ÖZET 10-20 YAŞLAR ARASINDA GÖZLENEN MEMENİN SELİM LEZYONLARI



Benzer belgeler
MEME HAMA}lTOMU ÖZET SUMMARY. histopathologicala features of this lesion are evaluated and compared with the literature.

kım antiteler yer almaktadır. Galaktosel, duktusları tutan, periduktal iltihap ve fibrozis

Dr. Emel Ebru Pala Sağlık Bilimleri Üniversitesi Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi

OLGU. 57 yaşında Sağ memede son 10 ayda hızla büyüyen kitle

SELİM M MEME HASTALIKLARI. Doç.. Dr. Mehmet Ferahman

SPECIAL TYPES OF BREAST TUMORS ENCOUNTERED IN INPATHOLOGY DEPARTMENT MEDİCAL FACULTY OF CUMHURİYET

BENİGN MEME KİTLELERİNE YAKLAŞIM

MEME RADYOLOJİSİ DEĞERLENDİRME Kabul Şekli 1 (Bildiri ID: 39)/Meme Kanserinin Mide Metastazı Poster Bildiri KABUL POSTER BİLDİRİ

MEMENİN SELİM PREKANSERÖZ HASTALIKLARININ YÖNETİMİ. Op. Dr. Gülden BALLI İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

MEME PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ

MEMENİN PAGET HASTALIĞI. Doç. Dr. M. Ali Gülçelik Ankara Onkoloji Hastanesi

Meme Olgu Sunumu. Gürdeniz Serin. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı. 3 Kasım Antalya

BAŞ BOYUN PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ. Dr. Sezer Kulaçoğlu Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Tiroidin en sık görülen benign tümörleri foliküler adenomlardır.

Düşük dereceli fillodes tümörlerde tümör boyutu ile histolojik parametrelerin ilişkisi

Prostat Tümörlerinde WHO 2016 Sınıflandırması DR. BORA GÜREL KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ PATOLOJİ ANABİLİM DALI

YÜKSEK RİSK PREMALİGN LEZYONLARDA YAKLAŞIM. Dr.Ayşenur Oktay Ege Ün Tıp Fak Radyoloji AD

DUKTAL KARSİNOMA İN SİTU: CERRAHİ YAKLAŞIM. Dr. N. Zafer Utkan Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı

NEOPLAZİ D R. Y A S E M İ N S E Z G İ N. yasemin sezgin

MEME KANSERİNDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ

I- GİRİŞ VE AMAÇ Meme hastalıklarının tanı ve tedavisinde de sürekli araştırma ve geliştirme peşinde koşan tıp dünyası üçüncü bin yıla girerken büyük

NONPALPABL ŞÜPHELİ MEME LEZYONLARINDA TEL İŞARETLEMEYLE EKSİZYON SONRASI DONUK KESİT İNCELEME YAKLAŞIMININ SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

MEME PATOLOJİSİ Slayt Semineri Oturum Başkanları: Dr. Osman ZEKİOĞLU - Dr. Gülnur GÜLER

Benign Meme Bulguları ve Hastalıkları

ANKARA MEME HASTALIKLARI DERNEĞİ BİLİMSEL TOPLANTISI

Meme kanser cerrahisinde sentinel lenf nodunu değerlendirmede intraoperatif sitolojinin tanı değeri

TÜM MİDE BİYOPSİLERİNE RUTİN OLARAK GIEMSA VE ALCIAN BLUE UYGULAMALI MIYIZ?

Akciğer Karsinomlarının Histopatolojisi

Özofagus Tümörleri. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2016

Işın SOYUER 1, Özlem CANÖZ 2, Figen ÖZTÜRK 3, Turhan OKTEN 3

MEME PATOLOJİSİ Slayt Semineri Oturum Başkanları: Dr. Zerrin CALAY- Dr. Ekrem YAVUZ OLGU SUNUMU

Meme Başı Akıntı Sitolojisi: Akıntıya Karşı Kürek mi Çekiyoruz?

PROSTAT İĞNE BİYOPSİSİNDE TÜMÖR TANISI. Dr. Duygu Kankaya Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi

SAĞ VE SOL KOLON YERLEŞİMLİ TÜMÖRLER: AYNI ORGANDA FARKLI PATOLOJİK BULGULAR VE MİKROSATELLİT İNSTABİLİTE DURUMU

AİLE HEKİMLERİ İÇİN MEME KANSERİ TANI ALGORİTMALARI. Prof. Dr. Ekmel TEZEL Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

DİNAMİK KONTRASTLI MEME MRG İLE TİP 3 BOYANMA EĞRİSİ SAPTANAN KİTLE LEZYONLARININ RETROSPEKTİF DEĞERLENDİRİLMESİ

Polipte Kanser. Dr.Cem Terzi. Dokuz Eylül Üniversitesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Kolorektal Cerrahi Birimi

A) Plazma hücrelerinin infiltrasyonu. B) Multinükleer histiyositik dev hücreleri. C) Lenfositlerden zengin inflamasyon. D) Fibrozis.

MEME HASTALIKLARI ve TEDAVİLERİ

MEME KANSERİ. Doç.Dr. Ali Çerçel

MEME KANSERİ VE PROLiFERATiF LEZYONLARDA p53 VE c-erb POZİTİFLİGİ

Abstract. Özet. Giriş. Olgu Sunumu. Başvuru: Kabul: Yayın: Sinan Hatipoğlu 1

Cebinizdeki Görüntü Analizi. Ki67 Proliferasyon İndeksini Belirlemek İçin Pratik Ve Basit Uygulama. Dr. Haldun Umudum Ufuk Üniversitesi, Ankara

MEME KANSERİ. Öğr.Gör.Dr.Aylin ERDİM M.Ü. SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ CERRAHİ HASTALIKLARI HEMŞİRELİĞİ ANABİLİM DALI

Paratiroid lezyonlarında USG ve Sintigrafinin Karşılaştırılması

Displastik nevüs?malign melanom? Prof. Dr. Cuyan Demirkesen İ.Ü. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi

Dr. A. Nimet Karadayı. Hastanesi, Patoloji Kliniği

MEMENİN MÜSİNÖZ KARSİNOMLARI ( 8 OLGU)

ANORMAL TRANSFORMASYON ZONU: ASETİK ASİTİN ETKİSİ NEDİR?

TIP ÖĞRENCİSİ İÇİN DERS NOTLARI MEME RADYOLOJİSİ

Epidermal bazal hücrelerden veya kıl folikülünün dış kök kılıfından köken alan malin deri tm

Memenin Benign Proliferatif Lezyonları ve Kanser Riski

GÖREV ANALİZİ 2. YAZILMA ÖĞRENİM HEDEFİ. Mesane ve üreterin normal ve patolojik özelliklerini belirler

İTF

Meme Kanseri Cerrahisinde İntraoperatif Değerlendirme Ne kadar güvenebiliriz?

ENDOMETRİAL KÜRETAJ MATERYALLERİNDE GÖRÜLEBİLEN BENİGN PATOLOJİLER

TANISAL SİTOLOJİDE ALGORİTMİK YAKLAŞIM. Doç. Dr. Özlem AYDIN, F.I.A.C. Acıbadem Üniv. Tıp Fakültesi Patoloji AD - İstanbul

ELAZIĞ İLİNDEKİ TİROİD KANSER SIKLIĞI VE ALT TİPLERİ: BEŞ YILLIK DENEYİM

Tiroidde folliküler paterndeki lezyonların ayırımında bireysel yaklaşım. Dr. Cenk Sökmensüer HÜTF Patoloji AD

Erken Evre Akciğer Kanserinde

Meme Biyopsilerinin. Meme Biyopsilerinin. Prof. Dr. Fatma Şeyda Karaveli Prof. Dr. Nilgün Kapucuoğlu. Çeviri Editörleri: P A T O L O J İ

MEME KARSİNOMLARINDA DENDRİTİK HÜCRELERDE CD1a BOYANMASI İLE DİĞER PROGNOSTİK PARAMETRELERİN KARŞILAŞTIRILMASI

('")!ııt. Tıp Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı, Çapa/İstanbul ('"'") Iııt. Tıp Fakültesi Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı Çapa/İstanbul

MALİGNİTE ŞÜPHESİ TAŞIYAN MEME LEZYONLARINDA MAMOSONOGRAFİ, SİNTİMAMOGRAFİ VE PATOLOJİK UYUM

KOLOREKTAL POLİPLER. Prof. Dr. Mustafa Taşkın

Pleomorfik mezankimal tümörler ve taklitçileri. Dr. Bahar Müezzinoğlu

Tiroid nodüllerinde TİRADS skorlamasının güvenirliliği

Prof Dr Sergülen Dervişoğlu. Neoplazi tanım İsimlendirme sınıflama

Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları ABD, Medikal Onkoloji BD Güldal Esendağlı

Tiroid nodüllerinin değerlendirilmesinde tru-cut biyopsi yöntemi kullanılmalı mı?

VULVA VE VAGiNA HABiS TUMÖRLERI ÖZET. Vagina yüzey epitelinde ise in situ karsinom denilen lezyonlar bu.. Iunabilir. SUM 1 MARY

FOLİKÜLER TİROİD NEOPLAZİLERİNDE HBME-1, GALECTİN-3, CK19 VE CD56 İMMUNPROFİLİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

MEME HASTALIKLARI Yrd. Doç. Dr. Ömer USLUKAYA TANIM Klinik ve radyolojik olarak tesbit edilen memenin normal dışı çeşitli hastlalıklarıdır.

IYE'D -' """ A 1 IGI. Pror. Hr. İlhan Ti ~( ~R. Editörler. Dr. Ediz F~ ( 'f lşa R. lh>\'- i>r. ~afi1 8()ZDl-:\1İR. Uo~. Ur. Rl"fik Rl 'Rt;l'T.

MEME KANSERİNDE YÜKSEK RİSK TANIMI

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi 2015;7(1): 62-69

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

Mamografi; Ne için? Ne zaman? Dr. Mehmet İnan Genel Cerrahi Uzmanı Mağusa Tıp Merkezi Hastanesi

ERKEN EVRE OVER KANSERİ VE BORDERLİNE OVER TÜMÖRLERİ. Dr. Derin KÖSEBAY

Non-palpabl meme lezyonlarında cerrahi yaklaşım

% 20' ye ulaşamamıştır (3). Akci

Primeri Bilinmeyen Aksiller Metastazda Cerrahi Yaklaşım. Dr. Ali İlker Filiz GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Genel Cerrahi Servisi

BAŞ-BOYUN PATOLOJİSİ SLAYT SEMİNERİ-TÜKRÜK BEZİ TÜMÖRLERİ OLGU SUNUMU. Dr. Özlem Saraydaroğlu

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi / Patoloji A:B:D

MEME HASTALIKLARI (Memenin benign ve malign tüm hastalıkları)

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI DR. LÜTFİ KIRDAR KARTAL EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ AİLE HEKİMLİĞİ Koordinatör: Doç. Dr. Orhan ÜNAL

Gülten Sezgin, Makbule Varer, Melda Apaydın, Gökhan Duygulu

OP. DR. YELİZ E. ERSOY BEZMİALEM VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ GENEL CERRAHİ AD İSTANBUL

MELANOMA PATOLOJİSİ KLİNİSYEN PATOLOGTAN NE BEKLEMELİDİR?

Mide Rezeksiyon Materyallerine Yaklaşım, Evreleme ve Raporlama

İĞNE BİYOPSİSİNDE MİNİMAL KARSİNOM-ASAP AYRIMI. Prof.Dr. Ayhan ÖZCAN GATA Patoloji AD, Ankara

Lobules. Fibrous septa. Connective tissue

MEMENİN SINIR DUKTAL NEOPLASTİK LEZYONLARINDA AYIRICI TANI

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

Meme İnce İğne Aspirasyon Sitolojisinde Yanlış Negatif ve Yanlış Pozitif Tanı Nedenleri: 286 Olguda Sito-Histopatolojik Korelasyon

BIRADS Ultrasonografi Solid Meme Lezyonlarında Biopsi Öncesi Yeterli Fikir Verebilir Mi?

BİR OLGU NEDENİYLE CLEIDOCRANIAL DYSOSTOSIS

BE ĐG VE MALĐG MEME KĐTLELERĐ DE ULTRASO OGRAFĐ, MAMOGRAFĐ VE MA YETĐK REZO A S GÖRÜ TÜLEME BULGULARI I HĐSTOPATOLOJĐK BULGULARLA KARŞILAŞTIRILMASI

Kabakulak (Epidemik Parotitis) Prof. Dr. Haluk Çokuğraş

Cushing Sendromu: İki Olgu. Prof. Dr. Ayşe Çıkım Sertkaya İnönü Üniversitesi İç Hastalıkları AD, Endokrinoloji ve Metabolizma BD

Transkript:

0-20 YAŞLAR ARASINDA GÖZLENEN MEMENİN SELİM LEZYONLARI Dr. F. Kabukçuoğlu ("), Dr. R. İlhan ("'), Dr. A. İplikçi ("'), Dr. O. Çubukçu ("') ÖZET İstanbul Tıp Fakültesi, Patoloji Anabi~ lim Dalı biopsi materyeli içersinde, 984-988 yıllarını kapsayan dönemde tanı alan ve yaşları 0.. 20 arasında değişen, memenin selim tümör vakaları incelenmiştir. Bunlar içersinde 9'u tubuler ve l 'i laktasyon adenomu olmak üzere 29 fibroadenom, 40 fibröz displazi ve 2 sistosarkoma fillodes vakası yer almaktadır. Bu vakalar retrospektif olarak, morfolojik açıdan incelenip, elde edilen bulgular kaynak bilgileri ışığında değerlendirilmistir. SUMMARY In th~ biopsy material of Istanbul Medicine Faculty Pathology Department throughout the years 984 and 988, cases diagnosed as benlgn mammary lesions between th~ ages 0 and 20 are studied. There are 29 fibroadenoma cases with.9 tubuler adenoma and lactating adenoma, 40 fibrous. dysplasia and 2 cystosarcoma phyllodes cases. These lesions are evaluated retrospectively from the morphological point of view. GİRİŞ Adelosan çağda memede saptanan kitleler sıklıkla benign.tümörlar ya da iltihabi lezyonlardır (9). Bunlar arasında en sık görüleni fibroadenomlardır (,2,5,7,9). Fibröz ve epitelyal elemanlardan oıu,an fibroadenomlar bu yapıların oranı ve yerleşimine gö~ re intrakanaliküler ya da perikanaliküler tiplere ayrılırlar (3,4,5). Epitelyal eleman~ ların çok baskın ve stromanın dar olduğu durumlarda tümör adenom olarak adlandırılır (4). Tubuler adenom lobüler kompe~ nenti daha fazla, çok sayıda sıkışık yerleşim gösteren duktusları ve minimal stroması olan bir tümördür (3). Fibroadenomlar içersinde tubuler adertom alanları görüldüğü za~ man, tümör mikst tipte fıbroadenom olarak adlandırılır (8). Laktasyon adenomları ise '("') İst. Tıp Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı Çapa/İstanbul

ZEYNEP KAMİL TIP BÜLTENİ sekretuar aktivite gösteren sıkışık duktus yapıları içeren selim tümörlerdir ( 4). Laktasyon adenomlarının mevcut bir tubuler adenomdan çıktığı ve hamileliğe fizyolojik bir cevap olduğu düşünülmektedir (3). Adolesan çağda görülen fibroadenomlar hızlı büyüyüp diğer memenin 2-4 misli büyüklüğe erişebilir. Jüvenil fibroadenom olarak bilinen bu tümörler epitel proliferasyonu ve stroma hücre zenginliği gösterebilir (2,3). Bu tümörler sistosarkoma fillodes ile karışabilir. İlk olarak 838'de Müller tarafından tanımlanan sistosarkoma fıllodes duktuslarda kistik dil~tasyon, stroma_hüc~ re zenginliği ve büyük boyutlara erişebilme özelliği gösterir (2,5,Ji). Daha çok orta yaş grubunu tutan bu tümorler ciltte ülserasyon ve % 0 malign değişim gösterebilir (4). Seyrek olarak adolesan çağda da görülen sistosarkoma fillodes orta yaşta görülenlere gör~ farklı seyreder. Birkaç ay içerisinde büyük boyutlara ulaşır, ancak ciltte ülserasyon görülmez. Malign değişim bildirilmemiştir (0). ' Memede sık görülen lezyonlardan biri de fibröz displazidir. Yoğun fibröz stroma ve duktus lobulüslerde belirgin atrofi ile karakterize olup, memede palpe edilebilen bir kitle oluşturur ( 4). Bu lezyonlar değişik tipte yapılar içermektedirler. Bunlar kistik lezyonlar duktuslar; duktus epiteherinde proliferasyon, apokrin rnetaplazi ve sklerozan adenozistir ( 4). Bu çalışmamızda 0-20 yaşları arasında rastladığımız selim meme lezyonlarmın görülme sıklıklarını, makroskopik ve mikroskopik özelliklerini, kaynak bilgileri ışığında belirlemeye çalıştık. MATERYEL VE METOD 984-988 yılları arasında 5 yıllık dönemde İstanbul Tıp Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı biopsi materyeli içersinde 0-20 yaşları arasında tanı almış selim meme lezyonlarının HE ile boyalı preparatlarını retrospektif olarak inceledik, saptadığımız 29 fibroadenorn, 2 sistosarkoma fillodes ve 40 fibröz displazi vakasını makroskopik ve mikroskopik özellikleri açısından'. yeniden değerlendirdik. - BULGULAR / - - -- - 5 yıllık dönemde, 0-20 yaşlar arasında fıbroadenom tanısı almış 29 vakamızın 07"si 7-20 yaş grubunda yer almaktaydı (Tablo ). Fibroadenom vakalarımn büyüklüklerinin q,b cm ile 4 cm arasında değiştiğini ve vakaların % 77'sinin -4 cm çapınta olduğunu gördük (Tablo 2). Lokalizasyonu belirtilenler arasında 38 vakanın sağ memede yer aldığını ve bunlardan 5 vakanın üst dış kadran, 3 vakanın alt dış kadran, 8 vakanın üst iç kadran, 5 vakanın alt iç kadran ve 3 vakanm areola çevresinde olduğunu, 56 vakanın ise sol memede yerleşim göstererek, 7 vakanın üst dış kadran, 7 vakanın alt dış kadran, 6 vakanın üst iç kadran, 4 vakanın alt iç kadran ve 2 vakanın areola çevresinde yer aldığını gözledik (Tablo 3). Makroskopik olarak bu lezyonları iyi sınırlı, kirli beyaz renkte, elastik kivamda, lobüler kitleler olarak gördük. Kesitlerinde dokular parlak ve ince bağ dokusu demetleri ile lobüler yapılara ayrılmış olup, 'kesit yüzeyinden taşma özelliği göstermekte idi. 258

KABUKÇUOGLU İLHAN İPLİKÇİ ÇUBUKÇU Tablo : Fibroadenom vakalarının yaşlara göre dağılımı Hastanın Yaşı 0 2 3 4 5 6 7 8 9 20 Yaka Sayısı 6 4 0 9 33 26 29 Tablo 2: Fibroadenom vakalarının çaplarına göre dağılımı Lezyonun Çapı cm'den küçük ı~.9 cm. 2-2.9 cm. 3~ 3.9 cm. 4-4.9 cm. 5-5.9 cm. 6-6.9 cm. 7-7.9 cm. 8-8.9 cm. 9. 9.9 cm 4 cm Yaka Sayısı 32 42 25 4 8 3 'J... 259

ZEYNEP KAMiL TIP BÜLTENi Tablo 3: Fibroadenom vakalarının lokalizasyon ile ahın Sağ Meme Sol Meme Üst Dış Kadran 5 7 Alt Dış Kadran 3 7 Üst İç Kadran 8 6 Alt İç Kadran 5 4 Areolo 3 2 ilişkileri Tablo 4: Fibroadenom vakalarının tiplerine göre dağılımı Fibraodenomun Tipi Intra ve perikaniküler tip - Intrakanaliküler tip Perikanaliküler tip Tubuler adenom Mikst tip Laktasyon adenomu Toplam Vaka Sayısı 94 8 4 9 3 29 Tablo 5: Fibroadenom vakalarında mikroskopik özellikler Epitel proliferasyonu Apokrin _ metaplasi Stroma hücre zenginliği Stroma tipi Çevre meme dokusunda fibröz displazi 64 vaka + 29 vaka + + 4 vaka + + +' vaka 74 vaka + 47 vaka + + 8 vaka + + + 54 vaka-saf miksoma töz bağ dokusu 43 vaka saf olgun bağ dokusu 24 vaka ön planda 26 vaka mikımmatöz 8 vaka Ön planda olgun 260

. - KABUKÇUOGLU ilhan iplikçi ÇUBUKÇU Tablo 6: Fibröz displasi vakalarının yaşlara göre dağılımı Hastanın Yaşı 0 2 3 4 5 6 7 8 9 20 Vak~ Sayısı 2 4 4 8 07 04 0 Tablo 7: Fibroz displazi vakalarının çapları:ija göre dağılımı Lezyonun Çapı cm' den küçük -.9 cm 2-2.9 cm 3-3.9 cm 4.- 4.9 cm 5-5.9 cm 6-6.9 cm 7-7.9 cm Vaka Sayısı 0 6 7 5 mak 6 Tablo 8: Fibröz displazi vakalarında mikroskopik özellikler Epitel poliferasyonu Apokrin metaplazi \ Duktal ektazi Periduktal lenfosit in fil trasyon u Papillomlar Adenozis Galaktosel 9 vakada + vakada + + 2 vakada + + + 3 vakada 37 vakada 22 vakada 3 vakada 6 vakada 3 vakada 26

ZEYNEP KAMİL TIP BÜLTENi Resim I: Bağ dokusu poliferasyonu ile sıkışarak dar yarıklar halinde, bazı alanlarda ise bağ dokusu ile sarılı duktus yapılarından oluşan intra ve perikanaliküler tipte bir fibroadem vakası (Biyopsi prot. no: 976/87 x 32 HE). Mikroskopik özelliklerine göre vakaları incelediğimizde, ep itelyal ve fıbröz ele- - - manların oranına göre, 94 vakayı intra ve perikanaliküler vakayı intrakanaliküler, 4 vakayı perikanaliküler, 9 vakayı tubuler adenom, 3 vakayı mikst tipte fıbroadenom ve vakayı laktasyon adenomu olarak değerlendirdik (Tablo 4). Intrakanaliküler tipte bağ doku proliferasyonu ile sıkışarak dar yarıklar halini alan tubulus ve duktus yapılarını, perikanaliküler tipte ise bağ do~usu ile sarılı yuvarlak duktus yapılarını gördük. Her iki tip yapıyı da içeren fibroadenomları intra ve perikanaliküler tip olarak değerlendirdik (Resim ). Tubuler adenom vakalarında lobüler komponentin baskın olduğu dikkatimizi çekti. Sıkışık duktus yapıları ve az miktarda destekleyici stroma içeren lezyonlar şeklinde idiler (Resim 2). İntra ve perikanaliküler tipteki 3 fibroadenom vakamızda, tubuler adenom alanlarını da birlikte gördük ve bunları mikst tip olarak değerlendirdik (Resim 3). Laktasyon adenomu vakamız ise sekretuar tipte epitel ile döşeli genellikle yuvarlak, sıkışık asinüs yapılarından oluşmakta idi (Resim 4). Epitel proliferasyonunun derecesine gö- 262

KABUKÇUOGLU İLHAN iplikçi ÇUBUKÇU Resim 2: Bu tubuler adenom vakasında çok sayıda sıkışık duktus yapılan ve az miktarda destekleyici stroma (Biyopsj prot., no: 460/87 x 25 HE). Resim 3: Intra ve perikanaliküler tipteki yapı ile birlikte tübüler adenom alanlarıda içeren mikst tipte biir fibroadenom vakası (Biyopsi prot. no: 098/85 x 32 HE). 263

ZEYNEP KAMiL TIP BÜLTENİ ' Resim 4: Sekretua~ tipte epitelle döseli yuvarlak, sıkışık asihus yapılarından oluşan bir laktasyon adenomu vakası (Biyopsi prot. no: 276/84 x 25 HE). Resim 5: Hirfibroadenom vakasında duktusu döseyen epitelde apokrin metaplazi (Bi~ yopsi prot. no: 78/86 x 25 HE). 264

KABUKÇUOGlU İLHAN - iplikçi ÇUBUKÇU - - Resim 6: Bir sistosarkoma fillodes vakasında prolifere görünümde fibrosit ve fibrob~!astlardan oluşan bir stromada yer alan duktus yapıları (Biyopsi prot. no; 909/84 x 25 HE). re 64 vakayı +, 29 vakayı + + 4 vakayı + + + olarak değerlendirdik. 32 vakada epitel proliferasyonu saptamadk. vakada epitelde apokrin metaplazi dikkatimizi çekti (Resim 5). Stroma yapısını bağ dokusunun tipi ve hücre zenginliği açısından değerlendirdiğimizde, 54 vakada sarf miksomatöz, 43 va~ kanın saf olgun bağ dokusu içerdiğini gördük. 32 vakada ise her iki tip bağ dokusu mevcuttu. Bunlardan 24 vaka ön planda miksomatöz bağ dokusu, 8 vaka ise ön plan~ da olgun bağ dokusundan ibaretti. Stroİna hücre zenginliğine göre, 74 vakayı +, 47 vakayı, + +, 8 vakayı + + + olarak değerlendirdik. 26 vakada çevre dokuda fibröz displazik değişiklikler saptadık (Tablo 5). Sistosarkoma fillodes olarak değerlendirdiğimiz her iki vakamız da 2 yaşında idi. Yakalardan biri 6 ve 2 cm. çapında, iyi sı~ nırlı kirli beyaz renkte, elastik kıvamda; lobüler yapıda iki dokutan ibaret olup, sol meme üst dış kadranda yerleşim göstermekte idi. Diğer vakamız ise 6 ve 8 cm çapla; rında aynı özellikte idi dokudan oluşmakta ve sol meme üst ve iç alt kadranları tuttuğu belirtilmekte idi. Bu lezyonların kesit yüzeylerini fibröz septalar ile ayrılmış lobüler yapılar eklinde gördük. Mikroskopik olarak kistik derecede geniş, bazı alanlarad ise dar yarıklar halini almış duktus yapıları ve prolifere görünümde fibrosit ve fibroblastlardan oluşan stroma yapısını izledik (Resim 6). Bi~ rinci vakamızda epitel proliferasyonu 265

ZEYNEP KAMiL TIP BOUENİ Resim 7: Bir fibröz displazi vakasında duktus lumenine doğru epitelin strorna ile bir~ Hkte proliferasyon gösterdiği intraduktal papillorn yapısı (Biyopsi prot. no: 6927 /86 x 25 HE). Resim 8: Bir fibröz displazi vakasında sayıca artmış bazıları dar yarıklar halinde asinusler içeren lobuler yapılar ve fıbröz yapıda strmnadan oluşan sklerozan adenozis alan~ lan (Biyopsi prot. no: 3786/8 x 32 HE). 266

KABUKÇUOGLU İLHAN İPLİKÇİ ÇUBUKÇU + + +, stroma hücreselliğini +, ikinci vakamızda ise epitel proliferasyonunu + +, stroma hücreselliğini ise + + olarak değerlendirdik. Fibröz displazi olarak tanımladığımız 40 vakadana 29'unun yaşları 7 ile 20 arasında değişmekte idi (Tablo 6). Lokalizasyon belirtilen vakaarın 8'i sağ memede, 5'i sol memede 3'ü ise bilateral yerleşim göstermekteydi. Makroskopik olarak bu lezyonları sınırı a -rı tam. olarak _.. - seçil _ eme y -e n - kirli be y az r en_ - k.- te, elastik kıvamda alanlar şeklinde gördük. Gönderilen _ parçaları-- _- n b.. uyu_ kl-.. k u_uerı - _ cm - il e - 7 cm arasında değişmekteydi (Tablo 7). Mikroskopik olarak fibröz yapıdaki stromada yer alan, genellikle atrofik görünümlü duktus ve lobulüs yapılarını izledik. Mikroskopik olarak 9 va'.kad +, vakada + +, 2 vakada + + + epitel proliferaı:ıyon- u - sa- _ p tadık. D"ğ- _ ı er -- 28. va -k--d a. a epıte - pro ı ı ferasyonu görmedik. 3 vakada apokrirı metaplazi, 37 vakada duktal ektazi, 22 vakada duktuslar çevresinde lenfosit infiltrasyon u saptadık (Tablo 8). 3 vakarla intraduktal papillomlar (Resim 7), 6 vakada 3 'ii sklerozan tipte olmak üzere adenozis alanları (Resim 8), 3 vakarla ise galaktosel belirtileri gördük. TARTIŞMA Kadınlarda seks steroid hormon düzeyleri ortalama 7 yaş civarında erişkinlerdeki düzeylere eri _ ~ c;mektedir. Ka yna :, - _ kl ar - -d a - fibroadenomlann insidensinin geç adolesans ' - çağda (7-9 yaşlar) en yüksek olduğu ve fibroadenom gelişimi için uzun süreli hor- mon etkisi gerekliliği belirtilmektedir (9). Vakalarımızın 07'si 7-20 yaş grubu içersinde yer almakta ve kaynak bilgilere uygunluk göstermektedir. Fibroadenomların memenin lateral kadranlarında mediale göre 3 kez fazla görüldüğü bildirilmektedir ( ). Lokalizasyon belirtilen 70 fibroadenom vakamızm 42 'sinde lateral yerleşim.dikkati çekmektedir. Fibroadenomların çaplarının genellikle -4 arasında değiştiği bildirilmektedir ( 5). Vakalanmızın da% 77'sinin çaplarının -4 cm. arasında değiştiği görülmüştür. Bu lezyonların epitelyal komponentinde sıklıkla proliferatif gelişmeler, papiller proliferasyonlar, ve apokrin metaplaziler görülebileceği belirtilmektedir (5). Vakalarımızın 64ô~ünde Q,afif derecede, 29'unda orta derecede ve dördünde ağır ~erecede epitel proliferasyonu saptanmıştır. vakamızda ise apokrin metaplazi görülmektedir. Daha çok orta yaşlarda rastlanan sistosarkoma fillodesin nadir olarak adolesan çağda da görülebileceği bildirilmektedir (6). Çalışma kapsamımız içinde her ikisi de 2 yaşında olan iki sistosarkoma fillodes vakası bulunmaktadır. Fibröz displazilerin etyolojisi tam olarak anlaşılmamıştır. Haagensen'in (5) serilerinde fihröz displazi vakalarının % 53 'ünde periduktal iltihap olduğu ve lezyonun bir tür iltihap olabileceği ileri sürülmektedir. Vakalarımızın % 55'inde periduktal lenfosit infıltrasyonu saptanmıştır. Ancak günümüzde inflammatuar orijin kabul edilmemektedir. Daha çok hormona! dengesiz- 267

ZEYNEP KAMİL TIP BÜLTENi lik ve ya da uzun süreli östrojen stimulasyonuna bağlı olabileceği düşünülmektedir (4). Genelde 30 yaş üzeri kadınlarda oldukça sık görüldüğü bildirilen bu lezyonlara adolesan çağda seyrek rastlanmaktadır (5). Çalışmamızda 0-20 yaşları arasında gözlediğimiz 40 vakanın 29'unun yaşlarının 7-20 arasında değişmekte ve yaş büyüdükçe görülme sıklığının arttığı dikkati çekmektedir. Kaynaklarda fibröz displazilerin büyüklüklerinin ortalama 2-3 cm. arasında değiştiği ve nadiren 5 cm 'yi geçtiği belirtilmektedir ( 4). Fibröz displazi vakalarımız 25 vaka ile -3 cm arasında yoğunluk göstermektedir. Bir vakamızın çapı 7 cm. ye ulaşmaktadır. Fibröz displazilerde çeşitli derecelerde epitel proliferasyonu bulunabilir. Fibröz proliferasyonu bazen ileri derecelere varabilir ve atipik şekilleri in situ karsinom kriterlerine ulaşabilir ( 4). 9 vakamızda hafif derecede, vakamızda orta derecede, 2 vakamızda ise ağır derecede, vakamızda orta derecede, 2 vakamızda ise ağır derecede epitel proliferasyonu görülmüştür, ancak epitelde atipik değişikliklere rastlanmamıştır. Fibröz displazilerde nadire.n intraduktal papillomlar ve sık olarak apokrin metaplaziler bulunabileceği belirtilmiştir (7). Vakalarımız içersinde 3 intraduktal papillom ve 3 apokrin metaplazili fibröz displazi vakası saptanmıştır. Sonuç olarak 0-20 yaşlar arasında görülen selim meme lezyonları içersinde en sık görülen fibroadenomların, -4 cm çapları arasında olup, daha çok dış kadranlarda lokalizasyon gösterdiğini, mikrosk-0pik olarak intra ve perikanaliküler tiplerin en sık görüldüğünü, bunun yanısıra ikinci sıklıkta fibröz displazilerin yer aldığını, diğer selim meme lezyonlarının ise bunlara göre dehe seyrek görüldüğünü söyleyebiliriz. KAYNAKLAR L Daniel, W.A., Mathewıı, M.: Tumors ofthe breast in adolescent females. Periatrics. 4: 743, 968. 2. Farrow, J. H., Ashikari, H.: Breast Lesions in young girls. Surg Clin North Am. 49: 26, 969. 3. Fechner, R.E.: Fibroadenoma and rdated leııions, Diagnostic Histopathology of the Breast, S. 72-85 Ed.ler: D.L., Page, T.J. Anderson, Churchill Livingstone Edinburgh L baskı 987 kitabından. 4. Gompel, C., Silverberg, S.G.: Pathology in Gynecology and Obstetrics, ıı. 608-68,J.B. Lippincott Comp. Philadelphia 3. baskı 983. 5. Haagensen, C.D: Diseaııes ofthe Breast. S. 267-32, W.B. Saunders Comp. Philadelphia 3. baskı 986. 6. İplikçi, A., Uysal, V.: Cystosarcoma phyllodeslerin morfolojik özellikleri ve malignite kriteryumlan, Cerrahpaşa Tıp Bült. 3: 47, 972. 7. Rosı::n, PP.: Papillary duct hyperplıısia of the breast in children and young adults. Cancer 56: 6, 985. 8. Sandison. A.T., Walker,J.C.: Dhıeaseııofthe adoles. cent female breast. Brit J. Surg 55: 443., 968. 9. Stone, A.M., Shenker, I.R., McCarthy, K.: Adolescent breast masses. Am. J. Surg 34: 273, 977. 0. Wulsin H.W.: Large breast tumors in adolı::scent females. Ann Surg 52: 5, 960. 268