GİRİŞ (BİRİNCİ PARÇA)

Benzer belgeler
Ombudsman (Kamu Denetçisi) ve Türkiye deki Tartışmalar

Türkiye Kamu Denetçiliği İle Tanışacak

(İKİNCİ PARÇA) (NOT: Bu çalışma, parçalar halinde paylaşılmakta olup, kaynakçası son parça ile birlikte verilecektir.)

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

ULUSAL İNSAN HAKLARI KURUMLARI ULUSLARARASI STANDARTLARA UYGUNLUĞUN YORUM İLKELERİ

Doç. Dr. Melikşah YASİN Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi. İdarenin Yasama Tarafından Denetlenmesi

Anayasa Mahkemesi ne Bireysel Başvuru

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

HUKUK VE ADALET DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI (Ortaokul 6, 7 veya 8. Sınıf)

ARAŞTIRMA NOTU-2012/1

Anayasa Mahkemesi ne Bireysel Başvuru

Bağımsız İdari Otoriteler/ Düzenleyici ve Denetleyici Kuruluşlar. Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

TARİHİ, KURUMSAL VE HUKUKİ YÖNLERİYLE

HAKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU DEĞİŞİKLİK TEKLİFİ HAKKINDA BİLGİ NOTU

TARİHSEL VE TOPLUMSAL GELENEK

AVRUPA KONSEYİ İNSAN HAKLARININ KORUYUCUSU ÖZET

KKTC YÜKSEK YÖNETİM DENETÇİSİ OMBUDSMAN. 5. Ombudsman ın görev ve yetkileri ile yetki devri. 6. Ombudsman ın yetkisi dışında olan konular

T.C İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ZABITA DAİRE BAŞKANLIĞI ZABITA DESTEK HİZMETLERİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

Sağlık Personeline Karşı İşlenen Suçlar. Dt. Evin Toker

İ Ç İ N D E K İ L E R

FASIL 23 YARGI VE TEMEL HAKLAR

VII. ULUSLARARASI BALKAN BÖLGESİ DÜZENLEYİCİ YARGI OTORİTELERİ KONFERANSI MAYIS 2012, İSTANBUL

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI

KKTC YÜKSEK YÖNETİM DENETÇİSİ OMBUDSMAN

VII. ULUSLARARASI BALKAN BÖLGESİ DÜZENLEYİCİ YARGI OTORİTELERİ KONFERANSI MAYIS 2012, İSTANBUL

ÜNİTE:1. Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri ÜNİTE:2. Anayasaların Yapılması ve 1982 Anayasası ÜNİTE:3. Anayasaların Değiştirilmesi ve 1982 Anayasası

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 5 KISALTMALAR 21

Türkiye de Sivil Toplumu Geliştirme ve Sivil Toplum-Kamu Sektörü Diyaloğunu Güçlendirme Projesi

İYİ İDARE YASASI İÇDÜZENİ. BİRİNCİ KISIM Genel Kurallar. İKİNCİ KISIM İyi İdarenin İlkeleri

M. Gözde ATASAYAN. Kamu Hizmetlerinin Süreklilik ve Düzenlilik İlkesi

Denetim Komitesi Yönetmeliği BİRİNCİ BÖLÜM: GENEL ESASLAR

En İyisi İçin. I. Kanun-u Esasi gerçek anlamda anayasa bir monarşi öngörmemektedir. (x)

Demokratik Yönetişimde Vatandaş Şikayetinin Rolü. Fikret Toksöz May 12, 2015

TÜRK YARGI SİSTEMİ YARGITAY Öğr. Gör. Ertan Cem GÜL MYO Hukuk Bölümü Adalet Programı

İDARİ YARGI DERSİ (VİZE SINAVI)

T.C ÇAYIROVA BELEDİYESİ HUKUK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

Sayı: 27/2013 İYİ İDARE YASASI. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

ULUSLARARASI HUKUK VE DIŞ İLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI II. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2.

GYS. Ceza ve Tevkifevleri. Şeflik. Adalet Bakanlığı. Genel Müdürlüğü Personeli İçin Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavlarına Hazırlık Kitabı

1: İNSAN VE TOPLUM...

KAMUDA KAYNAK KULLANIMI VE DENETİMİ

TBMM DIŞİLİŞKİLER VE PROTOKOL MÜDÜRLÜĞÜ TARAFINDAN HAZIRLANMIŞTIR

ODTÜ G.V. ÖZEL LĠSESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ZÜMRESĠ Eğitim-Öğretim Yılı. Ders Adı : Siyaset ÇalıĢma Yaprağı 13 SĠYASET

ÜYE DEVLET HÜKÜMETLERİ TEMSİLCİLERİ KONFERANSI. Brüksel, 25 Ekim 2004 CIG 87/1/04 EK 2 REV 1. Konu :

Bireysel Başvuru Yolu

YARGI TİPİ SAYIŞTAYLAR FORUMU 1. TOPLANTISI

ÜNİTE:1. Anayasa Kavramı, Anayasacılık Akımı ve Anayasa Çeşitleri ÜNİTE:2. Türkiye de Anayasa Gelişmelerine Genel Bakış ÜNİTE:3

BAŞKANLI PARLAMENTER SİSTEM

ANAYASA DERSĐ ( ) ( GÜZ DÖNEMĐ YILSONU SINAVI) CEVAP ANAHTARI

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

ANAYASA MAHKEMESİNE BİREYSEL BAŞVURU MÜRACAAT SÜRECİNDE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR:

SDE Analiz Kamu Denetçiliği (Ombudsmanlık)

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ

ŞEFFAF DEVLETTE BİLGİ EDİNME HAKKI VE SINIRLARI

OECD Ticaretin Kolaylaştırılması Göstergeleri - Türkiye

ADİL YARGILANMA HAKKININ TÜRK MİLLETLERARASI USÛL HUKUKU ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

İÇİNDEKİLER. ÖN SÖZ... iii GİRİŞ...1 ÖRGÜTLERDE İNSAN KAYNAKLARI VE YÖNETİMİ...9

DIŞ DENETİM VE SAYIŞTAYIN YENİ MALİ YÖNETİM SİSTEMİ İÇİNDE DEĞİŞEN RÖLÜ VE YAPISI

Bölüm 6 DEVL ET ŞEKİLL ERİ I : MONARŞİ VE CUMHURİYET

YOLSUZLUKLA MÜCADELEDE SON 10 YILDA YAŞANAN GELİŞMELER BAŞBAKANLIK TEFTİŞ KURULU 2010

CEZA MUHAKEMESİNDE KATILAN

LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi

ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ TÜRLERİ VE NİTELİKLERİ

1982 Anayasası nın Cumhuriyetin Nitelikleri başlıklı 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti nin bir hukuk devleti olduğu kurala bağlanmıştır.

Cansu KOÇ BAŞAR ROMA STATÜSÜ BAĞLAMINDA İNSANLIĞA KARŞI SUÇLARDA DEVLET POLİTİKASI

Danıştayın yürütmesini durduğu konular: 1. Mesai dışı çalışma,

AVRUPA BİRLİĞİ HUKUKUNUN KAYNAKLARI

Yrd. Doç. Dr. Münevver Cebeci Marmara Üniversitesi, Avrupa Birliği Enstitüsü

KAMU İDARELERİNCE HAZIRLANACAK FAALİYET RAPORLARI HAKKINDA YÖNETMELİK. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü TÜRK ANAYASA DÜZENĐ BAHAR DÖNEMĐ ARA SINAVI CEVAP ANAHTARI

İNSAN HAKLARI SORULARI

CEZA HUKUKU- ULUSLARARASI HUKUK. Dr.Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

OMBUDSMANLIK KAVRAMI VE TÜRKİYE DE KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMUNDAN BEKLENTİLER

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Yasama süreci ve sivil toplum. İsveç

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı. Yargı Örgütü Dersleri

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı Adalet Meslek Etiği Dersleri

Yargı ÜNİTE. Amaçlar. İçindekiler

KAMU İDARELERİNCE HAZIRLANACAK FAALİYET RAPORLARI HAKKINDA YÖNETMELİK SUNUMU

TÜRK KAMU YÖNETİM SİSTEMİ

Başkentteki Yardımcı Kuruluşlar. Türkiye nin Yönetim Yapısı Doç. Dr. Aslı Yağmurlu

Prof. Dr. Semih ÖZ Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi

AB nin Özellikleri ve Kurumsal Yapısı

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

1982 ANAYASASI, ANAYASANIN HAZIRLANMASI, KABUL EDİLMESİ VE TEMEL İLKELERİ

4 Ocak 2004 Tarihli Resmi Gazete Sayı: Başbakanlık Genelgesi 2004/12 Dilekçe ve Bilgi Edinme Hakkının Kullanılması

REKABET HUKUKUNDA TAZMİNAT TALEPLERİ

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2.

T.C. İZMİR KONAK BELEDİYE BAŞKANLIĞI Yapı Kontrol Müdürlüğü ÖRGÜTLENME, GÖREV VE ÇALIŞMA ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ, KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMESİ, YÖNETMELİK ve KARARI

Prof. Dr. Zehra ODYAKMAZ Ümit KAYMAK İsmail ERCAN THEMIS İDARİ YARGI

Ders İzlencesi Eğitim Yılı ve Dönemi Program adı: ADALET PROGRAMI

ÜNİTE:1. Devlet Bütçesi Özellikleri ve İşlevleri ÜNİTE:2. Devlet Bütçe İlkeleri ÜNİTE:3. Devlet Bütçeleme Teknikleri ÜNİTE:4

İdare Hukuku Ve İdari Yargı Alanında Anayasa Değişikliği İle İlgili Bazı Öneriler

T.C. FATİH BELEDİYE BAŞKANLIĞI MUHTARLIK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV ve ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

MAHMUT CEYLAN Karadeniz Teknik Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi İDARİ YARGIYA HAKİM OLAN İLKELER

ANAYASAL ÖZELLİKLER. Federal Devlet

Transkript:

GİRİŞ Çağdaş bir denetim organizasyonu olarak karşımıza çıkan ombudsmanlık kavramı ilk olarak İsveç te oraya çıkan bir kurum olarak karşımıza çıkmaktadır. İsveç Kralı Demirbaş Şarl, Rusya seferi sırasında Osmanlı ya sığınmış ve bu süreçte incelediği ve beğendiği bir takım uygulamalardan esinlenerek ülkesinde bu kurumun temellerini atmıştır. Ülkesinde olmadığı dönemde böyle bir uygulamaya gitmesinin sebepleri arasında, kendisinin olmadığı dönemde idare ve çalışanlarının özellikle vatandaş ilişkilerinde kötü yönetime yol açmaları da gösterilebilir. Temel olarak ombudsmanlık, vatandaşlar ile idareler arasındaki ilişkilerin iyileştirmesini denetleme aracı olarak görülebilir. Kültürlere göre farklılıklar göstermesi de, her kurumda olduğu gibi olağan bir durumdur. Her ülkenin kendisine özgü bir tarihi ve kültürü vardır, buna insan unsurunun da farklılığı eklendiği zaman, idari kurumlarda da değişiklikler olması anlaşılır bir durum olarak karşımıza çıkar. Öyle ki farklı ülkelerde temsili demokrasilerden beklentiler bile farklılaşmaktadır. Bazı ülkelerde idarenin denetlenmesi için ayrıca örgütlenmiş idari yargı örgütlenmeleri görülmektedir. Bazı ülkelerde ise vatandaş, idarenin kötü yönetimine karşı hakkını adli yargı örgütlenmelerinde aramaktadır. Bu yapılanmalar arasında maliyet unsuru düşünüldüğü zaman, hem zaman hem de maddi anlamda daha ucuz ve daha hızlı bir yapılanma gereği görülmüştür. Böylece yargı örgütlenmelerinin de yükü hafifletilebilecektir. Öncelikle İskandinav ülkelerinde görülen ombudsmanlık örgütlenmeleri, zamanla Avrupa da yayılmıştır. Avrupa Birliği nin de ulusüstü bir yapı olarak tavsiye ettiği örgütlenme zamanla Avrupa Birliği ne üye ülkelerde de işlerlik kazanmıştır. İşte bu çalışmada Avrupa Birliği bünyesindeki ombudsmanlık kurumu olan Avrupa Ombudsmanı bu süreç içerisinde ele alınmış, ardından ülkemizdeki uygulama olan Kamu Denetçiliği Kurumu anlatılmıştır. (BİRİNCİ PARÇA) (NOT: Bu çalışma, parçalar şeklinde paylaşılacak olup, kaynakçası son parça ile birlikte verilecektir.) 1. OMBUDSMANLIK KAVRAMI 1.1.Ombudsman Ne Demektir? Ombudsman İsveç dilinde bulunan eski bir terim olarak iki ayrı sözcükten oluşmaktadır. Ombud sözcüğü temsilci ya da sözcü olma işlevini ifade eder. Man ise adam, kimse, kişi, şahıs anlamına gelmektedir. Bu iki sözcüğün birleşiminden oluşan Ombudsman terimi ise

terminolojik anlamda halkın şikâyetlerini izleyen memur veya idare ile yurttaş arasındaki anlaşmazlıklarda hakem rolünü üstlenen görevli kimse anlamına gelmektedir (Acar, 2009: 36). Klasik şekliyle ombudsman, yürütmenin faaliyetlerini denetlemek için meclis tarafından kurulan kamu kuruluşudur. Geniş anlamda ombudsmanı bireylerin temel insan haklarını özellikle iyi idare hakkını korumak, geliştirmek ve idareyi iyileştirmek amacıyla; parlamento, hükümet veya yerel idarelerce uluslararası, ulusal, bölgesel veya yerel düzeylerde atanan ve kamu idarelerinin herhangi eylem veya işleminden zarar gören veya haksızlığa uğrayan bireylerin yapacakları şikâyetleri kabul edip bunları soruşturarak idarelere tavsiyelerde bulunan ve kendisini atayan otoriteye rapor veren ancak yargılama, işlemi değiştirme veya başka herhangi bir yaptırım uygulama yetkisi bulunmayan bağımsız, tarafsız ve güvenilir bir kurum veya kişidir şeklinde tanımlamak mümkündür (Şahin, 2010: 133). Hans Gammeltoft-Hansen ise ombudsmanı, Duyguları incinmiş olan kişilerin, hükümet kuruluşlarına, memurlarına ve iş görenlerine karşı, adaletsizlik ve kötü yönetime ilişkin olarak yakınmalarını alan, bağımsız bir üst düzey kamu görevlisinin başında bulunduğu, anayasa ya da yasa ile kurulan bir bürodur. Ombudsman, araştırma, eleştirme ve düzeltici eylemler önerme ve bulgularını kamuoyuna duyurma yetkisine sahiptir. Ancak resmi bir yaptırım yetkisi yoktur. Şeklinde tanımlamaktadır (Kestane, 2006: 131). Gelişen ve karmaşıklaşan yönetim dünyasında çok sayıda kamu hizmetinin vatandaşlara en etkin şekilde sunulması gerekliliği düşünüldüğünde, tüm bu hizmetlerdeki etkinliğin de yine etkili bir biçimde denetlenmesine duyulan ihtiyaç anlaşılacaktır. Dünya üzerinde farklı kültürlere sahip toplumlar devlet örgütlenmelerini tarih içinde yine kendilerine uygun biçimlerde örgütlemişlerdir. Bu örgütlenmelerin bir parçası olarak ombudsmanlık kurumları farklı ülkelerde farklı anlayışlarla ve hatta farklı isimlerle ortaya konmaktadır. Bu nedenle kavramın tek bir tanımını yapmak mümkün değildir. Hem Anglo-Sakson hukuk sistemine tabi ülkelerde, hem Kıta Avrupa sı hukuk sistemine tabi ülkelerde, bu ülkelerin siyasal, sosyal, kültürel özelliklerine ve idari yapılarına göre farklı şekillerde oluşturulmuş ombudsmanlık kurumu vardır. Ancak ombudsmanı, başlıca ortak özelliklerini dikkate alarak, genellikle parlamento tarafından seçilen, idareye karşı bağımsız olan, idarenin çeşitli işlem ve eylemlerinden zarar gören bireylerin hiçbir şekle bağlı olmaksızın yapmış olduğu şikâyetler üzerine veya resen harekete geçerek inceleme ve soruşturma yapan, yönetenlerin takdir yetkisinin kötüye kullanılmasını engellemek ve mevzuata uygun hareket etmelerini sağlamak için çalışan, aldığı kararların yaptırım gücü olmayıp sadece tavsiye niteliği taşıyan, çalışmalarını kamuoyuna ve bir raporla her yıl parlamentoya sunan kamu görevlisidir şeklinde ana hatlarıyla tanımlamak mümkündür. Ombudsman bireylerin idareye karşı korunması zorunluluğundan doğmuş bir denetim biçimidir. Ombudsmanlık kurumu, bireylerin haklarını idareye karşı koruyan, yanlış kararları denetleyerek sonuçlarını ilgili yerlere bildiren, toplumu aydınlatıp harekete geçiren idareye karşı bağımsız bir denetim mekanizmasıdır. (Bahadır, 2010: 366).

Ombudsman kurumunu her ülke kendi anlayış ve yönetim yapısında tanıdığı role göre farklı adlandırmıştır. Örneğin İngiltere de Parlamento Komiseri, Fransa da Arabulucu, Kanada da Yurttaş Koruyucusu, Avusturya da Halk Avukatı, Polonya da Yurttaş Hakları Savunucusu, İsrail de Devlet Denetçisi, İtalya da Sivil Haklar Savunucusu, Tanzanya da Sürekli Araştırma Komisyonu, İspanya da ve Arjantin de Halkın Savunucusu, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde Yüksek Yönetim Denetçisi gibi adlar verilmiştir. (Acar, 2009: 38). Terim dilimizde ise arabulucu, kamu hakemi, medeni hakların savunucusu, parlamento komiseri gibi adlandırılmakla beraber kurumsal adı Kamu Denetçiliği Kurumu dur. Dünyadaki uygulamaların ortak özelliklerinden yola çıkarak Uluslararası Barolar Birliği nin Ombudsman Komitesinin (The Ombudsman Committee of the International Bar Assosiation) Ombudsman tanımı ise; Anayasa, Yasama Organı (Legislature) veya Parlamento tarafından temin edilen, başında Yasama Organı veya Parlamento ya karşı sorumlu olan, yüksek seviyeli, bağımsız bir bürokratın olduğu, hükümet kuruluşları (government agencies), yetkilileri (official) ve çalışanları tarafından haksızlığa uğramış insanların şikâyetleri doğrultusunda veya kendi inisiyatifi ile harekete geçen, araştırma yapma, disiplin uygulaması (corrective ve action) önerme ve rapor yayınlama hakkı olan bir ofis şeklindedir. (Babüroğlu ve Hatipoğlu, 1997: 15). Görüldüğü üzere, ombudsman ilke itibariyle parlamento tarafından atanan, ancak hükümete karşı olduğu kadar parlamentoya karşı da bağımsız olan, yönetimin mağdur ettiği bireylerin hiçbir şekle bağlı olmaksızın yaptıkları şikayetler üzerine harekete geçen, geniş bir soruşturma ve araştırma yetkisi ile donatılmış olan, yönetimin yaptığı haksızlıkları ortaya koymak, takdir yetkisinin kötüye kullanılmasını engellemek, mevzuata saygılı olmayı ve uygun hareket etmeyi temin etmek, icrai nitelik taşımayan önerilerde bulunmak, adaletin sağlanmasına katkı sağlamak ve nihayet kamu hizmetlerinin daha iyi görülmesi için gerekli reformların yapılması için önerilerde bulunmak amaçlarını güden bir kamu görevlisidir. (Kestane, 2006: 132). 1.2. Tarihsel Süreçte Ombudsmanlık Tarihte ombudsman kurumunun benzerlerini çok daha eskilerde arayan tarihçiler buna örnek olarak Roma daki Halk Tribünleri, 17.yüzyıl Amerikan kolonilerindeki Cencors ve hatta Çin deki Han Hanedanlığı (M.Ö. 206-M.Ö. 220) sırasında olan Control Yuan kurumunu göstermişlerdir (Acar, 2009: 38). Bununla beraber günümüzde anlaşıldığı şekliyle ombudsmanın tarihçesi çok daha tanıdık zamanlara dayanmaktadır.

Modern manada kuruluşu 1809 yılına dayanıyor olsa da ombudsmanlık kurumu, ilk olarak 18. Yüzyıl başlarında İsveç te ortaya çıkmıştır. Rusya yı ele geçirmek amacıyla çıktığı seferde aşırı soğuk, açlık ve hastalıktan dolayı İsveç Kralı XII. Charles ın (Demirbaş Şarl) ordusu Poltava Meydan Savaşı nda (1709) yenilgiye uğramış, Kral ve beraberindeki kalabalık bir heyet Osmanlı Devleti ne sığınmıştır. Beş yıl boyunca Osmanlı topraklarında sürgünde olan Demirbaş Şarl, ülkesinden gelen rüşvet, adam kayırma, vergi toplamada adaletsizlik ve yolsuzluk gibi haberler karşısında, hem halkın yöneticiler karşısında çektiği sıkıntıları dindirmek hem de kendisinin yokluğundan faydalanan yöneticilerin haksız davranışlarına bir son vermek Şekil 1 - XII Charles (Demirbaş Şarl) amacıyla 1713 te bir kişiyi Högste Ombudsman (En Üst Murakıp) olarak tayin etmiştir. (Bahadır, 2010: 367). İsveç ombudsman kurumunun adı (Högste Ombudsman), 1719 yılında Justutiekanser-JK olarak değiştirilmiş ve 1766 yılından sonra da ombudsmanı atama yetkisi, kraldan parlamentoya (Riksdag) geçmiştir. Bu tarihten sonra da meclis adına hareket eden Justiteombudsmannen-JO ihdas edilmiştir. (Demir ve Kalender,2003: 247). Bu uygulama başarılı olunca İsveç te ombudsmanlık 1809 yılında anayasal bir kurum haline gelmiştir. Günümüzde yetkileri açısından en güçlü ombudsmanın İsveç te olduğu ve İsveç in bu kurumun temellerini Osmanlı dan esinlenerek attığı düşünülürse bu temele esin kaynağı olan örneklerden kısaca bahsetmek faydalı olacaktır. Büyük Selçuklu hükümdarları haftada iki gün halkın şikâyetlerini dinlerdi. Anadolu Selçuklu da ise Sultan, yılda bir kez mahkemeye gider, kadı karşısında ayakta durur ve davacı varsa yargılama yapılır, kadı tarafından verilecek herhangi bir hükmün uygulaması yapılırdı. Osmanlı da ise Orhan ve II. Murat sabahları saray önünde yüksek bir yere çıkıp, doğrudan halkın yakınmalarını dinlerdi. Kadıların yargılamaktan çekindikleri kimselerin yargılamaları Osmanlı öncesi mezalim mahkemesinde, Osmanlı da ise Divan-ı Hümayun da görülürdü. Divanın adli, idari, siyasi birçok yetkileri vardı ancak ilk ve asli görevi yakınmaları dinleyip çözümlemekti. Buraya statü, yaş, din, dil, cinsiyet farkı gözetilmeksizin herkes bizzat başvurabilirdi. Yargı kuvveti içinde yer alan Divan-ı Hümayun dışında başka divanlar da vardı. Örneğin Çarşamba günleri vezir-i azam dava dinler, divandan sonra, sadrazam yanına yeniçeri ağasını, ihtisap ağasını (Ombudsman benzeri) ve kadıyı alıp, temel gıda maddelerinin fiyatlarını kontrol eder; fırınlara uğrayıp ekmekleri denetler, gerekirse ilgililere ceza verip infaz ederdi. Ayrıca Cuma selamlığı sırasında, padişahın yolu üzerinde görevliler, hasır yakarak talebi olduğunu belirten kişilerin dilekçelerini toplayarak sultana arz ederlerdi (Fendoğlu, 2010: 5). Kısacası Osmanlı devletinin birçok uygulamasında ombudsmanlık mantığının temelini bulmak mümkündür.

Bu kurumun menşeinin Osmanlı olduğunu, İsveçliler de diğer ülke temsilcileri de uluslararası toplantılarda sürekli dile getirmektedirler. (Fendoğlu, 2010: 6). 19. yüzyıl boyunca ombudsman kurumu sadece İsveç te mevcuttur. 1950 yılına gelinceye dek yalnızca iki ülkede ombudsmanlık vardı. Yirminci yüzyıldan itibaren, özellikle yirminci yüzyılın ikinci yarısından sonra ombudsman kurumu birçok ülkeye yayılmıştır. 1919 da Finlandiya da, 1955 te Danimarka da uygulamaya geçirilmiştir. 1962 yılında Yeni Zelanda da, 1966 yılında da İngiltere de kurulmuş ve böylece Anglo-Sakson hukuk sistemlerini de etkisi altına almıştır. 1973 yılında Fransa aracılığıyla Kara Avrupası hukuk sistemlerine de giren kurum, Avrupa Konseyi İstişari Asamblesinin 1975 tarihli ve 457 sayılı tavsiye kararıyla üye devletlere tavsiye edilmiştir. 1980 li ve 1990 lı yıllarda Afrika ve Doğu Avrupa ya da yayılan ombudsmanlık, günümüzde de son derece hızlı bir şekilde yayılmaktadır. Bu yayılmada demokrasideki gelişmenin ve insan haklarına verilen değerin artmasının önemli bir rolü olmuştur. (Kestane, 2006: 133). 1992 de Maastricht te imzalanan Avrupa Anlaşması ile de bir Avrupa Ombudsmanı oluşturulmuştur. Avrupa Parlamentosu, ilk ombudsmanını 1995 yılında seçmiştir. Avrupa Ombudsmanı, Avrupa Parlamentosu tarafından atanmakta ve Avrupa Adalet Mahkemesi ile aynı statüde bulunmaktadır. Avrupa Ombudsmanı, Avrupa Topluluğu, Avrupa Birliği Konseyi ve Avrupa Parlamentosu gibi Avrupa kurum ve kuruluşlarında yönetim bozukluklarını araştırır ve rapor eder. Herhangi bir birey, memur veya üye devletlerin herhangi bir birimi, doğrudan veya bir Avrupa Parlamentosu üyesi aracılığı ile şikayette bulunabilmektedir. Haklarında araştırma yapılan birimler veya bireyler ombudsmanların istediği her türlü bilgiyi sağlamakla yükümlüdürler ve gizlilik gerektiren konular da buna dahildir. (Demir ve Kalender, 2003: 248). 1.3.Genel Olarak Ombudsmanlık Ombudsmanlık, Osmanlı dan esinlenilerek ilk olarak İsveç te ortaya çıkmış ve zaman içinde anayasal bir kurum halini almıştır. İsveç te uygulama alanı bulduktan sonra zaman içinde İskandinav ülkelerine, İkinci Dünya Savaşı sonrası Avrupa ya ve Sovyetlerin dağılmasından sonra da Doğu Avrupa da yayılmıştır. Her kültür kendi kurumunu farklı biçimlerde yaratarak geliştirmiş olsa da, bu farklılıklar ombudsmanlığın doğası ve niteliğini değiştirecek boyutlarda değillerdir. Genel anlamda ombudsmanlık kurumu için ortak bazı noktalar tespit edilebilir. Özellikleri Ombudsmanlık kurumunun en önemli özelliği bağımsız bir statüye sahip olmasıdır ve bu bağımsızlık kurumun olmazsa olmaz şartıdır. Bağımsızlığını sağlayan etmenler ise: anayasalar, yasal metinler, seçilme biçimleri, dokunulmazlık statüsü, ombudsmanın başka bir görevle iştigal etmemesi, atanma şekli ve mali olanakları olarak sayılabilir (Acar, 2009: 40). Kurumun yasal dayanakları kimi ülkelerde yasalarla kimi ülkelerde ise anayasa ile karşımıza

çıkmaktadır. Bu yasal dayanaklar ombudsmanın statüsünü ve diğer kurumlarla olan ilişkilerini belirlemektedirler. Ombudsman, hükümetten bağımsız olarak çalışan bir arabulucu kurumdur. Ombudsman, vatandaş ile devlet (kamu kurumları) arasında hakemlik görevi yapar. Çalışmaları esnasında daha ziyade kamu kurumlarının icraatlarının doğru, haklı ve vatandaş yararına uygun olup olmadığını araştırır. (Demir ve Kalender, 2003: 249). Ombudsman genellikle parlamento tarafından atanır, parlamentoyu temsil eder ve onun adına denetimde bulunur. ( ) Parlamento tarafından seçilmeyen ombudsman da vardır. Parlamentoda iktidar ve muhalefet temel konularda aynı görüşte değillerse ombudsmanın seçimi çoğunluk tarafından gerçekleştirilecek ve tarafsızlığı kuşkulu olabilecektir. (Acar, 2009: 41). Ombudsmanın yargı veya idare üzerinde denetim yetkisi bulunmamaktadır. Bunlar üzerindeki yetkisi sadece araştırma ile sınırlıdır. Ayrıca hukuka aykırılık, adaletsizlik ve haksızlığı araştırıp tespit etme ve çözüm önerme yetkisine sahiptir. (Demir ve Kalender, 2003: 250). Ombudsmanlar görevlerini yerine getirirken parlamenter dokunulmazlığına benzer dokunulmazlıkları vardır. Görüşleri ve yaptıkları işlemler nedeniyle yargılanamaz, tutuklanamaz ve sorgulanamazlar. Faaliyetleri denetim dışıdır. Hiçbir makam ombudsmana görevi ile ilgili olarak emir veremez, telkin ve tavsiyede bulunamaz. (Acar, 2009: 42). Ombudsmanlar bununla birlikte ya kendilerinden harekete geçerler ya da kendisine yapılan başvurulardan yola çıkarak görevlerini yerine getirirler. Herhangi bir kamu kurumunun bağımsızlığından söz edebilmek için gerekli olan koşullar sayılırken ilk sıralarda kendi kararlarını alıp uygulayabilmesi gibi idari özerkliğinin olması yanında kendi bütçesine sahip olması gibi mali özerkliğinde bulunması gerekir. Bu anlamda bütçesi başka bir otoritenin kontrolünde bulunan hiçbir kurum tam anlamıyla bağımsız olamaz. Ombudsmanlar da bu nedenle özel bütçeli kuruluşlar olarak düzenlenmelidirler. Görevleri Kamu denetçisi, kamu çalışanları hakkındaki şikayetleri alan, şikayet üzerine veya kendi isteği doğrultusunda harekete geçen, araştırma yapan, aksaklıkları gidermek için izlenecek yollar hakkında öneride bulunan ve raporlama yetkisine sahip olan bağımsız bir kişidir. Kamu denetçisine masrafsızca, kolayca, doğrudan ulaşılabilir. Şikayetlerin nedenini ve ilgili dokümanları içeren bir e-mail yeterlidir. (Fendoğlu, 2010: 7). Genel olarak bakıldığında ombudsmanın görevi, idare ile vatandaşlar arasındaki ilişkilerin sorunsuz şekilde yürüyebilmesi için yönetimde iyileştirme yapılmasına katkıda bulunmaktır. Bu noktada ombudsman halkı, kamu gücünün kötüye kullanılmasından koruyarak, yönetimi iyileştirmek için ilgili konularda çözüm önerileri geliştirmektedir.

Ombudsmanın kamu yönetimi ile birey arasındaki ilişkilerde müdahale ettiği alan, kurumun uygulandığı ülkelerde, ülkenin yönetsel yapısına ve siyasal tercihlerine göre kapsam değişikliğine uğramaktadır. Kurumun çıktığı ülke olan İsveç te ombudsmanın görevi, insan hak ve özgürlüklerinin korunması olarak belirlenmişken, İngiltere de bu görev yurttaşın kötü yönetime karşı korunması, Fransa da ise yurttaş ile yönetim arasındaki ilişkilerin iyileştirilmesi ile yönetsel işlemlerde hakkaniyetin sağlanması olarak ortaya çıkmaktadır. (Acar, 2009: 45). Genel başlıklarda toplamak gerekirse bu görevler: - Bireylerin hak ve özgürlüklerinin korunması, - Bireylerin kötü yönetime karşı korunması, - Bireyler ile idare arasındaki ilişkilerde hakkaniyetin sağlanması, - Birey ile idare arasındaki ilişkileri iyileştirme, - İdari yargının yükünü azaltma, Şeklinde sayılabilir. Faaliyet Alanları ve Ortak Yönleri Şekil 2 Ombudsman Faaliyet Alanları Haritası (Babüroğlu ve Hatipoğlu, TÜSİAD 1997: 16) Faaliyet alanları haritası genelde bir Ombudsmanın iş organizasyon yapısını göstermektedir ve üç aşamadan oluşur. İşinin başlangıç noktaları şikayetler veya bir toplumsal olgudan yola çıkarak kendi inisiyatifi ile başlattığı çalışmalardır. Çalışmalarda çeşitli yöntemler kullanılsa da iki ana kategoriden oluşur; araştırmalar ve denetimler. Ombudsman

araştırma ve denetimlerini sürdürürken gerekli olan her türlü doküman ve bilgi kendisine verilir. (Babüroğlu ve Hatipoğlu, 1997: 16). Faaliyet alanına baktığımızda ombudsman kurumunun oluşmasını devlette bir toplam kalite kurumu oluşması diye nitelendirebiliriz. Halkın avukatlığını yaparak devletteki yanlış bürokratik uygulamalara karşı halkın haklarını korumak ve gerekli iyileştirmelerin yapılmasını sağlamak toplam kalite temel felsefesine uymaktadır. (Babüroğlu ve Hatipoğlu, 1997: 17). Ortak yönlerine bakacak olursa genel anlamda dört ortak yönden bahsedilebilir: - Yürütme organı karşısında bağımsızlık: Ombudsman hükümetten bağımsız bir arabulucu kurumdur. Vatandaş ile kamu kurumları arasında hakemlik görevi yapar, kamu kurumlarının icraatlarının doğru, haklı ve vatandaş yararına uygun olup olmadığını araştırır ve raporlar. - Vatandaşlar tarafından başvurma: Ombudsman yalnız yönetimin denetlenmesi ile ilgili bir kurum değildir. Aynı zamanda vatandaşların yönetimle ilişkilerinde yönetime karşı savunmasını da üstlenen bir kurumdur. Vatandaşların haklarının korunmasının bir güvencesidir. Şikayet hakkı genelde vatandaşlar tarafından kullanılabilir. Bazı ülkeler, kamu ve özel hukuk tüzel kişilerine de bu hakkı tanımıştır. Ülkelere göre, şikayetlerin kabul usullerinde ve koşullarında farklılıklar vardır. Şikayet sözlü veya yazılı olabilir. Bir avukatın bulunması zorunlu olabilir. - Eşit ve adil değerlendirme: Genel olarak ombudsman, her şikayetle ilgili dosyaları incelerken adalet ve eşitlik ilkelerini göz önünde bulundurur. Değerlendirmesini hukuki çerçevede yapar. Raporları parlamentoya sunacağı yıllık raporlarda belirtir. - Yaptırım yetkisinin bulunmaması: Ombudsmanların sahip oldukları çok geniş sorgulama ve araştırma yetkilerine rağmen kamusal eleştiri ve ikna dışında zorlama yetkileri bulunmamaktadır. Ayrıca, ombudsmanın yargı veya idare üzerinde denetim yetkisi bulunmayıp, yetkisi sadece araştırma ile sınırlıdır. Ayrıca, hukuka aykırılık, adaletsizlik ve haksızlığı araştırıp bulma ve çözüm önerme yetkisine sahiptir. (Kestane, 2006: 133-134).