ÝCAZETSÝZ GÜNLÜK GAZETE TARÝH: 9 Kasým 2011 Çarþamba YIL: 10 SAYI: 3610 FÝYATI: 2 TL (KDV dahil) Þener LEVENT. Ali Osman.

Transkript

1 Serdar Denktaþ, "Ankara elini yakamýzdan çek" pankartý istemiyor mitinglerde... O halde, "Ankara mübarek elin yakamýzdan hiç eksilmesin" yazýn siz de! ÝCAZETSÝZ GÜNLÜK GAZETE TARÝH: 9 Kasým 2011 Çarþamba YIL: 10 SAYI: 3610 FÝYATI: 2 TL (KDV dahil) Þener LEVENT Açý senerlevent@yahoo.com ÇÖZÜMCÜ TARAF ÝMAJI ÝÞE YARAMIYOR ARTIK l 2. sayfada Ýþgal altýnda ÝCAZETSÝZ yazýlar... Doðduðum yere bir yabancýyým artýk... Erdoðan Baybars Leonida nýn Oðlu Loizos (2) Yalçýn Okut SÖZLERDEKÝ ÖRTÜÞME... Ali Osman Ýlkellik ve vahþet Özgün Kutalmýþ GERÇEKLERÝ SAPTIRAN KÝM? Mehmet Levent Rum tarafýndan yapýlan açýklamalardan sonra, Türk yetkililerin New York zirvesi ile ilgili açýklamalarýnýn doðru olmadýðý ortaya çýktý. Türk tarafý imaj politikasý ile çözümsüzlüðün faturasýný Rum tarafýna çýkarmaya çalýþýyor... Çözüm yok Tahir Gökçebel: Ýnandýrýcý deðil n KTOEÖS Baþkaný Tahir Gökçebel, Kýbrýs konusunda AKP, UBP ve cumhurbaþkanlýðý kurmaylarýnýn yaptýklarý açýklamalarýn inandýrýcýlýktan uzak olduðunu vurguladý... (6. sayfada) Geçitkale yasa boðuldu 2,5 yaþýndaki kýzýný geri geri giderek ezdi n Dün sabah Geçitkale'de meydana gelen kazada bir baba, aracý ile geri geri giderek yola çýkmaya çalýþtýðý sýrada kýzý Özgen Elmaz'a çarparak ölümüne neden oldu sayfada Hep yalan n Kýbrýs sorununun çözümü çok uzun yýllara atýldý. Türkiye'nin imaj politikasý artýk iþe yaramýyor. Bölgemizdeki konjonktür deðiþti. Yanýna Ýsrail'i de alan Rum tarafý 1974'ten beri ilk defa Türkiye'den korkmuyor. Ýsrail'in her zaman Amerika ile birlikte hareket ettiðini hesaba katmayan Ankara, bölgedeki yeni durumu deðerlendiremiyor... n 2004'te derin dondurucuya konan Kýbrýslý Türkleri daha uzun yýllar rehine olarak tutmak için Ankara hazýrlýk yapýyor. Kuzey Kýbrýs'ýn Türkiye'ye ilhakýný önerenler de var... n Ankara BM'den Rum tarafýný çözümsüzlük konusunda suçlayýcý bir karar çýkmasý için çaba harcýyor. KKTC yetkililerine 'olumlu' ve 'umutlu' demeçler vermeleri talimatý var... n Ankara'nýn, Eroðlu'nun ve Özersay'ýn New York zirvesi ile ilgili açýklamalarý gerçekleri yansýtmýyor... l Þener LEVENT yazýyor, 2. sayfada 'AÇI' sütununda Hava yastýklarý kurtardý n Lefkoþa Dereboyu'nda sabaha karþý meydana gelen kazada mucize eseri ölen olmadý... l 3. sayfada AFRÝKA dan mektup... HAYAT BÝZDEN RAZI DEÐÝL MÝ BURALARDA? l 3 te KAFAMDA BÝNBÝR SORUYLA... Dolgun Dalgýçoðlu l 6. sayfada Memurdan Devrimci Olmaz... Münür Rahvancýoðlu l 13. sayfada ATATÜRK'Ü ANARKEN... Bülent Aykut l 7. sayfada Homeros ayrýlýyor Afrodit'te 10 trilyon ayak küp doðalgaz olduðu tahmin ediliyor... n 4. sayfada

2 POLÝTÝS'E GÖRE KKTC'DE NÜFUS SAYIMI ERTELENEBÝLÝR KKTC'de 27 Kasým olarak açýklanan nüfus sayýmýnýn tarihinin Aralýk ayýna ertelendiði ve daha da ertelenebileceðini savunan Politis gazetesi, nüfus sayýmýnýn hedefi olan, "vatandaþlýk" baþlýðýnýn müzakere edilebilmesi için KKTC'de yaþayan TC kökenli vatandaþlarýn sayýsýnýn belirlenmesi hedefine, Ocak ayýndan önce varýlamayacaðýný öne sürdü. Gazete, nüfus sayýmý sonrasýndaki ilk 24 saatte toplam nüfusun belli olabileceðini, ancak verilerin analizlerinin yapýlarak TC kökenli vatandaþlarýn yada karma evliliklerin sayýsýnýn belirlenmesinin büyük olasýlýkla Ocak ayýndan sonraya kalacaðýný iddia etti. SADDAM'IN TUVALETÝ, ABD'DE ASKERÝ MÜZEDE SERGÝLENECEK Irak'ta Saddam'ýn hücresindeki tuvalet sökülerek ABD'ye gönderildi. Paslanmaz çelik klozet ve hücrenin çelik kapýsýnýn, ABD'deki bir askeri müzede sergileneceði bildirildi. ABD ordusunun, halihazýrda Irak'ta 12 üste 31 bin askeri var. Bu askerlerin de yýl sonuna kadar ülkeden ayrýlmasý öngörülüyor. BM'YE GÖRE SURÝYE'DE 3 BÝN 500'DEN FAZLA ÖLÜ Suriye'de marttan bu yana 3 bin 500'den fazla kiþinin öldüðü bildirildi. BM Ýnsan Haklarý Yüksek Komiserliði'nin sözcüsü Rivina Þamdasani, düzenlediði basýn toplantýsýnda, bugüne dek halk ayaklanmalarýnýn kanlý bastýrýlmasý sonucu 3 bin 500'den fazla kiþinin öldüðünü belirtti. Sözcü, bölgedeki güvenilir kaynaklardan edinilen bu sayýya, Kurban Bayramý'nýn ilk günü ölen 19 kiþinin dahil olduðunu söyledi. Öte yandan Humuslu bir insan haklarý eylemcisi, Suriye'nin Humus kentinde bu sabah 2 kiþinin öldüðünü belirtti. ÇAKAÞ CARLOS YENÝDEN YARGI HUZURUNDA Fransa'da dün yeniden yargýlanmaya baþlayan Çakal Carlos lakaplý Ýlich Ramirez Sanchez, yüzden fazla saldýrýda 1500 ila 2000 kiþinin ölümüne yol açtýðýný söyledi. Carlos, Fransa'da 1982 ve 1983 yýllarýnda düzenlenen ve 11 kiþinin öldüðü, 150 kiþinin yaralandýðý 4 ayrý saldýrýyla ilgili olarak Paris Aðýr Ceza Mahkemesi'nde dün yeniden mahkemeye çýkarýldý. Davada karar 16 Aralýk'ta verilecek. Carlos, basýnýn büyük ilgi gösterdiði duruþmanýn baþýnda yargýcýn sorusunu, "Mesleðim devrimcilik" diye yanýtladý. Çakal Carlos, dava öncesinde Venezuela'da yayýmlanan El Nacional gazetesine telefonla verdiði demeçte de düzenlediði saldýrýlardaki sivil kayýplar konusundaki soruya, "Fazla deðil, hesapladým, yüzde 10'a ulaþmýyor ila 2000 ölü arasýnda 200'den fazla sivil kurban yok" diye yanýt verdi. 100'den fazla saldýrý düzenlendiðini anlatan 62 yaþýndaki Carlos, bu saldýrýlarýn çok iyi organize edildiðini söyledi, ancak bunlarla ilgili ayrýntý vermedi. Tekerlekli sandalyede Lefkoþa yý ezberledi (Haber ve fotoðraflar Mustafa ERKAN) Lefkoþa'da sýk sýk rastlýyoruz Ali Kiþmir'e... Her köþede tekerlekli sandalyesiyle karþýnýza çýkabilir. Sadece kuzeyde deðil, güneyde de rastlayabilirsiniz ona... Sandalyesiyle Lefkoþa'yý köþe bucak dolaþan Ali, kendi deyiþiyle Lefkoþa'yý "ezberlemiþ"... Geçirdiði bir rahatsýzlýktan dolayý tekerlekli sandalyeye mahkum olan Ali, herþeye raðmen hayata küsmüþ deðil... Bugünlerde tek bir þikayeti var... Ýki adet tekerlekli sandalyesinden bir tanesi kýrýlmýþ... Bir tekinin eline kalmýþ þimdi. Diðeri parça istiyormuþ ama ilgilenen de yokmuþ... Þimdilerde kullandýðý sandalyesinin arýza yapmasý halinde yaþamýnýn altüst olacaðýný söyleyen Ali, "Ben ve diðer benim gibi olan arkadaþlarýmýn istediðimiz yere özgürce gidebilmemiz için, yetkililerden engellerin kaldýrýlmasýný, olanaklarýn iyileþtirilmesini istiyoruz" dedi... Geçitkale'de korkunç trafik kazasý n Aracý ile geri geri gelen baba, 2.5 yaþýndaki kýzýnýn üzerinden geçerek ölümüne neden oldu... Geçitkale'de dün sabah meydana gelen korkunç trafik kazasýnda, bir baba, 2.5 yaþýndaki kýzýnýn ölümüne sebep oldu. Polis Basýn Subaylýðý'ndan verilen bilgiye göre, dün saat sýralarýnda meydana gelen kazada, Ali Elmaz'ýn (34) kullandýðý LT 728 plakalý aracýn altýnda kalan kýzý 2.5 yaþýndaki Özgen Elmaz hayatýný kaybetti. Kazanýn, Eli Elmaz'ýn kullandýðý aracýn evinin avlusundan geri geri yola çýkmaya çalýþtýðý sýrada, yolun kenarýnda bulunan kýzý Özgen Elmaz'ýn üzerinden geçmesi sonucu meydana geldiði belirtildi. Polisin, kazayla ilgili olarak baþlattýðý soruþturma devam ediyor. Çiziktirdi Þener LEVENT Açý senerlevent@yahoo.com ÇÖZÜMCÜ TARAF ÝMAJI ÝÞE YARAMIYOR ARTIK Ortadoðu'da deðiþen konjonktürle birlikte, Kýbrýs'taki durum da deðiþti. Ama Türk tarafý farkýnda deðil henüz bunun... Eski havalarý çalýyor hala... Kýbrýs'ta çözüm isteyen taraf olduðunu ispat etmeye çalýþýyor dünyaya... Bin türlü hile ve sahtekarlýkla... Anlaþma oluyor diye bunun için haber sýzdýrdýlar New York'tan.. Olumlu bir hava estirdiler ve hepimizi yanýltmaya kalktýlar bir daha... Talimat öyle çünkü Ankara'dan... Çözümcü görün... Ýyimser ol... Hep karþý tarafý suçla! Günah halkasýný asarlarsa karþý tarafýn boynuna assýnlar! Doðrusu, bu hile, sahtekarlýk ve ikiyüzlülükte bugüne kadar baþarýlý oldu Ankara'daki hükümet... "Çözümsüzlük çözüm deðildir" diyerek eski hükümetlerden çok daha baþarýlý bir biçimde çözümsüzlük politikasýný uyguladý... Araya bir de o 'sahtekarlýk timsali' olan Annan referandumunu sokunca ve Türk tarafýnýn 'evet'ine karþý Rum tarafýndan 'hayýr' çýkarýnca, iþ daha da tatlýlandý. 'Çözüm isteyen taraf' görüntüsü daha kolay yutturuldu dünyaya... Zaten bile bile, hatta büyük bir iþtahla bunu yutmaya hazýr olanlar vardý... Amerika, Avrupa, Birleþmiþ Milletler... Referandum sonucu ile birlikte Türkiye'yi Kýbrýs'taki günahlarýndan arýndýrdýlar... Dahasý, onu 'çözüm isteyen taraf', Rýmlarý ise 'çözüm istemeyen taraf' ilan ettiler. Aslýnda bunun böyle olmadýðýný kanýtlamak için neler çektik neler... Ýçimizdekiler de yuttu çünkü bu numarayý... Yalnýz bizim toplumumuzdakiler deðil, Rum toplumundakiler de... Tayyip Erdoðan'a o kadar gönül verenler oldu ki güneyde, bir 'Erdoðan'ý Sevenler Derneði' kurmadýklarý kaldý... 'Çözümcü taraf' imajýnýn bu kadar iþe yaradýðýný gören Ankara hükümeti þimdi de bunu sürdürmek peþinde iþte... Bunun için de sanki New York'ta büyük ilerleme kaydedilmiþ gibi bir hava yaratmaya çalýþýyor. Amaç, çözümsüzlüðün sorumluluðunu Rum tarafýna yüklemek... Birleþmiþ Milletler'den bu yönde bir karar çýkartmak... Rum tarafý bu oyunu bozdu... New York'ta hiçbir ilerleme kaydedilmediðini ele verdi. Hristofyas konuþmaya baþlayýnca ve "Çözüme yakýn deðiliz" deyince, Eroðlu'nun sözleri havada kaldý. Ve Türk tarafýndan Rum tarafýna yaylým ateþ baþladý... 'Çözümcü taraf görünme' imajýna sarýldýlar yeniden... Olumsuz demeçler vermiþ diye Hristofyas'ý suçladýlar... Ýbret verici açýklamalarmýþ Hristofyas'ýn açýklamalarý... Çözümde samimi olmadýklarýný ele veriyorlarmýþ böylelikle... Ortadoðu'da ve Kýbrýs'ta durumun deðiþtiðinin farkýnda olmadýklarý için bu sahte imajýn iþe yarayacaðýný sanýyorlar hala... Ýþe yaramaz... O dönem kapandý artýk. Bakýn, Rum tarafý 1974'ten beri ilk kez korkmuyor Türkiye'den... Denizde sondaj baþlarken ne tehditler savurmuþtu Türkiye hatýrlar mýsýnýz? Ne oldu? Hiç! Deneyimli politikacý Nikos Rolandis bile yanýldý. "Dikkatli olun, Türkiye dediðini yapar" diyerek sondajdan vazgeçirmeye çalýþtý hükümeti... Bunca yýllýk siyasi yaþamýnda Rolandis Türkiye'nin Amerika'sýz yerinden bile kýpýrdayamayacaðýný öðrenemediyse yazýk. Arap ülkelerindeki operasyonlara bir de Kýbrýs'ýn petrolü ve doðalgazý eklenince, bölgemizdeki dengeler deðiþti... Ýsrail faktörü var artýk Kýbrýs'ta... Ýsrail'in de ayný zamanda Amerika demek olduðunu herhalde benim anlatmam gerekmez size... Kýbrýs'ta bundan sonra sýcak bir çatýþma çýksa, Türkiye yalnýz Rum tarafýný deðil, Ýsrail'i de bulur karþýsýnda... Bu gerçekleri görmeden büyük bir sahtekarlýkla imaj peþinde koþanlar kimi kandýracaklarýný sanýyorlar hala?

3 AFRÝKA dan mektup... HAYAT BÝZDEN RAZI DEÐÝL MÝ BURALARDA? Yüreðimizi daðlayan haberler var yaþýndaki genç resim öðretmeni Çilen Vural yenik düþmüþ meme kanserine... Hey gidi illet hey... Nasýl da kýrýp geçiriyor bizi... Çilen Haným, -Kýzlarýma iyi bakýn, demiþ ölürken... Ölüm ilanýna girecek fotoðrafýný da kendi seçmiþ... Ýki küçük kýzý var... 3 yaþýnda ve 8 yaþýnda... * Bu küçücük toplumda þu amansýz illet amma da yaygýn ha... Kimse "Zaten bütün dünyada öyle" demeye kalkmasýn sakýn bize... Bu illete davetiye çýkaran pek çok þeyin önü alýnmýþ dünyanýn birçok yerinde... Ölümler asgariye indirilmiþ hiç deðilse... Biz onu da yapamadýk... Umursuz ve idare-i maslahatçýyýz çünkü... Ne çevremizde hayýr var, ne de yeyip içtiklerimizde... Görmüyor musunuz, belediye ve saðlýk zabýtalarý tarihi geçmiþ gýda ürünleri topluyorlar habire marketlerden... Topluyorlar da ne oluyor ancak? Piyasaya sürenlere dava yok, ceza yok... Bize, bir pankart için ceza davasý okuyanlar, halka bozuk mal satanlara dava okumuyorlar... Düzen bu... Torpillinin, hatýrlýnýn, zenginin düzeni... * Haspolat Sanayi Bölgesi'ndeki þirketin etiket deðiþtirerek, kullaným tarihi geçmiþ olan gýda maddelerini piyasaya sürdüðünü ortaya çýkaran bizim gazetemiz oldu... Bir duyarlý vatandaþýmýzýn sayesinde... Bir 'Afrika' okurunun... Bu haberi bildiren o oldu bize... "Gizliyorlar, açýklamýyorlar" dedi... Araþtýrdýk... Ve doðru olduðunu saptadýk haberin... Saðlýk Bakanlýðý yetkilileri, haber ancak gazetemizde yayýnlandýktan sonra açýklama yaptý... Biz yazmadan topluma bunu duyursalardý olmaz mýydý? Keþke o vatandaþ gibi duyarlý ve cesur olsa herkes... Bildiklerini ve gördüklerini bize iletse... Kimbilir bilmediðimiz neler neler var daha... Hele de kamu kesiminde... Ama iþini kaybetme, sürülme ve cezalandýrýlma korkusuyla susuyor herkes... Haksýz da diyemeyiz hani... Bu düzen çok acýmasýz... * Yüreðimizi daðlayan haberler var... Ýþte bir haber de Geçitkale'den... Tüyler ürperten bir haber... Bir baba farkýnda olmadan 2,5 yaþýndaki kýzýný ezmiþ aracý ile... Aracýyla geri geri giderken, yolun kenarýndaki minik kýzý görmemiþ... Ýnsan nasýl olur böyle bir haberi iþitince... Hele de haberde "aracýyla kýzýn üzerinden geçti" deniliyorsa... Yürek mi kalýr yüreðimizde?.. * Bu küçücük toplulukta dertlerimiz, acýlarýmýz ve kaygýlarýmýz sevinçlerimizden çok fazla... Mutlu olmak çok zor... Antenlerini herþeye kapatanlar bile umduklarý mutluluðu bulamazlar burada... Çaðdaþ bir düzene, çaðdaþ bir topluma ulaþamadýk yýllardýr... Tüküremeyiz ki kendi suratýmýza... ÝCAZETSÝZ GÜNLÜK GAZETE Mucize eseri bu kazada ölen olmadý Afrika (ÖZEL) - Dün sabaha karþý Lefkoþa'da Dereboyu Mehmet Akif Caddesi'nde meydana gelen trafik kazasýnda, þans eseri ölen, ya da yaralanan olmadý. Mehmet Akif Caddesi'nde "U" dönüþü yapmaya çalýþan Hyundai marka jeep araca arkadan süratli bir þekilde çarpan Range Rover marka jeep araç daha sonra kontrolünü tamamen kaybederek kaldýrýma çarptý ve takla atarak durdu. Araçlarýn hava yastýklarýnýn açýlmasý sürücülerin yara almadan kurtulmalarýný saðlarken, kazanýn geç saatte olmasý nedeniyle de Lefkoþa'nýn en iþlek caddesinde insanlarýn bulunmamasý ayrýca bir faciayý önledi. 4 YAÞINDAKÝ EMÝR DOÐU YAÞAMINI YÝTÝRDÝ Lefkoþa Dr. Burhan Nalbantoðlu Devlet Hastanesi Yoðun Bakým Servisi'nde tedavi gören 4 yaþýndaki Emir Doðu (E) isimli çocuk, dün yaþamýný yitirdi. Önceki gün saat sýralarýnda yaþamýný yitiren Doðu'nun ölümü ile ilgili baþlatýlan polis soruþturmasý sürüyor. Ýrsen Küçük nihayet açýklama yaptý n K.T. Petrolleri konusunda bilgi eksikliði nedeniyle anlamýný aþan yorumlar yapýlýyor... Baþbakan Ýrsen Küçük, Bakanlar Kurulu ve hisselerin % 48'ine sahip olan Türk Cemaat Meclisi Konsolide Fonu Ýnkiþaf Sandýðý üyelerinin; Kýbrýs Türk Petrolleri konusunda, tamamen ülke menfaatlerini dikkate alarak þeffaf bir þekilde hareket etmekte olduðunu vurguladý. Baþbakan Küçük, bir süreden beridir bilgi eksikliði nedeniyle anlamýný aþan yorumlar yapýlmasý nedeniyle Kýbrýs Türk Petrolleri Limited deki geliþmeler hakkýnda kamuoyunu doðru bilgilendirmek üzere hükümet olarak bir açýklama yapmalarýnýn artýk gerekli olduðunu bildirdi. Kýbrýs Türk Petrolleri Limited hisselerinin % 52'sinin OMV Petrol Ofisi A.Þ ne, % 48'inin ise Türk Cemaat Meclisi Konsolide Fonu Ýnkiþaf Sandýðý'na ait olduðunu ifade eden Baþbakan Küçük, "Kýbrýs Türk Petrolleri, yönetimdeki üyelerinin çoðunluðu OMV Petrol Ofisi A.Þ'ye ait profesyonelce yönetilen, azýnlýk hisseleri kamuya ait özel bir limited þirkettir. Böyle bir durumda ise, Türk Cemaat Meclisi Konsolide Fonu Ýnkiþaf Sandýðý, azýnlýk hisselerini satýþa arz etmiþ olsa dahi talep ve deðerini bulmasýnýn ne kadar mümkün olup olmadýðý iyi düþünülmelidir" dedi. Böyle gerçek bir durum varken, OMV Petrol Ofisi A.Þ'nin; % 52 hissesini, yapmýþ olduklarý anlaþma koþullarýna baðlý olmak þartýyla belli bir bedelden yabancý bir þirkete satmak üzere anlaþtýðýný, ancak þirket tüzüðünün 4. maddesi gereði, azýnlýk hissedarý olarak Türk Cemaat Meclisi Konsolide Fonu Ýnkiþaf Sandýðý'nýn rüchan hakkýný 15 gün içerisinde bildirmesi gerektiðini kaydeden Baþbakan Küçük þöyle dedi: "OMV Petrol Ofisi A.Þ'den böyle bir bildirim gelmesi halinde Türk Cemaat Meclisi Konsolide Fonu Ýnkiþaf Sandýðý, azýnlýk hisselerine deðer katabilmek ve talep yaratabilmek için rüchan hakkýný kullanýp kullanmama konusunu tartýþýrken, bu olayýn kamuoyunda duyulmasý ile birlikte Kýbrýs Türk Petrolleri Limited hisseleri ile ilgilenen yerli ve yabancý þirket veya iþadamlarý süreç ve prosedür hakkýnda bilgi edinmiþlerdir. Türk Cemaat Meclisi Konsolide Fonu Ýnkiþaf Sandýðý'na yasal prosedüre uygun bir bildirim geldikten sonra, OMV Petrol Ofisi A.Þ yetkilileri ile 26 Ekim 2011 tarihinde Baþsavcý Yardýmcýsý Mv. Behiç Öztürk ün de hazýr bulunduðu bir görüþme yapýlmýþtýr. Bu görüþmede Türk Cemaat Meclisi Konsolide Fonu Ýnkiþaf Sandýðý'nýn rüçhan hakkýný kullanma isteðinin bulunduðu, ancak yabancý þirketle yapýlan anlaþmanýn karþýlýklý olarak görüþülüp Kuzey Kýbrýs Türk Cumhuriyeti mevzuatýna uyumlaþtýrýlarak imzalanmasý hususu görüþülmüþ ve buna baðlý olarak da dar bir zaman dilimi olan rüchan hakký kullanýmý ve iþlemlerin tamamlanmasý süresini (bir ay olarak) karþýlýklý mutabakat çerçevesinde taraflar bir araya gelerek en geç 28 Kasým 2011 tarihine kadar sonuçlandýrmalarý konusunda hemfikir olmuþlardýr." Bu sürecin baþlamasý ile önünde kýsýtlý ve tamamen takvimlendirilmiþ bir süresi bulunan Türk Cemaat Meclisi Konsolide Fonu Ýnkiþaf Sandýðý'nýn; bu süreci bayram öncesi baþlatmak zorunda kaldýðýný, aksi halde kendisine tanýnan süre içerisinde bu iþlemleri yerine getiremeyeceðine ve rüchan hakkýný kullanamayarak menfaatlerini koruyamayacaðýna dikkati çeken Baþbakan Ýrsen Küçük, açýklamasýný þöyle tamamladý: "Hazýrlanan þartnamede, Türk Cemaat Meclisi Konsolide Fonu Ýnkiþaf Sandýðý, rüchan hakkýndan elde ettiði hisseleri ve kendine ait hisselerin bir bölümünü sattýktan sonra kendisine kalacak % 10 hisse için de, þirket tüzüðünde gerekli deðiþiklikler yapýlarak % 48 hisse ile sahip olunan haklar geliþtirilerek devam edecektir. Tüm bu süreç, Türk Cemaat Meclisi Konsolide Fonu Ýnkiþaf Sandýðý Baþkaný olarak, Ekonomi ve Enerji Bakaný Sn. Sunat Atun baþkanlýðýnda ve bilgisinde yürütülmüþ ve Bakanlar Kurulu da bilgilendirilmiþtir. Bakanlar Kurulumuz ve Türk Cemaat Meclisi Konsolide Fonu Ýnkiþaf Sandýðý üyeleri, bu süreci en iyi þekilde yönetmek üzere, tamamen ülke ve Türk Cemaat Meclisi Konsolide Fonu Ýnkiþaf Sandýðý'nýn menfaatlerini dikkate alarak, þeffaf bir þekilde hareket etmektedir. Bunun tüm kamuoyu tarafýndan böyle bilinmesinde yarar görmekteyim."

4 ALAKAYA DÝRÝFÝL Sanki da siyasetten yolda kalmýþlar gibi Ýkiþer de siyasi danýþman verilecekmiþ Artýk iþler danýþmanlara havale gibi Bakanlarsa sadece öyle bakacaklarmýþ Kalay ALLAH AKIL FÝKÝR VERMEMÝÞ, DANIÞMANLAR MI VERECEK? Büyük bir yenilik þu "Siyasi danýþman" meselesi. Düþündüler taþýndýlar kaþýndýlar bula bula bunu buldular. UBP Hükümeti'ni kutlarýz. KKTC'de çarelerin tükenmediðini çok iyi gösteriyor bu parlak fikir. Baþbakanýn da, Bakanlarýn da danýþmanlarý olacak bundan sonra. Haydi bakalým toplayýn partililerinizi, yandaþlarýnýzý. Damatlar, kayýnçolar, bacanaklar, baldýzlar hürya danýþmanlýða Bir de yüksek yerlerden gelecek ricalarla danýþman olacaklar var tabii Alýn size bir suistimal kapýsý daha KKTC'nin bakanlarýna ve baþbakanýna Allah akýl fikir vermemiþ, danýþmanlar verecek bundan sonra Kalaycý Ali OSMAN Periyodik SÖZLERDEKÝ ÖRTÜÞME... Egemen Baðýþ Türkiye'nin Avrupa Birliði Bakaný... Geçen gün, "Çözümsüzlüðün faturasýný KKTC'ye ödettirmeyiz" dedi... Ýnanan inanýr, inanmayan inanmaz... Maaþlar kýrpýldý... Zam üstüne zam yapýlýrken eþel mobil kaldýrýldý... Elektrik, telefon sýrada... Petrollerin verildiði söyleniyor kulislerde... Türkiye KKTC'nin hellimini, rakýsýný almýyor.. Kolokas üreticileri battý... Kolokas baþka bir isimle Türkiye'de üretilip bize satýlýyor... Geçenlerde Adana'ya gönderilen patatesler geri çevrildi... Toprak Ürünleri Kurumu market fiyatlarýnýn altýnda bu patatesleri iç piyasada tüketmeye çalýþýyor... Geçmiþten bu yana bakacak olursak Elye'nin fasulyesinden, Ayirini'nin karpuzundan, Güneþ Makarnasý'ndan da söz edebiliriz... Nasýl tükendiyse bu ürünler Kýbrýslýlar da öyle tükenecek bu gidiþle... Bize fatura edilen hesabý ödedikçe ödüyoruz... Nelerimizi verdik ve vermeye de devam ediyoruz Türkiye için... Deðer mi? Egemen Baðýþ'ýn söyledikleri bana, Kýbrýs Türk Hava Yollarý'nýn baþýna gelenleri hatýrlattý... O nedenle Baðýþ'ýn söylediklerinde iyi niyet aramýyorum ben... Vardýr bir artniyet diye düþünüyorum... Tersten okuyacak olursak, "herþeyin faturasý size kesildiði gibi çözümsüzlüðün faturasý da size kesilecek" demek istiyor Baðýþ... KTHY çalýþanlarýna CTP'liler yardýmda bulunmuþ... Hangi hakla ve ne yüzle diye soracak olursak hata yapmýþ olmayýz sanýrým. Neden mi? KTHY'nin bitiriliþini bir kez daha yazalým da, KTHY maðdurlarýna yardým paketi sunanlar, kendi suçlarýný da görebilsinler... KTHY Türkiye'den hatýrý sayýlýr bir parayla birlikte devralýndý. Kýsa sürede, uçuþ seferleri Ankara Havacýlýk Þirketi tarafýndan düzenlendiði için KTHY'ye oyun oynanmaya baþlandý... Önce markaja alýndý... Ardýndan TC'ye ait uçak þirketleri bilet fiyatlarýnda da indirime gidince KTHY zora girdi... Yönetim Kurulu olarak Mehmet Ali Talat'ýn aldýðý randevu sayesinde Tayyip Erdoðan'la görüþme þansý elde ettiler. Ve bu toplantýda Erdoðan'a durumu anlattýlar... Aldýklarý cevap manidardý... Aklý baþýnda olanlar olayýn farkýna vardýlar... Erdoðan "Siz evet diyerek bizim önümüzü açtýnýz. Merak etmeyin, iflas etseniz bile biz sizi kurtarýrýz" dedi... Yönetim Kurulu Baþkaný Dr. Kývanç Diren bu cevabý tersten okudu ve geliþmeler karþýsýnda kýsa sürede istifa etti. Yönetime dikkatli olmalarý gerektiðini söylemesine raðmen Tayyip'in sözlerine yatan geriye kalan üyeler KTHY'nin sonunu hazýrladýlar... AKP'ye yakýn havayollarý þirketleri KTHY'nin akbabalarý oldular... Kýbrýslýtürklerin elinden özelleþtirme adý altýnda kurum ve kuruluþlarý teker teker alýnýrken KTHY'nin kalmasý mümkün müydü? Diðerleri gibi batýrýldý veya batýrýlmasýna gerekçe yaratýldý.. Tayyip Erdoðan'ýn söyledikleriyle Egemen Baðýþ'ýn söyledikleri çok iyi örtüþüyor deðil mi? Birisi, batsa dahi KTHY'yi ayakta tutacaklarýný söylüyordu, diðeri de çözümsüzlüðün faturasýný Kýbrýslýtürklere ödetmeyeceklerinden bahsediyor... CTP'liler ise omuzladýklarý cenazeye, paket yardýmý yapýyorlar... Toplum aptal ya... Homeros iþini tamamladý... Afrodit'te 10 trilyon ayak küp doðalgaz Güney Kýbrýs'ýn "Münhasýr Ekonomik Bölgesi" (MEB) içerisindeki "Afrodit" isimli 12. Parsel'de arama sondajlarýný yürüten Noble Energy Þirketi uzmanlarýnýn, bu yataðýn (doðalgaz) içeriðini, ön hazýrlýk göstergelerine göre 10 trilyon ayak küp olarak hesapladýðý belirtildi. Fileleftheros gazetesi, Noble Energy uzmanlarýnýn, yataðýn kabuðundan çok kýsa bir mesafede, (sondaj) kuyusunda yapýlan ölçümler temelinde sondan bir önceki tahminlerinin doðalgazýn 10 trilyon ayak küp olduðu þeklinde olduðunu yazdý. Yeni ölçümlerin, ileriki günlerde devam edeceðini yazan gazete, sondaj tamamlanýnca, gelecek hafta ise ek ölçümlerin yapýlacaðýný belirtti. 12. Parsel'de arama sondajlarýný yürüten Noble Þirketi'ne ait "Homeros" platformunun çalýþmalarýný 16 Kasým tarihinde tamamlayacaðýný, bunun ardýndan platformun 18 Kasým'da - 12.Parsel'e demirledikten tam iki ay sonra - Ýsrail'e doðru taþýnmaya baþlanacaðýný yazan gazete, sondaj çalýþmalarý esnasýnda dün küçük sorunlar ortaya çýktýðýný, bunun da; ayrýlýþý muhtemelen 24 saat geciktirebileceðini belirtti. Gazete ayrýca, bu geliþmenin hemen ardýndan, Noble Þirketi'nin; "Tamar"daki sondajlarý tamamlamasý için Ýsrail'den baský görmesi nedeniyle ikinci veya üçüncü sondajla, tüm süreçlerin yapýlmamasýna baðlý olarak, çekinceli bir þekilde ilgili açýklamalarýn da yapýlmasýnýn beklendiðini yazdý. Gazete, Noble Þirketi'nin, Ýsrail'den kýsa bir zaman dilimi daha talep etmesi yönünde Rum Yönetimi'ne "ulaþma" çabasýnda olduðunu daha önce yazdýðýný da anýmsattý. "BEÞ AKÝL ADAM HAZIR" Politis gazetesi, yukarýdaki baþlýklarla verdiði haberinde, aldýðý bilgilere dayanarak Güney Kýbrýs'ýn sözde "Münhasýr Ekonomik Bölgesi"ndeki parsellerdeki hidrokarbonun ticareti, iþlenmesi, çýkarýlmasý ve araþtýrýlmasý konusunda strateji þekillendirmesi için "Uzmanlar Konseyi veya Komitesi" kurulmasýna yönelik önerinin bir sonraki Bakanlar Kurulu'na sunulacaðýný yazdý. Gazete ayrýca, en az on kiþiden ve dört bakanlýðýn ilgililerinden oluþan çalýþma grubuna iliþkin süreçlerin de ileriye götürülmekte olduðunu, ayrýca bu çalýþma grubunun; benzer konularý ileriye götüreceðini belirtti. Habere göre on kiþilik çalýþma grubuna, Çalýþma Bakanlýðý'ndan beþ, Tarým Bakanlýðý'ndan üç, Tapu Dairesi'nden bir, Maliye Bakanlýðý'ndan ise bir yetkili dahil olacak. Uzmanlar Konseyi veya Komitesi'nin, beþ akil adamdan oluþacaðýný yazan gazete, bunun; danýþmanlýk rolüne sahip olacaðýný ve muhtemel sývýlaþtýrýlmýþ doðalgaz terminali inþasý, doðalgazýn karaya borularla taþýnmasý, çalýþmalarýn finansmaný için kurumsal yapýnýn oluþturulmasýný kapsayan geniþ yelpazedeki konulara iliþkin öneriler, incelemeler ve bilimsel bilgiler sunacaðýný belirtti. Söz konusu gruba bir Ýngiliz'in de dahil olacaðýna iliþkin ilk bilgilerin teyit edildiðini yazan gazete, bu kiþinin; hidrokarbondan yararlanma ve bunun ticaretine iliþkin alt yapýlarýn planlanmasýnda tecrübe sahibi olduðunu, ayrýca dünyanýn ileri gelen danýþmanlýk kuruluþu "M.W.Kellogs Limited" de görev yaptýðýný kaydetti. Gazete, "Kýbrýs Üniversitesi" Ýnþaat ve Çevre Mühendisliði Fakültesi öðretim görevlisi Panos Papanastasiu'nun da gruba dahil edileceðinin teyit edildiðini yazdý. Habere göre ayný komiteye; Rum Teknoloji Üniversitesi (TEPAK) Rektör Yardýmcýsý Tula Onufriu, Shell'den emekli olan Theo Kontou ile BP ve Shell'de daha önce görevli olan bir Rum'un da dahil olmasý bekleniyor. SÝLÝKÝOTÝS Öte yandan Rum Ýçiþleri Bakaný Neoklis Silikiotis, hükümetin, ileriki haftalar içerisinde, Güney Kýbrýs'ýn sözde "Münhasýr Ekonomik Bölgesi" içerisindeki diðer parsellere yönelik ikinci tur izinleri açýklayacaðýný söyledi. Simerini ve diðer gazeteler, Silikiotis'in dün, kýsa adý ETEK olan Rum Bilim Adamlarý ve Teknisyenler Odasý yetkililerini kabul ederek, enerji ve doðalgaz konusunda bilgilendirdiðini yazdýlar. Habere göre Silikiotis, ikinci tur izinlere yönelik olarak ayrýca, belgelerin ve önerilerin hazýrlanmasý için ön çalýþmalarýn yapýlmakta olduðunu söyledi. Hükümet'e, doðalgaz konularýnda danýþmanlýk yapacak olan uzmanlar grubunun da yakýnda açýklanacaðýný belirten Silikiotis, uzmanlardan söz ederken, bu konularda bilimsel bilgi ve tecrübeye sahip kiþilerden bahsettiðini ifade etti. Sessizliðin Sesi Mehmet Levent GERÇEKLERÝ SAPTIRAN KÝM? Hristofyas en nihayet konuþtu... Ve Türk tarafýnýn New York zirvesine iliþkin gerçekdýþý iddialarýnýn içyüzünü gözler önüne serdi. New York zirvesinde hakemlik ve sýký takvimlerin konuþulmadýðýný söyledi. Ve zirvenin sonucuyla ilgili þu çarpýcý gerçeði vurguladý: "Ne yazýk ki iki tarafý ayýran farklýlýklarýn çok büyük olmasý nedeniyle çözüme yakýn olmadýðýmýzý saptadýk." Bu deðerlendirmeyi sadece Hristofyas yapsa doðruluðundan bir ölçüde kuþku duyabilir, kararsýzlýk içinde kalabilirdim belki. Ama ana muhalefet partisi DÝSÝ'nin baþkaný Nikos Anastasiadis de ayný deðerlendirmeyi yaparak, zirvede hiçbir ilerleme saðlanmadýðýný açýkladý. Bu arada AKEL Genel Sekreteri de ayný görüþü belirtti. Yani iktidarýyla muhalefetiyle Rum tarafýnýn yaptýðý deðerlendirme, zirvede hiçbir ilerleme saðlanmadýðý yolunda. Ýþte size zirve sonucuna iliþkin iki taraf yetkililerince yapýlan deðerlendirme ve açýklamalar... Aralarýnda en küçük bir benzerlik ve yakýnlaþma dahi yok. Þimdi anladýnýz mý Türk tarafýnýn daha adaya dönmeden neden bunca sahte umut ve iyimserlik pompaladýðýný... Sözde tamamen kendi gayretleriyle New York zirvesinde önemli ilerlemeler saðlandýðý nakaratýný koro halinde ve temcit pilâvý gibi tekrarladýðýný... Ve güya çözüm ve barýþ yanlýsý görünmek adýna, New York zirvesinden çýkan sonucu baþarý gibi gösterme gayretkeþliðini... Sahte umut ve iyimserlik saçan o açýklamalarýn altýnda yatan gerçek niyetin Hüseyin Özgürgün'ün açýklamalarýyla bir anda suyüzüne çýktýðýný, bunun da, Rum tarafýný çözüm istemeyen, uzlaþmaz taraf olarak sunmak olduðu ortaya çýktý. Özgürgün'e göre Hristofyas gerçekleri saptýrýyor ve zirvenin sonucuna iliþkin olumsuz bir tablo çiziyor! Bu arada iki tarafýn açýklamalarýný yorumlayan tarafsýz siyasi gözlemcilerin ise, ihtiyatlý bir yaklaþým sergilemelerine raðmen, Rum tarafýnýn çizdiði "olumsuz tablo" ve deðerlendirmelere daha yakýn durduklarý gözden kaçmadý. Bu da, olumsuz olmasýna raðmen, Rum tarafýnýn deðerlendirmelerinin daha gerçekçi olduðu yolundaki görüþü güçlendiriyor. Yani zirvede diþe dokunur hiçbir ilerleme kaydedilmemiþ olmasý, ne yazýk ki acý bir gerçek olarak karþýmýzda duruyor. Bu gerçeði saptýrarak, bundan siyasi rant saðlama senaryolarý yazmaya çalýþmak, özellikle Kýbrýs sorununda modasý geçmiþ ucuz politikadan baþka birþey deðil. Günlerce zirvenin sonucuyla ilgili olumlu, iyimser ve umutlu açýklamalar pompaladýlar her tarafa. Bununla Türk tarafýnýn çözüm isteyen taraf olduðunu kanýtlamaya çalýþtýlar. Sonra da pusuya yatýp beklemeye baþladýlar. Nefeslerini tutup Hristofyas'ýn açýklama yapmasýný dört gözle ve can kulaðýyla beklediler. Hristofyas açýklama yapar yapmaz da, balýklama daldýlar üzerine. "Hristofyas gerçekleri saptýrýyor"(!) "Hristofyas olumsuz tablo çiziyor"(!) Þimdi Türk tarafýnýn çözüm isteyen taraf olduðunun ortaya çýktýðýný, ama Rum tarafýnýn çözüm istemeyen uzlaþmaz taraf pozisyonunda durduðu nakaratýný terennüm edecekler günlerce! Aynen, zirveye gitmeden plânladýklarý gibi!

5 9 Kasým 2011 Çarþamba 5 Erdoðan Baybars ebaybars@yahoo.com Þaziye nin Görüþü: Cumalarda ve bayramlarda camilere sýðmayýp sokaklara taþtýðýmýz gerçeði artýk kabul edilmeli ve kayda geçirilmeli... Doðduðum yere bir yabancýyým artýk... * Ülkede "kurban" rezaleti yaþanmýþ. - Yahu ne yaptýk da yüzümüze gözümüze bulaþtýrmadýk zaten. * New York zirvesi ile ilgili Türk lider farklý, Rum lider farklý konuþuyormuþ. - Ben size "zirve" deðil "zýrva"dýr demiþtim de gülüp geçmiþtiniz! * New York zirvesi ile ilgili Türk lider farklý, Rum lider farklý konuþuyormuþ. - Ýþin tuhafýna bakýn ki BM lideri Moon da farklý konuþuyor Her biri bir telden anlayacaðýnýz. * Egemen Baðýþ, çözümsüzlüðün faturasýný KKTC'ye ödetmeyeceðiz demiþ. - Cin gibi adam! Böyle bir fatura çýkmayacaðýný bildiði için bonkörlük gösterisi yapýyor.. * Denktaþ "Eylemde hedef ve sloganlar çeliþkili" demiþ. - Gayet normal Çünkü kimisi üzüm yemek, kimisi adam dövmek peþinde. HDS&PSK (Hedef Dýþý Slogan ve Pankartlarý Saptama Komisyonu) kurulsun, baþýna da Denktaþ getirilsin Ýþte o zaman görün eylemlerdeki kalabalýðý. Ýðne atsan yere düþmeyecek! Ýnsan doðduðu yere yabancý olabilir mi? Olabilir.. Galiba ben oldum. Dün öyle hissettim ilk defa Ve ne gariptir, çok üzülmedim.. Ciðerimden bir parça kopmuþ gibi olmadým. Bekliyordum, hazýrlýklýydým galiba.. Hatta Ýliþkimizin bitmesine sevindim gibi! Her buluþmamýzda acý veriyordu çünkü. Oh Nihayet kurtuldum. Bir türkü var. "Hadi köyümüze geri dönelim.." O treni kaçýrdýk. Köyümüze dönme þansýmýz kalmadý artýk. Þimdi tek yapabildiðimiz; "Hadi köyümüze gidelim" deyip, yollara düþmek. "Ver elini Lefkara" dedik, düþtük yollara.! O karþýda gördüðünüz pencere, misafir odamýzýn penceresi. (FOTO - 1) Camlý dolap vardý duvarýn kenarýnda Ve içinde dizi dizi cam kavanozlarda macunun her türlüsü. Masalarda, koltuklarda el emeði göz nuru Lefkara iþleri.. Hey gidi günler hey. Sol taraftaki duvar da taþtý. Beton sýva yapmýþlar, sýçmýþlar içine þimdi. O küçük kapý, komþumuz Rusi'nin ahýrý idi. Kocasý katýr baðlardý içine. Ýp uzun olur, katýr dýþarý çýkar, yolu kapardý bazan. O katýrýn bacaklarý arasýndan geçmek ne zevkliydi allahým. Kimbilir Hayvanlarla dost olunabileceðini, belki de o katýrýn bacaklarý arasýndan geçtiðim gün keþfetmiþtim ilk! Sokaðýn daracýk olduðuna bakmayýn. Muhtemelen Leonardo Da Vinci de geçmiþtir bir zamanlar. Bir nar vardý avlumuzda.. Kocamandý. Yokluðumuzda evi gözetleyen ve koruyan bir dev gibi görürdüm ben onu. Dün gittim, yerinde yoktu. Elleri kopasýcalar, kesmiþler narýmýzý Kendi köyümde, kendi evimde kendimi bir yabancý gibi hissetmem, o narý göremeyince oldu iþte. Son baðýmdý sanki. Nar direniyor, yeni filizler attý ama kaç para! (FOTO - 2)

6 Baflýnýn Köþesi Dr.Dolgun Dalgýçoðlu KAFAMDA BÝNBÝR SORUYLA... Hüzün mevsimi sonbaharýn veda etmekte zorlandýðý güneþli günlerinden birindeyiz. Bir yaným üþürken, diðer yaným hala terlemekte. Ve bir kuytuya oturmuþ, dönen mevsimle mücadele etmekten kuduran denizin dalga sesini dinlemekteyim. Kafamda binbir soru. Ýçimde binbir sýkýntý Hristofyas'ý düþünüyorum. Bakýþlarýnda, Eroðlu'nun "zafer kazandýk" havasýnýn aksine, hüzün dolu bir görünüþ vardý. Açýklamak mý istemedi, yoksa uygun zamanýný mý bekledi... "Zaferi" açýklayanlardan birkaç gün sonra döktü içini. Açýkladý düþüncelerini veya sýkýntýlarýný. "Çok gerideyiz hala" dedi, "hedefin". Ve devam etti, "Tek yol iki kesimli, tek kimlikli federasyon". Yabancýlar ve statükocular. Kumarcýlar... Anavatancýlar... Taksimciler... Üçkaðýtçýlar... Esrar eroin çeteleri... Kerhaneciler... Ganimetçiler... Güneyden kuzeye göç etmemiþ ama göç etmiþ gibi nemalananlar. Göç edip önceki durumdan daha iyi durumda olanlar. Ve hala, EOKA'nýn katliamlarýna devam ettiði, TMT'nin ise bizleri asimilasyondan koruduðu düþüncesine saplananlar TMT'nin de EOKA'nýn da tek bir elden yönetilip, görevlerinin Kýbrýs'ý ikiye bölmek olduðunu anlayamayanlar. Ýki kesimliliðin yasallaþýp statükonun devamýna ve "garantörümüzle" birlikte federasyona ortak olmamýz düþüncesine alkýþ tutabilirler. Onlar için taksim düþüncesinin bir þeklidir, federasyon. Tek kimliðe burun kývýrsalar da onay verebilirler buna. Çünkü onlar için anavatanlarýna bir tür katýlým sürecinin ilk ayaðýdýr federasyon. Ancak herkesin evine döneceði bir çözümü arzulayanlarýn bunu kabullenmesi düþünülemez. Hele devletin baþýnda oturan Hristofyas'ýn ülkenin iki kesimli olmasýna onay vermesi... Aklýmýzdan bile geçmemesi gereken federasyon bir yere kadar anlaþýlabilir. Yeniden birleþmeye geçiþ sürecinin baþýdýr, zamanla geriye dönüþü gerçekleþtirebilir. Bu açýdan bakarak onay verilebilse de federasyon gerçekte parçalanmaktýr. Ortasýndan yeþil-hat gibi gereksiz çizgilerin kaldýrýlmasý gerekirken Kapýlarýn, tellerin sökülmesi... Ve en önemlisi topraðýn bir kýsmýný elinde tutan BM ile büyük bir kýsmýna sahip çýkan Ýngiliz'den kurtulmak için çalýþýlmasý þartken... Yeniden her karýþýna sahip çýkmak adýna savaþ vermek yerine Kolayý tercih ediyor ve en kolay yoldan çözüm yaptýk demek için federasyondan bahsediyoruz. Hüzün mevsimi sonbaharýn veda etmekte zorlandýðý güneþli günlerinden birindeyiz. Bir yaným üþürken, diðer yaným hala terlemekte. Kýsaca ya yaz gitmemek için direnmekte, ya da kýþ gelmemek için nazlanmakta. Bir tarafta topuyla, askeriyle, baskýsýyla hakimiyet kuranlara git diyemeyip federasyona alkýþ tutanlar Diðer tarafta sindirilmiþ, kandýrýlmýþ, çarpýklýðý göremeyip federasyonu yeniden birleþmenin ilk adýmý sananlar. Ýçimde binbir türlü sýkýntý Bir yanda Hristofyas'ý ve yaptýðý açýklamayý düþünüyorum. Diðer tarafta da oturduðum kuytuda dönen mevsimle mücadele etmekten kuduran denizin dalga sesini dinlemekteyim. Kafamda binbir soruyla... Tahir Gökçebel: Kýbrýs konusunda yapýlan açýklamalar inandýrýcýlýktan uzak n "10 Kasým Perþembe günü meclis içinde ve dýþýnda mücadelemizi sürdüreceðiz..." Kýbrýs Türk Orta Eðitim Öðretmenler Sendikasý (KTOEÖS), Kýbrýs konusunda yürütülen politika ve hükümetin iç konulardaki tutumuna yönelik eleþtirilerde bulundu. KTOEÖS Genel Baþkaný Tahir Gökçebel dün yaptýðý açýklamada, "KTOEÖS üyeleri, öðretmenler, çocuklarýmýzýn barýþ içerisinde ve daha iyi bir gelecekte yaþamalarý için mücadele etmeye devam edecektir. 10 Kasým 2011 Perþembe günü Meclis içerisinde ve dýþýnda mücadelesine devam edecektir. Tüm halkýmýzý daha güzel yarýnlar için gecikmeksizin ve sonuç alýnýncaya kadar sürekli mücadeleye çaðýrmaktadýr" dedi. Gökçebel, "Kýbrýs sorunu konusunda umut daðýtan ve ilerleme konusunda inisiyatif alanýn Türk tarafý olduðu açýklamalarý yapan AKP, UBP ve Cumhurbaþkanlýðý kurmaylarýnýn inandýrýcý olmaktan uzak olduðunu" ileri sürdü. "Yapýlacak olan antlaþmanýn Kýbrýs'ta yaþayan Kýbrýslý Türkleri siyasi ortak yapmasý gerektiðini söyleyen söz konusu kurmaylarýn; son yýllarda, aylarda, günlerde dayatmalarla, oldu bittilerle Kýbrýslý Türkleri kesin devre dýþý býrakacak politikalara hýz vermiþ görünüyorlar" diyen Tahir Gökçebel, barýþtan laf ola bahsedilmekte olduðunu savundu. Açýklamasýnda; "Üçlü zirvenin bittiði þu günlerde eðer Kýbrýslý Türklerin yararýna bir antlaþma ve çözümden bahsediliyor ve arkasýndan AB üyesi Birleþik Federal Kýbrýs düþlenerek, o yönde GAGAUZYA'NIN ÞEREF MADALYASI- Gagauzya Özerk Cumhuriyeti'nin 20. yýl þeref madalyasý, Gagauzya Cumhurbaþkanlýðý Sarayý'nda düzenlenen özel bir resepsiyonla Yakýn Doðu Üniversitesi (YDÜ) Kurucu Rektörü Dr. Suat Günsel'e verildi. YDÜ'den verilen bilgiye göre, tören öncesinde YDÜ Hastanesi ile Gagauzya Cumhuriyeti arasýnda saðlýk protokolü imzalandý. Protokolle, KKTC ve Gagauzya arasýnda eðitim alanýnda baþlatýlan desteðin ve iþbirliðinin saðlýk alanýnda da Yakýn Doðu Üniversite Hastanesi'nin vereceði hizmetlerle daha da pekiþmesi saðlanacak. Protokole göre; bundan böyle Gagauzya Cumhuriyeti vatandaþlarý saðlýk hizmetlerinden üniversite hastanesinden özel koþullarda yararlanabilecek. BM FAALÝYET HAZIRLIÐINDA TOPRAK VE MÜLKÝYET GÜNDEMDE Derviþ Eroðlu ve Dimitris Hristofyas'ýn New York'ta BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon'la gerçekleþtirdiði üçlü zirvenin ardýndan doðrudan müzakerelerin yeni faslýnýn Ban'ýn Kýbrýs Özel Danýþmaný Alexander Downer'ýn gelecek hafta Kýbrýs'a dönüþünün ardýndan baþlayacaðý ifade edildi. Fileleftheros; "BM Faaliyet Planý Hazýrlýyor - Müzakerelerin Programý Downer'in Dönüþü Sonrasýnda Belirlenecek" baþlýklarý altýnda verdiði haberinde, doðrudan müzakerelerin programýnýn Downer'ýn adaya dönüþlünün ardýndan belirleneceðini, programýn hem sürece hem de özlü konulara iliþkin olacaðýný yazdý. Müzakerelerin sürece iliþkin kýsmýnýn planlanmasýnýn farklý seviyelerde olacaðýný belirten gazete, çaba harcanýyorsa, Kýbrýs'ýn Kuzeyi'nde bu durumdan farklý bir tablo cereyan ediyor olmalýydý. Kýbrýslý Türklerin ekonomik, siyasi anlamda geliþtirilip kendi kendine yetecek projelere imza atýlýyor olmalýydý. Görünen odur ki Ada'da bir çözüm olma olasýlýðý doðsa bile Kýbrýslý Türkler figüran olarak tutulmak ve hep figüran yapýlarak aslýnda yok edilmek istenmektedir" iddialarýna yer veren Gökçebel, hükümetin eþel mobil, maaþlar, muhaceret yasasý, sosyal güvenlik, sosyal sigortalar, ihtiyat sandýðý yasalarý, kamu görevlileri ve özelleþtirme yasalarý konusundaki tutumunu eleþtirdi. Gökçebel, "akaryakýta, elektriðe ve temel her þeye yapýlan zamlarla halkýn iradesinin bitirilmek istenildiðini" de ileri sürdü. "Çocuklarýmýz bu ülkede insanca yaþayabilecek þartlara mutlaka kavuþmalýdýr. Bu topraklarýn en derinine kök salmýþ olan halkýmýz kaderini kendisi yazmalýdýr, bunun için kaderine razý olmamalý, evde oturmamalý, mücadele etmelidir" diyen KTOEÖS Baþkaný Gökçebel açýklamasýný þöyle tamamladý: "KTOEÖS üyeleri öðretmenler, çocuklarýmýzýn barýþ içerisinde ve daha iyi bir gelecekte yaþamalarý için mücadele etmeye devam edecektir. 10 Kasým 2011 Perþembe günü Meclis içerisinde ve dýþýnda mücadelesine devam edecektir. Tüm halkýmýzý daha güzel yarýnlar için gecikmeksizin ve sonuç alýnýncaya kadar sürekli mücadeleye çaðýrmaktadýr." ilk seviyede Eroðlu ve Hristofyas arasýndaki müzakerelerin sýklýðý, ikinci seviyede ise BM'nin müzakere gruplarýyla ayrý ayrý yapacaklarý görüþmelerin karara baðlanacaðýný vurguladý. Gazete, BM uzmanlarýnýn her iki taraftan uzmanlarla ayrý ayrý yapacaklarý görüþmelerin bir baþka seviye olacaðýný ve bu görüþmelere gerekli görülmesi durumunda liderlerin özel temsilcileri Kudret Özersay ile Yorgos Yakovu'nun da çaðýrýlacaklarýný ileri sürdü. Ocak ayýnda yapýlmasý gündemde olan yeni üçlü görüþmeye kadar Kýbrýs sorununun iç konularýnda mümkün olduðu kadar çok uzlaþýya varýlmasýnýn hedeflendiðini belirten gazete, Yönetim ve Güç Paylaþýmý konularýna aðýrlýk verilmesinin öngörüldüðünü öne sürdü. GÜNLÜK TELEVÝZYONLARIN UTANÇ VERÝCÝ ÇORAP SANSÜRÜ Cumhurbaþkaný Abdullah Gül, depremzedeleri ziyaretinde 10 yaþýndaki Helin'in yanaðýný okþarken, hiç beklemediði bir cümle ile karþýlaþtý. Çocuk iþte. "Vatan saðolsun, AKP saðolsun" demeyi akýl edemez ki!... Minik Helin, "Çorabým yok Cumhurbaþkaným" deyiverdi. Helin'in bu sözleri televizyonlarýn ilgisini çekmemiþ olacak ki, Gül'ün deprem bölgesine yaptýðý ziyareti bangýr bangýr veren haber bültenlerinde bu diyalog verilmedi. Bu utanç verici sansürün nedeni Tayyip Erdoðan'ýn medyaya verdiði ayardan baþka bir þey deðildi. Helin'in çorabý yoktu ama olsun, televizyonlar Van'da hayatýn normale döndüðünü söylemeye devam edecekti ki, AKP'nin bu depremde nasýl tökezlediði ortaya çýkmasýn. Aman ha, "çadýrým yok" diyen depremzedeler ekranlarda konuþmasýn Deprem bölgesinde hayat çok güzel, çadýrsýz kimse kalmadý, çadýrlarýn saraydan farký yok Velhasýl Türkiye'de ekonomi týkýrýnda, hayat týkýrýnda, depremzedelerin hayatlarý yeme de yanýnda yat Aman ha, Türkiye çocuktan almasýn haberi, Tayyipgillerden alsýn Aman ha, Türkiye Van'da küçük Helinlerin kar altýnda çorapsýz olduðunu duymasýn Hay sizin medyanýza BONKÖR KKTC Turizm Bakaný Ünal Üstel, Londra'da 'Britanya Seyahat Yazarlarý' Derneði'nin ödül törenine katýlmýþ ve bu törendeki þampanya sponsörlüðünü üstlenmiþ... Maþallah, ne kadar bonkörüz deðil mi? PÝKNÝK Bayramda yurttaþlarýmýz güneye akýn etmiþ yine... Kýbrýslý Türkler Trodoslarda piknik yapýyor, Türkiyeliler ise Beþparmaklarda! NÜFUS Kýbrýs'ýn güneyindeki nüfus 810 bini aþabilirmiþ... Bu meselede de biz bir adým öndeyiz demek ki... Bir milyonu çoktan aþtýk! PANKART Serdar Denktaþ, "Ankara elini yakamýzdan çek" pankartý istemiyor mitinglerde... O halde, "Ankara mübarek elin yakamýzdan hiç eksilmesin" yazýn siz de! SAMÝMÝ Hüseyin Özgürgün'e bakýlýrsa, Rum tarafý samimi deðilmiþ çözüm için... Samimi olsalardý Omorfo ile Maraþ'ýn kendilerine iade edilmesini istemezlerdi deðil mi? Týrnak... "Kýbrýs'ýn kuzeyinde yaþadýklarýmýz, freni patlamýþ TIR'dan farksýzdýr... Ne zaman, nereye toslayacaðý ve ne tür zararlar vereceði önceden bilinmez... Kendini koruyabilen haline þükretmelidir!.." Reþat AKAR (Kýbrýs) "Mecliste bir diðer parlamenterin kafasýna bardak savuranýn iþi yoktur. Mutlaka partiden, mümkünse meclisten atýlmasý konusunda hiç tereddüt gösterilmesin. Aksi halde nereden nereye, yozlaþmanýn zirvesine gelmiþ, halkýmýza büyük günah iþlemiþ oluruz." Ünal AKÝFLER (Havadis) "Bir türkü tutturmuþ gidiyorlar, 'ödetmeyeceðiz' diye... Kýbrýslý Türkün, dünyadan izole, adeta bir kapanda ve artýk daha bir karanlýk bu maðarada senelerdir 'bedel' ödediðinin farkýnda dahi deðiller daha... Sözüm ona siyaset yapýyorlar ya!.." Cenk MUTLUYAKALI (Yenidüzen) "Dünya, haber deðeri taþýmayan, kamusallýktan uzak 'þey'lerden muzdarip. Bizde ise kamusal birer figür olan politikacýlarýn anlamsýz demeçlerini haberleþtirme hastalýðý var. Ne söyleseler haber olan devlet erbabý susmak bilmiyor. Hiç düþündünüz mü 'acaba bir hafta haber olmasalar hayatýmýzda ne deðiþir?' diye. Peki editörlerin beklentisi ne? Sahi bizdeki 'þey'ler ne iþe yarýyor?" Gürdal HÜDAOÐLU (Haberdar) Günün Kahramaný TAHÝR GÖKÇEBEL Kýbrýs Türk Orta Eðitim Öðretmenler Sendikasý Baþkaný Tahir Gökçebel, 10 Kasým Perþembe gününden itibaren meclis içinde ve meclis dýþýnda mücadelelerini sürdüreceklerini açýkladý. Kýbrýs konusundaki son geliþmeleri de deðerlendiren Gökçebel, bu konuda AKP, UBP ve Cumhurbaþkanlýðý kurmaylarýnýn yaptýklarý açýklamalarýnýn inandýrýcýlýktan uzak olduðunu söyledi. Gökçebel'e göre, barýþtan 'laf ola' söz ediliyor ancak... Gökçebel yüzde yüz haklý... Biz de katýlýrýz buna... Zaten günlerdir gazetemizde vurgulayýp duruyoruz... Türk tarafý imaj politikasýyla yanýltmaya çalýþýyor hepimizi... Kýsacasý dalga geçiyor bizimle... Utanma sýkýlma da kalmadý.

7 9 Kasým 2011 Çarþamba Düdüklü Tencere Bülent Aykut ATATÜRK'Ü ANARKEN... 7 GÖR DUY KONUÞ GÖR DUY KONUÞ Yarýn, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, Ýstiklal Savaþý kahramaný, Baþkomutan Atatürk'ün ölümünün 73. yýlý... Huzur içinde yatsýn. Ben Atatürk'ün yaptýklarýný, ya da yapamadýklarýný tartýþmanýn gereksizliðine inanýyorum. Geçmiþle yaþamaktansa ilerisi için yapýlacaklarý tartýþmak, bence daha faydalýdýr. Ama Atatürk'çülük adýna yapýlan saçmalýk ve komiklikleri de defalarca yazdým. Atatürk maketini pastadan çýkarýp göbek atanlardan tutun da, uyduruk bir türkücünün sesinden okunan parçayý Türkiye TV kanallarý; Atatürk söyledi diye bomba haber olarak verenler mi olmadý... Atatürk'ün yaþadýðý dönemlerde futbolun esamesi bile okunmadýðý halde ve futbolun F'sinin bile konuþulmadýðý o devrin Türkiye'sinde Atatürk'ü fanatik Fenerbahçeli mi yapmadýlar?! Tabii ki bu duruma da Galatasaray ve Beþiktaþ kulüpleri anýnda isyan edip kendi taraftarý ilan ettiler... Ve inanýlýr gibi deðil ama; bu konular senelerdir tartýþýlýr ve hala da kararsýz kalýnýr ve ulu önder Atatürk'ümüzü bile televizyonlarda reyting kurbaný yaparlar... Devletin kanalý olan TRT bile, en az 250 yýllýk "Bilal Oðlan" adlý Rumeli türküsünü Atatürk'ün bestesi ilan etti... Atatürk'ün Samsun'a gittiði "Bandýrma" adlý geminin kaptaný Hacý Ýsmail Hakký Bey, ki devrinin en usta kaptanýydý, ve aðzýna hayatý boyunca içki sürmemiþti "acemi ve sarhoþ kaptan" diyerek alkolik yaptýlar... O devrin en modern gemisi olan Bandýrma Vapuru'nu da adeta sandal yerine koymuþlardý... "Dersimiz Atatürk" ve "Veda" Adlý; Atatürk'ün yaþamýndan kesitler sunan dünyanýn en berbat, saçma, sapan filmlerini yaptýlar... Filmlerin bu kadar kötü olmasýna raðmen beðenmeyenleri ve sinemaya gidip seyretmeyenleri de vatan haini ilan ettiler... Türkiye, eski Genelkurmay Baþkaný Ýlker Baþbuð ise sanki bu kötü filmlerin sponsoruymuþ gibi kuvvet komutanlarý ile filme gitti ve her seansa askerleri gönderdi... Atatürk'ün çok önem verdiði Cumhuriyetin 10. Yýlý ve 10. Yýl için bestelenen marþý içki masalarýnda adeta rezil edip sarhoþ mezesi yaptýlar... Atatürk'ün Savarona adlý yatýný kiraya verdiler. Kiralayan þahýþlarýn, kimisi yata eþini, dostunu aldý, bazýsý da telekýzlarý çaðýrýp yatta aþk yaptý... Bu sebepten ortalýk ayaklandý, Türkiye bir anda karýþtý! Hafifletici neden olarak gösterilen þey ise çok manidardý; seks Atatürk'ün yattaki odasýnda deðil; misafirlere ait olan odada yapýlmýþmýþ!!! Ne olmasýný bekliyorlardý ki; yatý günlüðü 10 bin dolardan kiralayan adamýn yatta ne yapacaðýna karýþmanýn alemi nedir? O zaman yatý kiraya vermeyeceksin ve bunlarýn da olabileceðinin hesabýný yapacaksýn, ya da yatý müze olarak kulllanacaksýn gerçek Atatürk'çü isen... Yatý kiralayan iþadamý aylarca hapis yattý ve rezil edildi... Yatýrýmcý iþadamý hapisten çýktýktan sonra, Türkiye'yi terketti! Geçtiðimiz aylarda; Yalova'da bir iþadamý eski bir oteli alýp restore etmiþ; açýlýþýna onlarca devlet yetkilisi de katýlmýþ ve anýnda palavralar havada uçmaya baþlamýþ; "bu otel 1911'de Atatürk'ün emri ile yapýldý" diye buyrulmuþ davetliler ve otel sahibi tarafýndan yýlýnda Atatürk'ün buraya lüks bir termal otel yapýn emrini verecek gücü, kudreti, rütbesi ve yetkisi var mýydý acaba? Atatürk asker miydi yoksa; o devrin Osmanlýsýnýn turizm bakaný mýydý? Deðildi... Öyleyse ne gerek var akýllarýsýra Atatürk'ü yücelteyim derken küçültmeye çalýþmanýn? Devam etmiþ sözümona otelin Atatürk'çü sahibi: "Ben otele 50 milyon dolar masraf ettim. Amacým kar etmek deðil, Atatürk'ün emri ile yapýlan ve Atamýzýn da kaldýðý oteli yaþatmak" demiþ! Hay senin yalanýn batsýn emi... Oteli devletten almýþsýn, para kazanmak için restore etmiþsin bu þimdi neyin aðlamasý neyin Atatürk'çülüðü? Bunlarýn, ve bunu orta sayfalara haber yapan gazeteler de milleti keklik, ya da aynalý sazan sanýyorlar galiba? Atatürk'çü fedakar iþadamý "oda fiyatlarý 150, 200 dolar, Atatürk'ün kaldýðý odanýnda geceliði 750 dolardýr ve hesaplamalarýma göre ben bu durumda zarar edeceðim ama; önemli olan Atatürk'ün emri ile yapýlan bu otelin yaþatýlmasýdýr" diye de eklemiþ!.. Gözlerimizi yaþartacaðýný sandý galiba bu iþadamý... Oda fiatlarý gecede 150, 200 dolar olacak ve otel zarar edecek öyle mi? Amacýnýz hayýr yapmaksa; oteli okul ya da müze yapýn. Neden zarar edesiniz ki?! Ben; zaten Atatürk'ün kaldýðý diye gösterilen, otel ve evleri bir türlü çözemedim! Hemen, hemen Türkiye'nin her þehirinde Atatürk'ün kaldýðý söylenen ve müze yapýlan bu evlerden var... Eminim iyice araþtýrýlsa Atatürk'ün hiç ayak basmadýðý yerlerde bile "Atatürk evi" vardýr sanýrým... Atatürk gittiði her þehir, kasaba, belde ve köyde oranýn ileri geleni kimse, onun misafiri olurmuþ... Bazýlarý iþte o evlerdir. Çoðu ise o evler bile deðildir. Çoðunun sahibi ve yaþayanlarý da farklý kiþilermiþ zamanýnda... Sembolik olarak seçilmiþ evler de var içlerinde... Dönelim tekrar Atatürk'ün emri ile yapýldýðý söylenen otele. Atatürk'ün kaldýðý diye gösterilen odada birisi aþk yaparken yakalanýrsa adým gibi biliyorum yine; Savorana Yatý olayýnda olduðu gibi yaygaralar kopacak ve Atatürk'ün yattýðý odada fuhuþ yapýldý diye ortalýk ayaða kalkacak ve bu konu da yine günlerce konuþulacak. Muhtemelen bu cingöz, otel sahibi de vatan haini ilan edilecek... Bütün bunlar bir yana Atatürk'ün; bir sigorta þirketinin reklamýnda kullanýlmasý da hepsinin üzerine tüy dikti... Büyük komutan ve devlet adamý Atatürk'ü tekrar saygýyla anar ve hepimizi bu saçma sapan Atatürk'çülerden ve Atatürk'ü bu þekilde sömürenlerden kurtarsýn diyorum!.. Her gün Ýngiltere ye uçuþ (T.A.K/Fezile Atüf Öksüz): Dünyanýn önde gelen turizm fuarlarýndan Londra Turizm Fuarý, KKTC için ilk meyvelerini vermeye baþladý. Atlas Jet, tur operatörleriyle fuar sýrasýnda gerçekleþtirdiði toplantý sonrasýnda, 2 Nisan 2012'den itibaren her gün Ýngiltere'den KKTC'ye uçuþ baþlatacaðýný duyurdu. Atlas Jet'in KKTC - Ýngiltere arasýnda arz edeceði haftalýk 2 bin 800 koltuðun, Kýbrýs Türk Hava Yollarý'nýn piyasadan çekilmesiyle ulaþýmda yaþanan sýkýntýyý büyük oranda azaltacaðý belirtildi. KKTC ile Ýngiltere arasýnda þu an sadece THY ile Pegasus Havayollarý uçuþ yapýyor. Atlas Jet Havayollarý Müdürü Osman Malyalý, fuar sýrasýnda tur operatörleriyle dün gerçekleþtirdikleri toplantýda görüþ alýþveriþinde bulunduklarýný ve Kýbrýs uçuþlarýnýn müjdesini verdiklerini söyledi. Tarifeyi belirleyip, duyurduklarý uçuþlarýn fiyatlarýnýn önümüzdeki günlerde netleþeceðini kaydeden Malyalý, gerek operatör fiyatý gerekse normal bilet fiyatlarýný belirleyip, 15 gün içinde tur operatörleriyle yeniden bir araya gelip uçuþlarý resmen duyuracaklarýný belirtti. "5 GÜN ANKARA, 2 GÜN DE ANTALYA ÜZERÝNDEN" Osman Malyalý; 5 gün Ankara, 2 gün de Antalya üzerinden olacak uçuþlarýn 6 gününün Stansted, 1 gününün de Manchester'den yapýlacaðýný kaydetti. Malyalý, A 321 tipi uçaklarla gerçekleþtirilecek uçuþlarýn "business class"tan dolayý 200 koltukla gerçekleþtirileceðini söyledi. Malyalý, "Ekonomik plusda, insanlarýn en büyük sýkýntýsý olan koltuk arasý darlýðý sözkonusu olmayacak. Koltuk aralarý 77 cm olacak. Zengin ikramlarýmýz, 20 çeþit içeceðimiz olacak" dedi. "HAFTADA 2 BÝN 800 KOLTUK" Malyalý, Atlas Jet'in Ýngiltere ile KKTC arasýnda uçuþlara, yoðun talep üzerine baþladýðýný belirtti. KTHY'nin piyasadan çekilmesiyle ulaþýmda yaþanan boþluðun Türkiye pazarýnda kapatýldýðýný, ancak Ýngiltere'de bu boþluðun doldurulmadýðýný kaydeden Malyalý, haftada gidiþ - geliþ toplam 2 bin 800 koltuk arz edeceklerini söyledi. FENERDEN SORUMLU GENERAL MÝ, CUMHURBAÞKANI MI? Yenierenköy'den telefon eden bir vatandaþýmýz Yenierenköy'deki deniz fenerinin bayramýn ilk günü yanmadýðýný ve þikayet etmesine raðmen kimsenin ilgilenmediðini söyledi. Vatandaþýmýzýn þikayeti þöyle: "Ben Yenierenköy'den arýyorum. Þikayetim büyüktür. Þöyle ki; Bayramýn ilk gecesi Yenierenköy'deki deniz feneri yanmýyordu. Fenerin yanmamasý demek denizde seyahat eden gemilerin, küçük balýkçý teknelerinin Allah göstermesin bir kazaya uðramalarý demektir. Gelip kayalara bindirmeleri demektir. Ben ve arkadaþlarým bunun farkýna vardýk ve hemen Sahil Güvenliði aradým. Durumu anlattým. 'Biz bakmýyoruz' dediler. Kim bakýyor o halde? Sahillerimizin güvenliði Sahil Güvenlikten sorulmuyor mu? Her taraf da kapalý... Herkes bayram tatilinde... Kimse ilgilenmiyor... Deniz fenerlerinin her akþam yanmasýnýn, yakýlmasýnýn bir sebebi vardýr... Dediðim gibi denizde seyahat edenlere yol göstermeye yarar. Bayramýn ilk gecesi böyle bir facia olmadý... Ondan sonra birileri kendilerine bildirmiþ olmalý ki gelip hallettiler. Ben þimdi sormak istiyorum, bir felaket olmuþ olsaydý sorumlu kim olacaktý? Sahillerimizden Sahil Güvenlik sorumlu deðilse sorumlu olan kimdir? Fener yakma iþini Ýrsen Bey mi, Derviþ Bey mi, yoksa Kolordu Komutaný mý yapýyor? Sorumlu onlar mý? Bir kere daha gerçekleþirse bu kez onlarý mý arayalým?" ÖTÜKEN'ÝN AÐILLARI... Ötüken'den arayan Nedret Ýrfan isimli bir vatandaþýmýz kayýnvalidesinin dertlerini dile getirdi. Köyün her tarafýnda inek mandrasý bulunduðunu söyleyen Nedret Bey'in þikayeti þöyle: "Ben Ötüken köyünden arýyorum. Ýsmim Nedret Ýrfan. Kayýnvalidem 10 yýl önce Ötüken'e yerleþti. Bu köy Ýskele Belediyesi'ne baðlýdýr. Köyün her tarafý inek mandrasý... Kayýnvalidemin, mutfak kapýsý komþusunun mandrasýna açýlýyor. Arada tam bir buçuk metre bir mesafe var. Ýnekler pisledikleri zaman bile pislikler mutfak kapýsýnýn önüne kadar geliyor. Kayýnvalidemin astýmý da var. Ýskele Kaymakamlýðý'na, Ýskele Belediye'sine, Ýçiþleri Bakanlýðý'na kadar durumu bildirdim. Ama kimse ilgilenmedi. Ötüken'de bu durum da devam edip gidiyor... Þikayetçiyim..." ALO AFRÝKA HATTI BÝZÝM DUVAR ÇÖZMEDEN GELME, ÇÖZÜL DA GEL Bizim Mandra Hazýrlanan yeni Kamu Görevlileri Yasa Tasarýsý'nda tüm bakanlýklara ikiþer siyasi danýþman atanmasýnýn öngörülmesi, mandrada büyük hayret ve tepki ile karþýlanýr. Ýkide birde kamu maaþlarýnýn bütçedeki payýnýn büyüklüðünden yakýnanlarýn, bütçeye yeni ve aðýr yük getirecek böylesi tasarýlarýnýn yasalaþmasý halinde bütçedeki sýkýntýlarýn artarak süreceði görüþünü belirten vatandaþlar, 10 bakanýn bile fazla olduðu mandrada, bunlara bir de ikiþer siyasi danýþman atanmasýný, hiçbir akla ve mantýða sýðdýramamaktadýrlar.

8 8 9 Kasým 2011 Çarþamba Arada Bir Özgün Kutalmýþ Ýlkellik ve vahþet Zamanýn birinde Hz. Ýbrahim diye bir peygamber varmýþ. Bu peygamberin çocuðu olmuyormuþ. Birgün Tanrý'ya yalvarmýþ ve ona çocuk verirseymiþ, o çocuðu Tanrý'ya kurban edecekmiþ. Tanrý da bu isteði kabul etmiþ. Hz. Ýbrahim çocuk sahibi olduktan ve çocuðu büyüdükten sonra çocuðunu Tanrý'ya kurban edecekken, Tanrý ona bir koç yollamýþ ve çocuðu yerine koçu Tanrý'ya kurban etmiþ. Tanrý için kurban kesilmesi böyle baþlamýþ. Okulda bizlere Ýslâm dini öðretilirken, kurban kesmenin sebebi, çok fakir insanlarýn yýlda bir kez olsun et yiyebilmeleri için Kurban Bayramýnda hali vakti yerinde olanlarýn kurban kesmesi ve bu kurban etini fakir fukaraya daðýtmasý farz kýlýnmýþ. Halbuki Kurban Bayramlarýnda kesilen kurbanlarýn etlerinin kendileri ve yakýnlarý tarafýndan büyük bir iþtahla tüketildiðini görüyoruz. Nitekim geçen gece Türkiye TV'lerinde kasaplarýn et satamamalarýna raðmen, kurban etlerini parçalara bölmekten ve kýyma çekmekten dolayý adeta evlerine gidecek vakit bulamadýklarýný anlatýrken gördük. Tabiiki bu emeklerinin karþýlýðýný da ziyadesiyle almýþlar. Yine Türkiye TV'lerinden görüyoruz ki, kurban kesme iþlemi çok ilkel þartlarda ve tam bir vahþet sahnesini andýrýr þekilde gerçekleþmiþ. Ýstanbul ve Ýstanbul Boðazý'ný adeta kan gölüne döndüren bu sahneler küçük çocuklarýn gözü önünde ve küçük çocuklar bu vahþet sahnelerini gerek fotoðraf makinesi ve gerekse de kameralarla ölümsüzleþtirirken yer almýþ. Kurban edilen hayvan atýklarýnýn saða sola atýlarak býrakýlmasý ise ilkellikten öte iðrençti. Tanrý katýnda sevap iþlediklerini sanan kurban sahiplerinin kurban etlerini sanki de birileri ellerinden alacakmýþ gibi alel acele paketlemeleri de adeta yangýndan mal kaçýrýr bir görüntüde idi. Hani kurban evine et götüremeyen fakir fukara için kesiliyordu? Kavurma veya kýyma yapýp derin dondurucuda ileride tüketilmek amacý ile kesilen kurbanlardan bu gafiller nasýl bir sevap bekliyorlar ki? Kendi yurdumuzda da maalesef TC kökenliler sayesinde benzer görüntüler yer aldý. Eðer sevap iþlediklerini sanýp bu ilkel ve vahþet sahnelerini yaratanlar müslümansa ben artýk müslüman deðilim. Yine TV haberlerinden öðreniyoruz ki bu yýl 4 milyon müslüman hacce gidip hacý olmuþlar. Her hacý adayýnýn bir kurban kesmesi farz olduðuna göre bu 4 milyon kurbanlýk hayvanýn etleri nereye gitti. Ben Somali'deki ve dünyanýn baþka bir ülkesindeki aç insanlar için bu kurban etlerinden gönderildiðini duymadýðým gibi okumadým da. Yineliyorum, eðer bu vahþet görüntülerini yaratanlar ve hacda kesilen eðer kesilmiþse ve deðerlendirilemeyip kurban etleri telef edilmiþse ve bu insanlar müslümansa ben müslüman deðilim. Kuzey Kýbrýs posterleri Üstel'i memnun etti n Turizm Bakaný Üstel: Londra'da 120 siyah taksinin ve 50 otobüsün üzerinde KKTC reklamlarý yer alacak... KKTC, Ýngiltere'nin baþkenti Londra'da düzenlenen Dünya Turizm Fuarý'nda (WTM) standýyla yer alýrken, fuara katýlan Turizm, Çevre ve Kültür Bakaný Ünal Üstel, standa ilginin büyük olduðunu ifade etti. KKTC, Londra'nýn doðusundaki Excel fuar alanýnda yapýlan fuarda büyük standýyla Türkiye'nin standýnýn yanýnda yer aldý. KKTC'den çok sayýda otel ve seyahat acentesinin temsil edildiði fuarda A.A'ya konuþan Turizm Bakaný Üstel, "Geçmiþte Londra pazarýnda düþüþ yaþadýk ancak 2012 yýlýnýn KKTC için çok iyi olacaðýna inanýyorum" dedi. Üstel, KKTC ile ilgili Londra'da daha etkin tanýtým yapma kararý aldýklarýný da vurguladý. Londra'nýn simgesi olan siyah taksilerin KKTC reklamlarýyla giydirildiðini belirten Üstel, "120 tane siyah taksiyi bir seneliðine KKTC ile giydirdik. Bu taksilerin içini de KKTC ile ilgili el broþürleriyle donattýk" dedi. Yine Londra'nýn simgesi olan 50 adet kýrmýzý belediye otobüsünün üzerinde de KKTC reklamlarýnýn yer alacaðýný söyleyen Üstel, böylece KKTC'nin Londra'da daha etkin bir þekilde tanýtýlacaðýný kaydetti. KKTC'ye direkt uçuþlarýn yapýlamamasýnýn turizme etkisine iliþkin bir soru üzerine Üstel, þöyle konuþtu: "Anavatanýmýz Türkiye dýþýnda direkt uçuþ yapamýyoruz. Karþýmýzda Güney Kýbrýs var ve Güney Kýbrýs lobileriyle güçlüdür ve her tarafa baský yapýyor. Dolayýsýyla Kuzey Kýbrýs'ý tanýmadýklarý için Avrupa'dan kalkan bir uçak direkt Ercan Havaalanýna inemiyor." 2011'de yeni bir sistem baþlattýklarýný ve örneðin Londra'dan kaldýrýlan charter uçaklarla Türkiye'ye sadece yarým saat beklemeli uðranarak KKTC'ye devam edildiðini belirten Üstel, "Bu yýl bunun çok faydasýný gördük. 13 yeni ülkeden bunu baþlattýk" dedi. Birçok ülkenin katýldýðý, her yýl Londra'da yapýlan ve dün baþlayan Dünya Turizm Fuarý (WTM) 10 Kasým'da sona erecek. Kalem Yalçýn Okut yalcinokut@yahoo.com Leonida nýn Oðlu Loizos (2) Loizos, Tutuklandýðým zaman da, kendilerine söylemiþtim, ben asker deðilim, hapishanede gardiyaným, savaþla da ilgim yok; fakat dinlemediler diye anlatýyordu. Halen de hapishanede ayný görevi sürdürmekte olan Loizos la anlaþtýk, bir gün bir ses kayýt cihazý edinip gideceðim. Yaþadýklarýný ayrýntýlarý ile anlatacak. Bir yazý dizisi bile çýkabilir. En azýndan, Adana ya götürülen ve çoðundan bir daha haber gelmeyen Kýbrýslý esirlere ne yapýldýðý, baþlarýna neler geldiðini o çileleri yaþamýþ bir olarak Loizos un aðzýndan dinlemek ilginç olsa gerek. Þanslýsýn, hayatta kaldýn diyorum. Baþýný denize çeviriyor, dalýyor, gözleri doluyor ve: Evet þanslýyým diyor. Aslýnda hiç de þanslý deðil. Birinci harekâtýn bittiði ve Cenevre görüþmelerinin sürdüðü günlerde sen kalk Avlona köyüne git, ve ikinci harekâtýn baþladýðý günlerde yakalan! Tüm hayatýný bilmiyorum ama, benim Ýstanbul da olduðum yýllarda, sanýrým 1969 ya da 70 teydi, o yýl çok þiddetli yaðmur yaðmýþ, bizim dere de gürül gürül akýyor. Dün sözünü ettiðim, bizim evin karþýsýndaki Leonidas ýn dükkâný da tam derenin kenarýndaydý. Gürül gürül akan o zapt edilemez dalgalar dükkaný da alýp götürmüþtü. Kocaman bir dükkândý. Leonidas belki de oðluna bir iþ kurmak için inþa etmiþti o dükkâný. Olmadý; ve Loizos gardiyan oldu Sað kalmasýný iki nedene baðlýyor Loizos. Birincisi, tutuklandýðý zaman askerde yazýcý ya da tercüman olarak görev yapan Osman Bey in (Mýsýrlýzade) oðlu Ahmet in hakkýnda, Ben bunu tanýrým, bu Leonida nýn oðludur; aile olarak çok iyi insanlardýrlar diye bir rapor yazmasý; bir de, Adana ya götürüldükleri zaman BBC muhabirleriyle diyalog kurmasý. Biraz Ýngilizce bilmem iþe yaradý diyor. Hatta, herhalde hapishanedeki Türk mahkûmlardan öðrenmiþ olacak, birazcýk da Türkçe biliyor. Av. Gürsel Kadri ile Av. Menteþ Aziz i hapishaneye gidip gelmelerinden tanýyor. BBC muhabirlerinin bize fazla bir yardýmlarý olmadý, elimizden bir þey gelmez diyorlardý. Fakat hiç deðilse sigara getiriyorlardý. Adýmý Kýzýlhaç a ve çeþitli diðer kurumlara iletmiþlerdi. Öyle kurtuldum. Ama sanýrým, Ahmet in hakkýmda yazdýðý raporun çok büyük etkisi var, ona müteþekkirim; görüþüyor musunuz? Ben de görüþmek istiyorum. Ben Ahmet Mýsýrlýzade yi yýllardýr görmedim, Avustralya da olduðunu duyuyordum, þimdi galiba Ýstanbul daymýþ dedim. Adana dan Adýyaman a götürülen esirler kaç kiþi idiler soramadýmdý, çünkü o esnada limanda dolanan birkaç tanýdýk beni görünce gelip bayramý(mý) kutlamak istemiþler, beni lafa tutmuþlardý. Bu defa soracaðým Loizos ta bir de þunu gözlemledim: Yaþadýðý onca trajediye raðmen hiç Türk düþmanlýðý yok. Hatta, Ýstanbul a gezmeye gitmek istediðini söyledi, Ercan dan gidip gidemeyeceðini sordu. Tabii gidebilirsin, dedim. Heyecanlandý. Yani ne Timbu dan çýkarken, ne Ýstanbul da hiçbir problem çýkmaz mý? Çýkmaz, tanýdýðým birçok Kýbrýslýrum yurttaþýmýz Ercan dan Ýstanbul ve Ýzmir e uçup geliyorlar. Bilet ve otel fiyatlarýný sordu. Uçak biletleri Avro civarýnda, deyince daha da heyecanlandý. Bu hiçbir þey, çok ucuz. Yorgo ya dönerek, hadi beraber gidelim teklifinde bulundu. Yorgo, býyýkaltý güldü. Yok dedi, Öde Yalçýn ýn masraflarýný beraber gidin, hem Ýstanbul u bilir sana mihmandarlýk da yapar. Yok Yorgo, dedim, ben gitmem Ne var dedi Erdoðan dan mý korkuyorsun? Yoo, Erdoðan ý sevmediðim doðru, ama ondan niye korkacakmýþým; sadece, masraflarýmý komþuma ödetmek istemem

9 9 Kasým 2011 Çarþamba Tünel ALINTI KANUNÝ'NÝN ÞEYHÜLÝSLAMI, AKP'NÝN ÝMAMI Naziler Yahudileri kamplara topluyorlardý, AKP Kürtleri cezaevine topluyor. Sorunun barýþçýl yöntemle çözülmesine sempati duyan Kürtlerle empati kuran herkese gözdaðý veriyorlar. Kanuni dönemlerinde Þeyhülislam fetva verirdi, Kýzýlbaþ taifesini toplayýp idam ederlerdi. Günümüzde de Ýmam'ýn birisi fetva veriyor. Padiþah bunu kolluk kuvvetleriyle uyguluyor. Kadýlar yargýlýyor. AKP iktidarý gücü elinde topladý, halka karþý kullanmaya baþladý.türk-kürt çatýþmasýnýn eþiðindeyiz. Etnik boðazlaþma eðiðindeyiz, endiþeliyim. Demokratik hak mücadelesi için yapýlan mücadelenin Kürt sorunu olmadýðý ayný zamanda Türk sorunu olduðu, özellikle Türkiye sorunu olduðu iyi anlatýlmalýdýr. Faik BULUT (Araþtýrmacý yazar) DÝPNOT ABD Nüfus Dairesi'nin açýklamasýna göre, Amerika'da yoksulluk sýnýrýnda yaþayanlarýn sayýsý 49 milyonu geçti. GAGAVUZYA ÝLE ET VE TIRNAK OLDUK DA HABERÝMÝZ YOK ARÞÝV TARÝH 6 EKÝM 2010 Mahmet Çangar'ýn 2001'deki yaklaþýk 4 trilyonluk vergi borcu ve mahkemenin haciz kararý ile ilgili olarak Gelir ve Vergi Dairesi nihayet gazetemize açýklama yaptý... 4 trilyon vergi 586 milyara indi... Gözden kaçmayanlar... ANKARA SERDARGÝLLERE DAYATSIN Sendikal Platform bundan böyle düzenleyeceði eylemlerde meydana çýkmadan önce pankartlarýný Serdar Denktaþ'a göstersin. Toplumsal varoluþa yürünecekse ancak Serdar beyin "yes" diyeceði pankartlarla yürünebilir çünkü. Ekonomik paketleri Ankara mý dayatýyor; dayatsýn!.. 'Ankara elini yakamýzdan çek' pankartýný çöpe atacaksýnýz. Türkiye'ye laf etmeyeceksiniz. Çünkü bütün mesele AKP Hükümeti'nin paketlerini kime dayattýðýdýr. UBP'yi devireceðiz ki, Ankara Serdargillere dayatsýn Ha gayret ÝNCÝR ÇEKÝRDEÐÝ "Anayasa tango gibi deðil çaydaçýra gibi yapýlmalý. Yumuþak bir halkoyunudur, kimsenin ayaðýna basmadan oynanýr." " Cemil ÇÝÇEK (TBMM Baþkaný) VÝRGÜL... ARKA BAHÇENÝN "SÖZDE" OLMAYAN OYUNCULARI "Sözde Kýbrýs Cumhuriyeti'nin federasyona dönüþeceði yönündeki Rum pozisyonu tarafýmýzdan asla kabul edilebilir deðil." Öyle diyor "sözde" olmayan KKTC'nin "sözde" olmayan Dýþiþleri Bakaný. Sözde Kýbrýs Cumhuriyeti'ni federasyona dönüþtüreceðimize, gerçek bir devlet olan KKTC'nin TC'nin "arka bahçesi" olarak kalmasýný tercih ederiz. Bu "arka bahçe"de "devletçilik hükümetçilik" oynamak çok hoþumuza gidiyor deðil ama? "Toplumlarýn en büyük ihtiyacý olan eðitim ve saðlýk KKTC ile Gagavuzya arasýnda kopmaz baðlar oluþturmuþtur." Suat GÜNSEL (YDÜ Kurucu Rektörü) Tehlikenin boyutu derinleþiyor. Bilgi kirliliði hiçbir dönem bu boyuta ulaþmamýþtý. Ýnsanýn insanla olan iliþkisi hiç bu kadar hoyratça birbirine karþý kullanýlmamýþtý. Çatýþma dili hayatýmýzýn her alanýna hâkim oluyor. Muhalif politika cezaevlerine týkýlýyor. Beþ, on, yüz, bin derken artýk herkes sýrasýný bekler hale getirildi. ( ) Kemalistler, ulusalcýlar, üstünlüklerini kaybetmenin psikolojisiyle dýþarýdan içeriye doðru kapanýyor. Sol'un geniþ kesimi Kürtlerle arasýna mesafe koyup ülkenin batýsýna kapanýyor ve her þeyi 9 Posta... Posta... Posta... Posta... Posta... Posta... 'Katil Amerika' sloganýna yükleyip ortalýkta kalan ulusalcýlarý, Kemalistleri ve kopmuþlarý bir araya getirerek varlýðýný devam ettirmeye çalýþýyor. Sol kendisine dayatýlan bu alanýn etkisine girmekten kurtulamýyor. Halklarýn kardeþliði, yerini "biz onlardan deðiliz" tarzý bir mesafe vurgusuna býrakýyor. Liberallerin yarattýklarý canavar, artýk onlarý hedefe koyuyor. Onlarý, PKK'nin silahla yok edilemeyeceðini söyleyerek militanlarý yüreklendirmekle itham etmeye baþladýlar. Ýktidar, liberalleri tavþan Memleketimden manzaralar "Gülen cemaatinin hoþgörüsü, Napalm bombalarýyla Kürtlerin üzerine yaðýyor" GÜNÜN KARÝKATÜRÜ atlet gibi kullanarak faþizmini kurumsallaþtýrmak için korkunç bir hýza ulaþtý. Artýk tavþan atletlere ihtiyacý kalmadý. Ýkinci cumhuriyet hattý yanýldý ve þimdi sýra onlara geldi. Tek sorunun asker olduðuna dair düþünce, sistemin oturduðu devlet geleneðini küçümsedi. Kýzýl elma'dan kaçýp Yeþil elma koalisyonuna yedeklendiler.( ) Ýktidarýn karþýsýnda en büyük muhalif güç Kürtler ve devlet Kürtleri susturup, parçalamak için vuruyor. Gülen cemaatinin hoþgörüsü, Kimyasal silahlarla ve Napalm bombalarýyla Kürtlerin üzerine yaðýyor. Devletin kucaðýnda büyüyen bu HOÞgörü böcüklerinin, liberaller eliyle pazarlanmasýný hatýrlarsak, durumu daha iyi anlamýþ oluruz. Gülen cemaatinin hoþgörüsünün stratejik bir balondan ibaret olduðunu anlamak için yüksek bir zekaya ihtiyaç yoktu. ( ) Barýþ, demokrasi, analarýn gözyaþý diyerek Kürtleri ovaya çekip yok etmeyi planlayan iktidar, tuzaða düþmeyen Kürtlere yeni bir had bildirme giriþiminde bulunuyor. "Nasýl olursa olsun" bu iþi silahla bitireceðiz diyen iktidar için her yol mubah. Kimyasal silahlar, Napalm bombalarý bu yüzden yaðýyor. Saddam'ýn sivil Kürt halkýna yaptýðýný, iktidar Kürt gerillalara yapýyor. Gülen'in "Köküne kibrit çakýn" bedduasýna biat ederek, parçalanmýþ cesetleri Kürt analarýna teslim ediyor. Binlerce tutuklamaya paralel daðý imha etme politikasý, istenilen sonucu verebilir mi? Hayýr. Aksine iç savaþ baþlar. Bunun olmamasýnýn tek nedeni, Kürtlerin örgütlü olmasý ve bu sonucu görmeleridir. Seçimlere sol adaylarla birlikte girerek, barýþýn ortak mücadelesini yakalamaya çalýþan BDP'nin nefesini kesmeye çalýþan devletin, nefesi kesilen bir halkýn kaybedecek hiçbir þeyi kalmadýðý zaman nelerin olabileceði konusunda hiçbir fikri yoktur. Ellerindeki yargýasker- polis ve iktidar gücü ile öylesine sarhoþlar ki suyun üzerinde yürüdüklerini sanmaktadýrlar. Oysa unutmasýnlar; Bütün devrimler kaybedecek hiçbir þeyi olmayan halklarýn eseridir! (Bu yazý AKIN OLGUN'un 6 Kasým 2011 tarihli "Birgün"de yayýmlanan "Kimyasal Cemaat Devleti" baþlýklý yazýsýndan kýsaltýlmýþtýr )

10 10 9 Kasým 2011 Çarþamba Tatar açýkladý maaþ devam edecek n "2012 bütçesinde gelir hedefi 2.06 milyar TL... Bütçede açýk 500 milyon TL'den 100 milyona düþtü" n "Temerrüt faizi nedeniyle insafsýzlýklar var. 3 bin TL borç 400 bin TL olmuþ... Mutlak yasal düzenleme lazým... Bazý örnek olmasý gereken bankalar sorunu müþterileriyle çözüyor... Faiz konusunda mahkemede 10 bin dosya var, 30 bin kiþi etkilendi..." (T.A.K/Hasan Öksüz): Maliye Bakaný Ersin Tatar, 2012 Mali Yýlý Bütçesi'nde, KKTC gelirlerinin toplamýnýn 2.06 milyar TL olarak hedeflendiðini vurguladý. Ekonominin büyüme trendinde olduðunu ifade eden Tatar, "maaþlara arzu edilen düzeyde artýþ yapýlamamasýnýn" nedenini "bütçedeki açýk" olarak gösterdi. Tatar, buna raðmen bütçedeki açýðýn 500 milyon TL'den 100 milyon TL'ye kadar düþtüðünü, 13'üncü maaþ verilmemesi halinde bunun da kapanacaðýný söyledi. Tatar, ancak, 13'üncü maaþýn verilmiþ bir hak olduðunu, bunun devam edeceðini, bu yýl ödeneceðini, 2012 bütçesine de konulduðunu bildirdi. Dünyada refahýn artýk zor olacaðýný, çünkü kaynaklarýn sürekli artan nüfusa yetmeyeceðini söyleyen Tatar, dövizdeki hareketliliðin Yunanistan'ýn durumundan kaynaklandýðýný, Türkiye'den ithal edilen ürünlerin bile Euro ve Dolar üzerinden faturalandýrýlmasý nedeniyle piyasanýn bundan olumsuz etkilendiðini kaydetti. Maliye Bakaný Ersin Tatar, Türk Ajansý Kýbrýs (TAK) muhabirine, hem bakan olarak, hem de bir ekonomist olarak dünya ve ülke ekonomisiyle ilgili deðerlendirmelerde bulundu. Bakan Tatar, ekonomi deðerlendirileceðinde her zaman halkýn beklentilerine cevap vermenin kolay olmadýðýný belirterek, ekonomik krizin dünyada derinleþtiði, ABD ve Avrupa'da büyük sýkýntýlarýn bulunduðu bir dönemde olunduðuna iþaret etti. Dünyada 7 milyarýncý insanýn doðduðunu ve önümüzdeki sene içerisinde nüfusun 10 milyar olacaðýnýn söylendiðine dikkat çeken Tatar, 10 milyar nüfuslu bir dünyada fiyatlarýn da buna göre deðiþeceðini ifade etti. Akaryakýt, gýda, demir, bakýr gibi temel emtia fiyatlarýnda olaðanüstü artýþlar bulunduðunu belirten Tatar, dünyada artýk refahýn zor olacaðýný, çünkü kaynaklarýn nüfus itibarýyla yetiþemeyeceðini, fiyatlamalarda insan kalabalýðýnýn da dikkate alýndýðýnýn ortaya çýktýðýný kaydetti. Fuel Oil'in tonu 250 dolarken, bunun 600 dolara çýktýðýný belirten Tatar, dolarda artýþ da meydana geldiðini, dövizdeki hareketliliðin kendi ellerinde olmadýðýný kaydetti. "TÜRKÝYE'DEN ÝTHAL EDÝLENLER DAHÝ EURO VE DOLAR ÜZERÝNDEN" Türk Lirasý (TL) kullanmakla birlikte bir ada ekonomisi olarak ithalata baðýmlý bulunulduðunu ifade eden Maliye Bakaný Tatar, Türkiye'den dahi ithal edilen çoðu üründe de Euro veya Dolar kullandýrýldýðýný, bunun düzeltilmesi gerektiðini Türkiye yetkililerine de ilettiklerini söyledi. Bakan Tatar, Türkiye'nin KKTC'ye gönderdiði mallarýn Türk Lirasý olarak faturalandýrýlmasýnýn fayda saðlayacaðýný, aksi taktirde böyle durumlarda Dolar ve Euro'daki artýþtan dolayý bir sýkýntý yaþanacaðýný ifade etti. Bakan, "Doðrudur bir sýkýntý vardýr, çünkü biz daha saðlýklý bir zemin için bütçemizin açýklarýný kapatmaya çalýþýrken bu kur hareketi de yardýmcý olmamýþtýr. Akaryakýt fiyatlarý ve dolardaki artýþ pahalýlýða neden olmaktadýr ve bunu kimse gizleyemez, örtbas edemez" dedi. Kur hareketinin uzun vadede bir noktaya kadar fýrsata da çevrilebileceðini daha önce söylediðini anýmsatan Bakan, ülkede TL kullanýldýðý ve temel masraflar, maaþlar ile girdiler TL olduðu için komþu ülkelere göre kurun artmasýyla KKTC'nin yabancýlar için daha ucuz hale geleceðini belirtti. Bu nedenlerden dolayý ülkenin yabancý öðrenciler ve turistler için ucuz ve cazip hale geleceðini söyleyen Bakan Tatar, "Turist getirdiði bin Sterlin'e karþýlýk 2 bin 500 deðil de 3 bin TL alýrsa burasý daha ucuz ve cazip hale gelir" dedi. "DAÜ'DE 4 BÝN YENÝ KAYIT" Son dönemlerde yabancý turistin geceleme sayýsýnda yüzde 30'a yakýn artýþ olduðunu belirten Tatar, bu yýl üniversitelerde de yüzde 30 artýþ gerçekleþtiðini, DAÜ'de 4 bine yakýn yeni kayýt yapýldýðýný söyledi. Tatar, genel anlamda tüm üniversitelerde önemli artýþlar bulunduðunu ifade ederek, ülke ekonomisinin genel anlamda bir büyüme trendine girdiðini söyledi. FAÝZ OLAYI Maliye Bakaný, faizlerle ilgili yapýlan çalýþmalara da deðinerek, ülkede uzun yýllardýr tartýþýlan ancak düzenleme yapýlmasýna cesaret edilmeyen bir faiz konusu bulunduðunu belirterek, bu konuyu Bakanlar Kurulu'na götürdüklerini, Baþbakan'ýn da konuya sahip çýktýðýný söyledi. Tatar konuya iliþkin þunlarý kaydetti: "Baþbakanýmýzýn da talimatlarýyla, Bankalar Birliði ve Merkez Bankasý katýlýmýyla bir toplantý gerçekleþtirildi, çalýþmalar þu anda devam ediyor. Önemli olan, son yýlda yüksek enflasyon ve yüksek faiz dönemlerinde baþlayan ve hala daha devam eden bir takým kredi olaylarýnýn tekrar gözden geçirilerek daha makul bir seviyede bir uzlaþma formülüyle bunlarýn halledilmesi. Bunlar için yasal düzenleme getirilecektir ve hükümet üzerine düþeni yapacaktýr. Ben hiç bir zaman piyasa ekonomisinin veya liberal düzenin aksine bir vizyon sahibi olmadým ve olmayacaðým da, ancak görüyoruz ki bu ülkede bazý durumlarda tefecilik yapýlmaktadýr. Bunun da hiç bir zaman savunucusu olmadým. Devlet hukuk ve mahkemelerin gereðini yapmasý lazým. Normal faizler deðil de temerrüt faizleriyle ilgili olarak düzenlemelerin gerektiðine ihtiyaç olduðuna düþünüyorum. Yüksek Mahkeme Baþkaný da, ayný sýkýntýyý dile getirmiþ ve bir yasa eksikliði olduðunu söylemiþtir..." Maliye Bakaný Tatar, mutlak surette bu olaylarýn engellenmesi için yasal düzenleme yapýlmasý gerektiðini vurguladý. 3 milyar olarak alýnan ve 400 milyara çýkan borçlar bulunduðuna iþaret eden Tatar, yasanýn geriye dönük de iþleyeceðini ve haksýzlýða neden olan veya istismarlardan ortaya çýkan, "zaten ödenemeyecek hesaplarýn" makul seviyede hesaplanmasýyla bunlarýn yeniden yapýlandýrýlacaðýný ve sistemin önünün açýlacaðýný söyledi. Bu çalýþmalarýn geniþ tabanlý destek bulduðunu vurgulayan Tatar, mahkemelerde bu konuyla ilgili 10 bin dosya bulunduðunu ve bunun 30 bin insaný etkilediðini kaydetti. Temerrüt faizi nedeniyle iþlerin yolundan çýktýðýný, insafsýzlýklar olduðunu ve ödeme de gecikince borcun katlanarak yükseldiðini ifade eden Tatar, bunlarýn geriye dönük hesaplamalarýnýn yapýlmasý ve "normal faiz deðil de temerrüt faizi iþlemeye baþladýðýnda", bunun bir formülle borçlarýn makul faizle hesaplanmasýný yasayla bir yere baðlamak gerektiðini vurguladý. Tatar, bankalarýn da ülkenin kuruluþlarý olduðunu ve hizmet verdiklerini, ancak bu mekanizma çalýþýrken çok büyük maðdurlarýn ortaya çýkmasýna mahal vermenin doðru olmadýðýný ifade etti. "MAAÞLARDA ARTIÞ YOK" Bakan Tatar, bu durumda, kamu çalýþanlarýna artýþ verilmesinin mümkün olamayacaðýný anlatarak, geçmiþte enflasyon bulunduðunu, Türkiye'nin de borçlanmadan kaçýnmadýðýný, KKTC'de de Maliye'nin borçlandýðýný, 13'üncü maaþlarý Ýhtiyat Sandýðý'ndan alýp ödediklerini söyledi. Tatar, kendilerinin mali disipline baðlý olduklarýný belirterek, Türkiye Baþbakaný ve hükümetinin Türkiye'yi bu iyi noktaya mali disiplin sayesinde getirdiklerini, dövizde istikrar saðlandýðýný, enflasyonun düþtüðünü, dünyadan destek görüldüðünü, güvenilir bir yapý ortaya çýkýnca ülkeye dýþarýdan para geldiðini anlattý. "Türkiye'de bugün mali disiplin vardýr, bütçe harcamalarý kontrol altýndadýr, bankalarda, kamu kuruluþlarýnda görev zararý yoktur" diyen Tatar, Türkiye'nin mali disiplini nasýl saðladýðýný ayrýntýlarýyla anlattý. "VÝZYON SAHÝBÝ BÜYÜKELÇÝ" Tatar, KKTC'de de, Türkiye'nin mali disiplin konusundaki tecrübeleriyle, TC Lefkoþa Büyükelçisi Halil Ýbrahim Akça gibi vizyon sahibi bir insanla bu konularýn þekillendirildiðini ifade etti. Tatar, bu kadar bütçe açýðýnýn olduðu bir yerde, uzun vadede ekonominin büyümesi, devlet gelirlerinin artmasý, borç faizlerinin ödenmesi gerektiðini, 2012 yýlý programý da tamamlanýnca Türkiye ile tekrar bir 3 yýllýk program belirleneceðini ve belki de Türkiye'nin cari harcamalara yaptýðý katkýnýn daha da azalacaðýný söyledi. "KAMU ÇALIÞANLARINA YÜZDE 3 ZAM ÖNGÖRÜLMEKTEDÝR" "Gönlümüzden geçen artýþý yapmamýz için bir kaynaðým yok, 2012 yýlý bütçesinde kamu çalýþanlarýna yüzde 3 bir zam öngörülmektedir" diyen Tatar, rakamlarýn buna göre dizayn edildiðini söyledi. "13. MAAÞ 2012 BÜTÇESÝNDE DE VAR" 13'üncü maaþlar konusuna da deðinen Tatar, bunun hem 2011 hem de 2012 bütçesinde yer aldýðýný, 13'üncü maaþ olmasa 100 milyon TL açýðýn oluþmayacaðýný, ancak hükümet olarak bu maaþý ülkede bir hak olarak gördüklerini ve bunun devam edeceðini söyledi. Bakan Tatar, Türkiye'de maaþ artýþlarýný okuduðunda, kendisinin de "Türkiye verir, biz veremeyiz" diye, arzuladýklarý artýþý veremedikleri için üzüntü duyduðunu kaydederek, Türkiye'nin geldiði noktayý internetten herkesin de görebileceðini, faiz giderlerine raðmen bütçe açýðýnýn hemen hemen bulunmadýðýný söyledi. Tatar, Türkiye'nin 5.5 milyar TL ek gelir almak için alkol, sigara dahil, lüks ürünlere vergi artýrdýðýný, Türkiye Baþbakaný'nýn "sigara içmeyin" dediðini ve içenden de vergi aldýðýný ifade etti. Tatar, "bir Rum kesimi olayý bulunduðunu kaydederek, sigaranýn, içkinin, diðer mal ve ürünlerin fiyatlarýný vergilendirirken mutlaka Rum tarafýndaki fiyatlara da bakmak durumunda olduklarýný, ancak Türkiye'de böyle bir sýkýntý bulunmadýðýný, istediði gibi vergilendirdiðini" kaydetti. Ersin Tatar, 1 Euro'nun 2.45 TL seviyelerinde olduðunu ve bundan dolayý da Rum kesiminin çok daha pahalý hale geldiðini, Güney'den alýþveriþlerde azalma bilgisi aldýklarýný kaydetti. Tatar, nereden alýþveriþ edeceklerinin insanlarýn kendi bildikleri bir þey olduðunu, yasakçý zihniyete karþý olduðunu ancak kendi tavsiyelerinin paranýn KKTC çarþýsýnda harcanmasý olduðunu ifade ederek, "Devletin ayakta durmak için bu paraya ihtiyacý vardýr" dedi. Tatar, bu konuda gümrüklerde her zaman denetimlerin yapýlmasýný istediklerini, Rum tarafýndan kiþisel eþyalarýn alýnabileceðini, ticari eþyanýn oradan alýnýp getirilmesinin izine baðlý olduðunu söyledi. GÜNEYDEN... BÝR SONRAKÝ EUROMÝL TOPLANTISI GÜNEY'DE Avrupa Asker Birlikleri Örgütleri'nin (EUROMÝL) bir sonraki toplantýsýnýn Güney Kýbrýs'ta gerçekleþtirilmesine karar verildiði belirtildi. Haravgi gazetesi, Rum Subaylar Derneði'nin yaptýðý açýklamaya dayanarak, bu kararýn; Brüksel'de Ekim tarihlerinde gerçekleþtirilen 104. EUROMÝL Toplantýsý'nda alýndýðýný yazdý. Habere göre Güney Kýbrýs'taki EUROMÝL toplantýsýnýn, 2013 yýlýnýn ilk altý ayý içerisinde yapýlmasý planlanýyor. HRÝSTOFYAS DAHA ÝYÝ Gastroenterit (mide ve baðýrsak iltihabý) hastalýðý dolayýsýyla Pazar günü evinde istirahat eden Dimitris Hristofyas'ýn saðlýðýnýn daha iyi olduðu ve dün Baþkanlýk Sarayý'ndaki ofisine gittiði bildirildi. Simerini gazetesinin; "Baþkanýn Saðlýðý Daha Ýyi" baþlýklý haberine göre, gazeteye konuþan Hristofyas'ýn doktoru Alkis Pieridis, Hristofyas'ýn saðlýðýna kavuþmak için bir gün evde tedavi aldýðýný ifade etti. Hristofyas'ýn geçtiðimiz Cumartesi gününden bu yana rahatsýz olduðunu söyleyen Alkis, Hristofyas'ý evinde ziyaret ettiðini ve kendisine evde istirahat etmesini önerdiðini belirtti. PÝYALE PAÞA ÝÇÝN ÇIKILAN ÝHALEYE 10 ÞÝRKET TEKLÝF VERDÝ Larnaka'da bulunan Piyale Paþa sahil yolunun geniþletilmesi ve yeniden inþa edilmesi için çýkýlan ihale sonucunda, dokuz Rum þirketinin ve bir Rum - Yunan ortaklýk þirketinin iþe talip olduklarý belirtildi. Piyale Paþa sahil yolunun geniþletilmesi ve yeniden inþa edilmesi için çýkýlan ihale sonucunda, þirketlerin 7 milyon 700 bin Euro ile 10 milyon 500 bin Euro arasýnda deðiþen teklifler sunduklarýný yazan Alithia, yapýlan açýklamaya dayanarak, tekliflerin deðerlendirilmesinin bir aya kadar tamamlanacaðýný kaydetti. Gazete, Larnaka Belediyesi'nin yaptýðý hesaplamalara göre, tekliflerin deðerlendirilmesiyle ilgili sonuçlarýn 16 Aralýk'ta ilan edileceðini, sözleþmelerin 27 Ocak 2012 gibi yapýlmasýnýn beklendiðini; çalýþmalarýn da 2012 yýlýnýn ilk üç ayý içerisinde baþlamasýnýn hesaplandýðýný belirtti. KATAR YATIRIMLARI Güney Kýbrýs ile Katar arasýnda, Lefkoþa Rum kesimindeki Hilton Oteli karþýsýndaki alana yatýrým yapýlmasýna iliþkin imzalanan anlaþmanýn hayata geçmesi yönünde gösterilen faaliyetlerin devam ettiði; bu ay Katar'dan Güney Kýbrýs'a bir heyetin gitmesinin beklendiði haber verildi. Fileleftheros gazetesi, "Katar ile yapýlan anlaþmanýn dizi filmine dönüþtüðü" yorumunda bulunarak, iki ülke arasýndaki iþbirliði konusunda Güney Kýbrýs Grubu Baþkaný Hristos Mavrellis'in gazeteye yaptýðý açýklamayý aktardý. Habere göre Mavrellis, yatýrým konusuna netlik kazandýrma ve müzakerelerin tamamlanmasý için 20 Kasým'da Katar'dan Güney Kýbrýs'a bir heyetin gelmesinin beklendiðini ifade etti. Þu anda bayram olduðunu ve Katar heyetinin bayram bitene kadar Güney Kýbrýs'a gitmesinin mümkün olmadýðýný söyleyen Mavrellis; Katar heyetinin, baþka meseleler için Londra'yý ziyaret ettikten sonra, 20 Kasým tarihinde Güney Kýbrýs'a gelmesini beklediklerini belirtti. STEFANU: ÖNCE ÝÇ KONULAR SONRA KONFERANS Haravgi gazetesinin haberine göre Stefanu, Cumhurbaþkaný Eroðlu'nun "toprak konusunun uluslararasý konferansta ele alýnabileceði" açýklamasýna yanýt verdi. Stefanu; BM Genel Sekreteri'nin de, gerek Cenevre'deki gerekse New York'taki üçlü görüþmede bu görüþü ortaya koyduðunu savunurken, Eroðlu'na "dörtlü ya da beþli konferansýn toplanmasý için acele etmemesi ve Hristofyas'la ayný yapýcý tutumla müzakere masasýna oturmasý" çaðrýsýnda bulundu. Gazete, Cumhurbaþkaný Eroðlu'nun dünkü açýklamalarýný da yansýttý.

11 9 Kasým 2011 Çarþamba 11 DÜNYA... TÜRKÝYE... DÜNYA... TÜRKÝYE... GÜNEY KIBRIS.. GÜNEY KIBRIS.. GÜNEY KIBRIS.. TRAFÝK KAZALARINDA AZALMA, CÝDDÝ SUÇLARDA ARTIÞ Güney Kýbrýs'ta; 1 Ocak - 31 Aðustos 2011 döneminde trafik kazalarýnda düþüþ, 1 Ocak - 30 Eylül 2011 dönemlerinde ise suç oranlarýnda artýþ olduðu bildirildi. Simerini gazetesi, Rum Adalet ve Kamu Düzeni Bakaný Lukas Luka'nýn trafik kazalarýnda azalma olduðuna dikkat çektiðini yazdý. Habere göre 1 Ocak - 31 Aðustos 2011 döneminde bin 127 trafik kazasý olduðunu söyleyen Luka, 2010 yýlýnda ayný dönemde bin 234 trafik kazasý meydana geldiðine iþaret etti. Söz konusu dönemde, trafik kazalarýnda 2010 yýlýna oranla, 2011 yýlýnda yüzde 8,7 düþüþ olduðunu ifade eden Luka, 2011 yýlýndaki kazalardan 46'sýnýn ölümcül olduðunu ve 49 kiþinin hayatýný kaybettiðini belirtti. Öte yandan 1 Ocak - 30 Eylül 2011 dönemlerinde 6 bin 319 ciddi suçun iþlendiðini söyleyen Luka, herhangi bir somut veri sunmadan, bahsedilen dönemlerde 2010 yýlýna oranla 2011 yýlýnda ciddi suçlarda artýþ olduðunu belirtti. Trafik kameralarýyla ilgili konuya da deðinen Luka, trafik kameralarýyla ilgili iki ihaleyi deðerlendirmekte olduklarýný belirtti. Luka, sistemin yerleþtirildiði ve çalýþtýðý dönemlerinde kazalarýn yüzde 53,57 azaldýðýna dikkat çekti. BAKANLIÐIN BÜTÇESÝ Gazete ayrýca Luka'nýn dün, Adalet ve Kamu Düzeni Bakanlýðý'nýn 2012 yýlý bütçesini Meclis Ekonomi Komitesi'ne sunduðunu aktardý. Bakanlýðýn 2012 yýlý bütçesinin, 2011 yýlýna göre yüzde 4,6 azalma (15,44 milyon Euro) gösterdiðini kaydeden gazete, buna göre 2011 yýlýnda 335,74 milyon Euro olan söz konusu bütçenin, 2012 yýlýnda 320,30 milyon Euro olmasýnýn öngörüldüðünü yazdý. Bosna Hersek aþýrý Ýslamcýlarýn kalesi mi? Vahabîlik akýmýna üye bir militanýn Saraybosna'daki ABD Büyükelçiliði'ne ateþ açmasý gözleri Bosna Hersek'e çevirdi. Ülkede gittikçe sayýlarý artan Vahabîlerin Avrupa için bir tehdit olup olmadýðý tartýþýlýyor. Saraybosna'da Vahabîlik akýmýna baðlý Mevlit Yaþareviç (23) kalaþnikof marka silahla ABD Büyükelçiliði'ne ateþ açýp bir nöbetçiyi aðýr yaralamýþtý. Ýslam uzmanlarý arasýnda Bosnalý Müslümanlar hep liberal ve hoþgörülü bir topluluk olarak biliniyor. Boþnaklarýn çoðunluðu Sünniliðin diyaloða açýk mezheplerinden Hanefi mezhebine baðlý. Osmanlý egemenliði altýnda Boþnaklar yüzyýllar boyunca, Katolik ve Ortodoks Hrýstiyanlarla olduðu kadar Seferad Yahudileriyle de iyi komþuluk iliþkilerini sürdürdüler. 90'larýn baþýnda patlak veren savaþla birlikte Bosna Hersek'te bazý þeyler deðiþmeye baþladý. Baskýlara maruz kalan Bosnalý Müslümanlar dini anlamda radikalleþme yoluna gitti. Bu sýrada çeþitli Arap ülkelerinden yaklaþýk 2 bin Müslüman savaþmak için Bosna Hersek'e gitti. Bunlar arasýnda El Kaide lideri Usame Bin Ladin ile iliþkili olan aþýrý dinciler de vardý. KRAL FAHD CAMÝÝ 1995 yýlýnda Dayton Barýþ Anlaþmasý'nýn imzalanmasýnýn ardýndan bu Ýslamcýlarýn bir kýsmý ülkede kaldý ve Bosna Hersek vatandaþlýðýna geçtiler. Suudi vakýflar yardýmýyla yeni camiiler yaptýrdýlar ve genç insanlarý kendi görüþleri doðrultusunda yetiþtirmeye baþladýlar. Suudi Arabistan'dan gönderilen paralarla inþa edilen Saraybosna'daki ihtiþamlý Kral Fahd Camii de onlarýn merkezi konumunda. Vahabîlerin dernek, ya da parti gibi yasal örgütleri bulunmuyor ve kamuya açýk etkinliklerde nadiren boy gösteriyorlar. Genellikle internet üzerinden halkla iliþkiye geçiyorlar. Ancak cemaat içinde oldukça aktif bir faaliyet sürüyor. "Gerçek iman", "Kuranýn gerçek öðretisi" ve "Ýslâmýn doðru yolu" gibi baþlýklar altýnda sayýsýz konferans düzenleniyor. 400 DOLARLIK ÜCRET Vahabîlerde cemaate üye kazandýrýrken para önemli rol oynuyor. Ýnternet portalý "Vesti"ye göre sýký kýyafet kurallarýna uymalarý halinde yeni katýlanlara her ay 400 dolarlýk bir ücret veriliyor. Bu para Suudi Arabistan'dan geliyor. Vahabîlerin diðer mezheplere üye Müslümanlarý "inançsýz" bulmasý da Avrupa'da kaygýlarý arttýrýyor. (T24) Dalay Lama: Tibet halký kültür soykýrýmýna uðruyor Tibet'in sürgünde yaþayan ruhani lideri Dalay Lama, Çin hükümetini Tibet halkýna karþý ''kültür soykýmýyla'' suçladý. Tokyo'da gazetecilere konuþan Dalay Lama, Sichuan bölgesinde yakýn zaman içinde ardarda yaþanan kendini yakma eylemlerinin Çin'in baskýsýndan ve Tibetlilerin çaresizlik içindeki yaþam koþullarýndan kaynaklandýðýný söyledi. Þu ana kadar sekiz Tibetli keþiþ ve bir rahibe kendini ateþe verdi. Aralarýndan sadece bazýlarý kurtarýlabildi. Kendini yakma eylemlerinin Çin tarafýndan yönetilmeyi protesto amacýyla yapýldýðý bildiriliyor. Çin hükümeti, Dalay Lama'yý kendini yakma eylemlerini kýþkýrtmakla suçladý. Çin'de yoðun biçimde Tibetlilerin yaþadýðý Sichuan bölgesi son zamanlarda Pekin yönetimine karþý baþkaldýrýnýn odak noktasý haline geldi. Tokyo'da düzenlediði basýn toplantýsýnda Dalay Lama, Çinli yetkililerin son 15 yýldýr Tibet halkýna karþý çok sert bir politika uygulamaya baþladýðýný belirtti ve kendini yakanlarýn ''bir çaresizliði'' yansýttýðýný kaydetti. Son olarak Tibetli bir rahibe kendini ateþe verdikten sonra kurtarýlamayarak öldü. Çin ordusunun 1950 yýlýnda iþgal ettiði Tibet'ten dokuz yýl sonra baþarsýzlýkla sonuçlanan bir isyan hareketini takiben kaçan ve Hindistran'a yerleþen Dalay Lama, Tibet için özerklik talep ettiklerini, hedeflerinin Çin'den baðýmsýzlýk olmadýðýný söylüyor. Çin hükümeti ise Tibet'in ruhani liderini ''þiddete baþvuran bir ayrýlýkçý'' olmakla suçluyor. Çinli yetkililer, Tibetlilerin kendi Budist inançlarýný özgürce ifade edebildiklerini söylüyor. (BBC) Moody's not kýrdý, iktidar ve muhalefet birbirine girdi n Muhalefet: Ekonomimiz çöplüðün bir basamak üzerinde, Yunanistan ve Portekiz düzeyinde... n Hükümet: Tehlike tellallýðý yapýyor, yatýrýmcýnýn ve tüketicinin psikolojisini bozuyorsunuz... Uluslararasý kredi derecelendirme kuruluþu Moody's tarafýndan kredi notunu iki puan birden kýrmasýndan sonra Güney Kýbrýs ekonomisi üzerindeki bulutlarýn artmakta olduðuna, bu durumun Güney Kýbrýs'ýn itibarýný tamiri mümkün olmayacak þekilde zedelediðine vurgu yapýlýyor. Muhalefet kanadý, Rum ekonomisinin "çöplüðün bir basamak üzerinde" ve Yunanistan ile Portekiz düzeyinde olduðu yorumunu yaparken, Hristofyas Hükümeti, muhalefeti "tehlike tellallýðý yaparak yatýrýmcýnýn ve tüketicinin psikolojisini bozmakla" suçladý. Alithia; "Her Þey Bir Vuruþta Yýkýlýyor... Muhalefet, Yeni Not Kýrmanýn Etkilerinin Dramatik Olacaðý Uyarýsý Yapýyor" baþlýklý haberinde, DÝSÝ Baþkan Yardýmcýsý Averof Neofitu'nun, bu tür olumsuz derecelendirmelerle ekonominin itibarýnýn tamir edilemez þekilde zedelendiði görüþünü ortaya koyduðunu yazdý. Gazeteye göre, Güney Kýbrýs'ýn finans merkezinde kalmasýnýn artýk tehlikede olduðunu söyleyen Neofitu, Hristofyas Hükümeti'ne "en azýndan kurtarýlabilecekleri kurtarmaya çabalama" çaðrýsý yaptý. Neofitu, Rum Maliye Bakaný Kikis Kazamias'ýn 15 Kasým'da meclise sunacaðý vaadinde bulunduðu 2'nci ekonomik tedbir paketinin, en kýsa zamanda sunulmasý gerektiðini belirterek þunlarý söyledi: "Herkes çok daha kötü olacaðý uyarýsýnda bulunurken hükümetin hemen hemen hiçbir þey yapmamasý kabul edilemez. Hükümet artýk en azýndan kurtarýlabilecekleri kurtarmak için bir þeyler yapmalý. Ýtibarýmýz halen tamiri mümkün olmayacak þekilde zedelendi. Hükümet, 3 yýllýk pasifliðinden sonra en azýndan þimdi bazý yapýsal nitelikte tedbirlerle baþlangýç yapmalýdýr" dedi. Rum ekonomisinin Yunanistan ve Portekiz düzeyinde olduðuna dikkat çeken Neofitu, iþsiz sayýsýndaki artýþtan da kaygý belirtti. Neofitu, elektrik enerjisi maliyetindeki artýþ, likidite eksikliði, bankalar tarafýndan finansman bulunmasýnda yaþanan sýkýntýlar ve yönetim masraflarýnýn azalmamasýnýn þirketlerin maliyetlerini; temsilciliklerini býrakmaya ve hatta iþyerini kapatmaya zorlayacak kadar artýrdýðýna vurgu yaptý, Hristofyas Hükümeti'nin KDV'nin yüzde 15'ten 17'ye yükseltilmesi talebinin meclis tarafýndan onaylanmasý durumunda Rum ekonomisinin daha da kötü etkiler yaþayacaðýna iþaret etti. Rum Merkez Bankasý Baþkaný Athanasios Orfanidis, Moody's'in puan kýrmasýnýn hemen ardýndan yaptýðý açýklamada, ilave mali iyileþtirme tedbirleri alýnmasý gereðini tekrarlayarak, "Kýbrýs'ýn itibarýnýn korunmasý çok önemlidir. Devlet itibarlý deðilken bir ülkenin güçlü bir mali sistemi olamaz" dedi. "Kýbrýs Üniversitesi"nin düzenlediði ekonomi konulu bir konferansta konuþan Ofranidis, baþka iyileþtirme tedbirlerine daha ihtiyaç duyulduðunu, devlet harcamalarýnýn daha da kýsýlabilmesi için mevcut tedbirlere baþka tedbirler daha adapte edilebileceðini kaydetti ve "Vergilerin artýrýlmasý ihtimali göz ardý edilemez" vurgusunu yaptý. DÝKO Baþkan Yardýmcýsý Nikolas Papadopulos, Güney Kýbrýs'ýn kredi notunun düþürülmesine bir kez daha seyirci kalýndýðýndan, bu durumun göðüslenmesi ve ekonominin iyileþtirilmesi için bir planlarý bulunmadýðýndan yakýndý. Papadopulos, "Çöplüðün bir üstünde bulunuyoruz. Sorun; birilerinin bize yardýmcý olmak istese bile olamayacaðý sýnýrý geçip geçmeyeceðimizdir. Kýbrýs Cumhuriyeti'nin tahvilleri artýk çöp kategorisine girerse biz destek mekanizmasýna baþvurmadan Avrupa Destek Fonu bize para vermek için ikincil piyasalardan tahvil satýn alamayacak" ifadelerini kullandý. SEÇMEN SAYISI YARIM MÝLYONU AÞTI Güney Kýbrýs'ta 18 Aralýk tarihinde yapýlacak yerel seçimlerde 546 bin seçmen oy kullanacak. Rum Yüksek Seçim Kurulu dün, seçim takvimi ve seçmen sayýsýna iliþkin veriler açýkladý. Politis; "536 Bin Seçmen... 'Çok Renkli' Seçimler" baþlýklý haberinde, Rum Yüksek Seçim Kurulu tarafýndan yapýlan açýklamaya dayanarak, yerel seçimlerin toplam maliyetinin 5 milyon 500 bin Euro'ya dayanacaðýný, kayýtlý seçmen sayýsýnýn da de 546 bin 111 olduðunu yazdý. Gazeteye göre 546 bin 111 seçmenin 533 bin 778'i Rum; 12 bin 343'ü AB'nin diðer ülkelerinden olup daimi olarak Rum tarafýnda yaþayan kiþiler. Bunlardan 4 bin 682'si Yunan, 4 bin 639'u da Ýngiliz ve çoðunluðu Baf kazasýnda yaþýyor. Genç seçmen sayýsý 12 bin civarýnda. Seçmenlerin 34 bin 924'i 64 bin 163'ü Limasol, 34 bin 924'ü Larnaka, 17 bin 746'sý Baf'ta yaþýyor. Rumlar, KKTC sýnýrlarý içerisindeki yerleþim birimleri için de "yerel yönetim amirleri" seçiyor, bu kiþiler Girne, Maðusa ve Güzelyurt kökenli Rumlarýn oylarýyla belirleniyor. "Girne kazasý seçmen sayýsýnýn" 2 bin 396, "Maðusa kazasý seçmen sayýsýnýn" 31 bin 31 ve "Omorfo (Güzelyurt) kazasý seçmen sayýsýnýn" 6 bin 648 olduðu iddia edildi. Yerel seçimlerde belediye baþkan adaylarýnýn yer alacaðý oy pusulalarýnýn pembe, belediye meclis üyesi adaylarýnýn oy pusulalarýnýn beyaz, okul mütevelli heyeti adaylarýnýn oy pusulalarýnýn da mavi olacaðý belirtilirken, belediyeler için adaylýk baþvuru tarihinin 17 Kasým, muhtarlýklar için de 24 Kasým olduðu açýklandý. Fileleftheros haberi; "Belediyeler Ýçin Pembe, Belediye Meclisleri Ýçin Beyaz Oy Pusulasý... Seçmen Sayýsý Yarým Milyonu Aþtý, AB Vatandaþý Seçmen Sayýsý 12 Bin" baþlýðý altýnda deðerlendirdi. Gazeteler, yerel seçim tarihi yaklaþtýkça AKEL ile DÝSÝ arasýndaki sürtüþmenin de hýz kazandýðýný ve birbirlerinin; yerel seçimler ýþýðý altýnda diðer siyasi alanlara yönelik açýlýmlarýndaki tercihlerinin zayýf noktalarýný ortaya döktüklerini yazdýlar.

12 12 9 Kasým 2011 Çarþamba KÜLTÜR - SANAT Günün Manisi Kitap Dünyasý ÖZDEYÝÞLER TADIMLIK Nar kesdim þeker þerbet Aramýz hep muhabbet Düþmannýgda fayda yok Seviþmegdir keramet SUSKUNLUK SUÇU Çeviren: Ýsmail Toksoy, Zekiya Hasançebi ve Ülkü Saðýr Pencere Yayýnlarý, 348 sayfa "Ýnsanýn fikirler karþýsýnda duyduðu korku, bilim ve mutluluðun yolunu kesen en büyük engeldir." Morris Ernest Sessizliði dinliyorum þimdi ve soluðunu sustuðun yerde birþeyler kýrýlýyor bekleyiþ diyorum caddelere, dalýp gidiyorsun adýný yazýyorum bütün otobüs duraklarýna öpüþtüðümüz her yer adýnla anýlýyor bir de seni ekliyorum susuþlarýma Ahmet Telli "Gidersen yýkýlýr bu kent" adlý þiirinden "BAHAR'A VESÝLE" ÝSÝMLÝ TÜRK SANAT MÜZÝÐÝ ALBÜMÜ TANITILDI KKTC Ýstanbul Baþkonsolosluðu Saðlýk Ataþesi Vesile Erdoðan'ýn beste ile güftelerinden oluþan ve Türk Sanat Müziði sanatçýsý Bahar Gökhan'ýn seslendirdiði "Bahar'a Vesile" isimli Türk sanat müziði albümü düzenlenen kokteylle tanýtýldý. Albümün satýþýndan elde edilecek gelir, Kanser hastalarýnýn tedavilerinde kullanýlmak üzere Saðlýk Bakanlýðý'na baðýþlanacak. Albüm, Golden Tulip Otel'de gerçekleþtirilen kokteylle tanýtýlýrken, geceye Baþbakan Ýrsen Küçük'ün eþi Gülin Küçük, UBP Genel Sekreteri 650 yýl önce þeytaný resmetmiþler Ýtalyan rönesans resminin büyük ustalarýndan Giotto'ya ait bir freskoda yüzyýllardýr saklý halde duran þeytanýn yüz tasviri keþfedildi. Assisi kentindeki San Francesco Basilikasý'nda yerden bir hayli yukarýda duran freskodaki þeytan tasviri, Ýtalyan sanat tarihçisi Chiara Frugoni tarafýndan tespit edildi. Freskodaki bulut kümelerinin arasýna gizlenmiþ olan çengel burunlu þeytan profili, yerden bakýldýðý zaman çok zor seçilebiliyor. Assisi'li Aziz Francesco'nun ölümünü konu alan fresko, 13'üncü yüzyýldan kalma. Ressam Giotto di Bondone, erken rönesans döneminin en parlak sanatçýlarýndan biri olarak tanýnýyor. Bugüne deðin, bulutlarýn arasýna insan portresi gizleme geleneðinin ilk defa ressam Andrea Mantegna tarafýndan baþlatýldýðý düþünülüyordu. Sanat tarihçisi Chiara Frugoni, Mantegna'nýn 1460 yýlýndan kalma San Sebastian konulu eserinde, bulutlarýn içinde esrarlý bir þövalye figürünün belirdiðini söylüyor. Fakat Giotto'da keþfedilen þeytan, Ýtalyan sanatýnda bu göz oyununa çok daha erken bir dönemde -hem de büyük bir ustanýn fýrçasýyla- baþlandýðýna iþaret ediyor. Assisi'deki basilika 1997 yýlýnda meydana gelen depremde ciddi hasar gördüðü için kapsamlý bir restorasyondan geçti. Þeytaný andýran bu yüzün freskoda ne aradýðýna dair görüþler muhtelif. Restorasyon çalýþmalarýnýn baþkaný Sergio Fusetti, Giotto'nun arasýnýn bozuk olduðu bir kiþiden þeytan tasviriyle þaka yollu intikam almýþ olabileceðini düþünüyor. Ertuðrul Hasipoðlu ve eþi, Saðlýk Bakaný Ahmet Kaþif ve eþi, Maliye Bakaný Ersin Tatar ve eþi, Çalýþma ve Sosyal Güvenlik Bakaný Þerife Ünverdi ve eþi, UBP Milletvekili Hasan Taçoy ve eþi ile çok sayýda müziksever katýldý. Tüm finansmaný Vesile Erdoðan tarafýndan karþýlanan gecede, açýlýþ konuþmasýný Saðlýk Bakaný Ahmet Kaþif yaparken, etkinlik; Vesile Erdoðan ile Bahar Gökhan'ýn konuþmasýnýn ardýndan müzik dinletisi ile tamamlandý. JACKSON'IN DOKTORU SUÇLU BULUNDU ABD'de mahkeme, ünlü þarkýcý Michael Jackson'ýn doktorunu ölüme sebebiyet vermekten suçlu buldu. Mahkeme, Dr. Conrad Murray'ýn 25 Haziran 2009'ta Jackson'a güçlü bir anestezi ilacý olan "propofol"den aþýrý dozda vererek ölümüne yol açtýðýna hükmetti. Altý hafta süren mahkeme sürecinde Murray, suçlamalarý reddetmiþti. Savunma avukatlarý da, ünlü þarkýcýnýn ölümcül dozu kendisinin aldýðýný ileri sürmüþtü. Tutuklanarak cezaevine gönderilen Murray'in 4 yýl hapse mahkum edilmesi ve doktorluk lisansýnýn iptal edilmesi bekleniyor. Los Angeles Adli Týp Kurumu, yapýlan otopside Jackson'ýn kanýnda propofolün yaný sýra lorazepam, midazolam, diazepam, lidocaine ve ephedrine ilaçlarýnýn da bulunduðunu açýklamýþtý. Ýngilizlere 'Ýngiliz vizesi' Didem Özbek ve Osman Bozkurt, Manchester'daki Asya Trienali'nde açtýklarý sergiyi ziyaret edenlere Türkiye'de Ýngiltere vizesi almak isteyenlere reva görülenlerin aynýsýný uyguluyor... Cennet vatan dýþýnda da güzellikler aramak ve yeni yerler görmek isterseniz önünüze en büyük engel belki de seyahatten vazgeçirecek kadar- olarak vize çýkar. Günümüzde sayýsý artan bir liste Türkiye Cumhuriyeti vatandaþlarýna vize uygulamýyor ancak Avrupa nýn neredeyse tümünde bu durum farklý. Her ülkenin kendi istekleri doðrultusunda toplanan evrak, harcanan mesai, verilen paralar ve sonunda beklenen karar aný. Bazý ülkeler daha az bürokrasi derken kimi ülkeler bunu çileli yol a dönüþtürür. Buradan hareket eden Didem Özbek ve Osman Bozkurt, Manchester da düzenlenen 2011 Asya Trienali ne davet edilen tek Türkiyeli katýlýmcýlar olarak bu konuya eðilmiþ ve vize alýmýnýn zorluklarýný anlatmayý þiar edinmiþ. Serginin adý: Birleþik Krallýk ta yaþam/ Olasýlýklar dengesi. Seyahat özgürlüðü Kendi deyimlerine göre sergi, Trienalin bu seneki ana temasý olan zaman ve nesil konusunu seyahat özgürlüðü üzerinden kurgulayarak günümüzün en önemli ve çarpýcý konularýndan olan seyahat özgürlüðünü, kiþilerin tatil, iþ veya göçmen hareketliliði etrafýnda inceliyor. Bu vesileyle hayatlarýnda hiç Ýngiltere vizesi nasýl alýnýr sorusunu sormamýþ olan Ýngilizler de Bu kadar da olmaz dedirten uygulamalarla muhatap oluyorlar. Zira Ýstanbul daki vize baþvuru merkezi nin birebir kopyasý þeklinde düzenlenen sergide uygulanan prosedürler de Ýstanbul daki aslýna uygun. Sanatçýlar, Britanyalýlarý özgürlüklerinin kýymetini bilmeye ve baþkalarýnýn deneyimlerini paylaþmaya davet ediyoruz diyorlar. Sinemalarda Bugün-bu gece Lefkoþa Mýsýrlýzade Galeria Tintin 3D ( Cuma- Cumartesi 23.00) 1. salon Üç Silahþörler ( Cuma- Cumartesi 23.00) 2. salon Muhtar Yusuf Galleria Kule Soygunu ( Cuma- Cumartesi 23.00) Paranormal Activitiy 3 ( Cuma- Cumartesi 23.00) 2. salon Girne Girne GAÜ Galeria Sinema KAPALI Maðusa Maðusa Galeria Anadolu Kartallarý ( Cuma-Cumartesi) 1. salon Tintin 3 D ( Cuma- Cumartesi 23.00) 2. salon

13 9 Kasým 2011 Çarþamba 13 KONUK YAZAR Münür Rahvancýoðlu Baraka Aktivisti Memurdan Devrimci Olmaz... "Polis dedi: Bu adam yankesici. Sütçü dedi: Hem de topal. Hanna dedi: Bundan ne çýkar? Erkeðim benim o. Benim caným onu çeker." Bertolt Brecht Son zamanlarda çok sýk karþýlaþtýðým bir iddia var... "Memurdan devrimci olmaz", diyor bir çok tanýdýk... Üstelik çok da eminler bu söylediklerinden... Hatta iddialarýný kanýtlama ihtiyacý dahi hissetmiyorlar. Çok bilinen, herkesçe paylaþýlan ve doðruluðu tartýþmasýz bir fikri dile getirmenin rahatlýðý seziliyor yaklaþýmlarýnda... Biraz daha agresif olanlarý, küçümseyici bir tonda kullanýyor bu ifadeyi; "memur devrimciler sizi..." Komik de bir hava yok deðil hani bu yaklaþýmlarýnda... Oldum olasý anlayamamýþýmdýr bu cümlelerde eleþtirilenin ne olduðunu; "memur" olmak mý yoksa devrimcilik mi? Kiþi "memur" olunca, devrimci olmamalý mýdýr? Yoksa devrimciler "memur" mu olmamalýdýr? Ýnsanýn "memuriyeti" onun devrimciliðini etkilemekteyse, neden devrimciliði "memuriyetini" etkileyememektedir? Belli ki adýna "memurluk" denilen meslek, adýna devrimcilik denilen yaþam tercihini kolayca biçimlendirebilecek kadar güçlüdür bu dostlarýn gözünde... Ancak kýzgýnlýklarý "memurluða" deðil de daha çok devrimciliðe gibi geliyor bana... "Memur" olmayan devrimci mi bulamýyorlar bilmem, ama hep "memur" devrimcileri küçümsüyorlar... "Memurlarý" aþaðýlamýyorlar mesela, veya salt devrimci olduðu için özellikle övdükleri birisi de yok. Tam aksine "memurun" geçim derdi, çalýþma hayatýndaki sýkýntýlarý falan çok önemli onlar için... "Oh olsun bu memurlara, sistemin iþbirlikçileri sizi" diyenini duymadým daha... Ama kiþi hem memur hem de devrimcilik iddiasýndaysa, vay haline... Ýþte o zaman tanrýnýn gazabý olup yaðýyorlar gökten... Kýsýlan gözler ve alaycý sözlerle koyuyorlar evrensel ve eleþtirilemez yargýyý: "Memurdan devrimci olmaz!" Niye olmaz? Bu evrensel bilginin bazý iyi niyetli sahipleri, bunu da izah ediyorlar, saðolsunlar... "Çünkü memur, maaþýný devletten alýyor..." Ve bu derin açýklamadan sonra bile, hala þüphe edebiliyorsanýz bu ulvi gerçekten; iþte o zaman sizin aslýnda iflah olmaz bir insan olduðunuza kanaat getiren yüz ifadelerini buluyorsunuz karþýnýzda... Acýma mý, iðrenme mi belli olmayan; kibirle karýþýk bir mesafe yerleþiyor gözlerle çene arasýna... Yer yarýlýp içine girseniz, Sarayönü'nde baðýra baðýra tövbe etseniz... Belki o zaman affedilebilirsiniz... "Memurdan devrimci olmaz, çünkü memur maaþýný devetten alýyor." Maaþ aldýðý yere göre mi deðiþir kiþinin duruþu yaþam içindeki? Mesela maaþýnýzý devletten deðil Boyacý'dan alýrsanýz, olabilir misiniz devimci? Ya da kendi iþini yürüten bir esnaf mý olmak gerek, devrimciliðinizin tartýþýlmamasý için? Yoksa devrimci olmanýn yegane koþulu, devrimciliði tartýþmasýz bir gazeteden maaþ çekmek midir acaba? Yani kiþi, maaþ aldýðý yere biat etmek zorundaysa eðer; Boyacý neden muaf bundan da devlet deðil? Geçim derdinde ise memur onlarýn dediði gibi, ve iþler sürekli artarken maaþlar sabitse, ve hayat pahalýlanýyorsa gitgide, ve bu sistem yanlýþsa komple; memurun da emekçiden sayýlmamasý niye? Çok soru sormak mýdýr devrimciliðe halel getiren yoksa, herkesin doðrusunu benimseyip yeni bir þeymiþ gibi tekrarlamak mý? Sýnýf ihaneti az görülmüþ bir þey deðil tarihte oysa... Aristokratýndan küçük burjuvasýna kadar binlerce devrimci kazandýrdý tarih bizim saflara... Bunlardan, devrim için seve seve kendini feda edeni de özünü özleyip halkýn "öðretmeni" olmak isteyeni de çýkmadý deðil... Zaten yaþamý düz bir çizgi, saflarý siyah ve beyaz, devrimi lekesiz bir sayfa olarak algýlayanlar da böyle gelmedi mi aramýza? Püriten ahlak anlayýþlarý, çeliþkisiz yaþam arayýþlarý, kendi kendilerini kýrbaçlayýþlarý, anlamsýz umutlarý ve sonsuz karamsarlýklarý ile kapýlmadýlar mý onlar da devrimin akýntýsýna? Hoþgeldiler sefalar getirdiler yanýmýza... Çok renkli baþlýklar eklediler tartýþmalarýmýza... Sýrf kendi varlýklarý ile ispatlýdýr devrimciliðin çekim gücü... Adýna sosyal refah devleti denilen iðrenç uzlaþma çözülür, "memur" her geçen gün daha da emekçileþirken... Devrimciliði hareketin "trafik polisliði" zannederek, kafasýndaki püriten ahlak anlayýþýna göre "dur" veya "geç" iþareti yapan dostlarýn panik içinde olmalarý ne kadar doðal... Yaþam akýp gidiyor... Ve tüm acýmasýzlýðý ile siyahlara beyaz, beyazlara siyah katýyor hayat... UKÜ'NÜN ÖÐRENCÝ DEÐÝÞÝM PROJESÝ AB TARAFINDAN ONAYLANDI Uluslararasý Kýbrýs Üniversitesi'nin (UKÜ) Türkiye'yi temsilen asosiye üye olarak yer aldýðý ve ülkeler arasýnda öðrenci deðiþimini kapsayan "Erasmus Mundus Mover" projesi Avrupa Birliði (AB) tarafýndan onaylandý. UKÜ Mühendislik Fakültesi Dekaný Prof. Dr. A. Tülay Tulun konu ile ilgili yaptýðý yazýlý açýklamada, söz konusu projeyle UKÜ'nün hedefi olan "yüksek kalitede eðitim ve öðretime" katký saðlandýðýna dikkat çekti. Proje ile ilgili bilgi veren Prof. Dr. Tulun, Ýtalya - Messina Üniversitesi'nin önderliðinde kurulan ve Türkiye adýna UKÜ'nün de yer aldýðý "Akdeniz Üniversiteleri Birliði" kuruluþunu meydana getiren ülkelerin bu projenin kabul edilmesinde büyük rol oynadýðýna iþaret etti. Tulun, aralarýnda Ýspanya, Portekiz, Ýtalya, Fransa ve Polonya gibi Avrupa Birliði ülkelerinin üniversiteleri ile Çin, Kamboçya, Filipinler, Laos, Malezya, Endonezya, Hindistan gibi ülkelerin üniversiteleri arasýnda lisans ve lisansüstü eðitimi kapsayan çeþitli öðrenci deðiþim iþbirlikleri olacaðýný kaydetti. Tülay Tulun, imzalanacak olan "Memorandum Understanding" adlý projede UKÜ'nün "27 Avrupa Birliði ülkesi + UKÜ" þeklinde yer alacaðýný ve UKÜ'nün projede; 6 Ýspanya, 1 Polonya, 2 Çin, 1 Hindistan olmak üzere toplam 11 üniversite ile beraber asosiye partner olacaðýný belirtti. KKTC nin dünyaya açýlan kapýsý: Lefkoþa Türk Belediyesi belediye içinde tanýnan tek belediye Lefkoþa Türk Belediyesi (LTB) Baþkaný Cemal Bulutoðlularý, Avrupa Birliði (AB) Bakaný ve Baþmüzakereci Egemen Baðýþ'ýn Avrupa'daki temaslarý sayesinde, Lefkoþa'daki yabancý büyükelçilerin kendilerine karþý tavýrlarýnda olumlu deðiþiklikler olduðunu ifade ederek, "Egemen beyin Avrupa'da yaptýðý çalýþmalarýn gayet baþarýlý olduðuna inanýyorum, çünkü bize gelen her elçi Egemen beyin ismini telaffuz ediyor. Demek ki bir yerlerde büyük çalýþmalar oluyor. Bu çalýþmalarýn meyvelerini de biz Türkler toplamaya baþladýk" dedi. Kýbrýs'ta 1958'de kurulan ve uluslararasý tanýnýrlýðý olan, Kýbrýs Türklerinin kendi kendini yönettikleri ilk kurum olma özelliðini taþýyan Lefkoþa Türk Belediyesi, Türkiye dýþýnda siyasi tanýnmýþlýðý olmayan KKTC'nin dünyaca tanýnan bir kurumu. LTB Baþkaný Bulutoðlularý, AA'ya yaptýðý açýklamada, LTB'nin 1958'de Ýngiliz döneminde kurulduðunu, 1960'da kurulan ortak Kýbrýs Cumhuriyeti' anayasasýnda da yer aldýðýný ve tanýnmýþlýðýnýn buradan geldiðini söyledi. Makarios'un 1953'de BM'de yaptýðý bir konuþmada "Kýbrýs'ta azýnlýklar var; Ermeniler, Türkler, Maronitler, bunun gibi azýnlýklar var. Ama genelde Rumlar yaþar" yönünde ifadeler kullandýðýný, Türk dýþiþlerinden bir yetkilinin de Makarios'a "Kýbrýs'ta yýlý lig þampiyonu kimdir" diye sorduðunu ve þampiyonun, bir Türk takýmý olan Çetinkaya olduðunun ortaya çýktýðýný anlatan Bulutoðlularý, Kýbrýs Türklerinin adada çoðunluk olduðunun 1953'lerde BM'de de ortaya çýktýðýný kaydetti. Bulutoðlularý, "1960'da yapýlan anlaþma ile Lefkoþa Türk Belediyesi'nin kimliði ortadadýr. Bu kimlik doðrultusunda LTB uluslararasý konumunu korumaktadýr" dedi. LTB'nin, uluslararasý bir çok kuruluþa; Sürdürülebilirlik için Yerel Yönetimler, (ICLEI), Avrupa Sivrisinek Kontrol Birliði (EMCA), Ýslam Baþkentleri ve Kentleri Organizasyonu (OICC), Avrupa Kentler Birliði (EUROCITES), Avrupa-Akdeniz Þehirler Aðý (EUROMED), Avrupa Kültür Kentleri ve Bölgeleri Birliði, Dünya Belediyeler Birliði'ne üye olunduðunu kaydeden Bulutoðlularý, uluslararasý temaslarýnýn olduðunu, Kýbrýs Rum kesimindeki tüm yabancý büyükelçilerin belediyeyi sürekli ziyaret ederek, siyasi durum hakkýnda bilgi aldýðýný, ortak etkinlikler de düzenlendiklerini anlattý. "Tanýnmýþlýk kimliðimizi dünyada koruyoruz. Bu yüzden, LTB KKTC'deki 28 belediye içinde tek tanýnmýþ kimliði olan belediyedir. Bu belediye sayesinde dünyaya bir kapýmýz açýktýr" diyen Bulutoðlularý, LTB'nin, Rumlarýn da tanýmak zorunda olduðu bir kurum olduðunu, Lefkoþa Rum Belediyesi ile Haspolat Arýtma Tesisi gibi ortak proje yürüttüklerini kaydetti. Bulutoðlularý, 2012 yazýnda bitmesi planlanan bu proje sayesinde günde 30 bin metreküp su arýtýlacaðýný ve bu suyun tarýma elveriþli olacaðýný, Rumlarla imzalanan bu projenin de uluslararasý tanýnmýþlýk sayesinde olduðunu belirtti. Rumlara her zaman dostluk elini uzattýklarýný ifade eden LTB Baþkaný Bulutoðlularý, "Rumlar da bizim elimizi tuttuðu vakit Kýbrýs'ta çözüm olacaðýna inanýyorum. Ama, bu barýþ elimizi uzattýðýmýz vakit kaçýyorlar. Türk tarafý olarak hep yapýcý davranýyoruz. Kýbrýs, Türkiye Cumhuriyeti ve bizim de çözmek istediðimiz bir mesele, yýl oldu. Bir 50 yýl daha bekleyecek halimiz yoktur. Bu sürenin bir noktaya gelmesi lazým" dedi.

14 14 9 Kasým 2011 Çarþamba BULMACA Soldan Saða: 1-Övünmek, kurumlanmak (iki kelime). 2-Ýlgi. Eski dilde "Yýldýrým". 3- Vurgusuz soru eki. Elin parmak dipleriyle bilek arasýndaki iç bölümü, avuç içi. Öldürme, yaralama veya zarar vermek istemek, kötü niyet. 4-Vilayet. Lityum'un kýsaltmasý. 5-Karþýsýndakinin dikkatsizliðinden, ilgisizliðinden, gereði gibi uyanýk olmayýþýndan yararlanarak onun zararýna kazanç saðlamak. Harf okunuþu. 6-Tavla onsuz oynanmaz. Bir mektup gönderme þekli. 7-Tersi "Ýnanmýþ, aklý yatmýþ". Yaklaþýk olarak ayný yýllarda doðmuþ, ayný çaðýn þartlarýný, kaderleri paylaþmýþ, benzer ödevlerle yükümlü olmuþ kiþilerin topluluðu, kuþak. 8-Kan veya evlilik yoluyla birbirine baðlý kimseler, hýsým. Harf okunuþu. 9-Fiillerin olumsuzluk çatýlarýný kuran vurgusuz ek. Cümlenin bittiðini anlatmak için sonuna konulan küçük benek biçimindeki iþaret (çoðul). 10-Þehir ve kasabalarýn dýþýnda kalan, çoðu boþ ve geniþ yer. En kýsa zaman. Harf okunuþu. 11-Parmaklara takýlarak çalýnan bir tür zil. Dünün çözümü DÜN Hazýrlayan: Osman Levent (leventosman@yahoo.com) Nöbetçi Eczaneler Lefkoþa Kuzey Eczanesi: Rauf Denktaþ Cad. No:35/5 Göçmenköy (Bülent Ecevit Anadolu Lisesi Yolu) Tel: Ýsmet Eczanesi: Bedrettin Demirel Cad. No:92 (Ticaret Odasý Yaný) Tel: Maðusa Umut Eczanesi: Salamis Yolu Çetin Alkan Apt. No:2 Dumlupýnar Spor Kulübü Yaný Sulu Çember-Zafer Anýtý Arasý Tel: Güloðlu Eczanesi: M. Kemal Bulvarý Eski Lefkoþa Yolu Alasya Park Sitesi Dük. No:4 Tel: Girne Güven Eczanesi: Salih Miroðlu Cad. Ersoy 6 Apt. No:9-A Yukarý Girne Tel: Tören II Eczanesi: Vakýflar Çarþýsý A Blok No:1 Tel: Güzelyurt Ýncirli Eczanesi: Büyük Ada Sok. No:22 A/B (Ýncirli Çocuk Kliniði Önü) Tel: Yukarýdan Aþaðýya: 1-Birisini baþkasýna karþý yerip çekiþtirmek, fitlemek, kovlamak. 2- Yüce. Bir kadýn ismi. 3-Radyum'un kýsaltmasý. Böbreklerde kandan süzülerek dýþarýya atýlan sývý. Alfabenin 14 ve 22. harfleri. 4-Kendini akýllý ve bilgili sanan, bilgiçlik taslayan kimse. Ýnsaný aradýðý gerçeðe ulaþtýrabilecek iz, delil, emare. 5-Tren, tramvay gibi taþýtlarýn üzerinde hareket ettiði demir yol. Titan'ýn kýsaltmasý. Genellikle arkasýndan yaðmur getiren sert ve geçici yel. 6-Yýlýn gün, hafta, ay gibi bölümlerinden baþka, bayram, yýldönümü gibi belli günleri ve istatistik bilgilerini gösteren kitap biçiminde takvim. 7-Akýl. Geri verme. Üç yaþýna kadar olan at yavrusu. 8-Yenicami futbol kulübünün kýsa yazýlýþý. Kayýngillerden, ýlýman iklimlerde yetiþen, kerestesi doðramacýlýkta kullanýlan bir orman aðacý. 9- Kullanma süresi. Lityum'un kýsaltmasý. 10-Tekerleklerin merkezinden geçen ve taþýtýn altýna enlemesine yerleþtirilmiþ mil, dingil. Güzel söz söyleyen, konuþkan. 11-Eski dilde "Damla, damlayan þey". Olaðanüstü sezgileriyle birtakým gerçekleri gördüðüne inanýlan kimse. TV'DE BU AKÞAM Kanaltürk Altýn Pusula Saat: 19:50 Orijinal Ýsmi: THE GOLDEN COMPASS Türkçe Ýsmi: ALTIN PUSULA Yapým Yýlý: 2007 Tür: FANTASTÝK/ MACERA Yönetmen: CHRIS WEITZ Oyuncular: NICOLE KIDMAN, DANIEL CRAIG, DAKOTA BLUE RICHARDS Bizimkine paralel bir dünyada, 12 yaþýndaki Lyra ile cini Pantalaimon, bildiðimiz Oxford'a benzer bir yerde yaþar. Bir akþam Lyra'nýn amcasý Lord Asriel okulu ziyarete gelir. Lyra ile cini, onun hocalarla yaptýðý gizli toplantýya kulak misafiri olur. Lyra gizlendiði dolapta, Toz, Kuzey'de havada asýlý bir þehir ve cinayetle sonuçlanan bir keþif seferi hakkýnda esrarengiz hikayeler dinler. Sonra arkadaþý Roger, çocuk hýrsýzý Gokgoklar tarafýndan kaçýrýlýr, güvenilmez ama güzel Mrs. Coulter onu birlikte yaþamak için Londra'ya götürür. Çingenelerin kurtardýðý Lyra onlarla Kuzey'e gider. Zýrhlý ayýlarýn hüküm sürdüðü, gökyüzünde cadý-kraliçelerin uçtuðu ve bir grup bilim adamýnýn, hakkýnda konuþulmasýnýn bile çok ürkütücü olduðu deneyler yaptýðý bir yerdir burasý. Limasol T.K.B. Asbank Universal Bank Star Pembe Panter Saat: 20:00 Yönetmen : Harald Zwart Oyuncular: Jean Reno, Andy Garcia, Beyoncé Knowles, Steve Martin, Jeremy Irons, Alfred Molina, Aishwarya Rai Yapým Yýlý: 2009 Fransa futbolunun neredeyse efsane olacak bir futbol antrenörü öldürülür. Ayný gün Çin'le karþýlaþan takýmda bir anda bir cinayet baþlar ve ayný adamýn elinde pembe panter elmasý yok olmuþtur. Yves Gluant'ýn bu ani ölümünden sonra Müfettiþ Charles Dreyfus tam 7 kez onur madalyasýna aday gösterilmiþtir ve bu sefer de gösterilmiþtir fakat hiçbir zaman alamamýþtýr. Onun düþüncesi beceriksiz birini bulup bu olayla ilgilenmesini ve o baþaramayýnca kendisinin suçluyu bulmasýyla onur madalyasýný alacaðýdýr. Ve aklýna gelen bir isim Müfettiþ Jackques Clouseau'dur. Clouseau garip bir aksaný olan beceriksiz, sakar ve kendisinin iyi olduðunu düþünen sýradan bir memurdur fakat Dreyfus sayesinde artýk oda bir müfettiþtir ve görevi pembe panteri bulmaktýr. Þüpheliler çoktur, Yvesin sevgilisi Xania futboldaki oyuncular ve Yvesin düþmanlarý, fakat daha sonra bir kiþi daha öldürülünce iþler dahada karýþýr. CNBC-E Rasputin Saat: 22:00 Yönetmen: ULI EDEL Oyuncular: ALAN RICKMAN, GRETA SCACCHI, IAN MCKELLEN, DAVID WARNER Yapým Yýlý: 1996 Alan Rickman filmdeki rolüyle hem Altýn Küre ve hem de Emmy ödülüne layýk görüldü 1910'larýn Rus Hanedaný'ný þifa gücü ve kehanetleriyle etkisi altýna almýþ ünlü keþiþ Rasputin'in yaþam öyküsünü anlatan ayný adlý film, yüz yýldýr anlatýlagelen Rasputin efsanelerini gerçeðe en yakýn þekilde ele almaya çalýþýyor. Filmde Rasputin'i, bu rolüyle hem Altýn Küre ve hem de Emmy ödülüne layýk görülen Alan Rickman canlandýrýyor. Ayrýca filmde Rus Çarý II. Nicholas olarak karþýmýza çýkan Ian McKellen Altýn Küre, Çariçe Alexandra rolündeki Greta Scacchi ise Emmy ödülünün sahibi oldu. Kanaltürk Drakula: Ölü Ve Mutlu Saat: 22:00 Orijinal Ýsmi: DRACULA: DEAD AND LOVING IT Türkçe Ýsmi: DRAKULA: ÖLÜ VE MUTLU Yapým Yýlý: 1995 Tür: KOMEDÝ/GERÝLÝM Yönetmen: MEL BROOKS, Oyuncular: LESLIE NIELSEN, MEL BROOKS, PETER MACNICOL Zengin Ýngilizlerin Dracula tarafýndan saldýrýya uðradýðý bir anda onlarý kurtarmak için Dr. Van Helsing ortaya çýkar. Dr. Van Helsing ve komik maceralarýný izlediðimiz film Dracula efsanesi ve benzeri gerilim filmlerine mizahi açýdan bakan bir komedi. Leslie nielsen'ýn baþrolünde olduðu kaçýrýlmayacak bir film. PAPUA YENÝ GÝNE'DE ÇATIÞMA: 6 ÖLÜ Papua Yeni Gine'nin en büyük ikinci þehri Lae'de çýkan etnik çatýþmada en az 6 kiþinin öldüðü bildirildi. Hükümete baðlý araþtýrma görevlisi Dominic Evere, Associated haber ajansýna yaptýðý açýklamada, isyanýn kývýlcýmýn genç bir kadýna tecavüz edildiði iddiasý üzerine baþladýðýný, çatýþmalarda en az 6 kiþinin öldüðünü söyledi. Evere ayrýca, binlerce kiþinin evsiz kaldýðýný ve Lae þehrinin hayalet þehre döndüðünü de belirtti. KOLOMBÝYA'DA TOPRAK KAYMASI: 37ÖLÜ Kolombiya'nýn kuzeydoðusunda aþýrý yaðýþlarýn yol açtýðý toprak kaymasýnda ölenlerin sayýsý 37'ye yükseldi. Hükümete baðlý Afet Önleme Dairesi, Cumartesi günü Caldas eyaletindeki Manizelas kentinde meydana gelen felakette 16 kiþinin yaralandýðýný ve yaklaþýk 20 kiþinin de kayýp olduðunu açýkladý. Çok sayýda evin göçük altýnda kaldýðý bölgede arama kurtarma çalýþmalarý aralýksýz devam ediyor. Devlet Baþkaný Juan Manuel Santos, Manizelas kentini ziyaret ederek felakette yakýnlarýný yitirenlere baþsaðlýðý diledi. VÝETNAM'DA SELLER: 88 ÖLÜ Vietnam'da son yýllarýn en büyük sel felaketinde ekim baþýndan bu yana yaþamýný yitirenlerin sayýsý 88'e yükseldi. Yetkililer, ülkenin orta ve güney bölgelerinde etkili olan þiddetli yaðýþlar sonucu meydana gelen sellerde 4 kiþinin de kaybolduðunu açýkladý. Sel felaketinden en çok etkilenen bölge olan Mekong deltasýnda ölenlerin sayýsý 78'e yükseldi. HÝNDÝSTAN'DA DÝNÝ TÖREN ESNASINDA ÝZDÝHAM: 18 ÖLÜ Hindistan'ýn kuzeyinde, dini tören esnasýnda çýkan izdihamda 18 kiþinin öldüðü bildirildi. Hükümet sözcüsü Amit Chandola, Hindistan'ýn kuzeyinde, Himalayalardan gelen Ganj Nehri'nin düzlüklere giriþ yaptýðý Uttar Pradeþ'teki bir tapýnakta meydana gelen izdihamda 18 kiþinin öldüðünü, 50 kiþinin yaralandýðýný söyledi. AFGANÝSTAN'DA SALDIRI: 10 ÖLÜ Afganistan'ýn kuzeybatýsýndaki Bagdis bölgesinde yol kenarýna yerleþtirilen bombanýn patlamasý sonucu 10 kiþi öldü. Yerel yetkililerden Feyzullah Azimi, bombanýn polis aracý ve arkasýndaki sivillere ait bir aracýn geçtiði sýrada infilak ettiðini, ayný aileden 8 kiþi ile 2 polisin öldüðünü belirtti. DÜNKÜ SERBEST PÝYASA DÖVÝZ KURLARI BANKALAR DOLAR EURO S.T.G. Alýþ Satýþ Alýþ Satýþ Alýþ Satýþ

15 9 Kasým 2011 Çarþamba 15

16 16 9 Kasým 2011 Çarþamba

17 9 Kasým 2011 Çarþamba 17

18 18 9 Kasým 2011 Çarþamba

19 9 Kasým 2011 Çarþamba GÝRNE'DE PARTÝLÝLERLE BAYRAMLAÞTI- Baþbakan Ýrsen Küçük, Kurban Bayramý tatili nedeniyle bölgeleri gezerek halk ile bayramlaþmalarýný sürdürüyor. Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Baþkaný, Baþbakan Ýrsen Küçük, eþi Gülin Küçük'le birlikte dün bu çerçevede, saatleri arasýnda UBP Girne Ýlçe Merkezi'nde partililerin ve BUGÜN AV VAR Büyük Av devam ediyor. Avcýlar bugün bakan kýsmý.18. Yedi numaralý avlanma bölgesinde avlanabilecek. 18/2009 sayýlý Av ve Avla Ýlgili bulunan, balýkçý barýnaðýndan baþlayarak kuzeye Yaban Hayatýný Düzenleme Yasasý tahtýnda doðru giden toprak yolun doðusunda bulunan ev çýkarýlan "Av Günleri, Avlanacak Av Hayvanlarý ile birleþen kavþakta Yeþilköy istikametine doðru ve Av Bölgeleri Tüzüðü"' uyarýnca Büyük Av yönünde giden toprak yolun kuzey sahili takip mevsimi, 31 Aralýk tarihine kadar sürecek. eden denize en yakýn toprak yol yaklaþýk 4 km "2011 Yýlý Büyük Av Mevsimi" içerisinde; gittikten sonra denize en yakýn noktasýnda kalan avcýlar bugün yanýnda, 13, 20 ve 27 Kasým, 4, 11, bölgenin denize bakan kýsmý.19. Lefkoþa- 18, 25 ve 31 Aralýk günleri avlanabilecek. Gazimaðusa anayolunun Mutluyaka kavþaðýndan Bu arada avcýlarýn; 27 Kasým veya 4 Aralýk baþlayarak Mutluyaka köyüne doðru devam eden günü yapýlmasý planlanan nüfus sayýmý ve her iki yolun eski yol ile birleþtiði noktadan batýya dönen tarihin de avlanýlacak günler içerisinde olmasý eski asfalt yolun batý istikametine devam ederek nedeniyle, sayýmýn yapýlacaðý tarihten bir gün Lefkoþa-Gazimaðusa yoluna birleþip oradan önceki Cumartesi günü avlanacaðý kaydedilen baþlangýç noktasýna giden üçgen bölge. Ýçiþleri ve Yerel Yönetimler Bakanlýðý açýklamasýnda, "Nüfus sayýmýnýn 27 Kasým'da DÝPKARPAZ'DA AVA AÇILAN BÖLGE yapýlmasý halinde av 26 Kasým Cumartesi gününe, Sürekli av koruma bölgelerinden Dipkarpaz sayýmýn 4 Aralýk'ta yapýlmasý halinde ise av 3 bölgesindeki bir bölge ise, 2011 av mevsiminde Aralýk Cumartesi gününe alýnacak" denildi. avlanmaya açýk olacak. Bu bölge de þöyle tarif Bakanlýk açýklamasýnda, Büyük Av edildi: mevsiminde avlanacak av hayvanlarý olarak "ova "Dipkarpaz köyünden baþlayarak, anayolu tavþaný, keklik, turaç, sülün, çulluk, býldýrcýn, takiben kuzeydeki Ayfilos kilisesine, oradan doðu yaban güvercini, fassa, karga ve saksaðan" istikametinde asfalt yolu takiben Efendiler sýralandý. Bunlarýn dýþýnda herhangi bir av ve Çiftliði'ndeki eski tarihi kiliseye, oradan doðu yabani kuþ avlanmayacak. yönünde denize en yakýn paralel toprak yolu Büyük Av mevsiminde bir avcý belirlenen her takip ederek, sýfýr noktasýndaki mandýraya, oradan av günü için en fazla 1 (bir) tavþan, 5 (beþ) adet keklik veya turaç ve 8 (sekiz) adet fassa olmak yine doðuya doðru kuzey sahil þeridini takip üzere toplamda en fazla 30 adet av hayvaný ederek eski tellere, oradan güney istikametine avlayabilecek. Güneþin doðuþu ile batýþý arasýnda doðru eski telleri takiben Zafer Burnu'na giden av faaliyeti yapýlabilecek. Meskun mahale 200 asfalt yola, oradan asfalt anayolu takiben metreden fazla yaklaþýlmayacak. Büyük avda, avcý Dipkarpaz köyündeki baþlangýç noktasý içerisinde beraberinde en fazla 3 köpek bulundurabilecek. kalan bölge." Av bölgelerine araçla gidecek avcýlar, tüfeklerini araçlarýnýn bagajlarýnda ve kýrýk olarak ÝHBAR HATTI "140" bulunduracak. Avcýlarýn avlanýrken hedefini görüp Öte yandan Avcýlýk Federasyonu, Büyük Av'da tanýmadan ateþ etmemeleri ve birbirlerini yasa dýþý avcýlýkla ilgili ihbarlarýn "140" numaralý koruyacak þekilde avlanmaya özen göstermeleri ihbar hattýna yapýlabileceðini ve 24 saat görevde gerekiyor. olan yaban hayatý koruma görevlilerine Avcýlarýn ava kapalý bölgelere girip ulaþýlabileceðini duyurdu. avlanmamalarý ve yasada yer alan kurallar dýþýna çýkmamalarý gerekiyor. Yasa veya tüzük kurallarý dýþýna çýkan avcýlar hakkýnda yasal iþlem baþlatýlacak. Telefon ve elektrik kablolarý ile trafik iþaretlerine ve bilgi verici levhalara zarar verilmemesi gerektiði uyarýsý da yapýldý. Yangýn sonucu yeniden aðaçlandýrýlan av bölgelerinde avlanacak avcýlarýn, dikilen ve tohumdan çimlenen fidanlara ve çevreye zarar vermemeleri da istendi. AVA KAPALI BÖLGELER Ýçiþleri ve Yerel Yönetimler Bakanlýðý'nýn açýklamasýnda, avlanmaya kapatýlan bölgeler þöyle sýraladý: no'lu av bölgesinde, Girne - Deðirmenlik yolunun Ozanköy'e ayrýlan yerden Ozanköy'e, oradan köyün doðusundan toprak yol boyunca Çatalköy'e, oradan Çatalköy içerisinden geçip doðu istikametinden Girne - Deðirmenlik yoluna, oradan baþlangýç noktasýna kadar olan bölge no'lu av bölgesinde, Zeytinlik - Karaman arasýndaki taþ zeminli toprak yolun kuzeyinde kalan bölge ile Edremit sýnýrýndan baþlayýp, Yeþiltepe'ye giden geniþ yangýn þeridinin kuzeyinde kalan bölge. 3.Karpaz anayolunu Ýskele'ye baðlayan iki baðlantý yolu (Karpaz anayolu - Ýskele ile Bahçeler - Ýskele yolu arasýnda kalan bölge) yani Granel Otel'den Ýskele'ye giden yolun doðusu.4. Bafra Tatil Köyü'nün çevresindeki üçgen bölge (10 no'lu av bölgesinin doðu sýnýrý ile Bafra köyünden denize kadar giden toprak yol arasýnda kalan üçgen bölge.5.girne - Çatalköy Bölgesi'nde bulunan ve 39 no'lu av bölgesi içerisinde kalan "Korineum" Golf Sahasý'nýn 300 metre çevresi.6. Mevcut av haritasýnda kýrmýzý renkle belirlenmiþ Sürekli Av Koruma Bölgeleri dýþýnda askeri bölgeler ile Taþkent köyü üzerinde bulunan KKTC bayraðýnýn bulunduðu bölge ve yanýndaki Meteoroloji Ýstasyonu ile Mevlevi atýþ alanýnýn hedef kýsmý ve Merkezi Cezaevi binalarýnýn 1000 metre çevresi, Gazimaðusa-Karpaz yolunun batýsýnda Tuzla yolu ayrýmý ile Ýskele yol ayrýmý arasýnda kalan 500 metre geniþliðindeki alan ile Alevkayasý Av Üretim Merkezi, tüm göletler ile Mehmetçik köyü giriþinde bulunan gölün 500 metre çevresi ile yerleþim yerlerinin 200 metre çevresi.7. Dikmen bölgesinde bulunan ve 42 no'lu av bölgesi içerisinde kalan Dikmen Av Üretim Tesislerinin 300 metre çevresi.8. Ýskele bölgesinde bulunan ve 16 no'lu av bölgesi içerisinde kalan bölge (Ýskele'den baþlayarak Ýskele-Topçuköy asfalt yolu boyunca Topçuköy'e, oradan asfalt yolu takip ederek Ýskele'deki baþlangýç noktasý içerisinde kalan bölge).9.büyükkonuk köyünde bulunan ve 14 no'lu av bölgesi içerisinde kalan futbol sahasýnýn 300 metre çevresi.10. Güzelyurt bölgesinde 52 no'lu av bölgesi.11. Güzelyurt'tan baþlayarak Güzelyurt-Girne asfalt yolu boyunca Kalkanlý-O.D.T.Ü. Kampüsü kavþaðýna oradan doðu yönünde asfalt yolu takip ederek Kalkanlý köyüne oradan güney doðu yönünde Kalkanlý- Mevlevi toprak yolunu takip ederek Mevlevi- Kýlýçarslan toprak yoluna oradan güney yönünde toprak yolu takip ederek Mevlevi-Þahinler asfalt yoluna, oradan doðu yönünde asfalt yolu takip ederek Lefkoþa-Güzelyurt ana yoluna oradan Lefkoþa-Güzelyurt anayolunu takip ederek Güzelyurt'taki baþlangýç noktasý içerisinde kalan bölge..12. Güzelyurt-Kalkanlý-Yayla-Gaziveren bölgelerinde 50, 53 ve 54 nolu av bölgeleri içerisinde kalan bölge. (Güzelyurt-Girne anayolu üzerindeki O.D.T.Ü. kampüsü-kalkanlý kavþaðýndan baþlayarak batý yönünde toprak yol boyunca (Atýþ Poligonu yolu) Akdeniz Yayla toprak yoluna oradan güney yönünde toprak yolu takip ederek Yayla'ya, oradan güney yönündeki toprak yolu takip ederek Gaziveren'e, oradan Gaziveren-Güzelyurt asfalt ana yolunu takip ederek Aydýnköy'e oradan güneydoðu yönünde asfalt yolu takip ederek Aþaðý Bostancý'ya oradan kuzey batý yönünde asfalt yolu takip ederek Güzelyurt'a oradan kuzey yönünde Güzelyurt- Girne asfalt anayolunu takip ederek Kalkanlý- Ö.D.T.Ü. kavþaðýndaki baþlangýç noktasýna kadar olan bölge ava kapatýlmýþtýr.13. Lefkoþa- Gazimaðusa anayolunun üzerinde Kurudere köyü karþýsýnda bulunan ve yol boyunca yaklaþýk 1 km sýnýrý devam eden yolun kuzey, doðu, güney ve batý sýnýrý ekili alan (Orman) ile çevrili arazi..14. Lefkoþa-Gazimaðusa anayolu üzerinde Ulukýþla köyü kavþaðýndan 350 m Lefkoþa istikametine doðru sýnýrlarý güney batýsý ana yola paralel ve batý, kuzey ve doðu tarafý ekili tarla sýnýrlarý ile çevrili olan kýraç tepe.15. Geçitkale'den Tatlýsu'ya giden eski yoldan Tatlýsu Çýnarlý'ya dönen yol kavþaðýndan Çýnarlý istikametine 1.5 km'lik yolun batý kýsmý ve sýnýrlarý dere yataðýyla çevrili bölge.16. Dipkarpaz köyünün güney istikametinde Dipkarpaz-Kaleburnu yolu üzerinde bulunan Tulumba tepesi ava kapatýlmýþtýr.sýnýrlarý yol ile belirlenmiþ 1.2.km'lik alanýn bittiði yerden güney istikametine giden toprak yoldan Tulumba kuyusuna ve orada bulunan mandýranýn önünden geçen toprak yolu takiben ana yola giden yolun ana yola birleþtiði yere ve aradan baþlangýç noktasýna gelen bölge.17. Dipkarpaz manastýr asfalt yolu Salih Avcý Ormaný'na inen toprak yoldan batý istikametine devam eden ve denize paralel en yakýn toprak yol, güney istikametine 4.6 km. devam eden ve kumsal ile son bulan yolun güneyinde kalan sahil þeridi Salih Avcý Ormaný'na giden yolun baþlangýç noktasýndan güney istikametine devam eden asfalt yolun Blue See Otel hududuna kadar olan denize halkýn bayram tebriklerini kabul etti. UBP Basýn Bürosu'ndan verilen bilgiye göre, tebrik kabulünde Cumhuriyet Meclisi Baþkaný Hasan Bozer, UBP Genel Sekreteri Ertuðrul Hasipoðlu, UBP Girne Ýlçe Baþkaný ve Milletvekili Nejdet Numan, milletvekilleri Ergün Serdaroðlu, Mehmet Tancer ve Ýlkay Kamil, UBP Lefkoþa Milletvekili Zorlu Töre, UBP Girne Kadýn Kollarý Baþkaný Nil Keleþoðlu ile belediye baþkanlarý hazýr bulundu. Satýlýk Türk malý arazi Sorunsuz, baþaðrýsýz, temiz bir Türk malý arazi mi arýyorsunuz? Ýþte size Ozanköy'de sahibinden 1,5 dönüm. Asfalt yolu, elektriði, suyu, herþeyi var. Bugün al, yarýn inþaata baþla... Tel: Lefkoþa Ýngiliz Okulu mezunlarýna duyurulur Halen mezunlar derneðine üye olmayanlar için müracaat formu tedarik edilmiþtir. ESOBGA (Ýngiliz Okulu Mezunu Erkekler ve Kýzlar Derneði) genel kurulu, derneðin Junior School sahasýndaki lokalinde 23 Kasým tarihinde yapýlacaktýr. Derneðe üye olmak isteyenlerin Numaralý telefonla Zübeyir Aðaoðlu'na ulaþmalarý duyurulur. 19 YUNANÝSTAN'IN YENÝ BAÞBAKANI LUKAS PAPADÝMOS Atina, Yunanistan'da, Baþbakan Yorgo Papandreu ve ana muhalefet Yeni Demokrasi Partisi (ND) lideri Andonis Samaras'ýn, geçici ulusal birlik hükümetinde kimin baþbakan olacaðý konusunda anlaþtýðý bildirildi. Yunan devlet televizyonu NET, iki büyük partinin desteðiyle oluþturulacak yeni hükümetin baþýna Lukas Papadimos'un geçmesi konusunda Papandreu ve Samaras arasýnda uzlaþma saðlandýðýný duyurdu. NET haberinde, taraflar arasýnda yeni hükümetin oluþumuyla ilgili son ayrýntýlarýn ele alýndýðý görüþmelerin sona ermek üzere olduðunu belirtti. LUKAS PAPADÝMOS KÝMDÝR Yunanistan'ýn avroya katýlýmýnda önemli rol oynamakla tanýnan Lukas Papadimos, 1947 yýlýnda Atina'da doðru. Massachusetts Institute of Technology'de (MIT) fizik ve ekonomi okuyan Papadimos, Columbia Üniversitesi'nde öðretim üyeliði yaptý. 8 yýl Yunanistan Bankasý'nýn yönetim kurulu baþkanlýðý görevinde bulunan Papadimos, daha sonra Avrupa Merkez Bankasý Baþkan yardýmcýlýðýný yaptý. Atina Akademisi'nin asil üyesi olan Papadimos, 2010 yýlýndan bu yana Papandreu'nun ücretsiz danýþmanlýðýný yapýyor. VAN'DA 4,4 BÜYÜKLÜÐÜNDE ARTÇI SARSINTI Van'da 4,4 büyüklüðünde artçý sarsýntý kaydedildi. Boðaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araþtýrma Enstitüsü Ulusal Deprem Ýzleme Merkezinden alýnan bilgiye göre, saat 16.35'te merkez üssü Van'ýn Erçek beldesine baðlý Kaymaklý köyü olan 4,4 büyüklüðünde deprem meydana geldi. Kaymaklý köyü muhtarý Ekrem Özbakýþ, AA muhabirine yaptýðý açýklamada, artçý sarsýntýnýn köyde korku ve paniðe yol açtýðýný belirterek, Van'da 23 Ekim'de meydana gelen 7,2 büyüklüðündeki depremde köydeki evlerin hasar gördüðünü, bu nedenle vatandaþlarýn yaþamlarýný çadýrlarda sürdürdüðünü ifade etti. BERLUSCONÝ HÜKÜMETÝ KRÝTÝK OYLAMAYI KAZANDI Ýtalya'da, son günlerde Baþbakan Silvio Berlusconi hükümetinin zor günler geçirmesine neden olan 2010 yýlýna iliþkin devlet harcamalarý mecliste kabul edilirken, oylama sonucunda, oy kullanmayanlarýn sayýsýnýn çokluðu Berlusconi'nin parlamentodaki çoðunluðu kaybettiði þeklinde yorumlandý. Son dönemde iktidara destek veren bazý milletvekillerinin Berlusconi'ye karþý tavýr alarak, Özgürlükçü Halk Partisi'nden ayrýlmalarý nedeniyle gözlerin çevrildiði 2010 yýlýna iliþkin devlet harcamalarý bilançosu, 630 sandalyeli Temsilciler Meclisi'nde 308 oyla kabul edildi. Oylamada ret oyu ise çýkmadý. SATILIK TARLA Alayköy de 3 dönüm arsa nitelikli tarla. Tel: DEVREN SATILIK ÝÞYERÝ Köþklüçiftlik te devren satýlýk G.A. grubu Turizm Acentesi Tel :

20 "Ýlk Adým Golf Turnuvasý" yapýlýyor CMC Golf Kulübü kursiyerlere yönelik hafta sonu "Ýlk Adým Golf Turnuvasý" düzenliyor. Elde edilecek gelir Yeþilyurt Özel Eðitim Okulu öðrencilerine Golf sopasý temini için kullanýlacak. Turnuvanýn saat 08.00'de baþlayacaðý açýklandý. Dr Küçük Oyunlarý içinde düzenlenecek güreþ þampiyonasýna katýlacak ülkeler belli oldu 60 güreþçi geliyor n 13. Uluslararasý Dr. Küçük Oyunlarý'na 5 ülkeden 60'a yakýn güreþçi mindere çýkacak. Yýldýzlar Serbest Güreþ müsabakalarýnda KKTC takýmýnda amaç kürsüye çýkmak Uluslararasý Dr. Küçük Oyunlarý'nýn baþlamasýna sayýlý günler kala turnuvalara katýlacak olan ülkeler de netleþiyor. Oyunlara katlan Güreþ Federasyonu tarafýndan düzenlenen Yýldýzlar Serbest Þampiyonasý'na 5 ülkeden 60'a yakýn sporcu katýlacak. Türkiye ve KKTC'nin yaný sýra Makedonya, Kosova ve Bulgaristan'dan da güreþçiler turnuvada mücadele edecekler. 12 Kasým Cumartesi günü Girne'deki Ertuðrul Apakan Spor Salonu'nda yapýlacak olan þampiyona 10 siklette düzenlenecek KAVAZ "AMACIMIZ ÞAMPÝYONLUÐU ZORLAMAK" Güreþ Federasyonu Baþkaný Hüseyin Kavaz kafilelerin Perþembe günü adamýza geleceklerini Cuma günü de tartý iþlemlerinin yapýlacaðý bilgilerini verdi. KKTC Takýmý hakkýnda da görüþlerini açýklayan Kavaz "iki aydan beridir çok ciddi bir programla sporcularýmýzý bu turnuvaya hazýrlýyoruz. Amacýmýz þampiyonluðu zorlamak olacaktýr. Güreþte önemli iþler baþarmýþ ülkelerin sporcularý ile müsabaka yapma þansýný yakaladýk. Bu þansýn yakalanmasýnda bize yardýmcý olan KKTC Milli Olimpiyat Komitesi ve Spor Bakanlýðý yetkililerine çok teþekkür ediyoruz" diye konuþtu. Yusuf Erol 3. yýlýnda anýlacak n Alsancak'ta 3. Yusuf Erol Halýsaha Müesseselerarasý Futbol Turnuvasý bugün start alýyor Her yýl geleneksel olarak düzenlenen Yusuf Erol Müesseselerarasý halýsaha futbol turnuvasýnýn üçüncüsü gerçekleþiyor. Yaþamýnda sporla iç içe olan Yusuf Erol gerek futbolda gerekse basketbolda birçok takýmda mücadele etmiþti. Geçtiðimiz yýllarda olduðu gibi yine büyük bir ilgi ve heyecan ile organize edilen Yusuf Erol Turnuvasý için bir araya gelenler, Yusuf'a "Olmasa da Bedenin Aramýzda, Ruhun Hep Yanýmýzda" sloganý ile mesaj gönderdiler. Ölümünün üçüncü yýlýnda anýlan Yusuf Erol için 3. kez düzenlenecek halý saha futbol turnuvasýnýn kuralarý çekilip fikstür belirlendi. 17 takýmýn mücadele edeceði ve eleminasyon sistemine göre gerçekleþecek olan turnuva sonunda dereceye giren takýmlara Yusuf Erol ailesi tarafýndan kupa ve madalyalarý takdim edilecek. Alsancak bölgesinde Gürhanlar Halý Sahasý'nda bu yýl 3.'sü organize edilen Yusuf Erol Müesseselerarasý Halý Saha Futbol Turnuvasý bu akþam oynanacak olan tek karþýlaþma ile start alacak. 2 hafta boyunca devam edecek olan turnuvada program þöyle: 9 Kasým Çarþamba 19:00-20:00 Cafe Fast Food - Tepebaþý 10 Kasým Perþembe 18:30-19:30 Uçaner Turizm - Özel Harekat Müd. 19:30-20:30 Atakara - Makbuþ 20:30-21:30 Behlül Market - Sevener Mertkol 21:30-22:30 Özsoy Kot - Seten Lastik Servisi 11 Kasým Cuma 18:30-19:30 Akmandor - Alsancak Belediyesi 19:30-20:30 Hiltop - Yalçýn Tüp 20:30-21:30 Ýbo Bird - Erdoðuþ Garaj 21:30-22:30 Girne Polis Müd. - (Özsoy - Seten Lastik Galibi) Rus atletler adamýzda Kýþ kampý için Rusya'dan 3 atlet ve antrenörleri KKTC'ye geldiler. 1 Kasým'da adaya gelen atletler 26 Kasým'a kadar çalýþmalarýný Atatürk Stadý'nda sürdürecekler. Kafilede bulunan Ýrina Gumeniuk Yaz aylarýndaki Londra Olimpiyatlarý'nda Rusya adýna yarýþmak için hazýrlanýyor... Ülkemizin ikliminden faydalanarak çalýþmalarýný sürdürmek isteyen 3 Rus atlet ve antrenörleri adamýza geldiler. 1 Kasým'da adamýza gelen Rus kafilesinde biri bayan 3 atlet bir de antrenör bulunuyor. Hedefi Londra Olimpiyatý Kafilede bulunan 3 adým uzun atlamacý Ýrina Gumeniuk metrelik derecesi ile olimpiyatlara katýlma konusunda oldukça iddialý. Yaz aylarýnda Londra'da düzenlenecek Olimpiyatlar'da lkesi Rusya'nýn takýmýnda yer almak için çalýþan Ýrina, Rusya'da Olimpiyatlar'dan bir ay önce yapýlacak seçme yarýþlarýný kazandýðý takdirde Olimpiyatlar'da yarýþma þansý yakalayacak Genç atletler de çalýþýyor Ýrina'nýn yaný sýra ülkemize gelen iki genç atlet de gelecekte baþarýlý birer atlet olmak için çalýþýyorlar. Antrenörleri Sergey Lebedev eþliðinde çalýþan Gleb Baluev ile Kiril Semenov da uzun atlama branþýnda kendilerini geliþtirmek için çalýþýyorlar. ÝCAZETSÝZ GÜNLÜK GAZETE Sahibi AFRÝKA Yayýncýlýk Limited Direktör ALÝ OSMAN TABAK Genel Yayýn Yönetmeni: ÞENER LEVENT Dizilip Basýldýðý Yer: AFRÝKA Yayýncýlýk Limited Tesisleri Adres: Arca Apt. Ýkinci Selim Cad. No:49, Daire 1 Lefkoþa (Meclis Yaný) Santral: Fax: Reklam servisi: Kültür-Sanat servisi: Dýþ muhabirler: Almanya: Yaþar ALTAY Sidney: Hakan LEVENT avrupa@kktc.net Web sayfasý: