DİN DERSİ VE HAYATİLİK 1 DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İLKÖĞRETİM DİN KÜLÜTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ ÖĞRENCİLERİ DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSLERİNDE HAYATİLİK İLKESİNİN KULLANILMASI BİLİMSEL ARAŞTIRMA RAPORU Betül TEK Kıymet POLAT Cüneyt AYDIN Orhan TOZAK Danışman: Yrd. Doç. Dr. Tuncay CANBULAT
DİN DERSİ VE HAYATİLİK 2 Özet Din eğitimi, din kültürünün verilmesi, din kişiliğinin kazandırılması demektir (Bilgin, B. Tarihsiz). Amacı, bu makalede Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin anlatımında eğitimin hayatilik (yaşama yakınlık) ilkesini kullanma dereceleri ve sonuçları üzerine 25 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni ile bir araştırma yapılmıştır. Örneklem, İzmir in Buca ilçesi ilk ve ortaöğretim okullarında görev yapan farklı kıdemlerde 25 Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeninden oluşmaktadır. Betimsel araştırma ve tarama çalışması uygulanmıştır. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin işlenişinde hayatilik ilkesinin kullanımının ders verimini artırmaya olan etkileri araştırılmıştır. Araştırmamızın sonucunda elde ettiğimiz bilgilere göre, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerinin derslerinde yaşama yakınlık ilkesini kullanma dereceleri saptanmıştır. Anahtar Sözcükler: Din, Eğitim, Hayatilik, Sosyalleşme GİRİŞ Başlangıcı insanlık tarihi kadar eskilere uzanan din, tarihin her döneminde bireyleri ve toplumları etkileyen en önemli kurumlardan birisi olmuştur. Öyle ki, ne kadar eskiye gidilirse gidilsin, insanın var olduğu her yerde her hangi bir dine mensup olmayan insanlara rastlanmakla birlikte, dini olmayanı bir toplum bu güne kadar görülmemiştir (Freyer, Hans). Eğitim ise, bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla ve bilinçli bir şekilde istendik davranış değişikliği oluşturma sürecidir. Bu süreçte meydana gelen değişiklikler, bireyin doğuştan getirdiği kabiliyetlerinin ortaya çıkarılıp, yeterli hale getirilmesi ve geliştirilmesiyle oluşur. Eğitimle insandaki kabiliyetler, iyi yönde geliştirilebilir. Gelişen kabiliyetleriyle insan, topluma daha iyi adapte olur (Yalnız, M. 2012) Eğitim, insanın bütün ihtiyaç ve kabiliyetlerini sırayla değil, beden, ruh ve zihin bütünlüğünü dengeli bir biçimde geliştirmelidir (Tavukçuoğlu, a.g.m., s.425-426) Din eğitimi; bireylerin dini kavramları doğru olarak anlamalarını, İslam ın iman, ibadet ve ahlak esaslarını kavramalarını, dini, batıl inanç ve hurafelerden ayırt ederek algılamalarını sağlar. Din konusunda kötü niyetli insanların istismarına kapılmalarını önleyerek akıl, bilim ve din çatışmasının olmadığını ortaya koyar. Böylece bireysel ve toplumsal refah ile düzeni sağlamayı hedef alır. Toplumla bu kadar iç içe olan din öğretimi yapılırken de en çok gereklilik duyulan eğitim ilkesi de hayatilik ilkesi olmaktadır. Hayatilik; öğrenciye uygun öğrenme ortamı hazırlanırken, konuları, problemleri, araçları, örnekleri hayattan almak, ayni kısaca dersi hayatın içinde anlatmaktır. Eğitim Dewey e göre yaşama hazırlıktan öte yaşamın kendisidir. Bu nedenle eğitim sürecinde verilecek bilgiler öğrenciye günlük hayatta kullanabileceği tarzda verilmelidir.
DİN DERSİ VE HAYATİLİK 3 Din eğitimi ve öğretimi, bireylere dini bilgi vererek onları din konusunda yeterli seviyeye ulaştırmaya çalışır. Bu hedef doğrultusunda bireylerin gelişim seviyesine uygun olarak çeşitli yöntem ve teknikleri kullanır. Eğitimin hedeflediği amaca ulaşabilmesi için verilmek istenen bilgi, uygun bir yöntemle bireye sunulmalıdır (Yalnız, M. 2012). Problem Durumu Bu araştırmada Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerinin Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinde hayatilik ilkesini kullanma durumları üzerine inceleme amaçlanmıştır. Alt Amaçlar 1. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinde hayatilik ilkesinin kullanılması gerektiğini düşünüyor musunuz? 1.a) Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi konularının günlük hayatla irtibatlı olduğunu düşünüyor musunuz? 1.b) Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi konularının günlük hayatla ilişkilendirilmesinin ders kazanımlarına ulaşılmasına katkısı var mıdır? 1.c) Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin öğrencilerin toplumla ilişkilerine olumlu etkisi var mıdır? 1.d) Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi konularının Milli Eğitim genel amaçlarında yer alan vatanını ve milletini seven bireyler yetiştirme ilkesine katkısı olduğuna inanıyor musunuz? 2. Ders konularını anlatırken hayatiliği kullanıyor musunuz? 2.a) Konuları işlerken hayatın içinden örnekleri kullanır mısınız? 2.b) Ders işlerken öğrencilere günlük hayatla ilişkisi olan ödevler veriyor musunuz? 2.c) Öğrencilerin not kaygısıyla değil de öğrenmek için derse katıldıklarını düşünüyor musunuz? 3. Ders kazanımları hayatilik ilkesini gerektirdiği gibi öğrencilerin hayatın yansıyor mu? 3.a) Öğrenciler edindiği kazanımları günlük hayatında karşılaştığı değer problemlerinin(yalan, kötü söz vb.) çözümünde kullanıyor mu? 3.b) Öğrencilerin derste kazandığı davranışlara bağlı olarak toplum içi sorunlara müdahale ettiğine tanık oluyor musunuz? 3.c) Ders kazanımlarının aileye yansıması olup olmadığına dair aileden dönütler alıyor musunuz? 3.d) Ders haricinde öğrencilerden din ve ahlak konularında soru veya danışma talepleri alıyor musunuz?
DİN DERSİ VE HAYATİLİK 4 YÖNTEM Tarama çalışması Bir grubun belirli özelliklerini belirlemek için verilerin toplanmasını amaçlayan çalışmalara tarama çalışması denir (Büyüköztürk, 2014). Yapmış olduğumuz bu çalışma bir tarama çalışması örneğidir. Araştırma Modeli Bu araştırma nitel içerikli durum çalışması modelindedir. Nitel araştırmalar, araştırmacının bilgi ve deneyimleriyle gerçekliğin bulunduğu bağlamda anlamlandırılmasını temel alan anti-pozitivist bakış açısıdır (Büyüköztürk, 2014). Nitel araştırmayı; gözlem, görüşme ve doküman analizi gibi nitel veri toplama yöntemlerinin kullanıldığı, algıların ve olayların doğal ortamda gerçekçi ve bütüncül bir biçimde ortaya konmasına yönelik nitel sürecin izlendiği araştırma olarak tanımlamaktadırlar (Yıldırım ve Şimşek, 2006). Yapmış olduğumuz araştırmada nitel araştırma yöntemi kapsamında Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin işlenişinde hayatilik ilkesini kullanım derecesini anket araştırma yöntemini kullanarak değerlendirdik. Evren ve Örneklem Bu çalışmada İzmir in Buca ilçesindeki farklı ilk ve ortaöğretim okullarında görev yapan mesleki tecrübeleri farklı olan 25 kadın-erkek Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeninden oluşmaktadır. Örneklem seçiminde basit tesadüfi örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Basit tesadüfi örneklemde evreni oluşturan her elemanın örneğe girme şansı eşittir. Dolayısıyla hesaplamalarda da her elemana verilecek ağırlık aynıdır (Arıkan, 2004, s. 141). Ayrıca bu örneklem grubu seçilirken İzmir ilini kapsayan evrene genellenebilecek sonuçlara ulaşmak amaçlanmıştır. Örneklem grubunda mesleki tecrübesi 1-5 yıl olan 4, 6-10 yıl olan 6, 11-15 yıl olan 3, 16-20 yıl olan 4, 21-25 yıl olan 5 ve 26-30 yıl olan 3 din kültürü öğretmeniyle anket yapılarak, hemen hemen her tecrübe aralığından eşit sayıda öğretmenden bilgi alınmıştır. Örneklem grubu, seçkisiz olmayan, amaca dayalı ve ölçüte göre seçilen kişilerden oluşmaktadır. Bilindiği gibi, seçkisiz olmayan amaçsal örneklem, çalışmanın amacına bağlı olarak bilgi açısından zengin durumların seçilerek derinlemesine araştırma yapılmasına olanak
DİN DERSİ VE HAYATİLİK 5 tanır ve belli ölçütleri karşılayan bir ya da daha fazla özel durumlarda çalışılmak istenildiğinde tercih edilir (Büyüköztürk, 2012). Veri Toplama Araçları Bu çalışmada anket veri toplama tekniği kullanılmıştır. 25 öğretmene doğrudan anket uygulanmıştır. Anket sırasında izin veren öğretmenlerin fotoğrafı çekilmiştir. Thomas (1991) anketi (questionnaire) insanların yaşam koşullarını, davranışlarını, inançlarını veya tutumlarını betimlemeye yönelik bir dizi sorudan oluşan bir araştırma materyali olarak tanımlamaktadır (Büyüköztürk, Ş. 2005). Anket Geliştirme Süreci Bilgi toplama aracımız olan anketi geliştirirken anket sorularını kendimiz hazırladık. Soruları oluştururken alt amaçlarımız doğrultusunda ve net bilgiler verecek sorular seçmeye özen gösterdik. Bir haftalık çalışma sonunda oluşturduğumuz 15 soruluk anket taslağını danışman hocamız Yrd. Doç. Dr. Tuncay CANBULAT a sunduk. Hocamızın değerlendirmeleri neticesinde bazı sorularımızda değişiklikler yaptık ve anketimizi tekrar değerlendirmeye sunduk. İkinci değerlendirmede birbirine yakın olan 4 tane sorumuzu anketten çıkardık ve küçük birkaç geliştirme daha yaptık. Bu süreçler sonucunda oluşturduğumuz 11 soruluk anketimizi hazırladık ve hocamızın onayıyla çalışmalara başladık. Verilerin Analizi Araştırmamızda yapılan anketlerde, nitel verilerin analizinde daha önce belirlenen temalara göre özetleme ve yorumlamaların yapıldığı, görüşülen bireylerin görüşlerine doğrudan alıntılara yer vererek elde edilen verilerin düzenlenip yorumlanarak okuyuculara sunulduğu bir yöntem olan betimsel analiz yöntemi (Yıldırım ve Şimşek, 2006, s.224) kullanılmıştır. BULGULAR VE TARTIŞMA Bu çalışmada İzmir in Buca ilçesindeki farklı ilk ve ortaöğretim okullarında görev yapan mesleki tecrübeleri farklı olan 25 kadın erkek Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeninden oluşmaktadır. Bu anketin bulgularına aşağıda yer verilmiştir.
DİN DERSİ VE HAYATİLİK 6 Din Kültürü derslerinde Hayatilik ilkesinin kullanımına yönelik bulgular Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinde hayatilik ilkesinin kullanılmasının gerekliliğine ilişkin veriler Tablo 1 de verilmektedir. Tablo 1: Öğretmenlerin Hayatilik İlkesini Kullanmanın Gerekliliği Görüşleri f % Evet 94 94 Hayır 0 0 Kısmen 6 6 Tablo 1 incelendiğinde katılımcılardan alınan bilgiler şu şekildedir; Deneklerin % 94 ü din kültürü derslerinin anlatımında hayatilik ilkesini kullanmanın gerekli olduğunu, % 0 ı hayatiliği kullanmanın gerekli olmadığını, % 6 sı da kısmen gerekli oluğunu belirtmişlerdir. Bunun yanında, ankete katılanların % 88 i din kültürü dersi konularının günlük hayatla irtibatlı olduğunu, % 12 si ise kısmen irtibatlı olduğunu belirtmiştir. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi konularını günlük hayatla ilişkilendirmenin ders kazanımlarına olumlu eti edeceğine katılımcıların % 100 ü evet cevabı verirken hayır ya da kısmen şeklinde görüş beyan eden olmamıştır. Ayrıca, katılımcıların % 92 si din kültürü dersinin öğrencilerin toplumla ilişkisine olumlu etkisi olduğunu söylerken % 8 i kısmen cevabını vermiş, olumsuz fikir beyan eden ise olmamıştır. Son olarak bu bölümde sormuş olduğumuz vatanını ve milletini seven bireyler yetiştirmeye katkısı var mı sorusuna katılımcıların % 96 sı evet derken % 4 ü kısmen cevabını vermiş ve ayı şekilde olumsuz fikir beyan eden olmamıştır. Sonuçlardan da anlaşıldığı gibi din kültürü öğretmenlerini büyük bir kısmı derslerde hayatilik ilkesinin kullanımının gerekli olduğu yönünde görüş bildirmiştir. Ve yine görülmektedir ki hiçbir katılımcı olumsuz fikir beyan etmemiştir. Bu da göstermektedir ki, din kültürü derslerinde hayatilik ilkesinin kullanımı büyük önem arz etmektedir.
DİN DERSİ VE HAYATİLİK 7 Ders konularını anlatırken hayatiliğin kullanımına ilişkin bulgular Ders konularını anlatırken hayatiliğin kullanımına ilişkin veriler Tablo 2 de verilmiştir. Tablo 2: Ders Konularını Anlatırken Hayatiliğin Kullanımına İlişkin Veriler Görüşleri f % Evet 49 36.75 Hayır 0 0 Kısmen 26 19.50 Tablo 2 incelendiğinde şu bilgiler elde edilmektedir; Anket uygulanan katılımcıların % 49 u Derste konuları anlatırken hayatilik ilkesini kullanıyor musunuz? sorusuna evet, % 0 ı hayır, % 26 sı da kısmen kullanıyorum cevabını vermiştir. Yine bu bölümde Konuları işlerken hayatın içinden örnekleri kullanır mısınız? sorusuna % 92 si evet cevabı verirken, % 8 i kısmen demiştir. Ders işlerken öğrencilere günlük hayatla ilişkisi olan ödevler veriyor musunuz? sorusuna ise evet diyenlerin oranı % 76 olurken % 24 kısmen cevabı verilmiştir. Bu bölümdeki son soru olan Öğrencilerin not kaygısıyla değil de öğrenmek için derse katıldıklarını düşünüyor musunuz? sorusuna % 24 evet cevabı verilirken % 76 kısmen cevabı verilmiştir. Buradan anlaşılmaktadır ki Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenlerinin büyük bir kısmı ders anlatımı sırasında hayatilik ilkesinin kullanmalarına karşın öğrencilerdeki not kaygısını aşıp öğrenme isteği oluşturmada yeterli olamamaktadır. Ders kazanımları hayatilik ilkesini gerektirdiği gibi öğrencilerin hayatına yansıma durumuna ilişkin bulgular. Ders kazanımları hayatilik ilkesini gerektirdiği gibi öğrencilerin hayatına yansıma durumuna ilişkin veriler Tablo 3 te verilmiştir. Tablo 3: Ders Kazanımları Hayatilik İlkesini Gerektirdiği Gibi Öğrencilerin Hayatına Yansıma Durumuna İlişkin Veriler Görüşleri f % Evet 56 56 Hayır 3 3 Kısmen 41 41 Tablo 3 incelendiğinde anlaşılmaktadır ki;
DİN DERSİ VE HAYATİLİK 8 Ankete katılanların % 56 sı Ders kazanımları hayatilik ilkesini gerektirdiği gibi öğrencilerin hayatına yansıması konusunda evet cevabı verirken % 3 ü hayır ve % 41 i kısmen cevabın vermiştir. Bu bölümde sormuş olduğumuz Öğrenciler edindiği kazanımları günlük hayatında karşılaştığı değer problemlerinin(yalan, kötü söz vb.) çözümünde kullanıyor mu? sorusuna katılımcıların % 48 i evet cevabı verirken % 4 ü hayır demiş, %48 ide kısmen cevabını vermiştir. Öğrenciler edindiği kazanımları günlük hayatında karşılaştığı değer problemlerinin(yalan, kötü söz vb.) çözümünde kullanıyor mu? sorusuna ise % 36 evet cevabı verilirken, % 8 hayır ve % 56 kısmen cevabı verilmiştir. Yine bölümle ilişkili olan Ders kazanımlarının aileye yansıması olup olmadığına dair aileden dönütler alıyor musunuz? sorusuna % 60 evet cevabı verilirken % 40 kısmen cevabı verilmiş ve hayır diyen ise olmamıştır. Bu bölümün son sorusu olan Ders haricinde öğrencilerden din ve ahlak konularında soru veya danışma talepleri alıyor musunuz? sorusuna ise katılımcıların % 80 i evet cevabını verirken % 20 kısmen cevabı alınmış ve yine olumsuz cevap veren olmamıştır. Bu veriler analiz edildiğinde hayatilik ilkesinin uygulanmasıyla ilgili soruların bulunduğu 2. bölüm sorularına % 90 ın üzerinde evet cevabı alınmasına rağmen, bu uygulamanın geri bildirimi olan ve 3. bölümde taranan öğrenciye yansıması noktasında % 56 civarında evet yanıtı alınmıştır. Bu sonuç göz önüne alınarak diyebiliriz ki; ders sırasında hayatiliğin kullanımı öğrenciler üzerinde beklenen etkiyi yapamamıştır. SONUÇ VE ÖNERİLER Okul bireylerin sistemli ve düzenlenmiş bilgiyle ilk olarak karşı karşıya kaldıkları en önemli kurumların başında gelmektedir. Bu ortamda bireye bilgi aktarımı yani öğretim faaliyetlerini bilimsel ilke ve normlara uygun olarak gerçekleştirmek amaçlanmaktadır. Bireyin okulda kazanmış olduğu bilgiler ve yaşantılar, onu topluma kazandırma ve adaptasyon sürecinde oldukça önemli bir yere sahiptir. Bu nedenle okulda gerçekleştirilen öğretim faaliyetlerinde verimi artırmaya yönelik çalışmalar önemlidir. Okul ve öğretim ortamı hayattan kopuk, yapay bir ortam olmamalı, hayata yakın, oradaki gerçeklikten uzak olmayan ve öğrencinin hayatla bağlantısını koparmayan bir yaşantı sunmalıdır. Ders konuları, derste kullanılan dil, anlatım esnasında verilen örnekler hayatın içinden seçilmelidir. Konular gerçek hayattan alındığı zaman, öğrencide daha fazla ilgi uyandırmaktadır. Böylece, öğrenme kolaylaşmaktadır. Hayatla ilgisi olmayan konular, öğrenilse bile kolay unutulmaktadır (Yalnız, M. 2012). Milli Eğitim Bakanlığının, 2006-2007 eğitim-öğretim yılından itibaren programlarda yaptığı değişiklikle birlikte okullarda yapılandırmacılık kuramına dayalı öğretim yapılmaktadır. Bu itibarla çocukların gerek genel gelişimi gerekse bilişsel gelişimi ile ilgili araştırmalara ağırlık verilmeye başlandığı
DİN DERSİ VE HAYATİLİK 9 görülmektedir. Bu araştırmanın da yapılacak farklı uygulamalara, yaklaşımlara ve araştırmalara katkı sağlayacağı düşünülmektedir (Canbulat, T. 2009). Öğrenciler edindikleri bilgileri günlük hayatta kullanma imkânı bulurlarsa bu hem toplumsal hayat için olumlu sonuçlar doğuracak hem de bireye edindiği bilgiyi kullanıp öğrenme imkânı verecektir. Öğrenene yani öğrenciye derste öğrendiklerini günlük hayatında kullanma imkânı sağlanmalıdır. Bunun da yöntemi, öğrenciye bilgiyle ilk karşılaşma anında, yani derste bilgiyi, kullanacağı alanla ilişkilendirerek vermektir. Bilgileri, anlamsızlık ve cansızlıktan kurtarmanın yolu, öğreneni, gerçeklerle karşı karşıya getirmektir. Öğrenci, sosyo kültürel hayatla ilintili bilgi birikimi ile karşılaştığı olaylar arasında anlamlı ilişkiler kurarak, genellemeler yapabilmeli, sonuç çıkartabilmelidir. Okulda öğrendiği bilgiler, gerçek hayatı anlamasına ve anlamlandırmasına yardım etmelidir. Ancak o zaman genç, okulda öğrendiklerinin yardımıyla, hayatında karşılaştığı problemleri çözebilir (Yalnız, M. 2012). Eğitimin en önemli amaçlarından biri de bireyi topluma ve hayata hazırlamak, uyumlu ve yararlı hale getirmektir. Bu nedenle eğitim verilirken geleneksel yöntemde olduğu gibi bilgiyi sunup ezberletmek yerine bilgiyi ham olarak verip güncel hayata uygun şekilde işlemesini sağlamak gerekir. Hayata yakınlık ilkesinin, bilinenden bilinmeyene, somuttan soyuta, yakından uzağa ilkeleriyle de ilişkisi vardır. Hayattan alınan örnekler, bilinendir, somuttur ve aynı zamanda mekân ve zaman açısından öğrencinin yakınındadır. Dolayısıyla, hayatilik ilkesine uygun olarak düzenlenmiş bir öğretim etkinliği, aynı zamanda diğer ilkelere de uygun demektir. Aynı şekilde, hayatilik ilkesine uygun bir öğretim yöntemi de diğer ilkelere uygundur denilebilir (Osman Eğri, a.g.e. s. 57). Bizi bu çalışmayı yapmaya iten sebepte, toplumsal huzur, sosyal ahlak ve aydın toplum için önemli bir yere sahip olan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin anlatımında bu kadar büyük öneme sahip olan hayatilik ilkesinin yeterince kullanılıp kullanılmadığını araştırma gereği hissetmemizdir. Çünkü Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin kazanımlarının ölçüldüğü değerlendirmelere bakıldığında öğrenmelerin istenen düzeye ulaşamadığı görülmektedir. Hayatilik ilkesini kullanma oranının bu hedefe tam ulaşamamanın sebepleri arasında olabileceği ihtimalini göz önünde bulundurarak bu çalışmayı yürüttük. Çalışmamız neticesinde gördük ki; çalışmaya katılan katılımcıların büyük bir kısmı hayatilik ilkesinin gerekliliğini ve ders anlatımı sırasında kullanılma oranını belirlemeye
DİN DERSİ VE HAYATİLİK 10 yönelik sorularımıza olumlu cevap vermiştir. Ancak katılımcıların hemen hemen % 50 lik bir kısmı son bölümde yönelttiğimiz, hayatiliği kullanmanın öğrenci üzerindeki etkisini belirlemeye yönelik sorularımıza kısmen ya da hayır cevabı vererek, beklenen dönütü alamadıklarını beyan etmişlerdir. Burada akla şu soru gelmektedir. Öğretmenlerin büyük bir kısmı dersleri hayatın içinde sunduklarını beyan ederken niye öğrenciler üzerinde beklenen etki görülememektedir? Bunun birden fazla sebebi olabilir. Örneğin; öğretmenlerin hayatilik ilkesini kullanırken, teknik hakkında sahip oldukları formasyon bilgisi, öğretmenlerin soruları cevaplarken ki kaygı durumları, işledikleri ders hakkındaki öz eleştiri yapıp yapmama durumları bu sebepler arasında olabilir. Bütün bu çıkarımlarda yeni bir araştırma problemi ortaya koymaktadır. KAYNAKÇA Arıkan, R. (2004). Araştırma Teknikleri ve Rapor Hazırlama. Ankara: Asil Yayıncılık. Bilgin, B. (Tarihsiz) Din Eğitiminin Genel Eğitimdeki Yeri. Büyüköztürk, Ş. (2014). Bilimsel Araştırma Yöntemleri. Ankara: Pegem Yayınları. Canbulat, T. (2009). İlköğretim Sınıf Öğretmenlerinin Bilişsel Gelişim Alanındaki Bilgi Düzeyleri ile Öğrencilerinin Akademik Başarıları Arasındaki İlişki, İzmir: Dokuz Eylül Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği Ana Bilim Dalı, Yüksek Lisans Tezi. Eğri, O. (2001). Liselerde İslam Dininin Öğretiminde Tümevarım Yönteminin Uygulanması, Ankara: Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi. Hans Freyer, (1984). Din Sosyolojisi, (Çev. T. Kalpsüz), AÜİFY., Ankara. Tavukçuoğlu, M. (2000). Belçika da Türk Ailesi ve Din Eğitimi, Konya: Mehir Vakfı Yayınları. Yalnız, M. (2012). 12. Sınıf Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi Müfredatının Hikâye Yöntemi ile Anlatımı, (Yüksek Lisans Tezi), Çorum.
DİN DERSİ VE HAYATİLİK 11 Yıldırım, A. ve Şimşek, H. (2006). Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri. (Geliştirilmiş ve Güncelleştirilmiş Beşinci Baskı). Ankara: Seçkin Yayıncılık.