ÝCAZETSÝZ GÜNLÜK GAZETE TARÝH: 8 Ekim 2010 Cuma YIL: 9 SAYI: 3214 FÝYATI: 2 TL (KDV dahil) Þener LEVENT EMEKLÝLER KALABALIÐIN YIKIMI ALMALI

Transkript

1 Merkezi Cezaevi'nde kaçak cep telefonu ile kaçak uyuþturucu bulunmuþ... Neden þaþtýnýz? Çangar ýn Cezaevi Müdürü nün odasýnda eroinci ile görüþmesine þaþmadýnýz da buna mý þaþtýnýz? ÝCAZETSÝZ GÜNLÜK GAZETE TARÝH: 8 Ekim 2010 Cuma YIL: 9 SAYI: 3214 FÝYATI: 2 TL (KDV dahil) Þener LEVENT Açý senerlevent@yahoo.com DÖNEKLÝK SOLCULAR ÝÇÝN ÝCAT EDÝLDÝ l 2. sayfada Ýþgal altýnda ÝCAZETSÝZ yazýlar... ÖZELLEÞTÝRME DEÐÝL TÜRKÝYE'LÝLEÞTÝRME Ülker Fahri KALABALIÐIN YIKIMI Niyazi Ökten EMEKLÝLER ÇANGAR'I ÖRNEK ALMALI Erdoðan Baybars BELÝRSÝZLÝÐÝN DAYANILMAZ SEVÝNCÝ Elvan Levent GENE DALGA GEÇÝYORLAR Mehmet Levent Kurtlar Vadisi'nde 'doktorculuk' oyunlarý Amerika da meslekten men edilen doktorun Yakýn Doðu Hastanesi nde doktorluk yaptýðý ortaya çýktý... YDÜ deki doktor ABD de yasaklý Dr. Charles Canver Özyalçýn-Uslucan Önce anlaþtý, bir gün sonra kaçtý n Piyasaya yaklaþýk 3 milyon sterlin borç yaptýktan sonra adadan kaçan Erol Uslucan, arazideki hissesini Continental Bank a devretmek için anlaþtýktan sonra adadan kaçtý... n 3. sayfada Konuyu uzun bir süreden beri araþtýran Kýbrýs Türk Tabipler Odasý Yakýn Doðu Hastanesi nde halen çalýþmakta olan Dr. Charles Canver in üyeliðini askýya aldý. Durum YDÜ yetkilileri ile Saðlýk Bakanlýðý na bildirildi... n ABD nin Massachuset eyaletinin Hekimler Kurulu 24 Ocak 2007 tarihinde Dr. Charles Canver hakkýnda disiplin soruþturmasý baþlattý ve onu mesleðini icra etmekten men etti... n Dr. Charles Canver bu karardan sonra istifa etti ve istifasý Hekimler Kurulu tarafýndan kabul edildi... n Kurul tarafýndan yapýlan açýklamada, istifanýn da bir disiplin hareketi olduðu ve Dr. Canver in ilelebet meslekten men edildiði belirtildi... l 3. sayfada Emektar Güneþ Makarna... Fabrikaydý, ambar oldu n 1955 ten beri faaliyet gösteren ve ürünleri ile nam salan fabrika 2008 yýlýnda Turkcell in taþeron þirketlerinden TMS ye 252 bin sterline satýldý... n Makineleri sökülüp hurda haline getirilen fabrika þimdi ambar olarak kullanýlýyor... n Fabrika sahiplerinin bir borç krizinden dolayý fabrikayý elden çýkarmak zorunda kaldýklarý öðrenildi... n Bu satýþ eyleminde çek-tefeci iliþkilerinin rolü oldu mu? diye soru yönelttiðimiz Ragýp Ratip Para olan her yerde böyle þeylerin olmasý normaldir dedi... l 19. sayfada Arif H.Tahsin yazýyor: Sakýn geç kalma Ýrsen bey n2. sayfada

2 ÝNGÝLÝZ OKULU'NA BOMBA ÝHBARI YAPILDI Lefkoþa'nýn Rum kesiminde bulunan Ýngiliz Okulu'na, dün sabah saat 10:20'de bomba ihbarý yapýldý. Rum radyosunun haberine göre, olayla ilgili açýklama yapan Rum Polisi Basýn Sözcüsü Mihalis Katsunotos, kimliði belirsiz bir þahsýn dün sabah Ýngiliz Okulu Sekreterliði'ni arayarak "okulda patlama olacaðýný" söylediðini kaydetti. Sekreterliðin hemen polise haber verdiðini söyleyen Katsunotos, okulun bomba ihbarýnýn hemen ardýndan boþaltýldýðýný belirtti. Katsunotos, bir saatten beri okulun her yerinde bomba arama çalýþmalarý yapýldýðýný söyledi, ancak þu ana kadar herhangi bir bomba veya patlayýcý maddeye rastlanýp rastlanmadýðý konusunda bilgi vermedi. ALSANCAK'TA ELEKTRÝK KESÝNTÝSÝ Alsancak'ta Camelot Beach Club bölgesinde bugün 5 saatlik elektrik kesintisi yapýlacak. KIBTEK Girne Bölge Amirliði'nden verilen bilgiye göre proje çalýþmalarýndan dolayý elektrikler saatleri arasýnda kesik olacak. HIRSIZLIK Gazimaðusa'da "Merha Tarým" isimli iþ yerinden bin TL nakit para ve 15 bin TL meblaðlý 10 adet çek yapraðý çalýndý. Polis Basýn Bülteni'ne göre, 5-6 Ekim tarihlerinde saatleri arasýnda meydana gelen olayýn polise bildirilmesinin ardýndan yapýlan soruþturmada, meselede þüpheli görülen C.D (E-30) tutuklandý. DÝLEKKAYA'DA 6 KUZU ÇALINDI Dilekkaya'da Mustafa Þakir Sofuoðlu'na ait aðýl içerisinden 6 kuzu çalýndý. Olay 5-6 Ekim tarihlerinde saatleri arasýnda meydana geldi. ZEYTÝNLERÝ KÖKÜNDEN KESDÝLER Eylül ayý içerisinde Deðirmenlik - Beyköy anayolu üzerinde Halit Kiriþ'e ait arazi içerisinde bulunan 5 adet zeytin aðacýný kökünden kesip çaldýðý tespit edilen Y.K'nin (E-48), yapýlan ileri soruþturmasýnda yine Eylül ayý içerisinde Deðirmenlik'te Recep Atýlgan'a ait arazi içerisinden de toplam 20 adet zeytin aðacýný kesip çaldýðý tespit edildi. CEP TELEFONUYLA TACÝZ Yedikonuk köyünde din görevlisi olarak çalýþan M.G'nin (E - 31), cep telefonu aracýlýðý ile C.A.'ya (K - 27) "uygunsuz mesajlar" göndererek taciz ettiði ve polis tarafýndan tutuklandýðý belirtildi. GÖNYELÝ VE YDÜ'DE ELEKTRÝK KESÝNTÝSÝ Lefkoþa orta gerilim þebekesinde yapýlacak bakým nedeniyle Gönyeli'nin kuzeybatýsý ile Gönyeli Boðaz yolu arasýyla Yakýn Doðu Üniversitesi'nde (YDÜ) bugün saatleri arasýnda elektrik kesintisi yapýlacak. Olaylar ve Gerçekler Arif Hasan Tahsin Türkiye 12 Eylül referandumu ile Evren Paþa'nýn Anayasa'sýnýn antidemokratik birtakým maddelerini deðiþtirmiþ. Referandum propagandalarý sýrasýnda bu deðiþiklikleri, taraflar birbirlerine sövmenin ötesine geçip tartýþmadýklarýndan, anlamak mümkün olmadý. Ancak, Türk mentalitesi hayatta oldukça, Anayasa ne yazarsa yazsýn, Türkiye'nin Demokrasi'yi bir yaþam biçimi olarak benimseyip uygulamaya koymasý mümkün deðildi. Nitekim, 12 Eylül Referandumu'nda, kendi deðerlendirmelerine göre oy kullananlarýn %90'ý, neye oy verdiðini bilmemektedir. Ben "bu rakamda büyük hata var" derim. Aslýnda iddiam þudur ki, Referandumda yapýlan deðiþikliklerin ne olduðunu %98'in üzerindeki Türkiye'nin nüfusu bilmemektedir. Neden? Çünkü Türk'ün idare ettiði bir memlekette ne Anayasanýn bir hükmü vardýr, ne yasalarýn... Gücü eline geçirenin düdüðü çalar sadece... Ne ganun, ne nizam, ne Anayasa... Parti baþkaný Padiþahtýr. O ne derse o olur. Her türlü memuru da buna uyar. Uymassa postalanýr. Hakimleri da öyledir, hekimleri da, profesörleri da, gazetecileri da... Ýþ daha zora girersa, Atatürk'ün dediði gibi "bazý kafalar da kesilir". Ama modern usullerle... Adam kendini internette seks yaparken da görebilir, yýllarca kodeste tutuklu da galabilir, bu arada kendisine insan boku da yedirilebilir. Yoldan sapaný yola getirmek için, son çare olarak, modernleþmiþ Yavuz Sultan Selim, ve de Kuyucu Murat Paþa yöntemleri ile kara toprakla da kucaklaþtýrýlýr. Þimdi Türkiye'de Türban meselesi var gündemde... Kýlýk kýyafet özgürlüðü olmasýn mý? Olsun tabii. Türban SAKIN GEÇ KALMA ÝRSEN BEY da olsun, kara çarþaf da... Ama neden dizlik da, fes da, kuþak da þalvar da, sarýk da serbest olmasýn. Üniversitelerde da, devlet dairelerinde da, mahkemelerde da... Veya bir Baþbakan neden kaftan giymesin? Cumhurbaþkaný da Bakanlar da... Kýyafet özgürlüðü deðil mi? Neden bir Müsteþar zeybek elbisesi ile gitmesin iþine? Ya da bir bayan neden üniversiteye, daireye, Meclis'e, Bakanlar kuruluna, göbeði açýk, þort pantolon, mini etek, "çatal açýk" gitmesin. Yargýç kürsüsüne da çýkmasýn. Kýyafet özgürlüðü deðil mi? Kim kime neye karýþsýn? Göbeði açýk, beli düþük mü düþük, bir yargýç haným neden camide erkeklerle yanyana namaz kýlamasýn? Aslýnda kýyafet özgürlüðü gündemde iken neden çýplak dolaþmayý da iþe karýþtýrmazlar anlamadým? Her kýyafet hakikaten serbest býrakýlsýn... Karadeniz oyunlarýndaki kýyafete bayýlýrým. Neden Karadenizliler bu kýyafetleri ile dolaþmasýn? Baþbakanlýk yapmasýn? Arap'ý fistanýný neden geymesin? Ýþte o zaman Mustafa Kemal Atatürk'ün dediði gibi, "Türk milletinin unutulmuþ büyük medeni vasfý, atinin yüksek medeniyet ufkundan yeni bir güneþ gibi doðacaktýr." Bu cümleden olmak üzere yeni bir karar alýndý Türkiye'de. Altýn bir vuruþ... "Din görevlisi, imam yani, sadece camide namaz kýldýran bir memur deðildir. Toplumun bütün sosyal hayatýna müdahale eden kanaat önderidir." Umarým Ýrsen Küçük Türkiye'de atýlan ve Türkiye'yi medeniyete taþýyacak bu imam önderliðinin bize de uygulanmasý için gereken makamlara baþ vurmuþtur. Baþ vurmadýysa baþvursun. Ve cemaatý bundan mahrum etmesin. Garadenizliler, Hataylýlar gýzar sonra... Çiziktirdi Þener LEVENT Açý senerlevent@yahoo.com DÖNEKLÝK SOLCULAR ÝÇÝN ÝCAT EDÝLDÝ Tökezleyen Kýbrýs'ýn solcularý oldu bu yollarda. Saðcýlarý deðil... Saðcýlar hep saðcýydýlar ve hep öyle kaldýlar. Hiç deðiþmediler... Faþistler dün de faþisttiler, bugün de faþist... Milliyetçiler 1950'lerde ne idiyseler, þimdi de öyle... Saðcýyken solcu olan kimseyi tanýmadým ben... Ama solcuyken saðcý olanlarý say deseniz, o kadar çok ki, sayamam. 'Dönek' sözü saðcýlar için deðil, solcular için icat edildi zaten. Ýþte bunun için, bir zamanlar baðýmsýz, baðlantýsýz, üslerden arýnmýþ bir Kýbrýs isteyen solcularýn þimdi bir konfederasyona, hatta taksime nasýl razý olduklarý hiç þaþýrtmýyor beni... Solculuk bir gençlik heyecaný mý neydi buralarda... Yaþ ilerledikçe ve hayatýn o karanlýk dehlizlerine daldýkça, biraz da eski maddi sýkýntýlarý atlatýnca saf deðiþtirdiler... Amerika'ya küfrederken Amerikancý oldular... Ýngiltere'ye 'komplocu' diye yüklenirken, Ýngilizin koluna girdiler... 'Yankee go home' gitti, 'Yankee bize barýþ getir' geldi yerine... 60'lý yýllarýn solcularý rüyalarýnda görse bunlarý hayra yormazlardý. Bir gün Thomas Weston gelecek ve miting meydanýnda barýþýmýzý selamlayarak solcu hatiplerimize alkýþ tutacak! Ýngiliz Lordu David Hannay çözüm ve barýþ umudumuz olacak! Kýrk yýl önce bu kehanetlerde bulunsak deli çýkarýrlardý herhalde bizi... Saðýn dünyadaki bu bayraktarlarý mý bizim hizamýza geldi? Yoksa biz mi onlarýn hizasýna geldik? Dünya deðiþti, derler... Deðiþen ne? Ýletiþim teknolojisi falan mý? Eskiden uluslararasý tekeller yönetiyordu dünyayý da þimdi onlar yönetmiyor mu? Coca-Cola'nýn beli mi kýrýldý? Ford iflas mý etti? McDonald'sýn fýcýrýðý mý çýktý? Honda, Mercedes ve Ferrari battý mý? Paketlerin üstüne "Ýçersen ölürsün" diye yazýldýðý için sigara fabrikalarý mý kapandý? Snickers ve Mars çikolatalarý yemiyor mu artýk az geliþmiþ ülkelerin çocuklarý? Sony'nin ve Canon'un hükmü mü geçti? Versage, Armani ve Gucci de mi iflas bayraðýný çekti? Kýbrýslýtürk solcular, ilanýna karþý çýktýklarý KKTC'yi zamanla hazmetti... Hatta daha sonra seve seve onun hizmetine koþtular... Yüceltmeye çalýþtýlar onu... Bu devlette milletvekili oldular... Bakan da oldular, baþbakan da... Hepsinin sýraya girip Denktaþ'tan özür dilemesi gerekirdi aslýnda... Bu devlet Denktaþ'ýn onlara bir armaðanýydý çünkü... Zaman zaman faþist dedikleri ve zaman zaman da yeraltý döneminin kanlý cinayetlerinden sorumlu tuttuklarý Denktaþ'ýn... Denktaþ hiç deðiþmedi... Otuz yaþýnda neyse, þimdi doksanýna týrmanýrken de öyle... Aramýzda hala solcu olduðunu söyleyen ve bu konuda hararetli tartýþmalar yapanlar var daha, ama bu da yazlýk bir Che Guevara tiþörtünden farklý deðil... Kýbrýslýrum solu da sol deðil artýk... Onlar da deðiþtiler... Onlar da saðýn hizasýna geldiler... Saðcýlarla yaptýklarý ittifaklara bir kýlýf uydurdular her zaman... Birlik ve beraberlik dediler... Adada iki toplumun birliðine deðil, ulusal birliðe sarýldýlar. 1963'te tek baþlarýna ele geçirdikleri Kýbrýs Cumhuriyeti'ni, týpký saðcýlar gibi onlar da, bir daha Kýbrýslýtürklerle paylaþma fikrine sahip olmadýlar. Sol yok artýk Kýbrýs'ta... Sað var yalnýz... Solun kendi gitti, adý kaldý yadigar...

3 AFRÝKA dan mektup... YÜZÜMÜZE TÜKÜRSE, ÇÝÇEK SANIRIZ Merkezi Cezaevi'nde kaçak telefon ile kaçak uyuþturucu ele geçirilmiþ yine... Büyük bir olasýlýkla bugünkü günlük gazetelerimizin pek çoðunda resimli olarak baþ sayfada yer alacak bu haber... Ve sanki 'þoka uðradýk' diye bir hava da estirilecek... Mehmet Çangar'ýn cezaevinde eroin kaçakçýsý Ýsmet Felek'le, müdürün odasýnda yaptýðý görüþmeye þaþmayanlar buna 'çok' þaþacaklar... Cezaevine telefon ve uyuþturucuyu soktu diye tutuklanan gardiyana yüklenecekler... Önlem alýnmasýný talep edecekler... Ýsmet Felek'in sarayda ve üniversitelerimizde krallar gibi nasýl aðýrlandýðýný görmezlikten gelenler, þimdi aslan kesilecekler aslan... * Bu memleketin dingili koptuysa þimdi kopmadý... Çoktan koptu... Sorma gir haný yeni bir han deðil... Dingo'nun ahýrý da yeni bir ahýr deðil... Cemil Çiçek nüfusumuzla dalga geçince mi uyandýk? Köþecilerimiz bol bol nüfus yazýlarý döktürüyorlar bir kere daha... Bu yazýlar da yeni yazýlar deðil... Açýn bakýn arþivlere... Hele de bizim gazetenin arþivlerine... Yüz kere deðil... Bin kere yazdýk... Ama kraldan kralcý kesilenler burun kývýrdý... Denktaþ'a "Gelen de Türk, giden de Türk" diye yumurtladýðý için kýzanlar, çok geçmeden dize geldiler ve onlar da kendi felsefelerine göre bu nüfusa bir kýlýf uydurdular... Kimisi "sýnýfsal bakmak gerek meseleye" dedi... Kimisi 'Kýbrýslý milliyetçiliði'ni týrmandýrmakla suçladý bizi... Annan Planý referandumunda onlara "Yeni Kýbrýslýlar" diyenler de oldu. Sandýða atýlacak 'evet'in hatýrý için... Bu oylara yalnýz referandumda deðil, seçimlerde de ihtiyaçlarý vardý... Karadenizli, Çukurovalý veya Hataylý oy vermezse hiç sandýktan çýkarlar mýydý? Bu siyasi iradenin bir gün tam tersine dönebileceðini hesaplamadýlar hiç... Düþünün... Þimdi "Türkiye'ye baðlanalým" veya "Taksime evet mi, hayýr mý?" diye bir referandum yapýlsa halimiz ne olur? * Dövünüyoruz hep birlikte þimdi... Duvarlara vuruyoruz baþýmýzý... Yurdumuz bir bataklýða dönüþmüþ... Çeteler cirit atýyor ensemizde... Ýþadamý-mafya-siyasetçi üçgeni canýna okuyor milletin... Devlet denilen bu acayip çarkýn baþýna oturanlar hallerinden memnun... Cemil Çiçek suratýmýza tükürse çiçek sanýrlar... Ýþte nüfusu açýk artýrmaya çýkardýk diye bir de fýrça çekmiþ hepimize... Nerdesin ey halk... Nerde? ÝCAZETSÝZ GÜNLÜK GAZETE Özyalçýn-Uslucan Önce anlaþtý, bir gün sonra kaçtý Afrika (Özel)- Piyasaya yaklaþýk 3 milyon sterlin borç yaptýktan sonra, petrol þirketindeki hisselerini ortaðý Oðuz Özyalçýn'a devrederek adadan kaçan Erol Uslucan ile ilgili yeni gerçekler de ortaya çýktý ve hisse devir iþleminin 'tezgah' olabileceði yönündeki kuþkularý güçlendirdi. Edindiðimiz bilgiye göre 15 Ocak 2009 akþamý Continental Bank ofisinde borçlu avukatý Neþe Keskin ile Continental Bank Genel Müdürü ve Erol Uslucan ile bir pazarlýk yapýldý. Bu pazarlýkta Erol Uslucan ile kýzkardeþi Besime Usluer Akpetrol arazisindeki hisselerini Continental Bank'a satmayý kabul ettiler. Ve böylelikle bir anlaþmaya varýldý. Bu durumda Continental Bank, %50'si Dr. Charles Canver YDÜ'deki doktor ABD'de yasaklý (Afrika özel)- Edindiðimiz bilgiye göre Kýbrýs Türk Tabipler Odasý 6 Ekim 2010 tarihinde YDÜ Týp Fakültesi'nde görev yapan Dr. Charles C.Canver'in üyeliðini askýya aldý. Bu kararý Yakýn Doðu Rektörlüðüne, Saðlýk Bakanlýðý'na ve Dr.Charles Canver'in kendisine de ileten Tabipler Odasý önümüzdeki günlerde konuyla ilgili detaylý açýklama yapacak. MESLEKTEN MEN EDÝLDÝ Kýbrýs Türk Tabipler Odasý tarafýndan üyeliði askýya alýnan Dr.Charles Canver hakkýnda ABD'nin Massachusett eyaletinin Hekimler Cezaevinde kaçak telefon ve uyuþturucu n MERKEZÝ CEZAEVÝNE KAÇAK CEP TELEFONU VE UYUÞTURUCU SOKAN GARDÝYAN TUTUKLANDI Lefkoþa'daki Merkezi Cezaevi'nde görevli Fatih Aktaþ isimli gardiyan, "cezaevine uyuþturucu madde, yeþil reçeteye tabii hap ve cezaevine sokulmasý yasak olan cep telefonu soktuðu" gerekçesiyle tutuklandý. Dün Lefkoþa Kaza Mahkemesi Kýdemli Yargýç Fugen Ulutekin huzuruna çýkarýlan zanlý Aktaþ hakkýnda 1 günlük tutukluluk emri alýndý. Meseleyle ilgili tahkikat sorumlusu Polis Memuru Ýbrahim Atabek, mahkemeye verdiði yeminli þahadette, "5 Ekim'de cezaevinde yapýlan soruþturma kapsamýnda zanlýnýn Mart 2008 ile 2009 tarihleri arasýnda farklý tarihlerde cezaevine birçok kez uyuþturucu madde, yeþil reçeteye tabii hap ve cezaevine sokulmasý yasak olan cep telefonu soktuðunun tespit edildiðini" söyledi. Zanlý Aktaþ'ýn evinde önceki gün yapýlan aramada 2 adet canlý mermi bulunarak emare alýndýðýný belirten Atabek, meseleyle ilgili alýnacak ifadeler olduðunu ifade ederek zanlýnýn 1 gün tutukluluðunu istedi. Kýdemli Yargýç Fugen Ulutekin de tahkikatýn sürdüðünü göz önünde bulundurarak zanlýnýn poliste 1 gün tutuklu kalmasýný emretti. "5 GR. HÝNTKENEVÝRÝ, 3 CEP TELEFONU, 30 HAP" Öte yandan Polis Basýn Bülteni'nde konuyla ilgili verilen bilgide "önceki gün, Lefkoþa'da, Merkezi Cezaevinde görevli F.A.'nýn (E-29) ikametgahýnda yapýlan aramda, 2 adet canlý mermi ipoteðinde olan arazinin %50'sini daha alarak mülkiyetin tamamýna sahip olacaktý. Ertesi günü Tapu Dairesi'ne giderek devir iþlemlerini de yapmayý kararlaþtýrdýlar... Ancak bu gerçekleþmedi. Erol Uslucan ertesi günü kiralýk arabayla güneye ve oradan da yurtdýþýna kaçtý. DAÝRE VE DÜKKAN Bu arada Erol Uslucan'ýn kaçýþýndan sonra bir önemli iþlem daha yarýda kaldý. Daha önce Oðuz Özyalçýn'dan bir daire ile bir dükkan satýn almýþ olan Erol Uslucan, Özyalçýn'a bunlarla ilgili ödemesi gereken son taksiti ödemedi. Böylelikle koçaný alamadý ve o daire ile dükkan da Özyalçýn'a kaldý. Kurulu, 24 Ocak 2007 tarihinde disiplin soruþturmasý baþlatmýþ ve mesleðini icra etmekten men edilmiþti. Dr. Charles C. Canver daha sonra istifa etmiþ ve istifasý Hekimler Kurulu tarafýndan kabul edilmiþti. Kurul tarafýndan yapýlan açýklamada, istifanýn da bir disiplin hareketi olduðu ve Dr.Charles Canver'in ilelebet meslekten el çektirildiði belirtilmiþti yýlýnda Kayseri Üniversitesi'nden mezun olan Dr. Canver bir daha Massachusett eyaletinde doktorluk yapmadý. Massachusett Hekimler Kurulu 1894 yýlýndan beri faaliyetlerini sürdürüyor. Halen 30 binden fazla doktor üyesi bulunmaktadýr. bulunarak emare olarak alýndýðý, meseleyle ilgili olarak yapýlan ileri soruþturmada, zanlýnýn 2008 Mart ayý ve 2009 yýllarý arasýnda Merkezi Cezaevinde tutuklu bulunan bir mahkuma, para karþýlýðý toplam 5 gr. aðýrlýðýnda hintkeneviri türü uyuþturucu madde, 3 cep telefonu ve yeþil reçeteye tabii 30 hap tedarik ettiði tespit edildiði" kaydedildi. ex istence elvan12@mail.ru Elvan Levent BELÝRSÝZLÝÐÝN DAYANILMAZ SEVÝNCÝ Hayatý dayanýlabilir kýlan tek þeyin sürekli ve dayanýlmaz bir belirsizlik, gelecekte ne olacaðýný bilmemenin olduðunu, söylüyordu Amerikalý yazar Ursula Le Guin. Ve bana kalýrsa tamamen haklýydý. Çünkü belirsizlik ve gelecekte ne olacaðýný bilmemek umudu besleyen iki þeydi. Örneðin Kýbrýs sorununun hiçbir zaman çözülmeyeceðini, adadaki sýnýrlarýn hiçbir zaman kalkmayacaðýný þimdi kesin olarak bildiðiniz düþünün. O zaman çýkýp, 'umutlu' olduðunuzu söylemeniz mümkün olmayacaktý, deðil mi? Dahasý, zaten umutlu olmayacaktýnýz. Belirsizlik, ne olacaðýný bilmemek, herþeyin iyi olabileceði ihtimalini de doðuruyordu yani. Elbette, sezgilerimiz ve mantýðýmýzla tahmin yürütebilirdik. Hatta bazen kendimizi o kadar kaptýrýrdýk ki, oturup, yarýn ne yapacaðýmýzla ilgili bir düzine plan bile yapardýk. Ama buna raðmen asla emin olamazdýk. Ve emin olamamak, bizi umutsuzluða sürüklerdi. Bu açýdan baktýðýmda, bizi ayný þeyin hem mutlu, hem de ayný zamanda mutsuz etmesi garip olduðu kadar ilginç görünüyordu gözüme. Çünkü, geleceði merak edip durmaktan ve belirsizlikten yakýnmaktan hiç vazgeçmiyorduk. Örneðin çaðdaþ sanatla ilgili bugün bir fikir yürütemeyeceðimizi, sanatýn bugün hangi aþamada olduðunu gerçek anlamda ancak bir elli yýl sonra kavrayabileceðimizi savunan sanatçýlarýn sayýsý hiç de az deðildi. Bununla birlikte, týpký Maleviç gibi, sergide asýlý duran resme bakan izleyicisini, hemen o anda sanatýna dahil etme çabasý içinde olan ressamlarýn sayýsý da az deðildi hiç. Yani, uçsuz bucaksýz karlý bir orman ve üzerinde parlayan güneþin resmedildiði bir peyzaja bakarken, o soðuk karlý havanýn nasýl da boðazýnýzý yakarak ciðerlerinize ulaþtýðýný hissetmeniz, bir anlamda ressamla sanat yoluyla kurduðunuz iletiþimdi aslýnda. Týpký bir romaný okurken kendinizden birþeyler bulmanýz veya, bir film izlerken anlatýlan hikayenin kahramanlardan biri olduðunuz hissine kapýlmanýz gibi. Karþýmýzda duran sanatýn etkisini hissedebilmemiz için bir elli yýl beklememiz gerekmiyordu elbette. Ancak sanatýn içinde bulunduðumuz çað üzerindeki etkisini veya yaþadýðýmýz çaðýn sanata nasýl bir yön verdiðini belki de gerçek anlamda idrak edebilmemiz için yarým asýr geçmesi gerekecekti. Elli deðil, bundan yirmi yýl önce bile çekilmiþ fotoðraflarýn üzerimizde býraktýklarý etki, bana kalýrsa bugünkü fotoðraflardan çok daha güçlüydü örneðin. Çünkü o yýllarda, fotoðrafýn üzerinde deðiþiklik yapýlmasýný saðlayan bilgisayar programlarý yoktu veya henüz yeterince geliþmemiþtiler. Dolayýsýyla, fotoðraftaki resim, estetik kavramlarýnýn ötesinde, dondurulmuþ bir gerçekliði de yansýtýyordu ayný zamanda. Oysa bugün baktýðýmýz fotoðraflarýn birçoðu bizi aldatýyordu. Daha da kötüsü, hangisinin gerçek, hangisinin üzerinde oynanmýþ bir 'gerçek' olduðunu kestirmek her zaman o kadar da kolay deðildi. Bir fotoðraf karesine istediðiniz her türlü 'gerçeði' yerleþtirebilirdiniz. Yani artýk, gerçeklik fotoðrafý deðil, fotoðraf gerçekliði yaratýyordu. Ben buna, sanattaki estetik kaygýlarýn bizi sahte bir gerçekliðe sürükledikleri gözüyle bakýyordum. Daha da kötüsü, fotoðraf bu þekliyle 'suç'a da hizmet eder bir hale gelmiþti. Ve sanatýn toplumsal deðerlerle iliþkisi gittikçe daha da kaygý verici bir hal alýyordu bana göre. Sonuç olarak, bizi 'mükemmel'e götürmesi için bindiðimiz aracýn adý 'teknoloji'yse eðer, yarý yolda, aþýrý süratten direksiyon hakimiyetimizi kaybedeceðimizden endiþe ediyordum ben.

4 ALAKAYA DÝRÝFÝL Kefenin cebi yok demeyin dostlar Yaþamak pahalý ölmek pahalý Beyaz þehirde zamlandý arsalar Ýyisi mi bir kelepir bulmalý Kalay MARAZINI RUMLAR ÇEKSÝN, BÝZE NE Jenifer Lopez gelecekti, Rumlar engelledi, gelmedi. Rihanna gelecekti, Rumlar alttan girdi üstten çýktý, engelledi, o da gelmedi. Son olarak da Julio Iglesias gelmekten vazgeçti. Tümünde de Amerika'da yaþayan Yunanlýlarla Rumlarýn internet üzerinden sürdürdükleri mücadele etkili oldu. Kýbrýs'ta yaþayan Rumlar için için kýzýyorlardýr buna. Çünkü aslýnda dünya çapýnda bu mega starlarýn gelip konser vereceði otellerin müdavimleri onlardýr. Iglesias gelmekten vazgeçecekse, bunun marazýný kumarhaneleri dolduran Rumlar çeksin. Bize ne... Bize Arda yeter... Kalaycý Ali OSMAN Periyodik aliosmanus@yahoo.com BÝRE YÜZ... Cemil Çiçek geçen gün, buradaki eðitim sisteminin de sonunu getirmek, Kýbrýslýya ait ne varsa tedrici olarak ortadan kaldýrmak için buradaydý. TED Koleji'nin açýlýþýný yapacaktý... Makaslarý kaptýlar ve kurdelenin karþýsýna geçtiler... TED Koleji'ni açtýlar... Mesele bu deðil... Mesele, kendi tükeniþimizi kahkahalar atarak, alkýþlayarak ve de törenlerle yeyip içip kutlamamýzdýr... Ýþgalcimize "Arif Hoca'nýn dediðinden" diyemediðimiz için daha çok hakaretler duyacaðýz... Mayýs Radyo'yu dinledim Çarþamba günü... Konu okullardý ve konuklar da öðretmenler... Girne bölgesinde bir okuldan söz edildi... Yanýlmýyorsam 420 öðrencisi varmýþ... Okulun hocasý, "ana baba Kýbrýslý tek bir öðrenci yok" dedi... Anasý veya babasý Kýbrýslý, ya da eskiden gelip de burada vatandaþ olan ana-baba Türkiyeli, bir baþka deyiþle KKTC'li sadece 10 öðrenci varmýþ... Geriye kalanlarý söylemedi... Onlar da Kýbrýs'ýn kuzeyine gelip yerleþen TC'lilerin çocuklarý olmalý... Baþka türlü de olamaz yani... KTÖS çocuklarýn nereden gelirlerse gelsinler, ne olurlarsa olsunlar, okullu olmalarýný savunuyor... Ancak, eline kimliði alan, dengini sýrtýna vuran kapaðý buraya atýyor... Her köþe baþýnda þu anda bunlara rastlamak mümkün... Okullar yetersiz, sýnýflar haddinden fazla dolu... Öðretmenler yetiþemiyor... Büyük bir keþmekeþ yaþanýyor... Buraya göçün arkasý kesilmediði takdirde, bu çocuklar okullu olsa ne, olmasa ne Yýl Parký'ndaydým... Meraktan aslýnda, bir banka oturdum ve etrafý seyretmeye baþladým... Yanýmdaki banka 4 kiþi oturdu... Üçü kadýn, biri erkek... Kardeþ miydiler, akraba mý bilemem... Kadýnlarýn baþlarý örtülüydü... Yanýmdaki banka oturmaya gelirken diðerlerine göre daha zayýf olan kýz dikkatimi çekmiþti... Baþý örtülü, uzun bir etek giyiyordu... Ayaðýndaki ayakkabýlar ince uzun topukluydu... Ve çoraplarý da "erkek çorabý"ydý! Yürürken ayakkabýlarýn acemisi olduðu belliydi... Aslýnda ne zaman düþecek diye de merak ediyordum... Bir ara gülmeye baþladýlar... Gözüm baþka tarafta ama kulaklarým onlardaydý... Kadýnlardan biri birþey söyledi ama ne dediðini duymadým... Topuklu ayakkabý giyen kýzýn sesi daha yüksekti... -Ben de ona, burayý biz kurtardýk derim, dedi... Þehit vermesek burasý Türk olur muydu? Cemil Çiçek merak etmiþ... Karþýsýna tespih tanesi gibi dizmiþ bizimkileri titretiyor... "Nüfusunuz kaç? 300 bin mi, 1 milyon mu?" Ona biz cevabý verelim öyleyse... Çünkü iþbirlikçilerin verecekleri cevap "ýh mýh"tan öte olamaz... Ah be buba... Çiçek misin, böcek misin? Bizim nüfusumuzun 64 bin civarýnda olduðunu söylüyor Kýbrýs Cumhuriyeti makamlarý, da sizin buraya gönderdiklerinizin hesabýný kimse tutamýyor... Bizden bir gittiðinde sizden yerine yüz geliyor da ondan... CTP'den eylem ve dava baþvurusu n SARAY OTEL'ÝN KÝRALANMASINA TEPKÝ AMACIYLA VAKIFLAR'A SÝYAH ÇELENK BIRAKILDI n EMEKLÝLÝK VE VERGÝ YASALARININ ÝPTALÝ KONUSUNDA ANAYASA MAHKEMESÝ'NE BAÞVURULDU Cumhuriyetçi Türk Partisi - Birleþik Güçler (CTP - BG), dün, "Saray Otel'in kiralanarak çalýþanlarýnýn kapý önüne konmasýný" düzenlediði eylemle protesto etti, ardýndan yeni emeklilik ve vergi yasalarýnýn iptali için Anayasa Mahkemesi'ne baþvurdu. CTP-BG Genel Baþkaný Ferdi Sabit baþkanlýðýnda milletvekilleri, ilçe yetkilileri ve partililerden oluþan yaklaþýk 100 kiþilik bir grup "Haçanabir; Gýmýldan, Kendine ve Memleketine Sahip Çýk" yazýlý bir pankartla parti genel merkezinden hareket ederek saat 10.40'da Vakýflar Genel Müdürlüðü önüne geldiler. Genel baþkan Soyer'in Saray Otel'in kiralanmasý kararýný protesto etmek amacýyla getirilen siyah çelengi genel müdürlük kapýsýna býrakmasýnýn ardýndan CTP'liler, emeklilik ve vergi yasalarýnýn iptali için dava dosyalamak amacýyla yürüyerek mahkemeye gittiler. CTP - BG Genel Baþkaný Soyer, burada parti avukatý Ezer Özsoy aracýlýðýyla, "Emeklilik (Deðiþiklik) Yasasý ve Gelir Vergisi (Deðiþiklik No:2) Yasasý'nýn iptali için Anayasa Mahkemesi'ne Cumhuriyet Meclisi aleyhine dava dosyaladý. Dava dosyasý Yüksek Mahkeme Mukayyitlik Amiri Belgin Pelit'e takdim edildi. Belgin Pelit, davayla ilgili gerekli yasal süreci baþlatacaðýný söyledi. SOYER CTP - BG Genel Baþkaný Ferdi Sabit Soyer mahkeme avlusunda basýna yaptýðý açýklamada, bugün, "hükümetin özelleþtirme yanýnda, çalýþanlarýn ve emeklilerin yaþam düzeyini düþürmeye yönelik adýmlarýný" protesto etmek için "Haçanabir; Gýmýldan, Kendine ve Memleketine Sahip Çýk" sloganý altýnda bir eylem gerçekleþtirdiklerini söyledi. "Özelleþtirme" adý altýnda Saray Otel'in "sudan ucuz, yaðma Hasan'ýn böreði" ayda 5 bin Euro'ya, otelin casinosunun da 3 ay önce yine ayný firmaya ayda 19 bin Euro'ya kiralandýðýný kaydeden Soyer, "Yani Saray Otel ve casinosu ayda 20 bin Euro'ya peþkeþ çekilmiþtir. Bu tam bir yaðmadýr, kamu mallarýnýn bu þekilde elden çýkarýlmasýný þiddetle protesto ediyoruz" dedi. YASALAR Eylül ayýnda yürürlüðe giren Emeklilik (Deðiþiklik) Yasasý, emekli maaþlarýna da vergi getirirken, Gelir Vergisi (Deðiþiklik No:2) Yasasý'yla çalýþanlarýn vergi muafiyet oranlarý deðiþtirilmiþti. Yapýlan deðiþiklikle, çalýþanlarýn bir asgari ücret ve yüzde 17 olan vergi muafiyeti, "bir asgari ücret ve yüzde 10" olmuþ; emeklilere ise 2 asgari ücret ve yüzde 10 muafiyeti getirilmiþti. Ýlgili emeklilik yasasý, bu oranlarýn üzerindeki emekli maaþlarýndan vergi alýnmasýný öngörüyor. Sessizliðin Sesi Mehmet Levent mlevent10@yahoo.com.tr GENE DALGA GEÇÝYORLAR Alýþtýlar... Oyun haline getirdiler sanki... Her fýrsatta bizimle dalga geçmeden duramýyorlar! Önce Erdoðan geçti dalgasýný. Ýrsen Küçük'e televizyon ekranlarýnda, yani tüm Türkiye halkýnýn önünde "Maaþýn kaç?" diye sordu! "8 bin" yanýtýný alýnca da, "Baþbakan 8, müdür 42 bin, olmaz öyle þey" diyerek KKTC'de kamuda çalýþan müdürlerin 42 bin lira maaþ aldýðýný belirtip, zaten Kýbrýslýtürklere yüklenmek için beþ para peyi olan Türkiye halkýný KKTC'ye karþý kýþkýrttý! Bu kýþkýrtma, "Anavatan" Türkiye ile KKTC'nin arasýný açmaya yönelik müfsidane yayýna girdiði halde, bu konuda çok hassas olduðu bilinen ve kýlý kýrk yaran KKTC Baþsavcýlýðý kýlýný bile kýpýrdatmadý! Her neyse... O dalga gerilerde kaldý þimdi. Ama yeri geldikçe, onurumuzu zedeleyen acý bir hatýra olarak kanayacak içimizde. Derken, Türkiye'nin son ekonomik paketini KKTC'ye dayatan Cemil Çiçek girdi bir kez daha sýraya. Cemil Çiçek deyince sizin aklýnýza ne gelir bilmem. Benim kulaklarým çýnlamaya baþlar hemen. "Beslemesiniz..." "Kýçýnýzý kýpýrdatmýyorsunuz." "Havuzlu villalarda yaþýyorsunuz..." "Süper lüks arabalarda geziyorsunuz..." Aslý astarý olmayan... Daha bir sürü ipe sapa gelmez yalan dolan... Hakaretin, aþaðýlamanýn bini bir para... Þimdi de karþýmýza oturmuþ dalgasýný geçiyor bizimle. "Nüfusunuz kaç?" diyor, "250 bin mi, 270 bin mi, 300 bin mi, yoksa açýk artýrmaya çýkmýþ gibi 1 milyon mu?" Düþünebilir misiniz? Adam Kýbrýs Ýþlerinden Sorumlu Devlet Bakaný. Ýlk bilmesi gereken þey, KKTC'nin nüfusu. Ama bilmiyor! Þimdi diyeceksiniz ki, bizim baþbakanýmýz bile bilmiyorsa, Cemil Çiçek'in bilmemesine neden kýzýyorsunuz? Haklýsýnýz... Ama mesele o deðil... Ortada nüfus sayýmýna dayalý bir veri olmadýðý halde, nüfusumuzun neredeyse 1 milyona dayandýðýný, Cemil Çiçek de, Ýrsen Küçük de pekâlâ tahmin edebilmektedirler. Bu nüfusun ancak 80 bin civarý Kýbrýslýtürk, geriye kalanlar ise, sormagir hanýna çevirdiðiniz yurdumuza, kontrolsuz olarak pompalamaya devam ettiðiniz TC kökenlilerdir. Ama bunlarýn sayýsýný tahmini olarak dile getirmek bile iþinize gelmiyor deðil mi? Sanki bilmiyormuþ gibi davranýp, "Nüfusunuz kaç?" diye bizimle dalga geçmek daha eðlenceli mi oluyor yoksa? Bizim buralarda halk aðzýyla buna ne derler biliyor musunuz? "D.þþ.k maytabýna almak" derler! Nüfusumuz kaç ha? Bizimki belli Cemil bey. Sen sizinkinden bahset. Bize sorma. Kaç göndersiysen o kadardýr!

5 8 Ekim 2010 Cuma 5 Þaziye nin Görüþü: Yan tarafta bir hesap çýkardým ve emeklilerin ödemesi gereken vergi miktarýný saptadým. Adil deðil diyenin alnýný karýþlarým. * Cumhuriyet Meclisi'ne yeni bir bina yapýlacakmýþ. - Meclis yeni yerine taþýndýktan ve bina boþaldýktan sonra emekli cumhurbaþkaný ve emekli Meclis Baþkanlarýna tahsis edilmesinde büyük yarar var. Pencereden karþýya bakar bakar iç çekerler. * Cemil Çiçek "cenazeyi kaldýrmaya çalýþýyoruz" demiþ. - Daha ne kadar açýk konuþsun Öldünüz be, öldünüz *Basýnda, etlerin saðlýksýz olduðuna dair çýkan haberler tüketicileri güneye yöneltmiþ. - "Etlerin saðlýksýz olduðu" bahane Asýl neden, yarý yarýya ucuz olan fiyatlardýr kasap kardeþ. *Maliye Bakaný Tatar, futbola katkýnýn ayný þekilde devam edeceðini söylemiþ. - Ah ah Gitti emeklinin paralar Yol, su, elektrik, ilaç ve doktor olarak geri dönmesini beklerken yine havaya uçtu paracýklar *Naimoðlularý, devlete 92 kuruþa sattýðý sütü 84 kuruþa geri alan üreticiler olduðunu açýklamýþ.. - Sizin anlayacaðýnýz bu devlet Nasrettin Hoca hesabý ile idare ediliyor Ýflaslarýn ve batýklarýn nedeni bu Cumhuriyet Meclisi'ne yeni bir bina yapýlmasýna karar verildi. Bence sendikalar derhal ayaða kalkmalý ve bu karara karþý çýkmalý. Çünkü Meclis Binasý'nýn Dikmen çöplüðünün batýsýndaki bir yere yapýlmasý hesaplanýyor. Bu ince hesabýn ardýnda yatan gerçek; meclisi gözlerden ýrak bir yere yapmak ve bu nedenle meclis önünde yapýlan eylemlerden halký habersiz býrakmak. Erdoðan Baybars BÖYLE BÝR ANDI ebaybars@yahoo.com EMEKLÝLER ÇANGAR'I ÖRNEK ALMALI Bu, nasýl hesap? Bu, nasýl pazarlýk? Bu, nasýl anlaþma? Ve bu, nasýl devlet? Ýþ adamý Çangar'ýn devlete tam 3 trilyon 981 milyar lira vergi borcu vardý 3 trilyon 981 milyar Rakamý duyunca benim dudaklarým uçukladý. Ve ister istemez, yukarýdaki sorulara yanýt aramak zorunda kaldým. Çünkü.. Çangar bu borcuna karþýlýk devlete sadece 586 milyar ödemiþ ve hesabý kapatmýþtý. E þimdi siz de; "bu nasýl bir hesap?" diye afallamaz mýsýnýz? "Bu nasýl bir anlaþma" diye þaþýrmaz mýsýnýz? 4 trilyona yakýn alacaðýna karþýlýk, sadece 586 milyarý kabul eden devlete bu nasýl devlet diye kuþku ile bakmaz mýsýnýz? Ben baktým. Ve bütün samimiyetimle söylüyorum ki; bu devletin mutlaka aklýndan zoru vardýr. Olmasa böyle davranýr mý? Olaya ne taraftan baksanýz ters bir görüntü çýkýyor karþýnýza. Olaya ne taraftan bakarsanýz, yapýlan uygulama aklýnýza yatmýyor. Hade sýký bir pazarlýk yaptýlar diyelim 3 trilyon 981 milyarý, 3 trilyon 500 milyar yapsalar Hatta 3 trilyon yapsalar, yine anlarým. "Yuvarlak rakam yaptýlar anlaþtýlar" derim. Böyle bir durumda bile, "babanýn malýný mý baðýþlýyorsun" diye sorarým o müdüre? Ama ortada duran rakamýn yuvarlaklýkla da bir ilgisi yok. Üstelik devlet yuvarlak rakamlarý hiç sevmez. Ben devletin çýkardýðý hiçbir hesapta, yuvarlak bir rakam görmedim daha 586 milyar? Neleri topladýlar, neleri çýkardýklar, kaç ile çarpýp, kaç ile böldüler de bu rakamý buldular Ýzahý mümkün deðil. Doðrusunu söylemek gerekirse "salla gitsin" bir rakam bu! Bu olayla ilgili olarak Çangar'ý kutlamak isterim. Çok büyük bir performans göstererek, alýn teri ile kazandýðý parayý devlete kaptýrmadýðý için. Ýþte bu nedenle emekliler de Çangar'ý örnek almalýlar. Ýþte hesap ortada. Eðer Çangar, 4 trilyonluk vergi yerine, 600 milyar veriyorsa, bir emekli de 400 lira yerine en çok 60 kuruþ ödemeli. Fotoðraf: Erdoðan BAYBARS Memurlara kýymayýn efendiler Saat 15.30'a kadar nasýl aç kalacaklar? Baflýnýn Köþesi Dr.Dolgun Dalgýçoðlu dolgun2002@yahoo.com BÝR SERGÝ HÝKAYESÝ (2) ÝSTANBUL-Kýbrýs'taki arkadaþlarým, "Çok uzak, gidip gelemiyoruz" diyorlar ve sýrf bu yüzden Omorfo ve Maðusa'da yaþayan dostlar, akrabalar, yýlda bir kere bile görüþemiyorlar. Askerde iken bulunduðum Akdoðan köyünde, fýrsat bulduðum her aný deðerlendirerek civardaki köylere, kasabalara 1974 sonrasý, nereleri "fethetmiþiz breh" diyerek "göðsümü gere gere" gezmeme arkadaþlarým "delisin" diyorlardý. Oysa ki hem insanýn zamaný kýsa, hem de yapacak þeyi çok. Ýstanbul'dan Eskiþehir'e tam 344 km. Maðusa-Lefkoþa arasýný üç kere gidip dönmek kadar yani. Kýsa bir süreliðine gidip döneceðim için yorgunluðun çok olacaðýný biliyordum. Yine de gittim çünkü amaç vardý Kýbrýs'ta izolasyonlarýn olduðu dönemlerde bile sanat vardý. Dikkat ederseniz Kýbrýs'ýn kuzeyindeki, "Türkiye tv kanallarýnýn" bile, araya koyduklarý müziklerin çoðu, kapalý dediðimiz dönemlerde Kýbrýslýlar tarafýndan bestelenmiþtir, mesela Dillirga Þarkýlar gibi resim sanatçýlarýmýz, spor çalýþanlarýmýz, yazarlarýmýz ve karikatür ustalarýmýz Ýþlerini, standartlarýn üzerine çýkarak yaptýlar ve Türkiye'deki "birilerinin" ýsrarla "iþe yaramaz" dedikleri bizler, dünyadaki yerimizi onlara raðmen her alanda aldýk. Bakmayýn izole edildik diyenlere, onlar da gerçeði gayet iyi biliyorlar ama böyle söylemeleri gerektiði içindir, tüm laflarý. "Davul" adlý mizah gazetesi ( ) ile baþlayan Kýbrýs Türk karikatür macerasý yýllarý arasýnda "Yenileþme Dönemine" girmiþ 1980 sonrasýnda da atýlým yapmýþ ve Musa Kayra'nýn öncülüðünde evrensel boyuta taþýnmýþtýr yýlýna kadar uluslararasý bireysel baþarýlar kazanan karikatürcülerimiz 25 Ocak 1986 yýlýnda Kýbrýs Türk Karikatürcüler Derneði'ni kurarak (kuranlar Serhan Gazioðlu, Alper Susuzlu, Hüseyin Çakmak, Mehmet Ulubatlý, Musa Kayra ve Cemal Tunceri) birlikte hareket etmeye baþlarlar. Ve kýsa bir süre sonra da (1988) -izole altýnda denilen bu adada- tüm Kýbrýslý karikatürcüler adýna FECO (Avrupa Karikatürcü Örgütleri Federasyonu) üyeliðine kabul edilerek FECO-CYPRUS adýyla etkinliðini sürdürmektedir. Kýsa bir bilgiydi bu verdiðim karikatürcülerimizin aldýklarý yol hakkýnda ve bugün dünyanýn birçok ülkesinde hem etkinliklerde varlar, hem de yarýþmalarýnda ödül kazanýyorlar ülkeleri Kýbrýs adýna. Eskiþehir'de düzenlenen bu sergi, 1. Uluslararasý Aysergi PULYA Karikatür Buluþmasý 2008'deki etkinliðe katýlan Anadolu Üniversitesi Karikatür Sanatýný Araþtýrma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Atila ÖZER ile kurulan yakýnlýðýn bir sonucu. Sergi açýlýþýna ilgi iyiydi, ancak en güzeli Eskiþehir'de okuyan Kýbrýslýtürk öðrencilerin gitarlarý ile gelip orada katýlanlara mini Kýbrýs þarkýlarý eþliðinde konser vermeleriydi. Gerisi teferruat... Sergilenen karikatürlerden bahsetmeye gerek yok, ancak þunu söyleyebilir ki genelinde Kýbrýs'ýn bölünmüþlüðü, itilmiþliði ve mücadelesi vardý. Eskiþehir'e doðru yolda giderken ne ile karþýlaþacaðýmý bilmiyordum. Çaðdaþ bir kent mi yoksa 1920'lerde kalmýþ tipik Osmanlý þehri mi, tam bilmiyordum. Belki de arabesk yapýlarla çirkinleþtirilmiþ olabilirdi. Yarýn anlatýrým

6 Cuma dan Cuma ya Ülker Fahri Avrupa Birliði çatýsý altýnda, emek-sermaye uzlaþýsý sonucu hayata geçirilen devletin ekonomiden çekilerek, iþletmelerin özelleþtirilmesi projesine inanan birisi olsam da... Kendi ülkemde yaþananlara baktýðýmda kabullenemiyorum demek zorundayým. Doðrudur... Bizim ülkemizde 1974 sonrasý kurulan devlete ait KÝT ler (KTHY, Turizm Ýþlermeleri, Sanayi Holding, Cypruvex, Eti, vb) ve diðer kurumlar (Ercan Havaalaný, Limanlar, Elektrik, Telefon, vb) ne yazýk ki, bir yandan, hükümetler tarafýndan yönetimlerine atanan iþin erbabý olmayan kadrolarýn yanlýþ uygulamalarý ve partili yandaþlara iþ yaratma uðruna þiþirilen kadrolar, diðer yandan sendikalarýn karþýlanmasý imkansýz talepleri sonucu batma noktasýna getirilmiþtir. Bizim siyasi partilerimiz kusur kimde kavgasý içinde birbirlerini yeye-dursunlar, halka ait deðerler bir bir elimizden gidiyor. Önce, Sanayi Holding e ait fabrikalar gitti birer birer... Onlarý, KTTÝ ne ait oteller izledi, Salamis Bay, Mare Monte, Mimoza, Dorana... Arkalarýndan, Kýbrýs Türk Hava Yollarý uçamaz hale geldi ve battý... Sýrada... Göz dikilen, ekonomik getirisi çok daha yüksek olan Ercan hava alaný, limanlar, elektrik ve telefon iþletmeleri var. Ve... Ansýzýn, Türkiye ve KKTC nin Bakan ve yetkilileri ile meslek odalarýndan oluþacaðý söylenen KKTC Yabancý Yatýrým Danýþma Konseyi diye bir kuruluþtan söz ÖZELLEÞTÝRME DEÐÝL TÜRKÝYE'LÝLEÞTÝRME ediliyor. Tc. Kýbrýs Ýþlerinden Sorumlu Bakan Sn Cemil Çiçek, Türkiyeli iþadamlarý ile ülkemize geliyor ve KKTC hükümeti ile bir toplantý düzenliyor. Bu toplantýda Kýbrýslý iþ adamlarý ve meslek örgütlerinin temsilcileri yok, çünkü davetli deðiller. Üstelik, bu konseyde güya bizim Ticaret Odasý ile Sanayi Odasý da yer alacakmýþ! Neymiþ... Kýbrýslý lar iþ yapmayý bilmezmiþ, bilmeyen Kýbrýslý lara, bilen Türkiyeli ler iþ nasýl yapýlýr öðreteceklermiþ. Sýralýyorlar, yapýlacaklarý... Kamu reformu, þeffaf ihale sistemi, YAGA nýn etkinliðinin artýrýlmasý, rekabet koþullarýnýn saðlanmasý, TC- KKTC firmalarýnýn iþbirliðinin artýrýlmasý vb. yanýnda bakýn baþka neler var, telekomünikasyon hizmetleri, enerji üretimi ve daðýtýmý, havaalaný iþletmesi, havayolu ve denizyolu ulaþtýrmasý gibi alanlarda süratle özelleþtirmeye gidilmesi. Anladýnýz mý, Sn. Cemil Çiçek in, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliði Baþkaný ve iþadamlarýný yanýna alarak Kýbrýs a gelmesinin esas nedenini? Hazýrlanýn... Yakýnda, Ercan havaalaný, limanlar, elektrik ve telefon iþletmelerimiz, iþ bilmeyen Kýbrýslý lar çalýþtýrmayý bilmediklerinden, hükümet tarafýndan, özelleþtirme adý altýnda ihale ye çýkarýlacak ve iþ bilen Türkiyeli ler tarafýndan devralýnacak. Tabii... Her zamanký gibi, Kýbrýslý lar olup biteni fark edene kadar atý alan üsküdarý geçecek ve arkalarýndan nal toplayacaklardýr. Hiç sormuyoruz... Yahu... Madem bu ülkeyi çok seviyorlar, neden Türkiye nin devasa þirketleri Dere yataklarý geniþletiliyor Lefkoþa Türk Belediyesi (LTB), dere yataklarýný derinleþtirilme ve geniþletilme projesi kapsamýnda baþlattýðý çalýþmalarý sürdürüyor. LTB'den verilen bilgiye göre, iki ayda tamamlanmasý planlanan, Taþkýnköy ve Göçmenköy halkýný rahatlatmasý ve olasý su baskýnlarýna karþý önlem alýnmasýný hedefleyen projeyle ilgili yürütülen çalýþmalarý, LTB Baþkaný Cemal Bulutoðlularý, belediye teknik ekipleri ve ihaleyi alýp çalýþmalarý sürdüren firma yetkilileri ile birlikte yerinde inceledi. Cemal Bulutoðlularý incelemeler sýrasýnda yaptýðý açýklamada, daha önceki dönemlerde dere yataklarýnýn deðiþtirilmesinden dolayý büyük sýkýntýlar yaþandýðýný, þu an yürüttükleri çalýþmalarýn haritalarda mevcut olan dere yataklarý doðrultusunda yapýldýðýný söyledi. Geçen kýþ yaþanan sel felaketlerinden sonra tedbir alýnmasýnýn þart olduðunu, "bu tedbirleri hükümet yerine kendilerinin aldýðýný" kaydeden Bulutoðlularý, projenin maliyetinin 1.2 milyon TL olduðunu ve tümünün belediye kaynaklarýndan finanse edileceðini vurguladý. Cemal Bulutoðlularý, çalýþmalar kapsamýnda halkýn rahatlýkla yürüyebilmesi için dere kenarlarýna yürüyüþ yollarý da yapýlacaðý ve etrafýnýn yeþillendirileceðini dile getirdi. Projeyle ilgili çýkýlan ihaleyi kazanan þirketin Kahveci Ýnþaat olduðunu söyleyen Bulutoðlularý, þirketin uygun fiyat verdiðini ve kýþ gelmeden projeyi tamamlayacaðýný belirtti. Baþkan Bulutoðlularý, incelemeleri sýrasýnda, ihaleyi yürüten firma yetkililerinden Lefkoþa Dr. Burhan Nalbantoðlu Devlet Hastanesi ve civarýnda yaþanan sel baskýnýnýn bir daha yaþanmamasý için yapýlmasý gereken çalýþmalarla ilgili bilgi aldý. bu ülkede üretim e ve istihdam a dönük yatýrým yapmýyorlar da... Nüfusu 75 milyonu aþan, 81 vilayete yayýlmýþ koskoca Türkiye dururken... Sadece... Bankalarý, sigorta þirketleri, üniversiteleri, kolejleri ve otelleri ile kumarhaneleri geliyor. Oysa... Bu ülkede banka mý yok, yoksa sigorta þirketi, üniversite, kolej, otel ve kumarhane... Olay gayet basittir... Banka ve sigorta geliyor, yatýrým yapmadan, kira ile bina tutuyor, her tarafta þubeler açýyor ve parayý toplayýp götürüyor. Üniversiteler ve kolej geliyor, devlet arazi tahsis ediyor, Tc Kalkýnma Bankasý krediyi veriyor ve bizim üniversiteler her yýl azalan öðrenci sayýsý ile çöküþe doðru hýzla yol alýyor. Ülkemizin en güzel sahilleri otel yatýrýmý için beleþe tahsis ediliyor, yine Tc Kalkýnma Bankasý milyonlarý veriyor, devasa tesisler ortaya çýkýyor. Yol, su ve elektrik devlet tarafýndan götürülüyor. Sonuç... Ýsteyen gidip bakabilir, bu iþyerlerinde sadece çalýþanlar deðil, ihtiyaç duyulan her türlü malzeme, eþya, araç-gereç de patronun ülkesinden getiriliyor. Ve... Bizim gencimiz iþsiz, bizim üniversite mezunumuz iþsiz, bizim ürettiklerimiz oralarda satýlmýyor, ama biz gidip paramýzý o bankalara yatýrýyoruz, çocuðumuzu o okula gönderiyoruz, eðlenmeye ve evlenmeye o otellere koþuyoruz. Patron onlardan, yönetici onlardan, çalýþan onlardan, eðlenen onlardan, eðlendiren onlardan... Siz buna ülkemize yapýlan dýþ yatýrým diyorsanýz, benim diyeceðim yok! Ama bileceksiniz... Bu iþlere sebep olanlar, kendi kusurlarýný unutmuþlar, uygulanmakta olan büyük proje yi gözlerden kaçýrarak, teferruatla uðraþýp muhalefet yapma adýna viyak viyak baðýrýyorlar... Neymiþ... Sn Çiçek buranýn nüfusu kaç demiþ de halk dalkavukluðu yapýyorsunuz demiþ de havayollarýný batýrdýnýz demiþ de... hükümeti ve Kýbrýslý larýhhhhhhhhhhhhh aþaðýlamýþ. Kim diyor bunlarý... Dünün Baþbakan ý CTP Baþkaný Ferdi Sabit Soyer. Sn C.Çiçek in hakaret sayýlan sözleri üzerine DPÖ nüfus konusunda açýklama yapsýnmýþ. Acaba Son nüfus sayýmý kimin hükümeti zamanýnda yapýldýydý, ne kadar gerçekçi ve inandýrýcýydý? 2. Yaptýðý Muhaceret Yasasý ve Tüzük ile Kýbrýs ta bulunan bütün kaçak Türkiyeli lere kimin hükümeti zamanýnda serbest ikamet ve çalýþma izni verilmiþ ve ailelerini de getirmelerinin yolu açýlmýþtý? 3. Karpaz da 5600 dönüm alçak orman arazisi kimin hükümeti zamanýnda turizm yatýrýmýna açýlmýþtý? Ve... Hükümetteki müsteþarlýk günlerinde tanýk olduðu hükümet mensuplarý nýn maruz kaldýklarý hakaret leri kitaplaþtýran zat, hangi Baþbakan ýn müstreþarýydý. Olay... Kýbrýslý larýn elinden bütün ekonomik deðerler alýnýyor ve baþýmýzdakýlar seyrediyor. Yaþananlar özelleþtirme deðil, operas- Türkiyelileþtirme yonudur, haberiniz olsun. GÜNLÜK "EVREN ÝNTÝHAR EDECEKSE ETSÝN" 10 yýl önce 12 Eylül darbecilerinin yargýlanmasý için vatandaþ olarak þikâyet dilekçesi veren, savcý olarak 12 Eylül generalleri ie ilgili iddianame hazýrlayan ve bu nedenle meslekten ihraç edilen Sacit Kayasu AÝHM'de açtýðý davayý kazandý. Türkiye'ye 41 bin Euro tazminat ödettirdi. "Sýrf darbe yapabilmek için 5 bin küsur insanýn ölmesine göz yumdular, bizzat öldürdüler, öldürttüler" diyen Kayasu'nun, AÝHM'de açtýðý 14 davadan dördü hâlâ sürüyor. Avukatý da babasý meslekten ihraç edildiðinde öðrenci olan kýzý Gonca Tekeli. Babasý meslekten ihraç edilince okulu býrakmayý düþünmüþ, avukat olup da ne yapacaðým demiþ ama babasýnýn telkinleriyle okulu býrakmamýþ. Ýlk müvekkili de babasý olmuþ sonunda. Üstelik Türkiye'yi 41 bin Euro ödemeye mahkûm eden bir AÝHM davasýnda. Bakýn Sacit Kayasu Kenan Evren'le ilgili neler söylüyor: "Yargýlansýn, suçluysa cezasýný alsýn. Mutlaka hapse girsin demiyorum. Cumhurbaþkaný isterse yetkisini kullansýn, affetsin, problem deðil. Ama suçluysa bu ispat edilsin. O da o utançla intihar edecekse etsin, yaþayacaksa yaþasýn." CEZAEVÝ OYUNLARI Merkezi Cezaevi'nde kaçak cep telefonu ile kaçak uyuþturucu bulunmuþ... Kurtlar Vadisi'nde bundan daha doðal ne olabilir ki? BÝR DE ONA BAK Saray Otel'in aylýk 5 bin Euro'ya kiralanmasý çok dokunmuþ CTP'ye... Ya surlariçindeki eski hastaneye bir bak bakalým... O kaça kiralanmýþ Doðan Harman'a? 160 CAMÝ, 320 ÝMAM Kýbrýs'ýn kuzeyinde 160 cami, 320 ise imam var.. Ve tümü de Türkiyeli... Ahmet Gürses gibi bir duayenin bile pabucu dama atýldý... ÖLECEK OLAN DÜÞÜNSÜN Mezarlýktaki mezar fiyatlarýna da zam gelmiþ... Ona göre... Ölecek olan bir kere daha düþünsün... ÝLAHÝ ANGOLEMLÝ Nüfus meselesiyle ülkeye kimlikle giriþ yeniden masaya yatýrýlmalý imiþ... Ýlahi Angolemli, sen bilmez misin, masaya yatan masada kalýr! Týrnak... "Bizim nüfus akþamdan sabaha deðiþiyor. Bunu yazmayý hazmedemiyorum ama son günlerde bize dönük olarak söylenenlere benim bile tahammülüm kalmadý. Sayýn Çiçek'e nüfusumuzun 500 bini aþtýðýný niye söylemedi bizim politikacýlarýmýz anlamýyorum." Ýsmet KOTAK (Halkýn Sesi) "Ýddialara göre, Peygamber efendimiz, bir borçlunun cenaze namazýný kýlmak istememiþ... Bizim yavru da borç içinde gittiðine göre... Sayýn Çiçek 'cenazeyi kaldýramadýk' diye üzülmesin... Borçlu adamý Peygamber efendimiz dahi kaldýrmadýðýna göre... Býrakýn ortada kalsýn..." Reþat AKAR (Kýbrýs) "Eðer birilerinin yakýn iliþkileri ve gücü belirleyecekse devlet iþleyiþini, aslýnda bu meclis projesi tam da günün, devrin anlam ve önemine uygun olur. Gücü tutan, parayý bulan yönetir. Gücü tutan parayý bulan halkýn da devletin de üstündedir!" Aysu Basri AKTER (Yenidüzen) "Hani yerel sanayii, yerel yatýrýmcýyý, yerel müteahhidi ve diðer alandaki Kýbrýslýlarý destekleyeceklerdi? Anavatan'a olan þükranlarýmýzý her zaman dile getiririz de, bir lokma ötesinde aldýðýmýz soluðun sýkýlmasý çok kötü." Osman GÜVENÝR (Vatan) Günün Kahramaný ÞENER ELCÝL Dün günün en önemli açýklamasýný yapan Kýbrýs Türk Öðretmenler Sendikasý Genel Sekreteri Þener Elcil oldu. Elcil, Türkiye'nin Kýbrýs'ta uyguladýðý politikalar nedeniyle Avrupa Birliði'ne alýnmamasý gerektiðini belirtti. Kýbrýslý Türk toplumu içinden ilk kez yükselen bir ses bu. Türkiye'yi adanýn kuzeyini kolonize etmekle suçlayan Þener Elcil, TC'li yetkililerin son zamanlarda Kýbrýslý Türklere hakaret etmeyi de bir alýþkanlýk haline getirdiklerini vurguladý. Elcil'in görüþüne biz de katýlýrýz... Hukuka saygýsý olmayan bir devletin Avrupa Birliði içinde yeri olur mu?

7 8 Ekim 2010 Cuma 7 FESLÝKAN ogden_g@hotmail.com Niyazi Ökten KALABALIÐIN YIKIMI GÖR DUY KONUÞ GÖR DUY KONUÞ Bir ülke düþünün ki kendi nüfus sayýsýný bilmez. Bilmezse o ülke geleceðe dair sosyal ve ekonomik plan, reformlar yapabilir mi? Nitekim KKTC manen ve maddeten çöktü. Sebebi ise yozlaþmýþ, bireyci, kendi çýkarýný toplum çýkarlarýndan önde sayan insan topluluðunun Kýbrýs'ýn kuzeyine yýðýlmasýdýr. Fakat iki kategoriye koymamýz gerekir Kýbrýs'ýn kuzeyindeki demografik yapýyý. Yerliler, Kýbrýslý Türkler yani... Ve Türkiye'den taþýnan nüfus. KKTC'deki yozlaþmýþlýðýn, bireyciliðin ve çýkarcýlýðýn altýnda yatan hangi gruptur, düþündünüz mü hiç? Gerçi kolaylýkla söyleyebiliriz eðitim ve saðlýðýn çökmesinin, trafik canavarýnýn yollarda kol gezmesinin ve kültür yýkýmýnýn nedeninin kuzey Kýbrýs'a taþýnan nüfustan dolayý olduðunu. Ayni þeyi manevi deðerler söz konusu olunca söyleyebilir miyiz acaba? Kanýmca, hayýr. Yerlilerin de dönüp aynaya bakmalarý zamaný geldi ve geçti bile Evet, KKTC'nin Türkiye'nin alt yönetimi olduðu uluslararasý mahkemelerde tescil edilmiþ Ülkede hukukçu fazlasý var Kuzey Kýbrýs'ta 4 üniversitede hukuk eðitimi verilmesi yanýnda yurt dýþýnda eðitime giden gençlerin de ilk tercihleri arasýnda hukuk fakültelerinin yer almasý, ülkede avukat fazlalýðýna yol açtý. Barolar Birliði Baþkaný Hasan Sözmener'in verdiði bilgiye göre Kuzey Kýbrýs'ta þu anda baroya kayýtlý büyük bir çoðunluðu avukat olan 755 hukukçu, mesleklerini icra ediyor. Halen 100 stajyer ise hukuk bürolarýnda meslek hayatýna atýlmak için gerekli son yükümlülüklerini yerine getiriyor. Rakamýn oldukça fazla, dünya ortalamasýnýn da üzerinde olduðuna dikkat çeken Barolar Birliði Baþkaný Sözmener, "Bir yandan ülkedeki hukuk fakülteleri hukukçu mezun etmeyi sürdürürken, pek çok genç de Kýbrýs Cumhuriyeti vatandaþlýðý üzerinden AB üyelik haklarýný kullanarak, çok cüzi bir parayla Ýngiltere'deki birçok sýradan hukuk okulundan birine giderek mezun olabiliyor" dedi. Artýk maddi olarak cazip deðil Sözmener'in özellikle yeni mezun hukukçularýn kazançlarý ile ilgili verdiði bilgi artýk bu meslekte de ekmeðin aslanýn aðzýnda olduðunu açýkça ortaya koyuyor. Halen yeni mezun olup bir avukatlýk bürosunda staja baþlayan genç hukukçunun eline ayda TL geçiyor. Hatta stajýný bitirip büroda kalmayý tercih eden genç meslek erbabýndan çok azý ayda 2000 TL kazanabiliyor. Ülke nüfusuna oranla çok fazla avukat olan Kuzey Kýbrýs'ta avukatlýk bürosu açabilecek parayý denkleþtirebilecek genç avukatlarýn da iþleri zor, çünkü baþarýya ulaþabilmek için bir yandan meslekte kendini ispatlamýþ tanýnmýþ abla ve aðabeyleriyle diðer yandan diðer genç kuþak meslektaþlarýyla büyük bir yarýþ içine girerek kazanmalarý gerekiyor. (Haber ve Fotoðraflar: Harun Uçar) gerçektir. Ancak yerliler iç konulardaki her idari beceriksizliklerini TC'nin üzerine atarak sorumluluktan kurtulma kolaycýlýðýný elden býrakmalýdýrlar artýk. Partizanlýk örneðin; talimat TC'den mi gelir, her seçimden sonra seçilen parti onu bunu iþten çýkarsýn veya adamýna göre iþ yaratsýn ve yandaþlarýný, yoldaþlarýný istihdam etsin... Müþavir ordusu yaratsýn? Her parti basýnda besleme, tetikçi kiralasýn? Sonra çýksýn ortaya birileri, cesareti varsa þayet iddia etsin, 'ihalelerde yolsuzluk yapýlsýn!' talimatý mý gelir TC'den? Ve en önemlisi, 1974 sonrasý gasp edilen, iþgal edilen taþýnýr-taþýnmaz mal varlýðýnýn paylaþýmýndaki adaletsizliklerin, istismarlarýn suçunu da mý TC'nin üzerine yükleyelim? Birileri bize 'üç-beþ ganimet zengini' yarat emri mi verdi? Ve eskiye dönersek, eski zamanlara, TC'de hangi ilgili merci memurun bir yýllýk mücahitlik hizmetinin iki sayýlmasýný önermiþti veya talimatýný vermiþti? Hade diyelim bir ahmak çýktý da, ' sen ne dersin yahu' dedi bize, 'herþey, ama her þey Türkiye'den gelen talimatlarla oldu.' Mazeret sayýlmaz Aðzýna kilit mi vurdulardý, vururlar? Ha sen bana bunu söylersen, ben de sana, 'sen da iþbirlikçiliði, dalkavukluðu, þükrancýlýðý, ne bileyim ben el ayak öpmesini býraksaydýn ve kendi toplumunun çýkarýna aykýrý gördüðün talimatlara isyan etseydin' demez miyim ya sana! Dolayýsýyla manen, kültürel yozlaþmýþlýðýn birinci derecede suçlusu ve sorumlusu nerden baksanýz yerlilerdir, özellikle yerli halkýn aydýn geçinen çevreleridir. Kaldý ki; taþýnan nüfus iradeyi ele geçirmiþ olabilir ama, çoðunlukla seçtikleri ve meclisse gönderdikleri yerli halk temsilcileri deðil mi? Bir belgesel seyrediyordum birkaç ay kadar önce TC kanalýnda. Büyükada ile ilgiliydi söyleþisi ve orda yaþayan bir sanatcý, adanýn demografik yapýsýnýn deðiþtiðinden þikayet ediyordu. Ada'da adalýnýn gün geçtikçe tükendiðini vurguladýðý söyleþisinde þöyle demiþti, unutmam mümkün deðil, 'bir bölgeye gelen nüfus beraberinde yapýcýlýk getirmez, yýkým getirir.' Ne kadar doðru Býrakýn küçük adalarý, son yýllarda, ekonomisi güçlü ülkelere dalga dalga, sel halinde geri kalmýþ ülkelerden akan göçmen sayýsýnýn çokluðu o ülkelerde bile yýkým yarattý ki o baþka konudur, ilerki günlerde yorumlarýz belki, fýrsat bulursak derken biz adamýza dönelim, daha doðrusu KKTC'ye. KKTC'ye taþýnan kalabalýðýn Kýbrýs'ýn kuzeyine katký yaptýðý öne sürülemez. Ne manevi Ne maddi Ne kültürel Ne de ekonomik; çünkü ucuz iþçilikten öteye geçemediler. Yerli halkýn göçe zorlanmasýnýn tek kaynaðýný oluþturdular böylece. KKTC'de yýkýma tanýklýk ettik... Kalabalýðýn yýkýmýna. Yýkým karþýsýnda sessiz kalmýþsak, isyanlarý oynamadýysak, tepkiler göstermediysek zamanýnda, sokaklara dökülüp eylemler yapmadýysak Suç kimde? Türkiye'de mi?! DELÝLER KANMAZ... Maðusa'dan arayan Sabri isimli vatandaþýmýz telefonla þunlarý söyledi: "Adým Sabri. Deli Sabri de derler bana çünkü sözümü esirgemem. Gazeteleri okuyorum... Bir gazetemizin ön sayfasýnda bir iþyerinde haraç alanlar, diðer bölümünde kaptýrdýðý parayý tahsil etmek için tehdit yaðdýranlar, ve eski sevgilisinin þikayeti üzerine bulunan silahlar... Üç resim ve üç kýsa yazý... Ürkmüþler diyorlar. Ben onlara gazeteniz vasýtasýyla bir mesaj uçurmak istiyorum... Afrika gazetesi bunlarýn baþýmýza geleceðini yýllardýr yazýyor... Yazarlarýnýn baþýna gelmedik kalmadý... Býrakýn yazarlarýný, hýsým akrabalarýna bile dolaylý da olsa zarar verildi. Ben basýný takip ediyorum. Bunlarý yazan gazetenin eski yöneticilerinden Süleyman Bey, ayný gazetede, aklýmda kaldýðýna göre þunlarý yazmýþtý: 'Türkiye buradan gidemez. Giderse en son gemiyle birlikte ben de giderim'... Ne oldu þimdi bu gazeteye de bunlarý yazýp duruyor. Ýnandýrýcý olabilir mi bizim nezdimizde? Kandýracaðý birilerini bulur her zamanki gibi... Ama benim gibi delileri kandýramazlar. Baþka kapýya..." BATTIK AMA HALA SESÝMÝZ ÇIKMIYOR... Alo Afrika köþesine elektronik bir mektup geldi. Ýsmini yazmadýðýmýz vatandaþýmýzýn mektubu þöyle: "KÝT'lerden özel sektöre kadar, çarþýdaki esnafa kadar battý... Herkes borç bataðýnda... (Harp zenginleri hariç) Haciz memurlarýnýn kapýsýný çalmadýðý ev kalmadý hemen hemen... Gençlik bunalým içinde, boþlukta... Kaçabilen kaçar gider buralardan... Kimisi ise okuyan okuduðu yerde kalýr. Beyin göçü yani... Kýsacasý memleketin neresini tutsanýz elinizde kalýr, hala daha sesini çýkaran yok! Biribirimize söylenirik etrafýmýza bakýnarak, olma ki biri duyar ne konuþtuðumuzu!! Pardon yani dilim bu kadar döner, eksik fazla söylersam beni affedin... Battýk diyorum ama batýrýldýk. Belli bir planýn sinsice uygulanmasý sonucu bu hale getirildik. Sesimiz soluðumuz çýkmýyor. Türkiye para veriyormuþ bize... Deðil, bizden alýyor, ardýndan da dönüp birkaç kuruþ önümüze atýyor. Bizim paramýzdýr bize verdiði de önemli olan bizden aldýklarý nerede?" HÜKÜMETE ÝKÝ SORU Bir vatandaþýmýz gazetemize gönderdiði kýsa bir yazý ile hükümete iki soru sormak istediðini söyledi. Vatandaþýmýzýn kýsa yazýsý þöyle: "Ben bir vatandaþ olarak hükümete bu köþeden iki soru sormak istiyorum. Birinci sorum, Ýçiþleri Bakanlýðý Þehircilik Dairesi'nin Resmi Hizmet Aracý ile Rum tarafýna geçip özel misafirlerini gezdiren ve dönüþte polise yakalanan devlet memuru kimdir? Ýkinci sorum LF 279 numaralý sivil plaka takýlmýþ RHA ile Lefkoþa, Taþkýnköy, Göçmenköy üçgeninde geceleri turlayan genç kimin nesidir?" ALO AFRÝKA HATTI BÝZÝM DUVAR ESKÝMÝÞ POSTALLARINIZI ANKARA'YA GÖTÜRÜN YERÝNE TAKUNYA VERECEKLER Bizim Mandra Lefkoþa'da giderek kalabalýklaþan nüfusun birçok konuda yarattýðý olumsuzluklar, sonunda mezarlýklarý dahi etkilemiþ ve mezar yeri fiyatlarý 220 TL'den 1500 TL'ye çýkarýlmýþtýr. Mezarlýðýn dolmak üzere olmasýnýn da büyük ölçüde tetiklediði fiyat artýþý, vatandaþlarýn tepkisine neden olurken, ölümün bile zamlandýðý bir ülkede, "Yaþamak pahalý, ölmek pahalý! Ne yaþadýðýmýzý anlayacaðýz, ne de öldüðümüzü" yorumlarý yoðunluk kazanýr.

8 8 8 Ekim 2010 Cuma Arada Bir Özgün Kutalmýþ okutalmis@yahoo.com KTAMS ve sendikalaþma Pazartesi basýn toplantýsý düzenleyen KTAMS baþkaný, kamu çalýþanlarýný sendikalý ve KTAMS'a üye olmaya çaðýrdý. Baþkan Ahmet Kaptan'ýn verdiði bilgiye göre, öðretmen, polis ve asker dýþýnda kamuda çalýþan 6563 devlet memuru varmýþ. Bu sayýnýn %35'i hiçbir sendikaya üye deðilmiþ. Buna göre kamuda çalýþan devlet memurlarýnýn 1/3'ünden fazlasý örgütsüzdür. Aslýnda bu oran oldukça yüksektir. Böyle olunca da kazanýlmýþ haklarýn korunmasý ve daha da ileriye götürülmesi oldukça güçtür. Ancak sadece hiçbir sendikaya üye olmayanlarýn oranlarýnýn yüksekliði haklarýn korunmasýnda ve geliþtirilmesinde tek engel deðildir. Sendikalarýn da ayni iþ kollarýnda bölünmeleri de hükümet edenlere koz ve güç vermektedir. Örneðin kamuda çalýþan devlet memurlarýný temsil eden 2 sendika vardýr. Bu 2 sendika da ayni zümresel çýkarlar için mücadele verdiklerine göre tek bir çatý altýnda birleþmeleri, hükümet edenlere yani iþverene karþý ellerini daha da güçlendirecektir. Bunun yanýnda masraflarý azalacaðýndan maddi imkânlarý da artacak ve grev gibi durumlarda bu maddi imkândan yararlanýlacaktýr. Dolayýsý ile KTAMS baþlattýðý bu sendikalaþma kampanyasýnýn yanýnda, kamuda örgütlü diðer sendika olan Kamu Sen'le birleþmenin yollarýný da aramalýdýr. Devlet memurlarý arasýnda örgütsüzlük oranýnýn %35 gibi yüksek olmasýnýn nedenlerini irdelediðimiz zaman, sendika yöneticilerinin siyasal görüþlerinin, memurlarýn geçici veya sözleþmeli statüde olmasýnýn ve sendikal mücadele sonunda kazanýlan haklarýn sendikalý olsun veya olmasýn herkese eþit þekilde uygulanmasýnýn etken olduðunu görürüz. Birçok memur hiçbir siyasi görüþü benimsememiþtir. Yani apolitiktir. Bazý sendika yönetimlerinin belli bir siyasi görüþ veya siyasi partiyi tutar görünmesinin, hatta baþkanlarýnýn seçimlerde tuttuklarý parti tarafýndan aday yapýlýp milletvekili seçilmeleri, bu tip üyeler arasýnda kullanýlmýþ olduklarý hissini uyandýrmaktadýr. Öyle olunca da hiçbir sendikaya üye olmak istememektedirler. Dolayýsý ile sendika yönetimlerinin kendilerini siyasetten tamamen soyutlamalarý gerekmektedir. Geçici veya sözleþmeli statüde çalýþan memurlar ise, hükümette olan partinin hoþuna gitmeyebilir ve iþini kaybedebilir korkusu ile sendikalaþmak istememektedirler. Bunun en tipik örneðini emek ve emekçiden yanayým diyen sözde sol ki þimdilerde solunu arýyor, CTP zamanýnda Lefke Avrupa Üniversitesi'nde gördük. Örgütlü bir çalýþma hayatý için sendikalaþmaya çalýþan akademisyenlerin tümü de vandallýkla(!) suçlanarak üniversite ile iliþikleri kesilerek iþsizlik ve açlýða mahkûm edilmiþlerdir. Sendikalaþmaya engel teþkil eden bir diðer neden ise, sendikalý olanlarýn yaptýklarý mücadele neticesinde kazanýlan tüm haklardan sendikasýz olanlarýn da faydalanmasýdýr. Ýþverene karþý kötü görünmeden, sendikaya aidat ödemeden kazanýlan haklardan faydalananlar ne diye sendikalý olsunlar ki? Aslýnda emek ve emekçiden yanayým diye geçinen CTP'nin hükümet olduðu 6 yýl boyunca, sendikalaþmayý kolaylaþtýran ve sendikalý olmayanlarýn, sendikalý olanlarýn faydalandýðý haklardan faydalanmamalarý için gerekli yasal düzenlemeleri yapmasýný emekçiler boþuna beklemiþlerdi. Basýn toplantýsýnda gerek KTAMS Baþkaný Kaptan, gerekse de örgütlenme sekreteri Devrim Barçýn, yaptýklarý konuþmalarda hep bugünkü UBP Hükümetini suçlamýþlardýr. Doðrudur, UBP seçimden önce söylediklerinin, hatta yazýlý sözlerinin bile aksini yapmaktadýr. Ancak kamu çalýþanlarýnýn haklarýna ilk tecavüzü 2008 yýlýnda CTP Hükümeti yapmýþtý. Eþel Mobilin 6 ayda bir uygulanmasý ve kamuda iþe ilk giriþte uygulanacak maaþ tablosu yasa tasarýlarýný Ferdi Sabit Hükümeti hazýrlamýþtý. Sadece bugünkü hükümeti eleþtirerek kamu çalýþanlarýný sendikalý yapamazsýnýz. Yukarýda da yazdýðým gibi sendikacýlar kendilerini tamamen siyasetten soyutlamalý ve sadece temsil ettikleri zümrelerin hak ve çýkarlarýný korumak için mücadele etmelidirler. Siyasetçiler kendi çýkarlarýný koruyacak kadar güçlüdürler. KTAMS'ýn "Sendikalý ol" kampanyasýný yürekten destekliyorum. Birlikten kuvvet doðar, deyiþinden hareketle sadece kamu çalýþanlarý deðil, tüm çalýþanlar sendikalaþmalý ve zümresel çýkarlar yanýnda, toplumsal çýkarlar için de mücadele edilmelidir. BÜYÜKELÇÝ TALAT'A GÝTTÝ- Mehmet Ali Talat, dün, Türkiye Cumhuriyeti'nin Lefkoþa Büyükelçisi Kaya Türkmen ile görüþtü. Talat'ýn ofisinden yapýlan açýklamaya göre Talat'ýn Girne'deki evinde gerçekleþen görüþmede Büyükelçi Türkmen, belli konularda görüþlerini almak üzere ziyaret ettiði Talat ile, Kýbrýs sorunundaki son geliþmeleri, müzakere sürecini, ve müzakerelerde Türk tarafýnýn mülkiyet konusunda yaptýðý öneriler ile bu önerilerin uluslararasý alandaki yansýmalarýný deðerlendirdi. ÞENER ELCÝL: Türkiye Avrupa Birliðine alýnmamalý Kýbrýs Türk Öðretmenler Sendikasý (KTÖS), Türkiye'nin uyguladýðý politikalar dolayýsýyla "Avrupa Birliðine alýnmamasý gerektiðini" belirtti ve Avrupa Birliðine, "Türkiye'nin Birliðe alýnmamasý" çaðrýsý yaptý. KTÖS Genel Sekretere Þener Elcil, yaptýðý yazýlý açýklamada þöyle dedi: "Kýbrýslý Türkler'i rehine olarak tutan Türkiye hükümetleri adamýzýn kuzeyini "kolonize" etmekle kalmayýp, son günlerde Kýbrýslý Türkler'e hakaret etmeyi de alýþkanlýk haline getirmiþlerdir yýlýnda Kýbrýs Cumhuriyeti'nin bozulan anayasal nizamýný tekrardan kurmak ve Kýbrýs'ýn toprak bütünlüðünü korumak için garantörlük görevi çerçevesinde askeri müdahalede bulunan Türkiye'nin bugün KTÖS'ÜN GREVLERÝ YAYILIYOR n GREVE GÝDÝLECEK OKUL SAYISI BUGÜN 6'YA; PAZARTESÝ 7'YE ÇIKACAK Okullardaki öðretmen eksikliðini ve "görevlendirme yapýlmamasýný" protesto etmek için bir süredir uyarý grevleri yapan Kýbrýs Türk Öðretmenler Sendikasý (KTÖS), dün de grevlerini sürdürdü. Dün 3 okulda grev yapan Sendika, bugün 6, Pazartesi ise 7 okulda greve gideceðini açýkladý. TAK muhabirinin KTÖS Eðitim Sorumlusu Mustafa Özhür'den aldýðý bilgiye göre, Bostancý Fikri Karayel, Geçitkale, Olaðanüstü tüzük ve karar kurultayý Doðu Akdeniz Üniversitesi Akademik Personel Sendikasý (DAÜ-SEN) Olaðanüstü Tüzük ve Karar Kurultayý'ný gerçekleþtirdi. DAÜ-SEN'den yapýlan açýklamaya göre, genel kurulda sendika tüzüðü yeniden yapýlandýrýlarak, daha iþlevsel bir yönetime kavuþmasý, daha þeffaf, hesap verebilir, demokratik ve güvenilir hale getirilmesi saðlandý. Kurultayda alýnan kararlar þöyle özetlendi: Açýklamada, kurultay sonucunda DAÜ- SEN yetkili kurullarýnýn þu þekilde oluþturulduðu belirtildi: YÖNETÝM KURULU Yrd. Doç. Dr. Banu Çavuþoðlu; Öðrt. Gör. Cantaþ Özerek; Doç. Dr. Ekrem Varoðlu; Yrd. Doç. Dr. Elmaziye Özgür Kufi; Öðrt. Gör. Emine Oðuz; Yrd. Doç. Dr. Eralp Bektaþ; Yrd. Doç. Dr. Ercan Hoþkara; Öðrt. Gör. Esen uyguladýðý politika kabul edilemez. Kýbrýslý Türkler'in siyasi iradesini yok sayan, adaya nüfus taþýyarak demografik yapýyý bozan, adayý ikiye bölüp ayrýlýkçý devlet kuran Türkiye hükümetleri deðilmiþ gibi þimdi de yöneticilerimizin önünde Sn. Cemil Çiçek Kýbrýslý Türkler'e hakaret etmeyi bir alýþkanlýk haline getirmiþtir. Yapýlan uyduruk seçimlerle iþbaþýna getirilen iþbirlikçi yöneticilerin ve meclisteki muhalefet partilerinin de bu olayý kanýksamýþ gibi sessiz kalmalarý daha da acý vermektedir. Avrupa Birliði üyeliði için uðraþ veren Türkiye hükümetinin adanýn kuzeyinde ve Kýbrýslý Türkler'e karþý uyguladýðý yayýlmacý ve asimilasyon politikalarýný þiddetle protesto eder, hukuða saygýsý olmayan bir devletin Avrupa Birliði'ne alýnmamasý gerektiðini vurgularýz." Cihangir-Düzova Ýlkokullarýnda dün saatleri arasýnda planlandýðý gibi uyarý grevleri yapýldý. Grevdeki okullara bugün Karþýyaka, Balýkesir ve Þht. Ertuðrul Ýlkokullarý da eklenecek. Hafta sonu geliþme olmamasý durumunda Lefkoþa 9 Eylül Ýlkokulu da greve dahil edilecek ve böylece grev yapýlan okul sayýsý 7'ye yükselecek. Uygaroðlu; Yrd. Doç. Dr. Fatih Bayraktar; Yrd. Doç. Dr. Fatoþ Erozan; Eðitmen Gamze Tekiner; Doç. Dr. Hamit Caner; Doç. Dr. Hasan Demirel; Öðrt. Gör. Hasan Ulaþ Altýok; Yrd. Doç. Dr. Hatice N. Hasipoðlu; Prof. Dr. Hüseyin Özkaramanlý; Yrd. Doç. Dr. Mustafa Ýlkan; Öðrt. Gör. Necati Özkan; Doç. Dr. Sami Fethi; Yrd. Doç. Dr. Tarýk Timur; Öðrt. Gör. Ulaþ Gökçe. DENETLEME KURULU Doç. Dr. Cem Tanova; Prof. Dr. Hasan Amca; Doç. Dr. Mustafa Besim; Prof. Dr. Necdet Osam; Yrd. Doç. Dr. Tufan Erhürman. DÝSÝPLÝN KURULU Dr. Canan P. Zeki; Eðitmen Hamit Aygün; Yrd. Doç. Dr. Hasan Güngör; Yrd. Doç. Dr. Hasan Hacýþevki; Öðrt. Gör. Hüseyin Demirel. Kalem Yalçýn Okut yalcinokut@yahoo.com Kamu Yararý ve Neo-Liberalizm Ýktisat profesörü deðilim, þartlar elvermediði bir yana; baþka iþlerle uðraþtýðýmdan olamadým. Zaten, Nobel ödülü alanlarý da dahil olmak üzere o iktisat Prof. larýnýn yüzde 99 u yalancý ve ýskartadýrlar ya, o da ayrý bir konu. Neden yalancý ve ýskarta olduklarýný 400 kelime ile sýnýrlý bu köþecikte izah edemem Ama 5-6 sene iktisat tetebbü ettim; bu konuda bir hayli mürekkep yalamýþlýðým vardýr. Gür sakallý Marks ve Engels dedelerimizin de hemen tüm eserleri kapitalist iktisat düzeninin eleþtirisi üzerinedir. Yekten söyleyeyim: bu neoliberalizm tanýmýna/kavramýna oldum olasý illet oluyorum. Eminim, Ustalarýmýzýn ömürleri yetseydi de bugün yaþasalardý, neo-liberalizm diyenlere: Hadi ordan, ne saçmalýyorsun sen diye okkalý bir fýrça atarlardý Tamam, kapitalizmin þafaðýnda Liberalizm diye bir akým vardý ve Kilise ile Feodal Beðlerin mutlakiyet rejimlerine karþý savaþtýðý ölçüde de ilerici bir yaný ve fonksiyonu da vardý. Evet, Aydýnlanma Çaðý ve Endüstri Devrimi de o Liberal akýmýn eseridir; okey Marks dedemizin klasik iktisadýn kurucularý kabul edilen Adam Smith ve David Ricardo gibi büyük düþünürleri ciddiye almasý da bundandý Fakat, vakta ki, serbest rekabetçi kapitalist sistem ömrünü tamamladý ve evrilerek tekelci finans-kapital egemenliðine dönüþtü, ne liberalizm kaldý, ne de miberalizm Bunu da, rakam rakam ve isim isim sayarak Lenin Usta ortaya koydu, Emperyalizm - Kapitalizmin Son Aþamasý adlý ünlü eserinde. Tekelci finans-kapital (emperyalizm) çaðýnda ne liberalizminden, hangi liberalizmden söz edilebilir ki artýk?.. Fakat buna raðmen, -maalesef Neo-Marksistler de dahil olmak üzere- ortalýk ne yazýk ki, neoliberalizm da neo-liberalizm çýðlýklarý/kakafonileri ile dolu Kamu Yararý Kapitalizmin serbest rekabetçi döneminde/ Liberalizm döneminde bile -her þeye raðmen- Kamu Yararý ný kollama, gözetme, savunma vardý; çünkü Kamu/Halk yararý olmayýnca üretim de, ticaret de, kâr da vb vb olamazdý. 19. yüzyýl sonu ile 20. yüzyýl baþlarýnda baþlayan tekelci finans-kapital egemenliði döneminde ise, artýk ne halk yararý kaldý ne de kamu yararý kaldý emperyalist tekelci þirketler açýsýndan Artýk, örneðin, bir otomotiv tekeli olan ve hem Amerika da, hem Ýngiltere de, hem Almanya da, hem Türkiye de vb vb birçok ülkede üretim ve pazarlama yapan Ford için ulus kavramýnýn ve Kamu Yararý nýn þuncacýk önemi kalmadý. Onlarýn dini-imaný sadece ve sadece daha çok satýþ ve daha çok kâr, en çok kâr dýr; kâr maksimizasyonudur. Keza; diyelim, Nestcafe ya da diðer ünlü kahve ve çay tekellerinin, ya da örneðin, gençlerin çok sevdiði Nike vb ayakkabý tekellerinin; ya da, örneðin, Coca- Cola ve Pepsi nin, ve en önemlisi de dev petrol þirketlerinin ulusu-halký-kamusu mu vardýr?.. Yoktur. Kamu Yararý nýn gözetilmediði yerde ise hak yoktur, hukuk yoktur, insanca yaþam yoktur. Uluslararasý tekelci dev þirketler için insanlar artýk birer istatistik rakamýndan baþka bir þey deðildir insan. Bir milyonuncu müþterimiz gibi Ya da, 500 milyon ton benzin tüketicilerimiz gibi Daha geçende Meksika körfezinde patlayan petrol platformunun çevreye, balýklara, yosunlara, insanlara verdiði devasa boyutlardaki zarardan dolayý cezalandýrýldý mý o dev tekel?.. Kim cezalandýrabilir ki; dünyayý yönetenler onlar Bankalar ve Sigorta Þirketleri Tekelci finans-kapitalin en önemli iki unsuru olan banka ve sigorta þirketleri diktatörlüðünde yaþadýðýmýzý kimse yadsýyamaz. Banka ve sigorta þirketlerinin kediye göre budu faydasý varsa da, tekelcileþtikleri ölçüde faydadan çok zarar verdikleri de ortadadýr. Hele de, bizdeki gibi, bankalar tefecilikten baþka bir þey yapmazlarsa Ünlü sözdür: Bankalar güneþli günde þemsiye verip yaðmurlu günde geri alýrlar.. Kamu Yararý öne çýkartýlýp bankalar diktatoryasý gemlenmezse daha çok çekilecek, daha çok iflaslar yaþanacaktýr. Sermaye egemenliði kýrýlmadýkça ve Neo- Liberalizm kakafonileri devam ettikçe tüm dünyada insanlýk daha çok çekecektir

9 8 Ekim 2010 Cuma Tünel ALINTI TEMENNÝ ÝLE GERÇEK Ben temennimi, "gerçek" yerine koyamadýðým için çok eleþtirildim. "Zararý yok!" diyemeyeceðim, zararý çok! Bakýn, yeni düþman algýsý nasýl yaygýnlýk kazandý. Askeri vesayet söylemi üzerinden sadece yakýn geçmiþin tüm kirli iþleri deðil, eski statükonun parçasý olan her þey, herkes nasýl temize çekiliyor. Eski darbeci, istihbaratçý, Güneydoðu'daki kirli savaþýn mimarý, vesayetçi kim varsa, bir günde yeni düzenin 'demokrat'ý olabiliyor. Daha dün, 28 Þubat'ý alkýþlayanlar, sanki üç yaþýnda çocukmuþlar gibi, "bizi korkuttular" deyip, iþin içinden sýyrýlmanýn yolunu buluyorlar. Halihazýrda, "askeri vesayet", Ergenekon gibi, kilit bir iki kavram, köklü bir hesaplaþma deðil, içleri ha bire boþaltýlarak, bir büyük temize çekme, bir büyük yeniden yapýlanmanýn meþrulaþmasý iþlevi görüyor. Nuray MERT (Hürriyet) DÝPNOT Yeniboðaziçi'nde sorunlu baz istasyonu ile ilgili yayýnýmýzdan sonra KKTCELL yetkilileri köyü ziyaret ettiler. Ýstasyon faaliyete geçmeyecek. BÝZ MÝLLET MALINI PEÞKEÞ ÇEKMEDÝK ARÞÝV TARÝH 1 EYLÜL, 2009 Çýkarma plajýnda kasaturayla Rum esirlerin katliamý ile ilgili görgü tanýðýnýn anlattýklarý haber bültenlerinde ilk sýraya oturdu... Katliam þoku... Gözden kaçmayanlar... TAM MÜSLÜMAN-YARI MÜSLÜMAN Cemil Çiçek'in iþi temenni etmek, sizin iþiniz temin etmek. Haydi bakalým KKTC Hükümeti, Çiçek'in temennilerinden temin ettiklerinizi görelim diyesi geliyor insanýn. Kýbrýs Ýþlerinden De Sorumlu Cemil Çiçek KTHY'nin cenazesini kaldýrmak için uðraþtýðýný söylüyor. Tam Müslüman AKP Hükümeti'nin bakaný bile cenaze kaldýrmakta bu kadar zorlanýyorsa, yarýbuçuk Müslüman sayýlan Kýbrýs Türkü ne yapsýn... ÝNCÝR ÇEKÝRDEÐÝ "Bu çaðda hiçbir ülke bu kadar ambargoya maruz kalmýyor." Sunat ATUN (Enerji Bakaný ) Aklýnýzda bulunsun Ýki gün diyet meme kanseri riskini azaltýyor Ýngiltere'deki Wythenshawe Hastanesi'nce aþýrý kilolu kadýnlar üzerinde yapýlan bir araþtýrma, haftada iki gün diyet yapanlarda meme kanserine yol açan hormonlarýn yüzde 40 azaldýðýný ortaya koydu. 100 aþýrý kilolu kadýn hastanýn yarýsýna haftada iki gün, günlük olarak 650 kalori almalarýný öngören bir diyet yaptýrýldý. Diðer yarýsýna ise 1500 kalori aldý. Altý ay sonra yapýlan incelemede 650 kalorilik diyet uygulanan kadýnlarda leptin adlý zararlý hormonun yüzde 40, insülin seviyesinin yüzde 25, inflamatuvar protein oranýnýn da yüzde 15 azaldýðý görüldü. "Saray Otel ve casinosu ayda 20 bin Euro'ya peþkeþ çekilmiþtir. Bu tam bir yaðmadýr." Ferdi Sabit SOYER Memleketimden manzaralar 9 Posta... Posta... Posta... Posta... Posta... Posta... Elif Þafak habertürk te yazdý: Ne hoþ kelimedir idrak, tadý takýlýr kalýr insanýn damaðýnda "Türban tartýþmasý" yeniden gündemde, aslýnda ülke gündeminden hiç inmiyor ya. Bir yanýyla, "Artýk ilerleyelim" diyor içimden bir ses, "Takýlmayalým bu kadar kýlýk kýyafete, bilhassa kadýnlarýn dýþ görünüþlerine". Bir yanýyla da, her þeye raðmen saðlýklý buluyorum yazýlanlarý çizilenleri. Konuþabilmek, her zaman konuþamamaktan yeðdir, malum. Kangren olmuþ toplumsal meseleler ancak tartýþarak, farklý yönleriyle meseleye bakarak çözülebilir. Bir demokrasi kültürünün ve etiðinin geliþebilmesinde tüm bu aþamalar GÜNÜN KARÝKATÜRÜ önemli rol oynayabilir. Lakin; "polemik" baþka þey, "diyalog" baþka. Bizde yazýlý ve görsel medya, diyalogdan çok polemiðe itibar etmeseydi keþke. Karþý tarafý hiç duymadan, kulaðýmýza balmumu dökülmüþ gibi tamamen saðýr bir biçimde ve sýrf kendi sesimizin akýþýný dinleyerek yaptýðýmýz konuþmalardan saðlýklý bir fikir alýþveriþi çýkmasý mümkün mü? Dinlemeyen bir insan anlamayý baþarabilir mi? Konuþma kýsmý tamam da, birbirimizi dinlemeye gelince mesele, hep beraber sýnýfta kalýyoruz nedense. Halbuki... Bilgelik Serhan Gazioðlu DÜZÜLMENÝN "MÝLLÝ"SÝ Kýbrýs Türkiye'nin "milli" meselesiymiþ, bu yüzden partiler üstüymüþ. Vah vah vah... Bu "milli"nin bedeli çok aðýr oluyor tabii... Üstüne bu "milli" kýlýfý geçiren, malý götürüyor memlekette. Eroin kaçakçýsýnýn yüzünde de ayný "milli" maske, kaçakçýnýn üstünde de ayný "milli" maske... Bu memleket düzüle düzüle bu hale geldi iþte. Düzülmenin "milli"sine tozkondurmuyor mahkemeler bile... "bilgi bilmek"ten deðil, "bilgiyi idrak edebilmek"ten geçiyor. Ýdrak ise esneklikten, tevazudan, anlamaya çalýþmaktan. Güzelim Osmanlýca! Ne hoþ kelimedir "idrak", tadý takýlýr kalýr insanýn damaðýnda. (...) Eskiden, yani özel televizyon kanallarý henüz yeniyken, önemli bir konunun hararetli bir þekilde ilk defa tartýþýldýðýný görmek büyük bir "yenilik" idi. Polemiðin bir cazibesi vardý. Üzerinden çok sular geçti. Þimdi ise her kanalda tartýþma, polemik, atýþma, taraflar, karþýlýklý suçlamalar. Elimizde uzaktan kumanda aletleri, çat diye kanal deðiþtiriyoruz artýk birbirine girmiþ, öfkeden boyun damarlarý çýkmýþ insanlar görünce. Seyirci yoruldu artýk gece gündüz polemik dinlemekten. Özel kanallar bunu görmüyor, hissetmiyor mu? Farkýnda mýsýnýz bir sarmal halinde dönüyor hep ayný laflar, ayný korkular, ayný önyargýlar.(...) Bugün Türkiye'de baþý açýk kadýnlarýn, baþýný kapatan hemcinslerinin kýrgýnlýklarýný, hüsranlarýný anlamak için bir adým atmalarý þart. Keza baþý kapalý kadýnlarýn da baþý açýk kadýnlarýn kaygýlarýný, endiþelerini anlamak için bir adým atmalarý gerekli. Türban polemiði öylesine kaplamýþ ki gündemimizi baþka bir açýdan bakamaz olduk. Bugün hâlâ kadýnlarýmýz on dört-on beþ yaþýnda evlendiriliyorsa, okuldan alýnýyorsa, henüz reþit olmadan anne oluyorsa, evcilik oynarcasýna bebek büyütmek zorunda kalýyorsa, sokakta baþý önünde yürüyorsa, tecavüzcüsüyle evlendiriliyorsa, namus cinayetlerine kurban gidiyorsa, çevre ve aile baskýsýyla yaþamak durumunda kalýyorsa, türbanlý ve türbansýz kadýnlarýn çoooook ortak noktasý var demektir. Bir türkü mýrýldanýyorum. Ezgisi var, sözleri yok henüz: Kutuplaþma istemeyenlerin türküsü. Hýrçýnlýktan, "eleþtiri" ile "hakaret"i birbirine karýþtýranlardan, negatif enerjiden, atýp tutmalardan, komplo teorilerinden, gereksiz gerilimlerden bunalanlarýn türküsü... Ve biliyorum ki bir tek ben deðilim mýrýldanan. (Bu yazý Elif Þafak'ýn 7 Ekim 2010 tarihli "habertürk"te yayýmlanan "Kutuplaþma istemeyenlerin türküsü" baþlýklý yazýsýndan kýsaltýlmýþtýr...)

10 10 8 Ekim 2010 Cuma Karanfil Kani KANOL ENAYÝ YERÝNE KONMAK Yine geldiler, dalgalarýný geçip gittiler... Saðolsun bizimkiler de munis munis dinleyip, kendilerine verilen metinleri okudular. "Baþka ne beklerdin yani?" diyebilirsiniz. Tamam biliyorum ama, enayi yerine konmaktan da býktýk usandýk yahu... Daha üzerinden çok zaman geçmedi hani Türkiye'ye ürettiklerimizi satamadýðýmýzý belirterek: "Bu tür sýkýntýlarýn siyasi çabalarla aþýlacaðýný pek de mümkün görmüyorum. Kapý omuzlamadan, omuzlarýmýz yýprandý. Çok sayýda yazý ile de durumu izah ettik. Burada aþýlamayan koþul, Türkiye'deki üretici lobisinin siyaset üzerindeki etkisi. Sadece Türkiye Odalar ve Borsalar Birliði (TOBB) deðil... Çok sayýda üretici örgütü, Türkiye'deki üretim kesimlerinin korunmasý için siyasiler üzerinde ciddi bir güç kullanýyor." diye þikayet ediyordu Sunat Atun. Belki hatýrlarsýnýz ben de teþekkür etmiþtim samimiyetinden dolayý. Oysa geçen gün bir de baktým ki, TOBB Baþkaný dahil hepsi de sýralanmýþ, ciddi ciddi gelecekte neler yapacaklarýný anlatýyorlar uzun uzun. Daha da ilginci TOBB Baþkaný Hýsarcýklýoðlu, "Mersin KKTC için fýrsat kapýsý olmalý" diye açýklama yapýyor... Bir Kýbrýslý Türk olarak gerçekten çaresizlik hissediyorum artýk bu gibi olaylar karþýsýnda. Kýrk yýldýr Kýbrýslý Türkler ürettiklerini Türkiye'ye satmak konusunda her yolu denemedi mi? Mersin gümrük kapýsýnda ihracatçýlarýmýzýn önüne çýkartýlan zorluklarý aþmak konusunda zerre kadar baþarý saðlanabildi mi? Peki, her ikide bir birilerinin böyle bu toplumu enayi yerine koyarak, sanki bu sorunlarý çözüyormuþ gibi yapmasý daha ne kadar devam edecek acaba? Ya Cemil Çiçek'e ne demeli? Kendisi de belediye baþkanlýðý yapmýþmýþ... Ve devletten fazla para almak için belediyeler nüfuslarýný özellikle yüksek gösterirlermiþ... Yani demek istiyor ki: "Siz de bizden fazla para almak için nüfusunuzu yüksek gösteriyorsunuz..." Böyle munis baþbakanlarýmýz ve bakanlarýmýz oldukça bu toplumu daha çook enayi yerine koyacaklar. Bu ülkeyi seven tüm yurtseverlerin dilinde tüy bitti nüfus meselesini ve demografik yapýya müdahaleyi gündeme getirmekten. Yýllar öncesinin en köklü okullarýndan Atatürk Ýlkokulu'nda okuyan tek bir Kýbrýslý Türk çocuðu kalmadý... Kiminle konuþsanýz Kýbrýslý Türk toplumunun asimile olduðundan, bitip tükendiðinden söz ediyor. Türkiye ile iliþkilerinin bozulmamasý için neredeyse ödü kopan iþverenlerimiz bile artýk, Türkiye'den kontrolsuz bir þekilde taþýnan nüfustan ve burada yaratýlan "arka bahçeden" þikayet eder oldu... Ama ne yazýk ki topluca bu toplumun onuruna, gururuna sahip çýkarak, Çiçek gibi kendisini "efendi" Kýbrýslý Türkü de "köle" gibi görmesine "yeter artýk, ne paranýzý ama ne de nüfusunuzu isteriz" diyemiyoruz. Eskiden yasemin kokardý...- (Haber- Fotoðraf : Evrim Kamalý)Eskiden Lefkoþa gecelerinin buram buram yasemin koktuðunu söylerdi büyüklerimiz O anlatýlan günlerde ben yoktum Çünkü ben iþgal sonrasý çocuðuyum O güzel kokularý içime hiç çekemedim Kapýlarýn önünde muluhiya ayýklayan ve çocuklarýna masal anlatan kadýnlarý hiç görmedim. Bana anlatýlanlarla gördüklerim arasýnda deðerlendirme yaptýðýmda Lefkoþa'nýn çok deðiþtiðini anlayabilirim ama Eskiden her evde bir aile yaþardý, þimdi 2-3 ailenin bir arada yaþadýðýný görüyoruz. Geçen gün Lefkoþa'ya yukardan bakmak istedim. Ýçinden belki o kadar fark edilmez ama yukarýdan bakýldýðýnda tarihi dokusunun, güzelliðinin tümden gittiðini anlayabilirsiniz Deklanþöre bastým ve Lefkoþa'nýn betonlaþtýðýný görüntüledim. Sadece çarpýk kentleþme deðil çirkinliði, inþaatlardan çýkan toz duman ve de araba çokluðu Eskiden yasemin kokan Lefkoþa'nýn son hali bu GÜNEY KORE'DE KKTC BAYRAÐI Derviþ Eroðlu, 4-17 Eylül tarihleri arasýnda Güney Kore'de yapýlan "Aseong Baudeogi Uluslararasý Folklor Festivali"ne katýlan Gençlik Dairesi'ne baðlý Girne Gençlik Merkezi Halk Danslarý Topluluðu'nu kabul etti. Cumhurbaþkanlýðý'nda saat 16.30'da gerçekleþen kabulde Gençlik Dairesi Müdürü Gencay Eroðlu, Güney Kore'de KKTC ismi ve bayraðýyla ülkeyi temsil etmekten mutlu olduklarýný ve bir ilkin gerçekleþmiþ olduðunu söyledi. Gencay Eroðlu, folklor festivalinin deðiþik kültürlerden gelen gençlerin biraraya gelmesi ve kendi kültürlerini tanýtmalarý açýsýndan önemli olduðunu söyleyerek, Güney Kore ekibini KKTC'deki Cumhuriyet þölenine davet ettiklerini bildirdi. Gencay Eroðlu, Gençlik Dairesi'ne yapýlan katkýlar ve gençlere böylesi bir fýrsatýn verilmesinden dolayý Derviþ Eroðlu'na teþekkür etti ve gençlerin her zaman dünyaya açýlmasýný istediklerini söyledi. Derviþ Eroðlu da, bu tür organizasyonlarda gençlerin biraraya gelmelerinin önemli olduðunu dile getirerek, ambargo ve izolasyon altýnda olan bir ülke olan KKTC'nin bayraðýnýn Güney Kore'de dalgalanmasýnýn kendilerini mutlu ettiðini belirtti. Fuar yolunda kaza...- (Mustafa ERKAN)- Fuardan Gönyeli istikametine giden cadde üzerinde, Hidden Garden Düðün Salonu önünde meydana gelen kaza az hasarla atlatýldý. CH 295 plakalý Renault Broadway marka araba, frenlerinin tutmamasý nedeniyle önünde seyreden KT 709 plakalý Toyota Rav marka arabaya arkadan çarptý. Bunun sonucunda ters yöne dönen araba bir süre trafik akýþýný engelledi. Toyota marka arabanýn arka kýsmý, Renault marka arabanýn ise sað orta kýsmý hafif hasar gördü. DÜNYADAN... DÜNYADAN... Son durum: Denizde 250 bin tür yaþýyor Dünya denizlerindeki canlý türlerinin sayýmý için 10 yýldýr 80 ülkeden 2 bin 700 bilim insanýnýn katýldýðý çalýþmada 250 bin tür tespit edildi. Dünya denizlerinde ilk kez yapýlan Deniz Yaþamý Tür Sayýmý, 9 bin günde 540 ayrý bilimsel seferde yapýldý. Biyoloji profesörü Boris Worm, dünyanýn ilk denizaltý biyolojik çeþitlilik haritasýnda tek hücreli canlýlardan, dev balinalara kadar sayýmý yapýlan türler arasýnda yaklaþýk 6 bin yeni türün tespit edildiðini, bunlardan 1200'den fazlasýnýn tanýmlandýðýný belirtti. Ayrýca düþünülenden çok daha fazla deniz canlýsý türü ve insanýn denizaltý yaþamýna tahmin edilenden daha büyük bir etkisi bulunduðunu belirtildi. Ayýlar yerine Ruslar donacak Rus uzmanlar, "2030 yýlýna doðru geleneksel sýcak iklime sahip ülkeler donarken, tam tersine soðuk memleketler sýcaklardan kavrulur hale gelebilir. Ýnsanoðlu þimdiden ciddi tedbirler almalý" dedi. Rusya'da'da aþýrý sýcak yazýn ardýndan kýþ aylarýnýn "binyýlýn soðuklarý" olacaðý öne sürüldü. Rusya Meteoroloji Dairesi Baþkaný Aleksander Frolov'un dondurucu kýþ tahmini, kuzey yarýmküreyi sýcak sularýyla ýsýtan Gulfstream akýmýnýn hissedilir biçimde soðumuþ olmasý gerçeðine dayanýyor. Frolov'a göre akýmdaki soðumada Meksika Körfezi'ne yayýlan dev petrol lekelerinin de etkisi olabilir. Lezbiyen çifte þok! Talih, çocuk sahibi olmak isteyen lezbiyen çiftin yüzüne beþ kez güldü! Kadýnlardan biri tüp bebek tedavisine gerek kalmadan ABD kaynaklý sperm baðýþýyla hamile kaldý ve 60 milyonda bir ihtimal gerçek oldu. 27 yaþýndaki Melissa Keevers ile Ýrlandalý sevgilisi 21 yaþýndaki Rosemary Nolan þimdi beþiz bebeklerinin doðumunu bekliyorlar. Hamile olan Melissa, "Haftalardýr þoktayým. Neler olduðunu idrak etmem uzun zaman aldý. Ama þimdi durumu kabullendim ve heyecanlýyým" dedi. Avustralya Brisbane'de yaþayan çift beþiz bebekleri olacaðýný Melissa beþinci hafta ultrasonuna girdiðinde öðrendi. Yine sperm baðýþýyla dünyaya getirdikleri bir yaþýndaki kýzlarý Lilly için kardeþ isteyen çift, biyolojik babayý sperm baðýþý ve tüp bebek tedavisiyle ilgili bir Amerikan þirketinin sitesi aracýlýðýyla bulmuþ. 27 yaþýndaki hukuk öðrencisi biyolojik baba çocuklarla ilgili tüm haklarýndan feragat eden bir anlaþma imzalamýþ. Melissa, "Üniversite giderlerini karþýlamak için bunu yaptý. Onunla asla görüþmeyeceðiz" diyor. Ama çocuklar sperm baðýþýyla dünyaya geldiklerini bilecekler. Zayýf olmak aþktan daha büyük mutluluk Almanya'da tam 24 yýl boyunca yürütülen bir araþtýrmaya göre zayýf olmak kadýnlarý her þeyden hatta yeni bir aþktan bile daha fazla mutlu ediyor... Berlin'de Max Planck Ýnsan Geliþimi Enstitüsü'ndeki araþtýrmacýlar, bir kadýnýn ruh halini aþk hayatýndan çok kilosunun etkilediðini ortaya koydu ve 2008 yýllarý arasýnda yapýlan araþtýrmalar sonucunda obez olmanýn bekar olmaktan çok daha fazla acýya neden olduðu, zayýf olmanýn da herhangi bir iliþkiden daha tatmin edici olduðu görüldü. Uzmanlar, obezlik damgasýnýn toplum içinde zarar verici boyutlara ulaþtýðýný ve hayatýn bütün alanlarýný etkilediðini söyledi. Psikolog Pam Spurr, fazla kilolu kadýnlarýn aklýnda sürekli olarak kilolarýnýn bulunduðunu söylerken, "Bekar olmak sosyal açýdan çok daha kabul edilebilir durumda. Bekar bir kadýn inanýlmaz yalnýz fakat çok daha umutlu olabilir" dedi. Alman araþtýrmacýlar ayný zamanda kadýnlar için hayallerindeki iþi bulup parlak bir kariyer sahibi olmaktansa, aþýk olduklarý adamla bir aile kurmanýn daha önemli olduðunu belirttiler.

11 8 Ekim 2010 Cuma 11 DÜNYADAN... DÜNYADAN... Medvedev çok sýcak karþýlandý Güney Kýbrýs'a ziyaret gerçekleþtiren Rusya Federasyonu Devlet Baþkaný Dimitri Medvedev, dün sabah Rum Yönetimi Baþkaný Dimitris Hristofyas ile baþ baþa görüþme yaptý; heyetler arasý görüþmeye katýldý. Görüþmelerin ardýndan anlaþmalar imzalandý. Rum radyosunun haberine göre, Rum Baþkanlýk Sarayý'na saat 10:45'te gelen ve Hristofyas tarafýndan Baþkanlýk Sarayý avlusunda karþýlanan Medvedev için resmi karþýlama töreni düzenlendi. Karþýlama töreni ve milli marþlarýn okunmasýnýn ardýndan Medvedev, Baþkanlýk Sarayý'nýn avlusunda bulunan Baþpiskopos Makarios'un heykeline çelenk býraktý. Medvedev'in çelenk býrakmasýnýn ardýndan, iki ülkenin heyetleri ve liderleri, Baþkanlýk Sarayý'na girdiler. Baþkanlýk Sarayý'na giriþleri sýrasýnda basýn ve yayýn organlarýna kýsa bir sesleniþte bulunan Hristofyas, Güney Kýbrýs ile Rusya arasýnda uzun yýllardýr süregelen iliþkilere deðinerek, Medvedev'e, "Rusya Federasyonu'nun, Kýbrýs halkýnýn, yabancýlarýn deðil, iki toplumun menfaatine olacak bir çözüm için verdiði mücadeleye destek olmasýndan" dolayý teþekkürlerini sundu. Hristofyas, Medvedev'in ziyaretinin tarihi bir önemi bulunduðunun da altýný çizdi. Medvedev ise, Güney Kýbrýs'a gerçekleþtirdiði ziyaretten duyduðu memnuniyeti dile getirerek, gerçekleþtirdiði ziyaretin, Rusya ile Güney Kýbrýs arasýndaki iliþkiler açýsýndan büyük bir önemi bulunduðuna dikkat çekti. Medvedev ayrýca, Hristofyas ile yapacaklarý görüþmenin, Rusya ile Güney Kýbrýs arasýndaki iliþkilerin siyasi, ticari ve insani alandaki iliþkilerin geliþmesine belirgin bir katký yapacaðýný kaydederek, imzalanmak üzere 15 anlaþma hazýrladýklarýný ve bunun da, iki ülke arasýndaki iliþkilerin, yeni bir yasal ve kurumsal düzeyde ve yeni bir kurumsal zeminde geliþmesi anlamýný taþýdýðýný söyledi. Bu açýklamalarýn ardýndan ise, önce Medvedev ile Hristofyas arasýnda baþ baþa görüþme yapýldý, daha sonra da, iki liderin de hazýr bulunduðu heyetler arasý görüþme gerçekleþtirildi. Görüþmelerin bitiminde ise, Medvedev, Hristofyas'a dostluk niþaný taktý. Niþanýn takýlmasýnýn ardýndan ziyaretçi defteri ile anlaþmalar ve memorandumlar imzalandý. ORTAK BASIN TOPLANTISI Rusya Federasyonu Devlet Baþkaný Dimitri Medvedev'in, dün Rum Yönetimi Baþkaný Dimitris Hristofyas'la düzenlediði ortak basýn toplantýsýnda, "Hedef; Kýbrýs'ta tek uluslararasý temsiliyeti olan birleþmiþ bir devlet olmaya devam ediyor" demesi üzerine, bunu "eksik bulan" Hristofyas, "tek uluslararasý temsiliyet ve tek egemenlik de demek istedi" diyerek Medvedev'in sözlerine "ekleme" yaptý. Güney Kýbrýs'ý ziyarete etmekte olan Rusya Federasyonu Cumhurbaþkaný Dimitri Medvedev, Rum Yönetimi Baþkaný Dimitris Hristofyas'la dün ortak basýn toplantýsý düzenledi. Dimitri Medvedev, ülkesinin Kýbrýs sorunundaki tutumunun deðiþmediðini ve dýþ baskýlar olmadan bir çözümden yana olduðunu yineledi. Hedefin; Kýbrýs'ta tek uluslararasý temsiliyeti olan birleþmiþ bir devlet olmaya devam ettiðini kaydeden Medvedev, Rum ve Rus halklarýnýn birbirine büyük bir tarih ve dostlukla baðlý olduðunu, bugünkü ziyaretinin iki ülke arasýndaki iliþkilerin geliþtirilmesine katký saðlamasýný umduðunu söyledi. Rum Yönetimi Baþkaný Dimitris Hristofyas konuþma sýrasý kendisine geldiðinde, Dimitri Medvedev'in; tek uluslararasý temsiliyeti olan birleþmiþ bir devlet ifadesine "ekleme" yaptý ve Medvedev'in "tek egemenlik" de demek istediðini kaydetti. Hristofyas, Rusya Federasyonu'nun BM Güvenlik Konseyi Daimi Üyesi olarak Kýbrýs sorununda kendilerine verdiði desteðin paha biçilemez deðerde olduðunu belirterek, bu konudaki ilkelere dayalý tutumundan dolayý Rusya'ya teþekkür etti. Dimitri Medvedev ile iki ülke arasýndaki iliþkilerin ana yönlerini görüþme ve geleceðe dair projelerini ortaya koyuma fýrsatý bulduklarýna dikkat çeken Hristofyas, bugünkü görüþmelerinde Medvedev'in; Avrupa güvenliði için yeni bir anlaþma imzalanmasý önerisini de ele aldýklarýný ve Rusya'nýn bu önerisine olumlu desteklerini yinelediklerini söyledi. Hristofyas, Rusya Federasyonu Devlet Baþkaný ile bütün uluslararasý konularda görüþlerinin birbiriyle örtüþtüðünü saptadýklarýný söyledi ve bütün mercilerdeki yapýcý iþbirliklerini sürdüreceklerini anlattý. Ýngiltere'den tezek açýlýmý! Ýngiltere'nin Oxford kenti yakýnlarýndaki Didcot kasabasý, ülkede insan dýþkýsýyla üretilen gazýn ýsýnma amacýyla kullanýlacaðý ilk yer olmaya hazýrlanýyor. Kasabadaki yaklaþýk 200 hane, kasabanýn kendi kanalizasyon sistemindeki atýk kullanýlarak elde edilen biyometan gazýný kullanacak. Didcot'taki denemede baþarý saðlanýrsa Ýngiltere'nin baþlýca enerji þirketleri British Gas, Thames Water ve Scotia Gas Networks bu uygulamayý Ýngiltere'nin geneline yaymak istiyor.british Gas þirketinin enerji, teknoloji ve keþif dairesinin baþkaný Martin Orrill, bu yenilenebilir enerji kaynaðýnýn kokusuz olduðunu, bu yüzden müþterilerin tiksinmelerini gerektirecek bir durum olmadýðýný belirtti. Thames Water þirketinin hesaplarýna göre Ýngiltere'deki 9 bin 600 laðým arýtma tesisinin tamamýnýn bu teknolojiyle yenilendiði varsayýlýrsa, 350 bin haneye yenilenebilir enerji saðlanabilir. Bu balon binalarý taþýyacak Avustralyalý Skylifter þirketi, 150 ton aðýrlýðýndaki herhangi bir nesneyi 1900 kilometre öteye taþýyabilecek pilotlu bir balon geliþtirme aþamasýnda. Þirket, araçlarýn büyük binalarý, hastaneleri ve felaketten kurtarma merkezlerini uzak yerlere ulaþtýrmasýný umuyorlar. Lojistikte bir çýðýr açacaðý söylenen disk þeklinde tasarlanmýþ olan balon, deðiþik rüzgâr koþullarýna ayak uydurabilmesi amacýyla bu þekilde dizayn edilmiþ. 150 metre, yani yaklaþýk olarak bir futbol sahasý uzunluðunda olan balon, aðýr bir kargo helikopterinin taþýyabileceði yükün 700 katýný taþýyabilecek. Saatte 83 kilometre hýzla ilerleyen balon dizel benzin ve güneþ enerjisinin saðladýðý elektrikle çalýþýyor. Çocuklara adým atmayý öðretecek BebeklerÝn yürümeyi öðrenmesine yardýmcý olan "örümcek" görünümündeki sevimli bebek yürüteçlerinin yerini bilim kurgu filmlerinden esinlenilmiþ robot görünümlü mekanik yürüteçler alacak. ABD'de 21 bin 600 dolardan satýþa sunulan "Kid's Walker" (çocuk yürüteci) adýndaki robotlar, küçük çocuklarýn bir kumanda çubuðu ve pedalllarla "Iron Man" görünümünde gezmesini saðlayacak bir robot. Kid's Walker, 1.6 metre yüksekliðinde ve 180 kg aðýrlýðýnda. Japon teknoloji þirketi Sakakibara Kikai, talep olursa robotlarý bebek yürüteci olarak da üretebileceðini belirtti. Ölen gencin beyni çalýndý ABD'nin New York kentinde eþi benzeri görülmemiþ bir dava bitmek üzere. Beþ yýl önce geçirdiði trafik kazasýnda hayatýný kaybeden gence otopsi yapan doktorlar, ailesine haber vermeden gencin beynini sakladý. Aylar sonra gizlice el konan beyin, ölen gencin ailesini kahreden bir rastlantýyla ortaya çýktý. Yaþanan adli týp skandalýnýn ardýndan, aile çocuklarýnýn beynini saklayan doktorlara dava açtý. Jesse Jerome Shipley adýndaki lise öðrencisi, 9 Ocak 2005 tarihinde trafik kazasýnda hayatýný kaybetti. Babasý Andre, bir gün sonra otopsi yapýlmasýna onay verdi. Ertesi günlerde ise otopside ne olup bittiðinden habersiz aile, çocuklarýný topraða verdi. Aradan aylar geçtikten sonra, çok trajik ve rahatsýz edici bir tesadüf sonucu kimsenin farkýnda olmadýðý bir gerçek ortaya çýktý. Jesse'nin, aralarýnda kýz arkadaþýnýn da olduðu lise arkadaþlarý, okul gezisi kapsamýnda bir adli týp laboratuarýna gitti. Burada, üzerinde Jesse'nin ismi olan etikete sahip bir kavanoz gördüler. Sývý dolu kavanozun içindeki þey Jesse'nin beyninden baþka bir þey deðildi. Jesse'nin yakýn arkadaþlarý þok geçirirken, bazýlarý da cep telefonlarýyla beynin fotoðrafýný çekti. Ancak bu resimlere sonradan el kondu. Jesse'nin en yakýn arkadaþlarýndan Samantha Feldman, "Üzerinde etiketler olan kavanozlar vardý. Bir tanesinin üzerinde 'kafa travmasý, Shipley, J' yazýyordu" dedi. Þoka girdiðini söyleyen Samantha, annesini arayýp, "Anne, Jesse'nin beyni burada!" diye aðladýðýný anlattý.

12 12 8 Ekim 2010 Cuma KÜLTÜR - SANAT Günün Manisi Kitap Dünyasý ÖZDEYÝÞLER TADIMLIK Güvercin palazlandý Uçmaya hazýrlandý Vereceðim dedi yar Sonra biraz nazlandý Ýhaneti Gördüm Erdal Sarýzeybek POZÝTÝF YAYINLARI "Zorbalýðýn kaldýrýlmasýný zorbadan isteyemeyiz." Patrick Henry Artýk hepsi bitti Açlýk, susuzluk ve kin Ne matra ne ekmek torbasý lazým Ne silah Elbise ve düþen þapka da lüzumsuz Artýk üþümezler ki Necati Cumalý "Karda ayak izleri var" adlý þiirinden Abba'nýn kýzlarý bir araya geliyor Eurovision'da seslendirdikleri Waterloo þarkýsýyla hafýzalara kazýnan Ýsveçli efsanevi pop grubu Abba'nýn kadýn üyeleri tekrar biraraya gelme planlarý yapýyor. Frida olarak tanýnan grubun üyelerinden Anni Frid Lynstad, eski grup arkadaþý Agnetha Faltskoy'la tekrar birlikte þarký söyleme olasýlýklarýný konuþtuklarýný açýkladý. 65 yaþýndaki þarkýcý "Agnetha'la birþeyler yapmak çok mükemmel olacak. Eðer biraraya gelirsek Abba yüzünden yapýlan tüm baskýlardan korunmak zor olacak" dedi. Ýkili, 1983 yýlýnda grubun daðýlmasýndan beri birlikte þarký söylememiþti. Dünya çapýnda 375 milyondan fazla albüm satan grup iki çiftten oluþuyordu. Agnetha, Bjorn Ulvaeus'la, Frida ise Benny Andersson'la evliydi. Ýki çift de boþandý. Milyon dolarlýk eskizi 250 dolara sattý Vincent van Gogh tarafýndan yapýldýðý sanýlan bir çizimin çalýnmasýyla baðlantýlý olan Edward Laird adlý bir kiþi Birleþik Devletler'de yakalandý. Yetkililer, Teksaslý Edward Laird'in Van Gogh'un The Night Cafe adlý eserinin 1 milyon dolar deðerindeki eskizini satmakla suçlanýyor. Eser, 2009 yýlýnda bir evden çalýndýktan sonra New Mexico bölgesinde bir antikacýda bulunmuþtu. Polis, Laird'in eskizi antika dükkanýna 250 dolar karþýlýðýnda sattýðýndan þüpheleniyor. Laird'in yakalanma kararý mahkemeye çýkmamasýnýn ardýndan alýndý. Man Booker Ödülü'nün son listesi açýklandý Son listede yer alan isimler arasýnda Andrea Levy, Emma Donoghue, Damon Galgut, Howard Jacobson ve Tom McCarthy bulunuyor. Peter Carey ödüle Parrot and Olivier in America romanýyla aday gösterildi. Carey, bu ödüle 1998 yýlýnda Oscar and Lucinda ve 2001 yýlýnda da True History of the Kelly Gang ile deðer görülmüþtü Booker Ödülü'nün sahibi olacak isim, 12 ekimde London's Guildhall'de düzenlenecek törenle 50 bin sterlinin sahibi olacak. Listeyi oluþturan diðer eserler ise Galgut'un In a Strange Room, Jacobson'ýn The Finkler Question, McCarthy'nin C, Levy'nin The Long Song ve Donoghue'un Room adlý romanlarý. Kazanan yazarý ve eseri belirleyecek olan jurinin baþkaný ise Andrew Motion olacak. Gish kardeþlerin ödülü Chinua Achebe'ye gitti n Gish Ödülü'nü kazanan Chinua Achebe'nin 1958 tarihli 'Ruhum Yeniden Doðacak' adlý romaný 2007'de Man Booker Ödülü'nün sahibi olmuþtu Dorothy and Lillian Gish Ödülü'nü veren komite, bu yýlýn ödül sahibini açýkladý. Ödül, 1958 tarihli Things Fall Apart adlý dünya çapýnda 10 milyon kopya satan romanýn yazarý Nijeryalý Chinua Achebe'ye verildi. Achebe'nin bu romaný, kurgu dalýnda Man Booker Uluslararasý ve Nijerya Ulusal Deðer ödüllerine layýk görülmüþtü. Achebe'nin, kýsa öykü, deneme ve þiirden oluþan 20 ciltten fazla eseri bulunuyor. Yazarýn Things Fall Apart romaný Türkiye'de Ruhum Yeniden Doðacak adýyla yayýmlanmýþtý. Ödül Lillian Gish'in vasiyetiydi 1994 yýlýnda Dorothy and Lillian Gish Ödülü Vakfý tarafýndan kurulan ve JPMorgan Chase Bank'ýn mütevelli olduðu ödül, her yýl, dünyanýn güzelliðine ve insanlýðýn hayatý anlama ve ondan haz almasýna katký saðlayan insanlara veriliyor. Lillian Gish, vasiyetinde, ödül ile ilgili olarak þu satýrlara yer vermiþti: "Bu ödülü kurarken, arzum, ödülü alanlara hak ettikleri takdiri göstermek, toplum için yaptýklarý katkýlara dikkat çekmek ve onlarýn yolunda ilerlemeleri için diðer insanlarý teþvik etmek." 300 bin dolar deðerindeki ödül, sanat alanýnda verilen en büyük ve en prestijli ödüllerden biri. Bu yýl 17'incisi düzenlenen ödül, edebiyat, tiyatro, müzik ve dans alanlarýnda veriliyor. Ödülün önceki sahipleri arasýnda, Bob Dylan, Arthur Miller ve Robert Redford gibi önemli isimler bulunuyor. Adlarýna ödül verilen Amerikalý sinema ve tiyatro oyuncusu olan Dorothy Gish, kardeþi Lillian gibi D.W. Griffith'in ilk sessiz filmlerinde rol almýþ, daha sonra birçok komedi filminde oynamýþtý. 70'i aþkýn filmde rol alan Dorothy Gish, 1918 tarihli Dünyanýn Kalpleri ve Fýrtýna Çocuklarý gibi çok popüler olmuþ sinema yapýmlarýnda yer aldýktan sonra, 1928 ila 1944 yýllarý arasýnda daha çok tiyatrolarda oynamayý tercih etmiþti. Lillian Gish ise, 1946 yýlýnda yapýlmýþ Kanlý Aþk filmiyle En Ýyi Yardýmcý Kadýn Oyuncu Akademi Ödülü'ne ve 1967 yapýmý Komedyenler filmiyle En Ýyi Yardýmcý Kadýn Oyuncu Altýn Küre Ödülü'ne aday gösterilmiþti yýlýnda Akademi Onur Ödülü'nü alan Lillian Gish, Amerikan Film Enstitüsü'nün hazýrladýðý Amerikan sinemasýnýn 50 yýldýzýndan oluþan listede kendine 17'inci sýrada yer bulmuþtu. Din, aþk, ölüm ve altý Goya ödüllü Camino n Geçen yýl Ýspanya'nýn Oscar'ý sayýlan Goya Ödülleri'nin altýsýný alan, Javier Fesser'ýn yönettiði, Nerea Camacho, Carme Elias, Mariano Venancio ile Ana Gracio'nun baþrolleri paylaþtýðý Camino haftanýn önemli yapýmlarýndan biri. Javier Fesser'ýn bu filmdeki derdinin kendi fikirlerini ve inançlarýný baþkalarýna dayatan insanlara yönelik olduðu çok açýk ve dozunda. Filmimizin kahramaný dindar bir annenin, þefkatli bir babanýn himayesinde büyüyen 11 yaþýnda, hayat dolu bir kýz çocuðu Camino. Film, Camino'nun kendini huzurla ölüme teslimiyetiyle baþlýyor ama burada çok tuhaf bir durum var. Küçük kýzýn yattýðý hastane odasýnda akrabalarý, arkadaþlarý, doktorlar, pederler onun son sözlerini duyabilmek için oradalar. Camino, son kez Ýsa'ya olan aþkýný dile getirecek ve son kez "Ýsa Seni Seviyor" posterine bakarak, gözleri açýk gidecek... Peki bu Ýsa, annesinin her fýrsatta çektiði acýlarý anlattýðý, ruhunun kutsallýðýný dile getirdiði Hz. Ýsa mý yoksa bir metafor mu? Ýsa gerçekte kimdir Tuhaf bir ölüm sahnesiyle açýlan filmde Javier Fesser'ýn kamerasý 5 ay öncesine geri döndüðünde Camino'nun hastane odasýndan önceki hayatýna dönüyoruz. Camino da her kýz çocuðu gibi hayalleri olan, hayat dolu uyumlu bir çocuktur. Dindar annesi tarafýndan hayatý dini bir eksende þekillenirken âþýk olur. 11 yaþýn verdiði en temiz duygularla aþýk olduðu çocuðu düþünen ve ona ulaþmaya çalýþan Camino'yu yaþadýðý ilk tecrübe aþktan sonra ikinci bir tecrübe daha beklemektedir: ölüm. Ender Chinua Achebe rastlanan ve agresif bir tümör çeþidi Camino'nun saðlýðýyla beraber hayallerini de hýzla elinden almaya baþlar. Annesi koyu dini inanç gereði kaderci düþünür ve bu gerçekten siz filmi izlerken sinirinizi bozar. Çünkü acýdan yatakta kývrandýðý, acýnýn geçmesi için Tanrý'ya yalvardýðýnda bile annesi tüm bu olanlarýn Tanrý tarafýndan kýzýnýn iyiliði için olduðuna inanýyordur. Bu arada Camino aþýk olduðu çocuðun yer aldýðý tiyatro grubunda yer almak ve Sindrella olmak ister, ama artýk çok geçtir; yatalak olmuþtur. Saçlarý dökülmüþ, üç ameliyat geçirmiþtir. Bu arada annesi ona Hz. Ýsa'nýn sevgisini aþýlamaya devam eder. Camino ise bu sýrada hep aþýk olduðu çocuðu düþünmektedir; çocuðun adý Ýsa'dýr. Franklin, Halle Berry'i seçti Sayýsýz Grammy ödülü kazanan ve Amerikan tarihinin en önemli müzisyenlerinden biri olan Aretha Franklin, hayatýný konu alan fimde kendisini Halle Berry'nin canlandýrmasýný istiyor. Soul müziðin kraliçesi 68 yaþýndaki Franklin, geçen cuma, hayatýný ve kariyerini konu alan filmde baþ rollerde oynamalarýný istedikleri oyuncularý açýkladý. Halle Berry'nin yaný sýra, Franklin, babasý C.L. Franklin'i oynamasý için bir diðer Oscarlý oyuncu Denzel Washington'ýn ismini verdi. Listeye, Motown yýldýzý Smokey Robinson'ý oynamasý için ise Terrence Howard'ý ekleyen Franklin, film için adý geçen oyuncularýn proje konusunda oldukça heyecanlý olduklarýný da sözlerine ekledi. Film, on yýl önce çok satan kitaplar listesinde kendine yer bulan Aretha: From These Roots adlý biyografi kitabý temel alýnarak çekilecek. Arethe Franklin, You Make Me Feel Like, Chain of Fools, Freeway of Love ve Respect gibi þarkýlarýyla tanýnýyor. Sinemalarda Bugün-bu gece Lefkoþa Mýsýrlýzade Galeria Cehennem 3 D ( Cuma-Cumartesi 23.00) 1. salon Okyanus Dünyasý 3D ( ) 2. salon Muhtar Yusuf Galleria Aþkýn Ýkinci Yarýsý ( Cuma-Cumartesi 23.00) 1. salon Kardeþimden Sonra ( Cuma-Cumartesi 23.00) 2. salon Girne Girne Galeria Sinema Club Kapalý ( ) Maðusa Maðusa Galeria Predators ( Cuma/Ctesi 23.15) 1. salon Þeytan ( Cuma/Ctesi 23.15) 2. salon

13 8 Ekim 2010 Cuma 13 ÇATI KATINDA HÝNTKENEVÝRÝ Limasol'da evlerinin çatýsýnda hintkeneviri yetiþtiren bir çiftin dün, Rum Polisi Narkotik Þube Polisleri (ÝKAN) tarafýndan tutuklandýðý bildirildi. Simerini gazetesi, ÝKAN polisinin aldýðý bir ihbarý deðerlendirerek, söz konusu eve yaptýðý baskýnda, toplam 31 adet hintkeneviri fidesi ele geçirdiðini yazdý. Haberde, tutuklanan çiftin önceki gün, Limasol Kaza Mahkemesi'ne sevk edildikleri ve aleyhlerinde 8'er günlük tutuklama emri verildiði belirtildi. Gazete, çiftin polise verdiði ifadede, hintkenevirini satmak için yetiþtirdiklerini itiraf ettiklerini yazdý. Kazalarda ölenler için yürüyecekler Henüz 16 yaþýndayken yolcu olduðu bir aracýn geçirdiði trafik kazasýnda yaralanan ve tedavi gördüðü hastanede hayatýný kaybeden Selin Enginsoy'un ailesi ve arkadaþlarý, "Artýk trafiðe can vermek istemiyoruz" diyerek, bugün Lefkoþa'da Selin ve trafik kazalarýnda ölenlerin tümü için protesto yürüyüþü düzenliyor. 10 Yýl Parký'nda (Kuðulu Park) saat 10.00'da toplanacak eylemciler, Baþbakanlýk'a kadar yürüyerek, trafik kazalarýna karþý önlemlerin artýrýlmasý taleplerini yetkililere duyurmaya çalýþacak. Eylemciler, ayný zamanda evladýný trafik kazasýnda kaybetmiþ bir baba olan Baþbakan Ýrsen Küçük'e taleplerini içeren mektup verecek. Selin Enginsoy'un ailesi ve arkadaþlarýndan bir grup bu sabah Kýbrýs Türk Gazeteciler Birliði lokalinde düzenledikleri basýn toplantýsýyla, yarýn yapýlacak yürüyüþ ve talepleri hakkýnda bilgi verdi ve destek talep etti. Eylemin, Selin ve trafik kazalarýnda hayatýný BARAKA KÜLTÜR MERKEZÝ: TRAFÝK KAZALARI KADER DEÐÝL ÝHMALDÝR Baraka Kültür Merkezi, trafik kazalarýnýn kader deðil ihmal olduðunu belirterek, bugün düzenlenecek yürüyüþe destek verdiklerini açýkladý. Merkez adýna Nazen Þansal tarafýndan yapýlan açýklamada, neredeyse her gün meydana gelen ölümlü kazalara raðmen ilgili devlet kurumlarýnýn sorumluluk üstlenip çözüm için proje üretmediðini savundu. Þansal, "Trafik kazalarý kader deðil ihmaldir. Görevini yapmayan hükümetler, ihmalle ölümlere sebebiyet vermektedir. Toplu taþýmacýlýðýn teþvik edilmediði, herkesin arabalara mahkum edildiði ülkemizde, yollar güvenli yapýlmamakta ve tüm bunlar trafik kazalarýna davetiye çýkarmaktadýr" dedi. Kendilerini ifade edebilecekleri, yaratýcýlýklarýný geliþtirebilecekleri ortamlarý bulamayan gençlerin, hýz ve tüketim kültürünün kucaðýna itildiði görüþünü ortaya koyan Nazen Þansal, yol ihalelerinin TC firmalarýna verilmesinin de ters eðimlere yol açtýðýný iddia etti. Þansal, kameralar ve cezalarýn artmasýnýn da "sorunu çözmekten uzak sýð yaklaþýmlar olduðunu" savundu, hükümeti ve yerel yönetimleri toplu taþýmacýlýðý geliþtirip özendirmeye; yol güvenliðini saðlayacak önlemleri almaya çaðýrdý. YAZ SAATÝ 31 EKÝM'DE SONA ERÝYOR Yaz saati uygulamasý sona eriyor. 31 Ekim Pazar günü (Cumartesi gününü, Pazar gününe baðlayan gece) saat 04.00'de saatler 1 saat geri alýnacak. Yaz saati uygulamasýna 28 Mart 2010 tarihinde geçilirken, saatler 03.00'te bir saat ileri alýnmýþtý. Buna göre yaz saati, bir baþka deyiþle "ileri saat" uygulamasý, 28 Mart Pazar günü saat 03.00'te saatlerin bir saat ileri alýnmasýyla baþlarken, 31 Ekim Pazar günü saat 04.00'te saatlerin 1 saat geri alýnmasýyla sona erecek. kaybeden herkes için düzenleneceðini vurgulayan Selin Enginsoy'un amcasý Nedim Enginsoy, eylemi Selin'in hayatýný kaybettiði gün olan 23 Eylül'de her yýl tekrarlayacaklarýný açýkladý. Enginsoy, yollarda ayný yerlerde ve ayný nedenlerle meydana gelen trafik kazalarýnda kardeþlerinin öldüðünü, ancak gerekli önlemlerin alýnmadýðýný belirterek, altyapýdaki eksiklik ve sorunlara dikkat çekti. Enginsoy, önlem alýnmadýðý sürece trafik kazalarýnýn önlenemeyeceði ve her gün birilerinin öleceði kaygýsýný dile getirdi. Bariyer, alt ve üst geçit eksikliði, tali yollarýn fazlalýðý, yollara kedi-köpek fýrlamasý gibi sorunlara dur diyecek önlemlerin hiçbir zaman alýnmadýðý görüþünü ifade eden Nedim Enginsoy, þöyle konuþtu. "Yarýn gerçekleþtireceðimiz eylemi Selin ve trafikte kaybettiðimiz insanlar için yapýyoruz. Yapýyoruz ki sesimizi çýkaralým ve trafikte artýk insanlarýmýzý kaybetmeyelim. Biz artýk trafiðe bir can daha vermek istemiyoruz. Trafikte Selinlerimizin, Hasanlarýmýzýn, Ayþelerimizin, Gözdelerimizin ölmesini istemiyoruz. Ateþ düþtüðü yeri yakar. Biz de, ne bizim, ne de baþkalarýnýn yuvalarýna bu ateþin düþmesini istiyoruz." Nedim Enginsoy, Kuzey Kýbrýs'ta son 10 yýlda 31 bin trafik kazasý meydana geldiði ve 559 kiþinin öldüðü bilgisini ve Güney Kýbrýs'ta meydana gelen kazalarla ilgili bilgileri mensuplarýyla paylaþarak, trafik kazalarýnýn hem Kuzey hem Güney Kýbrýs için büyük sorun olduðuna dikkat çekti. Yarýnki eyleme siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinden destek aldýklarýný kaydeden Enginsoy, daha iyi ve güvenli yollar istediklerini vurguladý. Enginsoy, eylemde Selin'in babasýnýn Baþbakan Ýrsen Küçük'e veya ona iletilmek üzere bir mektup sunacaðýný da belirtti. DAÜ'LÜLERE "HOÞGELDÝN KONSERÝ"- Gazimaðusa Belediyesi, Doðu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) öðrencilerinin kentteki oryantasyonlarýna katký koymak amacýyla "Hoþgeldin Konseri" düzenliyor. Ünü Türkiye'de de yayýnlan Kýbrýslý Türk grubu Babutsa'nýn "Kentimize Hoþgeldiniz" sloganýyla vereceði konser, Cumartesi saat 20.30'da Namýk Kemal Meydaný'nda yer alacak. Gazimaðusa Belediyesi'nden yapýlan yazýlý açýklamada, belediyenin, kentte verilen hizmetleri kenttaþlarý olarak gördüðü DAÜ öðrencilerini de dikkate alarak organize ettiði kaydedildi. Açýklamada, öðrencilerin Gazimaðusa Belediyesi ile tanýþmasý niteliðini de taþýyan Babutsa konserinin, yeni öðretim yýlýnýn baþladýðý bugünlerde yeni öðrencilerin kentle kaynaþmasý açýsýndan önemli olduðu belirtildi. IGLESIAS'IN KONSERÝ DE ÝPTAL EDÝLMÝÞ Rum basýný, ünlü Ýspanyol þarkýcý Julio Ýglesias'ýn, "Kuzey Kýbrýs'ta varolan rejim" hakkýnda bilgi almasýnýn ardýndan, Girne'de gerçekleþtireceði konseri iptal ettiðini iddia etti. Alithia gazetesi, Julio Ýglesias'ýn, KKTC'de son dört ay içerisinde konserini iptal eden beþinci mega star olduðunu da savundu. Gazete, konserin iptal edilmesinde, þarkýcýnýn internet sayfasýna protesto yollayan ve KKTC'deki durum hakkýnda bilgi veren Amerika'daki Yunanlý ve Kýbrýslý Rumlarýn etkili olduðunu ileri sürdü. Haberde, Ýglesias'ýn açýklamasýnda "kendine devlet diyen ve uluslararasý açýdan tanýnmayan bir yerde hiçbir zaman konser düzenlemeyeceðini" ifade ettiði iddia edildi. Gazete, "daha önce Jenifer Lopez, Anastasia, Rihanna ve Justin Timberlake'in Kuzey'deki konserlerini iptal ettiðini" yazdý. LÝMASOL VE LARNAKA'DA BOMBALI SALDIRI Limasol'da ikamet eden 49 yaþýndaki bir iþadamýna ait araca, önceki gün sabaha karþý bombalý saldýrý düzenlendi. Simerini gazetesi, bombanýn patlamasý sonucu araçta büyük maddi hasar meydana geldiðini ve aracýn çevresindeki bazý evlerin camlarýnýn kýrýldýðýný kaydetti. Haberde, söz konusu þahsýn aracýna yapýlan bu saldýrýnýn, son birkaç gün içindeki ikinci saldýrý olduðu ve polisin bu durumdan endiþe ettiði kaydedildi. Alithia gazetesi ise, Larnaka'ya baðlý "Aradipu" köyünde ikamet eden 26 yaþýndaki bir þahsýn aracýna, kimliði belirsiz þahýslar tarafýndan Salý gecesi bomba konduðunu yazdý. Gazete, bombanýn patlamasý sonucu aracýn ön camý ile ön kaputunun zarar gördüðünü kaydetti. LÝMASOL'DAKÝ FABRÝKADA BÜYÜK YANGIN Limasol'daki "Ýpsona" Sanayi Bölgesi'nde plastik malzeme üreten bir fabrikada önceki gün büyük bir yangýn çýktýðý, fabrikadaki çeþitli kimyasal ve toksit madde içeren varillerin patlamasýyla büyük tehlike yaþandýðý bildirildi. Haravgi gazetesi, yangýnda ölen ya da yaralanan olmadýðýný belirtti. Gazete, saat sularýnda fark edilen yangýnýn, fabrikanýn dýþýnda bulunan varillerden baþladýðýný, variller içerisinde bulunan ve kolay tutuþan maddeden dolayý yangýnýn birkaç dakika içerisinde fabrikanýn içine yayýldýðýný yazdý. Yangýnýn nedeninin henüz bilinmediðini ve bugün bu konuda araþtýrma yapýlacaðýný belirten gazete, yangýný söndürme çalýþmalarýna 60 itfaiyeci ve 22 itfaiye aracýnýn katýldýðýný kaydetti. GÜNEYDE KIBRIS TÜRK MALI ÝSTÝSMARI Rum yönetiminin, Güney'de kalan Kýbrýs Türk mallarýný kira karþýlýðý kullanýmlarýna verdiði Rumlardan, kira bedellerini toplayamadýðý, üstüne üstlük buralarda kiracý olmasý gereken Rumlarýn bu mallarý, yüksek bedeller karþýlýðýnda baþka þirketlere kiraladýklarý ve Rum yönetimine vergi de vermedikleri bildirildi. Habere göre Theodoru, Rum yönetiminin, Güney'de kalan ve Rumlara kiraladýðý Kýbrýs Türk mallarýndan (dükkan) tahsil etmesi gereken ancak tahsil edemediði meblaðýn bugün 4 milyon Euro'ya ulaþtýðýný, bu paranýn, özellikle; Güney'de kalan Kýbrýs Türk malý evlerin tamiri maksadýyla "Kýbrýs Türk Mallarý Fonu"na yatýrýlmasý gerektiðini söyledi.

14 14 8 Ekim 2010 Cuma BULMACA Soldan Saða: 1-Bir þeyle uðraþarak acýsýný unutmak, teselli bulmak. Gelecek. 2-"Bir þeyin olmasýna çok az kalmak" anlamýnda kullanýlýr (iki kelime). 3-Eski dilde "Bir dileði, isteði yerine getirme". Ýki þeyi birbirinden ayýran uzaklýk. Vurgusuz þart eki. 4-Keten, kenevir gibi bitkilerin liflerinden yapýlan ince ip. Ters okunuþu "Yarým kanatlýlar alt takýmýna giren, insan ve memeli hayvanlarýn vücudunda asalak olarak yaþayan böcek". 5-Soðukla sýcak arasý, ne soðuk ne de sýcak. Yapaðý veya keçi kýlýnýn dokunmadan, yalnýzca dövülmesiyle elde edilen kaba kumaþ. 6-Çayýr. Bir iþte yetkili olan, bir iþi yapan, erbap. Belli bir noktaya göre olan yer, taraf. 7-Güney Kýbrýs'ýn ünlü birasý. Birinin geçindirmekle yükümlü bulunduðu kimselere mahkeme kararýnca baðlanan aylýk. 8-Herhangi bir iþte, bir konuda yapýlan inceleme ve araþtýrma sonucunu, düþünceleri veya gözlemleri bildiren yazý. Bayatlamamýþ olan. 9-Ýþçilik. Bir nota. 10-Bir olayýn baþý ile sonu arasýnda geçen zaman parçasý, müddet. Hasta olmama durumu, saðlýk, esinlik. 11-Beraber. Bir kýta. Dünün çözümü DÜN Hazýrlayan: Osman Levent (leventosman@yahoo.com) Nöbetçi Eczaneler Lefkoþa Yeþim Eczanesi: Þht. Kemal Ünal Cad. Eser Apt. Dük. B (Metropol Süpermarket Karþýsý) Tel: Dema Eczanesi: Öðretmenler Cad. Kermiya Hacý Ali Apt. 25/5 Piyili Petrol ve Foto Özatay Yaný Tel: Maðusa Bahar Eczanesi: Salamis Yolu No:45 Haklýgil Benzin Ýstasyonu Yaný Tel: Petek Eczanesi: Zafer Anýtý Ticaret Merkezi No:3/4 Tel: Girne Acarkan Eczanesi: Kordonboyu No:38 D Atatürk Heykeli Karþýsý Tel: Barýþ Eczanesi: Ýbrahim Nidai Cad. No:55 Lapta Tel: Güzelyurt Güzelyurt Eczanesi: K 166 Alemdar Sok. Tel: Yukarýdan Aþaðýya: 1-Ekonomik, toplumsal ve siyasi gücün soylular sýnýfýnýn elinde bulunduðu tarihi yönetim biçimi. 2-Bir yetimin veya akýlca zayýf, hasta birinin malýný yöneten kimse. Bir yerde öteden beri olagelen davranýþ. 3-Küçük çocuklarý korkutmak için uydurulmuþ hayali yaratýk. Sözlerinin bütünü veya çoðu þarkýlý olarak söylenen müzikli tiyatro eseri. 4-Boþuna, boþ yere. Ýspanyolca "Yaþa". 5-Alfabenin 16 ve 14. harfleri. Büyük çivi. Bir nota. 6-Büyük kardeþ, aðabey. Öç almayý amaçlayan gizli düþmanlýk. Mikroskopta incelenecek maddelerin üzerine konulduðu dar, uzun cam parçasý. 7-Gençliði ve körpeliði kalmamýþ. Þaka. 8-Din iþlerini devlet iþlerine karýþtýrmayan. Geçimini güçlükle saðlayan, yoksul. 9-Amerikyum'un kýsaltmasý. Ak. Baþa "Ý" konursa "Ýstenilen, beðenilen nitelikleri taþýyan, beðenilecek biçimde olan" olur. 10-Ýçine sulu þeyler konulan metal kap. Yaðý alýnmýþ süt veya yoðurdun kaynatýlmasýyla elde edilen bir çeþit peynir. 11-Eski dilde "Yapma etme". Rumcada "Bir". Baba. TV'DE BU AKÞAM Uçuþ Planý Türü: Yabancý Sinema KANALTÜRK / 19:50 YÖNETMEN: Robert Schwentke /2005 OYUNCULAR: Jodie Foster,Peter Sarsgaard,Sean Bean Yakýnlarýný yeni kaybetmenin üzüntüsünü yaþayan bir anne, yanýnda küçük kýzýyla beraber Berlin'den Amerika'ya uçmaktadýr. Yolculuðun bir noktasýnda küçük kýz ortadan kaybolur. Anne telaþa düþerek çevresindekiler ve mürettebattan yardým ister. Ancak uçaktaki hiç kimse böyle bir kýzýn varlýðýný hatýrlamaz gibi görünmektedir. Tuzak Türü: Yabancý Sinema CINE 5 / 20:45 YÖNETMEN: Don E. FauntLeRoy OYUNCULAR: Steven Seagal - Anthony 'Treach' Criss Doðru bir hayata dönmeye çalýþan eski hýrsýz Harlan Banks (Steven Seagal) kendisini tuzaða düþürüp hapse attýranlardan intikam almak için yemin eder. Tehlikeli oyunlarýn içine giren Banks bir taraftan da kýz arkadaþýný olaylardan uzak tutmaya çalýþmaktadýr. Shelby'nin Kýskançlýðý Türü: Yabancý Sinema TV 8 / 21:15 Mike'ýn yaþadýðý kasabada futbol herþey demektir. Takýmýn gözde oyuncusu olan Mike o bölgenin yýldýzýdýr, bu elbette üniversite kapýlarýný ona kolaylýkla açmýþtýr. Gittikten sonra Noel tatili için eski kasabasýna geri dönen Mike yanýnda yeni kýz arkadaþý Elizabeth'i de getirmiþtir. Bu durum daha önce Mike'ýn kraliçesi konumunda olan Shelby için kötü bir sürpriz olur. Shelby, Mike ile Elizabeth'in beraberliðini kýskanmaktadýr, ona göre þehirden gelen bu zengin kýzýn fotoðrafta yeri yoktur. Shelby'nin kýskançlýðý bir süre sonra takýntýlý bir hal almaya baþlar. Ne Yaptýðýný Hala Biliyorum Türü: Yabancý Sinema KANALTÜRK / 21:45 Yönetmen: DANNY CANNON Oyuncular: JENNI- FER LOVE HEWITT, FREDDIE PRINZE Jr., BRANDY NORWOOD, MEKHI PHIFER, MUSE WATSON, BILL COBBS Julie James, arkadaþlarýnýn ölümlerine tanýklýk ettiði geçen Limasol T.K.B. Asbank Türk Bankasý Ltd. Universal Bank yaz gerçekleþen olaylarýn etkisinden hala kurtulamamýþtýr. Bu durum okul yaþamýna da yansýr, notlarý düþmeye baþlar, derslerine odaklanamaz. Ancak en yakýn arkadaþýnýn kazandýðý bedava tatil onun için güzel bir sürpriz olur. Geçmiþte yaþadýklarýný unutmak için çýktýðý bu tatil, onu bir kez daha ayný kabusun içine sürükler. EGZOZ GAZLARI GÖÐÜS KANSERÝNÝ TETÝKLÝYOR Solunum sistemi üzerinde olumsuz etkileri daha önce saptanan araçlarýn saldýðý egzoz gazlarýnýn, göðüs kanseri riskini artýrdýðý açýklandý. Kanada'nýn Montreal kentindeki McGill ve Montreal üniversitelerinden bilim adamlarýnýn tamamladýklarý araþtýrma, Environmental Health Perspectives isimli týp dergisinde yayýmlandý. ÇÝN'DE 550 KÖY SULAR ALTINDA Çin'in güneyindeki Haynan adasýný etkisi altýna alan yoðun yaðýþlarýn yol açtýðý sellerden dolayý 550 köy sular altýnda kaldý. Þinhua haber ajansý, adada 130 bin kiþinin güvenli yerlere tahliye edildiðini bildirdi. Yetkililer, 1961 yýlýndan bu yana görülen en yoðun yaðýþlarýn yarýn da devam edeceði uyarýsýnda bulundu. ''DEV OMLET'' ÝÇÝN HAZIRLIKLAR TAMAM Dünyanýn en büyük omletini piþirerek Guinness Rekorlar Kitabý'na ismini yazdýrmaya hazýrlanan yumurta üreticileri hazýrlýklarýný tamamladý. Yumurta Üreticileri Merkez Birliði (YUM-BÝR) Genel Sekreteri Hüseyin Sungur, AA muhabirine yaptýðý açýklamada, yumurtanýn anne sütünden sonra en deðerli besin kaynaðý ve en ucuz protein deposu olduðunu vurguladý. ÇEK ASKERLERÝ DE KOSOVA'DAN ÇEKÝLÝYOR Çek Cumhuriyeti hükümetinin, Kosova'daki uluslararasý barýþ gücü (KFOR) bünyesindeki askerlerini, aþamalý olarak çekme kararý aldýðý bildirildi. Kosova basýnýnda yer alan haberlerde, Çek Savunma Bakaný Aleksander Vondra'nýn kabul edilen planýna göre, Ekim ayýnýn sonuna kadar Çek tugayýndaki yaklaþýk 500 askerin büyük bir bölümünün ülkeye geri çaðrýlacaðý duyuruldu. YUNANÝSTAN'DA 24 SAATLÝK GREV Yunanistan'da kamu çalýþanlarý, çalýþma koþullarýný protesto etmek amacýyla bugün 24 saatlik greve gitti. Yunanistan Kamu Çalýþanlarý Konfederasyonu'nun (ADEDY) çaðrýsýyla yapýlan greve, kamu çalýþanlarýnýn yanýsýra gümrük memurlarý, vergi daireleri ile yerel yönetim çalýþanlarý, doktorlar ve öðretmenler katýldý, havayolu çalýþanlarý iþ durdurma eylemleri ile greve destek verdi. DÜNKÜ SERBEST PÝYASA DÖVÝZ KURLARI BANKALAR DOLAR EURO S.T.G. Alýþ Satýþ Alýþ Satýþ Alýþ Satýþ

15 8 Ekim 2010 Cuma 15 TÖRE ÝSTANBUL'A GÝTTÝ Tarým ve Doðal Kaynaklar Bakaný Zorlu Töre, 26'ýncýsý bu yýl düzenlenen Ýslam Ekonomik ve Ticari Ýþbirliði Daimi Komitesi (ÝSEDAK) toplantýsýna katýlmak üzere Ýstanbul'a gitti. Cumhurbaþkaný Abdullah Gül'ün baþkaný olduðu Ýslam Konferansý Teþkilatý (ÝKT) Ekonomik ve Ticari Ýþbirliði Daimi Komitesi'nin (ÝSEDAK) 26'ýncý toplantýsý Ýstanbul Kongre Merkezi'nde gerçekleþtiriliyor. Açýlýþý bugün Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaþkaný Abdullah Gül tarafýndan yapýlacak toplantýda, ÝSEDAK gündeminin ana görüþme konusu "Tarým ve Kýrsal Kalkýnma" baþlýklarýndan oluþuyor. Bakanlýk açýklamasýna göre dün sabah saatlerinde ÝSEDAK toplantýsýna katýlmak üzere KKTC'den ayrýlan Bakan Töre, yarýn gece KKTC'ye dönecek. LÝONS KULÜPLERÝ ETKÝNLÝKLERÝ Lions Kulüpleri Birliði, "8 Ekim Dünya Lions Hizmet Günü" dolayýsýyla bugün bir dizi etkinlik düzenleyeceðini bildirdi. Lions Kulüpleri Birliði Sekreteri Süreyya Gürses'in verdiði bilgiye göre, Lions Kulüpleri üyeleri, saat 10.00'da Lefkoþa Girne Kapýsý'ndaki Atatürk Anýtýna çelenk koyacak. Çelenk törenine katýlan Lionlardan oluþan kortej, Lions hizmetlerini gösteren yaftalar ve Lions Kulüplerini temsil eden pankartlar ile Girne Caddesi boyunca yürüyerek, Atatürk Meydaný'nda Pakistan'da yaþanan sel maðdurlarý için lionlar tarafýndan gerçekleþtirilecek kermes alanýna gelecekler. Kermes etkinliðinde folklor gösterisi sunulacak, bazý ebru ve resim sanatçýlarýnýn eserleri sergilenecek. Kermes alanýnda, Lions Kulüpleri Birliði Baþkaný Fuat Kutlu bir basýn açýklamasý yapacak. Kermese katýlacak Lions Kulüpleri, yiyecek, eþya, macun ve çeþitli ürünlerin satýþýný yapacak. Bu arada, Girne Akdeniz Lions Kulübü, Girne ve Lefkoþa Devlet Hastanelerine alýnacak cihazlara katký yapmak amacýyla rozet takarak 3 bin 745 TL gelir elde etti. 9 SÝVÝL TOPLUM ÖRGÜTÜNDEN LEFKE GAZÝ LÝSESÝ ÝÇÝN GÝRÝÞÝM Lefke'de faaliyet gösteren 9 sivil toplum örgütü, Lefke Gazi Lisesi'nin durumunu yerinde incelemek ve yetkililerden bilgi almak üzere bugün saat 10.00'da liseyi ziyaret edecek. Lefke Vakfý, Denizli-Gemikonaðý Kalkýndýrma Derneði, Lefke Toplum Merkezi, Lefke ve Yöresi Üreticiler Birliði, Lefke Çevre ve Tanýtma Derneði, Lefke Merkez Lions Kulübü Derneði, Lefke ve Çevre Köyleri Dayanýþma ve Kalkýndýrma Derneði, Lefke Kadýnlar Konseyi ile Lefke Turizm Derneði tarafýndan dün yapýlan ortak yazýlý açýklamada, konuya ilgi duyan herkes yarýnki ziyarete katýlmaya davet edildi. Yazýlý açýklamada, ziyaretin Lefke Gazi Lisesi'nin sorunlarýnýn tam olarak tespiti ve çözümüne katký koymaya yönelik olduðu ifade edildi. Açýklamada, "Sözde deðil, özde destek" ifadesi kullanýldý. "HALÝL ARIBURUN ANI ORMANI"-Aydýnlýk Yarýnlar Hareketi'nin (AYH), iki yýl önce Kumyalý bölgesinde oluþturduðu ormana bir süre önce yaþamýný yitiren AYH Genel Sekreteri'nin oðlu Halil Arýburun'un adý verildi. Hareketten yapýlan açýklamaya göre, etkinlikte konuþan AYH Baþkaný Anýl Kaya, nedeni bile anlaþýlamadan 25 yaþýnda hayatýný kaybeden Halil Arýburun için herkesin çok üzüldüðünü belirterek, arazinin ormana dönüþmesi için fidanlar diken Halil'in arkasýnda izler býraktýðýný anlattý. Kaya, ormana adýnýn verilmesiyle Halil Arýburun'un "ölümsüzleþtiðini" ve anýlarýnýn yaþayacaðýný kaydetti. DP GENÇLÝK KOLLARI TRAFÝK KOMÝTESÝ- Demokrat Parti (DP) Gençlik Kollarý, bugün Kuðulu Park'ta (10. Yýl Parký) toplanýlarak düzenlenecek "Trafiðe Tepki Yürüyüþü"ne katýlacaklarýný bildirdi ve tüm duyarlý vatandaþlarý da bu yürüyüþe katýlmaya çaðýrdý. DP'den yapýlan açýklamaya göre, DP Gençlik Kollarý önceki akþam gerçekleþtirdiði toplantýda "ölümlü trafik kazalarý" ve "haksýz spor ambargolar" konularýný tartýþtý. Toplantýnýn sonunda DP Gençlik Kollarý Trafik Komitesi oluþturuldu. Bu komitenin kurulmasýný öneren Gençlik Kollarý MYK üyesi Ahmet Demiray yaptýðý konuþmada, þunlarý kaydetti: "Trafik kazalarýnda kaybedilen canlara daha fazla kayýtsýz kalmamak, trafik kazalarýna ve trafikte kaybedilen canlara artýk dur diyebilmek için DP Gençlik Kollarý olarak yapabileceðimiz birþeyler olduðunu düþünerek oluþturduðumuz Trafik Komitesi ile trafikte var olan eksikliklerin giderilmesi ve alýnmasý gereken önlemlere yönelik projeler üretmek için bir takým çalýþmalar baþlatmýþ bulunmaktayýz." OTEM YENÝDEN TURÝZMÝN HÝZMETÝNDE Otelcilik ve Turizm Eðitim Merkezi (OTEM); Turizm Çevre ve Kültür Bakanlýðý, Kýbrýs Türk Otelciler Birliði (KITOB) ve Kýbrýs Türk Restorancýlar Birliði (RESBÝR) arasýnda imzalanan iþbirliði protokolüyle yeniden hizmete açýldý. OTEM'de dün gerçekleþen imza töreninde, idamesi ve kontrolü tamamen Turizm Çevre ve Kültür Bakanlýðý'nda olacak OTEM'i; Turizm Çevre ve Kültür Bakanlýðý Müsteþarý Þahap Aþýkoðlu, Turizm Tanýtma ve Pazarlama Dairesi, OTEM, KITOB ve RESBÝR temsilcilerinin katýlýmýyla oluþturulan "OTEM Komitesi" yönetecek. KUMAR Polis tarafýndan Lefkoþa ve Girne'de faaliyet gösteren 5 kumarhanede yapýlan kontrollerde, kumarhaneye girmeleri yasak olan toplam 34 kiþi tespit edildi. Polis Basýn Bülteni'ne göre, önceki gün yapýlan kontrollerde tespit edilen 34 kiþi ile kumarhane sorumlularý hakkýnda yasal iþlem baþlatýldý. Kontroller, Lefkoþa'da Merit Casino, Saray Casino, Royal Casino, Paþa Casino ve Girne'de de Jasmine Casino da yapýldý. "CAMÝLER VE DÝN GÖREVLÝLERÝ HAFTASI" Din Ýþleri Baþkanlýðý, "Camiler ve Din Görevlileri Haftasý" münasebetiyle bugün Kur'an dinletisi ve konferans gerçekleþtirecek. Din Ýþleri Baþkan Vekili M. Emin Yeltekin, yaptýðý açýklamada, bugün saat 19.00'da gerçekleþtirilecek etkinliðin Lefkoþa Selimiye Camii'nde yer alacaðýný kaydetti. Kur'an dinletisi için TC Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý Mushaflarý Ýnceleme Kurulu Üyesi Kari Ali Özgelen ve Ankara Hacý Bayram Cami Ýmam Hatibi Yunus Koçan'ýn etkinlikte yer alacaðýný belirten Yeltekin, konferansa konuþmacý olarak TC Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý Din Ýþleri Yüksek Kurulu Üyesi Dr. Yaþar Yiðit'in katýlacaðýný bildirdi ve etkinliðe tüm halkýn davetli olduðunu belirtti. "DÜNYA POSTA GÜNÜ"NDE ÖZEL DAMGA VURULACAK "Dünya Posta Günü", 9 Ekim Cumartesi günü kutlanýyor. Posta Dairesi Müdürü Doðan Emiroðullarý, "Dünya Posta Günü" nedeniyle 9 Ekim Cumartesi günü Lefkoþa, Gazimaðusa, Girne ve Güzelyurt posta merkezlerinde özel tarih damgasý kullanýlacaðýný açýkladý. LÝMASOL TÜRK KOOPERATÝF BANKASI'NDAN ZEYTÝN FESTÝVALÝ'NE KATKI Limasol Türk Kooperatif Bankasý Genel Müdürlüðü, Girne Belediyesi tarafýndan her yýl geleneksel olarak düzenlenen Zeytin Festivali'ne maddi katký yaptý. Girne Belediyesi Basýn ve Halkla Ýliþkiler Birimi'nden yapýlan açýklamada; Limasol Türk Kooperatif Bankasý Pazarlama Müdürü Engin Eras, dün, Girne Belediye Baþkaný Sümer Aygýn'ý ziyaret ederek kýsmi baðýþ çekini teslim etti.

16 16 8 Ekim 2010 Cuma ÜCRETSÝZLER

17 8 Ekim 2010 Cuma 17 ÜCRETSÝZLER

18 18 8 Ekim 2010 Cuma ÜCRETSÝZLER

19 8 Ekim 2010 Cuma Çakýcý: Belge ekonomik deðil siyasidir Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Baþkaný Mehmet Çakýcý, KKTC Yabancý Yatýrým Danýþma Konseyi toplantýsýnýn sonuç bildirgesinde ortaya konan unsurlarýn 'ekonomik' deðil 'siyasi' olduðunu söyledi. Çakýcý, "Ortaya konan belge ekonomik deðil siyasidir ve en önemlisi KKTC'nin yönetimsel mekanizmasýna müdahale eder niteliktedir" dedi. Yaptýðý yazýlý açýklamada, söz konusu plan ve stratejilerin ülkedeki siyasi partilerle istiþare edilmeden gerçekleþtiðini kaydeden Çakýcý, ülkede yaþanan sorunlarýn çözümüne yönelik tasarý, plan ve stratejilerde karar merciinin KKTC'nin yönetsel mekanizmalarý olmasý gerektiðini söyledi. Ülkede yaþanmakta olan sorunlara ve sorunlarýn çözümüne yönelik yýllardýr ortaya görüþ ve öneri koyduklarýný belirten Çakýcý, "Ülkedeki ciddi sorunlar da, çözüm önerileri de bellidir. Ancak ne yazýk ki yýllardýr dile getirdiðimiz unsurlar, bu kez Sn. Çiçek tarafýndan dile getirilince gündem bulmuþtur. Bu da düþündürücüdür" diye konuþtu. Tavsiye niteliðinde ortaya konan maddelere yönelik de eleþtirilerde bulunan Çakýcý, ortaya konan belgenin KKTC'nin yönetsel mekanizmasýna müdahale anlamý taþýdýðýný ileri sürdü. Ortaya konan unsurlarýn tamamen yabancý yatýrýmcýya dönük olduðunu, ancak yerli yatýrýmcýya yönelik hiçbir unsuru içermediðini savunan Çakýcý, bunun kabul edilemez olduðunu kaydetti. SATILIK Komple ev eþyasý acilen satýlýktýr. Tel: Satýlýk tarla Çamlýca da (Kufez) toplam 2 dönüm 1 evlek Türk koçanlý tarla acilen satýlýktýr. Fiyatý Stg. Tel: SATILIK EV Girne Boðaz'da 3+1 dublex bahçeli ev Türk malý Stg. Tel: MELÝ EMLAK SATILIK 1)K. Kaymaklý da Türk koçanlý, zeminde sýfýr satýlýk lüks apartman dairesi stg 2)Lefkoþa Kýzýlbaþ'ta Türk koçanlý sýfýr apartman dairesi zemin stg 3)Kermiya sosyal konutlarýnda 4. kat satýlýk manzaralý apartman dairesi stg 4)Boðaz'da Türk koçanlý sýfýr ikiz villa stg 5)Yenikent'te Türk koçanlý ikiz villa stg 6)Girne de 2 yatak odalý Türk koçanlý sýfýr apt. daireleri 45 bin Stg "GÜNEÞ MAKARNA" Fabrikaydý ambar oldu Afrika (Özel)- Gazetemize yapýlan ciddi bir ihbar üzerine, toplumumuzun tek makarna fabrikasýnýn nasýl elden gittiðini araþtýrdýk. Yapýlan bu ihbara göre, bu meselede de çok, tefeci ve çete oyunlarý vardý... Ýlgililerden bilgi toplamaya çalýþtýk... Konuþanlar konuþtu, konuþmayanlar sustu... Hikayenin bütününü henüz öðrenmiþ sayýlmayýz... Þimdilik size edindiðimiz bilgileri aktarýyoruz 'ten beri ülkemizde 'Güneþ Makarna' olarak ün yapan ve özellikle 63'ten sonraki çileli yýllarýmýzda mücahitlerimizi de doyuran bir fabrika vardý. Ýmal ettiði Ýtalyan usulü makarna haklý bir üne ulaþmýþtý... Ama ne yazýk diðer fabrikalarýmýz gibi o da zamanýn çarkýndan kurtulamadý. 1980'li yýllarda, TKP'nin de hükümet ortaðý olduðu bir sýrada, Ticaret ve Sanayi Bakaný Fuat Veziroðlu'nun Türkiye'den makarna ithalatýna izin vermesiyle, Güneþ Makarna zor günler yaþamaya baþladý. Hatta bir ara, makineleri buradan alýp Türkiye'ye götürdüler ve orada imalat yapmayý denediler. Ancak baþarýlý olamayýnca yeniden yurda döndüler. Baba Ratip 2003'te vefat ettikten sonra fabrikanýn faaliyeti de durdu. Oðullarý Ratip Ratip ve Ragýp Ratip 2005'te yeniden faaliyete geçirdiler onu... Yeni Kýbrýs Partisi (YKP) Yürütme Kurulu Sekreteri Murat Kanatlý, "Kýbrýs'ýn kuzeyinin hýzla Türkiyeleþtirilmekte olduðunu" savunarak, "geliþmelerden ciddi kaygý duymaktayýz ve vilayetleþtirme yönündeki adýmlara karþý adanýn yeniden birleþtirilmesini isteyenleri mücadeleye çaðýrýrýz" dedi. Kanatlý, Türkiye Devlet Bakaný Cemil Çiçek'in KKTC'ye yaptýðý son ziyaretindeki açýklamalarýný ve geliþmeleri deðerlendirdiði yazýlý açýklamasýnda, "Kýbrýs'ýn kuzeyinin hýzla Türkiyeleþmesi, Türkleþtirilmesi konusunda TC'yi yönetenlerin kararlýlýkla yollarýna devam ettiði, onlarýn isteði doðrultusunda ODTÜ, ÝTÜ, Çukurova ve TED'in Kýbrýs'a getirildiði, Týp Fakültesi'nin de benzer bir mantýðýn ürünü olduðu" iddiasýnda bulundu. Þimdi sýrada Türk Telekom ve diðerlerinin olduðunu" ileri süren Kanatlý, "Tüm bu yatýrým adý altýnda yapýlanlar, günün sonunda biz Kýbrýslýlarýn boynuna borç olarak asýlmaktadýr " dedi. Kanatlý, "Türkleþtirme operasyonunu tamamlayýcý bir unsurun da nüfus olduðu" iddiasýnda bulunarak "Çiçek tarafýndan nüfusun bilinmediði de demagojiden baþka bir þey deðildir" diye devam etti. "Kuzeye nüfus akýþý 74'ten beri çeþitli kademelerde yýllardýr sürmektedir. Ancak son yýllardaki) uygulamalar dikkat çekicidir" diyen Kanatlý, "Hemþehri derneklerinin çoðaltýldýðý, camilerdeki imamlarýn ve müezzinlerin OTOBÜS TURU 10 Ekim Pazar Baf - Poli - Afrodit Hamamý - Hirsofu - Laççi - Kral Mezarlýðý - Pisuri SATILIK KUAFÖR SALONU Lefkoþa'da devren satýlýk bay-bayan kuaför salonu Tel: Ancak uzun ömürlü olmadý. 2007'de faaliyeti yeniden durduruldu ve 2008'de de fabrika satýldý. Makineleri ise sökülüp hurdaya çevrildi. Fabrikayý Turkcell'e de baz bakým hizmeti veren ve merkezi Ýstanbul'da bulunan TMS þirketi satýn aldý. 252 BÝN STERLÝN Bir telekomünikasyon haberleþme þirketi olan TMS'nin ortaklarýndan Ergin Çakanýþýk ve þirketin Kýbrýs sorumlusu Mehmet Kurubaþ ile görüþtük. Biz sorduk, onlar yanýtladý. Þirketin 2008 yýlýndan beri Kýbrýs'ta faaliyet gösterdiðini gazetemize açýklayan yetkililer, Güneþ Makarna fabrikasýný (iki arsa üzerine kurulu) 252 bin sterline aldýklarýný, bunun Türkiye Ýþ Bankasý'nýn kredisiyle gerçekleþtiðini ve halen bu bankaya ipotekli olduðunu söylediler. Satýþ iþlemlerinin Av. Tahir Seroydaþ tarafýndan yapýldýðýný da belirten yetkililerden aldýðýmýz bilgiye göre, TMS eski fabrikayý halen ambar olarak kullanýyor. RAGIP RATÝP Makarna fabrikasý sahiplerinden Ragýp YKP: Kýbrýs'ýn kuzeyi hýzla Türkiyeleþtiriliyor sayýsýnýn,160 cami olmasýna raðmen 320'ye çýktýðý"ný ileri sürerken; "milliyetçiliðin de dozu artýrýlarak her yer heykel ve bayraklarla donatýldý. Bu vesile ile gelen nüfusun 'vicdani PERSONEL ARANIYOR Lefkoþa'da yeni açýlacak restorantta çalýþabilecek 24 yaþýný aþmamýþ erkek personel, motor ehliyeti olan paketçi ve temizlik görevlisi bayan eleman aranýyor. Tel: KÝRALIK AÝLE + ÖÐRENCÝYE DAÝRELER Boþ veya eþyalý daireler + villalar. (Öðrenci + aileye kiralýk daireler Aranýyor Acil) Ratip, kendisine yönelttiðimiz sorulara verdiði yanýtta fabrikanýn satýldýðýný doðruladý, ancak bu konuda detaylý bilgi vermekten kaçýndý... Ratip, "Bu iþin içinde tefeci, mafya falan var mý?" þeklindeki sorumuzu ise, "Para olan her yerde olur böyle þeyler" þeklinde yanýtladý. Ratip ayrýca fabrikayý deðil, binayý sattýklarýný, makineleri ise söküp hurda haline getirdiklerini söyleyerek, "O günün þartlarýna göre satýþý normal bir fiyata yaptýk" dedi... 'AFRÝKA'NIN BULGULARI Yaptýðýmýz araþtýrmada, makarna fabrikasýnýn ailenin ciddi borçlarý nedeniyle satýldýðýný saptadýk. Ancak bu borçla ilgili ayrýntýlar hakkýnda bilgi edinmek mümkün olmadý. Tapu Dairesi'ndeki devir iþlemleri sýrasýnda ise, fabrika sahiplerinden alacaklarý olanlarýn avukatlarý da toplandý. Bunlar bir gece kulübü sahibi, bir banka ve bir tefeci... (Kim olduðu açýklanmadý.) Ragýp Ratip'in kardeþi Ratip Ratip ise yurtdýþýna göçtü... Gazetemize bilgi veren kaynaklar, Ratip'in aldýðý tehditler üzerine adayý terkettiðini öne sürdüler. deðerleri'(!) de yükseltilerek olasý istenmeyen çözüm yönündeki bir baský sürecine karþý 'doðal' emniyet hattý da yaratýlmýþ durumdadýr" ifadelerini kullandý. DUYURU KAYAD (Kadýndan Yaþama Destek Derneði), 12 Ekim 2010 tarihinde öðleden sonra saat 17:00 de KAYAD dernek binasýnda olaðan genel kurul toplantýsýný yapacaktýr. Üyelerimize duyurulur. Adres: 70/1 Okullar Yolu, Küçük Kaymaklý, Lefkoþa - Kýbrýs Tel: Fax: info@kayadcommunitycenter.com Website: KAYIP KÖPEK 2 yaþýnda, siyah-beyaz Yorkshire Terrier köpeðimiz Lefkoþa, Atleks Sanverler Ortaokulu civarýnda kaybolmuþtur. Görenlerin numaradan birdirmesi rica olunur. KAYIP EHLÝYET TC ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. Selma Yýldýr SATILIK LEFKOÞA + GÝRNE BÖLGELERÝNDE daireler + müstakil villalar Apartmanlýk arsalar + araziler Acil (Bölgelerde daire + arsalar aranýyor) DUYURU Angolemlileri bir çatý altýnda toplayabilmek için, Lefke Belediyesi himayelerinde, 9 Ekim Cumartesi günü Angolem Ýlkokulu avlusunda Geleneksel Angolemliler Günü kokteyli düzenlenmiþtir. Adanýn her yanýna daðýlmýþ tüm Angolemliler kokteyle davetlidirler. Angolem Köy Halký

20 Arda kadrodan çýkarýldý Arda Turan konusunda beklenen oldu ve sakatlýðý bulunan yýldýz futbolcunun Türkiye A Milli Takým'ýn kamp kadrosundan çýkarýlma kararý alýndý. Sakatlýðý nedeniyle Almanya ve Azerbaycan maçlarýnda oynayamayacak olan milli futbolcu, kamptan ayrýlarak dün Ýstanbul'a döndü. Kadrosunda 3 futbolcusu eksilen Tatlýsu zorda... Sahaya çýkmayabilirler n Tatlýsu, Polis takýmý ile Fransa'ya gidecek futbolcularý nedeni ile maç gününü deðiþtirmeyen Futbol Federasyonuna kýrgýn ve kýzgýn n Tatlýsu Teknik Direktörü Necati Tilki, Tatlýsu yönetim kurulunun maça çýkmama kararý almasý durumunda karara uyup maça çýkmayacaklarýný söyledi Kuzey Kýbrýs Turkcell 1. Liginin ilk haftasýnda komþusu Ozanköy karþýsýnda beklemediði bir maðlubiyet alan Tatlýsu, bu kez 3 futbolcusundan yoksun olarak sahaya çýkmak zorunda kalacak. Geçtiðimiz hafta Ozanköy önünde kötü bir futbol sergileyen ve rakibinin iki golüne engel olamayan Tatlýsu'da polis futbolcularýn yaný sýra, trafik kazasý geçiren Ýrfan'ýn oynayamayacak olmasýnýn sýkýntýsý yaþanýyor. Fransa'ya gidiyorlar Tatlýsu, polis futbol takýmýnda oynayan ve polis takýmlarýnýn karþý karþýya gelecekleri Fransa'ya, Cumartesi gecesi gidecek olan Serdar ile Nureddin'den yoksun olarak sahaya çýkmak mecburiyetinde olacak. Ýrfan'ýn geçirdiði trafik kazasý nedeni ile takýmdan bir süre eksik kalacak olmasý sonrasýnda sahaya 3 futbolcusundan yoksun olarak çýkacak olan Tatlýsu'da teknik kadro ile yönetimi sýkýntý bastýðý öðrenildi. Biz üvey evlat mýyýz? Tatlýsu Teknik Direktörü Necati Tilki yaptýðý açýklamada þunlarý söyledi: "Futbolcularým Serdar ile Nureddin polis futbol takýmý ile Cumartesi gecesi sabaha karþý Fransa'ya uçacak. Ýrfan geçirdiði trafik kazasý 2. Lig Batý bölgesi takýmlarýndan Baf Ülkü Yurdu transfere devam ediyor Orçun yuvaya döndü (Niyazi Ergülen) Baf Ülkü Yurdu alt yapýsýnda yetiþen libero Orçun Volkan beþ yýl sonra yuvaya döndü yýlýnda Bostancý Baðcýl'a transfer olan, bir yýl Lapta'da top koþturan Volkan dün Futbol Federasyonunda kendisini yeþilkýrmýzýlý yapan imzayý attý. Ýmza töreninde Kulüp Asbaþkaný Av. Ýbrahim Urcan, kulübün idari Menejeri Batuhan Yýlgür ve antrenör Mehmet Kemancýoðlu (Metça) hazýr bulundular. Ýmza töreni ardýndan açýklama yapan Abaþkan Av. Ýbrahim Urcan, Baf Ülkü Yurdu alt yapýsýnda yetiþen Orçun'un beþ yýl aradan sonra yuvaya dönmesine mutlu nedeni ile takýmda yok. Biz federasyona Tatlýsu Spor Kulübü olarak maç tarihini deðiþtirmesi konusunda dilekçe verdik. Ancak Futbol Federasyonu, Doðan ile bizim maç saatini deðiþtirmedi, Binatlý ile Türk Ocaðý'nýn maçlarýnýn gününü deðiþtirdi. Ýnanýlýr gibi deðil. Soruyorum biz üvey evlatmýyýz?." Yönetim kýrgýn ve kýzgýn "Tatlýsu Spor Kulübü Baþkan ve yönetim kurulumuz, federasyona çok tepkili. Bir anlamda uluslararasý bir turnuva olmasý nedeni ile polis takýmýnýn maçlarý milli maç yerine girmektedir. Bizim iki futbolcumuz da bu turnuvaya katýlacaðý için federasyonun bizim maçlarýmýzýn gününü de deðiþtirmeliydi. olduklarýný ve Orçun'un takýma büyük katký saðlayacaðýna inandýklarýný dile getirdi. Gönyeli þikayet etti gerekçesi ile bizim maç saati deðiþtirilmedi. Baþkanýmýz bu nedenle federasyona çok kýrgýn ve kýzgýn." Maça çýkmayabiliriz "Tatlýsu, kötü oynadýðý bir maçta Ozanköy'e yenildi. O gün iyi bir oyun tutturamadýk ve maðlup olduk. Bunu anlayýþ ile karþýlarýz. Ancak 2 oyuncumuzun uluslararasý bir organizasyon nedeni ile takýmdan ayrý kalmasý sonrasýnda maç saatimizin deðiþtirilmemesini anlayýþ ile karþýlamamýz mümkün deðil. Baþkaným ve yönetim kurulum maça çýkýp çýkmama konusunda tereddüt ediyor. Maça çýkmamamýz söylenirse bizler buna uymak zorundayýz. Þu anda maça çýkmama yönümüz aðýr basýyor. Ama yine de son sözü baþkanýmýz söyleyecek. Çýkma derse de bu karara uyup maça çýkmayacaðýz." Ülkenin en iyi liberosu ile libero sorununu da bu þekilde çözdüklerini belirten Urcan, Orçun'un transferinin camiada büyük memnunluk yarattýðýný ifade etti. Attýðý imza sonrasý beþ yýl aradan sonra tekrar yetiþtiði Ülkü Yurdu'na geri dönen Orçun Volkan ile defansý güçlendirdiklerine dikat çeken antrenör Mehmet Kemanecioðlu, Orçun'un Baf Ülkü Yurdu camiasýnýn çocuðu olduðunu ve onun gelmesi ile birlikte takýmda morallerin yükseldiðini söyledi. Kemanecioðlu, ayrýca Yalova derbi maçýnda takýmý etüt edip gerekirse bir transfer daha yapabileceklerini açýkladý. Lefke, Kaymaklý'dan da puan istiyor n Futbolda Turkcell 1. Ligi'nde oynadýðý ilk maçta güçlü Maðusa Türk Gücü'nü 2-0 maðlup etmeyi baþaran Lefke bu kez Küçük Kaymaklý'nýn konuðu olacak. Lefke'de bu maç öncesi yabancý futbolcu Samory kýrmýzý kart cezalýsý olduðu için forma giyemeyecek (Necati Özsoy) Turkcell 1. Ligi'nde uzun yýllar sonra yeniden mücadeleye baþlayan Lefke ikinci hafta maçýnda baþkentte Küçük Kaymaklý'nýn konuðu olacak. Geçtiðimiz sezon 2. Lig'de çok baþarýlý bir sezon geçiren Lefke bu yýl 1. Lig'de de baþarýlý bir sezon geçirmek için çalýþýyor. Ýlk maçtaki galibiyeti moral verdi Sezonun açýlýþ maçýnda sahasýnda Maðusa Türk Gücü'nü konuk eden Lefke bu maçta oynadýðý güzel futbol ve elde ettiði 2-0'lýk galibiyet ile lige iyi bir baþlangýç yapmýþ oldu. Maðusa Türk Gücü gibi güçlü bir takým karþýsýnda bu galibiyeti elde eden Lefke yine sahasýnda maç kazanma alýþkanlýðýný sürdürmüþ oldu. Lefke takýmý aldýðý bu galibiyetle lige büyük moralle baþladý. Yabancý oyuncu Samory cezalý Maðusa Türk Gücü ile oynanan karþýlaþmada kýrmýzý kart gören yabancý futbolcu Samory Küçük Kaymaklý maçýnda forma giyemeyecek. Lefke takýmýnýn bir diðer yabancý futbolcusu Julius Contech ilk on birde yer alacak. Kaleci rekabeti Lefke transfer döneminde ülkemizin baþarýlý kalecisi Mehmet'i Lapta'dan transfer etti. Fakat Lefke'de þu anda kaleci Ýrfan da oldukça forumda. Bakalým Teknik Direktör Mehmet Solkanat Kaymaklý maçýnda Ýrfan'a mý yoksa yeni transfer Mehmet'e mi yer verecek. Yýllardan sonra baþkentte! Lefke takýmý uzun yýllar sonra ilk kez Birinci Lig'de bir baþkent takýmýnýn konuðu olacak. Cumartesi günü Þht. Hüseyin Ruso Stadý'nda Küçük Kaymaklý'nýn konuðu olacak olan Lefke bakalým galibiyet serisini þampiyonluðun büyük adayý Küçük Kaymaklý karþýsýnda da sürdürebilecek mi? ÝCAZETSÝZ GÜNLÜK GAZETE Sahibi AFRÝKA Yayýncýlýk Limited Direktör ALÝ OSMAN TABAK Genel Yayýn Yönetmeni: ÞENER LEVENT Dizilip Basýldýðý Yer: AFRÝKA Yayýncýlýk Limited Tesisleri Adres: Arca Apt. Ýkinci Selim Cad. No:49, Daire 1 Lefkoþa (Meclis Yaný) Santral: Fax: Reklam servisi: Kültür-Sanat servisi: Dýþ muhabirler: Almanya: Yaþar ALTAY Sidney: Hakan LEVENT avrupa@kktc.net Web sayfasý: