ANNE-BABALARIN KIZ VE ERKEK ÇOCUKLARINA UYGULADIKLARI PSKOLOJK SALDIRGANLIK DAVRANILARI



Benzer belgeler
Prof. Dr. Asude BLGN ** Yrd. Doç. Dr. Hülya KARTAL ***

OTSTK ÇOCUKLARIN ALELERNE YÖNELK GRUP REHBERL NN ANNE BABALARIN DEPRESYON VE BENLK SAYGISINA ETKS

EL PARMAKLARINA DEERLER VEREREK KOLAY YOLDAN ÇARPMA ÖRETM YÖNTEMYLE ZHN ENGELL ÖRENCLERE ÇARPIM TABLOSU ÖRETM UYGULAMASI

OTSTK ÇOCUKLARDA TEACCH PROGRAMININ GELMSEL DÜZEYE ETKS: OLGU SUNUMU

ÜNVERSTELERN GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM/ANASANAT DALI BRNC SINIF ÖRENCLERNN KSEL PROFLLER *

SVAS L MERKEZNDE BULUNAN LKÖRETM ÇAINDAK ÇOCUKLARIN AIZ D SALII DURUMU VE ALIKANLIKLARININ BELRLENMES

ENGELL ÇOCUU OLAN ALELERN SOSYAL DESTEK ÖRÜNTÜLER VE BUNUN PSKOLOJK SALIK LE L KS. Uzm. Psk. Arzu YURDAKUL* Uzm. Psk. Alev GRL *

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi. The Journal of International Social Research. Cilt: 7 Sayı: 31 Volume: 7 Issue: 31

Sosyo-Ekonomik Gelimilik Aratırması

OTSTK BR OLGUNUN DUYGULARI ANLAMA VE FADE ETME BECERSNN KAZANDIRILMASINA YÖNELK DÜZENLENEN KISA SÜREL BR E TM PROGRAMININ NCELENMES

Eitim-Öretim Yılında SDÜ Burdur Eitim Cansevil TEB

BURSA DA GÖREV YAPAN MÜZK ÖRETMENLERNN ULUDA ÜNVERSTES ETM FAKÜLTES GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ MÜZK ETM ANABLM DALI LE LETM VE ETKLEM

SINIF ÖRETMEN ADAYLARININ NTERNET KULLANIMINA LKN TUTUMLARININ DEERLENDRLMES

Ölçek Geli tirme Çal malarnda Kapsam Geçerlik ndeksinin Kullanm

OKUL ÖNCES ETM KURUMUNA DEVAM EDEN AYLIK ÇOCUKLARIN PROBLEM DAVRANILARININ BAZI DEKENLERE GÖRE NCELENMES*

II. Ara tırmanın Amacı III. Ara tırmanın Önemi

Esrar kullanımı dengeleniyor, gençler arasında gördüü rabetin azaldıına dair belirtiler var

GÜNCEL GELMELER IIINDA LKÖRETM: MATEMATK-FEN-TEKNOLOJ-YÖNETM

ÖZ YETERLLK (SELF-EFFCACY) KAVRAMI ÜZERNE Tülin ACAR

FEN BLGS, SOSYAL BLGLER VE SINIF ÖRETMENL ÖRENCLERNN BLGSAYAR DERSNE YÖNELK TUTUMLARI

ÜNVERSTELERMZDE BAKA SORUNLAR DA VAR. Fikret enses 1

GÜZEL SANATLAR ETM BÖLÜMÜ ÖRENCLERNN OKUL DENEYM I DERSNE YÖNELK LGLER VE BEKLENTLER **

ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ. MOBBING ve ÖRGÜTSEL DIŞLANMA - 1 YRD.DOÇ.DR. ÖZGÜR GÜLDÜ

Yöntem Ara tırma Modeli Evren ve Örneklem Veri Toplama Aracı Verilerin Analizi Bulgular

MATEMATK ÖRETMNDE BULMACA ETKNLNN ÖRENC BAARISINA ETKS

ZHNSEL ENGELL VE OTSTK ÇOCUKLARIN EBEVEYNLERNE YÖNELK GRUP DANIMANLIININ DEPRESYON, BENLK SAYGISI VE TUTUMLARI ÜZERNE ETKS

Aratırma Koordinatörü: Prof. Dr. Faruk en. Hazırlayanlar: Gülay Kızılocak Cem entürk Dr. Martina Sauer

TÜLN OTBÇER. Seminer Raporu Olarak Hazırlanmıtır.

EUROFIT TESTLER LE YA GRUBU ERKEK ÖRENCLERN FZKSEL UYGUNLUK NORMLARININ ARATIRILMASI (Kastamonu li Örnei)

ÜNVERSTE ÖRENCLERNN ÇEVRE DUYARLILIKLARININ NCELENMES

PORTER MODEL: ULUSLARARASI REKABET ÖZLEM ÖZ ODTÜ LETME BÖLÜMÜ

ÖRETMEN ADAYLARININ ALGILADIKLARI LETM BECERS DÜZEYLERNN NCELENMES

LKÖRETM ÖRENCLERNN GÖRÜLERNE GÖRE ÖRETMENLERN ETKLL WIEWS OF ELEMENTARY SCHOOL STUDENTS WITH REGARD TO TEACHERS EFFICIENCY

03. En Muhtemel Sayı (EMS) Yöntemi (5 li EMS) EMS Yönteminde Dilüsyon Kavramı

LKÖRETM SOSYAL BLGLER DERS KTAPLARININ ÖRETMEN GÖRÜLERNE GÖRE DEERLENDRLMES (KIRIKKALE ÖRNE)

MUSK MUALLM MEKTEBNDEN GÜNÜMÜZE MÜZK ÖRETMEN YETTRME PROGRAMLARINDAK YAYLI ÇALGI ÖRETMNE LKN SINAMA-ÖLÇME-DEERLENDRME DURUMLARININ NCELENMES

SOSYAL DYALOG HAYATINDA STRES. hayatında stres ile ilgili Çerçeve anlaması

GÖRME ENGELL ÖRENCLERN ÇETL DEKENLER AÇISINDAN ÖRENME STLLER ÜZERNE BR ARATIRMA

ODÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Aratırmaları Dergisi Issn: Cilt: 3 Sayı: 6 Aralık 2012

LKÖRETM KNC KADEME (2005) TÜRKÇE DERS ÖRETM PROGRAMINDA GENEL AMAÇLAR - HEDEF/KAZANIMLAR

Bullying in the Elementary Schools: from the Aspects of the Students, the Teachers and the Parents

The Investigation of Strategies to Cope with Students Misbehaviors According to Teachers and Students Perspectives *

ODÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyal Bilimler Aratırmaları Dergisi Issn: Cilt: 1 Sayı: 2 Aralık 2010

Epistemological Conceptions of Pre-service Elementary Mathematics Teachers: Effects of University and Grade Level

OPTK KONUSUNUN 9. SINIF MÜFREDATINA ALINMASININ ÖRENC BAARISINA ETKS

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi

ÖRETM ELEMANLARININ ETM VE LETM SORUNLARI EDUCATIONAL AND COMMUNICATIONAL PROBLEMS OF FACULTIES

3. 27 I C C' C C (V B ' C ') C DC. EM1 Modeli I B C E (V B ' E ') E' r E ' I E

! "#$ % %&%' (! ) ) * ()#$ % (! ) ( + *)!! %, (! ) - )! ) ) +.- ) * (/ 01 ) "! %2.* ) 3."%$&(' "01 "0 4 *) / )/ ( +) ) ( )

LKÖRETM 6. SINIF ÖRENCLERNN YARATICI DÜÜNME DÜZEYLER*

Uluslararası Sosyal Aratırmalar Dergisi The Journal of International Social Research Volume: 3 Issue: 14 Fall 2010

ÖRENCLERN CLT KANSER RSKLERNN VE GÜNE IINLARINDAN KORUNMAYA YÖNELK UYGULAMALARININ DEERLENDRLMES

ADAY ÖRETMENLERDE ÖFKE * Emine BABAOLAN ** ÖZET

SRKÜLER NO: POZ / 42 ST, YEN KURUMLAR VERGS KANUNU NDA ÖRTÜLÜ SERMAYE

Emine ÖZMETE. Ankara Üniversitesi Salık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmet Bölümü Öretim Üyesi

Primary School Teachers Computer Self Efficacies: Sample of Balıkesir*

r i = a i + b i r m + i

ELEKTRK MÜHENDSLER ODASI MESLEK Ç SÜREKL ETM MERKEZ YÖNETMEL

Ayşe Devrim Başterzi. Son iki senedir ilaç endüstrisi ve STO ile araştırmacı, danışman ya da konuşmacı olarak herhangi bir çıkar çatışmam yoktur.

ORTAK KELME HAZNES KAZANDIRMADA LKÖRETM SEKZNC SINIF TÜRKÇE DERS KTAPLARININ DURUMU

Vakko Tekstil ve Hazır Giyim Sanayi letmeleri A Tarihi tibarıyla Sona Eren Hesap Dönemine likin Yönetim Kurulu Yıllık Faaliyet Raporu

Bilgilendirme Toplantısı Boşanma ve Çocuk

Elementary Education Online, 7(1), 53-70, lköretim Online, 7(1), 53-70, [Online]:

KIREHR REHBERLK VE ARATIRMA MERKEZ ÖZEL ETM BÖLÜMÜNDE NCELENEN ÖRENCLERN ÇETL DEKENLERE GÖRE NTELKLER

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI

#$% &'#(# Konular. Binary Tree Structures. Binary Search Trees AVL Trees Internal Path Reduction Trees Deerlendirme

TÜRKYE DE MÜZK ÖRETMENLNE YÖNELME NEDENLER. Cansevil TEB * ÖZET

BREYSEL ÇALGI ETM I (KEMAN) DERS HEDEFLERNN GERÇEKLEME DÜZEYLERNN BELRLENMES * (A..B.Ü ÖRNE)

BELEDYELERDE NORM KADRO ÇALIMASI ESASLARI

ÖRETM ELEMANLARININ TÜKENMLK DÜZEYLER LE SOSYODEMOGRAFK DEKENLER ARASINDAK LK

Türkiye'de Kriz Döneminde Kur-Faiz-Borsa likilerinin Dinamik Analizi Banka-Mali ve Ekonomik Yorumlar, Sayı: 11, ss: 47-56, 2002

LKÖRETM 3. SINIF TÜRKÇE DERS ÖRETMEN KILAVUZ KTABI VE ÖRENC ÇALIMA KTABININ YAPILANDIRMACI YAKLAIMA UYGUNLUU. Tolga ERDOAN * ÖZET

An Analysis of Pre Service Elementary School Teachers Occupational Respect According to Different Variables 1

BOLU ANADOLU GÜZEL SANATLAR LSES ÖRENCLERNN ÖSS VE ÖZEL YETENEK SINAVLARINA YÖNELK KAYGILARI ***

OTSTK VE ZHNSEL ENGELL ÇOCUU OLAN ALELERN STRESLE BAETME YOLLARI ANNE-BABA FARKLILIKLARI

$- &$ $&" &#' $ & $ )$ )&/ &&!! ( & )* # $!%! &($!

ALTINCI SINIF ÖRENCLERNN KLER ARASI PROBLEM ÇÖZME BECER ALGILARI

Taıt alımlarının ette tüketim endeksi kapsamında izlenmesi hakkında bilgi notu

DERECELENDRLM DEM TEKN KULLANILARAK OTSTK BR ÇOCUUN BESLENME PROBLEMNN ÇÖZÜMLENMES: OLGU SUNUMU

TÜRKÇE ÖRETMEN ADAYLARININ KONUMA KAYGILARINA LKN BR NCELEME A STUDY ON SPEECH ANXIETY OF TURKISH LANGUAGE TEACHER CANDIDATES Esra LÜLE MERT

TÜRKYE DE DEERLER ETM KONUSUNDA YAPILAN ARATIRMALAR 1 STUDIES CONDUCTED ON VALUES EDUCATION IN TURKEY Mustafa GÜÇLÜ

ÖZGEÇMİŞ. : Cevizlik Mah. İzzet Molla Sok. 8/5 Bakırköy / İSTANBUL

OKUL ÖNCES ÖRETMENLERNN ETM PROGRAMLARINI PLANLANMA VE UYGULAMADA KARILATIKLARI GÜÇLÜKLERN NCELENMES

GENÇLERN YALI BREYLERE KARI TUTUMU ATTITUDES TOWARDS ELDERLY OF YOUNGS Yasemin UCUN* Sevinç MERSN** Emine ÖKSÜZ***

Intel Ö!renci Programı

Primary School Students Vocabulary Development

BilgiEdinmeHakki.Org Raporu Bilgi Edinme Hakkı Kanunu nun Salık Bakanlıı Tarafından Uygulanmasındaki Yanlılıklar

T.C. ANKARA ÜNVERSTES BURS VE KISM ZAMANLI ÇALIMA BAVURU FORMU

T. C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL ARAŞTIRMA PROJESİ KESİN RAPORU

Analysis of Emotional Intelligence Job Satisfaction and Burnout Levels of Preschool Teachers According to Some Variables*

Yeim ÇELK. Ar. Gör. Dr., Akdeniz Üniversitesi letiim Fakültesi Halkla likiler ve Tanıtım Bölümü,

YÖNETCLERN VE ÖRETMENLERN ALTI YA GRUBUNDAK ÖRENCLERN LKOKUMA-YAZMAYA HAZIRLANMALARINA YÖNELK BLGLER VE GÖRÜLER. Banu YANGIN

Halk Sağlığı-Ders 8 Sağlık Düzeyinin Ölçülmesi ve Epidemiyoloji

S R K Ü L E R : / 3 2

Bu dönemde daha önce belirttiim gibi yatırımlarımızla ilgili almı olduumuz kararlarımızın yanı sıra;

Elementary Education Online, 6(3), , lköretim Online, 6(3), , [Online]:

Çin Konferansı Panel Bölümü Notları

Preschool teacher candidates self-efficacy beliefs regarding science teaching lesson and opinions about science

YERLEK OLAN VE OLMAYAN ALELERDE ÇOCUK STSMARI YAYGINLIININ NCELENMES

Transkript:

ANNE-BABALARIN KIZ VE ERKEK ÇOCUKLARINA UYGULADIKLARI PSKOLOJK SALDIRGANLIK DAVRANILARI PARENTS PSYCHOLOGICAL AGGRESSION BEHAVIORS TOWARDS THEIRS GIRLS AND BOYS Özet Hülya KARTAL * Asude BLGN ** Saldırganlık denildiinde genellikle birçok kii bunu fiziksel saldırganlık olarak algılar, çünkü bu davranılar, açıktır ve gözlemlenebilirdir. Aratırmacılar psikolojik saldırganlıı duygusal olarak zarar veren veya bunu yapmakla tehdit eden zorlayıcı veya caydırıcı davranılar olarak tanımlamıtır. Bu saldırganlık biçimi son derece kıkırtıcıdır ve karılıında savunma mekanizmalarını harekete geçirir, açık veya kapalı direni biçiminde davranılara, kin, öfke, nefret gibi duygulara neden olur. Psikolojik saldırganlık ile karılaan kiinin kendine güveni azalır, aaılık duyguları ortaya çıkar ve kii giderek yaam cokusunu yitirir. Bu durumda kaygı, depresyon, çaresizlik duyguları, yalnızlık, mutsuzluk ve güvensizlik de olaan karılanması gereken sonuçlar arasındadır. Psikolojik saldırganlık fiziksel saldırganlıın öncüsüdür ve onu besler. Psikolojik saldırganlık stresi azaltmak yerine, anne-babaların çocua daha iddetli saldırganlık biçimleri kullanmasına yol açar. Bu nedenle psikolojik saldırganlık ile fiziksel saldırganlık arasında yakın bir ba bulunmaktadır. Bu tür davranıları zaman zaman hepimiz kullanır ve yaamın doal bir parçası olarak kabul ederiz. Bu aratırmada ilköretim çaındaki çocuklara anne-babaları tarafından uygulanan psikolojik saldırganlık davranılarının incelenmesi amaçlanmıtır. Aratırma Bursa da bir ilköretim okulunun 1, 2 ve 3.sınıfındaki 151 (65 kız, 86 erkek) örenciyle gerçekletirilmi; annebabaların kullandıkları psikolojik saldırganlık davranıları ve lıklarını belirlemek için Mebert ve Straus un (2002) gelitirdii Çatıma Çözme Taktii Ölçei Resimli Kart Versiyonu kullanılmıtır. Verilerin analizi kay kare, yüzde ve frekans deerleri aracılııyla yapılmıtır. Bulgular, anneler ve babaların en kullandıı psikolojik saldırganlık yönteminin baırma ve azarlama olduunu ortaya koymutur. Katılımcılar babalarından daha çok annelerinin kötü söz söylediini ve küfrettiini bildirmitir. Sonuç olarak anne babaların çocuklarını olumsuz etkileyen davranılarını ortaya çıkaran çalımalar anlamlı olabilir ancak anne-babalara çocuk eitiminde alternatif yollar anlatılmadıkça bu çabalar yarım kalmı sayılacaktır. Anne-babalar fiziksel ya da psikolojik saldırganlıın en güçlü disiplin yöntemi olduu, dierlerinin daha az güçlü olduu inancından kurtarılmalı ve dier yöntemleri kullanmaları için ikna edilmelidir. Anahtar kelimeler: Psikolojik saldırganlık, çocuk istismarı, disiplin teknikleri Abstract When it is called aggression most of people recall physical aggression, because it is open, observable and concrete. Psychological aggression contains so provocative kind of behaviors that activates the ego defense mechanism of the recipient and leads to reciprocal behaviors. It cause to direct or indirect resistance, revenge behaviors, some emotions as grudge, anger, hate, depression, desperateness, loneliness, unhappiness. The people who receive psychological aggression lose his/her ambition, develops inferiority feelings. In addition psychological aggression is the pioneer and the feeder of physical aggression. In fact almost every adult has exposed to psychological * Yrd.Doç..Dr. Uluda Üniversitesi Eitim Fakültesi lköretim Bölümü, hkartal@uludag.edu.tr ** Prof. Dr. Uluda Üniversitesi Eitim Fakültesi lköretim Bölümü, asudebilgin@uludag.edu.tr

Anne-Babaların Kız ve Erkek Çocuklarına Uyguladıkları Psikolojik Saldırganlık Davranıları 231 aggression in any time in his/her life. That is why many people will feel familiar with the expressions used in the definitions. The purpose of this study was to investigate the prevalence and frequency of discipline psychological aggression behaviors, which were used during inner family conflicts. In this descriptive study the participants were 151 students as 65 girls, (%43) and 86 boys (%57) from 1 st 2 nd and 3 rd grades of an elementary school in Bursa. Picture-Card Version for Young Children of the Parent-to-Child Conflict Tactics Scales (CTS33) which was developed by Mebert and Straus (2002) was used in the study. Most frequent mode of psychological aggression was shouting, yelling or screaming at a child. In this study the children declared psychological aggression behaviors for their fathers and mothers between the ratios 9.9% - 54.3 %. The most frequent behavior was telling at the sons and daughters for both mothers and fathers and the least one is the threatening the daughters to kick out the home for fathers. Most of the studies did not differentiate the physical and psychological aggression. Psychological aggression, have great long term negative effects on children but there are a lot of unresolved problems in this field of search. Psychological aggression is a complex phenomenon so its investigation needs more sophisticated methods. Of course the studies which clarify the negative effects of parents behavior may be very meaningful, but if other alternative discipline methods are not told to the parents these efforts will stay unfinished. Parent education programs must be prevalent and it has to be researched if these kinds of education cause to decline at psychological aggression. Keywords: Psychological aggression, aggression, child abuse, discipline techniques GR Dünya Salık Örgütü (WHO) nün 1999 da yaptıı tanıma göre çocuk istismarı (child abuse) veya çocua karı kötü muamele; sorumluluk, güven ve yetenek ile ilgili genel durumunda çocuun salıına, yaamına, geliimine ve deerine zarar verebilen, fiziksel ve/veya duygusal kötü davranıı, cinsel istismarı, ihmali, her türlü ticari çıkar için çocuun kullanılmasını kapsayan davranılardır (Runyan v.d., 2002 den aktaran Topba, 2004). Tüm bu davranılar çocua yöneltilmi iddet olarak kabul edilir ve saldırganlık sınıfında yer alır. Saldırganlık dier kiiye fiziksel ya da duygusal acı veya zarar verme niyetiyle gerçekletirilen davranı/lar olarak tanımlanır. iddet davranıı ise herhangi bir saldırganlık davranııdır (Straus, 1994). Saldırganlık açık ya da örtülü, iddetli ya da hafif, özel ya da genel, tepkisel ya da planlı, görünür bir nedene balı ya da açık bir nedene balı olmadan, psikolojik veya fiziksel olabilir. Hangi biçimde olursa olsun, eer davranı zarar verme niyetiyle yapılmısa karısındakini incitmemi veya acı vermemi bile olsa saldırganlık olarak nitelendirilir. Öte yandan kazara karısındakini inciten veya acı veren davranı saldırganlık deildir. Fiziksel saldırganlık belli davranılarla tanımlanmıtır ve saptanması hem gözlem olarak hem de bireylere sorulan sorular aracılııyla kolaydır. Böylece elde edilen veriler de kolayca istatistiksel sonuçlara dönütürülür. Oysa psikolojik saldırganlık çok karmaık bir konudur ve kiilerarası ilikilerle bu ilikilerin yer aldıı balamın analizini gerektirir. Bu dorultuda psikolojik saldırganlıın tanımı, saptanması ve incelenmesi için daha karmaık yöntemler gerekmektedir. Aslında tüm yetikinlerin yaamlarının bir yerlerinde, bir ekilde psikolojik saldırganlık ile karılatıklarını söylemek yanlı olmayacaktır. Bu nedenle tanımlarda kullanılan ifadeler büyük olasılıkla birçok kiiye yabancı gelmeyecektir. Bir tanıma göre psikolojik saldırganlık duygusal olarak yaralama, baskı yapma, kontrol etme, gözdaı verme, yıldırıp sindirme, öfke ifade etme amacıyla gerçekletirilen sözel veya bilisel yöntemlerdir (Evans, 1992 den aktaran Follingstad, 2007). Murphy ve Cascardi (1993) psikolojik saldırganlıı duygusal olarak zarar veren veya bunu yapmakla tehdit eden zorlayıcı veya caydırıcı davranılar olarak tanımlamıtır. Slep ve Heyman (2001) a göre ise psikolojik saldırganlık bir kiinin kurban üzerinde duygusal olarak olumsuz etki bırakmak niyetiyle gerçekletirdii davranılardır (aktaran Clement & Chamberland, 2007). Straus ve Field (2003) de benzer biçimde deersiz hissettirme, reddetme ve yoksun bırakma gibi davranılarla bireyi inciten davranıları psikolojik saldırganlık olarak tanımlanmaktadır.

232 Hülya KARTAL - Asude BLGN Psikolojik saldırganlık çok güçlü bir silahtır. Bunun açık ve kamufle edilmi biçimleriyle doduumuz andan itibaren karılaırız. Evde, yolda, okulda, ite tüm ilikilerimizde bize veya dierlerine yönelmi olarak yaantımıza girdii gibi politikada yaanan psikolojik saldırganlıa medyada sürekli tanıklık ederiz. u soruların herhangi birisine olumlu cevap veren kii psikolojik saldırganlıkla karılamıtır: Anne babanız size veya birbirlerine baırırlar mı? Size veya birbirlerine küserler mi? Duygularını herkesin anlayacaı gibi açıklamak yerine belli etmemeyi mi tercih ederler? Evdekileri bir bakıla idare ederler mi? Onların bekledii gibi davranmanızda ısrar ederler mi? Onların yönetimi altında arada sırada hareket etme alanınızın çok dar olduunu düünür müsünüz? Mantıksız, kuku ve üphe yüklü kurallarını sorgulama ansınızın çok az olduunu mu düünürsünüz? çevrenizde dedikodu, yalan ve çarpıtmaların yaamınız üzerinde ne denli etkili olduunu düündünüz mü? (Macnab, 2004) Psikolojik saldırganlık tanımlanırken fiziksel saldırganlıktan farklı olarak belli bir iddet düzeyi tanımı yapmadan, üretilen olumsuz etki üzerinde odaklanmıtır. Ancak tanımlarda kiinin zarar görüp görmedii fazla dikkate alınmamıtır. Bu tür davranılar iddet düzeyi yüksek ve olarak tekrarlandıında psikolojik istismardan söz edilir. Psikolojik istismar çocuun zihinsel süreçlerine zarar veren ve yava yava zayıflatan, uygun olmayan davranılar olarak tanımlanmaktadır (O Hagan, 1995). Psikolojik saldırganlıın iyi tanımlanması müdahale edilecek zamanın bilinmesi açısından önem taımaktadır. Ancak bu konuda çalımak pek çok güçlüü de beraberinde getirmektedir. Örnein; çocuklar anne-babalarının sözel saldırılarından o anda acı çekerler, fakat uzun vadede bununla dorudan balantılı duygusal veya toplumsal sorunlar yaamayabilirler. Öte yandan psikolojik problemlerin varlıı da ailenin çocua psikolojik saldırganlık gösterdiine iaret etmeyebilir. Bu zorluklara karın eer psikolojik saldırganlıın uzun dönemli etkileri varsa bunlar mutlaka incelenmelidir; çünkü psikolojik saldırganlıın çocuu incitip incitmeyecek nitelikte olması da böyle bir incinme olmadan anlaılmaz. u halde ilemsel tanımı çok zor olan bir olgudan söz edilmektedir. Bu nedenlerle anne babadan kaynaklanan psikolojik saldırganlıın tanımı ve ölçülmesi, gözlenen davranıla deil, çocua verdii zararla badatırılmalıdır (Straus & Field, 2003). Psikolojik saldırganlıın birçok çeidi vardır. Neufeld, McNamara ve Ertl (1999) a göre isim takmak, eletirmek, kızgın bakmak, tartımayı birdenbire kesmek, karısındakinin yerine karar vermek, akam yemeinde huzursuzluk çıkarmak, baırmak, suçlu hissettirmek, konumayı reddetmek, alaycı cevaplar vermek, küfür etmek, aaılamak, terk etme tehditleri, seçme ansını daraltma ve kaçacak yer bırakmama, katı bir bakı açısıyla yaklama ve medusa taktikleri uygulama, (Medusa Yunan mitolojisinde keskin dili, saç yerine balarında canlı yılanlar olan, üç dii canavar kız kardeten birisidir. Efsaneye göre bu kız kardeler gözlerine bakanı taa çevirirler) mahrum bırakma, korkutma, zorbalık ve güven duygusunu azaltma gibi davranılar hep psikolojik saldırganlık davranılarıdır (Pipes & Lebov-Keeler, 1997 den aktaran Macnab, 2004). Tolman (1992) yumuak ve seyrek olarak yapılan bu davranıların eer maruz kalan kii tarafından zararlı ve sorun yaratıcı olarak algılanmıyorsa psikolojik saldırganlık olarak kabul edilemeyeceini söylemitir (aktaran Follingstad, 2007). Psikolojik saldırganlıın en önemli sakıncalarından biri zaman içinde karılıklı davranılara dönümesidir (Evans, 1992 den aktaran Follingstad, 2007). Bu saldırganlık biçimi son derece kıkırtıcıdır ve karılıında savunma mekanizmalarını harekete geçirir, açık veya kapalı direni biçiminde davranılara, kin, öfke, nefret gibi duygulara neden olur. Psikolojik saldırganlık ile karılaan kiinin kendine güveni azalır, aaılık duyguları geliir, heyecanını yitirir, kaygı ve duygusal acılar ortaya çıkar. Depresyon, çaresizlik duyguları, yalnızlık mutsuzluk, güvensizlik, uzaklama, kaçma istei olaan karılanması gereken sonuçlar arasındadır. Tüm bunlar elbette holanılacak eyler deildir, ama bu tür davranıları zaman zaman hepimiz kullanır ve yaamın doal bir parçası olarak kabul ederiz. Yaamda en çok korktuumuz ey fiziksel saldırganlık ve onun türleridir. Gerçekte ise psikolojik saldırganlık fiziksel saldırganlıın öncüsüdür ve onu besler. Yaygın olarak bilindii gibi iddet iddeti dourur (Macnab, 2004). Gershof (2002) a göre psikolojik saldırganlık stresi azaltmak yerine, anne-babaların çocua daha

Anne-Babaların Kız ve Erkek Çocuklarına Uyguladıkları Psikolojik Saldırganlık Davranıları 233 iddetli saldırganlık biçimleri kullanmasına yol açar. Bu nedenle psikolojik saldırganlık ile fiziksel saldırganlık arasında yakın bir ba bulunmaktadır (aktaran Clement & Chamberland, 2007). Ailelerin çocuklarına baırmaları, kötü sözler söylemeleri romancıların, film yapımcılarının çok kullandıı bir temadır. Kurgusal ailelerde psikolojik saldırganlıın bu denli yaygın olmasına karın davranı bilimciler bunu tipik ailelerde gündelik olarak yaanan bir olgu olarak deil, sadece patolojik ailelerde gerçekleen bir olgu olarak ele alırlar. Oysa hem fiziksel, hem psikolojik saldırganlık klinik olmayan ailelerde de son derece yaygındır (Gelles & Cornell, 1990 dan aktaran Straus & Field, 2003). Çocuklara yönelik fiziksel saldırganlık dövme, vurma adı altında normatif olarak gerektiinde uygulanmak üzere kabul görmesine karın, psikolojik saldırganlık bir disiplin teknii olarak aynı kültürel kabule sahip deildir. Aileler bu konu üzerinde konumaz ve çevrede de belli bir lık ve kroniklie sahip olmadıkça görmezden gelinir. Önceki çalımalarda çocuklara yönelik sözel saldırganlıın fiziksel saldırganlık gibi evrensel sayılacak kadar yaygın olduu rapor edilmitir. Buna ramen bu konu aile sisteminin bir parçası olarak kavramlatırılmamakta ve incelenmemektedir. Sadece çok kronik ve iddetli olduunda normalden sapma olarak kabul edilmekte ve akademisyenler tarafından çocuk istismarı (child abuse) olarak deerlendirilmektedir. Bu normlar akademisyenlere büyük olasılıkla kendi aileleri tarafından aktarılmıtır ve onların hem kuramsal hem de ie vuruk çalımalarını etkilemektedir. Psikolojik saldırganlıın lık ve yaygınlıı konusundaki bilgi eksikliinin en önemli nedeni bu olmalıdır (Solomon & Serres, 1999 dan aktaran Yanowitz, Monte & Tribble, 2003). Psikolojik saldırganlık kullanan kii/ler bunun geçerli bir taktik olduuna inanır. Aslında psikolojik saldırganlık o denli yaygın kullanılır ki gerekliliini sorgulanmaz bile. Ancak psikoloji aratırmalarında kaynaı, amacı, hedefi, sonuçları ve nasıl deitirilebilecei incelenebilir. Kaynaı genellikle gözlenen ve tekrarlanan davranılardır. Bu konudaki modellerimiz anne-babalardır ve bu davranıların altındaki yanlı inanılar unlardır. -Kontrol etmek için korkutmak iyidir. -Çocuun kimin patron olduunu anlaması önemlidir. -Yalanlar ii doru yapmaya aracılık ederler. -Psikolojik acı hayatın bir parçasıdır. -Gücü hissettirmek düzeni salar. -Baırmak kazanmayı salar. -Benim annem ve babam da bana aynı ekilde davrandı. Sonuçta bana hiç bir zarar gelmedi ve iyi bir insan oldum. -Çocuklar kendi haline bırakılırsa kötü huylar edinirler. (Macnab, 2004). Anne-babalar bu ekilde düündükleri için, bazen de sadece öfkelerini konrol edemedikleri için bu yöntemlere bavururlar. Oysa yapılması gereken salıklı disiplin politikaları gelitirmektir. Bu durum Türk kültürü için de geçerlidir. Kanıtları görmeye engel olan bir baka neden ise, kiinin anne-babasının ciddi hatalar yaptıını itiraf etmede yaadıı zorluktur. Ancak büyük olasılıkla en önemli neden bedensel ceza ile iddet arasındaki ilikinin çabucak gözlenebilir kanıttan yoksun olmasıdır. Bu etki hemen deil yıllar sonra ortaya çıkacaktır. Ortaya çıktıında da dorudan balantı kurmak güçtür. Örnein; sigara ve ciddi hastalıklar arasındaki balantılar da yıllarca algılanmamıtı. Epidemiyolojik çalımalar aır içicilerin 1/3 ünün akcier kanseri gibi sigaraya balı hastalıklardan öldüünü ortaya koymaktadır. Ancak 2/3 üne ise bir ey olmamaktadır. O yüzden bir aır içici diyebilir ki, 30 yıldır günde 1 paketten fazla sigara içiyorum ve iyiyim. Aratırma sonuçlarının açıkça gösterdii gibi bu konuda daha kesin konuabilmek için çok daha fazla sayıda boylamsal çalımaya ihtiyaç vardır (Straus, 1996). Toplum ve ailedeki iddet tüm dünyada en önemli toplumsal salık sorunlarından biridir. Bu dorultuda psikolojik saldırganlık konusuna yönelik ilgi artmaktadır. Ancak gene de çok sayıda aratırma bulgusundan söz etmek mümkün deildir. 1995 yılında A.B.D. de gerçekletirilen Gallup Organizasyonu çalımasında (Survey #765) 1000 aileden 856 sının son bir yıl içinde en az bir psikolojik saldırganlık davranıından birini, ortalama 21.7 kez sergiledii kaydedilmitir. En rastlanan davranı biçimi baırma, azarlama iken, ikinci sırayı vurmak veya dövmekle tehdit etmek almaktadır. Küfretmek daha az görülen bir davranıtır, ancak gene de oldukça yüksek oranlardadır (%24.3) (Straus ve dier., 1998). Kanada Quebec de 3148 anneyle telefon aracılıı ile yapılan görümelerde Straus un gelitirdii Anne- Baba Çatıma Çözme Taktikleri ölçei kullanılmıtır. Sonuçlar annelerin %80 inin çocuklarına psikolojik saldırganlık davranıları yönelttiini ortaya koymaktadır. Görüme yapılan annelerin %31 i yılda 1-2 kez, %23.6 sı yılda 3-5 kez, %21.3 ü ise yılda altı defadan fazla çocuklarına baırdıını, azarladıını bildirirken, %20.6 sı yılda 1-2 kez, %6.6 sı 3-5 kez ve %3.2 si yılda altı defadan fazla küfür

234 Hülya KARTAL - Asude BLGN ettiini ve lanetleme türü konumalar yaptıını söylemitir. %16.6 sı çocuuna aptal, salak gibi isimleri yılda 1-2 kez taktıını, %6.9 u bunu yılda 3-5 kez, %28 i ise altı defadan fazla yaptıını rapor etmitir. Yılda 1-2 kez çocuunu evden atmak ve kovmakla tehdit edenlerin oranı %5.8, bunu 3-5 kez tekrarladıını bildiren annelerin oranı % 0.09 ve daha fazla yaptıını söyleyenlerin oranı ise %0.03 tür. 2004 yılında elde edilen bu verilerin 1999 yılında elde edilen verilerle karılatırılması daha dikkat çekici bir sonucu ortaya koymutur. 1999 yılından 2004 yılına doru gidildikçe anne-babaların fiziksel saldırganlık kullanma oranları anlamlı biçimde azalmı, buna karın kullanılan psikolojik saldırganlık oranları (%48.1-%52.4) artı göstermitir (Clement & Chamberland, 2007). Sedlek, Broadhurst ve Thomas (1997) psikolojik saldırganlıa urama açısından yaça küçük olan çocukların büyük olanlardan daha yüksek risk altında bulunduunu rapor etmilerdir. Aynı çalımada yıllık geliri 15.000 dolardan az olan ailelerde çocukların duygusal olarak yanlı davranılara maruz kalma olasılıı, yıllık geliri 30.000 dolar ve üstü gelire sahip ailelerden 13 kat fazla bulunmutur. Sedlak ve arkadaları bu verileri II. Ulusal Çocuk stismarı ve hmali Vaka Çalıması nda görümeler yoluyla elde etmilerdir (NIS-2) (Straus & Field, 2003). Bu konuda bilgi edinmek, psikolojik saldırganlıın ilikili olduu deikenleri ortaya çıkarabilmek ve uzun dönemli etkileri saptayabilmek için kukusuz daha çok çalıma yapılması gerekmektedir. Eer sosyo ekonomik düzey, etnik grup, cinsiyet veya yöresel etkenlere göre psikolojik saldırganlıın lıı ve yaygınlıı deiiklik gösteriyorsa, psikolojik saldırganlıı azaltmaya yönelik çalımalar bu deikenlere yönelik olmalıdır. Aratırmanın Amacı Aratırma sonuçları ailelerin disiplin yöntemi olarak psikolojik saldırganlık kullanma oranlarının özellikle de okulöncesi ve ilkokul döneminde (küçük yalarda) yüksek olduunu göstermektedir. Psikolojik saldırganlık uygulanmasının çocuklar üzerinde özellikle de uzun dönemde ortaya çıkabilecek olumsuz etkilerine karın Türkiye de konu ile ilgili olarak yapılan aratırmalar oldukça sınırlıdır. Bu aratırmada ilköretim çaındaki çocuklara anne-babaları tarafından uygulanan psikolojik saldırganlık türleri ve lıklarının belirlenmesi amaçlanmıtır. Bu genel amaç dorultusunda aaıdaki sorulara yanıt aranmıtır: 1-Anne-babaların çocuklarına yönelik kullandıkları psikolojik saldırganlık davranılarının lıı nedir ve annelerle babaların davranıları arasında anlamlı farklılık var mıdır? 2-Annelerin kız ve erkek çocuklarına yönelik kullandıkları psikolojik saldırganlık davranılarının lıı nedir ve davranılar çocuun cinsiyetine göre anlamlı farklılık taımakta mıdır? 3-Babaların kız ve erkek çocuklarına yönelik kullandıkları psikolojik saldırganlık davranılarının lıı nedir ve davranılar çocuun cinsiyetine göre anlamlı biçimde farklı mıdır? YÖNTEM Aratırma Modeli Bu aratırma genel tarama modeline dayanmaktadır. Aratırma Grubu Aratırma Bursa da bir ilköretim okulunun 1,2 ve 3.sınıfında örenim gören 65 i kız (%43), 86 sı erkek (%57) olmak üzere 151 örenciyle gerçekletirilmitir. Aratırmaya katılan örencilerin annebabalarının örenim düzeylerini gösteren çizelge aaıda verilmitir: Tablo 1. Katılımcıların anne-babalarının örenim düzeyleri Anne Baba Okuryazar deil N (%) 35 (23.2) 13 (8.6) lkokul mezunu N (%) 53 (35.1) 79 (52.3) Ortaokul mezunu N (%) 1 (0.7) 1 (0.7) Lise mezunu N (%) Örenim düzeyi bilinmeyen N (%) - 62 (41.1) 5 (3.3) 53 (35.1) Toplam N (%) 151 (100) 151 (100)

Anne-Babaların Kız ve Erkek Çocuklarına Uyguladıkları Psikolojik Saldırganlık Davranıları 235 Veri Toplama Araçları Aratırmada Meber ve Straus (2002) tarafından gelitirilen Çatıma Çözme Taktii Ölçei Resimli Kart Versiyonu nun (CTS33- Picture-Card Version for Young Children of the Parent-to-Child Conflict Tactics Scales) Türkçeletirilmi hali kullanılmıtır. 6 ile 9 ya arası çocuklara yönelik aile içinde yaanan çatımalarda anne babalar tarafından kullanılan çözüm taktiklerini anlamaya yönelik bu ölçek bireysel olarak yüz yüze görüme yöntemiyle uygulanmaktadır. Zaman sınırlaması olmayan ölçein uygulanması, örencinin sınıf düzeyine göre 40-60 dakika sürmektedir ve ölçein uygulanması için uygulamayı yapacak kiinin özel bir eitim alması gerekmemektedir. Çatıma Çözme Taktii Ölçei 23 soru ve bu sorulara ilikin resimlerden olumaktadır. Bu sorular kendi içlerinde içeriklerine göre gruplara ayrılmıtır. 1.2.3.6 ve 18 numaralı resimler iddet içermeyen disiplin (D), 7.11.13.15 ve 22 numaralı resimler psikolojik saldırganlık (PS), 4.5.9.17 ve 19 nolu resimler hafif fiziksel saldırganlık (HFS), 8.16.21 ve 23 nolu resimler iddetli fiziksel saldırganlık (FS), 10.12.14 ve 20 nolu resimler çok iddetli fiziksel saldırganlık (ÇFS) olarak alt gruplara ayrılmıtır. Bu çalımada ölçein psikolojik saldırganlık ile ilgili ifadeleri kullanılmı ve her bir çocuk için uygulama 15 dakika sürmütür.. Ölçee ilikin ifadeler Resimde gördüün çocua annesi/babası yanlı bir ey yaptıı için evden kovacaını söylüyor. Senin annen de / baban da sana böyle eyler söyler mi? eklindedir. Tepkiler Hiç mi söylemez, bazen mi söyler, yoksa mı söyler? seçenekleri ile kaydedilmitir. Katılımcıların ölçekteki maddelere ilikin görüleri için hesaplanan Cronbach Alfa güvenirlik katsayısı annelere ilikin görüler için. 67, babalara ilikin görüler için ise. 71 olarak belirlenmitir. Verilerin Toplanması ve Analizi Çatıma Çözme Taktii Ölçei Resimli Kart Versiyonu nun (Meber & Straus, 2002) uygulaması, 2006 2007 yılının bahar yarıyılında aratırmacılar tarafından örencilerle bire bir yüz yüze yapılan görümeler yoluyla gerçekletirilmitir. Uygulamada zaman sınırlaması yapılmamıtır ve bir uygulama ortalama 15 dakika sürmütür. Uygulamanın neden yapıldıı her bir katılımcıya aratırmacı tarafından görüme öncesinde açıklanmıtır. Uygulama dört haftada tamamlanmıtır. Veriler girilirken, uygulamanın gerçekletirildii ancak ebeveynlerden birinin yaamını yitirdii 4 örencinin ve ebeveynlerden sadece birisiyle yaayan (anne-babası boanan) 7 örencinin görüme formları her iki ebeveyne ait bilgileri içermediinden deerlendirilmeye alınmamıtır. Verilerin analizinde yüzde, frekans ve kay kare deerlerinin hesaplanması için Sosyal Bilimler için statistik Programı (11.5) kullanılmıtır. BULGULAR Alt amaçlarda belirtilen sorulara cevap aranan bulgular aynı sırada aktarılmıtır: 1)Anne-babaların çocuklarına yönelik kullandıkları psikolojik saldırganlık davranılarının lıı nedir? Aaıda Tablo 1 de anne ve babaların çocuklarına yönelik kullandıkları psikolojik saldırganlık davranılarının lıklarının ve bunlara ilikin yüzdelik deerlerin yer aldıı maddeler görülmektedir. Tablo 2. Anne-babaların çocuklarına yönelik kullandıkları psikolojik saldırganlık davranılarının lıına ilikin bulgular Anne-babaların çocuklarına yönelik Sık Bazen Asla kullandıkları psikolojik saldırganlık davranıları f % f % f % Baırma veya azarlama Anne 16 10.0 66 43.7 69 45.7 Baba 14 9.3 61 40.4 76 50.3 Kötü söz söyleme veya küfretme Anne 6 4.0 19 12.6 126 83.4 Baba 2 1.4 13 8.6 136 90.1 Evden kovma Anne 7 4.6 12 7.9 132 87.4 Baba 5 3.3 10 6.6 136 90.1 Vuracaını veya tokat atacaını söyleme Anne 11 7.3 34 22.5 106 70.2 Baba 6 4.0 29 19.2 116 76.8 Tembel veya aptal gibi isimlerle baırma Anne 6 3.9 16 10.6 129 85.4 Baba 5 3.3 13 8.6 133 88.1

236 Hülya KARTAL - Asude BLGN Tablo 2 deki bulgular anne ve babaların yaklaık yarısının veya bazen baırma veya azarlama tipi davranılar sergilediklerini ortaya koymaktadır. Kötü söz söyleme veya küfretme türü davranılar açısından anneler ve babalar arasında anlamlı istatistiksel farklar saptanmıtır [X 2= 19.505; p <. 02]. Annelerin %16.6 sı, babaların ise %9.9 unun bu tür davranıları sergiledikleri rapor edilmitir. Evden kovma davranıı açısından çocuklar, annelerinin %12.6 sı ile babalarının %9.9 unun veya bazen bu davranıa bavurduunu ifade etmitir. Annelerin %29.8 i ve babaların %23.2 si veya bazen çocua vuracaını veya tokat atacaını söylemektedir. Örenci raporlarına göre tembel veya aptal gibi isimlerle baırma annelerin %14.6 sı, babaların %11.9 unun veya bazen sergiledii davranı biçimleridir. Bu konuda elde edilen verileri özetleyen bilgiler aaıda ekil 1 de verilmitir. 100 90 80 70 60 50 40 30 20 10 0 baz en asla baz en asla baz en asla baz en asla baz en asla Baırma veya azarlama Kötü söz söyleme veya küfretme Evden kovma Vuracaını veya tokat atacaını söyleme Tembel veya aptal gibi isimlerle baırma Anne baba ekil 1. Anne-babaların çocuklarına yönelik kullandıkları psikolojik saldırganlık davranılarının yüzdelik deerleri 2) Annelerin kız ve erkek çocuklarına yönelik kullandıkları psikolojik saldırganlık davranılarının lıı nedir? Aaıda Tablo 3 te annelerin kız ve erkek çocuklarına yönelik kullandıkları psikolojik saldırganlık davranılarının lıklarının ve bunlara ilikin yüzdelik deerlerin yer aldıı maddeler görülmektedir: Tablo 3. Annelerin kız ve erkek çocuklarına yönelik kullandıkları psikolojik saldırganlık davranılarının lıına ilikin bulgular Annelerin kullandıkları psikolojik saldırganlık Sık Bazen Asla davranıları f % f % f % Baırma veya azarlama Kız 5 7.7 28 43.1 32 49.2 Erkek 8 9.4 40 47.1 37 43.5 Kötü söz söyleme veya küfretme Kız 3 4.6 9 13.8 53 81.5 Erkek 3 3.6 10 11.8 72 84.7 Evden kovma Kız 2 3.1 1 1.5 62 95.4 Erkek 5 5.9 11 12.9 69 81.2 Vuracaını veya tokat atacaını söyleme Kız 12 18.5 7 10.8 46 70.8 Erkek 4 4.7 22 25.9 59 69.4 Tembel veya aptal gibi isimlerle baırma Kız 3 4.6 8 12.3 54 83.1 Erkek 3 3.5 8 9.4 74 87.1

Anne-Babaların Kız ve Erkek Çocuklarına Uyguladıkları Psikolojik Saldırganlık Davranıları 237 Tablo 3 teki verilere göre annelerin yarıdan fazlası hem kız hem de erkek çocuklarına baırma veya azarlama türü davranıları ama çounlukla da bazen sergilemektedir. Örencilerin raporları annelerin %18.5 inin kız çocuklarına, %15.5 inin ise erkek çocuklarına bazen veya kötü söz söyleme veya küfretme türü davranılar gerçekletirdiine iaret etmektedir. Annelerin %4.6 sı kız çocuklarını, %18.8 i erkek çocuklarını bazen veya evden kovduu görülmektedir. Bu bulgu yüksek düzeyde anlamlı bir farklılık taımaktadır ve örenci raporlarına göre anneler erkek çocuklarını daha evden kovmaktadırlar [X 2= 13.886; p<. 001]. Vuracaını veya tokat atacaını söyleme biçimindeki davranıları annelerin %29.2 si kız, %30.6 sı ise erkek çocuklarına yönelttii görülmektedir. Ancak çocukların raporlarına göre annelerin bu davranıı çocuklarının cinsiyetine göre lık açısından anlamlı bir farklılık göstermekte ve annelerin %18.5 inin kız çocuklarını, %25.9 unun da erkek çocuklarını bazen bu ekilde tehdit ettikleri bildirilmitir. Buna karılık bu ekilde tehdit edilen erkek örencilerin oranı %4.7; bazen tehdit edildiini rapor eden kızların oranı ise %10.8 dir [X 2= 10.117; p<. 005]. Örencilerin raporlarına göre tembel veya aptal gibi isimlerle baırma, %16.9 gibi bir oranda kız çocuklarına, %12.9 oranında da erkek çocuklarına yöneltilmektedir. Bu konudaki bulguları özetleyen bilgiler aaıda ekil 2 de verilmitir: Annelerin kullandıkları psikolojik saldırganlık davranıları ve lıkları 120 100 80 60 40 20 0 Kız Erkek Kız Erkek Kız Erkek Kız Erkek Kız Erkek Baırma veya azarlama Kötü söz söyleme veya Evden kovma Vuracaını veya tokat Tembel veya aptal gibi Sık Bazen Asla ekil 2. Annelerin kız ve erkek çocuklarına yönelik kullandıkları psikolojik saldırganlık davranılarının yüzdelik deerleri 3-Babaların kız ve erkek çocuklarına yönelik kullandıkları psikolojik saldırganlık davranılarının lıı nedir? Aaıda Tablo 4 te babaların kız ve erkek çocuklarına yönelik kullandıkları psikolojik saldırganlık davranılarının lıklarının ve bunlara ilikin yüzdelik deerlerin yer aldıı maddeler görülmektedir: Tablo 4. Babaların kız ve erkek çocuklarına yönelik kullandıkları psikolojik saldırganlık davranılarının lıına ilikin bulgular Babaların kullandıkları psikolojik saldırganlık Sık Bazen Asla davranıları f % f % f % Baırma veya azarlama Kız 5 7.7 28 43.1 32 49.2 Erkek 9 10.6 32 37.6 44 51.8 Kötü söz söyleme veya küfretme Kız - - 6 9.2 59 90.8 Erkek 2 2.4 7 8.2 76 89.4 Evden kovma Kız 2 3.0 3 4.6 60 92.3 Erkek 3 3.6 7 8.2 75 88.2 Vuracaını veya tokat atacaını söyleme Kız 4,6 3 12 18.5 50 76.9 Erkek 3 3.5 17 20.0 65 76.5 Tembel veya aptal gibi isimlerle baırma Kız 3 4.6 6 9.2 56 86.2 Erkek 2 2.4 7 8.2 76 89.4

238 Hülya KARTAL - Asude BLGN Tablo 4 te izlenen bulguların analizi, babaların hiç bir psikolojik saldırganlık davranıında kız ve erkek çocuklarına anlamlı düzeyde farklı davranı sergilemediine iaret etmektedir. Örenci raporlarına göre baırma veya azarlama türü davranılar, babaların yarısı kız ve erkek çocuklarına birbirine yakın lıkta uygulamaktadır. Babaların %9.2 sinin kız çocuklarına bazen, %10.6 sı ise erkek çocuklarına bazen ve ya kötü söz söyledii veya küfrettiinin rapor edildii görülmektedir. Örencilere göre babaların %7.7 si kızlarını, %11.8 i ise erkek çocuklarını veya bazen evden kovmaktadır. Ayrıca kız ve erkek örencilerin yaklaık ¼ ü babalarının kendilerine vuracaını veya tokat atacaını söyledii bildirilmektedir. Kız çocuklarının %13.8 i erkek çocukların ise %10.6 sı babalarının kendilerine tembel veya aptal gibi isimlerle baırdıklarını bildirmilerdir. Bu konudaki bulguları özetleyen bilgiler aaıda ekil 3 te verilmitir: Babaların kullandıkları psikolojik saldırganlık davranıları ve lıkları 100 80 60 40 20 0 Kız Erkek Kız Erkek Kız Erkek Kız Erkek Kız Erkek Baırm a veya azarlam a Kötü söz söylem e veya Evden kovm a Vuracaını veya tokat Tembel veya aptal gibi Sık Bazen Asla ekil 3. Annelerin kız ve erkek çocuklarına yönelik kullandıkları psikolojik saldırganlık davranılarının yüzdelik deerleri TARTIMA VE SONUÇ lköretim çaındaki çocuklara anne-babaları tarafından uygulanan disiplin teknikleri kapsamında yer alan psikolojik saldırganlık davranılarının türleri, lıı ile cinsiyet deikeni dorultusundaki farklılama düzeylerinin belirlenmesinin amaçlandıı bu aratırmada elde edilen bulgular irdelenen psikolojik saldırganlık davranıları balamında bütün olarak tartıılmıtır: Çalımada anne ve babaların %9.9 ile %54.3 arasında deien oranlarda psikolojik saldırganlık davranıları kullandıkları saptanmıtır. Benzer biçimde bu çalımada kullanılan ölçüm aracı ile A.B.D. de gerçekletirilen Gallup çalımasında da 1000 aileden 856 sının son bir yıl içinde en az bir psikolojik saldırganlık davranıından birini, ortalama 21.7 kez sergiledii kaydedilmitir. En rastlanan davranı biçimi baırma, azarlama iken, ikinci sırayı vurmak veya dövmekle tehdit etmek almaktadır. Küfretmek daha az görülen bir davranıtır, ancak gene de oldukça yüksek oranlardadır (%24.3) (Straus v.d., 1998). Anne ve baba davranılarının ayrı ayrı incelenmesi önem taımaktadır. Bunun nedeni kız ve erkek çocuklarda, anne ve babalardan kaynaklanan fiziksel ve psikolojik saldırganlıın farklı etkilere sahip olduuna dair bulgulardır (Downs, Capshew & Rindels, 2006). Son zamanlarda yapılan pek çok çalıma ailesinde istismar yaayan kız çocuklarının yetikinliklerinde akıl hastalıklarına yakalanma olasılıının arttıına dikkat çekmektedir. Örnein: DSM IV ölçütünde major depresyon tanısı konulmu 76 kadında psikolojik istismar ile kaygı durumu anlamlı biçimde ilikili bulunmutur. Miller, Downs ve Testa (1993) annenin kız çocuuna yönelik istismarı ile babadan kız çocuuna yönelen istismarın yetikinlikteki etkilerini aratırmılardır Bulgular en kötü sonucu babanın kız çocuuna karı fiziksel istismar uygulamasının dourduunu ortaya koymaktadır (aktaran Downs, Capshew & Rindels, 2006). Benzer biçimde Downs ve Miller (1988) babanın sözel saldırganlıı ile karılaan kızların yetikinliklerinde daha psikiyatrik belirtiler gösterdiini rapor etmitir. Bunun yanısıra çalımadaki kadınların kendilik saygıları düük bulunmutur. Anneden kız çocuuna yönelik istismar ise yetikinlie ilikin psikiyatrik problemler veya kendilik saygısı ile ilikili bulunmamıtır (aktaran Downs, Capshew & Rindels, 2006).

Anne-Babaların Kız ve Erkek Çocuklarına Uyguladıkları Psikolojik Saldırganlık Davranıları 239 Bu gibi bulgular anne ve babaların her türlü saldırganlık ve istismar davranılarının etkilerinin ayrı ayrı incelenmesinin önemine dikkat çekmektedir. Oysa birçok çalıma fiziksel ve psikolojik saldırganlıı bile birbirinden ayırmamıtır. Anne ve babanın fiziksel ve psikolojik saldırganlıklarının etkileim örüntüsü ise hiç aratırılmamıtır. stismar anne babadan farklı biçimde de olsa önemli bir etkiye sahiptir. ki taraftan gelen istismar ise bir biçimde birleerek aile istismarı olarak ortaya çıkmakta ve çocuu etkilemektedir. u halde bu konuda daha aratırılması gereken pek çok deiken mevcuttur. Betimsel yönelimli bu çalımada psikolojik saldırganlık içeren disiplin tekniklerine yönelik sonuçlar aaıdaki gibidir: Baırma veya Azarlama: Baırma ve azarlama hem mevcut çalımada hem de yurtdıındaki benzer çalımalarda en rapor edilen davranı biçimidir. Kız ve erkek örencilerin yaklaık olarak yarısı anne ve babalarının yanlı bir ey yaptıklarında asla baırmadıını veya azarlamadıını ifade etmi, öte yandan ortalama %40 ı ise anne-babalarının bazen baırdıını veya azarladıını ifade etmitir. Örencilerin ortalama olarak %10 u azarlandıını veya kendisine baırıldıını rapor etmitir. Anneler ve babalar bu davranıı birbirine yakın lıkta gerçekletirmektedir. Gallup çalımasında annebabaların %84.7 si en azından yılda ortalama 12.8 kez çocuklarına baırdıını bildirmitir (Straus v.d, 1998). Benzer ekilde Straus ve Field (2003) psikolojik saldırganlık ile ilgili çalımasında 0-17 ya arasında çocukları olan anne-babaların %74.7 sinin son bir yıl içinde bu davranıı gerçekletirdiklerini bildirmilerdir. Kanada da yapılan çalımada çocukların %31 i annelerinin yılda 1-2 kez, %23.6 sı yılda 3-5 kez, %21.3 ü ise yılda altı defadan fazla baırdıını, azarladıını bildirmitir (Clement & Chamberland, 2007). Bu çalımada ne anne ve ne de babaların davranılarında kız ve erkek çocukları açısından bir farklılık yoktur. Gerçekten de hem anne hem de babalar için çocua baırma ve azarlama Türk ailelerinde çok yaygın bir uygulamadır ve olasılıkla burada saptanan rakamların çok daha üstündedir. Ancak örenciler gurur kırıcı bu davranıı açıkça rapor etmekten kaçınmı olabilirler. Kötü Söz Söyleme veya Küfretme: Örencilerin büyük bir çounluu yanlı bir ey yaptıklarında anne-babalarının kendilerine asla kötü söz söylemediini veya küfretmediini söylemektedir. Örencilerin %2.4-4.6 sı bu davranıla karılatıklarını söylemilerdir. Ortalama yaklaık %10 civarında örenci ise bazen kendilerine kötü söz söylendiini ve küfür edildiini bildirmitir. A. B. D. de bu oran %24.3 olarak bildirilmitir (Straus v.d., 1998). Kanada daki çalımada da annelerin %20.6 sının yılda 1-2 kez, %6.6 sının 3-5 kez ve %3.2 sinin yılda altı defadan fazla küfür ettii ve lanetleme türü konumalar yaptıı bildirilmitir (Clement & Chamberland, 2007). Mevcut çalımada bu maddeye ilikin ilginç bir bulgu da babalara göre anlamlı olarak daha yüksek oranda annenin kötü söz söyledii veya küfrettiinin rapor edilmesidir. Özellikle seçeneini iaretleyen kız örenciler bu iaretlemeyi sadece anneleri için yapmılardır. Çocukların günlük yaamlarının önemli bir bölümünü babalarından çok anneleriyle paylatıkları dorudur, ancak küfür etme toplumumuzda erkeklere has bir davranı olarak kabul edilmektedir. Bu bulgu aslında bilinenin aksine kadınların da kötü söz söylediini ortaya koymakta olabilir. Evden Kovma: Örencilerin büyük bir çounluu (%81.4-95.4) anne-babalarının onları asla evden kovmadıını belirtmesine karın, erkek örenciler hem anneleri hem de babaları tarafından kız örencilerden daha evden kovulduunu ifade etmitir. Babalar bu davranıı her iki cinsteki çocuklarına birbirine yakın uygularken, anneler erkek çocuklarını kızlara göre anlamlı biçimde fazla olarak evden kovmaktadır. Bu farklı davranıın nedeni kukusuz kültürümüzde kız çocuun evden giderse baına gelebilecek kötü olaylarla ilgili varsayımlardır. Bu duruma karın gene de kız çocuklarına bu davranıın yöneltilmesi düündürücüdür. Kukusuz bu tehdidi yaparken anne ve babaların hemen hemen hiçbiri çocuunun gerçekten evden gideceini düünmez ve bunu istemez. Ancak büyük olasılıkla bu davranıın çocukta bırakacaı derin duygusal izlerin de farkında deildir. Bu bulgu cinsiyet farkı gözetmeksizin ele alındıında yurtdıı çalımalarla paralellik göstermektedir. A.B.D deki çalıma annebabaların %6 sının yılda ortalama dört kez bu davranıı sergilediini ortaya koymutur (Straus v.d., 1998). Kanada daki çalımada ise yılda 1-2 kez çocuunu evden atmak ve kovmakla tehdit eden annelerin oranı %5.8 bunu 3-5 kez tekrarladıını bildiren annelerin oranı %0.09 ve daha fazla yaptıını söyleyenlerin oranı ise %0.03 tür (Clement & Chamberland, 2007). Vuracaını veya Tokat Atacaını Söyleme: Yanlı bir ey yaptıında anne-babaların kendilerini bu ekilde tehdit ettiini bildiren örencilerin oranı azımsanmayacak ölçüdedir (%3.5-25.6). Çocukları bu ekilde tehdit edenler genellikle anneler gibi görünmekteyse de bu anlamlı bir farklılık

240 Hülya KARTAL - Asude BLGN düzeyinde deildir. Özellikle bazen bu davranıla karılatıklarını söyleyen erkek örenciler annelerini babalarından daha fazla rapor etmilerdir. Bu bulgu da öncekilerle benzer ekilde annelerin çocukla daha çok zaman geçirmesi, çocukla ilgili günlük ileri yapması ve sonunda yorularak sabırsız davranmaya balaması ile açıklanabilir. Gallup çalımasında anne-babaların %53.6 sı son bir yılda ortalama 10.6 kez bu davranıta bulunduunu ifade etmitir (Straus v.d., 1998). Tembel veya Aptal diye Baırma: Yanlı bir ey yaptıında anne-babalarının asla tembel veya aptal diye baırmadıını bildiren örencilerin oranı oldukça yüksektir (yaklaık %85). Dier yandan kız ve erkek örencilerin ortalama %15 i de kendilerine bazen veya tembel veya aptal diye baırıldıını rapor etmektedir. Anne ve babaların davranıları arasında da, bu davranıların yöneltildii kız ya da erkek çocuklar arasında da anlamlı farklılık bulunmamıtır. Gallup aratırmasında da son bir yıl içinde bu davranıı ortalama 5.7 kez yaptıını söyleyen anne-babaların oranı %16.3 olarak belirtilmitir (Straus v.d., 1998). Kanadada annelerin %16.6 sı çocuuna aptal, salak gibi isimleri yılda 1-2 kez taktıını, %6.9 u bunu yılda 3-5 kez, %28 i ise altı defadan fazla yaptıını rapor etmitir (Clement & Chamberland, 2007). Aslında ülkemizde alt sosyo ekonomik düzeyde çocua kötü anlamlı isimlerle seslenmenin son derece olduunu söylemek mümkündür. Ancak bu durumu kabullenmek örenciler için zor olabilir. Bu durum büyük olasılıkla aratırma bulgularını etkilemekte ve olduundan düük lık oranlarının ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Anne babaları tarafından fiziksel ve psikolojik saldırganlıkla karılaan çocukların duygusal bozukluklar yaama olasılıı açık gibi görünse de cevaplanmamı pek çok soru bulunmaktadır. Aslında bu tür çalımalarda çocua sorular sorarak ifadesine bavurmanın çok etkili olmayabilecei tartıılacak bir konudur. Çocuk bu tür davranıları hatırlamıyor, bastırıyor ve yadsıyor olabilecei gibi sosyal arzu edilirlik dorultusunda gerçei saklayabilir. Bunların yanı sıra psikolojik saldırganlıın sadece kurbanların bakı açısından deerlendirilmesi kurbanın bu konudaki sorumluluunu görmezden gelmemize yol açabilir. Bu, kurbanı suçlamak anlamına gelmez, tersine gerçekçi olma çabası olarak düünülmelidir. Dikkat çekilmesi gereken nokta bir davranıın psikolojik saldırganlık olup olmadıını belirleyenlerin davranıı alanın algısı ve davranıı yapanın niyeti olduu gerçeidir. Özen gösterilmesi gereken bir baka nokta ilikilerde psikolojik saldırganlıın genellikle fiziksel saldırganlıkla birlikte algılanmasıdır. Bunun nedeni fiziksel saldırganlık davranılarıyla karılaan kiilerin aynı zamanda psikolojik saldırganlık rapor etmeleridir. Bu durum hem gözlem sonuçlarını etkiler, hem de eer fiziksel saldırganlık elik etmiyorsa tepki veren kiiler psikolojik saldırganlıı saldırganlık olarak rapor etmeyebilirler. Ancak daima hatırlanmalıdır ki psikolojik saldırganlık fiziksel güç kullanmadan da gerçekletirilmektedir (Clement & Chamberland, 2007). Sonuç olarak anne babaların çocuklarını olumsuz etkileyen davranılarını ortaya çıkaran çalımalar anlamlı olabilir ancak anne-babalara çocuk eitiminde alternatif yollar anlatılmadıkça bu çabalar yarım kalmı sayılacaktır. Anne-babalar fiziksel ya da psikolojik saldırganlıın en güçlü disiplin yöntemi olduu, dierlerinin daha az güçlü olduu inancından kurtarılmalı ve dier yöntemleri kullanmaları için ikna edilmelidir. Bu çabayı güçlü kılmak için anne-baba eitimine aırlık verilmeli, ayrıca bu tür eitim uygulamalarının psikolojik saldırganlıı azaltıp azaltmadıına ilikin aratırmalar yapılmalıdır. Dier taraftan bilinmelidir ki aile hakkında bilgi toplamayı amaçlayan her yöntemin sınırlılıkları vardır ve bu çalımada kullanılan bilgi toplama formu da bu kapsamda ele alınmalıdır. Hepsinden öte sonuçların güvenilirliini etkileyen en önemli unsur toplumsal olarak uygun tepkiyi verme eilimidir ki; bu da bu tür sorulara olumsuz cevap vermeyi getirir. Bundan sonra gerçekletirilecek çalımalar bu sorunların üstesinden gelmek üzere planlanmalıdır. Pek çok kültürlerarası çalımada iddetin bir türü dieriyle ilikili bulunmutur (Levinson, 1989 dan aktaran Moriarty, 2006). Saldırganlık içeren davranıların onaylanma düzeyi arttıkça toplumdaki cinayet ve dier suç oranlarının arttıını ortaya koyan veriler mevcuttur (Burns & Straus, 1987 den aktaran Straus, 1994). Bu dorultuda toplumda yaanan iddetin azaltılmasında ve giderek önlenmesinde en güçlü ve en yaygın etkiyi eitimden beklemek yanlı olmayacaktır. Hatta belki de denilebilir ki tek umudumuz budur... KAYNAKÇA Clement, M.E. & Chamberland, C. (2007). Physical violence and psychological aggression towards children: Five year trends in practices and attitudes from two population surveys. Child Abuse & Neglect, 31: 1001-1011.

Anne-Babaların Kız ve Erkek Çocuklarına Uyguladıkları Psikolojik Saldırganlık Davranıları 241 Downs, W.R., Capshew, T. & Rindels, B. (2006). Relationship between adult women s mental health problems and their childhood experiences of parental violence and psychological aggression. Journal of Family Violence, 21: 439-447. Follingstad, D.R. (2007). Rethinking current approaches to psychological abuse: Conceptual and methodological issues. (Electronic version) Aggression and Violent Behavior, 12: 439-458. Macnab, F. (2004). Moving toward less psychological aggression. [Online]: Retrieved on 21-January-2007, at URL: http://www.stmichaels.org.au/psychologicalaggression.doc Mebert, C. & Straus, M. A. (2002). Picture-card version for young children of the parent-to-child conflict tactics scales. [Online]: Retrieved on 21-January-2007, at URL: http://pubpages.unh.edu/~mas2/cts33%20web%20description.htm. Moriarty, D. (2006). Book Review: Family violence in a cross cultural perspective, by David Levinson. Newbury Park, California: Sage Publications, Inc., 1989. Aggressive Behavior, 17(5): 294-296. Neufeld, J., McNamara, J., & Ertl, M. (1999). Incidence and prevalence of dating partner abuse and its relationship to dating practices. Journal of Interpersonal Violence, 14: 125-137. O Hagan, K. P. (1995). Emotional and psychological abuse: problems of distribution. Child Abuse & Neglect, 19: 449-461. Straus, M.A. (1994). Beating the devil out of them: Corporal punishment by parents and its effects on children. Boston: Lexington / Mcmillian. Straus, M.A. (1996). Spanking and the making of a violent society. Pediatrics, 98(4): 837-842. Straus, M. A., Hamby, S.L., Finkelhor, D., Moore, D.W. & Runyan, D. (1998). Identification of child maltreatment with the parent-child conflict tactics scales: Development and psychometric data for a national sample of American parents. Child Abuse & Neglect, 22(4): 249-270. Straus, M. ve Field, C.J. (2003). Psychological aggression by American parents: National data on prevalence, chronicity and severity. (Electronic version) Journal of Marriage and Family, 65: 795-808. Topba, M. (2004). nsanlıın büyük bir ayıbı: Çocuk istismarı. TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni, 3: 76-80. Yanowitz, K. L. Monte, E. & Tribble, J. R. (2003). Teachers beliefs about the effects of child abuse. Child Abuse & Neglect, 27(5): 483-488.