Parotis Bezi Derin Lobunda Lipoma: Manyetik Rezonans Görüntüleme Bulguları



Benzer belgeler
Adrenal lezyonların görüntüleme bulguları. Dr. Ercan KOCAKOÇ Bezmialem Vakıf Üniversitesi İstanbul

Küçültme Mammaplasti Ameliyatı Uygulanan Hastalarda Oluşan Ameliyat Sonrası Değişikliklerin MRG ve USG ile Değerlendirilmesi

TRD KIŞ OKULU KURS 1, Gün 5. Sorular

Bukkal Bölgeden Kaynaklanan Pleomorfik Adenom: Olgu Sunumu

Aydın Bora 1, Adem Yokuş 1, Alpaslan Yavuz 1, Cihat Kaya 1, Suat Orak 1, Mehmet Deniz Bulut 1, Gülay Bulut 1. Abstract.

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

Böbrek kistleri olan hastaya yaklaşım

Meme Olgu Sunumu. Gürdeniz Serin. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı. 3 Kasım Antalya

Bukkal Bölgede Dev Lipom: Olgu Sunumu On Giant Lipoma of The Buccal Fat Pad: A Case Report Kulak, Burun, Boğaz Hastalıkları

BAŞ-BOYUN PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ-TÜKRÜK BEZİ TÜMÖRLERİ OLGU SUNUMU. Dr. Özlem Saraydaroğlu

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

BAŞ BOYUN PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ. Dr. Sezer Kulaçoğlu Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Tendon Kılıfının Dev Hücreli Tümörü

MEME RADYOLOJİSİ DEĞERLENDİRME Kabul Şekli 1 (Bildiri ID: 39)/Meme Kanserinin Mide Metastazı Poster Bildiri KABUL POSTER BİLDİRİ

21.Ulusal Patoloji Kongresi Yumuşak Doku Kursu Lipomatöz Tümörler. Dr. Burçin Tuna DEÜTF Patoloji AD Kasım 2011-İZMİR

MEMENİN PAGET HASTALIĞI. Doç. Dr. M. Ali Gülçelik Ankara Onkoloji Hastanesi

LOKAL-BÖLGESEL EVRELEME VE TEDAVİYE YANITIN RADYOLOJİK DEĞERLENDİRİLMESİ

ADRENAL KİTLELERK TLELERİNDE DR. FATİH H TUNCA İSTANBUL TIP FAKÜLTES LTESİ GENEL CERRAHİ

Adrenalde sık ve nadir görülen lezyonlar. Dr.Aylar Poyraz Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji AD

BATIN BT (10/11/2009 ): Transvers kolon orta kesiminde kolonda düzensiz duvar kalınlaşması ile komşuluğunda yaklaşık 5 cm çapta nekrotik düzensiz

Murat Kılıç 1, Doğan Atan 1, Nurcan Yurtsever Kum 1, Aykut İkincioğulları 1, Önder Bozdoğan 1, Hüseyin Dere 1

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

Adrenal kitlelerde yönetsel sorunlar

İnsidental Adrenal Kitlelerinde ve Adrenal Metastazlarda Güncel Değerlendirme ve Cerrahi Girişim Kararı

İTF

Erken Evre Akciğer Kanserinde

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi

OLGU. 57 yaşında Sağ memede son 10 ayda hızla büyüyen kitle

Genitoüriner Sistem Tümörlerinde Radyoloji Dr.Oğuz Dicle

Nodüler Guatr hastasını nasıl izleyelim? Dr.Fırat Tutal Şişli Kolan Interna4onal Hastanesi Genel cerrahi

İçerik. Plak Oluşumu. Plak görüntüleme BT- BTA. Karotis Plağı: patofizyolojiden görüntülemeye. Karotis Plağı Kompozisyonu BT de dansitesine göre

Primer hepatik lenfomanın manyetik rezonans görüntüleme bulguları

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

SUBMANDİBULER TÜKRÜK BEZİ BÜYÜMELERİNDE BENİGN MİXED TÜMÖR ORANI

Aksillanın Görüntülenmesi ve Biyopsi Teknikleri. Prof. Dr. Meltem Gülsün Akpınar Hacettepe Üniversitesi Radyoloji Anabilim Dalı

T AD. Parotis bezi kitleleri: 25 olgunun analizi ARAŞTIRMA. Ferhat Bozkuş 1, İsmail İynen 1, İmran Şan 1

Tanı: Metastatik hastalık için patognomonik bir radyolojik. Tek veya muitipl nodüller iyi sınırlı veya difüz. Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak

MEDİPOL ÜNİVERSİTESİ RADYASYON ONKOLOJİSİ ABD. Dr.Rashad Rzazade

Ali Haydar Baykan 1, Hakan Sezgin Sayıner 2. Adıyaman Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Ana Bilim Dalı, Adıyaman

ANKARA MEME HASTALIKLARI DERNEĞİ BİLİMSEL TOPLANTISI

Pediatrik karaciğer kitlelerinde ayırıcı tanı

ERKEN LOKAL NÜKS GELİŞEN VULVA KANSERİ: OLGU SUNUMU

El Yerleşimli Lipomatöz Tümörlerde Eksizyon Öncesinde Manyetik Rezonans Görüntülemesi Gerekli midir?

Göğüs Cerrahisi Sedat Gürkok. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

PEDİATRİK KARACİĞER KİTLELERİ

Multipl Myeloma da PET/BT. Dr. N. Özlem Küçük Ankara Üniv. Tıp Fak. Nükleer Tıp ABD

HAMDİ ÖZŞAHİN,GÜRKAN YETKİN,BÜLENT ÇİTGEZ,AYHAN ÖZ, MEHMET MİHMANLI, MEHMET ULUDAĞ

SERVİKAL DEV LİPOM GIANT LIPOMA OF THE NECK Baş Boyun

ELİN YUMUŞAK DOKU TÜMÖRLERİ

Bezi Ultrasonografisi

Tiroid nodüllerinde TİRADS skorlamasının güvenirliliği

(RANULA : TEKRARLAYAN BİR OLGU) RANULA : AĞIZ TABANINDA TEKRARLAYAN BİR OLGU ÖZET

Giriş Güncel cerrahide tanı ve tedavi planlamalarında ultrasonografinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Ultrasonografinin cerrah tarafından gerçekleşti

BİLDİRİ. 3 (Bildiri ID: 60)/Travmatik orbital leptomeningeal kist Poster Bildiri

MEME HAMA}lTOMU ÖZET SUMMARY. histopathologicala features of this lesion are evaluated and compared with the literature.

MEME TÜBERKÜLOZU : USG, MAMOGRAFİ VE MRG BULGULARI : OLGU SUNUMU TUBERCULOSIS OF BREAST: US, MAMMOGRAPHIC AND MRI FINDINGS : A CASE REPORT

DİFERANSİYE TİROİD KANSERİ

MEME PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm

SUBMENTAL BÖLGEDE YERLEŞİMLİ DEV EPİDERMAL KİST

İnsidental kanser. Dr. Ali İlker Filiz Haydarpaşa Sultan Abdülhamid Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

KLİNİK OLARAK BELİRGİN OLMAYAN ADRENAL KİTLEYE (İNSİDENTALOMA) YAKLAŞIM

Dr Ercan KARAARSLAN Acıbadem Üniversitesi Maslak Hastanesi

Paratiroid lezyonlarında USG ve Sintigrafinin Karşılaştırılması

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı

Meme Kanseri Cerrahisinde İntraoperatif Değerlendirme Ne kadar güvenebiliriz?

OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL

Tiroidde folliküler paterndeki lezyonların ayırımında bireysel yaklaşım. Dr. Cenk Sökmensüer HÜTF Patoloji AD

Kendisinde veya birinci derece akrabalarında genetik testler ile BRCA 1 ve BRCA 2

Hibrid tedavi ve görüntüleme sistemleri (PET/MR)

AYIRICI TANIDA ZORLUK YARATAN LEZYONLAR

Dr. Merih Tepeoğlu Başkent Üniversitesi Patoloji A.B.D

Pediatrik kemik tümörlerinde radyolojik tanı

Mamografi; Ne için? Ne zaman? Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı Mağusa Tıp Merkezi Hastanesi

İki Intramusküler Lipom Olgusu: Radyolojik Bulgular Two Intramuscular Lipoma Case Reports: Radiological Findings

Serebellopontin Köşe Tümörlerinde MRG Bulguları

Memede Hemanjiyom:Olgu Sunumu Haemangioma of the Breast: Case Report Genel Cerrahi

TİROİD NODÜLLERİNE YAKLAŞIM

MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ

Basit Guatr. Yrd.Doç.Dr. Okan BAKINER

LİPOMATÖZ TÜMÖR SERİMİZİN DAĞILIMI VE YENİ TANIMLANAN LİPOMATÖZ TÜMÖRLER * Nil ÜSTÜNDAĞ, Sergülen DERVİŞOĞLU

Diferansiye Tiroid Kanserlerinde tiroid beze yönelik cerrahi, boyutları, üst ve alt laringeal sinire ve paratiroid bezlere yaklaşım. Dr.

Pulmoner Nodüllü Hastaya Yaklaşım

KARACİĞER MR GÖRÜNTÜLEMEDE DEĞİŞEN PARADİGMA

Adalet Elçin Yıldız, Sinan Genç, Berna Uçan, Suat Fitoz. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Çocuk Radyolojisi Bilim Dalı, Ankara

Yıl: Yaş, Kadın, S.B., İstanbullu, ev hanımı, evli

Cerrahi Dışı Tedaviler

Sjögren sendromu (SS) lakrimal bezler ve tükrük bezleri başta olmak üzere, tüm ekzokrin bezlerin lenfositik infiltrasyonu ile karakterize, kronik,

Tiroid bezinde ender bir mezenkimal tümör. Dr. Ersin TUNCER Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı

ÜST ÜRİNER SİSTEM KANSERLERİNDE GÖRÜNTÜLEMENİN ÖNEMİ

MALİGN VE BENİGN GRANÜLER HÜCRELİ TÜMÖR KARŞILAŞMALI İKİ OLGU SUNUMU.

KANSERDE RADYOLOJİK GÖRÜNTÜLEME DOÇ. DR.İSMAİL MİHMANLI

Dev Karaciğer Metastazlı Gastrointestinal Stromal Tümör Olgusu ve Cerrahi Tedavi Serüveni

Pleomorfik mezankimal tümörler ve taklitçileri. Dr. Bahar Müezzinoğlu

Çocukluk çağı yuvarlak hücreli tümörleri 21.Ulusal Patoloji Kongresi İzmir. Dr.Aylar Poyraz Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Patoloji AD

KAFA TRAVMALI HASTALARDA GÖRÜNTÜLEMENİN TANI, TEDAVİ VE PROGNOZA KATKISI. Dr. Fatma Özlen İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi AD

MELANOMA PATOLOJİSİ KLİNİSYEN PATOLOGTAN NE BEKLEMELİDİR?

ANORMAL TRANSFORMASYON ZONU: ASETİK ASİTİN ETKİSİ NEDİR?

SİROZDA DOKU VE LEZYON KARAKTERİZASYONU. Murat Acar. İstanbul Medeniyet Üniversitesi Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyoloji Anabilim Dalı

BENİGN MEME KİTLELERİNE YAKLAŞIM

Transkript:

Olgu Sunumları / Case Reports DOI: 10.5350/SEMB.20150514052634 Parotis Bezi Derin Lobunda Lipoma: Manyetik Rezonans Görüntüleme Bulguları Törel Oğur 1, Rabia Sabiha Yalçın 2, Fatih Çelikyay 3, Yusuf Ali Öner 4, Nil Tokgöz 4 ÖZET: Parotis bezi derin lobunda lipoma: Manyetik rezonans görüntüleme bulguları Amaç: Mezenşimal orjinli benign bir tümör olan lipomalar vücudun pek çok yerinde izlenmektedir. Ancak parotis bezinde özellikle de derin lobunda oldukça nadir bildirilmiş olup diğer parotis kitlelerinden ayrılması gerekmektedir. Bu olgu sunumuyla, parotis lipoması ile diğer parotis kitlelerinin ayırt edici tanısını yapmayı ve MR görüntüleme bulgularını tartışmayı hedefledik. Olgu: Boynunda iki yıldır var olan ağrısız şişlik nedeniyle gelen erkek olgunun MR görüntüleme bulguları sunulmuştur. Sonuç: Parotis bezinde lezyon saptandığı zaman tedavisini planlamak için eksternal ve internal tümörlerin ayırt edilmesi, fasial sinirle tümör kitlesinin ilişkisi varsa ortaya konulması, tümör kitlesinin malign ya da benign olmasının ayırt edilmesi oldukça önemlidir. Lipomlar için tanıda görüntüleme yöntemleri oldukça değerlidir. Anahtar kelimeler: Parotis bezi, lipoma, manyetik rezonans görüntüleme ABSTRACT: Lipoma in the deep lobe of the parotid gland: magnetic resonance imaging findings Object: Lipomas, which are bening tumors originating from Mesenchyme, are seen in several locations of the body. But they are very rarely reported in parotid gland, especially in deep lobe of parotid gland, and they should be differentiated during diagnosis from other parotid tumors. We aimed to discuss MR imaging findings and make differential diagnosis of parotis lipomas from other parotis tumors. Case: MR imaging findings of a male patient who applied because of a painless swelling which has been for last two years in his neck. Results: In cases with parotid gland lesions, in order to plan treatment, it is very important to differentiate external and internal tumors, determine the possible relationship of tumors with facial nerves, and to differentiate bening or malign status of tumors. Imaging methods for diagnosis of lipomas are very valuable. Key words: Parotid gland, lipoma, magnetic resonance imaging Ş.E.E.A.H. Tıp Bülteni 2015;49(4):308-12 1 Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Radyoloji Bölümü, Ankara - Türkiye 2 Ankara Özel Akay Hastanesi, Radyoloji Bölümü, Ankara - Türkiye 3 Gaziosmanpaşa Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Radyoloji Anabilim Dalı, Tokat - Türkiye 4 Gazi Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Radyoloji Anabilim Dalı, Ankara - Türkiye Yazışma Adresi / Address reprint requests to: Törel Uğur, Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Radyoloji Bölümü, Ankara - Türkiye E-posta / E-mail: torelogur@yahoo.com Geliş tarihi / Date of receipt: 8 Mart 2015 / March 8, 2015 Kabul tarihi / Date of acceptance: 15 Mayıs 2015 / May 15, 2015 GİRİŞ Vücudun diğer kesimlerinde çok sık rastlanan bir yumuşak doku kitlesi olan lipomlar, parotis bezinde çok nadir olarak gözlenmektedir. Parotis lipoması, tüm parotis tümörlerinin %0.5 inden daha az oranda izlenmektedir (1). Parotis lipomları, özellikle de derin lob yerleşimli olanlar literatürde sınırlı sayıda bildirilmiştir (2). Bu makalede amacımız derin lob yerleşimli bir parotis lipomalı olgunun manyetik rezonans görüntüleme (MRG) bulgularının sunulması ve diğer parotis kitle lezyonları ile ayırıcı tanısının vurgulanmasıdır. OLGU Boynunda iki yıldır var olan ağrısız şişlik nedeniyle hastanemize başvuran 36 yaşında erkek hastanın, boyun MR incelemesinde, sol parotis bezi derin lobunda yaklaşık 2,5x3x4.5cm boyutlarında, 308 Şişli Etfal Hastanesi T p Bülteni, Cilt: 49, Say : 4, 2015 / The Medical Bulletin of Şişli Etfal Hospital, Volume: 49, Number 4, 2015

T. Oğur, R. S. Yalçın, F. Çelikyay, Y. A. Öner, N. Tokgöz Resim 1: Sol parotis bezinde büyük kısmı derin loba yerleşik soldaki T1A ve sağdaki T2A kesitlerde hiperintens, düzgün sınırlı, ince septasyonlar içeren kitle lezyonu izlenmektedir. Resim 2: Sagittal STIR sekansında difüz baskılanan kitle lezyonu izlenmektedir. tüm serilerde hiperintens özellikte (Resim 1), yağ baskılı serilerde diffüz homojen baskılanma gösteren (Resim 3) içerisinde ince septasyonlarla uyumlu lineer patolojik sinyal değişiklikleri bulunan yumuşak doku kitlesi tespit edilmiştir. İntravenöz kontrast madde enjeksiyonu sonrasında kontrast tutulumu saptanmamıştır (Resim 2). Radyolojik bulgular ışığında olgu parotis lipomu ile uyumlu olarak değerlendirilmiş olup takibe alınmıştır. Bir buçuk yıl sonrasında gerçekleştirilen kontrol MRG sinde lezyon boyut ve özelliklerinde farklılık saptanmamış olup olgu senelik takiplerle izlenmektedir (Resim 4,5). Resim 3: T1A kontrast madde verilmeden önce (soldaki resim) ve verildikten sonra (sağdaki resim) elde edilen aksiyel kesitlerde sol parotis bezi derin lobunda kontrast tutulumu saptanmayan, hiperintens, septalı kitle lezyonu izlenmektedir. Şişli Etfal Hastanesi T p Bülteni, Cilt: 49, Say : 4, 2015 / The Medical Bulletin of Şişli Etfal Hospital, Volume: 49, Number 4, 2015 309

Parotis bezi derin lobunda lipoma: Manyetik rezonans görüntüleme bulguları Resim 4: Bir buçuk yıl sonraki kontrol MR incelemesinde bulgularda farklılık saptanmamıştır (Pre-post kontrast T1A aksiyel kesitler). Resim 5: Bir buçuk yıl sonraki kontrol MR incelemesinde Gadolinyum enjeksiyonu sonrası elde edilen T1A lı yağ baskılı koronal kesitlerde sol parotis bezi derin lobunda kontrast madde tutulumu göstermeyen diffüz, homojen baskılanan kitle lezyonu izlenmektedir. TARTIŞMA Parotis bezinde kitle saptandığı zaman tedavisini planlamak için ekstrinsik tümörlerden intrinsik tümörlerin ayırt edilmesi, fasial sinirle tümör kitlesinin ilişkisi varsa ortaya konulması, tümör kitlesinin malign ya da benign olmasının ayırt edilebilmesi oldukça önemlidir (3). Bu nedenle görüntüleme yöntemleri ve klinik muayene bulguları oldukça değerlidir. Parotis tümörlerinin %1-3 ünü oluşturan lipomların klinik tanısını koymak zordur (4). Lipomlar genellikle ağrısız, yavaş büyüyen, mobil, yumuşak parotis lezyonlarıdır. Preoperatif klinik değerlendirmede en sıklıkla Warthin tümör, parotis kisti ve pleomorfik adenom ile karışmaktadır (5). Warthin tümörleri diğer adıyla papiller kistadenoma lenfomatozum, tüm parotis gland tümörlerinin %5-6 sını meydana getiren, orta yaş ya da daha yaşlı hastalarda izlenen, tipik olarak alt pol ya da parotis kuyruğuna lokalize, sıklıkla bilateral ya da multifokal olma özelliği gösteren kitle lezyonlarıdır. Tüm parotid gland tümörlerinin %10-25 ini oluşturan Wartin tümörleri parotid glandından kaynaklanan 2. en sık benign tümördür (6). Parotid glandının lenfoid dokusundan kaynaklanan kapsüllü kitlelerdir. Boyutları birkaç milimetreden 1-2 cm ye kadar değişmektedir. Histopatolojik olarak lenfoid stroma ve epitelden oluşmaktadır. Epitelial komponenti bazen hemorajik alanlar içerebilmektedir. Kistik boşluklarla karakterizedir. T1 ağırlıklı serilerde izo-hipointens, T2 ağırlıklı serilerde doku özelliğine ve kistik komponentin büyüklüğüne göre orta derecede ya da belirgin hiperintens sinyal özelliği gösteren, keskin sınırlı kitle lezyonlarıdır. Kist içeriğindeki proteinöz materyale bağlı olarak T1A sekanslarda da hiperintens sinyal özeliği gösterebilmektedir. Bu tümörler genel olarak yavaş büyümektedir. Nadiren malign transformasyon ya da malign tümörle birliktelik gösterdiği bildirilmiştir (7). 310 Şişli Etfal Hastanesi T p Bülteni, Cilt: 49, Say : 4, 2015 / The Medical Bulletin of Şişli Etfal Hospital, Volume: 49, Number 4, 2015

T. Oğur, R. S. Yalçın, F. Çelikyay, Y. A. Öner, N. Tokgöz Pleomorfik adenomlar, epitelial, myoepitelial ve stromal (mukoid, miksoid, kondroid) hücresel komponentler içerebilmektedirler. Keskin sınırlı, soliter, genellikle parotis glandının yüzeysel kısmına yerleşen kitlelerdir. Yuvarlak ya da oval şekilli ve lobule yapıdadır. Nadiren kalsifikasyonlar barındırabilmektedir. MR ve CT görüntülerinde kontrast madde enjeksiyonu sonrasında değişen derecelerde heterojen kontrastlanmaktadır. T1 ağırlıklı sekanslarda hipointens, T2 ağırlıklı sekanslarda ise hiperintens sinyal özelliği göstermektedir (7). Kistik ve hemorajik değişiklikler özellikle tümör büyük boyutlara ulaştığı zaman izlenebilmektedir. Yaşamın altıncı ayı ile 72 yaş arasında gözlenebilen parotis lipomları daha çok 6. ve 7. dekatta tanımlanmış olup oldukça nadir gözlendiklerinden dolayı ayırt edici tanıda pek düşünülmezler (4). Lipomlar için ince iğne aspirasyon biyopsisi ve sitolojinin tanıya ek bir katkısı olmadığı göz önüne alındığında, tanıda görüntüleme büyük önem taşımaktadır (4). Tükrük bezi tümörlerinin tanısında kullanılan ilk görüntüleme yöntemi genellikle ultrasonografi olmaktadır. Parotis lipoması sonografik olarak iyi sınırlı, ovoid, çok sayıda ekojenik çizgilenmeler içeren cilt yüzeyine paralel yerleşimli hafif hipoekoik kitlelerdir. Baş boyun lipomlarının sonografik bulguları oldukça karakteristik olmakla birlikte daha spesifik tanıları BT ya da MR ile konulabilmektedir (4). BT de normal parotis dokusu, kas dokusuna benzer ya da daha az dansitede iken sudan daha fazla densdir. Lipomlar ise tipik olarak homojen, kapsüllü görünüme sahip olup -50 ve -100HU arasında değişen negatif atenuasyon değerlerine sahiptirler (2,8). MRG de lipomlar T1A ve T2A ağırlıklı imajlarda yağ içeriğine sekonder yüksek sinyalli olup yağ baskılı sekanslarda ise homojen baskılanma göstermektedirler. Yukarıda sunulan olguda olduğu gibi çoğu zaman internal septaları olan keskin sınırlı homojen kitlelerdir (5,7). MRG üstün yumuşak doku rezolüsyonu, doku karakterizasyonuna imkan tanıması ve olası sarkomatöz transformasyonun ayırt edilebilmesine olanak tanıyarak büyük önem kazanmakta, hastanın tedavisinin planlanmasında da yol gösterici olmaktadır. Kitlenin lokalizasyonunu, longitudinal uzanımını iyonize radyasyon ve tomogafide rastlanılan çizgi artefaktı olmaksızın ortaya koyabilmektedir (4). Yağ içeriğinden dolayı göz önünde bulundurulması gereken parotis kitleleri arasında liposarkom, lipoblastoma, sialolipoma, diffüz lipomatozis de yer almaktadır. Oldukça nadir olan sialolipoma, lipomanın nispeten yeni bir histolojik varyantı olup onkositik lipoadenoma olarak da bilinmektedir (9). Onkositik metaplazi, hafif-orta derecede lenfositik infiltrata ek olarak glandülar atrofi, periduktal fibrosis ve periferal sinir tutulumları bildirilmiştir (1,9). Matur adipoz doku ve inflamatuar infiltratın glanduler doku ile yer değiştirmesi söz konusudur. MR sinyal özellikleri yağ içeren ve içermeyen komponentlerinden dolayı heterojendir (9,10). Literatürde parotis lojunda birkaç adet liposarkom olgusu bildirilmiş olup tedavi ve prognozunun farklı olması ve uzun süre takip gerektirmesi nedeniyle lipomdan ayırt edici tanısı yapılmalıdır. İyi diferansiye, miksoid, pleomorfik ve yuvarlak hücreli olmak üzere 4 subtipi bulunmaktadır. İyi diferansiye ve miksoid tipleri hemen hiç metastaz yapmazken sadece lokal rekürrenslere eğilimleriyle iyi bir prognoza sahiptirler; yuvarlak hücreli ve pleomorfik tipleri ise metastaz yapabilir, lokal rekürrensleri sıktır. Olguların yaklaşık %20 si 5 yıl gibi düşük sağkalım süresine sahiptir (4). Lipomalarla karşılaştırıldığında iyi diferansiye liposarkomun daha çok fibröz septa içermeye eğilimli olduğu ve atipik hücrelerin veya fibroblast benzeri iğ hücrelerle karışık haldeki vakuollü lipoblastların sıklıkla değişik ebattaki yağ lobullerini çevreleyen septada lokalize oldukları bildirilmiştir (11,12). İyi diferansiye tipleri atipik lipomlardan histolojik olarak bile ayırt edilemeyebilmektedir (3). İyi diferansiye liposarkomlarda sıklıkla multinodüler konturun ve benign lipomalarda ise uninodüler konturun varlığı istatiksel olarak anlamlı bulunmuştur (13). Benign lipoma ve iyi-differansiye liposarkomalarda, MR görüntüleme ile kontur özelliklerinin yanı sıra internal karakteristikleri değerlendirilerek preoperatif ayırt edici tanılarını yapabilmek mümkün olabilmektedir. Radyolojik olarak tümör volümünün %75 inden daha azını yağ dokusunun oluşturması, nodüler ya da globüler tarzda yağ içermeyen alanların ya da kitlelerin varlığı, kalın septalar malignite olasılığını arttırmaktadır (4). Liposarkomların mixt CT atenuasyonları hemoraji, nekroz ve kitle içindeki farklı parankimal ve stromal doku yoğunluğunun bir sonucudur; düzensiz Şişli Etfal Hastanesi T p Bülteni, Cilt: 49, Say : 4, 2015 / The Medical Bulletin of Şişli Etfal Hospital, Volume: 49, Number 4, 2015 311

Parotis bezi derin lobunda lipoma: Manyetik rezonans görüntüleme bulguları sınırlar ve lokal invazyon bu tanıyı destekler (14). Lipomatöz parotis şişliğine neden olan ayırdedici tanıda düşünülmesi gereken diğer bir tümör ise lipoblastomadır. Lipoblastomalar matür ve immatür yağ hücrelerinin her ikisini birden içeren embriyojenik dokunun benign tümörü olup oldukça nadirdir. Hemen daima çocuklarda meydana gelen nadir bir lipoma varyantıdır (4). 5 yaşından küçüklerde ve erkek çocuklarda daha sıktır (15). Lipoblastomaların çoğu ekstremite ve gövdeden kaynaklanmakta olup çok azı boyundan kaynaklanmaktadır (15,16). Literatürde parotis lipoblastomalı sadece 3 olgu bildirilmiştir (4). Olguların 2/3 ü iyi sınırlı ve kapsüllü iken olguların 1/3 ünde infiltre eden şekilde (lipoblastomatozis), diffüz olarak meydana gelmektedir. CT de yumuşak doku dansitesindeki septalarla ayrılmış yağ dansitesinde ve kontrast madde enjeksiyonu sonrasında kontrastlanmayan kitle şeklinde gözlenmektedir (16). MR da T1 ve T2 ağırlıklı sekanslarda yağ içeriğinden dolayı hiperintens ancak T1 ağırlıklı sekanslarda subkutan yağ dokusuna göre nispeten hipointens olduğu gözlenmiştir. Bu farkın hem lipoblastomada artmış sellüleriteden hem de subkutan yağ dokusundaki matur yağ hücrelerine karşılık lipoblastomadaki immatür yağ hücrelerinin varlığından kaynaklandığı düşünülmüştür. Lipoblastomanın bu özelliği lipoma gibi diğer lipomatöz lezyonlardan ayırd edilebilmesine yardımcı olmaktadır. Ayrıca lipoblastomalar lobuler olmaya eğilimlidirler (15). Parotis glandının lipomları, diffüz lipomatozisinden de ayırt edilebilmelidir. Diffüz lipomatozis, genellikle bilateral nadiren unilateral gözlenen normal parotis lobüllerinin arasında yer yer lipomatöz sinyallerin alınması ile karakterize metabolik anormalliklere ya da ilaç kullanımına bağlı gelişen bir durumdur (4). Sıklıkla diabetiklerde görülen yağlı parotid infiltrasyonu normal parotid dokunun matür yağ dokusu tarafından infiltre alanlarla parotid genişlemesine neden olur. Tipik olarak BT de genellikle bilateral -15 HU ye sahip bir oluşum şeklinde gözlenir. İnfiltre edici veya diffüz lipomatozis fokal lipomaya az çok benzer şekilde gözlenir (14). Lipomlardan farklı olarak lipomatozis iyi sınırlı değildir ve internal septalar içermezler (4). Sonuç olarak parotisin nadir ve benign kitlelerinden olan lipomlar, MRG deki karakteristik bulguları ile diğer görüntüleme yöntemlerine ve olası majör cerrahi eksizyona gerek kalmaksızın tanı alabilmektedir. KAYNAKLAR 1. Qayyum S, Meacham R, Sebelik M, Zafar N. Sialolipoma of the parotid gland: Case report with literature review comparing major and minor salivary gland sialolipomas. J Oral Maxillofac Pathol 2013; 17: 95-7. 2. Ozcan C, Unal M, Talas D, Gorur K. Deep lobe parotid gland lipoma. J Oral Maxillofac Surg 2002; 60: 449-50. 3. Teresi LM, Lufkin RB, Wortham DG, Abemayor E, Hanafee WN. Parotid masses: MR imaging. Radiology 1987; 163: 405-9. 4. Gooskens I, Manni JJ. Lipoma of the deep lobe of the parotid gland: report of 3 cases. ORL J Otorhinolaryngol Relat Spec 2006; 68: 290-5. 5. Walts AE, Perzik SL. Lipomatous lesions of the parotid area. Arch Otolaryngol 1976; 102: 230-2. 6. Espinoza S, Felter A, Malinvaud D, Badoual C, Chatellier G, Siauve N, et al. Warthin s tumor of parotid gland: Surgery or follow-up? Diagnostic value of a decisional algorithm with functional MRI. Diagn Interv Imaging. 2014; pii: S2211-5684(14)00335-0. doi: 10.1016/j.diii.2014.11.024. 7. Valvassori GE. Valvassori. Imaging Of The Head And Neck. New York: Thieme Medical 1995, p.488-500. 8. Ethunandan M, Vura G, Umar T, Anand R, Pratt CA, Macpherson DW, et al. Lipomatous lesions of the parotid gland. J Oral Maxillofac Surg 2006; 64: 1583-6. 9. Mitsimponas KT, Agaimy A, Schlittenbauer T, Nkenke E, Neukam FW. Oncocytic lipoadenoma of the parotid gland: a report of a new case and review of the literature. Int J Clin Exp Pathol 2012; 5: 1000-6. 10. Cappabianca S, Colella G, Pezzullo MG, Russo A, Iaselli F, Brunese L, et al. Lipomatous lesions of the head and neck region: imaging findings in comparison with histological type. Radiol Med 2008; 113: 758-70. 11. Stewart MG, Schwartz MR, Alford BR. Atypical and malignant lipomatous lesions of the head and neck. Arch Otolaryngol Head Neck Surg 1994; 120: 1151-5. 12. Arkun R, Memis A, Akalin T, Ustun EE, Sabah D, Kandiloglu G. Liposarcoma of soft tissue: MRI findings with pathologic correlation. Skeletal Radiol 1997; 26: 167-72. 13. Ohguri T, Aoki T, Hisaoka M, Watanabe H, Nakamura K, Hashimoto H, et al. Differential diagnosis of benign peripheral lipoma from well-differentiated liposarcoma on MR imaging: is comparison of margins and internal characteristics useful? AJR Am J Roentgenol 2003; 180: 1689-94. 14. Korentager R, Noyek AM, Chapnik JS, Steinhardt M, Luk SC, Cooter N. Lipoma and liposarcoma of the parotid gland: highresolution preoperative imaging diagnosis. Laryngoscope 1988; 98: 967-71. 15. Perlis CS, Collins MH, Honig PJ, Low DW. Forehead lipoblastoma mimicking a hemangioma. Pediatrics 2000; 105: 123-8. 16. Vazquez E, Enriquez G, Castellote A, Lucaya J, Creixell S, Aso C, et al. US, CT, and MR imaging of neck lesions in children. Radiographics 1995; 15: 105-22. 312 Şişli Etfal Hastanesi T p Bülteni, Cilt: 49, Say : 4, 2015 / The Medical Bulletin of Şişli Etfal Hospital, Volume: 49, Number 4, 2015