Metal (Çelik) Kullanım Yoğunluğu Hipotezinin Türkiye Ekonomisi için Sınanması Intensity of Metal (Steel) Use Hypothesis: A Test for Turkish Economy



Benzer belgeler
PETROL FİYATLARININ BORSA İSTANBUL SANAYİ FİYAT ENDEKSİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

BİRİM KÖK TESTLERİNDE YAPISAL KIRILMA ZAMANININ İÇSEL OLARAK BELİRLENMESİ PROBLEMİ: ALTERNATİF YAKLAŞIMLARIN PERFORMANSLARI

TÜRKİYE DE ELEKTRİK TÜKETİMİ, İSTİHDAM VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ

Mevsimsel Kointegrasyon Analizi: Güney Afrika Örneği. Seasonal Cointegration Analysis: Example of South Africa

İŞSİZLİK VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNDE ASİMETRİ ASYMMETRY IN THE RELATIONSHIP BETWEEN UNEMPLOYMENT AND ECONOMIC GROWTH

KONYA İLİ SICAKLIK VERİLERİNİN ÇİFTDOĞRUSAL ZAMAN SERİSİ MODELİ İLE MODELLENMESİ

Türkiye de Petrol Tüketimi İle Reel GSYİH Arasındaki Uzun Dönem İlişkinin Johansen Eş-Bütünleşme Yöntemi İle Analiz Edilmesi

Sabit Sermaye Yatırımları ve Ekonomik Büyüme: Ampirik Bir Analiz

Türkiye Ekonomisinde Enerji Tüketimi ve Ekonomik Büyüme

Türkiye de Kırmızı Et Üretiminin Box-Jenkins Yöntemiyle Modellenmesi ve Üretim Projeksiyonu

TÜRKİYE DE EKONOMİK BÜYÜME VE DÖVİZ KURU CARİ AÇIK ÜZERİNDE ETKİLİ MİDİR? BİR NEDENSELLİK ANALİZİ

Erkan Özata 1. Econometric Investigation of the Relationships Between Energy Consumption and Economic Growth in Turkey

Türkiye nin İthalat ve İhracat Bağımlılığı: Seçilmiş Ülke Örnekleri Üzerine Ampirik Bir Uygulama

Reel ve Nominal Şokların Reel ve Nominal Döviz Kurları Üzerindeki Etkileri: Türkiye Örneği

Şeyma Çalışkan Çavdar Yildiz Technical University ISSN : scavdar@yildiz.edu.tr Istanbul-Turkey

Borsa Getiri Oranı ve Faiz Oranı Arasındaki İlişkinin Doğrusal Olmayan Yöntemlerle Analizi: Türkiye Örneği

İŞSİZLİK VE İNTİHAR İLİŞKİSİ: VAR ANALİZİ Ferhat TOPBAŞ *

Türkiye de Elektrik Tüketimi Büyüme İlişkisi: Dinamik Analiz

Enflasyonun Borsa Performansı Üzerindeki Etkisi

ÜCRET-FİYAT SPİRALİ: TÜRK İMALAT SANAYİ ÖRNEĞİ

Cari İşlemler Açığının Sürdürülebilirliğinin Çoklu Yapısal Kırılmalı Eşbütünleşme Yöntemi ile Sınanması

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Sayı: / 24 Mayıs 2010 EKONOMİ NOTLARI

Birim Kök Testleri. Zaman Serisi Modelleri: Birim Kök Testleri, Eşbütünleşme, Hata Düzeltme Modelleri

AVRASYA Uluslararası Araştırmalar Dergisi. Cilt : 6 Sayı : 15 Sayfa: Kasım 2018 Türkiye. Araştırma Makalesi

DEĞİŞKENLER ARASINDAKİ GECİKMELİ İLİŞKİLER: Dağıtılmış Gecikme ve Otoregresiv Modeller

HİSSE SENEDİ FİYATLARI VE DÖVİZ KURU İLİŞKİSİ

Zaman Serisi Modelleri: Birim Kök Testleri, Eşbütünleşme, Hata Düzeltme Modelleri

AYÇİÇEK VE SOYA YAĞI İTHALAT TALEBİNİN ANALİZİ

YAPISAL KIRILMA DURUMUNDA SAĞLIK HARCAMALARI VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ: TÜRKİYE ÜZERİNE BİR UYGULAMA

Birim Kök Testleri 3/24/2016. Bir stokastik sürecin birim kök içerip içermediğini nasıl anlarız? Hatırlarsak aşağıdaki AR(1) sürecinde

Box-Jenkıns Modelleri ile Aylık Döviz Kuru Tahmini Üzerine Bir Uygulama

8.Ders(EK) Zaman Serileri Analizi

HİSSE SENEDİ FİYATLARI, ALTIN FİYATLARI VE HAM PETROL FİYATLARI ARASINDAKİ NEDENSELLİK İLİŞKİSİNİN ANALİZİ

TÜRKİYE DE DÖNEMİNDE KAMU VE ÖZEL SEKTÖR ÜCRETLERİ ÜZERİNE AMPİRİK BİR UYGULAMA

A Study on the Estimation of Supply Response of Cotton in Cukurova Region

PETROL FİYATLARININ İMKB ENDEKSLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ IMPACT OF OIL PRICES ON ISE INDICES

Satın Alma Gücü Paritesinin Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan İçin Geçerliliği: Birim Kök ve Eşbütünleşme Analizi

Para Talebinin Belirleyenleri ve İstikrarı Üzerine Bir Uygulama: Türkiye Örneği

TÜRK EKONOMİSİNİN ENERJİ BAĞIMLILIĞI ÜZERİNE BİR EŞ-BÜTÜNLEŞME ANALİZİ A CO-INTEGRATION ANALYSIS ON THE ENERGY DEPENDENCY OF THE TURKISH ECONOMY

Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü, Ankara e-posta: Geliş Tarihi/Received:

Birim Kök Testleri. Random Walk. Bir stokastiksürecin birim kök içerip içermediğini nasıl anlarız? Hatırlarsak aşağıdaki AR(1) sürecinde

MEVSİMSEL EŞBÜTÜNLEŞME TESTİ: TÜRKİYE NİN MAKROEKONOMİK VERİLERİYLE BİR UYGULAMA

REEL DÖVİZ KURU VE DIŞ TİCARET DENGESİ İLİŞKİSİ:

Büyüme ve İstihdam Arasindaki İlişki: Türkiye Örneği. The Relationship between Growth and Employment: The Case of Turkey

Eurasian Journal of Researches in Social and Economics Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi ISSN:

EKONOMİK PERFORMANS VE BÜROKRASİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

THE CAUSALITY RELATION BETWEEN CONSUMER CONFIDENCE AND STOCK PRICES: CASE OF TURKEY. Abstract

AKADEMİK BAKIŞ Uluslararası Hakemli Sosyal Bilimler E-Dergisi ISSN: X Sayı: 10 Eylül 2006

Çift Üstel Düzeltme (Holt Metodu ile)

Finansal Gelişme ve Ekonomik Büyüme Arasındaki Đlişkinin Ampirik Bir Analizi: Türkiye Örneği

SORU SETİ 02 (REVİZE EDİLDİ) FİNAL KONULARI

Türkiye nin Kabuklu Fındık Üretiminde Üretim-Fiyat İlişkisinin Koyck Yaklaşımı İle Analizi

YAPISAL KIRILMALAR VE KARBON EMİSYONU: KITA AVRUPA ÜLKELERİ İÇİN AMPİRİK BİR UYGULAMA. Ali ACARAVCI

TÜRKİYE DE DIŞ TİCARET VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNİN ANALİZİ ANALYSIS OF RELATIONSHIP BETWEEN FOREIGN TRADE AND ECONOMIC GROWTH IN TURKEY

C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt 11, Sayı 1,

TÜRKİYE DE İNŞAAT SEKTÖRÜ VE PARA POLİTİKALARI ARASINDAKİ NEDENSELLİK İLİŞKİLERİ

TÜRKİYE DE REEL DÖVİZ KURU İLE KISA VE UZUN VADELİ SERMAYE HAREKETLERİ İLİŞKİSİ

Dağıtılmış Gecikme ve Otoregresiv Modeller. Mehmet Vedat PAZARLIOĞLU

Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan ve Türkiye'de İktisadi Özgürlük ve İstihdam İlişkisi: Bir Panel Veri Analizi

Bölüm 3 HAREKETLİ ORTALAMALAR VE DÜZLEŞTİRME YÖNTEMLERİ

Hisse Senedi Fiyatlarıyla Yabancı İşlem Hacmi Arasında Nedensellik:

İSTANBUL MENKUL KIYMETLER BORSASI NDA EŞHAREKETLİLİK VE ASİMETRİK AYARLAMA

REEL KURLAR VE BALASSA- SAMUELSON HİPOTEZİ. Arş. Gör. Almıla BURGAÇ ÇİL

Türkiye de Enerji Tüketimi ve Ekonomik Büyüme Arasındaki İlişkilerin Ekonometrik İncelemesi. Erkan Özata *

Türkiye de Dış Borçlanma-Ekonomik Büyüme İlişkisi: Dönemi

NET YABANCI İŞLEM HACMİ İLE HİSSE SENEDİ GETİRİLERİ ARASINDA UZUN DÖNEMLİ İLİŞKİ VAR MIDIR? Cüneyt AKAR (*)

VAR YAKLAŞIMI İLE VERİMLİLİK ŞOKLARININ ETKİLERİNİN BELİRLENMESİ

FİRMALARIN BANKA KREDİSİ KULLANIMINDA GÜVEN FAKTÖRÜNÜN ETKİSİ * THE EFFECT OF CONFIDENCE FACTOR ON USED OF BANK CREDIT BY FIRMS

DEĞİŞKENLER ARASINDAKİ GECİKMELİ İLİŞKİLER: Dağıtılmış Gecikme ve Otoregresiv Modeller

Gönderim Tarihi: Kabul Tarihi:

Tüketici Güveni ve Hisse Senedi Fiyatları Arasındaki Nedensellik İlişkisi: Türkiye Örneği (2004: :01)

KAMU HARCAMALARI VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİNİN WAGNER VE KEYNES HİPOTEZİ ÇERÇEVESİNDE İNCELENMESİ

Turizm Talebi ve Döviz Kuru Şokları: Türk Turizm Sektörü İçin Ekonometrik Bir Analiz

İMKB İLE GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERİN HİSSE SENEDİ PİYASALARININ ETKİLEŞİMİ: EŞBÜTÜNLEŞME VE NEDENSELLİK YAKLAŞIMI

Döviz Kuru Belirsizliğinin İhracata Etkisi: Türkiye İçin Bir Uygulama

Cari İşlemler Açığı ve Sürdürülebilirlik: Türkiye Örneği

Reel Kesim Güven Endeksi ile İMKB 100 Endeksi arasındaki dinamik nedensellik ilişkisi

Türkiye nin İthalat ve İhracat Bağımlılığı: Seçilmiş Ülke Örnekleri Üzerine Ampirik Bir Uygulama

Rasyonel Beklentiler Hipotezinin Testi: Enflasyon, Faiz ve Kur 1

TÜRKİYE'DE ŞEKER FİYATLARINDAKİ DEĞİŞİMİN OLASI ETKİLERİNİN TAHMİNİ: BİR SİMÜLASYON DENEMESİ

MALİ POLİTİKALARIN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİNİN YAPISAL KIRILMALI PERİYODİK BİRİM KÖK TESTİ İLE ANALİZİ: TÜRKİYE ÖRNEĞİ

EŞANLI DENKLEMLİ MODELLER

Discussion Paper, Turkish Economic Association, No. 2008/10

The Roles of Financial Factors on the Real Money Demand: Turkey Case

Effects of Agricultural Support and Technology Policies on Corn Farming in Çukurova Region

SOCIAL SCIENCES STUDIES JOURNAL SSSjournal (ISSN: )

Zekeriya Yıldırım ENFLASYON REJİMLERİ VE ÜRETİCİ ENFLASYONUNDAN TÜKETİCİ ENFLASYONUNA GEÇİŞKENLİK

TURİZM GELİŞMESİNİN TÜRKİYE EKONOMİSİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN EKONOMETRİK ANALİZİ

RASYONEL BEKLENTLER DOAL ORAN HPOTEZ Türkiye çin Zaman Serisi Bulguları

Türkiye de Büyükbaş Hayvan Sayıları ve Nüfus Arasındaki Nedensellik İlişkisi. Şenol Çelik

Türkiye de Yapısal Kırılmalar Altında Yolsuzluk - Ekonomik Büyüme İlişkisi

Yabancı Sermaye Yatırımlarının Ekonomik Büyümeye Olan Etkisinin Türkiye Bağlamında Test Edilmesi

HİSSE SENEDİ PİYASALARINDA SÜRÜ DAVRANIŞI: BİST TE BİR ARAŞTIRMA HERDING IN STOCK MARKETS: A RESEARCH IN BIST Bahadır ERGÜN Hatice DOĞUKANLI

1. Savunma Harcamalarının Ekonomiye Etkileri

Teknolojik bir değişiklik veya üretim arttırıcı bir yatırımın sonucunda ihracatta, üretim miktarında vs. önemli artışlar olabilir.

REEL DÖVİZ KURU ve TİCARETE KONU OLMAYAN MALLAR: GÖLGE DEĞİŞKEN YAKLAŞIMI

YAPISAL KIRILMALI BİRİM KÖK TESTLERİNİN KÜÇÜK ÖRNEKLEM ÖZELLİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

İMKB de Fiyat-Hacim İlişkisi - Asimetrik Etkileşim

PAMUK BORSALARINDA OLUŞAN FİYATLARIN ETKİNLİĞİ ÖZET

TÜRKİYE DE FISHER ETKİSİNİN GEÇERLİLİĞİ: DOĞRUSAL OLMAYAN EŞBÜTÜNLEŞME YAKLAŞIMI

Transkript:

SESSION Meal (Çelik) Kullanım Yoğunluğu Hipoezinin ürkiye Ekonomisi için Sınanması Inensiy of Meal (Seel) Use Hypohesis: A es for urkish Economy Assoc. Prof. Dr. Fikre Dülger (Çukurova Universiy, urkey) Ph. D. Candidae Salih Gencer (Çukurova Universiy, urkey) Ph. D. Candidae Almıla Burgaç (Çukurova Universiy, urkey) Absrac he quaniy of seel consumed can be considered as an indicaor of indusrial developmen as naions move o higher sages of indusrializaion, since he seel consumpion has been hough o be closely linked o he rae of economic growh, which influences he level of aciviy in seel inensive secors (Huh, 20). Afer he World War II, he worldwide meal consumpion increased rapidly and, his led o a concern abou he supply of meals and a fear of early depleion (Wårell, 204). As par of a broader effor o develop simple bu accurae echniques for forecasing he fuure demand for meals, he Inernaional Iron and Seel Insiue (972) and Malenbaum (973) suggesed he inensiy of use hypohesis during he 970s. his hypohesis mainains ha he inensiy of meal use is a funcion of economic developmen as measured by real GDP (Guzmán e al. 2005). Inensiy of use curve rises, peaks, and hen decline as per capia income increases. For his hypohesis he inensiy of meal use depends on he economic developmen in a counry and changes over he developmen sages of he economy. herefore he relaionship beween inensiy of meal use and economic developmen exhibis an invered U-shaped paern. he main purpose of his sudy is o es he inensiy of (seel) use hypohesis for urkey during he period 955-202 using he coinegraion echnique wih srucural break. Given he daase and ime series echniques used, resuls indicae ha he seel consumpion and real GDP have he long-run relaionship. Giriş Çelik ekonomik kalkınmanın mooru ve ekonomide karşılaşırmalı üsünlük için önemli role sahip bir emel girdidir (Yellishey, vd, 200). Ekonomik kalkınma çelik yoğun sekörler üzerinde ekili olacağından çelik ükeimi ile ekonomik kalkınma birbirleriyle yakından ilişkilidir. Bu bağlamda, çelik ükeim mikarının bir ülkenin sanayileşme evreleri boyunca sanayileşmesinin bir gösergesi olarak kabul edilebileceği de ifade edilmekedir (Huh, 20). Özellikle, İkinci Dünya Savaşı sonrasında meal alebindeki arışlar dünya meal ükeiminde sürekli arışları beraberinde geirmişir. Bu da meallerin arzı hakkında ve yakın geleceke ükenmesi yönündeki endişeleri oraya çıkarmışır (Wårrel,204). II. Dünya Savaşı sonrası dünyada Gayri Safi Yuriçi Hasıla (GSYİH) oldukça hızlı bir arış gösermekedir. Benzer şekilde, çoğu ülkenin bu dönemlerde savaş süresince oluşan ahribaları onarmasından dolayı, meal kullanımında özellikle çelik ükeiminde yadsınamaz bir arış söz konusu olmuşur. EK ablo de 950 yılından iibaren günümüze kadar 0 ar yıllık periyolarla dünyada hem GSYİH daki değişim hem de dünyada çelik ükeimindeki değişim yer almakadır. 95-960 ve 96-970 dönemlerinde hem gelirdeki hem de çelik ükeimindeki arış oldukça yüksek olmasına karşın 97-980 ve 98-990 dönemlerinde gelirdeki ve çelik ükeimindeki büyüme oranı oldukça düşmüşür. 970 lerde oraya çıkan perol krizleri büün ekonomileri ekilemiş ve bunun sonucu olarak 973 ve 979 sonrasında kişi başı meal ükeimi önemli düzeyde azalmışır. 980 ve 990 larda düşük büyüme oranı gözlenmesine karşın meal ükeimindeki düşüş devam emişir. Bu dönemde uluslararası borç krizinden dolayı gelişmeke olan ülkelerde, ekonomik büyümedeki düşüşle birlike, gelişmiş ülkelerde meal kullanım yoğunluğu da düşmüşür (ilon, 990). Dünyada ekonomik büyümede bu dönemde gözlenen düşüşler nedeniyle meal kullanımındaki düşüşün geçici olacağı ahminleri yapılırken, meal alep büyümesindeki azalış kalıcı olarak oraya çıkmışır (Radezki ve ilon, 990). 2000 li yıllardaki arış ise Çin ve Hindisan vb. gibi ekonomilerindeki çok hızlı büyümelere bağlanmakadır. 970 lerde, meallerin gelecekeki alebine ilişkin ahmin çabaları sürerken Uluslararası Demir ve Çelik Ensiüsü (972) ve Malenbaum (973) böyle bir ahminde kullanılmak üzere basi ama ekin bir yönem olarak Meal Kullanım Yoğunluğu Hipoezi ni önermişlerdir. Bu hipoez, genel olarak reel GSYİH birimi başına ükeilen meal mikarı olarak ölçülen meal kullanım yoğunluğunun kişi başına reel gelir ile ölçülen ekonomik kalkınmanın bir fonksiyonu olduğunu savunmakadır (Guzmán, vd, 2005). Kullanım yoğunluğu hipoezine göre, düşük kişi başına gelir düzeylerinde yuriçi üreim genellikle arım, hayvancılık ve emek yoğun imala sekörleri v.b gibi düşük meal yoğunluklu sekörlere dayalıdır. Böyle bir

2 INERNAIONAL CONFERENCE ON EURASIAN ECONOMIES 204 üreim yapısı içerisinde kişi başı gelir düzeyindeki arışlar ükeici ercihlerinde meal yoğun sekörlere doğru bir kaymayı doğuracakır. Çünkü aran refah düzeyi ile birlike ükeicilerin alepleri arık alyapı, imala sanayi, inşaa, makine-eçhiza ve dayanıklı ükeim mallarına yönelmişir. Bu sanayileşme evresinde meal ükeimindeki büyüme ekonomik büyümeden daha yüksekir ve doğal olarak bu dönemde meal kullanım yoğunluğu armakadır. Ancak, zamanla kişi başı gelir düzeyindeki arışlar meal kullanım yoğunluğunda bir azalışa yol açacakır. Yuriçi üreim yapısının ileri eknoloji ve hizmeler sekörüne doğru kayma göserdiği bu son aşamada meal ükeimindeki büyüme ekonomik büyümenin gerisinde kalmakadır (Crompon, 999). Bu hipoez, kalkınma ile birlike meal kullanım yoğunluğunun önce arması, sonra azalarak arması ve belirli bir epe nokasından sonra ise ersine döndüğü diğer bir ifadeyle meal kullanım yoğunluğu ve kalkınma arasındaki ilişkinin ers U-şeklinde bir eğilim sergilediğini ifade emekedir. Kullanım yoğunluğu hipoezinin es edilmesine yönelik son dönem çalışmalar, çelik ükeimi ve ekonomik büyüme arasındaki ilişkiye odaklanmakadır (Evans, 20). Yapılan çalışmalarda çelik ükeimi ve reel gelir arasında uzun dönemli ilişkinin deseklenmesine yönelik sonuçlar karışıkır. Ghosh (2006) Hindisan için ekonomik büyüme ve çelik ükeimi arasında eşbüünleşme ve Granger nedenselliğini sınanmaka ve çelik ükeimi ile ekonomik büyüme arasında uzun dönemli ilişki bulamazken ekonomik büyümeden çelik ükeimine doğru bir nedenselliğin olduğuna ilişkin sonuca ulaşmışır. Diğer yandan Huh (20) Kore ekonomisi için, Crompom (2000) Japonya için, Evans (20) İngilere için Coccia (202) Çin, İalya, ABD, Japonya, İngilere, Almanya, Fransa ve İalya için desekler sonuca ulaşmışlardır. Wårell (204) de 6 ülke için kullanım yoğunluğu hipoezini es emiş ve bu ülkeleri düşük, ora (ürkiye de dahil) ve yüksek gelir grubu olarak sınıflandırmışır. Sonuçlara göre ora gelir grubu için kullanım yoğunlu hipoezinin geçerli olduğu bulgusuna ulaşılmışır. Bu çalışmanın amacı, çeşili zaman serisi meolarını kullanarak, ürkiye ekonomisi için meal (çelik) kullanım yoğunluğu hipoezini 955-202 dönemini kapsayan veri sei ile sınamakır. İzleyen bölümde kullanım yoğunluğu hipoezine ilişkin eorik açıklamalara yer verilmiş, üçüncü bölümde ise lieraür araması sunulmuşur. Dördüncü bölümde veri sei ve ekonomerik yöneme ilişkin açıklamalar yer alırken uygulamalı analiz sonuçları beşinci bölümde sunulmuşur. Çalışma bulguların arışıldığı sonuç bölümüyle sonlandırılmışır. 2 Kullanım Yoğunluğu Hipoezi Kullanım yoğunluğu hipoezi, bir ülkenin meal ükeiminin modellenmesinde, ülkenin ekonomik kalkınma evreleri boyunca üreimini gerçekleşirmek üzere meal gereksinimindeki değişimleri emel almakadır (Crompon,999). Meallerin gelecekeki alebine ilişkin ahminde bulunma çabalarının sonucu olarak basi ama ekin bir yönem olarak Uluslararası Demir ve Çelik Ensiüsü (972) ve Malenbaum (973) arafından önerilen Kullanım Yoğunluğu Hipoezine göre, kullanım yoğunluğu, meal kullanımının milli gelire oranı olarak anımlanmakadır. Bu anımdan harekele, meal kullanımındaki değişme kullanım yoğunluğundaki ve milli gelirdeki değişmeye bağlanmakadır (Guzmán, vd, 2005, UNCAD, 2005). Herhangi bir meale ilişkin kullanım yoğunluğu aşağıdaki biçimde formüle edilebilir: Burada, ilgili meale ilişkin kullanım yoğunluğunu; C, ilgili mealin ükeimini; GSY H ekonomik faaliye hacminin gösergesi olarak reel GSYİH yı; ise zaman indisini gösermekedir. Buna göre, meal kullanım yoğunluğu GSYİH birimi başına ükeilen fiziki meal mikarını ifade emekedir ve herhangi bir dönem için ağırlık birimi on cinsinden ifade edilen meal ükeim mikarının sabi fiyalarla GSYİH değerine oranlanmasıyla elde edilmekedir (Rebiasz, 2006). Hipoeze göre, bir ülkedeki ekonomik kalkınma düzeyi o ülkenin meal kullanım yoğunluğunu açıklamakadır. Ekonomik kalkınmanın bir gösergesi kabul edilen kişi başı reel gelir dikkae alındığında, meal kullanım yoğunluğunun kişi başı reel gelirin bir fonksiyonu olduğu ifade edilmekedir: GSY H Burada GSY H kişi başı reel GSYİH yı emsil emeke ve belirli bir dönemdeki reel GSYİH değerinin oplam nüfusa oranlanmasıyla elde edilmekedir (Wårrel ve Olson, 2009). Meal kullanım yoğunluğundaki değişimler kişi başı reel GSYİH nın bir fonksiyonu olarak ifade edilirse ers U-biçimli bir eğri elde edilmeke ve bu eğri meal kullanım yoğunluğu ile kişi başı reel gelir arasındaki ilişkiyi gösermekedir. Kişi başı reel gelir düzeyine göre meal ükeim yoğunluğunun gelişimini göseren kullanım yoğunluğu eğrisi Şekil de göserilmişir. Kullanım yoğunluğu ile kişi başı reel gelir düzeyi arasındaki ers U-biçimdeki ilişkinin açıklaması kullanım yoğunluğu hipoezinin eorik emellerini oluşurur. Robers (985), ers U-biçimini üç argümandan harekele açıklamakadır. Söz konusu eğilimleri açıklamada kullandığı argümanlardan biri alep kaymalarına ilişkindir. Buna göre, bir ülkenin kalkınma sürecinde nihai ürün bileşimi önce sanayi mallarına doğru ve sonra yüksek kalkınma düzeylerine ulaşıldığında da görece daha az mineral yoğun malları içeren hizmelere doğru kayma göserecekir. Böylece sanayileşme açısından önemli olan bir maeryalin kullanımı, oplam çıkıya göre önce () (2)

404 425 439 436 48 490 544 574 595 628 676 740 76 700 724 766 863 853 90 008 990 06 07 049 42 320 434 337 546 SESSION 3 arıp sonra azalmakadır. İkinci argümanı, üreimdeki eknik ekinliken kaynaklanmakadır. Emek verimliliğinde veya oplam fakör verimliliğindeki arış veri birim girdi başına daha fazla üreim olarak oraya çıkmakadır. Böylece, belirli bir kalkınma aşamasına ulaşılmasından sonra, kullanım yoğunluğu azalmakadır. Kullanım yoğunluğu eğrisinin sergilediği eğilimi açıklayıcı üçüncü argümanı ise girdiler arası ikameye dayandırılmakadır. Buna göre, arz ve alep koşulları, eknolojik değişmeler ve göreli girdi fiyaları girdilerin ikame edilebilirliğini arırmakadır. Kullanım yoğunluğu açısından, eori, yeni daha ucuz ve kalieli girdilerin ikame özelliğini arırması bağlamında kullanım yoğunluğunun düşmesine neden olacağını öngörmekedir (Robers, 985). IU Şekil. Meal Kullanım Yoğunluğu Eğrisi Kişi Başı GSY H ürkiye açısından çelik kullanım yoğunluğu eğrisi aşağıda Şekil 2 de verilmişir. Buna göre kişi başı GSYİH ile Çelik Kullanım Yoğunluğu arasında doğrusal bir ilişkinin devam eiğini, diğer bir ifade ile kalkınmışlık düzeyi açısından ürkiye ekonomisinin kalkınmaka olan ekonomi görünümünü devam eirdiğini söyleyebiliriz. 0.30 0.25 0.20 0.5 0.0 0.05 0.00 IU Şekil 2. ürkiye nin Çelik Kullanım Yoğunluğu Eğrisi KBGSYİH 3 Lieraür Özei Crompon (999), Güney Doğu Asya ülkeleri verilerini kullanarak çelik ükeiminin 2005 yılı için ahminini yapmayı amaçlamışır. Vekor Oeregrasyon Analizi (VAR) modelinin kullanıldığı çalışmada ahminler hem yüksek hem de düşük GSYİH büyümesi (ekonomik büyüme) senaryoları alında gerçekleşirilmişir. Sonuçlar 980 lerin oralarından iibaren gözlenen çelik ükeimindeki güçlü büyümenin 2005 yılına kadar devam emesi gereğini gösermişir. Crompon (2000), kullanım yoğunluğu hipoezini Japonya da son dönemde gözlenen ham çelik ükeimindeki düşüşün nedenlerini oraya koyabilmek ve bu bulgular eşliğinde 2005 yılı ükeimi için ahminlerde bulunmayı amaçlamışır. Endüsri bazında çelik ükeimini çıkı birimi başına kullanılan oralama çelik mikarı, GSYİH ya göre göreli endüsri çıkısı ve GSYİH olarak ayrışırmışır. Her endüsri için bu belirleyicilerin ahmini daha sonra endüsri ve oplam çelik ükeiminin ahminde bulunmak üzere kullanılmışır. Analizlerde bu şekilde ayrışırmaya gidilmesinin rasyoneli her endüsri için ham çelik ükeimi belirleyicilerinin ayrı ayrı sınanması amacı olduğu belirilmişir. Ayrıca, böyle bir ayrışırma ile çelik ükeimindeki son dönem azalışların kaynaklandığı sekörlerin oraya koyulabilmesi de mümkündür. Sonuçlar, Japonya da çelik ükeiminin azalışında düşük GSYİH büyümesi ve yuriçi üreimin çelik yoğunluğundaki sürekli azalışların orak ekisine işare emişir. Abbo, vd, (999), İngilere ekonomisi için çelik alebinin ahminine kakıda bulunmak amacıyla bir çelik alebi modeli gelişirmeye çalışmışır. Yazarlar, Evans (996) nın modelini çeliğin amamlayıcı bir ürün olduğu varsayımıyla ve alebinin moorlu araçlar ve inşaa endüsrilerinin çıkılarına da bağlı olduğunu kabul ederek genişlemişlerdir. Johansen (988) sınama sonuçları değişkenler arasında uzun dönemli ilişkinin varlığını gösermişir. Bu bağlamda, çalışmada bu ahmin modelinin üreiciler arafından kapasie kullanımı ve yaırım kararları için kullanılabileceği önerilmişir.

4 INERNAIONAL CONFERENCE ON EURASIAN ECONOMIES 204 Guzman, vd, (2005), Japonya da bakır kullanım yoğunluğundaki düşüşlerin nedenlerini oraya koymak üzere, 960-2000 döneminde bakır kullanım yoğunluğu eğrisini (eğrideki zaman içerisindeki kaymaları da dikkae alarak) ahmin emişir. ahmin sonuçları, kişi başı gelir düzeyindeki arışların incelenen dönemde Japonya da bakır kullanım yoğunluğunu arırdığını oraya koymuşur. Ghosh (2006), 95/952-2003/2004 dönemi verileriyle Hindisan için çelik ükeimi ile ekonomik büyüme arasındaki eşbüünleşme ve nedensellik ilişkisini iki değişkenli VAR kapsamında sınamışır. Durağan olmadıkları espi edilen seriler arasında eşbüünleşme ilişkisi bulunamamışır. Nedensellik analizi sonuçları ise ekonomik büyümeden çelik ükeimine doğru ek yönlü nedenselliğin varlığını oraya koymuşur. Böylece çalışmada gelirdeki büyüme daha yüksek düzeyde çelik ükeiminin nedenseli olarak göserilmişir. Rebiasz (2006), çelik ükeimindeki değişimleri 974-2003 döneminde Polonya ekonomisi için sınamışır. Seçilmiş sekörler için çelik kullanım yoğunluğu ve ilgili sekör üreiminin oplam GSYİH içerisindeki payını göserebilmek üzere oluşurulan regresyon denklemleri ahmin edilmişir. Çalışma Polonya da ahmin edilen ekonomik büyümenin çelik kullanım yoğunluğunda makul-ılımlı bir düşüşe neden olacağı bulgusuna ulaşılmışır. Evans (20), 953-200 döneminde İngilere için çelik ükeimi ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi incelemişir. Önceki çalışmalarda denge ilişkisinde yapısal kırılma/kırılmaların dikkae alınmadığına işare eden yazar, ARFIMA (kendiyle bağlaşımlı kesirli büünleşik harekeli oralama) yaklaşımına dayalı olarak çelik alebinin modellenmesinin güvenilirliliğine ve ekinliğine vurgu yapmışır. Analiz sonucunda, çelik ükeimi ile reel milli gelirin kesirli eşbüünleşik olduğu ve denge haalarının durağan olmadığı ancak oralamaya dönüş sergilediği espi edilmişir. Bu nedenle İngilere deki çelik ükeiminin ekonomik büyüme ile olan ilişkisinde denge paikasına geri döneceği bulgusuna ulaşılmışır. Huh (20), VAR ve Vekör haa düzelme modeli (VECM) aracılığıyla çelik ükeimi ve çelik ükeen sekör çıkıları arasındaki kısa ve uzun dönemli nedensellik ilişkilerini Kore ekonomisi için 975-2008 döneminde analiz emişir. Sonuçlar çelik ükeimi ile GSYİH arasında GSYİH dan oplam çelik ükeimine doğru uzun dönemli bir ilişkiyi oraya koymuşur. Yassı ürünler ükeimi ile çelik ükeen sekörler arasındaki nedensellik sonuçlarına göre ise çelik ükeimi ve ekonomik büyüme arasında uzun dönem denge ilişkisi espi edilmişir. Değişkenler arasındaki nedenselliğin yönü konusunda ise çalışmada, yassı ürünler ükeiminin oomobil çıkısının; gemi sanayi çıkısının yassı ürünler ükeiminin; yassı ürünler ükeiminin işlenmiş meal ürünleri çıkısının nedenseli oldukları bulgularına ulaşılmışır. Dobroă ve Cărunu (203), ham çelik üreimi ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi Çin, Japonya, Ukrayna, Rusya, ABD ve Kore ekonomileri için 99-20 dönemi verileriyle incelemişir. Çalışmada, poziif bir ekonomik büyümeye çelik üreimindeki büyümenin eşlik eiği bulgusuna ulaşılmışır. Jaunky (203), bakır ükeimi ile ekonomik büyüme arasındaki ilişkiyi 6 gelişmiş ülke için 966-200 dönemi verileriyle, panel veri yönemleri aracılığıyla araşırmışır. Panel birim kök ve eşbüünleşme sınamaları sonucunda değişkenlerin birinci dereceden büünleşik seriler oldukları ve aralarında eşbüünleşme ilişkisi bulunduğu göserilmişir. VECM çerçevesinde nedenselliğin incelenmesi sonucunda Finlandiya, Fransa ve İngilere için uzun dönemde ekonomik büyümeden bakır ükeiminde doğru ek yönlü bir nedensellik espi edilmişir. İspanya için ise bakır ükeiminden ekonomik büyümeye doğru ek yönlü bir nedensellik ilişkisi espi edilmişir. Panel nedensellik sınaması ise ekonomik büyümeden bakır ükeimine doğru ek yönlü uzun dönem nedensellik ilişkisinin varlığını gösermişir. Wårrel (204), kullanım yoğunluğu hipoezini 6 ülke için 970-20 döneminde es emişir. Kulanım yoğunluğu hipoezinin üm panel için geçerli olmadığını ancak panelin düşük, ora ve yüksek gelir grubu ülkeler olarak sınıflandırılıp ahmin edilmesi durumunda hipoezin ora gelir grubu için geçerli olduğunu oraya koymuşur. Bu bulgular ora gelir grubundaki ülkelerin belirli bir sanayileşme evresinden daha çok hizmelere dayalı bir ekonomiye geçişlerinin bir gösergesi olarak yorumlanmışır. 4 Veri Sei ve Ekonomerik Yönem Bu çalışmada açıklanan eorik model çerçevesinde, ürkiye ekonomisi için meal (çelik) kullanım yoğunluğu hipoezi incelenmekedir. Ekonomerik model hipoeze uygun olarak, Evans (20) akip edilerek aşağıdaki şekilde anımlanmakadır. seelc on gdp (3) Modeldeki değişkenlerden seelcon çelik ükeimini; gdp ürkiye nin gayri safi yur içi hasılasını (998 fiyalarıyla) ifade emekedir. üm veriler 955-202 dönemine ai yıllık veriler olup ürkiye nin reel GSYİH verisi Kalkınma Bakanlığı ndan çelik ükeim verileri ise Kalkınma Bakanlığı ve ürkiye Çelik Üreicileri Derneği nden alınmışır. üm değişkenlerin doğal logariması alınarak kullanılmışır. Zaman serileri yönemine uygun olarak ilk aşamada serilerin durağanlığını sınamak için Genelleşirilmiş Dickey-Fuller (98) (ADF) ve Kwiakowski-Phillips-Schmid-Shin (992) (KPSS) birim kök esleri

SESSION 5 kullanılmakadır. Değişkenler arasındaki uzun dönemli ilişki ise Engle-Granger (987) eşbüünleşme yönemi ve yapısal kırılmaları dikkae alan Gregory-Hansen (996a, b) (G-H) eşbüünleşme yönemleri kullanılarak incelenmişir. G-H yapısal kırılmanın varlığında sandar (geleneksel) eşbüünleşme eslerinin değişkenler arasında uzun dönemli ilişkinin araşırılmasında yeersiz kalacağını belirip, yapısal kırılma alında uzun dönemli ilişkiyi belirlemek için dör model gelişirmişir. Boş hipoez uzun dönemli ilişkinin olmadığını belirirken alernaif hipoez ise yapısal kırılma alında uzun dönemli ilişkinin var olduğunu belirir. Gelişirilen modellerde birinci model düzeyde kırılmayı, ikinci model ise rend varken düzeyde kırılma ile uzun dönemli ilişkiyi es emekedir. Üçüncü model rejim değişikliği modelidir. Dördüncü model ise hem rejim değişikliğini hem de rendde kırılma varken değişkenler arasında eşbüünleşme ilişkisini sınamakadır. Bu modellerde yapısal kırılma zamanı ise içsel olarak belirlenmekedir. Yapısal kırılmaların modele dahil edilmesini sağlayan kukla değişkenler şu şekilde anımlanır; 0,eger,eger,. Burada gözlem sayısını, τ en yakın amsayıyı belirirken 0 ile arasında değer alıp, kırılmanın gerçekleşiği gözlemi gösermekedir. Gregory Hansen (996a, b) arafından gelişirilen dör model aşağıdaki gibidir Düzeyde Kırılma (C) y y, =,. (4) 2 2 Kırılmadan önce sabi erim μ, kırılmanın sabi erimde yapığı değişim ise μ 2 ile göserilmekedir. α ise bağımsız değişkenlerin kasayılarını ifade emekedir. rendli Düzeyde Kırılma (C/) y y, =,. (5) 2 2 Bu model sabie kırılma modelinden farklı olarak rendin varlığında sabi erimdeki kırılmayı dikkae almakır. Rejim Değişikliği (C/S): y y y, =,... (6) 2 2 2 2 Rejim değişikliği modelinde μ ve μ 2 sabie kırılma modeli ile aynıdır. rejim değişikliğinden önceki eğim kasayılarını ve ise kırılma döneminden sonraki eğim kasayılarındaki değişimi gösermekedir. Kırılma 2 döneminin belirlenmesiyle paramerelerde ne yönde bir değişim olduğu ve rejim kaymasının olup olmadığı bu model ile oraya konulmakadır. Rejim Değişikliği ve rendde Kırılma (C//S) y 2 2 y 2 2 2 y, =,... (7) Sabi erim, rejim değişikliğinden önceki eğim kasayıları ve rend kasayısı sırasıyla μ,, β ile ifade emekedir. μ 2, ve β 2 2 ise kırılmadan sonraki ilgili değişimleri gösermekedir. İncelenen dönem içerisindeki kırılma zamanı, örneklemin başından ve sonundan belirli bir yüzde ( örnek olarak %5) aılarak her bir noka için ahmin edilen Z, Z α ve ADF isaisik değerlerinin minimum olduğu noka olarak belirlenir (Gregory- Hansen,996:04-06). Gregory-Hansen eşbüünleşme esinde Z, Z α ve ADF aşağıdaki gibi anımlanmakadır; Z Z * * ADF min Z ( ), minz ( ), * min ADF( ). 5 Analiz Sonuçları 5. Birim Kök Analiz Sonuçları Analizlerde kullanılan serilerin durağan olup olmadıklarını sapamak için uygulanan ADF ve KPSS birim kök eslerinin sonuçları ablo de verilmekedir. Her iki es sonucuna göre çelik ükeimi ve reel gelir serilerinin birim kök içerdiği, büün serilerin birinci farklarının ise durağan olduğu sonucuna ulaşılmakadır.

6 INERNAIONAL CONFERENCE ON EURASIAN ECONOMIES 204 ADF Model A Model B KPSS Değişkenler k (γ) k (γ) seelcon -2.7 ** -0.95 ** 0.9 ** 0.22 ** gdp 0-2.56 ** 0-0.97 ** 0.93 ** 0.20 ** dseelcon 0-9.85 ** 0-9.9 ** 0.0 ** 0.08 ** dgdp 0-7.73 ** 0-7.70 ** 0.3 ** 0.05 ** Kririk (**) Değerler (*) (#) % 5% 0% -4.06 ** -3.46 ** -3.5 ** -3.50-2.89-2.58 Model A sabi ve rendli, Model B: sabili modeli gösermekedir. k gecikme sayısını gösermeke ve gecikmeler ADF için AIC e göre belirlenmekedir. ablo. ADF ve KPSS Birim Kök esleri 5.2 Engle-Granger ve Gregory-Hansen Eşbüünleşme esinin Sonuçları (3) no lu eşilik Engle-Granger eşbüünleşme yönemiyle ahmin edilmiş sonuçlar ablo 2 de verilmişir. Eşbüünleşme esi için haa erimlerinin durağanlığı sabisiz ve rendsiz model üzerinden yapılmışır. Eşbüünleşme sonucuna göre değişkenler arasında uzun dönemli ilişkinin olmadığını ifade eden boş hipoez reddedilememişir. 0.74 0.46 0.34 0.2 0.4 0. seelcon f ( gdp ) k Kriik Değer ε -2,73 ** % * %5 # %0 es İsaisiği -5,35-3.98-3,34 ablo 2. Engle-Granger Eşbüünleşme esi Sonucu ADF Düzeyde Kırılma 0-6.3 ** Kriik Değerler ** % * %5 # %0 rendli Düzeyde Kırılma Kriik Değerler ** % * %5 # %0 (0.9) -5.3*** -4.6*** -4.34*** 0-7.6 ** -5.45*** -4.99*** -4.72*** Rejim Değişikliği 0-6.89 ** Kriik Değerler ** % * %5 # %0 Rejim Değişikliği ve rendde Kırılma Kriik Değerler ** % * %5 # %0 (0.38) -5.47*** -4.95*** -4.68*** 0-7.59 ** -6.02*** -5.50*** -5.24 Kırılma Dönemi Z 966 --6.37 ** (0.9) ablo 3. Gregory-Hansen Eşbüünleşme Sonuçları Kırılma Dönemi Z α 966-45.49 * (0.9) Kırılma Dönemi 966 Yapısal kırılmayı dikkae alarak uzun dönemli ilişkinin varlığını sınayan G-H esinin sonuçları ablo 3 e sunulmakadır. Buna göre, ürkiye ekonomisi için meal (çelik) kullanım yoğunluğu hipoezinin es edildiği düzeyde kırılma, rendli düzeyde kırılma ve rejim değişikliği modelleri için ADF ve Z es isaisiğine göre % anlamlılık düzeyinde dahi eşbüünleşme ilişkisinin olmadığı yokluk hipoezi reddedilmişir. Z α es isaisiğine göre ise her üç model için %5 anlamlık düzeyinde değişkenler arasında uzun dönemli ilişkinin varlığı kabul edilmekedir. Rejim değişikliği ve rendde kırılma modeline göre ise ADF ve Z es isaisiğine göre uzun dönemli ilişkinin varlığı kabul edilirken Z α es isaisiğine göre uzun dönemli ilişki bulunamamışır. Buna göre, ADF es isaisiğince belirlenen kırılma dönemleri düzeyde kırılma modelinde (C) 966, rendli düzeyde kırılma (C/) ve rejim değişikliği ve rendde kırılma (C//S) modellerinde 988 ve rejim değişikliği modelinde (C/S) ise 977 dönemleridir. İçsel olarak belirlenen kırılma dönemleri demir-çelik seköründe gözlenen * -5.3*** -4.6*** -4.34*** 988-7.23 ** * -5.45*** -4.99*** -4.72*** 977 * --6.96 ** (0.38) -5.47*** -4.95*** -4.68*** 988 * --7.65 ** -6.02*** -5.50*** -5.24*** -50.07*** -40.48 *** -36.9 *** 988-50.37 * ** -57.28*** -47.96*** -43.22*** 977-48.52 * ** -57.7*** -47.04*** -4.85*** 988-52.72 * ** -69.37*** -58.58*** -53.3*** Kırılma nokası paranez içinde göserilmişir. k gecikme sayısıdır ve gecikmeler 8 den azalarak anlamlılığı % 5 önem düzeyinde esine göre belirlenmişir. 988 988 988

Kalinilar Kalinilar Gerçek/ahmin Edilen Gerçek/ahmin Edilen SESSION 7 gelişmelere bakıldığında oldukça anlamlıdır. 965 yılında Ereğli Demir Çelik fabrikası açılmış olması ve onu akip eden dönemde kırılmanın bulunması önemlidir. Ayrıca 977 yılında İskenderun Demir Çelik fabrikasının kurulması sekördeki önemli bir gelişme olurken, 988 yılı ise dünyada yaşanan çelik krizi ile yakından ilişkilidir. Düzeyde Kırılma rendli Düzeyde Kırılma Rejim Değişikliği Rejim Değişikliği ve rendde Kırılma seelcon= -2.34 + 0.36dum +.57gdp (-23.5) (6.07) (48.80) seelcon= -37.96 0.2dum - 0.05rend + 3.6gdp (-9.35) (-3.5) (-5.08) (2.53) seelcon = -20.74 + 9.85dum + 2.08gdp +.5dumgdp (-47.33) (2.20) (27.02) (3.23) seelcon = -29.50 7.3dum - 0.03rend - 0.06dumrend (-5.04) (-0.72) (-.68 ) (-3.06) + 2.63gdp + 3.3dumgdp (6.7) (6.9) ablo 4. Gregory-Hansen Eşbüünleşme ahmin Sonuçları 0.4 8 7 6 5 4 3 2 0.2-0.0-0.2-0.4 955 960 965 970 975 980 985 990 995 2000 2005 200 seelcon= -2.34 + 0.36dum +.57gdp Şekil 3. Düzeyde Kırılma ahmin Grafiği 8 7 6 5 4 3 0.4 2 0.2-0.0-0.2-0.4 955 960 965 970 975 980 985 990 995 2000 2005 200 seelcon= -37.96-0.2dum - 0.05rend+ 3.6gdp Şekil 4. rendli Düzeyde Kırılma ahmin Grafiği G-H eşbüünleşme sınamasında C, C/, C/S ve C//S için uzun dönemli ilişkinin varlığını göseren kanılara ulaşıldıkan sonra modeller ADF es isaisiğine göre belirlenen kırılma dönemleri göz önüne alınarak Sıradan En Küçük Kareler (EKK) yönemi ile ahmin edilmişir. ahmin sonuçları ablo 4 de yer almaka ve ahmin edilen modellere ilişkin grafikler ise Şekil 3, 4, 5 ve 6 de göserilmekedir. C modelinde kırılma dönemini ifade eden kukla ve gelirin kasayısı isaisiksel olarak anlamlıdır. C/ modelinde ise kırılma dönemi, rend ve gelirin

Kalinilar Kalinilar Gerçek/ahmin Edilen Gerçek/ahmin Edilen 8 INERNAIONAL CONFERENCE ON EURASIAN ECONOMIES 204 kasayıları anlamlıdır. rendin kasayısının negaif olması meal kullanım eğrisinin ersine dönmesine ilişkin öncü olarak değerlendirilebilir. C/S modelinde gelirin kasayısı hem rejim değişikliğinden önce hem de sonrasında anlamlı bulunmuş ancak rejim değişikliğinden sonra gelirin kasayısı düşüş gösermişir. Bu değişim de kullanım yoğunluğu hipoezi bağlamında, kişi başına reel gelir armasına bağlı olarak, gelir esnekliğinin oldukça düşüğünü ve ürkiye ekonomisinin kalkınma evreleri açısından yeni bir paikaya girmesi yönünde öncü göserge olarak değerlendirilebilir. C//S modelinde ise kukla değişken ve rejim değişikliği öncesi rendin kasayısı (%5 anlamlılık düzeyinde) isaisiksel olarak anlamsızdır. rendin kasayısı rejim değişikliği sonrası anlamlı ve negaifken, gelirin kasayısı rejim değişikliği öncesi ve sonrasında anlamlı ve poziifir. C, C/, C/S ve C//S modellerine ai grafiklere bakıldığında (Şekil 3, 4, 5 ve 6) ahmin edilen modelin gerçeğe ne kadar yakın olduğu açıkça görülmekedir. 0.4 8 7 6 5 4 3 2 0.2-0.0-0.2-0.4 955 960 965 970 975 980 985 990 995 2000 2005 200 seelcon= -20.74 + 9.85dum + 2.08gdp+.5dumgdp Şekil 5. Rejim Değişikliği ahmin Grafiği 8 7 6 5 4 3 0.4 2 0.2-0.0-0.2-0.4 955 960 965 970 975 980 985 990 995 2000 2005 200 seelcon = -29.50-7.3dum - 0.03rend - 0.06dumrend + 2.63gdp + 3.3dumgdp 6 Sonuç Şekil 6. Rejim Değişikliği ve rendli Düzeyde Kırılma ahmin Grafiği Bu çalışmada, zaman serisi meoları kullanarak, ürkiye ekonomisi için meal (çelik) kullanım yoğunluğu hipoezi 955-202 dönemini kapsayan veri sei ile incelenmişir. Çalışmada öncelikle analize konu serilerin durağanlıkları birim kök esleri aracılığıyla araşırılmışır. Sonuçlar serilerin düzey değerlerinde durağan olmadıklarını ancak birinci farklarında durağan hale geldiklerini gösermişir. Bu bulgular ışığında seriler arasında eşbüünleşme ilişkisinin olup olmadığı ilk olarak geleneksel Engle-Granger (987) eşbüünleşme yönemine göre sınanmış, ancak ilişkinin varlığına yönelik sonuca ulaşılamamışır. Daha sonra uzun dönemli ilişkinin araşırılmasında yapısal kırılmayı dikkae alan Gregory-Hansen (996a, b) es sonucu ise yapısal kırılma alında değişkenler arasında uzun dönem denge ilişkisinin varlığını gösermişir. Analizde kullanılan veri sei ve ekonomerik yönemlere dayalı olarak, gelir ve çelik ükeimi arasında uzun dönemli bir ilişkinin

SESSION 9 olduğuna yönelik güçlü bulgulara ulaşılmışır. ürkiye ekonomisinin kalkınma evreleri açısından bakıldığında, uygulanan yapısal kırılma modelleri anlamlı işareler vermekedir. Özellikle C/S modelinde birinci rejimde gelir esnekliği kasayısı 2.08 iken ikinci rejimde.5 e düşmüş olması kullanım yoğunlu hipoezi açısından hipoezi desekleyen önemli bir ipucu olarak değerlendirilmekedir. Büün olarak sonuçlar bize, bu hipoez bağlamında, ürkiye ekonomisinin ora gelir uzağında, kalkınmaka olan bir ülke görünümünde olduğu konusunda da ipuçları vermekedir. Kaynakça Abbo, A. J., Lawler, K. A., & Armisead, C. (999), he UK demand for seel, Applied Economics, 3, pp. 299-302. Coccia, M. (202), Dynamics of he seel and long-erm equilibrium hypohesis across leading geoeconomic players: empirical evidence for supporing a policy formulaion (No. 20202), Insiue for Economic Research on Firms and Growh-Moncalieri (O). Crompon, P. (2000), Fuure rends in Japanese seel consumpion, Resources Policy, 26, pp. 03-4. Crompon, P. (999). Forecasing seel consumpion in Souh Eas Asia, Resources Policy, 25, pp. - 23. Dickey, D A. & Fuller, W. A. (98), Likelihood Raio Saics for Auoregressive ime Series wih a Uni Roo, Economerica. 49, pp.057-072. Dobroă, G., & Cărunu, C. (203), he analysis of he correlaion beween he economic growh and crude seel producion in he period 99-20, Mealurgija, 52, pp. 425-428. Engle, R.F., Granger, C.W.J., (987), Co-inegraion and error-correcion: represenaion, esimaion and esing, Economerica, 55, pp. 25 276. Evans, M. (996), Modelling seel demand in he UK, Iron making and Seel making, 23, pp.7 24. Evans, M. (20), Seel consumpion and economic aciviy in he UK: he inegraion and coinegraion debae, Resources Policy, 36, pp. 97-06. Ghosh, S. (2006), Seel consumpion and economic growh: Evidence from India, Resources Policy, 3(), 7-. Gregory, A. W. & Hansen, B. E. (996a), Residual-Based ess for Coinegraion in Models wih Regime Shifs, Journal of Economerics, 70, pp. 99-26. Gregory, A. W. & B.E. Hansen, (996b), ess for he Coinegraion in Models wih Regime and rend Shifs, Oxford Bullein of Economics and Saisics, 58, pp. 555-560. Guzmán Ignacio, J., Nishiyama,., & ilon, J. E. (2005), rends in he inensiy of copper use in Japan since 960, Resources Policy, 30, pp. 2-27. Huh, K. S. (20), Seel consumpion and economic growh in Korea: Long-erm and shor-erm evidence, Resources Policy, 36, pp. 07-3. Jaunky, V. C. (203), A coinegraion and causaliy analysis of copper consumpion and economic growh in rich counries, Resources Policy, 38, pp. 628-639. Johansen, S. (988), Saisical analysis of coinegraion vecors, Journal of economic dynamics and conrol, 2, pp. 23-254. Kalkınma Bakanlığı, hp://www.kalkinma.gov.r/pages/index.aspx. Kwiakowski, D., Philiphs, P. C.B., Schmid, P. & Shin, Y. (992). esing he Null Hypohesis of Saionariy Agains he Alernaive of a Uni Roo, How sure are we ha Economic ime Series have a Uni Roo, Journal of Economerics, 54, pp.59-78. Malenbaum, W., 973. Maerial Requiremens in he Unied Saes and Abroad in he Year 2000: A Research Projec Prepared for he Naional Commissionon Maerials Policy. Universiy of Pennsylvania, Philadelphia. Radezki, M., & ilon, J. E. (990), Concepual and mehodological issues. World meal demand, rends and prospecs, pp. 3-34. Rebiasz, B. (2006), Polish seel consumpion, 974 2008, Resources Policy, 3, pp. 37-49. Robers, M C (985), heory and Pracice of he lnensiy of Use Mehod of Mineral Consumpion Forecasing PhD Disseraion. Universiy of Arizona, ucson, AZ. Uluslararası Demir ve Çelik Ensiüsü, Değişik Yıllar, hps://www.worldseel.org/saisics/saisicsarchive/yearbook-archive.hml UNCAD, 2005, rade and Developmen Repor.

0 INERNAIONAL CONFERENCE ON EURASIAN ECONOMIES 204 ilon, J., 990, World Meal Demand Resources for he Fuure, (an independen non profi organizaion) Washingon, D.C. Wårell, L. (204), rends and developmens in long-erm seel demand he inensiy-of-use hypohesis revisied, Resources Policy, 39, 34-43. Wårell, L., & Olsson, A. (2009), rends and developmens in he inensiy of seel use: an economeric analysis, Online a: hp://pure. lu. se/poral/files/357773/paper. pdf. Yellishey, M., Ranjih, P. G., & harumarajah, A. (200), Iron ore and seel producion rends and maerial flows in he world: Is his really susainable?, Resources, conservaion and recycling, 54, pp. 084-094. Ek 95-960 96-970 97-980 98-990 99-2000 200-202 GSYIH % 4,7 5,3 3,8 2 2,8 2,5 Çelik ükeimi % 6,4 5,6 2, 0,8 0,9 5,2 Ek ablo. Dünya GSYIH ve Çelik ükeimdeki Değişim