Bir Olgu Nedeniyle İkinci Primer Akciğer Karsinomlarının Değerlendirilmesi



Benzer belgeler
Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

Yediyüzyetmişiki Akciğer Kanseri Olgusunda Cilt Metastazı: 5 Yıllık Deneyimin Analizi

Dr. Fatma PAKSOY TÜRKÖZ Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıbbi Onkoloji

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi

KANSERDE RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME DOÇ. DR.İSMAİL MİHMANLI

Göğüs Cerrahisi Kuthan Kavaklı. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

RADYOTERAPİYE BAĞLI KANSERLER

Bilateral Senkron Akciğer Tümörlerinde Cerrahi. Adem GÜNGÖR Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi Mart 2013 Kapadokya

Evre III KHDAK nde Radyoterapi

Malignite ve Transplantasyon. Doç. Dr. Halil Yazıcı İstanbul Tıp Fakültesi Nefroloji Bilim Dalı

Lokal İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri Tedavisi

Hodgkin lenfoma tedavisinde Radyoterapinin Rolü. Dr. Görkem Aksu Kocaeli Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi AD

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

MEME PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ

Olgu Sunumu. Yedikule Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi. Özkan Saydam

PEDİATRİK HODGKİN LENFOMA DR. CEM ÖNAL BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ RADYASYON ONKOLOJISI A.D.

İnsidental kanser. Dr. Ali İlker Filiz Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

AKCİĞERİN NÖROENDOKRİN TÜMÖRLERİ. Doç. Dr. Mutlu DEMİRAY Bursa Medical Park Hastanesi

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim

Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi. Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

SEMİNOM-DIŞI TESTİS TÜMÖRLERİNİN TEDAVİSİNDE RADYOTERAPİ. Doç. Dr. Mert Saynak

Çocukluk Çağı Kanserlerinin Epidemiyolojisi Prof. Dr. Tezer Kutluk

Erken Evre Akciğer Kanserinde

GERM HÜCRELİ TÜMÖRLER İnteraktif Olgu Sunumu Dr BENGÜ DEMİRAĞ

Olgu Sunumu. Hasan ERSÖZ, Ahmet ÖNEN, Aydın ŞANLI, Volkan KARAÇAM, Nezih ÖZDEMİR 2013 DEÜ TIP FAKÜLTESİ DERGİSİ CİLT 27, SAYI 3, (EYLÜL) 2013,

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU

Merkel Hücreli Karsinom

Meme Olgu Sunumu. Gürdeniz Serin. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı. 3 Kasım Antalya

Savaş Baba, Sabri Özden, Barış Saylam, Umut Fırat Turan Ankara Numune EAH. Meme Endokrin Cerrahi Kliniği

NEOADJUVAN TEDAVİ SONRASI CERRAHİ İLE PATOLOJİK DOWNSTAGE (T0N0-T1-2N0) OLDUĞU TESPİT EDİLEN HASTALARDA BEKLENİLMEYEN OLDUKÇA İYİ SAĞKALIM

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı Güz Dönemi Klinik Radyasyon Onkolojisi (TRF5003) Ders Programı

Vaka Eşliğinde Güncel Pratik Yaklaşım: Oligometastatik Meme Kanserine Yaklaşım. Prof. Dr. Feyyaz ÖZDEMİR K.T.Ü Tıbbi Onkoloji B.D.

İKİNCİL KANSERLER. Dr Aziz Yazar Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları AD. Tıbbi Onkoloji BD. 23 Mart 2014, Antalya

IYE'D -' """ A 1 IGI. Pror. Hr. İlhan Ti ~( ~R. Editörler. Dr. Ediz F~ ( 'f lşa R. lh>\'- i>r. ~afi1 8()ZDl-:\1İR. Uo~. Ur. Rl"fik Rl 'Rt;l'T.

Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi

ÇOCUKLUK ÇAĞI KANSERLERİ TPOG ÇALIŞMA SONUÇLARI. Prof. Dr. Rejin KEBUDİ

Akciğer Kanserinde Cilt Metastazları

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Tanı ve Tedavi

Pulmoner Nodüllü Hastaya Yaklaşım

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 18 Ocak 12 Çarşamba

Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastaz ( PBAM) Sistemik Tedavinin Yeri. o Dr. Mehmet Aliustaoğlu

Osteosarkom Tedavisinde Neoadjuvan Tedavi. Dr. Bülent Yalçın 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi, Mart 2014 Susesi Otel, Antalya

Meme ve Over Kanserlerinde Laboratuvar: Klinisyenin Laboratuvardan Beklentisi

PLEVRANIN KARSİNOM METASTAZ OLGU SERİSİ. Doç. Dr. Sibel Perçinel Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı

Adrenokortikal Karsinom Tek merkezin 10 yıllık deneyimi

5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi

XVII. ULUSAL KANSER KONGRESİ

GEBELİK VE MEME KANSERİ

BATIN BT (10/11/2009 ): Transvers kolon orta kesiminde kolonda düzensiz duvar kalınlaşması ile komşuluğunda yaklaşık 5 cm çapta nekrotik düzensiz

Metastatik Karaciğer Tümörlerinin Cerrahi Tedavisi

ANKARA MEME HASTALIKLARI DERNEĞİ BİLİMSEL TOPLANTISI

OVER KAYNAKLI MALİGN MİKST MÜLLERİAN TÜMÖRLERDE TEDAVİ YAKLAŞIMI. Mustafa ÖZGÜROĞLU Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı

MİDE KANSERİNDE APOPİTOZİSİN BİYOLOJİK BELİRTEÇLERİNİN PROGNOSTİK ÖNEMİ

Akciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ

N.U.64 yaşında Bayan,evhanımı *Öksürük *2 ay önce kuru öksürük yakınması ile başvurduğu hastanede çekilen akciğer grafisi ile hastanemize gönderilmiş

ULUSAL ENDOKRİN CERRAHİ KONSENSUS KONFERANSI

Dr. Mehmet TÜRKELİ A.Ü.T.F İç Hastalıkları A.D Medikal Onkoloji B.D 5. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi Mart 2014-Antalya

MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ RADYASYON ONKOLOJİSİ ABD. Dr.Rashad Rzazade


Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kanser Çalışmaları. Dr Fikri İçli

Primer Kemik Lenfomaları Olgu Sunumu. Prof. Dr. Mustafa Benekli Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı Ankara

Kür sağlanan küçük hücreli akciğer karsinomlu olguda gelişen metakron akciğer kanseri

Senkron Akciğer Kanserli Üç Olgu

Soliter ve Multipl Pulmoner Nodüllere Yaklaşım

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 01 Kasım 2010 Pazartesi

OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL

OLGU SUNUMU. Dr. Furkan DURSUN GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi TÜD KUZEY MARMARA ŞUBESİ AYLIK BİLİMSEL TOPLANTISI

PRİMERİ BİLİNMEYEN AKSİLLER METASTAZ AYIRICI TANISINDA PATOLOJİNİN YERİ

DİFERANSİYE TİROİD KANSERİ

Mide Kanseri Tanısı Olan Hastalarda Lenf Nodu Tutulum Oranı ve Sağkalım İlişkisi

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Evre I Seminom İzlem. Dr. Haluk Özen Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı

Tiroid Papiller Kanserde Güncel Kanıtlar ve Gerçekler. Kılavuzlara göre Ameliyat Stratejisi Değişti mi?

İkinci Primer Akciğer Kanserleri

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı. Çocuk Onkoloji Bilim Dalı. 14 Temmuz 2017 Cuma

Mide Tümörleri Sempozyumu

SOLİTER PULMONER NODÜL

METASTATİK KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİ TANISI SAĞKALIMI ETKİLEYEN FAKTÖRLER

Metastatik akciğer tümörlerinin tedavisinde metastazektomi ve prognostik faktörlerin değerlendirilmesi

Olgu sunumu. Dr. Fatma Şen İstanbul Üniversitesi, Onkoloji Enstitüsü Tıbbi Onkoloji Bilim dalı

İkincil Kanserler SUNA EMİR. Ankara Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji Onkoloji EAH Çocuk Hematoloji Onkoloji Kliniği

KOLOREKTAL KARSİNOMLU HASTALARDA PRİMER İLE METASTAZ ARASINDA KRAS DİSKORDANSI

Akciğer Kanseri 8. TNM Evreleme Sistemi

TAKD olgu sunumları- 21 Kasım Dr Şebnem Batur Dr Büge ÖZ İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji AD

İnvaziv Mesane Kanserinde Radikal Sistektomi + Lenfadenektomi, Neoadjuvan ve Adjuvan Kemoterapi. Dr. Öztuğ Adsan

Tıbbı Onkoloji Dışkapı Yıldırım Beyazıt E.A.H Görevler: Görev Unvanı Görev Yeri Yıl Uzman Doktor-

Vaka Sunumu Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserinde(KHDAK) Hedefe Yönelik Tedavi Seçenekleri

OLGU SUNUMU. Dr. Ömer Fatih ÖLMEZ Medipol Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Onkoloji Bilimdalı

MESANE KORUYUCU YAKLAŞIM. Dr. Deniz Yalman Ege Ü.T.F. Radyasyon Onkolojisi A.D.

ği Derne Üroonkoloji

Diferansiye Tiroid Kanserlerinde tiroid beze yönelik cerrahi, boyutları, üst ve alt laringeal sinire ve paratiroid bezlere yaklaşım. Dr.

Dr. A. Nimet Karadayı. Hastanesi, Patoloji Kliniği

KOLOREKTAL KARSİNOMLARDA HPV NİN ROLÜ VE KARSİNOGENEZ AÇISINDAN P53 VE BCL-2 İLE İLİŞKİSİ

Transkript:

Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 30 (1) 47-52, 2004 DERLEME Bir Olgu Nedeniyle İkinci Primer Akciğer Karsinomlarının Değerlendirilmesi Süreyya SARIHAN *, Cengiz GEBİTEKİN **, Ömer YERCİ ***, Meral KURT *, Sibel K. ÇETİNTAŞ *, Kayıhan ENGİN * * ** Uludağ Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı, Bursa. Uludağ Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı, Bursa. *** Uludağ Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı, Bursa. ÖZET Modern kanser tedavi yaklaşımları ile kürabilite ve sağkalım arttığı için tedavi sonrası ikinci primer tümör görülme sıklığı da artmıştır. İkinci primer tümör insidansının; erkek cinsiyette, ileri yaşta ve ilk tanıdan itibaren geçen süre ile ilişkili olarak arttığı bildirilmiştir. İkinci primer akciğer kanseri insidansı en çok akciğer kanserli hastalarda incelenmiş ve %0.5 oranında bulunmuştur. Akciğerde saptanan nodülün metastaz veya ikinci primer tümör olup olmadığının ayırımı önemlidir. İkinci primer akciğer kanserini intrapulmoner metastazdan ayırtedici tanı kriterleri olarak; farklı histolojik tip, karsinoma insitu orijin ve radyolojik olarak primer akciğer kanserini destekleyecek görünüm olması gerektiği bildirilmiştir. Renal hücreli karsinomlu bir olgumuzda ilk tanıdan 31 ay sonra ikinci primer akciğer kanseri saptanması üzerine ikinci primer akciğer tümörlü olgularımız değerlendirilmiştir. Anahtar Kelimeler: Akciğer kanseri. İkincil malignite. Metastaz. An Evaluation of Second Primary Lung Carcinomas Based on a Case Report SUMMARY Cure rates and survival have shown dramatic improvement for patients with cancer due to modern cancer treatments. The incidence of second primary malignancy seems to have increased in recent years and were significantly associated with gender (male), age and calendar year at diagnosis of the first cancer. The incidence of second primary carcinoma of the lung was evaluated in most cases of primary lung cancer. The average incidence of second lung cancer in patients with lung cancer was found as 0.5%. Distinguishing single lung metastasis from primary lung cancer in patients with a solitary lung nodule is important. The criteria for diagnosing lung cancer as a second primary or intrapulmonary metastase were declared to be the different histologic type, origination from carcinoma in situ and gross appearance suggestive of primary lung cancer according to radiologic findings. We found second primary lung cancer in a patient 31 months after initial diagnosis of primary renal cell carcinoma. Thereby, we reviewed second primary lung malignancies. Key Words: Lung cancer. Second malignancy. Metastasis. Günümüzde modern kanser tedavi yaklaşımları ile kanserli hastaların sağkalımı artmıştır. Özellikle Hodgkin lenfoma, testis kanseri ve pediatrik tümörlü hastalarda, kür oranlarında dramatik başarı sağlanmıştır. Favorabl histolojiye sahip bu hastalar göreceli olarak daha gençtir. Bindokuzyüzyetmişli yıllardan itibaren yapılan araştırmalarda, bu hastalarda tedaviye bağlı ikincil primer kanserlerin arttığı görülmüştür 1. İkincil kanserler, kanser tedavisinin ciddi bir komplikasyonu olarak hem morbiditeyi hem de Geliş Tarihi: 10.07.2003 Kabul Tarihi: 22.03.2004 Yrd. Doç. Dr. Süreyya SARIHAN Uludağ Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı, Görükle, 16059, Bursa, Türkiye. Tel / Faks: 0224 442 91 60, E-Mail: sureyya@uludag.edu.tr mortaliteyi artırırlar. İkincil kanser risk artışı; radyoterapi (RT), kemoterapi (KT) veya kombine tedaviler sonrasında gözlenmiştir. Tedaviye bağlı karsinojenik etkinin değerlendirilmesinde, terapötik ajanların kombine verilmesi nedeniyle ayırım yapmak güç olmaktadır. Ancak, tüm ikincil kanserler tedaviye bağlı değildir. Aynı kişide iki primer malignitenin oluşması çeşitli faktörlerin etkisi altındadır. Multipl primer kanserler, hastaya ait faktörlerden (genetik predispozisyon / immun yetmezlik), ilk tümörün tedavisine bağlı olarak ya da risk faktörlerinin biraraya gelmesinden kaynaklanabilmektedir 1. İkincil kanser riski artışı başlangıçtaki etiyolojik ajana bağlıdır. Örneğin solid tümörler, RT e maruziyetten sonra zamana bağlı olarak artış gösterirler. İkinci primer akciğer kanseri insidansı en çok akciğer kanserli hastalarda incelenmiş ve %0.5 oranında 47

S. Sarıhan, ark. bulunmuştur 2. Yaş, cinsiyet, performans durumu, sigara içiciliği, kanser tutulum bölgesi, histoloji, evre ve ilk cerrahi girişim tipi prognostik faktörler olarak incelenmiştir 3. Renal hücreli kanser tanısıyla takipte olan ve ilk tanıdan 31 ay sonra ikinci primer akciğer kanseri gelişen bir olgumuz nedeniyle ikinci primer akciğer kanserleri değerlendirilmiş ve tartışılmıştır. sekeli granülom ile uyumlu olduğu düşünülen 2 adet nodüler dansite artışı dikkati çekmektedir şeklinde raporlandı (Resim 1). Olgu Sunumu Haziran 1996 da idrar yaparken ağrısız kan gelmesi şikayeti olan 59 yaşında erkek hastaya böbrek tümörü tanısı konularak 04.06.1996 tarihinde sol transperitoneal radikal nefrektomi yapılmıştır. Histopatolojik tanısı renal hücreli karsinoma (adenokarsinoma) gelen, uzak metastaz saptanmayan ve T3bN0M0 olarak evrelendirilen olgu adjuvan tedavi açısından değerlendirilmek üzere birimimize gönderilmiştir. Şubat 1997 de birimimize başvuran hastadan başvuruda; akciğer grafisi, abdominopelvik tomografi (BT), kemik sintigrafisi, biyokimya, tümör markerleri istendi. Özgeçmişi ve soygeçmişinde özellik olmayan hastanın fizik muayenesi normaldi. 25.02.1997 tarihli akciğer grafisi: Sol akciğer alt zonda perifere yerleşimli 2 adet granülom kalsifikasyonu olduğu düşünülen opasite izlenmektedir. Ayrıca sağ akciğer alt zonda diafragma komşuluğunda milimetrik bir opasite mevcuttur. Akciğer alanlarında metastaz ile uyumlu olabilecek görünüm saptanmamıştır şeklinde raporlandı. Abdominopelvik BT de sol böbrek nefrektomize, diğer yapılar normal bulundu. Kemik sintigrafisinde lomber 4. vertebra ve servikal 3. vertebrada dejeneratif olaylar düşündüren aktivite artışları vardı. Direkt servikal ve lomber vertebra grafileri dejeneratif değişiklikler olarak yorumlanan olgunun tam kan ve biyokimya değerleri normaldi. Sedimentasyon hızı 25 mm/saat ve tümör markerlerinden Ca 19.9 hafif yüksek (52, normal sınırlar: 1.0-37.0) bulundu. Olguya adjuvan tedavi düşünülmedi ve 3 aylık aralarla takibe alındı. Takiplerinde altı aylık aralarla akciğer grafisi istenen olgunun 10.11.1998 tarihli akciğer grafisi: Sağ akciğerde orta zonda boyutu 1 cm den büyük, belirsiz sınırlı nodüler imaj izlenmektedir. Hastanın hipernefrom öyküsü olması nedeniyle metastazı temsil edebilir. Sol akciğerde de 2 adet orta zon periferinde gayet düzgün konturlu diğer nodüllere oranla daha radyoopakt izlenen nodüller mevcuttur. Bu görünümler öncelikle spesifik enfeksiyon sekeli ile uyumludur şeklinde raporlandı. 27.11.1998 tarihli Toraks BT si ise; Sağ akciğer orta lob lateral segmentte etrafında spiküler uzanımları olan 1.5x1 cm boyutlu nodüler lezyon izlenmektedir. Görünüm primer akciğer kanseri yönünden anlamlı olabilir. Sol akciğer lingula inferior segmentte spesifik enfeksiyon Resim 1: Olgunun Toraks BT si: Sağ akciğer orta lob lateral segmentte etrafında spiküler uzanımları olan 1.5x1 cm boyutlu nodüler lezyon. Olguya torakotomi planlandı ve sağ üst lobtaki nodül 24.12.1998 tarihinde çıkarıldı. Patolojik tanı adenokarsinom olarak geldi ve Kesitlerde gözlenen akciğer dokusunda oval ya da poligonal şekilli, hiperkromatik nükleuslu, geniş eozinofilik sitoplazmalı atipik epitel hücrelerinin düzensiz adenoid yapılar yaparak oluşturdukları tümöral bir doku mevcuttur. Tümör hücrelerinin sitoplazmasında PAS pozitif materyel mevcuttur. Cerrahi sınırlar pozitifdir şeklinde raporlandı. İlk ve ikinci tümör spesmenlerinin UÜTF-Patoloji AD daki histopatolojik değerlendirilmesinde (immunhistokimyasal boyamalar dahil) primer akciğer adenokarsinomu ve metastatik renal hücreli karsinom arasında ayırıcı tanı yapılamadı. Hastaya 02.02.1999 tarihinde sağ üst lobektomi uygulandı. Patoloji sonucu; Kesitlerde gözlenen akciğere ait dokularda ödem, fokal kanama alanları izlenmiştir. Cerrahi sınır olarak gönderilen alanlarda gri beyaz boyanan sütüre ait yalancı cisimler ve bunları fagosite etmiş multinükleer yabancı cisim dev hücreleri, histiyositlerden oluşan iltihabi infiltrasyon alanları izlenmiştir. Çıkarılan 6 adet lenf nodülünde benign reaktif hiperplazi izlenmiştir olarak bildirildi. Olgu, klinik özellikleri gözönüne alınarak ikinci primer akciğer kanseri olarak kabul edildi ve T1N0M0 olarak evrelendirildi. İlk tanıdan 31 ay sonra ikinci primer tümör tanısı konulan hastaya ek tedavi düşünülmedi ve takipte kalmasına karar verildi. Olgunun ikinci primer akciğer tümörü tanısından 40 ay sonra 02.05.02 tarihinde çekilen toraks BT sinde Sağ akciğer apikal segmentte paramediastinal akciğer parenkimi içerisinde yaklaşık 1.5 cm boyutlarında spiküler konturlu düzensiz sınırlı nodüler lezyon saptandı. Olguya sağ orta lobektomi uygulandı ve histopatolojisi bronkoalveoler karsinom 48

İkinci Primer Akciğer Karsinomları olarak geldi. Üçüncü primer tümör olarak kabul edilen olgu T1N0M0 olarak evrelendirildi ve ek tedavi düşünülmedi. Son kontrolü Temmuz 2003 te yapılan hasta, renal hücreli karsinom tanısından itibaren 85 ay, akciğer adenokarsinom tanısından itibaren 54 aylık sağkalımla hayattadır. İkinci primer akciğer karsinomlu olgularımız Ekim 95-Ocak 2001 arasında kliniğimize toplam 3408 hasta başvurmuştur. Bunların 53 ünde (%1,5) ikinci primer tümör saptanmış, 16 sının ise akciğer kanseri olduğu görülmüştür. Tüm kanserli olgularımız içinde ikinci primer akciğer kanserlerinin oranı %0.46 (16/3408), tüm akciğer kanserli olgularımız içinde ikinci primer akciğer kanserlerinin oranı ise %0.16 (1/616) olmuştur (Tablo I- İkinci primer akciğer kanserli olgularımızın özellikleri). Tablo I- İkinci primer akciğer kanserli 16 olgunun özellikleri Olgu sayısı 16 Erkek/Kadın oranı 3 İlk primer tümör yeri Baş-boyun 5 Meme 3 Genitoüriner sistem 5 Kolon 2 Akciğer 1 İkinci primer histolojisi YEH li karsinom 12 Adenokarsinom 3 Küçük hücreli 1 İkinci primer akciğer kanseri insidansı Tüm olgular içinde %0.46 (16/3408) Akciğer kanserli olgular içinde %0.16 (1/616) Olgularımızda; ikinci primer akciğer kanserinin görülme intervali ortanca 28 ay (1-264 ay) olarak bulunmuştur. Bu olguların 15 i ölmüş, yalnızca 1 olgu 54 aylık izlem süresi ile hayattadır. Tüm olgular için ortanca genel sağkalım 43 ay (6-276 ay) olarak bulunmuştur. Tüm grup için ikinci primer tümör ortaya çıktıktan sonraki ortanca genel sağkalım 10 ay (1-54 ay) olmuştur. Cerrahi girişim yapılan üç olgudan biri 13., diğeri 19. ayda kaybedilmiş, diğeri 54 aylık izlemle hayattadır. Cerrahi girişim yapılmayan olguların ortanca genel sağkalımı ise 8 ay (1-33 ay) olarak bulunmuştur (Tablo II- İkinci primer akciğer kanserli olgularımızın sağkalım özellikleri). Tablo II- İkinci primer akciğer kanserli 16 olgunun sağkalım özellikleri Ortanca GSK* (ilk tanıdan itibaren) 43 ay (6-276 ay) İkinci primer intervali (ortanca) 28 ay (1-264 ay) İkinci primer tanısından sonra ortanca GSK 10 ay (1-54 ay) İkinci primere cerrahi girişim oranı %17 (3/16) İkinci primer tanısından sonra Cerrahi yapılan olgularda GSK 19 ay (13-54 ay) Cerrahi yapılmayan olgularda GSK 8 ay (1-33 ay) * GSK: Genel sağkalım Tartışma Günümüzde modern kanser tedavi yaklaşımları ile kürabilite ve sağkalım arttığı için ikinci primer tümör görülme insidansı da artmıştır 1. Japonya da yapılan bir çalışmada, 1978-1983 yılları arasında kanser tedavisi almış ve yaşayan 60 lı yaşlardaki olgularda; 10 yıllık kümülatif ikinci primer tümör risk oranı %10 olarak tahmin edilmiştir 4. Kliniğimizde 1995-2003 yılları arasında ikinci primer tümör görülme oranı %1.5 olarak bulunmuştur. Görülen/Beklenen ikinci kanser oranı; ilk kanseri 0-14 ve 15-29 yaş arasında gelişenlerde diğer tüm yaş gruplarına göre daha yüksek bulunmuştur. Metakron ikinci primer tümör insidansının; cinsiyet (erkek), yaş ve ilk tanıdan itibaren geçen süre ile ilişkili olarak arttığı bildirilmiştir. Yine 1978-1986 yılları arasında kolon, larinks, akciğer, mesane ve meme kanseri görülenlerde yapılan bir araştırmada, ilk tanıdan 1-4 yıl sonra ikinci primer tümör gelişme riski tahmin edilenden anlamlı olarak daha yüksek bulunmuştur. İkincil kanser bilgileri pediatrik tümörlü olgular ve Hodgkin hastalarından oluşan iki ana hasta populasyonundan derlenmiştir 5. Pediatrik maligniteler; retinoblastoma, Wilms tümörü ve yumuşak doku sarkomu gibi özel genetik anomalilerle ilişkili hastalıkları kapsar. Hodgkin hastalığı ise RT ve/veya KT ile tedavi edildiğinden tedavi rejiminin karsinogenezle ilişkisi ve immunitenin bu hastalarda tedavi sonrası uzunca bir dönem baskılanmış olması açısından ikinci primer gelişmesi için potansiyel faktörlere sahip bulunmuştur. Meme kanseri de, primer RT ve adjuvan KT kullanılan ve tedavi ile ilişkili malignite görülmesi açısından üçüncü büyük hasta populasyonunu oluşturur. Late Effects Study Groups (LESG) un, iki yıl veya daha fazla yaşayan 9170 çocukluk çağı kanserinde yaptığı çalışmada sekonder kemik sarkomu riskinin 133 kat arttığı bulunmuştur. Baştaki tanıya göre 20 yılda sekonder kemik sarkomu gelişme riski tüm grup için %2.8 ve retinoblastoma için %14.1 bulunmuştur 5. 49

S. Sarıhan, ark. Hodgkin hastalarında ise 12411 hastalık izlem grubunda, tedavi sonrası birinci yıldan itibaren 367 solid ikincil kanser (bazal hücreli deri kanseri dahil) geliştiği bulunmuştur. Yine solid tümörler için riskin tedavi sonrası geçen zamanla artmış olduğu ve en yaygın ikinci solid tümörün akciğer kanseri olduğu görülmüştür. Hodgkin hastalığı hem çocuk hem de erişkinde görülür ve her iki grupta benzer şekilde tedavi edilir. Böylece, ikincil kanser gelişimi riski için tedavide yaşın etkisi de değerlendirilebilmektedir. Radyoterapi ile tedavi edilen Hodgkin li olgularda akciğer kanseri için risk sınırı 9-10 Gy ve görece risk 4.3 bulunmuştur. Diğer üç çalışmada da (9618 olgu) riskin 10 yıl sonra artmaya başladığı ve mutlak risk artışının yılda 10.000 hasta başına 13.4 olduğu gösterilmiştir 5. Meme kanseri nedeniyle RT ve KT alanlarda da benzer çalışmalar yapılmıştır 5. Curtis ve arkadaşlarının 82700 meme kanserli hastada yaptığı araştırmada; lösemi riskinin sadece RT yapılanlarda 2 kez, sadece KT yapılanlarda 10 kez, RT ve KT nin birlikte kullanıldığı olgularda ise 17 kez fazla olduğu gösterilmiştir. İlk tedavide RT alan olgularda, ikinci tümör gelişimi açısından maruziyet yaşı önem taşımaktadır. Örneğin, 30-45 yaşlarından sonra memeye ışın alanlarda risk yokken, adölesan yaşta ışınlananlarda risk artmaktadır. Radyasyona bağlı ikincil kanserler sağkalım uzadıkça artmaktadır. Hematolojik maligniteler ortalama 5 yılda oluşurken, solid kanserler tedaviden en az 10 yıl sonra oluşmaktadır. Radyasyonla ilişkili kanserler; lösemi-multipl myelomakciğer-mide-kolon-özafagus ve üriner sistem kanserleridir. Lösemi dışındaki diğer kanserler için risk, yıl başına %4.9 olarak bulunmuştur. Akciğer kanseri için risk, alınan radyasyon miktarı ile artmaktadır. Tüm kanserler için risk; 79/10 6 /0.1 Sievert iken akciğer kanseri için risk; 17/10 6 /0.1 Sievert olarak belirtilmektedir 6. İkincil kanser gelişiminde belki de en önemli faktör, hastanın genetik yatkınlığıdır. Örneğin, kalıtsal olarak retinoblastom (RB) lokusunda germline alterasyon bulunan olgularda radyasyon bağımlı ya da spontan osteosarkom artmıştır 7. Retinoblastom (RB) lokusu alterasyonları, P53 onkogeninde germline mutasyon, kongenital-akiz immun yetmezlik sendromları ikincil kanser gelişimi için genetik risk faktörleri olarak bildirilmektedir 5. İkinci Primer Akciğer Kanserleri İkinci primer akciğer kanseri insidansı, en çok akciğer kanserli hastalarda incelenmiş ve %0.5 oranında bulunmuştur 2. Kliniğimizde bu oran %0.16 dır. Yaş, cinsiyet, performans durumu, sigara içiciliği, kanser tutulum bölgesi, histoloji, evre ve ilk cerrahi girişim tipi prognostik faktörler olarak incelenmiş ve yeni tümör gelişimi için anlamlı bağımsız faktör bulunamamıştır 3. Dörtbin olguluk bir seride 26 (%0.6) ikinci primer akciğer kanseri bulunmuştur. Bu serideki 16 olguda ikinci kez cerrahi girişim yapılabildiği, iki hastanın postoperatif dönemde kaybedildiği, diğer iki olgunun 12-24 ay yaşadığı ve 12 olgunun 8-87 ay izlem ile hayatta olduğu bildirilmektedir. Cerrahi yapılabilme oranı %62 (16/26) gibi yüksek bir orandır ve erken tanı ile sağkalım arasında açık bir ilişki vardır. Olgularımız içinde cerrahi girişim uygulanan 3 olgu ortanca 19 ay (13-54 ay) yaşamışken, cerrahi girişim yapılmayan olguların ortanca 8 ay (1-33 ay) yaşadığı görülmüştür. Cerrahi girişim yapılabilme oranı hastalarımızda %17 (3/16) olmuştur. Başka bir çalışmada, radikal rezeksiyon yapılmış Evre I küçük hücreli dışı akciğer karsinomlu (KHDAK) 534 olgunun 23 ünde (%4.3) ikinci tümör saptanmıştır 8. İlk tümör tanısından sonra ortanca sağkalım 50 ay iken, ikinci tanıdan sonra 14 ay olarak bulunmuştur. İkinci tanıdan sonra cerrahi girişim yapılan hastalarda sağkalım daha iyi bulunmuş ancak bunu açıklayacak bir bağımsız faktör bulunamamıştır. Skuamöz histoloji ve santral lokalizasyon daha uzun rekürrenssiz sağkalım ile ilişkili bulunmuştur. Çalışmamızda, ilk tümör tanısından sonra ortanca genel sağkalım 43 ay (6-276 ay) iken, ikinci primer tümör tanısından sonra 10 ay (1-54 ay) olarak bulunmuştur. Bir başka çalışmada, 1974-1991 yılları arasında akciğer kanseri tanısı alan olguların %7.4 üne (59/797 olgu) ikinci tümör nedeniyle operasyon yapıldığı saptanmıştır. Bu olguların 16 sı senkron tümör (interval 1 yıldan az) ve 43 ü metakron tümör (interval 1 yıldan fazla) olarak değerlendirilmiştir 9. Kanserli hastaların takibinde en çok karşımıza çıkan soru, akciğer grafisinde saptanan nodülün metastaz mı, ikinci primer tümör mü olduğu sorusudur. İkinci primer akciğer kanserini, metastazdan ayırtedici tanı kriterleri olarak 9 ; 1- Farklı histolojik tip, 2- Karsinoma insitu orijin, 3- Primer akciğer kanserini destekleyecek gros görünüm, bildirilmiştir. Martini ve Melamed adlı araştırmacılar 1975 yılında, metakron tümör sınıflaması için kriterler geliştirmişlerdir 2 (Tablo III: Metakron akciğer kanserinin tanı kriterleri). Tablo III- Metakron akciğer kanserinin tanı kriterleri A Histoloji farklı B Histoloji aynı, ancak: 1- Kanserler arasında en az iki yıl var, ya da: 2- Karsinoma insitu orijinli, ya da: a) Her iki taraf lenfatiklerde kanser yok b) Tanı anında ekstrapulmoner metastaz yok 50

İkinci Primer Akciğer Karsinomları Martini ve Melamed; metakron primer akciğer kanseri tanısı için, iki tanı arasında en az iki yıllık tümörsüz bir dönem olması gerektiğini vurgulamışlardır. Diğer araştırmacılar ise ikinci tümöral oluşumu, metakron primer akciğer kanseri olarak tanımlamak için 30-36 ay geçmesi gerektiğini söylemişlerdir. Diğer serilerde ise ortanca interval 24-48 ay olarak bildirilmiş ve ikinci ve beşinci yılda iki pik geliştiği bulunmuştur. Farklı histoloji ya da başlangıçtaki farklı cerrahi girişim için herhangi bir interval değişikliği gösterilememiştir. Kliniğimizde ikinci primer tümör intervali 28 ay (1-264 ay) olarak bulunmuştur. Metakron tümörlerin, tüm akciğer kanserli olguların %0.5 inde, rezeke edilenlerin %2 sinde ve cerrahi sonrası uzun süre yaşayanların %10-32 sinde oluştuğu tahmin edilmektedir. Bu oranlar hastanın sağkalımı uzadıkça artmaktadır (Tablo IV: Rezeke akciğer kanserli hastalarda metakron akciğer kanseri insidansı). Shields ve arkadaşları, ikinci primer tümör insidansını, yıl başına %0.65-%5, beş yılda %7.6 ve on yılda %10 olarak bulmuşlardır 2. Tablo IV- Rezeke akciğer kanserli hastalarda metakron akciğer kanseri insidansı Araştırmacı Rezeke olgu (n) Metakron akciğer kanseri (n, %) Abbey-Smith (1976) 1400 45 (%3.2) Wu (1987) 3815 20 (%0.5) Verhagen (1989) 1004 25 (%2.5) Toplam 6219 90 (%1.5) Metastaz-ikinci primer ayırımı için bir diğer özellik, ikinci tümörün görülme yeridir. Akciğer kanserinin karşı akciğere metastaz oranı diğer bölgelere olduğundan daha azdır. Lung Cancer Study Group rezeke Evre I-II akciğer kanserli olgularda karşı akciğer relapsının %13 (20/158), ipsilateral relapsın ise %26 (41/158) olduğunu bulmuşlardır 2. Histolojik olarak ise; nonskuamöz veya mikst tipin, skuamöz olana göre iki kez daha fazla yinelediğini saptamışlardır. Nüks ve yeni primerin ayırıcı tanısında DNA flow cytometry ve DNA endeksi nin yardımcı olabileceği bildirilmektedir. Sarkomlardan kaynaklanan akciğer metastazının tanısı kolaydır. Ancak, meme-kolon ve baş-boyun un skuamöz hücreli kanserinin soliter metastazını, primer akciğer kanserinden ayırmak güçtür 10. İki veya daha fazla nodül metastaz olarak düşünülebilir. Bilateralite yoksa (nonsarkomatöz histoloji), soliter pumoner nodül lateral torakotomi insizyonu ile çıkarılabilir. Wedge rezeksiyon veya lobektomi ile birlikte mediasten lenf nodu disseksiyonu yapılmalıdır. Primer tümör ve metastaz ayırımında patolojik inceleme genellikle ışık mikroskobu ile yapılır. Elektron mikroskobu ya da genetik inceleme de ayırıcı tanıda yardımcı olabilir. Monoklonal antikorlar; primer bronkojenik adenokarsinom ve kolon karsinomunun akciğer metastazını ayırabilir ancak yeterli değildir. Primer tümörde K-Ras onkogen ekspresyonunun incelenmesi de metastaz ayırımında kullanılabilir. ABD de yapılan bir çalışmada 11, ekstrapulmoner tümörlü 149 olguda, soliter pulmoner nodül değerlendirilmiştir. Nodülün histopatolojik özellikleri, primer tümörün özellikleri, hastanın yaşı ve sigara öyküsü ile karşılaştırılmıştır: 1- Baş-boyun, meme, serviks, safra kesesi, özafagus, over, prostat ve mide kanserli olgularda nodülün metastazdan çok primer akciğer tümörü olma olasılığı daha fazla bulunmuştur (başboyun için 25/3 iken, diğer tipler için 28/8 dir). 2- Tükrük bezi, adrenal gland, kolon, parotis, böbrek, tiroid, timus ve uterus için bu oran düşüktür (13/16). 3- Melanoma, sarkoma ve testis karsinomunda ise nodülün metastaz olma olasılığı, primer akciğer kanseri olasılığından daha fazladır (23/9). 4- Otuz olguda ise benign nodül saptanmıştır. Benign nodül, akciğer kanseri ve akciğer metastazlı olgular arasındaki yaş dağılımına bakıldığında, akciğer kanserli olguların hiçbirisinin 44 yaşından daha genç olmadığı görülmüştür. Yine sigara içenlerde, içmeyenlere göre 3.5 kat daha fazla akciğer kanseri görüldüğü saptanmıştır. Sonuç olarak; metastaza oranla primer akciğer kanseri olasılığı; ekstrapulmoner tümörün histopatolojik özellikleri ve sigara öyküsüne bağlı bulunmuştur. Sonuç Tedavi görmüş kanserli hastalarda takipte saptanan akciğer nodülünün metastaz ya da ikinci primer tümör açısından ayırımı önemlidir. Bu hastalarda ikinci primer tümör gelişme riski olan grubun belirlenmesi faydalı olabilir. Prevantif (önleyici) strateji (örneğin: sigaranın kesilmesi) bazı olgularda tedavi ile ilişkili kanser gelişimini geriletebilir. İkincil kanser gelişme riski moleküler ve genetik düzeyde araştırılmalıdır. Kaynaklar 1- Van Leeuwen FE, Travis LB. Second cancers. In: De Vita VT, Hellman S, Rosenberg SA (eds). Cancer, Principles and Practice of Oncology, 6th edition. Philadelphia: Lippincott- Williams&Wilkins; 2001. 2939-64. 2- Olak J, Ferguson MK. Surgical management of metastatic lung cancer. In: Pass HI, Mitchell JB, Johnson DH, Turrisi AT(eds). Lung Cancer, Principles and Practice, 1st edition. Philadelphia: Lippincott-Raven; 1996. 603-14. 3- Beltrami V, Montesano G, Bertagni A, Gallinaro G. Second primary lung cancer: possible prediction, treatment and prognosis. Chir Ital 1999; 51(39): 189-92. 4- Tsukuma H, Fujimoto I, Hanai A, et al. Incidence of second primary cancers in Osaka residents, Japan, with special reference to cumulative and relative risks. Jpn J Cancer Res 1994; 85(4): 339-45. 51

S. Sarıhan, ark. 5- Tucker MA. Secondary cancers. De Vita VT, Hellman S, Rosenberg SA(eds). In: Cancer, Principles and Practice of Oncology, 4rd edition. Philadelphia: Lippincott Company; 1993. 2407-16. 6- Hall EJ (ed). Radiation carcinogenesis. In: Hall EJ (ed). Radiobiology for the Radiologist, 5th edition. New York: Lippincott Williams & Wilkins; 2000. 144-65. 7- Hauben EI, Arends J, Vanderbroucke JP, van Asperen CJ, Van Marck E, Hogendoorn PC. Multiple primary malignancies in osteosarcoma patients. Incidence and predictive value of osteosarcoma subtype for cancer syndromes related with osteosarcoma. Eur J Hum Genet 2003; 11(8): 611-8. 8- Van Meerbeeck J, Weyler J, Thibaut A. et al. Second primary lung cancer in Flanders: frequency, clinical presentation, treatment and prognosis. Lung Cancer 1996; 15(3). 281-95. 9- Ishida T, Saitah G, Maruyama R, et al. Survival following resection for lung cancer as a second primary cancer. Int Surgery 1995; 80(3): 227-30. 10- Putnam JB Jr(ed). Metastatic cancer to the lung. In: De Vita VT, Hellman S, Rosenberg SA(eds). Cancer, Priciples and Practice of Oncology, 6th edition. Philadelphia: Lippincott- Williams&Wilkins; 2001. 2670-89. 11- Quint LE, Park CH, Iannettoni MD. Solidary pulmonary nodules in patients with ekstrapulmonary neoplasms. Radiology 2000; 217(1): 257-61. 52