5 D) 4 3. Yan taraftaki þekildeki yapboz evin eksik parçasýný

Detaylı

Şebnem Pırıldar Ege Psikiyatri AD.

Şebnem Pırıldar Ege Psikiyatri AD. Obezitede Anksiyete Bozuklukları ve Depresyon Şebnem Pırıldar Ege Psikiyatri AD. Açıklama 2008 2010 Araştırmacı: Sanofi Danışman: Teva, BMS Konuşmacı: Lundbeck Obezite giderek artan bir toplum sağlığı

Detaylı

Biber Gazýnýn Birey ve Toplum Ruh Saðlýðýna Etkileri: Gezi Olaylarý Örneði

Biber Gazýnýn Birey ve Toplum Ruh Saðlýðýna Etkileri: Gezi Olaylarý Örneði DERLEME Biber Gazýnýn Birey ve Toplum Ruh Saðlýðýna Etkileri: Gezi Olaylarý Örneði Psychological Effects of Exposure to Pepper Gas on Individual and Community Mental Health: The Example of Gezi Protests

Detaylı

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017 4 puanlýk sorular 1. Dünyanýn en büyük dairesel pizzasý 128 parçaya bölünecektir. Her bir kesim tam bir çap olacaðýna göre kaç tane kesim yapmak gerekmektedir? A) 7 B) 64 C) 127 D) 128 E) 256 2. Ali'nin

Detaylı

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Dr. Çağlayan Üçpınar Nisan 2005

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Dr. Çağlayan Üçpınar Nisan 2005 Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Dr. Çağlayan Üçpınar Nisan 2005 Travma Nedir? Günlük rutin işleyişi bozan, Aniden beklenmedik bir şekilde gelişen, Dehşet, kaygı ve panik yaratan, Kişinin anlamlandırma

Detaylı

Sosyal Fobi. Özet. Taný ve Sýnýflandýrma

Sosyal Fobi. Özet. Taný ve Sýnýflandýrma Sosyal Fobi Doç. Dr. Nesrin DÝLBAZ* Özet Sosyal fobi kiþinin baþkalarýnca deðerlendirilmesi mümkün olan birden çok ortamdan sürekli korkma ve bu ortamlarda olabildiðince kaçýnma davranýþlarý gösterme hali;

Detaylı

Motorlu Araç Kazasý Geçiren Kiþilerde Akut Stres Bozukluðu Semptomlarýnýn Deðerlendirilmesi #

Motorlu Araç Kazasý Geçiren Kiþilerde Akut Stres Bozukluðu Semptomlarýnýn Deðerlendirilmesi # Motorlu Araç Kazasý Geçiren Kiþilerde Akut Stres Bozukluðu Semptomlarýnýn Deðerlendirilmesi # M. Tayfun TURAN*, Ertuðrul EÞEL**, Salih KELEÞ*** ÖZET Motorlu araç kazalarý akut stres bozukluðunun ve travma

Detaylı

İştahsız (Yeme Sorunu Olan) Çocuk: Çocuk Hekimi Ne Yapmalı

İştahsız (Yeme Sorunu Olan) Çocuk: Çocuk Hekimi Ne Yapmalı İştahsız (Yeme Sorunu Olan) Çocuk: Çocuk Hekimi Ne Yapmalı Prof.Dr. Elif N. Özmert Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları AD Sosyal Pediatri BD & Gelişimsel Pediatri BD İştah

Detaylı

Dr. Meral Aksoy*, Dr. Makbule Gezmen**, Dyt. Çiðdem Çetinkaya***, Dyt. Hatice Nur Tuluk***, Dyt. Burcu Ýncekara ***

Dr. Meral Aksoy*, Dr. Makbule Gezmen**, Dyt. Çiðdem Çetinkaya***, Dyt. Hatice Nur Tuluk***, Dyt. Burcu Ýncekara *** 7-12 Yaþ Arasý Sokak Çocuklarýnýn Farklý Yerlerdeki Yaþýtlarýyla Karþýlaþtýrmalý Beslenme Durumlarý Nutritional Status of Homeless Children at the Age of 7-12, in Comparison with Children at the Same Age

Detaylı

Türkiye: Gelecek Nesiller için Fýrsatlarýn Çoðaltýlmasý 11. Çocuk Geliþimi ve Çocuklarýn Karþýlaþtýðý Riskler Eþitsizliðin nesiller arasý geçiþinin bugün Türkiye nin en genç neslini ciddi ölçüde etkilediði

Detaylı

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF 2009-10 Dövize Endeksli Kredilerde KKDF Ýstanbul, 12 Mart 2009 Sirküler Sirküler Numarasý : Elit - 2009/10 Dövize Endeksli Kredilerde KKDF 1. Genel Açýklamalar: 88/12944 sayýlý Kararnameye iliþkin olarak

Detaylı

TÜSAD İnfeksiyon Çalışma Grubu

TÜSAD İnfeksiyon Çalışma Grubu TÜSAD İnfeksiyon Çalışma Grubu Neden Grip Aşısı Yaptırmalıyız? Grip her yýl görülür ve günlük yaþamý etkiler Her yýl trafik kazalarýndan daha fazla insan grip nedeniyle ölmektedir. Özellikle çocuklar,

Detaylı

Asperger Sendromu ve Yüksek Fonksiyonlu Otizmin Tanýsal Ayýrýmý

Asperger Sendromu ve Yüksek Fonksiyonlu Otizmin Tanýsal Ayýrýmý Asperger Sendromu ve Yüksek Fonksiyonlu Otizmin Tanýsal Ayýrýmý Özgür YORBIK*, Hakan ERMAN**, Teoman SÖHMEN*** ÖZET Bu yazýda yüksek fonksiyonlu otistik bozukluk ile Asperger sendromunun bugünkü taný ölçütleri

Detaylı

Ovacýk Altýn Madeni'ne dava öncesi yargýsýz infaz!

Ovacýk Altýn Madeni'ne dava öncesi yargýsýz infaz! Asýlsýz iddia neden ortaya atýldý? Ovacýk Altýn Madeni'ne dava öncesi yargýsýz infaz! 19 Haziran 2004 tarihinde, Ovacýk Altýn Madeni ile hiçbir ilgisi olmayan Arsenik iddialarý ortaya atýlarak madenimiz

Detaylı

1960'lardan Günümüze Depresyonun Epidemiyolojisi, Tarihsel Bir Bakýþ

1960'lardan Günümüze Depresyonun Epidemiyolojisi, Tarihsel Bir Bakýþ 1960'lardan Günümüze Depresyonun Epidemiyolojisi, Tarihsel Bir Bakýþ Burhanettin Kaya 1, Mine Kaya 2 1 Doç.Dr., Gazi Üniversitesi Týp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalý, 2 Uz.Dr., Ankara Halk Saðlýðý Müdürlüðü,

Detaylı

ünite1 Sosyal Bilgiler

ünite1 Sosyal Bilgiler ünite1 Sosyal Bilgiler Ýletiþim ve Ýnsan Ýliþkileri TEST 1 3. Ünlü bir sanatçýnýn gazetede yayýnlanan fotoðrafýnda evinin içi görüntülenmiþ haberi olmadan eþinin ve çocuklarýnýn resimleri çekilmiþtir.

Detaylı

ALKOL BAĞIMLILIĞINDA ALKOL KULLANIM ÖZELLİKLERİ İLE KLİNİK DURUM ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN ARAŞTIRILMASI*

ALKOL BAĞIMLILIĞINDA ALKOL KULLANIM ÖZELLİKLERİ İLE KLİNİK DURUM ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN ARAŞTIRILMASI* ALKOL BAĞIMLILIĞINDA ALKOL KULLANIM ÖZELLİKLERİ İLE KLİNİK DURUM ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN ARAŞTIRILMASI* Kalyoncu, A., Pektaş, Ö., Mırsal, H., Şatır, T., Pektaş, A., Mırsal, N., Yılmaz, S., Beyazyürek, M.

Detaylı

Online Eðitim ile Engelleri Aþýyoruz Eðitim Projesi Mentorun El Kitabý Online Eðitim ile Engelleri Aþýyoruz Eðitim Projesi Mentorun El Kitabý Bu kitapçýk, Ýstanbul Kalkýnma Ajansý'nýn 2012 Yýlý Kar Amacý

Detaylı

Bir psikiyatrik bozukluðun tedavisinde en etkili

Bir psikiyatrik bozukluðun tedavisinde en etkili Biliþsel-Davranýþçý Yaklaþýmlar ve Sosyal Fobi Doç. Dr. Mehmet Z. SUNGUR* Bir psikiyatrik bozukluðun tedavisinde en etkili yaklaþým, o bozukluðun ortaya çýkmasýnda ve devam etmesindeki etkenlerin anlaþýlýr

Detaylı

BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ MATEMATÝK

BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ MATEMATÝK BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ Ders Adý Bölüm Sýnav DAF No. MATEMATÝK TS YGSH YGS 04 DERSHANELERÝ Konu TEMEL KAVRAMLAR - III Ders anlatým föyleri öðrenci tarafýndan dersten sonra tekrar

Detaylı

57 Zihinsel Engelli Çocuklarýn Evde Bakýmý ve Hemþirelik Yaklaþýmý Caring Of A Mental-Impaired Child At Home And Nursing Approach 1 Yrd. Doç. Dr. H. Demet GÖNENER 2 Öðr. Gör. Yelda GÜLER 3 Yrd. Doç. Dr.

Detaylı

Saðlýklý Bir Diþeti Nasýl Olmalýdýr? Saðlýklý diþeti, çoðunlukla açýk pembe renkli, sert kývamlý, mat, yüzeyi portakal kabuðu görünümünde ve diþlerin

Saðlýklý Bir Diþeti Nasýl Olmalýdýr? Saðlýklý diþeti, çoðunlukla açýk pembe renkli, sert kývamlý, mat, yüzeyi portakal kabuðu görünümünde ve diþlerin Saðlýklý Bir Diþeti Nasýl Olmalýdýr? Saðlýklý diþeti, çoðunlukla açýk pembe renkli, sert kývamlý, mat, yüzeyi portakal kabuðu görünümünde ve diþlerin arasý býçak sýrtý gibi sonlanan özelliklere sahiptir.

Detaylı

Ne Zaman Travmatik Yas Tanýsý Konur? Ne Zaman Tedavi Baþlar?

Ne Zaman Travmatik Yas Tanýsý Konur? Ne Zaman Tedavi Baþlar? OLGU SERÝSÝ Ne Zaman Travmatik Yas Tanýsý Konur? Ne Zaman Tedavi Baþlar? Ufuk Sezgin 1, Þahika Yüksel 1, Zerrin Topçu 2, Aysun Genç Diþcigil 3 1 Doç. Dr., Prof. Dr., Ýstanbul Üniversitesi Ýstanbul Týp

Detaylı

Mýsýr Þekerine Ýliþkin Baþlýca Efsaneler Birçok gýda ve içecekte tatlandýrýcý olarak kullanýlan mýsýr þekeri, birkaç yýl önce beslenme komitelerinden bazý araþtýrmacýlarýn bu bileþeni obezite salgýnýnýn

Detaylı

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAÐLIÐINDA YATAKLI TEDAVÝNÝN YERÝ

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAÐLIÐINDA YATAKLI TEDAVÝNÝN YERÝ ÇOCUK VE ERGEN RUH SAÐLIÐINDA YATAKLI TEDAVÝNÝN YERÝ Taner GÜVENÝR*, Fatma VAROL TAÞ** ÖZET Amaç: Ayaktan ya da gündüz kliniði koþullarýnda tedavi edilemeyecek düzeyde aðýr ruhsal sorunlar yaþayan çocuk

Detaylı

OYUNLA BÜYÜR ÇOCUKLAR Her Çocuðun Çocuk Olma Hakký Vardýr: in Bakýþ Açýsý Küresel Araþtýrma Bulgularý ve Raporu Araþtýrma Danýþmanlarý Dr. Jerome Singer / Yale Üniversitesi Dr. Dorothy Singer / Yale Üniversitesi

Detaylı

2006 cilt 15 sayý 10 179

2006 cilt 15 sayý 10 179 Ankara'da Bir Lisenin 9 ve 10. Sýnýf Öðrencilerinin Kiþisel Hijyen Konusunda Davranýþlarýnýn Belirlenmesi Determination of the Behaviours of Ninth and Tenth Grade High School Students About Personal Hygiene

Detaylı

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / 37239 Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : 13.02.2006 KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / 37239 Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : 13.02.2006 KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI Yargýtay Kararlarý T.C Esas No : 2005 / 37239 Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : 13.02.2006 KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI Davalý þirketin ayný il veya diðer illerde baþka iþyerinin

Detaylı

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn 4. SINIF COÞMAYA SORULARI 1. BÖLÜM 3. DÝKKAT! Bu bölümde 1 den 10 a kadar puan deðeri 1,25 olan sorular vardýr. 1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn toplamý kaçtýr? A) 83 B) 78 C) 91 D) 87

Detaylı

DOÐAL SAYILAR ve SAYILARIN ÇÖZÜMLENMESÝ TEST / 1

DOÐAL SAYILAR ve SAYILARIN ÇÖZÜMLENMESÝ TEST / 1 DOÐAL SAYILAR ve SAYILARIN ÇÖZÜMLENMESÝ TEST / 1 1. x ve y farklý rakamlar olduðuna göre, x+y toplamý en çok 5. a bir doðal sayý olmak üzere aþaðýdakilerden hangisi a 2 +1 ifadesinin deðeri olamaz? A)

Detaylı

Bolkar Daðlarý. AKD054 Acil Gerileme (-1)

Bolkar Daðlarý. AKD054 Acil Gerileme (-1) Bolkar Daðlarý AKD054 Acil Gerileme (-1) Ali Ýhsan Gökçen Yüzölçümü : 399366 ha Yükseklik : 210 m - 3524 m Boylam : 34,46ºD Ýl(ler) : Mersin, Niðde, Konya Enlem : 37,26ºK Ýlçe(ler) : Ereðli, Pozantý, Ulukýþla,

Detaylı

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum ÇEVRE VE TOPLUM 11. Bölüm DOÐAL AFETLER VE TOPLUM Konular DOÐAL AFETLER Dünya mýzda Neler Oluyor? Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum Volkanlar

Detaylı

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ* İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sürekli Tıp Eğitimi Etkinlikleri 25 TÜRKİYE DE SIK KARŞILAŞILAN PSİKİYATRİK HASTALIKLAR Sempozyum Dizisi No:62 Mart 2008 S:25-30 PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

Detaylı

Açıklama 2008 2009. Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK

Açıklama 2008 2009. Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK Açıklama 2008 2009 Araştırmacı: YOK Danışman: YOK Konuşmacı: YOK SİLAHLI ÇATIŞMA İLE İLİŞKİLİ TRAVMA SONRASI STRES BOZUKLUĞUNDA DİĞER BİYOLOJİK TEDAVİ SEÇENEKLERİ Dr. Cemil ÇELİK Sunumun hedefleri Silahlı

Detaylı

ALKOL BAĞIMLILIĞINDA TEDAVİYE BAŞVURU SÜRECİNDE ALKOL KULLANIM ÖZELLİKLERİ VE KLİNİK ÖZELLİKLER ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN ARAŞTIRILMASI

ALKOL BAĞIMLILIĞINDA TEDAVİYE BAŞVURU SÜRECİNDE ALKOL KULLANIM ÖZELLİKLERİ VE KLİNİK ÖZELLİKLER ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN ARAŞTIRILMASI ALKOL BAĞIMLILIĞINDA TEDAVİYE BAŞVURU SÜRECİNDE ALKOL KULLANIM ÖZELLİKLERİ VE KLİNİK ÖZELLİKLER ARASINDAKİ İLİŞKİLERİN ARAŞTIRILMASI Kalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Şatır T., Pektaş A., Mırsal N., Yılmaz

Detaylı

aziantep Medical Journal Gwww.gantep.edu.tr/~tipdergi Derleme/Review Cinsel Saðlýk Eðitim Modeli: IMB Modeli Sexual Health Education Model: IMB Model Bilgin Kýray Vural, Gülbanu Zencir Pamukkale Üniversitesi

Detaylı

TEMÝZLÝK ÝÞÝNDE ÇALIÞAN KÝÞÝLERÝN TEMÝZLÝK VE SAÐLIK DAVRANIÞLARININ DEÐERLENDÝRÝLMESÝ

TEMÝZLÝK ÝÞÝNDE ÇALIÞAN KÝÞÝLERÝN TEMÝZLÝK VE SAÐLIK DAVRANIÞLARININ DEÐERLENDÝRÝLMESÝ ARAÞTIRMALAR (Research Reports) TEMÝZLÝK ÝÞÝNDE ÇALIÞAN KÝÞÝLERÝN TEMÝZLÝK VE SAÐLIK DAVRANIÞLARININ DEÐERLENDÝRÝLMESÝ The evaluation of hygiene and health attitudes of cleaning workers Elçin Balcý 1,

Detaylı

Batman'da Çocuk Psikiyatrisi Polikliniðine Baþvuran Hastalarda Belirti ve Taný Daðýlýmlarý

Batman'da Çocuk Psikiyatrisi Polikliniðine Baþvuran Hastalarda Belirti ve Taný Daðýlýmlarý ARAÞTIRMA Batman'da Çocuk Psikiyatrisi Polikliniðine Baþvuran Hastalarda Belirti ve Taný Daðýlýmlarý Symptoms and Diagnosies of Patients Referring to A Child and Adolescent Psychiatry Outpatient Clinic

Detaylı

FETAL HAYATTAN ÇOCUKLUĞA ĠLK 1000 GÜNDE BESLENME VE AĠLE HEKĠMLĠĞĠ SĠSTEMĠNDE HEMŞĠRENĠN ROLÜ

FETAL HAYATTAN ÇOCUKLUĞA ĠLK 1000 GÜNDE BESLENME VE AĠLE HEKĠMLĠĞĠ SĠSTEMĠNDE HEMŞĠRENĠN ROLÜ FETAL HAYATTAN ÇOCUKLUĞA ĠLK 1000 GÜNDE BESLENME VE AĠLE HEKĠMLĠĞĠ SĠSTEMĠNDE HEMŞĠRENĠN ROLÜ Yrd.Doç.Dr. Gülten KOÇ Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Doğum-Kadın Hastalıkları Hemşireliği Anabilim

Detaylı

BESİNLER VE ÖZELLİKLERİ

BESİNLER VE ÖZELLİKLERİ BESİNLER VE ÖZELLİKLERİ bilgi Besinlerin yaþamýmýzdaki önemini hiç düþündünüz mü? Karnýmýz acýktýðýnda ya da yemek yerken besinlerin vücudumuzda ne gibi iþlevleri yerine getirdiðini düþünmeyiz. O an tek

Detaylı

Görsel Medyanýn Çocuk Saðlýðýna Etkileri The Effects of Visual Media on Child Health

Görsel Medyanýn Çocuk Saðlýðýna Etkileri The Effects of Visual Media on Child Health Görsel Medyanýn Çocuk Saðlýðýna Etkileri The Effects of Visual Media on Child Health Dr. Aysu Duyan Çamurdan* Öz Baþta televizyon olmak üzere bilgi ve teknoloji çaðýnýn evlerin içine kadar taþýdýðý kitle

Detaylı

Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar-Current Approaches in Psychiatry 2017; 9(4):

Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar-Current Approaches in Psychiatry 2017; 9(4): Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar-Current Approaches in Psychiatry 2017; 9(4):478-485 Konu Dizini Subject Index (ENGLISH) A addiction 398 adult 263 alcohol use disorders 63 anorexia nervosa 301, 329 antidepressant

Detaylı

ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANELERİNDE GELİŞİMSEL PEDİATRİ ÜNİTELERİ

ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANELERİNDE GELİŞİMSEL PEDİATRİ ÜNİTELERİ ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANELERİNDE GELİŞİMSEL PEDİATRİ ÜNİTELERİ Prof. Dr. İlgi Ertem Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Gelişimsel

Detaylı

Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen.

Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen. Gesundheitsamt Freie Hansestadt Bremen Sozialmedizinischer Dienst für Erwachsene Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung Yardýma ve bakýma muhtaç duruma

Detaylı

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

Fiskomar. Baþarý Hikayesi Fiskomar Baþarý Hikayesi Fiskomar Gýda Temizlik Ve Marketcilik Ticaret Anonim Þirketi Cumhuriyetin ilanýndan sonra büyük önder Atatürk'ün Fýndýk baþta olmak üzere diðer belli baþlý ürünlerimizi ilgilendiren

Detaylı

Þizofreni özellikle düþünce, algý ve duygulaným

Þizofreni özellikle düþünce, algý ve duygulaným Çocukluk ve Ergenlik Döneminde Þizofreni: Klinik Özellikler Doç. Dr. Selahattin ÞENOL* Þizofreni özellikle düþünce, algý ve duygulaným alanlarýnda bozulmayla seyreden ciddi bir ruhsal hastalýktýr. Ýlk

Detaylı

Ballorex Venturi. Çift Regülatörlü Vana

Ballorex Venturi. Çift Regülatörlü Vana Ballorex Venturi Çift Regülatörlü Vana Isýtma ve soðutma sistemlerinin balanslanmasý Precision made easy Ballorex Venturi ýsýtma ve soðutma sistemlerini balanslamasýný saðlayan olan yeni jenerasyon çift

Detaylı